Caner Taslaman, Mehmet Okuyan, Emre Dorman, Halil Necipoğlu, Osman Egin. (son iki hocamız biraz daha kalbe ve duygulara hitap ediyor çok kaliteli insanlar)
Zülkarneyn ve Dabbetül arz hakkında mükemmel yorum ve özellikle dabbe deki kur'an i delillerinizden dolayı sizden Allah razı olsun.Zilzal suresini hiç böyle okumamıştım.
Araştırmalarınız, emekleriniz, gayretleriniz o kadar değerli ki. Allah hepinizden razı olsun. Özellikle de Saim Keke, Hasan Eker ve sizin anlatımlarınız o kadar anlaşılır ki kalplerimizdeki perdeleri, aklımızdaki putları paramparça ediyor. Çok şükür
Allah sizlerden sonsuz razi olsun değerli hocam sizleri dinlediğimde kitabim kur an ima imanim artikca artiyor Allah ima şükürler olsun .Allah sizi iyki karşima çikartmiş
Aklinizin kalbinizim nuruna saglik.. Helal olsun cok guzel okumussunuz kurani. Kuran boyle okunmali boyle anlanmalidir. Bu sekilde anlayanlarin sayisini artirsin rabbimiz. Yil 2020 yecuc ve mecuc yerin dabbesi dabbetul arz bugun virus adiyla insanlari ihtar ediyor siz inanmadiniz kiyamet koptu kopacak iman edin tovbe edin diyor korunmak sed yapmak zirh yapmak isteyen tovbe etsin tek olan Allaha iman etsin... O saat siz farketmeden gelecektir ...
Hocam Allah'ın selamı üzerinize olsun Allah sizden binkere razı olsun rahmetli Yaşar Nuri Öztürk hocayı severdim.. sizede tesadüfen TH-cam kanalında denk geldim ilkdefa dinledim anlatimlariniz okadar Kur'an'a akla zekâya Uygun ki anlatamam... Allah ilminizi zekanızı artırsın inanın sizlerde olmasanız bende dahil olmak üzere herkez dinden soğuyor Allah'ın varlığından birliğinden şüphem yok ama bazı sahtekarlari dinleyince nefsim içime ves vese vermeye başlıyor!! Tekrar diyorum bizler senden razı olduk Allah'ta senden razı olsun hocam
ÇINAR Rahman ve Rahim olan ALLAH’ın adıyla; 1- Yakın olan kıyamet zamanı, iyice yaklaştı. 2- Ufuk açıldı, alametleri belirdi ve sonra ortaya çıktı. 3- Yer yarıldı ve arzdan bir dabbe çıktı. 4- Dabbe ancak bitki türlerinden olan bir canlı. 5- Kutsal ruhun ayrılmaz bir parçası 6- O, Resul’ün bedenine girdi ve onunla birleşti. Sonra gören bir göz, tutan bir el ve işiten bir kulaktı 7- O güzel bir şahitti, sonra bir baktı, inceledi, dinledi ve dile gelip söyledi “Tam olarak iman etmiyorlar” dedi 8- Resul “Nasıl?” dedi ve O öğretti, insan’a bilmediklerini ve kalemle yazmayı öğretti. 9- Dedi ki “Noksanlıktan münezzeh olan ALLAH, tek bir İlah’tır. Ortak koştuklarından uzak’tır, yüce’dir” 10- Resul dedi “İşittim ve itaat ettim. Ben teslim olanların ilkiyim. Sonunda dönüşler, elbette ki alemlerin Rabbinedir. Kuşkusuz alemlerin Rabbi, noksanlıktan münezzehtir.” 11- Kalp gördüğünü, kulak işittiğini ve el’de hissettiğini yalanlamadı. Ruh, bedene aşılandı. 12- Ey İnsanlar! Size vakti yaklaşan gün, bildirildi. İnsanlar uyarıldı ve iman edenler müjdelendi. 13- Söz gerçekleşti ve uyarıcı gönderildi. 14- Size vaat edilen söz, hak ile yerine getirildi. 15- ALLAH vaadinden dönecek değildi, “Ol” dedi ve oda oluverdi. 16- ALLAH, sizin O’ndan istediğinizi gerçekleştirdi. “Bize de gönderilseydi” dememeniz için gönderdi. Şüphesiz O’nun da sizden istediği inanmanız ve iman etmenizdi. 17- O, bir uyarıcı göndermeden zalimce azap edecek değildi. 18- O, her türlü zalimlikten uzak olduğunu, çok merhametli ve bağışlayıcı olduğunu apaçık bildirdi. 19- Ey İnsanlar! O’nun size vaat ettiği ne varsa hepsi gerçektir. Hiçbir vaadinden dönecek değildir ve ne vaat ediyorsa mutlaka gerçekleşecektir. 20- O gün gelip çatmadan önce sizden istediğini yerine getirin. Çünkü o gün gelince, sizden bir şey istenmeyecektir. 21- Kıyametin şiddetinden gebe kadınlar karnındakini düşürecektir. Çünkü belirlenen o gün gelmiş ve imtihan sona ermiştir. 22- Seçip ayırma bitmiş ve yerleştirme zamanı gelmiştir. 23- İşte o gün, kim ne kazandıysa karşılığı eksiksiz olarak hak ile verilecektir. 24- Salihler, Salih olanlarla beraber ve zalimler de zalim olanlarla beraber diriltilecektir. 25- Salih olanlar Cennet de ve zalim olanlar da Cehennem’de diriltilecektir. 26- Şefaat, bütünüyle ALLAH’a aittir. Dilediğini Salihlerle beraber ve dilediğini de zalimlerle beraber diriltir. 27- And olsun ki ALLAH’a karşı edindiğiniz şefaatçileriniz de, O’nun tarafından iki zümreden biriyle beraber diriltilmeyi beklemektedir. 28- Bir takım şefaatçiler vardır ki onlar, Nebiler, Resuller ve Meleklerdir. Onların şefaati ise ancak yaşarlarken görüp bildikleri ve tanıdıkları kişilere ALLAH’tan bağışlanma dilemesiyledir. 29- ALLAH, onların bu duasını dilerse kabul eder ve dilediğini bağışlar, dilemezse kabul etmez ve dilediğini rahmetinden uzak kılar. O halde şefaat, bütünüyle ALLAH’a aittir. 30- Kim’de şefaati, ALLAH’tan değil de şefaatçilerden beklemişse, o kişi apaçık bir ziyan içindedir. 31- ALLAH’tan daha merhametli kimdir? O, merhametlilerin en merhametlisidir. 32- ALLAH'tan başka şefaatçi edinen kimsenin durumu, gövdesi sağlam dev bir çınar ağacında çürük bir dal'a tutunmuş kimsenin durumu gibidir. Öyle ki o kimse, çürük dal'a biraz ağırlığını verince, tepesi üstü yere çakılıverir. İşte ALLAH'tan başkasından şefaat bekleyen kimsenin durumu da tıpkı bunun gibidir. Gövdesi sağlam dev bir çınar ile çürük bir dal’ın durumu birbirine denk değildir.
Hüseyin hocam, siz hikmet çıkarıyorsunuz, ne kadar çok ihtiyacımız var buna inanın. Her cuma tefsirinizi bekliyoruz. Sizden ricamız kuran tefsirine daha çok zaman ayırmanız. Allahın izniyle.
