''Ağzının bir kıvrımından cesaret bularak Ter yürekte susayışlar yaratan yağmurlara açıldım...'' bu dizeler dinlerken aklıma hep şunlar geliyor: Bir insanın 'Ağız Kıvrımı'nın oluşabilmesi gülümsemesi gerekiyor. Karşımızdaki insan her kim olursa olsun, gülümsediğinde yani ağzının kenarında bir kıvrım oluştuğunda, o insanın sınırlarına girebileceğimiz cesareti veya alanı bulabiliriz. Ki bu durum en çok sevdiğimiz, aşık olduğumuz insan için geçerlidir. Çünkü aşk ya da sevgi cesaret ister, bu cesaret bir gülüşte kendini gösterebilir...
birçok kez dinledim bu şiiri, okudum da ancak her defasında farklı bir mısra anlam kazanıyor, her defasında farklı bir mısranın altını çiziyorum. işte bu, ismet özel'in bende meydana getirdiği büyü.
Aslında yalnızca bu şiir için değil senelerdir dinlerim, okurum. Her şiirinde her gün başka bir anlam bulurum ama birşey hiç değişmez Kelimelerin verdiği hissiyat.
Şiiri anlamamışsın bayan. Anlasaydın yaratmak kelimesini kullanmaya hicab ederdin. Sen tam olarak insan hangi dünyaya kulak kesilmişse öbürüne sağır, dizesine uyuyorsun. Kendine gel.
Bugün fabrikada çalışmaya başladım.İnsanın 12 saat boyunca aklında "Ne fabrikalarda biteviye üretilmekte olan kahır,dev iştihasıyla bende kabaran aşkı yetmez karşılamaya"dizeleri tekrar eder durur mu? Evet oldu.
Türkçeyi böylesi bilen başka şair yok. Türkçe şiir söylerken zihnimde İsmetçe bir gerçek dans ediyor. Milyonlarca kere dinleyip hep tahayyülemi yırtıp yerine yalın bir gerçek koymayı başarıyor... İyi ki varsın be şair...
oyle bir siir ki, neredeyse herkes kendi gönlüne ve bilinç altina gore yorumluyabilir içinde. sonunu birkac damla gozyasi ile bitirdim. daha önce cokca dinledigim bu siirde ilk defa basima geldi bu kadar hüzünlenmek.. belki de her seferinde başka hissetirdigi icin bu kadar cazip ve doyumsuz. belki de
sen ol zihnimde yüzen dağınık şarkıları bir harfin başlattığı yangın ile söndür beni bir ses sahibi kıl, kefarete hazırım öyle mahzun ki hüzün ciltlerinde adına rastlanmasın … Her satırı değil her kelimesi ayrı bir şiir ayrı bir içe döndürüş ….
İlerideki kendime sesleniyorum bir gün denk gelir de bu şarkıyı tekrar dinler bu yorumu görürsün belki : Umarım acıların son bulmuş, layık olduğun insanlarlasındır . geçmez dediğin onca acı geçmiş karanlık gecelerin gün ışığına kavuşmuştur .
Eğer bu eseri dinliyorsan, sevdiremezsin kimseye kendini. Çünkü ince ruhlu birisindir. Çünkü anlaşılmayan ruha sahipsindir. Ne yaparsan yap seni üzerler. Seni kırarlar. Onlar seni anlayamazlar.
"Bir gün kurtulursam içimde ki vesveslerden ve azrailin pençesinden eğer bir gün kavuşursak zamanın, mekanın ötesinde bir yerde dostlarını al yanına sen anlat ben dinleyeyim"❤
En sevdiğim şair; beni bana anlatan, bana dünyayı anlatan, bana aşkı anlatan, güzellikleri anlatan, hınç ve öfkeyi anlatan, kelimelerle düşünceleri birbirine sahip kılan, özgürlüğe özgün koşan, koşturan, kinimi, nefretimi, vicdanımı, merhametimi, tüm duygularımı diri tutan, kısaca bana insan olduğumu hatırlatan bir şair İSMET ÖZEL.
"Hani bazı anlar olur ya, insana kendi bile fazla gelir. Kimseyi görmek, konuşmak istemez. Kimseye tahammül edemez. Oysaki tüm canlıları, insanlar da dahil seviyordur. Fakat hayat öyle şeyler yaşatır, öyle boşluklarda bırakır ki insanı, an gelir o çok sevdiğimiz insanlara bile tahammül edemez oluruz."
@@gezgin7891 Kişiye göre değişecek bir beyit. Sen nasıl anlıyorsan öyledir. Ama eğer "sen"den kasıt Allahsa bu beyitte geçen "şüphe" Allahın varlığına veya yokluğuna dair bir şüphe olamaz. Bunun iki sebebi var. 1. İsmet Özel müslüman biri ve bizzat görüp sohbet ettim gerçekten inançlı biri, Allahın varlığına veya yokluğuna dair şüphe duyması ve bunu şiirinde dile getirmesi pek muhtemel değil. 2. Varlığı veya yokluğu hakkında şüphe duyduğunuz birine hitap etmezsiniz bu mantıksız olur. Bu beyitte İsmet Özel içimden şu zalim şüpheyi kaldır ya sen gel ya beni oraya aldır derken hitap ediyor. Yani muhatabına sesleniyor ve ondan bir şey istiyor. Sence varlıksal mahiyeti hakkında şüphe duyduğu birine karşı böyle hitap eder mi? Bence buradaki şüphe bambaşka bir şüphe. Hayatın anlamına, yaşama, öze ve amaca dair bir şüphe hatta belki bir şüphe bile değil sadece bir rahatsızlık bir huzursuzluk adeta uyanmayı bekleyen bir ruhun varlığı onun diline şüphe diye vurmuş gibi.
İnsanlar bu kadar dünyaya taparken ve seni unutmuşken, bu unutulmuşluk içimde bir şüphe yaratıyor. Ya gel kendini hatırlat bu körlere yahut beni asıl aleme ulaştır. Edebiyatta ölüm son değil vuslattır.
ne zaman dünyaya öfkelensem burada buluyorum kendimi, henüz sahibi kılınmadığım sesin yankısını dinlemek için belki. kefarete hazır mıyım emin değilim ama benim de dar ve dargın havsalamın gücü yok çoğu şeyi taşımaya.
Her şeyden önce DEUS EX MACHİNA. şiir bir beden ise musiki onun ruhudur. Bu şiir güzel bir beden ama ona öyle müziklerle can veriyorsun ki bu denli etkileyebiliyor insanları. Yaptığın tam bir sanat. İyi ki varsın. İyi ki var İsmet Özel.
382 yorum, hepsini bir bir okudum o sürede defalarca tekrar tekrar dinledim şiiri. Her geldiğimde yaptığım gibi. Yorum sayısı öyle az ve şiire dair öyle az yorum var ki... Kimse anlamamış ne anlatılmak istendiğini ve şiir anlaşılmak için mi yazılır ki tartışmasını doğurmuş bu durum, şiirin sevilen cümlelerinin altını çizmiş kimi, kanal sahibine, İsmet Özel'e teşekürler övgüler iletmiş kimi de. Şiir zaten diyecek bir söz buldurmazken sizler de bana diyecek bir şey bırakmamışsınız :) Altını çizeceğim bir cümlem dahi kalmamış. Çoğunuzun yorumunu beğendim bundan sebep. Hissettirdiklerini anlatamıyorum ama bölüşebiliyorum neyse ki, gelin dinleyelim.
