Birini bir şeye inanıyor diye yargılayan kişinin de bunu kendi inandığı şey uğruna yapıyor olmasını hep çelişkili bulmuşumdur zaten. Umarım bir an önce anlaşmayı öğreniriz.
Bana da inançlı insanlar çok tuhaf geliyor insanın kendi uydurduğu şeylere bu denli inanıp hayatını ona göre şekillendirmesi içimi acıtıyor. Yargılamıyorum ama tuhaf işte.
@@sekersizyogurt9684 İnsan kurgulayan bir varlıktır, başkalarının uydurduğu şeye inanmadığımızda bile kendi uydurduğumuz şeye inanıyoruz muhtemelen. Başkalarının inancını paylaşmamak da tek başına bir inanç tercihi olduğuna göre, yukarıda söylediğimi her durum için kastetmiştim. Tuhaf gelen şeylerse, Sinan hocanın da belirttiği gibi anlam çerçevemize dahil edemediğimiz şeyler oluyor. Üzerine çalışalım, saygılar, sevgiler.
Amerikada spiritual care yapısında çalışıyorum. Bu anlattıklarınızı biz burda uyguluyoruz. Religious ve non-religion herkese manevi destek sağlıyoruz. Bunun Türkiyede anlaşılması için insanların kendileri gibi düşünmeyen, inanmayan, hissetmeyen insanların FARKINA VARMASI gerekiyor. Aynı zamanda opennes dediğimiz farklılıklara açık olabilmek mühim. Dışarda çok güzel bir dünya var biz kabuğumuzda çürümeyelim.
Yer yer (çatışmalar-conflict-kısmı özellikle) Jiddu Krishnamurti'yi andırdı ama şu anlatılanların, çeşitli fikir ve farklı insanların dinlenip sentezlenmesiyle ortaya çıktığı belli . Bir de İngilizce'deki "to identify oneself with sth" karşılığı olarak "birinin anlamsal çerçevesi" kullanıyorsunuz gibi geldi, bence çok uygun.... Emeğinize sağlık 🤗
01:34 de ''son sezon'' demiş ondan mı bahsediyorsunuz? ''Bu sezon" "En son yaptığımız ve şu an yapmakta olduğumuz sezon" anlamında kullandı bence. Sinan hocamın bitireceğini sanmam.
Şu dünyada Allah a giden yol sayısı varolan insan sayısı kadardır. Netim bu konuda 😊 Herkes başka kimseyi yargılamaya gerek yok.Ayni inanca sahip olsak bile Allaha yöneliş biçimimiz benzerlik gösterse bile herkes başka anlam yükler yaratıcıya ve yürüyeceği yol sadece kendisine özel. Allahı anlamanın ve ona yaklaşmanın manevi yolu yeryüzündeki insan sayısı kadar olduğunu düşünüyorum. Ve inanıyorum. Bu da beni insanlari yargilamamaya yöneltiyor.
Her seferinde farklı ve güzel anlam dolu sohbet ve ufuk açılması. Mekanın sahibinde izledim geçen gün sizi şahane bir söyleşiydi.Şu anda Tıp Fakültesi 2.sınıfta okuyan kızım sayesinde tanıdım sizi 3 sene önce, siz gibi kıymetli hocaların yolunda ilerlemesini çok isterim. Emeğinize sağlık ,iyi ki varsınız.
“ Bir çok insan inandığı şeylerden ötürü gözünün önündeki şeyleri bile göremiyor.” Sinan Bey’in bu cümlesindeki “şeyleri” sözcüğünün yerine; onyıllardır artık vicdanlarımızı acıtan bu kadar da olmaz dedirten her olguyu yazıp cümlenin üzerinde tekrar düşünmek iyi gelecektir.
Sinan Bey merhaba, Sizin videolarınızla tanışmam yaklaşık 1 haftalık bir süreç. Konulara yaklaşım biçiminiz ve özellikle metaforlarınız beni inanılmaz kendisine doğru çekiyor ve hemen her gün 1 videonuzu mutlaka izliyorum. Nacizane bir geri bildirimim olacak. Konuşurken sesinizi daha çok kullanmanızı öneririm. Yani, alçaltıp yükselterek ya da vurgular kullanarak...İçerikleriniz ve onları yorumlayışınız çok ilgimi çekmesine rağmen, bazen 15dk'lık bir videoyu bile tek seferde bitirmekte, odaklanmakta zorlanabiliyorum. Sizin fikirlerinizle tanışmış olmaktan dolayı çok keyifliyim. Sevgiler, İnci Yücesan
Emeğinize sağlık hocam. Açıkçası manevi bakış açısını spritüel alanla geliştirmeye çalışan biri olarak şu konuda bir bakış açımı sunacağım: İyi ve kötü kavramını eylemsel ya da düşüncesel bir durumun sonucundan çıkarmanın yanlış olduğuna inanıyorum. Çünkü bir olayın, bir kişinin, bir durumun bir kavramın kötü veya iyi olmasının mümkün olamayacağıı düşünüyorum. Çünkü maneviyat yani bahsettiğiniz gibi anlamsal düzlem kendi içinde bir bağ kurduğu zaman anda ki yargılamalarımızın bağlam bütününde neye evrileceğini bilmiyoruz. Bu bakımdan meyvenin kötü olması ya da iyi olması gibi belirsiz bir tanımlada kalıyoruz. Şeker hastasına olumsuz etki yapabilen bir karpuzun acıkmış ve susamış birine yapacağı olumlu etkisi de düşündüğümüz zaman bu karpuza iyi veya kötü dememizin hiçbir hükmü kalmıyor. İyi veya kötü etiketlerini attığımız zaman, Sistemden (yaratımdan, kollektif yapıdan, makro kozmos ve evren yasalarından, tanrısallıktan) bağımsızlaştırılmış bir alanda sığ bir çukurda kalmış oluyoruz. O bakımdan yargılar değil durumlar, olaylar ve mevcutlar var. Kötü veya iyi sadece egomuza, kendimize, bize ait olan aile, iş vb kavramlara etki eden şeylere verdiğimiz sübjektif tanımlar olarak kalıyor. Daha büyük bir olayda yani cinayet, taciz gibi etik dışı, canice ve zararlı faaliyetleri sürdürenlerin bu davranışlarını meşrulaştırmak değil elbette yazımın amacı. Sözün özü, iyilik ve kötülük kavramı, neyin iyi neyin kötü olduğu ancak sistem tarafından bilinebilir,; mahşer, mizan gibi daha üst ve ilahi yargılama alanlarında gerçek etiket yapılabilir. .
