Performans Sanatı (Kadın Bedeni, İsyan ve Cinsellik)

แชร์
ฝัง
  • เผยแพร่เมื่อ 23 ม.ค. 2025

ความคิดเห็น • 13

  • @oguzmeric9713
    @oguzmeric9713 หลายเดือนก่อน +1

    Müthiş 🙏👏

  • @bugibugikami4655
    @bugibugikami4655 หลายเดือนก่อน +3

    Bayıldım seciminize ... evet ne tanrıçayız ne kul ...

  • @jaleirisgokceangelrainbow
    @jaleirisgokceangelrainbow หลายเดือนก่อน +1

    👏👏👏

  • @melihademirel3237
    @melihademirel3237 หลายเดือนก่อน +1

    Ulrike Rossenbach eserinde çocuğunu kullanırken çocuk haklarını es geçmesi eserin ve anlatmaya çalıştığı her şeyin önüne geçmiş maalesef..

  • @AdnanEryılmaz-l8o
    @AdnanEryılmaz-l8o หลายเดือนก่อน +1

    👏👏👏❤️

  • @muratpakten9738
    @muratpakten9738 หลายเดือนก่อน +3

    😍😍😍😍😍😍😍😍😍😍😍😍😍😍😍😍😍😍😍😍

  • @gulcin5228
    @gulcin5228 หลายเดือนก่อน +2

    💙🙏🏼

  • @mbetulss
    @mbetulss หลายเดือนก่อน

    Elinizdeki kataloğun taranmış pdf i ya da baskısı varsa edinmek isterim. Çok güzel bir video teşekkürler ❤

    • @itscemilezeynep
      @itscemilezeynep  หลายเดือนก่อน

      Selam! Elimdeki Film Yapımı okurken yaptığım araştırmaları biriktirdiğim defterlerden biri. O dönem ilgilendiğim konulara dair sanat eserlerini/filmleri/kitapları böyle biriktiyordum.

  • @cemilbaykal2536
    @cemilbaykal2536 หลายเดือนก่อน

    Performans sanatını anlamadan rastgele yapanların bu videoyu izlemelerini isterim. Teşekkür ederim.

