Gerçek bir Fahri Büyükelçi! Ülkem adına gurur duydum. Ülkemi tanıtan, gayretleriyle yücelten sizin gibi insanlara sonsuz teşekkürler. Yapmış olduğunuz bu iş (proje) çok ama çok kıymetli hem şahsınız hem ülkem adına. Gizem hanıma ve Gizem hanımı bizlere ulaştıran yapımcılara çok teşekkürler. Devamını sabırsızlıkla bekliyoruz. Harika bir yapım…
Amerika'ya yerleşen her kesimden "vatansever" vatandaşlarımız en fazla 5 yıl sonra kendi işletmelerini kurup Türk imajını daha iyi temsil etmelidir... Bunu başaranları tebrik ediyoruz.
Ne güzel şey, iyi şeyleri düşleyip bir hayalinden bıkmadan koşup mutlu olmak.. Takdir edilesi, gurur duyulası bir yaşam hikayesi bu.. İnanın her Türk yurttaşı gibi , sizi hiç tanımasam da şahsıma ve kadim yurdumuz adına büyük bir kıvanç duydum... Vizyon ve misyon sahibi olmak insanı nerelere götürebiliyor, değil mi? Gizem Hanım, gerçekten bir kadın olarak hem takdir edilmesi gereken ve hem de örnek alınması gereken bir Anadolu Türk kadınının hikayesini bizlere sunuyor.. Köklerine sahip çıkarak, bu asırlık geleneği dünyaya tanıtan bir lider olarak onun azmi ve kararlılığı, sadece ona değil hepimize ayrınayrı ilham veriyor.. Gizem Hanım'ın bu yolculukta gösterdiği çabayı hepimiz yakından izledik ve takdir ettik. Azmin gücüyle tüm engeller aşılır, hele bir de karşınızda Atatürk Cumhuriyeti'nin unsuru, yüreği cesaret dolu olan bir Anadolu Türk kadını varsa, her zaman yenilikler yaratmaya kadirdir. Gelecekte her şey daha güzel olacak, buna eminim. Bizler, seninle gurur duymaya devam edeceğiz. Tüm iyi dilekler ve dualar seninle olsun. Umarım bir gün, Türk kahvenden bir fincan içme şansım olur, bu benim için büyük bir onur olur. Amerika'ya yerleşen her kesimden vatansever vatandaşlarımızın, en geç beş yıl içinde kendi işletmelerini kurarak Türk kültürünü daha iyi temsil etmeleri gerektiğini düşünüyorum. Bunu başaranları tebrik ediyorum ve başarılarının devamını diliyorum...
Canim Gizemcim bizler sahidiz ne kadar caba sarf ettigine. Bundan sonra hersey cok daha guzel olucak bundan eminim.Seninle her zaman gurur duyduk ve devam edecegiz. Tum dualarim seninle kizim
Vizyon ve misyon sahibi olmak insanı nerelere götürebilirin karşılığı gibi gerçekten bir kadın olarak hemcinsimle gurur duydum 💐🙏🏻 run the world girls!
Bir insan kafasına koyduğunu hedefine kilitlendiğinde başarabileceğinin en bariz örneğini sergilemesi bakımından gerek hanımefendiyi gerekse bu videonun yapımcılarını tebrik ediyorum.
Hey yawrum Beeee Türk Kadınının Gücü Helal Sana ! , medarı iftiharımız , kadın herşetdir ,Hele Türk Kadını yaşamın kaynağıdır 😘🤗❤👏👏👏👏🐾🐾🐾 , Anneniz ne güzel bir kadın , brrawo ,tebrikler ... !
Dizi film bolumu bekler gibi bekliyorum. Her bir hikaye digerinden farkli. Yine muthis bir hikaye,harika bir anlatim ve sizin nefis dokunusunuz. Her hikayenizi izledikten sonra ayni duygulari paylasiyorum: Kesinlikle ABD'ne gelmek isteyen vatandaslarimiz sizin hikayeleriniz izlemeliler. Bu hikayelerde instagram reels,storylerinde,tiktok ta paylasilan Amerika'dan cok daha fazlasi var. 👏
sevdiği işi böyle gözleri gülerek anlatan insanları dinlemek hayatta en çok sevdiğim şeylerden biri. gerçekten ilham oldunuz çok çok sevgiler, gözlerim dolu dolu yazıyorum.
Ahmet Şerif İzgören hocamın kitaplarından biliyordum sizi. Hikayeniz çok daha ayrıntılı öğrendigim için çok mutlu oldum. Nice nice kahve pişirmek nasip olsun inşallah. 🤗
Gizem hanım sizi azminizden dolayı tebrik ediyorum müthiş bir girişimcilik ve ilham verici bir hikaye yolunuz açık olsun kızınıza gerçekten çok güzel bir miras düşünmüşsünüz ve burdan Seyir kanalına da teşekkür etmek istiyorum bize bu kadar güzel insanları ve onların hikayelerini bize sundukları için tüm ekibinizin emeğinize sağlık çok harika işler yaptığınız için ve bizlere bu güzel insanları bize tanıttığınız için ❤👏
Videoya nasıl geldim, nasıl bir solukta izledim, bitirdim. Anlamadım. Hayata güzel bakmak, hayatı güzelleştirmek ve dünyaya kendi rengini katmak için gelmiş eşsiz ruhlardan biri. Konuşması, yüzündeki tebessümü, gözlerindeki sevecenliği, duruşundaki hava her şeyi çok sevdim. Yolu hep açık olsun.
Gizem Hanım'ın kızını bilmem ama ben bu videoyu izlerken kendisiyle son derece gurur duydum ve videonun neredeyse tamamını gözyaşları içinde izledim... İyi ki varsınız Gizem Hanım! Dünya üzerinde sizin gibi insanların sayısının artması en büyük temennim! Kızınız da sizin gibi bir annesi olduğu için çok gururludur eminim. Seyir ekibine de bizleri böyle güzel bir yapımla buluşturduğu için ayrıca teşekkür ederim.
Tebrikler! We will visit your shop next time we are in Alexandria!!! Loved the video, enjoyed your enthusiasm, energy and good humor. Kolay gelsin, kendine iyi bak. Eline sağlık! 😊
Azmin sebatın vücut bulmuş halini bu video çok güzel sergilemiş. Gizem hanımefendiye takdirlerimi sunar başarılarının devamını dilerim. Tek kelimeyle bravo…
Turkish coffe lady, sizi canı gönülden tebrik ediyorum,vizyonunuzu ve gayretinizi takdir ediyorum. Seyir ekibine de sonsuz teşekkürler. Başarılarınız daim olsun.
@@SeyirAmerika The language of 𐱅𐰇𐰼𐰰 people Su=water /水 (Suv)=fluent-flowing /Suvu>Sıvı=fluid, liquid /Suvup=liquefied Suy-mak=to make it flow away (flow>movement=suîva>civa=جیوه>寿=cyan=جان=जीव>civan) Suv-mak=to make it flow upon.. >suvamak=to plaster Süv-mek=to make it flow inwards >süv-er-i=cavalry Sür-mek=to make it flow ON something =to drive/apply it on/make spread on it (Su-arpa)>chorba>surpa=soup /Surup>şurup=syrup /Suruppat>şerbet=sorbet /Surab>şarap=wine /Surah>şıra=juice şire=milky Süp-mek=to make it flow outwards /Süp-ğur-mek>süpürmek=to sweep -mak/mek>umak/emek=aim/exertion (machine/mechanism) -al/el=~get via -et=~do/make -der=~set/provide -kur=~set up -en=own diameter/about oneself -eş=each mate/each other/together or altogether -la/le = ~to present this way/show this shape Sermek=to make it flow in four directions =to spread it laying over somth Sarmak=to make it flow around something =to wrap, to surround Saymak=to make it flow drop by drop /one by one from the mind =to count,~to deem (sayı=number >bilgisayar=computer) Söymek=to make it flow through >Söy-le-mek=to make sentences flow through the mind=to say,~to tell Sövmek=to say whatever's on own mind=swearing Sevmek=to make flow/pour from the mind to the heart =to love Süymek=to make it flow thinly (Süÿt> süt=दूध=milk) Soymak=to make it flow over it/him/her (to peel, ~to strip )(soygan>soğan=onion) Soy-en-mak>soyunmak=to undress (Suy-ğur-mak)>sıyırmak=~skinning ,skimming Siymek=to make it flow downwards=to pee Siÿtik>sidik=urine Say-n-mak>sanmak=to pour from thought to the idea>to arrive at a guess Savmak=to make it pour outward/put forward/set forth >sav=assertion Sav-en-mak>savunmak=to defend /Sav-ğur-mak>savurmak=to strew it outward (into the void) Sav-eş-mak>savaşmak=to shed each other's blood >savaş=war Savuşmak=scatter altogether around >sıvışmak=~run away in fear Sağmak=to ensure it pours tightly >Sağanak=downpour >Sahan=somth to pour water Sağ-en-mak>sağınmak=to spill over from thought into emotions> ~longing Sormak=to make it spill the inform inside/force him to tell=to ask Sekmek=to go by force or difficulty over it forwards Sakmak=to get/keep/hold-back by force/hardly (sekar=?) Sak-en-mak>sakınmak =to ponder hard/hold back/beware Sak-la-mak=keep back/hide it >sak-la-en-mak=saklanmak=hide oneself Soğmak=to penetrate (by force)> Soğurmak=make it penetrate forced inward= to suck in Sokmak=to put/take it by force inward Sökmek=to take/force out from the inside(~unstitch/rip out) Sıkmak=to suppress (forcibly) from all sides=squeeze (Sıkı=tight) Sığmak=fit barely /Sığ-en-mak>sığınmak=take refuge in Sezmek=to keep it gently flow mentally =to sense, intuit Sızmak=to flow slightly =to ooze Süzmek=to make it