Maneviyatın anlamını bu kadar yalın ifadelerle anlattığınız için size minnettarım sevgili sinan Canan hocam. Bu konuyu daha geniş kitlelere ulaştırırsanız toplumumuz adına büyük yararlar sağlarsınız, tamda bu zamanda şiddetle ihtiyacı olduğunu düşünüyorum.
Hocam harika düşünmüşsünüz, bence de bir çok doğru nokta var ancak ben oldukça zıt olan kendi düşüncelerimi eklemek istiyorum. İnsanı çıkarınca dünya cennet diyorsunuz, tüm kötülüklerin sebebi biziz, sebebi de "ben" algısı, peki tamam. Ancak insan neden kötülük yapıyor ? Bunun nedeni içimizde şiddetle doğmamız olabilir mi ? Tüm canlılar içgüdüsel olarak şiddete yatkındır. Siz insanı çıkarınca dünya cennet diyorsunuz peki neden cennet ? Hayvanlar insanların yaptığı kötülükleri yapmıyor diye mi ? Hayvanlar insanın yaptığı kötülükleri yapmıyor diye çok masum olabilirler fakat insanın sahip olduğu bir şey onlarda yok, "akıl". İnsan düşünebilen bir hayvandır, hatta hemen hemen hayvandan hiç bir farkı yoktur ve içinde doğduğu andan itibaren şiddeti taşır. Bu şiddet akıl ile birleşince ortaya muazzam bir "kötülük" çıkar. Bir aslanı sadece yaşama iç güdüsüyle ceylanı yediği için suçlamıyorsunuz fakat aslanın aklı yoktur ve düşünemez. Eğer bir gün evrilir veya bir mucize olup akla sahip olursa onun da olabildiğince ceylan yakalayıp stok yapmayacağını, diğer aslanları kışkırtmak için büyük planlar düşünmeyeceğini, olabildiğince büyük alanlar işgal etmeyeceğini garanti edebilir misiniz ? Yani onları masum yapan şeyin "akılsız" olmaları olabilir mi ? Şuan insana akıl olarak en yakın olan maymunların çete savaşları yaptıklarını, diğer maymunların kafalarını taşla ezdiklerini biliyoruz. Eğer bu maymunlar biraz daha gelişip daha akıllı canlılar olsa bu vahşeti bir tık ileri taşıyıp, düşmanının kafasını taşla ezmek yerine derisini yüzüp kazığa oturtmayacağını garanti edebilir misiniz ? Bu dünyada bir tek insan suçlu ve geri kalan her canlı masum mu diyorsunuz ? İnsanın tek suçu akla sahip olması, bu yüzden düşünüp bu aklını şiddet amaçlı ya da iyilik için kullanabilir ancak bu dünyaya -insanı çıkarınca- cennet diyebilmeniz için önce bütün canlılara insanın sahip olduğu akıldan verdikten sonra bu kararı vermeniz gerekirdi. Eğer diğer canlılar bizden akıllı olsaydı şuan muhtemelen bir iguana sizden adana dürüm yapıyordu, maymunlar birbirlerini tanklarla, uçaklarla vuruyordu, filler bizim aklımıza gelmeyen şekilde işkence yöntemleri deniyorlardı. Tabi aralarında aynı bizde olduğu gibi iyiliği ve güzelliği savunanlar olacaktır ancak genel tablo bu. Bir belgeselde, bir aslan ceylan yakalamış, içini dışına çıkarmış ve neredeyse yarısına kadar yemiş ama ceylan hâlâ ölmemiş can çekişiyordu. Şimdi siz, tamamen şans eseri, dünyaya besin zincirinin en üstünde gelmiş bir canlı olarak, "insanı çıkarınca ortam cennet yav" diyebilirsiniz ancak keşke bir de o ceylana sorabilseydiniz dünya cennet mi değil mi. Burada insanlara ders verebiliyorsunuz, konuşabiliyorsunuz, aklınız fikriniz var, ancak bunların çoğunu şans eseri insan olarak doğmanıza borçlusunuz. Bir ceylan olsaydınız ve çocuğunuzu bir aslan gözünüzün önünde parçalasaydı acaba o zamanda "dünya cennet yav" diyebilecek miydiniz ? Özetle, o guruların bahsettiği egoyu yok edip "hiç" olma durumu, tüm bu acı ve vahşeti kabullenmekten başka bir şey değil, çünkü elden bir şey gelmez ve bu durumda yapılacak en iyi şey bu. Ancak egonuzu patlatıp bir "hiç" olsanızda sadece siz iyi hissedersiniz, bu acı tablo yine bu acı tablo olarak kalacaktır. Yani sizin ve o guruların bahsettiği, bu acı dolu dünyaya katlanabilmek ve anlamlamlı kılabilmek adına bir nevi kendini uyuşturmaktan başka bir şey değil.
Sinan hocam merhaba. Sizi gibi hayata farklı bakmaya çalışan insanı tanımak her ne kadar geç olsa da tanımanın vermiş olduğu mutluluk inanılmaz derece de mutluluk veriyor. Fiziksel ve ruhsal anlam da anlattıklarınızı dinlemek hayatımdan ip uçları bulmak tarifi imkansız bir mutluluk anı. Gerek deniz Bayramoğlu ile gerek açık beyin de yaptığınız program gerek ekin Olcayto ile yaptığınız programlar ve diğer TH-cam kanallarında yaptığınız programlar harika. Sürekli izlemek ve her cümle ve kelimenizi yazmak sizi dinlemek ayrı bir mutluluk. Çok uzatmadan maneviyat üzerine ise yaptığınız video de çok güzel. Emeği geçen herkese teşekkür ederim. Hocam ayrıca size yolunuzun bahtınızın akademik hayatınız mutlu olması dileğiyle. Kendinizi iyi bakın.
