Sizin müşterinizin az olur Hocam,çünkü düşünmek zor ve zahmetli iş..Bu millet zoru sevmez.. Düşünmek beyni yorar.. Kolayla vakit geçirmek daha güzel gelir bize,, Doğru yoldasın Hocam devam. Az olsun öz olsun.
Konuşmada seçilen kelimeler bile mükemmel. Konuyu ele alışı da bu güzellikte. Bu tip örnek insanlara sevgi ve hürmetim sınırsız. Çok teşekkürler hocam..🤗🤗
Değişik pozizyonlardan samimi çalışmaları, talip olanlara savunma gücü, düşünce ufku açacaktır. Biz yeter ki okuyan, düşünen, sorgulayan kamil insan olma çabasından vaz geçmeyelim. Canlı ve renkli bir yaşam ortaya koyalım.
Herkesi aynı kefeye koyarak eleştirmek çok büyük haksızlık. Herkesin metedolojisine göre anlamlandırmak yada eleştirileri yöneltmek gerekiyor. Bu anlamda çok faydalı bir anlatım olmuş. Allah razı olsun.
Hocamızın “kim kimdir?” videosu Bacık’ın kitabına yönelik bir eleştiri olmanın ötesine geçerek Kur’an’ın bugün nasıl anlaşılması gerektiği konusunu önemseyen amatör okurlar için bir pusula vazifesi görüyor; hangi sorunun cevabını nerede aramak icap ettiği konusunda zihni hazırlık yapmaya imkan veren önemli ipuçları ortaya koyuyor. Anlara Okulu vurgusu da ayrıca önemli. Şahsen zevkle, çok istifade ederek dinledim. Teşekkür ederim. Sağlık ve afiyet diliyorum hocamıza.
Sayın hocam; Yaşar Nuri hocam( Allah Rahmet Eylesin) ile çıktığım arayış / yürüyüş e İzniniz -Desteğiniz ile sizinle devam ediyorum. Kitaplarınızı okuyorum , video larınızı izliyorum. İyi ki varsınız ; umarım sizinle tanışma fırsatı bulur değerli fikirlerinizi canlı canlı dinleme keyfine nail olurum . Bursa da bir programınız olursa İnşallah haberimiz olur . Saygılar Selamlar Bursa dan
Mustafa Öztürk kendisiyle gurur duyduğum halis muhlis bir aydındır. Bir agnostik olarak söylüyorum o ve temsil ettiği düşünce müslümanların en iyi reçetesidir. Agnostisizm ile ilgili bir program yaparsanız çok çooooooook mutlu olurum
@@bilginbozkurt573 valla kuran koca cüsseli adamın üzerine küçücük el havlusu örtmek gibi. ne tarafa çeksen diğer taraf açıkta kalıyor. öyle alakasız bir külliyat. osman falan bıraksaymış da dağınık kalsaymış keşke :-) efsane olurmuş. ciddi ciddi türkçe okuyup da hala kutsal metin diye düşünebilmek inanılmaz zor
@@Kunta-Kinte benim için konu o değildi ama madem söylediniz, Kuran metninin nasıl okunması gerektiği konusunda hocanın daha çok videosunu izlemenizi öneririm bu durumda. Sözel dil, yazı dili farkları nelerdir, Kuran dili nedir konularını araştırmanızı tavsiye ederim. Herkese yolu hayrolsun. İyi akşamlarınız olsun
Hocam siz daha takımı kuracaksınız, defans kim orta saha kim forvet kim kaleci kim ? Hakem kim ? Kurallar nedir ? Bütün bunları hallettikten sonra hak batıl mucadelesi vereceksiniz. Müslümanlık bu işte diyeceksiniz.. VS vs. Ölme..... Ölme :) Ama motivasyonunuzu anlayabiliyorum.. Biz zora talibiz.. Biz azız..biz en doğru konumun zorluklarını göğüslemişiz...
Agzina saglik hocam. "Pazarda" "emtia" bol. Secmek ise cok zor. Her birinden "birer parca" alsam da gönlüm buna razi olmuyor. Ahir kelam sadece sahih bir iman ve salih amele talibim.
Pek çok teşekkür ederim Değerli Hocam.. dil bir süre sonra nasıl anlaşılmaz hale geliyorsa.. din de aynı şekilde olabilir.. çünkü o da dili kullanıyor.. isabetli bir tespit Değerli Hocam. Bu demektir ki hazır açık ve seçik anlaşılır çözüm, bilgi, karar isteyen insanları memnun etmek mümkün değil.. bu durumda insanlara fikir ve bilgi vermek yerine.. tefekkür etmeye seven.. bilgiyi arayan.. entellektüel insan yetiştirmek gerekiyor... Çare yeni bir edille-i şeriyye önermek lazım: 1.aklı salih.. 2.nakli sahih.. 3.lisanı salih.. 4.kalbi selim.
Türk siyasi islamcılığı konusunda mükemmel tespit. Tebrik ederim. Genlik hareketleri döneminde İslamcı Ülkücü harekette bulunmuş birisi olarak bu görüşünüze tam doğru bir tespitiniz olarak aynı düşüncedeyim.
Harika tespitler. Evrenselciler ve geleneksel evrenciler tezatlarının farkında aslında... Uysa da uymasa da uydu uydu tamam kabilinden yorum yapıyorlar.. Harikasın Mustafa Hocam
Mustafa hocam, sizi bir kategoriye koyuyorlar ve buna neredeyse siz bile uyuyorsunuz ama düşünen aklı ön plana çıkaran yorumlarınız özellikle ön plana çıkmak, takipçi artırmak gibi derdi olmayan, çağdaş bakışla İslam’ı akademik olarak değerlendiren tarzınız bu kategorilerin çok dışında. Akademisyen fikrini beyan ederken “ulaştığım nokta “, “bana göre” ibareleriyle genellemeden kaçınır ama fikrini örneklerle ispatlamaya çalışır. Ben sizde İmam-I Azam’ın modern yorumcusu niteliği görüyorum. Tarihselciliği çok basite alıyorlar. Aslında “Sünni Geleneksel” düşüncenin de modern yorumcusu gibisiniz. Çekinmeyin, endişe etmeyin, çok faydalı oluyorsunuz. Allah razı olsun.
Muhterem Hocam, Karşıt görüşlerinizi en güçlü iddiasından tutarak eleştirmelisiniz. Onların görüşlerini karikatürize edip o noktadan eleştirmek kariyer ifade gücu ve donanımınıza uygun düşmüyor. Monolog yerine kabule açık karşıt görüş mensuplaryla iddialarını nezaketle konuşup tartşmak dinleyicileriniz açısından fikri, sıhhatli kılar. Mingayrihaddin arzederim. Nazik sayglar.
Videonun başlangıç kısmında yapılan teşbihlerden yola çıkarak; Dünyanın farklı yerlerinde çeşitli şekillerde soslanan, tesrifatcilar olmadan müşteri bulunamayan, herkes tarafından begenilmedigi için olacak- bulaşıkcilara çok iş çıkartan ve üstelik, doyuruculuk ve besleyicilik özelliği kalmayan (belki baştan beri yoktu) bir yemek için dükkan açmaya değer mi? Videoyu, geçmiş yıllarda alakalı olduğum bazi konulardaki yerinde tespitlere de şahit olarak ilgiyle izledim. Esenlikler dilerim
Evinin kirasını veremiyorsun, ailene sebze meyve alamadigin da pazar yerlerinde cürükler arasında kendine yiyecek topluyorsun ama seni BAYRAK ve DIN zehiriyle uyuşturmak istiyorlar. Sizin Bayraginizi da minareniz de münasip yerlerinize girsin,
@@mansurantires herkes senin gibi din konularını aşmış yemiş bitirmiş değil şampiyon, hatta tanımadığı birine küfredecek kadar da cesaret ve özgüven abidesi de değil. bu başka seviye. bu yüzden sen kendi işine bak. biz de senin seviyene gelince çürümüş meyvelere ve ödenmeyen kiralara odaklanabiliriz belki.
Hocam rahmetli yaşar nuri öztürk hoca defalarca programlarda felsefe kariyerli olduğunu beyan etmiştir keza hüseyin atay da islam felsefesi ile ciddi zaman ayırarak meşgul olmuştur.ama kariyerleri dediğiniz gibi biri tasavvuf biri kelamcı orası doğru.
Yaşar Nuri Öztürk ,tam anlamıyla İslam dışı yorumları ile ayetleri kafasına göre eğip bükerek saçmalamaları sonunda kafayı yedi ve dinsiz olduğunu itiraf ederek öldü. Kısaca hakkında rahmetten bahsedilemez. İnanmadığı bir Allah cc o an rahmet mi verecek? Kuranı Kerim’i bir defa anlayabilmiş değil. Yaradana cc defalarca karşı gelmiştir. Yorum yazarken dikkat edelim.
