Hastane odasında yatanın çektiği acıyı bir tek o odada kalanlar anlar. Bu acı maddi olarak tezahür etmez de en çok manevi olarak kendini gösterir. Karşıdaki; köşeleri peseni tutmuş duvara bakar, kalırsın. Günde birkaç kere gelen hemşire veya doktor bir kelime etsin diye can atarsın. İçin kararır da kararır. Bir de buna sevdiklerinin hasreti eklenir ki en dayanılmazı odur. Rüzgar estiği için duyduğun en ufak hışırtıda acaba geldi mi diye kapıya kilitlenirsin. Kalbin gümlemeye, kabarıp coşmaya başlar. Saniyeler geçtikçe anlarsın kimsenin gelmediğini... Erkam'ın hikayesi yukarıda anlatılan durumun en acıklı, en dolu örneklerindendir. Erkam bir Anadolu köyünde yaşayan genç bir delikanlıdır. Genç bir delikanlı dedik, Anadolu dedik, hikaye dedik; e tabi bir de Erkam'ın aşık olduğu genç kızımız var: Elif. Erkam onu ilk gördüğünde daha on ikisine bile girmemişti. Arkadaşlarıyla oynarken bir maceraya atılmaya karar vermişlerdir. Köyün delisi İsa’ nın evinin içine kadar girip onu orada göreceklerdir. İsa kendi halindeydi, kimseye zararı olmazdı. Ama köy kahvehanesinde ettiği kavgalar dillere destan olmuştu. Demir gibi pazıları vardı. Bu yüzden özellikle köyün çocukları arasında efsane olmuştu. Erkam ve arkadaşları köyün yukarı mahallesindeki İsa’ nın evine doğru yola koyulurlar. Yolda çoğu korkup geri kaçar. Erkam ve iki arkadaşı kalır. Ne olursa olsun eve gireceklerdir. Sürgülü kapıyı açarlar, ahırdan geçerler. Kalpler güm güm atmaktadır. Tahta merdivenlerden çıkılırken yukarıdan döşeme gıcırtısı gelmesiyle birlikte grup saniyesinde kendini evin dışına atar. O anın heyecanıyla hala İ.... Elif dedim be dedim. Erkam kendisi için yepyeni bir hayatın başladığını o gün anlar. O hayat Elif’le başlar. Artık Erkam her gün evin etrafında dolanmaya başlar. Elif’i görmeden eve gitti mi gecesi zindan olur. Elif de Erkam’ı görmeye can atar. Bu çocuksu sevgi yaşları ilerledikçe büyük bir sevdaya dönüşür. Gizli gizli buluşup birbirlerinin kulaklarına aşklarını fısıldarlar. Evlilik hayalleri kurarlar. Lakin hayat her zaman olduğu gibi yine bir engel çıkarır. Erkam verem hastasıdır. O yılların illetidir verem. Zamanının şartlarında tedavisi çok zordur. Bu nedenle köyde yayılmaya başlayan Erkam Elif aşkına Elif’in ailesi karşı çıkar. Erkam bu duruma çok üzülür. Veremli, ileride işe yaramayacak, illetli bir yaratıktır kendince fakat Elif hastalığı verenin şifayı da vereceğine inanarak Erkam’ın moralini yüksek tutmaya çalışır. Zaten Erkam’ı hayatta tutan tek şey Elif’e kavuşma ihtimalidir. Erkam veremli birisine kız verilmeyeceğini gayet iyi bilse de bir umut diyerek Elif’i istemeye ailesiyle birlikte gider. Elif’in babası Erkam’ın tedavi olmadan Elif’le evlenemeyeceğini söyler. Erkam’ın hastalığı çok ilerlemiştir. Ailesi tedavi olmasının ancak daha fazla acı getireceğini düşündükleri için tedavi olmasını istemez. Bunu aslında Erkam da bilmektedir ama Erkam’ın amacı Elif’ine kavuşmaktır. Bu yüzden yaşamak için her şeyi göze alır. Şehre gidip hastaneye yatması gerekmektedir. Ailesi ellerinde avuçlarında ne varsa hastane, ilaç masrafları için Erkam’a verir. Erkam arkasında uğruna yaşamayı göze