Ben şu bilim çağında prof olacam insanlığa, bilime somut değer üreteceğime masal tadında kahramanlara anlamlar yükleyip bunları ballandıra ballandıra anlatıcam
19:34 de tekrar ozgur iradeden bahsediyorsunuz bunun herseyi bilen goren zaman ve mekandan munezzeh ve ayni zamanda zamanin ve mekanin yaraticisi olan bir tanri fikri ile tezata düştüğünü ve nicin tezata dustugunu bir onceki yorumumda da soylemistim. Özetle tanri herşeyi görebiliyorsa eger, onumuzde sonsuz ihtimal dahi olsa hangi ihtimali sectigimizi gorebiliyor. Sonunu gördüğü bir sinavi yapan tanri ne kadar mantiklidir? Tanrı zamanin ve mekanin yaraticisi ise son durumda ortaya cikacak tablonun sorumlusu da yine tanridir ve bu ozgur iradeyi tezata dusurur efendim
Evet Tanrı seçeceğimiz tüm ihtimalleri de bilir. Ancak bu durum mantıksal bir tezat oluşturmaz. Insanın Tanrı tarafından Sorumlu tutulmasını da anlamsız kılmaz. Çünkü sonsuz seçenekler içerisinden her zaman doğruyu seçebilecek olan tek bir varlık vardır, O da Tanrıdır. Insan ise irade sahibi olmakla birlikte aciz ve kusurlu bir varlık olduğu için seçimlerinde mutlaka hata yapacaktır. Tanrı iyidir iyiliği emretmiştir ve kötülükten sakındırmıştır. Öyleyse insanın İyiyi ve doğruyu bulması O'nun inayeti iledir. Kötü ise, insanın irade sahibi olması için Tanrı tarafından insana sunulmuş bir seçenektir. Eğer insan kendi iradesi ile kötüyü seçecek olursa Tanrı buna razı olmamakla birlikte bu seçimi onaylar. Dolayısıyla doğru yolu bulan insan bunun için Tanrıya şükretmeli, doğru yoldan sapan ise kendini suçlamalıdır. "Sana bir iyilik gelirse bu Allah'tandır, sana bir kötülük gelirse bu kendi nefsindendir. Nisa 79"
@@prof.dr.sinanylmaz4546 efendim dediklerinize göre o zaman insanın önünde sonsuz ihtimal vardır ve hür iradesiyle herhangi birini seçmektede özgürdür bu da insanın bir imtihan dünyasında olduğunu gösterir. Aynı zaman bu dediğiniz tanrının zamandan münezzeh olmadığını da gösterir çünkü tanrı bizi imtihan ediyorsa demekki bizim imtihanımızın sonucunu kesinen o da bilmiyordur.
Bence yukarıdaki cevap problemi çözdü. Tekrara düşmeyelim. Tanrı'nın bilgisinde olan şey vakti gelince ortaya çıkar. Sonucun ne olacağını Tanrı değil biz öğreniyoruz.
