วีดีโอ

Oyy oyy gene cok harikaydı. Bayıldım. . Emeginize, ağzıniza saglik ...Erich Van Daniken abiye teessufler 😅 Tanrilarin Arabaları taca cikti ...

her şeye rağmen şişirilmiş bir yapım olduğunu düşünüyorum. dünyayı algılama ve aktarma biçimimle uyumsuz bu yüzden bende bir saygınlık da uyandırmıyor. vasat ve az bilinen standart bir filmden farkı olduğunu düşünmüyorum. dipnot: bahsettiğim şey sadece grotesk ve çarpıcı anlatım falan değil. direkt bir derdin, bir mevzunun kötü anlatımı. filmin belli başlı mesajları var, evet ama ben olsam böyle anlatmazdım.

16:50 deki görüşleriniz için pelin çift ile gündem ötesi 444. Bölümü izlemenizi tavsiye ederim

Hocam Çin'de yaşanılan Mao nun serçe kuşlarını katlettirmesi yüzünden yaşanılan kıtlıkta vardı ama.

Ağzınıza sağlık, en ince ayrıntısına kadar anlamışsınız.bravo . The Village.. filmi izlemiştim.. Hem korku dolu , hem duygusal , çokta ilginç bir hikayesi vardı. Ozellikle orman sahnesinde korkudan ölmüştüm 😮 Sonunu da gayet iyi bağlamışlar di doğrusu...

Haber vermek istedim videoda bozukluk var 😊

JP Sartre'ın doğum tarihi 1905. Eiffel Kulesi ise 1889'da açıldı. Dolayısıyla Sartre'ın kulenin inşaatına muhalefet etmesi gibi bir durum söz konusu olamaz. :)

Çok güzel anlatım

Güzel video. Mormonların 4 Levent İstanbulda aktif bir kiliseleri var bu arada.

Teşekkür ederiz emeğinize sağlık

teşekkür ederim

Sizin kanalinizi yeni keşfettim. Yürümeyi yeni öğrenmiş bir çocuk gibi şenim...😅😅 teşekkürler...

Çok güzel bir bölüm olmuş ellerinize sağlık efenim. 8 9 adet kazıya gitmiş eski bir arkeolog olarak söylemek isterim ki prehistorya kazıları çoğunlukla yorumlamaya dayalı. Bu sebepledir ki hiçbir zaman ilgi duymayıp çalışmalara katılmamıştım. Tarih gerçekten de yazı ile başlar. Neolitik çağa ismini veren olgu bile hala tartışma konusudur. Taşın işlenmesi evrim midir yoksa devrim midir? Hala tam olarak bilemiyoruz, ve bilebileceğimizi de pek sanmıyorum açıkçası. Daha devrin başlangıcına netlik getiremiyorken, Çağdaş eserleri bularak yorum getirerek aydınlatmaya çalışılacaktır. Zamanda geriye gidemediğimiz sürece bu konuda ne bulsak "böyle olabilir"den öteye geçemeyiz böyledir diyemeyeceğiz ne yazik ki. Sevgiler efenim ❤

Göbeklitepe'de devam eden araştırmalar ve bulunanlar ile burada anlatılan bilgilerin çoğu değişti ve güncellendi. Şöyle olmuştur böyledir başladı oldu bitti gibi kelimeler tarih öncesi çin anlamsızdır. Tarım konusundaki en eski buluntular ...diye cümle kurulabilir ama tarım şu tarihte şu toplulukta başladı diye bir kesinlik yok. On yıl sonra Göbeklitepeden daha eski bir yerleşim ortaya çıkarsa ne diyeceğiz?

😊❤

Harika bir bölüm daha bu kanalı niye bu kadar geç keşfettim diye düşünüyorum😊 emeğinize sağlık

Ağzınıza ,emeğinize sağlık. Gerçekten çok güzeldi ..tarih candır...😊

Yine mükemmel bir bölüm olmuş , kediler konusundaki tespitler de mükemmeldi 😅

Dinledikten sonra bazı soru işaretleri aklıma takıldı: * Tarım devrimi bir anda mı gerçekleşti? Yoksa binlerce sene süren bir süreç miydi? * Avcı-toplayıcı halklar sadece ava mı çıkıyordu? Topladıkları tahıl, tohum, meyve vs. bitkisel ürünlerin kullanım oranı tarih öncesinde hangi dönemlerde ne oranda kullanılıyordu? * Eğer Suriye/Güneydoğu Türkiye coğrafyasından 3000 sene sonra tarım Çin'de yayılmaya başladıysa, nesiller boyunca bir şekilde bu teknikler Çin'e kadar ulaşmış olabilir mi? * Taş tepeleri yapan, buralarda yaşayan insanlar, binlerce sene boyunca Çatalhöyük'e hatta Avrupa'ya ve Asya'nın derinliklerine kadar yayılmış olabilir mi? Ortalama her nesil boyunca misal 15-20 km mesafede en yakın su kaynağına veya uygun bir yere bu insanların torunları yayıldıysa, nesiller boyunca, binlerce sene içerisinde elbette çok uzak yerlere yayılabilirler. Yayılmak için illa ki bir önceki yerleşim yerlerini terk etmek zorunda değiller. * İnsanları, daha zor bir hayata, tarıma ve hayvan yetiştiriciliğine zorlayan şey neydi? * Uzak coğrafyalar arası ticaretin geçmişi hangi döneme kadar eskiye gidiyor? * Bu soru değil ama bir detay. Çatalhöyük'te daha yakın dönemlerden kalan insan kemiklerinin ayaklarında deformasyonun gittikçe attığını bulmuşlar. Muhtemelen ağaç veya odun taşımak için daha uzak bölgelere gitmek zorubda kalıyorlarmış. Yani ciddi bir orman "temizliği" yapmışlar. Bu daha yakında dönemlerde, misal Hititliler döneminde de devam etmiş. Anadolu'da çok daha fazla ormanlık alan varmış.