aldığı Elif’i bırakıp şehre gider. *** Erkam’ın koğuşu küçücük… Belki de aynı koğuşta 6 kişi yattıkları için ona öyle geliyor. Duvarlar bir yandan, Elif’in hayali diğer yandan basıyor. Hemşireler ölenin üzerini örtüyor. Doktor gelip bakıyor, ölüyü kaldırıp götürüyorlar. Yerine hemen yenisi geliyor. Erkam’ın akşam dertleştikleri sabaha ölü çıkıyor. Erkam kendi derdine mi yansın, onlara mı? Kuş kanadı kalem olsa yazılmaz derdi… Uzaklarda bıraktığı sevdiği bir an çıkmıyor aklından. Geldiğinde var olan hastaların hepsi öldü. Doktorlar da şaşırıyor. Nasıl dayandı bu kadar diye ama o buradan çıkıp gideceği günün hayaliyle yaşıyor. İsteği hastalıktan kurtulmak değil, Elif’ine kavuşmak onu tekrar görebilmek. Köy ile mektuplaşıyor. Anası babası okuma yazma bilmez Erkam’ın. Muhtemelen muhtara yazdırıyorlar. Erkam her mektuba Elif beni son kez görmeye gelsin ben ağırlaştım yazıyor. Anası bunu okuyunca sabahlara kadar ağlıyor, ciğeri yanıyor. Daha önce defalarca kovulduğu kapıya yine oğlu için gidiyor. Ne olur Elif’i şehre gönderin son kez görsün oğlum, rahat ölsün diyor. Ama Elif’in babası izin vermiyor. Elif tehdit ediyor, asarım kendimi. Tık yok, taşlaşmış kalbinde babasının. Göndermem diyor. Erkam’ın anası her mektupta bir bahane buluyor: Oğlum Elif hasta, oğlum iş zamanı gönderemiyorlar… Erkam biliyor bahane olduğunu bunların. Acaba evlendi mi? Belki de babasıgil göndermiyordur. Belki de Elif soğumuştur, istemiyordur artık bekleyememiştir. Ne olursa olsun iyileşecek Elif’i son kez görecek öyle ölecek. Allah’tan son dileği bu, her gece göz yaşlarıyla iletiyor son isteğini. Ölmek en kolayı. O direniyor hayali için. O da geceleri uyumadan önce beni düşünüyor mu? Beni daha fazla hayal edebilmek için uykusunun gelmemesini istiyor mu? Sabah uyandığında acaba rüyamda Erkam’ı gördüm mü diye rüyasını hatırlamaya çalışıyor mu? Elif Erkam’ın aklından çıkmıyor. Çıkmıyor çıkmasına ama zaman geçiyor. Artık Elif’in sesini unutmaya başlıyor. Zihnindeki Elif’in hayali yavaş yavaş yok oluyor. İnsan zihni böyle çalışır zaten. Unutmak istemezsin ama elinde değildir. Sonbahar yaprakları gibi dökülür dallarından. Madem artık Elif’in hayalini bile kuramayacak Erkam; yaşamanın ne anlamı var. Bunca direnme, yaşama tutunmaya çalışma bunun için değildi. Elif içindi, Elif yoksa artık ne önemi var çabalamanın. Elif’im noktalandı . Erkam’ın derdi hasta olmasıydı, ölüme giderek yaklaşmasıydı. Halbuki bu dert ne kadar küçük imiş. Ölmeden önce Elif’i göremeyecek, zihninde Elif’in bir kısmını unutmuş olarak göçecek öte dünyaya. Bundan büyük dert mi olur? Az derdim çokçalandı. Her şey bitti. Azrail’i beklemekten başka yapacak bir şey mi var? Duvarlar her zamankinden soğuk şimdi. Hemşireler, doktorlar laf atsın da istemiyor insan. Bir an önce bitsin. Belki onunla ötelerde kavuşuruz… Yetiş anam, yetiş babam. Ah mezarım tahtalandı. *** Erkam’ın babası hastaneden cenazeyi almaya geldiğinde ona bir torba verirler. Torbanın içinde Erkam’ın eşyaları vardır. Pantolonu, ceketi, gömleği, kasketi. Oğlunun kokusu bunlardadır hala. Fakirliğin, ezilmişliğin, hastalığın kokusu… Hepsini bir yoklar. Kasketin köşesine sıkışmış bir kağıt parçası görür. Kağıtta şu satırlar dizilmiştir: Elif dedim be dedim Kız ben sana ne dedim Kuş ganedi kalem olsa Ah yazılmaz benim dedim
