Bu eseri okuduktan sonra aklima Ali Seriatinin İnsanin Dört Zindanı adli eseri aklıma geldi. Orada da insanın aşması en zor zindan "kendisi"dir. Dostoyevski ve Ali Şeriatinin dediği gibi aslında tek zindanımız kendimiz, beynimizdir. Fiziki sınırlar kolay aşılabiliyor ama soyut sınırları aşmak oldukça zordur.
Kitabın son sayfasında ‘’Benim durumuma gelecek olursak, ben sizin daha yarı yola kadar götüremediğiniz şeyleri en uçlarına kadar yaşadım’’ müthiş güzellikte bir cümle
Dün bırakacaklardı ama bir gün daha uzattılar. Dışarı çıkmak için sabırsızlıkla bekliyorum. Videonun çekim kalitesi çok iyi olmadı şartlar gerçekten çok zor elimdeki telefonu çevirip olduğu kadarıyla çektim ve paylaştım, lütfen kusuruma bakmayın. Bütün kitap dostu kardeşlerime Gürcistandan yürek dolusu selamlar gününüz gönlünüz aydın olsun⚘⚘⚘
“...zira hepimiz yaşamla bağını az ya da çok kaybetmiş, kör topal idare eden insanlarız. Hatta yaşamdan öylesine kopuğuz ki, gerçek ‘canlı hayata’ karşı adeta tiksinti duyuyor, bize hatırlatılmasına dahi katlanamıyoruz.”
Çok zorlandığım bir kitap oldu.Bir oturuşda bitirdim ama beni de acının yanında adamın kendini degersizlik duygusu maffetti.Kendini o kadar degersiz hissediyor ki hiç bir şeye layık görmüyor.Tek bildiği acı,caresizlik,korku,değersizlik.Çünkü değer,sevgi görmemiş.Adamın içinde yalnızlığı gördüm.Tabiki hayatımız çok kötü koşullarda başlmış olabilir.Ama yaralarımıza merhemi başkalarınd aramamalıyız.Bazen en büyük düşmanımız kendimiz olabiliyor.Hayat bir defaya mahsus sunulmuş mükemmel anlar bütünü.Ve bu hayatı mutlu geçirmek hepimizin kendine görevi olmalı.
"Düşünüyorum, öyleyse varım" önermesi ile "acı çekiyorum, öyleyse varım" önermesi birbirine paralel önermelerdir. "Her şeyi fazlasıyla anlamak bir hastalıktır," alıntısından da çıkarabiliriz bunu.
İlk defa bugün bir dostoyevski kitabı bitirdim, bu kitabı. Normal bir insanın bunları yazması mümkün değil, bu nasıl bir düşünce tarzı ve o düşünceyi yansıtabilme yeteneği. Hayran kaldım. Kitapta olan cümleleri 1 saat düşünsek aktaramayız çok ilginç ya
Dostoyevski'yi,bilinçli ve anlayarak okudukça,okur kendisini dış yaşamdan ve bilinçsiz kişiliklerden tamamıyle soyutluyası geliyor,gerçekten de ustanın belirttiği gibi anlamak,idrak etmek büyük bir hastalıktır.
"Farkindaligin arttikça etrafinla olan uyumun azaliyor ,etrafinla olan çatismalarin çogaliyor.Farkinda olmak hele de her seyin farkinda olmak tipki aziz Dosteyevskinin dedigi gibi gercekten bir hastalik halini aliyor ,halinden ve dilinden anlayan insanlar da eger etrafinda yoksa " Agziniza saglik harun hocam 👏👏
Umutsuzluk en acı zevktir, özellikle de içinde bulunduğun durumun çaresizliğini açıkça kavramışsan..... (Yer altından notlar) Dostoyevski her eseri ayrı bir keyif müthiş bir psikoloji
Toplum olarak yozlaştığımız bu dönemlerde sıradan anlatımların dışına çıkarak coşkuyla bize okuma kültürünü aşılayan bu değerli hocamıza içten saygılarımı sunuyorum
Harika bir paylaşım. Her hapishanenin bir gün çıkışı vardır, ama kendi bilinçaltınızdaki hapishaneden çıkamadıysanız kendinizi özgür hissedemezsiniz. Korku insanı hücrede tutan en güçlü duygudur. Korkulardan özgürleşmek gerçek özgürlüktür.
Şimdi de kendi kendime şu lüzumsuz suali soruyorum:kolay elde edilmiş bir saadet mi,yoksa insanı yücelten ıstırap mı daha iyidir?evet,hangisi daha iyi?
Franz Kafka'nın, sabah uyandığında böceğe dönüşen gregor samsa nın hayatı anlattığı dönüşüm adli eserede benziyor , müslüm Gürses in de hayatına benziyor , biraz batman da var...
Dar zihniyetlerin bolca fazla olduğu bir ortamda Harun Çelik hocamızın yazarların düşünce dünyasına girerek onlarin yaşadıkları duyguları onların gözüyle hissedercesine idrak etmeye çalışması ve bizimle paylaşması bizim için fevkalâde önemli. Sizin gibi insanlara ihtiyaç var.