33- Günahları sadece ALLAH bağışlayabilir. O, çok merhametlidir. 34- O, rahmet hazinelerinin sahibidir. O’nun merhameti inanan kulları üzerine çok geniştir. 35- Çıkmakta olan can köprücük kemiklerine dayandığı zaman, kişinin defterinin sağından mı yoksa solundan mı verileceği apaçık bellidir. 36- İşte o zaman, defteri solundan verilene Cehennem’e atılacağı bildirilir ve defteri sağından verilene ise Cennet’e gireceği müjdelenir. 37- Doğrusu Rabbin, hesabı çabuk görendir. 38- O gün, sevinç ve mutluluk içinde olanlar, kuşkusuz ki defterleri sağ taraflarından verilmiş olan kimselerdir. 39- Defterleri sağ tarafından verilmiş olanlar, çok bağışlayan ALLAH'ın, onların hiç ummadıkları günahlarını bile örtüp bağışladığını ve O’nun gerçekten de çok bağışlayan, rahmeti çok geniş olan olduğunu göreceklerdir. 40- Ne mutlu defterleri sağ tarafından verilmiş olan kimselere! Onlar, Cennetliklerdir. 41- O gün, hüsran ve korku içinde olanlar, kuşkusuz ki defterleri sol taraflarından verilmiş olan kimselerdir. 42- Defterleri sol taraflarından verilmiş olanlar, her şeyden haberdar olan ALLAH’ın, onların hiç ummadıkları günahlarını bile sayıp ortaya çıkardığını ve gizli saklı demeden bütün günahlarının apaçık önlerine getirildiğini göreceklerdir. 43- Vay haline o defterleri sol tarafından verilmiş olan kimselere! Onlar, Cehennemliktir. 44- Bir takım kimseler vardır ki ağızları inandığını söylediği halde kalpleri ağızlarının söylediğini yalanlayan kimselerdir. İşte onların ağızları mühürlenir ve yaptıklarını elleri anlatacak ayakları ise şahitlik edecektir. Elleriyle yaptıkları da ellerinin yaptıklarına ayaklarının şahitlik etmesi de sol taraflarından verilen kitabın içindedir. 45- Bir takım kimseler de vardır ki kendileri için tartılar kurulmayacak, suçları sorulmayacak ve doğrudan cehennem’de diriltileceklerdir. 46- İnananlar, sadece kendilerini yaratan, yeniden diriltecek olan ALLAH’a güvenenler ve yalnız O’na kulluk edenlerdir. 47- O ALLAH ki her şeye gerçek ile kadir’dir. Dünya'yı kendi etrafında döndüren, kendi etrafında döndürürken Güneş’in de etrafında döndüren, Ayı, hem Dünya'nın hem de Güneş’in etrafında döndürürken, Güneşi de kendi ekseni etrafında döndürendir. 48- Kim, ALLAH ile arasına bir aracı koyarak yakınlaşacağını zannediyorsa, bu, ancak kendisini O’ndan uzaklaştıracaktır. O’na karşı aracı edinmek ancak ortak edinmek anlamına gelir. 49- O, size şah damarınızdan bile daha yakın olduğunu bildirmişken, sizin O’na karşı aracılar edinerek kulluk etmeniz olacak iş değildir. 50- Aracılardan veya diğer ortak koştuklarınızdan, sizi yaratacak ve sonrada yeniden diriltecek kimdir? 51- ALLAH yaratır, yaratmayı devam ettirir, öldürür ve yeniden diriltir. O’na ortak koştuklarınızda ALLAH tarafından yeniden diriltilmeyi bekleyenlerdendir. 52- O’na ortak koştuklarınıza bir bakın, aralarında dua ettiğinizde sizi işitip duanıza icabet edebilecek hangisidir? ALLAH sizi işitir, bilir ve duanıza icabet edicidir. O, ölmeyendir, daima diri’dir. 53- ALLAH’ın elçilerini birbirinden ayırmayın ve birini diğerinden kayırmayın! Bu, onların tümüne inanmış olmanızın bir gerekliliğidir. 54- Eğer nefsiniz sizi kötü bir işe sürükleyip günaha sokacak olursa, yaptığınız günaha bir kılıf uydurmaktan çekinin, büyüklük göstermeyin ve Rabbinizden samimiyet ile bağışlanma dileyin! ALLAH’tan bağışlanma dilemenizin ilk şartı, işlediğiniz günahın kötü bir iş olduğunu kabullenmektir, itiraf etmektir. 55- Kim, “Nasıl olsa ALLAH affeder” diyerek günah işlemişse, o mutlaka şeytan’ın adımlarını takip etmiştir. Sizi ALLAH’ın merhametine güvendirerek günah’a sürükleyen şeytan’dan başkası değildir. 56- ALLAH’ın rahmetine güvenerek günah işlemediğiniz gibi, O’nun rahmetinden de ümidinizi kesmeyin! O’nun rahmetinden azgınlardan başkası ümidini kesmemiştir. 57- Güzel ve temiz olanlar size helal’dir. Güzel ve temiz olanlar, Dünya’da da Ahirette de müminlerindir. 58- Dilediğiniz gibi yiyin için ancak israf etmeyin, çünkü ALLAH israf edenleri sevmez! Yeme içme de size belirlenen sınır, israf etmemenizdir. 59- Yiyip içtiğiniz nimetlere şükredin ve çalışıp kazandığınızdan yoksulun payını verin! Ne verirseniz verin, verdiğiniz, ALLAH’a ulaşmaz ve O’nun verdiğinize bir ihtiyacı da yoktur, Gani’dir. Ancak O’na ulaşan takvanızdır. ALLAH’ın nimetlerine şükretmeyen ise O’na ancak şükürsüz davranarak nankörlük etmiştir. 60- Ne kadar bilmiş olursanız olun ancak kendinizi yeterli görmeyin! Kuşkusuz kendini yeterli gören azar ve bir bilenin üzerinde bir bilen mutlaka vardır. Her şeyi bilen ise Ulu Bilge olan ALLAH’tır, Müstağnidir. 61- Haramlardan kaçının ve ALLAH’tan sakının! Gözlerini haramdan çevir demek, harama el uzatma demektir. 62- O, şüphesiz örtünmeyi bildirmiştir. Ancak size ne oluyor da insanların giyimlerine ve dış görünüşlerine bakarak “ALLAH bunlara bir iyilik indirmemiştir” diyerek onları dışlıyor ve hor görüp hakir bakma hakkını kendinizde buluyorsunuz? Yoksa size bunu ALLAH’mı emretti yahut O’nun katından olan açık bir deliliniz mi var? İnsanlar arasında nice örtünmeyenler vardır ki nice örtünmüş olandan, ALLAH’a olan takva’da öne geçmiştir. 63- Ey İnananlar! Size bir misal verildi, şimdi ona kulak verin ve eğer bilenlerdenseniz söyleyin! Bilgisizce Rabbine ortak koşan, her türlü kötü işler de yarışan, iyilik yapmayan, engel olan, günahlardan sakınmayan, sakınmaya yanaşmayan, zina yapan, zikirden uzak yaşayan ve namazı da kılmayan ancak sadece örtünmüş olan mı daha hayırlıdır? Yoksa Rabbine her türlü ortak koşmaktan sakınmış olan, her türlü iyi işler de yarışan, iyilik yapan, vesile olan, günahlardan sakınan, sakınmaya çalışan, zina yapmayan, zikir ile yaşayan ve namaz kılan ancak sadece örtünmemiş olan mı daha hayırlıdır? Bu ikisinden hangisi ALLAH’a olan takva da diğerinden daha öndedir? İşte böyledir, ALLAH bilir, siz bilmezsiniz!
Sa Allah razı olsun teşekkür ediyorum özellikle arzın canlanıp haberlerini vermesi çok manidar bir yorum olmuş Zülkarneyn in akıl kalp dengesi üzere olması da.Zira hafifsen Allah’ın hududu sınırları anlasılabılır, duvarın güçlenmesi 2 kavim( kıvam) ın sark( şirk) ve garb(gadab) dam arınıp , dosdoğru ve güçlü kılınması kuvvetli ihtimal olabilir mi cevabınızı bildirirseniz sevinirim
hocam o set parçalanalı 2000 yıldan fazla oldu. körükle ateş yakalı demirden dağı yıkalı ergenekondan çıkalı nevruz Türk'ün bayramıdır. milliyetçiler nevruz zamanı bunu paylaşıyordu.
5:39 "delîlâ" (Furkan 45) neden klavuz olarak çevirdiniz, ayrıca "sebep" kelimesi ile bağlantısı nedir.
3 ปีที่แล้ว +3
45- Görmedin mi Rabbin gölgeyi nasıl uzattı? Eğer dileseydi elbette onu sabit kılardı. Sonra da güneşi üzerine delil kıldı. Zıll sözlükte gölge, karanlık ve himaye gibi anlamlara gelir.Şeffaf olmayan bir cismin ışığı engellemesi sonucu oluşan karanlığa gölge denir. Gölge, karanlık ile aydınlık arasında latîf bir durum olduğundan Kurân’da karanlık nûra; zıll/gölge de harûra/yakıcı sıcağa karşıt olarak kullanılmıştır. Demek ki gölge, aydınlıktan ziyâde yakıcı sıcağın karşıtı olmaktadır. Bunun için “zıll” kelimesi “himaye” anlamına da gelir. Nitekim“arşın gölgesi” tabiriyle “onun himayesi” kastedilir. (Krş. için bkz. İnsan:14) Arabistan gibi kurak ve çöllerle kaplı bir bölgede yaşayan insanlar için, Allah’ın evrene koyduğu yasaların tanıtımında gölgenin kullanılması, o bölge halkının gölgenin kıymetini dünyada en iyi kavrayacak insanlar olmaları bakımından bir incelik arz etmektedir. Delîl, sözlükte yol gösteren, kılavuz, alâmet, rehber, işâret,iz gibi anlamlara gelmektedir. Yolda topluluğa öncülük edene delîl (kılavuz)denir. Bu âyette de sözlük anlamıyla kullanılmıştır. Pasajda maddî bir anlatımla manevî mesajların verildiği âyetler sıralanacaktır. Gölge güneşin yakıcı sıcaklığı karşısında geçici nimetlenmeye, ilahî gözetim ve himayeye,metalanmaya âtıf olabilir. Âyet nimetin sebebini, güneşin hareketliliğini delîl olarak göstererek ifade eder. Aslında her nimetin bir sebebinin olduğu ifade edilmektedir.Durağanlık aslında imkânların durması ve nimetten mahrumiyet demektir. H. Kemal Gürger Tefsiri. Lütfen güncel videoları takip ediniz
Zulkarney Bir Müminde olması gereken İnsanların içindeki Şeytanları bağlayan kişinin üzerinde olan Sıfatıdır İnsanın içinde Güneş doğduktan sonra İnsanları Batıkları yerden çıkarmaktır Onları tabiri caizse yerin dibinden çıkarmaktır ve bunu Bilge kul kıssasının sonunda dediği gibi yanlız Allah rızası için yapmak
Oğuz Kaan in mezarın da bulunan yazılar , taşlara kazinmis boynuz işaretleri , ve kuran da geçen ayetin neredeyse birebir aynısı mezarın da bulunan taşın üzerinde çıktı hocam .bu konuda bı arastirmaniz var mı ?
7:23 Bence balçıktaki güneş "kara deliğe çekilen bir güneş" olabilir. Çünkü Allah (c.c) diyorki; Biz ona "bu kavme istediğini yapabilirsin" dedik. Demekki günahkar bir kavimdi ve bunun kararını Zülkarneyne bıraktılar.