Bu tarz şiirleri tahlil etmek herhangi bir dinleyici, okuyucu için yeteri kadar zordur. İnsanlar anlayamadıkları dizeler arasında kendini kaybederken, içlerinden geçen duyguları döküyor mecburen. Bir yorum yapmak zorunda kaldıklarında Özel'in acımak fiilini geçmişe bir hayıflanma olarak kullandığını anlamak yerine bir dizeyi aşağıya iliştirmeyi tercih ediyorlar. Her şiir her insana farklı duygular tattırır. İyi okumalar.
@@highwayman7736 kimse şiirin ne anlatmak istediğini anlamamış cümlesini kullanırken kimseden kasıt kişiler içerisinde ben de vardım. Üstelik bir şiirin anlaşılmıyor olmasına hayıflanmam da yoktu... Tabii ki anlayamaz okuyucu hangi söz hangi anlamın yerini tutar bir şiirde, elbette kendi anlamını yükler şiire. Size de iyi okumalar.
@@tugce9603 Yanlış anladın beni:) Sana karşı bir tutumda bulunmak ya da dediklerine karşı bir argüman üretmek için yazmamıştım. Aksine sana katıldığımı belirtmek istemiştim, kullandığım kelimeler bu şekilde anlamana sebep oldu sanırım.
@@highwayman7736 ben senin beni yanlış anladığını düşündüğüm için öyle yazmıştım ki söyleyiş biçimden dolayı da sert ve zıt bir tavır sergiler gibi gelmiştin. Yanlış anlama olayı çirkin bir döngü olmuş diyebiliriz (:
Bilinmezlikler ve çıkmazlar da olan ve ya kendini bulamayanların bu şiire bir şekilde mâna yüklemeleri boşunadır.Anlamadan ama bi o kadar da anlayarak okumak İsmet Özel şiirlerinin esrarıdır.Özel şiirleri belirsizlikleri daha da derinleştiren,felsefe ve poteica karışımı şiirlerdir.Özel'i bana Amentü şiiriyle tanıtan edebiyat hocama minnettarım.Yaklaşık 7 yıldır Özel şiirlerinin gizeminde gelişen bir "Bu hal neyin nesi?" sorusunda yaşıyorum.
ismet özel demek 1975 diyisinde bile icinin titremesi demektir. sesi ayri, dizeleri ayri, karizması ayrı bir siir olan, şiirin ta kendisi olan adam. degil yalniz türk edebiyati, tüm dünya edebiyatinin en büyük sairlerinden, ömrü uzun olsun.
Şiirden tat almak. Anlamaya çalışmadan öyle gelişine özümsemek, sözün söylenmesinden zevk duymak ve şaşırmak nereden ve nasıl bu sözün ortaya çıktığına. Mesela; "duydum yağmurların gövdemden ağdığını", "öyle mahzun ki hüzün ciltlerinde adına rastlanmasın." Bu sözlerin bende karşılık bulması şairin işaret ettiği şey önce benim ondan anladığım ve aldığım şey ile alakalı. Söz söyleyenden çıkar ve halka mal olur. Önemli olan karşıdakinin onu değerlendirebilme kapasitesi. Kur'an mesela mümin için bir öğüt iken inanmamakta ısrar edenler daha da saptıran bir metin. Burada bizim özümüz ne o da çok önemli. Söyleyenden çok söyletene bakmalı.
samimi ve içten söylenince nasıl da anlamlı bir hal alıyor "içimden şu zalim şüpheyi kaldır". Binlerce anlam çıkabilir, binlerce yorum yapılabilir üzerine. Muazzam...
İçimden şu zalim şüpheyi kaldır ya sen gel ya da beni oraya aldır.. Şiirin başlığı bile çok şey ifade ediyor. Teşekkürler İsmet ÖZEL Bizim için çok özel bir insansın...
@@kimse9204 Bazen şükrediyorum, dedelerinden kalma mirası nasıl harcayacağını düşünen bir torunun miskinliğini yaşatmadı hayat bana diye..) Yoksa farklı bir zamanda ve mekanda aynı duyguları yaşadığım insanların olduğunu nasıl anlayacaktım..)
İsmet özel öyle bir şair ki anlatmak istediklerini yanlızca şiirle anlatabilen biri başka türlü iletişim kurmakta zorlanıyor ve kendini insanlara olduğu gibi açıklayamıyor ama bu açığı şiirleriyle kapatabilen muhteşem biri ben onu anlıyorum
Görmeyeceğini bilsem de burdan Yakuphan'a selamlar. Bu şiiri sen göndermiştin, tam da ihtiyacım olduğu bir anda göndermiştin, hâlâ dinliyorum. Hem beni İsmet Özel'le tanıştırdığın için hem gönderdiğin bütün şiirler için hem de dostluğun için teşekkür ederim. Şimdi görüşmüyoruz belki ama umarım yaşamında her şey yolundadır ve hâlâ şiir yazmaya devam ediyorsundur. Güzel bir yaşam sürmen dileğiyle. Dostun, Şevval.
Okul yıllarında, Okul yollarında , Zihnimi kemiren düşünceleri susturmak için kulaklığı takıp İsmet Özel'in kalemine sığınırdım , Yalnızlığımın sağır eden çığlığını şiirleriyle susturuyordum, Kalabalık caddelerde bir başıma gezerken o dizeleri bana yoldaşlık ediyordu, Akşamın garip bir vakti , köprüden geçerken yine o vardı ... Karanlık dünyamı aydınlatmaya yetmiyordu belki ama , Vefayı , sevgiyi, sorguyu bana hatırlatıyordu ... Şuraya derin bir özlem bırakıyorum Depreşen ansızın kalbimde ... 06:34
ne kireç badanalı evlerde doğmuş olmak ne ellerin hırsla yaban tutuşu ne fabrikalarda biteviye üretilmekte olan kahır dev iştihasıyla bende kabaran aşkı yetmez karşılamaya.
su içtiğim tas bana merhaba dedi, duydum.-ismet özel bir şair gördüm, konuşurken bir zambağa “siz” diyordu.-sohrab sepehri imgelerin karşılaştırılması, çağrışım... artık ne denilmek istenirse.