Elif'im noktalandı Az derdim çokçalandı Yetiş anam yetiş babam Ah mezarım tahtalandı (Ah çeyizim bohçalandı)
Bu türkü bana Elif Perinçek'i hatırlatıyor, hani kendisi muhtemel ki ağır bir travma almasına rağmen inatla yaşayıp tutunduğu eliyle hepimizin kalbine de tutunan, hepimize umut veren kardeşim. Ya Ayda? Köfte ayran prensesi kardeşim. Eminim ki onlara kapısını ve yüreğin açmayacak bir insan yoktur güzel memleketimde. Bu türkü da benden Elif ve Ayda kardeşlerime gelsin. İnşallah bir gün büyüyüp sağlıklı, mutlu, akıllı, güzel bir genç kız oldukları vakit onlarla birlikte de dinleriz bu şarkıları. Çünkü hepimiz onlara güzel bir geleceği borçlandık.
Elif dedim be dedim aman Yar ben sana ne dedim? Kuş kanedi kalem olsa aman Ah yazılmaz benim derdim Elifim noktalandı aman Az derdim çoklandı Yetiş anam yetiş bubam aman Ah çeyizim bohçalandı Yetiş anam yetiş bubam aman Ah mezarım tahtalandı
Senin çok ama çooook değerrrr verdiğinn Okan'ın kızı ooo... Eliff dediğin... Hep bağlamayla çalardınn.. O Elifff şimdi dünyalar güzeli ve senin çok kıymetlinin evladı... Abimmmm ışıklarda uyu....
Bazı sevgiler içinde yaşanırmış Elif. Mutlu olsun diye geri çekilmenin adıdır Elif. Doğruluğun sembolü Elif... Kavuşmak olsaydı Ferhat ile Şirin, Leyla ile Mecnun meydana gelir miydi?
Genç bir adam Elif isminde bir kızı sever. Elif de ona sevdalanır. Fakat genç adam o eski zamanların ince hastalığı olan Verem'e yakalanmıştır. Elif'in ailesi, bu durumu görür ve kızını onunla evlendirmek istemez. “ Git tedavini ol gel öyle Elif'i al ” derler. Bunun üzerine genç adam çok sevdiği Elif inin aşkı için hastaneye yatar. O dönem şartlarında iyileşmesi imkansızdır. Öleceğini bile bile genç adam tedaviye devam ettiği için Elif'e bir haber gönderir.. “Ölüm, ölüm dediğin nedir ki gülüm ben senin için yaşamayı göze almışım” der. (Aslında bu söz Türkü içerisinde de mevcuttur.) Elif'ten cevap gelmez. Fakat zaman ilerledikçe genç adamın hastalığı artar. Genç adam hastanede yattığı sürede sadece Elif'ten haber almak bir de içindeki yangını söndürmek için (yaşamının kaynağı olan) yanlız su içmek ister. Yemekten kesilir. Ancak kızın ailesi bir kez bile görmesi için Elif'i onun yanına yollamaz. Hastalığının arttığını, tabutunun bile hazır olduğunu Elif'ine türkü içinde ağıt halinde yazan genç adam, hastanede yattığı sürede bu türkünün sözlerini yazıp şapkasının içine saklar. İyileşemez ve çok sevdiği Elif'ini göremeden ölür. Cenazesi köyüne getirilir. Şapkasının içerisinden yazdığı sözler bulunur ve ailesi tarafından bestelenmesi istenir.. Herkesin bir Elif'i, vardır.dertler hep aynı sadece isimler farklı. 🕯️
tool davulcusu 1 bu davulcu 2.... hatta sıralama değişir aksak ritmde... hatta o kadar aksak ki kafasına göre ritm... hatta ritm değil...süreklilik arz etmiyor
Birde şu aşağıda duygusallık yapanlar gidip anasının dizinin dibinde yapsalar müzik dinlerken böyle salakça şeyleri okumak zorunda kalmayız!!! Yok neymiş Polat Elif vs. Kimse demiyorki kim bestelemiş vs.
