- 51
- 66 842
Tarih Vakfı Ankara
เข้าร่วมเมื่อ 13 พ.ย. 2017
Tarih Vakfı Ankara
Gürer Karagedikli - Osmanlı Şehirlerinde Mekânsal Ayrışma (Segregation), 1640-1870
TARİH VAKFI
ANKARA TARTIŞMALARI - 2023/2024 - 12
22 Mart 2024 - 19:30
Osmanlı Şehirlerinde Mekânsal Ayrışma (Segregation), 1640-1870
Gürer Karagedikli
Mekânsal ayrışmanın yani etnik, dini ve gelir gruplarının mekânsal olarak ayrılmasının, eğitim, istihdam ve kentsel eşitsizlik gibi çeşitli kanallar aracılığıyla uzun vadeli ekonomik gelişim üzerinde olumsuz bir etkiye sahip olduğu gösterilmiştir. Ancak, birkaç tarihsel çalışma, mekânsal ayrışmanın nispeten yeni bir olgu olduğunu ve fiziksel ayrışmanın bilakis izole olan düşük gelirli azınlıklara yarar sağlayabileceğini göstermektedir. Mekânsal ayrışma sorusu, farklı dinsel toplulukların yaşadığı Osmanlı İmparatorluğu bağlamında özellikle önemlidir. Bu nedenle, tarih yazımı, Müslümanların ve Müslüman olmayanların aynı kentsel alanı paylaşıp paylaşmadığı konusunda değişen açıklamalar sunmuştur. Geleneksel Osmanlı tarih yazımı, İslam (ve Osmanlı) şehirlerinde belirgin Müslüman ve Müslüman olmayan mahallelerle güçlü bir etnik-dini ayrışmanın olduğunu öne sürmüştür. Buna karşılık, revizyonist çalışmalar, Müslümanların ve Müslüman olmayanların ayrı yaşamadığını, dolayısıyla daha kozmopolit ve bütünleşmiş bir Osmanlı şehri olduğunu iddia etmektedir. Daha yakın zamanlarda, bu görüşlerden bazıları, Kudüs ve Edirne gibi şehirler için nicel kanıtların mekânsal analizi ışığında sorgulanmıştır. Bu farklı görüşlerin bir kısmı, mekânın kavramsallaştırılmasındaki farklılıklardan kaynaklanmaktadır. Vergi kayıtları gibi kaynaklar, birçok Osmanlı şehrinin birden fazla dini topluluğa ev sahipliği yaptığını göstermektedir. Bu durum, birkaç Osmanlı şehrinin mahallelerinin karakteristiği olan karışık dini topluluklar için de geçerliydi. Ancak, mahalle düzeyinde, dini toplulukların ayrı yaşayıp yaşamadığı sonucuna varmak zor olabilir. Benzer şekilde, Osmanlı İmparatorluğu'nun herhangi bir bölgesi için on dokuzuncu yüzyıldan önce detaylı nüfus sayım kayıtlarının olmaması nedeniyle, bu toplulukların kentsel alanlarda ekonomik etkileşim düzeyi hakkındaki bilgimiz sınırlıdır. Bu konuşmada, din temelinde mekânsal ayrışma sorusunu yanıtlamak için analitik bir çerçeve öneriyoruz. On büyük Osmanlı şehri için yaklaşık 1650'den 1870'e kadar olan dönemde kadı mahkemesi kayıtlarından çıkarılan ev satışlarına ilişkin belgelerden oluşan yeni bir veri seti oluşturuyoruz. Bu kayıtlar, ev sahiplerinin isimlerini ve dolayısıyla dini aidiyetlerini ve en yakın komşularını tespit etmemize olanak sağlıyor, ki biz buna “mikro-mahalle” diyoruz (Karagedikli ve Tuncer, 2021). Bu yeni veri setini kullanarak ve mekânsal ayrışma ölçümleri üzerine nicel bir metodoloji ile, Osmanlı kentleri hakkındaki uzun süreli yaygın varsayımları gözden geçiriyoruz. İlk olarak, her şehrin mahallelerinde Müslüman ev alıcılarının Müslüman olmayan ev alıcılarına göre benzer bir şekilde dağılıp dağılmadığını gösteriyoruz. İkinci olarak, her şehir için, bir grup üyelerinin kendi grup üyeleriyle karşılaşma derecesi anlamına gelen izolasyon endeksini hesaplıyoruz. Son olarak, Logan ve Parman (2015) tarafından önerilen ve Schelling'in yan komşulara dayalı ayrışma kavramıyla uyumlu olarak, ev sahiplerinin dini aidiyetlerini en yakın komşularının dini aidiyetleriyle karşılaştıran bir ölçüm hesaplıyoruz. Bu hesaplama, farklı yerlerde ve dönemlerde farklı dinden bir komşuya sahip olma olasılığını tahmin etmemizi sağlıyor. Ön bulgularımız, Osmanlı şehirlerinde mekânsal ayrışmanın sadece mahalle düzeyinde değil, aynı zamanda farklı dini grupların yoğunlaştığı mikro-mahalle düzeyinde de olduğunu gösteriyor.