Bu söyledikleriniz çok doğru hocam ama insan bir şeye ,birilene maruz kalmak MECBURİYETİNDE olunca (ortam değiştirme ,şehir yenileme vs gibi lüksüm şimdilik yok) beyin de kendini ona göre ayarlı tutuyor elime değil, kurtarabilen kendini kurtarsın🐼
Zannediyorum ben ve hiclik meselesinde Agah Aydin (Freud ve Lacan) veya Nihan Kaya (Jung) ile onemli olcude ayrisiyorsunuz. Sevgiler, emeginize saglik 🌹
Cemal Nur Sargut hocamızdan cok hasbial ediyorsunuz galiba hocam bu güzel konulara değinmişsiniz.Aynı üniversiteydiniz galiba 👍🌹 maneviyat insanı güçlü ve huzurlu yapiyor maneviyat ile bilnc,düşünce beyin de kalp gibi istifade ediyor😍
Yine bikac defa izleyip not alıp düşündürecek bir video ve merakbyrni kitaba👍💕O anlam arayışına girmeler 40 larva mi oluyor çokça acaba ben onu merak ettim şimdi.Daha ufak yaşlarda rüzgara mi kapiliyoruz acaba...?
Cennet cehennem bunlar insanın kendsinin mana verdiği şeyler elbette iyi ve kötü de yine insanın manalandırdığı şeyler. Sonsuz bir evrenin ve zamanın içinde var olduğumuzu düşündüğümüzde neyin gerçekten kötü(zararlı) ve neyin gerçekten iyi (faydalı) olduğunu belirli bir limit içinde değerlendirebiliriz. Bunların dışında sonsuzluğun içinde bir şeyin kötü ve iyi olduğunu manalandırma çabamız neden var? bunlar çok karmaşık şeyler :)
NUTKU ŞERİF HAK suretidir âlem-i imkân ile âdem bundan güzeli nerde ki cennet'te mi sandın her yer ne güzel menba-ı hüsn, insan güzeli sen de bu cemâli, huri gılmanda mı sandın her yerde, fakat arifin kalbindedir allah, yoksa sen onu arz u semâvâtta mı sandın dünyâ diyerek geçme sakın, burdadır her şey mîzân ü sırât'ı mutlaka orda mı sandın cennet ü dûzah, gamm ü sürür, zulmet ile nûr yaptıklarının gölgesi, hâriçte mi sandın bilgin sana kıymet, talebin neyse osun sen insanlığı sâde yiyip içmekte mi sandın hâlin ne ise müşteri sen oldun o hâle noksanı meğer adl-i ilâhîde mi sandın fikrim bu benim, virdim ise her lahzada âh sen âh-ı ateş-sûzumu beyhude mi sandın yeniler her âh ile ken'ân ahd-i elest’i ahım acaba nefha-yı hâbîde mi sandın KENAN RIFAİ dûzah: cehennem gamm u sürür: hüzün ve sevinç vird: sık sık ve devamlı okunan dua âh-ı ateş-sûz: yakıcı ateşin ahı ahd-ı elest: bezm-i elest'te yapılan ahd nefha-yı hâbîde: uyuyanın esneyişi
Sinan hocam merhabalar, Kötülük fiilen insanın insana yaptığıdır evet ama bunu kötülük olarak isimlendiren de insandır. Peki bu kötülük değil de başka birşey olabilir mi?
(Kullarıma hatırlat!) Hani bir zamanlar, Rabbin meleklere: "Ben mutlaka yeryüzünde (Hakkın ve hayrın temsilcisi ve takipçisi olacak, hükümlerimi uygulayacak, ilim, imkân ve istidadı sürekli gelişip artacak) bir halife (var edip görevli) kılacağım (Ademoğlunu adil bir düzen ve devlet disiplini kurmakla sorumlu ve yetkili yaparak dünyaya yollayacağım)" demişti. (Melekler de) O’na: "Orada fesat çıkaracak ve kan akıtacak birini mi yaratacaksın? Oysa biz Seni överek tesbih ve takdis ediyoruz. (Saygıyla kutsayıp emrine âmade bulunuyoruz. Eğer ibadet ve hizmet içinse, biz Sana zaten bunları yapıyoruz.)” yanıtını vermişlerdi. (Rabbin ise) "Ben sizin bilmediklerinizi de bilirim" deyip (onları uyarıvermişti).
İnanç tehlikeli bir oyun insanlara her şeyi yaptırabilir . İnsanlar inançları uğruna gerçekleri görmezlikten gelme egilimindeler . Ayrıca inançlı insanlar genelde inandıkları durumları tek kalmama adına yayma egilimindeler bu eğilim kabul etmeyenleri baskilamaya kadar gidebiliyor yeterki yeterli gücu eline alsınlar (bu çoğunluk bile olabilir ). Materyalist kesmin düşüncelerinin inanç kapsamına alınmasına katılmıyorum ayrıca. Zaten sorun varlığın temel yapısı ile alakalı . Mantıksal bakarsak Buradaki sorun ya gördüğümüz her şey aslında yok ,tek gerçek biziz deneyimlerimiz sadece benliğimizin içinde olup bitiyor dış dünya yok . Çünkü bütün deneyimlerimizi (görme ,düşünme ,tat alma ,dokunma yada koku vb. ) Hepsi benligimiz yani biz yorumluyoruz . Yada biz yokuz tek gerçek bizde dahil her şeyin maddeden oluşmuş parçalardan ibaret olması . Eğer dış dünya varsa onunla etkileşime giriyoruz demektir buda dış dünya ve bizim aynı materyallerden olustugumuz anlamına gelir ki bu bizi maddesel bir oluşum yapar. Yada dış dünya ile hiç etkileşime girmiyoruz bütün olaylar beynimiz yani benliğimizin içinde olup bitiyor tek gerçek biziz
Hayata neden bir anlam yüklemek zorundayız ki? Veya neden her şeyde bir anlam aramamız gerekiyor? Bu sizce de yorucu ve depresyona sürükleyici bir şey değil mi? Anı yaşamak varken bizi geleceği planlamaya veya geçmişteki hatalarımıza geri döndüren utanca ve korkuya sürükleyen inançlar yerine hiçbir şeye inanmadan yaşayamaz mı bir insan?
