Oyunu Adana turnesindeyken izleme fırsatım oldu. Okan bey gerçekten şahane canlandırmış karakteri. Ayrıca oyunda derin mesajlar içeren harikulade tiratlar da mevcuttu. Yalın hocam siz ülkemiz için harika bir değersiniz ve iyi ki varsınız. Hiç sıkılmadan saatlerce dinleyebilirim sizi. Beynimde çok farklı pencereler açıp bambaşka ufuklara yolculuğa çıkıyor ve kendi entelektüeliteme yeni kavramlar, olgular kazandırıyorum sayenizde. Sizi çokkkk seviyorumm 🥰🥰🥰
Anneniz babanız bilmişte isminizi Y a l ı n koymuş .Böyle zor bir konu ancak bu kadar temiz ve yalın anlaşılabilir anlatılırdı Yalın hocam 💐🎈💐🎈💐🎈💐🎈💐🎈💐🎈💐
Oyunu izledim ve gitmeden önce hakkında çıkmış ne kadar yazı varsa okudum. Dersime çalıştım yani. :) Müthişti... Ara metinlerinin de iyi okunması gereken bir oyun. Bir de oyun önceleri daha uzunmuş. 3,5h'e varan bir oyun olduğu için kısaltmışlar. Keşke Ankara'da bu uzun versiyonu da oynasalar. İzlemeyi çok isterim. Ve Yalın Alpay... Şu hayatta aynı döneme denk gelmekten büyük keyif aldığım insanlardan biri. :) Müthiş bir öğretmen. Herkese ayrı ayrı teşekkürlerimle... Sevgiler.
Bu sohbetinizin uzun halini dinlemiş ve Richard oyununun ortaya ne tür bir altyapı ile çıktığına hayran kalmıştım. Konuşmalarınız ufkumuzu açıyor , dünyamızı güzelleştiriyor Yalın bey ve Okan bey🎉
yalın alpay çok özel bi anlatıcı, kavramları, olguları öyle sade bir dil ile aktarıyor ki insanı sözcüklerle düşünce yolculuğuna çıkartıyor. özel insanlarsınız, minnettarım umarım en kısa sürede oyunu izleme fırsatı bulurum ❤
Her türlü yapıt söküm dikim, evlere servisiniz de varmış... daha ne olsun ; ) Sesiyle Zweig'ın Satrancını, Hopkins seviyesinde canlandıran Bayülgen sizinle bulunmaktan ne hoşnut görünüyor ... Güzel. Her kese bir sen lazım. Yeni Cesur Dünya ... Huxley eserini Bayülgenin sesinden dinleyebilseydi keşke... "Resim değil, çerçeve arıyorum İsmail."
Pratik açıdan biraz objektif olmakta her zaman yarar vardır.10:00 dan sonrası inanılmaz muhteşem ürkütücü sözcükler yetersiz kalıyor.Hocam varolun,sağolun.!!🙏🙏🙏
Yalin Alpayin zihin kupu altin dolmus tasiyor, her cumle her kelime ayri guzel, bu ulkede boyle bir insanin yasadigini bilmek bile bana ayri bir nese katiyor, kendisinden beklentimiz Milan kundera ve romanlari ile ilgili bir video yaa videolar serisi cekmesi
Yalın bey,olasılıkları her birinden azar azar seçerek mi hayatımıza devam edeceğiz!yoksa herhangi bir olasılığı hayatımızın bir parçası mı yapacağız! Bu iki seçenek içerisinden hangisini tercih edeceğimizi bile bize bağlı olmayan(kalıplaşmış) olasılıklar yön veriyor. Doğuştan bağlı olduğumuz genetik özellikler var.Mizacımız var.Yaşadığımız çevreye uyum sağlayıp sağlayamayacağımızı bile genetik özellikler belirliyor.Yeteneklerimiz var.Yeteneklerimizin hayatımızı yönlendirdiği gerçeği var.Belki yeteneklerimizin çevresel etkenler dolayısı ile törpülenip,başka bir hayat sunma olasılığı var.Belki hiç bir konuda yetenekli değilizdir fakat şanslıyızdır.Haketmediğimiz bir hayat yaşıyoruzdur.Olasılıklar dünyasında olduğumuzu ve olasıkların kaderimiz olduğunu düşünüyorum.
