Burdaki yorumlarda ve genel olarak insanımızda bu konuda büyük bir bilgi eksikliği var. Yurt dışı standartlarında organik tarım yapabilmek "toprağa bu sefer ilaç atmadım organik oldu" demek değil. İlk önce birkaç sene toprağı toksik elementlerden arıtmak gerekiyor. Sertifika şartları avrupa standartlarında bir sürü alanı kapsıyor ve organik sertifikası olmadan herhangi bir ürüne "organik" yazan satıcılar sadece halkı kandırıyor.
Sertifika standartları Türkiye'de de uluslararası sisteme bağlı Ülkemizdeki organik (sertifikalı) ürünler hem T.C hem uluslararası bağımsız denetleme kuruluşu sertifikaları taşır)ve sıkı denetlemelidir . Çok doğru , organik sertifikası olmayan asla organik olarak satılamaz. Sertifikalı organik ülkemizde var ama tüketici talepleriyle artıp yaygınlaşmayı ve biraz ucuzlamayı bekliyor..
Türkiye ve organik tarım mı? Daha çok yolu var maalesef... Ülkenin her yeri organik tarım yapılmalı ve ilaçlı tarım kaldırılmalı.. İnsanları hasta ediyorlar ama neden sağlık bakanlığı sıkı denetlemiyor bu işi... Avustralyada organik tarım görün siz,10 numara...
Kısa ve öz olarak size organik ve organik olmayan tarımı anlatacağım.Bizim burda bir mandalina ağacına yılda 4 sefer üre,seker, fosfat içeren gübreler atmazsak ve yılda 3-4 sefer ise meyveyi koruyan ilaçlar atmazsak o ağaç bana yılda 50-100 kg arası meyve verir.Ama biz bu ilaçları ziraat mühendisi kontrolünde attığımız zaman ise bize yılda bir ağaç 200-250 kg arası meyve veriyor..
Ben bir ziraat mühendisine danışmıştım; "üre, azot, nitrat, fosfat, şeker gibi gübreler de hormonlu mudur?" diye, mühendis bana "hayır bu gübreler hormon değil, doğal olmasa da insan sağlığına pek bir zararı yok" demişti. Yani sizin narenciyeye attığınız gübreden ziyade attığınız ilaçlar zararlı. Zenk, mantar vs ilaçları ağacı ve meyvesini koruyor ama yiyeni de zehirliyor maalesef. Hele o ilacı atarken yaprakları baştan aşağı adeta yıkıyorsunuz ya, tüyler ürpertici...
@@bitcoinchainlink4460 bir yönden haklısınız ama bir yönden de şöyle söylemek isterim ben İngiltere'de şuna şahit oldum ,türk sebze yada meyvesi duyduklarında kimya çok diyorlar yani ilaç zehir ,ama Hollanda yada İspanya'dan gelen urunler için bunu pek söylemiyorlar.Eger bölgende bazı ürünler ekolojik olarak yetismiyorsa niye zorluyorsun ,mersinde çok güzel limin yetisiyorken sen bunu Hatay'da niye ekip te bir suru ilaç sıkıp olgunlastirmaya yada üretmeye çalışıyorsun.Sirf para ediyor diye bilinçsiz Ekim sahaları oluştu ,devletin bir ekonomik bölge sahası oluşturması gerekiyor ,Dörtyol Erzin bölgesi mandalina da iyi mersin erdemli limonda ,ziraat mühendisleri diyecekki senin toprağın buna elverişli bunu ek senin ki buna elverişli bunu skeceksin.Bilincli Ekim ve kontrol sahaları olusturmalari gerekiyor ,devletten ziyade çiftçilerimizin de bilinçli olup toprak analizi yapıp bu şekilde hareket etmesi gerekiyor.Bunu yapan varmı var bunu da gördüm ama yapmayan var mı çok fazla ,%10'u bu şekilde iyi tarım yada bilinçli tarım yapıyor sonra kazandıkları paralar ile Ziraatcileri ilaç firmalarini zengin ediyorlar
@@rodin. toprak verimliligi ve ilaclama karsilastirmasi elma ile karpuzu karsilastirmak gibi. Toprak turunun bitki yetismesinde etkisi onemli, ama hastaliklar tamamen ayri bir konu. Hastalik topragin verimli olup olmamasina bakmaz. Patojen, host, doga kosullari uclusunu saglamasi yeterli. Sicaklik, nem gibi kosullar patojenin isine geldigi surece ve kullanilan bitkinin direnci yoksa, hasare kontrol yontemleri kullanilmak zorunda. Bunun da en onemli adimi hemen hemen her urunde ilaclama. El mahkum.
