- 85
- 88 000
Poseidon Felsefe Feneri
เข้าร่วมเมื่อ 23 พ.ค. 2020
Bir zamanlar, eski bir Poseidon tapınağının üzerine konuşlu gerçek bir deniz fenerini (Bozburun /Armutlu) mekan tutmuş olan felsefe sohbetlerimiz daha sonra bu kanalda devam etmeye evrildi. "Bilgi"ye, "Varlığa" , "Etiğe", "Siyasete" "Sanata" felsefenin gözüyle bakmayı deniyoruz.
Şiiri Saraydan Kaçıran Şair: Charles Baudelaire
Modern Şiir denilince ilk akla isimlerden birisidir, Charles Baudelaire. O sıradan insanların hatta onlarında ötesinde marjinallerin yaşamlarını konu yapmıştır şiirine. Bir bakıma Bastil'den kaçanlar şiirin sarayına alınmıştır. Aylaklık, serserilik, fuhuş ve kalenderlik ne suçlanmış ne kutsanmış ama onların içindeki estetik sihirli sözcüklerle buluşturulmuştur.
มุมมอง: 186
วีดีโอ
Evrim Teorisi ve Modern Düşünceye Etkisi
มุมมอง 199หลายเดือนก่อน
Biyolojinin de "modern bir dokunuştan" kurtulma şansı yoktu. Charles Darwin uzun yıllar süren titiz çalışmaları ile "türlerin çeşitliliği ve ortadan kalkışı sorununa" devrimci bir açıklama getirdi. Yaşamla bağdaşan özelliklerin hayat tarafından nasıl kayırıldığını ortaya koydu. Doğaüstü ve mistik açıklamaların (dinsel ve metafizik yaklaşımlar) ayağının altındaki zemin kaydı. "Katı olan her şey ...
Modern Roman ve Kadının Başrole Yükselişi
มุมมอง 185หลายเดือนก่อน
Modern dönemlerde "kadın" da kendisine biçilen role elbette sığmayacaktı. Katı olan her şeyin buharlaştığı bu dönemde yeni özlemlerin taşıyıcısı Emma Bovary kendi hayatının trajik de olsa öznesidir. O kendini yaşar, başkalarının yazdığı senaryoyu yırtıp atar.
Yabancılaşmadan Sınıf Savaşımına
มุมมอง 232หลายเดือนก่อน
Nasıl ,1844 el yazmalarında ana tema "yabancılaşma" idiyse, 1848 yılında Marks ve Engels tarafından kaleme alınan "Komünist Manifesto'da da "Sınıf Savaşımı" kavramı ön plana çıkmıştır. Artık çelişki " emeğine yabancılaşmış işçi" nin ötesine geçmiş ve tarih sahnesine çıkan yeni bir aktöre vurgu yapılmıştır. Bu tahmin edebileceğiniz gibi " zincirlerinden başka kaybedecek bir şeyi olmayan" yeni em...
Modern ve Modernite Bağlamında Hegel
มุมมอง 211หลายเดือนก่อน
Modern zamanlar bütün görkemi ile tarihte yerini alırken, "modernin hikayesi" de (onun üstyapıdaki görüngüsü olan modernizm) giderek netleşiyordu. Bu yolculukta, "yabancılaşma" durağındayız ve Hegel - Marks kavşağına doğru ilerliyoruz.
Modern Ve Modernite Video 6
มุมมอง 1462 หลายเดือนก่อน
Kant sonrası felsefenin en önemli isimlerinden Hegel, Kant'ın transendental idealizmininden hem faydalanır, hem de onu önemli ölçüde değiştirir. Sadece fenomenal olanı kayda değer gören Hegel " yön duygusu" olan bir "tarih" öznesinin serüveni ile düşüncenin( tin, bilinç) ilerleme serüvenini birbirine eklemler. (Biliyorum, böyle yazınca karışık ama video daha anlaşılır diye umuyorum)
Modern Video 5
มุมมอง 1743 หลายเดือนก่อน
Modern kavramı 12. yüzyılda "yeni" anlamını taşıyordu. Tarihsel süreç içinde yeni anlamlar kazanarak zenginleşti. Bu kavrama, rasyonel (makul) modülü büyük ölçüde Kant'ın etkisi ile eklendi. Modern olmak, sınırları çizilmiş bir aklın kullanıcısı olmayı da içeriyordu artık.
