วีดีโอ

Çekilin, Meydan Ponçik bilge görsün❤ Tatlişliğin fabrika ayarları🧘‍♀️

Esra hanım çok teşekkürler!

Esra cavus oglunu tesadufen you tube’ta dinledim ve sinan canan ile bir araya gelse gercekden nasil bir soylesi olur diye cok merak ettim. Ve sonuc cok guzel 😅

Sinan Canan her konuda fikri olan biri. Fikirlere değilde şahıslara saygı duyulmalı. Çünkü kıyıdan köşeden yürüyerek dandik üniversitelerde hoca olan, çakma ana akım medyalarında program yapan biri yanlıdır. Yanlı adam Ayık Kafa değil Yanlı Kafadır. Böyle tiplerin Nish içerik üreten yerlerde görmek şahsen beni rahatsız ediyor.

Hocam mütiş sin allah sağlıklı neşe için de nice senelere kavuş tursun hocam bir ğüneş sin maşallah

Yorumlara baktığımda geç menopoza girenler daha bir kaygılı. İlaç kullanıyorlar. Erken girenler gayet rahat ve ilaç kullanmıyorlar. Ben de ilaca karşı olanlardanım. Bu doğal bir süreç. Vücut sentetik bir maddeye ihtiyaç duymaz. Canan hocanın dediği gibi bol zeytinyağı ve tereyağı.

40 yaşında menopoza girdim. Doktor nnemin kaç yaşında girdiğini sordu. 37 dedim. Gayet iyisin. İlaç filan gerek yok dedi. 51 yaşında çok mutluyum. Annem de 82 ve gayet dinç. Menopoza takılmayın. Hayatınızı yaşayın.

❤

Orijinal sesle, İngilizce dinleyebilmemiz de mümkün müdür acaba?

Soğuk bir enerji.

