Çok teşekkürler. Bir katkım olduysa ne mutlu bana. Telife girmese -ki girer üreteni eser sahibini korumalı yasalar-müzik aralarda, bağlama göre iyi gidiyor.😀
Şimdi Gizem sık kullanılan kelimeler kesin değildir! Ben üç sınavı inceledim ve aşağıdaki kelimeleri kaydediyorum buraya. Tabii ki başka kelimeler de çıkacaktır. Buraya yazacağım kelimeleri öğrenmenin yararı olur zararı olmaz. Açık lise sekizde benim gördüğüm Dört beş adet conditional sorusu çıkıyor. BUNA DAİR BİR VİDEO ÇEKİYORUM, YETİŞİR UMARIM. Dört tip conditional vardır. Zero: If the sun sets, it gets dark: Güneş batarsa hava kararır First: If it rains tomorrow, I will bring an umbrella. Yarın yağmur yağarsa, şemsiye getireceğim (getiririm) Second: If it rained tomorrow, I would bring an umbrealla (yağsaydı... getirirdim) Third: If it had rained yesterday, I would have brought an umbrella (yağmış olsaydı, getirmiş olurdum) Passive voice çıkıyor. Genel kural object+yardımcı fiil+V3 I built that house. That house was built [by me] Kelimelerin kimisine örnek verdim. Establish: kurmak, tesis etmek Donate: bağış yapmak Decease: ölmek Join: katılmak Get: anlamak, almak Get old: yaşlanmak, get wet: ıslanmak gibi Consider: düşünmek Seem: görünmek Send: göndermek Mean: demek istemek Lend: borç vermek Louder: daha yüksek sesle bağırmak/konuşmak (loud louder the loudest) Minute: dakika Afraid of: korkmak, bir şeyden korkmak I am afraid of the dogs Usually: genellikle Work: çalışmak Try: denemek Always: daima Calm: sakinlik, sakin olmak Patient: sabırlı patience: sabır resistence: direniş, resist, direnmek Asleep: uykuda olmak Alive: canlı olmak Survive: canlı kalmak Wait: beklemek Lost: kayıp, loose kaybetmek Hit: vurmak (hit hit hit) Collapse: çökmek As soon as: olur olmaz, mez, maz gider gitmez, as soon as you come home, call me • Simple present tense: "As soon as the alarm rings, I wake up." During: sırasında, süresince When: iki anlamı var, ne zaman ve bir şey olduğu zaman When my mother called me I was speaking with my friend gibi Looking forward to… bir şeyi dört gözle beklemek I am looking forward to seeing you. I am looking forward to playing chess with you gibi Warm: sıcak Neighboorhood: mahalle, neighboor: komşu waste: sarf etmek, atık environment: çevre move: hareket etmek, taşınmak, kımıldamak, duygulanmak quit: terk etmek consumption: tüketim production: üretim shelter: barınak, sığınak habitat: yaşam alanı, bir şeyin doğal alanı lifestyle: hayat tarzı reaction: tepki (reaksiyon) act-react dikkat! trouble: sorun “be in troble” buradaki be, to be olmak fiili yani: I am in trouble Başım belada adamın biri vurulmuş sokakta😊) to be burada “am” I was in trouble, to be burada was, I have been in trouble, to be burada been. drink eat speak come wrong: what is wrong with you: senin neyin var dostum ha! wish silent: sessiz knock: kapıyı vurmak knock down: vurup düşürmek Call Make Cycle Think Seat Old Give Chew Shake Tired Happy Bossy Quality Live By At On Then Company Close Open Fly Recently Yesterday Tomorrow Today Last week Want Although Because Because of İll Fast Slow Walk Overweigth Since While So far Talk Feel Whenever Whatever Make a cake Birthday party Fill Rise Build Grass Less More Trekking Repair Engine Read Meet Stay Drive Cheap expensive
Nası yani🙄 Aynı sorular sorulamaz ki. Dönemini yazdım işte. 2019 Nisan 1.oturum. MEB in sayfasından alıyorum bunları. Herkese açık. Bu ve benzeri sorular gelir. Onun için böyle ayrıntılı video çektim.
anlat hoca anlat güncellerden anlat destekliyoruz
Hocam mükemmelsiniz. Anlatımınız çok akıcı ve ufkumu açtınız. Çok teşekkürler...
Çok teşekkürler. Bir katkım olduysa ne mutlu bana. Telife girmese -ki girer üreteni eser sahibini korumalı yasalar-müzik aralarda, bağlama göre iyi gidiyor.😀
Tesekkurler hocam yararli videoydu💓😸
Yararlı bulduğuna sevindim. Sağ ol.