Modern'i Eleştiren Modern :J.J Rousseau
มุมมอง 1883 หลายเดือนก่อน
"Modern" in eleştirisi de modernin bir parçası mıdır? Bu biraz da nereden, hangi perspektiften eleştiri yapıldığına bağlıdır. Söz konusu J.J. Rousseau'nun eleştirileriyse cevabımız "EVET" olacaktır.
Modern ve Modernite -3-
มุมมอง 2223 หลายเดือนก่อน
Yine karşımızda hristiyanlığı eleştiren bir " din adamı " var. François Rabelais Daha doğrusu: Doktor, Rönesans düşünürü, keşiş ve Antik Grekçe bilgini. Hiciv türünde kurgusal eserler yazsa bile kilisenin hışmını üzerine çekmekten kurtulamıyor. Ölümsüz eseri Gargantua ve Pantagruel tazeliğini hiç yitirmeden günümüzde de okuma listelerinin en üst sıralarında. Montaigne giden yolu döşeyen çağının...
Modern ve Modernite (-2-)
มุมมอง 2143 หลายเดือนก่อน
Abelard özelinde "yeni"nin yani "modern"in izini sürmeye devam ediyoruz. Kendileri de din adamı olmalarına rağmen Hristiyanlığın toplum üzerindeki baskısını ciddi anlamda sorgulayan ve bu yüzden korkunç yaptırımlara maruz kalan Abelard bir anlamda gelecekten gelmiş gibiydi.
1 Video Modern ve Modernite
มุมมอง 2433 หลายเดือนก่อน
Onikinci yüzyılda kendisini "moderni" olarak tanımlayan ve "yeni" nin peşine düşen insanlardan bahsedeceğiz. Bunlar üstelik "eski" ile kavgalı olmayan, aksine "kadim yunan kültürüne" büyük bir saygıyla yaklaşan "yeniler.
Safsataların belki de en etkilisi : "Eğer Viski Fallacy"si
มุมมอง 1955 หลายเดือนก่อน
Kutuplaşmış bir dinleyici kitlesine hitap ederken, tarafların tümünün takdirini kazanmayı hedefleyen ve net bir yargıda bulunmadan, herşeye değinerek bunu önemli ölçüde başaran bir safsata türü.
Fallacy Vİdeo 5
มุมมอง 1945 หลายเดือนก่อน
Doğrulama Safsatası: bir iddianın doğrulanmasını onun "gerçek" olduğuna dair bir gerekçe olarak gösterme yanlışıdır. Büyük resmi göremediğimiz durumlarda "doğrulama" ya da "verifikasyon" bizi yanıltabilir.
25 Temmuz 2024
มุมมอง 1705 หลายเดือนก่อน
Kaygan zemin safsatası: küçük olası olayları yan yana ekleyerek aslında olma ihtimali son derece düşük bir olayı kaçınılmazmış gibi sunan bir düşünce tuzağı.
Teksaslı Keskin Nişancı Safsatası
มุมมอง 2185 หลายเดือนก่อน
Bu fallacy (safsata) gerçekleşmiş olaylara sonradan kurgu giydirerek başarı öyküleri yaratanların kullandığı bir tekniği anlatıyor. Teksaslı keskin nişancılar bizleri hergün kandırıyor, en zor beğenenimiz bile onları alkışlarken buluyor kendini.
