kendisi şahane bir yazar, entelektüel ve cesur bir birey. kitabı okurken sayfalar su gibi akıp geçti adeta. yazarın şu cümlesi ise beni benden aldı: "genç, yaşlı; ölü, diri hiç fark etmez, vur geç baba."
Alışık olmayana, az rastlanılana duyulan şüphe hayatın her alanında sanırım. Bir çeşit kendini -bilinmeyenden- koruma içgüdüsü. Bana fazlasıyla doğal ve hatta evrimsel temelleri olan bir tepki verme biçimi gibi geldi. Tabi bu işin bencesi.
evet ben de benden yaşlı kadınları istiyorum. bunu olsun da yaşlı olsun fark etmez manasında söylemiyorum. şıklar verilse bu tipi tercih ederdim. bunun sebebini seziyorum fakat anlatacak kadar anlayamadım hala. kendi eşitleri yerine benim tercih edilmem hoşuma gidiyor. yasak olanın hazzı ve solan bir ağacın ihtiyacı olmak değeri. aynı şekilde küçüklerde öyle. en az ilgimi çekenler ise denklerim. onlarla sanki bir pazarlığa girmiş gibi hissediyorum. eşitlik istemiyorum. hiyerarşi istiyorum. ve bırakın doğu toplumunu batı toplumunun bile cinsellikte bu kadar dar bakışlı olması çok şaşırtıcı ve üzücü. cinsellik ve yemek yemek arsında hiçbir fark yok. (ve bu tutumun nereye gideceği anlayanlar çıldırmaya başladı anlamayanlar bunu kabul ediyor.) demem o ki dünya çok saçma bir yer ve ben uyumak istiyorum. byby.
hatta şu an youtube yorumlarında izlemelerine rağmen kadınlar niye bu kadar az diye düşünüyorum. büyük ihtimal okuyup cevap vermek isteyip üzerlerine düşünülecek olan şeylerden dolayı bunlardan soğuyup direkt geçiyorlar. ya da ben yanlış algılıyorum.
@@denizz872 merhaba öncelikle medeni cesaretinize saygılarımı sunarım. ben de size saygı duyuyorum tabi ki. yemek konusunu seçici olmak alakası ile açmadım. yemeğin her yerde yenilebilir olmasından bahsettim. seksin de böyle olması gerek ve normal bir şekilde konuşulması yapılması gerek en azından ben öyle düşünüyorum. seksin duyguyla alakası olduğunu düşünmüyorum. yani sevmediğimiz biriylede seks yaptığımızda zevk alıyoruz. yani arzulamamız yeterli. yaşlı ve küçük insanları istemeye onları kullanma açısından bakmıyorum. evet katılıyorum insanlar genellikle mevki para gibi şeyler nedeniyle bunları yapabiliyorlar. ben bu duruma kendinin kurban etmek ya da bana kendilerini kurban etmeleri açısından bakıyorum. kurban etmenin en tutkulu şey olduğunu düşünüyorum bu yüzden denk ilişkiler bana tutkusuz geliyor. sevgiler.
Yasak olanın hazzı ve solan bir ağacın ihtiyacı olmak değeri ile sizden yaşça büyük karşı cinsle olmak isteğini arttırdığını anladim burada. Bir kadın gelip size ben yasak değilim ve yaşadığım hiçbir şeyi gizli tutan değilim dediğinde ve ki bu davranış ile bile toplumun bakış açısını etkileyebilir, o zaman yasak olmaktan çıkan bu durum size haz vermeye devam edecek mi? Solan ağaç da sizin bakış açınız, burada yazarın söyleminden yola çıkacak olursak kendini hiç öyle bir konumda hissetmiyor. Kadınların güçleri her zaman göz ardı edilmeye çalışılıyor. Yazarın dediği gibi bir anne sıfatının içine o kadar hapsediliyor ki, bir birey olarak görülemiyor bile.