@@cappadocia7708 bir şair, bir sanatkar, bir edebiyatçı doğaya, nesneye daha doğrusu varlığa bile farklı bir gözle bakar. Dünyaca ünlü roman serisi Yüzüklerin Efendisi'nin yazarı J.R.R Tolkien'in bir yakınıyla yapılan röportajda şu konuşmalar kayda geçer: -Bay Tolkien'le parka 5 dakikalık bir gezinti yapmak bile bazen dünyanın en zahmetli işi olabilir. O sık sık bir ağacın veya bir çalının önünde durur, onu dakikalarca seyreder ve kendi kendine bir şeyler mırıldanırdı. Buna asla anlam veremezdim." Yani dünyaya sanat penceresinden, kalp, gönül penceresinden bakan biri için su içtiği tas veya bir zambak çok farklıdır. Alelade nesneler değildir. Mefhumları çok güçlü varlıklardır. Tolkien kim bilir bir ağaca baktığında ne görüyordu. Ya da Sohab Spehri bir zambağa baktığında. Ya da İsmet Özel... bir tasa baktığında
"...Millete lâf anlatmanın benim işim olmadığını düşünürdüm. Şiire emek vererek şuurumu koruma altına alma cehdi bana göreydi. Cehdim meyvedâr oldu. Ben Türk milletine lâf anlatabilmek için hususi bir dil kurmaktan Allah bana ihdida nasip eder etmez şuurlu bir kararlılıkla imtina ettim. Haddimi zorlayarak “beni bir ses sahibi kıl, kefarete hazırım” ukalâlığı dâhilinde yalvardım. Kefaretin ağırlığından şikâyetim yok. Bugün sadece hatırladığım ve hatırlatmak istediğim hususlar üstünde duruyor ve diyorum ki, başsızlığın tarih içinde Türk milletine getirdiği ikinci büyük kötülük “Bana dokunmayan yılan bin yaşasın” denilmesidir. Millete lâf anlatmak pahasına sözümü, sesimi, duruşumu olduğundan farklı göstermeyeceğim. Ben bana dokunmasın diye vaktimi yılana sıçan temin etme işine hasretmeyeceğim. Geçene kadar ayıya dayı dememek için o köprüden geçmeyeceğim. İşimi köprüsüz yoluna koymanın imkânına tâlibim. Ömrüm bana Allah’tan başka dost olmadığını öğrenmeme yardımcı oldu. Allah’tan başka şahit aramıyorum. Köprü beni “öte yaka” insanı haline getirsin diye var. O köprü ben namusumdan, haysiyetimden, şerefimden ve Allah katındaki dinden mahrum kalayım diye inşa edildi..." İsmet Özel, 03 Kasım 2012- KIZAR MI BUNLARI YAZDIĞIMA ALLAH BABA?, www.istiklalmarsidernegi.org.tr/Yazi.aspx?YID=708&KID=48
Karanlık, serin ve kimsesiz bir gece. Dışarıda kimseler yok. Sadece ay, yıldızlar ve ben. Fena düşüncelerin esiri bir halde sürülüyorum oradan oraya. Hiçbir yere, hiçbir şeye ait olamamanın hıncını kimsesizliğimden çıkarıyorum. İsmet Özel de eşlik ediyor.
Gittin ya , içimdeki bu zalim şüphe asla susmayacak. Sürekli deşecek orayı, ki orda sen varsın istemem kanamasını. Şimdi elimden gelen tek şey anıları acıtmadan unutmak.Her geçen gün soğutacak bu yangını. Böylesi en hayırlısıymış sevgili.Kendine iyi bak..
Bulması zor bir insan değildin, kaybolman kolaydı. Birkaç yorum altta bulduysam bile seni, yazamam korkumdan, kederimden hiçbir şey artık. Sen bunu hiçbir zaman okumayacaksın, beni de bir daha görmek istemeyeceksin. Canım sevgilimdin. Şivekarım, şehrim.
Seni öyle bir ses sahibi kildi ki... öyle bir benzersiz, öyle berrak, öyle güzel, öyle gür ve öyle büyük. Süphesiz kefaretin pek büyüktür... Ne zaman bir siirini dinlesem, okusam ödüm kopuyor.. Allah sana uzun, saglikli ömür versin Ismet Özel.
sanat nasıl olur dedirmeye gelmiş; sebeplerle sonuçların engin maviliği içinde parlayan o sebepsizlik, varlığı bize kenarına çıkıp gözlemek, beyhudeligin kahrını gidermek için birer hediyedir.
Şiirler yaşamadığım aşkı yaşamadığım hüznü, sürgünü, yalnızlığı, acıyı yaşatıyor bazen ruhumda ki boşluğu dolduruyor bazen düşüncelerimdeki karmaşıklığı bastırıyor okadar boş hisediyorum ki beni tek insan gibi duygularımın varlığını hissettiren şeyler varsa oda şiir, roman, müzik, resimdir. Gençliğimi yanlış zamanda yanlış kişi olarak yaşıyorum keşkeler neyseler birbirini tekrarlayıp günleri geçiriyor. Yaşamak için bu dünyada zamanı unutmak gerektir ama her gün yeniden yeni bir tarih belirlenir takılır günlerce. Dengesizim boşum kendimi bile anlamıyorum kendimi anlayabilseydim eğer en mutlu insan olabilirdim lakin ne mümkün ne de gerçek. Kalemlerim elimden akan düşüncelerimi aktarırken karalamadan başka bir şey çıkmaz tüm fırça darbesini üstünde taşıyıp bakana eziyet eden bir tablo gibiyim gereksiz ve rahatsız edici
İsmet Özel'in depremde hayatını kaybeden ve bu acıların yaşandığı şu elemli günlerin anısına son kez bir şiir yazmasını çok isterim, bir depremzede olarak buna çok ihtiyacımız var
Öncelikle çok geçmiş olsun. Düşünceniz çok güzel, keşke İsmet Özel bir şiir daha yazsa da gönülleri hoş etse. Bununla birlikte bence İsmet Özel'in depremzedeler ve elemli yürekler için yazmış olduğu bir şiiri vardır bence, hatta birkaç şiiri. Arayıp, araştırıp tüm şiirlerinin aralarından çekip çıkartmak lazım...
Sen, ol küçük bir kıvrımdan, bir geceden Aşk için bir vaha değil aşka otağ yaratan Sen ol zihnimde yüzen dağınık şarkıları Bir harfin başlattığı yangın ile söndür Beni bir ses sahibi kıl, kefarete hazırım Öyle mahzun Ki hüzün ciltlerinde adına rastlanmasın
Çok güsel bir şiir diye bir arkadaş benle paylaşınca üzülmüştüm. Bu adam kimlere kadar geldi diye! Burada her söz rabbine gidiyorken olayı tamamen insana indirenleri görmek . Cehaleti hissettikçe hissediyoruz .
Ne güzel şiirler dökerdim önceleri kaleme Seni tanıyana dek Şimdi ne zaman Kulağıma sesin Dilime mısraların gelse Önce dilim ,sonra kalemim utanıyor Şiirleri sayfalara dökmeye.
"Demiri bir hecenin sıcağında eriyor iken gördüm." Bazı hecelerin, bazı cümlelerin ağırlığını karşılayabilecek başka bir ifade bulamıyorum. İyi ki varsın İsmet Özel!
@@tutastelazi1150 Bazı heceler, bazı kelimeler o kadar yakıcı olur ki ruhumuzu, duygularımızı eritir. Bu sıcaklık dünyevi bir sıcaklığın çok üzerindedir. Benim yorumuma göre bunu anlatmak istemiş şair, tabii ki doğrusunu o bilir.
Delişmen ne kadar uyduruk, zorlama bir kelime. Dosyaya sıralaç demek gibi. Her şeyin kökenini Türkçeleştirmeye çalışmak bağnazlık. Bu zihniyet uyduruk güneş dil teorisini sürdü piyasaya zaten.
