Metin Hocam verdiğiniz değerli bilgilerle her zaman yanımızda olup biz genç akademisyenlere ışık tuttuğunuz için size çok teşekkür ederim. Dergilere çeyreklik değerlendirmesi gelmesi benim gibi daha yolun başında olan kişileri daha iyisi için teşvik edecektir. Doçentlik kriterleri benzeri kriterlerin Profesörlük kadrosu devamı için de gelmesi gerektiğini düşünüyorum. Ülkemizdeki şuan ki sistemde 40-45 yaşlarında Profesör olan bir kişi 68 yaşında yaş haddinden emekli olana kadar akademik olarak hiçbir şey yapmasa dahi, kimse bir şey diyemeden kadroyu işgal edebiliyor. Belki bu dediğim Tıp alanında geçerli değildir ama diğer pek çok alan için geçerli maalesef.
Hocam, öncelikle çok teşekkür ediyorum. Sayenizde en doğru ve güvenilir bilgileri alıyoruz. Ben, artık kimseye bir şey sorumuyorum ve moralim bozulmuyor. Çünkü, kendileri çok kolay doçent oldukları için bizlerin gözlerini korkutmakla meşguller. Aslında, son 20 yılda bu ünvanı alanlar için de bir şart getirmeliler. Ne yaptın diye???Mesela, Scoupus ve diğer dergiyi ben bilmiyordum sayenizde öğrendim. Sizi dinledikten sonra anlatıldığı gibi korkunç olmadığını gördüm. Q4 saymıyorlar diye bir söylenti çıkmıştı. Şimdi siz onu çok güzel açıkladınız. Ben bu dergiye yayın gönderemeyeceğimizi düşünmüştüm. İyi ki varsınız. Emeğinize sağlık...
Çok teşekkür ederim Saniye, Doçent unvanı alanların H indeksine bakacaksınız eğer 15 altı ise Doçent demenize gerek yok onlar :)))))) YÖK hayır kurumu gibi unvan dağıtıyor şuanda. 👍👍👍
Metin Hoca'm teşekkür ederim değerli anlatımlarınız için. Anlattıklarınız eminim hepimize ışık tutuyordur. Doçentlik kriterlerinde merak ettiğim bir konu var. Özellikle kategori olarak belli kategori olarak başvuru yapılabiliyor. Oysaki günümüzde artık pek çok alanda multidisipliner çalışmalar yapılıyor. Özellikle bu durum makale gibi çalışmalarımızda da sorun oluyor. Bu alana ait de neden bir kategori seçeneği yok anlamıyorum. Belirli alanlarda sıkışıp kalma fikri ....
Esra merhaba, gerçekten çok önemli bir konuya değinmişsin. Haşa anabilim dalları işine hapsolmuş ve başka bölümün bir tekniğini kullanmaya neredeyse günah yaklaşımda olanlar var maalesef ama işte balık baştan kokuyor. Bunu kesinlikle revize edilmesi gerek, sana katılıyorum 🤗🤗🤗
yararlı olduğuna çok sevindim. Eksik kısımlar olursa tamamlamak adına yeni bir video eklerim ama şuanda yorumlar ile tamamlıyorum net olmayan yerleri 🤗🤗🤗
Emeğiniz için tesekkur ederiz hocam Bu kriterleri bir anda koymak açıkçası bir zulümdür. Yıllardır hazırlığımızı eski kriterlere göre yaptık. Ama 150 puanımız bir anda 20 ye düştü. Emeğimiz heba oldu. Daha yumuşak geçiş olabilirdi. En az 3 sene zaman taninmaliydi. Bu sartlari koyanlar acaba ne kadarini gerçekleştirmişler. Gerçekten uykularimiz kaçtı. Bunu vicdanlara havale ediyoruz. Insallah kararlar değişir. Çünkü cok büyük tepkiler var
Katılıyorum, en azından son 5 sene içerisind edoktora tezini yayınlatanlar hariç gibi düşünmeleri gerekirdi. Maalesef liyakatsız insaları bir yere getirmek için hızlıca yapılmış bir karar izlenimi veriyor
Eğitim şartının değiştirlmesi dolayısıyla üniversite dışı hekimlerin başvueusunun önünün kapatılmasına dair yorumum…Bunun insan haklarına aykırı olduğunu düşünüyorum. Çok kızgınım.
Bilgilendirici videonuz için teşekkür ederim hocam Benim sitemim şu: Bu yeni kriterlere göre doçentlik dosyaları değerlendirecek hocaların da bu şartları sağlayıp sağlamadığına bakılmayacak.. Hangi yetkinlikle değerlendirecekler merak ediyorum. Sadece ulusal dergilerde diİnlerde taranmayan makaleleriyle prof olmuş hocalar var. Ssci ne demek bilmeyen hocalar... zar zor birkaç atıf almış hocalar...
web of science için h-5 olması bence güzel. Wos için 5 makale lazım 5er atıf almalı. Ben mi yanlış anladım bilemedim. Bir de sorum var hocam, mühendislik 1. madde için toplam 40 puan mı, yoksa a bendi için mi 40 orayı anlamadım. Teşekkürler
Hakan evet 5 makalede her birine en az 5 atıf olursa anca H indeksi 5 olur. Buara Mühendislikte a den e ye kadar olan bendelerden aldığın puanları enaz 40 olmalı fakat bu olurken aynı zamanda a bendindeki en az bir makaleden de başlıca yazar olman gerekiyor 👍👍👍
Bu kriterler maalesef belirli bir Yetersiz akademisyeni doçent yapmak için konulduğu izlenimi uyandı bende. Yoksa kalite aransa çok şeyler var yapılabilecek. H indeksi 5 olması ZORUNLU deselerdi sıkıysa, yapamazlar çünkü likayatsız insanlara yoğunlaşılmış durumda gibi. ÜAK daki bu kriterleri yapanların kriterleri karşıladığı soruşturmalı 🤗🤗🤗
Dil puanı artırılabilir ama daha önce sorulması gereken şey niye düşürüldü. Köprüyü birileri geçtikten sonra köprüyü kaldırmak yanlış. Sci dergide 3 birinci isim yayını sağlayan kaç doçent ve profesör var acaba. Eskiye göre bu kadar zorlaştırılması doğru değil.
@@asoydan5382 ben zorlaştığını düşünmüyorum hatta bazı yönleriyle kolaylaşmış geldi. Kalite için zorlamalı tabiki ama bunu yapabilecek imkan da vermesi lazım önce
Metin bey siz bu kriterlerin herkes için geçerli olduğunu ifade etmiştinin girişte. Fakat örneğin eğitim bilimleri alanı için SSCI yayın yapma zorunluluğu varken sosyal bilimler için bu böyle değil.
Evet kısmen haklısınız fakat ben ÖZEL BAŞVURU ŞARTLARINDAN bahsetmiyorum burada. Sosyal bilimlerde de yayın yapma zorunluluğu var burada da HANGİ SOSYAL BİLİMLERde olduğunuza göre değişebilir şu linkten bakabilirsiniz www.uak.gov.tr/DuyuruBelgeleri/2023/8/yokGenelKurulKarari_09082023.pdf
Eski kriterlede bu 2023-2024 eğitim öğretim yılında ders kriterini sağlayıp ekim 2024 de doç. olabiliyordum; bu yeni ders kriterlerinde 4 yıl daha beklemem gerekecek sanırım. Bu kadar sert geçişin adil olduğunu sanmıyorum. Bir de yurtdışı en az 3 sci yayında 1. İsim ve yurt içi en az 2 yayında 1. İsim olmak gerekiyor bunlardan hiç bahsetmediniz. Şuan bile mevcut doç. lerde bunu sağlayan kaç kişi vardır?? Araştırılması lazım. Kaliteyi artırmak için bu kadar radikal değişiklikler yapılmaz, standart bir kalite kriterleriniz olur değişen şartlara bağlı olarak ekleme/çıkarma yaparsınız. Saygılarımla...
Kısmen katılıyorum, yani ders verme süreci üniversite dışındakilerin başvurularını engellemek için yapılmış görünüyor. BU arada diğer yorumunuza katılmıyorum, hani bunu kaç doç sağlıyor diyorsunuz ya, O doçent unvanı alanların HİÇ BİRİ DOÇENT değil söz de doçentler. Doçent olmak için 3 SCIE yayında 1. isim istenmiyor BAŞILACA YAZAR isteniyor. Dolayısıyla Yüksek lisans ve Doktora öğrencilerinizin yayınlarını da SCIE da yayınlayabilmek avantaj olacak ve kaliteyi arttıracaktır. TR dergilerinde yayın yapma zorunluluğu bana göre başı başına saçmalık konuşmaya bile gerek yok. Bence H indeks 8 olmayan Doçent olmamalı. BUgüne kadar olanlardan da unvanları alınmalı. Klaitesiz ve liyakatsızlık savunulmamalı. Az kişi kalsın en azından kim oldukları bilinir. Böyle maalesef kaliteli doçentler kalitesizler arasında yok oluyorlar.
Sayın hocam 3 sorum olacak son olarak: 1-) atıf puanı hesaplanırken makaledeki yazar sayısına bölünüyor mu? 2-) 8. Madde b fıkrasındaki parantez içinde yazan cümle ne manaya geliyor açıklayabilir misiniz? 3-) CPCI de yer alan uluslararası bir toplantıda abstrakt sunumak 8. Maddenin a fıkrasını sağlar mı? Teşekkürler.. (Ders yılı kafama hala yatmış değil, 2023-2024 öğretim yılı bir, 2024-2025 öğretim yılı bir puan şeklinde de olabilir??)
@@metinaytekin benim gibi devlette çalışan yan dal uzmanı hekimlerin öğrencisi üzerinden yayın yapma şansı olmadığından dolayı 1. İsim olmamız şart sayın hocam:) " Dışardan kimse gelmesin" diye ders şartı süre uzatılmasını doğru bulmuyorum, H indeksi genel olarak iyi bir değerlendirme yöntemi ancak bence yeterli değil, h indeksi 40 ın üzerinde olup 1. İsim scie yayın sayısına baktığınızda o kadar da fazla yayını olmayan, bir şekilde onyayınlara invaze olmuş olanlar da var. %1 dir o diyeceksiniz belki de araştırmadım ama bence çok daha fazladır. Ayrıca yurtdışında ingilizce sunum yapacak düzeyde olmayanlar çoğunlukta, basit bi ösym sınavından 55 almak yeterli. Çoğu istatistik bilmiyor. Ben h indeksinin yanında bunların da olması gerekir. Tabi bunlar kendi düşüncelerimdir.
ben de sizinle aynı durumu yaşıyorum durumu Üak'a dilekçe ile izah ettim. ders şartını getiremeyenlere en azından yayın zorunluluğu getirilmesi konusunda
bence güzel olmuş............ancak sanayi işbirliği patent daha da geliştirmeliydi..........özellikle mühendislik alanında teknolojik ürün geliştirme makaleden daha önemli..........profluğa geçişte ingilizce yazılan makalelerin hepsi Türkçeye çevrilerek...tek bir kitap halinde...makale kitapçığı gibi bir şey olmalı........
hocam merhaba, sosyal bilimler doçentlik kriterlerinde ulusal makale yayımları için "doktora ünvanının alınmasından sonra, a bendinden üçü tek yazarlı olmak üzere farklı dergilerde yayımlanmış en az beş yayın zorunludur." diye beyan edilmiş. Bu beş makalenin beşi de farklı dergide yayımlanması zorunlu mudur? Bir de bu ulusal makalelerin yayım dili ingilizce olması bir sorun teşkil eder mi, ya da uluslararası makale statüsüne mi girer , cevaplarsanız sevinirim.
Ben sosyal bilimci değilim fakat yazdığınız gibi ifade var is evet 5 farklı dergide olması gerektiğini çok net belirtmiş. Ulusal makalelerin dili ingilizce olabilir yeterki dergi TR dizin de taranıyor olsun. 👍👍🤌
Merhabalar hocam emeklerinize sağlık. Nacizane yorumlarımı yazmak istedim. Q1-Q2 dergi kriteri getirilmiş olması kalite açısından gerçekten iyi olmuş bence. Zaten halihazırda doktora eğitimimizde bile hocalarımız çalışmalarımızda bu kriteri arıyor, doçentlikte de aranması gayet normal. 6 aylık yurt dışı kesintisiz eğitimi bence çok anlamsız bir kriter olmuş, gerçekten nedenini sorguluyorum. Doktora tezinden üretilen makaleler yerine özgün çalışmaların kabul görmesi daha çok bilimsel çalışma yapmaya teşvik edici olduğu için güzel bir kriter. Son olarak doktora veya öncesinde yapılan yayınların sayılmaması çok motivasyonumu kırdı hocam çünkü devam ettiğimiz çalışmalar ve hazırlandığımız projeler var. Bunun nedenini anlayamadım?
Bu kriterlerde özellikle kitap bölümleri biçilmiş. Puanlar sınırlandırılmış editörlük sadece profil.unvanlilara bırakılmış. Örneğin benim 10 kitap bölümüm ve tezden urettigim kitap bölümüm editörü prof olmadığı için çöpe gitmektedir. Bu kriterleri ortaya koyanlar iyi niyetli olsaydı bu kriterleri en az iki yıl sonrasi geçerli kabul ederlerdi. Ya da yayınlandığı tarihten önceki yayınlar ve sonrakiler şeklinde bir ayrım yaparak sonrakilere uygularlarlardi.
Hocam yanlış anlama ama 10 tane kitap bölümü yazacağına 2 tane q1 yayın yapsan zaten doçenttin. Türkiyede makalelere hakemlik bile yapılmıyor, bir ssci iyi derginin hakemleri resmen suyunu sıkıyor insanın.
@@omerrr09 bahsettiğiniz dergilerde yapmak icin ne kadar ücret ödüyorsunuz . Tamam anlıyorum ne demek istediğinizi ama tabirimi mazur görün ama "hirsizin hiç mi suçu yok". Buradaki yeni kriterleri koyanlar salt bilimsel kaygilardan mi hareket ediyorlar? Yayin işinin bir sektöre dönüştüğünü hepimiz biliyoruz. Saflıgim averin dediginiz dergilerde yayin yapamadım.
Metin hocam H indeksinin doçentlik başvurularında 5 olması normaldir. Diyelim ki doktorayı bitirdiniz ve danışmanınız bilimsel açıdan vizyonsuzdu (benimki değildi sağ olsun var olsun). Siz doktoradan sonra çalıştınız ve çok kaliteli 10 tane q1 yayın yaptınız. Bu 10 yayının projesi, çalışması, yazması ve yayınlanması en az 3-4 yıl. Her birinin 10 atıf alması da en az 2-3 yıl eder. Yani doktora öncesi kötü bir bilimsel ekibin eline düştüyseniz ve yayın olarak desteklenmiyorsanız doçentliğiniz en az 7 8 senede gelir. H indeksine ekstra puan verilmesi bence olumlu. Benim H indeksim şu anda 5. Önümüzdeki yıl 6-7 tane Q1- Q3 bandında yayın planlıyorum. 1 Bap 1 Tubitak 1002 ve 1 Tubitak 1003 yürütücülüğüm var iki yılda çıkarttığım ve kürsümde tek başıma çalışıyorum. Seneye çıkacak olan yayınlarımla ve bir sonraki sene çıkacak olan yayınlarımla öngörüm 4 yıl sonra 12- 13 bandında bir H indekse sahip olmak. Bu süreçte siz olsanız Doçent mi olmak isterdiniz yoksa her şartı sağlayıp 2 yıl atıf toplamak için beklemek mi isterdiniz? Gün sonunda h indeksi 3 olan A.D. başkanımı daha doktora sonrası geçmiş biri olarak bence buraya bir baraj koyup heves kırmaya hiç gerek yok diye düşünüyorum.
Ben katılamıyorum çünkü siz erken doçent olunması taraftarısınız yani 7-8 seneyi çok bulmuşsunuz halbuki bana göre bir akademisyenin olgunlaşması ve belirli bir seviyeye gelmesi için belki 10 sene de gerekli olabilir. Doktora’yı bitirdikten 10 sene sonra olsa eğer h indeksi hala 10 değilse zaten doçent olmasın. İşte h indeks bu sebeple iyi bir gösterge. Sizin dediğiniz gibi bazı danışmanlar vizyonsuz olur öyle olduğunda öğrencisi de o şekilde yetişecek. Yani doçentliği hak etmeyecek. Bu insanları doçent yapma çabasında olmamamız lazım. Belirli olgunluk yoksa doçent olmamalı ve bunun ölçeklerinden sadece biri h indeksi dir. Amerika’da tennure track pozisyonu (Yard doç) post doktoradan sonra girilir ve 5-6 sene sürer. 5 senede post doc olsa 10-11 yıl sonra anca tennure (doçent) olunur ki olması gerekenin bu olduğu yapılan bilimden belli oluyor zaten 👍
Metin hocam ben çalışan kişinin olabiliyorsa erken doçent olması taraftarıyım. Aynı zamanda akademik kadroların sözleşmeli olması gerektiği de taraftarıyım. Bana kalırsa Amerika'daki başarının temel sebebi doktora sonrası olgunlaşma süresi değil çalışma/yayın bazlı sözleşme usulü. Yatan adamın yeri yok orada kimse parasını boşa harcamıyor. Ülkemizde ise dama çıkan merdiveni atmış vaziyette. Şu anda ben ve çevremdeki arkadaşlar çok iyi bir çalışma ekosistemi oluşturduk. Bizler doçent olmadıkça 3 yayınla Profesör ve Doçent olmuş hocalarımızın baskısı ve mobbing i altında eziliyoruz. Sayın hocam ne yaşadığımız coğrafya aynı, ne akademisyenimizin mantalitesi aynı. Bu coğrafyanın çalışan bilim insanlarının 10 yıl vasıfsız hocalar altında bekleyecek süresi de yok hocam. Ama olmazsa olmaz nokta maaşların iyileştirilmesi ve sözleşmeli sisteme geçilmesi. O zaman Türk bilimi uçuşa geçecektir diye düşünüyorum.
Hocam eklemem gereken bir diğer nokta da olgunlaşmanın göstergesinin ne olduğu. 10 ay önceki doçentlik videonuzda egosu tavan yapmış hocalardan bahsetmiştiniz. Hocam ben eskiden doktora yaptığı kürsüye ziyarete gelen doçent hocaya sen de mi hoca oldun diye dalga geçen hoca gördüm. 10 yıl bu insanların altında bekleyerek bilime katkı yapmak mümkün değildir hocam. Bir de vasıfsız danışmandan çıkan ancak çok vizyoner olan iki arkadaşım var. Maalesef pratikte kimse danışmanını da seçemiyor bu ülkede. Danışmanlıklar haftalık ders ücretine ve kimin üzerinde kaç kişi var şeklinde dağıtılıyor 🙂 Şu anda kendim gibi gördüğüm genç akademisyenler için en önemli tavsiyem çalışalım, doçent olalım, post doc a gidip vizyonumuzu geliştirip geri dönüp sistemi düzeltmeye çalışalım.