@@Zerdust0 Aşk seçilen bir şey değil. Erkekler için küçük olunca sorun olmuyor ancak büyük biriyle olan erkek resmen hesaba çekiliyor. Örneğin son zamanlarda Billur Kalkavan’ın sevgilisi kendisi için ‘milli jigolaydım, şimdi milli damat oldum’ demişti. Çok iyi bir tespitti. Bir tür adaletsiz bile yetersiz, iki yüzlü ahlak. Bunun tüm dünyada aynı olduğunu görmüş oluyoruz. Yani eşitsizler arası yaşanan ilişkinin tutku oranı bana da hep daha fazla gibi gelir. Çünkü göze alırsın, toplumsal baskıya rağmen sürdürürsün, taraflardan birinin cesareti kırılana kadar eğer böyle bitecekse çok mücadeleli geçer ve ben yazarı okumalıyım.
aşk çıkarların olduğu bi tür anlaşma. kişinin yaşadıklarından çıkardıklarıyla, çevresinden gördüğü şeylerle ve kendini tanıdığı kadarıyla istekleri şekilleniyor. hangisi senin çıkarına, isteğine uygunsa onu tercih ediyorsun şimdi ahlak kalıplarından sıyrılıp bakarsak. insana dair hiçbir şeyin tabulaştırılmaması gerekiyor bence birkaç yıl sonra tam tersini savunma potansiyelimizin olabileceği bir sava şimdi toz kondurmadan onun için tartışmak yorucu ve saçma bir çaba olurdu. tahmin yürütüyorum belki de o çözemediğin his bu tür ilişkilerde aradığın yaşam bağlamında senden daha deneyimli biri olduğunu bildiğin birine ipleri bırakmaktır. dağınıkça ama aynı zamanda güvende hissettiriyor olabilir. söylediğin diğer şey denklik istememek biyolojik açıdan da temellendirilmiş bir şey kısmen. bizden farklı olana çekilişimiz. ben atıyorum beyaz tenli bir kadın olarak esmer birisi daha çok hoşuma gidiyordur. başka birisi öz güvensiz kişilikte o da, çok rahat ve kendisine nazaran oldukça öz güvenli olan birisine aşık olacaktır. konuşmadaki olay da tam bundan kaynaklanıyor bu zıtlık insanların kalıplarına ters düştüğünden aynı durumun erkek ve kadın yer değiştirdiğinde o kadar da garipsenmeyeceği ama şu haldeyken fazlaca kuralcı görüşte olduklarından bahsediyor. insan duygu doğasına göre ben ahlak ayrımını yapmıyorum ama yine çıkar olarak bakarsak özellikle 30 yaş farkı zaman ilerledikçe o kadar da çekici bi durum olarak kalmayacağını düşünüyorum
Bu kadar iyi bir yazarın konuşmasının altında çeviri ile ilgili entelektüel eklemeler vs bulacağımı sandım, belki Türkiye'de de yazarın bir okuma grubu varsa ona dair bir şeyler... Hayaller Paris durumu oldu.
Tercihen kendimden küçük erkekleri seçiyorum. İlişkide domine edilmekten, özgürlüğümü kaybetmekten endişe duyduğum ve tatlı, enerjik erkeklerden hoşlandığım için. Hiçbir zaman da gocunmadım. Ben bunu istiyorum konu kapanmıştır.
@@mmss3521mmss kişilikle ilgili olsa da domine etme konusunda problem yaşayacağımı düşünüyorum ve benden yaşça büyük birini domine etmek de bana ekstra bir haz vermiyor.
@@tayyip6784 denedim. Sağlıklı bir ilişkide zaman zaman buna izin verebiliyorum fakat tümüyle domine ediyorsam erkeği hor görüyor domine ediliyorsam da erkeği hor görüyorum, olmuyor.
genç bir erkek olarak bende olgun kadınlardan daha fazla hoşlanıyorum. bunun neresi yanlış. amiyane tabirle ahlakçılıktan başka bir şey değil bu. hem bu ilişkilerin artması ile "genç işsiz" ler daha refah bir hayat sürebilir.