Çabasız çaba bölümü çok güzeldi

Sözcü gazetesi Diyarbakır'da hamile kesilen hayvanlar yazın Google'a, hayvanların mezbahanelerde acı çekmediğini olanları anlamadığını söyleyen Prof. Sınan Canan'a ithafen ve Montreal bilinç deklarasyonu okuyunuz lütfen, esenlikler dilerim 🙏💔 Diyarbakır'da hamile kesilen hayvanların videosunu sayfamda görebilirsiniz 💔💔 dünyaca ünlü sporcular bitkisel besleniyor performans arttırdığı için, bu yüzyılda hayvan köleliği olmamaliydi.. Ne yazık ki savaş, soykırım ve kitlesel öldürmeler “normal insan davranışı”dır; çünkü hepsi de düzenli bir şekilde meydana gelir. Tarihe ister savaş, çekişme ve şiddet ile ara verilen barış dönemleri ya da barışla ara verilen savaş, çekişme, şiddet dönemleri olarak bakabilirsiniz. Bir tarihçi olarak, insan agresyonunu, kabalığını, şiddeti ve çekişmelerini insan tarihinin tam da merkezinde olduğunu düşünüyorum. Çoğumuzun kabul etmek isteyebileceğinden daha fazla “normal”lik söz konusu; çünkü biz insanlar kendimizle alakalı bazı ilüzyonlardan vazgeçmekte zorlanıyoruz. Kim olduğumuz ve ne yaptığımız gerçeğini doğrudan görmekten çekiniyoruz; çünkü gerçeğin bizi üzmesinden korkuyoruz.[1] Tarihin bize verdiği kanıt, insanların zalim ve canavarca eylemleri yapabilme kapasitesine sahip olduğunu gösteriyor, hem bireysel olarak hem de bir gruba dahil olarak. Soykırımı “bir grup güçlü bireyin akıldışı bir davranışı” olarak göremememin sebebi bu. Tam tersine soykırım, bizim neleri yapabileceğimizin çok net bir ispatıdır. Soykırımsal boyutlardaki mega suçlar, insan tarihinin görünen yüzünün hemen arkasında meydana gelmeyi bekliyor; çünkü kurbanlaştırdığımız hayvanların başına daima bu olay geliyor. Yahudi yazar Isaac Bashevis Singer söz konusu hayvanlar olunca bütün insanların birer Nazi olduğunu söylemiştir. Hayvanların yaşadığı şey, “Sonsuz Treblinka”’dır.[1] Masum canlıların kitlesel olarak öldürülmesine 1945’te son verilmedi ki; sadece hayvanların “sonsuza dek” sömürülmesi ve katledilmesine doğru bir rota değişikliği yaşandı; bu da insan baskısı ve şiddetinin bir modeli ve itici gücü olmaya yaradı. Mezbahalar olduğu sürece Treblinka ve Auschwitz daima var olacak. Yahudi Alman düşünür Theodor Adorno’nun söylediği gibi, “ Auschwitz, birisi bir mezbahaya bakıp, “ama onlar hayvan” diye düşündüğünde başlar”.[1] Hayvanların katledilmesini güçlünün güçsüzleri sömürmeye hakkı olduğu şeklinde onayladığımız sürece birbirimize karşı şiddet uygulamaya ve yıkıcı davranışlarda bulunmaya devam edeceğiz. Adolf Hitler, “gücü olmayan, hayatta kalmış şansını hakkını kaybeder” diyor. Savaşı kaybettiyse de onun faşist görüşü başarılı oldu, ne kadar ironik. İnsan uygarlığı da bu faşist görüşle yapıyor yapacağını; inekler, domuzlar, koyunlar, tavuklar ve diğer hayvanlar kendilerini savunamadığı için, hayatta kalma haklarını kaybediyorlar. Bundan dolayı onlara ne istersek yapmakta özgürüz sanıyoruz. Elbette hayvanlara yardım etmenin en önemli yolu, onları yememektir. Herkes en azından bunu yapabilir: Mezbahaları ağzınızdan uzak tutun. Yirminci yüzyılın kanıtlayacağı gibi Amerika’daki mezbahaların endüstriyel itlafı ile Nazi Almanyası’nın montaj hattı seri itlafı arasında sadece bir adım vardı.[2] Her şeye hükmeden tür olma yolunda yükselişimizin tarihi boyunca hayvanları kurban etmemiz birbirimizi kurban haline getirmemizin hem temelini atmış hem de bir modelini oluşturmuştur. İnsan tarihinin incelenmesi buradaki örüntüyü açıkça ortaya koyar: öncelikle insanlar hayvanları sömürür ve katleder; ardından insanlar diğer insanlara hayvan gibi davranır ve onlara da aynısını yaparlar.[2] İnsanların kendi kontrolü altına giren hayvanlara davranış biçimini nitelendiren baskı, kontrol ve manipülasyon, aynı zamanda insanların birbirine davranma biçimi anlamında bir model oluşturdu. Hayvanların köleleştirilmesi/evcilleştirilmesi insan köleliğine giden yolu araladı. Karl Jacoby’nin söylediği gibi, kölelik “evcilleştirme sürecinin insanlara doğru genişletilmesi” idi.[3] Avustralya’daki Hartheim ötenazi merkezinde 2 sene geçirmeden önce Bruno Bruckner, Linz mezbahasında kapı görevlisi olarak çalışmıştı. Treblinka’daki sadist gardiyan Willi Mentz iki T4 imha merkezi olan Grafeneck ve Hadamar’daki ineklerden ve domuzlardan sorumluydu. Treblinka’nın son kumandanı Kurt Franz, SS’e katılmadan önce kasap olarak eğitim almıştı. Sobibor ölüm kampında görevlendirilmeden önce Hadamar’da imha fırınında çalışan Karl Frenzel de aslında kasaptı. Polanya’ya Yahudileri imha etmek için gönderilen Alman personel için hayvan sömürüsü ve hayvan öldürmede tecrübe sahibi olmanın mükemmel bir eğitim anlamına geldiği ortaya çıkıyordu. Hayvan sömürüsü ve hayvanların öldürülmesi insanların kitlesel olarak öldürülmesi için bir emsâl oluşturuyor, ve bunu daha mümkün kılıyor; çünkü bizi bizden farklı olan ötekilere empati, şefkat ve hürmetle yaklaşmamaya şartlandırıyor.[3] Yemek seçimleri ne olursa olsun Hitler, Almanya'daki vejetaryen akımına karşı az bir sempati duymuştu. 1933'te iktidara geldiğinde Almanya'daki tüm vejetaryen derneklerini yasaklamış, önde gelen isimlerini tutuklamış ve Frankfurt'ta basımı yapılan ana vejetaryen dergisini kapatmıştı. Nazi zulmü, karnivor bir ulus içerisinde sadece küçük bir azınlık olan Alman vejetaryenlerini ya ülkeden kaçmaya ya da kendilerini saklamaya zorlamıştı. Almanyalı barış yanlısı ve vejetaryen Edgar Kupfer-Koberwitz önce Paris'e, sonra da Gestapo'nun kendisi yakalayıp oradan da Dachau Nazi kampına geri gönderdiği İtalya'ya kaçmıştı. Vejetaryen beslenmenin savaş zamanında yaşanan gıda kıtlığı sorununu hafifletmede yardımcı olacak olmasına rağmen Nazi Almanyası savaş süresince işgal ettiği tüm bölgelerdeki vejetaryen derneklerini yasaklamıştı Charles Patterson.

