Kitabın Türkçe baskısı bulunmuyormuş. Şuraya İngilizce okuyabilenler için link bırakıyorum. archive.org/details/womanashealer0000acht_i3j5?q=jeanne+achterberg
Nasıl bu kadar keyifli anlatabiliyorsunuz? 1 saat vakit ayırabilir miyim diyorum, videonun sonu geldiğinde de bitmiş olduğuna inanamıyorum. Ayrıca tarih boyunca kadının toplumda değişen konumunu göstermeniz, bize şu anki konumumuzu anlamamızda yardımcı oluyor ve bu bağları kurabilmek insana kendini daha güçlü hissettiriyor. Emeğiniz için teşekkürler
Siz ne güzel bir kadınsınız. Sizi izlemeye geç başladığım için üzülsem de içim umutla doldu. Sizin de içiniz hep umut dolu olsun. Emeğinize, enerjinize sağlık!
Gecenin bir saati çorbamı içerken açtım bu yayını tekrar izliyorum nasıl güzel gidiyor anlatamam bile, iyi ki varsın canım yayıncımız (saat 2 sonrası duygusallığıdır bu evet)
"Keşke fax olarak evimize de çekseler. Keşke altı altı bir çeşit yemek olsa da her sabah yesek." Bunun gibi isteklerin ardı arkası kesilmiyor. Bu insanların da para kazanması veye kazanmasa bile youtube'da izlenmeleri lazım. Ayrıca o kadar kamera mikrofon alıp masraf ediyorlar, yatırım yapıyorlar. İstediğiniz şeyi anlıyorum ancak bunu içerik üreticisinden istemek bana biraz çizgiyi aşmak gibi geliyor. Eğer bu deneyimi podcast olarak yaşamak istiyorsanız youtube premium satın alarak arka planda oynatma seçeneğini açmanız ve bu videolara podcastmiş gibi dinlemeniz daha isabetli olacaktır.
en son değindiğiniz kadınları birbirine düşürme farkındalığı için çok teşekkür ederim. aydınlanma yaşadım 🤩🤩 farkına bile varmadan nasıl da kabul etmişiz birbirimizle çekişmeyi ve bundan yine hem cinslerimizin kazanç sağlamaya çalışmasını. her şeye ataerkil yaklaşım olduğunu da sizle beraber düşünmeye başladım. ve evet maalesef hala kadın olmanın aşağılık bir şeymiş gibi hissetmemize sebep olan, buna zorlayan bir kültür yozlaşması mevcut. bunu ise yine çoğunlukla kadınlar yapıyor. emeğinize sağlık hocam 👏🏻👏🏻👏🏻pek dinlemeye vaktim olmuyor doktora tez döneminde olduğum için ama dikkatimi çeken bir konu olunca vakit ayırmam gerektiğini fark ettim 😉👍 tekrar tekrar teşekkürler 🥰🥰
Bu arada, içeriğin başında da bahsetmişsiniz, Jeanne Achterberg "güdümlenmiş görsellik (guided imagery)" ve "yaratıcı imgeleme (creative visualization)"nin tedavi amaçlı kullanılmasını sağlayacak uygulamaların araştırılması ve geliştirilmesi hususunda muazzam çalışmalara sahip bir psikologtur. Kendisinin bu içerikte ele aldığınız "Woman as Healer" kitabına ek olarak "Imagery in Healing: Shamanism and Modern Medicine" ve "Rituals of Healing: Using Imagery for Health and Wellness" kitapları da bu alandaki şaheserlerdendir. Ayrıca, kendisinin bir o kadar kıymetli ve önemli birçok makalesi de mevcuttur. İlgilenenlere duyurulur. 🤓🤓🤓
Fatih Altaylı'ya; Doç. Dr. Cenker Atila, Dr. Rana Babaç Çelebi ve Dr. Öğr. Üyesi İlker Demirbolat katılmıştı. Kendileri özetle eczacılık arkeolojisi çalışıyorlar. Arkeoloji, tıp ve kimya bilimleri ortak olarak çalışma yapıyormuş. Dinlerken onların anlattıkları da aklıma geldi sürekli.
