Müslüman bir ailede doğdum ve dedem hafizdi. Küçüklükten itibaren dini öğretilerle büyüdüm tabi belli bir yaştan sonra sorgulamalar başladı ve Kur'an'ı gece gündüz okumaya başladım özellikle Türkçesini arastirarak ama bir yandan sorgulama değil de inanarak ve sürekli inancı artarak okumaya devam ettim.. 26 yaşımdan sonra işten ayrildigim bir dönem oldu ve vaktimin de olması hasebiyle sanırım buna daha çok ağırlık verdim.. Günlerce oruç tuttum sabah akşam namaz kıldım Kur'an okudum dualar okuyorum, Allah'ın isimlerini öğreniyorum tesbihle zikirler çekmeye başladım.. Esmaul husnalar duymuşsunuzdur.. Bir müddet sonra namazda veya dualar ederken değişik durumlar başladı.. Zikire baslarken önce Allah ismiyle başlıyordum ve bunu nefes çalışması gibi yapıyordum.. Mesela nefes alırken al verirken lah şeklinde zikrediyorum.. Tabi sanırım beyin baska bir frekansa geçiyor.. ama o zamanlar ben ne beyin dalgalari ne meditasyon ne kundalini enerjisi hiçbir şey bilmiyorum.. sadece inanmıs bir insan olarak Allah için Allah zikri yapıyorum niyetim bu.. o kadar sarıyor ki kendimi çok rahatlamış hissediyordum yaptıkca hoşuma gidiyordu.. Yaptığım secdeler başka bir boyut inanılmaz zevk alıyorum bundan.. ama bir müddet sonra belimden bir enerjinin hareket diyelim yukarı doğru istemsiz bir şekilde çıktığını ve bu beni başta çok şaşırttı korkuttu.. ne olduğunu aslında hala bilmiyorum ama zikre başlıyorum belki üçüncü Allah zikrinde tak yukarı bir enerji çıkıyor.. bel kemiğinden başlıyor omurga boyunca alından çıkıyor sanki.. kontrolsüz bir hareket salınım diyelim.. Sonra biraz araştırdım İslamiyette bunun bir cevabını bulamadım ama kundalini diye bir enerji varmis ve millet bunu uyandırmaya çalışıyormuş neler neler gördüm.. Neyse dedim böyle bir şey demek ki.. Sonra bir gün yatsı namazı kıldım biraz tesbih çektim oturur durumdayim.. elimde tesbih gözümü açtım ezan okunuyor.. Allah Allah dedim daha yeni yatsı okundu bu son vakitti ne ezanı.. Saate bir baktım ki sabah 5 olmuş sabah ezanı okunuyor ben 11 buçuk gibi oturmuş namazımı kilmistim ve gerçekten o 6 saatin geçtiğine inanamadim, şok oldum, uyumuşum farkında değilim.. ama sadece bence göz açıp kapama süresiydi hiçbir şey hissetmedim.. ve bedenimde hiçbir yer de saatlerce oturmama karşın agrimamisti.. gerçekten o zamanlar ben ne yaşıyorum olmuştum.. Sonra Kur'an'da bir ayetle karşılaştim.. tam hatırlamıyorum ama mealen şöyle bir anlamı vardı " sizi bir uyuklama tutar siz bilmezsiniz Allah o esnada sizi günahlarınızdan arındırır" bu ayet de beni çok şaşırttı. Aslında uyumanın ne kadar faydalı bir şey olduğunu vücudu yeniledigini bir arınma olduğunu biliyoruz.. Bu böyle bir şey miydi? 