Emeğinize sağlık. Farkındalık uyandırıyor.❤

Sinan Canan diyorum!

Esra hanım Sinan Canan ile son derece keyifli ve son derece doyurucu bir program oldu, elinize emeğinize sağlık, inşallah ikinci üçüncü bölümler temennimiz, sayenizde çok güzel açılımlar yakalandı, konular hallaç pamuğu gibi atıldı, savruldu, muhteşem bir fırtına oldu, bizde çok şükür nasiplendik sayenizde, Allah razı olsun ❤

❤

👏

🌞Prof. Dr. Sinan Canan'ın katıldığı bu program, her zaman olduğu gibi son derece aydınlatıcı ve bilgi doluydu. Ayrıca kısa süre önce Dr. Esra Çabuşoğlu'nu keşfettim ve kendisinin de müthiş, ilginç, bilgilendirici paylaşımlarıyla ufkumuzu daha da genişleten bir vizyon sunduğunu fark ettim. Onu da büyük bir keyifle takip etmeye başladım. Bu değerli isimlere ve emeği geçen herkese gönülden teşekkür ediyorum. Bu harika programın devamını sabırsızlıkla bekliyorum!🌞🙏😃🌞

Daha yeni başladım izlemeye. Dr. Samuel Hahnemann gibi konustunuz Sinan bey....iyi bir yol hosuma gitti. İyiki varsınız. ❤

Çok güzeldi teşekkürler 🙏 devamını temenni ederiz ❤

❤

İnsanda, özellikle de kadın cinsinde akıl olsaydı, sonunda ölümün, acının, hastalıkların ve her türlü felaketin olduğu bir dünyaya asla çocuk getirmezdi. İnsanın hala üremesi akıl alır bir şey değildir. Ne diyor üstad Schopenhauer: '' Çocuklarıma bırakacağım en büyük miras, onları bu dünyaya getirmemiş olmaktır. ''. Sonunda ( veya başında, ortasında ) ölümün, yok oluşun olduğu bir dünyada boşa çaba harcıyoruz.Her şey boş.. İnsan '' akletseydi '' , üremekten vaz geçerdi..

