Gençler ben 40 yaşındayım bazen içimden zaman ne çabuk geçti derim. Benim dedem yaşıyor ve kendisi 96 yaşında. Yakın zamanda onunla ailemize bir anı olsun diye röportaj tadında bir kayıt yapmıştım. Uzun bir ömür yaşadık yavrum vs der diye beklerken yemin ediyorum bana tam olarak şöyle dedi; "Yavrum dün çocuktum sokakta top peşindeydim ne ara büyüdüm ne ara askerliği bitirdim ne ara hayvanları güttüm ne ara bu yaşa geldim yaşlandım hiç anlamadım" dedi... Resmen kanım dondu dedemin bu sözü beni çok etkiledi. İşte gençler bu hayat göz açıp kapıyıncaya kadar geçen süre gibi kısadır. Çünkü fanidir geçicidir boştur ve bolca aldatmacalar, ihanetler, küskünlükler, hüzünler, adaletsizlikler içerir... Bir miktar eğlence ve dünyanın tatlı yüzü sizi aldatmasın dünyanın bir hapisane olduğu gerçeği asla değişmez bir gerçektir. Evet dünya bir hapisanedir. Ve bizim dünya için yaratılmadığımız kesinlik içerir. Peki hapisanede ki insan ne zaman özgür kalır? Elbette dışarı çıktığında. Fakat bir fark var ki dünya hapisanesinden çıkanı iki ihtimalden biri beklemektedir. Biri Cennet diğeri Cehennemdir... İslamiyeti samimi bir şekilde yaşamaya gayret etmeliyiz kardeşlerim. Bu iş öyle Allahı ve peygamberini seviyorum demekle onları sadece zor zamanımızda anmakla olmaz. Sevginin göstergesi tabi olmaktır, benzemektir. Yani Allahı seviyorsan tabi olacaksın emirlerine uymaya çalışacaksın, peygamberini seviyorsan o na benzeyeceksin o nu taklit edeceksin. Bu ahir zamanda... 1. 5 vakit namazı sünnetleri ile kılacaksın 2. Ramazan orucunu tutacaksın. 3. Bolca tövbe edecek Allah a itirafçı olacaksın. Günahlarını içinden açık şekilde Allaha arz edeceksin. 4. Kendine ve sevdiklerine, başarabiliyorsan sevmediğin insanlara bolca dua edeceksin. 5. Yaptığın duaların ağırlığı iman a itikad a takvaya kurtuluşa hitab edecek 6. Göz zinasından ve gıybetten mümkün mertebe yılandan kaçar gibi kaçmaya çalışacaksın. Günümüzde bu iki günah masum bir günah halini almış ama hakikatte kuzu postu giymiş kurt gibidirler. Hem amellerinizi silerler hemde maneviyatınızın önüne duvar olurlar. 7. Ahlaklı dürüst efendi olacaksın. 8. Elinde ki telefon ile arana mesafe koyacak, bağımlılığını azaltacaksın. 9. İnsanları kırmamaya çalışacaksın. Olduda kırarsan gururu bir kenara bırakacak telafi edeceksin. Kibirli olmayacaksın. 10. Hayvanları, insanları, bitkileri, böcekleri hatta bir taşı dahi Allah yarattığı için seveceksin. Hayatında tefekkür bir yaşam felsefesi olacak. Bir sokak kedisi gördüğünde bir çiçek bir kuş bir böcek gördüğünde oradan öyle tiren gibi geçip gitmeyeceksin. Oradan geçerken göz ucunla bile olsa bakacak Sübhanallah Allah nede güzel yaratmış ne kadarda sanatlı yaratmış diyerek geçeceksin. Çünkü bir saat tefekkür bir yıl nafile ibadetten eftaldir. Bu söz efendimiz in sözüdür. Buraya kadar okuyanlara teşekkür ediyorum. Zahmet ettiniz. Kabir memleketine iman ile girmek duasıyla hepiniz Allaha emanet olun.
Benimde yaşım 30 oldu abi. İnan bende anlayamadım nasıl 30 olurum diyorum. Daha dün okula gider top oynardım. gezer tozardım. 25 yaşıma kadar elimden geldiği kadar ibadetimi yapar günahlardan uzak durmaya çalışırdım. Ama son yıllar çok saldım. Ne ibadetimi doğru düzgün yapıyorum, nede günahlardan kaçına biliyorum. Toparlanmadan Allah'a tekrar yönelmeden ölümün ansızın gelmesinden korkuyorum.
