Videonun mutlaka makaleleştirilmesi gerekiyor. Bir önceki seneki aynı muhtevaya sahip videodan daha tertipli daha bütüncül olmuş. 1. Videodan da istifade ederek oluşturulacak bir makale, ve onu da zenginleştirerek ortay çıkarılacak bir kitapçık çok istifadeli olurdu. Allah razı olsun.
*Metaforik-Sembolik Betimleme* Anlaşılması zor, soyut bir konu. Metafor ve sembol, dil/kelimeler düz ve genel anlamı ile yetersiz kaldığında başvurduğumuz bir imkân. Kur'an'da da metafor ve sembollere sık sık başvurulur. Örneğin, Cenab-ı Allah, Kendini Nûr'a benzetir. (Allah-u, Nûr-us semâvâti ve arz... 25/35). Beyt-ul Allah, Habl-ul Allah, Sıbgat-ul Allah, Yed-ul Allah, Vech-ul Allah gibi ifadeler. Harf-i cer dediğimiz edatların kullanımında da düz anlam ‘tehlikelidir.’ Meselâ, inde-l Allah, min-el Allah, ila-l Allah, fi-l Allah... gibi Allah'a ‘bir yer ve yön’ izafe eden bu ifadeler metafor ve sembollere başvurmadan ‘doğru’ anlaşılamaz. Aslında işin aslı şu : dil, biyere kadar açıklar, biyerden sonra ‘işe yaramaz’. Bunu söyledikten sonra metaforun ve sembolün ‘dil dışı’ bir anlatım olduğunu söyleyebilirim. Bu tür anlatımlar, insanı ‘bir üst aşamaya’ taşımaya, hatta ufkunu sonsuza açmaya matuftur. ... ‘Asıl Bilgi/Vahy’, çook üst bir düzeyden (Ümm-ül Kitab'tan) Efendimizin gönlüne/kalbine inmiş/inzal olmuş, oradan da dile (Arapça bir Mushaf'a) dönüşmüştür.
Ya bu ve bu gibi hocaların hiç değeri Türkiye'de bilinmiyor Allah razı olsun hocam ya daha çok aktif olursanız sevinirim
Ömer Türker hoca konuya çok hakim. Akıcı konuşuyor. Basit anlatıyor.
Videonun mutlaka makaleleştirilmesi gerekiyor. Bir önceki seneki aynı muhtevaya sahip videodan daha tertipli daha bütüncül olmuş. 1. Videodan da istifade ederek oluşturulacak bir makale, ve onu da zenginleştirerek ortay çıkarılacak bir kitapçık çok istifadeli olurdu. Allah razı olsun.
Çok güzel bir konu ve anlatım
*Metaforik-Sembolik Betimleme*
Anlaşılması zor, soyut bir konu. Metafor ve sembol, dil/kelimeler düz ve genel anlamı ile yetersiz kaldığında başvurduğumuz bir imkân. Kur'an'da da metafor ve sembollere sık sık başvurulur. Örneğin, Cenab-ı Allah, Kendini Nûr'a benzetir. (Allah-u, Nûr-us semâvâti ve arz... 25/35). Beyt-ul Allah, Habl-ul Allah, Sıbgat-ul Allah, Yed-ul Allah, Vech-ul Allah gibi ifadeler. Harf-i cer dediğimiz edatların kullanımında da düz anlam ‘tehlikelidir.’ Meselâ, inde-l Allah, min-el Allah, ila-l Allah, fi-l Allah... gibi Allah'a ‘bir yer ve yön’ izafe eden bu ifadeler metafor ve sembollere başvurmadan ‘doğru’ anlaşılamaz.
Aslında işin aslı şu : dil, biyere kadar açıklar, biyerden sonra ‘işe yaramaz’. Bunu söyledikten sonra metaforun ve sembolün ‘dil dışı’ bir anlatım olduğunu söyleyebilirim. Bu tür anlatımlar, insanı ‘bir üst aşamaya’ taşımaya, hatta ufkunu sonsuza açmaya matuftur.
...
‘Asıl Bilgi/Vahy’, çook üst bir düzeyden (Ümm-ül Kitab'tan) Efendimizin gönlüne/kalbine inmiş/inzal olmuş, oradan da dile (Arapça bir Mushaf'a) dönüşmüştür.
Bunları aklı donduran selefilere anlatmak lazim