Ne güzel bir detaysın yedi karanfil biraz olsun bizi pop şarkılardan uzaklaştırdığın için teşekkürler bunlara ihtiyacımız var
Keşke birkaç milyon kez daha beğen me hakkım olsaydı
Kütahyamın Türküleri Bi Başkadır bee ❤ Kütahyadan Tüm Türkiyeye Selam olsun 🤗
Ölüm ölüm dediğin nedir ki güIüm ben senin için yaşamayı göze almışım
🚬🚬🚬
Kurtlar Vadisi version
❤❤❤❤
Sadece dua edin dostlar. Tatlı acınız geçmiş olsun, hayırlı geceler...
Hastane odasında yatanın çektiği acıyı bir tek o odada kalanlar anlar. Bu acı maddi olarak tezahür etmez de en çok manevi olarak kendini gösterir. Karşıdaki; köşeleri peseni tutmuş duvara bakar, kalırsın. Günde birkaç kere gelen hemşire veya doktor bir kelime etsin diye can atarsın. İçin kararır da kararır. Bir de buna sevdiklerinin hasreti eklenir ki en dayanılmazı odur. Rüzgar estiği için duyduğun en ufak hışırtıda acaba geldi mi diye kapıya kilitlenirsin. Kalbin gümlemeye, kabarıp coşmaya başlar. Saniyeler geçtikçe anlarsın kimsenin gelmediğini...
Erkam'ın hikayesi yukarıda anlatılan durumun en acıklı, en dolu örneklerindendir. Erkam bir Anadolu köyünde yaşayan genç bir delikanlıdır. Genç bir delikanlı dedik, Anadolu dedik, hikaye dedik; e tabi bir de Erkam'ın aşık olduğu genç kızımız var: Elif.
Erkam onu ilk gördüğünde daha on ikisine bile girmemişti. Arkadaşlarıyla oynarken bir maceraya atılmaya karar vermişlerdir. Köyün delisi İsa’ nın evinin içine kadar girip onu orada göreceklerdir. İsa kendi halindeydi, kimseye zararı olmazdı. Ama köy kahvehanesinde ettiği kavgalar dillere destan olmuştu. Demir gibi pazıları vardı. Bu yüzden özellikle köyün çocukları arasında efsane olmuştu. Erkam ve arkadaşları köyün yukarı mahallesindeki İsa’ nın evine doğru yola koyulurlar. Yolda çoğu korkup geri kaçar. Erkam ve iki arkadaşı kalır. Ne olursa olsun eve gireceklerdir. Sürgülü kapıyı açarlar, ahırdan geçerler. Kalpler güm güm atmaktadır. Tahta merdivenlerden çıkılırken yukarıdan döşeme gıcırtısı gelmesiyle birlikte grup saniyesinde kendini evin dışına atar. O anın heyecanıyla hala İ....
Elif dedim be dedim.
Erkam kendisi için yepyeni bir hayatın başladığını o gün anlar. O hayat Elif’le başlar. Artık Erkam her gün evin etrafında dolanmaya başlar. Elif’i görmeden eve gitti mi gecesi zindan olur. Elif de Erkam’ı görmeye can atar.