Hocam ağzınıza sağlık. Türkiye'de entelektüel birikimi olan tek ilahiyat ilim adamı olarak sizi tek geçerim. Meyve veren ağacı taşkarlar. Sizi dinlediğimde "ışığın gündüze çarpmasıyla gündüz,geceye çarpmasıyla gece olur. Bunu Kur'an Kerim ile açıklayabilirim" diyenlerin ne olduğunu anlayamıyorum.
Muhterem hocam! Çok yaptığınız bir sorunu hatırlatmak istiyorum. Konuşurken elinizle ağzınızı kapatmasanız çok güzel olacak. Çok profesyonel olmayan bir ortamda kayıt yapamadığınız için bazı kelimeleri anlamakta zorlanıyorum. Bir de elinizle ağzınızı kapatınca anlamak çok zor oluyor. Dikkate alırsanız memnun olurum. Teşekkür ederim.
Hocam, Hüseyin Atay hocanın pembe kapaklı Kur'an çevirisi bende var. Sizin söylediğiniz gibi Nisa34.ayette cinsi ilişki kurun diye çevirmiş sadece dergiye verdiği röportaj olarak kalmamış, saygılarımla.
Sen niye yanıyorsun, orasını allah düşünsün. Gerçek islam bir yerde duruyordu da biz mi bulamadık. Bir tanrı din gönderiyorsa anlamını da tam olarak göndermeli. Böyle her kafadan bir ses çıkmamalı. Kuranın anlamı insanın eline bırakılmamalı. Bırakılırsa işte böyle olur. Burada insanın bir sorumluluğu yok. Tanrı işini iyi yapmamış gönderdiği kitabın anlamını açıkça ortaya koymamıştır. Zavallı insancıklar da “bu kitapta ne yazıyor” diye bin yıldan fazladır kendini paralıyor. İşin kötüsü sonsuza kadar çabalasalarda ne yazdığını asla bilemeyecekler.
@@wubwubwubwubwubwubwubwub Senin öznel kuran yorumunun bir bağlayıcılığı “mantıken” olamaz. Kuran insanın ne anladığı değil, kuran yazarının ne anlattığıdır.
Merhaba saygıdeğer Mustafa Bey. Ayrıntıladığınız konu elbet beşerin zihnini meşgul edebilecek bir konu. İsimlerini zikrettiğiniz kişilerin bir çoğu ve onların ne dedikleri konusunda malumat sahibiyim. Aslında bu kişilere Edip Yüksel, Hasan Aydın, Dücane Cündioğlu'da eklenebilirdi. Dücane Bey isimler içindeyse hatırlamıyorum kusura bakmayın. Edip Yüksel ile tartışmalarımız olmuştu. Ancak bir sonuca ulaşamadık elbette. Baya renkli bir kişilik ve sanırım Yaşar Nuri Öztürk te ondan bir hayli etkilenmişti. Ancak kurana özgülediği imanını matematiksel raslantılara bağlaması ve meşhur müddesir suresinin ilgili ayetinden 19 mucizesini hüccet olarak sunması işi magazinleştirmişti kuşkusuz. Yaşar Bey de tefsirlerinde tevili bir çıkış yolu olarak kullanmış ve misalen meşhur kadın dövme ayeti olarak anılan ayetin değişik zamanlarda ilgili kelime anlamını yumuşatmış, sonraki tefsirlerinde de tümden tefsirden çıkarmıştı. Mana olarak, bırakın, yol verin hatta eylemsiz kalın gibi parantez içi tevilleri hayata geçirmiş ve metnin görünür anlamına eklemişti. Yeni versiyonları var mı bilmiyorum. Zaten tefsirlere bakarsanız özellikle son 50 - 60 yıllık tefsirler ile daha önceki tefsirler arasında aslına bağlı kalma konusunda bir anarşizm derin bir tenakuz yaşanmakta olduğunu görürsünüz. Hasan Bey nerede durduğunu kendine saklamakta. Felsefi bir yaklaşım tercih ederek saklamaya çalıştığı aykırı bir inanç veya tanrı anlayışı var sanki. Gerçi kendisi bir tefsirci veya islam öğreticisi değil. Hatta nübüvvet konusunda pek de tasdikleyici bir anlayışı olduğu söylenemez kafa karışıklığı daha az olmakla birlikte hala zihinde cem etmekte. Ama bu da normaldir. Cesur bir öğretim üyesi tıpkı sizin gibi. Saygı duyuyorum. Dücane Bey ise işin daha çok öğretim eğitim safahatiyle meşgul olmakta. Bir talebe yetiştirme arzusu var ama bu yol özgür düşünce iklimine ne kadar yaklaştırır insanları tartışılır. Zaten kaynaklar ve odak noktaları daha çok batılı filozof ve ilahiyatçılar ve oryantalistler. Yani malesef tümüde denizini bulamamış akarsular adeta. Bir amaç var mı, varsa eldeki ve yerleşik olanı ikame edebilir mi tartışmaya çok açık görünmekte. Küçük oligarşilere ve çatışan hiziplerin yalnızlığına su serpen anlatılar ve teviller kumpanyası çoğu didiniş. Bu nitelemem samimi olanlar için geçerlidir. Bir aylık mesel, kıssa enflasyonu yaratıp birkaç milyonu cukkalayanlar için değil. Onlara uygun tabirleri farklı. Neyse. Ortadoğu coğrafyasında din tarihi veya milli tarih yazmak veya bunun epistemini kitlelere aktarmak zor iştir kimisi için. Çünkü bu coğrafyanın halkları inancın, dinin veya tarihin gerçeğini hakikisini değil kendisini mutlu ve iyi hissettirecek şekilde olmasını murad eder. Tıpkı Kuran metninde bedir çatışması ile ilgili betimlemeler yapılırken, "savaşı küffara karşı okla kılıçla kazandık" diye iddia edenlere karşı tanrının gerçek muzaffer siz değilsiniz o okları ben attırdım, üstelik bir melekler ordusunuda size yardıma gönderdim şeklinde esas kahramanın kendisi olduğunu iddia etmesi gibi iman sahiplerinin kendini yalnız hissetmemesini sağlaması gibidir. Aslında 300 e 900 lük bir kabile çatısması olması bir yana esas düşündürücü olan 1 yıl sonraki uhud çatışmasında benzer bir yardımı inanır kullarından esirgemesiydi. Gerçi bunada inanç çemberi içinde birçok tevil getirilmiş. Hatta tepedeki okçuların söz dinlemezliğinin tanrının canını sıkmasına bile bağlayan olmuştu bu başarısızlığı. Fakat bizim gibi zihinler sanırım gönlü perdeli olduğu için olayı anlamakta zorlanıyoruz. Oysa akademisyene yakışan hiçbir hizibe veya halkın bir kısmının hassasiyetine uygun ve onların kalbini okşayacak şekilde lehte pozitif bir korelasyona saplanmamaktır. Mesela peygamber bir anlatıda olduğu gibi iblis ile kavga edip onu bir kütüğe bağladığını söylüyorsa olay bitmiştir. Bunun tevil edilecek bir yanı yoktur. Fakat hep savunduğum gibi, özellikle sünni selefi anlayış dışında kalan, modernizm, tarihselcik gibi yönelimlerde sanki, eldekini beğenmemezlik ve ısrarla rivayetlerin, siyerlerin, tabakatların, ravilerin sözlerinin ve tesbitlerinin, bilmem kaçıncı kuşaktan aktarımların ve eldeki orjinalliğin değiştirilmesi, yumuşatılması ve çeşitli ejnebi biliminin bulguları ile süsleme ve onu güzelleme çabası hakim olmaktadır. Adeta Kuranda bir bilimsel gelişme ve buluş ile ilgili en ufak bir iz, bir his, bir bağlantı, bir bilgi kırıntısı doğuracak mukabilden kelime ve kıssaya rastlansa metnin gönüllerdeki değeri ziyadesiyle artmış olmakta ve insanlarda "demekki boşa inanmıyoruz" gibi bir rahatlama oluşmaktadır. Oysa iman sahibi bir insanın imanına hüccetler araması imanla asla bağdaşmaz zira hüccet