ไม่สามารถเล่นวิดีโอนี้
ขออภัยในความไม่สะดวก
Fazıl Say'ın Yüzüncü Yıl Marşı: Yorumlarınızı Cevaplıyorum.
ฝัง
- เผยแพร่เมื่อ 19 ส.ค. 2024
- Marşla ilgili videoma gelen yorumları topluca cevaplamak istedim. Zaman ayırıp yorum yazan herkese teşekkürler!
#fazılsay #yüzüncüyılmarşı #100yılmarşı
Haftalık canlı yayınlarıma katılın:
superpeer.com/...
Bire bir görüşme ve proje danışmanlığı:
superpeer.com/...
Online derslerime katılın, harika müzikler yapın!
(Udemy) Cubase ile Harika Müzikler Yapın ► www.udemy.com/...
(Udemy) Studio One ile Harika Müzikler Yapın ► www.udemy.com/...
(Udemy) Cubase ile Harika Miksler Yapın ► www.udemy.com/...
(Udemy) Studio One ile Harika Miksler Yapın ► www.udemy.com/...
Instagram ► / doruk.somunkiran
Twitter ► / doruksomunkiran
Facebook ► / doruk.somunkiran.composer
----------------------------------------------------
DORUK SOMUNKIRAN KİMDİR?
* Berklee College of Music mezunu (2000 yılı, Bölüm: Contemporary Writing & Production)
* Çok sayıda filmde, TV programında ve albümde, besteci, aranjör, miks ve mastering mühendisi ve yapımcı olarak görev almıştır. Bu projelerin kapsamlı bir listesine web sitesinden ulaşabilirsiniz.
* 1999 yılında Berklee'de başlayan eğitmenlik kariyerini hala sürdürmekte ve müzik teorisi ve teknolojisi konusunda özel dersler ve online dersler vermektedir.
* TRT Belgesel kanalında yayınlanan Sesten Müziğe programının metin yazarlığını ve sunuculuğunu üstlenmiştir.
* Steinberg Sertifikalı Cubase Eğitmeni
DORUK SOMUNKIRAN - BIOGRAPHY
* Alumni of Berklee College of Music (Class of 2000, Major: Contemporary Writing & Production)
* Worked as a composer, arranger, mixing & mastering engineer and producer in numerous project.
* Started teaching music theory and technology as a part time instructor at Berklee in 1999. Still actively involved in private, classroom and online instruction.
* Wrote and presented a documentary series titled "Sesten Müziğe" ("From Sound to Music) which was aired on TRT Belgesel channel.
* Steinberg Certified Cubase Instructor
© 2022 - Doruk Somunkıran - Tüm Hakları Saklıdır. All Rights Reserved.
![[UNCUT] ชาวบ้านถาม “นายกอุ๊งอิ๊งค์” ประชาชนมีกิน มีใช้ กี่โมง? I คนดังนั่งเคลียร์ I 16 ส.ค. 67](http://i.ytimg.com/vi/tKZvOzLIJJc/mqdefault.jpg)
İnsanlar kendi fikirlerinin yobazı olmuş ne yazık ki... Hocam kibarlığınızla bizlere müzikten çok daha fazlasını öğretiyor... Gençlere de doğru rol model oluyorsunuz...İyi ki varsınız.🙏
Derinliği olmayan bir çok yoruma bu kadar derin cevaplar ile karşılık vermek… ne güzel olmuş, sesinize, enerjinize sağlık. Ülkemizde “yapıcı eleştirmek” ve “yermek” arasındaki farkı anlamak bu kadar zor olmamalı. Eseri ben de hiç mi hiç beğenmedim. Saygılarımla.
Çok naziksiniz ve çok adamsınız. Nezaketiniz, ruhunuz, güzel kalbiniz için, iyi ki varsınız…
17 yıllık müzik ogretmenıyım ama mars gercekten olmamıs.iyi enstrüman çalabilmek ıyı beste yapabilir anlamı taşımaz
Beste olarak iyi ama bence onu marş olarak düzeltmeliyiz
@@alierencetin6050 Cümleni bitirdiysen nokta koyacaksın.
@@okanacar. Ya olm bas git şurdan.
@@fffffffffffffffffffffftftffff Türkçe yaz. Gik mi?
@@okanacar.
Bizde salağa yatmak diye bir söz vardır ama bu kadar altına yatmamak gerekir.
Hocam tepki videonuz (ve youtube algoritması) sayesinde sizi keşfettim ve çok memnunum, iyi ki tepki vermişsiniz diyenlerdenim :)
İlk videonuzda nerdeyse tamamen düşündüklerimi söylemiştiniz. Burda da dediklerinize birebir katılıyorum. Başka bir kanalda da yine müzik emekçisi bir arkadaşımız marşı ve Fazıl Say'ı epey över bir video çekmişti. Ben de dayanamayıp konuya dahil oldum ve sorunun Fazıl Say'ın şahsında bir durum olmadığını, sözlerin müzikle bir mücadele içinde olduğunu ve 100. Yılı anlatmakta sorunlar yaşadığını söylemiştim. Sizin de kulağınızı çınlatarak, hafiften de bir tartışma yaşamıştık. :)
Ama prozodi ile ilgili ne düşündüğünüzü de merak ediyorum. O tartışmada videoyu çeken arkadaş başka bir katılımcıya prozodinin bir hata olmadığını tercih olduğunu savundu. Hatta isveçli bir profesörü bile örnek verdi. Prozodi'nin zaten hata değil sözlerin notalarla ahenkli biçimde kelimeleri deforma etmeden söylenmesi olduğunu biliyoruz. Problem bunun doğru uygulanmamasından kaynaklanmaz mı? Kelimenin normal konuşma dilinde vurgulanmasından farklı biçimde şarkı içinde kullanılması hatalı değil midir? Farklı vurgunladında ben bundan hazetmiyorum ama bunu umursamayan da milyonlarca insan var. Belki kültür meseledir de diyebiliriz. Orneğin bu marşta BPM düşük seviyelere çekilse "Yıkalım karanlığı" gerçekten problem olmayabilir. Ama icra edilen tempoda bana çok yapay geliyor. Belki prozodi üstüne aydınlatıcı bir video bile çekebilirsiniz. Çalışmalarınızda kolaylıklar dilerim.
Belirttiğiniz gibi, prozodinin tanımı belli. Besteci buna uymamaya karar verebilir (pop müzikte sıkça görüyoruz), o zaman ona prozodi hatası denir. Prozodiyi trafiğe benzetirsek, tek yönlü yola ters yönden girmek bir tercihtir, aynı zamanda hatadır.
