DEVAMI//1 Onun yanındayken her zamanki güçlü duruşumu korumak zordu çünkü hala onu gördükçe dengemin bozulduğunun farkındaydım. “Güzelim, benim rakibimle evlenmek ne demek? Merak ediyorum sen olsan ne yapardın? Sakin kalabilir miydin? Ben bile, şu an ne yaptığımın farkında değilim. Duyduğum zaman; elim ayağım boşaldı. Bacaklarım o kadar titredi ki, arabayı zar zor sürdüm. Benim bu hayatımı istemediğini, karanlığımdan nefret ettiğini söyleyerek, beni terk ettin. O adam, benden daha da karanlık, kafasını işinin içine sokmuş bir geri zekalının teki. Ben en azından sana aşıktım, aşığım.” Dudaklarım yaralanmıştı. Ne söyleyeceğimi bilmiyordum. Onun inadına, onun evlenme teklifini kabul ettiğimi söylesem, gerçekten bu evde kırılmadık eşya bırakmazdı belki de. “Beni affetmeni istiyorum,” dedi, sesi artık neredeyse bir fısıldama haline gelmişti. “İş dünyası, kariyer ve diğer her şey, aslında seni unutabilmem için sadece birer bahane oldu. Ama gerçekte, seni aklımdan çıkaramadım. Geçmişteki hatalarımdan dolayı, kendimi affetmeyi başaramadım. Şimdi, seni bir daha kaybetme korkusuyla buradayım. Sadece seninle birlikte olmanın, koca bir şirketi yok saymak kadar değerli olduğunu söylemek istiyorum. Şirketimi yok sayabileceğim kadar, kıymetlisin benim için.” Ellerini, benim ellerime doğru uzattı ve parmaklarımızın birbirine dokunmasıyla bir kıvılcım hissettim. “Eun Ji, seni seviyorum. İster kabul et, ister etme ama bu duygularım gerçek. Yalnızca seni istiyorum. Seninle bir geleceği hayal ediyorum. Seni yıllarca bu dağ evine sokamadığımı biliyorum ama seni bu evdeki huzur kadar çok seviyorum.” Üzerimdeki gerilim artarken, Jeon’un sıcak bakışları ile göz göze geldim. Kalbim hızlı çarpıyor, düşüncelerim karışıyordu. İtirafı, içimde kıvılcımlar ateşle buluşmuş gibi parlıyordu. Beni daha da yakına çekmek için, bir adım daha attı ve elini omuzuma koyarak yavaşça yanaştı. Sıcak nefesi cildimde bir ok gibi hissediliyordu, aramızda bir mesafe kalmamış gibiydi. “Eun Ji,” dedi, sesi daha da derinleşmişti. Bu anı hayal ettiğimde, her şeyin sadece kelimelerden ibaret olmadığını biliyordum. Senin yanında olmayı seviyorum.” Dudaklarının hemen yanımda olduğunu fark ettim . O an, tüm düşüncelerim silindi. Sadece ona yaklaşmak ve onu hissetmek istiyordum. “Beni bırakma,” dedim, sesini titrek ama kararlıydı. Jeon, gözlerimin derinliklerine bakarken, kafasını eğdi ve dudaklarımız sonunda buluştu. Başlangıçta temkinli ama yavaşça tutku dolu bir hale geldi. Kalbimdeki tüm baskı, birden bire kaybolmuştu. Onun sıcaklığı, dudaklarının dokunuşu içimdeki tüm korkuları ve endişeleri alevlendiriyordu. Ellerim, onun sırtına doğru kayarken, vücudumun her zerresi onunla bütünleşmek istiyordu. Kendi isteklerim, onunla birleşiyordu. Jeon, kollarını belimden geçirdi ve beni kendine doğru çekti. Derin bir nefes alarak, ona daha da sıkı sarıldım. O an, sadece ikimiz varmışız gibi hissediyordum; dünya dışındaki