demek aslında imanı önce şüphe menziline sevk eder sonra ise şirk-i asgar a kapı açar. Çünkü vazgeçilemeyen ama hüccetlere istiva eden bir iman riyadan ziyade olamaz. Üstelik imana hüccet aramak takvayı sona bırakarak özü kaybetmenize yol açar. İman teslimiyettir. Akılla tasdiklenmeye ihtiyacı yoktur. Ampirik parametrelere ihtiyaç duymaz. Saygıdeğer üstad: gerçeklik bir alemse insan ancak o alemin sakini olur sahibi değil. Çünkü sahibi olduğunuz şeyin enini boyunu, önünü sonunu bilirsiniz. Ama gerçeklik, hakikat öyle mi? Hepimiz hakikatin veya gerçekliğin alternatifini yaşayıp veya fikr edip cenneti bulmaya çalışıyoruz. Kelamlarımız hırslı, usluplarımız keskin. Ancak anlaşılıyorki bu hal, hep bir kaygının, müphem zihinlerin, tenakuzi inançlarımızın şafağında haşr olmakta ve zikredilmekte. Tek olunması gereken erdemlilik ve erdemli olmak için mukallid olmaya gerek yok. Bence erdemli olmak, öğrenilecek bir doktrin değil. Kutsallar üstü, sözler ötesi, gnostik bir duygu ve kazanım. Zihnin bir nevi işrakı. Sadece kendi iddiasının, kelamının, hüccetinin, tanrısının, sanrısının, metninin, önderinin, zekasının, ahlakının, hakikatinin tek ve yek gerçeklik olduğunu iddia eden kutsal veya na kutsal hiçbir güç, doktrin, öğreti, mesel, beşer ve beşer sözü, yaşantı, alıntı, rivayet gerçekliği yansıtmıyordur. Hakikat; ne özele, ne tüzele, ne avama ne iktidara, ne zahiriye ne batıniye kabz edilmiş, matuf olmuş, ram olmuş, menzil olmuş birşey olamaz. O kadar değersiz olmaması gerekir. Aksine son derece mufassal bir düşünüşe tabi olmalı. Ne zikrullahta ne ibadullahta yekzan olmuş, an olmuş, nar olmuş, iz olmuş, zikr olmuş, delil olmuş, muhayyile olmuş, seyr olunmuş, işaret olmuş, alegori olmuş, okült veya bir mist olmuş olamaz. Çünkü hakikat kendine bile delilde yetersiz olacak kadar kapsayıcı, zorlayıcı, belirleyici ve anlaşılmaz olmalıdır. Bilinebilir olması, bir zihne sığması, muhayyile edilebilmesi, aynı zamanda onun kendini ilga eden, değersizleştiren yani kendini tezyif eden bir gerçeklik olduğunu gösterir. Bu bir kabul değil bir tespittir. Bakın tanrı veya tanrı kavramıda, tanımlanamayan, bilinemeyen olması ile değer ve kutsiyete mucip ola gelmiş değilmidir. Bir ömür verip bir metnin ne anlama geldiğini bulamamak ve bu müphemliği haleflerine miras bırakmak kutsallığa, uluhiyet zincirine sürekli eklenen baklalar gibi işlevsiz bir zinciri uzatıp bir kenara yığmak gibidir aslında. Onunla bir gemi demirleyemezsiniz çünkü ne boyuna ne cinsine ne kuvvetine güvenebilirsiniz. Ama yine de o çapayı bırakırsınız. İronik bir şekilde kendini sağlama alma isteğide ne kadar kuvvetlidir beşer için. Bilinmez, agnostik bir meşgale ve tanımlanamayan kutsallığın gizemine hürmet duygusu...Tanımlı ve bilinir şeylerin, elle tutulur obje ve olguların insan zihninde merak duygusunu köreltmesi, ilgi ve yönelime mistik, gizemli kapılar aralaması hem zor hem de pratik olarak gereksizdir. Romayı gezip bildikten sonra başka arayışlara girmek gibidir adeta bu. Artık romayı keşfetmek değil bilinene icabet başat olmaktadır. Çünkü evrenin ve yaşamın muazzamlığı, kazuizmi, kaosu, entropisi ve ardından gelen kozmolojik dominansı ve onu izleyen dormansisi, evvelsizliği ve ahirsizliği, belirsizliği ve belirleyiciliği, bir hateme intisaba mahalsizliği buna delalet etmektedir. Bu durum zihinsel tasavvurumuz için na müsaittir. Ve bunu murakabe edemezsiniz. Bu sebeple Ebubekir Zekeriya er Razinin de fikrinde tecellisine rastladığımız gibi usun sınırlarını aşan her teslimiyet imana dönüşür ya da teslimiyete boyun eğmeyen beşer aklı onu tümden ret eder. Bence erdem yaşamamızın yek manası olmalı eğer illede mana arıyorsak. Ve benim sonsuz erdemden anladığım, semavi, semavati veya daha lokalize, içreki ve insana meskün sanılan arzın sınırlarına sığmayacak bir gerçeklikliğin, insanı ehlileştirmesi ve doğaya, kendine olan sadakatinin, beşeri, kendi mutluluğunu bulmaya temayüle zorlamasıdır. Beşeri erdemdem anladığım ise; yaşatabilmek için hırslarından arınmanın, sevebilsin diye münzeviliği seçebilmenin, savaşıp baş alacakken teslim olmanın bir zihne, bir kalbe çekici gelmesidir. Benim gibi düşkün beşer ve zihinler şöyle düşler ve düşünürler: erdemsiz mutluklar tamamlanmamış portreler gibidir. Ne olmakta olduğunu tahmine zorlanmaktan öteye geçemezsiniz. Mutluluk maskesi geçirilmiş mutsuz bir zihnin mutlu edebileceği yüzler olmayacaktır. Mutluluğunuz bahtınızdan sakıt olmasın. Sevgiler iyi çalışmalar dilerim.
Skolastik düşünce anlayışından vazgeçmedikçe, hiç bilimde ileri gidemeyiz, eşyanın özünü anlayamayız. Buna din de dahil. Dini anlamak için de özgür ve akılcı düşünmek lazım
MUSTAFA BEY;GÖRÜŞ VE DÜŞÜNCELERİNİZE KATILMIYORUM SAYGIDA DUYMAM AMA TAHAMMÜL ETMEK DURUMUNDAYIM. ZİRA YILLARDIR EMEK VERİYORSUNUZ DÜŞÜNÜYOR VE KONUŞUYORSUNUZ BU EMEĞE SAYGI DUYUYORUM. ANCAK;TÜM DÜNYADA TÜRKİYEDE VE AVRUPADA İNSALIK VE ÖZELLİKLE GENÇLER DİNSİZLİK İÇİNDE KIVRANIYOR VE BU HER GEÇEN GÜN ARTIYOR BÖYLESİ BİR DURUMDA BERABERİNDE ÇOK CİDDİ BAŞKA SORUNLARI GETİRİYOR. BUNDAN HAREKETLE SİZİN KONUŞMALARINIZIN DÜŞÜNCE VE DURUŞUNUZUN İNSANLIĞIN GENÇLİĞİN İMAN ve İMANSIZLIK NOKTASINDA KİME NE YARARI VAR ANLAMIŞ DEĞİLİZ. SADECE KAFA KARIŞTIRIYORSUNUZ KURANIN İSLAMIN GÜNÜMÜZDE ANLAŞILMASININ YAŞANMASININ İMKANSIZ OLDUĞUNU İMA İLE DEĞİL DİREK SÖYLÜYORSUNUZ. ME YAPMAYA ÇALIŞTIĞINIZI 5 YILDAN BERİ ANLAMAYA ÇALIŞIYORUM. -DİNİ ORTADANMI KALDIRALIM. -REFORMMU YAPALIM. -ASLINDA İSLAM İLAHİ BİR DİNDİR AMA BU 1500 YIL ÖNCEKİ ŞARTLARA GÖRE İNMİŞTİR BUNDAN HAREKETLE TARİHSELCİLİK İLKEMİZ OLMALI BUNA GÖREDE İSLAMIN ÇOOOK BÜYÜK BİR KISMI TARİHSELDİR!!! YANİ ARTIK İSLAM YAŞANABİLİR BİR DİN DEĞİL ENTELLEKTÜEL MANADA TARTIŞILMASI GEREKEN BİZLERİN DİLLERİNDE ELLERİNDE BİRAZDA RANTA DAYANARAK İLERİ GERİ KONUŞULMASI GEREKEN BİR OBJEDİR ŞEKLİNDE RİV RİV RİV İNSANLIK İÇİN HİÇBİR AMAÇ VE FAYDASI OLMAYAN TÜRDEN KONUŞUP DURUYORSUNUZ BUNUDA BAŞARIYORSUNUZ TEBRİK EDERİM.. -YAHU;BU SÖYLEDİKLERİNİZ KONUŞMALARINIZ YAZDIKLARINIZ VE DURUŞUNUZ ORYANTALİZMİN BAŞKA VE YERLİ BİR VERSİYONUDUR. -BU DURUŞUNUZUN:MÜSLÜMANLARA İSLAMA İNSANLIĞA “Z”KUŞAĞI DENİLEN BW HIZLI BİR ŞEKİLDE DİNSİZLİĞE GİDEN GENÇLİĞE NE GİBİ BİR FAYDASI OLDU OLUYOR VE OLACAK ALLAH AŞKINA BİRDE BU YÖNDEN BAKIN YAHU.
