Düşünce Hızında Yolculuk serisinde hayatımın birçok noktasını gözden geçirme fırsatını yakaladım. Özellikle bir videonuzda bahsettiğiniz ''Sanatçının Yolu'' kitabı bazı şeyleri yeniden düşünmemi sağladı. Yedinci haftadan sonra bir hafta ara olunca seriler bitti sanırım diye üzülmüştüm ancak bildirimlerde sekizinci videoyu görünce tebessüm ettim. Çok güzel bir seri, umarım çok uzun süre boyunca devam eder ve biz de kendi farkındalığımızı arttırmaya devam ederiz. Bu güzel hizmet için teşekkür ederim hocam.
Yaşım56 psikolog yardımıyla,dinazorlaşmış çocukluk travmalarımla yüzleştim.Otuz seanslık tedavi gördüm,meğerse arka planda ne yaralar varmış...Gençliğimden bu yana yaşadığım,öfke patlamaları,gerginlik, dehşetli baş ağrıları, yüksek tansiyon bitti gitti.Biraz geç oldu ama kurtuldum çok şükür.Yardım almak problemi ortaya çıkarmak ve çözmek için şart ve hiç zor değil.
Maalesef yardım almak için profesyonel arayışında büyük sıkıntı yaşıyoruz . İyi olan tüm uzmanlar (instadan tanıdığımız ) çok yüksek fiyatlar ile sürdürebilir bir tedavi alamıyoruz . Ortalama 2,500 vermeye razıyken bu fiyata da o kadar vasat kişilere denk geliyorsunuz ki , 4 seans da bir uzman değiştirmekten hem vaktiniz hem paranız gidiyor 🤷♀️siz şanslıymışsınız umarım ben de bulabilirim bana şifa olacak bir psikolog 💐🙏❤️
Bende bir çocukluk mahkumuyum. Kötü denebilecek bir ailede büyüdüm şuan annem ve babamla bir sorunum yok gibi. Ama içime işleyen mutsuzluk var annem ve babam nefret evliliği yapmışlar yani evde kalmayalım evlenelim gibi. İkiside birbirini sevmez şu zamana kadar oturup konuşmuşlukları yoktur. Doğal olarak geçmişte kavga psikolojik şiddet yaşandı. Özellikle babam annemle hiç konuşmaz sürekli mutsuz bir babaya sahibim. Bu sorunlar çocukluktan beri benim içime işlemiş ilkokul ortakul lise dershane hep mutsuzlukla geçti gün içinde 1 2 kelime anca konuşmuşumdur bu eksikliğide bilgisayar telefonla giderdim çocukluğum bağımlılıklarla geçti yani. Üniversite sınavına kadar idare etmiştim ama bu son günlerde içim iyice daralmaya başladı artık hiç bir şey zevk vermemeye başladı geçmişten gelen mutsuzluk iyice kabardı sürekli kendimi keşke iyi bir ailede büyüseydim diye düşünürken buluyorum iyi bir ailede büyüsem nasıl olurdum diye düşünüyorum geçmişte sürekli düşünmekten dolayı yaşayamadığım şeyleri düşünüyorum tek çocuktum zaten sürekli yalnız büyüdüm. Bu günlerde artık yapacak hiç bir şeyim kalmamış gibi hissediyorum çocukluktan beri ağlamayan ben salya sümük ağlarken buldum kendimi artık ruhsal acı resmen bedenime vurur oldu başım ağrımaya başladı özellikle geçmişin değişmeyeceği aklıma geldikçe damarlarımda kan yerine çiviler akıyor gibi oluyor. Gerçekten çaresiz kaldım ne yapacağımı hiç bilmiyorum.
Çok teşekkürler öncelikle. Sizin videolarınızda sevdiğim şey ; pratikte,günlük hayatın rutininde bu sıkıntılı durumu değiştirmek için neler yapılabileceğini söylüyorsunuz. Ayrıca kitap tavsiyeleriniz harika. yaşadıklarımı evet biliyorum.siz de cok güzel anlatiyorsunuz gercekten .mukemmelliyetcilik,sürekli endişe hali,güvensizlik ,stres. 8 yıl önce ancak farkedebildim yetersizlik,Suçluluk gibi duygularımı .iki yildir da düzensiz de olsa psikoloğa gidiyorum. Ne yazik ki hayatimda rehber anlaminda hiç kimse olmadı. Iyi ki internet ve kitaplar var .çok teşekkür ediyorum tekrar.❤ Size sorum; çok fazla geri dönüşlerim oluyor.yaşadığım bir olumsuzlukta hemen gene girdabıma dönüyorum. Cikmaksa bazen haftalarımı alıyor 😢.