her şey silinmişti. Dudaklarımızdaki bu sıcaklık, daha sonra kaygı dolu bir tutkuya dönüştü. Jeon, yavaşça beni geriye doğru iterek, yatak odasına yönlendirdi. O anki heyecanla dolup taşarken, kalbimin derinliklerinde, yıllardır sakladığım o anılar bir dejavu gibi hissettirmeye başlamıştı. Kalbim yerinden fırlayacak gibiydi. Gözlerimin içine bakarak “ seninle olmak istiyorum, hayır, senin olmak istiyorum,” dedi. Yatak odasına adım attığımızda, o anın büyüsü her ikimizi de sarhoş etmişti. Yavaşça beni yatağa yatırdı ve üzerinde durdu. Elleri, vücudumun etrafında dolaşmaya başladı. Kalbimdeki heyecan, tıpkı bir volkan gibi patlayacak gibi hissediyordu. “Bunu çok özlemiştim,” dedi Jeon. Gözleri kıvılcımlarla parlıyordu. Kollarıyla beni sıkıca sarmalarken, parmakları cildimde kayar gibi her yere uzanmaya başladı. “Sana olan sevgim, sadece bir arzu değil. Bunu her yönüyle hissetmek, hissettirmek istiyorum.” Dudaklarımız bir kez daha buluştuğunda, her şey çok daha derin ve tutkulu hale geldi. Onun varlığı, beni büyülemişti; birisiyle cinsellik yaşamayalı o kadar uzun zaman olmuştu ki, resmen bu anın içine hapsolacağımı önceden biliyordum. “Hazır mısın?” Dediğinde, kendimi bu denli sıkmamdan oldukça mutlu olmuştu fakat bu mutluluğu uzun sürmeden gelinliğimin eteğini, üzerime doğru yavaşça atmış ve kafasını yavaşça kızlığıma doğru yönlendirmişti. İç çamaşırımı, köşeye doğru savurarak, dilinin sert darbelerini, vücudumun her bir zerresine ezberle etmeye çalışıyor gibiydi. Dili, vücudumun istediği şekilde, istediği darbeleri attığından dolayı, ağzımdan çıkan inlemeler, onunda hafifçe mırıldanmasına neden olmuştu. “Jeon, ahh.” İnlemelerime, hiçbir şekilde karşılık vermiyor, sadece ikimizin de aldığı zevki adlandırmak istercesine vuruşlarını hızlandırıyordu. İçimdeki titrek hisse daha fazla engel olamayarak, tüm inlemeleri bir anda dışarı çıkartmış, Jeon’un kafasına kendime doğru ittirmiştim. “Bu kadar seksi inlemene gerek yoktu, yoksa beni mi özledin?” Dediğinde, yanaklarımda toplanmış olan o sıcaklığı hissetmiştim. “Acele et,” demiştim, titreyen bacağımı görmesini istemiyordum ama iş işten çoktan geçmişti. “Giriyorum,” derken pantolonunun kemerini hızlıca çıkartmıştı. “Bunca yıl sensizliğe nasıl dayandım bilmiyorum.” Bir anda içime köklemesiyle, tiz ve derin bir çığlık attım. “Yavaş, senden sonra hiç yapmamıştım,” aniden durdu. “Bunu söylemek için, geç kaldın,” diyerek kanamayı gösterdi. Hiç rahatsız olmadan , hareketlerini ileri geri arttırırken, derin inlemelerini kulağıma doğru boşaltıyordu. “Çok darsın, lanet olsun, ıggh” zorlandığını o kadar belli ediyordu ki, ikimiz de yüzlerimiz ekşimiş bir şekilde hem birbirimize bakıyor, hem de uzunca öpüşüyorduk. “Geliyorum bebeğim, ahh. Adımı söyle. Beni özlediğini söyle. Bensiz yaşayamadığını, her şeyin berbat olduğunu, benim gelmemi beklediğini, herkeste beni aradığını söyle.” “Bu kadar sert davranırken, nasıl bu kadar uzun