Ses düzeninde bir sıkıntı vardı. Okan Bayülgenin kendisine oyunu durdurup farkındayız çözüyoruz gibi bir şey söyledi. 1 perde sonunda çözdüler. Biz oyundan bir şey anlamadığımız ile kaldık.
Bütün samimiyetimle söylüyorum bu kadar çok bilgi arka arkaya verilemez çok zor sindirmek birde bir tık hızlandırılmış nefesler kesilmiş dinleyici için bütün algılarımı açtığım halde yorumdum adeta koştum noooolur az yavaş 😢 oyunu asıl şimdi tam anladım 😅
yalın alpay konuşurken üzerine düşünülmesi gereken, vurgulamak istediği yerlerde konuşma sırasında boşluk bırakıyor. bu boşluklar olmadığında konuşmasında anlatmak istediği, vurgulamak istediği noktalar da kayboluyor. bu kesintinin olmamasını tercih ederdim.
Yalın Alpay’ı dinledikten sonra mültecilik konusunu daha iyi anladım. Kökünü kazımak isteyenle kökünden ayrılan bir insanın ikilemi birbirine benzerdir
Oyunlar karekterler nedir bilmiyorum ama anlatımdan istifade ettim. Teşekkür ederim Şunu eklemek isterim, (anlayışıma göre) sofistik düşünce ile (nihilizm) etrafı kurmaktaki "Vahdetü'l-Vücud" ile benzerlik birbirine 180 derece zıd yöndeler. Birisinin (Sufiler) "Vahdetü'l-Vücud" u "Vâcibü'l-Vücûd hesabına kâinâtın vücûdunu inkâr iken" Diğerinin (mevcut anlatım) "Kâinât hesabına Ulûhiyetten istiğnâ etmek" metotda benzerlik var, ancak yönler zıd.
23:50 18 Haziran 2024 Cemil Topuzlu... Bir meseleyi anlatamamanın hezeyanlarını "Ucuz bilet alanların Iq derecesinin düşük olması ve ironi yapamamaları..." olarak yine kendine başarı olarak sunmaya çalışan bir oyuncu/yazar ve yönetmen... Bu oyun kesinlikle tarihe geçti bu arada! Metninde ifade sorunu yaşayan narsist bir yaratıcının, kendisini izlemeye gelen insanların yarısına "Geri zekalı" muamelesi yapışıyla tarihe geçti... Zor bir metni herkes yazabilir! Zor bir metni az oyuncu oynayabilir! Zor bir metni, zor oyuncularla oynatmak da deli işidir... Buraya kadar ki kısım anlaşılabilir. Ama Hikayedeki eksik ve anlatım bozukluğu bulunan boşlukları, izleyiciden doldurmasını beklemek... Başarısızlığı, "Seyirci ironiden" anlamıyor diyerek örtbas etme çabasından başka bir şey değildir. Şov sonrasında söyleşi için kalanların neredeyse tamamı, "Bir izahat olursa, taşlar yerine oturur..." Umuduyla yerinde kalanlardı. Ama umulduğu gibi olmadı! Kalkıp deseydim ki, burada kimse anlatmaya çalıştığından bir bok anlamadı, çünkü anlatamadın! Muhtemelen şu cevabı verecekti Okan Bayülgen, "Sağ ol o da senin geri zekâlılığın!" ve kimse de kalkıp "Ya Okan Bey, durun 1 saniye! Öyle diyorsunuz da bende anlamadım!" Ve arkasından oraya dizilenlerin geri kalanları da... Zaten hem bize sövüp hem de yaptığı işi haklı bulup, bu haklılığı insanlara sanki bir başarıymış gibi dikta edenler yüzünden bu oyun yazılmamış mıydı? Al sana ironi Okan... Tavsiyem, o çok bildiğini sanan Okan Bayülgen'i bir kenara bırak, aç oyunu tekrar izle ve neleri anlatamadığını gör! Tabi bunu yaparken yalnız ol! Şakşakçılarından arın... "Ya, bunu nasıl anlamazlar abi?" Sorusunu sana soran herkesi düşmanın bil! O an, egonu tatmin edebilir bu sözler... Ama bir taraftan da gözünü kör ediyor! "Görmüyorsun" dediğimizde de "Siz! Benim, neyi görüp neyi göremediğimi nereden görüyorsunuz?" sorusunu sorma gafletine düşüyorsun! Görsen böylesine toslamazdın o duvara... O sarhoşluktan arın! Yazdığını ve oynayıp çektiğini arınmış bir halde tekrar değerlendir... Ve gelip seni tekrar izleyelim. Hoşça kalman ümidiyle...