Bir şeyin/kişinin sizin gelecekte alacağınız kararı bilmesi/görmesi ile sizin bu kararı özgür irade ile alıp almamanız arasında hiç bir ilişki yoktur. Örnek vereyim. Ben yerden havalanacak bir uzay aracının içerisinde olayım sizde yer küre üzerinde olun. Benim uzay roketim yukarı doğru ivmelenirken zamanın akışı ikimize göre farklılaşır. Ben sizin(yerde olanın) daha ileri zamanınızı görmeye başlarım. Eğer ışık hızından daha hızlı bir haberleşme cihazımız olsa (böyle birşey şuan mümkün değil) ben yanınızdaki bir kişiye gördüğüm şeyi söylesem. sizin gelecekte ne yapacağınızı söylemiş olurum. Şimdi siz özgür iradenizle karar almamış mı olacaksınız? Bu konuda görelilik kuramı üzerine belgeselle bakabilirsiniz....... .... sizin yorumunuzdan bir cümle "Sonunu gördüğü bir sinavi yapan tanri ne kadar mantiklidir?" ... Buna şöyle cevap verebilirim. Geçmiş-Şuan-Gelecek aynı anda vardır. Geçmiş yok olmaz. Gelecekte olacaklar şeylerde zaman ilerledikçe yaratılacak şeyler değildir. Hepsi aynı anda vardır. Bu söylediklerim Einstein görelilik kuramından alınmadır. ... Şimdi bu kurama islam daki kader inancı çerçevesinde bakalım. Geçmiş şuan ve gelecek aynı anda varsa, "madde" olmayan ve bu nedenle zaman ile kısıtlı olmayan tanrı her anı bilebilir. ... siz şöyle diyosunuz ya sonunu biliyorsa sonunu beklemesin başta cezayı/ödülü kessin. Görelilik kuramına göre sınavın sonu dediğimiz şey sonradan oluşmayacak. başlangıç-orta ve son aynı anda yaratılan şey. Ama insan zihni için olayların yaşanma anı var tanrı için yok. ... 10 gün sonra alacağım bir karar zaten belli ben o kararı zaten aldım. Ben "an" ları yaşayarak o kararı neden ve niçin aldığımı anlayacağım sadece. Çünkü insan zihni sadece nedensel ilişki ile anlayabilir.........yukarıda görelilik kuramı için söylediklerim için şu belgesele bakabilirsiniz: th-cam.com/video/4tqEVurqgFc/w-d-xo.html
Hocam öncellikle 'ateizm' nedir konusunda bir araştırma yaparak böyle bir video çekseydiniz keşke.. Dinlerin bilime ve akla aykırı olmasından dolayı yaygara koparan ateistlere karşı böyle bir başlık atmanız çok garip. Bir çok argüman işlemişsiniz; Kötülük ve Pascal'ın kumarı gibi argümanları.. Ancak bahsettiğiniz argümanlar çok zayıf ve çürütülmüş argümanlar. Bir de 'ateizm' kelimesi zaten yanlış ve saçma bir kullanım.. Siz kendinizi 'astrolog olmayan' ya da 'medyum olmayan' olarak ifade ediyor musunuz? Ateizm, her türlü metafiziği yok sayar, kendini metafizik ögeler üzerinden temellendiren dinlerin de metafizik boyutlarını yok sayar. Ateizm kanıt yetersizliğinden doğar. Tanrı’nın olmadığını kanıtlama yükümlülüğü Ateistlerde değil, var olduğunu kanıtlama yükümlülüğü dinlere inananlarda. Tanrı’nın varlığına dair iyi kanıtların yokluğunda, yapılacak en mantıklı hareket, Teist inancın sıfır hipotezi (tersi görüşü savunan hipotez) olarak Ateizm’i kabul etmektir : Tanrı'nın var olma olasılığı çok düşük; ancak %0 değil. Tanrı büyük olasılıkla yok, ve Tanrı yokmuş gibi davranmak tamamen makul.
Tanrının var olma olasılığı %100'dür. Yakıniyyat türü önermelerin evveliyat ve Fıtriyyat kısımlarını inceleyiniz. Videolarımızda konu ile ilgili bilgileri kısmen bulabilirsiniz.