KISKANÇLIK! Sonda rekabetle ilgili söylediğiniz şeyler o kadar önemli ki, gerçekten bugün kadınların birbirlerine olan öfkesi, kıskançlığı ve nefreti inanılmaz durumda. Bahsettiğiniz sayfalardaki, sosyal medyadaki yorumları falan okumak beni dehşete düşürüyor. Geçenlerde bir erkek arkadaşımız erkeklerin birbirlerinin yakışıklılığını kıskanmadıklarını ama yakın kız arkadaşların bile birbirlerinin güzelliklerini kıskandıklarını söyledi. Bunun tamamen doğru olduğuna inanmasam da bahsettiğim yorumlara falan bakıldığında bile kadınlardaki kıskançlık oranı gerçekten daha yüksek görünüyor. Erkekler belki kıskançlıklarını daha az belli ediyorlar. Belki yakışıklılıktan ziyade güç, zenginlik gibi şeyleri daha çok kıskanıyorlar diyeceğim ama yine de kadınlarda olduğu şekilde bariz bir yoğunluk da göremiyorum buna dair genel olarak. Elbette kıskançlık kadın olsun erkek olsun herkeste var ve bu his içimize geldiğinde bunu kabul edip tıpkı öfkemizi dizginler gibi kıskançlığı da dizginlemeye çalışmalıyız. Erdem kendiliğinden gelişmiyor, nefsimizi zorlamamız gerekiyor bazı konularda yoksa hem kendimize hem çevremize zarar bir insan olmamız kaçınılmaz olacak. Ancak ben gerçekten en azından göründüğü kadarıyla bu kıskançlık duygusunun kadınlarda daha çok olması üzerine çok düşündüm. Bununla ilgili birkaç fikrimi paylaşmak istiyorum. Öncelikle bahsettiğiniz gibi modern kültürün kadınları rekabete daha çok zorlamasının bir etken olduğuna katılıyorum. Özellikle güzellik konusunda akıl almaz bir yarış içerisinde bırakılıyor kadınlar. Güzelliğin kadının tercih edilmesinde, değer görmesinde ve sevilmesinde tek etken olduğu ve kadının mutluluğunun da erkeğin beğeni, tercih ve ilgisine bağlı olduğuna yönelik bir inanç pompalanıyor herkese. Böylece bir tercih edilme, beğenilme yarışına sürükleniyor kadınlar. Annelik ise bambaşka bir yarış pisti. Ayrıca kıskançlığın özgüvensizlikle bağlantılı olduğunu düşünürsek yine yukarıda bahsettiğim durumlarla da çok alakalı olarak kadınların özgüvenlerinin düşük olmasının da bu konuda etkisi olduğunu düşünüyorum. Aslında genel olarak bir özgüven problemimiz var ama modern kültürün kadınlık üstündeki dayatmaları ile beraber çok eskiden beri var olan toplumsal cinsiyet rollerine maruz kalan kadınlarda, dış güzellik, gençlik veya dışardan alınan ilgi, beğeni vs gibi şeylerle doyurulması asla mümkün olmayan özgüvenin de zayıf kaldığına inanıyorum. Son bir şey olarak, erkeklerin de belki diğer erkeklerden ziyade kadınları kıskandığını düşünüyorum. Kadınlarda olduğu gibi güzelliğe yönelik bir kıskançlık değil ama güçlü, başarılı, bağımsız vs kadınlardaki özgüvenin erkekler tarafından çok büyük bir tehdit olarak hissedildiğini görüyorum. Erkeklerdeki böyle güçlü kadınlara yönelik öfke, aşağılama, görmezden gelme ve ezme çabası (örn: yeterince başarılı olmadığına, çirkin/itici olduğuna, erkeklerin böyle bir kadın istemeyeceğine vb yönelik söylemler) bence bu kıskançlığın açık bir göstergesi. Ve bu ezme çabası belki de kadınlardaki kıskançlıktan çok daha tehlikeli çünkü diğeri bariz bir şekilde ortaya konulurken erkekler sayısız manipülatif tavırlarla kadının başka başka yerlerden özgüvenini gizlice yıkmaya çalışıyor. Bu tavırların altındaki kıskançlığı fark etmek “neresi güzel ya” gibi bir ifadedeki kıskançlığı fark etmekten çok daha zor. Ama en zoru da kendi kıskançlığımızı fark etmemiz. Gerçek fikirlerimiz, duygularımız sandığımız şeylerin, manipülatif tavırlarımızın kaynağındaki kıskançlığı fark edebilmemiz, kabul edebilmemiz... İnanın ki kıskançlık en çok kendimize zarar veriyor.
Belirtme ihtiyacı duyuyorum ki bunlar bütünü kapsamayan genellemeler. Elbetteki kıskançlığını yönetebilen, özgüveni yüksek insanları tenzih ediyorum. Kıskançlığın asla ortadan kalkmayacağını biliyorum ama bireysel olarak hepimiz bu konular üzerinde çalışarak kendimizi geliştirirsek bitmese de azalır ve dünya biraz daha güzelleşir.
Bu içerik, kadın şifacıları, Jeanne Achterberg'i ve onun bu konudaki çalışmalarını konu etmesi sebebiyle benim için çok özel bir yere sahip diyebilirim. Günümüzde farmasötik botanik, farmakognozi, farmakoloji, farmasötik toksikoloji alanlarında ve diğer birçok alanda sahip olduğumuz bilgi birikimini büyük oranda kadın şifacılara borçluyuz. Günümüz tıbbının ve eczacılığının tarihsel gelişimine bakacak olursak bunu kolaylıkla görebiliriz. Doğu medeniyetlerinde, Batı medeniyetlerinde ve diğer tüm medeniyetlerde emçiler, otacılar, şamanlar, şifacılar, cadılar hep bu gerçeğe işaret eder. Ancak ne yazık ki aynı tarihsel süreç tarifsiz acıları, hüzünleri, haksızlıkları ve kadın şifacılara teşekkür konusunda ne kadar geç kalındığını da ortaya koymaktadır. Ne yazık ki birçokları halen bundan bihaber ve belli başlı çevreler eski çağlarda olduğu gibi halen bundan rahatsız. Bu yüzden bu içeriğin diğer birçok içeriğiniz gibi bir hayli kıymetli ve önemli olduğunu düşünüyorum. Kendi adıma çok çok teşekkür ediyorum. Sağ olun, var olun. ❤❤❤
Sonlara doğru, epey utandım bir erkek olarak. Kadınlara, tarih boyunca yapılanlar kadar korkunç olan, bunu kanıksamış olmamız. Hatta öyle ki Ceren Hoca bunu vurgulayana kadar farkına bile varmamış olmam.