@@avangarttvgerçek ile hakikat arasındaki anlam farkı kültürün, felsefi geçmişin etkisiyle gelmiş ve oturmuş olan, düşünsel/pratik bir ihtiyaçtan doğan bir farklılık mı? hem türk dil kurumuna başvurduğumda, hem de ve çok daha önemlisi, herhangi bir kurumsal/kültürel otoriteye hiç başvurmadan yalnızca dilsel olarak baktığımda ben birbiri ile eş anlamlı iki kelime görüyorum yalnızca. yani demek istediğim, şimdiye kadar yazılmış olan düşünsel, felsefi kitaplarda "böyle gelip böyle gittiği" için ve yine pratik nedenlerle böyle bir ihtiyaç duyduğumuz için mi bu dilsel açıdan eş anlamlı gibi görünen kelimeye farklı anlamlar giydirilmesini aldık, kabul ettik? kültürel bir birikimim olmadığı, felsefe üzerine okumalar yapmadığım için soruyorum bunu ve truth/reality de benzer şeyler düşündürüyor bana. "hakikat" tanımı videoda "gerçek hakkında öznel olarak üretilen yargı" olarak belirtilmiş ve elbette böyle bir felsefi tanımlamaya ihtiyaç duyulması gerekiyor tekrar tekrar "gerçek hakkında öznel olarak üretilen yargı" dememek için. ancak hakikat kelimesinin tınısı sanki bu tanımlama ile uyuşmuyor; "hakikat" kelimesini duyduğumda kelime bende yine, videoda "gerçek"in tanımı olan "dışta, benim zihnime bağımlı olmadan var olan şey" şeklinde tınlıyor, çünkü dediğim gibi, "gerçek" ile eş anlamlı gibi geliyor. "hakikat"in belirttiğiniz anlamı için kullanmak üzere alternatif bir kelime önerim vesaire yok bu arada ve böyle büyük bir kaygım da olmadığı için üzerine düşünmüş değilim; dolaşımda olan tanımlamalar üzerindeki tam anlamıyla tatmin olamadığım bir noktadan bahsetmek istedim sadece. yukarıda yazdıklarımda haklılık payı varsa eğer, belki de -ve muhtemelen- dilin yetersizliğinden ötürü bir noktada "gerçek hakkında öznel olarak üretilen yargı" için en uygun kelime olarak, kötünün iyisi olarak "hakikat" tercih edilmek durumunda kaldı bir noktada ve öyle devam edegeldi, bilmiyorum.
Oyunu Adana turnesindeyken izleme fırsatım oldu. Okan bey gerçekten şahane canlandırmış karakteri. Ayrıca oyunda derin mesajlar içeren harikulade tiratlar da mevcuttu. Yalın hocam siz ülkemiz için harika bir değersiniz ve iyi ki varsınız. Hiç sıkılmadan saatlerce dinleyebilirim sizi. Beynimde çok farklı pencereler açıp bambaşka ufuklara yolculuğa çıkıyor ve kendi entelektüeliteme yeni kavramlar, olgular kazandırıyorum sayenizde. Sizi çokkkk seviyorumm 🥰🥰🥰
Anneniz babanız bilmişte isminizi Y a l ı n koymuş .Böyle zor bir konu ancak bu kadar temiz ve yalın anlaşılabilir anlatılırdı Yalın hocam 💐🎈💐🎈💐🎈💐🎈💐🎈💐🎈💐
Oyunu izledim ve gitmeden önce hakkında çıkmış ne kadar yazı varsa okudum. Dersime çalıştım yani. :) Müthişti... Ara metinlerinin de iyi okunması gereken bir oyun. Bir de oyun önceleri daha uzunmuş. 3,5h'e varan bir oyun olduğu için kısaltmışlar. Keşke Ankara'da bu uzun versiyonu da oynasalar. İzlemeyi çok isterim. Ve Yalın Alpay... Şu hayatta aynı döneme denk gelmekten büyük keyif aldığım insanlardan biri. :) Müthiş bir öğretmen. Herkese ayrı ayrı teşekkürlerimle... Sevgiler.