Hocam doçentlik sınavı kalktı, bu yeni arkadaşlar için "iyi" bir şey ama içime sinmiyor. Bu sınav bizim onurumuzdu. Emekleriniz için teşekkür ediyorum😊.
@@ferdahosnut6206 doçent kadrosunu hocalar belirlemez, YÖK tarafından otomatik olarak atanır. Kaliteli yayın veya sınav; bu seviyeye gelen bilim insanları olarak aşarız hepsini. Kolay gelsin hepimize.
@@ferdahosnut6206 evet hocalar karar verir. Bir bilim insanının jürisindeki hocaları bilim dışı bir konuya ikna etmesi ideolojik dayanışmayla olabilir. Aynı şekilde bilimsel seviyenize bakmadan sizi yıllarca süründüren bir jüriye de düşebilirsiniz. Şu konuşmalar bile ne kadar ilkel, yandaş ve bilim dışı bir toplumda yaşadığımızın kanıtı. Yazık biz yurttaşlara.
Q1 dergi için belirlenen puan yetersiz. En azından Q1:40, Q2: 25 puan şeklinde dizayn edilebilirdi. Zaten tek kişi Q2 ya da özellikle Q1 yayın imkansız gibi bir şey olduğundan puan fazla kırpılacaktır. Şunu da unutmamak gerek tek ya da 2-3 isim gibi az kişi sayısı ile Q1 dergide yayın yapmayı düşünen aday 1 maaşını dergiye yatırır herhalde. Kurumlarımız proje desteğine gelince kaşıkla, literatüre katkı için yayın yapmaya gelince kazanla istemesini iyi bilir.
Fakirlik iliğimize işlemiş hocam. Bu durumda bile olası minumum ücretleri göz önüne alarak büyük miktarmış gibi yaşıyoruz. Yoksa dediğiniz gibi sağlam bir Q1 için ne bir maaşı. @@metinaytekin
Fatih selam, Alan editörlüğü biraz açar mısın veya ingilizcesini yazar mısın. Salık bilimlerinde bu tabir olmadığı için bilmiyor olabilirim. Benim bildiğim dergide veya Kitapta editör olunuyor. Alan editörlüğü nedir inan bilmiyorum 👍👍👍
@@metinaytekin bazı dergi kurullarında Editör’ün yanında bir de “Alan Editör”leri var hocam. Dergiye gelen makalelerin hakem öncesi inceleme, uygun görülmesi durumunda hakem atama ve son olarak hakem değerlendirmelerini sisteme girme gibi işlemleri yürüyorlar. Ama ingilizce olarak teknik bir isimleri var mı bilmiyorum hocam :)
Hocam çok yararlı bu videonuz için, zaman ayırıp dert edindiğiniz için çok tesşekkür ederim. Biz arastırma enstitüsü çalışanları olarak tescil ettirdiğimiz meyve,sebze veya tahıl çeşitlerini nasıl puanlaya biliriz buna uygun hiçbir kriter yok ne patente ne de faydalı modele giriyor, oysa ürettiğimiz sey milli çeşit listesinde yayınlanan tescilli meyve çeşidi...bu es geçilmiş ya da bir yolu var da ben mi bilmiyorum...saygılar
Kesinlikle ES geçilmiş. Lütfen bunu ÜAK a email olarak yazın. aldığınız email olumlu olur ve belirli yere koyun derse o emaili kesinlikle saklayın ve dosyanıza ekleyin 👍👍👍
@@metinaytekin Doçentlik başvuruları 15.04.2018 tarih ve 30392 Sayılı Resmi Gazete' de yayımlanarak yürürlüğe giren Doçentlik Yönetmeliği'nin ilgili maddeleri uyarınca hazırlanan ve Üniversitelerarası Kurul tarafından kabul edilen ayrıca www.uak.gov.tr adresinde de ilan edilen Doçentlik Temel Alanları ve Başvuru Koşullarına uygun olarak yapılmaktadır. Başvuru bilgilerinin Doçentlik Bilgi Sistemine eksiksiz ve doğru olarak girilmesi sorumluluğu adaya aittir.
Sayın hocam merhabalar. Öncelikle emeğiniz ve ayırdığınız vakit için teşekkür etmek isterim. İlgil ile dinledim bilgilendirme videonuzu. Katılmak istediğim 2 konu var- 1: Q değerlendirmelerinde Q4ün değerini düşürecek şekilde Q 4 dergide 1.isim makalenin şartları karşılamaması bana garip geldi, nihayetinde u dergi atık bir SCI/SCI-E dergidir. 2. Husus ise,-size katılıyorum- H indeksinin en az sayısı ile beraber zorunlu olması değerlidir konusu. Nasıl eğitim verme koşulunu zamana yaydılar ve eğitim kurumları dışında başvuruyu zorlaştırdılar ise, h indeksini de makalelerin zaman içinde 'kendilerini kanıtlama'larını beklemeleri doğru olurdu diye düşünüyorum. Saygılılarımı sunarım.
Sayın hocam videonuzu izledim. Elinize sağlık eski ve yeni kriterleri karşılaştırma açısından güzel bir video olmuş. Bu yazdıklarımı sizin "sizce nasıl olmuş görüşlerinizi belirtin" dediğiniz için yazıyorum. Yoksa kendimin daha iyisini ortaya koyamayacağım şeyleri eleştirmeyi hiç yapmam. Yeni kriterlerin bir çoğunu olumlu olarak görmüşsünüz. Bu sizin görüşünüzdür saygı duyarım ancak benim katılmadığım bir kaç noktayı belirtmek istiyorum. 1. 1. ve 2. Maddede makale sayısına yeni alt sınırlar getirmişler ve 1. madde kapsamın da en az 3 makale de başlıca yazar olma kriteri getirmişler ki bu kalite açısından olumlu ancak, gerçekleştirme açısından oldukça zorlayıcı bir kriter olmuş. Aynı şart 2. madde için de getirilmiş. 2. Kitap ve bölüm yazarlığı konusunda özellikle ulusal yayınevlerinden yayılan kitaplarda getirilen şartlar da oldukça zorlayıcı. Ve burada ulusal yayınevlerinde yazılan bölümlerden maksimum 5 puan alma şartı bence mantıksız, fuzuli zorlayıcı bir madde olmuş. 3. Atıflarda maksimum puan azaltılmış eskiden 20 idi şimdi 10'a indirilmiş. Bu bence en anlamsız olan düzenlemelerden birisi çünkü bir makalenin almış olduğu atıf sayısı o makalenin kalitesi hakkında bir veya iki hakemin görüşünden daha etkili bir kriterdir. Eğer siz atıf alan makaleleri ödüllendirmezseniz yağmacı dergilerin önüne geçemezsiniz. 4. "h İndeksinin 5'in altında olanların doçent olmaması" gerektiği doğru bir düşünce ama şimdiye kadar h indeksi 1 olan o kadar çok kişi doçent ve Prof. oldular ki bundan sonra olanlarda böyle bir şart aramak haksızlık olurdu. O yüzden özendirici bir madde olarak konulması daha doğru olmuş. Eğer ki şu an Doç. veya Prof. olanların da h indekslerine göre değerlendirmesi yapılır ve düzenleme getirilirse o zaman yeni bir şart olarak konulabilir. (ki böyle bir şey mümkün değildir.) h indeksi konusunda "WOS'daki h indeks puanı kadar puan verilir ve bu maksimum 10 olabilir" şeklinde bir düzenleme olsa bence daha hoş olurdu. Biraz uzun oldu, kusuruma bakmayın. Sürç-ü lisan ettim ise affola...
Muhsin bey merhaba, değerli görüşleriniz için çok teşekkür ederim. Ben videoda yanlış anlaşılmış olabilirim. Ne eski nede bu yeni kriterler bana göre saçmalıktan ibaret.Bu videoda sadece karşılaştırdığım için bazı yerleri eskisine göre iyi olmuş demiş olabilirim yoksa yeterlidir veya olumlu görüş sergilemem inanın söz konusu değil. Sonuçta acele ile yapılmış oldukları çok belli Belliki birilerini doçent yapmak için acele ile yapıldığı izlenimi veriyor bana. Sizin yazdıklarıza da harifyen katılıyorum. Çok daha sert eleştirirdim fakat bu video sadece bilgi verme amaçlı yani EKİMDE giremeyen MArtta bunlarla yüz yüze kalacak demek istedim o kadar. 👍👍👍
Zaten dışarıdan doçentliğe başvurulmasın diye kasti yapılmış gereksiz bir kural olduğunu düşünüyorum. ÜAK da ne yaptığını çok bilmiyor. Yazdığımız emaillere alakasız ve yardımcı olmayan cevaplar veriyorlar. Yakında sıkça sorulan sorular çıkacak ve orada bu ve benzeri eksik olan kısımları düzeltmelerini ümit ediyorum 👍
h indeki konusundaki fikrinize katılıyorum. 5 oldukça düşük bir rakam. ama türkiyede proflara dahi bakılsa bazen yetişilememiş olabilir kanısındayım. kriterin değişmesi güzel ama bence kriter geriye dönük olarak bir şekilde işletilmeli ki kalite ve akademik uğraş artsın. Mesela ben geçen yıl doçent olmuş biriysem. WOS a göre h index' im 5 değilse, sci 3 tane dahi birinci isim yayınım yoksa, bu hedeflere varana kadar bana bir yaptırım uygulanmalı ya da oraya varmak için emek sarf etmem sağlanmalı. örneğin prof' luk için 5 yıl bekleme şart. bu kriterler sağlanmadan beş yıllık süreç başlamasın ... vb. gibi yaptırımlar...
Bu vesileyle bir şey sormak isterim. 8-b olacaktı sanırım, yani tam metni veya özeti yayınlanan bir sempozyum bildirisine 3 puan veriyor. Tam metin ile özetin yayınlanması arasında bir fark olması gerekmez miydi? Ayrıca, ilgili dergide yayınlanacak bir bildirinin tam metnini hazırlamak bir makale hazırlamaktan daha mı rahat ve zahmetsiz olacaktır ki tr dizindeki bir makale 10 puan iken, bu yalnızca 3 puan versin. Bana heves kırıcı geldi açıkçası, bilmiyorum siz ne düşünürsünüz?
@@sibelylmaz3812 Sibel selam, orayı yanlış anlamışsınız. Fakat bu sizin suçunuz değil iyi yazamamışlar. Orada TAM METİN ÖZET diyor Tani TAM MEtin ayrı Özet ayrı değil. Özeti TAM olarak yayınlayan kongrelerden bahsediyor 👍
@@metinaytekin hocam tam metni/özeti diyor. Bu tam metin olarak yayinlanan veya yalnızca özeti yayınlanan aynı puanı alıyor demek değil mi? Benim iki ay sonra yapacağım bildirinin tam metnini de bir ay sonrasında göndereceğim örneğin. Ama bazı sempozyumlarda yalnızca özet yayınlanıyor. Bazı universitelerin kriterlerinde örneğin tam metin yayınlanıyorsa 50 puan, özet yayınlanıyorsa 30 puan gibi bir kriter getirilmiş. Doçentlikte neden böyle bir ayrım yapılmadı acaba diye düşündük. Yanlış mı anladım bir yeri yine. Teşekkür ederim. Şöyle mi anlayacağız yoksa; bahsedilen puanın verilmesi için özet+tam metin yayınlanmalı?
Merhabalar hocam bilgilendirici videonuz için öncelikle çok teşekkür ediyorum. Doktora tezimi TUBITAK ARDEB 1002 desteği ile tamamlamıştım.Yani bu projede yürütücüydüm ve proje de başarı ile tamamlandı. Bu durumda TUBITAK projeleri için doktora öncesi ya da sonrasına bakılmayacak sanırım? Teşekkürler.
Teşekkür ederiz hocam bir sorum olacak cevaplarsanız çok sevinirim. Doktora tezi için yaptığımız 1002 TÜBİTAK Projesi doktora öncesi olarak mı kabul edliyor acaba, yoksa doçentlik kriterlerinde proje olarak kullanabılır miyiz? Bununla ilgili ayrıntılandırılmamış. Şimdiden teşekkür ederim.
Projelerde Doktora öncesi veya sonrası yok. Projeler kısmına yazıp puan alabilirsin. Doktora öncesi ve sonrası özellikle yapılan bilimsel YAYINLAR için 👍👍👍
hocam merhaba elinize sağlık çok faydalı bir video olmuş benim söylemek ve sormak istediğim birkaç konu var sorum şöyle; vaka takdimi ve video bildiriler ile ilgili hüküm nedir ? ayrıca ben ders verme ile ilgili puanın düşürülmesini yanlış buluyorum açıkçası sizlerin bu konudaki kıymetli fikirlerinizi merak ediyorum saygılar
Murat selamlar, senin bahsettiğin ve benzeri bir çok açık var be NET değil. İAK a yazdım ama gelen cevap içler acısıydı. kendileri de bilmiyorlar :))) Yakında SIKCA SORULAN SORULAR yayınlarlar orada bu sorulara cevap bulacağımızı ümit ediyorum 🤗🤗🤗
Hocam ellerinize saglik cok faydalandim anlattiklarinizdan ; ancak anlayamadim bir husus var : Yandal uzmanligindan docentlik degerlendirmesine gurdigimizde anadal uzmanligi sonrasi degerlendirilecektir ibaresi var. Yani yandal egitimi sirasinda yaptigimiz yayinlari doktora sonrasi olarak DBS de kullanabiliyor muyuz ? Yoksa yandal uzmanlik egitimi bitmedigi icin doktora sonrasi olarak kullanamiyor muyuz ? Tesekkur ederim.
Diğer video altına da aynı soruyu sormuşsunuz orada cevapladım. Bir yere yazmanız yeterli görüyorum her türlü 👍👍👍👍👍👍👍👍👍 Yine tekrarlayacak olursam Yandaldan dahi girsen TIPTA UZMANLIK tezi baz alanır ve TEZDEN öncekiler ve SONRAKİler şeklinde düşünebilirsin 🤗
Aslında şöyle, poster sunduğunuzda elektronik olarak veya basılı da yayınlanıyor genellikle. Bunu da 8. Maddedeki a fıkrasına yazabilirsin. Ben sağlık bilimleri kriterlerine göre yazdım 👍
Metin Hocam verdiğiniz değerli bilgiler için size çok teşekkür ederim. Benim Sağlık Bilimleri alanından doçentlik başvurusu için bazı sorularım olacak, 1- Başlıca yazar tanımında, "Danışmanlığını yaptığı lisansüstü öğrenci(ler) ile birlikte yazılmış makale.. " bu tanım tezden üretilmiş makaleyi kapsar mı? 2- Danışmanı olduğum tezlerden üretilen sci makaleler, doçentlik başvurusunda hangi kısımda puanlanır? 3- Danışmanı olduğum bir tez, hem tez danışmanlığından hem de yayınlanmışsa yayınlar kısmında puanlanır mı? yoksa sadece 1 yerden mi puan alırım? 4- Review article'ın doçentlik başvurusunda bir yeri var mı? Biraz fazla sorum oldu ama bu soruları sorabileceğim başka bir yer bulamadım. Saygılar
Merhaba sayın hocam, emeginize saglik. Benim sirum su: ben tezimi kitap bolumu olarak yayinlattim fakat editor prof degildi. Bu yayinim kabul edilmeyecek gakiba tekrar yeni bir yayin mi yapmaliyim. Tezimde 2018 de bitti. Tesekkurler
Hocam merhaba. Eger bu sorumla ilgili bir yorum yada videonuz varsa muhtemelen henuz gormedim. Tekrar olursa simdiden af diliyorum. Bugun akademisyen arkadaslarimizla aramizda baslica yazar ile ilgili konu gecti: baslica yazarin tanimi yapilmis, evet. Tek isimli yada danismanli makale. Ama diyelimki ben arkadaslarimla bir calisma yaptim, 3 kisiyiz. Ilk isim arkadaslarimdan biri, sorumlu yazar benim. Tablonun ust kisminda puanlamalarim nasil yapilacagina dair bir bolum var. Bugun bu ornek makalemiz icin soyle yorum yaptik. 1. Ilk isim baslica yazar sayilir. Cunku bu calisma bir tezden uretilmedi. Ortak bir calisma, en cok sen emek verdin ki ilk isim sensin. Bu yuzden Q1 makalenin 30 puaninin 15 i senin, geri kalan 15 i biz diger arkadasimizla 7,5 olarak bolusecegiz. 2. Burada kimse danisman olmadigi icin dolayisiyla baslica yazar tanimina uymadigi icin kimse baslica yazar olmadigindan Q1 makalenin toplam puani 30 u 3 e bolecegiz. 3. Bir olasilik daha dusunursek ornegin yazar katkilarindan bahsederken supervisor yaziyoruz. Makale tezden uretilmedi ama bir arkadasimizin fikri, tum calismayi da o yonlendirdi ve biz katkilari yazarken ona supervisor dedik. Bu nasil olacak? Hocam ne yazik ki lisansustu calisma yapacak ogrenci bulamiyoruz. Hele deprem bolgesinde uzaktan egitimle devam ediyor olmamiz ve laboratuvarlarimizin yikilmis olmasi oldukca kosullari agirlastirdi. Benim gibi coklu disiplinler calisan birinin Q1 ya da Q2 de tek isimli yayin yapmasi biraz zor. Lutfen bahane sunuyorum gibi algilanmasin. Bir anda sihirli cubuk dokunsun docent olalim diye de bir derdim yok. Makalelerimizi gonderiyoruz, donus sureleri uzuyor. Bazi dergilerde hangi asamada oldugunu gorebildigimiz track sistemler var. Ama aylarca editorde kaliyor bazen. Sonra red yeme vs... Sadece paylasmak istedim Hocam. Saygilarimla.