Komik olan ne biliyormusun senin hemcinslerin bugün bize diyor ki bizim sayemizde yaşıyorsunuz bütün bilim insanları erkek vb ama kadınların nelere çekerek geldiğini bilmeden hemde
Ben ergenliğe girdiğimde babamla çok kavga ederdim. Kavgaların uzama sebebi "beni rahat bırak" diyip kitabımı alıp odama gittiğimde peşimden gelip odamda bağırmaya devam etmesiydi. Anneannem de "onun delişmen çağı. Delikanlı oldu o artık, çocuğu rahat bırak" diye kızıp babamı odamdan çıkartırdı.
Sörf yaparken size rastladım sizden ve konulardan çok etkilendim.Belirtmek istediğim bir şey var.Günahlar(enerjinin negatif eylemi) hastalıklara sebebiyet verir.Yapmış olduğumuz eylemlerden daha sonra vicdanen rahatsızlık duyarsak psikolojik olarak bundan etkileniriz.Bu da bağışıklık sistemini çökertir ve zayıf düşeriz.Kişi kendini hasta eder.
@@Tarih_Obası Günah negatif eylemlerdir.Negatif düşünceler bağışıklık sistemini zayıflatır ve hastalıklara kapı açar.Negatif(olumsuz bakış açısı) günah,pozitif(olumlu bakış açısı) sevaptır.Günümüz tıbbı olumsuz düşünce ve eylemlerin hastalıklara yol açtığını kabul eder.İlkel dönemde bu inancın olması onun yanlış olduğu anlamına gelmez.
@@AdemUstadem Buna önyargı denmiyor, siz kendi inançlarınızı başkasına ayan beyan gerçeklermiş gibi sunmaz, sadece kendi inandığınız şey olduğunun farkına varırsanız böyle cümleler işitmezsiniz.
Emeğinize sağlık bu arada Umay'ı bir kenara koyarsak Ülgen ile Erlik'ten de koca memeli bir kadın tanrıca olarak bahseden sibirya kabileleri de varmış Fuzuli Bayat'ın Türk Mitolojik Sistemi 2 kitabında dediği üzere (yanlış hatırlamıyorsam o kitaptı en azından). Hatta inancın orijinal halinin tanrıca olup sonradan erkeğe döndükleri iddia ediliyor.
Hemen abone oldum, yine çok güzel içerik olmuş,çok keyifle izledim... Makyaj kanalı olsa ordan sormak isterdim ama yok malesef. Bir videoda yüz yıkama jeli önermiştiniz herkes onaylamįştı... O zaman araştırdım yorumları çok iyiydi, o yüz yıkama jelinin adını rica edicektim. Teşekkürler, super içerik devamını bekleriz. Sağlıklı ve mutlu günler...
Harika, çok faydalı ve hep merak ettiğim yazarlar ve kitaplar hakkında doyurucu sohbetlerinize bayıldım.Ne güzel ilgi ve bilgi alanlarınız var yeni keşfettim sizi. Tebrik ve teşekkür ediyorum. Ben de Lilith üzerinden tanrıça kültünün zaman içerinde nasıl evrildiğini tarihi sırası ile yazdığım yazımi ve Campbell in Tanrıçalar veTanrıça'nın dönüşümleri kitabının kendimce incelemesini yaptığım diğer yazımı sizinle paylaşmak isterim. edofhi.com/baslik/lilith/ ...
Güzel bir yayın olmuş. Ağzınıza sağlık. Yayında Agnodike/Agnodice'den bahsetmiştiniz. Daha önce de adını bir yerlerde okumuştum ama özel olarak araştırmamıştım. Sizden de duyunca bu sefer araştırdım. Pek çok kaynakta ilk ebe, ilk feminist olarak tanıtılmış. M.Ö. 4 yy da yaşamış birine ilk ebe denmesi oldukça yanlı bir yaklaşım bence. Yanlılıktan bağımsız bir kaynak bulamadım ben son 1 saattir. Siz önerebilir misiniz bana veya en güzeli ebelikle ilgili en eski bilgileri anlatan bir bölüm yapabilir misiniz? Sevgilerimle...
Ceren Hanim bununla ilgili bir dizi var, Adi Outlander; 1945 yilindan bir kadin hekimin bir türlu 1745 yilina gitmesi ve sifaci olarak basinda geçenleri anlatan bir kurgu Film, Buarada o zamanin dünyasi öyle bir karsilastirilmiski bayagida surukleyici.. Izleyip yorumlarinizi bekliyorum...🤔
kızkardeş kısmını okuyunca şöyle bir soru düştü aklıma; anne sefkatinin yani sira bugun bile hala hastalandigimizda annemizden medet umma egilimimiz kadinin hane sagligindaki ehil olmasina olan inancimizla mi ilgili?