Beyniii anlamakkk cok degerli Ben kendi adima tsk etmek istiyorum sizlere Ben acik beyin okuyarak Depresyonu yendimmm Ben cok agir hastaydim gectiii gittiii sizin gibilere tsk ediyorum❤❤❤❤ isvicreden sevgiler

12 basamak tam da Stoa felsefesidir. Bunu yıllarca Al Anon ( AA) ya gitmiş bir insan olarak söylüyorum.

Esra hanım aynada şişik dudaklarını görmüyor mu acaba ??

İtirazım var: İnsan değil, ERKEK kötü. Tüm kötülüklerin kaynağı içki değil, düpedüz erkek milleti..

Her zamanki gibi harika bir programdı,Sinan Hocamla daha da muhteşem olmuş, teşekkürler 🙏🙏❤️❤️

iki en sevdiğim🥰

Синан Жан👍👍💞

❤

Muhteşem bir programdi. Sizden ricam İZZET GÜLLÜ 'de konuk edermisiniz. Halkin gizli kahramanidir.Kendisi bir psikolog. Teşekkürler ❤

Sinan Hocamız♥

Konusmalar.niyr robotik normal translate niye kullanmiyorsunuz

Sinan hoca bir numara 😇💜

Yeni yeni izlemeye basladim harika bir program. Turkce yayiin olmasi da ayrica cok guzel. Cok faydali bilgiler. ❤

Uykunun mühendisliğini yapmak tabii ki gerekir ve çoğu rahatsızlıkların başı uykusuzluktur. Uykuyu düzenleyen ILF-NEUROFEEDBACK gibi sistemler sayesinde depresyon, kaygı, TSSB vs için düzenleme yapılmış olur.

Modern tıp/alternatif tıp, bilim, ölümsüzlük ve doğa/gelenek ('doğal olan iyidir', 'doğaya karşı çıkmamak gerek', 'insan eskiden şöyle yapardı' yaklaşımı) konularında sizin ve Sinan Canan'ın görüşlerine kaıtlmıyorum. Başka bir sohbette de karşıt görüşte birini görmek isterim. En güzeli farklı görüşlerdeki kişileri tartıştırmak olur tabii, ama yayın formatınıza uygun değil sanırım.

😎 insanlari ve dunyayi anlama ve duzeltme gayreti her ne sekilde olursa olsun temelde kisinin kendinden kacma projesidir 😎kendi icinde butunlugu ve dunyanin sozde baskisindan ozgur bireyin boyle derdi olmaz cunku anlaşılması duzeltilmesi gereken tek varlik kendisi oldugunu görmüştür 😎gym gitmene gerek yok yurumen yeter diyerek kendiside fit degil belli biraz yanlis bilgi veriyor 😎😁gym seni disipline eder ve gercek fiziksel ve mentalsagliga kavusursun😎sadece yürümen cok yeterli😁sozunu birde okan soylemsti😁

Bu adam Atatürk'e hakeret etmiş eski bir fetöcüdür.

Sinan hocam ilminize ve bilginize sağlık😊❤❤❤ Esra hanım iyi gidiyorsunuz, başarılar😊❤❤❤

Esra hanım harikasınız 🙌❤️

🍀

Dalgalı saçla çok daha güzelsiniz

Sonuna kadar izlenmesi sart!..izlemeden yorum yapmayin lutfen.. Sahaneydi, Minnettarim..🙏🏼🙏🏼🙏🏼

Iyi aksamlar!

Hayatlarımızda etki alanlarımız aslında o kadar kısıtlı ki bilinçlenip dur dememiz gerekli diye düşenenlerdenim naçizane

Ya adam mı kalmadı bunu çıkardın

Yine harika bir yayın olmuş, çok teşekkürler!

Super on sinan hocam yaa … senin bibles cogalsin. Victor hocaya bayildim

Bravo Sinan Hocam. Krokususca modern tip denen gudubetin ne ildugunu anlattiniz ayni canan karatay gibi.