Bahsettiğiniz isimleri düşündüğümüzde çok önemli bir isim sanırım unutulmuş hocam.... Diyanet işleri eski baş danışmanı Ali Akın hoca....bununla birlikte prof.dr. Abdülaziz Bayındır ve Mustafa İslamoğlu da bu gruba dahil edilebilir..
Hocam, "Cübbeli", "Yıldız" ne bileyim "N.Hatipoğlu" kitlesinin dinlemesini ve anlamasını beklemiyorsunuz umarım... Onlar avam islamına alıştırılmış. Bu alışkanlığı terketmek sancılı, zahmetli. O yüzden gerçekte bir pratiği olmayan menkıbeleri dinlemeyi yeğliyorlar, yanınada Cübbeli'nin şaklabanlıkları eklendimi, Nihat Hoca onları ağlatı mı, Yıldız heybetli bir ses tonu kullandı mı tadından geçilmez.Üzülerek söylüyorum ülkede ikiye bölünmüş bir "İslam" anlayışı var: "Avam İslamı" ve "Havas İslamı" (nitekim önceden beri de bu böyleydi Gazzali'nin kelam vb. Ilimleri havasa has görmesi vs.) Buna başta diyanet razı. Size tepkileri de onların tabiriyle kapalı kapıları arkasında konuştuklarını direkt avama açmanız.
@@mustafaozturk5488 Doğrudur, demiştiniz Canım Hocam. Ayrıca değerlendirmenizde Türkiye'deki Necip Fazil İslamına değinmiştiniz ya, Hocam bu İslam'ın kökü Abd Rusya çekişmesi (Soğuk Savaş) neticesi komunizmin yayilmasına karşı alınan önleme dayanmıyor mu? Yani dönüp dolaşıp herşeyi/herkesi Abd-İsrail projesi görenler kendilerine de o projelerin torunları demek ağır bir itham olur mu?
cübbeli den şaklabanlık almak sana düştü ise nasip.. herkese düşmez..evrim devrim diyenler vardı.. filan numaralı âyeti kerime nin bugünkü durumu ne nasıldiye soruyor! hani ayetler den okuyan herkes anlar d..ve cevab bekliyor!.rasulullâh sallallâhu aleyhi ve Sellem efendimizin...İslam dini tamam olduğunu bildirdi...1400 yılı geçti..sizde yeni bir din arayışımı var?..hazır din var...ömrünüz geçiyor yazık.. tanrıların arabaları ..tanrı... yazıyorlar.... adam Allâhü azimuşşan...yazmaya utanıyor.....50 dan daha önce köyde duyduğum bir vardı..((gavurluk az akılla dönmez))...tatbiki aklı maaş (geçim aklı).. olanlar için söylenmiş söz... aklı me'ad (âhiret aklı)..olanlar için değil...
şaban Ali düzgünü Ahmet Akbulutu Adil çiftçiyi daha bir çok önemli.ismi neden zikretmemiş anlamak zor zira bu isimler katkı anlamında bir çok isimden daha etkindir
Hocam teşekkürler İslam reformistleri konusunda güzel bir inceleme yapmışsınız. Reformist Müslümanlar içinde bana en sıcak gelen tarihselciler Kitabın tamamını incelemenizi sabırla bekliyorum!
Hocam Kırbaşoğlu Hocamız tarihselci çizgiye daha yakın. Bu konuda Müslüman Kalarak Yenilenmek kitabı kafidir. İlaveten sosyal medya hesaplarındanda bu izlenimi edinebilirsiniz.
derli toplu bir şekilde önümüze resim koyabilen tek kişi sizsiniz hocam Allah sizden razı olsun
Sizin müşterinizin az olur Hocam,çünkü düşünmek zor ve zahmetli iş..Bu millet zoru sevmez..
Düşünmek beyni yorar..
Kolayla vakit geçirmek daha güzel gelir bize,,
Doğru yoldasın Hocam devam.
Az olsun öz olsun.
Konuyu çok başarılı bir şekilde toparlamış, Derya kadar bilgi sahibi olacaksın ki böyle bir sohbet yapabilesin.Helal olsun Mustafa Hocamıza..
Mükemmel tespitler. Hakkaten çok donanımlı bir akademisyen Mustafa Öztürk. Farklı perspektifler için teşekkür ederim şahsım adına.
Protest İslam, başlığınız iyi ve cesur bir seçim olmuş. Tutacağını umuyorum.
Hocam tevbe 9/
24 ile ilayı kelimetullah nasıl anlaşılmalı Mustafa fayda
@@mustafafayda7509 "
Konuşmada seçilen kelimeler bile mükemmel. Konuyu ele alışı da bu güzellikte. Bu tip örnek insanlara sevgi ve hürmetim sınırsız. Çok teşekkürler hocam..🤗🤗
Hocam teşekkür ederiz güncel durumları iyi analiz edip bir ilahiyatçı kimliği ile güzel harmanlıyorsunuz
Hocam, bu son 20-30 yılın güzel bir analizi de olmuş. Osmanlı Türkiyesi ile ilgili anlatacaklarınızı da merakla beklemekteyim. Çok teşekkür ederim.
Değerli Mustafa Öztürk hocam büyük emekler ile edindiğiniz bilgileri paylaştığınız için çok teşekkür ediyorum
Değişik pozizyonlardan samimi çalışmaları, talip olanlara savunma gücü, düşünce ufku açacaktır. Biz yeter ki okuyan, düşünen, sorgulayan kamil insan olma çabasından vaz geçmeyelim. Canlı ve renkli bir yaşam ortaya koyalım.
Hocam tek kelimeyle hârikasınız. Sizi çok seviyorum. Lütfen yayınları bırakmayın ☺️
Tam da eski videolardan izleyecektim baktım yenisi gelmiş 💕
Hocam makale gibi bir sohbet olmuş... ağzınıza sağlık
Tesekkurler hocam, bilgilendik , 👍👏👏👏 sağlıcakla kalın, hoscakaliniz saygilar sevgiler.
Herkesi aynı kefeye koyarak eleştirmek çok büyük haksızlık. Herkesin metedolojisine göre anlamlandırmak yada eleştirileri yöneltmek gerekiyor. Bu anlamda çok faydalı bir anlatım olmuş. Allah razı olsun.
Allah razı olsun hocam. Sohbet tekrar tekrar izlemelik..ömrünüze bereket ..
@@sukrukok7747 Allah..Allah..hiç doğru bir tutum degil bu yaptığınız😔
@@sukrukok7747 Allah Allah..bir hoca nasıl tanınır..kitaplarından..sohbetlerinden..
Yazık..yazık..başka işiniz yok mu sizin..
@@fevziyebeyaztoglu8045isteyen, istediği ni dinler, istemeyenin ne işi var burda!,
Hocamızın “kim kimdir?” videosu Bacık’ın kitabına yönelik bir eleştiri olmanın ötesine geçerek Kur’an’ın bugün nasıl anlaşılması gerektiği konusunu önemseyen amatör okurlar için bir pusula vazifesi görüyor; hangi sorunun cevabını nerede aramak icap ettiği konusunda zihni hazırlık yapmaya imkan veren önemli ipuçları ortaya koyuyor. Anlara Okulu vurgusu da ayrıca önemli. Şahsen zevkle, çok istifade ederek dinledim. Teşekkür ederim. Sağlık ve afiyet diliyorum hocamıza.
Kim kimdir konusunda mükemmel bir değerlendirme. Seni seviyorum hocam.
Sayın hocam teşekkür ederim ☺️ objektif yaklaşımlarınız için 🌈🍀
Mustafa hocam saygılar selamlar.İsiniz gücünüz rast gitsin,mutlu huzurlu bir hayatiniz olsun🙏
Ağzınıza sağlık allah razı olsun rabbim size hayırlı uzun ömürler versin
Saydığınız kişiler hepsi birbirinden değerli insanlar
Sayın hocam; Yaşar Nuri hocam( Allah Rahmet Eylesin) ile çıktığım arayış / yürüyüş e İzniniz -Desteğiniz ile sizinle devam ediyorum. Kitaplarınızı okuyorum , video larınızı izliyorum. İyi ki varsınız ; umarım sizinle tanışma fırsatı bulur değerli fikirlerinizi canlı canlı dinleme keyfine nail olurum . Bursa da bir programınız olursa İnşallah haberimiz olur . Saygılar Selamlar Bursa dan
Mustafa Öztürk kendisiyle gurur duyduğum halis muhlis bir aydındır. Bir agnostik olarak söylüyorum o ve temsil ettiği düşünce müslümanların en iyi reçetesidir. Agnostisizm ile ilgili bir program yaparsanız çok çooooooook mutlu olurum
"Bir agnostik olarak söylüyorum o ve temsil ettiği düşünce müslümanların en iyi reçetesidir." Agnostik görüşe göre tabi.