lightly flow from top to bottom >to filter Suŋmak=to extend it forward, put before, present Süŋmek=to get expanded outwards /sünger=sponge Sıŋmak=to reach by stretching upward/forward Siŋmek=to shrink oneself by getting down or back (to lurk, hide out) Söŋmek=to get decreased by getting out or in oneself (fade out) Tan=the dawn /旦 Tanımak=to get the differences of something=to recognize Tanınmak=tanı-en-mak=to be known/recognized Tanıtmak=tanı-et-mak=to make known/introduce Tanışmak=tanı-eş-mak=to get to know each other/meet for the first time Danışmak=to get inform through each other Tanılamak=tanı-la-mak=diagnose Tıŋı=the tune (timbre)/调 Tıŋ-mak=to react verbally >Tınlamak= ~to take into account/respond Tıŋı-la-mak=to get the sound out Tiŋi-le-mek=to get the sound in >Dinlemek=to listen/ 听 Tiŋ-mek=to get at the silence >Dinmek=to keep calm Denk=Sync>登克>~equal /a-thank*Deng-e=balance Thenğ-mek>Değmek=achieve a harmonious reaction/ to touch Thenğe-mek>Deŋemek=to try to get a harmonious response in return teğet=tangent /tenger>değer=sync level >worth /teng-yüz>deŋiz=sea eşdeğer=equivalent /eş diğerine denk=equal to each other Deng-en-mek>değinmek =to mention/touch upon Deng-eş-mek>değişmek =to turn into somth else equivalent /get altogether a change Deng-eş-der-mek>değiştirmek =to change it /exchange Çığ (chuw)=avalanche /雪崩 Çığ-ğur-mak =çığır-mak= ~to scream /read by shouting Çağırmak=to call /inviting /称呼 /邀请 Çığırı >Jigir >Şiir=Poetry /诗歌 Cığır-la-mak >Jırlamak >to squeal /shout with a shrill voice Çığırgı >Jırgı >Şarkı=Song / 曲子 Çiğ (chee)=uncooked, raw / 生 Çiğne-mek =to chew / 咀嚼 (Çiğnek) Çeŋe=chin /下巴 Çiğ (chiu)= dew/ 汽 , 露 (çi’çek=flower/ çi’se=drizzle) Taş=the stone (portable rock)/大石头 Taşı-mak =to take (by moving) it >to carry Taşı-et-mak =Taşıtmak> to have it transported Taşı-en-mak =Taşınmak>to move oneself to a different place Kak-mak=to give direction (kak-qa-eun> kakgan=which one's directing>Kağan>Han) (Baş-khan>Başkan=president) Kak-der-mak>kaktırmak=~to set aside Kak-el-mak>kağılmak =to be oriented via /be fixed somewhere >kalmak= to stay Kakıluk-mak=to tend upward >kalkmak=to stand up /get up Kak-el-der-mak>kağıldırmak>to make it being steered away>kaldırmak=to remove Kak-en-mak>kağınmak=to be inclined>kanmak /ikna olmak=to ac-know-ledge it's so /be convinced Kak-en-der-mak>kağındırmak>kandırmak (ikna etmek)=~to trick (to persuade) Der-mek=to provide bringing them together to create an order /der-le-mek=to compile /deri=derm Dar-mak=to bring into a different order by disrupting the old >tarkan=conqueror /tarım=agriculture /tarla=arable field /taramak=to comb Dar-el-mak>darılmak=to be in a disturbed mood towards someone Dur-mak=to keep the same order /keep being, /survive /halt on (thoru>diri= alive) durabilir=durable /boğa-thor>bahadır=冒頓=survivor-victim> war veteran boğa=sacrificed by strangling >buga > buhag > pigah> 피해자> pig Dur-der-mak> durdurmak=~to stop /diri-el-mek>dirilmek= be revived Diremek=make to stand against /direnmek=resist /diretmek=insist (Tüz-mek) Dizmek=to keep it in the same order /the same line Dür-mek=to roll it into a roll /dürülmek=get rolled /dürüm=roll of bread (Tör-mek) Dörmek=to rotate it on its axis >to mix up Thöre-mek>türemek=become a new layout/form by coming together in the same medium (tür= kind /type) Thörük=order formed by coming together >Türk Töre=order established over time=tradition /torah=sacred order /tarih=history Thör-et-mek>türetmek=to create a new layout combining= to derive Thör-en-mek>dörünmek=to rotate oneself /turn by oneself Törünmek>törnmek>Dönmek=to turn oneself /döner=rotary /turna=flamingo Dön-der-mek>döndürmek=to turn something Dön-eş-mek>dönüşmek=turn (altogether) into something Dön-eş-der-mek>dönüştürmek=to convert /transform (Edh) Ez-mek=to thin something down by pressing over=to crush /run over (Edg) Eğ-mek=to turn something the other way or to a curved shape> to tilt it eğim =inclination Eğ-el-mek>eğilmek=to get being inclined /bend Eğ-et-mek>eğitmek=to educate Eğir-mek=to cause it another shape by spin it crosswise around itself > eğri=curve,awry >ağrı=crossways >uğru=~aspect of >doğru=true, right direction Evirmek= to make it return around itself or transform into another shape Çevirmek=turn into/encircle Devirmek =turn outer/overturn Eğir-al-mek>eğrilmek=to become a skew /be bended by Evir-al-mek>evrilmek=to get a transformation over time /evrim=evolution /devrim=revolution /evre=stage Uğra-mak>=to get (at) a place or a situation for a certain time=drop by/ stop by Uğra-eş-mak>uğraşmak=to drop by (altogether) each other for a certain time=to strive/deal with Uğra-et-mak>uğratmak=to put in a situation for a specific time Öğre-mek=to get an accumulation above a certain stage Öğre-en-mek=to get (at) a knowledge or info level at a certain time> öğrenmek=to learn Öğre-et-mek=to make somebody get (at) a knowledge or info level at a certain time=to teach Türkçe öğretiyorum =I’m teaching turkish İngilizce öğreniyorsun =You’re learning english Öğren-i-yor-u-sen (learn
@@SeyirAmerika (Ateş) Od >> ~hot Odun >> wooden >> wood (odak /ocak /otak /oda) Oğuz Kağan>> oğuzhan>> owodhan>> wuothan>> wõden>> Odin Wõdhen’s day >> Wednesday Buz >> (Mwudh)= dihydrogen monoxid CRYSTAL = Ice Tuz >> (Thwudh) = sodium chloride CRYSTAL = Salt (Lisp D) >> TH >DH > T / D (Lisp S) >> TH >TS > S / Ş / Z (Thwudh)>Tsuith >Thuits > Thuiss > Tuish / Diş = tooth (dental) (Thwudh)>Tsuıth > Thuıts > Thuess > Tuesh / Dış = out ( outer) (Thwudh) >Tsuıts >> - Suz = (- Less) >> without it / free from it / has got rid of it Tış-yer-i > Dışarı / Dış taraf = outside Dışsal = external Dışı = out of… / de- / dis- Suz > sız/siz & suz/süz = without / -less Kanat = Wing >> Kanat-sız = Wing-less Su= water >> Susuz = waterless / anhydrous Suç =crime >> Suçsuz=blameless (freed from blame) Şeker= Sugar >> Şekersiz= without sugar / sugar free Kitap= book >> Kitapsız = without books / free from books Ücret = fee >> ücretsiz =~free / exempt from fee >> ücret dışı =out of fee Gerek / lazım / hacet / ihtiyaç = necessary >> Gerekli = needful Gereksiz = needless >> İhtiyaç dışı / lüzumsuzca =unnecessary Görüş = sight >> Görüş dışı = out of sight Sadık / vefalı / vefakar= loyal >> Sadakatsiz / vefasız= disloyal Beğeni = like >> Beğeni dışı= dislike Bağlantı = connect >> Bağlantı dışı=disconnect De-monte=démonté= dis-assembled Evirmek= to make it to turn around itself or transform into another shape over time İç = inside > ÇE Çe-evir-mek =(içe evirmek) = çevirmek = (turn-into) / encircle / convert / slew round Dış =outside > DE De-evirmek =(dışa evirmek) = devirmek =(turn-outer) / overturn / overthrow (evirmek /çevirmek / devirmek) (aşmak / coşmak / taşmak) (ilemek / çilemek / dilemek) (almak / çalmak / dalmak) (Dış- Thuıss) Siz-Sız-Suz-Süz ekleri “Dışında olmak” ,“İçermemek” , "sahip olmamak" , “ondan azade olmak” veya "mahrumiyet" anlamına gelen bu ekler, bir şeyin dahilinde olmayışı ifade eder. (Have no)( ~without) (...less) (LIĞ-LUĞ) (aluğ=has got)>>-ly /-y Lı > Li > Lu > Lü ekleri sahiplik ve dahiliyet ekleridir... (Have)(~With) >> ~..-ful O benim sevgi-li-m = (~s/he has my love)= s/he is my lover İki çocuk-lu kadın= (which one) the woman has two children > woman with two children Çocuksuz adam = (which one) the man has no child > childless man Şekerli =(it has sugar) = with sugar Şekersiz= (it has no sugar) = without sugar = ~sugar free= şekerden azade Tuzlu =it has salt =salty Tuzsuz= it has no salt = without salt = saltless Gitmelisin (get-mek-liğ-sen)= you have to go Gitmen gerekli (get-meg-in gerek-liğ) = you have need to go Gitmen gerekir (get-meg-in gerek-e-er) = you (getta) need to go Toluk>> doluğ=fulled (has stuffed) Renk= color (Renk-dolu) > Renk-li = colorful > (has color) Keder=sorrow (Keder-dolu) > Kederli = sorrowful > (has sorrow) Zarar=harm (Zarar-dolu) > Zararlı = harmful > (has harm) Güç / Kuvvet= power Kuvvetli= powerful