Annenle iyi bir ilişkin olmayabilir, anormal bir durum yok ama bu olgun kadın muhabbetine çok takmak faydalı değil. Hatta bir eksikliğe ya da çocukluğunla alakalı bir şeylere işaret.
inanılmaz bir zırva dinledim, uzun zamandır bu kadar ciddi ve bu kadar saçma bir konuşma duymamıştım. 1 2 yaşı farktan saymıyorum elbette bunun bahsettiği gibi 25 yaşında erkek 50 yaşında kadın ilişkisi ancak hastalıktan doğan bir ilişki olur, 30 yaş küçük erkekle sevgili olmayı normalleştirmeyi şiar edinmiş bu kadının hastalıklı fikirleri gibi hastalıklardan doğan bir ilişki. akla mantığa topluma doğaya her şeye aykırı saçma sapan bir hareket. sorular da kadının okuduğu mavalı alevlendirecek cinsten, baştan aşağı bir faciaydı
Akla,mantığa,topluma,doğaya aykırı. Neden aykırı tek tek açıklar mısın? Topluma aykırı olduğuysa galiba kesin ve eğer genel olarak bu topluma aykırı olma durumunu farklı, özgün hatta marjinal, uç düşünceleri bastırmada enstrüman olarak kullanıyorsan bu hiç hoş değil. Kişileri bastırmaya çalışan toplum ve kişideki bunun algısı iğrenç bir şeydir çünkü. Sonra hangi akla, hangi mantığa aykırı? Doğaya niye aykırı? Bu ilişkideki hastalık neyden kaynaklı? Tamamen yargılamıyor düşüncelerini öğrenmek istiyorum.
@kurafrock Doğa ne mi? İlkel tarafta erkeğin kadında doğurganlık arayışı içerisinde olması(gençlik, ince bel, geniş kalça vs. bunlar doğurganlığı yansıtır), Erkeklerin üreme kabiliyetlerinin çok daha geniş zamana yayılması, Kadınların erkekte güç arayışında olması, Erkeklerin yeterlilik odaklı olması, (ilkel çağda kadın cazibesiyle erkeği kendine bağlayıp, kendini ve evlatlarını koruyor idi) Erkeklerin daha görsel olması.. bu ve bunun gibi nedenler erkeğin daha yaşlı olduğu ilişkileri daha olağan kılar.
@kurafrock Dostum hipergamiyi bir araştır lütfen. Yaş büyüdükçe haliyle başarılar da doğru orantılı arttığı için yaşça büyük erkeklerin daha çok talep görmesi doğal. Yaşça genç erkekler toplum tarafından hiçbir zaman değerli olarak görülmedi ki zaten. Tarihe bir bak, savaşa her zaman bu genç ve saf tecrübesiz gençler gider, olgun başarılı erkekler değil. Hep en önde onlar savaşıp, kendilerini feda ederler. Hala da öyle, şehit haberlerine bakarak bunu doğrulayabilirsin.
kendisi şahane bir yazar, entelektüel ve cesur bir birey. kitabı okurken sayfalar su gibi akıp geçti adeta. yazarın şu cümlesi ise beni benden aldı: "genç, yaşlı; ölü, diri hiç fark etmez, vur geç baba."
Lan ciddi ciddi okuyorum bende, yorumun sonunda sesli güldüm afdaafgshaafsak
Alışık olmayana, az rastlanılana duyulan şüphe hayatın her alanında sanırım. Bir çeşit kendini -bilinmeyenden- koruma içgüdüsü. Bana fazlasıyla doğal ve hatta evrimsel temelleri olan bir tepki verme biçimi gibi geldi. Tabi bu işin bencesi.
Bu arada elinize sağlık.
Toplumun tepkisinden mi bahsediyorsunuz, yazarın tepkisinden mi?
@@ozgesayar5577 Çoğunluğun, görece yabancı olana(kendine benzemeyene ve hatta azınlığa) karşı olan tepkisinden bahsetmek istemiştim.
Can yayınlarını bu kitabı Türkçe'mize kazandırması için göreve çağırıyoruz 🙌
evet ben de benden yaşlı kadınları istiyorum. bunu olsun da yaşlı olsun fark etmez manasında söylemiyorum.