çok teşekkür ederim ;sayenizde çok şeyin farkındalığını yaşıyorum :) ve sizin yönlendirmeli meditasyonlarınzla bedenimi gevşetmeyi ,rahatlamayı deneyimledim ve çok faydasını gördüm...iyi ki varsınız
Benim için oldukça faydalı bir içerik olmuş. Travmalarla "boğuşmak" ifadesini de ayrıca sevdim 😊 Bu içerik hakkında 21 Kasım tarihinde zihnimde istemsizce canlanan bir metaforu paylaşmak istiyorum, zihnimde canlandıktan sonra bilinçli farkındalık ile devam ettirmiştim. Okuyanlara faydalı olabileceği için paylaşıyorum: "Çocukluğumdaki kendimle bağ kurdum. Uzun ince bir kablo var bu kablo eğitim sistemi ve bilinçsiz ebeveynler ile kesilmişti. Kablonun ortası yoktu. Şimdi o iki uç kısım birleşti. 7 yaşımın devamıyım derdim eskiden. 7 yaşıma bağlıyım ve bu bağ uyumlu bir bağ. Kablonun kesilen iki ucundaki enerji ve akım tıpkı denizin çekilmesi gibi çekilmişti. Özellikle, günümüzdeki kablonun ileriye doğru belli bir kısmına kadar enerji ve akım yoktu. Günümüzdeki kablo cansızdı ve ölmüş gibi aygın baygındı. Sadece kılıfı vardı içi yoktu ya da boştu. Kabloların birbirlerine yaklaşma anında o enerji ve akımlar da birleşmek için uç kısımlara - günümüze - doğru geldiler. Bu iki kablo birbirine aitti her hallerinden belli oluyordu. Kablo birleşti, şimdi her şey anlam ve netlik kazanıyor. Bazı sorunların ve soruların geçmişten günümüze bağlantısı var. Şimdi onlar çözülebilir. Bu uzun ince kablonun başlangıcı kesintisiz bir güç kaynağına bağlı. Benim kesintisiz gücüm sonsuzluk, yani reenkarnasyona olan inancım. Peki diğer ucunda ne var? Bir ampül var. İşte kendini gerçekleştirmek, o ampülü yakarak etrafını bir güneş gibi aydınlatmak demek. Amacım o ampülü yakmak. Amaç aslında hedef. Aradaki kabloyu ne mi yaptım? Bir köşeye attım. Belki o işlevsiz halde olan kablo üzerinde çalışılabilir, bir takım analizler yapılabilir ancak bu enerji ve akımın ilerlemesi daha öncelikli. Kablonun sonuna geldiğinizde ise ampül kendiliğinden yanacaktır, bu yüzden biz sürece odaklanmalı ve yolun kendisi olmalıyız. O enerji ve akımın sesli hali olduğunu hissettiğim bir müzik: Una Mattina - Café del Mundo Kulaklıkla dinlediğiniz zaman sol kulağınıza gelen sesler günümüzü, sağ kulağınıza gelen sesler ise çocukluğumu müzikal olarak anlatıyor. Sol kısım melankolik ve acıklı bir yapı, bu da oldukça tutarlı." Söylediklerim kişisel düşüncelerim ve doğru olduklarını iddia etmiyorum. Sadece, kendinizden bir şeyler bulabilmeniz ya da faydalı olabilmesi adına paylaştım. Saygılarımla, Denizaltı Kaptanı. :)
Şuan ailem ile görüşmüyorum ama çocukluğum da yaşadığım her şey şuan mahvediyor çoğu şeyi. Mesela ailem benimle iletişime geçmeye çalıştığında yüzlerini bile görmek istemiyorum baba tarafı dışında anne tarafımı görünce bile “bana inanmamıştı, bana bunları yapmıştı, onun yüzünden bunları yaşadım” diye kendi kendime aklıma getiriyorum böyle olunca da hepsine karşı içimde bir nefret oluşuyor hayatımın çoğu yerinde en küçük bir bardak kırığında bile korkup, oturup ağlamam da onların suçu gibi geliyor bu yüzden hepsine karşı içimde her zaman bir kin var. Sürekli arayıp sözleriyle beni dsha çok üzmeye çalışmaları da işin cabası sanırım. Hayatımda hiç psikoloğa gitmedim şey diyorum hep “ben daha kendim kabullenemezken bunları nasıl anlatabilirim” böyle olunca da hiç bir yere gidemiyorum bir kaç arkadaşım ikna etmeye çalıştı ama yok ben akıllanmıyorum. Mesela bazen ben de şaşırıyorum yaptıklarıma ya bir şekilde sağlığıma zarar verecek bir şey yapıyorum günlerce ağzıma bir şey sürmediğim oluyor ya da kendi kendime girdiğim bunalım(?) ya da kriz esnasında yine bir şekilde kendi bedenime ve ya sağlığıma zarar verecek davranışlarda bulunduğum oluyor. Ama bilinçli yaptığım bir şey yok ortada annem kendin için tehlikelisin bunun bizimle alakası yok demişti;) belki haklıdır belkide asıl sorun onlardır bilmiyorum.