@@SeyirAmerika Hava = Air Es=blow / esi=blowing Heva-Esi =air blowing ( a feeling of air blowing in the mind / a sensation or breeze of thought in the mind) Heva >> Heves = whim / desire / wish Heveslemek / Heves etmek = to like and desire Heveslemek> Eslemek > İstemek = to want / to ask for / ~to desire / ~to wish Hissetmek= to feel/~to sense /~to perceive Aydın Havası = (feeling) the cultural atmosphere of Aydin Havası / Hevası / Hevesi > Esi =(a sense) / a feeling of -Esi= feeling of desire / the urge for verbs Heves-u bar > hevesi var > -esi var -Esi Var = have eagerness / feel a desire / take up a passion -Esi Yok = have no eagerness / not feel a desire / not take up a passion (Git-e-esi var) Ali’nin eve gidesi var= Ali feels the urge to go home /~ Ali wants to go home (Bugün hiç çalış-a-esi-m yok) Bugün hiç çalışasım yok= I have no desire to work at all today Bunu yapasım var = I want to do this ( ’cause I like doing this)>> I feel like doing this (Su iç-e-esi-n bar ma-u) Su içesin var mı? = Do you feel like drinking water? (Su iç-e-esi-n bar ma-u er-di) Su içesin var mıydı? = Would you like to drink water? -Esi =(giving that feeling) /~ just like this for objects Bebek-Esi > Bebeksi =(conveys the feeling of) like a baby Bebeksi bir ten = (just) like a baby skin Çocuksu bir yüz = ( just) like a child's face Yanıksı bir koku= just like a feeling of burning smell Yakınsı= It feels like it's close Birazıcık yalansı= It feels a little bit like a lie for verbs Gör-el-Esi > görülesi = requiring sight / must-see / worth seeing Sev-el-Esi> sevilesi = requiring to love / worthy of love Bil-en-esi > bilinesi = requiring to be known Okunası kitaplar =~(recommended) books worth reading Olası= expected to be happened /~must be / > possible (to happen) Bit-esi = ~expected to reach result Kör olası= ~is asked to be blind Kahrolasıca= ~as if it required to be destroyed / as if it were a damn thing Kab= what's keeping something inside Kab kacak= pots and pans (and similar kitchen utensils) Kapan= the trap / kaban= overcoat / kepenk= shutter >>kovan/kavun/kabuk/kabak Kapmak= to pick up quickly and keep in the palm (or in mouth or in mind..etc) kapamak = to keep it closed (kap-eş-mak)>> kapışmak=(~biting each other) >> dogfight kapatmak= to close >> kapı= door / (kapı-tutan) kaptan=captain kaplamak=to cover kapsamak= comprise /contain > kapsam=scope > kapsatı= capacity Kap/Küp/Kafa/Kova/Kupa/Küfe/Kaba/Hava.. Cap/Cup/Cave/Keep/Have.. Kabar/Köpür/Geber/Kıvır/Kavur/Kavra… Kabir/Kibir/Kebir/Küfür/Kafir… Cabre/Coffer/Cover/Cable… Kop >> Köp= very /too much /extremely Kopmak =(proliferation/mitotic division)>> to be parted / be apart from / be separated from each other Kop-der-mak >> koparmak =to pluck / break off /tear off Kam =(com /جميع )= entire, all (~unity) Kam-u > kamu = all of.. Kamuya ait= (belong to all the people of the country)=state property (kamusal=publicly / kamuoyu=public opinion / kamu hizmeti=public service) Kamu >> Hamu >>Hæmi >Hemi-si >Hepi-si >Hepsi = all of them , entirety, the whole (Hæm-ma) = Amma > ama =(not exactly so)>>(I mean).. but (Hæm-an) = Hemen =(exactly-momently)= right away Hem =~as a whole / ~ the lot / ~ commonly Hem-Esi (-imsi) = almost like for objects Yeşil= green / Yaşıl-hem-esi = Yeşilimsi = almost like green = greenish Al/ Kızıl/ Kırmızı= red / Kızıl-hem-esi= Kızılımsı = almost like red Limon-hem-esi = Limonumsu = tastes- almost like lemon Kek-hem-esi = Kekimsi ( Kekremsi) = it tastes- almost like cake Sarığ-hem-esi =sarı-emsi >>Sarımsı= yellowish Sarığ-hem-esi-ak=yellowish-white > sarımsak = garlic for verbs Beniñ-hem-esi-mek > Benimsemek =feeling like this is all mine Az-hem-esi-mak> Azımsamak=feeling/thinking that it's all too little = to undervalue Küçüğ-hem-esi-mek > Küçümsemek = to belittle /underestimate Yañıl-hem-esi-mak > Yanılsamak = feeling like it's exactly wrong
@@SeyirAmerika Bal = Honey Bal >Mar > Mer > Mel > Mil =(yumuşak, melul, balsam, hoş kokulu, tatlı) Mel >Melo > Melit > Melis =( yummy, mellow, balmy, malleable, dessert, sweet) Mal= sweet-tempered, docile, obedient animal / ~inconsiderate, manipulable person, ~like nerdy Al-Bal (red-sweet) =Alpal >Apple >Afal = Almela>Almıla >Alma > Elma (the dessert)> Alba> halba > halva> salva> halma>(bal-xlava)> xlapa> crepe> crema> xleb> sahleb> mahaleb.. Mel-ak (sweet-white)>(Mela >Mar >Milo >Melon >Melam) Melak>>>Milk >>>Lak ? (sweetie) >Malak> balak > bala >>> bella ? >> well ? (Ma-hoş-mela)> Moş-mela > Muşmula = Medlar ( not so pleasant but yummy) Meltem= mellow wind = breeze Mel-melat > marmelat = marmellata, marmalade Melisa = balm / jam / rosin Melamine = a type of chemical resin (Mel-hem)> merhem=(almost-balm) > ointment (Mel-sumac) merşumak> mercimek = lentil Mel-audio = melody (Dağ = mountain)> height > sublimity (tow/toğ/tao/tai/tav/tag/day/doy)>> high/ 塔 / 高 /ضيقة /ضيق >> to come up / to rise / to come closer/ coming out dev/deva/devasa/diva/dheu/theo/theus/zeus/大>> (huge /great) /too / da / daha / dahi (dar /tar /dai /tay /tav /dae /too /toi) >> narrow / nearest /stuck / compressed / solid / hard / durable Phone / Phoon/ Fun / Wajan / Wehen = (Esen/ Esinti / Rüzgar/ Ses ) - Wind / Breeze / Sound / Voice Dae-vane /tow-fun / tai-wen/ too-phone/ typhoon/ 大风 = (loud sound) >> hard-strong wind Dağ= litosferik tabakaların sıkışarak yükselmesi / compression and rise of lithospheric layers Dar-lık= to rise upwards by squeezed, feeling of height, feeling of being squeezed Dar = narrow / nearest /stuck / compressed / solid / hard / durable Dar = birbirine yaklaşmış / sıkışık / sıkışmış / sıkıştırılmış / sağlam / sert / dayanıklı Darlık= sıkışarak yükselmek, yükseklik hissi, sıkışma duygusu Dar = yakın olmak , alakalı olmak, ilgilenmek / to be close, to be involved, to be interested Hüküm-dar = Hükümle ilgilenen , hüküm veren = ~sovereign, monarch Mihman-dar = Misafire yakın olan , misafire alaka gösteren = ~hostess Manidar = ~deep meaningful Darülaceze =(diyar-u-el-aceze) Acizerle (ilgilenilen) alakalı yer = ~hospice Dai-u > nearest-he = Dayı = (materal) uncle Tai-tsu> nearest-that = Teyze = (materal) aunt Toy = meeting /ceremony/feast/ immature-game boy Toy-gün= Düğün Kurula-toy > Kurultay = scheduled meeting / council (Dai-emek)> Dayamak =to base on /make it support/fasten down / get it closer well to (Dai-en-mak)> Dayanmak= to recline upon / stay strong /be close literally (Dai-et-mak)>Dayatmak = to impose / insist / keep it completely nearest to Yanardağ ile ilgili / pertaining to a volcano Dağ-et-mak >Dağıtmak = to distribute /to deal out / to deploy Dağ-al-mak >Dağılmak = to get dispersed / to go to pieces Dağ-la-mak = krater şekline çevirmek / cauterize (Doğ-umak) = Doğmak = to come up / rising up / come into the world > to born Doğ-ğur-mak= Doğurmak= to make this come up > bring this into the world > to give birth Doğu=the direction where the sun comes up > East / 东方 (Doy-umak) = Doymak = to rise to the top / to be full Doy-ğur-mak= Doyurmak=to satiate > to make it full > to feed (doyuk)Tok= has peaked, satiate, full (Tik) Dik= direct to endpoint / ~upright Dikey= vertical (Dik-uğru) =Doğru = right direction = true (Dik-uğur-al-mak) = doğrulmak= to stand up / straighten up Doğru = (which direction goes direct to the endpoint) Doğrusal= ~Linear Diken= thorn Dik-mek =to make directly them overlap each other at the endpoints > sew / sow Doğa= upper surface structure of the earth > nature Doku = surface structure, texture Doku-mak=to weave (on the surface) (Toku-en-mak) Dokunmak=to touch / to contact the surface of..