şıklar verilse bu tipi tercih ederdim. bunun sebebini seziyorum fakat anlatacak kadar anlayamadım hala.
kendi eşitleri yerine benim tercih edilmem hoşuma gidiyor.
yasak olanın hazzı ve solan bir ağacın ihtiyacı olmak değeri.
aynı şekilde küçüklerde öyle.
en az ilgimi çekenler ise denklerim. onlarla sanki bir pazarlığa girmiş gibi hissediyorum.
eşitlik istemiyorum. hiyerarşi istiyorum.
ve bırakın doğu toplumunu batı toplumunun bile cinsellikte bu kadar dar bakışlı olması çok şaşırtıcı ve üzücü. cinsellik ve yemek yemek arsında hiçbir fark yok. (ve bu tutumun nereye gideceği anlayanlar çıldırmaya başladı anlamayanlar bunu kabul ediyor.) demem o ki dünya çok saçma bir yer ve ben uyumak istiyorum. byby.
hatta şu an youtube yorumlarında izlemelerine rağmen kadınlar niye bu kadar az diye düşünüyorum.
büyük ihtimal okuyup cevap vermek isteyip üzerlerine düşünülecek olan şeylerden dolayı bunlardan soğuyup direkt geçiyorlar. ya da ben yanlış algılıyorum.
@@denizz872
merhaba öncelikle medeni cesaretinize saygılarımı sunarım.
ben de size saygı duyuyorum tabi
ki.
yemek konusunu seçici olmak alakası ile açmadım. yemeğin her yerde yenilebilir olmasından bahsettim. seksin de böyle olması gerek ve normal bir şekilde konuşulması yapılması gerek en azından ben öyle düşünüyorum.
seksin duyguyla alakası olduğunu düşünmüyorum. yani sevmediğimiz biriylede seks yaptığımızda zevk alıyoruz. yani arzulamamız yeterli.
yaşlı ve küçük insanları istemeye onları kullanma açısından bakmıyorum. evet katılıyorum insanlar genellikle mevki para gibi şeyler nedeniyle bunları yapabiliyorlar.
ben bu duruma kendinin kurban etmek ya da bana kendilerini kurban etmeleri açısından bakıyorum. kurban etmenin en tutkulu şey olduğunu düşünüyorum bu yüzden denk ilişkiler bana tutkusuz geliyor.
sevgiler.
Yasak olanın hazzı ve solan bir ağacın ihtiyacı olmak değeri ile sizden yaşça büyük karşı cinsle olmak isteğini arttırdığını anladim burada. Bir kadın gelip size ben yasak değilim ve yaşadığım hiçbir şeyi gizli tutan değilim dediğinde ve ki bu davranış ile bile toplumun bakış açısını etkileyebilir, o zaman yasak olmaktan çıkan bu durum size haz vermeye devam edecek mi? Solan ağaç da sizin bakış açınız, burada yazarın söyleminden yola çıkacak olursak kendini hiç öyle bir konumda hissetmiyor. Kadınların güçleri her zaman göz ardı edilmeye çalışılıyor. Yazarın dediği gibi bir anne sıfatının içine o kadar hapsediliyor ki, bir birey olarak görülemiyor bile.
@@Zerdust0 Aşk seçilen bir şey değil. Erkekler için küçük olunca sorun olmuyor ancak büyük biriyle olan erkek resmen hesaba çekiliyor. Örneğin son zamanlarda Billur Kalkavan’ın sevgilisi kendisi için ‘milli jigolaydım, şimdi milli damat oldum’ demişti. Çok iyi bir tespitti. Bir tür adaletsiz bile yetersiz, iki yüzlü ahlak. Bunun tüm dünyada aynı olduğunu görmüş oluyoruz. Yani eşitsizler arası yaşanan ilişkinin tutku oranı bana da hep daha fazla gibi gelir. Çünkü göze alırsın, toplumsal baskıya rağmen sürdürürsün, taraflardan birinin cesareti kırılana kadar eğer böyle bitecekse çok mücadeleli geçer ve ben yazarı okumalıyım.