Sayın hocam elinize ağzınıza sağlık. Genel hatlarıyla görüşlerinize katılmakla beraber uygulamadaki adaletsizliklerin sonuçlarını da dikkate almak gerektiğini düşünüyorum. Bu ülkede sözlü sınavından geçemediği halde değişen sistemle bir gecede doçent olanlar oldu. Üstelik bu arkadaşların bir çoğu kendi rızaların bağlı olarak bulundukları üniversitenin oluru ile profesörlüğe atandı son altı ay içinde. Bir sistem gelecekse bu tüm akademik personeli kapsayan bir derecelendirme ile mümkün olabilir. Ücretlendirme ve belirli yetkinlikler (mesela doçentlik juriligi) buna göre değişkenlik göstermeli . Ayrıca h-index başta olmak üzere genel akademik başarı değerlendirme kriterlerinin Türkiye ve dünyanın hemen her yerinde nasıl manipüle edildiği de malum. Artık yeni birşeyler söylemek lazım. Birkaç yayıncının hegomonyasindan çıkarmalı sistemi. Atıf çeteleri, dahili harici saadet zinciri şeklindeki dergi networkleri. Nereden baksanız sıkıntı. Araştırma sorusu: Yapay zeka destekli yenilikçi bir akademik başarı değerlendirme sistemi nasıl geliştirilebilir? Saygılar
Merhaba Sayın Hocam. Doçentlik için 4 dönem ders verme kriteri ile ilgili ders saatlerine ilişkin herhangi bir detay bilgi var mıdır? Örneğin misafir hoca olarak bir dönem sadece bir ders vermiş bir hoca, o dönem için ders verme kriterini sağlamış olur mu ? Yoksa ders verme kriterini yerine getirmesi için doktor öğretim üyesine statüsüne sahip olması ve hafta da birden fazla derse mi girmesi gereklidir . Cevaplayabilirseniz çok mutlu olurum.
Seda selam, Bu konu en net olmayan konulardandı. Hatta bazı insanlar doktor öncesi derslerini yazdılar ve Jüri onların dosyalarını red etti. Ama bu insanlar itiraz etti ve YÖK doktora öncesi verilen dersleri dahi kabul edilebileceğini söyledi. 👍👍👍
Hocam merhabalar, öncelikle güzel videonuz için teşekkür ederim. Hocam yeni kriterler içinde editörlük kısmıyla ilgili bir sorum olacak. Acaba editörlük puanlamasında "dil editörlüğü" de bu puanlama kapsamına giriyor mu? teşekkür ederim.
Merhaba Hocam, ben doktoramı tamamladıktan sonra Doktora sonrası araştırmacı olarak yurtdışında üniversitelerde bulundum. Doktora ünvanının alınmasından sonra 2 yıl kadrolu öğretim elemanı olarak çalışmış sayılır mıyım? Ders vermiş olmak yerine. Kontratlarım full time çalışan şeklindeydi.
Metin bey, sizce bilimsel araştırma yapmak için mutlaka eğitim veren hastanelerde mi çalışmak lazım. Benim haftada 8-10 ciltten cilde ameliyat yapmamın bir karşılığı yok mu. Öte taraftan bir akademisyen haftada 1-2 gün ameliyathaneye girip ameliyatın bir kısmını yapıyor olması belki de hiç yapmıyor olması ve benim istesem de yapamayacağım, yapsam bile 4 yılıma mal olacak ancak bir zorunluluğun olması adil geliyor mu? Hatta çalışmaları asistanlara yaptırmaları da cabası. Ben hem her gün ameliyat yapacağım, hem tek başıma yayınlarımı hazırlayacağım, akademisyenin hayatında göremeyeceği sayıda vaka tecrübem olacak, bunları da yayınlarımla paylaşacağım ama 4 yıl eğitim veremediğim için onların yayında sade bir uzman olarak kalacağım öyle mi? Bunu kabul etmiyorum. Bu arada sayenizde 55 yaşımdan sonra yayın yapmaya başladım, teşekkür ediyorum. Ama bütün hevesim kaçtı. İlk yaptığım yayın ücretsiz bir şekilde SCIE dergide minör revizyon bile almadan kabul aldı, o da biraz sayenizde. 2. si open access bir dergide aynı şekilde revizyonsuz kabul aldı, 3 ve 4. sü TR Dizin de minör revizyon ile kabul aldı. Bunlar 9 ay içerisinde oldu ve basılmayı bekliyorlar. 7 makalem de şu an değerlendirme aşamasında. Bu eğitim koşulunu sağlamayacaklar için ''veya'' deyip b) bendinde, örneğin son 5 yılda A-B-C-D gruplarından şu kadar ameliyat yapma şartı dahili branşlar için de benzer bir kriter konmalıdır bence. Yoksa 60 yaşımdan sonra doçent olacağım ona da zaten üşeniyordum, sizi izleyip yayın yazmayı deneyene kadar, şimdi hepten üşeniyorum. Öğretim üyesi kadrosunda olmayan birine neden doçentlik veriliyor ki zaten. Veriliyorsa da neden öğretim üyeliği yapma şartı aranıyor. 45 yaşından küçük doçent mi olur? 60 ından önce prof luk olabilir mi? Olur belki ama süper işler çıkarmışsan olur. 15 yaşında üniversite bitirmek gibi, dahi isen :)
Hakam bey çok dertlisiniz herkes gibi, umarım YÖK kendine gelirde makül işler yapar. Sakın ümidinizi kırmayın. Bu kriterler birşeyleri iyileştirmek için SİPARİŞ usulü birileri için çıkarttıkları izlenimi doğdu bende. Onun için gerekli düzenlemeler yapacaklarına inanıyorum. 🤗👍
Sipariş, bu düzenlemeden önceki idi bence, maksat da hasıl olmuşa benziyor. Bilim kurulu olarak yaptıklarından utanmış olmalılar ki yalandan zorlaştırma yapmışlar. Tek kriter H indexi 30 üstü olanlar doçent, 50 üzeri prof olur densin bitsin. Diğerleri zaten yalandan. Ben de yeni bir düzenleme gelir diye bekliyorum ama bunlar asla yanlışlık yapmazlar. Ne yaparlarsa en güzelini yaparlar. Benim ümidim bitti Metin bey. Yazacak daha çok yazım var işine yarayan olursa onları dahil etmek isterim.@@metinaytekin
Hocam merhaba. Önceki kriterlerde derlemeyi hariç tutuyordu. Yeni kriterlerde hariç de tutmamış, farklı bir puana da tabi tutmamışlar. Derleme hakkında ne düşünüyorsunuz acaba
Fatma selam, o kısmı çok tartıştık ve hala net değil. Yakında Sık sorulan sorular çıkacak orada bunu açıklayacaklarını ümit ediyorum. Ben de tek tek ele alacağım bu konuları çıktığında 👍👍👍
Metin Hocam hayırlı akşamlar, Hocam ssci ve scie kapsamındaki dergilerin edebiyat alanındaki yoğunlukları ne düzeydedir. - ben hiç duymadım ki bu konuda yanlış bilgi sahibi de olabilirim- bilgilendirebilirseniz çok sevinirim. Saygılarımla...
Edebiyat alanındaki yoğunluk derken NEYLE kıyaslıyorsun bu yoğunluğu? Ben şöyle söyleyeyim web fo science sayfasında edebiyat yazdığımda 399 dergi önüme çıktı 👍
Hocam emeğinize sağlık. Başkasınının hazırlamış olduğu tezden (tıpta uzmanlık tezi) türetilmiş ulusal yayında yazar (sorumlu araştırmacı) olduğumuzda makale 5 puan mı yoksa normal ulusal yayın gibi 10 puan mı getirir? Teşekkür ederim.
Merhabalar hocam video için teşekkür etmek istiyorum öncelikle. Bazı hocalarımız doktora sonrası dr.öğr.üyesi olmadan 2-3 sene içinde doçent olabiliyor bu nasıl mümkün olabilir yani tez danışmanlığı yapması gerekmez mi? Yökten doçenliğini aldığında bulunduğu fakülte doçentlik kadrosu açmak zorunda mı kalıyor?
H indeksi 2 olan rektör var. Şimdi bu adam doktora öğrencisi dahi olmaması gerekirken nasıl profesör olmuş hadi onu bırak nasıl rektör oluyor. Bozuk maalesef
Hocam bu yüksek lisans tezinden üretilmiş veya üretilmemiş olmak koşuluyla…. diyorya, hoca olarak bizim öğrencimizin yazdığı yüksek lisans tezinde demek istiyor değil mi? Üslup çok kötü bence. Bildiğimiz kadarıyla, bütün yayınların zaten doktora sonrasında bizim yapmamız gerekiyor. Bu arada 2. ve 3. bölümleri kastettim.
Hayır kendi yaptığınız TEZlerden YAYIN yapmak zorundasınız ve burası onu kastediyor. Yani öğrencilerinizinki değil. Aslında bu haftaki konuda bunu da ele alacağım. PAzar saat 10:00 daki videoyu kaçırmayın. Yorumlarınızı bekliyorum👍👍👍
@@metinaytekin Bunun gibi daha çok muallakta kalan başlık var. Daha açık ve net olmalılar. Türkiye’deki bütün konferanslar uluslararası nedense, ama yayınlar ulusal. Dilemma. Mesela yeni başıma gelen birşey: konferanstan önce demişler TR dizin basacağız şu dergide diye. Sizde göndermişsiniz ve hakemlerden geçmiş yayınlamışlar. Sonra bir bakıyorsunuz o yıl o dergi TR dizinden çıkarılmış meğerse. Hayda, kaldınız mı öyle. Hakkınız yenmedi mi şimdi. Emeğiniz hiç olmadı mı. Nereye şikayet edeceğiz.
Merhabalar Metin hocam bu alanda ilk video yaparak farkınızı ortaya koyduğunuz için teşekkür ederim. Emeklerinize sağlık. Benim iki sorum olacak videoda belirtirsiniz diye bekledim ancak göremediğim için buradan sorayım dedim. 1. Başvuru Şartları başlığında Sağlık bilimleri için diyorum: '' 3. Lisansüstü Tezlerden üretilmiş Yayın başlığından alınan puanlar hariç'' olarak belirtmiş burada doktora sonrası veya doktora dönemimde tezden çıkartılan makaleler puanlama dışında mı tutulacak yoksa bu bölüm hariç en az doktora sonrası 90 puan olmalı m? Bu kısma bir açıklama getirebilir misiniz. 2.- 3. Bölümde belirtilen h bölümü Diğer ulusalararası/ulusal kitapta bölüm kapsamı zorunlu mu ? altta şöyle yazıyor bu maddenin a-h bentleri kapsamında en az bir yayın zorunludur. Burada a ve h bendi birlikte mi olacak yoksa a veya h bendinden herhangi biri olması yeterli mi? Teşekkür ederim hocam.
Merhaba, adınızı yazmamışsınız sadece merhaba yazdım onun için. 1. si için: 90 puanı Doktora sonrasından almanız gerekiyor. Doktoraya kadar olanlardan o 10 puanı alabilirsiniz gerisinden puan alamazsanız 2. hayır o şekilde a dan h ye en az bir tanesini yerine getirmek zorunlu 🤗🤗🤗
İsmim Adil UZTEMUR hocam kullanıcı adı TH-cam otomatik atmış dikkat edemedim. Teşekkür ederim hocam ilginiz için. 2. Sorum için aldığım güzel cevap beni rahatlattı. İlk sorumda tam anlatamadim sanırım hocam. Sorum şu şekilde olucak: Doktora unvanı alindiktan sonra doktora tezinden makale yayinlanirsa 3. Maddeki kurallara uygun dergilerde. Bu puan 90 puan icerisne dahil edilecek mi yoksa bu bölümden puan sayilmadan zorunlu yayın mi cikartilmasi gerekli. Benim tezimden 3 adet makele cikartilacak şuan bir tanesi dergide hakem incelemesinde hatta preprint olarakta gorunebiliyor. ancak inceleme devam ediyor. 2 adet makeleyi doktora sonrası yayınlamayı düşünüyorum. Bu şekilde doktora sonrası tezden uretilmis makale bölümü puanlamasi 90 puanlık kısma dahil edilecek mi acaba? Yoksa 10 Puanlik kısımda mi olucak.
@@adiluztemur Selam Adil, Doktora unvanı alsan dahi eğer makalen tezden üretilmiş ise 90 puanın içerisine girmiyor. BUradaki mantık şu: Doktora tezi aslında senin değil senin Danışmanının. Çünkü FİKİR babası o görülüyor. Dolayısıyla senden SENİN FİKİR BABASI olacağın makaleler isteniyor. Doktora sonrasında yayınlatsan da eğer tezden türemiş ise 90 puanın içerisinde değerlendirilmez.
Merhaba hocam, çok teşekkür ederim, acaba ders verme şartı için daha çok tartışabilirimsiniz? Acaba aynı dönemde lisans ve yüksek lisans verme 2 dönem sayılıyor mu? Yoksa fark etmiyor ve 1 dönem mi sayılıyor?
Hocam selamlar saygılar. Çoğu kimse itiraz etmiş ama bence puana yönelik daha fazla seçenek sunulmuş. Eskiden q1 q2 q3 şartı yoktu ama teamülen kimse iyi bir dergide birinci isim olmadan dosya vermiyordu. Tıpta case reportların puanı 0,5 gibi sembolik de olsa iyi olurdu. sadece sci dergiden puan geliyor. Birde kongrede bildiri sadece sözel bildiri olmak zarında sanırım değil mi? o konuda açıklama gelmemiş.
Sana katılıyorum. Case report gibi makaleler için açıklama yazacakladır. Bu kesinleşip web sayfada yerini aldığında bir çok eksikliği de tamamlamaları gerekiyor 👍👍👍
Hocam, eski ve yeni karşılaştırması tam kapsamlı olmamış, mesela atıflar için yeni kriterlerde diyorsunuz şu artmış bu artmış, ama en önemlisi eskiden en yüksek 20 puan alınabiliyormuş şimdi istediği kadar artmış olsun en fazla10 puan alınabiliyor.
Yakında makaleleri yapay zeka yazacak, belediye işçileri bile kadrolu olmuş, bir akademisyene takmışsınız kafayı. sanki çok kolay Tübitak projesi hazırlamak. ahbap çavuş ilişkileri@@metinaytekin
Hocam sci dergide yayımlanmış short communication puan almıyordu önceki kriterlerde. Yeni kriterledeki araştırma notu ya da özet gibi kategorilere dahil edilebilir mi? İfadeler biraz muallak olunca yorum yapmak zor oluyor. Sizin değerlendirmeniz nasıl bu konuda? Videolarınız için çok teşekkürler.
Yeni Kriterlerde NET olmayan çok konu var. Mesela ÖZGÜN MAKALE kısmı da net değil Sonuçta DERLEME, CASE REPORT da özgün acaba ÖZGÜN ARAŞTIRMA MAKALESİ ve ÖZGÜN MAKALE diye ayırır mı? bunun gibi net olmayan konular için yakında sık sorulan sorular kısmı çıkacak oradan takip ederiz. 🤗🤗🤗
Metin hocam merhabalar, Fen Bilimleri ve Matematik temel alanda Uluslararası Makaleler 1(e) de derlemeye yer verilmemiş. 2023 mart doçentlik ktiterlerinde boyle bir madde yoktu ve kitap kritigi, editore mektup, derleme vb kisimlar haric tutulmustu. Ancak suanki kriterlerde 1e de kritap kritigi yer alirken derleme yazılmamış. Yazim hatasi oldugunu düşünmüyorum ama yinede sormak isterim. Fen bilimlerinde derleme dahil edildi mi dahil edilmedi ise parantez icinde derleme haric neden yazmadilar?
Evet burası NET olmayan bölümlerden. Yakında Sık sorulan sorular yayınlanacak orada bunların cevabını bulabileceğiz. Ben kanaldan sık sorulan soruları yayınlayacağım. Takipte kalın 🤗🤗🤗
Merhaba hocam. Sözlü bildirilerde kongre konuşmaları sayılıyor mu? Eski kriterde de yeni kriterde de "çalışma" yazıyor. Eski kritere gore doçent olan arkadaşlarımız kongre konuşmalarını bildiri olarak saydirdi, hatta puan bolunmedigi icin isleri de cok kolay oldu. Halen oyle mi?
Hasan Selam, bu ve bezeri bir çok net olmayan nokta var maalesef. Çok acele hazırladıkları belli oluyor. Yakında SIKÇA SORULAN SORULAR çıkacak orada bu soruların hepsinin cevabını bulacağız. Ben de kanalda hepsini tek tek yayınlayacağım. Beni izlemeye devam edin ... 🤗🤗🤗
SScı kapsamında Q1/2/3 de en eiaz 30 puan almak yazıyor sunumunuz da ama üak sayfasında totalde 40 puan diyor kafam karıştı , bunu açıklarmısınız . Emeginize sağlık
Hocam merhabalar. Mecburi hizmet bitmeden öğretim görevlisi olunamıyor. 2 yıl bir yerde öğretim görevlisi olmak 2 puan şartını sağlıyor gibi (4 yıl ders anlatmaktansa). Bir yerde öğretim görevlisi olabilmek için gerekli şartlar nedir acaba mecburi bittikten sonra uzun bir süreç mi yoksa biter bitmez şartlar uygunsa öğretim üyesi kadrosunda bir yerde göreve başlanabilinir mi ?
Öğretim üyesi kadrosuna hemen başvurabilirsin bunda bir sıkıntı yok. Dr. Öğr. Üyesi olarak devam edersin. Ama buradaki sorun Rektörlüğün kadro açıp açmaması. Biliyorsun kişiye açılıyor kadrolar. İdareyi ayarlaman lazım yoksa çok zor.🤗👍
Hocam değerli ve faydalı bilgilendirmeleriniz için teşekkür ederiz. Bilimsel araştırma projesi kısmı ile ilgili bi sorum olacaktı. 1002-A hızlı destek programında, doktora öğrencisi olarak proje yürütücüsü olduğum taktirde doçentlik için bu puan geçerli olur mu? Yoksa bu puanlar doktora sonrası için mi geçerli?
Yürütücü isen projelerde doktora öncesi veya sonrası diye birşey yok. Projeler bölümünden direk puan alırsın fakat biliyorsun ki 1002 gibi projelerde doktora bitirmiş olmak gerek veya en azından yeterliliği geçmiş olman gerekiyor 🤗🤗🤗
@@metinaytekin Hocam çok teşekkür ettim. Belirtmeyi unutmuşum yeterliliği geçmişim. BAP projesi bütçesi yetmediği için tezimde kullanmayı düşündüğüm bir iki tekniği hızlı destekten alacağım para ile kullanmayı düşünmüştüm. İlginiz için tekrardan çok çok teşekkür ettim hocam. Süpersiniz👍
Hocam elinize sağlık yayınlarınız hap bilgi gerçekten. Yayınların (makale, bildiri) doktora sonrası yapılması mı gerekiyor. Öncesi ve sırasında yapılan çalışmalar doçentlik kriterlerinde etkisiz mi?