Normalde kitabı okur,Harun Hocam nasıl yorumlamış diye hemen videoyu izlerim....Bu kez sabredemeyip, kitabı bitirmeden izledim.Yine çok etkileyici bir kitap yorumu, emeğinize sağlık 👏👏Kitabı okuyup,hemen Harun Hocam ne demiş diye bakar , kitabı öyle kaldırırım. Sizin yorumunuzla bitirmediğim okuma benim için tamamlanmamış ,eksik...
Hocam, o kadar içten kitap yorumunuzu yapıyorsunuz ki... severek bir iş yapıyorsunuz cidden. O hissiyatı çok derinden, biz okuyuculara, sizi çok iyi anlayan kitapseverler olarak, harika bir şekilde geçirtiyorsunuz. Yaptığınız her kitap yorumlarını gördükçe o okuyamadığım kitaplara heyecanla bakıyor, meraklanıyorum. Emeğinize sağlık, saygıdeğer hocam.
"Her insanın hatıralarında, herkese söyleyemeyeceği, ancak dostlarına açabileceği taraflar vardır. Hatta dostlara bile açılamayacak, insanın yalnız kendine saklayacağı sırları da bulunur. Bunlarda başka, kendi kendimize bile açmaktan çekindiğimiz konular da vardır ki, bunların sayısı şerefli bir insanın dağarcığında bile hayli kabarıktır"
...Peki ama Yüce Tanrım, herhangi bir nedenle bütün bu yasalardan, "iki kere iki dört"lerden hazzetmiyorsam bana ne doğanın yasalarından, aritmetikten, "iki kere iki dört"lerden? Elbette, delmeye gücüm yoksa, böyle bir duvarı alnımla yıkmaya kalkışmayacağım, ama barışmayacağım da onunla, sırf karşımda bir taş duvar olduğu ve onu yıkmaya gücüm yetmediği için barışmayacağım onunla...
Zweig biyografisi okuduktan sonra Dostoyevski çok daha anlamlı oluyor.Bu kitap benim beş kere başlayıp ancak Zweig okuduktan sonra çok keyifle okumayı tamamladığım bir kitap.Bugünün modern insanının sancılarını o yıllarda öylesine güzel tasvir etmiş ki.En önemlisi de insan davranışlarının rasyonel olmadığını ve o nedenle hayatın formülize edilemeyeceğini çok kesin olarak belirtmiş.İnsan sözkonusuysa 2*2 =4 demek büyük yanılgıdır çünkü bunun sonucunun 5 olabileceği pekçok durum yaşanacaktır diyor.Boşuna skalalar üretmeye çalışmayın yaşama dair.Ne diyeyim davranışsal bilim araştırmalarına nobeller veriliyorken 150 yıl önce bunu yazan kişiye dahi demek yeterli mi acaba?👏👏👏
"Acı ,bilincin tek kaynağıdır.Notlarımın başında bilincin bence insan için en büyük şanssızlık olduğunu söylemis olsam da ,insanın onu sevdiğini ,hiçbir zevke değişmeyeceğini de biliyorum." Yine çok güzel bir yorumlama olmuş ya helal olsun daha çok kitap yorumu bekliyoruz abi emeğine sağlık 👏🏻
"İnsan olmak, yani gerçek, kendi vücuduna sahip, kanlı canlı bir insan olmak dahi bize güç geliyor; bundan utanıyor, ayıp sayıyor, bildik, genel anlamda insan olmaya çabalıyoruz hep." Kitabı az önce, o buhranlara kapılarak, o duyguları yaşayarak bitirdim ve videoyu izledikten sonra benim için en vurucu kısımlardan birini buraya not düşmem gerektiğini hissettim. Genel kalıplardan kurtulup kendimiz olmayı, kendimizi tanımayı bilmeli, öğrenmeliyiz. İşte burada tökezliyoruz.
İyi ki başlamadan önce bu videoyu izledim yeraltı bölümünde kesin pes ederdim sayenizde notlar bölümünde iyi ki de devam etmişim dedim ve yeraltını daha iyi anladım 2. Bölümde. İyi ki bu videoları çekiyorsunuz sizi dinlemeden kitaba başlamıyorum artık❤
Kitap okuma halkamla tahlil yapıyoruz. Tahlile gitmeden mutlaka sizi dinliyorum. Düşündüklerimi bazen görmediklerimi çok güzel açıklıyorsunuz. Umarım bir gün sizin seviyenize ulaşmış olurum.😊
Adam icimi okumuş resmen şuan 32 sayfaya kadar okudum birsey anlayamadim okumaya degmez dedim acaba benmi anlayamiyorum dedim kemdimi burada buldum seni dinkedikten sonra okumaya karar verdim
ilk bölümde resmen alay ediyor okurla. (nabız yokluyor aslında) Ama çok kibar yapıyor bunu :) Dehşet bi cambaz.. Ne yalan söyliyeyim, tam pes edecektim ki sonra sonra normale döndü cümleler. İyiki de okumuşum.