Bu sohbetinizin uzun halini dinlemiş ve Richard oyununun ortaya ne tür bir altyapı ile çıktığına hayran kalmıştım. Konuşmalarınız ufkumuzu açıyor , dünyamızı güzelleştiriyor Yalın bey ve Okan bey🎉
Yalın Alpay ve Okan Bayülgen siz çok değerlisiniz sonsuza kadar dinlerim sizi❤
yalın alpay çok özel bi anlatıcı, kavramları, olguları öyle sade bir dil ile aktarıyor ki insanı sözcüklerle düşünce yolculuğuna çıkartıyor.
özel insanlarsınız, minnettarım umarım en kısa sürede oyunu izleme fırsatı bulurum ❤
Her türlü yapıt söküm dikim, evlere servisiniz de varmış... daha ne olsun ; )
Sesiyle Zweig'ın Satrancını, Hopkins seviyesinde canlandıran Bayülgen sizinle bulunmaktan ne hoşnut görünüyor ... Güzel. Her kese bir sen lazım. Yeni Cesur Dünya ...
Huxley eserini Bayülgenin sesinden dinleyebilseydi keşke...
"Resim değil, çerçeve arıyorum İsmail."
😊 YALIN ALPAY konuşsun dinleriz her zaman.
Heybemize güzel bilgiler dolduruyoruz sayesinde.
MAŞALLAH anlatım şahane.
Tebrikler demek düşüyor BİZE de...
Teşekkürler.
Pratik açıdan biraz objektif olmakta her zaman yarar vardır.10:00 dan sonrası inanılmaz muhteşem ürkütücü sözcükler yetersiz kalıyor.Hocam varolun,sağolun.!!🙏🙏🙏
Okan abi bile sasirdi vay be ben neler anlatmışım diye 😂 yalin alpay strikes again! 👏
Nasıl hayranlıkla dinliyorlar 😊 iki gözümün çiçeği yalın hocam harikasınız ❤
Hocam ağzına yüreğine sağlık
Sizi çok seviyoruz Yalın Hoca, iyi ki varsınız❤
Yauv nefes almadan dinledik. Dolu insan bunlar.
Ha-ri-ka !
Nefesine Sağlık👌👏🏻👏🏻👏🏻🍀🙏
Teşekkür ederim
oğuzhanın en uzun süre sustuğu masa bu masa olabilir
Oyunu izleyemedim İstanbulda, bilet fiyatları çok pahalı malum..Bu sohbetleri dinlemek bizim için büyük şans💐💐💐
TH-cam'ta ne izliyorsam 1.5 hıza alıyorum, Yalın Alpay'ı 0,75 😍
Yalın Bey siz bu ülkenin gururusunuz ❤
Evet yaşam çok zengin ve de sizinle rengarenk 🎉
Yalin Alpayin zihin kupu altin dolmus tasiyor, her cumle her kelime ayri guzel, bu ulkede boyle bir insanin yasadigini bilmek bile bana ayri bir nese katiyor, kendisinden beklentimiz Milan kundera ve romanlari ile ilgili bir video yaa videolar serisi cekmesi
Yalın bey,olasılıkları her birinden azar azar seçerek mi hayatımıza devam edeceğiz!yoksa herhangi bir olasılığı hayatımızın bir parçası mı yapacağız!
Bu iki seçenek içerisinden hangisini tercih edeceğimizi bile bize bağlı olmayan(kalıplaşmış) olasılıklar yön veriyor.
Doğuştan bağlı olduğumuz genetik özellikler var.Mizacımız var.Yaşadığımız çevreye uyum sağlayıp sağlayamayacağımızı bile genetik özellikler belirliyor.Yeteneklerimiz var.Yeteneklerimizin hayatımızı yönlendirdiği gerçeği var.Belki yeteneklerimizin çevresel etkenler dolayısı ile törpülenip,başka bir hayat sunma olasılığı var.Belki hiç bir konuda yetenekli değilizdir fakat şanslıyızdır.Haketmediğimiz bir hayat yaşıyoruzdur.Olasılıklar dünyasında olduğumuzu ve olasıkların kaderimiz olduğunu düşünüyorum.