AN Anlam yüklenebilen en kısa zaman. Fiziki olarak da tam olarak ortadan çizilmesi mümkün olmayan iki mülkiyet arasında sınır. İnsan ya AN çalar kavga eder ya da Ânı paylaşır huzura erer. İlk Ânımız Anamızla başlar. Nasıl Anarsak öyle anılırız.
Etimolojik anlam o dili anadili olarak konuşan insanlar için önemlidir. Siz Arapçadan bir sözcük almışsınız Türkçede ya anlam daralmasına uğramış ya da Arapçadakiden farklı bir anlamda kullanıyorsunuz. Etimolojik anlam merakınızı gidermekten öte bir işinize yaramayacaktır. Örnek : Ahlak Arapçada yaratılışa uygun davranmak anlamı taşır. Ahlak deyince bu sözcüğün etimolojik anlamı bir Türk için hiçbir şey ifade etmez.
Insan garip bir varlık bulunduğu cenneti cehenneme çevirir,insan olmazsa doğa kendi kendini yenileyebilir sistemi bozan insan aklı olmasına rağmen ilginç.
Ne güzel acıklamışsıniz malesef insanların bu otekileştirme özelliğini kullanarak ne güzel provokatör oluşturuyorlar bunu bir anlasak kavgalar en aza inecek hocam
@SinanCanan Hocam hayırlı cumalar İFA II. Kitap sayfa 32 Bu söylediğiniz olgu , Ümmi peygamberimiz Muhammed Mustafa (sav)'e tamamen ters ve çelişmiyor mu? Kitapta geçen ibare: "Çokça tekrarladığım bir şeyi burada bir kez daha yinelemek isterim: Hayatları boyunca hiç gerçek doğal ortamında bir maymun görmemiş, şehir ve çiftlik hayvanları dışında hayvan tanımayan, ıslah edilmiş bitkiler dışındaki bitki yaşamından bihaber, canlı lığın devasa ve mikroskobik boyutlarıyla ilgili tamamen bilgisiz, kitaplardan haberdar oldukları dışında yaşamın zenginliğini de neyimleme şansı bulamamış insanların; "insan" ve "ahlâk" hak kında konuşacağı her şey, ortaya atacağı her fikir, eksik ve kusurlu olmaya mahkûmdur. Velev ki bu bilgiler köken itibariyle “İlâhî bir kaynak tan geliyor olsun; bu dünyayı hakkıyla ve zamanının bilgisiyle öğrenmekten uzak duran insanların bu mesajları dahi anlaması muhaldir. Zira "Türkçe bilmeyen birinin bu metni an layamayacağı gibi, tabiatı anlamamış, tabiatından kopmuş bir anlayıştır"""
Burda zannediyorum ki günümüz insanına sesleniyor. "velev ki ilahi kaynaklı" derken de, Kuran'ı referans alarak hayat görüşünü oluşturan ama doğaya tamamen sırtını dönerek yorum yapan insanlara bir taş var gibi. Kastını ben de merak ettim doğrusu ama yorumlara cevap vermediğini sanıyorum hocanın.
Bu anlatilarinizi anlamayan insan, kadim felsefe ve insanlık tarihine bakmalı, yoksa insanın neye kandigi veya inandığı konusu çok karışık yollara sevk edebiliyo kişiyi.
"derinden etkilemek, duyguları hoplatmak.." bu ifadeler bana "rabbim hayretimi arttır" duasını hatırlattı :)
Birini bir şeye inanıyor diye yargılayan kişinin de bunu kendi inandığı şey uğruna yapıyor olmasını hep çelişkili bulmuşumdur zaten. Umarım bir an önce anlaşmayı öğreniriz.
Bana da inançlı insanlar çok tuhaf geliyor insanın kendi uydurduğu şeylere bu denli inanıp hayatını ona göre şekillendirmesi içimi acıtıyor. Yargılamıyorum ama tuhaf işte.
@@sekersizyogurt9684 İnsan kurgulayan bir varlıktır, başkalarının uydurduğu şeye inanmadığımızda bile kendi uydurduğumuz şeye inanıyoruz muhtemelen. Başkalarının inancını paylaşmamak da tek başına bir inanç tercihi olduğuna göre, yukarıda söylediğimi her durum için kastetmiştim. Tuhaf gelen şeylerse, Sinan hocanın da belirttiği gibi anlam çerçevemize dahil edemediğimiz şeyler oluyor. Üzerine çalışalım, saygılar, sevgiler.
@@ozkan_gedikoglu Muhtemelen hangi açıdan bakmak istediğinize göre değişen bir şeydir. Kaçamaktan kastınızı anlayamadım.
@@ozkan_gedikoglu neden kaçayım ki? Bence neyi kastettiğimi çok iyi anladınız.
@Obi-Wan Dokooy olduğunu düşünüyorsun, bilmiyorsun. İşte sorun da burda.
Tek başınıza yaptığınız anlatımlar daha iyi anlaşılıyor hocam. Saygılar
'kavranıyor' daha doğru
Amerikada spiritual care yapısında çalışıyorum. Bu anlattıklarınızı biz burda uyguluyoruz. Religious ve non-religion herkese manevi destek sağlıyoruz. Bunun Türkiyede anlaşılması için insanların kendileri gibi düşünmeyen, inanmayan, hissetmeyen insanların FARKINA VARMASI gerekiyor. Aynı zamanda opennes dediğimiz farklılıklara açık olabilmek mühim. Dışarda çok güzel bir dünya var biz kabuğumuzda çürümeyelim.
Ne ise yariyor peki bu anlaşılınca
Yer yer (çatışmalar-conflict-kısmı özellikle) Jiddu Krishnamurti'yi andırdı ama şu anlatılanların, çeşitli fikir ve farklı insanların dinlenip sentezlenmesiyle ortaya çıktığı belli . Bir de İngilizce'deki "to identify oneself with sth" karşılığı olarak "birinin anlamsal çerçevesi" kullanıyorsunuz gibi geldi, bence çok uygun.... Emeğinize sağlık 🤗
Neden açık beyin son sezon? Sizin sayenizde bilmediklerimizi güzel bir şekilde öğreniyorduk hocam bitirmeyin lütfen.😔
01:34 de ''son sezon'' demiş ondan mı bahsediyorsunuz? ''Bu sezon" "En son yaptığımız ve şu an yapmakta olduğumuz sezon" anlamında kullandı bence. Sinan hocamın bitireceğini sanmam.