Rasim selam, Doçentlik için 100 puan gerekiyor ya. İşte bunun 10 puanını doktora öncesi yayınlardan alabilirsin. Doktora öncesi yayınların 50 puan bile olsa onun 10 puanı burada kullanılır 40 puanı etkisizdir. geriye kalan 90 puanı doktora sonrasından alman gerekiyor. 👍
Merhabalar hocam tarım orman gurubu yayın şartlarında kafa karışıklığına sebep olan bir konu var sizin fikrinizi almak istedim yardımcı olursanız sevinirim. Doktora sonrasinda a bendinde. En az 30 puan alma ve aynı zamanda bu kapsamda q1 q2 q3 dergilerden en bir makale başlıca yazar olmak kaydıyla en az 20 puan almak zorunludur. İbaresindeki 30 puanı mi yoksa 30+20 puanı mi göz önünde bulundurulmalı
Fatih selam, Aslında şöyle toplamda 30 puan alman gerekiyor en az fakat bu 30 puanın 20 puanını başlıca yazar olarak alman gerekiyor. Yani BİRİNCİ isim olman için zorluyorlar. olay bundan ibaret 🤗
Sayın hocam bir sorum olacaktı (videonun tamamını izlemedim henüz, orada geçiyorsa affedin). Şimdi bir dergi var, journal of affective disorder adında, h indeksi 215, impact factor 6.6 ve yıllardır q1 kategorisinde. Ama bu dergi ne SSCI ne de SCI veya AHCI gibi indekslerde taranıyor. PsycINFO, PubMed/Medline, Scopus gibi diğer önemli indekslerde taranıyor. Şimdi burada yayın yapacak olursak en yüksek kriterden puan alamıyor muyuz?
Hocam aciklamalar icin teşekkür ederim. Benim size tez kismindan bir sorum olacak benim tezim 2013 yilda ulusal hakemli bir dergide yayinlandi ve o donemde dergi tr dizinde yer almiyordu. Bu durum docentlik basvuruma engel teskil eder mi ?
@@metinaytekin hocam lisansüstü tezini kitap bölümü olarak yayınlayan biri nasıl bir yol izlemeli , bu kitabın editörü Doç.Dr. ve yeni sistem Prof. Olmalı diyor kabul edilmeyecek mi bu yayın. Teşekkürler
Değerli hocam teşekkürler, ben bir şey sormak istiyorum, "Bilim/sanat alanlarındaki güncellemeler izleyen dönemde, doçentlik kriterlerindeki güncellemeler ise kabul edildikleri tarihten sonraki ikinci doçentlik başvuru döneminde uygulanır." ifadesindeki Bilim/sanat alanlarındaki güncellemeler tam olarak nedir doçentlik kriterlerindeki güncellemelerle arasındaki fark nedir?
Merhaba, bu ifadede şunu diyor. Yaptığın bilimsel çalışmaları ne zaman yaptıysan o tarihler de yani bilimsel çalışmaları YAPTIĞIN TARİHLERDE değerlendiririz. Örneğin Makale yayınladın ve dergi Q3 dergisi ama seneye Q1 oldu. Değişebilir. Fakat makaleyi yayınladığın tarihi baz alırım yani Q3 olacak diyor. İkinci kısımda ise Yeni Doçentlik kriterlerindeki güncellemeler ise Bir dönem atlar ikinci Doçentlik döneminde UYGULANIR diyor. YAni mesela geçen yeni doçentlik kriteri geldi önümüzdeki EKİM dönemini atlayacak ama 2. dönem olan MART ayında uygulanacak. Umarım açıklayıcı olmuştur. 🤗🤗🤗
Hocam lisans ve lisansüstü ders verme kriteri ile alakalı kısmı için şunu sormak istiyorum. yüksek okullarda debelenen ve bir yandan derslere (ön lisans dersleri) girip bir yandan researchle uğraşanlar doçentlik ders kriterlerini nasıl tamamlayacaklar?
Hocam emeğinize sağlık. Sağlık bilimleri temel alanı için bir sorum olacak. Yeni kriterlerde sadece “makale” yazıyor, "derleme" hariç diye bir ifade yok, "makale"nin içine sistematik derleme ve normal derleme makaleler alındı mı, hocam? Teşekkür ederim.
Merhaba, Hala derleme kabul edilmiyor. Açıklamanın en arkasındaki Kısaltmların açıklandığı yere bakarsanız MAKALE yazan yerler ÖZGÜN MAKALE olarak anlaşılmalı diyor.🤗🤗🤗
Bu konuda benim de aklım çok karıştı. Diğer temel alanlarda eski kriterlerde de yeni kriterlerde de “makale” ifadesi var. Sadece sağlık bilimlerinde eski ve yeni arasında fark var. Yeni kriterlerde, tüm alanlarla ilgili bölümün sonundaki tanımlamalar kısmı da standart olmuş. Basılmış makale “özgün makale” olarak tanımlanmış. Burada şu önemli hale geliyor. Özgün makale ve özgün araştırma makalesi aynı anlama mı geliyor? Eğer öyleyse bu durumda sosyal bilimlerde de derleme tarzı makaleler kullanılamayacak demektir. Ki bu durumun çok zorlayıcı olduğunu duymuştum.
Videonuz icin teşekkürler. 1. sorum: Posterler bu sefer puanlamaya alinmis sanırım, puan posterde yer alan kisi sayısina eşit mi bölüştürülüyor, yoksa makalelerdeki gibi 1. yazar %50 geri kalanlar eşit mi bölüşüyor, yoksa herkes 5'er puan mi alıyor? 2. sorum: doktora ve eşdeğeri uzmanlık alınmasından sonra yükseköğretim kurumlarında 2 yıl kadrolu öğretim elemanı olarak bulunanlar 2 puan almış sayılır diye bir ifade var eğitim-ogretim basligi altında. Bu durumda ders vermeseniz dahi, kadroda bulunmanız bu şartı saglamaniz icin yeterli mi olmuş oluyor? Cevabınız icin şimdiden teşekkürler!
ben katılmıyorum. Hiç de zor olmadı. Hatta bazı yerleri kolay bile oldu. Bu şekilde Doçent olunmaz. Kaldıki o 2 yılda boş bış doçent olanlar Prof oldu bile ve bu dosyaları bu boş insanlar değerlendirecek. Düşünmek bile istemiyorum
Çok güzel bir soru: Bilimsel makalelerin Scopus gibi indekslerde listelenme süresi değişkenlik gösterebilir. Genellikle bir makalenin Scopus'a eklenmesi birkaç hafta ile birkaç ay arasında sürebilir. Ancak bu süreç bir dizi faktöre bağlı olarak değişebilir. Örneğin, derginin editoryal işlemleri, makalenin kabul edilme süreci, indekslemeye başvuran derginin sıklığı ve Scopus'un kendi değerlendirme süreçleri bu süreyi etkileyebilir. Makalenizin Scopus'ta listelenip listelenmediğini veya ne zaman listelenebileceğini öğrenmek için makalenizi yayımladığınız derginin web sitesini kontrol edebilir veya Scopus'un resmi web sitesinden güncel bilgilere ulaşabilirsiniz. Ayrıca, makalenizin ilgili anahtar kelimelerle düzgün bir şekilde indekslenmiş olduğundan emin olmak da önemlidir, çünkü bu, makalenizin indeksleme sürecini hızlandırabilir.
Hocam çok teşekkürler öncelikle emeğiniz için🙏 Önceki kriterlerde SCIE veya SSCI kapsamındaki dergilerde yayınlanmış vaka takdimi 5 puandı. Yeni kriterlerde vaka takdimiyle ilgili belirtilen bir kriter yok. Yani vaka takdimlerinden artık puan alınmıyor mu?
Merhaba Pınar, Evet Vaka Sunumlarını almamışlar Derleme gibi dışlamışlar görünüyor fakat bu kesinleşince asıl internet sitesine koyacaklar. Kesinleştiğinde bence buna açıklık getireceklerdir.👍👍👍
Hocam bilimsel toplantı başlığı altındaki maddelerde eski kriterlerde poster hariç ifadesi vardı. Yeni kriterlere göre tam metni basılan sözlü olmayan sunumlar da puanlanıyor gibi anlaşılıyor. Doğru mudur?
Hocam sağlık bilimleri için derleme, sistematik derleme veya meta analiz orijinal makale gibi mi değerlendirilecek? Hariç tutma ile ilgili herhangi bir şey yok.
Projeyi TAMAMladınız Proje kısmına yazın. Bu projeden yayın çıkardınız onu da YAYIN kısmına yazabilirsiniz. PROJE ile YAYIN aynı şeyler olmadığı için iki yerde de puan almıyorsunuz. Biri proje diğeri o projeden çıkan ÜRÜN yani yayındır ve AYRI AYRI iki yerde yazabilirisniz 🤗🤗🤗
Hocam emeğinize sağlık. Sağlık bilimleri temel alanı için bir sorum olacaktı. Daha önceki kriterlerde uluslararası ve ulusal yayınlar bölümünde “orjinal araştırma makalesi” ifadesi yer alıyordu. Dolayısı ile sadece araştırma makaleleri puanlanabiliyordu. Yeni kriterlerde sadece “makale” ifadesi kullanılmış. Daha önce sağlık bilimleri temel alanında sistematik derleme ve normal derleme makaleleri puanlanamıyordu. Yeni kriterlere göre artık puanlanabilecek mi sizce? Teşekkür ederim
Merhaba, Açıklamanın soruna bakarsanız hani kısaltmların açıklaması olan yerde orada MAKALE geçen yerlerin ÖZGÜN MAKALE yani Orjinal makale olduğunu vurguluyor 🤗🤗🤗
@@metinaytekin Yani yine araştırma makalesi olarak mı isteniyor diye düşünüyorsunuz? Derleme ve sistematik derlemeler kullanılamayacak mı diye anlamalıyız? Zaten bu durum sadece sağlık bilimleri temel alanında vardı
@@dudukarakaya3333 Evet, ben de bunu anlayamıyorum, bir de editöre mektubuna puan veriliyor, nasıl derleme/sistematik derlemeye verilmiyor? Aynı açıklama "özgün makale" her alanda var, o zaman hiç bir alanda derlemeye puan verilmeyecek artık. Burada bir tuhaflık var.
O konu biraz net değil şuanda ama bu formları netleştireceklerdir. Çünkü MAKALE yazan yerler ÖZGÜN MAKALE olacak diyor. Şİmdi kavramlar Türkiyede çok karışık çünkü ÖZGÜN MAKALE orjinal anlamı olmak ile birlikte DERLEMELER de ÖZGÜN MAKALEDİR ama orjinal makale değildir. ÖZGÜN ARAŞTIRMA MAKALESİ aslında orjinal makale demektir. Bu kavramları net açıklayamamış o kadar insan ÜAK da toplanıp. Durum bu yüzden vahim zaten. Kimler neler yapıyor. 🤗👍
Nida selam, Hayır ilk isim başlıca yazar olur, TEK yazarlı olursa zaten başlıca yazar ve direk puanı alır, çok yazarlı olunca puan bölünür. Bir de SORUMLU YAZAR olanlar da başlıca yazardır 🤗👍
Metin Hocam merhaba, değişen doçentlik kriterlerine göre, kitap editörlüğü için YÖKSİS'e kayıtlı olan öğretim üyesi olmak gerekiyor. kitap bölümü yazdığım kitap 2 editörlü ise ve editörlerinden birisi bu koşulu karşılıyor, diğeri karşılamıyor ise, bu durumda bu kitap sizce puan eden bir kitap olur mu? Bir de derleme eski kriterlere göre sayılmıyordu, sizin de videolarınızda belirttiğiniz gibi. Ama bu yeni kriterler çerçevesinde derlemeyi özellikle dışlayan bir atıf yok benim fark ettiğim. O yüzden de derleme puan getiren faaliyetlerden birisi gibi duruyor. Ne dersiniz? Emeğinize sağlık.
Talat Merhaba, Evet birinci yazdığın soruda puan eden bir kitap olur. Editörlerden bir tanesinin bile bunu karşılaması yeterlidir. Yetkin bir kişi varsa sorun yok Derleme konusu ise kriterlerde NET değil. Kriterleri çok acele hazırlamışlar ve bunun gibi bir çok boşluk var. Yakında sıkça sorulan sorular çıkacak ve ben de kanalda detaylı paylaşacağım. orada bu açıklamaları göreceğiz. Başarılar dilerim... 🤗🤗🤗
Sorularınızı CHAT bölümüne yazabilirsiniz. Gelen sorulara göre direkt cevap verebilirim veya yeni bir video yaparım 🤗🤗🤗
Teşekkürler sayın meslektaşım. Çok faydalı oldu. Emeğinize sağlık. En sondaki mesaj çok anlamlıydı
🤗🤗🤗
Metin Hocam verdiğiniz değerli bilgilerle her zaman yanımızda olup biz genç akademisyenlere ışık tuttuğunuz için size çok teşekkür ederim. Dergilere çeyreklik değerlendirmesi gelmesi benim gibi daha yolun başında olan kişileri daha iyisi için teşvik edecektir. Doçentlik kriterleri benzeri kriterlerin Profesörlük kadrosu devamı için de gelmesi gerektiğini düşünüyorum. Ülkemizdeki şuan ki sistemde 40-45 yaşlarında Profesör olan bir kişi 68 yaşında yaş haddinden emekli olana kadar akademik olarak hiçbir şey yapmasa dahi, kimse bir şey diyemeden kadroyu işgal edebiliyor. Belki bu dediğim Tıp alanında geçerli değildir ama diğer pek çok alan için geçerli maalesef.
Maalesef bence bu kriterler bile yeterli değil. Profesör olmak için doçentlik kriterlerini yeniden elde etmek gerek. Ama maalesef dediğin gibi 🤗🤗🤗
Yeni doçent olmanın kriteri:
akpli ol, ülkücü ol, siyasal islamcı ol, imam hatipli ol, bilocu ol, şahsiyesitsiz ol, karaktersiz ol, fırıldak ol, devrin adamı ol işte kardeşim.....
Bir de o insanlar gelip size ahkam kesiyor, işin kötüsü
Hocam, öncelikle çok teşekkür ediyorum. Sayenizde en doğru ve güvenilir bilgileri alıyoruz. Ben, artık kimseye bir şey sorumuyorum ve moralim bozulmuyor. Çünkü, kendileri çok kolay doçent oldukları için bizlerin gözlerini korkutmakla meşguller. Aslında, son 20 yılda bu ünvanı alanlar için de bir şart getirmeliler. Ne yaptın diye???Mesela, Scoupus ve diğer dergiyi ben bilmiyordum sayenizde öğrendim. Sizi dinledikten sonra anlatıldığı gibi korkunç olmadığını gördüm. Q4 saymıyorlar diye bir söylenti çıkmıştı. Şimdi siz onu çok güzel açıkladınız. Ben bu dergiye yayın gönderemeyeceğimizi düşünmüştüm. İyi ki varsınız. Emeğinize sağlık...
Çok teşekkür ederim Saniye, Doçent unvanı alanların H indeksine bakacaksınız eğer 15 altı ise Doçent demenize gerek yok onlar :)))))) YÖK hayır kurumu gibi unvan dağıtıyor şuanda. 👍👍👍
Metin Hoca'm teşekkür ederim değerli anlatımlarınız için. Anlattıklarınız eminim hepimize ışık tutuyordur. Doçentlik kriterlerinde merak ettiğim bir konu var. Özellikle kategori olarak belli kategori olarak başvuru yapılabiliyor. Oysaki günümüzde artık pek çok alanda multidisipliner çalışmalar yapılıyor. Özellikle bu durum makale gibi çalışmalarımızda da sorun oluyor. Bu alana ait de neden bir kategori seçeneği yok anlamıyorum. Belirli alanlarda sıkışıp kalma fikri ....
Esra merhaba, gerçekten çok önemli bir konuya değinmişsin. Haşa anabilim dalları işine hapsolmuş ve başka bölümün bir tekniğini kullanmaya neredeyse günah yaklaşımda olanlar var maalesef ama işte balık baştan kokuyor. Bunu kesinlikle revize edilmesi gerek, sana katılıyorum 🤗🤗🤗
Ben dün baktığımda kimse bu kriterleri ele almamıştı. Bugün bunları değerlendiren siz çıktıniz. Emeğinize sağlık hocam.
yararlı olduğuna çok sevindim. Eksik kısımlar olursa tamamlamak adına yeni bir video eklerim ama şuanda yorumlar ile tamamlıyorum net olmayan yerleri 🤗🤗🤗
Merakla beklediğim videoydu. Gayet açıklayıcı olmuş hocam. Emekleriniz için çok teşekkür ederim.
🤗🤗🤗
Beklemedeyiz hocam. Hayır olsun diyelim. 😊
🤗🤗🤗
Emeğiniz için tesekkur ederiz hocam
Bu kriterleri bir anda koymak açıkçası bir zulümdür. Yıllardır hazırlığımızı eski kriterlere göre yaptık. Ama 150 puanımız bir anda 20 ye düştü. Emeğimiz heba oldu. Daha yumuşak geçiş olabilirdi. En az 3 sene zaman taninmaliydi. Bu sartlari koyanlar acaba ne kadarini gerçekleştirmişler.
Gerçekten uykularimiz kaçtı. Bunu vicdanlara havale ediyoruz. Insallah kararlar değişir. Çünkü cok büyük tepkiler var
Katılıyorum, en azından son 5 sene içerisind edoktora tezini yayınlatanlar hariç gibi düşünmeleri gerekirdi. Maalesef liyakatsız insaları bir yere getirmek için hızlıca yapılmış bir karar izlenimi veriyor
😊açıklamalarınız ve emeğiniz için teşekkür ederiz hocam🫶🏼💜
🤗🤗🤗
Emeğinize sağlık hocam, çok bilgilendirici ve faydalı bir içerik üretmişsiniz 👏
🤗🤗🤗
elinize emeğinize sağlık hocam. ,zaten zordu daha zor olmuş
Yok bence zor değil bazı mantık hataları var o kadar 👍
Eğitim şartının değiştirlmesi dolayısıyla üniversite dışı hekimlerin başvueusunun önünün kapatılmasına dair yorumum…Bunun insan haklarına aykırı olduğunu düşünüyorum. Çok kızgınım.
aynı durumu yaşıyorum.Üak'a bu minvakde bir dilekçe gönderdim. ders hatını yerine getiremeyenlere en azından zorunlu yayın getirilmesi konusunda
Ülkede insan haklarını hiçe sayan o kadar çok şey var ki. Bu da onlara eklendi maalesef 👍👍👍
Bekliyoruz hocam
🤗🤗🤗
Beklemedeyiz Hocam...çok sağolun
🤗🤗🤗
Bilgilendirme için teşekkürler hocam.
🤗🤗🤗
Bilgilendirici videonuz için teşekkür ederim hocam
Benim sitemim şu:
Bu yeni kriterlere göre doçentlik dosyaları değerlendirecek hocaların da bu şartları sağlayıp sağlamadığına bakılmayacak.. Hangi yetkinlikle değerlendirecekler merak ediyorum. Sadece ulusal dergilerde diİnlerde taranmayan makaleleriyle prof olmuş hocalar var. Ssci ne demek bilmeyen hocalar... zar zor birkaç atıf almış hocalar...