Gürer Karagedikli
2017 yılında doktorasını Orta Doğu Teknik Üniversitesi Tarih Bölümü'nde tamamladı ve 2018-2019 akademik yılında Kudüs İbrani Üniversitesi'nde Lady Davis Doktora Sonrası Araştırmacısı olarak bulundu. Araştırma alanları arasında erken modern ve modern dönem Osmanlı İmparatorluğu’nda kentsel servet ve eşitsizlik, kentli kimlikleri, dini vakıflar, Yahudi cemaatleri, dini gruplar arası ilişkiler, arazi kullanımı ve köylü borçluluğu ile hukuki uygulamalar bulunmaktadır. An itibariyle, TÜBİTAK tarafından desteklenen “Osmanlı İmparatorluğu'nda Ev Fiyatları ve Kentsel Servet Eşitsizliği, 1600-1913” başlıklı bir araştırma projesinin yürütücüsüdür. Diğer ortak projeleri arasında Osmanlı Ortadoğu'sundaki Yahudi Aileleri ile Osmanlı İmparatorluğu'nda Elit Oluşumu bulunmaktadır. Gürer Karagedikli’nin makaleleri Journal of the Economic and Social History of the Orient, Economic History Review, Meditarranean Historical Review gibi uluslararası dergilerle yayınlanmıştır.
ANKARA TARTIŞMALARI - 2023/2024 - 12
22 Mart 2024 - 19:30
Osmanlı Şehirlerinde Mekânsal Ayrışma (Segregation), 1640-1870
Gürer Karagedikli
Mekânsal ayrışmanın yani etnik, dini ve gelir gruplarının mekânsal olarak ayrılmasının, eğitim, istihdam ve kentsel eşitsizlik gibi çeşitli kanallar aracılığıyla uzun vadeli ekonomik gelişim üzerinde olumsuz bir etkiye sahip olduğu gösterilmiştir. Ancak, birkaç tarihsel çalışma, mekânsal ayrışmanın nispeten yeni bir olgu olduğunu ve fiziksel ayrışmanın bilakis izole olan düşük gelirli azınlıklara yarar sağlayabileceğini göstermektedir. Mekânsal ayrışma sorusu, farklı dinsel toplulukların yaşadığı Osmanlı İmparatorluğu bağlamında özellikle önemlidir. Bu nedenle, tarih yazımı, Müslümanların ve Müslüman olmayanların aynı kentsel alanı paylaşıp paylaşmadığı konusunda değişen açıklamalar sunmuştur. Geleneksel Osmanlı tarih yazımı, İslam (ve Osmanlı) şehirlerinde belirgin Müslüman ve Müslüman olmayan mahallelerle güçlü bir etnik-dini ayrışmanın olduğunu öne sürmüştür. Buna karşılık, revizyonist çalışmalar, Müslümanların ve Müslüman olmayanların ayrı yaşamadığını, dolayısıyla daha kozmopolit ve bütünleşmiş bir Osmanlı şehri olduğunu iddia etmektedir. Daha yakın zamanlarda, bu görüşlerden bazıları, Kudüs ve Edirne gibi şehirler için nicel kanıtların mekânsal analizi ışığında sorgulanmıştır. Bu farklı görüşlerin bir kısmı, mekânın kavramsallaştırılmasındaki farklılıklardan kaynaklanmaktadır. Vergi kayıtları gibi kaynaklar, birçok Osmanlı şehrinin birden fazla dini topluluğa ev sahipliği yaptığını göstermektedir. Bu durum, birkaç Osmanlı şehrinin mahallelerinin karakteristiği olan karışık dini topluluklar için de geçerliydi. Ancak, mahalle düzeyinde, dini toplulukların ayrı yaşayıp yaşamadığı sonucuna varmak zor olabilir. Benzer şekilde, Osmanlı İmparatorluğu'nun herhangi bir bölgesi için on dokuzuncu yüzyıldan önce detaylı nüfus sayım kayıtlarının olmaması nedeniyle, bu toplulukların kentsel alanlarda ekonomik etkileşim düzeyi hakkındaki bilgimiz sınırlıdır. Bu konuşmada, din temelinde mekânsal ayrışma sorusunu yanıtlamak için analitik bir çerçeve öneriyoruz. On büyük Osmanlı şehri için yaklaşık 1650'den 1870'e kadar olan dönemde kadı mahkemesi kayıtlarından çıkarılan ev satışlarına ilişkin belgelerden oluşan yeni bir veri seti oluşturuyoruz. Bu kayıtlar, ev sahiplerinin isimlerini ve dolayısıyla dini aidiyetlerini ve en yakın komşularını tespit etmemize olanak sağlıyor, ki biz buna “mikro-mahalle” diyoruz (Karagedikli ve Tuncer, 2021). Bu yeni veri setini kullanarak ve mekânsal ayrışma ölçümleri üzerine nicel bir metodoloji ile, Osmanlı kentleri hakkındaki uzun süreli yaygın varsayımları gözden geçiriyoruz. İlk olarak, her şehrin mahallelerinde Müslüman ev alıcılarının Müslüman olmayan ev alıcılarına göre benzer bir şekilde dağılıp dağılmadığını gösteriyoruz. İkinci olarak, her şehir için, bir grup üyelerinin kendi grup üyeleriyle karşılaşma derecesi anlamına gelen izolasyon endeksini hesaplıyoruz. Son olarak, Logan ve Parman (2015) tarafından önerilen ve Schelling'in yan komşulara dayalı ayrışma kavramıyla uyumlu olarak, ev sahiplerinin dini aidiyetlerini en yakın komşularının dini aidiyetleriyle karşılaştıran bir ölçüm hesaplıyoruz. Bu hesaplama, farklı yerlerde ve dönemlerde farklı dinden bir komşuya sahip olma olasılığını tahmin etmemizi sağlıyor. Ön bulgularımız, Osmanlı şehirlerinde mekânsal ayrışmanın sadece mahalle düzeyinde değil, aynı zamanda farklı dini grupların yoğunlaştığı mikro-mahalle düzeyinde de olduğunu gösteriyor.