aşk çıkarların olduğu bi tür anlaşma. kişinin yaşadıklarından çıkardıklarıyla, çevresinden gördüğü şeylerle ve kendini tanıdığı kadarıyla istekleri şekilleniyor. hangisi senin çıkarına, isteğine uygunsa onu tercih ediyorsun şimdi ahlak kalıplarından sıyrılıp bakarsak. insana dair hiçbir şeyin tabulaştırılmaması gerekiyor bence birkaç yıl sonra tam tersini savunma potansiyelimizin olabileceği bir sava şimdi toz kondurmadan onun için tartışmak yorucu ve saçma bir çaba olurdu.
tahmin yürütüyorum belki de o çözemediğin his bu tür ilişkilerde aradığın yaşam bağlamında senden daha deneyimli biri olduğunu bildiğin birine ipleri bırakmaktır. dağınıkça ama aynı zamanda güvende hissettiriyor olabilir.
söylediğin diğer şey denklik istememek biyolojik açıdan da temellendirilmiş bir şey kısmen. bizden farklı olana çekilişimiz. ben atıyorum beyaz tenli bir kadın olarak esmer birisi daha çok hoşuma gidiyordur. başka birisi öz güvensiz kişilikte o da, çok rahat ve kendisine nazaran oldukça öz güvenli olan birisine aşık olacaktır.
konuşmadaki olay da tam bundan kaynaklanıyor bu zıtlık insanların kalıplarına ters düştüğünden aynı durumun erkek ve kadın yer değiştirdiğinde o kadar da garipsenmeyeceği ama şu haldeyken fazlaca kuralcı görüşte olduklarından bahsediyor.
insan duygu doğasına göre ben ahlak ayrımını yapmıyorum ama yine çıkar olarak bakarsak özellikle 30 yaş farkı zaman ilerledikçe o kadar da çekici bi durum olarak kalmayacağını düşünüyorum
Sınırsızca yaşayayım ve kimse bana laf etmesin mantığı, yersen
Bu kadar iyi bir yazarın konuşmasının altında çeviri ile ilgili entelektüel eklemeler vs bulacağımı sandım, belki Türkiye'de de yazarın bir okuma grubu varsa ona dair bir şeyler... Hayaller Paris durumu oldu.
Bu hayatta, pek çok şey; hatta her şey ÇAN EĞRİsi çiziyor; az miktarda olsa uçlarda yer alan şeyler olacak... Bu çok doğal ama sayıca az işte...
Elinize sağlık...
Tercihen kendimden küçük erkekleri seçiyorum. İlişkide domine edilmekten, özgürlüğümü kaybetmekten endişe duyduğum ve tatlı, enerjik erkeklerden hoşlandığım için. Hiçbir zaman da gocunmadım. Ben bunu istiyorum konu kapanmıştır.
Sizden yaşça büyük ve ya yaşça denk birine karşı baştan domine edileceğinizi kabulleniyorsunuz öyle mi ?
@@mmss3521mmss kişilikle ilgili olsa da domine etme konusunda problem yaşayacağımı düşünüyorum ve benden yaşça büyük birini domine etmek de bana ekstra bir haz vermiyor.
@@rokko486 anlıyorum
@@rokko486 Bence domine edildiğiniz bir ilişkiyi en azından denemelisiniz.
@@tayyip6784 denedim. Sağlıklı bir ilişkide zaman zaman buna izin verebiliyorum fakat tümüyle domine ediyorsam erkeği hor görüyor domine ediliyorsam da erkeği hor görüyorum, olmuyor.
Marguerite Duras version 2.0
❤️
👍👍👍👍
MILF bir sevdadır :m
😁
Kadin ve Erkek ;Burada yazar diyor ki ,ben ona ekonomik ozgurluk ve hediyeler verdim.Konu belli ezik birini bul ve somur.Buna ticaret denilir...😂😂😂
genç bir erkek olarak bende olgun kadınlardan daha fazla hoşlanıyorum. bunun neresi yanlış. amiyane tabirle ahlakçılıktan başka bir şey değil bu. hem bu ilişkilerin artması ile "genç işsiz" ler daha refah bir hayat sürebilir.