Bence sağlamıyorlar 🤷
Doçentlik jürisindeki hocaların büyük kısmı o kriterlerde değildir zaten
Aynı fikirdeyim. 🤗
web of science için h-5 olması bence güzel. Wos için 5 makale lazım 5er atıf almalı. Ben mi yanlış anladım bilemedim. Bir de sorum var hocam, mühendislik 1. madde için toplam 40 puan mı, yoksa a bendi için mi 40 orayı anlamadım. Teşekkürler
Hakan evet 5 makalede her birine en az 5 atıf olursa anca H indeksi 5 olur. Buara Mühendislikte a den e ye kadar olan bendelerden aldığın puanları enaz 40 olmalı fakat bu olurken aynı zamanda a bendindeki en az bir makaleden de başlıca yazar olman gerekiyor 👍👍👍
işte beklenen video :) teşekkürler Hocam
🤗🤗🤗
Dil konusu arttirilmaliydi oysa dil bilmeyen akademisyen cok fazla. O yuzden arastirmalar hep osmanli ustune oluyor.
Bu kriterler maalesef belirli bir Yetersiz akademisyeni doçent yapmak için konulduğu izlenimi uyandı bende. Yoksa kalite aransa çok şeyler var yapılabilecek. H indeksi 5 olması ZORUNLU deselerdi sıkıysa, yapamazlar çünkü likayatsız insanlara yoğunlaşılmış durumda gibi. ÜAK daki bu kriterleri yapanların kriterleri karşıladığı soruşturmalı 🤗🤗🤗
Dil puanı artırılabilir ama daha önce sorulması gereken şey niye düşürüldü. Köprüyü birileri geçtikten sonra köprüyü kaldırmak yanlış. Sci dergide 3 birinci isim yayını sağlayan kaç doçent ve profesör var acaba. Eskiye göre bu kadar zorlaştırılması doğru değil.
@@asoydan5382 ben zorlaştığını düşünmüyorum hatta bazı yönleriyle kolaylaşmış geldi. Kalite için zorlamalı tabiki ama bunu yapabilecek imkan da vermesi lazım önce
Metin bey siz bu kriterlerin herkes için geçerli olduğunu ifade etmiştinin girişte. Fakat örneğin eğitim bilimleri alanı için SSCI yayın yapma zorunluluğu varken sosyal bilimler için bu böyle değil.
Evet kısmen haklısınız fakat ben ÖZEL BAŞVURU ŞARTLARINDAN bahsetmiyorum burada. Sosyal bilimlerde de yayın yapma zorunluluğu var burada da HANGİ SOSYAL BİLİMLERde olduğunuza göre değişebilir şu linkten bakabilirsiniz www.uak.gov.tr/DuyuruBelgeleri/2023/8/yokGenelKurulKarari_09082023.pdf
Bir an önce başlasa da izlesek 😊
Yüklenmesi uzun sürüyor maalesef 😔 sabah 10:30 da görüşürüz ben de canlı chat te olacağım 👍
Eski kriterlede bu 2023-2024 eğitim öğretim yılında ders kriterini sağlayıp ekim 2024 de doç. olabiliyordum; bu yeni ders kriterlerinde 4 yıl daha beklemem gerekecek sanırım. Bu kadar sert geçişin adil olduğunu sanmıyorum.
Bir de yurtdışı en az 3 sci yayında 1. İsim ve yurt içi en az 2 yayında 1. İsim olmak gerekiyor bunlardan hiç bahsetmediniz. Şuan bile mevcut doç. lerde bunu sağlayan kaç kişi vardır?? Araştırılması lazım. Kaliteyi artırmak için bu kadar radikal değişiklikler yapılmaz, standart bir kalite kriterleriniz olur değişen şartlara bağlı olarak ekleme/çıkarma yaparsınız.
Saygılarımla...
Kısmen katılıyorum, yani ders verme süreci üniversite dışındakilerin başvurularını engellemek için yapılmış görünüyor. BU arada diğer yorumunuza katılmıyorum, hani bunu kaç doç sağlıyor diyorsunuz ya, O doçent unvanı alanların HİÇ BİRİ DOÇENT değil söz de doçentler. Doçent olmak için 3 SCIE yayında 1. isim istenmiyor BAŞILACA YAZAR isteniyor. Dolayısıyla Yüksek lisans ve Doktora öğrencilerinizin yayınlarını da SCIE da yayınlayabilmek avantaj olacak ve kaliteyi arttıracaktır. TR dergilerinde yayın yapma zorunluluğu bana göre başı başına saçmalık konuşmaya bile gerek yok. Bence H indeks 8 olmayan Doçent olmamalı. BUgüne kadar olanlardan da unvanları alınmalı. Klaitesiz ve liyakatsızlık savunulmamalı. Az kişi kalsın en azından kim oldukları bilinir. Böyle maalesef kaliteli doçentler kalitesizler arasında yok oluyorlar.
Sayın hocam 3 sorum olacak son olarak:
1-) atıf puanı hesaplanırken makaledeki yazar sayısına bölünüyor mu?
2-) 8. Madde b fıkrasındaki parantez içinde yazan cümle ne manaya geliyor açıklayabilir misiniz?
3-) CPCI de yer alan uluslararası bir toplantıda abstrakt sunumak 8. Maddenin a fıkrasını sağlar mı?
Teşekkürler.. (Ders yılı kafama hala yatmış değil, 2023-2024 öğretim yılı bir, 2024-2025 öğretim yılı bir puan şeklinde de olabilir??)
@@metinaytekin benim gibi devlette çalışan yan dal uzmanı hekimlerin öğrencisi üzerinden yayın yapma şansı olmadığından dolayı 1. İsim olmamız şart sayın hocam:) " Dışardan kimse gelmesin" diye ders şartı süre uzatılmasını doğru bulmuyorum, H indeksi genel olarak iyi bir değerlendirme yöntemi ancak bence yeterli değil, h indeksi 40 ın üzerinde olup 1. İsim scie yayın sayısına baktığınızda o kadar da fazla yayını olmayan, bir şekilde onyayınlara invaze olmuş olanlar da var. %1 dir o diyeceksiniz belki de araştırmadım ama bence çok daha fazladır. Ayrıca yurtdışında ingilizce sunum yapacak düzeyde olmayanlar çoğunlukta, basit bi ösym sınavından 55 almak yeterli. Çoğu istatistik bilmiyor. Ben h indeksinin yanında bunların da olması gerekir. Tabi bunlar kendi düşüncelerimdir.
ben de sizinle aynı durumu yaşıyorum durumu Üak'a dilekçe ile izah ettim. ders şartını getiremeyenlere en azından yayın zorunluluğu getirilmesi konusunda
bence güzel olmuş............ancak sanayi işbirliği patent daha da geliştirmeliydi..........özellikle mühendislik alanında teknolojik ürün geliştirme makaleden daha önemli..........profluğa geçişte ingilizce yazılan makalelerin hepsi Türkçeye çevrilerek...tek bir kitap halinde...makale kitapçığı gibi bir şey olmalı........
Katılıyorum 👍
hocam merhaba, sosyal bilimler doçentlik kriterlerinde ulusal makale yayımları için "doktora ünvanının alınmasından sonra, a bendinden üçü tek yazarlı olmak üzere farklı dergilerde yayımlanmış en az beş yayın zorunludur." diye beyan edilmiş. Bu beş makalenin beşi de farklı dergide yayımlanması zorunlu mudur? Bir de bu ulusal makalelerin yayım dili ingilizce olması bir sorun teşkil eder mi, ya da uluslararası makale statüsüne mi girer , cevaplarsanız sevinirim.
Ben sosyal bilimci değilim fakat yazdığınız gibi ifade var is evet 5 farklı dergide olması gerektiğini çok net belirtmiş. Ulusal makalelerin dili ingilizce olabilir yeterki dergi TR dizin de taranıyor olsun. 👍👍🤌
Merhabalar hocam emeklerinize sağlık. Nacizane yorumlarımı yazmak istedim. Q1-Q2 dergi kriteri getirilmiş olması kalite açısından gerçekten iyi olmuş bence. Zaten halihazırda doktora eğitimimizde bile hocalarımız çalışmalarımızda bu kriteri arıyor, doçentlikte de aranması gayet normal. 6 aylık yurt dışı kesintisiz eğitimi bence çok anlamsız bir kriter olmuş, gerçekten nedenini sorguluyorum. Doktora tezinden üretilen makaleler yerine özgün çalışmaların kabul görmesi daha çok bilimsel çalışma yapmaya teşvik edici olduğu için güzel bir kriter. Son olarak doktora veya öncesinde yapılan yayınların sayılmaması çok motivasyonumu kırdı hocam çünkü devam ettiğimiz çalışmalar ve hazırlandığımız projeler var. Bunun nedenini anlayamadım?
Çok haklısın ve katılıyorum sana sadece son cümlen hariç. Nedenini son videomda açıkladım 👍
Bu kriterlerde özellikle kitap bölümleri biçilmiş. Puanlar sınırlandırılmış editörlük sadece profil.unvanlilara bırakılmış. Örneğin benim 10 kitap bölümüm ve tezden urettigim kitap bölümüm editörü prof olmadığı için çöpe gitmektedir. Bu kriterleri ortaya koyanlar iyi niyetli olsaydı bu kriterleri en az iki yıl sonrasi geçerli kabul ederlerdi. Ya da yayınlandığı tarihten önceki yayınlar ve sonrakiler şeklinde bir ayrım yaparak sonrakilere uygularlarlardi.
Kesinlikle katılıyorum 👍👍👍
Hocam yanlış anlama ama 10 tane kitap bölümü yazacağına 2 tane q1 yayın yapsan zaten doçenttin. Türkiyede makalelere hakemlik bile yapılmıyor, bir ssci iyi derginin hakemleri resmen suyunu sıkıyor insanın.
@@omerrr09 bahsettiğiniz dergilerde yapmak icin ne kadar ücret ödüyorsunuz . Tamam anlıyorum ne demek istediğinizi ama tabirimi mazur görün ama "hirsizin hiç mi suçu yok". Buradaki yeni kriterleri koyanlar salt bilimsel kaygilardan mi hareket ediyorlar? Yayin işinin bir sektöre dönüştüğünü hepimiz biliyoruz. Saflıgim averin dediginiz dergilerde yayin yapamadım.
Merhaba. YÖK'ün 17 Ağustos taki oturumunda (KARAR.2023.12.218) editorlük sadece izinli prof olanlar konusu iptal edildi.
Metin hocam H indeksinin doçentlik başvurularında 5 olması normaldir. Diyelim ki doktorayı bitirdiniz ve danışmanınız bilimsel açıdan vizyonsuzdu (benimki değildi sağ olsun var olsun). Siz doktoradan sonra çalıştınız ve çok kaliteli 10 tane q1 yayın yaptınız. Bu 10 yayının projesi, çalışması, yazması ve yayınlanması en az 3-4 yıl. Her birinin 10 atıf alması da en az 2-3 yıl eder. Yani doktora öncesi kötü bir bilimsel ekibin eline düştüyseniz ve yayın olarak desteklenmiyorsanız doçentliğiniz en az 7 8 senede gelir. H indeksine ekstra puan verilmesi bence olumlu. Benim H indeksim şu anda 5. Önümüzdeki yıl 6-7 tane Q1- Q3 bandında yayın planlıyorum. 1 Bap 1 Tubitak 1002 ve 1 Tubitak 1003 yürütücülüğüm var iki yılda çıkarttığım ve kürsümde tek başıma çalışıyorum. Seneye çıkacak olan yayınlarımla ve bir sonraki sene çıkacak olan yayınlarımla öngörüm 4 yıl sonra 12- 13 bandında bir H indekse sahip olmak. Bu süreçte siz olsanız Doçent mi olmak isterdiniz yoksa her şartı sağlayıp 2 yıl atıf toplamak için beklemek mi isterdiniz? Gün sonunda h indeksi 3 olan A.D. başkanımı daha doktora sonrası geçmiş biri olarak bence buraya bir baraj koyup heves kırmaya hiç gerek yok diye düşünüyorum.
Ben katılamıyorum çünkü siz erken doçent olunması taraftarısınız yani 7-8 seneyi çok bulmuşsunuz halbuki bana göre bir akademisyenin olgunlaşması ve belirli bir seviyeye gelmesi için belki 10 sene de gerekli olabilir. Doktora’yı bitirdikten 10 sene sonra olsa eğer h indeksi hala 10 değilse zaten doçent olmasın. İşte h indeks bu sebeple iyi bir gösterge. Sizin dediğiniz gibi bazı danışmanlar vizyonsuz olur öyle olduğunda öğrencisi de o şekilde yetişecek. Yani doçentliği hak etmeyecek. Bu insanları doçent yapma çabasında olmamamız lazım. Belirli olgunluk yoksa doçent olmamalı ve bunun ölçeklerinden sadece biri h indeksi dir. Amerika’da tennure track pozisyonu (Yard doç) post doktoradan sonra girilir ve 5-6 sene sürer. 5 senede post doc olsa 10-11 yıl sonra anca tennure (doçent) olunur ki olması gerekenin bu olduğu yapılan bilimden belli oluyor zaten 👍
Metin hocam ben çalışan kişinin olabiliyorsa erken doçent olması taraftarıyım. Aynı zamanda akademik kadroların sözleşmeli olması gerektiği de taraftarıyım. Bana kalırsa Amerika'daki başarının temel sebebi doktora sonrası olgunlaşma süresi değil çalışma/yayın bazlı sözleşme usulü. Yatan adamın yeri yok orada kimse parasını boşa harcamıyor. Ülkemizde ise dama çıkan merdiveni atmış vaziyette. Şu anda ben ve çevremdeki arkadaşlar çok iyi bir çalışma ekosistemi oluşturduk. Bizler doçent olmadıkça 3 yayınla Profesör ve Doçent olmuş hocalarımızın baskısı ve mobbing i altında eziliyoruz. Sayın hocam ne yaşadığımız coğrafya aynı, ne akademisyenimizin mantalitesi aynı. Bu coğrafyanın çalışan bilim insanlarının 10 yıl vasıfsız hocalar altında bekleyecek süresi de yok hocam. Ama olmazsa olmaz nokta maaşların iyileştirilmesi ve sözleşmeli sisteme geçilmesi. O zaman Türk bilimi uçuşa geçecektir diye düşünüyorum.
Hocam eklemem gereken bir diğer nokta da olgunlaşmanın göstergesinin ne olduğu. 10 ay önceki doçentlik videonuzda egosu tavan yapmış hocalardan bahsetmiştiniz. Hocam ben eskiden doktora yaptığı kürsüye ziyarete gelen doçent hocaya sen de mi hoca oldun diye dalga geçen hoca gördüm. 10 yıl bu insanların altında bekleyerek bilime katkı yapmak mümkün değildir hocam. Bir de vasıfsız danışmandan çıkan ancak çok vizyoner olan iki arkadaşım var. Maalesef pratikte kimse danışmanını da seçemiyor bu ülkede. Danışmanlıklar haftalık ders ücretine ve kimin üzerinde kaç kişi var şeklinde dağıtılıyor 🙂 Şu anda kendim gibi gördüğüm genç akademisyenler için en önemli tavsiyem çalışalım, doçent olalım, post doc a gidip vizyonumuzu geliştirip geri dönüp sistemi düzeltmeye çalışalım.
Hocam doçentlik sınavı kalktı, bu yeni arkadaşlar için "iyi" bir şey ama içime sinmiyor. Bu sınav bizim onurumuzdu. Emekleriniz için teşekkür ediyorum😊.
🤗🤗🤗
@@ferdahosnut6206 doçent kadrosunu hocalar belirlemez, YÖK tarafından otomatik olarak atanır. Kaliteli yayın veya sınav; bu seviyeye gelen bilim insanları olarak aşarız hepsini. Kolay gelsin hepimize.
@@fatmazehrafidan Tabiki yök atar, ama kimin geçeceğine hocalar karar verir
@@ferdahosnut6206 evet hocalar karar verir. Bir bilim insanının jürisindeki hocaları bilim dışı bir konuya ikna etmesi ideolojik dayanışmayla olabilir. Aynı şekilde bilimsel seviyenize bakmadan sizi yıllarca süründüren bir jüriye de düşebilirsiniz. Şu konuşmalar bile ne kadar ilkel, yandaş ve bilim dışı bir toplumda yaşadığımızın kanıtı. Yazık biz yurttaşlara.
@@ferdahosnut6206 şimdiye kadar o 'hocalar' karar verdiğinden bilimsel anlamda yerlerde olabilir miyiz :)
Q1 dergi için belirlenen puan yetersiz. En azından Q1:40, Q2: 25 puan şeklinde dizayn edilebilirdi. Zaten tek kişi Q2 ya da özellikle Q1 yayın imkansız gibi bir şey olduğundan puan fazla kırpılacaktır. Şunu da unutmamak gerek tek ya da 2-3 isim gibi az kişi sayısı ile Q1 dergide yayın yapmayı düşünen aday 1 maaşını dergiye yatırır herhalde. Kurumlarımız proje desteğine gelince kaşıkla, literatüre katkı için yayın yapmaya gelince kazanla istemesini iyi bilir.
Hasan senin maaşın ne kadar? 😀 adamlar 3000 bin 5 bin hatta 10 bin dolarlardan söz diyorlar. Bence bir maaş yetmez 👍👍👍
Fakirlik iliğimize işlemiş hocam. Bu durumda bile olası minumum ücretleri göz önüne alarak büyük miktarmış gibi yaşıyoruz. Yoksa dediğiniz gibi sağlam bir Q1 için ne bir maaşı. @@metinaytekin
Çeyreklik dilimler mantıklı olmuş. WoS ve scopus iyi olmuş. Jürinin de bu kriterlerde olması gerekir yoksa adil değil.
👍👍👍
atıftan toplamda 20 puan alınabiliyordu, 10 puana çekmişler anladığım kadarıyla.
aynen öyle düşürmüşler 🤗🤗🤗
Çok faydalı bir video olmuş hocam. Teşekkür ederiz.
Alan editörlüğü puan kazandırıyor mu acaba hocam?