🤷 bir gün de namaz esnasında başka bir boyuta geçtim sanki.. bir anda odamdayim ama rüzgar var resmen hissediyorum yanımdan biri geçiyor onun elbisenin sürükledigi enerjiyi geçerken yaptığı ruzgari bile hissettim.. Tamamen başka bir frekans.. neyse ben bunları yaşarken bu konularin daha çok üstüne gittim daha çok araştırmaya vs basladim.. birçok şey öğrendim ama hala bir sürü soru isaretlerim merak ettiğim şeyler var.. ama anladığım kadarıyla beyin zikir esnasında alfa beta teta her neyse farklı frekanslara geçiyor ve normalde algıladığımız şeylerin dışında da şeyler algılamaya başlıyoruz ve gerçeklik algımız değişiyor.. eğer meditatif hale geçmek istiyorsanız zikirler sizi bir yere taşıyor.. Özellikle Al-lah zikrini nefesinizi kontrol ederek dediğim şekilde yaparsanız sanki çok büyük bir okyanusun içinde aslında sizden bağımsız nefes alıp veren bir varlıkla beraber ona eşlik ediyor onun nefesiyle birlikte siz de ona katılıyor gibi bir zikir haline gecerseniz beyinde kesinlikle başka bir frekansa geçiyorsunuz bir şeyler açılıyor.. büyük varlığın içinde birlikte olma hali gibi.. çok enteresan bir hal.. ama kendi nefsinizde duygularinizda taşıdığınız şeyler bu esnada karşınıza çıkabilir ve sizi zorlayabilir.. Kendinizle yüzleşmeye de hazır olun 🙂 ama dediği gibi meditasyon bir ihtiyaç ve kesinlikle ruhu daha genç ve diri tutuyor.. beyin frekansınız değişiyor.. istediğiniz şeyler olmaya başlıyor bazen aklınızdan geçen pat diye oluyor.. bir ihtiyaciniz mi var karşınıza çıkıyor düşündüğünüz sizi buluyor.. bir yandan iyi bir yandan kötü gibi çünkü her zaman iyi düşünemeyebiliyorsunuz ve kötü düşünceleriniz de çok hızlı gerçekleşebiliyor.. ben bunu fark ettikten sonra düşüncelerimi ehlileştirmem gerektiğini anladım çünkü beni çok savuruyordu.. ehlileştirmek kolay olmadı şimdi daha iyi gibi.. bir nevi bilinclatiniz açığa çıkıyor ve orada bulmak istemeyeceğiniz şeyler de olabilir.. bunlarla tek tek uğraşmak gerekiyor.. günün sonunda Kur'an'da önerilen zikir şöyledir, alçak hafif bir sesle söylemek.. kendi duyacağınız kadar.. beynin farklı bölgeleri aktive oluyor.. derseniz ki şuan ne yapjyorsun.. şuan hiçbir şey yapmıyorum namaz kılmıyorum zikir de çekmiyorum bayadir.. bu süreç beni yordu.. çünkü bunları yaşayacağimi bilmiyordum ve tek başınıza yolculuk biraz korkunç olabiliyor.. gerçi o zorlukları atlattım.. eskiden tarikata giren insanlar böyle zikirlere girdiğinde tek girmezmis başında yol gostericisi olurmuş.. çünkü burda delirme, akıl sagligini kaybetme süreci bile olabilirmiş.. Şeyh Galib'in Hüsnü aşk kitabı bu yolculuğu anlatır.. çok güzel bir kitaptır.. ama ne yazık ki bugün günümüzde gerçek yol göstericileri maalesef bulamazsınız , çünkü birçok insan inandığı şeyi paraya satmış çıkar gozetiyor Salih değil.. bu sebeple sizin yol göstericiniz ögreticiniz olamaz.. Bugün meditasyoncularin çoğu işte biz buna vakit ayırıyoruz tabiki para alacağız diyor bir yerde haklılar ama samimiyetleri olmadığı için kundalini enerjileri vs kendilerinin de uyanmamistir başkasınınkini de uyandiramazlar.. kıtlık bilincinden çıkın diyorlar ama kendileri çıkmamış.. samimi insan çok azdır.. onları bir yerlerde dilenirken ya da size bir şeyler satarken göremezsiniz.. onlar sadece bir anlığına inanmıştır.. bakın bir anlık diyorum çünkü herkes hep aynı frekansta kalamaz.. inişler cıkislar hep olacaktır.. ama bu süreçte anladığım kendime bir rehber ararken aslında etrafımda birçok şeyin bana rehber olduğunu, hayatın hikmet dili ile benimle konuştuğunu fark ettim... Sadece belki biraz daha olanların, etrafımızda gerçekleşen şeylerin ne olduğuna dair daha uyanık bir hale ihtiyacımiz vardır.. bir de şunu hep yapın kalbimde gerçekten ne taşıyorum? İçimde ne var? İçinde ne var? Bunlara samimiyetle vereceği cevaplari olmalı insanın.. konu nereye geldi 🙂 neyse kanal güzel.. meditasyona bir örneklem getirmek istedim..sevgiler 🙋