@@Yusuf-qg5vb Kardeşim çok uzun bir metin yazacağım çok önemli bir hususu dile getirmişsin. Her müslümanın az çok ve zaman zaman yaşadığı bir durumu yaşıyorsun. Müslümanın hayatı maneviyat anlamında her zaman dalgalı olur öyle sürekli yükselen bir grafik olmadığı gibi sabit bir hal dahi yaşanmaz. Bu ise gayet normaldir. Önemli olan Allah tan umudunu kesmemek yeis e kapılmamak ve bu yolda moralini asla bozmamaktır. Hele ki "benden adam olmaz", "ben bu işi beceremiyorum", "Allah beni sevmiyor", "Allah beni neden sevsin ki" veya "bu konuda yaptığım dualarım kabul olmuyor" gibi fikirleri terkedeceksin. Bunlar kesinlikle şeytan vesvesesidir ve şeytanın insan için hazırladığı bataklığın en tehlikeli tuzaklarıdır. Eğer İslami olarak düzelmek istiyorsan bunun tek bir formülü var. Bu formül şu günahtan kaç, şunları yapma, şu farzları sünnetleri yerine getir, her gün Kur'an oku vs gibi emirleri, bunların hikmetlerini veya önemini içermez. Diyanet İşleri Başkanlığımızın camilerde ki en büyük eksiği sadece bu fetvalar üzerinden cemaate seslenmesidir. Şimdi bu formülü açıklamadan önce günahların ve sevapların bir özelliğinden bahsetmek istiyorum. Günahlarda da sevaplarda da mıknatıs özelliği vardır. Göz zinası yaparsın, gıybet e girmen kolaylaşır hakkın olmayan bir şeyi alırsın birinin kalbini kırarmanın yolu açılır ve hakeza... Hangi günahı işlersen işle başka bir günahı işlemenin yolunu kolaylaştırmış çağırmış onu mıknatıs gibi kendine çekmiş olursun. Dikkat edersen bunlar birbirleriyle de alakası olmayan günahlardır. Aynen öylede sevaplar da hayırlarda mıknatıs gibidir. Bir iyilik yaparsın bir farz bir sünneti icra edersin güzel bir şey düşünürsün veya MÜSPET İŞLERLE MEŞGUL OLMAYA BAŞLARSIN peşinden çok güzellikleri getirir. Formül şudur; yukarıda büyük harflerle özetini verdiğim gibi şu hayatta ki müspet olmayan işlerini azaltacaksın yerine müspet olan işleri yerleştireceksin çünkü manevi olarak zayıf ruhumuz için olması gereken ibatetleri yerine getirmenin ağırlığından çok daha kolaydır. Yani ibadetlere sarılmak istiyorsun ama şuan için bunun senin üzerinde bir ağırlığı var maneviyatın buna müsade etmiyor kolay bir durumda değil işte bu yolda başarı formülünün ilk adımları olan hayatında ki müspet olmayan işleri azaltmak ve daha güzel işler ile meşgul olmak ise çok daha kolay bir durumdur. Mesela bunlardan biri kullandığın telefonu daha az eline almak olabilir. Oyun bağımlılığın var ise bunu azaltmak olabilir. Çok filim izliyorsan bunu azaltmak olabilir. Bunları sen çoğaltıp belirleyebilirsin her insanın müspet olmayan farklı yaşam alışkanlıkları vardır. Ben sadece genellerinden bahsediyorum. TH-cam short videolarını azaltarak yerine kafana yatan ehli sünnet bir kaç hocanın kısa sohbetlerini dinleyebilirsin. Vs vs. Abi bu söylediğinde zor diyorsan ona yapacak birşey yok. Çünkü dua nın kabulünün iki şartı vardır biri kavli dua diğeri fiili dua kavli dua Allah'tan istemek fiili dua ise bunu istediğinin ilk adımlarını atmaktır. Sana anlattığım formülün uygulanmasını bir asansöre bindiğinde gitmek istediğün kat için bastığın tuşa benzetebilirsin. Bu kadarını da yüce Allah kesinlikle görmek istiyor. Aksi halde Rabbimizin hidayetimizi arttırmak için bir sebebi olmayacaktır. İnşallah biz alışkanlıklarımızda ki çirkinlikleri azaltırsak yerlerine güzel alışkanlıklar edinmeye gayret edersek o nispette Allahın farzlarıda sünnetleride bize ağır gelmez hayatımız güzelleşir.
