Ben 2000 doğumluyum ve çalışan bir kadının çocuğuyum. Annem bir plazada çalışmıyordu ama bir lisede öğretmendi. Çocukluğum boyunca onu ve arkadaş ortamını gözlemleme şansım oldu. Fatih’te bir kız lisesinde çalışıyordu 10 15 kişilik bir arkadaş grubu olmuşlardı öğretmenler odasında kadın kadına ve bu kadınlar her gün boş saatlerinde İstanbul kazan onlar kepçe gecelere kadar gezerlerdi. O zamanlar annemin finosu olarak yanında gezdirdiği minik kızdım ve gerçekten sex and the city tarzında bir hayatları vardı. Hala annemin o zamanki hayatına o kadar çok imreniyorum ki anlatamam. O öğretmen odasındaki kıyafetleri tarzları hala unutamıyorum 🥲 keşke gördüklerimi size birebir aktarabilsem. Ben de o dönemlerde genç olabilmeyi çok isterdim
Evet ben de aynı şekilde bir öğretmen kızıyım. Çoğunun kocası yada ailesi inanılmaz zengin kadınların okutulmadiği bir dönemde okumuş ayrıcalıklı sayılabilecek kadınlar. Hiç unutmam annemin bir arkadaşı Türkiye haritasını açıp evlerinin olduğu şehirleri göstermişti :D
@@denizmelisnur harika!🥲🌼 ben ve ablam da liseyi orada okuduk (ablam 94’lü ben 97’liyim), tüm hocalarımız çok bakımlı çok güzel ve çok kültürlülerdi 🤍 bize çok şey kattılar. Eminim anneniz de onlardan biridir 😍 çok mutlu oldum hatırlayıp 🎠
Gülse Birselin kahve içen ve evine büyük ihtimal asgari ücret bile götüremeyen amcaları kıskanması bana çok tanıdık geldi. Benden üst düzeyde olan bir sınıf arkadaşım var kız 3 yıldır dershane + deneme klübüne gidiyor ben bu yıl fizik dersinde biraz zorlandığım için babamın fizik öğretmeni bir arkadaşından ders almaya başladım kız bana diyor ki "ben her gün dershanedeyim, denemedeyim çok yoruluyorum senin için hayat ne kadar kolay sadece haftada 1 fizik dersi alıyorsun" ... Ben de senin gibi her gün denemeye, dershaneye gitmek isterdim ama bil bakalım ne eksik? Benim yaşadığım şey kolaylık, tembellik gibi geliyor ona ama asıl zor olan hayat benimki. Her gün kafama kafama o dersler sokulsa ben de güzel netler yaparım ama test kitabını bile sahaftan almak durumundayım. Ayrıcalıklı insanların asla anlayamayacağı bir şey bu. Onlar size der ki keşke ben de senin gibi tembel olsam ama aslında siz onlardan daha çok çalışırsınız.
İleride ayrıcalıklı ve şanslı olanın sen olduğunu anlayacaksın😊 Sorunlarını ne kadar güzel analiz ve mukayese ediyorsun ve olgunsun. Paradan öte hayatta kalma ve mücadele becerisi daha önemlidir 👍
Ailemin durumu suanki ortalama bir Turk ailesiyle ayni ve her istedigimiz zaman hersey ayagimiza gelmiyor sadece ihtiyaclar icin ve ayda 1 zevk icin harcayabiliyoruz ama egitimim icin herseyi yapmaya hazir bir annem var ve dershaneye yazildim ve her ne kadar yorulsam ve gitmek istemedigim zamanlar olsa da ben sirf hayal kirkiligi yaratmamak icin tum bir sene ugrastim sonunda verilen paraninda emeginde karsiligi alindi ve cok mutlu olduk,istenen sonuc olmasaydi da sorun yoktu evet ama okul ve dershane cok yorucuyken bile kendimi paralayip amacima ulastim. Yanii imkan yaratildiginda nankorluk yapmayip degerlendirmek diye bir sey var o kisi biraz fazla nankormus ailesi onun icin yoruluyor o da biraz yorulsun bir zahmet.
Ayrıcalıklı olduğu su götürmez bir gerçek ancak 90’larda hatta 2010’ların ortalarına kadar özellikle Amerika’da eğitim alabilmek bizler için çok uçarı gelmiyordu. Hocamın dediğine göre pandemi öncesine kadar başarılı Türk öğrencilerin neredeyse %90’ı direkt Amerika’ya gidiyorlardı fakat şimdi Avrupa’nın “başarısız” okullarına bile gitmekte çok zorluk çekiyor. Korkunç siyaset yönetimin sonuçları hayatımın her alanına sirayet etmiş halde…
Yurtdışında okumak çok büyük bir olay değildi diyorsunuz lakin Anadolu'nun köylerinde yaşayan özellikle kız çocukları için bir köy okulunda dahi ilkokulu bitirmenin bile ne kadar büyük bir olay ve ne büyük bir ayrıcalık olduğunu anlayamıyorsunuz sanırım. Belki İstanbul'da ve diğer büyük şehirlerde doğup yetişmiş kişiler için böyle şeyler normaldir ama özellikle o dönemlerde nüfusun çoğunluğunun köylerde yaşadığını göz önüne alırsak Türkiye'nin geri kalan %70inden fazlası için sadece ilkokulu okuyup bitirmek bile büyük bir ayrıcalıktı. Kendi ailemden ve akrabalarımdan biliyorum maalesef.
Gülse Birsel gerçekten iyi bir yazar özellikle Avrupa Yakası için ama kabul edelim ki üst sınıf bir aileden geldiği için "halktaki" tam olarak yaşayışı kavrayamıyor ve bu yüzden o bize gelen "iticilik" var yoksa kendi çevresi için gayet halktancı bize göre ise biraz snob ve havalı. Yine de çok severim kendisini Türkiye de hem de herkesin içinde komedyen çıkıp kadınların dışlandığı bu alanda reyting rekoru kıran çok beğenilen yıllarca izlenen işleri yapmak kolay değil. Go girlsssss💪🏻
@@ozlemherkeser yani Maria dediye aramızda sınıf farkı belli oluyor bazı bölümlerde hani yurtdışında okuması girdiği çevreler falan orta kesimi aşıyor bende bunu kastettim sınıf farkından dolayı kendi sınıfında gayet halkçıdır ama bizim baktığımız tarafından biraz zengin ve bizi tam olarak anlayamaz maalesef yoksa gerçekten halktan biridir kendi sınıfına göre ve iyi bir gazeteci olduğu gözlem yaptığı belli severim kendisini Gülse hanımın
@@Cecilianew bu bakış açısıyla biz de onun yaşadığı şeyleri anlamıyor oluruz. Zaten bu bir mizah kitabı. Kendini anlatmıyor. Her şey ile hatta kendisiyle bile dalga geçiyor. Bu kitapta söylediklerini sosyoloji bilimi hakkında yazılmış bir kitap gibi değerlendirmek yanlış
@@ozlemherkeser keşke bende biraz zengin hayatını anlayabilsem;) sosyoloji falan umrumda değil biraz o hayatta olsak fena mı olurdu bakış açısını filanda boşver orta kesim bile değilim ve sanırım sınıf kinim yükseliyor
92 doğumluyum ve bu kitapları çıkar çıkmaz alıp okumuştum. Taşrada muhafazakar bir ailede doğup büyümeye devam eden küçük bir kız iken Gülse Birsel sayesinde Beyaz Türklerin nasıl bir hayat yaşadığını öğrendim. Anlattığı şeyler bana o kadar uzaktı ki vay be ne hayatlar var demiştim. Çom özenip çok da kıskanmıştım bu hayatı. Kitapları okuduktan sonra bir süre keşke ben de bu kadar şanslı doğsaydım depresyonuna giriyordum.
Ayyy gercekten amerikaya gitmek ne o zaman zordu nede bügün. Cemil ipekci 70 yasinda!! Kendisi hem amerikanische hem belcikada egitim Aldi!! Daha gülseye gel bakalim!! Yada Kaya cilingiroglunun babasi- Doktor adam - yurt disinda egitim Aldi!! Hülya avasarin ex kayinbabasindan bahsediom- Yani kizinin dedesinden. Amerikaya gitmek sadece garibana imkansiz. Bu topraklarda zenginler icin gercekten hicbirsey engel degil
@@e3naz 2008'de gitmiştim amerikaya, ilk kez gittiğim vize görüşmesinden hiç ingilizce konuşmadan çat diye 10 yıllık vize vermişlerdi, yani o zaman bile kolaydı gerçekten
Benim 10-14 yaşlarımda Gülse Birsel’in kitaplarını okuma fırsatım olmuştu, gülse birselin yeni ünlü olduğu zamanlar ve kitaplarını çıktığı an aldirtiyordum aileme.bir halt anlamadığımi düşünüyordum ama suanki beni inşaa eden şeylerden biri olduğunu fark ettim.en komiği daha sonra floatation tanke girmiş olmam kitapta böyle bir şey yazdığını bile hatırlamıyorum ama joe rogan dan duyup denemiştim. Ona çok minnettarım çünkü bana hiiic bilmediğim bir dünyanın kapılarıni aralamış. Örneğin George Bush un segwayden düşmesi kitabından çok net Zihnimde kalan ikonik bir an. Hemşerim memleket nere? Kitabında geçiyordu . Daha sonra yurtdışında MBA yaparken segwayin vaka analizinde o anın ne kadar kritik bir an olduğunu anlattıklarında anladım o kitabı okumanin önemini. 20.000 nüfuslu bir iç analdolu ilcesinde, sinema bile olmayan bir yerde bu bilgiye mahsar olmak. New York anıları. Bodrum tatilleri. Nişantaşı . Bir şey olmak istememe sebep olan kadinlardanmis,o zamanlar o kadar azdı ki böyle kadinlar olanların da çok priva-te bi hayatı vardı genç kadin olarak referans alabileceğiniz kadinlar fazlasıyla azdı . Tabii burada bile sınıf farkını görebilirsiniz. Annem ve babamın işlerinden ötürü oradaydım ve sürekli Ankara’ya İstanbul’a gittikleri için bu kitaplara erişimim vardı. Evimiz eski elele dergileri, modern Türk edebiyatıyla doluydu. Gene aynı yaşlarda babam iş seyahatlerinden elinde billboard dergileriyle, CD’lerle dönerdi. Bu aslında çok normal bir şey ama o zamanın Türkiye sinde çok büyük bir ayrıcalıkmış erişim. Suan anlıyorum ayrıcalığımı. Nitekim o zamanki sınıfımdan iyi bir liseye universiteye gidebilen ve kariyeri olan tek kadınim, keşke diğer arkadaşlarımın da erişimi olsaydı.-Gencecik yaşta evlendi çoğu ilkokul arkadaşım. erişimim olmasaydı farklı olurdu hayatım. Öncelikle çok küçük bir yerde yaşamadıysanız o zamanın Türkiye sini kavramak olanaksız. O zamanki televizyonun etkisi ve televizyon ünlülugu ile bugünün TH-cam u kıyaslanamaz. Suan herhangi bir insan ünlü olabilir ancak o unluluge belli bir insanın erişimi olabiliyor (algoritmalardan ötürü) televizyon unlulugu ise çok farklıydı. Çünkü herkes tek bir şey izleyebiliyordu ve şöhret gerçek bir şöhret oluyordu. Toplumsal hafızaya kazıniyordu çünkü kişiler. Sex and the city de hayatıma aşırı dokunan bir dizidir. Gene aynı yerde yaşarken Antalya’ya tatile gitmiştik ve Amerikan bir arkadaş edinmiştim. Kablolu tvden otel odasında sex and the city izlemiştik ve şoka girmiştim lann bu nasıl bi haksızlık tcde kadinlar bu sacmaliklari yaşarken diğer uçta böyle bi hayat var. O zaman bekaret gibi kavramların sacmaligi zihnimde çözüldü gene çok küçük bir yaştaydım ancak evrensel olmayan her dayatmanin bullshit olduğunu net anlamıştım. GERÇEK AYRICALIK(privilege) ERISIMDIR. Saçma sapan bir tatile erişebilmek bile zihninizde bir şeyler açıyor. Üzülüyorum erişimi kısıtlanmış Türkiye ye. Kadin hikaye anlatıcılarınin önemini hayatta ilerledikçe daha fazla fark ediyorum. Modern kadin olmak isteyen genç kızların alabilecekleri referanslar yalnız Türkiye de değil dünyada da az sayıda. Gülse birsel kendiyle gurur duymali. Amerika daki yasamina rahatlıkla devam edebilirdi. Bu kitapları yazan bir kadin Amerika da da göçmen kimliğiyle ünlü olabilirdi ama Türkiye ye ihtiyaç duyulan yere dönüp bir şeyler yapmış olması hayranlık uyandırıcı. Cesaretini alkisliyorum. Male dominated bir endüstride var olabilmesi daha da etkileyici. Umarım bu seriye devam edersin. Bu kitapları hatirlamak çok keyifli oldu.
Lütfen devam et! Adeta bir zaman tüneli gibi geldi. 90lar nesli olarak 2000leri tekrar gözden geçirmek hem çok eğlenceli hem de öğretici oluyor. Nereden nereye hissi… çok keyif aldım devam lütfen ❤
“Her şey mal mülk, her şey para pul” sözü Sezen Aksu’nun 1977 tarihinde çıkmış “Kusura Bakma” şarkısının nakaratında geçen bir sözdür. Yani aslında kendini değil, kullandığı alıntıyı tekrar etmiş Gülse Birsel.