Gürer Karagedikli
2017 yılında doktorasını Orta Doğu Teknik Üniversitesi Tarih Bölümü'nde tamamladı ve 2018-2019 akademik yılında Kudüs İbrani Üniversitesi'nde Lady Davis Doktora Sonrası Araştırmacısı olarak bulundu. Araştırma alanları arasında erken modern ve modern dönem Osmanlı İmparatorluğu’nda kentsel servet ve eşitsizlik, kentli kimlikleri, dini vakıflar, Yahudi cemaatleri, dini gruplar arası ilişkiler, arazi kullanımı ve köylü borçluluğu ile hukuki uygulamalar bulunmaktadır. An itibariyle, TÜBİTAK tarafından desteklenen “Osmanlı İmparatorluğu'nda Ev Fiyatları ve Kentsel Servet Eşitsizliği, 1600-1913” başlıklı bir araştırma projesinin yürütücüsüdür. Diğer ortak projeleri arasında Osmanlı Ortadoğu'sundaki Yahudi Aileleri ile Osmanlı İmparatorluğu'nda Elit Oluşumu bulunmaktadır. Gürer Karagedikli’nin makaleleri Journal of the Economic and Social History of the Orient, Economic History Review, Meditarranean Historical Review gibi uluslararası dergilerle yayınlanmıştır.
มุมมอง: 180
วีดีโอ
Ertan Ünlü - Osmanlı’da Sarraflar ve İlişki Ağları
มุมมอง 2762 หลายเดือนก่อน
TARİH VAKFI ANKARA TARTIŞMALARI - 2023/2024 - 13 19 Nisan 2024 - 19:00 Osmanlı’da Sarraflar ve İlişki Ağları Ertan Ünlü Osmanlı döneminde sarraflar hakkındaki bilgilere 15. yüzyıldan itibaren rastlanılmaktadır. Sarrafların büyük bir kısmı Osmanlı tebaası olan Rum, Ermeni ve Yahudiler arasından çıkarken, az sayıda da olsa Müslüman sarraflar da bulunmaktadır. İlk dönemlerde Yahudi ve Rumlar sarra...
Meryem Çakır Kantarcıoğlu - Köy Kanunu’nda Köylünün Hükümete Haber Verme Zorunluluğu
มุมมอง 1643 หลายเดือนก่อน
TARİH VAKFI ANKARA TARTIŞMALARI - 2023/2024 - 10 8 Mart 2024 - 19:00 Cumhuriyetin Kuruluş Döneminde Bir Sağaltma Meselesi: Köy Kanunu’nda Köylünün Hükümete Haber Verme Zorunluluğu Meryem Çakır Kantarcıoğlu Kuruluş döneminde siyasi otorite, 40 bin köy ile nüfusun ’inin gündelik yaşamını düzenleme ve biçimlendirme bakımından belirlediği usullerin bir kısmını, 1924 yılında çıkarılan ve hâlâ yürür...
Metin Koca - Türkiye'nin Demokratikleşme Deneyiminde Kültürel Değişimin İzleri
มุมมอง 3514 หลายเดือนก่อน
TARİH VAKFI ANKARA TARTIŞMALARI - 2023/2024 - 9 23 Şubat 2024 - 19:00 Türkiye'nin Demokratikleşme Deneyiminde Kültürel Değişimin İzleri: Tahammülsüzlük Üzerine Beklenmedik Konuşmalar Metin Koca Kültür kaynakları ve bunların ideoloji üretimindeki işlevi nasıl değişir? Demokratikleşme yazınında, kültüre değer temelli yaklaşımlar değişimi değerlerde arar. Gelgelelim, bu yaklaşım, özellikle değer a...