Hocam selam, benim bir sorum olacak. Zülkarneyn, Talut ise Allah neden bir yerde ismini anarken diğer yerde sıfatıyla anıp bunların arasında bağlantı kurmamızı zorlaştıyor? Bu tarz bir kullanımın kuranda bir başka örneği var mı? Ve hepsinden mühimi Talutla Zülkarneynin ayni kişi olması bize ne kattı çünkü eğer videoyu izlerken kaçırdığım bir nokta olmadı ise (eğer olmuş ise şimdiden özür diliyorum) talutu zülkarneynle eşleştirmemizin davuta ve süleymana demir ve bakır kullanımını öğretmesi tarihi bilgisi haricinde bize bir şey katmadı bunun ise günümüze söylediği bir şey olduğunu düşünmüyorum. Dabbe konusunda ise aydınlandığımı söyleyebilirim. Spekülasyonlardan uzak çok net bir yorumdu. Bu vesileyle izlediğim birçok videonuz için de teşekkürlerimi iletmek istiyorum. Çok güzel bir iş yapıyorsunuz. Çoğu konuda daha detaylı düşünmeme, aydınlanmama ve kurana olan hayranlığımın artmasına vesile oldunuz. Ancak şu ana kadar izlediğim videolarınız arasında en az tatmin olduğum kısım Zülkarneyn konusu idi. Bunu da belirtmeden geçmek istemedim. Umarım bu eleştirilerimi yapıcı bir eleştiri olarak görürürsünüz. Allah yaptığınız işte size güç ve sabır versin. Kolay gelsin :)
İki zaman sahibi çift boynuz sahibi boynuz başa baş ise ilme işarettir Kur'an'ı Kerim'de Rabbimiz bir isimle iki şahsa hitap etmektedir Rasulum buyururken Peygamber Efendimiz Hazreti Muhammed Mustafa sallallahü aleyhivesellem Nebi buyururken de Muhammed Mehdî Aleyhisselam Dabbe olarak Rabbimiz onu gizlemiştir Zulkarneyn kissasinda geçen güneşe karşı savunmasız kavim Afrikalilardir bir diğeri Amerikalilardir diğeri ise Türklerdir işittik iman ettik Şahit olarak Allah yeter Mescidi Aksa ya imam olacak Allah'ın dinini yardımcıları olun O gelmiştir ben de bir beşerim Sabır ve namaz ile Allah'tan yardım isteyin O hilafetin battığı yerden doğacak Güneşin batıdan doğması Mehdî Aleyhisselam ın hilafetin kaldırıldığı yerden zuhur etmesidir
Adam kesin doğrusunu ben buldum demiyor, kıssanın bize ne dediğini Kur'ani delillerle anlamaya çalışıyor. Bunun için jeolog, arkeolog, tarihçi, kimyacı... Olması gerekmiyor. Açık bilgi hepsi Hiç birşey bilemese bile, hesap gününde, "anlamak için çabaladım ya rabbi" diyebilecek bir mazereti var en azından
64- ALLAH’ın bağışlamayacağı tek günah, ortak koşulmasından başkası değildir. O’nun rahmet hazineleri yanınızda olsaydı, bitecek korkusuyla cimrilik ederdiniz. Ancak alemlerin Rabbi cömerttir, rahmeti geniştir ve bitip tükenmeyendir. 65- Din’de zorlama yoktur. O halde kim bir kadını istemediği halde örtünmeye zorluyorsa bilsin ki ancak zorbalıktır, zalimliktir. Örtünen ancak kendisi için örtünmüştür. Kuşkusuz her birine seçenek verilmiş ve bir tanesini seçmeleri istenmiştir. Kimse bir başkasının günah yükünden sorumlu değildir. ALLAH zalimleri sevmez ve her türlü zalimlikten, zorbalıktan münezzehtir. 66- Eğer bu konuda bir rahatsızlık duyar yahut sıkıntı çekerseniz, inanan erkekler inanan kadınlar ile evlenmeden önce bu konuyu göz önünde bulundurmaları gerekir. 67- İnanan erkek ancak inanan bir kadınla, ortak koşan erkek de ancak ortak koşan bir kadın ile evlenir. 68- İnanan bir erkeğin, ortak koşan bir kadınla evlenmesi kendisine helal değildir. 69- İnanan erkeğin ve inanan kadın’ın, eş adaylarını seçerlerken ALLAH’ın tarif ettiği inanmış ve salih kişilerden seçmeleri kendileri için en hayırlı olanıdır. İki inanmış olan Salih insan’ın bir araya gelip evlendiği evlilikler, sevgi, saygı, güven, hoşgörü ve nezaket çerçevesi içerisinde sürüp gidecek olan en güzel evliliklerdir. O, ne güzel evliliktir. 70- Salih kadın ile Salih olmayan kadın bir değildir. Hiç iyi ile kötü bir olur mu? Kadınlardan niceleri vardır ki, onlar kötülerdendir. Erkeğine karşı isyankar ve itaatsizlerdir. İtaat demek, sadakat demektir. İtaat, bağlılıktır. Onların itaatsiz davranmaları saygısızlığı getirir ve itaatsizlikle gelen saygısızlık bir süre sonra yerini aldatma ile gelen zinaya dönüştürecektir. Erkeği Salihlerden olduğu halde, itaat etmeyen, onu umursamayan, söylediklerini değersiz gören ve saygısızlık gösteren bir kadından ne yapması beklenir? İşte kadınlara vurma hakkındaki fetva da böyle kadınlar içindir. 71- Onlara vurmak ilk çare olarak değil, son çare olarak verilmiştir. Önce güzellikle öğüt vermeniz, öğüt ile uslanmadıkları takdir de yatakta yalnız bırakmanız şayet yine uslanmazlar ise vurmanız bildirilmiştir. Bunlar, ALLAH’ın belirlediği sınırlardır. Ne öğüt vermeden önce sınırı aşıp yatakta yalnız bırakmanız nede yatakta yalnız bırakmadan önce onlara vurmanız size helal değildir. Durumlarını düzelttikleri takdir de artık onlara karşı bir yol aramanız da size helal değildir. Kim de ALLAH’ın belirlediği sınırları aşacak olursa, o günaha girmiş ve kendisine yazık etmiştir. 72- ALLAH’ın emrettiği şekilde yapmak, sizi büyük ölçüde başarıya ulaştıracak olan en güzel yol ve en güzel emirdir. O, önce iyilik, güzellik ve merhamet yolunu seçmenizi istemiştir. O, çok merhametlidir. O’nun dini zulüm ve zorbalık değil, şefkat ve merhamet dinidir. 73- Adem’de insandır, Havva’da insandır. Kim, bir kadını veya erkeği bir can karşılığı yahut yeryüzünde bozgunluk çıkartma dışında öldürmüşse, şüphesiz o kişi bütün insanlığı öldürmüş gibidir. Kim de yaşatırsa, bütün insanlığı yaşatmış gibidir. 74- Vereceğiniz zaman zekatın ölçüsü, ihtiyaçtan fazlasını sarf etmektir. Biriktirmek haram değildir ancak doğru olan biriktirdiğinizden ALLAH yolunda infak etmenizdir. Kim ne vermişse ancak kendisi için vermiştir. 75- ALLAH, sizleri bu Dünya'ya imtihan etmek için gönderen ve peşinizden de Nebi ile Resullerini gönderip doğru cevaplarını bildirendir. Umulur ki O’na şükredersiniz. O’na yaptığınız hiçbir şey gizli değildir. Yapılandan haberdar olmaya hakkıyla kadir’dir. O, her şeyi çok iyi bilir.
@@gonluendelusi Bu ayetler Rabbimizin yeni bir elçi ile gönderdiği sayfanın, Furkan'ın ayetlerindendir. 21süre toplam 997 ayettir. anlayarak baştan sona okursanız mahiyetini öğrenebilirsiniz. furkanhikmet.blogspot.com/p/sayfa-2.html?m=1
Hocam selamlar...okuduğum kaynaklara göre aklım ve kalbimin gösterdiği kişi bence BİLGE KAĞAN Zülkarneyndir...şöyleki yazıtlarda şu yazmakta imiş :KUZEYDE Oğuz kavmine doğru,DOĞUDA Kıtay kavmine doğru GÜNEYDE çine doğru ordu sevk ettim.ondan sonra Tanrı buyurduğu için ölecek milleti diriltip besledim..diye devam ediyor...umarım görürsünüz yorumlarsınız teşekkürler...
Hocam selamun aleykum. Demiri ornek vermişsiniz tamamen manevi boyutunu almışsınız ama bilim demirin gökten indiğini söylüyor . Hatta bizim galaksimizin dışında daha büyük güneşlerin moleküllerini demir madenine çevirdiğini söylüyor . Ayrıca yine youtube da gördüm özbekistan ile kırgızistan sınırda yaklaşık 200x300 mtr boyutlarında demir üzerine eritilmiş bakırdan bir set bulundu . Ayrıca bu serin arkasında 20 km kare çapında bir mağaranın olduğu söyleniyor. Bu durumlar hakkında ne düşünüyorsunuz. Sadece bu konu hariç diğer görüşleriniz gerçekten harika allah sizden razı olsun . Ama bu açıklamanız beni tatmin etmedi .
Kardesim saygi duyarim sizin Rabbimizin ayetlerine iman edip emek veryorsuniz bu cok iyidir kendilerine kitap verilenler bazi ayetleri tartisma haline de getiryorlar aslinda Kitabi Kuranimizin icinde bir suru sureler mutesabidir diyoor Zulkernayin hayatini hz Davudun kaderleri aynidir yine Kiyamet elcisi sizin icin aciklarsa dogrusunu ogreniceksiniz
YECÜC KELİMESİ CEVİRİSİ GOG DUR YANİ GOOGLE YECÜC DUR İSTEYEN CEVİRİDEN BAKABİLİR. UZAKLARDA ARAMAYIN ŞU AN KULLANDIĞINIZ GOOGLE HER ŞEYİNİZİ TAKİP ETMEKTEDİR.