@@SeyirAmerika Yağ = Oil >> sıvı yağ= liquid oil / katı yağ = solid fat Yağ =spilled on/ spread over /held onto/ remained over Yeğ / Yüğ = upper, superior Yeğ-mek > yemek: "to take it over and over, spend it on oneself, accept it on oneself" =To eat Yeğ-im >> yem: "Provender, fodder" = "Feed" >> yemiş: fruit Yüğ-le-mek > yeğlemek = to keep it above others, make it relatively superior = "To prefer" Yüğ-ka-yer-u > yukarı =(which side is the top) = Up Yüğ-ce > yüce : "Superior in level" = "Sublime, exalted" Yüğ-ce-al-mek > yücelmek: "To achieve superiority in level" = "To become elevated" Yüğ-sü-ek > yüksek = high Yüğ-sü-al-mek> yükselmek : "To rise to a high level" = "To ascend" Yüğ-sük > yüzük : "Jewelry worn on the finger top" = "Ring" Yüğ-sü-en-mek > yüksünmek: "To feel slighted, take offense" = "To be offended" Yüğ-ük > yük : "Carried on top, undertaken" = "Load, burden" Yüğ-ün > yün : "The feathers on sheep" = "Wool" Yüğ-üt > yeğ-üt =yiğit =(valiant)> superior in character Yüğ-kut > yeğ-kut = (highly holly)> yakut =ruby Yüğ-en > yeğ-en = "Nephew" "Which is kept superior, held in high esteem, valued, precious"(yüen > yen 元) Yüğ-en-cük > yüğençüğ > yinçi / inci =(precious little thing)> pearl , 珍珠 Yüğengi >yengi> yeni =(new)> what's coming on top of , what comes next Yüğenge > yenge =(brother's wife)> came over marriage, added to the family later (new bride) Yüğ-üne /Yeğ-ine > yine/ gene =again /over and over > yeniden = anew /once more Yüğ-en-mek> yenmek: "To overcome, to cope with, to subdue" = "To win" Yüğ-en-el-mek > yenilmek: "To be overcome, to be subdued, to show weakness" = "To be defeated" Yüğengil > yengil =remains on top of, light, weak Yüğençe > yinçe =ince = thin /slim Şan= Glory, splendor 單于 > Şan-Yüğ =Exalted glorious Yormak: "To arrive over someone (too much), to go onto it too much" = "To tire" (Yörmek)> Örmek: "To operate on something, to weave on top, wrap off" = "To weave" (Yör-et-mek)>örütmek> Örtmek= cover up (Yörümek)> Yürümek: "To go on, to reach over something, to get somewhere, to go ahead" = "To walk" Yüzmek: "To go by peeling off the surface of something" = "To swim" / ~skinning Yülümek: "To go by rubbing on the surface of something" = "~To glide" Yalamak: "To take it by swiping from the surface" = "To lick" Yolmak: "To pluck, tear off, pull by snatching over" (~flatten the top) Yılmak: "To throw down from the one's own top (~get bored), to hit the ground from above (yıldırım=lightning…yıldız=star) Yurmak: to pull onto, cover over (yur-ut>yurt=tabernacle) (yur-gan>yorgan=quilt) Yırmak=to bring it on top of, to take it off (yırışmak>yarışmak= to race> to overcome each other) (Yır-et-mak)>Yırtmak= to tear, to take from inside-out or bottom to top (by pulling from both sides) (~tide over, ~get rid of it) Yarmak= to split in, to tear apart, to halve, separate by cutting off Yaratmak= to reveal it, bring it out, to create Yermek=to pull down ,pull to the ground (~to criticize) Germek=to tense> to pull it in all directions > Sermek= to spread it in 4 directions Yıkmak: "To overthrow, take down from top to bottom, turn upside down" = To demolish Yığmak: "To stack, put on top of each other, dump on top of each other" = To pile up (yığlamak=shed tears over and over, cry over) Yağmak: "To get rained on, to get spilled on" = To rain Yakmak: "To burn out, to purify matter by heating and removing mass, to reduce its volume = To burn Yoğmak: "get concentrate, tighten and purify, be compressed and narrowed, ( get rid of one's own mass > ~get dead) Yoğurmak: to tighten, thicken, reduce volume, give consistency = to knead (Yogurt=condensed milk product) Yuğmak=to purify squeezing and clean / Yuğamak>yıkamak= To wash Yiv = pointed, sharp, groove (yivlemek= to sharpen the tip) Yuvmak: "To squeeze thin out, narrow" = "To thin" (yuvka>yufka= thin dough) (yuvka>yuka=thin, shallow) (yuvuz>yavuz=thin, weak, delicate) Yuvarlamak=to round off, narrow down by turning (yuva=nest (smallest shelter) (yavru= cub (smallest) Yummak: "To shut by squeezing, close tightly" = ~To close Yumurmak: "To make it close inward" = ~To clench (yumruk=fist) (yumurta= egg) Yumuşmak: "To be completely enclosed by oneself" =~To soften (yumuşak=soft )
videodaki hanımefendi kanser olduğunu anlattığı zaman gözlerim doldu. aynı okuldan da mezun olmuşuz kendisiyle. amerika'ya 30 yaşında henüz yeni gelmiş biri olarak ben de aynı hanımefendiyle aynı misyonu üzerimde hissediyorum. umarım aklımdakileri gerçek hayata geçirdiğimde aynı mutluluğu ben de yaşayabilirim.
İnan gizem hanım hem gururlandım, hem hayran oldum hem üzüldüm ağladım, sizi tebrik ediyorum, bende sizin gibi başarılı bir hayat hayel ederken kendimi 4 duvarın arasında sıkışmış ve çaresiz buldum.....ben neden bu dünyaya geldim, bu dünyadaki görevim sadece 4 duvara hapis olmakmı bunun cevabını bulamadım....bulamıyorum belkide bulamayacağım...
Gerçek bir Fahri Büyükelçi! Ülkem adına gurur duydum. Ülkemi tanıtan, gayretleriyle yücelten sizin gibi insanlara sonsuz teşekkürler. Yapmış olduğunuz bu iş (proje) çok ama çok kıymetli hem şahsınız hem ülkem adına. Gizem hanıma ve Gizem hanımı bizlere ulaştıran yapımcılara çok teşekkürler. Devamını sabırsızlıkla bekliyoruz. Harika bir yapım…
Sizinkide: harika bir yorum super ❤
Amerika'ya yerleşen her kesimden "vatansever" vatandaşlarımız en fazla 5 yıl sonra kendi işletmelerini kurup Türk imajını daha iyi temsil etmelidir... Bunu başaranları tebrik ediyoruz.
Ne güzel şey, iyi şeyleri düşleyip bir hayalinden bıkmadan koşup mutlu olmak..
Takdir edilesi, gurur duyulası bir yaşam hikayesi bu.. İnanın her Türk yurttaşı gibi , sizi hiç tanımasam da şahsıma ve kadim yurdumuz adına büyük bir kıvanç duydum...
Vizyon ve misyon sahibi olmak insanı nerelere götürebiliyor, değil mi?
Gizem Hanım, gerçekten bir kadın olarak hem takdir edilmesi gereken ve hem de örnek alınması gereken bir Anadolu Türk kadınının hikayesini bizlere sunuyor..
Köklerine sahip çıkarak, bu asırlık geleneği dünyaya tanıtan bir lider olarak onun azmi ve kararlılığı, sadece ona değil hepimize ayrınayrı ilham veriyor..
Gizem Hanım'ın bu yolculukta gösterdiği çabayı hepimiz yakından izledik ve takdir ettik.
Azmin gücüyle tüm engeller aşılır,
hele bir de karşınızda Atatürk Cumhuriyeti'nin unsuru, yüreği cesaret dolu olan bir Anadolu Türk kadını varsa, her zaman yenilikler yaratmaya kadirdir.
Gelecekte her şey daha güzel olacak, buna eminim.
Bizler, seninle gurur duymaya devam edeceğiz.
Tüm iyi dilekler ve dualar seninle olsun.
Umarım bir gün, Türk kahvenden bir fincan içme şansım olur, bu benim için büyük bir onur olur.
Amerika'ya yerleşen her kesimden vatansever vatandaşlarımızın, en geç beş yıl içinde kendi işletmelerini kurarak Türk kültürünü daha iyi temsil etmeleri gerektiğini düşünüyorum.
Bunu başaranları tebrik ediyorum ve başarılarının devamını diliyorum...
Canim Gizemcim bizler sahidiz ne kadar caba sarf ettigine. Bundan sonra hersey cok daha guzel olucak bundan eminim.Seninle her zaman gurur duyduk ve devam edecegiz. Tum dualarim seninle kizim
Vizyon ve misyon sahibi olmak insanı nerelere götürebilirin karşılığı gibi gerçekten bir kadın olarak hemcinsimle gurur duydum 💐🙏🏻 run the world girls!