iki noktada itiraz edicem. ... bir şeye olasılık atayabilmeniz için elinizde olasılık dağılımı olması lazım. mesela yazı-tura oyununda elimizde olasılık dağılımı vardır. Ve buna dayanarak yazı gelme olasılığı 0,5 deriz. Tanrı nın var olması yada olmaması için elimizde bir olasılık dağılımı yok. O yüzden diyebileceğiniz tek şey "tanrının varlığı belirsizdir". Büyük ihtimal yok yada büyük ihtimal var gibi önermeler yapamayız.......... İkinci nokta şu: Tanrı kesin vardır. Neden mi? Şuan ki fizik biliminin bize söylediği şey: zaman ve madde aynı anda Big bang ile ortaya çıkmıştır. Big bang öncesi die birşey tanım gereği yoktur. Big bang "hiçlik" ten ortaya çıkmıştır. Bir tarafta hiçlik var, bunun öncesi tanım gereği yok. sonrasında ise zaman ve madde var. Buna göre "bir yaratım" işlemi var demektir. Bir şey" (o her neyse) zaman ve maddeyi hiçlikten ortaya çıkardı değil mi? O şey her neyse tanrıdır. ... Eğer tanrıyı "yaratan" olarak tanımlarsak, tanım gereği tanrı olmak zorundadır. Çünkü bigbang öncesi hiçliktir.....siz ancak şöyle şeyleri iddia edebilirsiniz; "iradesi ile bize yol gösteren kişiselleştirilmiş bir tanrı yoktur" veya "tanrının insanlarla iletişim kurduğuna peygamberler gönderdiğine inanmıyorum" vb şeyler söyleyebilirsiniz.
@@caesarthegreat3139 Yukarda hocanın düştüğü hataya sizde düşmüşsünüz. her şey ile ilgili yarım yamalak bilgilerle cevap veriyorsunuz. Big bang'ın hiçlikten çıktığını nereden çıkardınız. Önce gidin en azından bir Big Bang'ı bir araştırın. Enerji yoktan var olmaz vardan yok olmaz. Big Bang hiçlikten değil tekillikten ortaya çıkmıştır.
Din ve bilim karşılaştırması yaptığımız farklı videolarımız var. Onları izlerseniz söylediğiniz gibi bir şey olmadığını görürsünüz. Bizim yaptığımız şey Her ikisinin de doğruluk değerlerinin mantıksal olarak analizinden başka bir şey değil
Aslında tüm videolar izlenirse anlattıklarımız bir şey ifade eder. Izlediğiniz bölüm bir dönemde yapılan dersin sadece küçük bir kısmı ve muhataplar konu ile ilgili önceden malumat sahibi olduğu için eleştirinizde haklısınız.
@@prof.dr.sinanylmaz4546 haddim olmayarak eleştirmek istiyorum hocam. youtube gibi dileyenin dilediği zaman açıp merak ettiği konuda videolara baktığı bir mecrada muhataplarının önceden malumat sahibi olduğu başlılar üzerine bilgiler paylaşırsanız insanlar verdiğiniz isimdeki konularda aydınlatıcı bir bilgi bulamadıklarında vakitlerini çalmış olursunuz. zira merak ettiğimiz başlıkta yazılı konu ile ilgili adının önünde yetkin bir sıfat bulunan kişiden ona ayırdığım 25 dakika sonunda hayatın anlamı olmasada en azından bir bilgi öğrenmiş olmayı beklerim. Eğer buradaki videolarınızın muhatabı öncesinde bilgi aktardığınız derslerinize girmiş öğrencileriniz ise video başlığına bunu belirten bir ek yazmış olsanız yarım saatimi boşa harcamamış olurdum. size muhataplarınıza verdiğiniz derslerde başarılar dilerim. saygılar...
Çöl hikayelerine inanan birisi senin adını da Adem koymuş. Ben, bilim ateizme karşıdır diyorum. Siz hala hikayeden bahsediyorsunuz. Sizinle konuya önce bilim felsefesinden başlamak lazım. Kanalımızda konu ile ilgili farklı videolarda bilgi var. th-cam.com/video/kyxcYU1qoXg/w-d-xo.htmlsi=RbrkBuQM8shraXEk
"Çöl hikayeleri doğru ama bilim hatalı", .... garip gelecek ama teknik, felsefik ve bilimsel olarak bu doğru bir cümle. Bir bilgi üretim şeklinin bilim olabilmesi için yanlışlanabilir olması gerekir. Öyle de olmuştur da, birçok bilimsel önerme zaman içerisinde hatalı olduğu düşünülmüş yenisi ile değiştirilmiş , sonra onun da hatalı olduğu görülmüş yeni teoriler geliştirilmiştir. Yani bugün "bu bilimsel olarak kesinlikle doğrudur diyeceğiniz bir şeye yarın "yanlışmış ya la!" diyebilirsiniz. O yüzden herhangi bir şeye bilimsel die kesin doğru gözüyle bakmayın. O şeyi ortaya çıkaran bilim adamı bile ona gözle bakmaz zaten. .... Din de tam tersine yanlışlanamazdır. İnanırsın, dinde inanç esastır. Sorgulayan insan dindar değildir. Sorgulamayı bıraktığında ve doğru kabul ettiğinde dindar olur. ...