05:10 gülünç olmayın, iki tepe sahibi değil, iki boynuz sahibi anlamına gelmektedir Zülkarneyn. İskender boynuzlu tolga kullanırdı, o yüzden Zülkarneyn denmiştir. Ayrıca Sevan Nişanyanın başka bir iddiası var, Muhammed zamanında Bizansı yüceltmek için pseudo İskender hikayeleri yayılmıştı. Bu Kurandaki Zülkarneyn o zamanki Bizans hikayelerine çok benziyor. İlgili hikaye için: yavuztellioglu.blogspot.com.tr/2015/07/sevan-nisanyan-zulkarneyn-iki-boynuzlu.html
Kuran zaman üstü bir mesaj,her döneme söyleyeceği yeni birşeyler olmasını gerektirir bu,müfessir dediğiniz kişiler Allah tarafından seçilmiş keimseler değil,onlarda anladıkları kadarıyla ve diğer kaynaklardan elde etikleri bilgilerle bir harman yapıp tefsir etmişlker kuranı ve malesef israiliyattan çok fazla etkileniğp rivayetlere çok ehemmiyet verdikleri için kuranın kendi kendini açıklayan bir kitap olması özelliğini göz ardı etmişler çoğu yerde,içinden çıkamadıkları her yerde kuran dışı kaynakları hiç sorgulamadan tefsirlerne yansıtıp kafa karışıklıklarına sebep olmuşlar.Taberide Allahın sıradan bir kulu videodaki vatandaşta,ikiside emek vermiş ve kendi anladığını anlatıyor,bize düşen illa birine tabi olup her dediğine ok demek değil,kendimizde kuranla ilgilenip doğruyu yanlışı seçmeye çalışmak
Bilmiyorum ama umarım öyledir, Kur'an'ı yanınızdan ayırmayın, üzerine çay dökülsün, otobüste okuyun, her an okuyun abdestsiz okunmaz filan diye dolaba kaldırmayın
burak okur ingiliz ve yahudi kitaplarını okumaktan kahvane köşelerinde konuşalını anlatma oğuz kağandır ispatmı orhun kitabesi 2000 yıldan eski kuran 1400 dersek arada 600 yıl var neden söyledim bunu ayette geçen kıssa aynen kitabede yazıyor daha atanızı bilmiyorsunuz iskenderi biliyorsun saygılar
ZÜLKARNEYN GELECEK OLAN YENI ELCIDIR..RESÜLDÜR..PEYGAMBERDIR.. HELAK OLACAK ÜLKE TÜRKIYEDIR...KANIT IKI DENIZIN BIRLESTIGI YER...ISTANBUL..DIR.. ZÜLKARNEYN KÜRT.DÜR..YENI GELECEK OLAN KITAP KÜRTCEDIR...19..SAYGILAR.????
yine benim bulduğum kod şifreyi açıklıyorum.araştırın bu kod şifre hiçbir yerde yok tamamen bana ait..kod şifre şu.Kuranda şehirler ile alakalı tahmini 52 ayet geçiyor..ve 2 kategoridir. helak olan şehirler/ kutlu şehirler..oysa bekke mekke kutlu şehir ve kudüs de kutlu şehir oolmasına rağmen .kudüs helak olan kutlu şehirler kategorisinde ...nasıılmı? google maaps haritalardan 52 yazın. ortaya çıkan şehir.''JERUSALEM /KUDÜS'' çıkyor.özet anlatım bu detayda sorularınız tam cevablanır ama. çok uzun sürer..
Hoca şimdi son zamanlarda talut diye konuşuluyo.sen bide türk le alakalı konuya bak kehf süresinde.sen tavlutöu ol hangi yahudi güce paraya tapmadı.sen taglutu bi daha düşün.
DABBE zamanında ne anlatıyor bilemem ancak bu günün tarihselcilik anlayışı ile baktığımızda hiç bir anlamı yok. Kuran zamanlar üstüdür ve bu günün bakış açışı ile baktığımızda bunun ancak COMPUTER olduğunu anlıyoruz.
Anlamıyorum.norveç güneşin balçıkta battığı yer .hiç araştırmadan konuşmamak lazım.açın you tub da tıklayın görün .yani mecaz yorum yapılmış hiç gerçek anlamı dikkate alınmamış .
Selam Aleykum. Güneş:hidayet. SET: kötülük ILE iyilik arasında bir ayrım yapmak. Zül karneyn: iki yolu tutabilme gücüne sahip olan , iyilik ve KÖTÜLÜK arasında , her hangi bir sebepten dolayı içine düşebilen insanoğlu. 'ZULKARNEYN bütün insanoglu üzerinden kulanilan bir kelime. Ama bir şahıs değil. Yecuc ve mecuc: acılar çektiren, ve acıları yaşayan insanoğlu. Cunki KURAN IYILIKTIR AMA KOTULUGU KONUŞTUTTURUR. IBLIS : MELEKTIR, BIR MELEGIN KENDI BAŞINA BIR TAVIR ALMASI IMKANSIZ. KI IBLIS ALLAHA KARSI GELMEMISTIR. AMA ALLAH ONU O GÖREV IÇIN YARATMISTIR. IBLIS, iyiliğin aynasıdır. KÖTÜLÜK görülmeli, bilinmeli ki iyilik bilincine ulaşalım. Allahouwalim
IBLISMELEK DEĞILDIR.KURAN O CINLERDENDIR DER...KOTÜDUR VE ALLAHA ISYAN ETMIŞTIR..INSANLARI SENIN YOLUNDAN SAPTIRACAĞIM DER...SANIRIM KURAN AYETLERINI BILMIYORSUNUZ
herkes genelde olumlu bir yorum yapmış ama ben farklı düşünüyorum. Kuranı Kerimde kefh suresinde geçer Zülkarneyn ama seninde bahsettğin gibi 15 ayetlik kısa olduğundan tam içerikli değildir bu kıssa. Yani senin veridğin örnekler sadece senin düşüncen senin mantığın. herkes senn gibi düşünmek zorunda değil. güneşi doğarken buldum cümlesini imana yeni gelmiş o güneş odur a nasıl bağlaya bildin anlamış değilim güneşi kara balçıkda batarken buldumuda tabirin bir garip. Zülkarneyn e ordusu yok diyorsun peki orhun yazıtlarında oğuz kaan (bilge kaan) da olarak bilinen ve yazıtlarında araştırırsanız bir yol tutdum gittim güneşin doğduğu yere sonra battığı yere sonra kuzeye havanın karanlık oldğu yere diye taşlara yazan oğuz kaan a zülkarneyde diyorlar çünki yazıtlardaki yazı ile kurandaki ayet bire bir aynı. buna görede oğuz kaan zülkarneyn ise çok güçlü bir orduya sahip. Lafı uzatmaya gerek yok bazı şeyler vardır o günün şartlarında nalaşılır biz işin içinden çıkamayız yani ne olduğu belli olamayan bir bilgi bu. kimsede kesin bir cevap yok her anlatan kendi fikrini beyan ediyor bu yüzden çelişkiler doğuyor. Dinde çelişki olmaz bu yüzden anlaşılamayan yerleri oldğu gibi bilip kabul etmek daha mantıklıdır yoksa olamayana var demek olana yok demek insanı dinden çıkartır.
YECÜC KELİMESİ CEVİRİSİ GOG DUR YANİ GOOGLE YECÜC DUR İSTEYEN CEVİRİDEN BAKABİLİR. UZAKLARDA ARAMAYIN ŞU AN KULLANDIĞINIZ GOOGLE HER ŞEYİNİZİ TAKİP ETMEKTEDİR.
Allah razı olsun hocam Rabbim ilminizi ve sayılarınızı artırsın
Ilk defa akla ve mantiga hitap eden bir Müslüman Hoca gördüm. Böyleleri lazim.
Şadi eren,, hocada anlatımlarında fena değil tavsiye ederim.
Caner Taslaman, Mehmet Okuyan, Emre Dorman, Halil Necipoğlu, Osman Egin. (son iki hocamız biraz daha kalbe ve duygulara hitap ediyor çok kaliteli insanlar)
Kur'an talebesi....!
Zülkarneyn ve Dabbetül arz hakkında mükemmel yorum ve özellikle dabbe deki kur'an i delillerinizden dolayı sizden Allah razı olsun.Zilzal suresini hiç böyle okumamıştım.
Allah sizlerden de bizlerden de Hesap Günü razı olsun. Çok sağlam bir şekilde delillerle açıklama olmuş, süper.
selamünaleyküm
akla uygun bir sunum ve açıklama (en azından herkesi akla ve düşünneye sevk ediyorsunuz)tşk
Ağzınıza, yüreğinize sağlık, Rabbim ilminizi arttırsın, Allah sizlerden ve ekibinizden razı olsun...
Yine Çok güzel bir yorum. Allah razı olsun. Emeğinize ve akleden kalbinize sağlık.
Mukemmel anlatmışsın RABBİM ilmini arttirsin.
Araştırmalarınız, emekleriniz, gayretleriniz o kadar değerli ki. Allah hepinizden razı olsun. Özellikle de Saim Keke, Hasan Eker ve sizin anlatımlarınız o kadar anlaşılır ki kalplerimizdeki perdeleri, aklımızdaki putları paramparça ediyor. Çok şükür
Allah sizlerden sonsuz razi olsun değerli hocam sizleri dinlediğimde kitabim kur an ima imanim artikca artiyor Allah ima şükürler olsun .Allah sizi iyki karşima çikartmiş
emeğinize sağlık hocam Allah ilminizi arttirsin
Aklinizin kalbinizim nuruna saglik.. Helal olsun cok guzel okumussunuz kurani. Kuran boyle okunmali boyle anlanmalidir. Bu sekilde anlayanlarin sayisini artirsin rabbimiz. Yil 2020 yecuc ve mecuc yerin dabbesi dabbetul arz bugun virus adiyla insanlari ihtar ediyor siz inanmadiniz kiyamet koptu kopacak iman edin tovbe edin diyor korunmak sed yapmak zirh yapmak isteyen tovbe etsin tek olan Allaha iman etsin... O saat siz farketmeden gelecektir ...
Allah razı olsun hocam 👏
İlk defa aklıma yatan bir açıklama. Allah razı olsun.
Hocam Allah'ın selamı üzerinize olsun Allah sizden binkere razı olsun rahmetli Yaşar Nuri Öztürk hocayı severdim.. sizede tesadüfen TH-cam kanalında denk geldim ilkdefa dinledim anlatimlariniz okadar Kur'an'a akla zekâya Uygun ki anlatamam... Allah ilminizi zekanızı artırsın inanın sizlerde olmasanız bende dahil olmak üzere herkez dinden soğuyor Allah'ın varlığından birliğinden şüphem yok ama bazı sahtekarlari dinleyince nefsim içime ves vese vermeye başlıyor!! Tekrar diyorum bizler senden razı olduk Allah'ta senden razı olsun hocam
Herşeyin hakikatinden, yarattıklarından Alim ve Habir Olan Rabbimizdir gerçeği Yalnızca Bilen.
Ama allah razi olsun akil gönül bağını kurmuş Huseyin kemal gurgere.