26 yaşında bir kişi olarak Gülse Birsel in anlattığı o 2000lerde yaşamayı o kadar çok isterdimki.. Baktığım diziler zevk aldığım konulara bakıyorum temelleri o dönemde atılmış. Bir insan okuyup meslek sahibi olup metropolde hem partileyip hem de kariyer yapabildiği zamanlar varmış. Şimdi bir şeylere ilgi duymak emek vermek için o kadar zorluyorum ki kendimi. Artık şu eradayım benim bir yerde dayım yok gelebileceğim konumlar malesef belli. Yurtdışı desek zaten kur belli. Küçükken hep hayal kurardım meslek sahibi olup dünyayı gezeceğim İstanbul da güzel partilere katılacağım ve Beyaz Show a gideceğim😢. Ama o eski tat huzur yok asla özellikle koronadan sonra yaşam amacımı kaybetmiş gibiyim. Neyse çok uzattım diğer kitap incelemesini sabırsızlıkla bekliyorum ve Beyazıt Öztürk sana çok kırgınım 😢
İncelemen harika olur, benim için koca bir zaman yolculuğu oldu. Şunu anımsadım, Avrupa Yakası bizi öyle etkilemiş ki, çocukken mahalledeki arkadaşlarımızla evcilik yerine çalışan kadınlar gibi oyun oynardık. Babam ve ablalarımın ofislerinden getirdikleri müsvetteleri alır ve doldururdum, bir de dergi hazırlardık. Toplantı yapar dergilerimiz üzerinde tartışırdık. Böyle oyunlarımız vardı. 😅
Kesinlikle devam et Meryem, çok keyifle dinledim. Eğlenceli içeriğe hasret kalmışım, ülke gündemi mahvetti bizi. Gülse Birsel, ülkemizde iyi ki var dediğim yazarlardan. Bir ikon benim için, çok seviyorum. Senden dinlemek de çok hoşuma gitti 😊❤
Ya Gülse Birsel’in şu New York’ta okumasının ne kadar ayrıcalıklı birşey olduğunu farketmemesine benzer bir şeyi yaşadım (thank god) ve hala üzülürüm; 2020’de Japonya’ya dil okuluna gitmiştim. Tek başıma şu herkesin vlog çektiği minik kutu gibi dairelerde yaşıyorum fln. Hayatımın en özgürleştirici dönemiydi benim için, gördüğüm her şeye şaşırıyorum çünkü hiçbir şeyin Türkiye’de karşılığı yok. Ama öyle yoğun bir tempoda ders çalışıyorduk ki gezmeye doğru düzgün hiç vaktim olmadı. Tokyo’ya bir kereliğine gidebildim. Allahtan yalvar yakar Harajuku’ya girebildik yoksa kimsenin oraya götürme niyeti yoktu. Diğer Türk arkadaşımla salak mıyız neyiz kalk gitsene gez etrafı sağo solu ay manyak mıydık neydik düşündükçe deli oluyorum. Gözümüz korktu sanırım biraz hayatımızda ilk defa yurtdışına çıkınca, fazla cesaret edemedik bulunduğumuz alanın dışına çıkmaya. Düşündükçe çok üzülüyorum cidden nasıl böyle bir anı değerlendiremedim diye. İnşallah tekrar gidebilme şansı elde ederim.
Gülse birsel izleyicisi benim için bir aile kesinlikle ve kesinlikle %52lik kısma girmeyecek zekada, vicdanda(çünkü acılarımızı onunla uyuşturuyıruz anlık olarak), kaliteli insanlardır. Umarım bu tarz içeriklere 2000ler Avrupa Yakası dönemine geri döneriz doların kaç ettiğini söyleyen dansözğn çıktığı kadın haklarından siyasetten bahsedilen bir döneme geliriz. Bunun özlemiyle tekrar tekrar seyrediyoruz. Kitaplarına henüz geçemedim. Kendimi iyi hissetmiyorum. Farklı bir dönemdeyim. Seninle birlikte hızlandıracağım okuyacağım. Başlayalım. Gülse ve Meryem gibi kız kardeşlerimin çoğalıp sesini duyurup umut vermesi dileğiyle…😌🫶🏻
Murat birsel o yıllar çok ünlü biriydi bayağı haber starıydı adam. Gülse ile evlendikten sonra o parladı adam elini eteğini çekti medyatik olmaktan. Bunları hatırlaman lazım maria şaşırdım, aynı yaştayız sfdfdf
Bence çok keyifli bi giriş olmuş 😍 Blue Jean, Cosmo Girl dergileri, Baby-G saatler, annelerimizin Avon katalogları, simli parfümler, kapaklı ve renkli cep telefonları, MTV zamanları filan aklıma geldi. 1 saat hiç anlamadan bitti 🤌🏻❤️
Gülse Birsel ile ilgili bir bilgi vereyim, kendisini tanıyan birkaç kişiden duyduğum kadarı ile aşırı tatlı, kibar ve mütevazi birisiymiş. Hatta o kişilerden birisi çok fazla ünlü ile işi gereği muhattap olan birisi ve ünlülerin yüzde 90'ının aşırı kompleksli ve kibirli olduğundan bahsederken Gülse Birsel'in az sayıda iyi ünlülerden olduğunu söylemişti.
Feminist olduğunu iddia eden bir kadının sırf kendi bakış açısı zanlariyla başka kadını en düşük seviyesinde resmen sokak dedikodusuyla guyaaaaaa kitap incelemesini izledik 😀 bende okudum bende yabancı dil biliyorum çalışıyorum bende orta güzelim benden neden gulse olmadi kıskançlığı yapacakkadar avam maria. Ailesinin elitligini bile şanslı ailede büyümüş diye asıl onu fesatlikla aşağılamaya çalışman 😄 bakış açısıniz yargılama ile tüm video aklına mi girdiniz ? Şizofreni mi bu kafaniz ? Birinde sevmedigimiz kendi gölge kimligimizdir yada ozendigimiz ? Sirf aynı açıdan bakmadı Karadeniz klasik ailede buyumedi kendi doğal hayatını yaşadı diye bunu anlatması hayalinizi yasamasi size hava atma gelmiş sadexe cooook ortak noktamiz var diye araya hep eklemeniz☺️ inanin psikolojik gözle bakıldığında kıskançlığın tüm belirtileri vardı bu videoda size acıdım ister öz eleştiriye başlar duzelirsiniz ister hayır reddiyle bu kafayla devam edersiniz maria. Ayrıca size bir tavsiyem cringe konusunda mafem toz alerjiniz var elestirdiginiz okb hanımları biraz doğru şekilde örnek alın madem her videoda itici şekilde o burnu kasiyacaksiniz madem iş yapamiyorsunuz toz alma bile kulfet o kadar esya dekorasyon vs doldurmak odayı nedir yaaa Az eşya az toz o görüntüyü istiyorsaniz getirdiği iş sorumluluğuyla baş edebilmelisiniz burnu sürükli ellemek itici. Küçük sorumluluklar bunlar . Kendinizle yüzlesin acilen aynı kafadaki savunucu takipcilerin pohpohlamasi sizi geliştiremez malum parti yapmış videoyu sanki sizin gibi dusunmemesi lincinizi yedirmis . Topuklu ayakkabı için üzülüyorum diyerek acinasi şekilde içte bastırılan kıskançlık biraz rahatlamistir umarım 🤣 bayılıyorum psikolojiye bende sizleri zevkle inceliyorm . Kadını hem gömmeye çalışmış hemde bende benziyorum bende gittim bendw yaşadım bende şunu yaptım diye benzemeye çalışmanız kendinize uzulun bari. O sınıf ayrımı yapmıyor siz ortak paydalar elde etmek için Karadenizden çıkıp mücadele vermişsiniz o okumayan baba parası yiyen bir tiki olabilecekken gene herşeyi kendi zekasiyla yapmış bir kadın her anlamda hem şanslı hemde başarılı. Bir kitabı okurken yazara nasıl iç savaşların nefreti kusulur hepsi bakış açınızla bakilmadigi sürece ne kötü? Hele o pistte üstümü kan olayı.... Üstümü başımı parcalamyacagim kendimi parçalayacagim.diye bir deyim vardır ah ah bakış açın hemen çocuğa şiddet üzerine gelişti sizin düşünce o kan illa çocuk olacak nasıl kafa bu. Onun hayatı böyle sizin için ny olay olabilir onun normali anlatmasida sizin sınıfa hava atmak olabilir onun sınıfın normalitesi. Kasinti ve cringe kendi olup yansıtma psikolojisi ile doluydu video @@cattomeowempire
Ben yalnızca son çıkan kitabınsan haberdardım. Zamanında Avrupa Yakası izlenirdi, okulda muhabbet olurdu. Fakat artık hatırlamadığım aklıma geldi. Bazı bölümler, espriler zaman zaman gözümün önüne gelirdi ama tam olarak hatırlamıyordum. Izledim. Şok üstüne şok. Kültür şoku. Izlerken o kadar keyif aldım ki. Zor bir dönemden de geçiyordum, enerjimi geri kazanmaya çalışıyordum. Şaka maka beni toparladı. Yalan Dünya falan izlerdim, Jet Sosyete'ye pek bakmadım. Gülse Birsel nedense sevdiğim biri. Avrupa Yakası etkisi miydi bilmiyorum, tekrar izlemeden öncede seviyordum kendisini. Ama halktan biri gibi olsa da yeteri kadar içinde değil. 'Pembe dünyasında' değil ama kesinlikle ayrıcalıklı kesimden. Zamanında bu kadar Aslı olduğunu bilmiyordum mesela. Gündemi takip etmesi de mesleğinin gerektirdiği bir şey. Mizahını seviyorum. Son kitabından sayfa fotoğraflarını twitterda çok gördüm. Eskilerini okusalar canceldan fenalık geçirlersi herhalde. Video hızlı gelsin duası edicem, izlerken keyiflendim 💜
Gülse’ciğimm bir tanedir🩷🩷 Ama dediklerine hak veriyorum ve katılıyorum. Gülse Birsel bize hayatın tatlı ve güzel görünen tarafını sunduğu için de seviyoruz. Bir de onunla birbirimize çok benziyoruz😅 çocuklara bakışı ve diğer başka konular mesela😊
Kesitlerini gösterdiğin tüm 2000'li yılların filmlerini 3 kez bitirmişimdir. 00'ler benim için şarkı,film,dizi,magazin, ünlülerin... En iyi olduğu zamanlardı. Keşke o zamanlara ışınlanabilsem.
24:16 O bölümde Fatoş'lar fakir oldukları için simit yemiyorlardı. Hep birlikte yemeğe çıkıyor, Aslı ve Cem' i davet ediyorlardı ama Aslı ve Cem bir bahane uydurup gelmiyordu. Fatoşve Yaprak "Acaba neden bizi ekiyorlar? İnsan arkadaşlarıyla Hayvar gibi güzel bir mekanda neden öğle yemeğini redderderki" diye konuşurken Tanriverdi "Belki de paraları yoktur" deyince çok üzülüyorlardı "Biz ne kadar düşüncesiziz, Cem aylardır işsiz ama onları pahalı mekanlara davet ediyoruz hemen ucuz etkinlikler planlayalım da gelebilsinler" deyip sokakta simit yemek, evden getirdikleri öğle yemeğini ofiste hep birlikte yemek gibi bedava etkinlikler yapıp Aslı ve Cem'in hayır demesine fırsat tanımadan çeke çeke getiriyorlardı. Birkaç gün böyle gittikten sonra "Cem ve Aslı'yı lüks bir mekanda baş başa yemek yerken görünce 'madem paranız vardı niye bizi ekip durdunuz' diye soruyorlardı" Aslı ve Cem "Ofiste zaten tüm gün beraberiz, akşamları da beraberiz biz bazı akşamlar karı koca vakit geçirmek istiyoruz. İşte şimdi de böyle baş başa yemek yiyelim dedik" diyerek baş başa yemek istediklerini açıkça belli ediyorlardı ama Fatoş Yaprak ve Kubilay anlamayıp "Ay bizde fakirleştiniz zannettik. Neyse madem burada yiyorsunuz biz de sizinle yiyelim. Garson buraya üç sandalye daha ekleyin" diyordu
@@yarennnnnnnnnnn Ekonomik kriz zaten Sadettin beyin her lafıyla işleniyordu. Biri zam isteyecek olduğunda "Arkadaşlar ülkenin hali malum, krizi görmüyormusunuz ne zammı, çalışım lütfen, çalışalım" diyordu
@@yarennnnnnnnnnn Patronun lafları dışında "tutumluluk" konusunda Tahsin'den yardım istemeleri, bir kişinin işten çıkacak olması, Şahika'nın "ne krizi bee kriz mi var" lafları ilk aklıma gelenler az işlenen bir konu değildi aslında. 2008 krizi de dizinin ortasına denk gelmişti zaten. Bir de Fransız İhtilali temalı hayal, Volkan'ın dükkanı bırakıyorum aç kalsam da müzisyen olacağım tripleri sonra bildiğin sağlığını bozması falan çatı kavram olarak SINIFSALLIK sık işleniyordu dizide hhshshs
Kanada’da yaşıyorum ve burada “Mado” var. Dünya’nın dört bir yerinden gelen bir sürü arkadaşımı Mado’ya götürdüm Türk kahvesi içip lokum yemeye. Hepsi hayran kaldı ve onlar da kendi aile ve arkadaşlarını götürüp bana selfie atıyorlar. Türk olan pek çok şeyin değeri bilinmiyor maalesef.