Konuğa bir kalp❤ cok severim, inanılmaz aynı dusunuyoruz, daha once baska bir program da tanısmıstım kendisiyle❤ böyle kadınlar cogalmalı❤ bu öğretilere suan da kadınlığın inanılmaz ihtiyacı var❤ sevgiler benden cokca size❤
Ebru hanımı okurken çok seviyorum fakat konuşurken sanki azarlar gibi hali beni itiyor. Muhtemelen benle alakalıdır. Esranın dinginliğine ise hayranız❤
Türkiye de türk dinleyicisine yönelik bir program neden her üç kelimede bir ingilizce kelime araya sokularak yapılır , program başlığı da ha keza öyle “ wellbeing” nedir !! türkiyede kaç kişi bu ifadeleri sizleri dinlerken anlayabiliyor??
Müslüman bir ailede doğdum ve dedem hafizdi. Küçüklükten itibaren dini öğretilerle büyüdüm tabi belli bir yaştan sonra sorgulamalar başladı ve Kur'an'ı gece gündüz okumaya başladım özellikle Türkçesini arastirarak ama bir yandan sorgulama değil de inanarak ve sürekli inancı artarak okumaya devam ettim.. 26 yaşımdan sonra işten ayrildigim bir dönem oldu ve vaktimin de olması hasebiyle sanırım buna daha çok ağırlık verdim.. Günlerce oruç tuttum sabah akşam namaz kıldım Kur'an okudum dualar okuyorum, Allah'ın isimlerini öğreniyorum tesbihle zikirler çekmeye başladım.. Esmaul husnalar duymuşsunuzdur.. Bir müddet sonra namazda veya dualar ederken değişik durumlar başladı.. Zikire baslarken önce Allah ismiyle başlıyordum ve bunu nefes çalışması gibi yapıyordum.. Mesela nefes alırken al verirken lah şeklinde zikrediyorum.. Tabi sanırım beyin baska bir frekansa geçiyor.. ama o zamanlar ben ne beyin dalgalari ne meditasyon ne kundalini enerjisi hiçbir şey bilmiyorum.. sadece inanmıs bir insan olarak Allah için Allah zikri yapıyorum niyetim bu.. o kadar sarıyor ki kendimi çok rahatlamış hissediyordum yaptıkca hoşuma gidiyordu.. Yaptığım secdeler başka bir boyut inanılmaz zevk alıyorum bundan.. ama bir müddet sonra belimden bir enerjinin hareket diyelim yukarı doğru istemsiz bir şekilde çıktığını ve bu beni başta çok şaşırttı korkuttu.. ne olduğunu aslında hala bilmiyorum ama zikre başlıyorum belki üçüncü Allah zikrinde tak yukarı bir enerji çıkıyor.. bel kemiğinden başlıyor omurga boyunca alından çıkıyor sanki.. kontrolsüz bir hareket salınım diyelim.. Sonra biraz araştırdım İslamiyette bunun bir cevabını bulamadım ama kundalini diye bir enerji varmis ve millet bunu uyandırmaya çalışıyormuş neler neler gördüm.. Neyse dedim böyle bir şey demek ki.. Sonra bir gün yatsı namazı kıldım biraz tesbih çektim oturur durumdayim.. elimde tesbih gözümü açtım ezan okunuyor.. Allah Allah dedim daha yeni yatsı okundu bu son vakitti ne ezanı.. Saate bir baktım ki sabah 5 olmuş sabah ezanı okunuyor ben 11 buçuk gibi oturmuş namazımı kilmistim ve gerçekten o 