Allah razıolsun
ÇINAR
Rahman ve Rahim olan ALLAH’ın adıyla;
1- Yakın olan kıyamet zamanı, iyice yaklaştı.
2- Ufuk açıldı, alametleri belirdi ve sonra ortaya çıktı.
3- Yer yarıldı ve arzdan bir dabbe çıktı.
4- Dabbe ancak bitki türlerinden olan bir canlı.
5- Kutsal ruhun ayrılmaz bir parçası
6- O, Resul’ün bedenine girdi ve onunla birleşti. Sonra gören bir göz, tutan bir el ve işiten bir kulaktı
7- O güzel bir şahitti, sonra bir baktı, inceledi, dinledi ve dile gelip söyledi “Tam olarak iman etmiyorlar” dedi
8- Resul “Nasıl?” dedi ve O öğretti, insan’a bilmediklerini ve kalemle yazmayı öğretti.
9- Dedi ki “Noksanlıktan münezzeh olan ALLAH, tek bir İlah’tır. Ortak koştuklarından uzak’tır, yüce’dir”
10- Resul dedi “İşittim ve itaat ettim. Ben teslim olanların ilkiyim. Sonunda dönüşler, elbette ki alemlerin Rabbinedir. Kuşkusuz alemlerin Rabbi, noksanlıktan münezzehtir.”
11- Kalp gördüğünü, kulak işittiğini ve el’de hissettiğini yalanlamadı. Ruh, bedene aşılandı.
12- Ey İnsanlar! Size vakti yaklaşan gün, bildirildi. İnsanlar uyarıldı ve iman edenler müjdelendi.
13- Söz gerçekleşti ve uyarıcı gönderildi.
14- Size vaat edilen söz, hak ile yerine getirildi.
15- ALLAH vaadinden dönecek değildi, “Ol” dedi ve oda oluverdi.
16- ALLAH, sizin O’ndan istediğinizi gerçekleştirdi. “Bize de gönderilseydi” dememeniz için gönderdi. Şüphesiz O’nun da sizden istediği inanmanız ve iman etmenizdi.
17- O, bir uyarıcı göndermeden zalimce azap edecek değildi.
18- O, her türlü zalimlikten uzak olduğunu, çok merhametli ve bağışlayıcı olduğunu apaçık bildirdi.
19- Ey İnsanlar! O’nun size vaat ettiği ne varsa hepsi gerçektir. Hiçbir vaadinden dönecek değildir ve ne vaat ediyorsa mutlaka gerçekleşecektir.
20- O gün gelip çatmadan önce sizden istediğini yerine getirin. Çünkü o gün gelince, sizden bir şey istenmeyecektir.
21- Kıyametin şiddetinden gebe kadınlar karnındakini düşürecektir. Çünkü belirlenen o gün gelmiş ve imtihan sona ermiştir.
22- Seçip ayırma bitmiş ve yerleştirme zamanı gelmiştir.
23- İşte o gün, kim ne kazandıysa karşılığı eksiksiz olarak hak ile verilecektir.
24- Salihler, Salih olanlarla beraber ve zalimler de zalim olanlarla beraber diriltilecektir.
25- Salih olanlar Cennet de ve zalim olanlar da Cehennem’de diriltilecektir.
26- Şefaat, bütünüyle ALLAH’a aittir. Dilediğini Salihlerle beraber ve dilediğini de zalimlerle beraber diriltir.
27- And olsun ki ALLAH’a karşı edindiğiniz şefaatçileriniz de, O’nun tarafından iki zümreden biriyle beraber diriltilmeyi beklemektedir.
28- Bir takım şefaatçiler vardır ki onlar, Nebiler, Resuller ve Meleklerdir. Onların şefaati ise ancak yaşarlarken görüp bildikleri ve tanıdıkları kişilere ALLAH’tan bağışlanma dilemesiyledir.
29- ALLAH, onların bu duasını dilerse kabul eder ve dilediğini bağışlar, dilemezse kabul etmez ve dilediğini rahmetinden uzak kılar. O halde şefaat, bütünüyle ALLAH’a aittir.
30- Kim’de şefaati, ALLAH’tan değil de şefaatçilerden beklemişse, o kişi apaçık bir ziyan içindedir.
31- ALLAH’tan daha merhametli kimdir? O, merhametlilerin en merhametlisidir.
32- ALLAH'tan başka şefaatçi edinen kimsenin durumu, gövdesi sağlam dev bir çınar ağacında çürük bir dal'a tutunmuş kimsenin durumu gibidir. Öyle ki o kimse, çürük dal'a biraz ağırlığını verince, tepesi üstü yere çakılıverir. İşte ALLAH'tan başkasından şefaat bekleyen kimsenin durumu da tıpkı bunun gibidir. Gövdesi sağlam dev bir çınar ile çürük bir dal’ın durumu birbirine denk değildir.
Amiiinn amin. Sen ne güzel bir insansın❤️🌹
Hüseyin hocam, siz hikmet çıkarıyorsunuz, ne kadar çok ihtiyacımız var buna inanın. Her cuma tefsirinizi bekliyoruz. Sizden ricamız kuran tefsirine daha çok zaman ayırmanız. Allahın izniyle.
Allah razı olsun hocam müthiş mantık
Hocam çok açıklayıcı anlatiyorsunuz ağzınıza sağlık
Mükemmel Anlatım Ağzına Yüreğine Sağlık....
33- Günahları sadece ALLAH bağışlayabilir. O, çok merhametlidir.
34- O, rahmet hazinelerinin sahibidir. O’nun merhameti inanan kulları üzerine çok geniştir.
35- Çıkmakta olan can köprücük kemiklerine dayandığı zaman, kişinin defterinin sağından mı yoksa solundan mı verileceği apaçık bellidir.
36- İşte o zaman, defteri solundan verilene Cehennem’e atılacağı bildirilir ve defteri sağından verilene ise Cennet’e gireceği müjdelenir.
37- Doğrusu Rabbin, hesabı çabuk görendir.
38- O gün, sevinç ve mutluluk içinde olanlar, kuşkusuz ki defterleri sağ taraflarından verilmiş olan kimselerdir.
39- Defterleri sağ tarafından verilmiş olanlar, çok bağışlayan ALLAH'ın, onların hiç ummadıkları günahlarını bile örtüp bağışladığını ve O’nun gerçekten de çok bağışlayan, rahmeti çok geniş olan olduğunu göreceklerdir.
40- Ne mutlu defterleri sağ tarafından verilmiş olan kimselere! Onlar, Cennetliklerdir.
41- O gün, hüsran ve korku içinde olanlar, kuşkusuz ki defterleri sol taraflarından verilmiş olan kimselerdir.
42- Defterleri sol taraflarından verilmiş olanlar, her şeyden haberdar olan ALLAH’ın, onların hiç ummadıkları günahlarını bile sayıp ortaya çıkardığını ve gizli saklı demeden bütün günahlarının apaçık önlerine getirildiğini göreceklerdir.
43- Vay haline o defterleri sol tarafından verilmiş olan kimselere! Onlar, Cehennemliktir.
44- Bir takım kimseler vardır ki ağızları inandığını söylediği halde kalpleri ağızlarının söylediğini yalanlayan kimselerdir. İşte onların ağızları mühürlenir ve yaptıklarını elleri anlatacak ayakları ise şahitlik edecektir. Elleriyle yaptıkları da ellerinin yaptıklarına ayaklarının şahitlik etmesi de sol taraflarından verilen kitabın içindedir.
45- Bir takım kimseler de vardır ki kendileri için tartılar kurulmayacak, suçları sorulmayacak ve doğrudan cehennem’de diriltileceklerdir.
46- İnananlar, sadece kendilerini yaratan, yeniden diriltecek olan ALLAH’a güvenenler ve yalnız O’na kulluk edenlerdir.
47- O ALLAH ki her şeye gerçek ile kadir’dir. Dünya'yı kendi etrafında döndüren, kendi etrafında döndürürken Güneş’in de etrafında döndüren, Ayı, hem Dünya'nın hem de Güneş’in etrafında döndürürken, Güneşi de kendi ekseni etrafında döndürendir.
48- Kim, ALLAH ile arasına bir aracı koyarak yakınlaşacağını zannediyorsa, bu, ancak kendisini O’ndan uzaklaştıracaktır. O’na karşı aracı edinmek ancak ortak edinmek anlamına gelir.
49- O, size şah damarınızdan bile daha yakın olduğunu bildirmişken, sizin O’na karşı aracılar edinerek kulluk etmeniz olacak iş değildir.
50- Aracılardan veya diğer ortak koştuklarınızdan, sizi yaratacak ve sonrada yeniden diriltecek kimdir?
51- ALLAH yaratır, yaratmayı devam ettirir, öldürür ve yeniden diriltir. O’na ortak koştuklarınızda ALLAH tarafından yeniden diriltilmeyi bekleyenlerdendir.
52- O’na ortak koştuklarınıza bir bakın, aralarında dua ettiğinizde sizi işitip duanıza icabet edebilecek hangisidir? ALLAH sizi işitir, bilir ve duanıza icabet edicidir. O, ölmeyendir, daima diri’dir.
53- ALLAH’ın elçilerini birbirinden ayırmayın ve birini diğerinden kayırmayın! Bu, onların tümüne inanmış olmanızın bir gerekliliğidir.
54- Eğer nefsiniz sizi kötü bir işe sürükleyip günaha sokacak olursa, yaptığınız günaha bir kılıf uydurmaktan çekinin, büyüklük göstermeyin ve Rabbinizden samimiyet ile bağışlanma dileyin! ALLAH’tan bağışlanma dilemenizin ilk şartı, işlediğiniz günahın kötü bir iş olduğunu kabullenmektir, itiraf etmektir.
55- Kim, “Nasıl olsa ALLAH affeder” diyerek günah işlemişse, o mutlaka şeytan’ın adımlarını takip etmiştir. Sizi ALLAH’ın merhametine güvendirerek günah’a sürükleyen şeytan’dan başkası değildir.