En azından bu tartışmalar sayesinde herkes prozodinin ne demek olduğunu öğrendi diye seviniyordum ama demek ki fazla iyimsermişim 🙂
Doruk Hocam söylediklerinize katılıyorum. Yorum yazanlar arasında, "Fazıl Say'ı eleştirecek kişinin, müziğe onun kadar emek vermiş olması gerekir" falan diyenler olmuş. Oysa seviye, her zaman emekle ölçülmez. Bazen kişinin bir konuya yeterince yeteneği olmaz, çok emek verse de çok iyi bir noktaya gelemez. Öte yanda olağanüstü yetenekli biri, fazla emek vermeden, kısa zamanda daha iyi bir seviyeye gelebilir. Bazı şeyler eğitim ve emek işi değildir, daha çok, yetenek, EQ ve sezgi işidir. Bazı durumlarda, nota bilmeyen ama müziğe doğal yeteneği olan biri, bir pop şarkısını, bir müzik profesörünün yapabileceğinden çok daha iyi biçimde, milyonların zevkine hitap edebilecek biçimde yaratabilir.
Fazıl Say'ın çok iyi bir besteci olmadığını düşünen büyük müzisyenler de var. Mesela Fazıl Say'la teknik açıdan rekabet edebilecek ustalıkta bir piyanist olan Hüseyin Sermet, bazı röportajlarında, "Fazıl iyi bir piyanisttir; fakat besteciliği için aynı şeyi söyleyemem" diyor.
Bunların ötesinde, Fazıl Say'ın piyano icrası da beni hiçbir zaman duygulandırmadı. Kendisini uzun yıllardır ara ara biraz dinlerim. Teknik açıdan yüksek seviyeli olmak, mutlaka duygulu da olmayı gerektirmiyor. Fazıl Say, duygusal açıdan yüzeysel, EQ puanı pek yüksek olmayan bir insan izlenimi veriyor.
Sayın Fazıl SAY'ın "Eğer ben yaptıysam doğrudur ve ne olursa olsun beğenmek zorundasınız" gibi bir yaklaşım göstererek,eleştiride bulunanlar için TROL sözcüğünü kullanması,doğrusunu söylemek gerekirse yüzlerce müzik öğretmeni yetiştirmiş bir müzik eğitimcisi olarak beni üzdü.Bu marşı sade vatandaşlar için ele alırsak,öğrenilmesi ve öğretilmesi pek de o kadar kolay değil.Özellikle prozodi sorunları nedeniyle de epey uğraştıracağa benziyor..Ayrıca marşın sözlerine bakıyoruz.Ulusal Egemenlik yok, Atatürk yok, Bayrak yok, Türkiye yok, Türk yok, İstiklal yok, Cumhuriyet yok, Türk Milleti yok...
Sonuna kadar haklisiniz. Ve incitmeden adaletli bir eleştiri yaptınız o videoda. Fazili severdim sayardim ama saygimi kaybettim ona. Bu olmamaliydi, ilkokul sarkisi gibi. Fazili elestiren herkes o seviyede insanlar zaten genellikle.
Fazil Say'i severim ama ben de bu marsta beklentimi bulamadim. O kadar.
Son cümleniz cok yerinde ve herseyi anlatan bir final olmus:
"Ben, senden daha iyisini bekliyorum, sen daha iyilerini yapabilirsin".
Istiklal marsimizi yüz yil gectigi halde, devlet büyüklerimiz dahi, hala dogru dürüst söyleyemiyorlar. Hele toplulukla her söylendiginde kulaklarimin kizardigini hissediyorum. Düzelmesi gereken o kadar cok sey varki. Sonucta baska sanatcilarin yaptiklari 100. yil marslari da var. Herkesin zorunlu kaldigi bir durum yok. Rahat olalim. Saygilarimla.
Doruk bey, sadece zarafetiniz değil aynı zamanda samimiyetiniz de duygu olarak içime işledi. görüşlerinizin tamamına katılmamakla beraber tavrınızı ayakta alkışlıyorum. dilerim bu kültür toplumumuzun tüm fertlerinin ruhuna en kısa zamanda işler. selam ve dua ile.....
Gerek ilk videonuzdaki gerekse bu bu videoda dile getirdiğiniz tüm argümanlara katılıyorum. Ağzınıza sağlık.
Mühendisliğin yanında, ciddi bir müzik adamı olarak diyorum ki :
Fikirlerinize sonuna katılıyorum üstadım. Çok doğru tespitler ile çok iyi açıklamışsınız.
Çok haklısınız. 👍
Ciddi bir müzik adamı mı? 😂😂 Ben de rahmetli Elizabeth II ...
Mühendisliğin ve ciddi bir müzik adamılığın dışında ne söyledin şimdi? Mühendisliğin yanında ciddi bir müzik adamıysan katılmak dışında ekleyebileceğin tek bir kelime dahi yok mu? Ciddi misin?
39 yıllık insan. 6 yıllık evli. 3 yıllık baba 16 yıllık akademisyen. Satranç sever. Ciddi bir Antalyalı olarak söyleyeceklerim bu kadar. Gayet ciddiyim. Fazıl Say da haksız bi kere.
Doruk Bey, haklısınız. Biraz konuya yorum yapacak gücü kendimde görürsem, daha iyisi yapılabilirdi tarafıdayım. Lakin küçük eleştirimi sizi korumak adına yapmak isterim, naçizane...Yanlış zaman, yanlış dönem, hızlı tepki...Saygılar...
kime göre yanlış zaman,yanlis dönem,hizli tepki¿
Fazıl say eleştiri tahammül edemeyen 7 yaşında bir çocuktur
Yaptığınız işler çok değerli hocam
Toplum olarak en büyük eksikliklerimizden biri de "eleştiri ". Buna tahammülümüz yok. Gayet yerinde ve niçin eleştirildiğinin altı dolu dolu bir video olmuş.
Yine dolu dolu eğitici, bilgi dolu bir video, harika yorumlama için teşekkürler Doruk hocam 👏👏👏 bir müzisyen ve iyi bir dinleyici olarak marş ne yazıkki sizin de önceki videoda açıkladığınız gibi ne yazıkki olmamış, olmamış.
Bizim itirazımız adamın müziğine değil. Kendi hayal dünyasında 100.yil marşı diye yayınlaması bizi tetikledi.
Eserimizi yayımlamak için senden izin mi alıyoruz? Ne meraklıymışsın tetiklenmeye. Git evine, ye yemeğini, bak televizyona.
Ayrıca adam televizyon mu? O dediğin yayımlamak olmasın? Kusura bakma Türkçe bilmemen beni tetikledi. Doydun mu? Üstüne bir de çay iç.
@@aydnhelvac7388 eserimiz derken?
Söyledikleriniz çok doğru ve tamamıyla katılıyorum.