Dini bilgi ile Tanrı'yı bilmeyi birbirine karıştırmayın. Teknik olarak bakıldığında dini bilgi de bilimsel bilgi de kesin olmadıkları için zanni bilgidir. Ancak akıl, tanrının varlığını kesin olarak bilir.
@@prof.dr.sinanylmaz4546 , hocam "akıl tanrıyı kesin olarak bilir" önermesi, gözlemle çürüyor zaten. Dünyada bir sürü ateist var. Bunların bazıları olağan dışı akıllı insanlar. ... Bilinç ve bilinç-dışı üzerinden belki bu önermeleri yapabilirsiniz. İnsanın bilinç dışı tanrıyı kesinlikle bilir vb önermeler yapabilirsiniz. (bence)
bu bir ders ya da konferans gibi egitim amacli bir sunum, anladigim kadariyla. sosyoloji "argümaninizi" bir saka manasinda replik olarak verseydiniz, anlardim. hocamiz burda latife yapmistir der, hatta ben de gülerdim. ama siz burda ciddi ciddi argüman olarak sunmussunuz. ne aci. ne kadar caresiz kalmis olmalisiniz ki, bu tür cocuk kandirma operasyonlarina kadar düsmüsünüz. bir argümanin inandirciligi, kalitesi o argümani kabul edenlerin, destekleyenlerin sayisiyla mi ölcülüyor?
@@prof.dr.sinanylmaz4546 o kadarini ben de anladim. yanliz bu repligi burda ciddi bir ortamda, ciddi argüman edasiyla sunmusunuz. bu tür aciklamalari diger argümnlara siraladiginiz zaman, diger argümanlarla ayni seviyeye koymus oluyorsunuz. sonra bir sakaydi diye kurtulamazsiniz. yine de cevabiniz icin tesekkür ederim.
Kısa cevabım yanlış anlaşılmasın. Bir tartışmada muhatabın ileri sürdüğü deliller doğruluk değerleri incelenmeksizin muhataba delil olarak ileri sürülebilir. Bu tür önermelere müsellemat türü önermeler diyoruz. (Bkz. Doğruluk derecelerine göre önermeler videomuz.). Bu tür söz sanatına ise cedel adı verilir. (Bkz. 5 sanat videomuz). Ayrıca Sosyoloji yani toplumun ya da çoğunluğun görüşünü delil olarak ileri sürmek de ciddi bir argümandır. Buna da meşhurat diyoruz ki cedel sanatının diğer öncülü de meşhurat türü önermelerdir. Cedel kesinlik ifade etmez. Ancak kesine yakın olan bilgi cedel sanatıyla ileri sürülür. Tartışmalarda en sık bu yönteme başvurulur. Çünkü çoğunluğun desteğini alan kişi tartışmayı kazanır.
Ben şu bilim çağında prof olacam insanlığa, bilime somut değer üreteceğime masal tadında kahramanlara anlamlar yükleyip bunları ballandıra ballandıra anlatıcam
Benim felsefe ve mantık videolarımın tamamını izlerseniz masal ile gerçeği o zaman ayırt edebilirsiniz.