Organik beslenmek isteyen şehirden uzak bir yerde kendi bahçesinde sebze meyvesini ekip yiyecek bunun başka bir yolu yok. Avrupa'da bile organik ürün çok az ama birçok ülkede çoğu insanın kendine ait ufak bir hobi bahçesi oluyor ve birşeyleri ekip yiyebiliyorlar. Türkiye'de de böyle olması gerekiyor. Çünkü organik tarım hiç kolay birşey değil, o eski tohumları bulmak da kolay değil. Birçok gıdanın ve tohumun genetiği ile oynanıyor. Artan dünya nüfusunda açlıkla ve hastalıkla mücadele ediyoruz. Büyük gıda firmaları abur cuburlar, fast foodlar o katkı maddeleri ile bir nesili zehirledi zaten. Organiği falan da geçtim ben bugün Türkiye'de yetişen en kaliteli sebze meyveleri yurt dışına satıyorlar, milletimizede çürük çarık ürünleri yediriyorlar. Türkiye'de ekonomi, adalet, hukuk, kanunlar, denetim, nüfus politkası, eğitim, sağlık, tarım gibi başlıca sorunlar çözülmeden kaliteli gıda sorunu çözülemez. İnsanlar'da kalitesiz gıdalara, bir makarnaya muhtaç kalırlar.
Şöyle bir husus var ki ilaçlamada organik ürünlerden de kimyasal bir ilaç yapılabiliyor Mesela fabrika bacalarından çıkan duman atmosfere çıkınca H2SO4 gibi asit ürünlerini ortaya çıkarabiliyor fakat aynı asiti doğal yollarla yaktığınız bir ateşle de sentezleyebilirsiniz Bazı durumlarda laboratuvar ürünleri daha saülıklı ve ekonomik te olabiliyor Daha uzatmak istemiyorum araştırırsanız derinlemesine bakın organik iyidir gibi bir yanılgıya düşmeyin Yediğiniz şeyin nasıl yetiştiğine değil, Yediğiniz şeyin ne olduğuna bakın.
Organikte kendi icinde %50 %70 %90 organik gibi ayriliyor. Urunun uzerinde yuzde kac organik oldugu yazmiyor maalesef, ancak sorarak ogrenebilirsiniz. Abd'de bu is ciddi olarak yapiliyor. Sertifika almak pahali bir istir tabi ki.