56- ALLAH’ın rahmetine güvenerek günah işlemediğiniz gibi, O’nun rahmetinden de ümidinizi kesmeyin! O’nun rahmetinden azgınlardan başkası ümidini kesmemiştir.
57- Güzel ve temiz olanlar size helal’dir. Güzel ve temiz olanlar, Dünya’da da Ahirette de müminlerindir.
58- Dilediğiniz gibi yiyin için ancak israf etmeyin, çünkü ALLAH israf edenleri sevmez! Yeme içme de size belirlenen sınır, israf etmemenizdir.
59- Yiyip içtiğiniz nimetlere şükredin ve çalışıp kazandığınızdan yoksulun payını verin! Ne verirseniz verin, verdiğiniz, ALLAH’a ulaşmaz ve O’nun verdiğinize bir ihtiyacı da yoktur, Gani’dir. Ancak O’na ulaşan takvanızdır. ALLAH’ın nimetlerine şükretmeyen ise O’na ancak şükürsüz davranarak nankörlük etmiştir.
60- Ne kadar bilmiş olursanız olun ancak kendinizi yeterli görmeyin! Kuşkusuz kendini yeterli gören azar ve bir bilenin üzerinde bir bilen mutlaka vardır. Her şeyi bilen ise Ulu Bilge olan ALLAH’tır, Müstağnidir.
61- Haramlardan kaçının ve ALLAH’tan sakının! Gözlerini haramdan çevir demek, harama el uzatma demektir.
62- O, şüphesiz örtünmeyi bildirmiştir. Ancak size ne oluyor da insanların giyimlerine ve dış görünüşlerine bakarak “ALLAH bunlara bir iyilik indirmemiştir” diyerek onları dışlıyor ve hor görüp hakir bakma hakkını kendinizde buluyorsunuz? Yoksa size bunu ALLAH’mı emretti yahut O’nun katından olan açık bir deliliniz mi var? İnsanlar arasında nice örtünmeyenler vardır ki nice örtünmüş olandan, ALLAH’a olan takva’da öne geçmiştir.
63- Ey İnananlar! Size bir misal verildi, şimdi ona kulak verin ve eğer bilenlerdenseniz söyleyin! Bilgisizce Rabbine ortak koşan, her türlü kötü işler de yarışan, iyilik yapmayan, engel olan, günahlardan sakınmayan, sakınmaya yanaşmayan, zina yapan, zikirden uzak yaşayan ve namazı da kılmayan ancak sadece örtünmüş olan mı daha hayırlıdır? Yoksa Rabbine her türlü ortak koşmaktan sakınmış olan, her türlü iyi işler de yarışan, iyilik yapan, vesile olan, günahlardan sakınan, sakınmaya çalışan, zina yapmayan, zikir ile yaşayan ve namaz kılan ancak sadece örtünmemiş olan mı daha hayırlıdır? Bu ikisinden hangisi ALLAH’a olan takva da diğerinden daha öndedir? İşte böyledir, ALLAH bilir, siz bilmezsiniz!
Sa Allah razı olsun teşekkür ediyorum özellikle arzın canlanıp haberlerini vermesi çok manidar bir yorum olmuş Zülkarneyn in akıl kalp dengesi üzere olması da.Zira hafifsen Allah’ın hududu sınırları anlasılabılır, duvarın güçlenmesi 2 kavim( kıvam) ın sark( şirk) ve garb(gadab) dam arınıp , dosdoğru ve güçlü kılınması kuvvetli ihtimal olabilir mi cevabınızı bildirirseniz sevinirim
Yerkürenin bozuluşu son saat Allahim ne dehşet .verici korkutucu yarabbim.
Rabbim ilminizi artirsin ve böylece de vahyin aydinligini her tarafa yaymayi nasip etsin
Hocam kısmet olursa bir sohbetinizde deccal ve mehdi konusunu da işlermisiniz
Hocam dabbe ve yecucu mecuc olayını kavradım çok şükür
hocam o set parçalanalı 2000 yıldan fazla oldu.
körükle ateş yakalı
demirden dağı yıkalı
ergenekondan çıkalı
nevruz Türk'ün bayramıdır.
milliyetçiler nevruz zamanı bunu paylaşıyordu.
5:39 "delîlâ" (Furkan 45) neden klavuz olarak çevirdiniz,
ayrıca "sebep" kelimesi ile bağlantısı nedir.
45- Görmedin mi Rabbin gölgeyi nasıl uzattı? Eğer dileseydi elbette onu sabit kılardı. Sonra da güneşi üzerine delil kıldı.
Zıll sözlükte gölge, karanlık ve himaye gibi anlamlara gelir.Şeffaf olmayan bir cismin ışığı engellemesi sonucu oluşan karanlığa gölge denir. Gölge, karanlık ile aydınlık arasında latîf bir durum olduğundan Kurân’da karanlık nûra; zıll/gölge de harûra/yakıcı sıcağa karşıt olarak kullanılmıştır. Demek ki gölge, aydınlıktan ziyâde yakıcı sıcağın karşıtı olmaktadır. Bunun için “zıll” kelimesi “himaye” anlamına da gelir. Nitekim“arşın gölgesi” tabiriyle “onun himayesi” kastedilir. (Krş. için bkz. İnsan:14)
Arabistan gibi kurak ve çöllerle kaplı bir bölgede yaşayan insanlar için, Allah’ın evrene koyduğu yasaların tanıtımında gölgenin kullanılması, o bölge halkının gölgenin kıymetini dünyada en iyi kavrayacak insanlar olmaları bakımından bir incelik arz etmektedir.
Delîl, sözlükte yol gösteren, kılavuz, alâmet, rehber, işâret,iz gibi anlamlara gelmektedir. Yolda topluluğa öncülük edene delîl (kılavuz)denir. Bu âyette de sözlük anlamıyla kullanılmıştır. Pasajda maddî bir anlatımla manevî mesajların verildiği âyetler sıralanacaktır. Gölge güneşin yakıcı sıcaklığı karşısında geçici nimetlenmeye, ilahî gözetim ve himayeye,metalanmaya âtıf olabilir. Âyet nimetin sebebini, güneşin hareketliliğini delîl olarak göstererek ifade eder. Aslında her nimetin bir sebebinin olduğu ifade edilmektedir.Durağanlık aslında imkânların durması ve nimetten mahrumiyet demektir. H. Kemal Gürger Tefsiri. Lütfen güncel videoları takip ediniz
eyvallah
Amin
Hocam bu konuyla ilgili yazılmış bugünlerde çıkmış bir kitap var ben okudum size de göndermek istiyorum.Mail attım size
hkgurger@hotmail.com
Hocam tüm videolarınizi keyifle izledim ancak bu videoda biraz zorlama anlam çıkarılmış
Kehf sureai tefsirinde güncel olanı izleyiniz.
Zulkarney Bir Müminde olması gereken İnsanların içindeki Şeytanları bağlayan kişinin üzerinde olan Sıfatıdır İnsanın içinde Güneş doğduktan sonra İnsanları Batıkları yerden çıkarmaktır Onları tabiri caizse yerin dibinden çıkarmaktır ve bunu Bilge kul kıssasının sonunda dediği gibi yanlız Allah rızası için yapmak
Oğuz Kaan in mezarın da bulunan yazılar , taşlara kazinmis boynuz işaretleri , ve kuran da geçen ayetin neredeyse birebir aynısı mezarın da bulunan taşın üzerinde çıktı hocam .bu konuda bı arastirmaniz var mı ?
mikrofonmu nedir ses yapan ama sohbet güzel sağol
Bu videodaki anlatımı baştan sona elden geçirmenizi öneririm.
Kehf tefsirinde güncelenecektir.
7:23 Bence balçıktaki güneş "kara deliğe çekilen bir güneş" olabilir. Çünkü Allah (c.c) diyorki; Biz ona "bu kavme istediğini yapabilirsin" dedik. Demekki günahkar bir kavimdi ve bunun kararını Zülkarneyne bıraktılar.
Matematiğinden bahsetmen bunu kabul etmen imanınla teslim olmuş bir kuran Müslüman lığı... Cennet fıkrasında olmanı diliyorum. Allah razı olsun
❤❤❤❤
Setleri aşıp geldiklerinde, nasılsa sende görürsün. Ama çok geçtir artık..
ALLAH ilmini artırsın
Hocam ilgili ayetler galiba sadece kıssadan hisse değil de daha farklı işaretler var. Yani bazı isimler ve kavramlar veriyor.
Hocam selam, benim bir sorum olacak. Zülkarneyn, Talut ise Allah neden bir yerde ismini anarken diğer yerde sıfatıyla anıp bunların arasında bağlantı kurmamızı zorlaştıyor? Bu tarz bir kullanımın kuranda bir başka örneği var mı? Ve hepsinden mühimi Talutla Zülkarneynin ayni kişi olması bize ne kattı çünkü eğer videoyu izlerken kaçırdığım bir nokta olmadı ise (eğer olmuş ise şimdiden özür diliyorum) talutu zülkarneynle eşleştirmemizin davuta ve süleymana demir ve bakır kullanımını öğretmesi tarihi bilgisi haricinde bize bir şey katmadı bunun ise günümüze söylediği bir şey olduğunu düşünmüyorum. Dabbe konusunda ise aydınlandığımı söyleyebilirim. Spekülasyonlardan uzak çok net bir yorumdu. Bu vesileyle izlediğim birçok videonuz için de teşekkürlerimi iletmek istiyorum. Çok güzel bir iş yapıyorsunuz. Çoğu konuda daha detaylı düşünmeme, aydınlanmama ve kurana olan hayranlığımın artmasına vesile oldunuz. Ancak şu ana kadar izlediğim videolarınız arasında en az tatmin olduğum kısım Zülkarneyn konusu idi. Bunu da belirtmeden geçmek istemedim. Umarım bu eleştirilerimi yapıcı bir eleştiri olarak görürürsünüz. Allah yaptığınız işte size güç ve sabır versin. Kolay gelsin :)
zülkarneyn ibrahim a.s döneminde yaşamıştır diyen rivayetler var talut demek bence hata
İki zaman sahibi çift boynuz sahibi boynuz başa baş ise ilme işarettir Kur'an'ı Kerim'de Rabbimiz bir isimle iki şahsa hitap etmektedir Rasulum buyururken Peygamber Efendimiz Hazreti Muhammed Mustafa sallallahü aleyhivesellem Nebi buyururken de Muhammed Mehdî Aleyhisselam Dabbe olarak Rabbimiz onu gizlemiştir Zulkarneyn kissasinda geçen güneşe karşı savunmasız kavim Afrikalilardir bir diğeri Amerikalilardir diğeri ise Türklerdir işittik iman ettik Şahit olarak Allah yeter Mescidi Aksa ya imam olacak Allah'ın dinini yardımcıları olun O gelmiştir ben de bir beşerim Sabır ve namaz ile Allah'tan yardım isteyin O hilafetin battığı yerden doğacak Güneşin batıdan doğması Mehdî Aleyhisselam ın hilafetin kaldırıldığı yerden zuhur etmesidir
Maşallah her konuda uzman arkadaşımız. Antropolog, tarih bilimci, jeolog, teolog, arkeolog, herşeyi çözmüş gelmiş bize anlatıyor.