bu videoyu attığınızda kitabı okumadığım için daha sonra izleye kaydetmiştim şimdi kitabın birinci bölümündeyim cidden çok yavaş ve karışık bir cümleyi okumak ve anlamak çok zor cümledelerde hayallere yaşanmışlıklara daldıran bir güç var sanki dalıyor gidiyorum
Kitabın 30. Sayfasında “ne okuyorum, hiç bişe anlayamadım,sonra bi ara tekrar okurum” dediğim anda Harun hocam bu kitap hakkında ne yorum yapmış diye youtube girdim..iyi ki sizin bu kitap hakkındaki yorumunuzu dinlemişim .iyi ki okumuşum ne iyi etmişim de kitabı bitirmişim diyorum.çok çok teşekkürler sayın hocam eksik olmayın.saygılarımla..
"İnsanın her şeyi yıkıp kaos haline getirmeyi sevmesi, üzerinde uğraştığı yapıyı bitirmekten, gayesine ulaşmaktan içgüdüsel olarak ürkmesinden mi kaynaklanıyor yoksa?" Ağzına sağlık abi okuduğum zamanki beliren düşüncelerimin hepsini apaçık dile getirmişsin. Okuduğum en iyi eserdi. Daha iyisiyle karşılaşmadım, karşılaşacağımdan da umutlu değilim. Okuduğum zamanlarda haftalarca aylarca etkisinden çıkamamıştım. İlk defa bir eseri tam anlamıyla idrak etmek anlatılmaz bir manevi acı yaşattı diyebilirim. Resmen ayarlarımla oynayan başyapıttır kendisi. Senin tariflerin neticesinde edebi iştahımız açıldı şu sıralar birdaha okumayı düşünüyorum. Tekrardan ağzına sağlık harun abi.
Bu kitabı beğenenler,Saul Bellow'un "Boşlukta Sallanan Adam" kitabını da okuyabilirler.Yayınevi olarak bir tek Cem Yayınevi basmış.Konu olarak hemen hemen aynı.Bir de üstüne 1976'da yazar Nobel almış
Yeraltından notlarda etkilendiğim cümlelerden bazıları; "Zaten galiba insanların bütün işi, cıvata değil de insan olduklarını her an kendi kendilerine ispat etmektir!" "Biz çıkarlarımızı yanlış anladığımız için arzularımızın çoğu da yanlış yoldadır." "İki kere iki dördün üstünlüğünü kabul ediyorum elbette; fakat her şeyi hoş görmeye karar verdikten sonra, iki kere ikinin beş etmesinden bile hoşlanmak mümkündür." Güzel bir inceleme olmuş teşekkürler hocam :)
Çok doğru söylediniz ilk bu kitapla başladım gitmedi ne yapsam olmadı ben de dosteyeskinin diğer bütün kitaplarını okuyup dosteyeski ye resmen aşık oldum ondan sonra yeraltından notları okuyabildim sesli kitabını dinledim yorumları dinledim ve anlatmak istediklerini anlamaya çalıştım anladım diyemiyorum anlamaya çalıştım
Kısır döngü içerisindeki yaşantımda hobi olarak gördüğüm şeylerden biri kitap okumak onu da yapamasam açar Harun hocanın kitap tanıtım paylaşımlarını izlerim. Böylelikle o durağanlığım kaybolur. Hem de bazı videoları izlediğim halde tekrardan izlerim.
Karantina anlatımınız örnek bir karantina uygulaması olmuş ayrıca yeraltından notlar kitabını tekrar okumaya karar verdim size yolculuğunuzda kolaylıklar dilerim tanıtım videolarınızdan da çok faydalanıyoruz teşekkürler
Karnım açken gene de tok olduğumu söyleyemem. Bin yıllık sözleşmeli kiracılarla dolu , her olasılığa karşı, kapısında dişçi Wagenhe'in tabelası bulunan bir apartmanı, baş tacı ettiğim asıl isteğim, emelim sayamam DOSTOYEVSKİ....
Bircok kitap okudum ama burada yorumlarda olanlardan daha azdir eminim kitabi george orwell 1984 ile sevdim dostoyevski yer altindan notlar zirveyi yasadim kopamadik kitaba asik oldum resmen hala da anlamadigim uerler var biliyorim tekrar okuyacağım omrumun sonuna kadar .
Hocam yaptığınız yorumlama şahane, ağzınıza sağlık. Yeraltı kısmını okudum fakat hiçbir şey anlamadım. Ne anlatıyor arkadaş bu! diye söylenip durdum Notlar kısmına kadar.