6 saatin geçtiğine inanamadim, şok oldum, uyumuşum farkında değilim.. ama sadece bence göz açıp kapama süresiydi hiçbir şey hissetmedim.. ve bedenimde hiçbir yer de saatlerce oturmama karşın agrimamisti.. gerçekten o zamanlar ben ne yaşıyorum olmuştum.. Sonra Kur'an'da bir ayetle karşılaştim.. tam hatırlamıyorum ama mealen şöyle bir anlamı vardı " sizi bir uyuklama tutar siz bilmezsiniz Allah o esnada sizi günahlarınızdan arındırır" bu ayet de beni çok şaşırttı. Aslında uyumanın ne kadar faydalı bir şey olduğunu vücudu yeniledigini bir arınma olduğunu biliyoruz.. Bu böyle bir şey miydi? 🤷 bir gün de namaz esnasında başka bir boyuta geçtim sanki.. bir anda odamdayim ama rüzgar var resmen hissediyorum yanımdan biri geçiyor onun elbisenin sürükledigi enerjiyi geçerken yaptığı ruzgari bile hissettim.. Tamamen başka bir frekans.. neyse ben bunları yaşarken bu konularin daha çok üstüne gittim daha çok araştırmaya vs basladim.. birçok şey öğrendim ama hala bir sürü soru isaretlerim merak ettiğim şeyler var.. ama anladığım kadarıyla beyin zikir esnasında alfa beta teta her neyse farklı frekanslara geçiyor ve normalde algıladığımız şeylerin dışında da şeyler algılamaya başlıyoruz ve gerçeklik algımız değişiyor.. eğer meditatif hale geçmek istiyorsanız zikirler sizi bir yere taşıyor.. Özellikle Al-lah zikrini nefesinizi kontrol ederek dediğim şekilde yaparsanız sanki çok büyük bir okyanusun içinde aslında sizden bağımsız nefes alıp veren bir varlıkla beraber ona eşlik ediyor onun nefesiyle birlikte siz de ona katılıyor gibi bir zikir haline gecerseniz beyinde kesinlikle başka bir frekansa geçiyorsunuz bir şeyler açılıyor.. büyük varlığın içinde birlikte olma hali gibi.. çok enteresan bir hal.. ama kendi nefsinizde duygularinizda taşıdığınız şeyler bu esnada karşınıza çıkabilir ve sizi zorlayabilir.. Kendinizle yüzleşmeye de hazır olun 🙂 ama dediği gibi meditasyon bir ihtiyaç ve kesinlikle ruhu daha genç ve diri tutuyor.. beyin frekansınız değişiyor.. istediğiniz şeyler olmaya başlıyor bazen aklınızdan geçen pat diye oluyor.. bir ihtiyaciniz mi var karşınıza çıkıyor düşündüğünüz sizi buluyor.. bir yandan iyi bir yandan kötü gibi çünkü her zaman iyi düşünemeyebiliyorsunuz ve kötü düşünceleriniz de çok hızlı gerçekleşebiliyor.. ben bunu fark ettikten sonra düşüncelerimi ehlileştirmem gerektiğini anladım çünkü beni çok savuruyordu.. ehlileştirmek kolay olmadı şimdi daha iyi gibi.. bir nevi bilinclatiniz açığa çıkıyor ve orada bulmak istemeyeceğiniz şeyler de olabilir.. bunlarla tek tek uğraşmak gerekiyor.. günün sonunda Kur'an'da önerilen zikir şöyledir, alçak hafif bir sesle söylemek.. kendi duyacağınız kadar.. beynin farklı bölgeleri aktive oluyor.. derseniz ki şuan ne yapjyorsun.. şuan hiçbir şey yapmıyorum namaz kılmıyorum zikir de çekmiyorum bayadir.. bu süreç beni yordu.. çünkü bunları yaşayacağimi bilmiyordum ve tek başınıza yolculuk biraz korkunç olabiliyor.. gerçi o zorlukları atlattım.. eskiden tarikata giren insanlar böyle zikirlere girdiğinde tek girmezmis başında yol gostericisi olurmuş.. çünkü burda delirme, akıl