Geçen sene ekimin sonlarına doğru anlam veremediğim bir duygusallık yaşarken bulmuştum bu şiiri. Karşıma çıkmıştı doğrusu, ama bu kadar denk bir karşılaşma olması... Benim için çok manidar bir şiir, alttan çalan o melodi ile her şey tamamlanıyor benim için. Her zaman dediğim gibi şu anda diyorum, dünya ne kadar yalan olsa da yaşanılan şeyler bir o kadar gerçek...
insanlar hangi dünyaya kulak kesilmişse öbürune sağır
Bence en can alıcı noktası burası 👌 müthiş
Müthiş 👌
@@tarkadarblk
Gerçek olan ne?
''Kimbilir herbiri hangi dünyaya sağır'' Cahit Zarifoğlu Mavi Gök Orda mı? şiiri İsmet Özel nazire yazmış Cahit üstada
"İnsanlar hangi dünyaya kulak kesilmişse öbürüne sağır"
Mükemmel ötesi bir söz
''Ağzının bir kıvrımından cesaret bularak
Ter yürekte susayışlar yaratan yağmurlara açıldım...'' bu dizeler dinlerken aklıma hep şunlar geliyor: Bir insanın 'Ağız Kıvrımı'nın oluşabilmesi gülümsemesi gerekiyor. Karşımızdaki insan her kim olursa olsun, gülümsediğinde yani ağzının kenarında bir kıvrım oluştuğunda, o insanın sınırlarına girebileceğimiz cesareti veya alanı bulabiliriz. Ki bu durum en çok sevdiğimiz, aşık olduğumuz insan için geçerlidir. Çünkü aşk ya da sevgi cesaret ister, bu cesaret bir gülüşte kendini gösterebilir...
Ne güzel yorumlamışssınız
Insan, çok az bile ağzını kivirmasi, gülümseme si, kendisine bile psikolojik olarak iyi geliyor, neşe veriyor.
Çok güzel bir tespit👏🏻
Şahane bi yorum uygulayacağım bana dua et
Ben sana çok cesaretliyim ozaman.
birçok kez dinledim bu şiiri, okudum da ancak her defasında farklı bir mısra anlam kazanıyor, her defasında farklı bir mısranın altını çiziyorum. işte bu, ismet özel'in bende meydana getirdiği büyü.
Son cümleni ismet özel yazmış
Budur işte bir daha korkmamak için korkmaz görünen korku
Aslında yalnızca bu şiir için değil senelerdir dinlerim, okurum. Her şiirinde her gün başka bir anlam bulurum ama birşey hiç değişmez Kelimelerin verdiği hissiyat.
Oluşturduğu*
Şiiri anlamamışsın bayan. Anlasaydın yaratmak kelimesini kullanmaya hicab ederdin. Sen tam olarak insan hangi dünyaya kulak kesilmişse öbürüne sağır, dizesine uyuyorsun. Kendine gel.
Bugün fabrikada çalışmaya başladım.İnsanın 12 saat boyunca aklında "Ne fabrikalarda biteviye üretilmekte olan kahır,dev iştihasıyla bende kabaran aşkı yetmez karşılamaya"dizeleri tekrar eder durur mu? Evet oldu.
Bende fermuar fabrikasında çalışıyorum
Yalnız değilsin
@@fatihmurathan teşekkür ederim sana da kolay gelsin
hepinize kolay gelsin hâlâ orda mısınız bilmiyorum ama
Yaşasın işçilerin sınıf mücadelesi , sosyalizm ve ille de komünizm !
İnce ruhlu olmak da ayrı bi dert
Türkçeyi böylesi bilen başka şair yok. Türkçe şiir söylerken zihnimde İsmetçe bir gerçek dans ediyor. Milyonlarca kere dinleyip hep tahayyülemi yırtıp yerine yalın bir gerçek koymayı başarıyor... İyi ki varsın be şair...
*"demiri bir hecenin sıcağında eriyor iken gördüm"*
*_İsmet özel_*
İsmet Bey’i bu kadar geç keşfetmenin verdiği acıyı yaşıyorum ve tek düze olmuş hayatıma kattığı yeni anlamların mutluluğunu.
Aynı duygular içerisindeyim, nasıl olurda hayatın onca boş telaşesine kapılıp gereksiz geçen her vakitte bu yazarı bilmemek.
Aynen bende İsmet Özele çok geç kalanlardanım...
Emin olun benim kadar olamazsiniz
Son bir yıldır tanıyorum keşke daha erken tanısaydım lanet ettiğim okul ardından bana bu hazineyi bıraktı..
oyle bir siir ki, neredeyse herkes kendi gönlüne ve bilinç altina gore yorumluyabilir içinde. sonunu birkac damla gozyasi ile bitirdim. daha önce cokca dinledigim bu siirde ilk defa basima geldi bu kadar hüzünlenmek.. belki de her seferinde başka hissetirdigi icin bu kadar cazip ve doyumsuz. belki de
sen ol zihnimde yüzen dağınık şarkıları
bir harfin başlattığı yangın ile söndür
beni bir ses sahibi kıl, kefarete hazırım
öyle mahzun
ki hüzün ciltlerinde adına rastlanmasın …
Her satırı değil her kelimesi ayrı bir şiir ayrı bir içe döndürüş ….
İlerideki kendime sesleniyorum bir gün denk gelir de bu şarkıyı tekrar dinler bu yorumu görürsün belki :
Umarım acıların son bulmuş, layık olduğun insanlarlasındır . geçmez dediğin onca acı geçmiş karanlık gecelerin gün ışığına kavuşmuştur .
Eğer bu eseri dinliyorsan, sevdiremezsin kimseye kendini. Çünkü ince ruhlu birisindir. Çünkü anlaşılmayan ruha sahipsindir. Ne yaparsan yap seni üzerler. Seni kırarlar. Onlar seni anlayamazlar.
Eğer bulursan gönlünün ehlini...
Çok haklısın
sen nasıl bi kralsın ya Rumeysa selamünaleyküm 😊
Elli hafta sonra denk gelsem de isabet buyurulmuş bir yoruma ne denebilir haklısın harici...
"Bir gün kurtulursam içimde ki vesveslerden ve azrailin pençesinden eğer bir gün kavuşursak zamanın, mekanın ötesinde bir yerde dostlarını al yanına sen anlat ben dinleyeyim"❤
"Şiir şairin neresinden çıkarsa okurun orasına gider." İsmet Özel
1975 derken bile şiir okuyan adam...
yuh abartmayın lan
@@t173hfl63 bence abartı değil. İsmet Özel şiirini başkasından dinlemek istemiyorum hiç . Öyle başka.
Aynen öyle...
th-cam.com/video/FXje9_G7VIQ/w-d-xo.html
Yazlar Deniz Olsun
Sanata destek için , Şiir Dokunmaktır kanalıma Abone olursanız sevinirim.
Şiirle Kalın.