Bu çocuksu sevgi yaşları ilerledikçe büyük bir sevdaya dönüşür. Gizli gizli buluşup birbirlerinin kulaklarına aşklarını fısıldarlar. Evlilik hayalleri kurarlar. Lakin hayat her zaman olduğu gibi yine bir engel çıkarır. Erkam verem hastasıdır. O yılların illetidir verem. Zamanının şartlarında tedavisi çok zordur. Bu nedenle köyde yayılmaya başlayan Erkam Elif aşkına Elif’in ailesi karşı çıkar.
Erkam bu duruma çok üzülür. Veremli, ileride işe yaramayacak, illetli bir yaratıktır kendince fakat Elif hastalığı verenin şifayı da vereceğine inanarak Erkam’ın moralini yüksek tutmaya çalışır. Zaten Erkam’ı hayatta tutan tek şey Elif’e kavuşma ihtimalidir. Erkam veremli birisine kız verilmeyeceğini gayet iyi bilse de bir umut diyerek Elif’i istemeye ailesiyle birlikte gider. Elif’in babası Erkam’ın tedavi olmadan Elif’le evlenemeyeceğini söyler.
Erkam’ın hastalığı çok ilerlemiştir. Ailesi tedavi olmasının ancak daha fazla acı getireceğini düşündükleri için tedavi olmasını istemez. Bunu aslında Erkam da bilmektedir ama Erkam’ın amacı Elif’ine kavuşmaktır. Bu yüzden yaşamak için her şeyi göze alır. Şehre gidip hastaneye yatması gerekmektedir. Ailesi ellerinde avuçlarında ne varsa hastane, ilaç masrafları için Erkam’a verir. Erkam arkasında uğruna yaşamayı göze aldığı Elif’i bırakıp şehre gider.
***
Erkam’ın koğuşu küçücük… Belki de aynı koğuşta 6 kişi yattıkları için ona öyle geliyor. Duvarlar bir yandan, Elif’in hayali diğer yandan basıyor. Hemşireler ölenin üzerini örtüyor. Doktor gelip bakıyor, ölüyü kaldırıp götürüyorlar. Yerine hemen yenisi geliyor. Erkam’ın akşam dertleştikleri sabaha ölü çıkıyor. Erkam kendi derdine mi yansın, onlara mı?
Kuş kanadı kalem olsa yazılmaz derdi…
Uzaklarda bıraktığı sevdiği bir an çıkmıyor aklından. Geldiğinde var olan hastaların hepsi öldü. Doktorlar da şaşırıyor. Nasıl dayandı bu kadar diye ama o buradan çıkıp gideceği günün hayaliyle yaşıyor. İsteği hastalıktan kurtulmak değil, Elif’ine kavuşmak onu tekrar görebilmek.
Köy ile mektuplaşıyor. Anası babası okuma yazma bilmez Erkam’ın. Muhtemelen muhtara yazdırıyorlar. Erkam her mektuba Elif beni son kez görmeye gelsin ben ağırlaştım yazıyor. Anası bunu okuyunca sabahlara kadar ağlıyor, ciğeri yanıyor. Daha önce defalarca kovulduğu kapıya yine oğlu için gidiyor. Ne olur Elif’i şehre gönderin son kez görsün oğlum, rahat ölsün diyor. Ama Elif’in babası izin vermiyor. Elif tehdit ediyor, asarım kendimi. Tık yok, taşlaşmış kalbinde babasının. Göndermem diyor. Erkam’ın anası her mektupta bir bahane buluyor: Oğlum Elif hasta, oğlum iş zamanı gönderemiyorlar…
Erkam biliyor bahane olduğunu bunların. Acaba evlendi mi? Belki de babasıgil göndermiyordur. Belki de Elif soğumuştur, istemiyordur artık bekleyememiştir. Ne olursa olsun iyileşecek Elif’i son kez görecek öyle ölecek. Allah’tan son dileği bu, her gece göz yaşlarıyla iletiyor son isteğini. Ölmek en kolayı. O direniyor hayali için.