@@rumeysaaslan-p3b ben o olayları bilmiyorum, hayvan karşıtlığı yüzünden Türkiye’de hiç gitmezdim ama burada ki kuralları ve yöneticileri farklı olduğundan ve yurtdışında gidebileceğim başka bir seçenek olmadığından gidiyorum.
Ay bende Gayet Ciddiyim, Velev ki Ciddiyim ve Yolculuk Nereye Hemşerim kitapları vardı. Gayet Ciddiyim kitabını okula götürmüştüm (ortaokul) okumak için, bi öğretmen ödünç almıştı ve okumuştu. Of güzel yıllardı ya.
Bilmiyorum. Avrupa yakası ve yalan dünyanın yarısına kadar izledim ama benim öyle stresli bir dönemimde beni çekip aldı ki Avrupa yakası hala işlerimi yaparken kulağımda kulaklık Avrupa yakası izliyorum. 96 doğumluyum ben çocukken vardı televizyonlarda ama benim aile yapıma hiç uygun değil mantığıyla o zamaan izlememiştim. Sonuçta o sıra orta halin bile altında muhafazakar bir ailede yaşıyorum annemi askeriyeden içeri almıyor kalkıpta Avrupa yakasını mı izleyeyim mantığındaydım fakat yaşım 27 olunca dedim ki neymiş bu Avrupa yakası izleyeyim o kadar çok stresimi aldı ve ne hayatlar varmış be diyerek gülerek izledim ki. Teşekkür ederim gülseye
Özel bir bankada müdür yardımcısı olan, saçları dönemin ikinci dalga feminizmine uyumlu şekilde kısacık kesilmiş ve özenle şekillendirilmiş, her gün farklı bir Marks&Spencer marka gömleği ile kombinlediği pantolonlu takım elbisesi içinde beyaz yakalı hayatına kendisini adamış olan güçlü bir kadın figürü olan annemin bana öğrettiği en güzel alışkanlık; kitap okumaktı. Kendisi öyle bir kadındır ki, metrodaki 15 dakikalık yolculuğundan tutun da evde bir yandan film izlerken heppp elinde bir kitap olurdu, hala da öyledir... (yarım yamalak izler- sırf babam mutlu olsun diye, asıl derdi ona eşlik etmek ve romantik romanını okumaktır.) Ben de göre göre okuma bağımlısı bir velet olmuştum işte. Annemle stabil cumartesi avm gezilerimizde gün sonunda birer roman birer de dergi alırdık, pazar günü boyunca ilk önce dergiyi okuyup sonrasında da kitabın yarısına gelirdik. İşte tam da öyle günlerin birinde, annem zaten Gülse Birsel'in hem dergi editörlüğünü hem de komedyen yanını çok sevdiği için aldığı onca kitabı arasında, bana da kapağında tatil fotoğrafı olan poz verdiği o 'Yazlık' kitabı pembe versiyonu verdi, ilk önce kendisi okumuş ve 11 yaşındaki erken olgunlaştığına inandığı kızı da okusun demişti. Yarım günde okuyup deliler gibi kıkırdadığımı hatırlıyorum, şimdi olsa bir cümlesine bile gülmem muhtemelen ama işte o dönemler bana hem annemi andırdığı (kısa saç ve güçlü çalışan kadın imajı nedeniyle) hem de sosyal medyanın yerine beni oyaladığı için bayılarak okuyordum. Aslında, ben herrrrrr şeyi okuyordum da bu kitaplara erişimim olduğunu bana hatırlattığın ve zaten sana ölesiye bayıldığım için bir de senden eski-yeni bütün kitaplarını duyma fikri beni aşşşşşırı cezbettiii!!! N'olur devamını da yap, editlemeye üşenirsen dümdüz koy biz izlerizzzzz gerçekten çok seviyorum Meryem seniii umarım bir gün Tunalı veya Bahçeli'de denk düşeriz!!
3 หลายเดือนก่อน +6
Arkadaşım olmanı öyle isterdim ki ❤hadi birlikte tatile çıkalım demeyi🎉 kardeşimle yorucu bir senenin sonunda çıktığımız bu yaz tatilinde senin videolarını açtık hep. Havanın sıcaklığının geçmesini beklerken, denize gitmeden önce, bir kenarda senin sesin vardı ve onun üzerine aynı fikirde olduğumuza dair konuşmalar yapıyorduk... Sanki yanımızdaydın ve üçümüz sohbet ediyorduk. Şimdi de tatil dönüşü 6 aylık Bebişim içerde uyuyorken senin videonu açıp kahvemi almış dinleniyorum. Farklı hayatlar yaşasakta aynı fikirdeyiz aynı yaştayız cnm 😘
Video girişinde topluma hizmet dersinde görme engelliler için yazım hatası düzelttiğini söylemişsin. Ben de arkadaşımla birlikte aynı derste görme engelliler için kitap seslendirmiştim. Çok benzer işler yaptığımız için mutlu oldum ve bunu paylaşmak istedim. Seviliyorsun
Gulse birsel her agliyicagimi hissetigimde , konfor alanim zedelendiginde , gunluk hayat beni yordugunda hangi dizisi olursa olsun bir bolum acip izledigim tek kisi
2006 yılı ortaokuldayım ve Gülse Birsel’in Yolculuk nereye hemşerim! kitabını harçlığımdan arttırarak almıştım. Bilmediğim yaşamları, farklı hayatları öğrenmek o günlerde okurken güzeldi. Evet sınıf farkımız kitaplarda hissettiriliyor, 2000lerin modalarından biri bu sanki iyi bir tarafıda var,en iyi yanı ekonomik bağımsızlığı ister kültürel sermayesinden ister işinden gelsin bağımsız güçlü bir kadın görmek o dönemde ilham vericiydi. O dönemin diğer kadın örneklerinin malesef ki gösterdikleri uyguladıkları çizginin pek ilham verici tarafı yok ve sonu erkek üstünlüğü ile sonuçlanıyor. Bir nepo beybi olsada ortaokulda ki ben için fena bir örnek değildi. Farklı kültürleri öğrenmeme vesile oldu kendisi. Haftaya fikrim tekrar sınıf nefretine dönüşebilir ama daha az sınıf nefreti seviyesindeyim Gülse Birsel’e karşı. Kitap hala kitaplığımda üzerine kahve sıçramış şekilde duruyor.🧿
Artık 35'ine gelmiş bir millennial olduğum için o kadar hoşuma gitti ki video, resmen eski kaygısız gençlik günlerime dönmek gibiydi. Lütfen devam etsin Gülse Birsel'in tüm kitapları. Mentalime aşırı iyi geldi:)
Sonuçta birçok yeniliği hayatımıza kazandırdı şu an moda olan her şeyi 20 sene öncesinden izliyorduk. hatta şu an baştan izleyince kaçırdığımız anlamadığımız başka bir sürü dizi film kitap karakter göndermelerine denk geliyorum. ne kadar cringe yanları olsa da bu insanlarla büyümemiz büyük şanstı. Devamını bekliyorum♥️
Abla günlerdir eski videolarınla idare etmeye çalışıyordum Kendimi kimsesiz hissediyordum Sürekli eski sevgiliden mesaj bekler gibi kanalı açıp açıp bakıyordum Sonunda😢
Yaa 😑 o gag açılımı yarışmasını hatırlıyorum. Çocuğum diye kendim başvuramıyordum. Annemle babama yalvarmıştım "siz başvurun, cevabı biliyorum" diye ama önemsemediler. Ve cidden cevap "güldüren anlık görüntüler" çıkmıştı 🤦🏻♀️
Gag'ı izlerdim, geceleri olurdu. Tekrarı büyük ihtimal çünkü gece 2 suları diye hatırlıyorum. Evde herkes uyuduktan sonra ve salonda gizlice, sessizce izlerdim. Bir bölümünde "Bugün gag'ın açılımını açıklayacağız" diye tüüüüüm program boyunca reklamını yaptılar. "Aman kanalı değiştirmeyin birazdan açıklayacağız", "Reklamdan sonra bir yere kaçmayın sakın açıklayacağız" vs diye diye sabah ezanına kadar bekledim neredeyse. Ve program sonunda Gülse Birsel "İşte gag'ın açılımı;" dedi ve hızlandırılmış bir ses efekti koydular. Hiçbir şey anlaşılmıyordu, bok gibi kaldım ve sinirlendim. Bir daha asla gag izlemedim. Ve hatta belki de herkesin bayılarak izlediği Avrupa Yakası'ndan bir bölüm bile izlememiş olmamın alt nedeni o günün kinidir....(sıfır ironi😅 Avrupa Yakasını bir saniye bile merak etmedim ve izlemedim)
"Her şey mal mülk her şey para pul." Sezen aksunun kusura bakma şarkısında geçen bir söz. Sezen aksuyu çok sevdiği için ordan alıntı yapmış diye yorumladım
@@morticiaaddams5013 Sana zaten bastan bir şey soran olmamıştı ki 😄 Kendin atladın bin yıllık şarkı sözünün ne olduğunu anlatmaya, thank you for stating the obvious ama.
Bir insanın büyümesini ve fikir değişimini çok güzel göreceğiz bu seriyle anlaşılan. Ben de bazı kısımlarda inanılmaz gıcık oldum. İyi ki bu yazıları önceden görmemişim de önyargısız bir şekilde oturup dizilerini tüketebilmişim. Ben iş yaparken Yalan Dünya sürekli arkada çalar .Yalan Dünya zamanlarında halk ile daha bir yakınlaştığını düşünüyorum çünkü çok daha farklı yerlerden karakterler var. şu dövme ve piercing mevzusunda da aklımda Yalan Dünya'daki Eylem karakteri geldi.😄
yalvarırım bu seriyi 10 video falan yap ❤ bir sürü konunun konuşulmasına yarıyor çok eğlenceli oluyor. bi olay etrafında değil de o zamanlar gündem olmuş konularla ilgili düşüncelerini filan söylüyorsun benim ilgimi daha çok çekiyor
Canım Maria, büyük ihtimal yaşın küçük olduğu için kaçırmışsındır. Çünkü 'Murat Birsel kim?' dediğinde, refleks olarak ekrana baktım. Çünkü genel kültür sahibi (oldukça iyi hatta) birisin. Sonra yaşın aklıma geldi. Bu arada evet, benim gibi dinozorlar da seni severek takip ediyor. :)) Gülse Birsel ile eşinin arasındaki yaş fakının da etkisi vardır tabii ama kimse Gülse'yi bilmezken Murat Birsel ekonomi programlarının vazgeçilmeziydi. NTV'de kendi programı vardı. Eski eşi eski bir CHP Milletvekili'nin kızıydı diye hatırlıyorum. Network'ü de çok geniş biridir. Tamamen tahminden ibaret olsa bile kişisel görüşüm, Gülse BiİRSEL'in (bir kitabında da, hiç merak etmememize rağmen, neden kendi soyadını kullanmayı tercih etmediğini açıklıyordu.) başarı yolundaki ilk adımın eşinin sayesinde atılmış olduğu yönünde. Kendisi çok zeki, çok yetenekli bir kadın. Boğaziçi Ekonomi mezunu, Amerika'da Master yapmış, Prenseslik okuluna gitmiş vs. vs. Bunun karşın özellikle tv, sinema gibi sektörlerde, açık ara en önemli şey network'tür. Avrupa Yakası'nın baska bir yapım şirketi tarafından reddedildiğini ve Sinan Çetin'in de 'Ahbabımız, birkaç bölüm çekelim. Zaten tutmaz, o zaman yayından kaldırırız.' diyerek kabul ettiğini sektörden 'duydum' diyeyim. Yani kendisini çok severim. Her türlü takdiri de sonuna kadar hak ediyor. Tüm projelerini severek izlemişimdir. Bununla birlikte eşim ve neredeyse tüm kuzenlerim bu sektörde ve üst düzey sayılacak pozisyondalar. Dolayısıyla istediğiniz kadar yetenekli, çalışkan, zeki olun arada torpil olmadıkça projenizi yapımcıya ulaştıramanız bile mümkün olmaz. Ben dışarıdan birisi olarak, nice güzel senaryoların okunmadan reddedildiğini, ne kadar kötü dizi/film çekerse çeksin sadece muhabbeti iyi olan kişilerin yönetmenlik yaptığını ve milyonlar kazandığını gördüm, görüyorum. Bunları sadece etrafımdakilerden değil, yaklaşık 11 ay boyunca çalıştığım yapım şirketindeki gözlemlerimden de biliyorum. Bu kadar uzun yazacağımı düşünmemiştim açıkçası. Ezcümle Gülse Birsel, herkese yeteneğine göre imkan tanınan bir ülkede zaten yine başarılı olurdu. Ama ülkemizde bizi izlediğimiz dizilere mahkum olmaktan kurtaracak çok yetenekli insanlar var ama herkesin bir Murat Birsel'i yok.