bir cümle kurmamı isteyebilirsin,” dedim çığlıklarımı arttırarak. “Yavaşla, lütfen, dediğimde inlemelerimin inceliği yakında camları parçalayacak düzeye gelecekti. “Ahh Jeon, geliyorum.” “Benimle gel, bebeğim. Birbirimize karışalım istiyorum. Bugünden başlayarak, bundan sonra da böyle olsun istiyorum. Seninle sevişirken bile, beni azdırmayı nasıl başarıyorsun?” “Ahhhhh.” İkimiz de, bu anın getirisi ile birbirimize sarılmıştık. O an ruhumda bir şeylerin değiştiğini hissettim. Duygularımız birbirine karıştı ve tüm dünya dışındaki her şey, sadece bizim için var oldu. Onun sıcaklığı, içimdeki ateşi daha da alevlendirirken, her anı dolu dolu yaşamıştık. Öyle ki, ikimizi de, hala kızlığımda hissediyordum. Onun varlığı , benim için hayatın en güzel anlamını taşıyordu. END🫶🏻
DEVAMI//1
Onun yanındayken her zamanki güçlü duruşumu korumak zordu çünkü hala onu gördükçe dengemin bozulduğunun farkındaydım.
“Güzelim, benim rakibimle evlenmek ne demek? Merak ediyorum sen olsan ne yapardın? Sakin kalabilir miydin? Ben bile, şu an ne yaptığımın farkında değilim. Duyduğum zaman; elim ayağım boşaldı. Bacaklarım o kadar titredi ki, arabayı zar zor sürdüm. Benim bu hayatımı istemediğini, karanlığımdan nefret ettiğini söyleyerek, beni terk ettin. O adam, benden daha da karanlık, kafasını işinin içine sokmuş bir geri zekalının teki. Ben en azından sana aşıktım, aşığım.”
Dudaklarım yaralanmıştı. Ne söyleyeceğimi bilmiyordum. Onun inadına, onun evlenme teklifini kabul ettiğimi söylesem, gerçekten bu evde kırılmadık eşya bırakmazdı belki de.
“Beni affetmeni istiyorum,” dedi, sesi artık neredeyse bir fısıldama haline gelmişti. “İş dünyası, kariyer ve diğer her şey, aslında seni unutabilmem için sadece birer bahane oldu. Ama gerçekte, seni aklımdan çıkaramadım. Geçmişteki hatalarımdan dolayı, kendimi affetmeyi başaramadım. Şimdi, seni bir daha kaybetme korkusuyla buradayım. Sadece seninle birlikte olmanın, koca bir şirketi yok saymak kadar değerli olduğunu söylemek istiyorum. Şirketimi yok sayabileceğim kadar, kıymetlisin benim için.”
Ellerini, benim ellerime doğru uzattı ve parmaklarımızın birbirine dokunmasıyla bir kıvılcım hissettim. “Eun Ji, seni seviyorum. İster kabul et, ister etme ama bu duygularım gerçek. Yalnızca seni istiyorum. Seninle bir geleceği hayal ediyorum. Seni yıllarca bu dağ evine sokamadığımı biliyorum ama seni bu evdeki huzur kadar çok seviyorum.”
Üzerimdeki gerilim artarken, Jeon’un sıcak bakışları ile göz göze geldim. Kalbim hızlı çarpıyor, düşüncelerim karışıyordu. İtirafı, içimde kıvılcımlar ateşle buluşmuş gibi parlıyordu. Beni daha da yakına çekmek için, bir adım daha attı ve elini omuzuma koyarak yavaşça yanaştı. Sıcak nefesi cildimde bir ok gibi hissediliyordu, aramızda bir mesafe kalmamış gibiydi.
“Eun Ji,” dedi, sesi daha da derinleşmişti. Bu anı hayal ettiğimde, her şeyin sadece kelimelerden ibaret olmadığını biliyordum. Senin yanında olmayı seviyorum.”