Fatih selam, Alan editörlüğü biraz açar mısın veya ingilizcesini yazar mısın. Salık bilimlerinde bu tabir olmadığı için bilmiyor olabilirim. Benim bildiğim dergide veya Kitapta editör olunuyor. Alan editörlüğü nedir inan bilmiyorum 👍👍👍
@@metinaytekin bazı dergi kurullarında Editör’ün yanında bir de “Alan Editör”leri var hocam. Dergiye gelen makalelerin hakem öncesi inceleme, uygun görülmesi durumunda hakem atama ve son olarak hakem değerlendirmelerini sisteme girme gibi işlemleri yürüyorlar. Ama ingilizce olarak teknik bir isimleri var mı bilmiyorum hocam :)
@@fatihpamuk O şekilde bir tabir bulunmıyor Doçentlik keriterlerinde, sadece editörlere puan veriyor
Hocam çok yararlı bu videonuz için, zaman ayırıp dert edindiğiniz için çok tesşekkür ederim. Biz arastırma enstitüsü çalışanları olarak tescil ettirdiğimiz meyve,sebze veya tahıl çeşitlerini nasıl puanlaya biliriz buna uygun hiçbir kriter yok ne patente ne de faydalı modele giriyor, oysa ürettiğimiz sey milli çeşit listesinde yayınlanan tescilli meyve çeşidi...bu es geçilmiş ya da bir yolu var da ben mi bilmiyorum...saygılar
Kesinlikle ES geçilmiş. Lütfen bunu ÜAK a email olarak yazın. aldığınız email olumlu olur ve belirli yere koyun derse o emaili kesinlikle saklayın ve dosyanıza ekleyin 👍👍👍
@@metinaytekin üstat hemen cevap geldi ama hiç tatmin edici ve yol gösterici değildi malesef
@@er-bi7vh ne yazdılar buraya ekler misin merak ettim
@@metinaytekin
Doçentlik başvuruları 15.04.2018 tarih ve 30392 Sayılı Resmi Gazete' de yayımlanarak yürürlüğe giren Doçentlik Yönetmeliği'nin ilgili maddeleri uyarınca hazırlanan ve Üniversitelerarası Kurul tarafından kabul edilen ayrıca www.uak.gov.tr adresinde de ilan edilen Doçentlik Temel Alanları ve Başvuru Koşullarına uygun olarak yapılmaktadır. Başvuru bilgilerinin Doçentlik Bilgi Sistemine eksiksiz ve doğru olarak girilmesi sorumluluğu adaya aittir.
Sayın hocam merhabalar. Öncelikle emeğiniz ve ayırdığınız vakit için teşekkür etmek isterim. İlgil ile dinledim bilgilendirme videonuzu. Katılmak istediğim 2 konu var- 1: Q değerlendirmelerinde Q4ün değerini düşürecek şekilde Q 4 dergide 1.isim makalenin şartları karşılamaması bana garip geldi, nihayetinde u dergi atık bir SCI/SCI-E dergidir. 2. Husus ise,-size katılıyorum- H indeksinin en az sayısı ile beraber zorunlu olması değerlidir konusu. Nasıl eğitim verme koşulunu zamana yaydılar ve eğitim kurumları dışında başvuruyu zorlaştırdılar ise, h indeksini de makalelerin zaman içinde 'kendilerini kanıtlama'larını beklemeleri doğru olurdu diye düşünüyorum. Saygılılarımı sunarım.
👍👍👍👍
Sayın hocam videonuzu izledim. Elinize sağlık eski ve yeni kriterleri karşılaştırma açısından güzel bir video olmuş. Bu yazdıklarımı sizin "sizce nasıl olmuş görüşlerinizi belirtin" dediğiniz için yazıyorum. Yoksa kendimin daha iyisini ortaya koyamayacağım şeyleri eleştirmeyi hiç yapmam. Yeni kriterlerin bir çoğunu olumlu olarak görmüşsünüz. Bu sizin görüşünüzdür saygı duyarım ancak benim katılmadığım bir kaç noktayı belirtmek istiyorum.
1. 1. ve 2. Maddede makale sayısına yeni alt sınırlar getirmişler ve 1. madde kapsamın da en az 3 makale de başlıca yazar olma kriteri getirmişler ki bu kalite açısından olumlu ancak, gerçekleştirme açısından oldukça zorlayıcı bir kriter olmuş. Aynı şart 2. madde için de getirilmiş.
2. Kitap ve bölüm yazarlığı konusunda özellikle ulusal yayınevlerinden yayılan kitaplarda getirilen şartlar da oldukça zorlayıcı. Ve burada ulusal yayınevlerinde yazılan bölümlerden maksimum 5 puan alma şartı bence mantıksız, fuzuli zorlayıcı bir madde olmuş.
3. Atıflarda maksimum puan azaltılmış eskiden 20 idi şimdi 10'a indirilmiş. Bu bence en anlamsız olan düzenlemelerden birisi çünkü bir makalenin almış olduğu atıf sayısı o makalenin kalitesi hakkında bir veya iki hakemin görüşünden daha etkili bir kriterdir. Eğer siz atıf alan makaleleri ödüllendirmezseniz yağmacı dergilerin önüne geçemezsiniz.
4. "h İndeksinin 5'in altında olanların doçent olmaması" gerektiği doğru bir düşünce ama şimdiye kadar h indeksi 1 olan o kadar çok kişi doçent ve Prof. oldular ki bundan sonra olanlarda böyle bir şart aramak haksızlık olurdu. O yüzden özendirici bir madde olarak konulması daha doğru olmuş. Eğer ki şu an Doç. veya Prof. olanların da h indekslerine göre değerlendirmesi yapılır ve düzenleme getirilirse o zaman yeni bir şart olarak konulabilir. (ki böyle bir şey mümkün değildir.) h indeksi konusunda "WOS'daki h indeks puanı kadar puan verilir ve bu maksimum 10 olabilir" şeklinde bir düzenleme olsa bence daha hoş olurdu.
Biraz uzun oldu, kusuruma bakmayın. Sürç-ü lisan ettim ise affola...
Muhsin bey merhaba, değerli görüşleriniz için çok teşekkür ederim. Ben videoda yanlış anlaşılmış olabilirim. Ne eski nede bu yeni kriterler bana göre saçmalıktan ibaret.Bu videoda sadece karşılaştırdığım için bazı yerleri eskisine göre iyi olmuş demiş olabilirim yoksa yeterlidir veya olumlu görüş sergilemem inanın söz konusu değil. Sonuçta acele ile yapılmış oldukları çok belli Belliki birilerini doçent yapmak için acele ile yapıldığı izlenimi veriyor bana. Sizin yazdıklarıza da harifyen katılıyorum. Çok daha sert eleştirirdim fakat bu video sadece bilgi verme amaçlı yani EKİMDE giremeyen MArtta bunlarla yüz yüze kalacak demek istedim o kadar. 👍👍👍
Kıymetli hocam merhaba, iki farklı yılda ders verme şartını dışardan doçent olmak isteyenler nasıl sağlayacak? Nasıl bir yol izlemeliyiz?
Zaten dışarıdan doçentliğe başvurulmasın diye kasti yapılmış gereksiz bir kural olduğunu düşünüyorum. ÜAK da ne yaptığını çok bilmiyor. Yazdığımız emaillere alakasız ve yardımcı olmayan cevaplar veriyorlar. Yakında sıkça sorulan sorular çıkacak ve orada bu ve benzeri eksik olan kısımları düzeltmelerini ümit ediyorum 👍
@@metinaytekin İnşallah düzelir hocam. Paylaşımlarınız ve cevaplarınız için çok teşekkür ediyorum. İyi çalışmalar..
@@velibasal3138 🤗👍
h indeki konusundaki fikrinize katılıyorum. 5 oldukça düşük bir rakam. ama türkiyede proflara dahi bakılsa bazen yetişilememiş olabilir kanısındayım. kriterin değişmesi güzel ama bence kriter geriye dönük olarak bir şekilde işletilmeli ki kalite ve akademik uğraş artsın. Mesela ben geçen yıl doçent olmuş biriysem. WOS a göre h index' im 5 değilse, sci 3 tane dahi birinci isim yayınım yoksa, bu hedeflere varana kadar bana bir yaptırım uygulanmalı ya da oraya varmak için emek sarf etmem sağlanmalı. örneğin prof' luk için 5 yıl bekleme şart. bu kriterler sağlanmadan beş yıllık süreç başlamasın ... vb. gibi yaptırımlar...
Kesinlikle katılıyorum 👍👍👍
Emeklerinize sağlık
🤗🤗🤗
çok teşekkürler hocam
🤗🤗🤗
Hocam teşekkür ederiz. Saygılarımla.
Bu vesileyle bir şey sormak isterim. 8-b olacaktı sanırım, yani tam metni veya özeti yayınlanan bir sempozyum bildirisine 3 puan veriyor. Tam metin ile özetin yayınlanması arasında bir fark olması gerekmez miydi? Ayrıca, ilgili dergide yayınlanacak bir bildirinin tam metnini hazırlamak bir makale hazırlamaktan daha mı rahat ve zahmetsiz olacaktır ki tr dizindeki bir makale 10 puan iken, bu yalnızca 3 puan versin. Bana heves kırıcı geldi açıkçası, bilmiyorum siz ne düşünürsünüz?
@@sibelylmaz3812 Sibel selam, orayı yanlış anlamışsınız. Fakat bu sizin suçunuz değil iyi yazamamışlar. Orada TAM METİN ÖZET diyor Tani TAM MEtin ayrı Özet ayrı değil. Özeti TAM olarak yayınlayan kongrelerden bahsediyor 👍
@@metinaytekin hocam tam metni/özeti diyor. Bu tam metin olarak yayinlanan veya yalnızca özeti yayınlanan aynı puanı alıyor demek değil mi? Benim iki ay sonra yapacağım bildirinin tam metnini de bir ay sonrasında göndereceğim örneğin. Ama bazı sempozyumlarda yalnızca özet yayınlanıyor. Bazı universitelerin kriterlerinde örneğin tam metin yayınlanıyorsa 50 puan, özet yayınlanıyorsa 30 puan gibi bir kriter getirilmiş. Doçentlikte neden böyle bir ayrım yapılmadı acaba diye düşündük. Yanlış mı anladım bir yeri yine. Teşekkür ederim. Şöyle mi anlayacağız yoksa; bahsedilen puanın verilmesi için özet+tam metin yayınlanmalı?
@@sibelylmaz3812 hakılısın orası NET değil. Bu şekilde net olmayan bir çok nokta var maalesef
@@metinaytekin teşekkürler hocam 🙏
Merhabalar hocam bilgilendirici videonuz için öncelikle çok teşekkür ediyorum. Doktora tezimi TUBITAK ARDEB 1002 desteği ile tamamlamıştım.Yani bu projede yürütücüydüm ve proje de başarı ile tamamlandı. Bu durumda TUBITAK projeleri için doktora öncesi ya da sonrasına bakılmayacak sanırım? Teşekkürler.
Hayır onda öyle bir kural yokç Tamamlanan Projelerden Yürütüücü olarak puan alırsınız👍👍👍
Teşekkür ederiz hocam bir sorum olacak cevaplarsanız çok sevinirim. Doktora tezi için yaptığımız 1002 TÜBİTAK Projesi doktora öncesi olarak mı kabul edliyor acaba, yoksa doçentlik kriterlerinde proje olarak kullanabılır miyiz? Bununla ilgili ayrıntılandırılmamış. Şimdiden teşekkür ederim.
Projelerde Doktora öncesi veya sonrası yok. Projeler kısmına yazıp puan alabilirsin. Doktora öncesi ve sonrası özellikle yapılan bilimsel YAYINLAR için 👍👍👍
hocam merhaba elinize sağlık çok faydalı bir video olmuş
benim söylemek ve sormak istediğim birkaç konu var
sorum şöyle; vaka takdimi ve video bildiriler ile ilgili hüküm nedir ?
ayrıca ben ders verme ile ilgili puanın düşürülmesini yanlış buluyorum açıkçası
sizlerin bu konudaki kıymetli fikirlerinizi merak ediyorum
saygılar
Murat selamlar, senin bahsettiğin ve benzeri bir çok açık var be NET değil. İAK a yazdım ama gelen cevap içler acısıydı. kendileri de bilmiyorlar :))) Yakında SIKCA SORULAN SORULAR yayınlarlar orada bu sorulara cevap bulacağımızı ümit ediyorum 🤗🤗🤗
Hocam ellerinize saglik cok faydalandim anlattiklarinizdan ; ancak anlayamadim bir husus var :
Yandal uzmanligindan docentlik degerlendirmesine gurdigimizde anadal uzmanligi sonrasi degerlendirilecektir ibaresi var. Yani yandal egitimi sirasinda yaptigimiz yayinlari doktora sonrasi olarak DBS de kullanabiliyor muyuz ? Yoksa yandal uzmanlik egitimi bitmedigi icin doktora sonrasi olarak kullanamiyor muyuz ?
Tesekkur ederim.
Diğer video altına da aynı soruyu sormuşsunuz orada cevapladım. Bir yere yazmanız yeterli görüyorum her türlü 👍👍👍👍👍👍👍👍👍 Yine tekrarlayacak olursam Yandaldan dahi girsen TIPTA UZMANLIK tezi baz alanır ve TEZDEN öncekiler ve SONRAKİler şeklinde düşünebilirsin 🤗
@@metinaytekin hocam butun yayinlarinizi dinlerken yanlislikla tekrarlamisim ,cok affedersiniz
@@muratemretokur4293 hiç sıkıntı değil 🤗🤗😁
Kıymetli Hocam Poster yeni kriterlerde puanlanıyor mu? Soru cevapta sadece sözlü için bir bilgi var.Saygılar
Aslında şöyle, poster sunduğunuzda elektronik olarak veya basılı da yayınlanıyor genellikle. Bunu da 8. Maddedeki a fıkrasına yazabilirsin. Ben sağlık bilimleri kriterlerine göre yazdım 👍
@@metinaytekin Teşekkürler
Metin Hocam verdiğiniz değerli bilgiler için size çok teşekkür ederim. Benim Sağlık Bilimleri alanından doçentlik başvurusu için bazı sorularım olacak,
1- Başlıca yazar tanımında, "Danışmanlığını yaptığı lisansüstü öğrenci(ler) ile birlikte yazılmış makale.. " bu tanım tezden üretilmiş makaleyi kapsar mı?
2- Danışmanı olduğum tezlerden üretilen sci makaleler, doçentlik başvurusunda hangi kısımda puanlanır?
3- Danışmanı olduğum bir tez, hem tez danışmanlığından hem de yayınlanmışsa yayınlar kısmında puanlanır mı? yoksa sadece 1 yerden mi puan alırım?
4- Review article'ın doçentlik başvurusunda bir yeri var mı?
Biraz fazla sorum oldu ama bu soruları sorabileceğim başka bir yer bulamadım. Saygılar
Merhaba sayın hocam, emeginize saglik. Benim sirum su: ben tezimi kitap bolumu olarak yayinlattim fakat editor prof degildi. Bu yayinim kabul edilmeyecek gakiba tekrar yeni bir yayin mi yapmaliyim. Tezimde 2018 de bitti. Tesekkurler
Evet maalesef h bendine giriyorsa Editörün Prof olması aranıyor. Başka yayın yamanız gerekecek 😔
Hocam merhaba. Eger bu sorumla ilgili bir yorum yada videonuz varsa muhtemelen henuz gormedim. Tekrar olursa simdiden af diliyorum. Bugun akademisyen arkadaslarimizla aramizda baslica yazar ile ilgili konu gecti: baslica yazarin tanimi yapilmis, evet. Tek isimli yada danismanli makale. Ama diyelimki ben arkadaslarimla bir calisma yaptim, 3 kisiyiz. Ilk isim arkadaslarimdan biri, sorumlu yazar benim. Tablonun ust kisminda puanlamalarim nasil yapilacagina dair bir bolum var. Bugun bu ornek makalemiz icin soyle yorum yaptik.
1. Ilk isim baslica yazar sayilir. Cunku bu calisma bir tezden uretilmedi. Ortak bir calisma, en cok sen emek verdin ki ilk isim sensin. Bu yuzden Q1 makalenin 30 puaninin 15 i senin, geri kalan 15 i biz diger arkadasimizla 7,5 olarak bolusecegiz.
2. Burada kimse danisman olmadigi icin dolayisiyla baslica yazar tanimina uymadigi icin kimse baslica yazar olmadigindan Q1 makalenin toplam puani 30 u 3 e bolecegiz.
3. Bir olasilik daha dusunursek ornegin yazar katkilarindan bahsederken supervisor yaziyoruz. Makale tezden uretilmedi ama bir arkadasimizin fikri, tum calismayi da o yonlendirdi ve biz katkilari yazarken ona supervisor dedik. Bu nasil olacak?
Hocam ne yazik ki lisansustu calisma yapacak ogrenci bulamiyoruz. Hele deprem bolgesinde uzaktan egitimle devam ediyor olmamiz ve laboratuvarlarimizin yikilmis olmasi oldukca kosullari agirlastirdi. Benim gibi coklu disiplinler calisan birinin Q1 ya da Q2 de tek isimli yayin yapmasi biraz zor. Lutfen bahane sunuyorum gibi algilanmasin. Bir anda sihirli cubuk dokunsun docent olalim diye de bir derdim yok. Makalelerimizi gonderiyoruz, donus sureleri uzuyor. Bazi dergilerde hangi asamada oldugunu gorebildigimiz track sistemler var. Ama aylarca editorde kaliyor bazen. Sonra red yeme vs...
Sadece paylasmak istedim Hocam.
Saygilarimla.
Ayşegül seni anlıyorum, Allah yardımcınız olsun gerçekten çok zor. Soruna gelince BİRİNCİ İSİM başlıca yazar olur
@@metinaytekin tesekkur ederim Hocam
Sayın hocam elinize ağzınıza sağlık. Genel hatlarıyla görüşlerinize katılmakla beraber uygulamadaki adaletsizliklerin sonuçlarını da dikkate almak gerektiğini düşünüyorum. Bu ülkede sözlü sınavından geçemediği halde değişen sistemle bir gecede doçent olanlar oldu. Üstelik bu arkadaşların bir çoğu kendi rızaların bağlı olarak bulundukları üniversitenin oluru ile profesörlüğe atandı son altı ay içinde. Bir sistem gelecekse bu tüm akademik personeli kapsayan bir derecelendirme ile mümkün olabilir. Ücretlendirme ve belirli yetkinlikler (mesela doçentlik juriligi) buna göre değişkenlik göstermeli . Ayrıca h-index başta olmak üzere genel akademik başarı değerlendirme kriterlerinin Türkiye ve dünyanın hemen her yerinde nasıl manipüle edildiği de malum. Artık yeni birşeyler söylemek lazım. Birkaç yayıncının hegomonyasindan çıkarmalı sistemi. Atıf çeteleri, dahili harici saadet zinciri şeklindeki dergi networkleri. Nereden baksanız sıkıntı. Araştırma sorusu: Yapay zeka destekli yenilikçi bir akademik başarı değerlendirme sistemi nasıl geliştirilebilir? Saygılar
Haklısın yapılacak çok iş var 👍
Merhaba Sayın Hocam. Doçentlik için 4 dönem ders verme kriteri ile ilgili ders saatlerine ilişkin herhangi bir detay bilgi var mıdır? Örneğin misafir hoca olarak bir dönem sadece bir ders vermiş bir hoca, o dönem için ders verme kriterini sağlamış olur mu ? Yoksa ders verme kriterini yerine getirmesi için doktor öğretim üyesine statüsüne sahip olması ve hafta da birden fazla derse mi girmesi gereklidir . Cevaplayabilirseniz çok mutlu olurum.