Pazar günümü senlendiren, entellektüeliteme renk katan sevgili Yalın 🙏
Sorry 🤭
😍🤗👌🌹♥️
başlığı görünce bir an Yalın Alpay'ın wp deki Richard Krallığını okuduğu gözlerimin önüne geldi :D
Ses düzeninde bir sıkıntı vardı. Okan Bayülgenin kendisine oyunu durdurup farkındayız çözüyoruz gibi bir şey söyledi. 1 perde sonunda çözdüler. Biz oyundan bir şey anlamadığımız ile kaldık.
Bütün samimiyetimle söylüyorum bu kadar çok bilgi arka arkaya verilemez çok zor sindirmek birde bir tık hızlandırılmış nefesler kesilmiş dinleyici için bütün algılarımı açtığım halde yorumdum adeta koştum noooolur az yavaş 😢 oyunu asıl şimdi tam anladım 😅
Sevgili Yalın Oğuz Atay,Oktay İhsan Anar veya Tolstoy biçemine dair bi değerlendirme de gelir mi? ☺️
Sevgiyle...
Dostoyevski ve Turgenyev üzerine düşünüyoruz. 😊🙏🏻
yalın alpay konuşurken üzerine düşünülmesi gereken, vurgulamak istediği yerlerde konuşma sırasında boşluk bırakıyor. bu boşluklar olmadığında konuşmasında anlatmak istediği, vurgulamak istediği noktalar da kayboluyor. bu kesintinin olmamasını tercih ederdim.
Netflix e gelsene izlesek 😢
Jump cutla sizi izlemek çok yordu Hocam, düşünce akışınızdaki duruluğu bozmuş.
Yalın Alpay’ı dinledikten sonra mültecilik konusunu daha iyi anladım. Kökünü kazımak isteyenle kökünden ayrılan bir insanın ikilemi birbirine benzerdir
Oyunlar karekterler nedir bilmiyorum ama anlatımdan istifade ettim. Teşekkür ederim
Şunu eklemek isterim, (anlayışıma göre) sofistik düşünce ile (nihilizm) etrafı kurmaktaki "Vahdetü'l-Vücud" ile benzerlik birbirine 180 derece zıd yöndeler.
Birisinin (Sufiler) "Vahdetü'l-Vücud" u "Vâcibü'l-Vücûd hesabına kâinâtın vücûdunu inkâr iken"
Diğerinin (mevcut anlatım) "Kâinât hesabına Ulûhiyetten istiğnâ etmek"
metotda benzerlik var, ancak yönler zıd.
Richard Helller yok oluyor mu gerçekte? Biri diğerini doğuruyor habire!
❤❤
😂😂😂 bana fazladan para veriyor ❤
'Don' Saramago gibi bir çok isminin önüne getirmişler.. alevimi acaba
23:50 18 Haziran 2024 Cemil Topuzlu... Bir meseleyi anlatamamanın hezeyanlarını "Ucuz bilet alanların Iq derecesinin düşük olması ve ironi yapamamaları..." olarak yine kendine başarı olarak sunmaya çalışan bir oyuncu/yazar ve yönetmen... Bu oyun kesinlikle tarihe geçti bu arada! Metninde ifade sorunu yaşayan narsist bir yaratıcının, kendisini izlemeye gelen insanların yarısına "Geri zekalı" muamelesi yapışıyla tarihe geçti... Zor bir metni herkes yazabilir! Zor bir metni az oyuncu oynayabilir! Zor bir metni, zor oyuncularla oynatmak da deli işidir... Buraya kadar ki kısım anlaşılabilir. Ama Hikayedeki eksik ve anlatım bozukluğu bulunan boşlukları, izleyiciden doldurmasını beklemek... Başarısızlığı, "Seyirci ironiden" anlamıyor diyerek örtbas etme çabasından başka bir şey değildir. Şov sonrasında söyleşi için kalanların neredeyse tamamı, "Bir izahat olursa, taşlar yerine oturur..." Umuduyla yerinde kalanlardı. Ama umulduğu gibi olmadı! Kalkıp deseydim ki, burada kimse anlatmaya çalıştığından bir bok anlamadı, çünkü anlatamadın! Muhtemelen şu cevabı verecekti Okan Bayülgen, "Sağ ol o da senin geri zekâlılığın!" ve kimse de kalkıp "Ya Okan Bey, durun 1 saniye! Öyle diyorsunuz da bende anlamadım!" Ve arkasından oraya dizilenlerin geri kalanları da... Zaten hem bize sövüp hem de yaptığı işi haklı bulup, bu haklılığı insanlara sanki bir başarıymış gibi dikta edenler yüzünden bu oyun yazılmamış mıydı? Al sana ironi Okan... Tavsiyem, o çok bildiğini sanan Okan Bayülgen'i bir kenara bırak, aç oyunu tekrar izle ve neleri anlatamadığını gör! Tabi bunu yaparken yalnız ol! Şakşakçılarından arın... "Ya, bunu nasıl anlamazlar abi?" Sorusunu sana soran herkesi düşmanın bil! O an, egonu tatmin edebilir bu sözler... Ama bir taraftan da gözünü kör ediyor! "Görmüyorsun" dediğimizde de "Siz! Benim, neyi görüp neyi göremediğimi nereden görüyorsunuz?" sorusunu sorma gafletine düşüyorsun! Görsen böylesine toslamazdın o duvara... O sarhoşluktan arın! Yazdığını ve oynayıp çektiğini arınmış bir halde tekrar değerlendir... Ve gelip seni tekrar izleyelim. Hoşça kalman ümidiyle...