ADR 12 - Novalis | Aydınlanma Devrim ve Romantizm - Levent SAFALI
มุมมอง 3022 ปีที่แล้ว
ADR 12 - Novalis | Aydınlanma Devrim ve Romantizm - Levent SAFALI
ADR 11 - Schlegel | Aydınlanma Devrim ve Romantizm - Levent SAFALI
มุมมอง 1912 ปีที่แล้ว
ADR 11 - Schlegel | Aydınlanma Devrim ve Romantizm - Levent SAFALI
ADR 10 - Erken Dönem | Aydınlanma Devrim ve Romantizm - Levent SAFALI
มุมมอง 2302 ปีที่แล้ว
ADR 10 - Erken Dönem | Aydınlanma Devrim ve Romantizm - Levent SAFALI
ADR 9 - Herder | Aydınlanma Devrim ve Romantizm - Levent SAFALI
มุมมอง 2072 ปีที่แล้ว
ADR 9 - Herder | Aydınlanma Devrim ve Romantizm - Levent SAFALI
ADR 8 - Forster | Aydınlanma Devrim ve Romantizm - Levent SAFALI
มุมมอง 2082 ปีที่แล้ว
ADR 8 - Forster | Aydınlanma Devrim ve Romantizm - Levent SAFALI
ADR 7 - Jacobi | Aydınlanma Devrim ve Romantizm - Levent SAFALI
มุมมอง 2432 ปีที่แล้ว
ADR 7 - Jacobi | Aydınlanma Devrim ve Romantizm - Levent SAFALI
ADR 6 - Humboldt | Aydınlanma Devrim ve Romantizm - Levent SAFALI
มุมมอง 3172 ปีที่แล้ว
ADR 6 - Humboldt | Aydınlanma Devrim ve Romantizm - Levent SAFALI
ADR 5 - Schiller | Aydınlanma Devrim ve Romantizm - Levent SAFALI
มุมมอง 5332 ปีที่แล้ว
ADR 5 - Schiller | Aydınlanma Devrim ve Romantizm - Levent SAFALI
Kanal ile yeni tanıştım, çok güzel içerikler buldum, neden yeni videolar yüklenmiyor?
Mevlana örneğine binaen Hallac-ı Mansur'un (Hüseyin el Mansûr) da gnostik olduğunu söyleyebilir miyiz?
@@Hasan-d5t2u ölümü "düğün günü" gibi görmesi yaklaşımı üzerinden Mevlana düşüncesinde gnostik bir damar olduğunu düşünüyorum. Gnostikler için "adalet ve huzur" ölümün getirdiği maddeden sıyrılma ve " bire ' kavuşma ile mümkündür. Ancak Hallac-ı Mansur güzel şeyleri b of dünyada arayan Bir'e (tanrıya) kavuşunca Tanrısallik içinde eriyeceğine düşünmüyor bizatihi bir tanrısallığın parçası olduğunu Yani bu maddi dünyanın içinde bir tanrısalligi barındırdigini düşünuyor... Dolayısıyla gnostik olmadığını ya da böyle bir etkiyle şekillenme diğini düşünüyorum.
Umutsuzluk nihilizmdir
Bence Allah'ın yokluğu fikrine tahammül edemeyen korkan, ya varsa diyenler agnostik
❤
❤
Çok güzel
❤
❤
Rahmetli Paris Olimpiyatları açılışını beğenirdi ;) Teşekkürler 🌼
kesinlikle 🤩
Zamansal bağlamda bilim ve felsefenin buluşması, yenilenen metodlar zihin açıcı. Teşekkürler 🌼
konuşmak bir soyutlamadır. şiir konuşmanın soyutlamasıdır. belki de sonradan türkçeye ilave edilen en güzel kelimelerden biri "imge" sözcüktür. şiir anti ve süper egodur. ben mesela şiir yazmayı seviyorum. neden? doktor dünya başka bir yere gidiyor. insan zekası şiir kadardır. bence herkes şiir yazmalı. sen de.
Mükemmel,teşekkürler.