Yine güzel bir video olmuş. Bir video öneriyorum, Hermann Hesse'nin Siddhartha romanı üzerine oldukça ilginç bir çalışma th-cam.com/video/4FeTdjAzMdc/w-d-xo.html
Merhaba çok güzel bir videoydu çok beğendim. Bu kitabı internette arattım ama stoğu kalmamış Pdf ini de bulamadım. Nerde bulabilirim. Keşke olsaydı. Ataerkil toplumun oluşumu kadınların sosyal hayattan uzaklaştırılması, kadına sömürü, baskı düzeni, mülkiyet hakkının olmayışı gibi konularının ilk çıkış noktalarını merak ediyorum. Bununla ilgili hangi kitapları önerirsiniz acaba? İyi günler..
nadirkitap.com da bulabilirsiniz sanırım. Diğer konularda elimde bir liste yok maalesef fakat şu seriye bakabilirsiniz: www.kitapyurdu.com/kitap/kadinlarin-tarihi-2-amp-ortacagin-sessizligi/67512.html
Merhaba bahsettiğiniz kişi Nevşah Fidan ve ateistler doğru nefes alamadığı için ateist oluyor demedi. Yıllardır ateistlerin göğüs kısmına yetersiz nefes aldığını gözlemlediğini söyledi. TH-cam kanalı var kendisinin merak edenler izleyebilir videolarını.
Kitabın Türkçe baskısı bulunmuyormuş. Şuraya İngilizce okuyabilenler için link bırakıyorum.
archive.org/details/womanashealer0000acht_i3j5?q=jeanne+achterberg
Çok sağolun 🙏🏻
Nasıl bu kadar keyifli anlatabiliyorsunuz? 1 saat vakit ayırabilir miyim diyorum, videonun sonu geldiğinde de bitmiş olduğuna inanamıyorum. Ayrıca tarih boyunca kadının toplumda değişen konumunu göstermeniz, bize şu anki konumumuzu anlamamızda yardımcı oluyor ve bu bağları kurabilmek insana kendini daha güçlü hissettiriyor. Emeğiniz için teşekkürler
Ben teşekkür ederim ^^
Şöyle konuşunca sesi çıkan insanlara bayılıyorum ağzınıza sağlık.
Siz ne güzel bir kadınsınız. Sizi izlemeye geç başladığım için üzülsem de içim umutla doldu. Sizin de içiniz hep umut dolu olsun. Emeğinize, enerjinize sağlık!
Hoş geldiniz kanala ❤️
Saçlarınıza, enerjinize ve konuşma tarzınıza hayran kaldım♡
Delikanlıyız evelallah ♥♥♥
Abla neden bu kadar iyisin
Tekrar tekrar izleceğim bir video oldu açıkcası özledikçe açıyorum. Çok iyi geliyor, çok güzel bir video olmuş. Tarih obası iyi ki var❤️
^^
Hemsire, muzisyen, her sabah seni dinluyorum Ceren, ne guzel anlatiyorsun,
Muhteşem bir içerik olmuş. Ağzınıza sağlık. Sağ olun, var olun! ❤❤❤
Bu konu oldum olası dikkatimi çekmiştir . Bildirimle birlikte hemen açtım , çok güzel ve bilgilendirici bir yayın olmuş .Teşekkür ederiz ❤️
Gecenin bir saati çorbamı içerken açtım bu yayını tekrar izliyorum nasıl güzel gidiyor anlatamam bile, iyi ki varsın canım yayıncımız (saat 2 sonrası duygusallığıdır bu evet)
oyyy ^^
Daha dinlemeye yeni başlamama rağmen beğenme butonuna tıklıyorum. Biliyorum ki yine HARİKA şeyler ulaşacak kulaklarımıza 🌸
Çok seviyorum bu kanalı.
Hiç sıkılmadan izledim ellerinize sağlık harika bir başlık
yine çok güzel bir yayın olmuş :) emeğinize sağlık :)
ay çok guzel bayildim yayina..😍
Keşke spotifyde podcast olrk da olsa bu videolar
"Keşke fax olarak evimize de çekseler. Keşke altı altı bir çeşit yemek olsa da her sabah yesek." Bunun gibi isteklerin ardı arkası kesilmiyor. Bu insanların da para kazanması veye kazanmasa bile youtube'da izlenmeleri lazım. Ayrıca o kadar kamera mikrofon alıp masraf ediyorlar, yatırım yapıyorlar. İstediğiniz şeyi anlıyorum ancak bunu içerik üreticisinden istemek bana biraz çizgiyi aşmak gibi geliyor. Eğer bu deneyimi podcast olarak yaşamak istiyorsanız youtube premium satın alarak arka planda oynatma seçeneğini açmanız ve bu videolara podcastmiş gibi dinlemeniz daha isabetli olacaktır.
Tabii ki iyi niyetle istiyor insanlar, siz de haklısınız, bunları bilmiyor çoğu insan. Sevgiler.