Murat Birsel’in ilk eşi Tayyibe Gülek , “Adı Aylin” adlı kitapta adı geçen Aylin Devrimel’in yeğeni olarak geçer. Fetö’nün has adamı Kasım Gülek’in kızıdır. Gülse Birsel’in eşinin bu ilk evliliği bana hep çok ilginç gelmiştir.
@@cattomeowempire 'Adı Aylin'i okuyalı oldukça uzun zaman oldu. Açıkçası şoke oldum diyebilirim. Sadece yazdığım kadarını biliyordum. Eski eşin ya da babasının background'undan hiç haberim yoktu. Ben de anlam veremedim.😯😯😯
Bu yeni çıkan kitabı ve eski kitapları almayı çok istiyordum ancak stoklarda olmadığını görmüştüm. Bence hepsini incelersen harika olur Meryemm ❤ Gülse Birsel bize sınıf farkını ne kadar hissettirse de o yıllarda yaptıklarıyla ikon olmuş ve ben çevremizde gördüğümüz hayatlar dışında farklı bir hayata dair şeyler duymayı isterim açıkçası
Gülse Birsel'e Madonna'nın I Love New York şarkısını armağan ediyorum I don't like cities But I like New York Other places make me feel like a dork Los Angeles is for people who sleep Paris and London, baby you can keep Other cities always make me mad Other places always make me sad No other city ever made me glad Except New York I love New York I love New York I love New York If you don't like my attitude Then you can F off Just go to Texas Isn't that where they golf? New York is not for little pussies who scream If you can't stand the heat Then get off my street Get off of my street Get off my street You get off of my street Get off my street You get off of my street Get off my street Just get off my street
Çay olayını anlatayım Maria cım adamlar 1 çay söyleyip 1 saat oturup masa meşgul eden insan istemiyor, yada çayı çok pahalıya satıyor.. çünkü adama turn lazım para kazanması için, çeşme yada benzeri yerlerde değilsen hizmet sektörünün gerçekten işi çok zur şu zamanda ♥️🌼♥️
Murat Birsel gazeteciydi sonra anchorman falan oldu Gülse Birsel’den önce tanıyorduk senin tevellüt yetmemiş Meryem :)) ama sonradan evet göremedik pek, hatta hiç
Kesinlikle et yemin ederim 1 saatin nasıl geçtiğini asla anlamıyorum temizlik yaparken ya da çizim yaparken o kadar iyi gidiyor ki bu videolar arkada sohbet eder gibi dinliyorum sakinleşip arındırıyor resmen
Harika bir gençlik yaşamış bide benimkine bak bok gibi geçti ergenliğim, gençliğim nasıl bir aileye doğarsan öyle bir hayatın olur işte. Her anını aktif ve üretken geçirmiş bayılıyorum böyle insanlara
Gulse’nin bu ilk kitabını okurken 2003 senesiydi ve ben üniversiteye hazırlanıyordum. Ev hanımı shaming’i beni o kadar etkilemişti ki kendi kendime söz vermiştim asla ev hanımı olmayacaktım. Olmadım. Şimdi ben de aynı Leyla gibi götü başı yaymak istiyorum kdjdjrjrj
topuklu ayakkabı meselesiyle ilgili bi şey söylemek istiyorum. üniversiteden sonra formasyonu da bitirip 25 26 gibi bi lisede öğretmenliğe başladım. hem yaşım küçük hem de minyon bi tip olduğumdan, biraz da öğrenciler daha fazla kaale alsınlar diye okula her gün topukluyla gidiyordum. aranızda öğretmen olanlar varsa bilirler okulda pek oturamazsınız hem derste hem nöbette hep ayakta olursunuz. hem her gün topuklu giyip hem de ayakta olunca bi yerden sonra o kadar alıştım ki terlik gibi oldu topuklu ayakkabı. yani tamamen sürekli giydikçe alışıp hiç de yormayan bi şeye dönüşüyor. tabi üstünden yıllar geçti ben sektör değiştirdim şimdi masa başı bi işim var ve düğün olmadığı müddetçe topuklu giymiyorum, her giydiğimde de yıllarca nasıl böyle sekmişim bunların üstünde diye şaşırıyorum. yaşlandım, ondan da olabilir :)
@@Poesyy-j9d öğretmen misiniz? Eğer öyleyseniz yerimi seve seve veririm çünkü tekrar öğretmen olabilmek için dualar ediyorum:) ben sağlık meslek lisesinde sağlık branş öğretmeniydim sağlık meslekler kademeli kapanmaya başlayınca açıkta kaldım:) ön muhasebe ve idari asistanlık yapıyorum şimdi. Bi andan da akademisyenlik için uğraşıyorum master'ı bitirdim doktoraya başlayacağım inşallah
Ayakkabının kalitesine göre değişiyor kaliteli ağırlık merkezi ayarlanmış fizik kurallarına uygun tam ayak yapiniza uygun doğru marka topuklu babetten rahattır ve sorun çıkarmaz o ayakkabıyi bulmak zaman ve bütçe meselesi
bunlar o yılların küreselleşme sancıları ve sosyolojik konular gülse hanım biraz sığ bakmış kendi sınıfından siz de tek yönlü yorumlamışsınız gibi hissettiğim bazı yerlerde. videoyu çok beğendim emeğinize sağlık teşekkürler. lütfen devam edin
Kesinlikle devamı gelsin bu serinin. Sevdiğimiz insanların da aslında "insan", daha ilahi bir form olmadığını anlamamıza yardım ediyor bence senin yorumların. Sonuçta kadının bütün kitaplarını alıp okumazdım ve twitterda gördüğüm bir linçle de tamamını okumadan kadına karşı gereksiz bir önyargı sahibi olabilirdim. Ne güzel oldu işte burda genel bir perspektif kazanmamı sağladın❤
Çocuk yapmama o zamanlar gayet yaygınmış ünlü ve zengin insanlar arasında. Banu Alkan'da bu yüzden yapmamış hatta galiba bir arkadaşı yapma diye tavsiye vermiş. Ajda pekkan da yapmamış hatta 6 kere kürtaj oldu falan diye haberler var doğruluğu ne bilmiyorum ama ünlü kadınlar için çok uçuk bir şey değil o yıllarda bile
en büyük "couch gag" cennet mahallesi yunusun koltuğuna hep beraber oturduklarında bir anda arkaya doğru serilmesidir btw
Daha doğru bir tespit görmedim
😂 ahahhahahhahaha
Gitti milyarlık mobilya
Ay inanılmaz bir tespittt hahahaha
Off sahne gözümün önünde canlandı ahahaha
Ben 2000 doğumluyum ve çalışan bir kadının çocuğuyum. Annem bir plazada çalışmıyordu ama bir lisede öğretmendi. Çocukluğum boyunca onu ve arkadaş ortamını gözlemleme şansım oldu. Fatih’te bir kız lisesinde çalışıyordu 10 15 kişilik bir arkadaş grubu olmuşlardı öğretmenler odasında kadın kadına ve bu kadınlar her gün boş saatlerinde İstanbul kazan onlar kepçe gecelere kadar gezerlerdi. O zamanlar annemin finosu olarak yanında gezdirdiği minik kızdım ve gerçekten sex and the city tarzında bir hayatları vardı. Hala annemin o zamanki hayatına o kadar çok imreniyorum ki anlatamam. O öğretmen odasındaki kıyafetleri tarzları hala unutamıyorum 🥲 keşke gördüklerimi size birebir aktarabilsem. Ben de o dönemlerde genç olabilmeyi çok isterdim
Acaba çalıştığı lise fatih kız lisesi mi?
@@luckseaD eveeet
Evet ben de aynı şekilde bir öğretmen kızıyım. Çoğunun kocası yada ailesi inanılmaz zengin kadınların okutulmadiği bir dönemde okumuş ayrıcalıklı sayılabilecek kadınlar. Hiç unutmam annemin bir arkadaşı Türkiye haritasını açıp evlerinin olduğu şehirleri göstermişti :D
@@denizmelisnur harika!🥲🌼 ben ve ablam da liseyi orada okuduk (ablam 94’lü ben 97’liyim), tüm hocalarımız çok bakımlı çok güzel ve çok kültürlülerdi 🤍 bize çok şey kattılar. Eminim anneniz de onlardan biridir 😍 çok mutlu oldum hatırlayıp 🎠
@@luckseaD annem ordan okul müdürlüğü için ayrıldı ama ayrıldığında sene 2013’tü yanlış hatırlamıyorsam. Gerçekten denkleşmiş olabilirsiniz 🫠💖🥹
Gülse Birselin kahve içen ve evine büyük ihtimal asgari ücret bile götüremeyen amcaları kıskanması bana çok tanıdık geldi. Benden üst düzeyde olan bir sınıf arkadaşım var kız 3 yıldır dershane + deneme klübüne gidiyor ben bu yıl fizik dersinde biraz zorlandığım için babamın fizik öğretmeni bir arkadaşından ders almaya başladım kız bana diyor ki "ben her gün dershanedeyim, denemedeyim çok yoruluyorum senin için hayat ne kadar kolay sadece haftada 1 fizik dersi alıyorsun" ... Ben de senin gibi her gün denemeye, dershaneye gitmek isterdim ama bil bakalım ne eksik? Benim yaşadığım şey kolaylık, tembellik gibi geliyor ona ama asıl zor olan hayat benimki. Her gün kafama kafama o dersler sokulsa ben de güzel netler yaparım ama test kitabını bile sahaftan almak durumundayım. Ayrıcalıklı insanların asla anlayamayacağı bir şey bu. Onlar size der ki keşke ben de senin gibi tembel olsam ama aslında siz onlardan daha çok çalışırsınız.
kesinlikle harika yorumlamışsınız. ne kadar ayrıcalıklı olduğunun farkında bile değilmiş.
@@KazıklıMaria Seviliyosun abla💗
İleride ayrıcalıklı ve şanslı olanın sen olduğunu anlayacaksın😊 Sorunlarını ne kadar güzel analiz ve mukayese ediyorsun ve olgunsun. Paradan öte hayatta kalma ve mücadele becerisi daha önemlidir 👍
@@tugceklnc4783 Tabii öyle, ayrıcalıklı insanların başına bişey gelince far görmüş tavşana dönüyorlar biraz. Teşekkürler 💘
Ailemin durumu suanki ortalama bir Turk ailesiyle ayni ve her istedigimiz zaman hersey ayagimiza gelmiyor sadece ihtiyaclar icin ve ayda 1 zevk icin harcayabiliyoruz ama egitimim icin herseyi yapmaya hazir bir annem var ve dershaneye yazildim ve her ne kadar yorulsam ve gitmek istemedigim zamanlar olsa da ben sirf hayal kirkiligi yaratmamak icin tum bir sene ugrastim sonunda verilen paraninda emeginde karsiligi alindi ve cok mutlu olduk,istenen sonuc olmasaydi da sorun yoktu evet ama okul ve dershane cok yorucuyken bile kendimi paralayip amacima ulastim. Yanii imkan yaratildiginda nankorluk yapmayip degerlendirmek diye bir sey var o kisi biraz fazla nankormus ailesi onun icin yoruluyor o da biraz yorulsun bir zahmet.
Nasıl üst sınıf bir aileye doğmuş ya düşündüğümden çok daha fazla ayrıcalıklıymış 94 yılında New York'ta okul okumak... What a concept...
Ayrıcalıklı olduğu su götürmez bir gerçek ancak 90’larda hatta 2010’ların ortalarına kadar özellikle Amerika’da eğitim alabilmek bizler için çok uçarı gelmiyordu. Hocamın dediğine göre pandemi öncesine kadar başarılı Türk öğrencilerin neredeyse %90’ı direkt Amerika’ya gidiyorlardı fakat şimdi Avrupa’nın “başarısız” okullarına bile gitmekte çok zorluk çekiyor. Korkunç siyaset yönetimin sonuçları hayatımın her alanına sirayet etmiş halde…
94 te Newyork ta okumak çok garip bir şey değildi
Yurtdışında okumak çok büyük bir olay değildi diyorsunuz lakin Anadolu'nun köylerinde yaşayan özellikle kız çocukları için bir köy okulunda dahi ilkokulu bitirmenin bile ne kadar büyük bir olay ve ne büyük bir ayrıcalık olduğunu anlayamıyorsunuz sanırım. Belki İstanbul'da ve diğer büyük şehirlerde doğup yetişmiş kişiler için böyle şeyler normaldir ama özellikle o dönemlerde nüfusun çoğunluğunun köylerde yaşadığını göz önüne alırsak Türkiye'nin geri kalan %70inden fazlası için sadece ilkokulu okuyup bitirmek bile büyük bir ayrıcalıktı. Kendi ailemden ve akrabalarımdan biliyorum maalesef.
Yani Gülse Birsel kesinlikle çok çok ayrıcalıklı ve üst kesimden biriymiş bana kalırsa.
@@kaisoochanbaek5911tabii ki ya saçmalamışlar 94te newyork zor değilmiş bilmem ne hahaha ilkokula bile izin vermemiş dedeme söyliyim bunu
3 haftalik bir ayriliktan sonra ancak 10 saatlik bir video özlemimi dindirebilirdi 😿
Videoyu 10 saat sandım 😫
@@Enissk7 ozur dilerim.
baba bu ne ya herkes ya ayriliyo… benim de 3 hafta oldu olucak..