@@bilginbozkurt573 valla kuran koca cüsseli adamın üzerine küçücük el havlusu örtmek gibi. ne tarafa çeksen diğer taraf açıkta kalıyor. öyle alakasız bir külliyat. osman falan bıraksaymış da dağınık kalsaymış keşke :-) efsane olurmuş. ciddi ciddi türkçe okuyup da hala kutsal metin diye düşünebilmek inanılmaz zor
@@Kunta-Kinte benim için konu o değildi ama madem söylediniz, Kuran metninin nasıl okunması gerektiği konusunda hocanın daha çok videosunu izlemenizi öneririm bu durumda. Sözel dil, yazı dili farkları nelerdir, Kuran dili nedir konularını araştırmanızı tavsiye ederim. Herkese yolu hayrolsun. İyi akşamlarınız olsun
İslam'ın dışından bakanların genel kabulünü ifade etmişsin...
@@bilginbozkurt573 yanlış tanıyorsun bu zattı
kurancılar kısmında çok güldüm, çok yaşayın hocam.
Ağzınıza sağlık hocam. Teşekürler çok faydalı oldu.
Hocam resmen bir asri özetledi... Ağzınıza emeğinize sağlık
Gayet güzel açıklamalar, teşekkür ederim
Hocam siz daha takımı kuracaksınız, defans kim orta saha kim forvet kim kaleci kim ? Hakem kim ? Kurallar nedir ?
Bütün bunları hallettikten sonra hak batıl mucadelesi vereceksiniz. Müslümanlık bu işte diyeceksiniz.. VS vs.
Ölme..... Ölme :)
Ama motivasyonunuzu anlayabiliyorum.. Biz zora talibiz.. Biz azız..biz en doğru konumun zorluklarını göğüslemişiz...
Ağzınıza sağlık can hocam.
Agzina saglik hocam. "Pazarda" "emtia" bol. Secmek ise cok zor.
Her birinden "birer parca" alsam da gönlüm buna razi olmuyor.
Ahir kelam sadece sahih bir iman ve salih amele talibim.
Bir değerlendirme olarak büyük bir alkışı hak ediyor.
Pek çok teşekkür ederim Değerli Hocam.. dil bir süre sonra nasıl anlaşılmaz hale geliyorsa.. din de aynı şekilde olabilir.. çünkü o da dili kullanıyor.. isabetli bir tespit Değerli Hocam. Bu demektir ki hazır açık ve seçik anlaşılır çözüm, bilgi, karar isteyen insanları memnun etmek mümkün değil.. bu durumda insanlara fikir ve bilgi vermek yerine.. tefekkür etmeye seven.. bilgiyi arayan.. entellektüel insan yetiştirmek gerekiyor... Çare yeni bir edille-i şeriyye önermek lazım: 1.aklı salih.. 2.nakli sahih.. 3.lisanı salih.. 4.kalbi selim.
Hocam, restoran tesbihi harika olmus.
Türk siyasi islamcılığı konusunda mükemmel tespit. Tebrik ederim. Genlik hareketleri döneminde İslamcı Ülkücü harekette bulunmuş birisi olarak bu görüşünüze tam doğru bir tespitiniz olarak aynı düşüncedeyim.
Harika tespitler. Evrenselciler ve geleneksel evrenciler tezatlarının farkında aslında...
Uysa da uymasa da uydu uydu tamam kabilinden yorum yapıyorlar..
Harikasın Mustafa Hocam
Mustafa hocam, sizi bir kategoriye koyuyorlar ve buna neredeyse siz bile uyuyorsunuz ama düşünen aklı ön plana çıkaran yorumlarınız özellikle ön plana çıkmak, takipçi artırmak gibi derdi olmayan, çağdaş bakışla İslam’ı akademik olarak değerlendiren tarzınız bu kategorilerin çok dışında. Akademisyen fikrini beyan ederken “ulaştığım nokta “, “bana göre” ibareleriyle genellemeden kaçınır ama fikrini örneklerle ispatlamaya çalışır.
Ben sizde İmam-I Azam’ın modern yorumcusu niteliği görüyorum. Tarihselciliği çok basite alıyorlar. Aslında “Sünni Geleneksel” düşüncenin de modern yorumcusu gibisiniz.
Çekinmeyin, endişe etmeyin, çok faydalı oluyorsunuz.
Allah razı olsun.
Yeni ve eski bir çok bilgi edindim.Sağolun
HOCAM EMEĞİNİZE SAĞLIK
Harika bir video olmuş. Bu konuda hiç bilgim yoktu. Çok istifade ettim. Teşekkürler
Ağzına ve nefesine sağlık hürmetle
Muhterem Hocam,
Karşıt görüşlerinizi en güçlü iddiasından tutarak eleştirmelisiniz.
Onların görüşlerini karikatürize edip o noktadan eleştirmek kariyer ifade gücu ve donanımınıza uygun düşmüyor.
Monolog yerine kabule açık karşıt görüş mensuplaryla iddialarını nezaketle konuşup tartşmak dinleyicileriniz açısından fikri, sıhhatli kılar.
Mingayrihaddin arzederim.
Nazik sayglar.
Çok başarılı bir özet olmuş. Çok teşekkürler
Videonun başlangıç kısmında yapılan teşbihlerden yola çıkarak; Dünyanın farklı yerlerinde çeşitli şekillerde soslanan, tesrifatcilar olmadan müşteri bulunamayan, herkes tarafından begenilmedigi için olacak- bulaşıkcilara çok iş çıkartan ve üstelik, doyuruculuk ve besleyicilik özelliği kalmayan (belki baştan beri yoktu) bir yemek için dükkan açmaya değer mi? Videoyu, geçmiş yıllarda alakalı olduğum bazi konulardaki yerinde tespitlere de şahit olarak ilgiyle izledim. Esenlikler dilerim
Teolojik inancı; temelini ussun oluşturduğu düşüncenin konusu haline getirdiğinizde, tuz buz olacağı noktasında şüphe olmadığı kanaatindeyim.
Ne vereyim abime :--) Allah uzun omur versin hocam.
Ağzına sağlık hocam
emeginize saglik hocam....
Değerlendirmeler çok güzel hocam keşke mustafa islamoglu hakkında da ufak bir değerlendirme yapsaydınız?
musfata israiloğlu. Bu kadar basit.
Ayyyy. Hocam gelmisss. Hos gelmiss. Tam zamaninda bakmisim. ❤️🙏
gökhan bacık'ın podcastini dinledim de adamın tespitleri çok yerinde.
Bizede linkini atarmisiniz bizde kendimiz dinleyip yorumunu yapsak teşekkür ederim
@@nerimansarac4380 kanalın adı kıtalar arası. Türkiye'de Rasyonalist İslam yazarsın search butonuna.
Evinin kirasını veremiyorsun, ailene sebze meyve alamadigin da pazar yerlerinde cürükler arasında kendine yiyecek topluyorsun ama seni BAYRAK ve DIN zehiriyle uyuşturmak istiyorlar. Sizin Bayraginizi da minareniz de münasip yerlerinize girsin,
@@mansurantires herkes senin gibi din konularını aşmış yemiş bitirmiş değil şampiyon, hatta tanımadığı birine küfredecek kadar da cesaret ve özgüven abidesi de değil. bu başka seviye. bu yüzden sen kendi işine bak. biz de senin seviyene gelince çürümüş meyvelere ve ödenmeyen kiralara odaklanabiliriz belki.
@@ethemyldrm7486 Bu terör Dininden çektiğimizi ancak biz biliriz. Madimak Maras birer örnektir
Hocam rahmetli yaşar nuri öztürk hoca defalarca programlarda felsefe kariyerli olduğunu beyan etmiştir keza hüseyin atay da islam felsefesi ile ciddi zaman ayırarak meşgul olmuştur.ama kariyerleri dediğiniz gibi biri tasavvuf biri kelamcı orası doğru.
Yaşar Nuri Öztürk ,tam anlamıyla İslam dışı yorumları ile ayetleri kafasına göre eğip bükerek saçmalamaları
sonunda kafayı yedi ve dinsiz olduğunu itiraf ederek öldü. Kısaca hakkında rahmetten bahsedilemez. İnanmadığı
bir Allah cc o an rahmet mi verecek? Kuranı Kerim’i bir defa anlayabilmiş değil. Yaradana cc defalarca karşı gelmiştir.
Yorum yazarken dikkat edelim.