O da geceleri uyumadan önce beni düşünüyor mu? Beni daha fazla hayal edebilmek için uykusunun gelmemesini istiyor mu? Sabah uyandığında acaba rüyamda Erkam’ı gördüm mü diye rüyasını hatırlamaya çalışıyor mu?
Elif Erkam’ın aklından çıkmıyor. Çıkmıyor çıkmasına ama zaman geçiyor. Artık Elif’in sesini unutmaya başlıyor. Zihnindeki Elif’in hayali yavaş yavaş yok oluyor. İnsan zihni böyle çalışır zaten. Unutmak istemezsin ama elinde değildir. Sonbahar yaprakları gibi dökülür dallarından. Madem artık Elif’in hayalini bile kuramayacak Erkam; yaşamanın ne anlamı var. Bunca direnme, yaşama tutunmaya çalışma bunun için değildi. Elif içindi, Elif yoksa artık ne önemi var çabalamanın.
Elif’im noktalandı
. Erkam’ın derdi hasta olmasıydı, ölüme giderek yaklaşmasıydı. Halbuki bu dert ne kadar küçük imiş. Ölmeden önce Elif’i göremeyecek, zihninde Elif’in bir kısmını unutmuş olarak göçecek öte dünyaya. Bundan büyük dert mi olur?
Az derdim çokçalandı.
Her şey bitti. Azrail’i beklemekten başka yapacak bir şey mi var? Duvarlar her zamankinden soğuk şimdi. Hemşireler, doktorlar laf atsın da istemiyor insan. Bir an önce bitsin. Belki onunla ötelerde kavuşuruz…
Yetiş anam, yetiş babam. Ah mezarım tahtalandı.
***
Erkam’ın babası hastaneden cenazeyi almaya geldiğinde ona bir torba verirler. Torbanın içinde Erkam’ın eşyaları vardır. Pantolonu, ceketi, gömleği, kasketi. Oğlunun kokusu bunlardadır hala. Fakirliğin, ezilmişliğin, hastalığın kokusu… Hepsini bir yoklar. Kasketin köşesine sıkışmış bir kağıt parçası görür. Kağıtta şu satırlar dizilmiştir:
Elif dedim be dedim
Kız ben sana ne dedim
Kuş ganedi kalem olsa
Ah yazılmaz benim dedim
Elif'im noktalandı
Az derdim çokçalandı
Yetiş anam yetiş babam
Ah mezarım tahtalandı
(Ah çeyizim bohçalandı)
Her defasında sanki ilk defa okuyormuşum, daha yeni öğreniyormuşum gibi hissetmek ne tuhaf.
Bunu çok dinledim ama hikayesini sizin sayenizde öğrendim şimdi dinlerken çok farklı gelmeye başladı
6 ay sonra evet yine aynı his, tekrar teşekkürler.
Ne yaptın be dostum ne yaptın😞😔
@@suphankardeleni gel gel 2 yıl oldu
From Algeria, respect for the Turkish culture ❤️
Yüce Allah, Türk halkını seviyorum, Cezayir'den selamlar 🇩🇿❤🇹🇷
@resul baki asılları Osmanlı değil.
Hisarli ahmet dedeye rahmet olsun bu türkü temiz yüz yasinda
Bu türkü bana Elif Perinçek'i hatırlatıyor, hani kendisi muhtemel ki ağır bir travma almasına rağmen inatla yaşayıp tutunduğu eliyle hepimizin kalbine de tutunan, hepimize umut veren kardeşim. Ya Ayda? Köfte ayran prensesi kardeşim. Eminim ki onlara kapısını ve yüreğin açmayacak bir insan yoktur güzel memleketimde. Bu türkü da benden Elif ve Ayda kardeşlerime gelsin. İnşallah bir gün büyüyüp sağlıklı, mutlu, akıllı, güzel bir genç kız oldukları vakit onlarla birlikte de dinleriz bu şarkıları. Çünkü hepimiz onlara güzel bir geleceği borçlandık.