@@nazcattosanırım kanala en son 3 hafta önce video yüklediği için böyle söylemiş ama senin adına üzüldüm😿
@@nazcatto yorumdaki kız öyle demek istememiş ama benim de bir ay oldu akdlşisdşlasdşiad geçmiş olsun umarım çabuk atlatırsın
Bu ülkeye karşı umutlu olduğum yıldı 2003 (bir kaç aylıktım)
Ben de (portakalda vitamindim)
bende ya(doğmamıştim)
Ben yoktum
Bende (2 yaşindaydim 😢)
15 yaşımdaydım 😢
Gülse Birsel gerçekten iyi bir yazar özellikle Avrupa Yakası için ama kabul edelim ki üst sınıf bir aileden geldiği için "halktaki" tam olarak yaşayışı kavrayamıyor ve bu yüzden o bize gelen "iticilik" var yoksa kendi çevresi için gayet halktancı bize göre ise biraz snob ve havalı. Yine de çok severim kendisini Türkiye de hem de herkesin içinde komedyen çıkıp kadınların dışlandığı bu alanda reyting rekoru kıran çok beğenilen yıllarca izlenen işleri yapmak kolay değil. Go girlsssss💪🏻
O kadar da olsun ya :)
Halkı anlamıyor mu? Gülse Birseli bu TH-camr dahil burada kimse anlamamış. Okuduğu kitabı anlamıyor. Çoğu şeyi yanlış yorumluyor….. ne enteresan….
@@ozlemherkeser yani Maria dediye aramızda sınıf farkı belli oluyor bazı bölümlerde hani yurtdışında okuması girdiği çevreler falan orta kesimi aşıyor bende bunu kastettim sınıf farkından dolayı kendi sınıfında gayet halkçıdır ama bizim baktığımız tarafından biraz zengin ve bizi tam olarak anlayamaz maalesef yoksa gerçekten halktan biridir kendi sınıfına göre ve iyi bir gazeteci olduğu gözlem yaptığı belli severim kendisini Gülse hanımın
@@Cecilianew bu bakış açısıyla biz de onun yaşadığı şeyleri anlamıyor oluruz. Zaten bu bir mizah kitabı. Kendini anlatmıyor. Her şey ile hatta kendisiyle bile dalga geçiyor. Bu kitapta söylediklerini sosyoloji bilimi hakkında yazılmış bir kitap gibi değerlendirmek yanlış
@@ozlemherkeser keşke bende biraz zengin hayatını anlayabilsem;) sosyoloji falan umrumda değil biraz o hayatta olsak fena mı olurdu bakış açısını filanda boşver orta kesim bile değilim ve sanırım sınıf kinim yükseliyor
"Bütün kitapları incele" butonuyum 😅
92 doğumluyum ve bu kitapları çıkar çıkmaz alıp okumuştum. Taşrada muhafazakar bir ailede doğup büyümeye devam eden küçük bir kız iken Gülse Birsel sayesinde Beyaz Türklerin nasıl bir hayat yaşadığını öğrendim. Anlattığı şeyler bana o kadar uzaktı ki vay be ne hayatlar var demiştim. Çom özenip çok da kıskanmıştım bu hayatı. Kitapları okuduktan sonra bir süre keşke ben de bu kadar şanslı doğsaydım depresyonuna giriyordum.
ben 17 yaşındayım ama yorumlarda bazilarinin '90larda amerika'ya gitmek o kadar zor degilmis' yorumlarini saskinlikla okudum
ve dediklerinize katiliyorum suan biz de bunu kitaplarla degil ama her gün sosyal medyada hissediyoruz
Beyaz Türk kavramı başlı başına ırkçı ve yobaz bir tarif. Gülse Birsel 'in bahsettiği kesim iyi eğitimli, suç kaydı dahi olmayan,laik ve modern kesim
Ayyy gercekten amerikaya gitmek ne o zaman zordu nede bügün. Cemil ipekci 70 yasinda!! Kendisi hem amerikanische hem belcikada egitim Aldi!! Daha gülseye gel bakalim!! Yada Kaya cilingiroglunun babasi- Doktor adam - yurt disinda egitim Aldi!! Hülya avasarin ex kayinbabasindan bahsediom- Yani kizinin dedesinden. Amerikaya gitmek sadece garibana imkansiz. Bu topraklarda zenginler icin gercekten hicbirsey engel degil
@@e3naz 2008'de gitmiştim amerikaya, ilk kez gittiğim vize görüşmesinden hiç ingilizce konuşmadan çat diye 10 yıllık vize vermişlerdi, yani o zaman bile kolaydı gerçekten
Hazır eylül ayı gelirken bir ipek ongun serisi iyi gider
evettt işte hayattan itibaren bi ipek ongun serisi süper olur🤤
Kesinlikleeee çok çok iyi gider ✨
Eveettt 5.kitap gelsin artık!!
kesinliklee !!
Oha bununla ilgili eski yaşadığım bir şeyi paylaştım az önce yorumda ve sizin yorumunuzu okumamıştım henüz😂
Benim 10-14 yaşlarımda Gülse Birsel’in kitaplarını okuma fırsatım olmuştu, gülse birselin yeni ünlü olduğu zamanlar ve kitaplarını çıktığı an aldirtiyordum aileme.bir halt anlamadığımi düşünüyordum ama suanki beni inşaa eden şeylerden biri olduğunu fark ettim.en komiği daha sonra floatation tanke girmiş olmam kitapta böyle bir şey yazdığını bile hatırlamıyorum ama joe rogan dan duyup denemiştim.
Ona çok minnettarım çünkü bana hiiic bilmediğim bir dünyanın kapılarıni aralamış.
Örneğin George Bush un segwayden düşmesi kitabından çok net Zihnimde kalan ikonik bir an. Hemşerim memleket nere? Kitabında geçiyordu . Daha sonra yurtdışında MBA yaparken segwayin vaka analizinde o anın ne kadar kritik bir an olduğunu anlattıklarında anladım o kitabı okumanin önemini.
20.000 nüfuslu bir iç analdolu ilcesinde, sinema bile olmayan bir yerde bu bilgiye mahsar olmak.
New York anıları.
Bodrum tatilleri.
Nişantaşı .
Bir şey olmak istememe sebep olan kadinlardanmis,o zamanlar o kadar azdı ki böyle kadinlar olanların da çok priva-te bi hayatı vardı genç kadin olarak referans alabileceğiniz kadinlar fazlasıyla azdı .
Tabii burada bile sınıf farkını görebilirsiniz. Annem ve babamın işlerinden ötürü oradaydım ve sürekli Ankara’ya İstanbul’a gittikleri için bu kitaplara erişimim vardı. Evimiz eski elele dergileri, modern Türk edebiyatıyla doluydu. Gene aynı yaşlarda babam iş seyahatlerinden elinde billboard dergileriyle, CD’lerle dönerdi. Bu aslında çok normal bir şey ama o zamanın Türkiye sinde çok büyük bir ayrıcalıkmış erişim. Suan anlıyorum ayrıcalığımı. Nitekim o zamanki sınıfımdan iyi bir liseye universiteye gidebilen ve kariyeri olan tek kadınim, keşke diğer arkadaşlarımın da erişimi olsaydı.-Gencecik yaşta evlendi çoğu ilkokul arkadaşım. erişimim olmasaydı farklı olurdu hayatım.
Öncelikle çok küçük bir yerde yaşamadıysanız o zamanın Türkiye sini kavramak olanaksız.
O zamanki televizyonun etkisi ve televizyon ünlülugu ile bugünün TH-cam u kıyaslanamaz. Suan herhangi bir insan ünlü olabilir ancak o unluluge belli bir insanın erişimi olabiliyor (algoritmalardan ötürü) televizyon unlulugu ise çok farklıydı. Çünkü herkes tek bir şey izleyebiliyordu ve şöhret gerçek bir şöhret oluyordu. Toplumsal hafızaya kazıniyordu çünkü kişiler.
Sex and the city de hayatıma aşırı dokunan bir dizidir. Gene aynı yerde yaşarken Antalya’ya tatile gitmiştik ve Amerikan bir arkadaş edinmiştim. Kablolu tvden otel odasında sex and the city izlemiştik ve şoka girmiştim lann bu nasıl bi haksızlık tcde kadinlar bu sacmaliklari yaşarken diğer uçta böyle bi hayat var. O zaman bekaret gibi kavramların sacmaligi zihnimde çözüldü gene çok küçük bir yaştaydım ancak evrensel olmayan her dayatmanin bullshit olduğunu net anlamıştım.
GERÇEK AYRICALIK(privilege) ERISIMDIR.
Saçma sapan bir tatile erişebilmek bile zihninizde bir şeyler açıyor. Üzülüyorum erişimi kısıtlanmış Türkiye ye.
Kadin hikaye anlatıcılarınin önemini hayatta ilerledikçe daha fazla fark ediyorum. Modern kadin olmak isteyen genç kızların alabilecekleri referanslar yalnız Türkiye de değil dünyada da az sayıda.
Gülse birsel kendiyle gurur duymali.
Amerika daki yasamina rahatlıkla devam edebilirdi. Bu kitapları yazan bir kadin Amerika da da göçmen kimliğiyle ünlü olabilirdi ama Türkiye ye ihtiyaç duyulan yere dönüp bir şeyler yapmış olması hayranlık uyandırıcı. Cesaretini alkisliyorum.
Male dominated bir endüstride var olabilmesi daha da etkileyici.
Umarım bu seriye devam edersin. Bu kitapları hatirlamak çok keyifli oldu.
🌻
Her cümlenize katılıyorum. Aynı şeyleri yaşamışız. Ve Gülse Birsel bu ülke için bir kadın olarak gerçekten güzel şeyler yaptı.
Harika yazmissin keske daha fazla sey anlatsan sabaha kadar okurum
👏
💗💗💗
Lütfen devam et! Adeta bir zaman tüneli gibi geldi. 90lar nesli olarak 2000leri tekrar gözden geçirmek hem çok eğlenceli hem de öğretici oluyor. Nereden nereye hissi… çok keyif aldım devam lütfen ❤
1:03:29 kesinlikle yapmalısin bu video çok guzeldi hem sırayla tüm kitapları incelersen Gülsenin değişimini de görmüş oluruz.💩🩷
Senin döneminden sonra Marmara'nın kütüphanesindeki pdf kitaplardan yararlanan bir görme engelli olarak teşekkür etmek istedim Mariaaa!! 🦋🌞
😻😻😻
“Her şey mal mülk, her şey para pul” sözü Sezen Aksu’nun 1977 tarihinde çıkmış “Kusura Bakma” şarkısının nakaratında geçen bir sözdür. Yani aslında kendini değil, kullandığı alıntıyı tekrar etmiş Gülse Birsel.
yazılar birbirini tekrar ediyor ilerleyen kitaplarda
26 yaşında bir kişi olarak Gülse Birsel in anlattığı o 2000lerde yaşamayı o kadar çok isterdimki.. Baktığım diziler zevk aldığım konulara bakıyorum temelleri o dönemde atılmış. Bir insan okuyup meslek sahibi olup metropolde hem partileyip hem de kariyer yapabildiği zamanlar varmış. Şimdi bir şeylere ilgi duymak emek vermek için o kadar zorluyorum ki kendimi. Artık şu eradayım benim bir yerde dayım yok gelebileceğim konumlar malesef belli. Yurtdışı desek zaten kur belli. Küçükken hep hayal kurardım meslek sahibi olup dünyayı gezeceğim İstanbul da güzel partilere katılacağım ve Beyaz Show a gideceğim😢. Ama o eski tat huzur yok asla özellikle koronadan sonra yaşam amacımı kaybetmiş gibiyim. Neyse çok uzattım diğer kitap incelemesini sabırsızlıkla bekliyorum ve Beyazıt Öztürk sana çok kırgınım 😢
İncelemen harika olur, benim için koca bir zaman yolculuğu oldu. Şunu anımsadım, Avrupa Yakası bizi öyle etkilemiş ki, çocukken mahalledeki arkadaşlarımızla evcilik yerine çalışan kadınlar gibi oyun oynardık. Babam ve ablalarımın ofislerinden getirdikleri müsvetteleri alır ve doldururdum, bir de dergi hazırlardık. Toplantı yapar dergilerimiz üzerinde tartışırdık. Böyle oyunlarımız vardı. 😅
Takipçilerin içinde en yaşlı benim sanırım. 60 yaşındayım. bayılıyorum seni dinlemeye...❤❤❤
Süper!!... Harikasınız!👍💖
ev hanimi asagilama olayi makbule'de de cok hissediliyordu bence
Yine de kırıcıydı
Kesinlikle devam et Meryem, çok keyifle dinledim. Eğlenceli içeriğe hasret kalmışım, ülke gündemi mahvetti bizi. Gülse Birsel, ülkemizde iyi ki var dediğim yazarlardan. Bir ikon benim için, çok seviyorum. Senden dinlemek de çok hoşuma gitti 😊❤
Ya Gülse Birsel’in şu New York’ta okumasının ne kadar ayrıcalıklı birşey olduğunu farketmemesine benzer bir şeyi yaşadım (thank god) ve hala üzülürüm; 2020’de Japonya’ya dil okuluna gitmiştim. Tek başıma şu herkesin vlog çektiği minik kutu gibi dairelerde yaşıyorum fln. Hayatımın en özgürleştirici dönemiydi benim için, gördüğüm her şeye şaşırıyorum çünkü hiçbir şeyin Türkiye’de karşılığı yok. Ama öyle yoğun bir tempoda ders çalışıyorduk ki gezmeye doğru düzgün hiç vaktim olmadı. Tokyo’ya bir kereliğine gidebildim. Allahtan yalvar yakar Harajuku’ya girebildik yoksa kimsenin oraya götürme niyeti yoktu. Diğer Türk arkadaşımla salak mıyız neyiz kalk gitsene gez etrafı sağo solu ay manyak mıydık neydik düşündükçe deli oluyorum. Gözümüz korktu sanırım biraz hayatımızda ilk defa yurtdışına çıkınca, fazla cesaret edemedik bulunduğumuz alanın dışına çıkmaya. Düşündükçe çok üzülüyorum cidden nasıl böyle bir anı değerlendiremedim diye. İnşallah tekrar gidebilme şansı elde ederim.