Dostoyevski tüm kitaplarını okudum bayıldım çok beğendim herkes onun kitaplarını okumalı bence gogol dan hemen sonra Dostoyevski gelir herkese şiddetle tavsiye ediyorum herkes onu okumalı bence
Bu kitabı bir kaç gün önce okudum ve çok beğendim direkt harun hocamin yorumu var mı diye baktım ve varmış sağ olun var olun hocam sizin sayesinizde kitaplar daha da zevkli geliyor :)
16 yaşındayım. bu kitabı anlamak için yaşanmışlık lazım. kitabı okudum lakin pek bir şey anladığımı söyleyemem bazı şeyleri yaşıtlarımdan daha fazla görüp geçirdim unutamayacağım birtakım şeyler yaşadım (berbat ve hatırlamak istemeyeceğim yaşanmışlıklar). yaşadığım olaylar çevresinde anlarım herhalde dedim ama anlayamadım.(eh işte diyebileceğim kadar anladım.) her 6 ayda bir tekrar okuyacağım bu kitabı. anlamasamda hoşuma gitti gene de. tekrar tekrar okuyanlar daha iyi anladıklarını, yap-boz parçalarının gitgide bütünleşip bir resim halini aldığını söylüyorlar kitap okumayı seven insanlar bu kitabı keyifle okuyabilir.
Harun hocam dostoyevski kitaplarını. okurken de analiz videolarını dinlerken de başım ağrıyor. kötü manada söylemiyorum bunu, sanki dostoyevski insan beynini geliştirip kafatasında baskı oluşmasına neden oluyor
Bu eseri okuduktan sonra aklima Ali Seriatinin İnsanin Dört Zindanı adli eseri aklıma geldi. Orada da insanın aşması en zor zindan "kendisi"dir. Dostoyevski ve Ali Şeriatinin dediği gibi aslında tek zindanımız kendimiz, beynimizdir. Fiziki sınırlar kolay aşılabiliyor ama soyut sınırları aşmak oldukça zordur.
Kitabın son sayfasında ‘’Benim durumuma gelecek olursak, ben sizin daha yarı yola kadar götüremediğiniz şeyleri en uçlarına kadar yaşadım’’ müthiş güzellikte bir cümle
@@Llhickimseiş bankası kültür yayınları
bu kitabı 7 defa okudum. her okuduğumda kaçırdığım şeyler var olduğunu fark ettim. mükemmel bir eser mükemmel
Otuza kadar geldım anlamadım bısey
@@esesliyako9880 Akin altan TH-cam kanalından sesli dinle o zaman daha iyi anlarsın
@@esesliyako9880 44 e kadar yavaş yavaş oku ondan sonra zaten olaylar gerçekleşiyor
@@esesliyako9880 Bende o durumdayım simdi tekrardan baslayacam😀
@@saitsteaparty çeviri öneriniz nedir üstad
Dün bırakacaklardı ama bir gün daha uzattılar. Dışarı çıkmak için sabırsızlıkla bekliyorum. Videonun çekim kalitesi çok iyi olmadı şartlar gerçekten çok zor elimdeki telefonu çevirip olduğu kadarıyla çektim ve paylaştım, lütfen kusuruma bakmayın. Bütün kitap dostu kardeşlerime Gürcistandan yürek dolusu selamlar gününüz gönlünüz aydın olsun⚘⚘⚘
“...zira hepimiz yaşamla bağını az ya da çok kaybetmiş, kör topal idare eden insanlarız. Hatta yaşamdan öylesine kopuğuz ki, gerçek ‘canlı hayata’ karşı adeta tiksinti duyuyor, bize hatırlatılmasına dahi katlanamıyoruz.”
Çok zorlandığım bir kitap oldu.Bir oturuşda bitirdim ama beni de acının yanında adamın kendini degersizlik duygusu maffetti.Kendini o kadar degersiz hissediyor ki hiç bir şeye layık görmüyor.Tek bildiği acı,caresizlik,korku,değersizlik.Çünkü değer,sevgi görmemiş.Adamın içinde yalnızlığı gördüm.Tabiki hayatımız çok kötü koşullarda başlmış olabilir.Ama yaralarımıza merhemi başkalarınd aramamalıyız.Bazen en büyük düşmanımız kendimiz olabiliyor.Hayat bir defaya mahsus sunulmuş mükemmel anlar bütünü.Ve bu hayatı mutlu geçirmek hepimizin kendine görevi olmalı.
Güzel bir yorum teşekkür ederim 🌺
"Düşünüyorum, öyleyse varım" önermesi ile "acı çekiyorum, öyleyse varım" önermesi birbirine paralel önermelerdir. "Her şeyi fazlasıyla anlamak bir hastalıktır," alıntısından da çıkarabiliriz bunu.
..acı çektikce düşünür, düşündükçe acı çekeriz.. Nur topu gibi bir kısır döngü :) yeraltımıza mahkûmuz
İlk defa bugün bir dostoyevski kitabı bitirdim, bu kitabı. Normal bir insanın bunları yazması mümkün değil, bu nasıl bir düşünce tarzı ve o düşünceyi yansıtabilme yeteneği. Hayran kaldım. Kitapta olan cümleleri 1 saat düşünsek aktaramayız çok ilginç ya
Dostoyevski'yi,bilinçli ve anlayarak okudukça,okur kendisini dış yaşamdan ve bilinçsiz kişiliklerden tamamıyle soyutluyası geliyor,gerçekten de ustanın belirttiği gibi anlamak,idrak etmek büyük bir hastalıktır.