When the leafs glow these beautiful golden yellow, orange and red,, It mimics the sky full of colourful summer sunshine,, my heart is Screaming
🦋🦋🦋🌹🦋🦋🦋 bu hayattan Elif gibi dimdik olanlara selâm olsun....en değerli varlık sana selam olsun. DERiN 🌹 ime 🌾🌾🌾🌹🌾🌾🌾
polat+uzun parliament+kızkulesi+elif dedim||| efsane beeeee
Sigara yerine lütfen uzun parlament yazalım
Uzun parliament olmuş 18.5 reis tütünle dinliyoruz artık
@@abdulkadir.caglar aga beeeee
@@abdulkadir.caglar reis uzun parliament keşke 18.50 kalsaymış
Parlement 69 lira oldu
Elifim Seni Çok Seviyorum .
Elif dedim be dedim aman
Yar ben sana ne dedim?
Kuş kanedi kalem olsa aman
Ah yazılmaz benim derdim
Elifim noktalandı aman
Az derdim çoklandı
Yetiş anam yetiş bubam aman
Ah çeyizim bohçalandı
Yetiş anam yetiş bubam aman
Ah mezarım tahtalandı
oooooo my god that was a magic
thanx very much
Biz Polatın Elifi sevmesini sevdik 💔
Bırakın su vahşi dizileri boyuna adam olduruluyor boyle dizide askin ne isi var aq.
Çok güzel ilk defa dinliyorum bu müzği ❤duygulandım
Tek kelimeyle müthiş insanı alıp götürüyo eskilere
Türküyü yazan Hisarlı Ahmet sana da Allah rahmet eylesin.
Senin çok ama çooook değerrrr verdiğinn Okan'ın kızı ooo... Eliff dediğin... Hep bağlamayla çalardınn.. O Elifff şimdi dünyalar güzeli ve senin çok kıymetlinin evladı... Abimmmm ışıklarda uyu....
ALLAH ALLAH ALLAH ALLAH ALLAH ALLAH ALLAH ALLAH ALLAH
İlhami Savaş OKUR noldu kral savaşamı gidiyorsun
Seni cok seviyorum elifimmmm 05.08.2018 de baslayan hikayemiz ❤️❤️❤️
Özay Gönlüm'ü rahmetle anıyoruz.
Süper olmuş be
Bazı sevgiler içinde yaşanırmış Elif. Mutlu olsun diye geri çekilmenin adıdır Elif. Doğruluğun sembolü Elif... Kavuşmak olsaydı Ferhat ile Şirin, Leyla ile Mecnun meydana gelir miydi?
Huzur mu ?
elif dedim . . .
GÜLAYIM❤SENİ ÇOK SEVİYORUM❤(19 Ağustos 2024)
Eski günleri çok özledim çooook
Son zaman degil hic ilgilenilmedik manevi evlatliga girdik birdaha tekrar reddedildik
GÜLAYIM❤SENİ ÇOK SEVİYORUM❤(23 Ağustos 2024)❤
Ömer baba Elifim Noktalandı
Eliflerinize sahip çıkın gelenler elif olmuyor giden elifte geri gelmiyor ve bir zaman elifim deyip avucunu öptüğün başkanın oluyor
Elif tuğçe tek kardeşim iyiki varsın sana gelsin 🌹🌹
Elif ben senin için yaşamayi göze almişim
Genç bir adam Elif isminde bir kızı sever. Elif de ona sevdalanır. Fakat genç adam o eski zamanların ince hastalığı olan Verem'e yakalanmıştır. Elif'in ailesi, bu durumu görür ve kızını onunla evlendirmek istemez. “ Git tedavini ol gel öyle Elif'i al ” derler. Bunun üzerine genç adam çok sevdiği Elif inin aşkı için hastaneye yatar. O dönem şartlarında iyileşmesi imkansızdır. Öleceğini bile bile genç adam tedaviye devam ettiği için Elif'e bir haber gönderir.. “Ölüm, ölüm dediğin nedir ki gülüm ben senin için yaşamayı göze almışım” der. (Aslında bu söz Türkü içerisinde de mevcuttur.) Elif'ten cevap gelmez. Fakat zaman ilerledikçe genç adamın hastalığı artar. Genç adam hastanede yattığı sürede sadece Elif'ten haber almak bir de içindeki yangını söndürmek için (yaşamının kaynağı olan) yanlız su içmek ister. Yemekten kesilir. Ancak kızın ailesi bir kez bile görmesi için Elif'i onun yanına yollamaz. Hastalığının arttığını, tabutunun bile hazır olduğunu Elif'ine türkü içinde ağıt halinde yazan genç adam, hastanede yattığı sürede bu türkünün sözlerini yazıp şapkasının içine saklar. İyileşemez ve çok sevdiği Elif'ini göremeden ölür. Cenazesi köyüne getirilir. Şapkasının içerisinden yazdığı sözler bulunur ve ailesi tarafından bestelenmesi istenir.. Herkesin bir Elif'i, vardır.dertler hep aynı sadece isimler farklı. 🕯️
polat💙elif
Ölüm içine gömersın ve o ölüyle yasarsın...!