Nasıl gitmiştin acaba hayatımda hiç yurt dışına çıkamadım
@@mucizevidolunay9181 tur rehberlerine yönelik bir dil eğitimi programıydı
Ben de... Ailemin parasını harcamaya kıyamadığım için aç aç yurda tıkılmıştım.
@@mucizevidolunay9181 tur rehberliği programıyla göndermişlerdi
Anan baban ekonomik durumu olmadığı halde çocuk yapmasaymış o halde. Başkalarına çemkireceğine ananı babanı sorgula.
ipek ongun serra ve gülse birselin benzerliği
Gülse birsel izleyicisi benim için bir aile kesinlikle ve kesinlikle %52lik kısma girmeyecek zekada, vicdanda(çünkü acılarımızı onunla uyuşturuyıruz anlık olarak), kaliteli insanlardır. Umarım bu tarz içeriklere 2000ler Avrupa Yakası dönemine geri döneriz doların kaç ettiğini söyleyen dansözğn çıktığı kadın haklarından siyasetten bahsedilen bir döneme geliriz. Bunun özlemiyle tekrar tekrar seyrediyoruz. Kitaplarına henüz geçemedim. Kendimi iyi hissetmiyorum. Farklı bir dönemdeyim. Seninle birlikte hızlandıracağım okuyacağım. Başlayalım. Gülse ve Meryem gibi kız kardeşlerimin çoğalıp sesini duyurup umut vermesi dileğiyle…😌🫶🏻
Çok güzel ifade etmişsiniz... Kitapları okuyun, belki daha iyi hissetmenize yardımcı olur. Ben hepsini okudum, tavsiye ederim.Sevgiler🙂
Murat birsel o yıllar çok ünlü biriydi bayağı haber starıydı adam. Gülse ile evlendikten sonra o parladı adam elini eteğini çekti medyatik olmaktan. Bunları hatırlaman lazım maria şaşırdım, aynı yaştayız sfdfdf
Bu yorumu aradim:D adam unlu bir gazateci kendi tv programi falan vardi hatta ekonomi uzerine
Gidip aynı yorumu yazdım. Böyle yanlış bilgi vermeseydi keşke.
Evet murat birselin eşi miymiş diye şaşırmistik biz ben 90 doğumluyum murat birsel ünlüydü
hatta sezen aksuyu yayınına çıkarmış. Adam trajik şekilde bir anda ortadan kayboluyor.
Bence çok keyifli bi giriş olmuş 😍 Blue Jean, Cosmo Girl dergileri, Baby-G saatler, annelerimizin Avon katalogları, simli parfümler, kapaklı ve renkli cep telefonları, MTV zamanları filan aklıma geldi. 1 saat hiç anlamadan bitti 🤌🏻❤️
O dönemleri günümüze uyarlaman aşırı ikonik meryem, zaman mütercimisin resmen
Gülse Birsel ile ilgili bir bilgi vereyim, kendisini tanıyan birkaç kişiden duyduğum kadarı ile aşırı tatlı, kibar ve mütevazi birisiymiş. Hatta o kişilerden birisi çok fazla ünlü ile işi gereği muhattap olan birisi ve ünlülerin yüzde 90'ının aşırı kompleksli ve kibirli olduğundan bahsederken Gülse Birsel'in az sayıda iyi ünlülerden olduğunu söylemişti.
Niyeyse herkese öyle davranmaz insan ayırırmış gibi geldi.
Feminist olduğunu iddia eden bir kadının sırf kendi bakış açısı zanlariyla başka kadını en düşük seviyesinde resmen sokak dedikodusuyla guyaaaaaa kitap incelemesini izledik 😀 bende okudum bende yabancı dil biliyorum çalışıyorum bende orta güzelim benden neden gulse olmadi kıskançlığı yapacakkadar avam maria. Ailesinin elitligini bile şanslı ailede büyümüş diye asıl onu fesatlikla aşağılamaya çalışman 😄 bakış açısıniz yargılama ile tüm video aklına mi girdiniz ? Şizofreni mi bu kafaniz ? Birinde sevmedigimiz kendi gölge kimligimizdir yada ozendigimiz ? Sirf aynı açıdan bakmadı Karadeniz klasik ailede buyumedi kendi doğal hayatını yaşadı diye bunu anlatması hayalinizi yasamasi size hava atma gelmiş sadexe cooook ortak noktamiz var diye araya hep eklemeniz☺️ inanin psikolojik gözle bakıldığında kıskançlığın tüm belirtileri vardı bu videoda size acıdım ister öz eleştiriye başlar duzelirsiniz ister hayır reddiyle bu kafayla devam edersiniz maria. Ayrıca size bir tavsiyem cringe konusunda mafem toz alerjiniz var elestirdiginiz okb hanımları biraz doğru şekilde örnek alın madem her videoda itici şekilde o burnu kasiyacaksiniz madem iş yapamiyorsunuz toz alma bile kulfet o kadar esya dekorasyon vs doldurmak odayı nedir yaaa Az eşya az toz o görüntüyü istiyorsaniz getirdiği iş sorumluluğuyla baş edebilmelisiniz burnu sürükli ellemek itici. Küçük sorumluluklar bunlar . Kendinizle yüzlesin acilen aynı kafadaki savunucu takipcilerin pohpohlamasi sizi geliştiremez malum parti yapmış videoyu sanki sizin gibi dusunmemesi lincinizi yedirmis . Topuklu ayakkabı için üzülüyorum diyerek acinasi şekilde içte bastırılan kıskançlık biraz rahatlamistir umarım 🤣 bayılıyorum psikolojiye bende sizleri zevkle inceliyorm . Kadını hem gömmeye çalışmış hemde bende benziyorum bende gittim bendw yaşadım bende şunu yaptım diye benzemeye çalışmanız kendinize uzulun bari. O sınıf ayrımı yapmıyor siz ortak paydalar elde etmek için Karadenizden çıkıp mücadele vermişsiniz o okumayan baba parası yiyen bir tiki olabilecekken gene herşeyi kendi zekasiyla yapmış bir kadın her anlamda hem şanslı hemde başarılı. Bir kitabı okurken yazara nasıl iç savaşların nefreti kusulur hepsi bakış açınızla bakilmadigi sürece ne kötü? Hele o pistte üstümü kan olayı.... Üstümü başımı parcalamyacagim kendimi parçalayacagim.diye bir deyim vardır ah ah bakış açın hemen çocuğa şiddet üzerine gelişti sizin düşünce o kan illa çocuk olacak nasıl kafa bu. Onun hayatı böyle sizin için ny olay olabilir onun normali anlatmasida sizin sınıfa hava atmak olabilir onun sınıfın normalitesi. Kasinti ve cringe kendi olup yansıtma psikolojisi ile doluydu video @@cattomeowempire
Ben yalnızca son çıkan kitabınsan haberdardım. Zamanında Avrupa Yakası izlenirdi, okulda muhabbet olurdu. Fakat artık hatırlamadığım aklıma geldi. Bazı bölümler, espriler zaman zaman gözümün önüne gelirdi ama tam olarak hatırlamıyordum. Izledim. Şok üstüne şok. Kültür şoku. Izlerken o kadar keyif aldım ki. Zor bir dönemden de geçiyordum, enerjimi geri kazanmaya çalışıyordum. Şaka maka beni toparladı. Yalan Dünya falan izlerdim, Jet Sosyete'ye pek bakmadım. Gülse Birsel nedense sevdiğim biri. Avrupa Yakası etkisi miydi bilmiyorum, tekrar izlemeden öncede seviyordum kendisini. Ama halktan biri gibi olsa da yeteri kadar içinde değil. 'Pembe dünyasında' değil ama kesinlikle ayrıcalıklı kesimden. Zamanında bu kadar Aslı olduğunu bilmiyordum mesela. Gündemi takip etmesi de mesleğinin gerektirdiği bir şey. Mizahını seviyorum. Son kitabından sayfa fotoğraflarını twitterda çok gördüm. Eskilerini okusalar canceldan fenalık geçirlersi herhalde.
Video hızlı gelsin duası edicem, izlerken keyiflendim 💜
Lütfen seküler kültürlü mutlu huzurlu 2000ler ile ilgili kitaplar offff şahanesin mariaaaaa
Gülse’ciğimm bir tanedir🩷🩷 Ama dediklerine hak veriyorum ve katılıyorum. Gülse Birsel bize hayatın tatlı ve güzel görünen tarafını sunduğu için de seviyoruz. Bir de onunla birbirimize çok benziyoruz😅 çocuklara bakışı ve diğer başka konular mesela😊
1:18 olmadı bende :(
@@NadireCeperben mobildeyim, olmadı😢
Android olmadı
14 pro maxde de olmadi illa 15 mi alcaz param yok
@@nessyliss15te de olmadi bence telefon/videonun dili onemli cunku ben baska videolarda oldugunu gordum baya
@@hyodojuza evet telefon dili ing benim yabancı videolarda oluyor
Kesitlerini gösterdiğin tüm 2000'li yılların filmlerini 3 kez bitirmişimdir. 00'ler benim için şarkı,film,dizi,magazin, ünlülerin... En iyi olduğu zamanlardı. Keşke o zamanlara ışınlanabilsem.
Gülse Birselin RESMEN Carrie Bradshaw olması
@@irmikpilavi mr big haric :)
Alakası yok dostum. İlham almistir etkilenmistir ama Carrie kadar embesil ve cringe bir karakter istese de olamaz
24:16 O bölümde Fatoş'lar fakir oldukları için simit yemiyorlardı. Hep birlikte yemeğe çıkıyor, Aslı ve Cem' i davet ediyorlardı ama Aslı ve Cem bir bahane uydurup gelmiyordu. Fatoşve Yaprak "Acaba neden bizi ekiyorlar? İnsan arkadaşlarıyla Hayvar gibi güzel bir mekanda neden öğle yemeğini redderderki" diye konuşurken Tanriverdi "Belki de paraları yoktur" deyince çok üzülüyorlardı "Biz ne kadar düşüncesiziz, Cem aylardır işsiz ama onları pahalı mekanlara davet ediyoruz hemen ucuz etkinlikler planlayalım da gelebilsinler" deyip sokakta simit yemek, evden getirdikleri öğle yemeğini ofiste hep birlikte yemek gibi bedava etkinlikler yapıp Aslı ve Cem'in hayır demesine fırsat tanımadan çeke çeke getiriyorlardı. Birkaç gün böyle gittikten sonra "Cem ve Aslı'yı lüks bir mekanda baş başa yemek yerken görünce 'madem paranız vardı niye bizi ekip durdunuz' diye soruyorlardı" Aslı ve Cem "Ofiste zaten tüm gün beraberiz, akşamları da beraberiz biz bazı akşamlar karı koca vakit geçirmek istiyoruz. İşte şimdi de böyle baş başa yemek yiyelim dedik" diyerek baş başa yemek istediklerini açıkça belli ediyorlardı ama Fatoş Yaprak ve Kubilay anlamayıp "Ay bizde fakirleştiniz zannettik. Neyse madem burada yiyorsunuz biz de sizinle yiyelim. Garson buraya üç sandalye daha ekleyin" diyordu
ya evet ben de nerde ekonomik kriz islendi diyordum sag olll
@@yarennnnnnnnnnn Ekonomik kriz zaten Sadettin beyin her lafıyla işleniyordu. Biri zam isteyecek olduğunda "Arkadaşlar ülkenin hali malum, krizi görmüyormusunuz ne zammı, çalışım lütfen, çalışalım" diyordu
@@yarennnnnnnnnnn Patronun lafları dışında "tutumluluk" konusunda Tahsin'den yardım istemeleri, bir kişinin işten çıkacak olması, Şahika'nın "ne krizi bee kriz mi var" lafları ilk aklıma gelenler az işlenen bir konu değildi aslında. 2008 krizi de dizinin ortasına denk gelmişti zaten. Bir de Fransız İhtilali temalı hayal, Volkan'ın dükkanı bırakıyorum aç kalsam da müzisyen olacağım tripleri sonra bildiğin sağlığını bozması falan çatı kavram olarak SINIFSALLIK sık işleniyordu dizide hhshshs
İncele lütfen. eski türkiyeyi, o zamanları görüp, anlamaya çalışmak hoş oluyor✨
Kanada’da yaşıyorum ve burada “Mado” var. Dünya’nın dört bir yerinden gelen bir sürü arkadaşımı Mado’ya götürdüm Türk kahvesi içip lokum yemeye. Hepsi hayran kaldı ve onlar da kendi aile ve arkadaşlarını götürüp bana selfie atıyorlar. Türk olan pek çok şeyin değeri bilinmiyor maalesef.