Ay abartma beee utanmasan şey dicen "nefes alışı bile şiir"
"sesin sahibi" şair hepimiz adına kefaret ödüyor, türkçenin sınır taşlarını koyuyor. ötesi şimdilik yok, berisinde şairler ayrıkotlarını yoluyor. özel, yolundukça gümrah, berrak; bizimse avuçlarımızda ayrıkotları ve toprağın mayhoş, sarhoş eden kokusu. sarhoşluğumuz, şahitliğimiz
Sen ol zihnimde yüzen dağınık şarkıları
Bir harfin başlattığı yangın ile söndür
İsmet Özeli dinlerken konusu ne olursa olsun, Allah'a yakın hissiyatı veriyor.
sen allah'a yakın olmak istiyorsun, ismet özel bahane
En sevdiğim şair; beni bana anlatan, bana dünyayı anlatan, bana aşkı anlatan, güzellikleri anlatan, hınç ve öfkeyi anlatan, kelimelerle düşünceleri birbirine sahip kılan, özgürlüğe özgün koşan, koşturan, kinimi, nefretimi, vicdanımı, merhametimi, tüm duygularımı diri tutan, kısaca bana insan olduğumu hatırlatan bir şair İSMET ÖZEL.
"Hani bazı anlar olur ya, insana kendi bile fazla gelir. Kimseyi görmek, konuşmak istemez. Kimseye tahammül edemez. Oysaki tüm canlıları, insanlar da dahil seviyordur. Fakat hayat öyle şeyler yaşatır, öyle boşluklarda bırakır ki insanı, an gelir o çok sevdiğimiz insanlara bile tahammül edemez oluruz."
içimden şu zalim şüpheyi kaldır
ya sen gel ya da beni oraya aldır...
yorum yazıyorum, tekrar gelin ve bu şaheseri bir kez daha dinleyin.
@@huseyncnr1 tanrının varlığı/yokluğu ilgili bir şüpheden mi bahsediyor?
@@gezgin7891 çok derin bir soru bunu açıklayacak ruh halinde değilim maalesef :/
@@gezgin7891 Kişiye göre değişecek bir beyit. Sen nasıl anlıyorsan öyledir. Ama eğer "sen"den kasıt Allahsa bu beyitte geçen "şüphe" Allahın varlığına veya yokluğuna dair bir şüphe olamaz. Bunun iki sebebi var. 1. İsmet Özel müslüman biri ve bizzat görüp sohbet ettim gerçekten inançlı biri, Allahın varlığına veya yokluğuna dair şüphe duyması ve bunu şiirinde dile getirmesi pek muhtemel değil. 2. Varlığı veya yokluğu hakkında şüphe duyduğunuz birine hitap etmezsiniz bu mantıksız olur. Bu beyitte İsmet Özel içimden şu zalim şüpheyi kaldır ya sen gel ya beni oraya aldır derken hitap ediyor. Yani muhatabına sesleniyor ve ondan bir şey istiyor. Sence varlıksal mahiyeti hakkında şüphe duyduğu birine karşı böyle hitap eder mi? Bence buradaki şüphe bambaşka bir şüphe. Hayatın anlamına, yaşama, öze ve amaca dair bir şüphe hatta belki bir şüphe bile değil sadece bir rahatsızlık bir huzursuzluk adeta uyanmayı bekleyen bir ruhun varlığı onun diline şüphe diye vurmuş gibi.
İnsanlar bu kadar dünyaya taparken ve seni unutmuşken, bu unutulmuşluk içimde bir şüphe yaratıyor. Ya gel kendini hatırlat bu körlere yahut beni asıl aleme ulaştır. Edebiyatta ölüm son değil vuslattır.
Sen gittin, şiirler kaldı.
Hayır bu şiirleri aşk için okumuyorum, beni ben yapan bir şeyleri hissettiren her şey beni buraya çeviriyor.
bu şiirler birdenbire insanın her şeyi oluveriyor.
Beni ben yapan bir şeyleri hissettiren her şey..
"Beni bir ses sahibi kıl
kefarete hazırım
öyle mahzun ki
hüzün ciltlerinde adına rastlanmasın"
ne zaman dünyaya öfkelensem burada buluyorum kendimi, henüz sahibi kılınmadığım sesin yankısını dinlemek için belki. kefarete hazır mıyım emin değilim ama benim de dar ve dargın havsalamın gücü yok çoğu şeyi taşımaya.
Gecenin şu saatinde hüngür hüngür ağlayarak dinledim ne biliyim sanki beni anlıyormuş gibi
ne güzelsin fatma🌧
🎉
Hala ağlıyor musun
Şuan iyisin ınşAlllah
@@Demicivan sabah sabah bu siire sizi getiren nedir...
Bir kırgınlığın her geçen gün artışını izliyorum...
Beni bir ses sahibi kıl, kefarete hazırım...
Her şeyden önce DEUS EX MACHİNA. şiir bir beden ise musiki onun ruhudur. Bu şiir güzel bir beden ama ona öyle müziklerle can veriyorsun ki bu denli etkileyebiliyor insanları. Yaptığın tam bir sanat. İyi ki varsın. İyi ki var İsmet Özel.
382 yorum, hepsini bir bir okudum o sürede defalarca tekrar tekrar dinledim şiiri. Her geldiğimde yaptığım gibi. Yorum sayısı öyle az ve şiire dair öyle az yorum var ki... Kimse anlamamış ne anlatılmak istendiğini ve şiir anlaşılmak için mi yazılır ki tartışmasını doğurmuş bu durum, şiirin sevilen cümlelerinin altını çizmiş kimi, kanal sahibine, İsmet Özel'e teşekürler övgüler iletmiş kimi de. Şiir zaten diyecek bir söz buldurmazken sizler de bana diyecek bir şey bırakmamışsınız :) Altını çizeceğim bir cümlem dahi kalmamış. Çoğunuzun yorumunu beğendim bundan sebep. Hissettirdiklerini anlatamıyorum ama bölüşebiliyorum neyse ki, gelin dinleyelim.
Bu tarz şiirleri tahlil etmek herhangi bir dinleyici, okuyucu için yeteri kadar zordur. İnsanlar anlayamadıkları dizeler arasında kendini kaybederken, içlerinden geçen duyguları döküyor mecburen. Bir yorum yapmak zorunda kaldıklarında Özel'in acımak fiilini geçmişe bir hayıflanma olarak kullandığını anlamak yerine bir dizeyi aşağıya iliştirmeyi tercih ediyorlar. Her şiir her insana farklı duygular tattırır. İyi okumalar.
@@highwayman7736 kimse şiirin ne anlatmak istediğini anlamamış cümlesini kullanırken kimseden kasıt kişiler içerisinde ben de vardım. Üstelik bir şiirin anlaşılmıyor olmasına hayıflanmam da yoktu... Tabii ki anlayamaz okuyucu hangi söz hangi anlamın yerini tutar bir şiirde, elbette kendi anlamını yükler şiire. Size de iyi okumalar.
@@tugce9603 Yanlış anladın beni:) Sana karşı bir tutumda bulunmak ya da dediklerine karşı bir argüman üretmek için yazmamıştım. Aksine sana katıldığımı belirtmek istemiştim, kullandığım kelimeler bu şekilde anlamana sebep oldu sanırım.