Yemeği yiyemedim ama ayıp olmasın diye iyi diyelim. Filmi sevemedim ama o kadar ünlü oyuncular yönetmenler ve emekleri var saygısızlık olmasın ayıp olmasın diye iyi diyelim. Ev araba fiyatları eskiye göre 10 kat artmış, market pazar pahalanmış ama ayıp olmasın iyi diyelim,belki telefon dinler, kamera çeker, oğlanı kızı belki işe alırlar torpil yaparlar diye diye sadece başkalarına yaranan bir millet olacağız.
Ömür geçip bitecek, kendimize yaptığımız ayıplar, yaşayamadıklarımız ne olacak.
Neden daha iyisini istemek başka ülkelerin hakkı ama biz bulduğumuza şükretmek ve baştaki insanların egosunu tatmin etmek zorundayız hep ayıp olmasın diye.
Kanıtlayamam ama özgüven yüzünden piyasaya çıkmaya utanan ve ezilmekten korkan Fazıl Say'dan bile yetenekli daha genç insanların olduğuna inanıyorum.
Elbette var. Fazil Say´in sansi iyi piyano calmasi. Cok iyi baglama, tambur calsa bu söhrete elbette ulasamayacakti. Bunun disinda tabii solcu takilmasi da önemli bir etken. Sagci veya Islamci veya baska bi zihniyetin adami olan bir piyanist olsaydi elbet uluslararasi söhreti olabilirdi ama ideolojisini kendine saklamak zorunda kalirdi.
O kadar temiz, basit anlatmış, saygılı yorumlamışsınız ki..
Doruk hocam bir akademisyen olarak sizinle tamamen aynı görüşteyim. Değerli görüşleriniz teşekkür ederim. Fazıl Say şüphesiz büyük bir icracı; fakat bestecilik çok farklı bir alan ve daha iyi bir marş yazılabilirdi.
İstiklal marşı yorumunuzu yıllardır bende söylüyorum.. ama bu kadar güzel anlatamadığım içim tepki alıyordum.. siz çok güzel anlattınız..
Doruk hocam müzik öğretmeniyim sizi yıllardır takip ediyorum öğrencilerim de öyle.Marşla ilgili değerlendirmeniz çok yerinde, doğru ve her zamanki üslubunuzla oldukça saygılıydı.Eleştiri kültürünün yok edildiği böyle bir dönemde videoyla ilgili bu tepkileri almanız da çok normal.Ayrıca çok da gurur verici🙂alışalım bunlara, herkes fikrini özgürce ifade edebilsin artık.Sizi çok seviyoruz 💐
7:56 nasıl dingin bir cevap bu hocam. Saygı duydum :)
Hocam gerçekten sizi haklı buluyorum. Sizin dediğiniz gibi sizi bazen fazla pozitif bile bulurdum ama söyledikleriniz çok temelli eleştiri. Eleştiri kötü bir şey değil faydalı bir şeydir. Kıymetli yorumlarınız çok güzel. Duygularımıza tercüman oldunuz. Linç kültürü yüzünden bazı şeyleri rahat rahat söylemek çok zor oluyor.
Ne kadar nazik ve naif bir savunma ... ❤
"Yüzyıllardır hep varız bu kutlu topraklarda.
Tarihleri biz yazdık TÜRK vatanı bin yaşa."
Şimdi yukarıda yazılan iki satır marş yazmak için hem hece, hem müzikal anlamda daha düzgün (ben Kimyacıyım) "hatalı yazarsam af ola".
Bu nasıl marş verilen emeğe harcanan zamana açıdım. Yüzyılda bu hale gelebilmişiz demek ki.
İki mısra marş için yeterli değildir. Farkındayım 2 saat 2 hafta uğraş ile çok güzel anlamlı YÜZ YILA yakışan hatta akrostiş ile dizgelenmiş bir ifade hazırlanabilir (hazırlayabilirdim "hava bitti")
Mars kelimsi yurumekten marcher'den geliyor. "En marche!" diyip yuruyemedikce mars olmaz o. Wikipedi'de "...a piece of music with a strong regular rhythm which in origin was expressly written for marching to and most frequently performed by a military band" olarak tanimlaniyor. Olayin icinde askeri, askeri olmazsa bile milli bir cosku var ki insanlar yuruyuse gecsin aidiyet hissetsin.
Donemin zeitgeist'i da zaten coskulu bu arada. Toplumu dinlemeyi birakmis asiri karamsal ve self indulgent virtue signalling bir kitle gelip kalan herkesi elestiriyor. Yorumlariniza katiliyorum ve kanali tartisma kanalina donusturmemeye calistiginizi fark ettim. O yuzden yumusak bir elestiri yapmanizi tamamen anliyorum.
Yorumlariniz da cevaplariniz da cok guzeldi, abone oldum. Ileride haksiz yere belli bir siyasi kitle tarafindan tatsiz elestiri yagmuruna tutulmayacaginiz gonderilerinizi de bekliyor olacagim.
Eleştiri hakkı bakidir. Eleştirilen tarafın da olgunlaşmasına katkı sağlar. Size katılıyorum. Selamlar...
Hocam, bu inceliğinize ve müzik bilginize her zaman saygı duydum.Yolunuz hep açık olsun.
th-cam.com/video/M4ZC9VhZ3qg/w-d-xo.htmlsi=nXD_SspMq1L4Q0AT
Kesinlikle katılıyorum. Akılda kalıcı olmalı, insanlar müziksiz de söyleyebilmeli. Çok karmaşık geldi bana. Ayrıca eleştiri yapmak gayet doğal.
Doruk bey sizi takdir ediyor ve düşüncelerinizi paylaşıyorum teşekkürler.
Siz önceki videonuzla saygı çerçevesini çok ama çok aşan bir tavır sergilediniz öyleki durumu bir analizden öte Cem Yılmaz gibi showa dönüştürdünüz…
Sizin yollardan geçeli çok oldu sayın hocam dolaylı olarak bir vicdan muhasebesi kokusu aldım sevindirici …
Bir kadın şairden ve dünyaca ünlü bir piyanist ve besteciden söz ediyoruz…
Birgün özür dilenecek dedi ya Fazıl Say umarım adamın sağlığında olur… Çoklarının öldükten sonra kıymeti anlaşıldı…
Kanalınız bereketli olsun…
Kral sen yorumlarında haklısın, boş ver rozetli teyzeleri. :)
10. yıl marşıını bir kenara bırakın. kuvayi milliye marşına bakın. söz bile yok. ama hissettirdiği duygular inanılmaz! dönsün dünyaymış, ver ver ver eliniymiş, hele en çok güldüğüm kısmı şimşek :D Gerçekten komedi :D Çok bilen çok yanılır derler. Fazıl Say her eleştireni troll diyip kulak arkası yapıyor. kendi yankı odasında kaybolmuş.