Dudaklarının hemen yanımda olduğunu fark ettim . O an, tüm düşüncelerim silindi. Sadece ona yaklaşmak ve onu hissetmek istiyordum. “Beni bırakma,” dedim, sesini titrek ama kararlıydı.
Jeon, gözlerimin derinliklerine bakarken, kafasını eğdi ve dudaklarımız sonunda buluştu. Başlangıçta temkinli ama yavaşça tutku dolu bir hale geldi. Kalbimdeki tüm baskı, birden bire kaybolmuştu. Onun sıcaklığı, dudaklarının dokunuşu içimdeki tüm korkuları ve endişeleri alevlendiriyordu.
Ellerim, onun sırtına doğru kayarken, vücudumun her zerresi onunla bütünleşmek istiyordu. Kendi isteklerim, onunla birleşiyordu. Jeon, kollarını belimden geçirdi ve beni kendine doğru çekti. Derin bir nefes alarak, ona daha da sıkı sarıldım. O an, sadece ikimiz varmışız gibi hissediyordum; dünya dışındaki her şey silinmişti.
Dudaklarımızdaki bu sıcaklık, daha sonra kaygı dolu bir tutkuya dönüştü. Jeon, yavaşça beni geriye doğru iterek, yatak odasına yönlendirdi. O anki heyecanla dolup taşarken, kalbimin derinliklerinde, yıllardır sakladığım o anılar bir dejavu gibi hissettirmeye başlamıştı. Kalbim yerinden fırlayacak gibiydi. Gözlerimin içine bakarak “ seninle olmak istiyorum, hayır, senin olmak istiyorum,” dedi.
Yatak odasına adım attığımızda, o anın büyüsü her ikimizi de sarhoş etmişti. Yavaşça beni yatağa yatırdı ve üzerinde durdu. Elleri, vücudumun etrafında dolaşmaya başladı. Kalbimdeki heyecan, tıpkı bir volkan gibi patlayacak gibi hissediyordu.
“Bunu çok özlemiştim,” dedi Jeon. Gözleri kıvılcımlarla parlıyordu. Kollarıyla beni sıkıca sarmalarken, parmakları cildimde kayar gibi her yere uzanmaya başladı. “Sana olan sevgim, sadece bir arzu değil. Bunu her yönüyle hissetmek, hissettirmek istiyorum.”
Dudaklarımız bir kez daha buluştuğunda, her şey çok daha derin ve tutkulu hale geldi. Onun varlığı, beni büyülemişti; birisiyle cinsellik yaşamayalı o kadar uzun zaman olmuştu ki, resmen bu anın içine hapsolacağımı önceden biliyordum.
“Hazır mısın?” Dediğinde, kendimi bu denli sıkmamdan oldukça mutlu olmuştu fakat bu mutluluğu uzun sürmeden gelinliğimin eteğini, üzerime doğru yavaşça atmış ve kafasını yavaşça kızlığıma doğru yönlendirmişti. İç çamaşırımı, köşeye doğru savurarak, dilinin sert darbelerini, vücudumun her bir zerresine ezberle etmeye çalışıyor gibiydi. Dili, vücudumun istediği şekilde, istediği darbeleri attığından dolayı, ağzımdan çıkan inlemeler, onunda hafifçe mırıldanmasına neden olmuştu. “Jeon, ahh.”
İnlemelerime, hiçbir şekilde karşılık vermiyor, sadece ikimizin de aldığı zevki adlandırmak istercesine vuruşlarını hızlandırıyordu. İçimdeki titrek hisse daha fazla engel olamayarak, tüm inlemeleri bir anda dışarı çıkartmış, Jeon’un kafasına kendime doğru ittirmiştim.
“Bu kadar seksi inlemene gerek yoktu, yoksa beni mi özledin?” Dediğinde, yanaklarımda toplanmış olan o sıcaklığı hissetmiştim. “Acele et,” demiştim, titreyen bacağımı görmesini istemiyordum ama iş işten çoktan geçmişti.