"Farkindaligin arttikça etrafinla olan uyumun azaliyor ,etrafinla olan çatismalarin çogaliyor.Farkinda olmak hele de her seyin farkinda olmak tipki aziz Dosteyevskinin dedigi gibi gercekten bir hastalik halini aliyor ,halinden ve dilinden anlayan insanlar da eger etrafinda yoksa " Agziniza saglik harun hocam 👏👏
Müthiş algılamış ve müthiş yorumlamışsınız. Gönlünüze sağlık 👏👏
Aklıma direkt satrançta hiçliğe maruz kalan doktor geldi hocam :)
benim de
Umutsuzluk en acı zevktir, özellikle de içinde bulunduğun durumun çaresizliğini açıkça kavramışsan..... (Yer altından notlar) Dostoyevski her eseri ayrı bir keyif müthiş bir psikoloji
Toplum olarak yozlaştığımız bu dönemlerde sıradan anlatımların dışına çıkarak coşkuyla bize okuma kültürünü aşılayan bu değerli hocamıza içten saygılarımı sunuyorum
Umutsuzluk en yakıcı zevktir...
Aziz Dostoyevski
"İnsanoğlu hercai gönüllü, yakışıksız bir yaratıktır ve (satrançta olduğu gibi) tek istediği de hedefin kendisi değil, ona varmak çabasıdır."
Harika bir paylaşım. Her hapishanenin bir gün çıkışı vardır, ama kendi bilinçaltınızdaki hapishaneden çıkamadıysanız kendinizi özgür hissedemezsiniz. Korku insanı hücrede tutan en güçlü duygudur. Korkulardan özgürleşmek gerçek özgürlüktür.
Şimdi de kendi kendime şu lüzumsuz suali soruyorum:kolay elde edilmiş bir saadet mi,yoksa insanı yücelten ıstırap mı daha iyidir?evet,hangisi daha iyi?
18:02 diyip kitaptan bu cümleyi yazacaktım ki sizin yazdığınızı gördüm. Hay yaşayın. :)
Franz Kafka'nın, sabah uyandığında böceğe dönüşen gregor samsa nın hayatı anlattığı dönüşüm adli eserede benziyor , müslüm Gürses in de hayatına benziyor , biraz batman da var...
Suçsuzken her zaman benim suçlu olmamdı. Bu cümle bana çok yakın
Hocam tam da elime Yeraltından Notlar’ı almışken ne güzel oldu sizin kelimelerinizden bu kitabın bir yorumunu dinlemek
Suç ve Ceza dan sonra okuduğum en derin en muhteşem eser.
Dar zihniyetlerin bolca fazla olduğu bir ortamda Harun Çelik hocamızın yazarların düşünce dünyasına girerek onlarin yaşadıkları duyguları onların gözüyle hissedercesine idrak etmeye çalışması ve bizimle paylaşması bizim için fevkalâde önemli. Sizin gibi insanlara ihtiyaç var.
Okudum ve burda buldum kendimi altını çizecek cok cümle vardı cok teşekkürler 😊
Ben teşekkür ederim 🌺
Normalde kitabı okur,Harun Hocam nasıl yorumlamış diye hemen videoyu izlerim....Bu kez sabredemeyip, kitabı bitirmeden izledim.Yine çok etkileyici bir kitap yorumu, emeğinize sağlık 👏👏Kitabı okuyup,hemen Harun Hocam ne demiş diye bakar , kitabı öyle kaldırırım. Sizin yorumunuzla bitirmediğim okuma benim için tamamlanmamış ,eksik...
Hocam, o kadar içten kitap yorumunuzu yapıyorsunuz ki... severek bir iş yapıyorsunuz cidden. O hissiyatı çok derinden, biz okuyuculara, sizi çok iyi anlayan kitapseverler olarak, harika bir şekilde geçirtiyorsunuz. Yaptığınız her kitap yorumlarını gördükçe o okuyamadığım kitaplara heyecanla bakıyor, meraklanıyorum.
Emeğinize sağlık, saygıdeğer hocam.
Teşekkür ederim 🌺
Bende şimdi okuyacağım hocam ☺️ iyi ki varsınız
"Her insanın hatıralarında, herkese söyleyemeyeceği, ancak dostlarına açabileceği taraflar vardır. Hatta dostlara bile açılamayacak, insanın yalnız kendine saklayacağı sırları da bulunur. Bunlarda başka, kendi kendimize bile açmaktan çekindiğimiz konular da vardır ki, bunların sayısı şerefli bir insanın dağarcığında bile hayli kabarıktır"
bu cümle kitabın hangi sayfasındaydı altını çizmedim galiba bunun
Bir şaheser daha.Psikolojik analizi inanılmaz bir kitap.