O koltukta öyle bir ağlıyorsun ki bütün geçmiş gözünün önüne geliyor yaşadığın Acılar travmalar hepsi ışık hızıyla gözünün önüne geliyor alnında iyileşeceksin diye bir şey yok bu zaman alıyor uzun bir süreç
Yeni videolardan haberdar olmak için abone ol ve bildirimleri aç 👉 bit.ly/3ZL8q1g
Düşünce Hızında Yolculuk serisinde hayatımın birçok noktasını gözden geçirme fırsatını yakaladım. Özellikle bir videonuzda bahsettiğiniz ''Sanatçının Yolu'' kitabı bazı şeyleri yeniden düşünmemi sağladı. Yedinci haftadan sonra bir hafta ara olunca seriler bitti sanırım diye üzülmüştüm ancak bildirimlerde sekizinci videoyu görünce tebessüm ettim. Çok güzel bir seri, umarım çok uzun süre boyunca devam eder ve biz de kendi farkındalığımızı arttırmaya devam ederiz. Bu güzel hizmet için teşekkür ederim hocam.
Ne kadar güzel bir video olmuş çok teşekkürler
Yaşım56 psikolog yardımıyla,dinazorlaşmış çocukluk travmalarımla yüzleştim.Otuz seanslık tedavi gördüm,meğerse arka planda ne yaralar varmış...Gençliğimden bu yana yaşadığım,öfke patlamaları,gerginlik, dehşetli baş ağrıları, yüksek tansiyon bitti gitti.Biraz geç oldu ama kurtuldum çok şükür.Yardım almak problemi ortaya çıkarmak ve çözmek için şart ve hiç zor değil.
yetkin biri olmazsa işe yaramıyor terapi
Maalesef yardım almak için profesyonel arayışında büyük sıkıntı yaşıyoruz . İyi olan tüm uzmanlar (instadan tanıdığımız ) çok yüksek fiyatlar ile sürdürebilir bir tedavi alamıyoruz . Ortalama 2,500 vermeye razıyken bu fiyata da o kadar vasat kişilere denk geliyorsunuz ki , 4 seans da bir uzman değiştirmekten hem vaktiniz hem paranız gidiyor 🤷♀️siz şanslıymışsınız umarım ben de bulabilirim bana şifa olacak bir psikolog 💐🙏❤️
Bende bir çocukluk mahkumuyum. Kötü denebilecek bir ailede büyüdüm şuan annem ve babamla bir sorunum yok gibi.
Ama içime işleyen mutsuzluk var annem ve babam nefret evliliği yapmışlar yani evde kalmayalım evlenelim gibi.
İkiside birbirini sevmez şu zamana kadar oturup konuşmuşlukları yoktur.
Doğal olarak geçmişte kavga psikolojik şiddet yaşandı. Özellikle babam annemle hiç konuşmaz sürekli mutsuz bir babaya sahibim. Bu sorunlar çocukluktan beri benim içime işlemiş ilkokul ortakul lise dershane hep mutsuzlukla geçti gün içinde 1 2 kelime anca konuşmuşumdur bu eksikliğide bilgisayar telefonla giderdim çocukluğum bağımlılıklarla geçti yani.
Üniversite sınavına kadar idare etmiştim ama bu son günlerde içim iyice daralmaya başladı artık hiç bir şey zevk vermemeye başladı geçmişten gelen mutsuzluk iyice kabardı sürekli kendimi keşke iyi bir ailede büyüseydim diye düşünürken buluyorum iyi bir ailede büyüsem nasıl olurdum diye düşünüyorum geçmişte sürekli düşünmekten dolayı yaşayamadığım şeyleri düşünüyorum tek çocuktum zaten sürekli yalnız büyüdüm.