@@highwayman7736 ben senin beni yanlış anladığını düşündüğüm için öyle yazmıştım ki söyleyiş biçimden dolayı da sert ve zıt bir tavır sergiler gibi gelmiştin. Yanlış anlama olayı çirkin bir döngü olmuş diyebiliriz (:
Bilinmezlikler ve çıkmazlar da olan ve ya kendini bulamayanların bu şiire bir şekilde mâna yüklemeleri boşunadır.Anlamadan ama bi o kadar da anlayarak okumak İsmet Özel şiirlerinin esrarıdır.Özel şiirleri belirsizlikleri daha da derinleştiren,felsefe ve poteica karışımı şiirlerdir.Özel'i bana Amentü şiiriyle tanıtan edebiyat hocama minnettarım.Yaklaşık 7 yıldır Özel şiirlerinin gizeminde gelişen bir "Bu hal neyin nesi?" sorusunda yaşıyorum.
ismet özel demek 1975 diyisinde bile icinin titremesi demektir. sesi ayri, dizeleri ayri, karizması ayrı bir siir olan, şiirin ta kendisi olan adam. degil yalniz türk edebiyati, tüm dünya edebiyatinin en büyük sairlerinden, ömrü uzun olsun.
Şiirden tat almak. Anlamaya çalışmadan öyle gelişine özümsemek, sözün söylenmesinden zevk duymak ve şaşırmak nereden ve nasıl bu sözün ortaya çıktığına.
Mesela; "duydum yağmurların gövdemden ağdığını", "öyle mahzun ki hüzün ciltlerinde adına rastlanmasın." Bu sözlerin bende karşılık bulması şairin işaret ettiği şey önce benim ondan anladığım ve aldığım şey ile alakalı. Söz söyleyenden çıkar ve halka mal olur. Önemli olan karşıdakinin onu değerlendirebilme kapasitesi.
Kur'an mesela mümin için bir öğüt iken inanmamakta ısrar edenler daha da saptıran bir metin. Burada bizim özümüz ne o da çok önemli. Söyleyenden çok söyletene bakmalı.
samimi ve içten söylenince nasıl da anlamlı bir hal alıyor "içimden şu zalim şüpheyi kaldır". Binlerce anlam çıkabilir, binlerce yorum yapılabilir üzerine. Muazzam...
Yüreğimde hala seni dinleyecek bir yer var İsmet özel.
Görmeyeceğini bilsemde beni İsmet Özel ile tanıştıran o insana teşekkür ediyorum. Artık birbirimizin hayatında değiliz lakin güzel bir hatıra artık :)
...benimse dar
çünkü dargın havsalamın
gücü yok bazı şeyleri taşımaya...
İçimden şu zalim şüpheyi kaldır ya sen gel ya da beni oraya aldır..
Şiirin başlığı bile çok şey ifade ediyor.
Teşekkürler İsmet ÖZEL Bizim için çok özel bir insansın...
İsmet Özel, siz gerçekten özelsiniz dilimi damağıma yapıştıran, zihni sözün afyonu ile uyuşturan ufuk açıcı bir giz var şiirlerinizde.
İsmet Özel'i dinlemek için eve erken gelmek..)
Dişarda dinlemek yasak mi kral ?
@@erensatioglu624
Telefon taşımıyorum )
Benimde yaşadığım bir durumdur. Dershaneden çıktıktan sonra aklıma İsmet Özel'in dizelerinin gelmesi ve adımlarımın hızlanması:)
@@kimse9204
Bazen şükrediyorum, dedelerinden kalma mirası nasıl harcayacağını düşünen bir torunun miskinliğini yaşatmadı hayat bana diye..)
Yoksa farklı bir zamanda ve mekanda aynı duyguları yaşadığım insanların olduğunu nasıl anlayacaktım..)
@@kimse9204
Şiirle kal..) ⚘
İsmet özel öyle bir şair ki anlatmak istediklerini yanlızca şiirle anlatabilen biri başka türlü iletişim kurmakta zorlanıyor ve kendini insanlara olduğu gibi açıklayamıyor ama bu açığı şiirleriyle kapatabilen muhteşem biri ben onu anlıyorum
' biraz üzgün ve ömer öfkesinde biraz '
Bu şiir kendisi özel,bu şiiri dinlemeye gelenler çok daha özel,ince ruhlu olanlara, İsmet Özel'e rastlayanlara selam olsun💎
Görmeyeceğini bilsem de burdan Yakuphan'a selamlar. Bu şiiri sen göndermiştin, tam da ihtiyacım olduğu bir anda göndermiştin, hâlâ dinliyorum. Hem beni İsmet Özel'le tanıştırdığın için hem gönderdiğin bütün şiirler için hem de dostluğun için teşekkür ederim. Şimdi görüşmüyoruz belki ama umarım yaşamında her şey yolundadır ve hâlâ şiir yazmaya devam ediyorsundur. Güzel bir yaşam sürmen dileğiyle. Dostun, Şevval.
İnsanın dostuna değil de buraya yazıyor olması ne acıtıcı. Özlemek zor. Boşluklar hiç kapanmıyor.
…
Duygulandım..
Bana 17 yaşımda İsmet Özel'i tanıtan sevdiren o insan İsmet Enis ve bırakıp giden yine de canin sagolsun senin sayende tanımış oldum..
Okul yıllarında,
Okul yollarında ,
Zihnimi kemiren düşünceleri susturmak için kulaklığı takıp İsmet Özel'in kalemine sığınırdım ,
Yalnızlığımın sağır eden çığlığını şiirleriyle susturuyordum,
Kalabalık caddelerde bir başıma gezerken o dizeleri bana yoldaşlık ediyordu,
Akşamın garip bir vakti , köprüden geçerken yine o vardı
...
Karanlık dünyamı aydınlatmaya yetmiyordu belki ama ,
Vefayı , sevgiyi, sorguyu bana hatırlatıyordu ...
Şuraya derin bir özlem bırakıyorum
Depreşen ansızın kalbimde
... 06:34
Dinmiş olmasını diledim
Şiirden ne anladın diye sorsanız bana bir tek kelime dahi söyliyemem. Ah keşke şiiri dinlerken anlık değişen duygularımı önünüze serebilsem.
Kelimeleri " ana " rahminden mahçubiyetle var eden adam. . İyi ki varsın. .
ne kireç badanalı evlerde doğmuş olmak
ne ellerin hırsla yaban tutuşu
ne fabrikalarda biteviye üretilmekte olan kahır
dev iştihasıyla bende kabaran aşkı
yetmez karşılamaya.
su içtiğim tas bana merhaba dedi, duydum.-ismet özel
bir şair gördüm, konuşurken bir zambağa “siz” diyordu.-sohrab sepehri
imgelerin karşılaştırılması, çağrışım... artık ne denilmek istenirse.
Irem Yagmur cok guzel bir baglanti kurmussunuz.Cok begendim.
Çok güzel köprü kurmuşsunuz.
Sohrab
Ben ilişkiyi anlamadım.