(Zweig kitaplarını okuyanların mutlaka okuması gereken bi kitap)
Hocam Dostoyevski yi bu kadar iyi yorumlayan birini daha görmedim Harikasınız.👌🏻
O odalarda dostoyevskiyi şimdi daha iyi anlıyoruz
Okadar güzel anlattınız ki hemen okuyacağım teşekkürler
Bilmediklerimiz arttıkça sızılarımız o ölçüde çoğalır!
...Peki ama Yüce Tanrım, herhangi bir nedenle bütün bu yasalardan, "iki kere iki dört"lerden hazzetmiyorsam bana ne doğanın yasalarından, aritmetikten, "iki kere iki dört"lerden? Elbette, delmeye gücüm yoksa, böyle bir duvarı alnımla yıkmaya kalkışmayacağım, ama barışmayacağım da onunla, sırf karşımda bir taş duvar olduğu ve onu yıkmaya gücüm yetmediği için barışmayacağım onunla...
Zweig biyografisi okuduktan sonra Dostoyevski çok daha anlamlı oluyor.Bu kitap benim beş kere başlayıp ancak Zweig okuduktan sonra çok keyifle okumayı tamamladığım bir kitap.Bugünün modern insanının sancılarını o yıllarda öylesine güzel tasvir etmiş ki.En önemlisi de insan davranışlarının rasyonel olmadığını ve o nedenle hayatın formülize edilemeyeceğini çok kesin olarak belirtmiş.İnsan sözkonusuysa 2*2 =4 demek büyük yanılgıdır çünkü bunun sonucunun 5 olabileceği pekçok durum yaşanacaktır diyor.Boşuna skalalar üretmeye çalışmayın yaşama dair.Ne diyeyim davranışsal bilim araştırmalarına nobeller veriliyorken 150 yıl önce bunu yazan kişiye dahi demek yeterli mi acaba?👏👏👏
Hocam bende şimdi okuyorum 👍🙏🙏🙏
Siz ne güzel insansınız ya
"Acı ,bilincin tek kaynağıdır.Notlarımın başında bilincin bence insan için en büyük şanssızlık olduğunu söylemis olsam da ,insanın onu sevdiğini ,hiçbir zevke değişmeyeceğini de biliyorum."
Yine çok güzel bir yorumlama olmuş ya helal olsun daha çok kitap yorumu bekliyoruz abi emeğine sağlık 👏🏻
Ne kadar etkileyici anlatmışsınız. Kitabı tam anlayamamışım, şimdi farkına vardım. Tekrar okuyacağım, teşekkürler!
canım hocam bu kitabı okurken pek fazla anlayamadım o yüzden sizi dinleyip öyle okumaya devam etmek istedim, ağzınıza sağlık 🤍
Cok teşekkür ederiz hocam
İlk okuyup bitirdiğim dostoyevski romanım :) belki bir çoğu şeyi anlayamadım ama bir çok şeyi hissettim bu romanda
Çok harika anlatmışsınız hocam emeklerinize sağlık güzel video olmuş
"İnsan olmak, yani gerçek, kendi vücuduna sahip, kanlı canlı bir insan olmak dahi bize güç geliyor; bundan utanıyor, ayıp sayıyor, bildik, genel anlamda insan olmaya çabalıyoruz hep."
Kitabı az önce, o buhranlara kapılarak, o duyguları yaşayarak bitirdim ve videoyu izledikten sonra benim için en vurucu kısımlardan birini buraya not düşmem gerektiğini hissettim. Genel kalıplardan kurtulup kendimiz olmayı, kendimizi tanımayı bilmeli, öğrenmeliyiz. İşte burada tökezliyoruz.
İyi ki başlamadan önce bu videoyu izledim yeraltı bölümünde kesin pes ederdim sayenizde notlar bölümünde iyi ki de devam etmişim dedim ve yeraltını daha iyi anladım 2. Bölümde. İyi ki bu videoları çekiyorsunuz sizi dinlemeden kitaba başlamıyorum artık❤
"Bundan daha kötü, daha çirkin, daha aşağı olanı da var! Evet, daha aşağısı! Gene o şerefsizlik, yalancılık maskesini takmak zorunda kalacağım!"
Asli karantina günleri yaşayan insanlara Allah kolaylık versin.
Kitap okuma halkamla tahlil yapıyoruz. Tahlile gitmeden mutlaka sizi dinliyorum. Düşündüklerimi bazen görmediklerimi çok güzel açıklıyorsunuz. Umarım bir gün sizin seviyenize ulaşmış olurum.😊
Salgın bahane, tam kontrol şahane...
Hocam acayip güzel yorumlamişsiniz kendi yorumuma katkı sağladığınız için teşekkürler 🙂
Yorumunuza , fikrinize ve bakış açınıza sağlık 😇
Insan inandığı zaman hücrede olsada özgürdür
Çehovun Altıncı Koğuş kitabında buna benzer bir fikir benimseyen bir doktor vardı yanlış hatırlamıyorsam
Kitabı bitirdim geldim hocam. Teşekkürler.
Yeraltından bölümünü ileride tekrar tekrar okuyacağım, tıpkı büyük engizisyoncu gibi.