sagligini kaybetme süreci bile olabilirmiş.. Şeyh Galib'in Hüsnü aşk kitabı bu yolculuğu anlatır.. çok güzel bir kitaptır.. ama ne yazık ki bugün günümüzde gerçek yol göstericileri maalesef bulamazsınız , çünkü birçok insan inandığı şeyi paraya satmış çıkar gozetiyor Salih değil.. bu sebeple sizin yol göstericiniz ögreticiniz olamaz.. Bugün meditasyoncularin çoğu işte biz buna vakit ayırıyoruz tabiki para alacağız diyor bir yerde haklılar ama samimiyetleri olmadığı için kundalini enerjileri vs kendilerinin de uyanmamistir başkasınınkini de uyandiramazlar.. kıtlık bilincinden çıkın diyorlar ama kendileri çıkmamış.. samimi insan çok azdır.. onları bir yerlerde dilenirken ya da size bir şeyler satarken göremezsiniz.. onlar sadece bir anlığına inanmıştır.. bakın bir anlık diyorum çünkü herkes hep aynı frekansta kalamaz.. inişler cıkislar hep olacaktır.. ama bu süreçte anladığım kendime bir rehber ararken aslında etrafımda birçok şeyin bana rehber olduğunu, hayatın hikmet dili ile benimle konuştuğunu fark ettim... Sadece belki biraz daha olanların, etrafımızda gerçekleşen şeylerin ne olduğuna dair daha uyanık bir hale ihtiyacımiz vardır.. bir de şunu hep yapın kalbimde gerçekten ne taşıyorum? İçimde ne var? İçinde ne var? Bunlara samimiyetle vereceği cevaplari olmalı insanın.. konu nereye geldi 🙂 neyse kanal güzel.. meditasyona bir örneklem getirmek istedim..sevgiler 🙋
İlgi alanı etki alanı meselesini sorduğunuz ve anlattığınız için her ikinize de teşekkür ederim.
Nasıl muhteşem bir program. Ne kadar teşekkür etsem az..
sagolun
Çok güzel bir sunum olmuş teşekkür ederim
Konuğa bir kalp❤ cok severim, inanılmaz aynı dusunuyoruz, daha once baska bir program da tanısmıstım kendisiyle❤ böyle kadınlar cogalmalı❤ bu öğretilere suan da kadınlığın inanılmaz ihtiyacı var❤ sevgiler benden cokca size❤
supersiniz
Yine şahane bir yayın olmuş tebrikler ve teşekkürler 💞
tesekkur ederim
konuk için teşekkürler 🌸
Teşekkürler❤
Ebru hanımı okurken çok seviyorum fakat konuşurken sanki azarlar gibi hali beni itiyor. Muhtemelen benle alakalıdır. Esranın dinginliğine ise hayranız❤
Aynı fikirdeyim yüzde yüz 💯
Ebru Hanım’ ı okumak Esra Hanım’ ı saatlerce dinlemek 👏🏻🫠
Bazı insanların didaktik bir tavrı, ses tonu oluyor. Asıl sebep bu.
Aynı şeyleri bende düşündüm azarlar gibi döver gibi asabi rahatsız edici huzur vermiyor
Nasil uygulani well being
Benim bundan anladığım kitabımı al seminerine katil başka birşey yok vaktim ziyan oldu
Bu içerikte bir kanal için ne kadar yanlış bir kanal adı "ayik kafa! Direk "kiyak kafa" gibi keş sound ediyor.
Türkiye de türk dinleyicisine yönelik bir program neden her üç kelimede bir ingilizce kelime
araya sokularak yapılır , program başlığı da ha keza öyle “ wellbeing” nedir !! türkiyede kaç kişi bu ifadeleri sizleri dinlerken anlayabiliyor??
❤
❤
Biraz kadim bilgi Yine hep egitim hep para
Değişmez. San. Devriminden sonra mantık bu her şey satılabilir bir ürün olmalı
Bu programın adını ayık değil bayık kafa yapın.Ne anlatıyorsunuz siz !! Bir konuyu, bilgiyi izah etmenin,aktarmanın daha sıkıcı bir halini izlemedim.