Adam kesin doğrusunu ben buldum demiyor, kıssanın bize ne dediğini Kur'ani delillerle anlamaya çalışıyor. Bunun için jeolog, arkeolog, tarihçi, kimyacı... Olması gerekmiyor. Açık bilgi hepsi
Hiç birşey bilemese bile, hesap gününde, "anlamak için çabaladım ya rabbi" diyebilecek bir mazereti var en azından
64- ALLAH’ın bağışlamayacağı tek günah, ortak koşulmasından başkası değildir. O’nun rahmet hazineleri yanınızda olsaydı, bitecek korkusuyla cimrilik ederdiniz. Ancak alemlerin Rabbi cömerttir, rahmeti geniştir ve bitip tükenmeyendir.
65- Din’de zorlama yoktur. O halde kim bir kadını istemediği halde örtünmeye zorluyorsa bilsin ki ancak zorbalıktır, zalimliktir. Örtünen ancak kendisi için örtünmüştür. Kuşkusuz her birine seçenek verilmiş ve bir tanesini seçmeleri istenmiştir. Kimse bir başkasının günah yükünden sorumlu değildir. ALLAH zalimleri sevmez ve her türlü zalimlikten, zorbalıktan münezzehtir.
66- Eğer bu konuda bir rahatsızlık duyar yahut sıkıntı çekerseniz, inanan erkekler inanan kadınlar ile evlenmeden önce bu konuyu göz önünde bulundurmaları gerekir.
67- İnanan erkek ancak inanan bir kadınla, ortak koşan erkek de ancak ortak koşan bir kadın ile evlenir.
68- İnanan bir erkeğin, ortak koşan bir kadınla evlenmesi kendisine helal değildir.
69- İnanan erkeğin ve inanan kadın’ın, eş adaylarını seçerlerken ALLAH’ın tarif ettiği inanmış ve salih kişilerden seçmeleri kendileri için en hayırlı olanıdır. İki inanmış olan Salih insan’ın bir araya gelip evlendiği evlilikler, sevgi, saygı, güven, hoşgörü ve nezaket çerçevesi içerisinde sürüp gidecek olan en güzel evliliklerdir. O, ne güzel evliliktir.
70- Salih kadın ile Salih olmayan kadın bir değildir. Hiç iyi ile kötü bir olur mu? Kadınlardan niceleri vardır ki, onlar kötülerdendir. Erkeğine karşı isyankar ve itaatsizlerdir. İtaat demek, sadakat demektir. İtaat, bağlılıktır. Onların itaatsiz davranmaları saygısızlığı getirir ve itaatsizlikle gelen saygısızlık bir süre sonra yerini aldatma ile gelen zinaya dönüştürecektir. Erkeği Salihlerden olduğu halde, itaat etmeyen, onu umursamayan, söylediklerini değersiz gören ve saygısızlık gösteren bir kadından ne yapması beklenir? İşte kadınlara vurma hakkındaki fetva da böyle kadınlar içindir.
71- Onlara vurmak ilk çare olarak değil, son çare olarak verilmiştir. Önce güzellikle öğüt vermeniz, öğüt ile uslanmadıkları takdir de yatakta yalnız bırakmanız şayet yine uslanmazlar ise vurmanız bildirilmiştir. Bunlar, ALLAH’ın belirlediği sınırlardır. Ne öğüt vermeden önce sınırı aşıp yatakta yalnız bırakmanız nede yatakta yalnız bırakmadan önce onlara vurmanız size helal değildir. Durumlarını düzelttikleri takdir de artık onlara karşı bir yol aramanız da size helal değildir. Kim de ALLAH’ın belirlediği sınırları aşacak olursa, o günaha girmiş ve kendisine yazık etmiştir.
72- ALLAH’ın emrettiği şekilde yapmak, sizi büyük ölçüde başarıya ulaştıracak olan en güzel yol ve en güzel emirdir. O, önce iyilik, güzellik ve merhamet yolunu seçmenizi istemiştir. O, çok merhametlidir. O’nun dini zulüm ve zorbalık değil, şefkat ve merhamet dinidir.
73- Adem’de insandır, Havva’da insandır. Kim, bir kadını veya erkeği bir can karşılığı yahut yeryüzünde bozgunluk çıkartma dışında öldürmüşse, şüphesiz o kişi bütün insanlığı öldürmüş gibidir. Kim de yaşatırsa, bütün insanlığı yaşatmış gibidir.
74- Vereceğiniz zaman zekatın ölçüsü, ihtiyaçtan fazlasını sarf etmektir. Biriktirmek haram değildir ancak doğru olan biriktirdiğinizden ALLAH yolunda infak etmenizdir. Kim ne vermişse ancak kendisi için vermiştir.
75- ALLAH, sizleri bu Dünya'ya imtihan etmek için gönderen ve peşinizden de Nebi ile Resullerini gönderip doğru cevaplarını bildirendir. Umulur ki O’na şükredersiniz. O’na yaptığınız hiçbir şey gizli değildir. Yapılandan haberdar olmaya hakkıyla kadir’dir. O, her şeyi çok iyi bilir.
İyi günler. Meallendirme için kaynak, hangi sure ve ayetlerin olduğunu ve yöntemi belirtir misiniz?
@@gonluendelusi Bu ayetler Rabbimizin yeni bir elçi ile gönderdiği sayfanın, Furkan'ın ayetlerindendir. 21süre toplam 997 ayettir.
anlayarak baştan sona okursanız mahiyetini öğrenebilirsiniz.
furkanhikmet.blogspot.com/p/sayfa-2.html?m=1
Dabbetül arz için rahmetli Yaşar Nuri hoca Stephen hawking olabilir demişti.. ne dersiniz
Lavın kat kat soguyarak adım adım ilerlemesi videoları var, arkadaki sicak sivi lav önde kuruyani iter
Hocam selamlar...okuduğum kaynaklara göre aklım ve kalbimin gösterdiği kişi bence BİLGE KAĞAN Zülkarneyndir...şöyleki yazıtlarda şu yazmakta imiş :KUZEYDE Oğuz kavmine doğru,DOĞUDA Kıtay kavmine doğru GÜNEYDE çine doğru ordu sevk ettim.ondan sonra Tanrı buyurduğu için ölecek milleti diriltip besledim..diye devam ediyor...umarım görürsünüz yorumlarsınız teşekkürler...
ZUL : SAHİBİ KARN: BOYNUZ EYN: ÇİFT ZÜLKARNEYN: ÇİFT BOYNUZ SAHİBİ. ZÜLKARNEYN'E ÇİFT BOYNUZLU BİR MELEK İNERDİ KİTABÜL AHBAR----DARAKUTNİ-----------------------------GERÇEK BU
👍
Hocam selamun aleykum. Demiri ornek vermişsiniz tamamen manevi boyutunu almışsınız ama bilim demirin gökten indiğini söylüyor . Hatta bizim galaksimizin dışında daha büyük güneşlerin moleküllerini demir madenine çevirdiğini söylüyor . Ayrıca yine youtube da gördüm özbekistan ile kırgızistan sınırda yaklaşık 200x300 mtr boyutlarında demir üzerine eritilmiş bakırdan bir set bulundu . Ayrıca bu serin arkasında 20 km kare çapında bir mağaranın olduğu söyleniyor. Bu durumlar hakkında ne düşünüyorsunuz. Sadece bu konu hariç diğer görüşleriniz gerçekten harika allah sizden razı olsun . Ama bu açıklamanız beni tatmin etmedi .
Bulanlar inşallah açmazlar bu durumda 😁
Benim aklimla gönlüm ayrildi yerle bir oldum bedenim deprep yeri oldu
Kurandaki kelimelerin sayı konusu net değil. Saymada sorunlar olduğunu gösteren yazılar var. Bu işi netleştirmek şart.
Dabbe toprak kusacak insanların yaptıklarını diyoruz ona
Hocam benim çok bi kanitım yok ama set neden duz dünya nin kenari olmasın ve yecüc mecüc biz olmayalım.
Iki buynuzlu Koc burcu, demire geldikde silahlari topluyub eritmek
okuduğunuz meali temin edebilir miyiz
Kardesim saygi duyarim sizin Rabbimizin ayetlerine iman edip emek veryorsuniz bu cok iyidir kendilerine kitap verilenler bazi ayetleri tartisma haline de getiryorlar aslinda Kitabi Kuranimizin icinde bir suru sureler mutesabidir diyoor Zulkernayin hayatini hz Davudun kaderleri aynidir yine Kiyamet elcisi sizin icin aciklarsa dogrusunu ogreniceksiniz
Batan Kayıp Kıta Mu ve Türk Peygamber olan Oğuz Kağan Zülkarneyn
YECÜC KELİMESİ CEVİRİSİ GOG DUR YANİ GOOGLE YECÜC DUR İSTEYEN CEVİRİDEN BAKABİLİR. UZAKLARDA ARAMAYIN ŞU AN KULLANDIĞINIZ GOOGLE HER ŞEYİNİZİ TAKİP ETMEKTEDİR.
dabbet ul arz konusu nda benim araştırmama yuzde 80 yaklaştınız doğru teoridesiniz tebrikler.
dua güzel amin.......................