bi ton lafım var.. başlamadan yazayım ama yoruldum.. dest-an olur
düşünsel zenginlik canı isterse anlayıp,canı istemzse anlamaz havuzu sunuyor çoğunluğa
al-go-ritma geç kaldı diyeceğiz
Tekinsiz Kadınlar" Gerdener Dozoias
smilasyondan gördüğünüzü okumak isterseniz yazmışlar.. Kitap kapağında 'medusa'
Yalınca anlatım
Yalın Alpay, Gibi hakkında saatlerce konuşur gibi geliyor ama konuşmuyor. acaba neden konuşmuyor? fikriyle uyandım.
gerçek ile hakikatin anlamı tam tersi değil mi?
Değil. 😊
@@avangarttvgerçek ile hakikat arasındaki anlam farkı kültürün, felsefi geçmişin etkisiyle gelmiş ve oturmuş olan, düşünsel/pratik bir ihtiyaçtan doğan bir farklılık mı? hem türk dil kurumuna başvurduğumda, hem de ve çok daha önemlisi, herhangi bir kurumsal/kültürel otoriteye hiç başvurmadan yalnızca dilsel olarak baktığımda ben birbiri ile eş anlamlı iki kelime görüyorum yalnızca. yani demek istediğim, şimdiye kadar yazılmış olan düşünsel, felsefi kitaplarda "böyle gelip böyle gittiği" için ve yine pratik nedenlerle böyle bir ihtiyaç duyduğumuz için mi bu dilsel açıdan eş anlamlı gibi görünen kelimeye farklı anlamlar giydirilmesini aldık, kabul ettik? kültürel bir birikimim olmadığı, felsefe üzerine okumalar yapmadığım için soruyorum bunu ve truth/reality de benzer şeyler düşündürüyor bana.
"hakikat" tanımı videoda "gerçek hakkında öznel olarak üretilen yargı" olarak belirtilmiş ve elbette böyle bir felsefi tanımlamaya ihtiyaç duyulması gerekiyor tekrar tekrar "gerçek hakkında öznel olarak üretilen yargı" dememek için. ancak hakikat kelimesinin tınısı sanki bu tanımlama ile uyuşmuyor; "hakikat" kelimesini duyduğumda kelime bende yine, videoda "gerçek"in tanımı olan "dışta, benim zihnime bağımlı olmadan var olan şey" şeklinde tınlıyor, çünkü dediğim gibi, "gerçek" ile eş anlamlı gibi geliyor.
"hakikat"in belirttiğiniz anlamı için kullanmak üzere alternatif bir kelime önerim vesaire yok bu arada ve böyle büyük bir kaygım da olmadığı için üzerine düşünmüş değilim; dolaşımda olan tanımlamalar üzerindeki tam anlamıyla tatmin olamadığım bir noktadan bahsetmek istedim sadece. yukarıda yazdıklarımda haklılık payı varsa eğer, belki de -ve muhtemelen- dilin yetersizliğinden ötürü bir noktada "gerçek hakkında öznel olarak üretilen yargı" için en uygun kelime olarak, kötünün iyisi olarak "hakikat" tercih edilmek durumunda kaldı bir noktada ve öyle devam edegeldi, bilmiyorum.