@@burhanklavuz9937 yaşar nuri öztürk (s.a.v.) hakkında konuşurken dikkat et.
nerde demiş dinsizim diye? kepazeliğin gereği yok!
güzel bir program oldu hocam. çok tşkler
Şeçilen konu iyi olmuş faydalandım sağolun varolun hocam
Hocam sağolun varolun.
Teşekkürler kolay gelsin.
Hocam ağzınıza sağlık. Türkiye'de entelektüel birikimi olan tek ilahiyat ilim adamı olarak sizi tek geçerim. Meyve veren ağacı taşkarlar. Sizi dinlediğimde "ışığın gündüze çarpmasıyla gündüz,geceye çarpmasıyla gece olur. Bunu Kur'an Kerim ile açıklayabilirim" diyenlerin ne olduğunu anlayamıyorum.
Abdülaziz Bayındırdı sanırım bunu diyen
Hocam teşekkür ederiz
Hocam teşekkür ederiz 👏👏👏
Muhterem hocam! Çok yaptığınız bir sorunu hatırlatmak istiyorum. Konuşurken elinizle ağzınızı kapatmasanız çok güzel olacak. Çok profesyonel olmayan bir ortamda kayıt yapamadığınız için bazı kelimeleri anlamakta zorlanıyorum. Bir de elinizle ağzınızı kapatınca anlamak çok zor oluyor. Dikkate alırsanız memnun olurum. Teşekkür ederim.
Teşekkürler saygıdeğer hocam
Teşekkürler hocam, uzun zamandır araştırdığım kim kimdir nediri nihayet öğrenmiş oldum .
keşke sizlerlede bi görüşme zahmetinde bulunsaydı
Dinlediğim en mantıklı düşünen din bilimci.❤
Hocam, Hüseyin Atay hocanın pembe kapaklı Kur'an çevirisi bende var. Sizin söylediğiniz gibi Nisa34.ayette cinsi ilişki kurun diye çevirmiş sadece dergiye verdiği röportaj olarak kalmamış, saygılarımla.
Söz konusu röportajın yayımlandığı dergi Tempo dergisidir.
Teşekürler sayin hocam.
Yorumlarınız çok isabetli. Çünkü, bahsettiğiniz tüm hocaları takip ettim. Peki, Mustafa İslamoğlu hangi kategoride?
Hocam Allah razı olsun senden teşekkür ederim. Hocam ömrüm gerçek islamı tam anlayamadan Allah'ın huzuruna gidecem ona yanarım
Sen niye yanıyorsun, orasını allah düşünsün. Gerçek islam bir yerde duruyordu da biz mi bulamadık. Bir tanrı din gönderiyorsa anlamını da tam olarak göndermeli. Böyle her kafadan bir ses çıkmamalı. Kuranın anlamı insanın eline bırakılmamalı. Bırakılırsa işte böyle olur. Burada insanın bir sorumluluğu yok. Tanrı işini iyi yapmamış gönderdiği kitabın anlamını açıkça ortaya koymamıştır. Zavallı insancıklar da “bu kitapta ne yazıyor” diye bin yıldan fazladır kendini paralıyor. İşin kötüsü sonsuza kadar çabalasalarda ne yazdığını asla bilemeyecekler.
@@randomhuman5525 artık elimizden geldiğince
@@wubwubwubwubwubwubwubwub Senin öznel kuran yorumunun bir bağlayıcılığı “mantıken” olamaz. Kuran insanın ne anladığı değil, kuran yazarının ne anlattığıdır.
@@randomhuman5525 dinde mantık aramanın son derece anlamsız olduğunu düşünüyorum. .
@@wubwubwubwubwubwubwubwub Tanrıdan geldiyse mantıklı olmalı dimi? Mantık yoksa Tanrıdan gelmemiştir.
Teşekkürler
Hocam kıyamet ve alametleri hakkında video çeker misin herkes kıyametin yakın olduğunu söylüyor bide sizden duyalım
Reklam izlemekten videonuzu izlemek zor oldu hocam lütfen bize merhamet edin
Hocam Gökhan bacık’ı fırsat buldukça takip ederim tespitlerini analizlerini beğenirim
Merhaba saygıdeğer Mustafa Bey. Ayrıntıladığınız konu elbet beşerin zihnini meşgul edebilecek bir konu. İsimlerini zikrettiğiniz kişilerin bir çoğu ve onların ne dedikleri konusunda malumat sahibiyim. Aslında bu kişilere Edip Yüksel, Hasan Aydın, Dücane Cündioğlu'da eklenebilirdi. Dücane Bey isimler içindeyse hatırlamıyorum kusura bakmayın. Edip Yüksel ile tartışmalarımız olmuştu. Ancak bir sonuca ulaşamadık elbette. Baya renkli bir kişilik ve sanırım Yaşar Nuri Öztürk te ondan bir hayli etkilenmişti. Ancak kurana özgülediği imanını matematiksel raslantılara bağlaması ve meşhur müddesir suresinin ilgili ayetinden 19 mucizesini hüccet olarak sunması işi magazinleştirmişti kuşkusuz. Yaşar Bey de tefsirlerinde tevili bir çıkış yolu olarak kullanmış ve misalen meşhur kadın dövme ayeti olarak anılan ayetin değişik zamanlarda ilgili kelime anlamını yumuşatmış, sonraki tefsirlerinde de tümden tefsirden çıkarmıştı. Mana olarak, bırakın, yol verin hatta eylemsiz kalın gibi parantez içi tevilleri hayata geçirmiş ve metnin görünür anlamına eklemişti. Yeni versiyonları var mı bilmiyorum. Zaten tefsirlere bakarsanız özellikle son 50 - 60 yıllık tefsirler ile daha önceki tefsirler arasında aslına bağlı kalma konusunda bir anarşizm derin bir tenakuz yaşanmakta olduğunu görürsünüz. Hasan Bey nerede durduğunu kendine saklamakta. Felsefi bir yaklaşım tercih ederek saklamaya çalıştığı aykırı bir inanç veya tanrı anlayışı var sanki. Gerçi kendisi bir tefsirci veya islam öğreticisi değil. Hatta nübüvvet konusunda pek de tasdikleyici bir anlayışı olduğu söylenemez kafa karışıklığı daha az olmakla birlikte hala zihinde cem etmekte. Ama bu da normaldir. Cesur bir öğretim üyesi tıpkı sizin gibi. Saygı duyuyorum. Dücane Bey ise işin daha çok öğretim eğitim safahatiyle meşgul olmakta. Bir talebe yetiştirme arzusu var ama bu yol özgür düşünce iklimine ne kadar yaklaştırır insanları tartışılır. Zaten kaynaklar ve odak noktaları daha çok batılı filozof ve ilahiyatçılar ve oryantalistler. Yani malesef tümüde denizini bulamamış akarsular adeta. Bir amaç var mı, varsa eldeki ve yerleşik olanı ikame edebilir mi tartışmaya çok açık görünmekte. Küçük oligarşilere ve çatışan hiziplerin yalnızlığına su serpen anlatılar ve teviller kumpanyası çoğu didiniş. Bu nitelemem samimi olanlar için geçerlidir. Bir aylık mesel, kıssa enflasyonu yaratıp birkaç milyonu cukkalayanlar için değil. Onlara uygun tabirleri farklı. Neyse. Ortadoğu coğrafyasında din tarihi veya milli tarih yazmak veya bunun epistemini kitlelere aktarmak zor iştir kimisi için. Çünkü bu coğrafyanın halkları inancın, dinin veya tarihin gerçeğini hakikisini değil kendisini mutlu ve iyi hissettirecek şekilde olmasını murad eder. Tıpkı Kuran metninde bedir çatışması ile ilgili betimlemeler yapılırken, "savaşı küffara karşı okla kılıçla kazandık" diye iddia edenlere karşı tanrının gerçek muzaffer siz değilsiniz o okları ben attırdım, üstelik bir melekler ordusunuda size yardıma gönderdim şeklinde esas kahramanın kendisi olduğunu iddia etmesi gibi iman sahiplerinin kendini yalnız hissetmemesini sağlaması gibidir. Aslında 300 e 900 lük bir kabile çatısması olması bir yana esas düşündürücü olan 1 yıl sonraki uhud çatışmasında benzer bir yardımı inanır kullarından esirgemesiydi. Gerçi bunada inanç çemberi içinde birçok tevil getirilmiş. Hatta tepedeki okçuların söz dinlemezliğinin tanrının canını sıkmasına bile bağlayan olmuştu bu başarısızlığı. Fakat bizim gibi zihinler sanırım gönlü