@@gizemlikiz678 inşaallah öyledir,cevap verirlerse anlıyacağız.
@@gizemlikiz678 bende bu şekilde anladım
Son sezon mu ki?hayit bitmesin lütfen bununla birlikte yeni bisey ler dusunuluyordur belki...?
Şu dünyada Allah a giden yol sayısı varolan insan sayısı kadardır. Netim bu konuda 😊
Herkes başka kimseyi yargılamaya gerek yok.Ayni inanca sahip olsak bile Allaha yöneliş biçimimiz benzerlik gösterse bile herkes başka anlam yükler yaratıcıya ve yürüyeceği yol sadece kendisine özel. Allahı anlamanın ve ona yaklaşmanın manevi yolu yeryüzündeki insan sayısı kadar olduğunu düşünüyorum. Ve inanıyorum. Bu da beni insanlari yargilamamaya yöneltiyor.
Siz dindar mısınız
@@ozeryldz3398 Bilmem hiç böyle düşünmeye gerek duymadım dindarmıyım değil miyim. Rızaya talip olmaktan başka gayem olmadı çünkü. 🍀
@@asumancavunmirza SELAM OLSUN
DİNİ ALLAH
KİTABI ALLAH
MEZHEBİ ALLAH
KIBLESİ ALLAH OLANLARA
Her seferinde farklı ve güzel anlam dolu sohbet ve ufuk açılması. Mekanın sahibinde izledim geçen gün sizi şahane bir söyleşiydi.Şu anda Tıp Fakültesi 2.sınıfta okuyan kızım sayesinde tanıdım sizi 3 sene önce, siz gibi kıymetli hocaların yolunda ilerlemesini çok isterim. Emeğinize sağlık ,iyi ki varsınız.
“ Bir çok insan inandığı şeylerden ötürü gözünün önündeki şeyleri bile göremiyor.”
Sinan Bey’in bu cümlesindeki “şeyleri” sözcüğünün yerine; onyıllardır artık vicdanlarımızı acıtan bu kadar da olmaz dedirten her olguyu yazıp cümlenin üzerinde tekrar düşünmek iyi gelecektir.
Sinan Bey merhaba,
Sizin videolarınızla tanışmam yaklaşık 1 haftalık bir süreç. Konulara yaklaşım biçiminiz ve özellikle metaforlarınız beni inanılmaz kendisine doğru çekiyor ve hemen her gün 1 videonuzu mutlaka izliyorum. Nacizane bir geri bildirimim olacak. Konuşurken sesinizi daha çok kullanmanızı öneririm. Yani, alçaltıp yükselterek ya da vurgular kullanarak...İçerikleriniz ve onları yorumlayışınız çok ilgimi çekmesine rağmen, bazen 15dk'lık bir videoyu bile tek seferde bitirmekte, odaklanmakta zorlanabiliyorum. Sizin fikirlerinizle tanışmış olmaktan dolayı çok keyifliyim.
Sevgiler,
İnci Yücesan
Emeğinize sağlık hocam. Açıkçası manevi bakış açısını spritüel alanla geliştirmeye çalışan biri olarak şu konuda bir bakış açımı sunacağım: İyi ve kötü kavramını eylemsel ya da düşüncesel bir durumun sonucundan çıkarmanın yanlış olduğuna inanıyorum. Çünkü bir olayın, bir kişinin, bir durumun bir kavramın kötü veya iyi olmasının mümkün olamayacağıı düşünüyorum. Çünkü maneviyat yani bahsettiğiniz gibi anlamsal düzlem kendi içinde bir bağ kurduğu zaman anda ki yargılamalarımızın bağlam bütününde neye evrileceğini bilmiyoruz. Bu bakımdan meyvenin kötü olması ya da iyi olması gibi belirsiz bir tanımlada kalıyoruz. Şeker hastasına olumsuz etki yapabilen bir karpuzun acıkmış ve susamış birine yapacağı olumlu etkisi de düşündüğümüz zaman bu karpuza iyi veya kötü dememizin hiçbir hükmü kalmıyor. İyi veya kötü etiketlerini attığımız zaman, Sistemden (yaratımdan, kollektif yapıdan, makro kozmos ve evren yasalarından, tanrısallıktan) bağımsızlaştırılmış bir alanda sığ bir çukurda kalmış oluyoruz. O bakımdan yargılar değil durumlar, olaylar ve mevcutlar var. Kötü veya iyi sadece egomuza, kendimize, bize ait olan aile, iş vb kavramlara etki eden şeylere verdiğimiz sübjektif tanımlar olarak kalıyor. Daha büyük bir olayda yani cinayet, taciz gibi etik dışı, canice ve zararlı faaliyetleri sürdürenlerin bu davranışlarını meşrulaştırmak değil elbette yazımın amacı. Sözün özü, iyilik ve kötülük kavramı, neyin iyi neyin kötü olduğu ancak sistem tarafından bilinebilir,; mahşer, mizan gibi daha üst ve ilahi yargılama alanlarında gerçek etiket yapılabilir.
.
Knk baya boş yapmışsın okumadim kb
@@muratcanpala 31
Süper onca uçtucu kaçtıcı içi boş anlamlarla doldurulmuş cümlelere bu kadar anlam kazandırmak aydınlatıcı oldu iyiki varsınız 🤗🤗🤗
Kötülükler insandan değil insan olamayandan geliyor.
Maneviyatın anlamını bu kadar yalın ifadelerle anlattığınız için size minnettarım sevgili sinan Canan hocam. Bu konuyu daha geniş kitlelere ulaştırırsanız toplumumuz adına büyük yararlar sağlarsınız, tamda bu zamanda şiddetle ihtiyacı olduğunu düşünüyorum.
Hocam harika düşünmüşsünüz, bence de bir çok doğru nokta var ancak ben oldukça zıt olan kendi düşüncelerimi eklemek istiyorum.