Ne muhteşem bir yorum olmuş, düşüncenize sağlık😇
Aynen dogru bravo ❤@@melveyelkovan5989
Bir insan kafasına koyduğunu hedefine kilitlendiğinde başarabileceğinin en bariz örneğini sergilemesi bakımından gerek hanımefendiyi gerekse bu videonun yapımcılarını tebrik ediyorum.
Hey yawrum Beeee Türk Kadınının Gücü Helal Sana ! , medarı iftiharımız , kadın herşetdir ,Hele Türk Kadını yaşamın kaynağıdır 😘🤗❤👏👏👏👏🐾🐾🐾 , Anneniz ne güzel bir kadın , brrawo ,tebrikler ... !
Anlatımıyla arka plan müziğiyle düzenlenmesiyle çok sürükleyici bir video olmuş başarılar
Çok teşekkür ederiz. İyi SEYİR'ler.
Dizi film bolumu bekler gibi bekliyorum. Her bir hikaye digerinden farkli. Yine muthis bir hikaye,harika bir anlatim ve sizin nefis dokunusunuz. Her hikayenizi izledikten sonra ayni duygulari paylasiyorum: Kesinlikle ABD'ne gelmek isteyen vatandaslarimiz sizin hikayeleriniz izlemeliler. Bu hikayelerde instagram reels,storylerinde,tiktok ta paylasilan Amerika'dan cok daha fazlasi var.
👏
Çok teşekkür ederiz. İyi SEYİR'ler.
VE HERŞEY SADECE BİR KİŞİYLE BAŞLAR...COK ETKİLEYİCİ.HAKİKATEN İZLERKEN DUYGULANDİM YUREGİNİZE SAĞLIK 🎉🎉
Seninle gurur diyoruz ve hikayene Amerika’da şahitlik etmek te ayrı bir gurur bizim için!❤🧿🧿🧿🧿🧿🧿🧿🧿🧿🧿🏆🏆🏆🏆🏆🏆🏆🏆🏆🏆
sevdiği işi böyle gözleri gülerek anlatan insanları dinlemek hayatta en çok sevdiğim şeylerden biri. gerçekten ilham oldunuz çok çok sevgiler, gözlerim dolu dolu yazıyorum.
Harika bir yorum
Ahmet Şerif İzgören hocamın kitaplarından biliyordum sizi. Hikayeniz çok daha ayrıntılı öğrendigim için çok mutlu oldum. Nice nice kahve pişirmek nasip olsun inşallah. 🤗
Girişimci ruh ve pozitif insan ilişkilerinin, açamayacağı kapı yok.
Tebrikler.
Gizem hanıma sağlıklı ve başarılı bir ömür dilerim. Seyir ekibine de teşekkürler. Yine güzel iş çıkarmışlar.
Gizem hanım sizi azminizden dolayı tebrik ediyorum müthiş bir girişimcilik ve ilham verici bir hikaye yolunuz açık olsun kızınıza gerçekten çok güzel bir miras düşünmüşsünüz ve burdan Seyir kanalına da teşekkür etmek istiyorum bize bu kadar güzel insanları ve onların hikayelerini bize sundukları için tüm ekibinizin emeğinize sağlık çok harika işler yaptığınız için ve bizlere bu güzel insanları bize tanıttığınız için ❤👏
Videoya nasıl geldim, nasıl bir solukta izledim, bitirdim. Anlamadım. Hayata güzel bakmak, hayatı güzelleştirmek ve dünyaya kendi rengini katmak için gelmiş eşsiz ruhlardan biri. Konuşması, yüzündeki tebessümü, gözlerindeki sevecenliği, duruşundaki hava her şeyi çok sevdim. Yolu hep açık olsun.
Helal olsun ablamiza ... Hem kariyeri hemde kültürümüz ve ülkemize olan katkısından, çabalarından dolayı
İlham verici bir hayat hikayesi. Cok duygulandim. Basarilarinin ve mutlluluğunuzun devamini dilerim❤❤❤
Gizem Hanım'ın kızını bilmem ama ben bu videoyu izlerken kendisiyle son derece gurur duydum ve videonun neredeyse tamamını gözyaşları içinde izledim... İyi ki varsınız Gizem Hanım! Dünya üzerinde sizin gibi insanların sayısının artması en büyük temennim! Kızınız da sizin gibi bir annesi olduğu için çok gururludur eminim. Seyir ekibine de bizleri böyle güzel bir yapımla buluşturduğu için ayrıca teşekkür ederim.
Tuttuğunuz altın olsun,hanımefendi,,Saglikli nice mutlu yıllar ailenizle,,,Long island. Dan selam,
Tebrikler! We will visit your shop next time we are in Alexandria!!!
Loved the video, enjoyed your enthusiasm, energy and good humor.
Kolay gelsin, kendine iyi bak. Eline sağlık! 😊
Seyir ekibini kutluyorum müziği çekimleri bir harika olmuş ellerine emeğine sağlık
Tebrikler, gurur vericiydi. Emeği geçen herkese teşekkürler..
Çok teşekkür ederiz. İyi SEYİR'ler...
Azmin sebatın vücut bulmuş halini bu video çok güzel sergilemiş. Gizem hanımefendiye takdirlerimi sunar başarılarının devamını dilerim. Tek kelimeyle bravo…
SABIRSIZLIKLA BEKLEDİĞİM ŞAHANE YAPIM TEŞEKKÜRLER
Çok teşekkür ederiz. İyi SEYİR'ler.
Turkish coffe lady, sizi canı gönülden tebrik ediyorum,vizyonunuzu ve gayretinizi takdir ediyorum.
Seyir ekibine de sonsuz teşekkürler. Başarılarınız daim olsun.
Teşekkürler Seyir-!! Yine on numara güzel bir hikâye olmuş*!! .. hanım efendiye başarılar sevgiler...❤
Çok teşekkür ederiz. İyi SEYİR'ler...
İlk yorum benden olsun emeğinize sağlık arkadaşlar 👏👏👏👏
Çok teşekkür ederiz.
@@SeyirAmerika The language of 𐱅𐰇𐰼𐰰 people
Su=water /水 (Suv)=fluent-flowing /Suvu>Sıvı=fluid, liquid /Suvup=liquefied
Suy-mak=to make it flow away (flow>movement=suîva>civa=جیوه>寿=cyan=جان=जीव>civan)
Suv-mak=to make it flow upon.. >suvamak=to plaster
Süv-mek=to make it flow inwards >süv-er-i=cavalry
Sür-mek=to make it flow ON something =to drive/apply it on/make spread on it
(Su-arpa)>chorba>surpa=soup /Surup>şurup=syrup /Suruppat>şerbet=sorbet /Surab>şarap=wine /Surah>şıra=juice şire=milky
Süp-mek=to make it flow outwards /Süp-ğur-mek>süpürmek=to sweep
-mak/mek>umak/emek=aim/exertion (machine/mechanism)
-al/el=~get via
-et=~do/make
-der=~set/provide
-kur=~set up
-en=own diameter/about oneself
-eş=each mate/each other/together or altogether
-la/le = ~to present this way/show this shape
Sermek=to make it flow in four directions =to spread it laying over somth
Sarmak=to make it flow around something =to wrap, to surround
Saymak=to make it flow drop by drop /one by one from the mind =to count,~to deem (sayı=number >bilgisayar=computer)
Söymek=to make it flow through >Söy-le-mek=to make sentences flow through the mind=to say,~to tell
Sövmek=to say whatever's on own mind=swearing
Sevmek=to make flow/pour from the mind to the heart =to love
Süymek=to make it flow thinly (Süÿt> süt=दूध=milk)
Soymak=to make it flow over it/him/her (to peel, ~to strip )(soygan>soğan=onion)
Soy-en-mak>soyunmak=to undress (Suy-ğur-mak)>sıyırmak=~skinning ,skimming
Siymek=to make it flow downwards=to pee Siÿtik>sidik=urine
Say-n-mak>sanmak=to pour from thought to the idea>to arrive at a guess
Savmak=to make it pour outward/put forward/set forth >sav=assertion
Sav-en-mak>savunmak=to defend /Sav-ğur-mak>savurmak=to strew it outward (into the void)
Sav-eş-mak>savaşmak=to shed each other's blood >savaş=war
Savuşmak=scatter altogether around >sıvışmak=~run away in fear
Sağmak=to ensure it pours tightly >Sağanak=downpour >Sahan=somth to pour water
Sağ-en-mak>sağınmak=to spill over from thought into emotions> ~longing
Sormak=to make it spill the inform inside/force him to tell=to ask
Sekmek=to go by force or difficulty over it forwards
Sakmak=to get/keep/hold-back by force/hardly (sekar=?)