Şu bildiğimiz gezideki ve bir çok olaydaki pislik mado mu
mado türkiyede bok gibi bir mekan birçok sebepten ötürü. bir kesim harici giden kimse yok. ben de gitmeyi hiç tercih etmem.
Mado türkiyede çok pahalı bi mekan
@@rumeysaaslan-p3b ben o olayları bilmiyorum, hayvan karşıtlığı yüzünden Türkiye’de hiç gitmezdim ama burada ki kuralları ve yöneticileri farklı olduğundan ve yurtdışında gidebileceğim başka bir seçenek olmadığından gidiyorum.
@@dogaileicicesacmalklar3835 evet maalesef Türkiye’de gereksi pahalı. Burada da ortalama üstü ama daha ulaşılabilir olduğu için arada gidiyoruz.
Sınıfsal konularda böyle farkındalık sahibi ve realist yaklaşımları olan birine ilk kez denk geldim! “Aynen ya” diye diye izliyorum. Şahane video 🪶
Ay bende Gayet Ciddiyim, Velev ki Ciddiyim ve Yolculuk Nereye Hemşerim kitapları vardı. Gayet Ciddiyim kitabını okula götürmüştüm (ortaokul) okumak için, bi öğretmen ödünç almıştı ve okumuştu. Of güzel yıllardı ya.
Çizim yaparken Gülse Birsel'in ayrıcalıklı hayatını Meryem'den dinlicem üstelik 1 SAAT BOYUNCA. TEŞEKKÜRLER MERYEM💗💗💗💗💗
Ayrıcalıklı olmak suç değil. Bıktık bu edebiyattan
@@gulsah37 suç mu dedik?
Suç, sınıf kininden delireceğiz. Sen istediğin kadar bık. @@gulsah37
Ben de çizerken dinliyorum 😄
@@Studio-mj5hi ne güzell
Bilmiyorum. Avrupa yakası ve yalan dünyanın yarısına kadar izledim ama benim öyle stresli bir dönemimde beni çekip aldı ki Avrupa yakası hala işlerimi yaparken kulağımda kulaklık Avrupa yakası izliyorum. 96 doğumluyum ben çocukken vardı televizyonlarda ama benim aile yapıma hiç uygun değil mantığıyla o zamaan izlememiştim. Sonuçta o sıra orta halin bile altında muhafazakar bir ailede yaşıyorum annemi askeriyeden içeri almıyor kalkıpta Avrupa yakasını mı izleyeyim mantığındaydım fakat yaşım 27 olunca dedim ki neymiş bu Avrupa yakası izleyeyim o kadar çok stresimi aldı ve ne hayatlar varmış be diyerek gülerek izledim ki. Teşekkür ederim gülseye
Annenizin askeriyede ne işi vardı ki?
@@aslimemnu herkesin her yerde bir işi olabilir
@@Kpssmişo ben de ne işi vardı dedim??? Olamaz demedim! Tekrar sorayım ne işi vardı???
@@Kpssmişo ne işi vardı? Soru bu! Olur ya da olmaz değil konu. Bir soru sordum, konu onun cevabı.
@@Kpssmişo olamaz demedim. Ne işi vardı dedim.
Ne işi vardı???
Özel bir bankada müdür yardımcısı olan, saçları dönemin ikinci dalga feminizmine uyumlu şekilde kısacık kesilmiş ve özenle şekillendirilmiş, her gün farklı bir Marks&Spencer marka gömleği ile kombinlediği pantolonlu takım elbisesi içinde beyaz yakalı hayatına kendisini adamış olan güçlü bir kadın figürü olan annemin bana öğrettiği en güzel alışkanlık; kitap okumaktı. Kendisi öyle bir kadındır ki, metrodaki 15 dakikalık yolculuğundan tutun da evde bir yandan film izlerken heppp elinde bir kitap olurdu, hala da öyledir... (yarım yamalak izler- sırf babam mutlu olsun diye, asıl derdi ona eşlik etmek ve romantik romanını okumaktır.) Ben de göre göre okuma bağımlısı bir velet olmuştum işte. Annemle stabil cumartesi avm gezilerimizde gün sonunda birer roman birer de dergi alırdık, pazar günü boyunca ilk önce dergiyi okuyup sonrasında da kitabın yarısına gelirdik. İşte tam da öyle günlerin birinde, annem zaten Gülse Birsel'in hem dergi editörlüğünü hem de komedyen yanını çok sevdiği için aldığı onca kitabı arasında, bana da kapağında tatil fotoğrafı olan poz verdiği o 'Yazlık' kitabı pembe versiyonu verdi, ilk önce kendisi okumuş ve 11 yaşındaki erken olgunlaştığına inandığı kızı da okusun demişti. Yarım günde okuyup deliler gibi kıkırdadığımı hatırlıyorum, şimdi olsa bir cümlesine bile gülmem muhtemelen ama işte o dönemler bana hem annemi andırdığı (kısa saç ve güçlü çalışan kadın imajı nedeniyle) hem de sosyal medyanın yerine beni oyaladığı için bayılarak okuyordum. Aslında, ben herrrrrr şeyi okuyordum da bu kitaplara erişimim olduğunu bana hatırlattığın ve zaten sana ölesiye bayıldığım için bir de senden eski-yeni bütün kitaplarını duyma fikri beni aşşşşşırı cezbettiii!!! N'olur devamını da yap, editlemeye üşenirsen dümdüz koy biz izlerizzzzz gerçekten çok seviyorum Meryem seniii umarım bir gün Tunalı veya Bahçeli'de denk düşeriz!!
Arkadaşım olmanı öyle isterdim ki ❤hadi birlikte tatile çıkalım demeyi🎉 kardeşimle yorucu bir senenin sonunda çıktığımız bu yaz tatilinde senin videolarını açtık hep. Havanın sıcaklığının geçmesini beklerken, denize gitmeden önce, bir kenarda senin sesin vardı ve onun üzerine aynı fikirde olduğumuza dair konuşmalar yapıyorduk... Sanki yanımızdaydın ve üçümüz sohbet ediyorduk. Şimdi de tatil dönüşü 6 aylık Bebişim içerde uyuyorken senin videonu açıp kahvemi almış dinleniyorum. Farklı hayatlar yaşasakta aynı fikirdeyiz aynı yaştayız cnm 😘
Mariaaa, Nil Karaibrahimgil'inkileri de incele plss❤
Kesinlikle devamı gelmeli !!
Ofiste dosyaların içinde kaybolurken senin hoş sohbetini dinlemek ne güzel ❤
Video girişinde topluma hizmet dersinde görme engelliler için yazım hatası düzelttiğini söylemişsin. Ben de arkadaşımla birlikte aynı derste görme engelliler için kitap seslendirmiştim. Çok benzer işler yaptığımız için mutlu oldum ve bunu paylaşmak istedim. Seviliyorsun
lütfeeen devamı gelsin 2000 lerde beyaz yakalı dertlerini dinlemenin bu kadar hoşuma gideceğini tahmin etmemiştimm
Gulse birsel her agliyicagimi hissetigimde , konfor alanim zedelendiginde , gunluk hayat beni yordugunda hangi dizisi olursa olsun bir bolum acip izledigim tek kisi
Çok keyifli bir video olmuş bence böyle 2000ler cihangirli dertlerini konuşup biraz kafa dağıtmak çok keyifli olur💆♀️👩🎤
2006 yılı ortaokuldayım ve Gülse Birsel’in Yolculuk nereye hemşerim! kitabını harçlığımdan arttırarak almıştım. Bilmediğim yaşamları, farklı hayatları öğrenmek o günlerde okurken güzeldi. Evet sınıf farkımız kitaplarda hissettiriliyor, 2000lerin modalarından biri bu sanki iyi bir tarafıda var,en iyi yanı ekonomik bağımsızlığı ister kültürel sermayesinden ister işinden gelsin bağımsız güçlü bir kadın görmek o dönemde ilham vericiydi. O dönemin diğer kadın örneklerinin malesef ki gösterdikleri uyguladıkları çizginin pek ilham verici tarafı yok ve sonu erkek üstünlüğü ile sonuçlanıyor. Bir nepo beybi olsada ortaokulda ki ben için fena bir örnek değildi. Farklı kültürleri öğrenmeme vesile oldu kendisi. Haftaya fikrim tekrar sınıf nefretine dönüşebilir ama daha az sınıf nefreti seviyesindeyim Gülse Birsel’e karşı. Kitap hala kitaplığımda üzerine kahve sıçramış şekilde duruyor.🧿
kesinlikle devam edin çok keyifli bir konu hem eskiler hem Gülse Birsel
Az önce şunu düşündüm ve çok üzüldüm ; Meryem’in yemek yerken, temizlik yaparken izleyecek bir kazıklı mariası yok 😞
Artık 35'ine gelmiş bir millennial olduğum için o kadar hoşuma gitti ki video, resmen eski kaygısız gençlik günlerime dönmek gibiydi. Lütfen devam etsin Gülse Birsel'in tüm kitapları. Mentalime aşırı iyi geldi:)
SONUNDA THE VIDEO I'VE BEEN WAITING FOR
Sonuçta birçok yeniliği hayatımıza kazandırdı şu an moda olan her şeyi 20 sene öncesinden izliyorduk. hatta şu an baştan izleyince kaçırdığımız anlamadığımız başka bir sürü dizi film kitap karakter göndermelerine denk geliyorum. ne kadar cringe yanları olsa da bu insanlarla büyümemiz büyük şanstı. Devamını bekliyorum♥️
Dün akşam goodreads'de dolaşırken okuduğunu görmüştüm, bildirimi görünce şok oldum🙀
Herhangi bir kitabı eleştirsen bile sakin bir sesle kitabı tek tek anlatışın çok hoşums gidiyor Maria.
Abla günlerdir eski videolarınla idare etmeye çalışıyordum
Kendimi kimsesiz hissediyordum
Sürekli eski sevgiliden mesaj bekler gibi kanalı açıp açıp bakıyordum
Sonunda😢
Bir Kazıklı Maria izleme bağımlısıyım
Gülse Birsel bana aşırı bir genç kızın gizli defteri Serra vibe verdi amerikan gitme üst sınıf okul cart curt arada üsten dusunceler
Not: queeni çok severim ama aşırı Serra geldi Bi an
Serra o zamanın orta halli bir ailesinin kızıydi diye hatırlıyorum. Dönem aynı ama karakterler farklı bence
@@nazyilmaz144zengindi ya boğaz manzaralı evi vardı
Yaa 😑 o gag açılımı yarışmasını hatırlıyorum. Çocuğum diye kendim başvuramıyordum. Annemle babama yalvarmıştım "siz başvurun, cevabı biliyorum" diye ama önemsemediler. Ve cidden cevap "güldüren anlık görüntüler" çıkmıştı 🤦🏻♀️
Gag'ı izlerdim, geceleri olurdu. Tekrarı büyük ihtimal çünkü gece 2 suları diye hatırlıyorum. Evde herkes uyuduktan sonra ve salonda gizlice, sessizce izlerdim. Bir bölümünde "Bugün gag'ın açılımını açıklayacağız" diye tüüüüüm program boyunca reklamını yaptılar. "Aman kanalı değiştirmeyin birazdan açıklayacağız", "Reklamdan sonra bir yere kaçmayın sakın açıklayacağız" vs diye diye sabah ezanına kadar bekledim neredeyse. Ve program sonunda Gülse Birsel "İşte gag'ın açılımı;" dedi ve hızlandırılmış bir ses efekti koydular. Hiçbir şey anlaşılmıyordu, bok gibi kaldım ve sinirlendim.
Bir daha asla gag izlemedim. Ve hatta belki de herkesin bayılarak izlediği Avrupa Yakası'ndan bir bölüm bile izlememiş olmamın alt nedeni o günün kinidir....(sıfır ironi😅 Avrupa Yakasını bir saniye bile merak etmedim ve izlemedim)
Biz görüyorduk Murat Birsel’i TVde, o kadar da görünmez değildi o yıllar. Herkes Gülse’den Murat Birsel’in eşi diye bahsediyordu.
"Her şey mal mülk her şey para pul." Sezen aksunun kusura bakma şarkısında geçen bir söz. Sezen aksuyu çok sevdiği için ordan alıntı yapmış diye yorumladım
Tamam da niye iki kitapta birden, onu konusuyoruz.
@@katj8721 onu git gülseye sor ben nerden biliyim ay
@@morticiaaddams5013 Sana zaten bastan bir şey soran olmamıştı ki 😄 Kendin atladın bin yıllık şarkı sözünün ne olduğunu anlatmaya, thank you for stating the obvious ama.
