Cağaloğlu Anadolu Lisesi 164. Dönem Veda Konfetisi
ฝัง
- เผยแพร่เมื่อ 11 พ.ค. 2023
- Bu videonun tüm sorumluluğu Taha Yağız Soydaş ve İdil Saban´a aittir.
Videodaki diğer kişilerin video üzerinde hiçbir sorumluluğu bulunmamaktadır.
Okul içindeki tüm görüntüler Eylül 2022´den önce kaydedilmiştir.
Ve evet, korkmuyoruz.
#cagalogluyikilmaz
#calbizim
------
5 yıl.
Her birimizin başkahramanı olduğu, bizi biz yapan upuzun bir hikaye.
Ne var ki bu okulun 170 yıllık yüce tarihinde en fazla birkaç cümle,
gelip geçici bir bahar rüzgarı gibi,
onlarca dönemden yalnızca biri.
Yani 164'üncüsü.
Ama hayır,
bu gördükleriniz,
bu haykırışlar,
29 Nisan günü başımızdan aşağı dökülenler,
bu güne dek söylemek isteyip söyleyemediklerimiz,
mikrofon başında boğazımıza düğümlenenler ve gözyaşlarımız...
Tüm bunlar yalnızca 5 yıllık lise hayatımızın değil;
karanlıkların ve aydınlığın,
ait olmanın
mücadelenin ve yalnız bırakılışların
yozlaşmanın,
cehaletin ve liyakatsizliğin,
yani
dünün, bugünün ve yarınların hikayesidir.
Şanlı yuvamıza olan vedamıza tanık olmadan önce
Son bir kez kulak verin,
bizlere ve bu 5 yıla.
...
Bu ülkenin parlak zihinleri olan bizleri İDARE etmekle görevlendirilmiş kimseler,
bu pisliğin dalkavukluğunu yaparak o koltuklara erişmiş;
kendileri sahip olmaya cüret dahi edemeyecekleri hayallerimize, ideallerimize, onurumuza,
biricik okulumuzun 170 yıllık değerlerine el uzatma gafletine düşmüşlerdi.
Bizler henüz 13-14 yaşlarında kara kaplı defterlere "şucu bucu" diye başlık edilmeye başlamıştık, kendisini okulun Allah'ı ilan edenler tarafından.
Özgürlük arayışımız, gençliğimiz ve parlak zihinlerimiz onları korkutmuş olacak ki
Cumhuriyet'in değerlerine bağlılığımızdan ve hatta ailelerimiz üzerinden
şeytanlaştırıldık,
ayrıştırıldık
ve kışkırtıldık.
Evimiz bildiğimiz koridorlarda korkarak gezmeye itildik.
Okulun fiziki imkanlarının yarısını işgal eden idareci odalarında
derslerden alınıp saatlerce hakaretler işittik.
Kimi zaman azgın azınlık ilan edildik
kimi zamansa tepelerindeki büyüklerden öğrendikleri sözlerin hedefi olduk:
"Monşer!"
Kimdi bu monşerler?
Bu ülkenin aydınları, öğretmenleri, geleceği olan öğrencileri?
O halde bizler en ala monşerdik !
haykırdık, kimimiz içinden kimimiz aleni.
Bazen de sesimiz öylesine gürdü ki birbirimizi dahi duyamaz olduk.
Haykırışlarımızın bu binadaki yankılarını zaman zaman değişim rüzgarları sandık.
Çünkü bir çatı altında dört müdür gördük lise hayatımızda.
Kapalı kapılar ardında yükseldi bazı sesler
ve sessizce veda ettirildi bu seslere tanıklık edenler.
Son gün dahi bizlerle yürüyen eğitimcilerimizi,
sindirebileceklerine inanarak mobbinglere maruz bıraktılar.
Ve bize unutturabileceklerini sandılar,
son nefesine dek bizimle yürümüşleri.
Bazı şovmenler coğrafyanın kader olduğunu iddia etseler de
liyakatsiz öğretmen ve şüphe veren idarecilerden öğrenmiştik,
kaderin Malatyalılık olduğunu.
Pek çok zaman bir ikileme sokulduk
ki bu en büyük silahları idi.
Cağaloğlu'nu cağaloğlu yapan, bu camiayı bir arada tutan
ve bize birlikte bir şeyler başarmayı öğreten sayısız etkinlik ile
hak mücadelemiz arasında bırakıldığımız bir ikilemdi bu;
bizi, bizden sonrakilerin sorumluluğu altında ezen.
Fedakarlıklar yaptık, özlem duyduk,
fakat yine de dimdik durduk.
Durduk durmasına ama
kapisindan binbir hayallerle girdiğimiz bu 170 yıllık eğitim kurumu
ana haber bültenlerinin günlük mezesi haline gelmişti bile.
Çünkü unutmuştuk ki bizler,
başımızdan aşağı akan pisliğin kaynağını yok saydıkça
bu gelenekleşmiş liyakatsizliği defedemedik üstümüzden.
...
İşte, tüm bu karanlıklar içinden
her şeye rağmen ömrümüzde bir gurur,
bir şan ve şeref tacı ederek Cağaloğlu'nu
ve onunla geçen 5 yılımızı;
Apaydınlık çıktık gelecek limanına.
başımız dik
alnımız açık
eskilerin deyimiyle
sapasağlam
Fakat son bir vazifemiz kalmıştı yerine getirilecek:
bizden öncekilere bir selam,
sonrakilere bir ışık,
Cağaloğlu'nun ne olduğu sorusuna bir cevap olabilecek
son bir görev...
İşte veda vaktimiz.
Akıllarda, kalplerde
ve hep birlikte ellerde
tek bir cümle:
"BORDO GRI AYRILMAZ, CAĞALOĞLU YIKILMAZ."
-----
Eğer hala buradaysan bil ki
araya araya köhne bir basımevinin arka odalarında bulduğumuz
unutulmaya yüz tutmuş bir emanetin sahibisin.
"Gençliğin hür nefesi
Milletin ümit sesi
İstanbul Kız Lisesi
İstanbul Kız Lisesi"
Her şey çok güzel olacak, okulumuzla gurur duymaya devam edeceğiz ❤ 161
Karanlıklar son bulacak CAĞALOĞLU seni unutmayacak 🙌🏻
🦎
Bu ülkenin pırıl pırıl harika gençlerisiniz. Yolunuz hep açık olsun. Birbirinizden hiç kopmayın. CAL değerlerini hep yaşatın. En iyi yerlere geleceğinizden şüphem yok. Okulunuzdan yuvanızdan hiç kopmayın. Sizinle gurur duydum kardeşlerim.
Gurur duydum sizlerle güzel ülkemin güzel, temiz, yürekli gençleri az kaldı her şey çok güzel olacak
CAL164💜🥹
Yolunuz açık olsun.🙏
emeğinize sağlık. hislerimize tercüman olmuşsunuz, cesurca, kimseden korkmadan. sen ben yok, Cağaloğlu var
164 gümbür gümbürdü...
Ağlattınız gençler bizi.. yolunuz açık geleceğiniz aydınlık olsun…
169.dönem olarak merak ediyorum nasıl bir dönem olduğunuzu