Teşekkürler keyifle izledim merakla devamını bekliyoruz, sayenizde felseden kopmuyoruz Levent hocam 🤗
Teşekkürler 🌼
👏
Boyumu aşan bir yorumda bulunmak istemem, Bana sanki muhteşem bir aklın, bir yönü hep dindar ailesi diğer tarafı Newton'cu bilim arasında kalmış izlenimi bırakıyor. Birinci kritiğini yazarken zaten ikinci kritiği kafasında olarak yazmış. İkinci kritiğindeki ben 1ncideki çatışkılardan özgürlük vardır da yoktur da anlamlı geliyorsa ben özgürlüğün var olduğu kısmına tutanarak gidiyorum demesi de saf aklın inancı ve tanrısından bahsetmesi de bende böyle bir düşünceye neden olmuştur. Okumayı en çok sevdiğim filozofların başında geliyor, okumasının bilmece gibi olması kurduğu yapı beni hep büyülemiştir, 1nci kritiğindeki "İnsan bir kitabın büyüklüğünü sayfa sayısıyla değil, onu anlamak için gereken zamanla ölçmelidir.. bu kadar kısa olmasaydı daha kısa olurdu" gerçekten Kant'ı çok iyi anlatıyor. Kanta yeni başlayacaklar, öncesinde Aristo, Descartes,Spinoza,Locke,Hume,Leibniz,Russo, Öklid uzayı, Newton Uzayı, Kopernik devrimini ve Kant'ın kullandığı terimlerin kökenini ve öncesinde nasıl kullanıldıklarını mutlaka okumalılar diye düşünüyorum.
Levent hocam çok teşekkürler, konuları belli bir güzergah çerçevesinde süzerek anlatmanız çok kıymetli. Felsefe Hegelce insanın düşünce evrimi gibi
Çok teşekkürler sevindim beğenmenize
❤
Çok güzel
Emeğinize sağlık hocam ☘️🙏 Tam da Kant çalışıyordum ... Sayenizde, - böylesi net bir anlatıma denk geldiğim için- kendimi şanslı hissediyorum...
Hocam benim modernden anladığım merkezde tanrı veya geleneğin değil insan aklının olduğu anlayış. Niçin bu kıyafeti giyiyorsun? -Çünkü dini inancım böyle gerektiriyor.(Merkezde tanrı var) -Çünkü geleneklerimiz böyle(Atalarım böyle yaptı bende yapacağım - geleneksel) -Canım böyle istiyor(Merkezde insan var) Modern siyaset öncesinde yönetici meşruiyetini(haklılığını) tanrıdan alıyordu; -(Yönetimi) Tanrı bana kut(hediye) verdi(Merkezde tanrı var) -Kanuni Sultan Süleyman Allahın yeryüzündeki gölgesi, Attila Tanrının kırbacı, Hz. Ömer - Ali Allahın aslanları vs. (Merkezde tanrı var) Modern siyasette ise yönetici meşruiyetini yönetilenlerden alıyor(Merkezde insan var) Yine modern öncesi hukukta da benzer durum var; Hamurabi yasaları: Göze göz, dişe diş(Merkezde tanrı var) İslam hukuku: Kısasa kısas(Merkezde tanrı var) Modern hukuk: Suç İstatistiği; suçun yoğunluğu oranında cezanın arttırılması(Merkezde insan var) Yani daha önce meşruiyetini (haklılığını) tanrıya veya geleneğe dayandıran anlayışın yerini insan aklına(Rasyo) bırakması olarak görüyorum. Bilmiyorum siz katılır mısınız?
%100 katılıyorum
Açık, anlaşılır, yetkin sunumlarınız çok teşekkürler.
Çok çok güzel. Her zamanki gibi güzel toparlanmış bir akış ve bir çok yönden bakarak, konuyu zihnimizde sağlam bir yere oturtan anlatım❤
Videonun süresi biraz kısa geldi ama güzel
Felsefe sohbeplerinizi zekle dinliyorum Devam etmenizi diliyorum
Merhaba hocam. Videolarınızı yeni keşfettim ve sevdim. Türkiye'de malum felsefe pek popüler ve kolay bir uğraş değil, bu yüzden içeriklerinizi takdir ediyorum. Biliyor musunuz bilmiyorum ancak "Discord" diye bir platform var, orada siz de bir yer açabilirsiniz dilerseniz. Bu sayede insanlara felsefe konuşmak için bir sohbet platformu vermiş olur ve kanalınızdaki felsefeye meraklı insanların birbiriyle kaynaşmasına vesile olursunuz.