Tebrikler Doruk bey, sayenizde Fazıl Say bundan sonra marş vs bestelerken daha yaratıcı ve titiz olacak. Size teşekkür etmeli.Hatta bu marşı yeni sözlerle tekrar üretebilir belki...
Bence marş çok güzel olmuş. Lalala ver elini dönsün dünya şimşek ve daha çok şimşek. Artık konuşurken biri es verince şimşek diye konuşmaya atlıyorum.
minik minik sevinçler... RTE ülkenin anasını silkti elimizde minik sevinçler kaldı demeye çalışmış şair :D
John Williams'ın Imperial March'ı dahi daha etkileyici bir müziktir. Çok net!
Dahi kelimesini kaldır istersen. O başyapıt. :D
@@kozatas adamın yazdığı her şey öyle 😇👍
şu bile denecekse şayet, örnek red alert 3 soıundtracktir.
içimden sözler yazmak geldi. İmperial . . .
Ah be hocam anlayan anladı.10. yıl marşı için majör minör geçişi var diye günlerce karar verilemeyen bir kültürden bugüne geldik.Sıkmayın canınızı...
Bu konuyu biraz daha aydınlatır mısınız hocam
@@AnatolianPiano Marşın girişinde majör tonlar kullanılıyor gelişme bölümünde minör, yani duygusal tonlar giriyor. Burada marşın enerjisinin düşeceğinden, ya da alafrangaya kaçacağından korkmuş olmalılar.
Türküz Cumhuriyetin ...burada anlamla çelişen duyguda zayıflık yarattığı konusunda tartışmalar oluyor çok ince nüans...paylaşmak istemiştim.
Teşekkürler hocam incelemeniz için. Kelimesi kelimesine doğru ve katılıyorum.
Aslında bu durum normal. İçinde bulunduğumuz çağ itibariyle, görüş olarak o kadar çok bölündük ki. Toplumun bütünü ortak bir noktada tutmak zor. Marşı beğendirmek zor. Ki hit parça bile çıkamıyor ülkede. Bunu anlamak lazım. Ağzınıza sağlık 👏
hocam insanlar video başlıgını görüp gelmiş ve yorum yapmış. sizi gercekten takip edenler sizin dilinizden anlıyor diye umuyorum.
Cumhuriyetin 100. Yilinda en cok ihtiyacimiz olan husus birlik ve beraberligimizdir. Yillardir ayristik , birlikteligimizi kaybettik. Ayakta kalsbilmek icin birlik olmaliyiz. Bence su anki en onemli noktasi bu milletimizin. Bu eser de bana gore bunu vurgulamak istiyor, ver elini nakarati ozellikle secilmis. Bazi kavramlar konulmamis deniyor ama sadece simsek kelimesi bile bence cok manalar kapsiyor. Bunlar da benim dusuncelerim. Elestiri tabii ki olmali ama nezaketle ve yapici bir uslupla. Kucumsemek amacli ve kaba elestiriyi kabul etmek zor.
Yapılan eleştirileri okumadım ama "eleştiri" videonuz daha ne kadar naif olabilirdiki? taraftarlıktan ya da karşıtlıktan izole , yapıcı ve net bir ifadeydi ki bu açıklama videosuna gerek bırakmayacak açıklıkta...Ama olsun, pekiştik:)))
İyi ki varsın hocam
hocam soner arıca ve erol evgin de yapmış onları da incelemenizi tavsiye ederim. bence soner arıcanınki baya baya marş olmuş. Bir de Ataol Behramoğlunun 100. yıl marşı şiirine bir şeyler yapsak mı bence harika olur ? :)
Sözleriniz öyle doğru tespit ki tamamen katılıyorum.Marş demek zaten topluma ait olandır.Toplumu anlatır.Bu yazılan eser de sözler yüzünden marş değil,çocuk şarkısı olmuş.El ele verelim trallal lal la şarkılar söyleyelim haydi çocuklar 23 nisan eseri gibi
Bir de Parla ile ilgili yorum yapsanız.
Fazla söze gerek yok. Bu marşı ilerleyen yıllarda halk sahiplenir se demek ki iyi bir iç çıkmıştır. Aksi halde unutulup gidecek. Zaman doğrusunu gösterir.
10 yıl önce yazılmış bir şiir, o şiiri şair Cumhuriyetin 100. yılı için yazmamış. Dolayısıyla sözlerde 100. yıl ruhunu bulmamanınız normal. Yüzlerce binlerce şiir içinden Fazıl Say o şiiri seçmiş. Üstüne beste yapmış. Erol Evgin, Soner Arıca'da Cumhuriyet'ın 100 . yıl marşı yaptı biraz onları dinleyin onlara da yorum yapın derim onlar da aynı dönem paylaştı, beklediğiniz özellikleri onlarınkilerde bulacaksınız. O niyetle yapılmış çünkü. Sizin gibi bir müzik eleştirmeni 3 unu de aynı videoda irdelemiş. Onu da paylaştım o da sizden farklı düşünüyor...
Hocam tam olarak düşündüklerimi dile getirmişsin, teşekkür ediyorum.
Ben müzik öğretmeniyim ve lisede olup cok iyi bir koroya yetiştirmiş olmama rağmen.ogrenciler zorlandı ve sevmediler bir türlü istekli okutamadim.vazgectik.evet daha basit formlu olan Paul dwn ve oğlunun okuduğu ayrıca soner Arıca nin okuduğunu eksiksiz ve istekle okudular.fazil say evet cok başarılı ve ben her zaman öğrenciler yada cevremdeki insanlara başarılı kisileri küçültmem eksikleri var ise söylerim kötülemem,izinde vermem vs ama sadece konservatuar müzik öğretmenliği yada bolumlerinin arada bir okuyabileceği müzik olmuş.yine de emeğine sağlık.belki de basit formlu olsaydı bu sefer bu bilgi kalitede olan kişinin yaptığına bak ta denilebilirdi hic belli olmaz..
Marş olmasa da söz müzik uyumsuzluğu çok belirgin ayrıca dikkate değer bir melodiye rastlanmıyor.
Aynen, ben de onu diyecektim, orijinal bir melodi yok ve bir yerlerden tanıdık gelen çeşitli melodi başlangıçları var ama sonra başka devamı gelmeyen seslere dönüşüyor..
9:12 sevgili hocam harika bir ifadeyle meramınızı anlattınız. Biz de sevgili Fazıl Say’dan daha iyi şeyler bekleriz,daha iyisinin yapılabileceğini biliyoruz,serzenişimiz bundan. Söylediklerinize başından beri tamamen katılıyorum. İzmir’den selamlar.
Lütfen. Söylemek. ne diyor? İlgilenirim. ingilizceye çevirebilir misin?