Bu günlerde artık yapacak hiç bir şeyim kalmamış gibi hissediyorum çocukluktan beri ağlamayan ben salya sümük ağlarken buldum kendimi artık ruhsal acı resmen bedenime vurur oldu başım ağrımaya başladı özellikle geçmişin değişmeyeceği aklıma geldikçe damarlarımda kan yerine çiviler akıyor gibi oluyor. Gerçekten çaresiz kaldım ne yapacağımı hiç bilmiyorum.
çocukluğum hayatımı mahvetti...
Çok zor bir durumdayken sizinle tanışmıştım atlattım iyileştim yoluma devam ettim.Geçmiş artik beni üzmüyor.
Emeğiniz çok bende sevgiler 🙏🌸🌸
Ses tonu vurgular harikasınız
Çok teşekkürler öncelikle. Sizin videolarınızda sevdiğim şey ; pratikte,günlük hayatın rutininde bu sıkıntılı durumu değiştirmek için neler yapılabileceğini söylüyorsunuz. Ayrıca kitap tavsiyeleriniz harika. yaşadıklarımı evet biliyorum.siz de cok güzel anlatiyorsunuz gercekten .mukemmelliyetcilik,sürekli endişe hali,güvensizlik ,stres.
8 yıl önce ancak farkedebildim yetersizlik,Suçluluk gibi duygularımı .iki yildir da düzensiz de olsa psikoloğa gidiyorum.
Ne yazik ki hayatimda rehber anlaminda hiç kimse olmadı. Iyi ki internet ve kitaplar var .çok teşekkür ediyorum tekrar.❤
Size sorum; çok fazla geri dönüşlerim oluyor.yaşadığım bir olumsuzlukta hemen gene girdabıma dönüyorum. Cikmaksa bazen haftalarımı alıyor 😢.
çok teşekkür ederim ;sayenizde çok şeyin farkındalığını yaşıyorum :) ve sizin yönlendirmeli meditasyonlarınzla bedenimi gevşetmeyi ,rahatlamayı deneyimledim ve çok faydasını gördüm...iyi ki varsınız
kitap tavsiyeniz için teşekkürler
Benim için oldukça faydalı bir içerik olmuş. Travmalarla "boğuşmak" ifadesini de ayrıca sevdim 😊
Bu içerik hakkında 21 Kasım tarihinde zihnimde istemsizce canlanan bir metaforu paylaşmak istiyorum, zihnimde canlandıktan sonra bilinçli farkındalık ile devam ettirmiştim. Okuyanlara faydalı olabileceği için paylaşıyorum:
"Çocukluğumdaki kendimle bağ kurdum. Uzun ince bir kablo var bu kablo eğitim sistemi ve bilinçsiz ebeveynler ile kesilmişti. Kablonun ortası yoktu. Şimdi o iki uç kısım birleşti. 7 yaşımın devamıyım derdim eskiden. 7 yaşıma bağlıyım ve bu bağ uyumlu bir bağ. Kablonun kesilen iki ucundaki enerji ve akım tıpkı denizin çekilmesi gibi çekilmişti. Özellikle, günümüzdeki kablonun ileriye doğru belli bir kısmına kadar enerji ve akım yoktu. Günümüzdeki kablo cansızdı ve ölmüş gibi aygın baygındı. Sadece kılıfı vardı içi yoktu ya da boştu. Kabloların birbirlerine yaklaşma anında o enerji ve akımlar da birleşmek için uç kısımlara - günümüze - doğru geldiler. Bu iki kablo birbirine aitti her hallerinden belli oluyordu.
Kablo birleşti, şimdi her şey anlam ve netlik kazanıyor. Bazı sorunların ve soruların geçmişten günümüze bağlantısı var. Şimdi onlar çözülebilir.
Bu uzun ince kablonun başlangıcı kesintisiz bir güç kaynağına bağlı. Benim kesintisiz gücüm sonsuzluk, yani reenkarnasyona olan inancım. Peki diğer ucunda ne var? Bir ampül var. İşte kendini gerçekleştirmek, o ampülü yakarak etrafını bir güneş gibi aydınlatmak demek. Amacım o ampülü yakmak. Amaç aslında hedef. Aradaki kabloyu ne mi yaptım? Bir köşeye attım. Belki o işlevsiz halde olan kablo üzerinde çalışılabilir, bir takım analizler yapılabilir ancak bu enerji ve akımın ilerlemesi daha öncelikli. Kablonun sonuna geldiğinizde ise ampül kendiliğinden yanacaktır, bu yüzden biz sürece odaklanmalı ve yolun kendisi olmalıyız.