Maalesef mümkün değil.
en son değindiğiniz kadınları birbirine düşürme farkındalığı için çok teşekkür ederim. aydınlanma yaşadım 🤩🤩 farkına bile varmadan nasıl da kabul etmişiz birbirimizle çekişmeyi ve bundan yine hem cinslerimizin kazanç sağlamaya çalışmasını. her şeye ataerkil yaklaşım olduğunu da sizle beraber düşünmeye başladım. ve evet maalesef hala kadın olmanın aşağılık bir şeymiş gibi hissetmemize sebep olan, buna zorlayan bir kültür yozlaşması mevcut. bunu ise yine çoğunlukla kadınlar yapıyor.
emeğinize sağlık hocam 👏🏻👏🏻👏🏻pek dinlemeye vaktim olmuyor doktora tez döneminde olduğum için ama dikkatimi çeken bir konu olunca vakit ayırmam gerektiğini fark ettim 😉👍 tekrar tekrar teşekkürler 🥰🥰
Doktoranızda çok kolaylıklar dilerim, sevgiler
@@Tarih_Obası çok teşekkür ederim hocam ☺️🤗
Koştuk geldik ❤️💐
Çok faydalı bir video emeğinize sağlık.
Birkaç gündür kanaldan çıkamıyorum
Bu arada, içeriğin başında da bahsetmişsiniz, Jeanne Achterberg "güdümlenmiş görsellik (guided imagery)" ve "yaratıcı imgeleme (creative visualization)"nin tedavi amaçlı kullanılmasını sağlayacak uygulamaların araştırılması ve geliştirilmesi hususunda muazzam çalışmalara sahip bir psikologtur. Kendisinin bu içerikte ele aldığınız "Woman as Healer" kitabına ek olarak "Imagery in Healing: Shamanism and Modern Medicine" ve "Rituals of Healing: Using Imagery for Health and Wellness" kitapları da bu alandaki şaheserlerdendir. Ayrıca, kendisinin bir o kadar kıymetli ve önemli birçok makalesi de mevcuttur. İlgilenenlere duyurulur. 🤓🤓🤓
@Bilge İşte bunu duyduğuma çok sevindim. Rica ederim, ne demek. ❤❤❤
Dün gece yarım kalmıştı 12. 30 da çıkmak zorunda kalmıştım çok merak ediyorum hemmen izleyeceğim 😍
Abla seviliyorsun 🥰🥰 ben de tüm sevgili kiz kardeslerimi öpüyorum
Çok teşekkür ederiz ❤️
Fatih Altaylı'ya; Doç. Dr. Cenker Atila, Dr. Rana Babaç Çelebi ve Dr. Öğr. Üyesi İlker Demirbolat katılmıştı. Kendileri özetle eczacılık arkeolojisi çalışıyorlar. Arkeoloji, tıp ve kimya bilimleri ortak olarak çalışma yapıyormuş. Dinlerken onların anlattıkları da aklıma geldi sürekli.
KISKANÇLIK!
Sonda rekabetle ilgili söylediğiniz şeyler o kadar önemli ki, gerçekten bugün kadınların birbirlerine olan öfkesi, kıskançlığı ve nefreti inanılmaz durumda. Bahsettiğiniz sayfalardaki, sosyal medyadaki yorumları falan okumak beni dehşete düşürüyor.
Geçenlerde bir erkek arkadaşımız erkeklerin birbirlerinin yakışıklılığını kıskanmadıklarını ama yakın kız arkadaşların bile birbirlerinin güzelliklerini kıskandıklarını söyledi. Bunun tamamen doğru olduğuna inanmasam da bahsettiğim yorumlara falan bakıldığında bile kadınlardaki kıskançlık oranı gerçekten daha yüksek görünüyor.
Erkekler belki kıskançlıklarını daha az belli ediyorlar. Belki yakışıklılıktan ziyade güç, zenginlik gibi şeyleri daha çok kıskanıyorlar diyeceğim ama yine de kadınlarda olduğu şekilde bariz bir yoğunluk da göremiyorum buna dair genel olarak.
Elbette kıskançlık kadın olsun erkek olsun herkeste var ve bu his içimize geldiğinde bunu kabul edip tıpkı öfkemizi dizginler gibi kıskançlığı da dizginlemeye çalışmalıyız. Erdem kendiliğinden gelişmiyor, nefsimizi zorlamamız gerekiyor bazı konularda yoksa hem kendimize hem çevremize zarar bir insan olmamız kaçınılmaz olacak.
Ancak ben gerçekten en azından göründüğü kadarıyla bu kıskançlık duygusunun kadınlarda daha çok olması üzerine çok düşündüm. Bununla ilgili birkaç fikrimi paylaşmak istiyorum.
Öncelikle bahsettiğiniz gibi modern kültürün kadınları rekabete daha çok zorlamasının bir etken olduğuna katılıyorum. Özellikle güzellik konusunda akıl almaz bir yarış içerisinde bırakılıyor kadınlar. Güzelliğin kadının tercih edilmesinde, değer görmesinde ve sevilmesinde tek etken olduğu ve kadının mutluluğunun da erkeğin beğeni, tercih ve ilgisine bağlı olduğuna yönelik bir inanç pompalanıyor herkese. Böylece bir tercih edilme, beğenilme yarışına sürükleniyor kadınlar. Annelik ise bambaşka bir yarış pisti.