Videonuzu ve yorumlarınızı çok beğendim hem fikirim .
78 yıllık muzik öğretmeniyim haklisin abi
hakaret suç olmasa 'kolaysa sen yap' cümlesine direkt söverdim, fazlası lütuf çünkü
Hocam böyle çiğ ve derinliksiz sözler, prozodinin yerlerde oluşu, 100.yılla alakası olmaması ile tam bir fiyasko. Müzikal anlamda belki kabul edilebilir ama bütün olarak bakıldığına insanı şok edecek derecede yavan, çocuksu ve ruhsuz...İlk videonuza bayıldım, her kelimesine katılıyorum🌿👍
Çalışma masasında fonda piano görünce çok heyecanlandım acaba gerçekten beste yapıldı mı diye :)
Merhaba Doruk Bey, Norm Ender'in ve Paul Dywer'in yazdığı 100. yıl marşlarını da bir müzisyen gözüyle değerlendirir misiniz ?
Bu iş böyle birinin ortaya çıkıp “ben 100. yıl marşı yazdım” demesiyle olmaz. Doğrusu, devletin bir marş yarışması açmasıydı. Başvuranlar arasından ön elemeler yapılır ve seçilen (diyelim beş) marş halk oyuna sunulabilirdi. Böylelikle halk marşlarla ilgilenir, birden çok marş bilinir, sevilirdi.
“Ben yaptım, siz de seveceksiniz” tavrı her kesime sindi, başımıza bela oldu.
Güzel eleştiri
Fikir güzel.. 10. Yıl marşından sonra bir marşımız var mı.. geçen bunca zamandır düşünülüp yazılan bir marş var mı.. Ülke Gazi Pasamızın vefatından sonra gün yüzü görmedi ki, bir vatan şairi çıkıp yazsın, bir sanatçımız bestelesin, icra etsin.. Fazıl Say, fikir olarak güzel düşünmüş, şiirde ki eksiklikleri görmüş olsaydı besteler miydi bilemiyorum, bu ayrı bir konu ve burada da izah edildiği gibi aslında, ama olumlu tarafından bakıyorum, tamda 100. Yılda bestelenmiş bir eser, beste yarışması değil, ısmarlama bir marş değil, yandaş veya seçim meydanlarında okunasi şarkı değil, milletine armağan edilmiş bir çalışma.. Fazıl Say, memlekettini, Milletinini seven, hassas bir ic dünyası olan biri. Vatanperver..Ne olursa olsun, düşünülmüş, yazılmış, icra edilmiş, ve karşılıklısız sunulmuş.. teşekkürler ediyoruz, aldık kabul ettik. Eminim bu çalışma daha iyilerini üretmek için, daha iyisini yazmak için, daha iyi çalmak için tam da bu zamanda, kendi zamanında fikir ve cesaret verecektir vatan sevgisini taşıyan şair ve bestekar ve sanatçılara..
Hepsine şimdiden teşekkürler ve selamlar hürmetler..
Geçen videonuza yaptığım yorumda marşın öncekiler gibi askeri nitelikte olmamasının doğru olduğunu söylemiştim. İzmir ve Sakarya marşlarıyla verdiğiniz örneklerde amacınızın müziğin yapısına ilişkin olduğunun farkındayım. Ancak benim de önceki yorumumda söylemek istediğimi siz bu videonuzda daha iyi açıklamışsınız. Geçmişte sözünü edebileceğimiz şeyler savaş ve kalkınma hamlelerimizdi. Lütfen bugün içinde bulunduğumuz duruma bir bakın. Sözcüklerin ayrıştığı, toplumun dil, din, mezhep yönünden bölündüğü, ortak geçmiş ve ortak gelecek duygusunun yitirildiği bir durumdayız. Cahillik toplumda egemen olmuş. Apaçık gerçekleri bile kabullenemiyoruz. Ortak geleceğe uzanma ve bugünkü sorunları birlikte aşma iradesini "ver elini", kalkınma ve birlik olma konusundaki sorunları "kedere inat", "yıkalım karanlığı" sözleri yeterince anlatıyor. Bundan daha açık bir anlatım eminim başka türlü eleştirilere neden olurdu. 2023 yılı Türkiyesinde bardağın dolu tarafı umut, kardeşlik, dayanışma, mutlu gelecek arzusudur. Şiir de bu arzuları içermektedir. Müzikal tarafı sizden iyi bilecek değilim. Amacınızı bütünüyle anlıyorum. Daha iyisi olanaklıydı. Ben de eski marşlardaki duygu yoğunluğunu yaşatacak bir beklenti içindeydim. Bu beklenti marşı değerlendirmenizi büyük oranda etkiliyor. Sözler parça parça ele alındığında sizin anlattığınız gibi hafif kalıyor ancak marşın sonunda coşkunuz artıyor. Bu açıdan beni mutlu edebiliyor. Saygılar.
Hocam benim için çok değerli siniz. Bu konuda da bence gerçek bir uzman şahsiyet siniz. Ancak konuya siyasi ideolojik bakan arkadaşlar maalesef taassup içerisinde yorumlar yapmışlar hiç kabul edilebilir bir durum değil. Taassup gören gözü kör,duyan kulağı sağır edermiş. Yorumlarınızın tamamına yürekten katılıyorum iyi ki varsınız çok çok teşekkür ediyorum değerli yorumlarınız için... 👍👍👍
Şuaraya "gereksiz bir yorum" bırakayım; "Yeni kurulacak kabinede "Kültür ve Turizm Bakanı" olur musunuz? 😀 Bu ülke,hoşgörülü, aklından geçeni düzgün bir şekilde ifade edebilen, işinde yeterli insanlara o kadar aç ki.
Marşın ifadesi çok zorlayıcı olmuş. Okuyana insanın katılası gelmiyor. Dinlerken kendini veremiyorsun ve sonrasında pazar gürültüsü gibi hissettiriyor. Emeğe saygı diye boş muhabbet yapmayın. Güzel ise Türk halkı zaten benimseyip ezberleyip kendi içinde popilerlestirir. Biz hala milli bir olay olduğunda birden "çıktık açık alinla" diye okuyorsak bestenin ve sözlerin guzelliginden okuyoruz.
Sevgili Somunkıran,
Sanırım siz de farketmişsinizdir, İzci Marşı, yani okulda, maçlarda büyük bir coşkuyla hep birlike söylediğimiz “Dağ Başını Duman Almış…” ülkemizin doğasını vurgulayan, ilerlemeyi, yürümeyi anlatan harika bir marş.
Belki, “sonsuza dek özgürlük, kardeşlik, gibi kavramlar eklenerek 100. Yıl için tekrar düzenlenebilir mi diye aklıma geliyor. Ne dersiniz???