8:07 çekersek mi :))) çekiyoruz 😂😂😂

Hz Adem as. ve ilk çocukları bile çiftçiydi

Göbeklitepe ile ilgili bi teorim var seninle paylaşmak isterim ilgini çekecektir sade yalın gerçekler

👍🔥

Yaa cok iyiydi . Su insan soyu ne garip bir gelisim sureci gecirmis.. Tum hayvanlar arasindan nasil siyrilmis akla zarar ..😅

Emeginize, ağzınıza saglik cok bilgilendik..detaylı bir calisma olmus . Ben bir dizi de onlarin farkina varmistim.yasam sekillerine cok sasirmistim.. onlarda da Müslüman lar gibi erkek egemen malesef 😢 Bravo...

Müthiş keyif aldım bu bölümden! Emeklerinize sağlık, Madalyon beyciğim ve Yağmur hanımcığım! 💚

Hocam emeğine sağlık

hocam, öyle bir anlatımınız var ki hiç ilgimi çekmeyen konularda bile kitlenerek izliyorum. Sizin ve ekibinizin emeklerine sağlık

Harika bir video olmuş. Barış özcan out. Cüneyt hoca in.

👍🏼

28:00 Dünyanın en sinsi üç devleti ; İran İngiltere Almanya ...

Siteleri var Tr de

sunum güzeldi ağzınıza ve emeğinize sağlık. fakat 12,1 B abone varken 76 beğeni tuhaf geldi. hadi ben 77 yaptım :D

Hocam,sağolun. Akıp gidiyor video😊

Ağzınıza ve emeğinize sağlık. Devamını bekliyoruz 👏🏻👏🏻👏🏻

Yine muteşem bir video. Arkadaşlar bu kısa videolar google dan 3-5 arama yapılıp şişirilren videolar değil. Hepsinde saatler, günler süren emek var. Ee siZ de bi zahmet begeni tusuna dokunsanız.

Yeni yine yeniden harika

Aslında, "Esenboğa Havaalanı" adı tesadüf değil. Evet, Anadolu Medeniyetleri Müzesi'nde sıklıkla gördüğümüz ve Anadolu uygarlıklarında önem atfedilen boğanın adı havaalanına verilmiş. Anadolu Medeniyetleri Müzesi'nde bir yaşam alanı oluşturulmuştu: ölüler evlerin altındaydı. Böylece insanlar ölümle çok yakındı. Ölüm korkutucu bir şey değildi. Latince bir deyim var: "Memento Mori" (Ölümü Hatırla ya da ölümü anımsa), o zamanın insanları ölümü her an anımsıyorlardı, unutmuyorlardı. Ölümde yaşam gibi doğaldı zaten uzağa gitmiyordun sadece evin altına geçiyordun. Ancak, şehirler büyüyünce mezarlar şehir dışına çıkarıldı. İnsanlarda ölüm korkutucu olmaya başladı. Biri öldüğünde bu insanlarda şok etkisi yaratıyordu. İnsanlar ölümü biri öldüğünde hatırlıyorlardı. Ve ölü; evden uzak bir yere gömülüyordu bağlantı kalmıyordu. Taşrada bir yerde yaşıyorum burada merkeze yakın köyler var: yürüme mesafesinde. Ve evlerin bahçesinde mezarlar var. Sabah uyanıyorsun pencereyi açıyorsun karşıda anne-babanın mezarı. Bu insanların ölüm algısı, kentte yaşayan insanlardan çok farklı. Onlara göre ölüm yaşam kadar doğal ve fazla uzağa gitmiyorsun: bahçeye geçiyorsun.

Teşekkürler harika bir program olmuş

🌾🌾🌾🌾

🇹🇷 SAYĞILAR ESENLİKLER DİLERİM EMEKLERİNİZE SAĞLİK🇹🇷

Çatalhöyüklüleştiremediklerimizden misiniz?

Bay Giovanni İtalyan bir Levanten’dir. Babasının Beyoğlu’nda sinema sahibi olması sebebiyle sinemaya duyduğu ilgi, ölümüne dek sinema alanında eser vermesiyle sonuçlandı.

"Ben halen büyük sadece filmler küçüldü"

ordnung almanca zaten

Muh te şem bir inceleme teşekkür ederiz 🌹🌹

Askere gideceğim gün emekli bir asker olan komşum bana bir tavsiyede bulunmak için yanıma yaklaşmıştı. Gayet babacan bir tavırla şöyle dediğini hatırlıyorum. " Evladım! Hiç kafa yorma, nizamiyeden girdiğin andan itibaren Allah tarafından sana bir salaklık hediye edilir ve askerliğin sonana kadar sende kalır!" Toplum da insanlar, askeri bir yapılanmadaki gibi, bireyselliği ile iletişim kuramayanlar "artık ne tarafından denirse densin" bir aptallıkla hediyelendiriliyor sanırım.

Teşekkürler.

3.00 dkda yeryüzünde doğmuş ama ölümü tatmamış olacaktı. Çok güzel bir video olmuş bu arada teşekkür ederiz

super videos turkce kaynak olarak-