O enerji ve akımın sesli hali olduğunu hissettiğim bir müzik: Una Mattina - Café del Mundo
Kulaklıkla dinlediğiniz zaman sol kulağınıza gelen sesler günümüzü, sağ kulağınıza gelen sesler ise çocukluğumu müzikal olarak anlatıyor. Sol kısım melankolik ve acıklı bir yapı, bu da oldukça tutarlı."
Söylediklerim kişisel düşüncelerim ve doğru olduklarını iddia etmiyorum. Sadece, kendinizden bir şeyler bulabilmeniz ya da faydalı olabilmesi adına paylaştım.
Saygılarımla,
Denizaltı Kaptanı. :)
Isde dinlerken çok konsantre olamadım tekrar dinleyeceğim fakat sesi çok iyi geldi 👍🏻
Çok teşekkür ederim
Təşəkkürlər Hakan bəy. Özümüzü dəyişə bilməyimizdə faydanız çox, minnətdaram ✨️
Diksiyonunuz çok keyifli hale geitiriyor
Teşekkürler hocam emeğinize sağlık
Teşekkürler Hasan bey. 🙏🙏🙏
İyi ki size rastlamışım, söyleyecek çok şey var 🌸🍀
Cok teşekkürler ❤
Teşekkür ederiz emekleriniz için ❤
En sevdiğimiz hocamız video atmış🍀 Bu haftaki bölümü göremeyince üzülmüştük✨
Acil bir durum vardı, çok şükür atlattık 😊🙋♂️
Seviyorum sizi aslan abim😊❤
❤❤❤
Alice Miller gerçekten kitapları tespitleri müthiş
Şuan ailem ile görüşmüyorum ama çocukluğum da yaşadığım her şey şuan mahvediyor çoğu şeyi. Mesela ailem benimle iletişime geçmeye çalıştığında yüzlerini bile görmek istemiyorum baba tarafı dışında anne tarafımı görünce bile “bana inanmamıştı, bana bunları yapmıştı, onun yüzünden bunları yaşadım” diye kendi kendime aklıma getiriyorum böyle olunca da hepsine karşı içimde bir nefret oluşuyor hayatımın çoğu yerinde en küçük bir bardak kırığında bile korkup, oturup ağlamam da onların suçu gibi geliyor bu yüzden hepsine karşı içimde her zaman bir kin var. Sürekli arayıp sözleriyle beni dsha çok üzmeye çalışmaları da işin cabası sanırım. Hayatımda hiç psikoloğa gitmedim şey diyorum hep “ben daha kendim kabullenemezken bunları nasıl anlatabilirim” böyle olunca da hiç bir yere gidemiyorum bir kaç arkadaşım ikna etmeye çalıştı ama yok ben akıllanmıyorum. Mesela bazen ben de şaşırıyorum yaptıklarıma ya bir şekilde sağlığıma zarar verecek bir şey yapıyorum günlerce ağzıma bir şey sürmediğim oluyor ya da kendi kendime girdiğim bunalım(?) ya da kriz esnasında yine bir şekilde kendi bedenime ve ya sağlığıma zarar verecek davranışlarda bulunduğum oluyor. Ama bilinçli yaptığım bir şey yok ortada annem kendin için tehlikelisin bunun bizimle alakası yok demişti;) belki haklıdır belkide asıl sorun onlardır bilmiyorum.
aldığımız yaraların deşilmesinden korktuğumuzda ne yapmalıyız bence bir çoğumuz yüzleşmekten korktuğu için psikoloğa gidemiyor.
O koltukta öyle bir ağlıyorsun ki bütün geçmiş gözünün önüne geliyor yaşadığın Acılar travmalar hepsi ışık hızıyla gözünün önüne geliyor alnında iyileşeceksin diye bir şey yok bu zaman alıyor uzun bir süreç
Yüzleşmediğimiz şeyler uzun vadede gelişimimize engel oluyor. İçsel çatışmalarımızı çözümlemek kendi gerçeğimizi yaşamanın ilk adımı👍
Ben yüzleşiyorum ama dönüştüremiyorum bu dönüşüm nasıl oluyor ?@@PsikologHasanArslan