Sak-en-mak>sakınmak =to ponder hard/hold back/beware
Sak-la-mak=keep back/hide it >sak-la-en-mak=saklanmak=hide oneself
Soğmak=to penetrate (by force)> Soğurmak=make it penetrate forced inward= to suck in
Sokmak=to put/take it by force inward
Sökmek=to take/force out from the inside(~unstitch/rip out)
Sıkmak=to suppress (forcibly) from all sides=squeeze (Sıkı=tight)
Sığmak=fit barely /Sığ-en-mak>sığınmak=take refuge in
Sezmek=to keep it gently flow mentally =to sense, intuit
Sızmak=to flow slightly =to ooze
Süzmek=to make it lightly flow from top to bottom >to filter
Suŋmak=to extend it forward, put before, present
Süŋmek=to get expanded outwards /sünger=sponge
Sıŋmak=to reach by stretching upward/forward
Siŋmek=to shrink oneself by getting down or back (to lurk, hide out)
Söŋmek=to get decreased by getting out or in oneself (fade out)
Tan=the dawn /旦
Tanımak=to get the differences of something=to recognize
Tanınmak=tanı-en-mak=to be known/recognized
Tanıtmak=tanı-et-mak=to make known/introduce
Tanışmak=tanı-eş-mak=to get to know each other/meet for the first time
Danışmak=to get inform through each other
Tanılamak=tanı-la-mak=diagnose
Tıŋı=the tune (timbre)/调
Tıŋ-mak=to react verbally >Tınlamak= ~to take into account/respond
Tıŋı-la-mak=to get the sound out
Tiŋi-le-mek=to get the sound in >Dinlemek=to listen/ 听
Tiŋ-mek=to get at the silence >Dinmek=to keep calm
Denk=Sync>登克>~equal /a-thank*Deng-e=balance
Thenğ-mek>Değmek=achieve a harmonious reaction/ to touch
Thenğe-mek>Deŋemek=to try to get a harmonious response in return
teğet=tangent /tenger>değer=sync level >worth /teng-yüz>deŋiz=sea
eşdeğer=equivalent /eş diğerine denk=equal to each other
Deng-en-mek>değinmek =to mention/touch upon
Deng-eş-mek>değişmek =to turn into somth else equivalent /get altogether a change
Deng-eş-der-mek>değiştirmek =to change it /exchange
Çığ (chuw)=avalanche /雪崩
Çığ-ğur-mak =çığır-mak= ~to scream /read by shouting
Çağırmak=to call /inviting /称呼 /邀请
Çığırı >Jigir >Şiir=Poetry /诗歌
Cığır-la-mak >Jırlamak >to squeal /shout with a shrill voice
Çığırgı >Jırgı >Şarkı=Song / 曲子
Çiğ (chee)=uncooked, raw / 生
Çiğne-mek =to chew / 咀嚼
(Çiğnek) Çeŋe=chin /下巴
Çiğ (chiu)= dew/ 汽 , 露 (çi’çek=flower/ çi’se=drizzle)
Taş=the stone (portable rock)/大石头
Taşı-mak =to take (by moving) it >to carry
Taşı-et-mak =Taşıtmak> to have it transported
Taşı-en-mak =Taşınmak>to move oneself to a different place
Kak-mak=to give direction (kak-qa-eun> kakgan=which one's directing>Kağan>Han) (Baş-khan>Başkan=president)
Kak-der-mak>kaktırmak=~to set aside
Kak-el-mak>kağılmak =to be oriented via /be fixed somewhere >kalmak= to stay
Kakıluk-mak=to tend upward >kalkmak=to stand up /get up
Kak-el-der-mak>kağıldırmak>to make it being steered away>kaldırmak=to remove
Kak-en-mak>kağınmak=to be inclined>kanmak /ikna olmak=to ac-know-ledge it's so /be convinced
Kak-en-der-mak>kağındırmak>kandırmak (ikna etmek)=~to trick (to persuade)
Der-mek=to provide bringing them together to create an order /der-le-mek=to compile
/deri=derm
Dar-mak=to bring into a different order by disrupting the old >tarkan=conqueror
/tarım=agriculture /tarla=arable field /taramak=to comb
Dar-el-mak>darılmak=to be in a disturbed mood towards someone
Dur-mak=to keep the same order /keep being, /survive /halt on
(thoru>diri= alive) durabilir=durable /boğa-thor>bahadır=冒頓=survivor-victim> war veteran
boğa=sacrificed by strangling >buga > buhag > pigah> 피해자> pig
Dur-der-mak> durdurmak=~to stop /diri-el-mek>dirilmek= be revived
Diremek=make to stand against /direnmek=resist /diretmek=insist
(Tüz-mek) Dizmek=to keep it in the same order /the same line
Dür-mek=to roll it into a roll /dürülmek=get rolled /dürüm=roll of bread
(Tör-mek) Dörmek=to rotate it on its axis >to mix up
Thöre-mek>türemek=become a new layout/form by coming together in the same medium (tür= kind /type)
Thörük=order formed by coming together >Türk
Töre=order established over time=tradition /torah=sacred order /tarih=history
Thör-et-mek>türetmek=to create a new layout combining= to derive
Thör-en-mek>dörünmek=to rotate oneself /turn by oneself
Törünmek>törnmek>Dönmek=to turn oneself /döner=rotary /turna=flamingo
Dön-der-mek>döndürmek=to turn something
Dön-eş-mek>dönüşmek=turn (altogether) into something
Dön-eş-der-mek>dönüştürmek=to convert /transform
(Edh) Ez-mek=to thin something down by pressing over=to crush /run over
(Edg) Eğ-mek=to turn something the other way or to a curved shape> to tilt it
eğim =inclination
Eğ-el-mek>eğilmek=to get being inclined /bend
Eğ-et-mek>eğitmek=to educate
Eğir-mek=to cause it another shape by spin it crosswise around itself
> eğri=curve,awry >ağrı=crossways >uğru=~aspect of >doğru=true, right direction
Evirmek= to make it return around itself or transform into another shape
Çevirmek=turn into/encircle Devirmek =turn outer/overturn
Eğir-al-mek>eğrilmek=to become a skew /be bended by
Evir-al-mek>evrilmek=to get a transformation over time
/evrim=evolution /devrim=revolution /evre=stage
Uğra-mak>=to get (at) a place or a situation for a certain time=drop by/ stop by
Uğra-eş-mak>uğraşmak=to drop by (altogether) each other for a certain time=to strive/deal with
Uğra-et-mak>uğratmak=to put in a situation for a specific time
Öğre-mek=to get an accumulation above a certain stage
Öğre-en-mek=to get (at) a knowledge or info level at a certain time> öğrenmek=to learn
Öğre-et-mek=to make somebody get (at) a knowledge or info level at a certain time=to teach
Türkçe öğretiyorum =I’m teaching turkish
İngilizce öğreniyorsun =You’re learning english
Öğren-i-yor-u-sen (learn
@@SeyirAmerika (Ateş) Od >> ~hot
Odun >> wooden >> wood
(odak /ocak /otak /oda)
Oğuz Kağan>> oğuzhan>> owodhan>> wuothan>> wõden>> Odin
Wõdhen’s day >> Wednesday
Buz >> (Mwudh)= dihydrogen monoxid CRYSTAL = Ice
Tuz >> (Thwudh) = sodium chloride CRYSTAL = Salt
(Lisp D) >> TH >DH > T / D
(Lisp S) >> TH >TS > S / Ş / Z
(Thwudh)>Tsuith >Thuits > Thuiss > Tuish / Diş = tooth (dental)
(Thwudh)>Tsuıth > Thuıts > Thuess > Tuesh / Dış = out ( outer)
(Thwudh) >Tsuıts >> - Suz = (- Less) >> without it / free from it / has got rid of it
Tış-yer-i > Dışarı / Dış taraf = outside
Dışsal = external
Dışı = out of… / de- / dis-
Suz > sız/siz & suz/süz = without / -less
Kanat = Wing >> Kanat-sız = Wing-less
Su= water >> Susuz = waterless / anhydrous
Suç =crime >> Suçsuz=blameless (freed from blame)
Şeker= Sugar >> Şekersiz= without sugar / sugar free
Kitap= book >> Kitapsız = without books / free from books
Ücret = fee >> ücretsiz =~free / exempt from fee >> ücret dışı =out of fee
Gerek / lazım / hacet / ihtiyaç = necessary >> Gerekli = needful
Gereksiz = needless >> İhtiyaç dışı / lüzumsuzca =unnecessary
Görüş = sight >> Görüş dışı = out of sight
Sadık / vefalı / vefakar= loyal >> Sadakatsiz / vefasız= disloyal
Beğeni = like >> Beğeni dışı= dislike
Bağlantı = connect >> Bağlantı dışı=disconnect
De-monte=démonté= dis-assembled
Evirmek= to make it to turn around itself or transform into another shape over time
İç = inside > ÇE
Çe-evir-mek =(içe evirmek) = çevirmek = (turn-into) / encircle / convert / slew round
Dış =outside > DE
De-evirmek =(dışa evirmek) = devirmek =(turn-outer) / overturn / overthrow
(evirmek /çevirmek / devirmek)
(aşmak / coşmak / taşmak)
(ilemek / çilemek / dilemek)
(almak / çalmak / dalmak)
(Dış- Thuıss) Siz-Sız-Suz-Süz ekleri
“Dışında olmak” ,“İçermemek” , "sahip olmamak" , “ondan azade olmak” veya "mahrumiyet" anlamına gelen bu ekler, bir şeyin dahilinde olmayışı ifade eder.
(Have no)( ~without) (...less)
(LIĞ-LUĞ) (aluğ=has got)>>-ly /-y
Lı > Li > Lu > Lü ekleri sahiplik ve dahiliyet ekleridir...