Seda selam, Bu konu en net olmayan konulardandı. Hatta bazı insanlar doktor öncesi derslerini yazdılar ve Jüri onların dosyalarını red etti. Ama bu insanlar itiraz etti ve YÖK doktora öncesi verilen dersleri dahi kabul edilebileceğini söyledi. 👍👍👍
@@metinaytekin sayın hocam cevabınız için teşekkür ederim, bir dönemde verilen ders sayısı ile ilgili de bir kriter yok o halde değil mi
@@sedaistemez9997 şuanda yok 👍👍👍
Hocam merhabalar, öncelikle güzel videonuz için teşekkür ederim. Hocam yeni kriterler içinde editörlük kısmıyla ilgili bir sorum olacak. Acaba editörlük puanlamasında "dil editörlüğü" de bu puanlama kapsamına giriyor mu? teşekkür ederim.
Proofreading den bahsediyorsan kesinlikle puanlamaya girmiyor 🤗👍
Hocam doçentlik için 2 dönem ders şartını önlisans dersleri karşılar mı? Lisans ve üstü mü olması gerekiyor?
Bu çok net değil kriterlerde. ÜAK sorduk. Sorumlu müdür bende bilmiyorum diyor 😂😂😂 Yakında bence düzenleyecekler bu gibi net olmayan kısımları 👍👍👍
Merhaba Hocam, ben doktoramı tamamladıktan sonra Doktora sonrası araştırmacı olarak yurtdışında üniversitelerde bulundum. Doktora ünvanının alınmasından sonra 2 yıl kadrolu öğretim elemanı olarak çalışmış sayılır mıyım? Ders vermiş olmak yerine. Kontratlarım full time çalışan şeklindeydi.
Emel selam, inan o kısım çok net değil. Post doc olarak 2 yıl orada çalıştığını gösteren belge olursa bence sorun olmaması gerek 🙏🏻
Teşekkürler Hocam. Belgeleyebilirim kontratlarım var. Umarım bir sorun olmaz.
Metin bey, sizce bilimsel araştırma yapmak için mutlaka eğitim veren hastanelerde mi çalışmak lazım. Benim haftada 8-10 ciltten cilde ameliyat yapmamın bir karşılığı yok mu. Öte taraftan bir akademisyen haftada 1-2 gün ameliyathaneye girip ameliyatın bir kısmını yapıyor olması belki de hiç yapmıyor olması ve benim istesem de yapamayacağım, yapsam bile 4 yılıma mal olacak ancak bir zorunluluğun olması adil geliyor mu? Hatta çalışmaları asistanlara yaptırmaları da cabası. Ben hem her gün ameliyat yapacağım, hem tek başıma yayınlarımı hazırlayacağım, akademisyenin hayatında göremeyeceği sayıda vaka tecrübem olacak, bunları da yayınlarımla paylaşacağım ama 4 yıl eğitim veremediğim için onların yayında sade bir uzman olarak kalacağım öyle mi? Bunu kabul etmiyorum. Bu arada sayenizde 55 yaşımdan sonra yayın yapmaya başladım, teşekkür ediyorum. Ama bütün hevesim kaçtı. İlk yaptığım yayın ücretsiz bir şekilde SCIE dergide minör revizyon bile almadan kabul aldı, o da biraz sayenizde. 2. si open access bir dergide aynı şekilde revizyonsuz kabul aldı, 3 ve 4. sü TR Dizin de minör revizyon ile kabul aldı. Bunlar 9 ay içerisinde oldu ve basılmayı bekliyorlar. 7 makalem de şu an değerlendirme aşamasında. Bu eğitim koşulunu sağlamayacaklar için ''veya'' deyip b) bendinde, örneğin son 5 yılda A-B-C-D gruplarından şu kadar ameliyat yapma şartı dahili branşlar için de benzer bir kriter konmalıdır bence. Yoksa 60 yaşımdan sonra doçent olacağım ona da zaten üşeniyordum, sizi izleyip yayın yazmayı deneyene kadar, şimdi hepten üşeniyorum. Öğretim üyesi kadrosunda olmayan birine neden doçentlik veriliyor ki zaten. Veriliyorsa da neden öğretim üyeliği yapma şartı aranıyor. 45 yaşından küçük doçent mi olur? 60 ından önce prof luk olabilir mi? Olur belki ama süper işler çıkarmışsan olur. 15 yaşında üniversite bitirmek gibi, dahi isen :)
Hakam bey çok dertlisiniz herkes gibi, umarım YÖK kendine gelirde makül işler yapar. Sakın ümidinizi kırmayın. Bu kriterler birşeyleri iyileştirmek için SİPARİŞ usulü birileri için çıkarttıkları izlenimi doğdu bende. Onun için gerekli düzenlemeler yapacaklarına inanıyorum. 🤗👍
Sipariş, bu düzenlemeden önceki idi bence, maksat da hasıl olmuşa benziyor. Bilim kurulu olarak yaptıklarından utanmış olmalılar ki yalandan zorlaştırma yapmışlar. Tek kriter H indexi 30 üstü olanlar doçent, 50 üzeri prof olur densin bitsin. Diğerleri zaten yalandan. Ben de yeni bir düzenleme gelir diye bekliyorum ama bunlar asla yanlışlık yapmazlar. Ne yaparlarsa en güzelini yaparlar. Benim ümidim bitti Metin bey. Yazacak daha çok yazım var işine yarayan olursa onları dahil etmek isterim.@@metinaytekin
Hocam merhaba. Önceki kriterlerde derlemeyi hariç tutuyordu. Yeni kriterlerde hariç de tutmamış, farklı bir puana da tabi tutmamışlar. Derleme hakkında ne düşünüyorsunuz acaba
Fatma selam, o kısmı çok tartıştık ve hala net değil. Yakında Sık sorulan sorular çıkacak orada bunu açıklayacaklarını ümit ediyorum. Ben de tek tek ele alacağım bu konuları çıktığında 👍👍👍
Metin Hocam hayırlı akşamlar, Hocam ssci ve scie kapsamındaki dergilerin edebiyat alanındaki yoğunlukları ne düzeydedir. - ben hiç duymadım ki bu konuda yanlış bilgi sahibi de olabilirim- bilgilendirebilirseniz çok sevinirim. Saygılarımla...
Edebiyat alanındaki yoğunluk derken NEYLE kıyaslıyorsun bu yoğunluğu? Ben şöyle söyleyeyim web fo science sayfasında edebiyat yazdığımda 399 dergi önüme çıktı 👍
Hocam emeğinize sağlık. Başkasınının hazırlamış olduğu tezden (tıpta uzmanlık tezi) türetilmiş ulusal yayında yazar (sorumlu araştırmacı) olduğumuzda makale 5 puan mı yoksa normal ulusal yayın gibi 10 puan mı getirir? Teşekkür ederim.
Kadir selam, Sorumlu yazar olduğuna göre TEzin danışmanı olmalısın bu durumda BAŞLICA YAZAR puanı alır? Yani 10 puan
Merhabalar hocam video için teşekkür etmek istiyorum öncelikle. Bazı hocalarımız doktora sonrası dr.öğr.üyesi olmadan 2-3 sene içinde doçent olabiliyor bu nasıl mümkün olabilir yani tez danışmanlığı yapması gerekmez mi? Yökten doçenliğini aldığında bulunduğu fakülte doçentlik kadrosu açmak zorunda mı kalıyor?
H indeksi 2 olan rektör var. Şimdi bu adam doktora öğrencisi dahi olmaması gerekirken nasıl profesör olmuş hadi onu bırak nasıl rektör oluyor. Bozuk maalesef
Toplanacak puan sayısı ne kadar oldu yeni sistemde hocam. Teşekkrler.
Aynı yine aynı 100 fakat bu puanları toplama biçiminde bazı değişiklikler oldu o kadar 👍
Hocam bu yüksek lisans tezinden üretilmiş veya üretilmemiş olmak koşuluyla…. diyorya, hoca olarak bizim öğrencimizin yazdığı yüksek lisans tezinde demek istiyor değil mi? Üslup çok kötü bence. Bildiğimiz kadarıyla, bütün yayınların zaten doktora sonrasında bizim yapmamız gerekiyor. Bu arada 2. ve 3. bölümleri kastettim.
Hayır kendi yaptığınız TEZlerden YAYIN yapmak zorundasınız ve burası onu kastediyor. Yani öğrencilerinizinki değil. Aslında bu haftaki konuda bunu da ele alacağım. PAzar saat 10:00 daki videoyu kaçırmayın. Yorumlarınızı bekliyorum👍👍👍
@@metinaytekin Bunun gibi daha çok muallakta kalan başlık var. Daha açık ve net olmalılar. Türkiye’deki bütün konferanslar uluslararası nedense, ama yayınlar ulusal. Dilemma. Mesela yeni başıma gelen birşey: konferanstan önce demişler TR dizin basacağız şu dergide diye. Sizde göndermişsiniz ve hakemlerden geçmiş yayınlamışlar. Sonra bir bakıyorsunuz o yıl o dergi TR dizinden çıkarılmış meğerse. Hayda, kaldınız mı öyle. Hakkınız yenmedi mi şimdi. Emeğiniz hiç olmadı mı. Nereye şikayet edeceğiz.
@@spyhunter0066 Aynen katılıyrum. 👍👍👍
Hocam. Yüksek lisans ı bitirmiş kişi üniversiteden bağımsız bir kişi makalesini nasıl yayınlar?
Aynı diğeri gibi hiç fark yok
Merhabalar Metin hocam bu alanda ilk video yaparak farkınızı ortaya koyduğunuz için teşekkür ederim. Emeklerinize sağlık.
Benim iki sorum olacak videoda belirtirsiniz diye bekledim ancak göremediğim için buradan sorayım dedim.
1. Başvuru Şartları başlığında Sağlık bilimleri için diyorum: '' 3. Lisansüstü Tezlerden üretilmiş Yayın başlığından alınan puanlar hariç'' olarak belirtmiş burada doktora sonrası veya doktora dönemimde tezden çıkartılan makaleler puanlama dışında mı tutulacak yoksa bu bölüm hariç en az doktora sonrası 90 puan olmalı m? Bu kısma bir açıklama getirebilir misiniz.
2.- 3. Bölümde belirtilen h bölümü Diğer ulusalararası/ulusal kitapta bölüm kapsamı zorunlu mu ?
altta şöyle yazıyor bu maddenin a-h bentleri kapsamında en az bir yayın zorunludur. Burada a ve h bendi birlikte mi olacak yoksa a veya h bendinden herhangi biri olması yeterli mi?
Teşekkür ederim hocam.
Merhaba, adınızı yazmamışsınız sadece merhaba yazdım onun için. 1. si için: 90 puanı Doktora sonrasından almanız gerekiyor. Doktoraya kadar olanlardan o 10 puanı alabilirsiniz gerisinden puan alamazsanız
2. hayır o şekilde a dan h ye en az bir tanesini yerine getirmek zorunlu 🤗🤗🤗
İsmim Adil UZTEMUR hocam kullanıcı adı TH-cam otomatik atmış dikkat edemedim. Teşekkür ederim hocam ilginiz için. 2. Sorum için aldığım güzel cevap beni rahatlattı. İlk sorumda tam anlatamadim sanırım hocam.
Sorum şu şekilde olucak: Doktora unvanı alindiktan sonra doktora tezinden makale yayinlanirsa 3. Maddeki kurallara uygun dergilerde. Bu puan 90 puan icerisne dahil edilecek mi yoksa bu bölümden puan sayilmadan zorunlu yayın mi cikartilmasi gerekli.
Benim tezimden 3 adet makele cikartilacak şuan bir tanesi dergide hakem incelemesinde hatta preprint olarakta gorunebiliyor. ancak inceleme devam ediyor. 2 adet makeleyi doktora sonrası yayınlamayı düşünüyorum.
Bu şekilde doktora sonrası tezden uretilmis makale bölümü puanlamasi 90 puanlık kısma dahil edilecek mi acaba? Yoksa 10 Puanlik kısımda mi olucak.
@@adiluztemur Selam Adil, Doktora unvanı alsan dahi eğer makalen tezden üretilmiş ise 90 puanın içerisine girmiyor. BUradaki mantık şu: Doktora tezi aslında senin değil senin Danışmanının. Çünkü FİKİR babası o görülüyor. Dolayısıyla senden SENİN FİKİR BABASI olacağın makaleler isteniyor. Doktora sonrasında yayınlatsan da eğer tezden türemiş ise 90 puanın içerisinde değerlendirilmez.
@@metinaytekin Çok teşekkür ederim hocam. Çok aydınlatıcı oldu. 🤗
Merhaba hocam, çok teşekkür ederim, acaba ders verme şartı için daha çok tartışabilirimsiniz? Acaba aynı dönemde lisans ve yüksek lisans verme 2 dönem sayılıyor mu? Yoksa fark etmiyor ve 1 dönem mi sayılıyor?
Yakında sık sorulan sorular çıkacak. Bu gibi net olmayan yerler netleşecek. Ben de kanalda yayınlayacağım. Takipte kalın 🤗🤗🤗
Hocam selamlar saygılar.
Çoğu kimse itiraz etmiş ama bence puana yönelik daha fazla seçenek sunulmuş. Eskiden q1 q2 q3 şartı yoktu ama teamülen kimse iyi bir dergide birinci isim olmadan dosya vermiyordu. Tıpta case reportların puanı 0,5 gibi sembolik de olsa iyi olurdu. sadece sci dergiden puan geliyor. Birde kongrede bildiri sadece sözel bildiri olmak zarında sanırım değil mi? o konuda açıklama gelmemiş.
Sana katılıyorum. Case report gibi makaleler için açıklama yazacakladır. Bu kesinleşip web sayfada yerini aldığında bir çok eksikliği de tamamlamaları gerekiyor 👍👍👍
Hocam, eski ve yeni karşılaştırması tam kapsamlı olmamış, mesela atıflar için yeni kriterlerde diyorsunuz şu artmış bu artmış, ama en önemlisi eskiden en yüksek 20 puan alınabiliyormuş şimdi istediği kadar artmış olsun en fazla10 puan alınabiliyor.
Eski artık çok önemli değil. Hatta hiç önemli değil. Yeniye odaklanın 👍👍👍
tüm öğretim üyeleri sözleşmeli yapılmalı amaç kaliteyi arttırmaksa
Kesinlikle katılıyorum. Ve TÜBİTAK projesi olmayana 2 sene süre verilmeli yoksa kapı gösterilmeli. Akdemide ciddi temizlik yapmak gerekiyor 🤗🤗🤗
Hay ağzınıza sağlık Hocam@@metinaytekin
👍👍👍@@MusabTahaTarik
Yakında makaleleri yapay zeka yazacak, belediye işçileri bile kadrolu olmuş, bir akademisyene takmışsınız kafayı. sanki çok kolay Tübitak projesi hazırlamak. ahbap çavuş ilişkileri@@metinaytekin
Hocam sci dergide yayımlanmış short communication puan almıyordu önceki kriterlerde. Yeni kriterledeki araştırma notu ya da özet gibi kategorilere dahil edilebilir mi? İfadeler biraz muallak olunca yorum yapmak zor oluyor. Sizin değerlendirmeniz nasıl bu konuda? Videolarınız için çok teşekkürler.
Yeni Kriterlerde NET olmayan çok konu var. Mesela ÖZGÜN MAKALE kısmı da net değil Sonuçta DERLEME, CASE REPORT da özgün acaba ÖZGÜN ARAŞTIRMA MAKALESİ ve ÖZGÜN MAKALE diye ayırır mı? bunun gibi net olmayan konular için yakında sık sorulan sorular kısmı çıkacak oradan takip ederiz. 🤗🤗🤗
Hocam h indeksi 5 olan buldunuz da 10 olsun diyorsunuz :d Şaka bi tarafa h indeksi kaç ise o kadar puan alır gibi birşey daha güzel olurdu bence
bu da güzel fikir 👍👍👍
Metin hocam merhabalar, Fen Bilimleri ve Matematik temel alanda Uluslararası Makaleler 1(e) de derlemeye yer verilmemiş. 2023 mart doçentlik ktiterlerinde boyle bir madde yoktu ve kitap kritigi, editore mektup, derleme vb kisimlar haric tutulmustu. Ancak suanki kriterlerde 1e de kritap kritigi yer alirken derleme yazılmamış. Yazim hatasi oldugunu düşünmüyorum ama yinede sormak isterim. Fen bilimlerinde derleme dahil edildi mi dahil edilmedi ise parantez icinde derleme haric neden yazmadilar?
Evet burası NET olmayan bölümlerden. Yakında Sık sorulan sorular yayınlanacak orada bunların cevabını bulabileceğiz. Ben kanaldan sık sorulan soruları yayınlayacağım. Takipte kalın 🤗🤗🤗
Merhaba hocam. Sözlü bildirilerde kongre konuşmaları sayılıyor mu? Eski kriterde de yeni kriterde de "çalışma" yazıyor. Eski kritere gore doçent olan arkadaşlarımız kongre konuşmalarını bildiri olarak saydirdi, hatta puan bolunmedigi icin isleri de cok kolay oldu. Halen oyle mi?
Hasan Selam, bu ve bezeri bir çok net olmayan nokta var maalesef. Çok acele hazırladıkları belli oluyor. Yakında SIKÇA SORULAN SORULAR çıkacak orada bu soruların hepsinin cevabını bulacağız. Ben de kanalda hepsini tek tek yayınlayacağım. Beni izlemeye devam edin ... 🤗🤗🤗
En önemli yerlere değinmemişsiniz. Mesela makalelerde zorumluluk olaylarına.
nasıl yani? ne zorunluluğu ? eskiden olmayıp yeni olan birşey mi?
Evet
@@gocayusuf7917 eskiden de o şekildeydi aslında değişen ne gördünüz net yazar mısınız ?
Teşekkür ederiz hocam:) Book Citation Index (BKCİ) kitap bölümü yayınlamak istersek BKCİ standarda sahip yayıncıyı nereden ve nasıl araştırmalıyız?