İnsanı çıkarınca dünya cennet diyorsunuz, tüm kötülüklerin sebebi biziz, sebebi de "ben" algısı, peki tamam.
Ancak insan neden kötülük yapıyor ? Bunun nedeni içimizde şiddetle doğmamız olabilir mi ? Tüm canlılar içgüdüsel olarak şiddete yatkındır. Siz insanı çıkarınca dünya cennet diyorsunuz peki neden cennet ? Hayvanlar insanların yaptığı kötülükleri yapmıyor diye mi ? Hayvanlar insanın yaptığı kötülükleri yapmıyor diye çok masum olabilirler fakat insanın sahip olduğu bir şey onlarda yok, "akıl". İnsan düşünebilen bir hayvandır, hatta hemen hemen hayvandan hiç bir farkı yoktur ve içinde doğduğu andan itibaren şiddeti taşır. Bu şiddet akıl ile birleşince ortaya muazzam bir "kötülük" çıkar. Bir aslanı sadece yaşama iç güdüsüyle ceylanı yediği için suçlamıyorsunuz fakat aslanın aklı yoktur ve düşünemez. Eğer bir gün evrilir veya bir mucize olup akla sahip olursa onun da olabildiğince ceylan yakalayıp stok yapmayacağını, diğer aslanları kışkırtmak için büyük planlar düşünmeyeceğini, olabildiğince büyük alanlar işgal etmeyeceğini garanti edebilir misiniz ? Yani onları masum yapan şeyin "akılsız" olmaları olabilir mi ? Şuan insana akıl olarak en yakın olan maymunların çete savaşları yaptıklarını, diğer maymunların kafalarını taşla ezdiklerini biliyoruz. Eğer bu maymunlar biraz daha gelişip daha akıllı canlılar olsa bu vahşeti bir tık ileri taşıyıp, düşmanının kafasını taşla ezmek yerine derisini yüzüp kazığa oturtmayacağını garanti edebilir misiniz ? Bu dünyada bir tek insan suçlu ve geri kalan her canlı masum mu diyorsunuz ? İnsanın tek suçu akla sahip olması, bu yüzden düşünüp bu aklını şiddet amaçlı ya da iyilik için kullanabilir ancak bu dünyaya -insanı çıkarınca- cennet diyebilmeniz için önce bütün canlılara insanın sahip olduğu akıldan verdikten sonra bu kararı vermeniz gerekirdi. Eğer diğer canlılar bizden akıllı olsaydı şuan muhtemelen bir iguana sizden adana dürüm yapıyordu, maymunlar birbirlerini tanklarla, uçaklarla vuruyordu, filler bizim aklımıza gelmeyen şekilde işkence yöntemleri deniyorlardı. Tabi aralarında aynı bizde olduğu gibi iyiliği ve güzelliği savunanlar olacaktır ancak genel tablo bu.
Bir belgeselde, bir aslan ceylan yakalamış, içini dışına çıkarmış ve neredeyse yarısına kadar yemiş ama ceylan hâlâ ölmemiş can çekişiyordu. Şimdi siz, tamamen şans eseri, dünyaya besin zincirinin en üstünde gelmiş bir canlı olarak, "insanı çıkarınca ortam cennet yav" diyebilirsiniz ancak keşke bir de o ceylana sorabilseydiniz dünya cennet mi değil mi.
Burada insanlara ders verebiliyorsunuz, konuşabiliyorsunuz, aklınız fikriniz var, ancak bunların çoğunu şans eseri insan olarak doğmanıza borçlusunuz. Bir ceylan olsaydınız ve çocuğunuzu bir aslan gözünüzün önünde parçalasaydı acaba o zamanda "dünya cennet yav" diyebilecek miydiniz ?
Özetle, o guruların bahsettiği egoyu yok edip "hiç" olma durumu, tüm bu acı ve vahşeti kabullenmekten başka bir şey değil, çünkü elden bir şey gelmez ve bu durumda yapılacak en iyi şey bu. Ancak egonuzu patlatıp bir "hiç" olsanızda sadece siz iyi hissedersiniz, bu acı tablo yine bu acı tablo olarak kalacaktır.
Yani sizin ve o guruların bahsettiği, bu acı dolu dünyaya katlanabilmek ve anlamlamlı kılabilmek adına bir nevi kendini uyuşturmaktan başka bir şey değil.
Yorum ve görüşleriniz çok değeri bilinecek kıvamda oldu. Teşekkür ederiz 🍀
Sinan hocam merhaba. Sizi gibi hayata farklı bakmaya çalışan insanı tanımak her ne kadar geç olsa da tanımanın vermiş olduğu mutluluk inanılmaz derece de mutluluk veriyor. Fiziksel ve ruhsal anlam da anlattıklarınızı dinlemek hayatımdan ip uçları bulmak tarifi imkansız bir mutluluk anı. Gerek deniz Bayramoğlu ile gerek açık beyin de yaptığınız program gerek ekin Olcayto ile yaptığınız programlar ve diğer TH-cam kanallarında yaptığınız programlar harika. Sürekli izlemek ve her cümle ve kelimenizi yazmak sizi dinlemek ayrı bir mutluluk. Çok uzatmadan maneviyat üzerine ise yaptığınız video de çok güzel. Emeği geçen herkese teşekkür ederim. Hocam ayrıca size yolunuzun bahtınızın akademik hayatınız mutlu olması dileğiyle. Kendinizi iyi bakın.
Bütün kotuluklerin ortak noktası insanın içindeki NEFS hocam,onu egitebildigimizde kötülüğün kaynağını kurutabiliriz
Bu söyledikleriniz çok doğru hocam ama insan bir şeye ,birilene maruz kalmak MECBURİYETİNDE olunca (ortam değiştirme ,şehir yenileme vs gibi lüksüm şimdilik yok) beyin de kendini ona göre ayarlı tutuyor elime değil, kurtarabilen kendini kurtarsın🐼
Sevgili hocam siz bize bir armağansınız ..