(Have)(~With) >> ~..-ful
O benim sevgi-li-m = (~s/he has my love)= s/he is my lover
İki çocuk-lu kadın= (which one) the woman has two children > woman with two children
Çocuksuz adam = (which one) the man has no child > childless man
Şekerli =(it has sugar) = with sugar
Şekersiz= (it has no sugar) = without sugar = ~sugar free= şekerden azade
Tuzlu =it has salt =salty
Tuzsuz= it has no salt = without salt = saltless
Gitmelisin (get-mek-liğ-sen)= you have to go
Gitmen gerekli (get-meg-in gerek-liğ) = you have need to go
Gitmen gerekir (get-meg-in gerek-e-er) = you (getta) need to go
Toluk>> doluğ=fulled (has stuffed)
Renk= color
(Renk-dolu) > Renk-li = colorful > (has color)
Keder=sorrow
(Keder-dolu) > Kederli = sorrowful > (has sorrow)
Zarar=harm
(Zarar-dolu) > Zararlı = harmful > (has harm)
Güç / Kuvvet= power
Kuvvetli= powerful
@@SeyirAmerika Hava = Air
Es=blow / esi=blowing
Heva-Esi =air blowing ( a feeling of air blowing in the mind / a sensation or breeze of thought in the mind)
Heva >> Heves = whim / desire / wish
Heveslemek / Heves etmek = to like and desire
Heveslemek> Eslemek > İstemek = to want / to ask for / ~to desire / ~to wish
Hissetmek= to feel/~to sense /~to perceive
Aydın Havası = (feeling) the cultural atmosphere of Aydin
Havası / Hevası / Hevesi > Esi =(a sense) / a feeling of
-Esi= feeling of desire / the urge
for verbs
Heves-u bar > hevesi var > -esi var
-Esi Var = have eagerness / feel a desire / take up a passion
-Esi Yok = have no eagerness / not feel a desire / not take up a passion
(Git-e-esi var) Ali’nin eve gidesi var= Ali feels the urge to go home /~ Ali wants to go home
(Bugün hiç çalış-a-esi-m yok) Bugün hiç çalışasım yok= I have no desire to work at all today
Bunu yapasım var = I want to do this ( ’cause I like doing this)>> I feel like doing this
(Su iç-e-esi-n bar ma-u) Su içesin var mı? = Do you feel like drinking water?
(Su iç-e-esi-n bar ma-u er-di) Su içesin var mıydı? = Would you like to drink water?
-Esi =(giving that feeling) /~ just like this
for objects
Bebek-Esi > Bebeksi =(conveys the feeling of) like a baby
Bebeksi bir ten = (just) like a baby skin
Çocuksu bir yüz = ( just) like a child's face
Yanıksı bir koku= just like a feeling of burning smell
Yakınsı= It feels like it's close
Birazıcık yalansı= It feels a little bit like a lie
for verbs
Gör-el-Esi > görülesi = requiring sight / must-see / worth seeing
Sev-el-Esi> sevilesi = requiring to love / worthy of love
Bil-en-esi > bilinesi = requiring to be known
Okunası kitaplar =~(recommended) books worth reading
Olası= expected to be happened /~must be / > possible (to happen)
Bit-esi = ~expected to reach result
Kör olası= ~is asked to be blind
Kahrolasıca= ~as if it required to be destroyed / as if it were a damn thing
Kab= what's keeping something inside
Kab kacak= pots and pans (and similar kitchen utensils)
Kapan= the trap / kaban= overcoat / kepenk= shutter >>kovan/kavun/kabuk/kabak
Kapmak= to pick up quickly and keep in the palm (or in mouth or in mind..etc)
kapamak = to keep it closed
(kap-eş-mak)>> kapışmak=(~biting each other) >> dogfight
kapatmak= to close >> kapı= door / (kapı-tutan) kaptan=captain
kaplamak=to cover
kapsamak= comprise /contain > kapsam=scope > kapsatı= capacity
Kap/Küp/Kafa/Kova/Kupa/Küfe/Kaba/Hava..
Cap/Cup/Cave/Keep/Have..
Kabar/Köpür/Geber/Kıvır/Kavur/Kavra…
Kabir/Kibir/Kebir/Küfür/Kafir…
Cabre/Coffer/Cover/Cable…
Kop >> Köp= very /too much /extremely
Kopmak =(proliferation/mitotic division)>> to be parted / be apart from / be separated from each other
Kop-der-mak >> koparmak =to pluck / break off /tear off
Kam =(com /جميع )= entire, all (~unity)
Kam-u > kamu = all of..
Kamuya ait= (belong to all the people of the country)=state property
(kamusal=publicly / kamuoyu=public opinion / kamu hizmeti=public service)
Kamu >> Hamu >>Hæmi >Hemi-si >Hepi-si >Hepsi = all of them , entirety, the whole
(Hæm-ma) = Amma > ama =(not exactly so)>>(I mean).. but
(Hæm-an) = Hemen =(exactly-momently)= right away
Hem =~as a whole / ~ the lot / ~ commonly
Hem-Esi (-imsi) = almost like
for objects
Yeşil= green / Yaşıl-hem-esi = Yeşilimsi = almost like green = greenish
Al/ Kızıl/ Kırmızı= red / Kızıl-hem-esi= Kızılımsı = almost like red
Limon-hem-esi = Limonumsu = tastes- almost like lemon
Kek-hem-esi = Kekimsi ( Kekremsi) = it tastes- almost like cake
Sarığ-hem-esi =sarı-emsi >>Sarımsı= yellowish
Sarığ-hem-esi-ak=yellowish-white > sarımsak = garlic
for verbs
Beniñ-hem-esi-mek > Benimsemek =feeling like this is all mine
Az-hem-esi-mak> Azımsamak=feeling/thinking that it's all too little = to undervalue
Küçüğ-hem-esi-mek > Küçümsemek = to belittle /underestimate
Yañıl-hem-esi-mak > Yanılsamak = feeling like it's exactly wrong
müthiş bir Hanım Bravo.*
Harika olmuş Kadının gücü
Az bile inşallah kızınız ileride bunu devam ettirecek ve tüm dünya Türk kahvesi en iyi kahvedir öğrenecek 👏👏👏
Çok teşekkür ederiz. İyi SEYİR'ler...
@@SeyirAmerika Bal = Honey
Bal >Mar > Mer > Mel > Mil =(yumuşak, melul, balsam, hoş kokulu, tatlı)
Mel >Melo > Melit > Melis =( yummy, mellow, balmy, malleable, dessert, sweet)
Mal= sweet-tempered, docile, obedient animal / ~inconsiderate, manipulable person, ~like nerdy
Al-Bal (red-sweet) =Alpal >Apple >Afal = Almela>Almıla >Alma > Elma
(the dessert)> Alba> halba > halva> salva> halma>(bal-xlava)> xlapa> crepe> crema> xleb> sahleb> mahaleb..
Mel-ak (sweet-white)>(Mela >Mar >Milo >Melon >Melam) Melak>>>Milk >>>Lak ?
(sweetie) >Malak> balak > bala >>> bella ? >> well ?
(Ma-hoş-mela)> Moş-mela > Muşmula = Medlar ( not so pleasant but yummy)
Meltem= mellow wind = breeze
Mel-melat > marmelat = marmellata, marmalade
Melisa = balm / jam / rosin
Melamine = a type of chemical resin
(Mel-hem)> merhem=(almost-balm) > ointment
(Mel-sumac) merşumak> mercimek = lentil
Mel-audio = melody
(Dağ = mountain)> height > sublimity
(tow/toğ/tao/tai/tav/tag/day/doy)>> high/ 塔 / 高 /ضيقة /ضيق >> to come up / to rise / to come closer/ coming out
dev/deva/devasa/diva/dheu/theo/theus/zeus/大>> (huge /great) /too / da / daha / dahi
(dar /tar /dai /tay /tav /dae /too /toi) >> narrow / nearest /stuck / compressed / solid / hard / durable
Phone / Phoon/ Fun / Wajan / Wehen = (Esen/ Esinti / Rüzgar/ Ses ) - Wind / Breeze / Sound / Voice
Dae-vane /tow-fun / tai-wen/ too-phone/ typhoon/ 大风 = (loud sound) >> hard-strong wind
Dağ= litosferik tabakaların sıkışarak yükselmesi / compression and rise of lithospheric layers
Dar-lık= to rise upwards by squeezed, feeling of height, feeling of being squeezed
Dar = narrow / nearest /stuck / compressed / solid / hard / durable
Dar = birbirine yaklaşmış / sıkışık / sıkışmış / sıkıştırılmış / sağlam / sert / dayanıklı
Darlık= sıkışarak yükselmek, yükseklik hissi, sıkışma duygusu
Dar = yakın olmak , alakalı olmak, ilgilenmek / to be close, to be involved, to be interested
Hüküm-dar = Hükümle ilgilenen , hüküm veren = ~sovereign, monarch
Mihman-dar = Misafire yakın olan , misafire alaka gösteren = ~hostess
Manidar = ~deep meaningful
Darülaceze =(diyar-u-el-aceze) Acizerle (ilgilenilen) alakalı yer = ~hospice
Dai-u > nearest-he = Dayı = (materal) uncle
Tai-tsu> nearest-that = Teyze = (materal) aunt
Toy = meeting /ceremony/feast/ immature-game boy
Toy-gün= Düğün
Kurula-toy > Kurultay = scheduled meeting / council
(Dai-emek)> Dayamak =to base on /make it support/fasten down / get it closer well to
(Dai-en-mak)> Dayanmak= to recline upon / stay strong /be close literally
(Dai-et-mak)>Dayatmak = to impose / insist / keep it completely nearest to
Yanardağ ile ilgili / pertaining to a volcano
Dağ-et-mak >Dağıtmak = to distribute /to deal out / to deploy
Dağ-al-mak >Dağılmak = to get dispersed / to go to pieces
Dağ-la-mak = krater şekline çevirmek / cauterize
(Doğ-umak) = Doğmak = to come up / rising up / come into the world > to born
Doğ-ğur-mak= Doğurmak= to make this come up > bring this into the world > to give birth
Doğu=the direction where the sun comes up > East / 东方
(Doy-umak) = Doymak = to rise to the top / to be full
Doy-ğur-mak= Doyurmak=to satiate > to make it full > to feed
(doyuk)Tok= has peaked, satiate, full
(Tik) Dik= direct to endpoint / ~upright Dikey= vertical
(Dik-uğru) =Doğru = right direction = true
(Dik-uğur-al-mak) = doğrulmak= to stand up / straighten up
Doğru = (which direction goes direct to the endpoint) Doğrusal= ~Linear
Diken= thorn
Dik-mek =to make directly them overlap each other at the endpoints > sew / sow
Doğa= upper surface structure of the earth > nature
Doku = surface structure, texture
Doku-mak=to weave (on the surface)
(Toku-en-mak) Dokunmak=to touch / to contact the surface of..