Teşekkürler hocam.
8:50 " Bütün marşların hedef kitlesi uzmanlığı olmayanlar.." Uhh.. Marş müzikal eser yapısı sadece rap rap rap ayak vurularak yürünen, stadyumda hödö hödö söylenen bir yapıdan mı ibarettir? Beethoven, Handel, Chopin, Schubert gibi bestecilerin marşları, Marche Funèbre, Funeral March ve ya Military March sizin ima ettiğiniz formlardan çok farklı değil midir? Problem marş yapısının tek bir müzikal forma aitmiş gibi düşünülüyor olunması.
Adam ne diyor sen ne... 😊
Ben de Senfoni orkestrası nda çalışan bir müzisyen olarak yaptığınız bir çok eleştiriye katılıyorum tamamen. Bu teknik eleştirilerin dışında müziğin nihai noktası olan duyguya dokunması maalesef Fazıl Say’ın 100. yıl bestesinde ben de göremedim
Zor eser daha güzeldir anlayışını doğru bulmuyorum. Eleştiriye karşı düşmanlık da bu çağa yakışan bir tutum değil.
Katılıyorum size 👏🏼👏🏼👏🏼👏🏼👏🏼olmamış işte! Başka dilden çeviri gibi!
Fazıl Say iyi bir müzisyen bunu aksini söylemek elbette saçma olur. Kişisel olarak Say'ı takip ettmeyi bırakalı epey oldu. Sanıyorum müziğinin biraz gösterişli olmasını tercih ediyor. Sanki kendi farkını ortaya koymak için fazladan bir çaba harcadığını hissediyorum. Oysa "less is more". Bu marş da fazlasıyla böyle. Sözler konusundaki eleştirileriniz de pek isabetli.
Bizim 100.yil marşımız Barış Manço'nun efsane bestesi 2023 / Kayaların Oğlu'dur .
Şu eleştirinize kesinlikle katılmıyorum. Yemeğin tadını beğenmedin, birisi de sana daha iyisini yap da görelim mi desin. Ekonomiyi beğenmedin, daha iyisini yap da görelim desin. İnanılmaz çiğ bir eleştiri bu.
Siz bu eleştiriyi halktan bir kimse olarak yapmıyorsunuz. Bir müzik eğitmeni olarak yapıyorsunuz.
Elbetteki ben bir yemeği beğenmezsem, bana daha iyisini yap da görelim denmemeli, ama bir aşçı bir yemeği beğenmiyorsa, ve teknik olarak eleştiriyorsa, ona daha iyisini yap da görelim denir.
Elbetteki ben ekonomiyi beğenmezsem, bana daha iyisini yap da görelim denmez. Çünkü ben kimim, sıradan bir adamım. Teknik bir bilgim yok. Ama ekonomi bakanlığı yapabilecek birisi, bu böyle böyle yetersiz derse, ona gayette ahkam keseceğine, daha iyisini yap denebilir.
Benim bu marşı beğenmemem ve teknik olarak eleştirmem ile sizin bu marşı beğenmemeniz ve teknik olarak eleştirmeniz kesinlikle aynı şey değil, o yüzden de aynı tepkiyi alamazsınız.
Kimse kasmasın olmamış işte. Fazıl Say da yapsa rahmetli Muammer Sun da yapsa olmamış.. ne uzatıldı bu kadar anlamıyorum. Hocamın tüm dedikleri de doğru. Hocam anlamayan anlamasın, zaman zaten gösterecek bu dediklerinizi. Zira anlayan da anlıyor.
Size benzer yorum yapanlardan biri de bendim. Gerdi isem, üzdü ise eğer bu beni de üzer. Nezaketinizi de derin saygıyla selamlıyorum. Biraz güzel kafa ile de yazmıştım ama ayıkken de benzer bakışı koruduğumu anlıyorum. Ülkede klasik müzik dinleyip anlayan bir avuç. yapabilenler de onların da bir avuç kadarı. Tamam kötü bir şey evrensel ölçekle pekala kötülenebilirse de yeterince ilerleme kaydedilememiş, rekebetin az olduğu, kısıtlı kaynakların olduğu alanlarda ve yerlerde, üretici eksiklerine hatalarına karşı nasıl daha müsamahalı olunursa, bu meselede bu alandaki sanatçılara da aynı yaklaşımda olunmalı derim. Bedavaya pamuklara da sarmayalım ama balyozlamak da eldeki birkaç değeri tuzlabuz ettiğimize pişman etmesin. Bir de bir şeyin olmadığını fen bilimi gibi kolay ölçeklenebilir olmayan alanlarda ifade etmek son derece subjektif kriterlerle gelmeleri de kaçınılmaz kılıyor o da apayrı konu. Ve görsele taşıdığınız deyişle, yapıcı eleştiri daha da iyisini üretip ortaya koyarak da olur, ki o da büsbütün haksız bir söylem değildir. Bu da rekabet yaratma ve ayıklama ile açıklanır. Keşke 8 10 tane 100. yıl eseri olsa da hangisinin daha iyi olduğunu analiz etsek. Mesele biraz da bu değil mi?
Merhaba dünyanın kirli işlerinden kaçıp müzik ile dinlenmeye çalışıyorum. Tek kaçış bölgeme kirli isleri bulaştırmama çabanız benim için çok değerli. Teşekkürler. Biz işimize bakalım. 😊
10. yıl marşını bi dinlesinlşer, sonrasında bu 100. yıla olmuş mu düşünsünler!!!! 90 yıl sonra buderece kötü olamaz...
Ekonomi ve özgürlüklerle orantılı gelişme olmuş marşlardaki gelişme.
Doruk bey Fazıl Say ın Karatoprak parçasını kaç kere severek izlemişimdir. Marş Eurovision havası vermiş. Hele " ver ver kısmı fecaet. Fazıl Say ismine göre olmamış. Aceleye gelmiş. Marş bekliyoruz. Eurovision parçası değil. Selamlar hürmetler
İstiklal Marşının sözlerinin değişmesi lazım ya da müziğinin.. prozodi hatası var ya...buna ilişkin düşünceniz nedir?
Istiklal marsinin prozodisi kötü evet ama kendini diger güclü yönleriyle ispatlamis bir mars. Ögrenmesi basittir, sözleri 12den vurur. Haa politikaci, devlet adami olmasina ragmen ögrenemeyenler var tabii ama bunda marsin sucu yok, prozodisi cok iyi olsaydi da bu halk onlari yine politikaci yapardi. Istiklal marsinin en anlamli taraflarindan biri de sözlerinin bir Islamciya, bestesinin bir Atatürkcüye, orkestrasyonunun bir Ermeniye ait olmasidir.