Allah yar ve yardımcımız olsun 🌹💐❤️
Gençler ben 40 yaşındayım bazen içimden zaman ne çabuk geçti derim. Benim dedem yaşıyor ve kendisi 96 yaşında. Yakın zamanda onunla ailemize bir anı olsun diye röportaj tadında bir kayıt yapmıştım. Uzun bir ömür yaşadık yavrum vs der diye beklerken yemin ediyorum bana tam olarak şöyle dedi;
"Yavrum dün çocuktum sokakta top peşindeydim ne ara büyüdüm ne ara askerliği bitirdim ne ara hayvanları güttüm ne ara bu yaşa geldim yaşlandım hiç anlamadım" dedi... Resmen kanım dondu dedemin bu sözü beni çok etkiledi. İşte gençler bu hayat göz açıp kapıyıncaya kadar geçen süre gibi kısadır. Çünkü fanidir geçicidir boştur ve bolca aldatmacalar, ihanetler, küskünlükler, hüzünler, adaletsizlikler içerir... Bir miktar eğlence ve dünyanın tatlı yüzü sizi aldatmasın dünyanın bir hapisane olduğu gerçeği asla değişmez bir gerçektir. Evet dünya bir hapisanedir. Ve bizim dünya için yaratılmadığımız kesinlik içerir. Peki hapisanede ki insan ne zaman özgür kalır? Elbette dışarı çıktığında. Fakat bir fark var ki dünya hapisanesinden çıkanı iki ihtimalden biri beklemektedir. Biri Cennet diğeri Cehennemdir...
İslamiyeti samimi bir şekilde yaşamaya gayret etmeliyiz kardeşlerim. Bu iş öyle Allahı ve peygamberini seviyorum demekle onları sadece zor zamanımızda anmakla olmaz. Sevginin göstergesi tabi olmaktır, benzemektir. Yani Allahı seviyorsan tabi olacaksın emirlerine uymaya çalışacaksın, peygamberini seviyorsan o na benzeyeceksin o nu taklit edeceksin.
Bu ahir zamanda...
1. 5 vakit namazı sünnetleri ile kılacaksın
2. Ramazan orucunu tutacaksın.
3. Bolca tövbe edecek Allah a itirafçı olacaksın. Günahlarını içinden açık şekilde Allaha arz edeceksin.
4. Kendine ve sevdiklerine, başarabiliyorsan sevmediğin insanlara bolca dua edeceksin.
5. Yaptığın duaların ağırlığı iman a itikad a takvaya kurtuluşa hitab edecek
6. Göz zinasından ve gıybetten mümkün mertebe yılandan kaçar gibi kaçmaya çalışacaksın. Günümüzde bu iki günah masum bir günah halini almış ama hakikatte kuzu postu giymiş kurt gibidirler. Hem amellerinizi silerler hemde maneviyatınızın önüne duvar olurlar.
7. Ahlaklı dürüst efendi olacaksın.
8. Elinde ki telefon ile arana mesafe koyacak, bağımlılığını azaltacaksın.
9. İnsanları kırmamaya çalışacaksın. Olduda kırarsan gururu bir kenara bırakacak telafi edeceksin. Kibirli olmayacaksın.
10. Hayvanları, insanları, bitkileri, böcekleri hatta bir taşı dahi Allah yarattığı için seveceksin. Hayatında tefekkür bir yaşam felsefesi olacak. Bir sokak kedisi gördüğünde bir çiçek bir kuş bir böcek gördüğünde oradan öyle tiren gibi geçip gitmeyeceksin. Oradan geçerken göz ucunla bile olsa bakacak Sübhanallah Allah nede güzel yaratmış ne kadarda sanatlı yaratmış diyerek geçeceksin. Çünkü bir saat tefekkür bir yıl nafile ibadetten eftaldir. Bu söz efendimiz in sözüdür.
Buraya kadar okuyanlara teşekkür ediyorum. Zahmet ettiniz. Kabir memleketine iman ile girmek duasıyla hepiniz Allaha emanet olun.
Öyle...
Benimde yaşım 30 oldu abi. İnan bende anlayamadım nasıl 30 olurum diyorum. Daha dün okula gider top oynardım. gezer tozardım. 25 yaşıma kadar elimden geldiği kadar ibadetimi yapar günahlardan uzak durmaya çalışırdım. Ama son yıllar çok saldım. Ne ibadetimi doğru düzgün yapıyorum, nede günahlardan kaçına biliyorum. Toparlanmadan Allah'a tekrar yönelmeden ölümün ansızın gelmesinden korkuyorum.