perdeli olduğu için olayı anlamakta zorlanıyoruz. Oysa akademisyene yakışan hiçbir hizibe veya halkın bir kısmının hassasiyetine uygun ve onların kalbini okşayacak şekilde lehte pozitif bir korelasyona saplanmamaktır. Mesela peygamber bir anlatıda olduğu gibi iblis ile kavga edip onu bir kütüğe bağladığını söylüyorsa olay bitmiştir. Bunun tevil edilecek bir yanı yoktur. Fakat hep savunduğum gibi, özellikle sünni selefi anlayış dışında kalan, modernizm, tarihselcik gibi yönelimlerde sanki, eldekini beğenmemezlik ve ısrarla rivayetlerin, siyerlerin, tabakatların, ravilerin sözlerinin ve tesbitlerinin, bilmem kaçıncı kuşaktan aktarımların ve eldeki orjinalliğin değiştirilmesi, yumuşatılması ve çeşitli ejnebi biliminin bulguları ile süsleme ve onu güzelleme çabası hakim olmaktadır. Adeta Kuranda bir bilimsel gelişme ve buluş ile ilgili en ufak bir iz, bir his, bir bağlantı, bir bilgi kırıntısı doğuracak mukabilden kelime ve kıssaya rastlansa metnin gönüllerdeki değeri ziyadesiyle artmış olmakta ve insanlarda "demekki boşa inanmıyoruz" gibi bir rahatlama oluşmaktadır. Oysa iman sahibi bir insanın imanına hüccetler araması imanla asla bağdaşmaz zira hüccet demek aslında imanı önce şüphe menziline sevk eder sonra ise şirk-i asgar a kapı açar. Çünkü vazgeçilemeyen ama hüccetlere istiva eden bir iman riyadan ziyade olamaz. Üstelik imana hüccet aramak takvayı sona bırakarak özü kaybetmenize yol açar. İman teslimiyettir. Akılla tasdiklenmeye ihtiyacı yoktur. Ampirik parametrelere ihtiyaç duymaz. Saygıdeğer üstad: gerçeklik bir alemse insan ancak o alemin sakini olur sahibi değil. Çünkü sahibi olduğunuz şeyin enini boyunu, önünü sonunu bilirsiniz. Ama gerçeklik, hakikat öyle mi? Hepimiz hakikatin veya gerçekliğin alternatifini yaşayıp veya fikr edip cenneti bulmaya çalışıyoruz. Kelamlarımız hırslı, usluplarımız keskin. Ancak anlaşılıyorki bu hal, hep bir kaygının, müphem zihinlerin, tenakuzi inançlarımızın şafağında haşr olmakta ve zikredilmekte. Tek olunması gereken erdemlilik ve erdemli olmak için mukallid olmaya gerek yok. Bence erdemli olmak, öğrenilecek bir doktrin değil. Kutsallar üstü, sözler ötesi, gnostik bir duygu ve kazanım. Zihnin bir nevi işrakı. Sadece kendi iddiasının, kelamının, hüccetinin, tanrısının, sanrısının, metninin, önderinin, zekasının, ahlakının, hakikatinin tek ve yek gerçeklik olduğunu iddia eden kutsal veya na kutsal hiçbir güç, doktrin, öğreti, mesel, beşer ve beşer sözü, yaşantı, alıntı, rivayet gerçekliği yansıtmıyordur. Hakikat; ne özele, ne tüzele, ne avama ne iktidara, ne zahiriye ne batıniye kabz edilmiş, matuf olmuş, ram olmuş, menzil olmuş birşey olamaz. O kadar değersiz olmaması gerekir. Aksine son derece mufassal bir düşünüşe tabi olmalı. Ne zikrullahta ne ibadullahta yekzan olmuş, an olmuş, nar olmuş, iz olmuş, zikr olmuş, delil olmuş, muhayyile olmuş, seyr olunmuş, işaret olmuş, alegori olmuş, okült veya bir mist olmuş olamaz. Çünkü hakikat kendine bile delilde yetersiz olacak kadar kapsayıcı, zorlayıcı, belirleyici ve anlaşılmaz olmalıdır. Bilinebilir olması, bir zihne sığması, muhayyile edilebilmesi, aynı zamanda onun kendini ilga eden, değersizleştiren yani kendini tezyif eden bir gerçeklik olduğunu gösterir. Bu bir kabul değil bir tespittir. Bakın tanrı veya tanrı kavramıda, tanımlanamayan, bilinemeyen olması ile değer ve kutsiyete mucip ola gelmiş değilmidir. Bir ömür verip bir metnin ne anlama geldiğini bulamamak ve bu müphemliği haleflerine miras bırakmak kutsallığa, uluhiyet zincirine sürekli eklenen baklalar gibi işlevsiz bir zinciri uzatıp bir kenara yığmak gibidir aslında. Onunla bir gemi demirleyemezsiniz çünkü ne boyuna ne cinsine ne kuvvetine güvenebilirsiniz. Ama yine de o çapayı bırakırsınız. İronik bir şekilde kendini sağlama alma isteğide ne kadar kuvvetlidir beşer için. Bilinmez, agnostik bir meşgale ve tanımlanamayan kutsallığın gizemine hürmet duygusu...Tanımlı ve bilinir şeylerin, elle tutulur obje ve olguların insan zihninde merak duygusunu köreltmesi, ilgi ve yönelime mistik, gizemli kapılar aralaması hem zor hem de pratik olarak gereksizdir. Romayı gezip bildikten sonra başka arayışlara girmek gibidir adeta bu. Artık romayı keşfetmek değil bilinene icabet başat olmaktadır. Çünkü evrenin ve yaşamın muazzamlığı, kazuizmi, kaosu, entropisi ve ardından gelen kozmolojik dominansı ve onu izleyen dormansisi, evvelsizliği ve ahirsizliği, belirsizliği ve belirleyiciliği, bir hateme intisaba mahalsizliği buna delalet etmektedir. Bu durum zihinsel tasavvurumuz için na müsaittir. Ve bunu murakabe edemezsiniz. Bu sebeple Ebubekir Zekeriya er Razinin de fikrinde tecellisine rastladığımız gibi usun sınırlarını aşan her teslimiyet imana dönüşür ya da teslimiyete boyun eğmeyen beşer aklı onu tümden ret eder. Bence erdem yaşamamızın yek manası olmalı eğer illede mana arıyorsak. Ve benim sonsuz erdemden anladığım, semavi, semavati veya daha lokalize, içreki ve insana meskün sanılan arzın sınırlarına sığmayacak bir gerçeklikliğin, insanı ehlileştirmesi ve doğaya, kendine olan sadakatinin, beşeri, kendi mutluluğunu bulmaya temayüle zorlamasıdır. Beşeri erdemdem anladığım ise; yaşatabilmek için hırslarından arınmanın, sevebilsin diye münzeviliği seçebilmenin, savaşıp baş alacakken teslim olmanın bir zihne, bir kalbe çekici gelmesidir. Benim gibi düşkün beşer ve zihinler şöyle düşler ve düşünürler: erdemsiz mutluklar tamamlanmamış portreler gibidir. Ne olmakta olduğunu tahmine zorlanmaktan öteye geçemezsiniz. Mutluluk maskesi geçirilmiş mutsuz bir zihnin mutlu edebileceği yüzler olmayacaktır. Mutluluğunuz bahtınızdan sakıt olmasın. Sevgiler iyi çalışmalar dilerim.
Skolastik düşünce anlayışından vazgeçmedikçe, hiç bilimde ileri gidemeyiz, eşyanın özünü anlayamayız. Buna din de dahil.
Dini anlamak için de özgür ve akılcı düşünmek lazım
MUSTAFA BEY;GÖRÜŞ VE DÜŞÜNCELERİNİZE KATILMIYORUM SAYGIDA DUYMAM AMA TAHAMMÜL ETMEK DURUMUNDAYIM.
ZİRA YILLARDIR EMEK VERİYORSUNUZ DÜŞÜNÜYOR VE KONUŞUYORSUNUZ BU EMEĞE SAYGI DUYUYORUM.
ANCAK;TÜM DÜNYADA TÜRKİYEDE VE AVRUPADA İNSALIK VE ÖZELLİKLE GENÇLER DİNSİZLİK İÇİNDE KIVRANIYOR VE BU HER GEÇEN GÜN ARTIYOR BÖYLESİ BİR DURUMDA BERABERİNDE ÇOK CİDDİ BAŞKA SORUNLARI GETİRİYOR.
BUNDAN HAREKETLE SİZİN KONUŞMALARINIZIN DÜŞÜNCE VE DURUŞUNUZUN İNSANLIĞIN GENÇLİĞİN İMAN ve İMANSIZLIK NOKTASINDA KİME NE YARARI VAR ANLAMIŞ DEĞİLİZ.
SADECE KAFA KARIŞTIRIYORSUNUZ KURANIN İSLAMIN GÜNÜMÜZDE ANLAŞILMASININ YAŞANMASININ İMKANSIZ OLDUĞUNU İMA İLE DEĞİL DİREK SÖYLÜYORSUNUZ.