19:34 de tekrar ozgur iradeden bahsediyorsunuz bunun herseyi bilen goren zaman ve mekandan munezzeh ve ayni zamanda zamanin ve mekanin yaraticisi olan bir tanri fikri ile tezata düştüğünü ve nicin tezata dustugunu bir onceki yorumumda da soylemistim. Özetle tanri herşeyi görebiliyorsa eger, onumuzde sonsuz ihtimal dahi olsa hangi ihtimali sectigimizi gorebiliyor. Sonunu gördüğü bir sinavi yapan tanri ne kadar mantiklidir? Tanrı zamanin ve mekanin yaraticisi ise son durumda ortaya cikacak tablonun sorumlusu da yine tanridir ve bu ozgur iradeyi tezata dusurur efendim
Evet Tanrı seçeceğimiz tüm ihtimalleri de bilir. Ancak bu durum mantıksal bir tezat oluşturmaz. Insanın Tanrı tarafından Sorumlu tutulmasını da anlamsız kılmaz. Çünkü sonsuz seçenekler içerisinden her zaman doğruyu seçebilecek olan tek bir varlık vardır, O da Tanrıdır. Insan ise irade sahibi olmakla birlikte aciz ve kusurlu bir varlık olduğu için seçimlerinde mutlaka hata yapacaktır. Tanrı iyidir iyiliği emretmiştir ve kötülükten sakındırmıştır. Öyleyse insanın İyiyi ve doğruyu bulması O'nun inayeti iledir. Kötü ise, insanın irade sahibi olması için Tanrı tarafından insana sunulmuş bir seçenektir. Eğer insan kendi iradesi ile kötüyü seçecek olursa Tanrı buna razı olmamakla birlikte bu seçimi onaylar. Dolayısıyla doğru yolu bulan insan bunun için Tanrıya şükretmeli, doğru yoldan sapan ise kendini suçlamalıdır. "Sana bir iyilik gelirse bu Allah'tandır, sana bir kötülük gelirse bu kendi nefsindendir. Nisa 79"
@@prof.dr.sinanylmaz4546 efendim dediklerinize göre o zaman insanın önünde sonsuz ihtimal vardır ve hür iradesiyle herhangi birini seçmektede özgürdür bu da insanın bir imtihan dünyasında olduğunu gösterir. Aynı zaman bu dediğiniz tanrının zamandan münezzeh olmadığını da gösterir çünkü tanrı bizi imtihan ediyorsa demekki bizim imtihanımızın sonucunu kesinen o da bilmiyordur.
Bence yukarıdaki cevap problemi çözdü. Tekrara düşmeyelim. Tanrı'nın bilgisinde olan şey vakti gelince ortaya çıkar. Sonucun ne olacağını Tanrı değil biz öğreniyoruz.
@@prof.dr.sinanylmaz4546siz oyle düşünüyorsanız diyecek birsey yok efendim, fakat bana halen tatmin edici bir cevap gibi gelmiyor
Bir şeyin/kişinin sizin gelecekte alacağınız kararı bilmesi/görmesi ile sizin bu kararı özgür irade ile alıp almamanız arasında hiç bir ilişki yoktur. Örnek vereyim. Ben yerden havalanacak bir uzay aracının içerisinde olayım sizde yer küre üzerinde olun. Benim uzay roketim yukarı doğru ivmelenirken zamanın akışı ikimize göre farklılaşır. Ben sizin(yerde olanın) daha ileri zamanınızı görmeye başlarım. Eğer ışık hızından daha hızlı bir haberleşme cihazımız olsa (böyle birşey şuan mümkün değil) ben yanınızdaki bir kişiye gördüğüm şeyi söylesem. sizin gelecekte ne yapacağınızı söylemiş olurum. Şimdi siz özgür iradenizle karar almamış mı olacaksınız? Bu konuda görelilik kuramı üzerine belgeselle bakabilirsiniz....... .... sizin yorumunuzdan bir cümle "Sonunu gördüğü bir sinavi yapan tanri ne kadar mantiklidir?" ... Buna şöyle cevap verebilirim. Geçmiş-Şuan-Gelecek aynı anda vardır. Geçmiş yok olmaz. Gelecekte olacaklar şeylerde zaman ilerledikçe yaratılacak şeyler değildir. Hepsi aynı anda vardır. Bu söylediklerim Einstein görelilik kuramından alınmadır. ... Şimdi bu kurama islam daki kader inancı çerçevesinde bakalım. Geçmiş şuan ve gelecek aynı anda varsa, "madde" olmayan ve bu nedenle zaman ile kısıtlı olmayan tanrı her anı bilebilir. ... siz şöyle diyosunuz ya sonunu biliyorsa sonunu beklemesin başta cezayı/ödülü kessin. Görelilik kuramına göre sınavın sonu dediğimiz şey sonradan oluşmayacak. başlangıç-orta ve son aynı anda yaratılan şey. Ama insan zihni için olayların yaşanma anı var tanrı için yok. ... 