Bu şarkı en geç ve güç alıştığım Timur Selçuk şarkısı oldu. Olasıdır ki en az popüler olan şarkısı bu. Bir tılsım vardı şarkıda, kendisine zorlayan, sanırım bu nedenle zor da olsa sevdim. Amiyane tabirle de hastası oldum hatta. Bir Nazım şiiri, müziği kendi içinde olmayan bir şiir üstelik, bestesi çok ama cok emek ister böyle şiirlerin. Usta öyle bir çözmüş ki işi, abov ki ne abov. Hele bir final yapmış ki, yükselerek gelen.. sanki sonlarda şiirin ötesinde bir dille uyan ulan uyan diyor.. demese de ben diyorum, uyan ulan uyan ölüm uykusundan.. Seydi Fakıllı köyünde kadınlar art arda dizilmiş su çekerler art arda bağlanmışlar bir tek ipe su çekerler gayya kuyusundan, su çeker taş devri kadınları otuz metre altından yerin. Güneş yağar toprak ölü su uyur otuz metre derinde karanlık ve çamurlu Kadınlar art arda bağlanmış bir tek iple su çekerler. Yorgunluk filân değil dışında yorgunluğun bu kederin de, umutsuzluğun da , açlığın da, bilirim, bu kahrolası şeyin böylesini duymadılar insanlar insan, öküzler öküz, aletler alet olalı beri. Kımıl böcekleri tahılı yedi kahvenin önünde banka memurları toprak ölü su uyur otuz metre derinde ve çamurlu yıllık taksit 15 lira verilemedi Seydi Fakıllı köyünde kadınlar su çeker gayya kuyusundan Uyan Anadolu’m uyan ölüm uykusundan. Nazım Hikmet 30 Ağustos 1962
Bu şarkı en geç ve güç alıştığım Timur Selçuk şarkısı oldu. Olasıdır ki en az popüler olan şarkısı bu. Bir tılsım vardı şarkıda, kendisine zorlayan, sanırım bu nedenle zor da olsa sevdim. Amiyane tabirle de hastası oldum hatta. Bir Nazım şiiri, müziği kendi içinde olmayan bir şiir üstelik, bestesi çok ama cok emek ister böyle şiirlerin. Usta öyle bir çözmüş ki işi, abov ki ne abov. Hele bir final yapmış ki, yükselerek gelen.. sanki sonlarda şiirin ötesinde bir dille uyan ulan uyan diyor.. demese de ben diyorum, uyan ulan uyan ölüm uykusundan..
Seydi Fakıllı köyünde kadınlar art arda dizilmiş su çekerler
art arda bağlanmışlar bir tek ipe
su çekerler gayya kuyusundan,
su çeker taş devri kadınları
otuz metre altından yerin.
Güneş yağar
toprak ölü
su uyur otuz metre derinde karanlık ve çamurlu
Kadınlar art arda bağlanmış bir tek iple su çekerler.
Yorgunluk filân değil
dışında yorgunluğun bu
kederin de, umutsuzluğun da , açlığın da,
bilirim, bu kahrolası şeyin böylesini duymadılar
insanlar insan, öküzler öküz,
aletler alet olalı beri.
Kımıl böcekleri tahılı yedi
kahvenin önünde banka memurları
toprak ölü
su uyur otuz metre derinde ve çamurlu
yıllık taksit 15 lira verilemedi
Seydi Fakıllı köyünde kadınlar su çeker gayya kuyusundan
Uyan Anadolu’m uyan ölüm uykusundan.
Nazım Hikmet
30 Ağustos 1962
En büyük üsdat ve yorumcu tıpkı babası gibi seni cok özleyecegim ne olurdu sizi kaybetmeden önce televizyonda görseydi m nur içinde yat zeliha
insan bazen karamsarlığa kapılsa da bu topraklar içinden böyle şairler, böyle besteciler yorumcular çıkardığını hatırlatıyor hemen
Sevgi ve saygiyla sonsuzluga ugurladik seni.
Şükür ya, yıllardır arıyor bulamıyordum!!
Belki o sana yollasa sen bana yollamazdin. Boş ver iyi oldu böyle. Tekrara aldım dinliyorum
Nurlarda uyu. Kalbimizde yaşayacaksın.
oh be!
Güle güle üstat müziğinle ölumsüzlestin saygılar rahmetler sevgiler teşekkürler
Sevgili arkadaşım Murat Meriç'e de bu vesileyle teessüflerimi sunarım
Sebep?
kaç yıldır bana gönderecek şarkıyı, en az beş defa istedim