Zannediyorum ben ve hiclik meselesinde Agah Aydin (Freud ve Lacan) veya Nihan Kaya (Jung) ile onemli olcude ayrisiyorsunuz. Sevgiler, emeginize saglik 🌹
İnsanlığın ihtiyacına cevap olmuştur bence anlattıklarınız
Cemal Nur Sargut hocamızdan cok hasbial ediyorsunuz galiba hocam bu güzel konulara değinmişsiniz.Aynı üniversiteydiniz galiba 👍🌹 maneviyat insanı güçlü ve huzurlu yapiyor maneviyat ile bilnc,düşünce beyin de kalp gibi istifade ediyor😍
Şu anımı daha da anlamlandırdınız. İyi ki varlığınızdan haberdarım🙏❤
Yine bikac defa izleyip not alıp düşündürecek bir video ve merakbyrni kitaba👍💕O anlam arayışına girmeler 40 larva mi oluyor çokça acaba ben onu merak ettim şimdi.Daha ufak yaşlarda rüzgara mi kapiliyoruz acaba...?
Hocam kullandığınız Etimoloji lüğat progeamlarında hangisini tavsiyye edersiniz?
Kapak fotoğrafındaki maneviyatı yansıtan pozunuz çok iyi olmuş
Hocam siz bana her zaman manevi güc veriyorsunuz. Teşekkürler❤
Sadhguru ile karşılıklı konuştuğunuz bir video bekliyoruz o zaman artık
Cennet cehennem bunlar insanın kendsinin mana verdiği şeyler elbette iyi ve kötü de yine insanın manalandırdığı şeyler. Sonsuz bir evrenin ve zamanın içinde var olduğumuzu düşündüğümüzde neyin gerçekten kötü(zararlı) ve neyin gerçekten iyi (faydalı) olduğunu belirli bir limit içinde değerlendirebiliriz. Bunların dışında sonsuzluğun içinde bir şeyin kötü ve iyi olduğunu manalandırma çabamız neden var? bunlar çok karmaşık şeyler :)
NUTKU ŞERİF
HAK suretidir âlem-i imkân ile âdem
bundan güzeli nerde ki cennet'te mi sandın
her yer ne güzel menba-ı hüsn, insan güzeli
sen de bu cemâli, huri gılmanda mı sandın
her yerde, fakat arifin kalbindedir allah,
yoksa sen onu arz u semâvâtta mı sandın
dünyâ diyerek geçme sakın, burdadır her şey
mîzân ü sırât'ı mutlaka orda mı sandın
cennet ü dûzah, gamm ü sürür, zulmet ile nûr
yaptıklarının gölgesi, hâriçte mi sandın
bilgin sana kıymet, talebin neyse osun sen
insanlığı sâde yiyip içmekte mi sandın
hâlin ne ise müşteri sen oldun o hâle
noksanı meğer adl-i ilâhîde mi sandın
fikrim bu benim, virdim ise her lahzada âh
sen âh-ı ateş-sûzumu beyhude mi sandın
yeniler her âh ile ken'ân ahd-i elest’i
ahım acaba nefha-yı hâbîde mi sandın
KENAN RIFAİ
dûzah: cehennem
gamm u sürür: hüzün ve sevinç
vird: sık sık ve devamlı okunan dua
âh-ı ateş-sûz: yakıcı ateşin ahı
ahd-ı elest: bezm-i elest'te yapılan ahd
nefha-yı hâbîde: uyuyanın esneyişi
Yaşamak en çok insan için zor. Bu yüzden de bütün sorunu insan çıkarıyor.
Sizi tekrar görmek güzel :)
Sinan hocam merhabalar,
Kötülük fiilen insanın insana yaptığıdır evet ama bunu kötülük olarak isimlendiren de insandır. Peki bu kötülük değil de başka birşey olabilir mi?
Lizbon'dan selamlar hocam :) Bildirimi görünce hemen geldim.
hoşgeldiniz efendim
(Kullarıma hatırlat!) Hani bir zamanlar, Rabbin meleklere: "Ben mutlaka yeryüzünde (Hakkın ve hayrın temsilcisi ve takipçisi olacak, hükümlerimi uygulayacak, ilim, imkân ve istidadı sürekli gelişip artacak) bir halife (var edip görevli) kılacağım (Ademoğlunu adil bir düzen ve devlet disiplini kurmakla sorumlu ve yetkili yaparak dünyaya yollayacağım)" demişti. (Melekler de) O’na: "Orada fesat çıkaracak ve kan akıtacak birini mi yaratacaksın? Oysa biz Seni överek tesbih ve takdis ediyoruz. (Saygıyla kutsayıp emrine âmade bulunuyoruz. Eğer ibadet ve hizmet içinse, biz Sana zaten bunları yapıyoruz.)” yanıtını vermişlerdi. (Rabbin ise) "Ben sizin bilmediklerinizi de bilirim" deyip (onları uyarıvermişti).
Iyiki varsiniz sinan hocam..
İnanç tehlikeli bir oyun insanlara her şeyi yaptırabilir . İnsanlar inançları uğruna gerçekleri görmezlikten gelme egilimindeler . Ayrıca inançlı insanlar genelde inandıkları durumları tek kalmama adına yayma egilimindeler bu eğilim kabul etmeyenleri baskilamaya kadar gidebiliyor yeterki yeterli gücu eline alsınlar (bu çoğunluk bile olabilir ).
Materyalist kesmin düşüncelerinin inanç kapsamına alınmasına katılmıyorum ayrıca.
Zaten sorun varlığın temel yapısı ile alakalı . Mantıksal bakarsak
Buradaki sorun ya gördüğümüz her şey aslında yok ,tek gerçek biziz deneyimlerimiz sadece benliğimizin içinde olup bitiyor dış dünya yok .
Çünkü bütün deneyimlerimizi (görme ,düşünme ,tat alma ,dokunma yada koku vb. ) Hepsi benligimiz yani biz yorumluyoruz .
Yada biz yokuz tek gerçek bizde dahil her şeyin maddeden oluşmuş parçalardan ibaret olması .