@@Yusuf-qg5vb Kardeşim çok uzun bir metin yazacağım çok önemli bir hususu dile getirmişsin. Her müslümanın az çok ve zaman zaman yaşadığı bir durumu yaşıyorsun. Müslümanın hayatı maneviyat anlamında her zaman dalgalı olur öyle sürekli yükselen bir grafik olmadığı gibi sabit bir hal dahi yaşanmaz. Bu ise gayet normaldir. Önemli olan Allah tan umudunu kesmemek yeis e kapılmamak ve bu yolda moralini asla bozmamaktır. Hele ki "benden adam olmaz", "ben bu işi beceremiyorum", "Allah beni sevmiyor", "Allah beni neden sevsin ki" veya "bu konuda yaptığım dualarım kabul olmuyor" gibi fikirleri terkedeceksin. Bunlar kesinlikle şeytan vesvesesidir ve şeytanın insan için hazırladığı bataklığın en tehlikeli tuzaklarıdır.
Eğer İslami olarak düzelmek istiyorsan bunun tek bir formülü var. Bu formül şu günahtan kaç, şunları yapma, şu farzları sünnetleri yerine getir, her gün Kur'an oku vs gibi emirleri, bunların hikmetlerini veya önemini içermez. Diyanet İşleri Başkanlığımızın camilerde ki en büyük eksiği sadece bu fetvalar üzerinden cemaate seslenmesidir. Şimdi bu formülü açıklamadan önce günahların ve sevapların bir özelliğinden bahsetmek istiyorum. Günahlarda da sevaplarda da mıknatıs özelliği vardır. Göz zinası yaparsın, gıybet e girmen kolaylaşır hakkın olmayan bir şeyi alırsın birinin kalbini kırarmanın yolu açılır ve hakeza... Hangi günahı işlersen işle başka bir günahı işlemenin yolunu kolaylaştırmış çağırmış onu mıknatıs gibi kendine çekmiş olursun. Dikkat edersen bunlar birbirleriyle de alakası olmayan günahlardır. Aynen öylede sevaplar da hayırlarda mıknatıs gibidir. Bir iyilik yaparsın bir farz bir sünneti icra edersin güzel bir şey düşünürsün veya MÜSPET İŞLERLE MEŞGUL OLMAYA BAŞLARSIN peşinden çok güzellikleri getirir.
Formül şudur; yukarıda büyük harflerle özetini verdiğim gibi şu hayatta ki müspet olmayan işlerini azaltacaksın yerine müspet olan işleri yerleştireceksin çünkü manevi olarak zayıf ruhumuz için olması gereken ibatetleri yerine getirmenin ağırlığından çok daha kolaydır. Yani ibadetlere sarılmak istiyorsun ama şuan için bunun senin üzerinde bir ağırlığı var maneviyatın buna müsade etmiyor kolay bir durumda değil işte bu yolda başarı formülünün ilk adımları olan hayatında ki müspet olmayan işleri azaltmak ve daha güzel işler ile meşgul olmak ise çok daha kolay bir durumdur. Mesela bunlardan biri kullandığın telefonu daha az eline almak olabilir. Oyun bağımlılığın var ise bunu azaltmak olabilir. Çok filim izliyorsan bunu azaltmak olabilir. Bunları sen çoğaltıp belirleyebilirsin her insanın müspet olmayan farklı yaşam alışkanlıkları vardır. Ben sadece genellerinden bahsediyorum. TH-cam short videolarını azaltarak yerine kafana yatan ehli sünnet bir kaç hocanın kısa sohbetlerini dinleyebilirsin. Vs vs. Abi bu söylediğinde zor diyorsan ona yapacak birşey yok. Çünkü dua nın kabulünün iki şartı vardır biri kavli dua diğeri fiili dua kavli dua Allah'tan istemek fiili dua ise bunu istediğinin ilk adımlarını atmaktır. Sana anlattığım formülün uygulanmasını bir asansöre bindiğinde gitmek istediğün kat için bastığın tuşa benzetebilirsin. Bu kadarını da yüce Allah kesinlikle görmek istiyor. Aksi halde Rabbimizin hidayetimizi arttırmak için bir sebebi olmayacaktır. İnşallah biz alışkanlıklarımızda ki çirkinlikleri azaltırsak yerlerine güzel alışkanlıklar edinmeye gayret edersek o nispette Allahın farzlarıda sünnetleride bize ağır gelmez hayatımız güzelleşir.
Amenna,Rabbim merhameti ile muamele etsin amin