Arda Akıncı - Efsane ve Gerçek Arasında: II. Abdülhamid Devri’nde İstihbarat Faaliyetleri
มุมมอง 2535 หลายเดือนก่อน
TARİH VAKFI ANKARA TARTIŞMALARI - 2023/2024 - 8 9 Şubat 2024 - 19:00 Efsane ve Gerçek Arasında: II. Abdülhamid Devri’nde İstihbarat Faaliyetleri ve Hafiyelik Arda Akıncı Geç dönem Osmanlı tarihinin en tartışmalı dönemlerinden olan II. Abdülhamid devrinin kör noktalarından bir tanesi de istihbarat faaliyetleri ve hafiyeliktir. 19. yüzyıl sonlarıyla bilhassa 1908 Jön Türk Devrimi ve 1909’da II. A...
Oktay Özel ve Ersan Ocak - Kiske Kuşunun Peşinde
มุมมอง 4066 หลายเดือนก่อน
TARİH VAKFI ANKARA TARTIŞMALARI - 2023/2024 - 13 3 Nisan 2024 - 19:30 Kiske Kuşunun Peşinde Oktay Özel, Ersan Ocaklı (Moderatör) Kiske Kuşunun Peşinde, 93 Harbi’nin ardından 1878 ile 1882 yılları arasında Batum’dan yola çıkıp Ordu’ya göçen, üç kuşak boyunca kaostan düzen ve refah çıkarmaya çalışan Çürüksulu bir Gürcü muhacir ailesinin hikâyesini anlatıyor. Katamize/Özel ailesinin o tarihten bug...
Alp Eren Topal - Cumhurdan Cumhuriyete: Bir Kavram Tarihi
มุมมอง 3746 หลายเดือนก่อน
TARİH VAKFI ANKARA TARTIŞMALARI - 2023/2024 - 7 26 Ocak 2024 - 19:00 Cumhurdan Cumhuriyete: Bir Kavram Tarihi Alp Eren Topal Türk düşünce tarihinin Türkçüleri, İslamcıları, Garbcıları, liberalleri, iştirakçileri, Turancıları ve hatta anarşistleri vardır ama cumhuriyetçileri yoktur. “Cumhuriyet” ilan edilmiş ve fakat tartışılmamış, bir hükümet şekline indirgenmiştir. Alp Eren Topal, dilimize Fra...
Onur Eylül Kara - Minör Siyaset: Özgüçlenmeden Toplumsal Dönüşüme
มุมมอง 1837 หลายเดือนก่อน
TARİH VAKFI ANKARA TARTIŞMALARI - 2023/2024 - 6 22 Aralık 2023 - 19:00 Minör Siyaset: Özgüçlenmeden Toplumsal Dönüşüme Onur Eylül Kara Her insanın kendine has bir eyleme ve düşünme kudreti var, mesele bu kudreti fark etmek ve onu etik bir şekilde, yani kendimizle ve bizi çevreleyen dünyayla uygun bir karşılaşma içinde aktive edip geliştirmek. Minör düşünce, bu meseleyi temel alıyor; kendimize h...
Efpraxia Nerantzaki - Sembolik Giritlilik
มุมมอง 1488 หลายเดือนก่อน
TARİH VAKFI ANKARA TARTIŞMALARI - 2023/2024 - 4 17 Kasım 2023 - 19:00 Sembolik Giritlilik: Günümüz Türkiye’sinde İkinci ve Üçüncü Kuşak Giritliler Efpraxia Nerantzaki 19. yüzyılın sonunda Osmanlıların Girit'ten çekilmesinin ardından Anadolu'ya sığınan ve 1923 yılında Türkiye ile Yunanistan arasında imzalanan Lozan Nüfus Mübadelesi Sözleşmesi çerçevesinde Girit adasından sürülen Müslümanların ço...
Çağdaş Sümer - Düzenini Arayan Osmanlı
มุมมอง 5928 หลายเดือนก่อน
TARİH VAKFI ANKARA TARTIŞMALARI - 2023/2024 - 5 1 Aralık 2023 - 19:00 Düzenini Arayan Osmanlı: Eski Rejim’den II. Meşrutiyet’e Osmanlı’da Siyasal Çatışma ve Rejimler Çağdaş Sümer Osmanlı tarihini devlet-toplum karşıtlığı üzerinden okuyan ve özellikle İmparatorluğun uzun on dokuzuncu yüzyılında yaşanan siyasal çatışmaları milliyetçiliklerin kaçınılmaz mücadelesini merkeze alarak açıklamaya çalış...
Sena Hatip Dinçyürek - Sermâye-i Şefkat-i Osmâniye: ’93 Harbi Muhacirlerine İngiliz Yardımı
มุมมอง 3189 หลายเดือนก่อน
TARİH VAKFI ANKARA TARTIŞMALARI - 2023/2024 - 3 3 Kasım 2023 - 19:00 Sermâye-i Şefkat-i Osmâniye: ’93 Harbi Muhacirlerine İngiliz Yardımı Sena Hatip Dinçyürek 1877-78 Osmanlı-Rus Savaşının tetiklediği ve tarihe “93 Harbi Muhacereti” olarak geçen kitlesel göç/kaçış hareketi Osmanlı topraklarında muazzam bir insani krize sebep olur. Mevcut kurumlar muhacirlerin acil ihtiyaçlarını karşılamaktan ço...