@@denizyilmaz4288 sadece o kadar değil, önce beste yapılıyor, sonra sözler ona uyduruluyor sanırım. Sonuçta saçma bir şekilde bir marş oluşturulmuş, ve öğrenilmesi zor, çünkü yapısı bozuk.. ve ezberlense bile, sözler belli yerlerde anlamlarını yitiriyor, bunlar malum şeyler zaten.. bana kalırsa, bu marşın ya müziğinin ya da sözlerinin, bozuk olan yerlerde değişmesi lazım.
@@azmiaydn9257 öncelikle bir asir gecti, bi marsi bu kadar abartmaya gerek yok, okula girerken cikarken, en alakasiz toplantilara girerken marsla baslamak 20. yüzyilda kaldi. 20. yüzyil dediysek medeni dünyanin 20. yüzyili. Türkiye halki hangi dünyayi secmek istiyor kendi bilecegi is. Istiklal marsi bu sekilde iyidir, gayet basit ve etkileyici bi müzigi var, sözler tam bizlik. Bu kadar basit bir melodiyi 8 sene boyunca haftada en az iki kez okuyan bi cocuk hala ezberleyememisse diplomasini alir almaz cayci olsin ve TH-camda yorum yazmasin.
Elbet herkes eleştirilebilir. Ama Fazıl Say evrensel bir sanatçı Türkiye sınırlarıyla kalmıyor onu bütün dünya tanıyor çok da şiir üzerine besteler de yaptı, bana kalsa sözlerini Edebiyat eleştirmenleri müziği müzik eleştirmenleri yapmalı. Ben de Fazıl Say'ın üretkenlik yönüne hayran biriyim. Yaptığı şiir seçimine de saygı duymak lazım düşüncesini taşıyorum. Hediye bu ayrıca hediye yapılır beğenilir beğenilmez herkesin kendi seçimi yapılan hediyeye de saygı duymak lazım... Fazıl Say'ın babası rahmetli Ahmet Say iyi bir Edebiyatçıydı o da onların arasında büyümüş.
ver ver ver ver şimşek! adsasd :D bildiğin şarkı olmuş bu. Türk demekten korkmuşlar.. 10. Yıl marşını açıp baksınlar.
Türkiye ciddi bir ideolojik krize girdi. Eski sistemin yerine daha iyisini koyabilecek entelektüel birikim de yok. İmamhatip projeleri de ellerinde patladı. Yönetim ideolojisiyle uğraşmak yerine teknoloji ve eğitime yatırım yapılsaydı 20 yılda bambaşka bir ülke olurduk. Ülkece tek sermayemiz ideolojik çatışma.
Sesten Müziğe'den bu yana zatınızı takipteyim. Bu kadar zahmet edip, kelimenin anlamını bilerek yazıyorum, ülkemizdeki hastalıklı mutad faşist tepkileri kale almış, tüm yorumlara cevap olacak bu videoyu çekmişsiniz. Böylelikle ne kadar nazik bir müzik insanı ve hakiki bir sanatçı olduğunuzu, özünüzdeki samimi sanatçı hasletleri sesinize aks ettirerek ispat arz etmişsiniz. Gönülden teşekkürler. Siz gibi sağ duyulu aydınları takip etmekten çok memnunum.
Ağıt yazılmalıydı.
Sevgili hocam cehalet kadar tehlikeli bir şey daha vardır ki o da egosunu tatmin edememiş snob insanlardır.Bu türlerden gelen eleştirileri kaale almayın lütfen bu bestelenen her ne ise olmamış, yok sembollermiş yok ulusalcı olmak zorundamıymış v.s v.s insanları tek bir türe dönüştürmek isteyen kafası karışmış insanların yorumları.Çok zarifsiniz ve gerçek bir müzisyensiniz, saygılarımla.
Yav niye dikkate almasın. konuyu tartışmak bile bir entellektüel değer üretmek adına. Fırıncı federasyonu toplantısı gibi değil ki mesele sanat üzerine sübjektif ölçeklenmesi zor meseleler üzerine fikir değişimi istiyor zaten. böyle kanal neden olur dersek işte bu ihtiyaca binaen.
@@okanguncu5453 Beyefendi 100. yıl için bestelenen bir marş;Bu marşı herkesin anlayacağı şekilde biçimlendirmek gerekmektedir bu ülkede çiftçisi var fırıncısı var profesörü var yani subjektif ölçeklenmesi zor bir mesele değil marş bu herkesin ortak paydası bu amaçla yola çıkılmış bestelenme amacı entellentüellik adına değil bütün ulusun ortak paydası içindir.Bir senfoni olsa haklısınız.
Sevgili Doruk, ben bardağın dolu tarafı derken, sen yanlış anlamışsın sanırım, orası biraz eksik kaldı. Fazıl Say’ın müzisyenliğini zaten hiç kimse tartışamaz orada hemfikiriz. Besteciliğine gelince… Konservatuvardan mezun olduktan sonra da hep eleştirirdik bestelerini… (En iyi yaptığımız iş) Daha iyisini de yapamadık açık söyleyim. Ama o hiç bırakmadı denemeyi… Nazım Oratoryosu’nda dedim ki, -işte bak bu iyi olmuş. Elbette bir 100. Yıl Marşı, elbette zor ama biz müzisyenler, öğretmenler kendi aramızda yapalım bu eleştirileri derim ben… Sen de geçen haftaki yorumu patlatınca daha çok taze 2-3 kere mi dinledim diyorsun? (Ah Hemen yorum yapmayıverseydin be dostum) Neden mi? Saygıdan ve tevazudan elbette onca verilmiş zamana ve inanca… iyi tarafından bakmak, bardağın dolu tarafını görmek değil midir? Naçizane. Sen de bir 3 kere daha dinleseydin, iyi tarafından mesela. Burda takipçin ya da değil, içinde bilen bilmeyen herkes kötülemiş bu marşı senden sonra… Beni çok rahatsız etti o yorumlar. Belli ki sen okumamışsın o yorumları.
Eleştirel bir bakışla, geçen hafta yaptığın Fazıl yorumlamanı yersiz ve erken buldum. Elbette kibarsın, eleştiri yapıyorum ben de neticede…Son olarak, en çok özlediğimiz ve istediğimiz o duyguları mumla ararken “şimşek” içimizdeki karanlığı aydınlatsın diyorum.