Elif'im...
2021??
2021 :)
Bunun türkü sözlerini alt açıklamaya yazın yeni nesile belki bu sayede türkülere geri döner çok teşekkür ediyorum
Ben yeni kesfetim türküyü
Adına şiirler romanlar …
şarkıya girmesini bekliyorum la sabahtır
Shumë mirë
Yengeye elif dedin be usta
Maşallah
Benden Gelenler
26/01/2023 ♥️♥️😘
2.25 saatindaki ses ❤️
Bir kızım olsa Elif koyardım adını ve kızım oldu Elif dedim be dedim
Ağlattı...
Glass Harmonica kullanmak cok dahice..yalniz gitar cok iyi kim calior?
Güray Hafiftaş ve Çetin Akdeniz in beraber çaldığı bir parça daha..
Kaynak?
Sen yoksun ya hep bir şeyler eksik Elifim
Kurtlar vadisi izliyordum, burada buldum kendimi
biri de demiyor ki clove çiçek olan karanfil değil, baharat olan çorbacılarda çıkışta verilen karanfil :D
clove karanfil cicegidir
sanaa su clove karanfil çiçeği değildir. Baharat olan karanfildir.
evet gercekten oyleymis .. ingilterede 20 yil yasamak yetmedi dili ogrenmeye
bugune kadar karanfil cicegi saniyordum
Carnation karanfil çiçeğidir
2019 😌😍❤️😭😢
Cakır polat derya memati hey gifi vadi hey
Ölüm,ölüm dediğin nedir ki gülüm? Ben senin için yaşamayı göze almışım.
*POLAT ALEMDAR*
Cetin akdeniz 🎉
Ergenlikten değil öylesind geldim
27.05.2023
🌞🌧
Olurum senin icin mezara ben yatarım senin yerine
👍👍👍👍👍👍
🇹🇷
Kimin..ne dusundugu onemli deyil
Yazılmaz benim derdim
Bu yorum tutmaz.
👉⭐⭐⭐⭐⭐👍
tool davulcusu 1 bu davulcu 2.... hatta sıralama değişir aksak ritmde... hatta o kadar aksak ki kafasına göre ritm... hatta ritm değil...süreklilik arz etmiyor
Birde şu aşağıda duygusallık yapanlar gidip anasının dizinin dibinde yapsalar müzik dinlerken böyle salakça şeyleri okumak zorunda kalmayız!!! Yok neymiş Polat Elif vs. Kimse demiyorki kim bestelemiş vs.
Polat elif aşkı bir başkadır
Yedi karanfili hep dinlerim bu iğrenç olmuş
Hep Dinlememişsiin. Belli
Günden iki doz alıyorum tüm parçalarını dinliyorum en sevmediğim parçası bu bunun neyine karşı çıkıyorsun eyy muhalif kesim 😀
Bu arada en sevdiğim parçalardan biriside elif dedimdir