Tanıl Bora - “Devlet Fikrinin Adamı”: Demirel
มุมมอง 6K9 หลายเดือนก่อน
TARİH VAKFI ANKARA TARTIŞMALARI - 2023/2024 - 1 6 Ekim 2023 - 19:00 “Devlet Fikrinin Adamı”: Demirel Tanıl Bora Süleyman Demirel'in siyasi ömrü uzun, ikbali etkileyicidir: 1965-1993 arasında aralıklarla yedi kez Başbakanlık ve 1993-2000 arası Cumhurbaşkanlığı. Demirel, merkez sağın altın çağının baş aktörüdür. Bu özelliğiyle, "Türk sağının açı ortayı" olarak tanımlanabilecek bir ideolojik bagaj...
Can Eyüp Çekiç - Almanlar Gibi Uzun Boylu ve Kuvvetli Nasıl Olunur?
มุมมอง 3199 หลายเดือนก่อน
TARİH VAKFI ANKARA TARTIŞMALARI - 2022/2023 - 9 31 Mart 2023 - 19.00 Almanlar Gibi Uzun Boylu ve Kuvvetli Nasıl Olunur? Türk-Alman İlişkilerinin Kültürel Tarihine Giriş (1871-1918) Can Eyüp Çekiç Wilhelm çocukluğunda annesine nasıl intikam yemini etmişti? Frederik uzun boylu erkeklerin kısa boylu kadınlarla evlenmesini neden yasaklamıştı? Alman kadınları neden keman çalmaz? 1871’de Paris’i işga...
Gülperi Karayel Aslaner - Anadolu’da 27 Mayısın Yankısı: Otorite ve Rol Yapma
มุมมอง 29511 หลายเดือนก่อน
TARİH VAKFI ANKARA TARTIŞMALARI - 2022/2023 - 10 14 Nisan 2023 - 18.00 Anadolu’da 27 Mayısın Yankısı: Otorite ve Rol Yapma Gülperi Karayel Aslaner Bu çalışma 1960 askeri müdahalesi sonrasında Anadolu'da yaşanan propaganda ve “tahakküm” sürecini ele almaktadır. Askeri yönetimin kudreti ön plana çıkaran uygulamalarının yanı sıra “rızanın üretilmesi” için giriştiği propaganda süreci ve bu sebeple ...
Şenol Gündoğdu - Taklit Kavramı Üzerinden Türkiye Modernleşmesine Bakmak
มุมมอง 899ปีที่แล้ว
TARİH VAKFI ANKARA TARTIŞMALARI - 2022/2023 - 8 17 Mart 2023 - 19.00 Taklit Kavramı Üzerinden Türkiye Modernleşmesine Bakmak Şenol Gündoğdu Taklit ifadesi modernleşme deneyimlerine ve tartışmalarına içkin bir sözcüktür. Türkiye modernleşmesi de tıpkı Rusya’da Petro’nun reform çabalarının taklit ile itham edilmesi, İran’da modernleşmenin ‘Garbzede’ veya ‘Batı zehirlenmesi’ gibi ifadelerle kavram...
İlbey C. N. Özdemirci - Taşranın Cumhuriyet Deneyimlerinde Sekülerleşme: Fötr Şapkalı Şıh
มุมมอง 725ปีที่แล้ว
İlbey C. N. Özdemirci - Taşranın Cumhuriyet Deneyimlerinde Sekülerleşme: Fötr Şapkalı Şıh
Serhat Celal Birdal - “Bütün Mümkünlerin Kıyısında”: 1970’lerin “Olayı” Neydi?
มุมมอง 847ปีที่แล้ว
Serhat Celal Birdal - “Bütün Mümkünlerin Kıyısında”: 1970’lerin “Olayı” Neydi?
Fatma Eda Çelik Osmanlı-Türkiye Tarihinde “Devlet”: Tarih Yazımına “Devlet”in Geri Dönüşü Mümkün mü?
มุมมอง 679ปีที่แล้ว
Fatma Eda Çelik Osmanlı-Türkiye Tarihinde “Devlet”: Tarih Yazımına “Devlet”in Geri Dönüşü Mümkün mü?