Ayrıca kıskançlığın özgüvensizlikle bağlantılı olduğunu düşünürsek yine yukarıda bahsettiğim durumlarla da çok alakalı olarak kadınların özgüvenlerinin düşük olmasının da bu konuda etkisi olduğunu düşünüyorum. Aslında genel olarak bir özgüven problemimiz var ama modern kültürün kadınlık üstündeki dayatmaları ile beraber çok eskiden beri var olan toplumsal cinsiyet rollerine maruz kalan kadınlarda, dış güzellik, gençlik veya dışardan alınan ilgi, beğeni vs gibi şeylerle doyurulması asla mümkün olmayan özgüvenin de zayıf kaldığına inanıyorum.
Son bir şey olarak, erkeklerin de belki diğer erkeklerden ziyade kadınları kıskandığını düşünüyorum. Kadınlarda olduğu gibi güzelliğe yönelik bir kıskançlık değil ama güçlü, başarılı, bağımsız vs kadınlardaki özgüvenin erkekler tarafından çok büyük bir tehdit olarak hissedildiğini görüyorum.
Erkeklerdeki böyle güçlü kadınlara yönelik öfke, aşağılama, görmezden gelme ve ezme çabası (örn: yeterince başarılı olmadığına, çirkin/itici olduğuna, erkeklerin böyle bir kadın istemeyeceğine vb yönelik söylemler) bence bu kıskançlığın açık bir göstergesi. Ve bu ezme çabası belki de kadınlardaki kıskançlıktan çok daha tehlikeli çünkü diğeri bariz bir şekilde ortaya konulurken erkekler sayısız manipülatif tavırlarla kadının başka başka yerlerden özgüvenini gizlice yıkmaya çalışıyor.
Bu tavırların altındaki kıskançlığı fark etmek “neresi güzel ya” gibi bir ifadedeki kıskançlığı fark etmekten çok daha zor. Ama en zoru da kendi kıskançlığımızı fark etmemiz. Gerçek fikirlerimiz, duygularımız sandığımız şeylerin, manipülatif tavırlarımızın kaynağındaki kıskançlığı fark edebilmemiz, kabul edebilmemiz... İnanın ki kıskançlık en çok kendimize zarar veriyor.
Belirtme ihtiyacı duyuyorum ki bunlar bütünü kapsamayan genellemeler. Elbetteki kıskançlığını yönetebilen, özgüveni yüksek insanları tenzih ediyorum. Kıskançlığın asla ortadan kalkmayacağını biliyorum ama bireysel olarak hepimiz bu konular üzerinde çalışarak kendimizi geliştirirsek bitmese de azalır ve dünya biraz daha güzelleşir.
Emeğine, ağzına sağlık. 💕
Bu içerik, kadın şifacıları, Jeanne Achterberg'i ve onun bu konudaki çalışmalarını konu etmesi sebebiyle benim için çok özel bir yere sahip diyebilirim. Günümüzde farmasötik botanik, farmakognozi, farmakoloji, farmasötik toksikoloji alanlarında ve diğer birçok alanda sahip olduğumuz bilgi birikimini büyük oranda kadın şifacılara borçluyuz. Günümüz tıbbının ve eczacılığının tarihsel gelişimine bakacak olursak bunu kolaylıkla görebiliriz. Doğu medeniyetlerinde, Batı medeniyetlerinde ve diğer tüm medeniyetlerde emçiler, otacılar, şamanlar, şifacılar, cadılar hep bu gerçeğe işaret eder. Ancak ne yazık ki aynı tarihsel süreç tarifsiz acıları, hüzünleri, haksızlıkları ve kadın şifacılara teşekkür konusunda ne kadar geç kalındığını da ortaya koymaktadır. Ne yazık ki birçokları halen bundan bihaber ve belli başlı çevreler eski çağlarda olduğu gibi halen bundan rahatsız. Bu yüzden bu içeriğin diğer birçok içeriğiniz gibi bir hayli kıymetli ve önemli olduğunu düşünüyorum. Kendi adıma çok çok teşekkür ediyorum. Sağ olun, var olun. ❤❤❤
Çok merak ettigim bi konuydu teşekkürler
ağzınıza sağlık
Sonlara doğru, epey utandım bir erkek olarak. Kadınlara, tarih boyunca yapılanlar kadar korkunç olan, bunu kanıksamış olmamız. Hatta öyle ki Ceren Hoca bunu vurgulayana kadar farkına bile varmamış olmam.
Komik olan ne biliyormusun senin hemcinslerin bugün bize diyor ki bizim sayemizde yaşıyorsunuz bütün bilim insanları erkek vb ama kadınların nelere çekerek geldiğini bilmeden hemde
Kahvaltı yaparken dinledim, nutellayla beraber iyi gitti.:)
Abla saçların çok güzel cidden harika olmuş
bir şey rica etsem bir videoda orta çağ mahkemelerini anlatabilir misin abla cadılık ve benzeri(orta çağ avrupası)
Seviliyorsun
44:18 benim de merak ettiğim ve bir sonuca da varamadığım bir konu. Fikirlere açığım..