10 gün sonra alacağım bir karar zaten belli ben o kararı zaten aldım. Ben "an" ları yaşayarak o kararı neden ve niçin aldığımı anlayacağım sadece. Çünkü insan zihni sadece nedensel ilişki ile anlayabilir.........yukarıda görelilik kuramı için söylediklerim için şu belgesele bakabilirsiniz: th-cam.com/video/4tqEVurqgFc/w-d-xo.html
Hocam öncellikle 'ateizm' nedir konusunda bir araştırma yaparak böyle bir video çekseydiniz keşke.. Dinlerin bilime ve akla aykırı olmasından dolayı yaygara koparan ateistlere karşı böyle bir başlık atmanız çok garip. Bir çok argüman işlemişsiniz; Kötülük ve Pascal'ın kumarı gibi argümanları.. Ancak bahsettiğiniz argümanlar çok zayıf ve çürütülmüş argümanlar.
Bir de 'ateizm' kelimesi zaten yanlış ve saçma bir kullanım.. Siz kendinizi 'astrolog olmayan' ya da 'medyum olmayan' olarak ifade ediyor musunuz? Ateizm, her türlü metafiziği yok sayar, kendini metafizik ögeler üzerinden temellendiren dinlerin de metafizik boyutlarını yok sayar.
Ateizm kanıt yetersizliğinden doğar. Tanrı’nın olmadığını kanıtlama yükümlülüğü Ateistlerde değil, var olduğunu kanıtlama yükümlülüğü dinlere inananlarda. Tanrı’nın varlığına dair iyi kanıtların yokluğunda, yapılacak en mantıklı hareket, Teist inancın sıfır hipotezi (tersi görüşü savunan hipotez) olarak Ateizm’i kabul etmektir :
Tanrı'nın var olma olasılığı çok düşük; ancak %0 değil. Tanrı büyük olasılıkla yok, ve Tanrı yokmuş gibi davranmak tamamen makul.
Tanrının var olma olasılığı %100'dür. Yakıniyyat türü önermelerin evveliyat ve Fıtriyyat kısımlarını inceleyiniz. Videolarımızda konu ile ilgili bilgileri kısmen bulabilirsiniz.
iki noktada itiraz edicem. ... bir şeye olasılık atayabilmeniz için elinizde olasılık dağılımı olması lazım. mesela yazı-tura oyununda elimizde olasılık dağılımı vardır. Ve buna dayanarak yazı gelme olasılığı 0,5 deriz. Tanrı nın var olması yada olmaması için elimizde bir olasılık dağılımı yok. O yüzden diyebileceğiniz tek şey "tanrının varlığı belirsizdir". Büyük ihtimal yok yada büyük ihtimal var gibi önermeler yapamayız.......... İkinci nokta şu: Tanrı kesin vardır. Neden mi? Şuan ki fizik biliminin bize söylediği şey: zaman ve madde aynı anda Big bang ile ortaya çıkmıştır. Big bang öncesi die birşey tanım gereği yoktur. Big bang "hiçlik" ten ortaya çıkmıştır. Bir tarafta hiçlik var, bunun öncesi tanım gereği yok. sonrasında ise zaman ve madde var. Buna göre "bir yaratım" işlemi var demektir. Bir şey" (o her neyse) zaman ve maddeyi hiçlikten ortaya çıkardı değil mi? O şey her neyse tanrıdır. ... Eğer tanrıyı "yaratan" olarak tanımlarsak, tanım gereği tanrı olmak zorundadır. Çünkü bigbang öncesi hiçliktir.....siz ancak şöyle şeyleri iddia edebilirsiniz; "iradesi ile bize yol gösteren kişiselleştirilmiş bir tanrı yoktur" veya "tanrının insanlarla iletişim kurduğuna peygamberler gönderdiğine inanmıyorum" vb şeyler söyleyebilirsiniz.