ZÜLKARNEY ZERK ETMEK ANLAMINA DA GELİR
05:10 gülünç olmayın, iki tepe sahibi değil, iki boynuz sahibi anlamına gelmektedir Zülkarneyn. İskender boynuzlu tolga kullanırdı, o yüzden Zülkarneyn denmiştir. Ayrıca Sevan Nişanyanın başka bir iddiası var, Muhammed zamanında Bizansı yüceltmek için pseudo İskender hikayeleri yayılmıştı. Bu Kurandaki Zülkarneyn o zamanki Bizans hikayelerine çok benziyor. İlgili hikaye için:
yavuztellioglu.blogspot.com.tr/2015/07/sevan-nisanyan-zulkarneyn-iki-boynuzlu.html
Allah razı olsun hocam
Lakin bilimsel yorumları da dikkate almanızı tavsiye ve rica ediyorum. Çok tek tip bir bakış açısıyla değerlendirmişsiniz.
Bence doğru söylüyorsun
Kur'ana tamamen aykiridir. Mufessirleri takip et ... , kur'an zamana uyarlanmaz.
Kuran zaman üstü bir mesaj,her döneme söyleyeceği yeni birşeyler olmasını gerektirir bu,müfessir dediğiniz kişiler Allah tarafından seçilmiş keimseler değil,onlarda anladıkları kadarıyla ve diğer kaynaklardan elde etikleri bilgilerle bir harman yapıp tefsir etmişlker kuranı ve malesef israiliyattan çok fazla etkileniğp rivayetlere çok ehemmiyet verdikleri için kuranın kendi kendini açıklayan bir kitap olması özelliğini göz ardı etmişler çoğu yerde,içinden çıkamadıkları her yerde kuran dışı kaynakları hiç sorgulamadan tefsirlerne yansıtıp kafa karışıklıklarına sebep olmuşlar.Taberide Allahın sıradan bir kulu videodaki vatandaşta,ikiside emek vermiş ve kendi anladığını anlatıyor,bize düşen illa birine tabi olup her dediğine ok demek değil,kendimizde kuranla ilgilenip doğruyu yanlışı seçmeye çalışmak
Hocam sankı dabbe Kuran da dabbe kelımesı tum canlılar ıcınde kullanıyor ...
FBLevent ö dabbeye canlı denmesinin sebebi hayat sahibi olması değil hareketimden dolayıdır. Derste bu incelik anlatılmış olmalı?
Hafif değil hadidden demiştim
Çok basit bir tevil oldu anlaşılacak 1000 şey varsa biri de bu olabilir
Yanlış 1 Karn iki zaman sahibi demek Zülkarneyn zaman gezmenidir çift yarık deneyini bilmeden Zülkarneyn anlaşılmaz
Kırgızistan'da demir ve bakırdan iki dağ arasında kapı bulundu::::sizin haberiniz yok mu??????????????????????
aslı Morisset haberimiz yoktu. Zaten böyle bir settin varlığı bizim işari tefsirimizi ve çıkarımımızı etkilemeyecek.
doğru helikopteden indiler oraya
Selamun aleykum hadisi şeriflerden yardım almıyorsunuz bir sebebi var mi?
telefonu üzerine koyduğun kitap kuran mı ?
Bilmiyorum ama umarım öyledir, Kur'an'ı yanınızdan ayırmayın, üzerine çay dökülsün, otobüste okuyun, her an okuyun abdestsiz okunmaz filan diye dolaba kaldırmayın
Seni dinleyenler arapcami okuyor niye bilmiyorlar talut kissasini bize namazi kurani mealden okuttular .arapca ibadet edemedik . ALT UST OLDUK.
Zülkarneyn büyük iskenderdir
burak okur ingiliz ve yahudi kitaplarını okumaktan kahvane köşelerinde konuşalını anlatma oğuz kağandır ispatmı orhun kitabesi 2000 yıldan eski kuran 1400 dersek arada 600 yıl var neden söyledim bunu ayette geçen kıssa aynen kitabede yazıyor daha atanızı bilmiyorsunuz iskenderi biliyorsun saygılar
İSKENDER PUTPERESTTİ. ZÜLKARNEYNE İSKENDERİ ZÜLKARNEYN DE DERLERDİ İSKENDERİ: UZAĞI GÖREN DEMEK
ZÜLKARNEYN GELECEK OLAN YENI ELCIDIR..RESÜLDÜR..PEYGAMBERDIR..
HELAK OLACAK ÜLKE TÜRKIYEDIR...KANIT IKI DENIZIN BIRLESTIGI YER...ISTANBUL..DIR..
ZÜLKARNEYN KÜRT.DÜR..YENI GELECEK OLAN KITAP KÜRTCEDIR...19..SAYGILAR.????
samuel nereden çıktı
yine benim bulduğum kod şifreyi açıklıyorum.araştırın bu kod şifre hiçbir yerde yok tamamen bana ait..kod şifre şu.Kuranda şehirler ile alakalı tahmini 52 ayet geçiyor..ve 2 kategoridir. helak olan şehirler/ kutlu şehirler..oysa bekke mekke kutlu şehir ve kudüs de kutlu şehir oolmasına rağmen .kudüs helak olan kutlu şehirler kategorisinde ...nasıılmı? google maaps haritalardan 52 yazın. ortaya çıkan şehir.''JERUSALEM /KUDÜS'' çıkyor.özet anlatım bu detayda sorularınız tam cevablanır ama. çok uzun sürer..
Sesi yok
Hoca şimdi son zamanlarda talut diye konuşuluyo.sen bide türk le alakalı konuya bak kehf süresinde.sen tavlutöu ol hangi yahudi güce paraya tapmadı.sen taglutu bi daha düşün.
DABBE zamanında ne anlatıyor bilemem ancak bu günün tarihselcilik anlayışı ile baktığımızda hiç bir anlamı yok. Kuran zamanlar üstüdür ve bu günün bakış açışı ile baktığımızda bunun ancak COMPUTER olduğunu anlıyoruz.
Anlamıyorum.norveç güneşin balçıkta battığı yer .hiç araştırmadan konuşmamak lazım.açın you tub da tıklayın görün .yani mecaz yorum yapılmış hiç gerçek anlamı dikkate alınmamış .
Selam Aleykum.
Güneş:hidayet.
SET: kötülük ILE iyilik arasında bir ayrım yapmak.
Zül karneyn: iki yolu tutabilme gücüne sahip olan , iyilik ve KÖTÜLÜK arasında , her hangi bir sebepten dolayı içine düşebilen insanoğlu.
'ZULKARNEYN bütün insanoglu üzerinden kulanilan bir kelime.
Ama bir şahıs değil.
Yecuc ve mecuc: acılar çektiren, ve acıları yaşayan insanoğlu.
Cunki KURAN IYILIKTIR AMA KOTULUGU KONUŞTUTTURUR.
IBLIS : MELEKTIR, BIR MELEGIN KENDI BAŞINA BIR TAVIR ALMASI IMKANSIZ.
KI IBLIS ALLAHA KARSI GELMEMISTIR.
AMA ALLAH ONU O GÖREV IÇIN YARATMISTIR.
IBLIS, iyiliğin aynasıdır. KÖTÜLÜK görülmeli, bilinmeli ki iyilik bilincine ulaşalım.
Allahouwalim
IBLISMELEK DEĞILDIR.KURAN O CINLERDENDIR DER...KOTÜDUR VE ALLAHA ISYAN ETMIŞTIR..INSANLARI SENIN YOLUNDAN SAPTIRACAĞIM DER...SANIRIM KURAN AYETLERINI BILMIYORSUNUZ
.
herkes genelde olumlu bir yorum yapmış ama ben farklı düşünüyorum. Kuranı Kerimde kefh suresinde geçer Zülkarneyn ama seninde bahsettğin gibi 15 ayetlik kısa olduğundan tam içerikli değildir bu kıssa. Yani senin veridğin örnekler sadece senin düşüncen senin mantığın. herkes senn gibi düşünmek zorunda değil. güneşi doğarken buldum cümlesini imana yeni gelmiş o güneş odur a nasıl bağlaya bildin anlamış değilim güneşi kara balçıkda batarken buldumuda tabirin bir garip. Zülkarneyn e ordusu yok diyorsun peki orhun yazıtlarında oğuz kaan (bilge kaan) da olarak bilinen ve yazıtlarında araştırırsanız bir yol tutdum gittim güneşin doğduğu yere sonra battığı yere sonra kuzeye havanın karanlık oldğu yere diye taşlara yazan oğuz kaan a zülkarneyde diyorlar çünki yazıtlardaki yazı ile kurandaki ayet bire bir aynı. buna görede oğuz kaan zülkarneyn ise çok güçlü bir orduya sahip. Lafı uzatmaya gerek yok bazı şeyler vardır o günün şartlarında nalaşılır biz işin içinden çıkamayız yani ne olduğu belli olamayan bir bilgi bu. kimsede kesin bir cevap yok her anlatan kendi fikrini beyan ediyor bu yüzden çelişkiler doğuyor. Dinde çelişki olmaz bu yüzden anlaşılamayan yerleri oldğu gibi bilip kabul etmek daha mantıklıdır yoksa olamayana var demek olana yok demek insanı dinden çıkartır.
YƏCUC NATO. MƏCUC RUSİYA
YECÜC KELİMESİ CEVİRİSİ GOG DUR YANİ GOOGLE YECÜC DUR İSTEYEN CEVİRİDEN BAKABİLİR. UZAKLARDA ARAMAYIN ŞU AN KULLANDIĞINIZ GOOGLE HER ŞEYİNİZİ TAKİP ETMEKTEDİR.