Adam icimi okumuş resmen şuan 32 sayfaya kadar okudum birsey anlayamadim okumaya degmez dedim acaba benmi anlayamiyorum dedim kemdimi burada buldum seni dinkedikten sonra okumaya karar verdim
Hocam videonuzu açtım 19 dakika nasıl bitecek dedim.Kulaklığımı taktım bir baktım video bitmiş.Çok akıcıydı gerçekten.
Sizin karantina bize yaradı ama bol bol sosyal medya kullandınız. Sürekli sizden güzel yazılar, yorumlar okuduk. Emeginize sağlık. Sağlıklı günler.
ilk bölümde resmen alay ediyor okurla. (nabız yokluyor aslında) Ama çok kibar yapıyor bunu :) Dehşet bi cambaz.. Ne yalan söyliyeyim, tam pes edecektim ki sonra sonra normale döndü cümleler. İyiki de okumuşum.
Ilk bölümü okurken ben de zorlandım ama sonraları akıcıydı
bu videoyu attığınızda kitabı okumadığım için daha sonra izleye kaydetmiştim şimdi kitabın birinci bölümündeyim cidden çok yavaş ve karışık bir cümleyi okumak ve anlamak çok zor cümledelerde hayallere yaşanmışlıklara daldıran bir güç var sanki dalıyor gidiyorum
Teşekkürler
"Ki önemli olan da istikamet değil yolun varlığı"
Bu kitapta geçiyor muydu tam hatırlayamadım da
@@nahidekubraerdem6614 geçiyor
Kitabın 30. Sayfasında “ne okuyorum, hiç bişe anlayamadım,sonra bi ara tekrar okurum” dediğim anda Harun hocam bu kitap hakkında ne yorum yapmış diye youtube girdim..iyi ki sizin bu kitap hakkındaki yorumunuzu dinlemişim .iyi ki okumuşum ne iyi etmişim de kitabı bitirmişim diyorum.çok çok teşekkürler sayın hocam eksik olmayın.saygılarımla..
"İnsanın her şeyi yıkıp kaos haline getirmeyi sevmesi, üzerinde uğraştığı yapıyı bitirmekten, gayesine ulaşmaktan içgüdüsel olarak ürkmesinden mi kaynaklanıyor yoksa?"
Ağzına sağlık abi okuduğum zamanki beliren düşüncelerimin hepsini apaçık dile getirmişsin. Okuduğum en iyi eserdi. Daha iyisiyle karşılaşmadım, karşılaşacağımdan da umutlu değilim. Okuduğum zamanlarda haftalarca aylarca etkisinden çıkamamıştım. İlk defa bir eseri tam anlamıyla idrak etmek anlatılmaz bir manevi acı yaşattı diyebilirim. Resmen ayarlarımla oynayan başyapıttır kendisi. Senin tariflerin neticesinde edebi iştahımız açıldı şu sıralar birdaha okumayı düşünüyorum. Tekrardan ağzına sağlık harun abi.
⚘⚘⚘
Bu kitabı beğenenler,Saul Bellow'un "Boşlukta Sallanan Adam" kitabını da okuyabilirler.Yayınevi olarak bir tek Cem Yayınevi basmış.Konu olarak hemen hemen aynı.Bir de üstüne 1976'da yazar Nobel almış
İnsana lüzumlu olan tek şey, onu nereye sürükleyeceği belli olmayan hür iradedir.
Yeraltından notlarda etkilendiğim cümlelerden bazıları;
"Zaten galiba insanların bütün işi, cıvata değil de insan olduklarını her an kendi kendilerine ispat etmektir!"
"Biz çıkarlarımızı yanlış anladığımız için arzularımızın çoğu da yanlış yoldadır."
"İki kere iki dördün üstünlüğünü kabul ediyorum elbette; fakat her şeyi hoş görmeye karar verdikten sonra, iki kere ikinin beş etmesinden bile hoşlanmak mümkündür."
Güzel bir inceleme olmuş teşekkürler hocam :)
Siz muazzam bir öğretmensiniz
Allah yolunu açık etsin
Çok doğru söylediniz ilk bu kitapla başladım gitmedi ne yapsam olmadı ben de dosteyeskinin diğer bütün kitaplarını okuyup dosteyeski ye resmen aşık oldum ondan sonra yeraltından notları okuyabildim sesli kitabını dinledim yorumları dinledim ve anlatmak istediklerini anlamaya çalıştım anladım diyemiyorum anlamaya çalıştım
Hocam süpersiniz enerjiniz fışkırıyor yaşınıza göre çok umutlu ve üretkensiniz
Kısır döngü içerisindeki yaşantımda hobi olarak gördüğüm şeylerden biri kitap okumak onu da yapamasam açar Harun hocanın kitap tanıtım paylaşımlarını izlerim. Böylelikle o durağanlığım kaybolur. Hem de bazı videoları izlediğim halde tekrardan izlerim.