@@cappadocia7708 bir şair, bir sanatkar, bir edebiyatçı doğaya, nesneye daha doğrusu varlığa bile farklı bir gözle bakar. Dünyaca ünlü roman serisi Yüzüklerin Efendisi'nin yazarı J.R.R Tolkien'in bir yakınıyla yapılan röportajda şu konuşmalar kayda geçer:
-Bay Tolkien'le parka 5 dakikalık bir gezinti yapmak bile bazen dünyanın en zahmetli işi olabilir. O sık sık bir ağacın veya bir çalının önünde durur, onu dakikalarca seyreder ve kendi kendine bir şeyler mırıldanırdı. Buna asla anlam veremezdim."
Yani dünyaya sanat penceresinden, kalp, gönül penceresinden bakan biri için su içtiği tas veya bir zambak çok farklıdır. Alelade nesneler değildir. Mefhumları çok güçlü varlıklardır. Tolkien kim bilir bir ağaca baktığında ne görüyordu. Ya da Sohab Spehri bir zambağa baktığında. Ya da İsmet Özel... bir tasa baktığında
Bütün şiirleri İsmet Özelin sesi ile dinlemek, ne güzel hayal...
Ai ile hayal değil.
"Öyle mahzun
ki hüzün ciltlerinde adına rastlanmasın"
offff bu şiiri aklıma o her geldiğinde açıp tekrar dinliyorum. Lütfen beğenin ki bir daha geleyim.🍁🍂🍷
"...Millete lâf anlatmanın benim işim olmadığını düşünürdüm. Şiire emek vererek şuurumu koruma altına alma cehdi bana göreydi. Cehdim meyvedâr oldu. Ben Türk milletine lâf anlatabilmek için hususi bir dil kurmaktan Allah bana ihdida nasip eder etmez şuurlu bir kararlılıkla imtina ettim. Haddimi zorlayarak “beni bir ses sahibi kıl, kefarete hazırım” ukalâlığı dâhilinde yalvardım. Kefaretin ağırlığından şikâyetim yok. Bugün sadece hatırladığım ve hatırlatmak istediğim hususlar üstünde duruyor ve diyorum ki, başsızlığın tarih içinde Türk milletine getirdiği ikinci büyük kötülük “Bana dokunmayan yılan bin yaşasın” denilmesidir. Millete lâf anlatmak pahasına sözümü, sesimi, duruşumu olduğundan farklı göstermeyeceğim. Ben bana dokunmasın diye vaktimi yılana sıçan temin etme işine hasretmeyeceğim. Geçene kadar ayıya dayı dememek için o köprüden geçmeyeceğim. İşimi köprüsüz yoluna koymanın imkânına tâlibim. Ömrüm bana Allah’tan başka dost olmadığını öğrenmeme yardımcı oldu. Allah’tan başka şahit aramıyorum. Köprü beni “öte yaka” insanı haline getirsin diye var. O köprü ben namusumdan, haysiyetimden, şerefimden ve Allah katındaki dinden mahrum kalayım diye inşa edildi..."
İsmet Özel, 03 Kasım 2012- KIZAR MI BUNLARI YAZDIĞIMA ALLAH BABA?, www.istiklalmarsidernegi.org.tr/Yazi.aspx?YID=708&KID=48
Uzun zamandır ruhum bu kadar huzur bulmamıştı sesi bile şiir...
Neden daha önce denk düşmedik ki...
Karanlık, serin ve kimsesiz bir gece. Dışarıda kimseler yok. Sadece ay, yıldızlar ve ben. Fena düşüncelerin esiri bir halde sürülüyorum oradan oraya. Hiçbir yere, hiçbir şeye ait olamamanın hıncını kimsesizliğimden çıkarıyorum. İsmet Özel de eşlik ediyor.
Şuan ki beni anlattın
ismet özel... dümdüz saçma bir yazıyı bile okusa anlam kazandiran adam, böyle çarpıcı dizeleri okuyunca insanın tüyleri ürperiyor.
Yağmur eşliğinde dinliyorum, muazzam..
Gittin ya , içimdeki bu zalim şüphe asla susmayacak. Sürekli deşecek orayı, ki orda sen varsın istemem kanamasını. Şimdi elimden gelen tek şey anıları acıtmadan unutmak.Her geçen gün soğutacak bu yangını. Böylesi en hayırlısıymış sevgili.Kendine iyi bak..
iyi ki varsın ismet özel, iyi ki her geceye bir şiirin var
Gece gece efkarlanmaya geldik, dinleyelim de tefekkür ufkumuz açılsın
Mirzabeyoğlu ♡👆
Bulması zor bir insan değildin, kaybolman kolaydı. Birkaç yorum altta bulduysam bile seni, yazamam korkumdan, kederimden hiçbir şey artık. Sen bunu hiçbir zaman okumayacaksın, beni de bir daha görmek istemeyeceksin. Canım sevgilimdin. Şivekarım, şehrim.
Seni öyle bir ses sahibi kildi ki... öyle bir benzersiz, öyle berrak, öyle güzel, öyle gür ve öyle büyük. Süphesiz kefaretin pek büyüktür... Ne zaman bir siirini dinlesem, okusam ödüm kopuyor.. Allah sana uzun, saglikli ömür versin Ismet Özel.
Üst üste İsmet Özel'in sesinden şiirler dinleyince ruhum çok yoruluyor...
ismet ozelin siirinin hakkini en iyi kendisi verdigi icin sanirim daha da bi yoruyor
@@fakatmuzeyyenbuderinbirtut228 evet ama güzel bir yorgunluk
Nasil olur nasil bu kadar guzel bir siir olur
sanat nasıl olur dedirmeye gelmiş; sebeplerle sonuçların engin maviliği içinde parlayan o sebepsizlik, varlığı bize kenarına çıkıp gözlemek, beyhudeligin kahrını gidermek için birer hediyedir.
bir özet gibi ahh! binlerce okuduklarım arasında en sevdiğim şiir olabilir bu ahh.. bu kadar güzel bir müzik seçtiğin için teşekkürler deux ex machina
Şiirler yaşamadığım aşkı yaşamadığım hüznü, sürgünü, yalnızlığı, acıyı yaşatıyor bazen ruhumda ki boşluğu dolduruyor bazen düşüncelerimdeki karmaşıklığı bastırıyor okadar boş hisediyorum ki beni tek insan gibi duygularımın varlığını hissettiren şeyler varsa oda şiir, roman, müzik, resimdir. Gençliğimi yanlış zamanda yanlış kişi olarak yaşıyorum keşkeler neyseler birbirini tekrarlayıp günleri geçiriyor. Yaşamak için bu dünyada zamanı unutmak gerektir ama her gün yeniden yeni bir tarih belirlenir takılır günlerce. Dengesizim boşum kendimi bile anlamıyorum kendimi anlayabilseydim eğer en mutlu insan olabilirdim lakin ne mümkün ne de gerçek. Kalemlerim elimden akan düşüncelerimi aktarırken karalamadan başka bir şey çıkmaz tüm fırça darbesini üstünde taşıyıp bakana eziyet eden bir tablo gibiyim gereksiz ve rahatsız edici
Son günlerde geceleri bu şiiri dinlemeden uyuyamaz oldum. Rüya gibi ve gerçekliğin ta kendisi olan bir şiir gerçekten 😔
Ne cesit bir kavgadir saire bu siiri yazdiran? Butun kavgalarim, dunyam ve asklar sorgulandı.