Organik sebze kalmadı satılan tohumu öyle bir oynamışlar ki ilaç atmazsan bitki böcekleniyor yada kuruyor organik tarım için önce tohumun organik olması lazım eski tohumlar yok oldumu hala varmı bi yerlerde acaba merak ediyorum
Ne yazik kapitalist firmalar allahin verdigi tohumu bile manioule edip bagimlilik yaratiyorlar. Monsanto firmasi bunlarin basinda gidenleri. Halk ayaklanmadikca devletten pek bir fayda yok. Bu butun dunya vatandaslarina gecerli. Kimse yiyecegin nerden geldigini bilmiyor. 😢😢
Biliyorsunuz Almanya'da nükleer ve bilhassa kimya üretim ve araştırma merkezleri çok fazla olduğu için toprak MALESEF kirlenmiş.,ama hızlı Logistik ile .,mesela kargo uçakları ile bilhassa batı Karadeniz'de organik üretim yapılabilir .,ama Almanya öncü olması çok önemli ., çünkü Türkiye tam olarak bu konulara kafa yormayip başka konulara kafa yoruyor.... Bunu Rewe,aldı, Lidl gibi tüketim firmaları yapabilir ....çünkü. Rewe den kilosub 6,99 Euro ya uzun yumurta 🍅 domatesi aldım inanirmusiniz 6 hafta mutfakta dışarıda curumedi bu normal değildir
Türkiyeyi er konuda kötüleyince muhalif olmuş olmuyorsunuz arkadaşlar. Tamam ülkemizdeki birçok şey bozuk ve işletmiyor ama organik tarım ülkemizde en az avrupadaki kadar sağlıklı bir şekilde yapılıyor. Bunun için ülkemizde 26 (yanlış hatırlamıyorsam) adet sertifika vermeye tarım bakanlığı tarafından hak kazanmış sertifika kuruluşu var ve organik tarım için ağır ve keskin şartlar aranmakta. Her önüne gelen organik ibaresini vuramaz yani. Ayrıca ülkemizde üretilen tarımsal organik ürünlerin büyük bir kısmı Avrupa'ya özellikle Almanya'ya gitmekte bu yüzden üreticiler de özenli bir şekilde çalışmak zorunda. Şunu diyenleri gördüm: madem ilaç kullanılmıyor, o zaman üretim maliyeti düştüğünden organik ürün konvensiyel üründen daha ucuz olmalı. Organik tarımda fire çok olur bunun yanında kovensiyonel tarıma göre emek daha fazladır. çünkü hastalık geldiğinde ilaç atıp geçmezsiniz. Bu ülkede ilaç atımı kontrol altında bile değil bir ürüne üretici istediği miktarda denetimsiz ilaç atabiliyor üretici. Bu da bence üreticinin değil devletin suçu ama bu farklı bir konu. Ürün firesi ve fazla emeğin yanı sıra sertifikasyon da ayrı bir maliyet tabii. Ama günü sonunda hem üretici hem satıcı hem de tüketici bu konuda bilgisiz olunca, insanım köyden geldi diye ürünü kafasında organik diye kodlayıp tüketebiliyor. Her şeyin başı eğitim.
dedemin üniversite mezunu olduğuna innamayanlar, RTEnin üniversite diplomasını da görmüştür kesin. 🤣🤣🤣 Türkçe okuduğunu dahi anlamayan, PİSAda sonuncu olan bi halkla ne Tarımı, ne Endüstri 4.0’ı ...
![ALLY - OH MY! [ REACTION ] 'Amarin Nitibhon' #ALLY_OHMY #ALLY #allynitibhon #แอลลี่](http://i.ytimg.com/vi/nX9qpHjVfbQ/mqdefault.jpg)
![ILLSLICK - THE KING'S LANDING [Freestyle]](http://i.ytimg.com/vi/feIJJnNkTfk/mqdefault.jpg)
Burdaki yorumlarda ve genel olarak insanımızda bu konuda büyük bir bilgi eksikliği var. Yurt dışı standartlarında organik tarım yapabilmek "toprağa bu sefer ilaç atmadım organik oldu" demek değil. İlk önce birkaç sene toprağı toksik elementlerden arıtmak gerekiyor. Sertifika şartları avrupa standartlarında bir sürü alanı kapsıyor ve organik sertifikası olmadan herhangi bir ürüne "organik" yazan satıcılar sadece halkı kandırıyor.
Bırak ilaç atmayı şunu bunu organik tarımda eksoz dumanı bile görmemesi lazım toprağın
@@denizcanarisoy418 Kardeşim yazı yazmadan önce Türkçeyi Öğren
@@mehmetkandemir3846 ben bu kadar öğrenebildim eksik olanı sen tamamla yeğenim
sizin haklı yorumunuzu bana cevap yazan papatyalar da okusun. ama türkçeleri kıt. çünkü ilkokul mezunu hepsi.
🤣🤣🤣
Sertifika standartları Türkiye'de de uluslararası sisteme bağlı Ülkemizdeki organik (sertifikalı) ürünler hem T.C hem uluslararası bağımsız denetleme kuruluşu sertifikaları taşır)ve sıkı denetlemelidir .
Çok doğru , organik sertifikası olmayan asla organik olarak satılamaz. Sertifikalı organik ülkemizde var ama tüketici talepleriyle artıp yaygınlaşmayı ve biraz ucuzlamayı bekliyor..