@@katj8721 ben bu videonun izleyicisi olarak istediğim yorumu yaparım da asıl sana noluyor ki benim yorumuma atlayan sensin tatlım 😊
Bir insanın büyümesini ve fikir değişimini çok güzel göreceğiz bu seriyle anlaşılan. Ben de bazı kısımlarda inanılmaz gıcık oldum. İyi ki bu yazıları önceden görmemişim de önyargısız bir şekilde oturup dizilerini tüketebilmişim. Ben iş yaparken Yalan Dünya sürekli arkada çalar .Yalan Dünya zamanlarında halk ile daha bir yakınlaştığını düşünüyorum çünkü çok daha farklı yerlerden karakterler var. şu dövme ve piercing mevzusunda da aklımda Yalan Dünya'daki Eylem karakteri geldi.😄
yalvarırım bu seriyi 10 video falan yap ❤ bir sürü konunun konuşulmasına yarıyor çok eğlenceli oluyor. bi olay etrafında değil de o zamanlar gündem olmuş konularla ilgili düşüncelerini filan söylüyorsun benim ilgimi daha çok çekiyor
Depresif dönemimde 1 saatlik video attın. 😲 Şimdi başka bir şey dilemeliyim.
Canım Maria, büyük ihtimal yaşın küçük olduğu için kaçırmışsındır. Çünkü 'Murat Birsel kim?' dediğinde, refleks olarak ekrana baktım. Çünkü genel kültür sahibi (oldukça iyi hatta) birisin. Sonra yaşın aklıma geldi. Bu arada evet, benim gibi dinozorlar da seni severek takip ediyor. :))
Gülse Birsel ile eşinin arasındaki yaş fakının da etkisi vardır tabii ama kimse Gülse'yi bilmezken Murat Birsel ekonomi programlarının vazgeçilmeziydi. NTV'de kendi programı vardı. Eski eşi eski bir CHP Milletvekili'nin kızıydı diye hatırlıyorum. Network'ü de çok geniş biridir. Tamamen tahminden ibaret olsa bile kişisel görüşüm, Gülse BiİRSEL'in (bir kitabında da, hiç merak etmememize rağmen, neden kendi soyadını kullanmayı tercih etmediğini açıklıyordu.) başarı yolundaki ilk adımın eşinin sayesinde atılmış olduğu yönünde.
Kendisi çok zeki, çok yetenekli bir kadın. Boğaziçi Ekonomi mezunu, Amerika'da Master yapmış, Prenseslik okuluna gitmiş vs. vs. Bunun karşın özellikle tv, sinema gibi sektörlerde, açık ara en önemli şey network'tür. Avrupa Yakası'nın baska bir yapım şirketi tarafından reddedildiğini ve Sinan Çetin'in de 'Ahbabımız, birkaç bölüm çekelim. Zaten tutmaz, o zaman yayından kaldırırız.' diyerek kabul ettiğini sektörden 'duydum' diyeyim. Yani kendisini çok severim. Her türlü takdiri de sonuna kadar hak ediyor. Tüm projelerini severek izlemişimdir. Bununla birlikte eşim ve neredeyse tüm kuzenlerim bu sektörde ve üst düzey sayılacak pozisyondalar. Dolayısıyla istediğiniz kadar yetenekli, çalışkan, zeki olun arada torpil olmadıkça projenizi yapımcıya ulaştıramanız bile mümkün olmaz.
Ben dışarıdan birisi olarak, nice güzel senaryoların okunmadan reddedildiğini, ne kadar kötü dizi/film çekerse çeksin sadece muhabbeti iyi olan kişilerin yönetmenlik yaptığını ve milyonlar kazandığını gördüm, görüyorum. Bunları sadece etrafımdakilerden değil, yaklaşık 11 ay boyunca çalıştığım yapım şirketindeki gözlemlerimden de biliyorum. Bu kadar uzun yazacağımı düşünmemiştim açıkçası. Ezcümle Gülse Birsel, herkese yeteneğine göre imkan tanınan bir ülkede zaten yine başarılı olurdu. Ama ülkemizde bizi izlediğimiz dizilere mahkum olmaktan kurtaracak çok yetenekli insanlar var ama herkesin bir Murat Birsel'i yok.
Murat Birsel’in ilk eşi Tayyibe Gülek , “Adı Aylin” adlı kitapta adı geçen Aylin Devrimel’in yeğeni olarak geçer. Fetö’nün has adamı Kasım Gülek’in kızıdır. Gülse Birsel’in eşinin bu ilk evliliği bana hep çok ilginç gelmiştir.
@@cattomeowempire 'Adı Aylin'i okuyalı oldukça uzun zaman oldu. Açıkçası şoke oldum diyebilirim. Sadece yazdığım kadarını biliyordum. Eski eşin ya da babasının background'undan hiç haberim yoktu. Ben de anlam veremedim.😯😯😯
Filtre de gyzel olmus degisik mubimsi hava katmis bi on dk sessizce oturup kameraya baksan cannesa gidersin🧿
gülse birseli dinlerken aklıma ister istemez ipek ongun geldi. bariz bir şekilde belli aslında ikisinin de yazdıkları yaşantılar çok benzer
bence cok benzer degil gülsenin hanim hanimcik olma gibi bir çabası yok
@@feyzaa171 aslında kastettiğim yaşam tarzıydı davranış değil
Aşırı keyiflendim videoyu görünce 🎉🎉
Bu yeni çıkan kitabı ve eski kitapları almayı çok istiyordum ancak stoklarda olmadığını görmüştüm. Bence hepsini incelersen harika olur Meryemm ❤ Gülse Birsel bize sınıf farkını ne kadar hissettirse de o yıllarda yaptıklarıyla ikon olmuş ve ben çevremizde gördüğümüz hayatlar dışında farklı bir hayata dair şeyler duymayı isterim açıkçası
Çok hoşuma gitti ortaokul yıllarıma döndüm devam et mutlaka Meryem❤
Abla sorduğun soruya bak devam edeyim mi yok devam etme !!!! Kesinlikle devam et
Adeta İpek Ongun kitabı dinlemiş gibi hissettim, belki de Serra kişisi Gülse Birsel'dir. :')
Abla mutlaka devam etmelisin❤ Bizi milenyum kuşağının, büyülü gelen, yetişkin dünyasına ışınlıyorsun😊
Gülse Birsel'e Madonna'nın I Love New York şarkısını armağan ediyorum
I don't like cities
But I like New York
Other places make me feel like a dork
Los Angeles is for people who sleep
Paris and London, baby you can keep
Other cities always make me mad
Other places always make me sad
No other city ever made me glad
Except New York
I love New York
I love New York
I love New York
If you don't like my attitude
Then you can F off
Just go to Texas
Isn't that where they golf?
New York is not for little pussies who scream
If you can't stand the heat
Then get off my street
Get off of my street
Get off my street
You get off of my street
Get off my street
You get off of my street
Get off my street
Just get off my street
skdkfkekwklwlpwep
esim nobetci oldugundan yalnizim,tam da uykuya dalarken izleyecegim bir maria videosuna ihtiyacim vardi sukurler olsun 🎉❤
Ablam beklediğim video o kadar mutluyumki suan
Çay olayını anlatayım Maria cım adamlar 1 çay söyleyip 1 saat oturup masa meşgul eden insan istemiyor, yada çayı çok pahalıya satıyor.. çünkü adama turn lazım para kazanması için, çeşme yada benzeri yerlerde değilsen hizmet sektörünün gerçekten işi çok zur şu zamanda ♥️🌼♥️
Murat Birsel gazeteciydi sonra anchorman falan oldu Gülse Birsel’den önce tanıyorduk senin tevellüt yetmemiş Meryem :)) ama sonradan evet göremedik pek, hatta hiç
Acayip zevkli bir inceleme olmus. Acaba Gülse Birsel bu videoyu görse ne yorum yapardi veya ne düsünürdü? Tesekkürler Maria emegine saglik :)
Arka plan karanlık olmuş izlerken önceden göz görüyordu şimdi daha iyi olmuş öncekide çok güzeldi ama artik gözüm yorulmuyor teşekkürler meryem
DEVAMMMMMMMMMMMM ETTTTTTTTTT....İzlemesi çok keyifliydi!!
Kesinlikle et yemin ederim 1 saatin nasıl geçtiğini asla anlamıyorum temizlik yaparken ya da çizim yaparken o kadar iyi gidiyor ki bu videolar arkada sohbet eder gibi dinliyorum sakinleşip arındırıyor resmen
Kalan kitaplara devam et bence zevkli olcak 🥰 o dönemler hakkında bişeyler öğrenmiş de oluyoruz
abla the best cooking show in the worlde yeni bolum de gelsin😔🩷
Harika bir gençlik yaşamış bide benimkine bak bok gibi geçti ergenliğim, gençliğim nasıl bir aileye doğarsan öyle bir hayatın olur işte. Her anını aktif ve üretken geçirmiş bayılıyorum böyle insanlara
Gulse’nin bu ilk kitabını okurken 2003 senesiydi ve ben üniversiteye hazırlanıyordum. Ev hanımı shaming’i beni o kadar etkilemişti ki kendi kendime söz vermiştim asla ev hanımı olmayacaktım. Olmadım. Şimdi ben de aynı Leyla gibi götü başı yaymak istiyorum kdjdjrjrj
topuklu ayakkabı meselesiyle ilgili bi şey söylemek istiyorum. üniversiteden sonra formasyonu da bitirip 25 26 gibi bi lisede öğretmenliğe başladım. hem yaşım küçük hem de minyon bi tip olduğumdan, biraz da öğrenciler daha fazla kaale alsınlar diye okula her gün topukluyla gidiyordum. aranızda öğretmen olanlar varsa bilirler okulda pek oturamazsınız hem derste hem nöbette hep ayakta olursunuz. hem her gün topuklu giyip hem de ayakta olunca bi yerden sonra o kadar alıştım ki terlik gibi oldu topuklu ayakkabı. yani tamamen sürekli giydikçe alışıp hiç de yormayan bi şeye dönüşüyor. tabi üstünden yıllar geçti ben sektör değiştirdim şimdi masa başı bi işim var ve düğün olmadığı müddetçe topuklu giymiyorum, her giydiğimde de yıllarca nasıl böyle sekmişim bunların üstünde diye şaşırıyorum. yaşlandım, ondan da olabilir :)
Nasıl sektör değiştirdiniz acaba ben de bunun hayalini kuruyorum :')
@@Poesyy-j9d öğretmen misiniz? Eğer öyleyseniz yerimi seve seve veririm çünkü tekrar öğretmen olabilmek için dualar ediyorum:) ben sağlık meslek lisesinde sağlık branş öğretmeniydim sağlık meslekler kademeli kapanmaya başlayınca açıkta kaldım:) ön muhasebe ve idari asistanlık yapıyorum şimdi. Bi andan da akademisyenlik için uğraşıyorum master'ı bitirdim doktoraya başlayacağım inşallah
Ayakkabının kalitesine göre değişiyor kaliteli ağırlık merkezi ayarlanmış fizik kurallarına uygun tam ayak yapiniza uygun doğru marka topuklu babetten rahattır ve sorun çıkarmaz o ayakkabıyi bulmak zaman ve bütçe meselesi
Yaptığın işin detaylarına hakim olma çabana hayranım. Bende de olsaydı keşke :') Her gün kendini daha da geliştiriyorsun, bunu fark ediyoruz 🤌🏽🌟
bunlar o yılların küreselleşme sancıları ve sosyolojik konular gülse hanım biraz sığ bakmış kendi sınıfından siz de tek yönlü yorumlamışsınız gibi hissettiğim bazı yerlerde. videoyu çok beğendim emeğinize sağlık teşekkürler. lütfen devam edin
gülse birsel dizileri filmleri olmasa yaşayamazdım ama kendisini hem sevip hem de bi o kadar ayar olmam üstüne bu video çok iyi geldi
Kesinlikle devamı gelsin bu serinin. Sevdiğimiz insanların da aslında "insan", daha ilahi bir form olmadığını anlamamıza yardım ediyor bence senin yorumların. Sonuçta kadının bütün kitaplarını alıp okumazdım ve twitterda gördüğüm bir linçle de tamamını okumadan kadına karşı gereksiz bir önyargı sahibi olabilirdim. Ne güzel oldu işte burda genel bir perspektif kazanmamı sağladın❤
Çocuk yapmama o zamanlar gayet yaygınmış ünlü ve zengin insanlar arasında. Banu Alkan'da bu yüzden yapmamış hatta galiba bir arkadaşı yapma diye tavsiye vermiş. Ajda pekkan da yapmamış hatta 6 kere kürtaj oldu falan diye haberler var doğruluğu ne bilmiyorum ama ünlü kadınlar için çok uçuk bir şey değil o yıllarda bile
5:20 ilk iki kitabında doğum yılı yazıyor bu arada. İlk iki kitapta kapağın içeri doğru katlanan ek bir kısmı var, orada biyografisi mevcut :)
kesinlikle devam etmelisin 2000 lerden 2020lere neler değişmiş vs çok merak ediyorum gülse birselin kaleminde😙😙
videosuzluktan tum bırdcastleri bastan izliyordum mariamm 😽😽
Murat Birsel ATV’de anchorman’lik yapmıştı, sonra da NTV’de programı vardı uzun yıllar. Baya ünlüydü o zamanlar aslında
1 video için 7 kitap. Mükemmelsin 😍😍😍😍😍🤩🤩🤩🤩
LÜTTFEEEEN GELSİNN. Sadece gülsenin gençliği değil türkiyenin de gençliğine bakıyoruz çok zevkliydi o dönemlere gidip gelmek
En güzel doğum günü hediyesi.. Tesekkürler Meryem abla :"))
Doğum günün kutlu olsun. 🎉