“Giriyorum,” derken pantolonunun kemerini hızlıca çıkartmıştı. “Bunca yıl sensizliğe nasıl dayandım bilmiyorum.”
Bir anda içime köklemesiyle, tiz ve derin bir çığlık attım. “Yavaş, senden sonra hiç yapmamıştım,” aniden durdu. “Bunu söylemek için, geç kaldın,” diyerek kanamayı gösterdi.
Hiç rahatsız olmadan , hareketlerini ileri geri arttırırken, derin inlemelerini kulağıma doğru boşaltıyordu. “Çok darsın, lanet olsun, ıggh” zorlandığını o kadar belli ediyordu ki, ikimiz de yüzlerimiz ekşimiş bir şekilde hem birbirimize bakıyor, hem de uzunca öpüşüyorduk.
“Geliyorum bebeğim, ahh. Adımı söyle. Beni özlediğini söyle. Bensiz yaşayamadığını, her şeyin berbat olduğunu, benim gelmemi beklediğini, herkeste beni aradığını söyle.”
“Bu kadar sert davranırken, nasıl bu kadar uzun bir cümle kurmamı isteyebilirsin,” dedim çığlıklarımı arttırarak. “Yavaşla, lütfen, dediğimde inlemelerimin inceliği yakında camları parçalayacak düzeye gelecekti. “Ahh Jeon, geliyorum.”
“Benimle gel, bebeğim. Birbirimize karışalım istiyorum. Bugünden başlayarak, bundan sonra da böyle olsun istiyorum. Seninle sevişirken bile, beni azdırmayı nasıl başarıyorsun?”
“Ahhhhh.”
İkimiz de, bu anın getirisi ile birbirimize sarılmıştık. O an ruhumda bir şeylerin değiştiğini hissettim. Duygularımız birbirine karıştı ve tüm dünya dışındaki her şey, sadece bizim için var oldu. Onun sıcaklığı, içimdeki ateşi daha da alevlendirirken, her anı dolu dolu yaşamıştık. Öyle ki, ikimizi de, hala kızlığımda hissediyordum.
Onun varlığı , benim için hayatın en güzel anlamını taşıyordu.
END🫶🏻
MÜ-KEM-MEL HATTA MÜKEMMEL ÖTESİ Mİ DEMELİYİM
@@Jisoolissooay bebekk çok sağool💜
@@amara8282 OHAA İLK DEFA BİRİ BANA BEBEK DEDİ ÇOK GARİP HİSSETTİM
@@JisoolissooSık sık iltifata boğmam gerekiyor o zaman🥹 bebişş😘
@@amara8282 💎🎀
Yeni abonen aşkooooo
@@jiminonyy- hoşgeldin güzelimmm💕✨
Ya...kendini neden yoruyorsun kii🤧...yine çok öok güzell..💕
Nolucak ya… sizin için değer💓
Çok güzel olmuş💕 ❤ama kendini yormamalı dinlenmeliydin 🤨🙃
@@Gürel-g8s yorgun değilim bebeğim, iyiyim. Çok teşekkürler🤍
Müthiş olmuş kalemine hayranımmm 🤌❤️🔥
Ya..🥹 ben de sana hayranım🤍🤍 teşekkürler 💓
@@amara8282 ❤️🔥🤭💕
Aşkm her zaman ki gibi mükemmel olmuşşşş🖤🖤🤍
Ya çok guzel olmuş ellerine sağlık teşekkur ederim yazdığın için😊
@@Jennierubyyj rica ederim💓
Çok güzeldiiiiiiiiiiiiiiiiii ❤
@@Juliejk143 teşekkürler bebeğim💜💜
@amara8282 ❤️❤️❤️❤️
❤ vay canına 🥵
Teşekkürler aşkımmm💓💓
İlkkk galibaaa💓💓💓💓(harika olmus bu aradaaa💜💜💜))
İlksin bebiş… Teşekkür ederim hayatım💓
COKIYIIIIII🎉❤️🔥❤️🔥🫶🏿🫶🏿
❤❤❤❤❤