1:40 Yönetmeliğe göre olacak.
Türkiye ve organik tarım mı? Daha çok yolu var maalesef... Ülkenin her yeri organik tarım yapılmalı ve ilaçlı tarım kaldırılmalı.. İnsanları hasta ediyorlar ama neden sağlık bakanlığı sıkı denetlemiyor bu işi... Avustralyada organik tarım görün siz,10 numara...
Kısa ve öz olarak size organik ve organik olmayan tarımı anlatacağım.Bizim burda bir mandalina ağacına yılda 4 sefer üre,seker, fosfat içeren gübreler atmazsak ve yılda 3-4 sefer ise meyveyi koruyan ilaçlar atmazsak o ağaç bana yılda 50-100 kg arası meyve verir.Ama biz bu ilaçları ziraat mühendisi kontrolünde attığımız zaman ise bize yılda bir ağaç 200-250 kg arası meyve veriyor..
Eğer kitap okumak sizin için yük değilse, Ekin Sapı Devrimi kitabını okumanızı tavsiye ederim.
Ben bir ziraat mühendisine danışmıştım; "üre, azot, nitrat, fosfat, şeker gibi gübreler de hormonlu mudur?" diye, mühendis bana "hayır bu gübreler hormon değil, doğal olmasa da insan sağlığına pek bir zararı yok" demişti. Yani sizin narenciyeye attığınız gübreden ziyade attığınız ilaçlar zararlı. Zenk, mantar vs ilaçları ağacı ve meyvesini koruyor ama yiyeni de zehirliyor maalesef. Hele o ilacı atarken yaprakları baştan aşağı adeta yıkıyorsunuz ya, tüyler ürpertici...
Bu kadar cok nufusa organik tarım olmaz 2 3 tane öküz gibi üreyen millet organik tarım istiyor zaten
@@bitcoinchainlink4460 bir yönden haklısınız ama bir yönden de şöyle söylemek isterim ben İngiltere'de şuna şahit oldum ,türk sebze yada meyvesi duyduklarında kimya çok diyorlar yani ilaç zehir ,ama Hollanda yada İspanya'dan gelen urunler için bunu pek söylemiyorlar.Eger bölgende bazı ürünler ekolojik olarak yetismiyorsa niye zorluyorsun ,mersinde çok güzel limin yetisiyorken sen bunu Hatay'da niye ekip te bir suru ilaç sıkıp olgunlastirmaya yada üretmeye çalışıyorsun.Sirf para ediyor diye bilinçsiz Ekim sahaları oluştu ,devletin bir ekonomik bölge sahası oluşturması gerekiyor ,Dörtyol Erzin bölgesi mandalina da iyi mersin erdemli limonda ,ziraat mühendisleri diyecekki senin toprağın buna elverişli bunu ek senin ki buna elverişli bunu skeceksin.Bilincli Ekim ve kontrol sahaları olusturmalari gerekiyor ,devletten ziyade çiftçilerimizin de bilinçli olup toprak analizi yapıp bu şekilde hareket etmesi gerekiyor.Bunu yapan varmı var bunu da gördüm ama yapmayan var mı çok fazla ,%10'u bu şekilde iyi tarım yada bilinçli tarım yapıyor sonra kazandıkları paralar ile Ziraatcileri ilaç firmalarini zengin ediyorlar
@@rodin. toprak verimliligi ve ilaclama karsilastirmasi elma ile karpuzu karsilastirmak gibi. Toprak turunun bitki yetismesinde etkisi onemli, ama hastaliklar tamamen ayri bir konu. Hastalik topragin verimli olup olmamasina bakmaz. Patojen, host, doga kosullari uclusunu saglamasi yeterli. Sicaklik, nem gibi kosullar patojenin isine geldigi surece ve kullanilan bitkinin direnci yoksa, hasare kontrol yontemleri kullanilmak zorunda. Bunun da en onemli adimi hemen hemen her urunde ilaclama. El mahkum.