@@caesarthegreat3139 Yukarda hocanın düştüğü hataya sizde düşmüşsünüz. her şey ile ilgili yarım yamalak bilgilerle cevap veriyorsunuz. Big bang'ın hiçlikten çıktığını nereden çıkardınız. Önce gidin en azından bir Big Bang'ı bir araştırın. Enerji yoktan var olmaz vardan yok olmaz. Big Bang hiçlikten değil tekillikten ortaya çıkmıştır.
Tüm çağdaş ülkeler din ile bilimi keskin bir şekilde ayırırken, siz neden birleştirmeye çalışıyorsunuz?
Din ve bilim karşılaştırması yaptığımız farklı videolarımız var. Onları izlerseniz söylediğiniz gibi bir şey olmadığını görürsünüz. Bizim yaptığımız şey Her ikisinin de doğruluk değerlerinin mantıksal olarak analizinden başka bir şey değil
Videoda neredeyse hiçbiri hakkında açıklama olmaması.
Aslında tüm videolar izlenirse anlattıklarımız bir şey ifade eder. Izlediğiniz bölüm bir dönemde yapılan dersin sadece küçük bir kısmı ve muhataplar konu ile ilgili önceden malumat sahibi olduğu için eleştirinizde haklısınız.
@@prof.dr.sinanylmaz4546 haddim olmayarak eleştirmek istiyorum hocam. youtube gibi dileyenin dilediği zaman açıp merak ettiği konuda videolara baktığı bir mecrada muhataplarının önceden malumat sahibi olduğu başlılar üzerine bilgiler paylaşırsanız insanlar verdiğiniz isimdeki konularda aydınlatıcı bir bilgi bulamadıklarında vakitlerini çalmış olursunuz. zira merak ettiğimiz başlıkta yazılı konu ile ilgili adının önünde yetkin bir sıfat bulunan kişiden ona ayırdığım 25 dakika sonunda hayatın anlamı olmasada en azından bir bilgi öğrenmiş olmayı beklerim. Eğer buradaki videolarınızın muhatabı öncesinde bilgi aktardığınız derslerinize girmiş öğrencileriniz ise video başlığına bunu belirten bir ek yazmış olsanız yarım saatimi boşa harcamamış olurdum.
size muhataplarınıza verdiğiniz derslerde başarılar dilerim. saygılar...
küçük çocukları zorla sünnet etmek bilime aykırı değil mi
Sünnetçi Sunullah efendiye sorunuz.
Çöl hikayeleri doğru ama bilim hatalı öylemi 😅 Anan baban hristiyan olsa Aziz Paul ve İsa'nın mucizelerinden bahsedecektin 😅😅
Çöl hikayelerine inanan birisi senin adını da Adem koymuş. Ben, bilim ateizme karşıdır diyorum. Siz hala hikayeden bahsediyorsunuz. Sizinle konuya önce bilim felsefesinden başlamak lazım. Kanalımızda konu ile ilgili farklı videolarda bilgi var.