Sevgilerimle🙏
Hocam 4 satırda anlatmak istediğini anlatır yüzlerce sene akılda kalan eserler yapılabiliyor.. Marşlar Militarist olmak zorunda.Özellikle Ülkemizde Militarist olmayan marş marş değildir.Şunu adres çubuğuna yapıştırıp dinleyin Basit 4 satır."Turkish Military Song: "Plevne marşı / Osman paşa marşı" (TSK armoni mızıkası)(English subtitles)"
Bir müzisyen olarak şunu söyleyebilirim ki tüm analizler çok doğru ve yerindeydi Doruk abi. Genel olarak müzik veya diğer sanat disiplinlerinde bizim insanımızın tavrı beğendim ya da beğenmedim olur ama ortaya konan bir ürün bu fiillerin ötesinde çok boyutlu bir değerlendirmeye tabii tutulmalıdır ki ilk videonuzda bunu gayet güzel başarmıştınız. Bu marşla da tekrar gördük ki bestecilik başka bir konu müzisyenlik bambaşka... Tekrar emeğine sağlık.
Merak ediyorum müzik eğitimi olmayan normal sade vatandaşlardan oluşan bir topluluğa bu marşı okutmayı deneyip başaran var mı ya da kaç kişi var.?Hiç prova yapmadan ama.Kaç kişi biliyor bu marşı ve bir araya gelindiğinde İzmir Marşı gibi kolayca birlikte okuma sağlanabiliyor mu?..Kesinlikle eminim ki büyük bir çoğunluk sıkılma belirtileri gösteriyordur ve bu da normal..Müzik camiasının değerli öğretmenlerine eğitimcilerine TROL yakıştırması yaparak herkesi kırdı döktü. yazıklar olsun.Her zaman İzmir Güzel Sanatlar Lisesinin öğrencileri gibi yetenekli insanları nerede bulacak..Millet unuttu bile.
Selamlar Doruk hocam. Bir müzisyen,Söz yazarı ve besteci olarak söylediklerinizin hepsine katılıyorum. TH-cam de dolaşırken bir marşa denk geldim bu marşı da analiz ederseniz yaklaşımınızın çok daha iyi anlaşılacağını düşünüyorum.
th-cam.com/video/gpYnWcIv7pk/w-d-xo.html
Hocam maalesef bulunduğumuz dönem itibariyle hepimiz çok tepkisel yaklaşabiliyoruz . tabi bir de ülke olarak taraf olmayan bi taraf olur modu bizlere o kadar çok empoze edildi ki normal neydi unuttuk. Sizler gibi naif insanlardan öğreneceğiz eleştirmenin bize dayatılan gibi öcü bir şey olmadığını tam tersi büyük bir ödül olduğunu sonunda hepimiz anlayacağız.
hocam size katılmıyorum,hiçmi beğendiğiniz bir bölüm yok,6 dakikalık eserde hiçmi hoş bir melodi duymadınız.sizin bu kadarsert eleştiriniz ya husumet yada siyaset olabilir ancak.
Merhabalar. Benim hiç bir noktası yok beğendiğim ve sıkı bir Fazıl Say takipçisiyim yıllardır. Gerçekten çok zayıf ve bu zayıflığını karışıklık artı komplikasyon ile ortaya çıkartan bir eser olduğunu düşünüyorum. Saygılarımla.
şaka yapıyorsun herhalde ? Ne sertliği ne siyaseti ? Doruk hoca gayet sakin şekilde düşüncelerini ve niye beğenmediğini izah ettiği. Senin katılmaman zaten eseri beğendiğin anlamına geliyor. Burada hoca niye beğenmediğini dile getiriyor.
1. Sözlerin tamamen kaldırılması lazım.
2. Mıy mıy kısımların da çıkarılması lazım. "Gökyüzünden sevgiden söz edelim. Türküler söyleyelim. Yarınların ışığı..." falan filan kısımları.
@@kozatas Esas oralar güzel. Gökyüzü gibi sonsuz, sevgi gibi sıcak konulardan konuşalım. İncir çekirdeğini doldurmayacak şeyler konuşmayalım diyor. Anlamamışsın.
@@davutsakalli Kardeş marşın adı yüzüncü yıl marşı. Dediğin şey güzel tamam da yüzüncü yıl marşında işi ne?
Tebrikler ve teşekkürler Doruk hocam.
zamanında Beethoven da pek anlaşılamamıştı. değeri yüzyıllar sonra fark edildi. müzik öğretmeni olmak bir kıstas olarak düşünmemeli daha çok burada konservatuarın kompozisyon ve Şeflik bölümlerinde olanlar ve uluslararası düzeyde besteleri kabul görmüş kişiler akademik anlamda bu eleştiri yapabilir. Beste yapmak bir branşlaşmayı gerektirir çünkü müzik öğretmenlerinin sıkıntı şu ki sadece dört yıl üniversite eğitimi görüyorlar çoğu. Bestecilik ve yaratıcılık başlı başına bir çalışma gerektiren fedakarlık gerektiren uzun yıllar tecrübe gerektiren bir branşlaşmadır. Fazil say bizi yurtdışında piyano virtüözü olarak temsil etmiş ve Yunus Emre , Namık Kemal gibi değerlerimizi kendi müziği ile ön plana çıkarmış bir sanatçımızdır. Kısacası Fazıl Say ı anlamak için Fazıl Say kadar müziğe emek vermiş olmak gerekiyor. On yıllar süren piyano çalışmaları beste çalışmaları Armoni çalışmaları kontrpuan çalışmaları… bunları kaç tane müzik öğretmeni bilebilir ki? O yüzden olmamış demek kolaydır ama bunu tanımlayıp teknik anlamda anlatabilmek problemdır. Maalesef ki en büyük sıkıntımız da şudur ki Anlamadığımız şeyleri kötü olarak yanlış olarak görüyoruz. Bugün Schönberg , Webern i dinletsek acaba kaç kişi anlayabilir gerçek anlamda? Müzik besteci / icracı/ dinleyici üçgeninden oluşuyor tabii ki popüler müziği başka bir yere koyuyorum orada başka parametreler var. Bu yüzden herkes kendi alanını bilmeli ve bulunduğu gruptaki aidiyeti yansıtmalıdır.
👏🏾👏🏾👏🏾
Beethoven pek anlaşılamamış mıydı? 1792'de? Cahilliğinizi bu kadar belli etmeseniz olmaz mıydı? Beethoven'ın müziği o kadar beğenilmiştir ki o dönemin en ünlü bestecilerinden biri olan haydn, beethoven'ı eğitmek üzere yanına almıştır. Cenazesine binlerce insan gelmiştir. Bu denli cehalet görmedim.
Ben şahsen Fâzıl Say'ın iyi bir bestekâr olmadığını, belli bestekârların güçlü bir yorumcusu olduğunu düşünüyorum... En çok dinlediğim yorumcu da değildir.
Üretici, yaratici, insanlara deger katabilecek hicbirsey yapmayan ve yapici elestiriden uzak sadece ideolojik sacmalliklarini savuran tiplere cevap verme inceligini göstermeniz sizin kalitenizi gösteriyor. Tesekkürler