Y. Doğan Çetinkaya - Stefo Benlisoy - Osmanlı'da Marksizm ve Sosyalizm Çalışmak Neden Önemli
มุมมอง 629ปีที่แล้ว
Y. Doğan Çetinkaya - Stefo Benlisoy - Osmanlı'da Marksizm ve Sosyalizm Çalışmak Neden Önemli
Sinan Yıldırmaz - E. Attila Aytekin "Osmanlı’dan Cumhuriyet’e Köylülük Tartışmaları"
มุมมอง 1K2 ปีที่แล้ว
Sinan Yıldırmaz - E. Attila Aytekin "Osmanlı’dan Cumhuriyet’e Köylülük Tartışmaları"
Onur Alp Yılmaz "28 Şubat’a Soğukkanlı Bir Bakış"
มุมมอง 4132 ปีที่แล้ว
Onur Alp Yılmaz "28 Şubat’a Soğukkanlı Bir Bakış"
Aytek Soner Alpan "Mübadeleden Sonra Türkçe-Dilli Anadolulu Rumlar"
มุมมอง 1.9K2 ปีที่แล้ว
Aytek Soner Alpan "Mübadeleden Sonra Türkçe-Dilli Anadolulu Rumlar"
Fatih Altuğ - Fatma Aliye ve Emine Semiye'de Tarih Yazıcılığı, Karşılaşmalar ve Tercümeler
มุมมอง 6122 ปีที่แล้ว
Fatih Altuğ - Fatma Aliye ve Emine Semiye'de Tarih Yazıcılığı, Karşılaşmalar ve Tercümeler
Aynülhayat Uybadın - 1960’lı ve 1970’li Yıllar Türkiye’sindeki Sinema Deneyimlerini Hatırlamak
มุมมอง 6602 ปีที่แล้ว
Aynülhayat Uybadın - 1960’lı ve 1970’li Yıllar Türkiye’sindeki Sinema Deneyimlerini Hatırlamak
Kadir Dede - Edebiyatın Ulusu, Ulusun Edebiyatı: Erken Cumhuriyet Dönemi’nde Ulus İnşası ve Roman
มุมมอง 1.1K2 ปีที่แล้ว
Kadir Dede - Edebiyatın Ulusu, Ulusun Edebiyatı: Erken Cumhuriyet Dönemi’nde Ulus İnşası ve Roman
Gülşah Şenkol - Türkiye ve Mısır’da Karşılaştırmalı Feminist Bellek Oluşumu ve Feminist Literatür
มุมมอง 5483 ปีที่แล้ว
Gülşah Şenkol - Türkiye ve Mısır’da Karşılaştırmalı Feminist Bellek Oluşumu ve Feminist Literatür
Tuncay Birkan "Edebiyatla Tarih Arasında Türk Muharriri"
มุมมอง 1.3K3 ปีที่แล้ว
Tuncay Birkan "Edebiyatla Tarih Arasında Türk Muharriri"
Yahya Araz - Osmanlı İstanbul’unda Eviçi Hizmetler, Çocuklar ve Çalışmak Üzerine
มุมมอง 1.2K4 ปีที่แล้ว
Yahya Araz - Osmanlı İstanbul’unda Eviçi Hizmetler, Çocuklar ve Çalışmak Üzerine
Ece Yoltay - Kamusal Mekânın İktidar İlişkileri İçinde Stratejik Üretimi
มุมมอง 1.6K4 ปีที่แล้ว
Ece Yoltay - Kamusal Mekânın İktidar İlişkileri İçinde Stratejik Üretimi
Çok güzel bir söyleşi olmuş. Akıcı ve güzel seçilmiş sorulardı. Hepinize teşekkürler... Oktay Hoca'm kitabın anlatımı, 'kurgusu', yer yer akışa müdahil olmanız, anlatımı Yıldız Hanım üzerinden kurgulamanız ataerkil düzende kadını ön plana çıkarmanız, ... her şeyiyle çok harika bir kitaptı. Gerçekten de söylediğiniz gibi bir aile üzerinden pek çok şeye dokundunuz, Ermeni tehcirine değinmiş olmanız (Bana Evimizi Anlat,Anahid kitabından alıntı..) hepsi muhteşemdi. Bu derin araştırmalar sonucu kaleme almış olduğunuz kitabı okuma fırsatını bana sunduğunuz, kitabı imzalı bir şekilde elimde tutabilme şansını tanıdığınız ve en önemlisi de sizinle tanışmış konuşmuş olduğum için çok çok şanslıyım. Size ve Claire Hocama müteşekkirim.. Kaleminiz dert görmesin. (İçinde matematik yok ama.. BAYILDIM kitaba😂😅😊😊)❤❤❤ Bir gün muhakkak Ordu'yu ziyaret edip daha farklı bir gözle gezeceğim🙏🏽🙏🏽
Cumhuriyet tarihinde Atatürk ten sonra en verimli plan proje ve kalkınmayı başarmış liderdir..Millidir,Türk Cumhuriyetine ve Milletine gönülden bağlıdır..
Merhum Süleyman Demirel, öyle sığ bakışlarla anlasibilecek bir insan değil..O Cumhuriyetin eğitimde firsat eşitliğine önem verdiği ,devlet imkanlarıyla çok iyi eğitim almis,Türk Cumhuriyetine ve Milletine 50 yıl büyük hizmetler yapmiş, çok zeki ,esprili,sade ,problem çözen büyük bir devlet millet adamıydı..Ruhu şad olsun..
Demirel black içen adam derler
Yossi Kohen olayının ispatı olarak da " Bu kadar gulecek ne vardi!" Denmesi..