Hocam sınav cumartrsi sık çıkan kullanılan kelimeleri en azından paylaşsanız olmazmı
Şimdi Gizem sık kullanılan kelimeler kesin değildir! Ben üç sınavı inceledim ve aşağıdaki kelimeleri kaydediyorum buraya.
Tabii ki başka kelimeler de çıkacaktır. Buraya yazacağım kelimeleri öğrenmenin yararı olur zararı olmaz.
Açık lise sekizde benim gördüğüm
Dört beş adet conditional sorusu çıkıyor.
BUNA DAİR BİR VİDEO ÇEKİYORUM, YETİŞİR UMARIM.
Dört tip conditional vardır.
Zero: If the sun sets, it gets dark: Güneş batarsa hava kararır
First: If it rains tomorrow, I will bring an umbrella. Yarın yağmur yağarsa, şemsiye getireceğim (getiririm)
Second: If it rained tomorrow, I would bring an umbrealla (yağsaydı... getirirdim)
Third: If it had rained yesterday, I would have brought an umbrella (yağmış olsaydı, getirmiş olurdum)
Passive voice çıkıyor.
Genel kural object+yardımcı fiil+V3
I built that house.
That house was built [by me]
Kelimelerin kimisine örnek verdim.
Establish: kurmak, tesis etmek
Donate: bağış yapmak
Decease: ölmek
Join: katılmak
Get: anlamak, almak
Get old: yaşlanmak, get wet: ıslanmak gibi
Consider: düşünmek
Seem: görünmek
Send: göndermek
Mean: demek istemek
Lend: borç vermek
Louder: daha yüksek sesle bağırmak/konuşmak (loud louder the loudest)
Minute: dakika
Afraid of: korkmak, bir şeyden korkmak I am afraid of the dogs
Usually: genellikle
Work: çalışmak
Try: denemek
Always: daima
Calm: sakinlik, sakin olmak
Patient: sabırlı patience: sabır resistence: direniş, resist, direnmek
Asleep: uykuda olmak
Alive: canlı olmak
Survive: canlı kalmak
Wait: beklemek
Lost: kayıp, loose kaybetmek
Hit: vurmak (hit hit hit)
Collapse: çökmek
As soon as: olur olmaz, mez, maz gider gitmez, as soon as you come home, call me
• Simple present tense: "As soon as the alarm rings, I wake up."
During: sırasında, süresince
When: iki anlamı var, ne zaman ve bir şey olduğu zaman
When my mother called me I was speaking with my friend gibi
Looking forward to… bir şeyi dört gözle beklemek
I am looking forward to seeing you. I am looking forward to playing chess with you gibi
Warm: sıcak
Neighboorhood: mahalle, neighboor: komşu
waste: sarf etmek, atık
environment: çevre
move: hareket etmek, taşınmak, kımıldamak, duygulanmak
quit: terk etmek
consumption: tüketim
production: üretim
shelter: barınak, sığınak
habitat: yaşam alanı, bir şeyin doğal alanı
lifestyle: hayat tarzı
reaction: tepki (reaksiyon) act-react dikkat!
trouble: sorun “be in troble” buradaki be, to be olmak fiili yani: I am in trouble
Başım belada adamın biri vurulmuş sokakta😊) to be burada “am” I was in trouble, to be burada was, I have been in trouble, to be burada been.
drink
eat
speak
come
wrong: what is wrong with you: senin neyin var dostum ha!
wish
silent: sessiz
knock: kapıyı vurmak knock down: vurup düşürmek
Call
Make
Cycle
Think
Seat
Old
Give
Chew
Shake
Tired
Happy
Bossy
Quality
Live
By
At
On
Then
Company
Close
Open
Fly
Recently
Yesterday
Tomorrow
Today
Last week
Want
Although
Because
Because of
İll
Fast
Slow
Walk
Overweigth
Since
While
So far
Talk
Feel
Whenever
Whatever
Make a cake
Birthday party
Fill
Rise
Build
Grass
Less
More
Trekking
Repair
Engine
Read
Meet
Stay
Drive
Cheap
expensive
Hocam çok çok teşekür ederim ezberlemeye çalışıcam hepsini
Hocam aralık ayında yapılacak olan ingilizce 8 Sinavı degilmi bu
Nası yani🙄 Aynı sorular sorulamaz ki. Dönemini yazdım işte. 2019 Nisan 1.oturum. MEB in sayfasından alıyorum bunları. Herkese açık. Bu ve benzeri sorular gelir. Onun için böyle ayrıntılı video çektim.