Organik beslenmek isteyen şehirden uzak bir yerde kendi bahçesinde sebze meyvesini ekip yiyecek bunun başka bir yolu yok. Avrupa'da bile organik ürün çok az ama birçok ülkede çoğu insanın kendine ait ufak bir hobi bahçesi oluyor ve birşeyleri ekip yiyebiliyorlar. Türkiye'de de böyle olması gerekiyor. Çünkü organik tarım hiç kolay birşey değil, o eski tohumları bulmak da kolay değil. Birçok gıdanın ve tohumun genetiği ile oynanıyor. Artan dünya nüfusunda açlıkla ve hastalıkla mücadele ediyoruz. Büyük gıda firmaları abur cuburlar, fast foodlar o katkı maddeleri ile bir nesili zehirledi zaten. Organiği falan da geçtim ben bugün Türkiye'de yetişen en kaliteli sebze meyveleri yurt dışına satıyorlar, milletimizede çürük çarık ürünleri yediriyorlar. Türkiye'de ekonomi, adalet, hukuk, kanunlar, denetim, nüfus politkası, eğitim, sağlık, tarım gibi başlıca sorunlar çözülmeden kaliteli gıda sorunu çözülemez. İnsanlar'da kalitesiz gıdalara, bir makarnaya muhtaç kalırlar.
Şöyle bir husus var ki ilaçlamada organik ürünlerden de kimyasal bir ilaç yapılabiliyor
Mesela fabrika bacalarından çıkan duman atmosfere çıkınca H2SO4 gibi asit ürünlerini ortaya çıkarabiliyor fakat aynı asiti doğal yollarla yaktığınız bir ateşle de sentezleyebilirsiniz
Bazı durumlarda laboratuvar ürünleri daha saülıklı ve ekonomik te olabiliyor
Daha uzatmak istemiyorum araştırırsanız derinlemesine bakın organik iyidir gibi bir yanılgıya düşmeyin
Yediğiniz şeyin nasıl yetiştiğine değil, Yediğiniz şeyin ne olduğuna bakın.
Organikte kendi icinde %50 %70 %90 organik gibi ayriliyor. Urunun uzerinde yuzde kac organik oldugu yazmiyor maalesef, ancak sorarak ogrenebilirsiniz. Abd'de bu is ciddi olarak yapiliyor. Sertifika almak pahali bir istir tabi ki.
Bu iş Tarım Bakanlığımıza bırakılmışsa Organik Tarımın O'sunu aramak bile komedi... Kanserojen maddelerle tam gaz devam edelim...
Organik sebze kalmadı satılan tohumu öyle bir oynamışlar ki ilaç atmazsan bitki böcekleniyor yada kuruyor organik tarım için önce tohumun organik olması lazım eski tohumlar yok oldumu hala varmı bi yerlerde acaba merak ediyorum
sarı papatya Hala var
@@_aemrekaya nerde var
Ne yazik kapitalist firmalar allahin verdigi tohumu bile manioule edip bagimlilik yaratiyorlar. Monsanto firmasi bunlarin basinda gidenleri. Halk ayaklanmadikca devletten pek bir fayda yok. Bu butun dunya vatandaslarina gecerli. Kimse yiyecegin nerden geldigini bilmiyor. 😢😢
Eğer TR’nin en önemli iç ve dış pazarı olan tarıma destek verilseydi veye en azından çökertmeselerdi... Çiftçilere daha fazla değer verilmeli. :(
0:43 ASIL MODA ORGANİK TARIM ABLACIM.
Et-Süt ürünlerinde sertifikalı organik ürün bulunabilir ama tarım ürünlerinde orgnaiği ayırt etmek daha zor gibi.
Sertifikalılar(tarım ürünleri) belli yerlerde satılıyor.
@@manufactum004 Anadolu yakasında bildiğiniz varsa alırım.Migrosta Orvita'in var ama sınırlı her zaman da lmuyor.
1.40 yönetmenlik değil reis yönetmelik
1.40 yönetmenliğe göre :)))
Organik tarım yalan mı? DAha fazlası için lütfen linke tıklayın th-cam.com/video/aFnVbDqqkWI/w-d-xo.html
İlaç milaç yok ucuz olmalı...