  • @cagatayahmetisguder127
    @cagatayahmetisguder127 หลายเดือนก่อน

    Çok yoğun bir anlatım olmuş. Emeğinize sağlık. Sanat üzerine ahkam kesecek bilgi birikimine de sahip olduğumu düşünmüyorum. Ama bu durum aktardığınız bilgi ve görüşler üzerinde düşünmemi ve kanaatler edinmeme de engel değil.
    Kadının duyguları düşünceleri ve bedeniyle bir meta olduğu gerçeği tartışılmaz. Bunun tartışılması ve kadının yaşadığı dünya üzerinde varlığına yakışır hak ettiği yere oturtulmak istenmesi anlamlı bir çabadır. Bu çabanın da kadınlar tarafından sergilendiğini görmek de " evet işte olması gereken bu" dedirtir.
    Ancak ben konuya farklı bir pencereden bakıyorum. Aşağıda düşüncelerimi ifade ederken eril enerji ve dişil enerji kavramlarını kullanacağım. Bu kavramları erkek ve kadın cinsiyeti ile iliskilendirilmesini istemiyorum. Bu enerjiler birer hal. Bir oluş. Cinsiyetten bağımsız var oluşlar.
    Dünya üzerinde iki uç enerji var. Eril ve dişil, birde bu iki ucun arasında sıralanabilecek sayısız formlar. Bu iki uçtan birine yakınlığına göre de bu ara formları anlamlandırıyoruz.
    Eril enerjisi yüksek olan bireyin, beyninin çalışma şekli, ihtiyaçlarını karşılamak için ürettikleri çözüm yolları, problem çözme metodları ile dişil enerjisi yüksek bireylerin düşünme, ihtiyaçlarını gidermek ve problemleri çözme metodları farklı.
    Eril enerji bireyi aktif kılarken, eylemsel bir canlı formunda olmasını sağlarken, dişil enerjisi yüksek olanlar daha edilgen oluyorlar. Eril enerjisi yüksek olan bireyler catışmaya daha yatkınken dişil enerjisi yüksek olanlar bulunduğu ortama uyum göstermeye daha meyilli oluyorlar. Daha düzgün ve yanlış anlaşılmaya mahal vermeden ifade etmek istersek. Eriller uzlaşmaya yanaşmazken, dişiller daha uzlaşmacı oluyorlar. Bu yapıları gereği eriller daha çok sömürmeye yatkınken dişiller de sömürülmeye yatkın oluyorlar. İnsanı insan yapan erdemlerle bezenmeleriyle ters orantılı olarak bu dışavurumları törpülenebiliyor.
    Sorun aslında kadın erkek arasındaki bir sorun gibi gözüksede aslında bu eril ve dişil enerji arasındaki bir mücadele olması gerekirken. Eril enerjili erkeklerle yine eril enerjisi yüksek kadınlar arasında cereyan ediyor. Dişil enerjisi yüksek erkekler ve kadınlar ise bu tartışmanın sujesi durumunda değiller.
    Gözlemlediğim kadarıyla da, onların da pek umurlarında değil bu tartıaşmalar. ( Kadın veya erkek bir meta mıdır ? İnsana yakışır bir hal üzere olmak neden önemlidir?) Bu minvalde hallerinden memnunlar menuniyet olmasa bile onlari harekete geçirecek düzeyde bir rahatsızlıkta duymuyorlar. ( Neden böyle düşündüğümü de aşağıda kısaca açıklayacağım)
    Bu iki enejiden bagimsiz olarak, bütün insanların ortak bazı ozellikleri var. Hayatta kalmak, üremek, statü sahibi olmak, eşya uzerinde malik olmak....
    Bu noktada eriller mücadele ederek daha fazla riske girerek daha hızlı şekilde bu isteklerini karşılamaya çalışırken, dişiller daha az riske girerek, zamana yayarak elde etme eğilimindeler. Eriller sonuç odaklı hareket ederken, dişiller süreç odaklı hareket edip sonuca varmaya çalışıyorlar.
    Öbür türlü ayakları yere basan, maddi geliri yüksek olan bir kadının, yaslanacak bir omuza kanatları altında dinlenebileceğim bir erkeğe hayır demem. Cümlesini anlamlandırmak güç olurdu. Yada bile isteye kızlarını oğullarını manken yapmaya çalışan anne ve babalar anlamsızlaşırlardı. Yanlış olduğunun altını defalarca ve çizmemize rağmen, çeşitli sosyal platformlarda cinsel içerikli paylaşımlar yapanlar, bu eylemlerinde istekli ve ısrarcı olmalırıda anlamsızlaşırdı. Siz, ben ve belli bir kesim insan vücudunun, duygu ve düşüncelerinin metalaşmaması için barbar bağırırken, sesimizi asıl duyması gereken bu kesim bize kulaklarını tıkıyor. Duymuyor, işine gelmiyor.
    Hayatta elle tutulur bir donanıma sahip olmayan, olsada maddi beklentilerini karşılamadığından, bu yollara tevessül eden insanlarla ayni bakış açısına, aynı ilkelere sahip olmadığımız için bu çabalarımız nafile babında kalıyor.
    Düşünsenize burası bir pazar ve alanla satan mutabık kalmış ve el sıkışmışlar. Ve biz gidip diyoruz ki bu anlaşma yanlış olmamalı.
    Belçika da ki yasal düzenlemeden bahsettiniz. İdeal olanı da peşi sıra eklediniz. Devletlerin ideal olana ulaşma yönünde çalışmalar yapma sorumluluğu olması yanı sıra somut hal üzerine dairde, kararlar alma yükümlülüğü bulunmaktadir. Somut durumda fuhuşu engelleyememiş. Fuhuşa dair yaptırımları toplum nezdinde caydırıcı, düzeltici bir etki yaratmamış. Ve toplum içinde başka handikaplara yol açmış olmalı ki, en azından kayıt altına alarak, devletin bir çok kurumunun çalışmasını rahatlatırken toplumsal mutabakatı sağlamlaştırmıştır. Sağlık, sigorta vb. Farzedelim yasaklandı. Vücudunu parayla satan erkek ve kadınlar icin bir engel mi olacak. Çünkü reelde toplumda böyle bir talep var ve buna uygunda arz gerçekleşiyor.
    Sorunun çözümü eğitim de, önce ideal olan yeni yetişen bireylere benimsetilecek, o bireyler büyüyüp ideal olanı talep edecek kanunlarda buna göre şekillenecek.
    Ancak bunu başarsak bile sorun tamamiyle çözülmeyecek.
    Belki de bizimde hatamız sorunu yanlış veya eksik tanımlamamız.
    Haliyle üretilen çözüm önerileri de gerçek hayatta karşılık bulmuyor.
    Buraya kadar zamanınızı ayırdıysanız teşekkür ederim.

  • @RonaldoDiegoAlveres
    @RonaldoDiegoAlveres หลายเดือนก่อน

    Gene carpıcı bir video.
    Emeğinize sağlık.

  • @demeteryilmaz130
    @demeteryilmaz130 หลายเดือนก่อน

    👏👏👏💖