ME YAPMAYA ÇALIŞTIĞINIZI 5 YILDAN BERİ ANLAMAYA ÇALIŞIYORUM.
-DİNİ ORTADANMI KALDIRALIM.
-REFORMMU YAPALIM.
-ASLINDA İSLAM İLAHİ BİR DİNDİR AMA BU 1500 YIL ÖNCEKİ ŞARTLARA GÖRE İNMİŞTİR BUNDAN HAREKETLE TARİHSELCİLİK İLKEMİZ OLMALI BUNA GÖREDE İSLAMIN ÇOOOK BÜYÜK BİR KISMI TARİHSELDİR!!! YANİ ARTIK İSLAM YAŞANABİLİR BİR DİN DEĞİL ENTELLEKTÜEL MANADA TARTIŞILMASI GEREKEN BİZLERİN DİLLERİNDE ELLERİNDE BİRAZDA RANTA DAYANARAK İLERİ GERİ KONUŞULMASI GEREKEN BİR OBJEDİR ŞEKLİNDE RİV RİV RİV İNSANLIK İÇİN HİÇBİR AMAÇ VE FAYDASI OLMAYAN TÜRDEN KONUŞUP DURUYORSUNUZ BUNUDA BAŞARIYORSUNUZ TEBRİK EDERİM..
-YAHU;BU SÖYLEDİKLERİNİZ KONUŞMALARINIZ YAZDIKLARINIZ VE DURUŞUNUZ ORYANTALİZMİN BAŞKA VE YERLİ BİR VERSİYONUDUR.
-BU DURUŞUNUZUN:MÜSLÜMANLARA İSLAMA İNSANLIĞA “Z”KUŞAĞI DENİLEN BW HIZLI BİR ŞEKİLDE DİNSİZLİĞE GİDEN GENÇLİĞE NE GİBİ BİR FAYDASI OLDU OLUYOR VE OLACAK ALLAH AŞKINA BİRDE BU YÖNDEN BAKIN YAHU.
İslam'ın kurtuluş veya uzatmanın reçetesi İnterneti yasaklamak...
1:06:06 Tıpkı merhûm ikiz kardeşi gibi kesinlikle vikipedik bir şahsiyet. Ne mutlu ki babamın dayısı kendisi...
Bahsettiğiniz isimleri düşündüğümüzde çok önemli bir isim sanırım unutulmuş hocam.... Diyanet işleri eski baş danışmanı Ali Akın hoca....bununla birlikte prof.dr. Abdülaziz Bayındır ve Mustafa İslamoğlu da bu gruba dahil edilebilir..
Değerli hocam tarihselciliği bırakıp islam düşünce tarihi üzerine çalışmanız daha faydalı olur.Bu sohbetinizden çok şey öğrenmiş oldum.
Hocam rica etsek, girişte bahsettiğiniz videonun linkini paylaşırmısınız.
Hocam tefsir çalışmanıza tekrar dönebildiniz mi acaba? 3.cilt ile ilgili bilgi verebilir misiniz. Şimdiden teşekkür ederim
Hocam, "Cübbeli", "Yıldız" ne bileyim "N.Hatipoğlu" kitlesinin dinlemesini ve anlamasını beklemiyorsunuz umarım...
Onlar avam islamına alıştırılmış. Bu alışkanlığı terketmek sancılı, zahmetli. O yüzden gerçekte bir pratiği olmayan menkıbeleri dinlemeyi yeğliyorlar, yanınada Cübbeli'nin şaklabanlıkları eklendimi, Nihat Hoca onları ağlatı mı, Yıldız heybetli bir ses tonu kullandı mı tadından geçilmez.Üzülerek söylüyorum ülkede ikiye bölünmüş bir "İslam" anlayışı var: "Avam İslamı" ve "Havas İslamı" (nitekim önceden beri de bu böyleydi Gazzali'nin kelam vb. Ilimleri havasa has görmesi vs.) Buna başta diyanet razı. Size tepkileri de onların tabiriyle kapalı kapıları arkasında konuştuklarını direkt avama açmanız.
katiliyorum cok haklisiniz
dikkat ederseniz bu videoda da söyledim sizin burada dile getirdiğiniz hususla paralel olarak, "halk islamının müşterisi çok" diye...
@@mustafaozturk5488 Doğrudur, demiştiniz Canım Hocam. Ayrıca değerlendirmenizde Türkiye'deki Necip Fazil İslamına değinmiştiniz ya, Hocam bu İslam'ın kökü Abd Rusya çekişmesi (Soğuk Savaş) neticesi komunizmin yayilmasına karşı alınan önleme dayanmıyor mu? Yani dönüp dolaşıp herşeyi/herkesi Abd-İsrail projesi görenler kendilerine de o projelerin torunları demek ağır bir itham olur mu?
cübbeli den şaklabanlık almak sana düştü ise nasip.. herkese düşmez..evrim devrim diyenler vardı.. filan numaralı âyeti kerime nin bugünkü durumu ne nasıldiye soruyor! hani ayetler den okuyan herkes anlar d..ve cevab bekliyor!.rasulullâh sallallâhu aleyhi ve Sellem efendimizin...İslam dini tamam olduğunu bildirdi...1400 yılı geçti..sizde yeni bir din arayışımı var?..hazır din var...ömrünüz geçiyor yazık.. tanrıların arabaları ..tanrı... yazıyorlar.... adam Allâhü azimuşşan...yazmaya utanıyor.....50 dan daha önce köyde duyduğum bir vardı..((gavurluk az akılla dönmez))...tatbiki aklı maaş (geçim aklı).. olanlar için söylenmiş söz... aklı me'ad (âhiret aklı)..olanlar için değil...
Hocam Dücane cündioğlunu değerlendirmenizi isterdim ki kendisinin tarihselcileri ve Kur'an cilari değerlendirmesi vardı
iş çıkarma şimdi filozof. İleride belki.
Evet Dücane Cündioğlu isminin geçmemesi şaşırttı beni .
Hocam Dücane Cündioğlu 'ndan bahsetmediniz. Kendisi hem tarihselciliği hemde kurancılığı geçersiz görüyor diye biliyorum .
yine hanım ilahiyatçılarda önemli bir isim olarak Hidayet şevkatli Turksala çok ayıp edilmiş
1.25'te daha akıcı. Mehmet Azimli'nin hemen yanıbaşına Prof.Dr. Fatih Erkoçoğlu muhakkak eklenmeli.
Denedim. Akıcı oluyor ama somurtarak konuştuğu için hızlı ve sinirli görüntü psikopat havası verdi!🤷🏻♂️
Düşünmek, değişim ve dönüşümü gerektiriyor zor.
Kıyıda köşede kalmıyor aslında sizin bir takipçiniz diğerlerinin binine bedel....
Elimde olsaydı böyle bir Allah'ın dünyasına gelmek istemezdim.
@@sukrukumru6881 ahahaha kapak olmus sesli guldum
bu dışarda çalışan akademisyenlerin sizlerin kitaplarını bayıda tanıtması çok önemli
İslam'ın rönesansı, İslam'ın Martin lutheri, tanrısal tercüman başlıkları köylüler için daha bi anlaşılır olurdu
hocam çok teşekkürler. Ama lütfen 7 dakika da bir reklam olur mu??????
yani konu kırk kere dağıldı.......
Helal olsun
şaban Ali düzgünü Ahmet Akbulutu Adil çiftçiyi daha bir çok önemli.ismi neden zikretmemiş anlamak zor zira bu isimler katkı anlamında bir çok isimden daha etkindir
Şaban hocanın pek muhalifliği yok...Çok saygın poziif bakıyor...
Refuze edilmeli
Tevil edilmeli
Reformu edilmeli
Bir zamanlar geçerli idi (tarihseciler)
Orta yol hocam orta yol bizi yaradan elbetde yolumuzu gösterir. Kılı kırka yarmamız bizi bir bir kopardı parca pincik etdi
Lokanta ornegi fevkalade olmus. Boyle orneklerle daha iyi anliyoruz. Sonsuz saygilarimla.
bir.islam düşünce tarihi yazsanız ne güzel olur hocam
Hocam teşekkürler İslam reformistleri konusunda güzel bir inceleme yapmışsınız.
Reformist Müslümanlar içinde bana en sıcak gelen tarihselciler
Kitabın tamamını incelemenizi sabırla bekliyorum!
Hocam Kırbaşoğlu Hocamız tarihselci çizgiye daha yakın. Bu konuda Müslüman Kalarak Yenilenmek kitabı kafidir. İlaveten sosyal medya hesaplarındanda bu izlenimi edinebilirsiniz.
Yemek benzetmek harika
Herkes işini yaparsa dünya daha güzel