Biliyorsunuz Almanya'da nükleer ve bilhassa kimya üretim ve araştırma merkezleri çok fazla olduğu için toprak MALESEF kirlenmiş.,ama hızlı Logistik ile .,mesela kargo uçakları ile bilhassa batı Karadeniz'de organik üretim yapılabilir .,ama Almanya öncü olması çok önemli ., çünkü Türkiye tam olarak bu konulara kafa yormayip başka konulara kafa yoruyor.... Bunu Rewe,aldı, Lidl gibi tüketim firmaları yapabilir ....çünkü. Rewe den kilosub 6,99 Euro ya uzun yumurta 🍅 domatesi aldım inanirmusiniz 6 hafta mutfakta dışarıda curumedi bu normal değildir
“YönetmeNlik” değil o, “Yönetmelik”🤦🏻♀️
Türkiyeyi er konuda kötüleyince muhalif olmuş olmuyorsunuz arkadaşlar. Tamam ülkemizdeki birçok şey bozuk ve işletmiyor ama organik tarım ülkemizde en az avrupadaki kadar sağlıklı bir şekilde yapılıyor. Bunun için ülkemizde 26 (yanlış hatırlamıyorsam) adet sertifika vermeye tarım bakanlığı tarafından hak kazanmış sertifika kuruluşu var ve organik tarım için ağır ve keskin şartlar aranmakta. Her önüne gelen organik ibaresini vuramaz yani. Ayrıca ülkemizde üretilen tarımsal organik ürünlerin büyük bir kısmı Avrupa'ya özellikle Almanya'ya gitmekte bu yüzden üreticiler de özenli bir şekilde çalışmak zorunda.
Şunu diyenleri gördüm: madem ilaç kullanılmıyor, o zaman üretim maliyeti düştüğünden organik ürün konvensiyel üründen daha ucuz olmalı. Organik tarımda fire çok olur bunun yanında kovensiyonel tarıma göre emek daha fazladır. çünkü hastalık geldiğinde ilaç atıp geçmezsiniz. Bu ülkede ilaç atımı kontrol altında bile değil bir ürüne üretici istediği miktarda denetimsiz ilaç atabiliyor üretici. Bu da bence üreticinin değil devletin suçu ama bu farklı bir konu. Ürün firesi ve fazla emeğin yanı sıra sertifikasyon da ayrı bir maliyet tabii. Ama günü sonunda hem üretici hem satıcı hem de tüketici bu konuda bilgisiz olunca, insanım köyden geldi diye ürünü kafasında organik diye kodlayıp tüketebiliyor. Her şeyin başı eğitim.
Ablacığım, köylüler de eskisi gibi organik değil. Çoğu endüstriyel zehir ve gübre kullanıyor.
Hiç bir kimse hiç bir şeyi desteklemez burada...
1 elmanın 5 elmaya denk olması imkansız. Kimya bilmemek bu.
Aynen Kimyadan sınıfta kaldığı için böyle söylüyor, ama sen de başka derslerden kalmış olabilirsin anlamadığına göre.
Organik dediğimiz şeyler ile gdolu ürünler farklı bu arada organik diye yediğiniz şeyler yüksek olasılık GDO ludur.
Hmm
denetlemeye gel de ınan
ilkokul mezunu çiftçilerle ne Organik Tarımı?
🤣🤣🤣
çöp üniversitelerde ziraat okuyup tarımın t sini bilmeyenler var. gerizekalı senin büyük dedelerin üniversite tahsilli çiftçi mi?
Tahsili bu kadar gözünüzde büyütmeyin çiftçinin Prof olmasına gerek yok
100 yıl öncesinde organik tarım yapanların hepsi proftu zaten dimi
dedemin üniversite mezunu olduğuna innamayanlar, RTEnin üniversite diplomasını da görmüştür kesin.
🤣🤣🤣
Türkçe okuduğunu dahi anlamayan, PİSAda sonuncu olan bi halkla ne Tarımı, ne Endüstri 4.0’ı ...
@@blackpearl844 okuduğunu anlamayanlar arasında sende varsın sanırım alakasız cevap vermişsin 😄😄