Ben ergenliğe girdiğimde babamla çok kavga ederdim. Kavgaların uzama sebebi "beni rahat bırak" diyip kitabımı alıp odama gittiğimde peşimden gelip odamda bağırmaya devam etmesiydi. Anneannem de "onun delişmen çağı. Delikanlı oldu o artık, çocuğu rahat bırak" diye kızıp babamı odamdan çıkartırdı.
Sörf yaparken size rastladım sizden ve konulardan çok etkilendim.Belirtmek istediğim bir şey var.Günahlar(enerjinin negatif eylemi) hastalıklara sebebiyet verir.Yapmış olduğumuz eylemlerden daha sonra vicdanen rahatsızlık duyarsak psikolojik olarak bundan etkileniriz.Bu da bağışıklık sistemini çökertir ve zayıf düşeriz.Kişi kendini hasta eder.
Dediğiniz bir biçimde doğru ise günah değil, vicdan azabının yarattığı stres olmalı asıl sorun. Günahın hastalığa yol açtığı inancı ilkel döneme ait.
@@Tarih_Obası Günah negatif eylemlerdir.Negatif düşünceler bağışıklık sistemini zayıflatır ve hastalıklara kapı açar.Negatif(olumsuz bakış açısı) günah,pozitif(olumlu bakış açısı) sevaptır.Günümüz tıbbı olumsuz düşünce ve eylemlerin hastalıklara yol açtığını kabul eder.İlkel dönemde bu inancın olması onun yanlış olduğu anlamına gelmez.
İnancınızı bilime uydurma çabası aslında sadece sizi ilgilendirir, keşke herkesin size katılmasını beklemeseniz ya.
@@Tarih_Obası Keşke ön yargılı olmasaydınız.Tarihi bilmek herşeyi bilmek değildir.
@@AdemUstadem Buna önyargı denmiyor, siz kendi inançlarınızı başkasına ayan beyan gerçeklermiş gibi sunmaz, sadece kendi inandığınız şey olduğunun farkına varırsanız böyle cümleler işitmezsiniz.
Emeğinize sağlık bu arada Umay'ı bir kenara koyarsak Ülgen ile Erlik'ten de koca memeli bir kadın tanrıca olarak bahseden sibirya kabileleri de varmış Fuzuli Bayat'ın Türk Mitolojik Sistemi 2 kitabında dediği üzere (yanlış hatırlamıyorsam o kitaptı en azından). Hatta inancın orijinal halinin tanrıca olup sonradan erkeğe döndükleri iddia ediliyor.
Çok doğru, çok iyi hatırlatma, teşekkürler.
o kadar güzel kiii
beyaz oyun koltuğu çok çirkin görmemek aşşşırıı hoşuma gitti. videolar süper. emeğinize sağlık
Aynen Ceren Hanim, Malatya'da kullaniliyor mesela delikanli kizlar icin
Hemen abone oldum, yine çok güzel içerik olmuş,çok keyifle izledim...
Makyaj kanalı olsa ordan sormak isterdim ama yok malesef. Bir videoda yüz yıkama jeli önermiştiniz herkes onaylamįştı...
O zaman araştırdım yorumları çok iyiydi, o yüz yıkama jelinin adını rica edicektim.
Teşekkürler, super içerik devamını bekleriz. Sağlıklı ve mutlu günler...
:) hiç pes etmediniz. La Roche Possay, Yves Rocher ve Kiehls kullanabilirsiniz, benim farklı dönemlerde kullandıklarım bunlar.
Helal kızım.
❤❤❤
💜💜💜💜💜
❤️
Harika, çok faydalı ve hep merak ettiğim yazarlar ve kitaplar hakkında doyurucu sohbetlerinize bayıldım.Ne güzel ilgi ve bilgi alanlarınız var yeni keşfettim sizi. Tebrik ve teşekkür ediyorum. Ben de Lilith üzerinden tanrıça kültünün zaman içerinde nasıl evrildiğini tarihi sırası ile yazdığım yazımi ve Campbell in Tanrıçalar veTanrıça'nın dönüşümleri kitabının kendimce incelemesini yaptığım diğer yazımı sizinle paylaşmak isterim. edofhi.com/baslik/lilith/ ...
Yılan kafası tamam balı hangi marka alsam iksirin süresi daha uzun olur lütfen sadece ciddi cevaplar.
Sen konuş ben dilerim yıllarca ❤❤
Güzel bir yayın olmuş. Ağzınıza sağlık. Yayında Agnodike/Agnodice'den bahsetmiştiniz. Daha önce de adını bir yerlerde okumuştum ama özel olarak araştırmamıştım. Sizden de duyunca bu sefer araştırdım. Pek çok kaynakta ilk ebe, ilk feminist olarak tanıtılmış. M.Ö. 4 yy da yaşamış birine ilk ebe denmesi oldukça yanlı bir yaklaşım bence. Yanlılıktan bağımsız bir kaynak bulamadım ben son 1 saattir. Siz önerebilir misiniz bana veya en güzeli ebelikle ilgili en eski bilgileri anlatan bir bölüm yapabilir misiniz? Sevgilerimle...