İyi mi kötü mü yorum onu çözemedim
@@elifhelinatas7281 hahaha 😂
@@elifhelinatas7281 :D canım öyle yazmak istedi iyi ya da kötü olduğunu bilmiyorum öyle de yargılamıyorum yazdıklarımı
Cidden en iyisi knk.
Annenle iyi bir ilişkin olmayabilir, anormal bir durum yok ama bu olgun kadın muhabbetine çok takmak faydalı değil. Hatta bir eksikliğe ya da çocukluğunla alakalı bir şeylere işaret.
Olgun kadınlar eqlesin
inanılmaz bir zırva dinledim, uzun zamandır bu kadar ciddi ve bu kadar saçma bir konuşma duymamıştım. 1 2 yaşı farktan saymıyorum elbette bunun bahsettiği gibi 25 yaşında erkek 50 yaşında kadın ilişkisi ancak hastalıktan doğan bir ilişki olur, 30 yaş küçük erkekle sevgili olmayı normalleştirmeyi şiar edinmiş bu kadının hastalıklı fikirleri gibi hastalıklardan doğan bir ilişki. akla mantığa topluma doğaya her şeye aykırı saçma sapan bir hareket. sorular da kadının okuduğu mavalı alevlendirecek cinsten, baştan aşağı bir faciaydı
bravo kesinlikle katiliyorum
Akla,mantığa,topluma,doğaya aykırı.
Neden aykırı tek tek açıklar mısın? Topluma aykırı olduğuysa galiba kesin ve eğer genel olarak bu topluma aykırı olma durumunu farklı, özgün hatta marjinal, uç düşünceleri bastırmada enstrüman olarak kullanıyorsan bu hiç hoş değil. Kişileri bastırmaya çalışan toplum ve kişideki bunun algısı iğrenç bir şeydir çünkü.
Sonra hangi akla, hangi mantığa aykırı? Doğaya niye aykırı?
Bu ilişkideki hastalık neyden kaynaklı? Tamamen yargılamıyor düşüncelerini öğrenmek istiyorum.
@@MSYLOL açıklamaya ihtiyaç bile yok, 3 dk düşün ilişki neden vardır diye
@@azubuikeokechukwu2783 Düşüneceğim.
Bunları mı çıkardınız 🤦🏻♀️
Ama dogaya uygun olan erkegin yasca buyuk olması. Her iki taraf da yetiskinse beni ilgilendiren bisey yok yine de.
Cinsiyyetle bir alakasi yok sana tomas man'ın aldanmis kadin kitabini okumani tavsiye ederim
@kurafrock Doğa ne mi?
İlkel tarafta erkeğin kadında doğurganlık arayışı içerisinde olması(gençlik, ince bel, geniş kalça vs. bunlar doğurganlığı yansıtır),
Erkeklerin üreme kabiliyetlerinin çok daha geniş zamana yayılması,
Kadınların erkekte güç arayışında olması,
Erkeklerin yeterlilik odaklı olması, (ilkel çağda kadın cazibesiyle erkeği kendine bağlayıp, kendini ve evlatlarını koruyor idi)
Erkeklerin daha görsel olması..
bu ve bunun gibi nedenler erkeğin daha yaşlı olduğu ilişkileri daha olağan kılar.
@kurafrock Dostum hipergamiyi bir araştır lütfen. Yaş büyüdükçe haliyle başarılar da doğru orantılı arttığı için yaşça büyük erkeklerin daha çok talep görmesi doğal. Yaşça genç erkekler toplum tarafından hiçbir zaman değerli olarak görülmedi ki zaten. Tarihe bir bak, savaşa her zaman bu genç ve saf tecrübesiz gençler gider, olgun başarılı erkekler değil. Hep en önde onlar savaşıp, kendilerini feda ederler. Hala da öyle, şehit haberlerine bakarak bunu doğrulayabilirsin.
Bul beni annie