Güzel bir inceleme olmuş. Demirel’e hiç oy vermedim ama Özal ve Erdoğan’ın dönemini yaşadıktan sonra birçok yönünü arar oldum. Hiç olmazsa yasalara uyardı, toplanan vergileri, alınan borçları kendisi ve ailesi için hat vurup harman savurmazdı. 60’lı yıllarda SSCB gezisine Nazmiye Demirel’in berberi de götürüldü diye ülkede kıyamet kopmuştu. Nazmiye Demirel kıyafetlerini Olgunlaşma Enstitüsüne diktirirdi, özel terzileri yoktu..
Biyografi filmlerinin saçmalığı, biyografi yazmanın saçmalığının en somut örnekleri olsa gerek. çünkü, olmayan bir şeyi olmuş gibi göstermeye çalıştıklarını hemen anlarsın.
Tesekkurler.
Teşekkürler
Kayıt için teşekkür ederiz.
Mikrofon sistemi iyilestirilsin lutfen!
Çok keyifli ve özenli bir çalışma, kitap ve makale olarak da bekliyoruz.
Konuşmada, Belgrad ve Ankara örnekleri kısmına gelinceye kadar geçen sürede, yani 1 saatlik sunumun çoğunluğunu oluşturan kısımda anlatılan kozmopolitizm düşüncesinin tarihsel süreci kısmı aşırı sıkıcı ve gereksizdi. Belgrad ve Ankara ksımı ise güzeldi. Teşekkürler
Kamera neden sabit sadece konuşmacıyı çekiyor? Niçin dinleyiciler ve salon arada gösterilmiyor?.Bu tip sinemagofrafiden uzak çekimler izlenmeyi de düşürüyor
İlk sunumu yapan birisi neden bu kadar uzatır.O zaman kendisi konuk olsaydı.
23:11 😅
Merhaba hocam galiba kanal ile pek ilgilenemiyorsunuz. Eğer satmak isterseniz yanıt verir misiniz?
Özellikle son 10 dakikada yaptğınız aktarımlar güncel durumumuzla çok güzel örtüşüyor.
Balikesirden çıkıp bu sunumu yapabilmeni cumhuriyete borçlu değilsin tanzimattan beri kadın muallimeler vardı anadoluda da görev alıyorlardı
Merhaba sevgilerimi sunarım, harika bir söyleşiydi ufuk açıcıydı, Serhat Celal hocanın konuşması da paylaşılacak mı gelemedim dinlemeyi çok isterim merakla bekliyorum 🙏
Şahaneydi. Teziniz de öyleydi nitekim. Emeklere şükran.
Tarihin her döneminde süper zeki insanlar istatistiksel olarak var olmalı. Yani bir toplumda milyonda bir dahiler çıkar. Bunların IQ su mesela 190'dır- 200'dür. Bu kişiler doğru şartlar altında, doğru insanlar ve doğru bir eğitimle bir yerlere ulaşırlar. Birisi Da Vinci olur, birisi Newton olur, birisi Einstein olur. Bu şaşırtıcı değil. Dahiler her dönem olur, olmuştur, olacak. Osmanlı toptaklarında da mutlaka bu dahilerden gelip geçti. Osmanlının nüfusu da az değildi. Neticede her dönem için ortalama 20-30 milyon insan yaşıyor olmalı. Yani istatistiki olarak her dönem 20-30 dahi çıkaracak bir insan grubuna sahiptik. Hadi diyelim bunlar doğru şartlar altında olmadığı için küçükken öldü yada eğitim alamadığı için kendini gösteremedi vs. Ama tesadüfen dahi olsa 600 yıl boyunca numune olsun diye bile birileri çıkmaz mı? Bir DaVinci, bir Arşimed, bir Aristo, bir Tesla, bir İbni rüşd, bir İbni Haldun, bir İbni Sina bari çıkaramaz mıydık. Osmanlı da ne eksikti de bir tane bile dahimiz olmadı? Bu insanlar arasında bir tane bile resme inanılmaz (aşırı, olağan üstü vs.) yetenekli olan kişi yoktu yada müziğe yada alet yapımına, mühendisliğe, matematiğe vs. Bu inanılmaz değil mi?