Herhalde modern anlamda ilk ebe demişlerdir, yoksa elbette ilk ebe olamaz. Yunan tarihiyle ilgili bir kaynaktan okumuştum ben ilk ama hatırlayamadım.
❤❤
Kadının adı Jean de Arc'ı andırıyor.
Ceren Hanim bununla ilgili bir dizi var, Adi Outlander; 1945 yilindan bir kadin hekimin bir türlu 1745 yilina gitmesi ve sifaci olarak basinda geçenleri anlatan bir kurgu Film, Buarada o zamanin dünyasi öyle bir karsilastirilmiski bayagida surukleyici.. Izleyip yorumlarinizi bekliyorum...🤔
Ahaha evet hatırlıyorum o nefes terapisti kadını, Deniz Bayramoğlu'nun programındaydı galiba. Ateistler göğüs nefesi almadığı için Tanrı'ya inanmıyor demişti 😁
İsminizi de programın adının yanına yazabilir misiniz?.
İsminizi bulamıyorum.
Samimi ve ilginç anlatımınız için teşekkürler.
Videolara yazamam, adım Ceren Sungur.
Cok guzeldi
🌹
kızkardeş kısmını okuyunca şöyle bir soru düştü aklıma; anne sefkatinin yani sira bugun bile hala hastalandigimizda annemizden medet umma egilimimiz kadinin hane sagligindaki ehil olmasina olan inancimizla mi ilgili?
Babadan fayda gelmeyeceğini baştan kabul ettiğimizden belki de :)
💕
Sizi yeni keşfettim harikasınız bayıldım ❤
4:44 Hamon
Yine güzel bir video olmuş. Bir video öneriyorum, Hermann Hesse'nin Siddhartha romanı üzerine oldukça ilginç bir çalışma th-cam.com/video/4FeTdjAzMdc/w-d-xo.html
👍🏻🌸
Merhaba çok güzel bir videoydu çok beğendim. Bu kitabı internette arattım ama stoğu kalmamış Pdf ini de bulamadım. Nerde bulabilirim. Keşke olsaydı. Ataerkil toplumun oluşumu kadınların sosyal hayattan uzaklaştırılması, kadına sömürü, baskı düzeni, mülkiyet hakkının olmayışı gibi konularının ilk çıkış noktalarını merak ediyorum. Bununla ilgili hangi kitapları önerirsiniz acaba?
İyi günler..
nadirkitap.com da bulabilirsiniz sanırım. Diğer konularda elimde bir liste yok maalesef fakat şu seriye bakabilirsiniz:
www.kitapyurdu.com/kitap/kadinlarin-tarihi-2-amp-ortacagin-sessizligi/67512.html
@@Tarih_Obası nadirkitapta da yok bu linkteki kitap da tükenmiş :( PDF de yok kitap bulunmuyor yavv :(((
@@merveaysell İngilizce okuyorsanız şuradan ücretsiz okuyabilirsiniz. archive.org/details/womanashealer0000acht_i3j5?q=jeanne+achterberg
Merhaba bahsettiğiniz kişi Nevşah Fidan ve ateistler doğru nefes alamadığı için ateist oluyor demedi. Yıllardır ateistlerin göğüs kısmına yetersiz nefes aldığını gözlemlediğini söyledi. TH-cam kanalı var kendisinin merak edenler izleyebilir videolarını.
Röportajını okumuştum, kurduğu cümleler nefes ve ateistlik arasında ilişki kuruyor ve gerçekten tam bir saçmalık.
Ben de saçımın kenarını böyle yapsam mı acaba yaaa. Kesin arizona kertenkelesine benzicem ama kökü ben de be uzar
Kurtlarla Koşan Kadınlar'ı mutlaka okuyup incelemelisin mutlaka 🙏🙏🙏🙏
Ay ben bu kitabı hiçbir yerde bulamıyorum :((( Yardım edebilecek olan var mı?
sabit yoruma bakar mısınız?
Bu kitabı nasıl bulabilirim baskısı yok deniliyor yardımcı olursanız sevinirim
Sahaflardan bulabilirsiniz.
Yılan kafatası nasıl bulabilirim biri yardımcı olabilir mi Şfopeudjsudns
@@StudioB7 havanda ezeriz
evde denemeyiniz.
6 dislike atanlar ne düşünüyor acaba?
cidden merak ediyorum..
videolar çook uzun ya dksını gördüğüm an giresim gelmiyor
Keşke 5 saat olsa
Kırmızı ruj favorimiz! Ergen oyuncu koltuğunun olmaması da cila olmuş.
Henüz abone olmadım biraz inceleyeceğim istişare edip öyle karar vereceğim sayfanıza.
Delikanlı kanının deli aktığı zaman yani ergen.
SEHZADE MUSTAFA HAN + PARGALI VEZIRIAZAM IBRAHIM PASA ile ilgili video yapabilir misiniz?
+ BARBAROS HAYRETTIN PASA...
Bu videonuzda digerlerine nazaran cok fazla reklm cikioor nie? Too often!
5 tane varmış, hiçbiri de atlanamayan video reklamı değil, sabrediniz.
Çok yoruyorsunuz ..