th-cam.com/video/kyxcYU1qoXg/w-d-xo.htmlsi=RbrkBuQM8shraXEk
"Çöl hikayeleri doğru ama bilim hatalı", .... garip gelecek ama teknik, felsefik ve bilimsel olarak bu doğru bir cümle. Bir bilgi üretim şeklinin bilim olabilmesi için yanlışlanabilir olması gerekir. Öyle de olmuştur da, birçok bilimsel önerme zaman içerisinde hatalı olduğu düşünülmüş yenisi ile değiştirilmiş , sonra onun da hatalı olduğu görülmüş yeni teoriler geliştirilmiştir. Yani bugün "bu bilimsel olarak kesinlikle doğrudur diyeceğiniz bir şeye yarın "yanlışmış ya la!" diyebilirsiniz. O yüzden herhangi bir şeye bilimsel die kesin doğru gözüyle bakmayın. O şeyi ortaya çıkaran bilim adamı bile ona gözle bakmaz zaten. .... Din de tam tersine yanlışlanamazdır. İnanırsın, dinde inanç esastır. Sorgulayan insan dindar değildir. Sorgulamayı bıraktığında ve doğru kabul ettiğinde dindar olur. ...
Dini bilgi ile Tanrı'yı bilmeyi birbirine karıştırmayın. Teknik olarak bakıldığında dini bilgi de bilimsel bilgi de kesin olmadıkları için zanni bilgidir. Ancak akıl, tanrının varlığını kesin olarak bilir.
@@prof.dr.sinanylmaz4546 , hocam "akıl tanrıyı kesin olarak bilir" önermesi, gözlemle çürüyor zaten. Dünyada bir sürü ateist var. Bunların bazıları olağan dışı akıllı insanlar. ... Bilinç ve bilinç-dışı üzerinden belki bu önermeleri yapabilirsiniz. İnsanın bilinç dışı tanrıyı kesinlikle bilir vb önermeler yapabilirsiniz. (bence)
Çok yetersiz bir video
Lan Sinan bu işler senin boyunu aşar!
Saygısızlık yapmayın, fikriniz varsa söyleyin
@@prof.dr.sinanylmaz4546 hoca izlemişin diziyi gelmişin biz de seni hıyar gibi dinliyoruz 20 dakikadır
bu bir ders ya da konferans gibi egitim amacli bir sunum, anladigim kadariyla. sosyoloji "argümaninizi" bir saka manasinda replik olarak verseydiniz, anlardim. hocamiz burda latife yapmistir der, hatta ben de gülerdim.
ama siz burda ciddi ciddi argüman olarak sunmussunuz. ne aci. ne kadar caresiz kalmis olmalisiniz ki, bu tür cocuk kandirma operasyonlarina kadar düsmüsünüz.
bir argümanin inandirciligi, kalitesi o argümani kabul edenlerin, destekleyenlerin sayisiyla mi ölcülüyor?
Beni desteklemişsiniz, teşekkür ederim. Dünyanın üçte ikisi sizin gibi inanmıyor diyen arkadaşa cevaptı o.
@@prof.dr.sinanylmaz4546 o kadarini ben de anladim. yanliz bu repligi burda ciddi bir ortamda, ciddi argüman edasiyla sunmusunuz. bu tür aciklamalari diger argümnlara siraladiginiz zaman, diger argümanlarla ayni seviyeye koymus oluyorsunuz. sonra bir sakaydi diye kurtulamazsiniz. yine de cevabiniz icin tesekkür ederim.
Kısa cevabım yanlış anlaşılmasın. Bir tartışmada muhatabın ileri sürdüğü deliller doğruluk değerleri incelenmeksizin muhataba delil olarak ileri sürülebilir. Bu tür önermelere müsellemat türü önermeler diyoruz. (Bkz. Doğruluk derecelerine göre önermeler videomuz.). Bu tür söz sanatına ise cedel adı verilir. (Bkz. 5 sanat videomuz). Ayrıca Sosyoloji yani toplumun ya da çoğunluğun görüşünü delil olarak ileri sürmek de ciddi bir argümandır. Buna da meşhurat diyoruz ki cedel sanatının diğer öncülü de meşhurat türü önermelerdir. Cedel kesinlik ifade etmez. Ancak kesine yakın olan bilgi cedel sanatıyla ileri sürülür. Tartışmalarda en sık bu yönteme başvurulur. Çünkü çoğunluğun desteğini alan kişi tartışmayı kazanır.
Bizde bu hocamızın sözlerine kapak oldu mu diyoruz burada ki iradesiz ve araştırma yoksunu ateistlere