Bir ses bir siir ve bir fon müziği anca bu kadar birbirine uyabilirdi
İsmi ne ki fon müziğinin
Bir gün bu şiirleri kıymetini bilmeyecek insanların okumasından korkuyorum.
Kahveden daha etkili uyku açıyor..
Her beğenide tekrar gelip dinleyeceğim.
Saat 00.00
Kapıldım bu gece şiir deryasına, batarmıyım-çıkarmıyım bilinmez..
İnsanlar,
Hangi dünyaya kulak kesilmişse, digerine sağır
Üstadım... Bir deniz, sonsuz bir derya. Ve boğulmak istiyorum bu denizde 🌹
İsmet Özel'in depremde hayatını kaybeden ve bu acıların yaşandığı şu elemli günlerin anısına son kez bir şiir yazmasını çok isterim, bir depremzede olarak buna çok ihtiyacımız var
Öncelikle çok geçmiş olsun. Düşünceniz çok güzel, keşke İsmet Özel bir şiir daha yazsa da gönülleri hoş etse. Bununla birlikte bence İsmet Özel'in depremzedeler ve elemli yürekler için yazmış olduğu bir şiiri vardır bence, hatta birkaç şiiri. Arayıp, araştırıp tüm şiirlerinin aralarından çekip çıkartmak lazım...
Sen, ol küçük bir kıvrımdan, bir geceden
Aşk için bir vaha değil aşka otağ yaratan
Sen ol zihnimde yüzen dağınık şarkıları
Bir harfin başlattığı yangın ile söndür
Beni bir ses sahibi kıl, kefarete hazırım
Öyle mahzun
Ki hüzün ciltlerinde adına rastlanmasın
Şiir anladiğin kadar değil, hissettiğin kadardir. sen iliklerimize kadar hissettiriyorsun.
Çok güsel bir şiir diye bir arkadaş benle paylaşınca üzülmüştüm. Bu adam kimlere kadar geldi diye! Burada her söz rabbine gidiyorken olayı tamamen insana indirenleri görmek . Cehaleti hissettikçe hissediyoruz .
"beni bir ses sahibi kıl, kefarete hazırım"
şiir seslendiriyorum.. kanalıma beklerim.
“..öyle mahzun, ki hüzün ciltlerinde adına rastlanmasın.”
İnsanlar hangi dünyaya kulak kesilmişse,öbürüne sağır
Ne güzel şiirler dökerdim önceleri kaleme
Seni tanıyana dek
Şimdi ne zaman
Kulağıma sesin
Dilime mısraların gelse
Önce dilim ,sonra kalemim utanıyor
Şiirleri sayfalara dökmeye.
🌻
"içimden şu zalim şüpheyi kaldır,
ya sen gel, ya beni oraya aldır..."
Hüznümün şairi bu adam her seferinde ağlayarak dinliyorum her seferinde farklı duygularla dinliyorum
Ah, İsmet Özel’i bilmeden biten hayatlar var.
Her okuduğumda farklı hissettiren ama hissettiren ve okadar kolay anlaşılmayan bir şiir.
Bi daha hisset
@@alitazegun4811 Arada bir dinlemek için geliyordum.Sayenizde yeniden dinledim.Teşekkür ederim ☺️
@@cerensungurtekin6799 rica ederim. Bir şey sorabilirmiyim?
@@alitazegun4811 Tabi ki
Dinlenmek için değil, dinlemek için geldim.
Ne zaman çaresiz hissetsem, kendimi senin şiirine sığınmış buluyorum..hep bizimle kal İsmet Özel..
"Demiri bir hecenin sıcağında eriyor iken gördüm."
Bazı hecelerin, bazı cümlelerin ağırlığını karşılayabilecek başka bir ifade bulamıyorum. İyi ki varsın İsmet Özel!
Bu mısranın açıklaması ne tam olarak?
@@tutastelazi1150 Bazı heceler, bazı kelimeler o kadar yakıcı olur ki ruhumuzu, duygularımızı eritir. Bu sıcaklık dünyevi bir sıcaklığın çok üzerindedir. Benim yorumuma göre bunu anlatmak istemiş şair, tabii ki doğrusunu o bilir.
550 yorumun 550 sini okudum siiri dinlemek kadar burdaki yorumlarda gezmekte cok güzeldi
Su içtiğim tas bana,
"merhaba" dedi, duydum,
Duydum, yağmurların gövdemden aldığını.
Ah okyanusumun dibi ah son nefesimin telaşı göğümdeki mavilik, sinen ve süzülen yaşlarım Ah adamım.. Ne güzelsin.
"insanlar hangi dünyaya kulak kesilmişse diğerine sağır". Bu cümlenin omuzlarıma bıraktığı ağırlığı fark edişimle beraber ben, yeni bir ben oldum...
Çok etkileyici yumru yumru dizildi boğazıma sözcükler sen çok yaşa ismet özel,,
--Çünkü dargın havsalamın
Gücü yok bazı şeyleri taşımaya
O bunları çabuk unutuyor ama bana attığı ilk şiirlerden biri bu
"insanlar,
hangi dünyaya kulak kesilmişse öbürüne sağır.
o ferah ve delişmen birçok alınlarda,
betondan tanrılara kulluğun zırhı vardır."
O feraf ve delişmen ne demek bacı
@@Amedim34 ferah tasasız, geniş, aydınlık anlamlarına geliyor. Delişmen çılgın, delidolu, şımarık demek.
Delişmen ne kadar uyduruk, zorlama bir kelime. Dosyaya sıralaç demek gibi. Her şeyin kökenini Türkçeleştirmeye çalışmak bağnazlık. Bu zihniyet uyduruk güneş dil teorisini sürdü piyasaya zaten.
1k'dan geldim
Tüm 1k kullanıcılarına ve İsmet Özel sevenlerine selamlar
Deus ex machina şiirdeki entelektüel derinliği irfanla donatıyor. İyi ki var...
Allah’ım çok güzel duygular bunlar
Birkaç farklı yorumunu gördüm, tekrar gel tekrar bir iz bırak buraya. İyi geceler : )
Merhaba. Umarım iyisindir. İyi geceler.
Geçen sene ekimin sonlarına doğru anlam veremediğim bir duygusallık yaşarken bulmuştum bu şiiri. Karşıma çıkmıştı doğrusu, ama bu kadar denk bir karşılaşma olması... Benim için çok manidar bir şiir, alttan çalan o melodi ile her şey tamamlanıyor benim için. Her zaman dediğim gibi şu anda diyorum, dünya ne kadar yalan olsa da yaşanılan şeyler bir o kadar gerçek...
Ah niye bu kadar fena hissettiriyor bu şiir..
yeniden buraya geliyorum dönüyorum dolaşıyorum hep buralardayım bu şiirler benim bir yanım bir acım
'Demiri bir hecenin sıcağında eriyor iken gördüm ' bu cümle💜
İnsanlar, hangi dünyaya kulak kesilmişse öbürüne sağır.