Onur alpin 28 şubat konuşmasını da atın lütfen
Konuşmanızı zevkle izledim. Özellikle mübadele sonrası türkçe dilli ortodoksların yaşamı ve güçlükleri ile verdiğiniz bilgiler çok güzeldi.Ancak karamanlılarla ilgili verdiğiniz bilgiler de kapadokya bölgesiyle ilgili 1500lü yıllardaki tapu ve tahrir defterlerinde elde edilen bilgilere yer vermemeniz dikkatimi çekti. Bildiğiniz gibi, defterlerde Karamanlıların "karamanos"," zımmiyanıi Karaman" gibi tabirlerle yunanca konuşan rumlardan farklı not edildiğini ve isimlerinin Murat, Yağmur, Sultan, Altun gibi Türk isimleri taşıdığını da anlatabilirdiniz. (Evangelia Balta) Karamanlı ismi, 2 hanın isminden veya İstanbulda ki bir semtten çıkacak kadar basit değildir.Karamanlılarla ilgili Türkopollerden bahsedebilirdiniz. Kapadokya türkçe konuşan ortodoksların Kayseride yaptıkları kongrede aldıkları, Türkiye ve vatanlarına bağlılık kararlarından bahsedebilirdiniz. Mübadele sebeplerinde Patrikhanenin Yunanistan taraflı davranışları nedeniyle, patrikhanenin İstanbul dışına taşınmasının istenmesi, karşılığında mübadelenin kabul edildiğini bahsedebilirdiniz. Türkçe konuşan ortodoksların değişime tabii tutulmasının en önemli nedeni, patrikhanenin İatanbul da kalmasıdır. Çünkü, Patrikhanenin dini kullanarak bu halkı manüple edilmesinden korkulmuştur. Konuşmanız için teşekkürler.
Sevgil Aytek, bir yolculuk esnasında bu tarihsel "zorunlu" göç yolculuğunu çokça hüzünlenerek ama " ağzımı dayayıp musluğa su içer gibi" izledim.Tam da hayalini kurduğum kişi olmuşsun.Tüm kalbimle kutluyor,devamını sabırsızlıkla bekliyorum.
Aytek Çok güzel bir sunum. Tebrik ederim.
Tebrikler, sunumunuzu objektif buldum ve ilgi ile izledim. Sayın Korhan Gümüş'ün de değindiği Anadolulu mülteci ile mübadil arasındaki ayırım konusunda sunumunuzda yaptığınız açıklamaların bu konuyu pek bilmeyen izleyiciler için faydalı olduğunu umarım. Objektif bilimsel çalışmalarınızın devamını dilerim.
Kutluyorum başarılar dilerim
Başarılarının devamı dilerim
Kutluyorum çalışmalarınızı
Mübadele öncesi de büyük bir savaş ve kırım nedeniyle göç yaşandı, bunlar mültecidirler ve sayıları nedir? Mültecilerle mübadillerin ayrımını yapmamız yerinde olur, yoksa meselenin üzeri örtülmüş oluyor.
Korhan Bey, sunumun yaklaşık ilk 20 dk'lık bölümünde bahsettiğiniz bu konuya açıklık getirmeye çalışıyorum. İnanıyorum ki sorularınızın yanıtları sunumun içerisinde var.
Makalelerinizi yunanca yayınladınız mı Yayinladiysaniz nasil ulaşabilirim
Onur alpin 28 şubat konuşmasını da atın lütfen
En kısa zamanda yüklenecek.
Aynülhayat Uybadın'ı Türkiye Film Araştırmalarında Yeni Yönelimler XXI Konferansında dinleme şansım olmuştu. Konferanstaki sunumu gibi yukarıdaki sunumu da çok bilgilendirici ve ilham verici. İlgilisi için, kendisinin doktora tezini ayrıca tavsiye ederim.
Etkileyici ve üzücü gerçekler. Ciddi çalışmanız için teşekkür ederim.
Kitabın siparişini verdim. Bahadır Hocam'a selamlar sevgiler.
Canlısını kaçırdığım için çok üzülmüştüm. Funda Hocam, bu güzel anlatım için çok teşekkürler. Çok şey çıkardık yine :)
Tanıl Bora tesekkur ağzına sağlık.
Bütün kaynak aktarımı binalarla mı oluyor anlamıyorum
Bahadır hoca adamdır !
1994 yılında İstanbul merkezli çıkarılmaya başlanan ve tüm Türkiye'de elden dağıtılan Eksik Etek dergisinin resmini Feminist dergisi ile birlikte koymuşsunuz ancak hiç bahsetmemişsiniz. Çıkarılmaya başlandığı dönemde başka kadın dergisi olmaması vesilesiyle bir boşluğu doldurmuş olması ve arkadaşıma dokunma kampanyasının resmi sahiplenicisi olması bir yana, gerek çıkarılış biçimi gerek dağıtımı gerekse kendisini dayandırdığı altyapı -kadın grupları yanında erkek gruplarının kendilerini sorgulamalası uzerine kurulu olması - nedeniyle kadın hareketinin önemli bir parçası olmuştur. Hem Devlet Kütüphanesinden hem de Kadın Eserleri Kütüphanesi'nden sayılarına ulaşmanız mümkün olacaktır.
vakit kalmadı şükran hanım. yoksa benim için de önemli dergidir ve tüm sayıları da elimden geçti.
TANIL BORA BAŞKAN, GENÇLERBİRLİĞİ ŞAMPİYON!
Irki bir anlayış ile “Yahudi” meselesini almak, kavramak ne kadar isabetli olacaktır bilmiyorum, peygamberlerden gelen habere uymama belki onu tersine çevirme çabasını bu kavrama eklemek lazım gibi Mesela “Dine itaat etmeyen felsefe” denilebilir bu duruma...