@@SeyirAmerika Yağ = Oil >> sıvı yağ= liquid oil / katı yağ = solid fat
Yağ =spilled on/ spread over /held onto/ remained over
Yeğ / Yüğ = upper, superior
Yeğ-mek > yemek: "to take it over and over, spend it on oneself, accept it on oneself" =To eat
Yeğ-im >> yem: "Provender, fodder" = "Feed" >> yemiş: fruit
Yüğ-le-mek > yeğlemek = to keep it above others, make it relatively superior = "To prefer"
Yüğ-ka-yer-u > yukarı =(which side is the top) = Up
Yüğ-ce > yüce : "Superior in level" = "Sublime, exalted"
Yüğ-ce-al-mek > yücelmek: "To achieve superiority in level" = "To become elevated"
Yüğ-sü-ek > yüksek = high
Yüğ-sü-al-mek> yükselmek : "To rise to a high level" = "To ascend"
Yüğ-sük > yüzük : "Jewelry worn on the finger top" = "Ring"
Yüğ-sü-en-mek > yüksünmek: "To feel slighted, take offense" = "To be offended"
Yüğ-ük > yük : "Carried on top, undertaken" = "Load, burden"
Yüğ-ün > yün : "The feathers on sheep" = "Wool"
Yüğ-üt > yeğ-üt =yiğit =(valiant)> superior in character
Yüğ-kut > yeğ-kut = (highly holly)> yakut =ruby
Yüğ-en > yeğ-en = "Nephew" "Which is kept superior, held in high esteem, valued, precious"(yüen > yen 元)
Yüğ-en-cük > yüğençüğ > yinçi / inci =(precious little thing)> pearl , 珍珠
Yüğengi >yengi> yeni =(new)> what's coming on top of , what comes next
Yüğenge > yenge =(brother's wife)> came over marriage, added to the family later (new bride)
Yüğ-üne /Yeğ-ine > yine/ gene =again /over and over > yeniden = anew /once more
Yüğ-en-mek> yenmek: "To overcome, to cope with, to subdue" = "To win"
Yüğ-en-el-mek > yenilmek: "To be overcome, to be subdued, to show weakness" = "To be defeated"
Yüğengil > yengil =remains on top of, light, weak
Yüğençe > yinçe =ince = thin /slim
Şan= Glory, splendor 單于 > Şan-Yüğ =Exalted glorious
Yormak: "To arrive over someone (too much), to go onto it too much" = "To tire"
(Yörmek)> Örmek: "To operate on something, to weave on top, wrap off" = "To weave"
(Yör-et-mek)>örütmek> Örtmek= cover up
(Yörümek)> Yürümek: "To go on, to reach over something, to get somewhere, to go ahead" = "To walk"
Yüzmek: "To go by peeling off the surface of something" = "To swim" / ~skinning
Yülümek: "To go by rubbing on the surface of something" = "~To glide"
Yalamak: "To take it by swiping from the surface" = "To lick"
Yolmak: "To pluck, tear off, pull by snatching over" (~flatten the top)
Yılmak: "To throw down from the one's own top (~get bored), to hit the ground from above (yıldırım=lightning…yıldız=star)
Yurmak: to pull onto, cover over (yur-ut>yurt=tabernacle) (yur-gan>yorgan=quilt)
Yırmak=to bring it on top of, to take it off (yırışmak>yarışmak= to race> to overcome each other)
(Yır-et-mak)>Yırtmak= to tear, to take from inside-out or bottom to top (by pulling from both sides) (~tide over, ~get rid of it)
Yarmak= to split in, to tear apart, to halve, separate by cutting off
Yaratmak= to reveal it, bring it out, to create
Yermek=to pull down ,pull to the ground (~to criticize)
Germek=to tense> to pull it in all directions > Sermek= to spread it in 4 directions
Yıkmak: "To overthrow, take down from top to bottom, turn upside down" = To demolish
Yığmak: "To stack, put on top of each other, dump on top of each other" = To pile up (yığlamak=shed tears over and over, cry over)
Yağmak: "To get rained on, to get spilled on" = To rain
Yakmak: "To burn out, to purify matter by heating and removing mass, to reduce its volume = To burn
Yoğmak: "get concentrate, tighten and purify, be compressed and narrowed, ( get rid of one's own mass > ~get dead)
Yoğurmak: to tighten, thicken, reduce volume, give consistency = to knead
(Yogurt=condensed milk product)
Yuğmak=to purify squeezing and clean / Yuğamak>yıkamak= To wash
Yiv = pointed, sharp, groove (yivlemek= to sharpen the tip)
Yuvmak: "To squeeze thin out, narrow" = "To thin" (yuvka>yufka= thin dough) (yuvka>yuka=thin, shallow) (yuvuz>yavuz=thin, weak, delicate)
Yuvarlamak=to round off, narrow down by turning (yuva=nest (smallest shelter) (yavru= cub (smallest)
Yummak: "To shut by squeezing, close tightly" = ~To close
Yumurmak: "To make it close inward" = ~To clench (yumruk=fist) (yumurta= egg)
Yumuşmak: "To be completely enclosed by oneself" =~To soften (yumuşak=soft )
Nasıl bir muhteşem hikaye helal olsun. Başarılı sağlıklı yıllar dilerim.
Harikasınız ❤
Güzel hikaye, zorluklar yaşamış ama hep aktif olmuş, çalışmış, tebrikler
Vizyon ve misyonundan dolayı Gizem hanımı kutluyorum.
Ağladım
Müthiş keyif aldım izlerken,harika bir öykü ve tebrik edilmesi gereken bir azim.
Sağlıklı mutlu nice yıllar sonsuz başarılar diliyorum❤
Gizem Hanım gözlerim dolu şekilde izledim ❤ sizi tanımak benim için de bir şans 🙏 yolunuz açık olsun. Seyir’in de ellerine sağlık 👏
videodaki hanımefendi kanser olduğunu anlattığı zaman gözlerim doldu. aynı okuldan da mezun olmuşuz kendisiyle. amerika'ya 30 yaşında henüz yeni gelmiş
biri olarak ben de aynı hanımefendiyle aynı misyonu üzerimde hissediyorum. umarım aklımdakileri gerçek hayata geçirdiğimde aynı mutluluğu ben de yaşayabilirim.
Tebrik ederim
Büyük mutluluk duydum
muthiş boyle hikayeler dinledikce yeter ki isde diyorum ve takdirle kutluyorum ,
💐💃
Çok teşekkür ederiz. İyi SEYİR'ler...
Çok gurur duyduğumu bil Gizem ❤
kardesimizi tebrik ediyorum. kararliligin sonucu. Rabbim cennetinle müjdelesin.
ayrica programi yapan kisiyi de beraberimde koysun cennetine. kaliteli bir program, insanlar, kültürünü,dinini unutmayan, bilen insanlar. özenle seciliyor.
Daha sık video paylaşmanızı dilerim😄👍🏼
İnan gizem hanım hem gururlandım, hem hayran oldum hem üzüldüm ağladım, sizi tebrik ediyorum, bende sizin gibi başarılı bir hayat hayel ederken kendimi 4 duvarın arasında sıkışmış ve çaresiz buldum.....ben neden bu dünyaya geldim, bu dünyadaki görevim sadece 4 duvara hapis olmakmı bunun cevabını bulamadım....bulamıyorum belkide bulamayacağım...
Bir hastalık nedeniyle mi? Bazen hapishane kendi aklımızdir.
Genler
Dedesi Vedat Dalokay
Türkiyenin büyük değeri idi
Ağa han ödüllü ünlü mimar
Ankarada Kocatepe camiinin mimarı
Armut dibine düşer
Helal olsun
Büyük adamdı 👍
Helal olsun! ❤
başarılar başarılar
👏👏👏
👏👏 👏
👏👏👏👏👏👏👏👏👏👏
Sadece bir şeye inanmış; Türk kahvesi güzel ve bunu tanırlarsa severler demiş. Sonra da çalışmış inandığı şey için. Kendi mucizesini yaratmış
hiçbir zaman vazgeçme!
😍
Espresso bazlı içecekler varken yanından geçilmez espressonun kreması yeter
Tebrik ederim. Gurur duydum.
Çok çok çok mutlu oldum sizin adınıza. Çocuğunuz olmasına ve tüm hayatınıza🧿🧿🧿🧿🧿basarilar eminim harika olacaksiniz daha da🧿🧿🧿🧿🧿