Aynen benim yaşantım da öyle
Karantina anlatımınız örnek bir karantina uygulaması olmuş ayrıca yeraltından notlar kitabını tekrar okumaya karar verdim size yolculuğunuzda kolaylıklar dilerim tanıtım videolarınızdan da çok faydalanıyoruz teşekkürler
Çok güzel inceleme olmuş. Teşekkürler
Karnım açken gene de tok olduğumu söyleyemem. Bin yıllık sözleşmeli kiracılarla dolu , her olasılığa karşı, kapısında dişçi Wagenhe'in tabelası bulunan bir apartmanı, baş tacı ettiğim asıl isteğim, emelim sayamam DOSTOYEVSKİ....
Bircok kitap okudum ama burada yorumlarda olanlardan daha azdir eminim kitabi george orwell 1984 ile sevdim dostoyevski yer altindan notlar zirveyi yasadim kopamadik kitaba asik oldum resmen hala da anlamadigim uerler var biliyorim tekrar okuyacağım omrumun sonuna kadar .
Sizi dinledikten sonra kitaptan çok şey kaçırdığımı farkettim. Ama tekrar okumaya yüreğim yeter mi bilmiyorum 😄
Hocam yaptığınız yorumlama şahane, ağzınıza sağlık. Yeraltı kısmını okudum fakat hiçbir şey anlamadım. Ne anlatıyor arkadaş bu! diye söylenip durdum Notlar kısmına kadar.
Elinize yüreğinize sağlık.
Hocam alemsiniz.
Nefesinize sağlık.
Evet yine Harun hocam ve yine kaliteli videoları
Dostoyevski tüm kitaplarını okudum bayıldım çok beğendim herkes onun kitaplarını okumalı bence gogol dan hemen sonra Dostoyevski gelir herkese şiddetle tavsiye ediyorum herkes onu okumalı bence
Azərbaycana bekleriz sayın hocam...... İnşallah tez vakitte toparlanırsınız....
Harun abim kralsın on numara anlatmissin gene okusamda yeniden okuyasim geldi sayende
Gabriel Garcia Marquez eserleri hakkında da video yaparsanız çok sevinirim.
Bu kitabı bir kaç gün önce okudum ve çok beğendim direkt harun hocamin yorumu var mı diye baktım ve varmış sağ olun var olun hocam sizin sayesinizde kitaplar daha da zevkli geliyor :)
Hocam nasıl not alıyorsunuz kitap okurken onunla ile ilgili videosu gelsin
Ben bu kitabı çok erken okumuştum anlayamadım ilk kısmı ama yinede güzeldi ilerde tekrar okucam inşallah
Zeki Dumurkubuz'un "Yeraltı" filmini de izleyin arkadaşlar.Bu kitaptan uyarlanmış.
Okudum ama çok zor okudum. ama okudum yaniii 🤭😁 iyikii şu video denk geldi, kafamdaki soru işaretleri çözüldü, çok şükür ufkum açıldı sayenizde.. 👌
16 yaşındayım. bu kitabı anlamak için yaşanmışlık lazım. kitabı okudum lakin pek bir şey anladığımı söyleyemem bazı şeyleri yaşıtlarımdan daha fazla görüp geçirdim unutamayacağım birtakım şeyler yaşadım (berbat ve hatırlamak istemeyeceğim yaşanmışlıklar). yaşadığım olaylar çevresinde anlarım herhalde dedim ama anlayamadım.(eh işte diyebileceğim kadar anladım.) her 6 ayda bir tekrar okuyacağım bu kitabı. anlamasamda hoşuma gitti gene de. tekrar tekrar okuyanlar daha iyi anladıklarını, yap-boz parçalarının gitgide bütünleşip bir resim halini aldığını söylüyorlar kitap okumayı seven insanlar bu kitabı keyifle okuyabilir.
benzer şeyler benim için de geçerli ortak birini görünce garip oldu.
Ben bu kitabı ortaokulda okudum. Sonra 16 yaşında bir daha okudum kitabın ne demek istediğini çok iyi anladım. Ama ağır bir kitap.
O kadar önemli hususlar var ki yazmaya kalksak yorumlara kitabı baştan yazarız. O yüzden bu değerli eseri okumalı
Harun hocam dostoyevski kitaplarını. okurken de analiz videolarını dinlerken de başım ağrıyor. kötü manada söylemiyorum bunu, sanki dostoyevski insan beynini geliştirip kafatasında baskı oluşmasına neden oluyor
Modern klasik hocaaaaam
Hocam Yaşar Kemal’in Bir Ada Hikayesi serisinin yorumunu bekliyoruz.Saygılar...
Hocam kitabı okudum beni depresyona soktu kendimi hiç iyi hissetmiyorum.
Harikaydı!
Cok sağol Hemen başlıyorm!
tavsiye ettiğiniz kitapları alıp okudum çok beğeniyorum tavsiyelerinizi çok teşekkür ederim
👏👏
İnsan dünyasını anlatiyor
Yer altından notlar okuduysaniz dostoyevski nin kim olduğu öğrenebilirsiniz kitapta kendini anlatıyor