Eğer dış dünya varsa onunla etkileşime giriyoruz demektir buda dış dünya ve bizim aynı materyallerden olustugumuz anlamına gelir ki bu bizi maddesel bir oluşum yapar. Yada dış dünya ile hiç etkileşime girmiyoruz bütün olaylar beynimiz yani benliğimizin içinde olup bitiyor tek gerçek biziz
Başlığı görür görmez like yaptık hayırlısıyla :)
Teşekkürler
Hayata neden bir anlam yüklemek zorundayız ki? Veya neden her şeyde bir anlam aramamız gerekiyor? Bu sizce de yorucu ve depresyona sürükleyici bir şey değil mi? Anı yaşamak varken bizi geleceği planlamaya veya geçmişteki hatalarımıza geri döndüren utanca ve korkuya sürükleyen inançlar yerine hiçbir şeye inanmadan yaşayamaz mı bir insan?
Hocam sorun bizde biliyorum ama bu sorunu nasil cözücez bilmiyorum
Güzel paylaşım, kutlarım 👍🏻 Almanya „Entel Mikrofon“ kanalından saygılar 🇹🇷 🇩🇪
AN
Anlam yüklenebilen en kısa zaman.
Fiziki olarak da tam olarak ortadan çizilmesi mümkün olmayan iki mülkiyet arasında sınır.
İnsan ya AN çalar kavga eder ya da Ânı paylaşır huzura erer.
İlk Ânımız Anamızla başlar.
Nasıl Anarsak öyle anılırız.
Bu kadar bilmene rağmen hâlâ iman etmemiş olman beni şaşırtıyor
Hiçlik yolunun sonu uyuşukluk olmasın hocam aman diyim. İnsana dirililik yakışır
Yine çok güzeldi ❤
Hocam harikaydı bir diģer adı hoşgörü
Bilinçsiz bir varlığın kötülük yapması mümkün olmayacağı için elbette insandan başka kötülük yapan canlı yoktur
iyi anlatmışsınız ama uzun olmuş sanki
2x de izle kardeşim
Konfor alanımızdan çıkmasakda konfor alanımızı genişletsek olmaz mı hocam..
manevi bakış açısı nasıl genişler?
Kesinlikle hayatı insanoğlu kendine zorlaştırıyor
Kötülük yapanların kendilerini rahatlatmaK için kurguladığı duygusal sistemdir.
Bir nevi moneyviat tır maneviyat.
İnsan dışı bir kötülük olabilemez!
Etimolojik anlam o dili anadili olarak konuşan insanlar için önemlidir. Siz Arapçadan bir sözcük almışsınız Türkçede ya anlam daralmasına uğramış ya da Arapçadakiden farklı bir anlamda kullanıyorsunuz. Etimolojik anlam merakınızı gidermekten öte bir işinize yaramayacaktır. Örnek : Ahlak Arapçada yaratılışa uygun davranmak anlamı taşır. Ahlak deyince bu sözcüğün etimolojik anlamı bir Türk için hiçbir şey ifade etmez.
O zaman dil öğrenmek gerekiyor aga.
Cok hızlı konusmussunuz hocam, cümleler de çok uzun olmuş.Ara sira konudan koptum anlayamadım pek.
Anlama probleminiz olabilir daha cok kitap okuyun
👍
O zaman insanın manevi ayarları gelsin :))
Insan garip bir varlık bulunduğu cenneti cehenneme çevirir,insan olmazsa doğa kendi kendini yenileyebilir sistemi bozan insan aklı olmasına rağmen ilginç.
Ne güzel acıklamışsıniz malesef insanların bu otekileştirme özelliğini kullanarak ne güzel provokatör oluşturuyorlar bunu bir anlasak kavgalar en aza inecek hocam
Son mu?...😥😥
Anlamsal çerçeveyi azıcık açar mısınız?
❤️❤️❤️❤️❤️
Ne için kim için
@SinanCanan Hocam hayırlı cumalar
İFA II. Kitap sayfa 32
Bu söylediğiniz olgu , Ümmi peygamberimiz Muhammed Mustafa (sav)'e tamamen ters ve çelişmiyor mu?
Kitapta geçen ibare:
"Çokça tekrarladığım bir şeyi burada bir kez daha yinelemek isterim: Hayatları boyunca hiç gerçek doğal ortamında bir maymun görmemiş, şehir ve çiftlik hayvanları dışında hayvan tanımayan, ıslah edilmiş bitkiler dışındaki bitki yaşamından bihaber, canlı lığın devasa ve mikroskobik boyutlarıyla ilgili tamamen bilgisiz, kitaplardan haberdar oldukları dışında yaşamın zenginliğini de neyimleme şansı bulamamış insanların; "insan" ve "ahlâk" hak kında konuşacağı her şey, ortaya atacağı her fikir, eksik ve kusurlu olmaya mahkûmdur. Velev ki bu bilgiler köken itibariyle “İlâhî bir kaynak tan geliyor olsun; bu dünyayı hakkıyla ve zamanının bilgisiyle öğrenmekten uzak duran insanların bu mesajları dahi anlaması muhaldir. Zira "Türkçe bilmeyen birinin bu metni an layamayacağı gibi, tabiatı anlamamış, tabiatından kopmuş bir anlayıştır"""
Burda zannediyorum ki günümüz insanına sesleniyor. "velev ki ilahi kaynaklı" derken de, Kuran'ı referans alarak hayat görüşünü oluşturan ama doğaya tamamen sırtını dönerek yorum yapan insanlara bir taş var gibi. Kastını ben de merak ettim doğrusu ama yorumlara cevap vermediğini sanıyorum hocanın.
@@SeymaEker hayır, ben orayı özellikle belirttim kendisi de kitapta belirtmiş. İnşallah cevap verir kastı neymiş. Yoksa kitabı okumayı bırakacağım.
@@e0zturk tam olarak ne ile çeliştiğini söylüyorsun?
@@semenderfu peygamberin hayatını bilen için anlaşılır soru , bilmiyorsan muhatap alma
🍀🍀🍀
Bu anlatilarinizi anlamayan insan, kadim felsefe ve insanlık tarihine bakmalı, yoksa insanın neye kandigi veya inandığı konusu çok karışık yollara sevk edebiliyo kişiyi.
Senin vicdanındır.
Aynen öyle Allah'tan korkan bir şey yapmaz korkmayan herşey yapar
Bir çocuğun engelli doğması ve hayatını bu zorlukla geçirmesi bir kötülük değil midir?
Belki de değildir
Bu hiçlik denen olgu tasavvufta da var
Sorma.
Teşekkürler.