Web of science da kitaplar yani BKCI de aratabilirsin. Dergileri bulma mantığı işe aynı 👍
@@metinaytekin teşekkür ederim hocam
@@gurkanbaytar5252 🤗🤗🤗
SScı kapsamında Q1/2/3 de en eiaz 30 puan almak yazıyor sunumunuz da ama üak sayfasında totalde 40 puan diyor kafam karıştı , bunu açıklarmısınız . Emeginize sağlık
Ben sunumda EĞİTİM BİLİMLERİ ALANINI verdim. bu kısım alandan alana değişiyor. Sağlık alanında 40 puan mesela, lütfen alanıza göre bakınız 👍
Hocam merhabalar. Mecburi hizmet bitmeden öğretim görevlisi olunamıyor. 2 yıl bir yerde öğretim görevlisi olmak 2 puan şartını sağlıyor gibi (4 yıl ders anlatmaktansa). Bir yerde öğretim görevlisi olabilmek için gerekli şartlar nedir acaba mecburi bittikten sonra uzun bir süreç mi yoksa biter bitmez şartlar uygunsa öğretim üyesi kadrosunda bir yerde göreve başlanabilinir mi ?
Öğretim üyesi kadrosuna hemen başvurabilirsin bunda bir sıkıntı yok. Dr. Öğr. Üyesi olarak devam edersin. Ama buradaki sorun Rektörlüğün kadro açıp açmaması. Biliyorsun kişiye açılıyor kadrolar. İdareyi ayarlaman lazım yoksa çok zor.🤗👍
Hocam değerli ve faydalı bilgilendirmeleriniz için teşekkür ederiz. Bilimsel araştırma projesi kısmı ile ilgili bi sorum olacaktı. 1002-A hızlı destek programında, doktora öğrencisi olarak proje yürütücüsü olduğum taktirde doçentlik için bu puan geçerli olur mu? Yoksa bu puanlar doktora sonrası için mi geçerli?
Yürütücü isen projelerde doktora öncesi veya sonrası diye birşey yok. Projeler bölümünden direk puan alırsın fakat biliyorsun ki 1002 gibi projelerde doktora bitirmiş olmak gerek veya en azından yeterliliği geçmiş olman gerekiyor 🤗🤗🤗
@@metinaytekin Hocam çok teşekkür ettim. Belirtmeyi unutmuşum yeterliliği geçmişim. BAP projesi bütçesi yetmediği için tezimde kullanmayı düşündüğüm bir iki tekniği hızlı destekten alacağım para ile kullanmayı düşünmüştüm. İlginiz için tekrardan çok çok teşekkür ettim hocam. Süpersiniz👍
ESCI: The Emerging Sources Citation Index
Çok teşekkür ederim. Acilden gelmiştim kafamda acil kalmış 😂😂😂🤗🤗🤗
Katkilariniz icin cok tesekkur ederim Metin bey.
@@yesimbetuloktay5011 🤗🤗🤗
Hocam elinize sağlık yayınlarınız hap bilgi gerçekten. Yayınların (makale, bildiri) doktora sonrası yapılması mı gerekiyor. Öncesi ve sırasında yapılan çalışmalar doçentlik kriterlerinde etkisiz mi?
Bir de dergi editörlüğü için geçerli olan durum editör yardımcılığı için de geçerli mi?
Rasim selam, Doçentlik için 100 puan gerekiyor ya. İşte bunun 10 puanını doktora öncesi yayınlardan alabilirsin. Doktora öncesi yayınların 50 puan bile olsa onun 10 puanı burada kullanılır 40 puanı etkisizdir. geriye kalan 90 puanı doktora sonrasından alman gerekiyor. 👍
Ne durumundan bahsediyorsun açık sormalısın?
Doçentik kriterlerindeki editörlükten gelen puan durumunu kasdetmiştim hocam. Editör yardımcılığından da puan geliyor mu?@@metinaytekin
Merhabalar hocam tarım orman gurubu yayın şartlarında kafa karışıklığına sebep olan bir konu var sizin fikrinizi almak istedim yardımcı olursanız sevinirim. Doktora sonrasinda a bendinde. En az 30 puan alma ve aynı zamanda bu kapsamda q1 q2 q3 dergilerden en bir makale başlıca yazar olmak kaydıyla en az 20 puan almak zorunludur. İbaresindeki 30 puanı mi yoksa 30+20 puanı mi göz önünde bulundurulmalı
Fatih selam, Aslında şöyle toplamda 30 puan alman gerekiyor en az fakat bu 30 puanın 20 puanını başlıca yazar olarak alman gerekiyor. Yani BİRİNCİ isim olman için zorluyorlar. olay bundan ibaret 🤗
Sayın hocam bir sorum olacaktı (videonun tamamını izlemedim henüz, orada geçiyorsa affedin). Şimdi bir dergi var, journal of affective disorder adında, h indeksi 215, impact factor 6.6 ve yıllardır q1 kategorisinde. Ama bu dergi ne SSCI ne de SCI veya AHCI gibi indekslerde taranıyor. PsycINFO, PubMed/Medline, Scopus gibi diğer önemli indekslerde taranıyor. Şimdi burada yayın yapacak olursak en yüksek kriterden puan alamıyor muyuz?
Ömer yayını ne zaman (doktora öncesi veya sonrası mı) yaptığına ve makalede başlıca yazar olup olmamasına göre değişir aldığın puan 👍
@@metinaytekin hocam teşekkür ederim cevabınız için yayın doktora sonrası ve tek yazarlı.
@@omerrr09 tam puan alırsın
hocam, tıpta uzmanlık tezinin makaleye çevrilmesi kısmı başlıktan çıkartılmış. Önemi nedir?
Aslında çıkmamış. Lİsansüstü Tezlerden Üretilmiş Yayın başlığına bakarsanız. Oraya giriyor. 🤗👍
Hocam aciklamalar icin teşekkür ederim. Benim size tez kismindan bir sorum olacak benim tezim 2013 yilda ulusal hakemli bir dergide yayinlandi ve o donemde dergi tr dizinde yer almiyordu. Bu durum docentlik basvuruma engel teskil eder mi ?
Şuanda yer alıyorsa sorun olmaz👍👍👍
Cokk teşekkür ederim ❤
Açıklama kısmında *"18: 59* - Editörlük puanları" bölümündeki zaman yazımında hata var. Bilginize...
Çok teşekkür ederim düzelteyim 🤗🤗
Sorun giderildi 👍
Hocam kitap bölümü için prof. Şartı ve izin alma biraz tuhaf
Deve boğnu eğri demişler 🤗
@@metinaytekin hocam lisansüstü tezini kitap bölümü olarak yayınlayan biri nasıl bir yol izlemeli , bu kitabın editörü Doç.Dr. ve yeni sistem Prof. Olmalı diyor kabul edilmeyecek mi bu yayın. Teşekkürler
Hocam bu konuda nasıl bir yol izlemeli (lisansüstü tez kitap bölümü ve editör Doç.) Yardımcı olursanız sevinirim
Değerli hocam teşekkürler, ben bir şey sormak istiyorum, "Bilim/sanat alanlarındaki güncellemeler izleyen dönemde, doçentlik kriterlerindeki güncellemeler ise kabul edildikleri tarihten sonraki ikinci doçentlik başvuru döneminde uygulanır." ifadesindeki Bilim/sanat alanlarındaki güncellemeler tam olarak nedir doçentlik kriterlerindeki güncellemelerle arasındaki fark nedir?
Merhaba, bu ifadede şunu diyor. Yaptığın bilimsel çalışmaları ne zaman yaptıysan o tarihler de yani bilimsel çalışmaları YAPTIĞIN TARİHLERDE değerlendiririz. Örneğin Makale yayınladın ve dergi Q3 dergisi ama seneye Q1 oldu. Değişebilir. Fakat makaleyi yayınladığın tarihi baz alırım yani Q3 olacak diyor. İkinci kısımda ise Yeni Doçentlik kriterlerindeki güncellemeler ise Bir dönem atlar ikinci Doçentlik döneminde UYGULANIR diyor. YAni mesela geçen yeni doçentlik kriteri geldi önümüzdeki EKİM dönemini atlayacak ama 2. dönem olan MART ayında uygulanacak. Umarım açıklayıcı olmuştur. 🤗🤗🤗
@@metinaytekin Teşekkür ederim hocam.
Hocam lisans ve lisansüstü ders verme kriteri ile alakalı kısmı için şunu sormak istiyorum. yüksek okullarda debelenen ve bir yandan derslere (ön lisans dersleri) girip bir yandan researchle uğraşanlar doçentlik ders kriterlerini nasıl tamamlayacaklar?
Çok çalışarak ve uzun yıllar çalışarak
iki yıl öğretim görevliliği yapanlar, direkt o kısımdan iki puan alıyor ve şartı sağlamış oluyor
Hocam emeğinize sağlık. Sağlık bilimleri temel alanı için bir sorum olacak. Yeni kriterlerde sadece “makale” yazıyor, "derleme" hariç diye bir ifade yok, "makale"nin içine sistematik derleme ve normal derleme makaleler alındı mı, hocam? Teşekkür ederim.
Merhaba, Hala derleme kabul edilmiyor. Açıklamanın en arkasındaki Kısaltmların açıklandığı yere bakarsanız MAKALE yazan yerler ÖZGÜN MAKALE olarak anlaşılmalı diyor.🤗🤗🤗
Bu konuda benim de aklım çok karıştı. Diğer temel alanlarda eski kriterlerde de yeni kriterlerde de “makale” ifadesi var. Sadece sağlık bilimlerinde eski ve yeni arasında fark var. Yeni kriterlerde, tüm alanlarla ilgili bölümün sonundaki tanımlamalar kısmı da standart olmuş. Basılmış makale “özgün makale” olarak tanımlanmış. Burada şu önemli hale geliyor. Özgün makale ve özgün araştırma makalesi aynı anlama mı geliyor? Eğer öyleyse bu durumda sosyal bilimlerde de derleme tarzı makaleler kullanılamayacak demektir. Ki bu durumun çok zorlayıcı olduğunu duymuştum.
Videonuz icin teşekkürler. 1. sorum: Posterler bu sefer puanlamaya alinmis sanırım, puan posterde yer alan kisi sayısina eşit mi bölüştürülüyor, yoksa makalelerdeki gibi 1. yazar %50 geri kalanlar eşit mi bölüşüyor, yoksa herkes 5'er puan mi alıyor? 2. sorum: doktora ve eşdeğeri uzmanlık alınmasından sonra yükseköğretim kurumlarında 2 yıl kadrolu öğretim elemanı olarak bulunanlar 2 puan almış sayılır diye bir ifade var eğitim-ogretim basligi altında. Bu durumda ders vermeseniz dahi, kadroda bulunmanız bu şartı saglamaniz icin yeterli mi olmuş oluyor? Cevabınız icin şimdiden teşekkürler!
Yakında sık sorulan sorular çıkacak. Bu gibi net olmayan yerler netleşecek. Ben de kanalda yayınlayacağım. Takipte kalın 🤗🤗🤗
Teşekkürler!@@metinaytekin
Herkese zor oldu çok iyi oldu boş bos yayın yapıp sosyal alanlarda doçent oldular. Hem de 2 yılda. İçime su serpildi. Haksızlıktı.
ben katılmıyorum. Hiç de zor olmadı. Hatta bazı yerleri kolay bile oldu. Bu şekilde Doçent olunmaz. Kaldıki o 2 yılda boş bış doçent olanlar Prof oldu bile ve bu dosyaları bu boş insanlar değerlendirecek. Düşünmek bile istemiyorum
Selam. Makale dergide yayinlandikdan ne kadar sure sonra ismim Scopusda cikar?
Çok güzel bir soru: Bilimsel makalelerin Scopus gibi indekslerde listelenme süresi değişkenlik gösterebilir. Genellikle bir makalenin Scopus'a eklenmesi birkaç hafta ile birkaç ay arasında sürebilir. Ancak bu süreç bir dizi faktöre bağlı olarak değişebilir. Örneğin, derginin editoryal işlemleri, makalenin kabul edilme süreci, indekslemeye başvuran derginin sıklığı ve Scopus'un kendi değerlendirme süreçleri bu süreyi etkileyebilir.
Makalenizin Scopus'ta listelenip listelenmediğini veya ne zaman listelenebileceğini öğrenmek için makalenizi yayımladığınız derginin web sitesini kontrol edebilir veya Scopus'un resmi web sitesinden güncel bilgilere ulaşabilirsiniz. Ayrıca, makalenizin ilgili anahtar kelimelerle düzgün bir şekilde indekslenmiş olduğundan emin olmak da önemlidir, çünkü bu, makalenizin indeksleme sürecini hızlandırabilir.
Hocam çok teşekkürler öncelikle emeğiniz için🙏 Önceki kriterlerde SCIE veya SSCI kapsamındaki dergilerde yayınlanmış vaka takdimi 5 puandı. Yeni kriterlerde vaka takdimiyle ilgili belirtilen bir kriter yok. Yani vaka takdimlerinden artık puan alınmıyor mu?
Merhaba Pınar, Evet Vaka Sunumlarını almamışlar Derleme gibi dışlamışlar görünüyor fakat bu kesinleşince asıl internet sitesine koyacaklar. Kesinleştiğinde bence buna açıklık getireceklerdir.👍👍👍
Çok teşekkürler cevabınız için.🙏
Hocam bilimsel toplantı başlığı altındaki maddelerde eski kriterlerde poster hariç ifadesi vardı. Yeni kriterlere göre tam metni basılan sözlü olmayan sunumlar da puanlanıyor gibi anlaşılıyor. Doğru mudur?
Evet basılı özetlerden puan alınıyor 👍
Hocam sağlık bilimleri için derleme, sistematik derleme veya meta analiz orijinal makale gibi mi değerlendirilecek? Hariç tutma ile ilgili herhangi bir şey yok.
Özgün Makale kısmına girmediğinden puan alacaklarını sanmıyorum.
@@metinaytekin teşekkür ederim hocam
Hocam elinize sağlık, projeyi yayınlattığımızda, iki yerde de puanlandırabilir miyiz?
Projeyi TAMAMladınız Proje kısmına yazın. Bu projeden yayın çıkardınız onu da YAYIN kısmına yazabilirsiniz. PROJE ile YAYIN aynı şeyler olmadığı için iki yerde de puan almıyorsunuz. Biri proje diğeri o projeden çıkan ÜRÜN yani yayındır ve AYRI AYRI iki yerde yazabilirisniz 🤗🤗🤗
Hocam emeğinize sağlık. Sağlık bilimleri temel alanı için bir sorum olacaktı. Daha önceki kriterlerde uluslararası ve ulusal yayınlar bölümünde “orjinal araştırma makalesi” ifadesi yer alıyordu. Dolayısı ile sadece araştırma makaleleri puanlanabiliyordu. Yeni kriterlerde sadece “makale” ifadesi kullanılmış. Daha önce sağlık bilimleri temel alanında sistematik derleme ve normal derleme makaleleri puanlanamıyordu. Yeni kriterlere göre artık puanlanabilecek mi sizce? Teşekkür ederim
Merhaba, Açıklamanın soruna bakarsanız hani kısaltmların açıklaması olan yerde orada MAKALE geçen yerlerin ÖZGÜN MAKALE yani Orjinal makale olduğunu vurguluyor 🤗🤗🤗
@@metinaytekin Yani yine araştırma makalesi olarak mı isteniyor diye düşünüyorsunuz? Derleme ve sistematik derlemeler kullanılamayacak mı diye anlamalıyız? Zaten bu durum sadece sağlık bilimleri temel alanında vardı
@@dudukarakaya3333 Evet, ben de bunu anlayamıyorum, bir de editöre mektubuna puan veriliyor, nasıl derleme/sistematik derlemeye verilmiyor? Aynı açıklama "özgün makale" her alanda var, o zaman hiç bir alanda derlemeye puan verilmeyecek artık. Burada bir tuhaflık var.
@@dudukarakaya3333 Düşünmüyorum aslında çok açık şekilde açıklamada böyle yazıyor 👍👍👍
Bence revize ederler bu kısımları 👍👍👍@@luizafl
review article yeni dönemde puanlanabiliyor mu? tesekkurler..
Bunun cevabını bize ÜAK bile vermedi. Hakemlerin takdirine bırakmış durumdalar maalesef.
@@metinaytekin teşekkür ederim
Muhendislik alanında sci dergide derleme de oluyor mu eskiden araştırma makalesi diyordu.
O konu biraz net değil şuanda ama bu formları netleştireceklerdir. Çünkü MAKALE yazan yerler ÖZGÜN MAKALE olacak diyor. Şİmdi kavramlar Türkiyede çok karışık çünkü ÖZGÜN MAKALE orjinal anlamı olmak ile birlikte DERLEMELER de ÖZGÜN MAKALEDİR ama orjinal makale değildir. ÖZGÜN ARAŞTIRMA MAKALESİ aslında orjinal makale demektir. Bu kavramları net açıklayamamış o kadar insan ÜAK da toplanıp. Durum bu yüzden vahim zaten. Kimler neler yapıyor. 🤗👍
Hocam mühendislik alanında 'başlıca yazar' kısmını nasıl yorumlamamız lazım? Çok yazarlı makalelerde artık ilk yazar başlıca yazar olamıyor mu?
Nida selam, Hayır ilk isim başlıca yazar olur, TEK yazarlı olursa zaten başlıca yazar ve direk puanı alır, çok yazarlı olunca puan bölünür. Bir de SORUMLU YAZAR olanlar da başlıca yazardır 🤗👍
Metin Hocam merhaba, değişen doçentlik kriterlerine göre, kitap editörlüğü için YÖKSİS'e kayıtlı olan öğretim üyesi olmak gerekiyor.
kitap bölümü yazdığım kitap 2 editörlü ise ve editörlerinden birisi bu koşulu karşılıyor, diğeri karşılamıyor ise, bu durumda bu kitap sizce puan eden bir kitap olur mu?
Bir de derleme eski kriterlere göre sayılmıyordu, sizin de videolarınızda belirttiğiniz gibi. Ama bu yeni kriterler çerçevesinde derlemeyi özellikle dışlayan bir atıf yok benim fark ettiğim. O yüzden de derleme puan getiren faaliyetlerden birisi gibi duruyor. Ne dersiniz?
Emeğinize sağlık.
Talat Merhaba, Evet birinci yazdığın soruda puan eden bir kitap olur. Editörlerden bir tanesinin bile bunu karşılaması yeterlidir. Yetkin bir kişi varsa sorun yok
Derleme konusu ise kriterlerde NET değil. Kriterleri çok acele hazırlamışlar ve bunun gibi bir çok boşluk var. Yakında sıkça sorulan sorular çıkacak ve ben de kanalda detaylı paylaşacağım. orada bu açıklamaları göreceğiz. Başarılar dilerim... 🤗🤗🤗
Metin Hocam, yanıtlarınız için çok teşekkür ederim. Hepimize kolaylıklar dilerim...@@metinaytekin
@@talatdemirsoz3341 👍👍👍