Çok teşekkürler Discord'u bilmiyordum İlk fırsatta bakacağım😊
Çok güzel. Bir Levent hoca klasiği ❤
Şahane ❤
Marx sonrasi için küba, çin ve hatta kuzey korenin sosyalist cizgisi jucke sosyalizmine hiç deginmemesi, buralarda fikre yön veren oncu şahislarin marksist gelenekle ilişkisi ve katkilarina değinmemesi sunumu oldukça sınırlı kılmış sanirim. Stalin tartismasindan hareketle buna dair hangi cekingelerinin oldugunu az çok tahmin edebiliyoruz gerci. Ancak ayni dusuncede olan insanlar dahi bu derece çekingen tartisacak ve bilgi aktarimi yapacaksaksa ne anladik bu işten.
Marksist özgürlük anlayışı; "zorunluluğun bilincine varılmasıdır" derken hocamın anladığı gibi zorunluluğun dayattığı sınırları (koşulları) bilmek ve uyum içinde olmayı kastetmiyor. Özgürlük, zorunluluğun neliğini (var oluş bilgisini-koşularını) kavradığımızda, (bilince çıkardığımızda) zorunluluğun dayattığı sınırların aşılmasının imkanlarını sunmasıdır. Yani; özgür irade pasif (edilgin) bir özne değil, nesnel varlığın (zorunluluk) bilincine vararak ihtiyatlarımız doğrultusunda dönüştürme yetisi olarak aktiftir. Marksizmde süreç tek yönlü mekanik değil, diyalektiktik olarak işler. Nesneden özneye, özneden tekrar nesneye doğrudur. Ancak bir fakla özneden nesneye dönüş bir sıçrama (ilerleme-farklılaştırma-dönüştürme vs.) biçiminde olur ve nesneyi değiştirir. Süreç bir üst aşamada tekrarlanır. Nesne özneyi etkileyip dönüştürürken dönüşen öznede nesneyi etkileyip dönüştürür. Özgürlük,hapisane duvarlarında sıkışıp volta atmak değil, duvarları aşmanın yolunu bulup hapisaneden kurtulmaktır. Örneğin güneşimizden bize ulaşan ışığın neliğini (fotonlardan oluşan madde-enerji ışınımı) bilirsek ışığın zararlı etkilerinden korunuruz. Işık şiddetinin yoğun olduğu saat'lerde güneşle temasımızı keserir, yanık olmasın diye krem süreriz vs.vs. Hocam, özgürlük alanın bunlarla sınırlıyor. Marksist bakış, ışığın neliğini bilirsek onu ihtiyaçlarımız doğrultusunda kullana bilir, değiştirip dönüştürebiliriz der. Işığın, foto elektiriksel özelliğinden yararlanarak enerji üretiminde kullana biliriz, ihtiyaçlarımız doğrultusunda görüntüleme cihazlarına dönüştüre biliriz vs.vs. Işığın (fotonların) özeliklerinden yararlanma olanaklarının açığa çıkarılması, özgürlük alanını sürekli genişletir. Özgürlük, ışığın neliğinin bilincine varılmasıyla zorunluluğun sınırlarını (koşullarını) DEĞİŞTİRME, DÖNÜŞTÜRME VE İHTİYAÇLARIMIZ İÇİN KULLANMA olanaklarnın çıkarılmasıdır. Marksizm. "zorunlulukların aşıldığı yerde özgürlükler başlar" der.
❤
Teşekkürler
Teşekkür ederim
❤
❤
❤
❤
❤
Teşekkür ederim
Teşekkür ederim
Teşekkür ederim
Hepimiz traçayız. Çıtır çıtır yerler bizi.
Çok teşekkürler. En çok da mahalle baskısının arka planı diyebileceğimiz, her nedense kadınlar, kız çocuklar üzerine özellikle de toplumsal cinsiyet eşitsizliklerine yol açmak üzere kullanılan yaygın "kaygan zemin fallacy'si" örneğiniz için teşekkürler.
Hocam troller bu yayını yapmanızı istemiyor. Su katıyormuşsunuz pişmiş aşa.
Teşekkür ederim
En sevdiğim isimli fallasi 😍
Kavramlar tarihseldir🌸
Teşekkürler