Bunun bı adının olduğunu duyduğuma o kadar sevindim ki. Küçükken bende de aynı durum vardı ve bu uzun süre devam etti. Belki de kişiliğin yeteri kadar oturamamasindan kaynaklaniyordur.
@@yin-yang512 Bu aynı zamanda Solipsism felsefesiyle benziyor. Bu görüşe göre olan tek gerçeklik öznel gerçeklik. Kişinin haricindeki tüm gerçeklik Kişinin bir yansıması oluyor. Adeta özneyi tanrılaştıran bi terim.
7:33 çok iyi tespit bence. televizyonu açıyorum siyaset, youtube giriyorum siyaset, sosyal medyada geziyorum siyaset. tek siyaset de değil günlük polemik olsun diye ortaya çıkan bir sürü olay ve olgudan sonra bu tip içeriklere daha da aç hissediyorum kendimi. efecastleri dinlememe sebebim de buydu aslında ilginç bilgiler öğreniyordum sürekli. bence bu tip içeriklerin devamı gelmeli. bir öneri olarak da ekranı paylaşarak alakalı konu ile ilgili görseller göstermen de çok hoş olur. keyifli günler dilerim.
Abi uykuya dalarken gelen titreme ve düşme hissi atalarımızdan kalan bir refleks. Ağaçlarda yaşayan atalarımız uyurken düştükçe bu refleks oluşmuş. Çoğu şey gibi bu da evrim sonucu yani.
Neden Rüyaya göre oluyor o zaman mesela normal bir rüyada o refleks oluşmazken yüksek yerden düştüğün bir rüyada o refleks oluyor ya da bu reflekse kabus sonrası irkilme dahil mi
@@Kaholensrüya dediğin şey senin birebir gerçekmiş gibi yaşadığın birşey. Nasıl gelmesin o his aw. Ama mesela bende olan rüyamda düşüyorum görmüyorum. Bazen oluyor. Tam uykuya dalma aşamasında sebepsizce boşluğa basmışım düşüyorum gibi oluyor. Anlık saniye içinde
Bence Efe Abiyi gündem/siyaset gibi konulardan uzaklaştırıp bu tarz videolara geri dönmesini sağlamalıyız ya. İlk efecastten beri dinliyorum. En çok keyif aldığım podcastlari, videoları hep kendi hobilerini anlattığı işler oldu. Bıktık siyasetinden de gündeminden de. Umarım bu videolarla da geçimini sağlayabileceği kadar izlenir, bağış alır. Seviliyorsun abi.
dpdr hastası değilim ama yüksek kaygı seviyesinden dolayı panik atak yaşarken ben de depersonilizasyon yaşayıp kendimi dışardan görmeye başlıyorum, insana kafayı yedirtiyor cidden…
Ben de bir gün spor salonundayken asla hayatımda gerçekleşmemiş olan bu fenomeni yaşadım ve o an inanılmaz korkutucu gelmişti. Bir anda kendimi dışarıdan görüp varlığımı ve bilincimi sorgulamaya başlamıştım tamamen alakasız bir anda. Çıkabilmek için ne yapıyorsam devam edeyim, düzelir dedim ve birkaç dakikaya kayboldu ama asla unutmayacağım bir andı. Biraz da hoşuma gitmedi değil aslında. Çünkü kendi özgür irademi o denli sorguladığım bir an olmamıştı hiç. Kararlarıma yabancılaşıp, her anımda aktif olarak düşünerek hareket etmediğimi, bazen beynimin birkaç saatliğine bile pasif kararlar alıp ezberden beni hareket ettirdiğini hissettim.
Benim de ortaokulda çokça kez başıma gelen bir şey.Bu daha çok kendine yabancılaşma olarak geçiyor, sanki yürüyen konuşan sen değilmişcesine, bir de derealizasyon var o çevreye yabancılaşma.İşin ilginç kısmı ben bunları yaşarken korkudan çok rahatlama hissediyordum.Sanırım stresten kaçmanın bir yöntemiydi.
Bende Truman Show hastalığı olduğunu düşünmüyorum ancak herkes kendi hayatının başrol oyuncusudur ya ve başrol oyuncusu hiçbir zaman hikaye tamamlanmadan ölmez. Ben de tıpkı bunun gibi hiçbir zaman ölmeyecekmiş gibi düşünüyorum çok garip jdhdjdjdkhshdjsoshdhjdkadjdhjdks
Bu tarz podcastleri dinlerken bir yandan gözlerimi dinlendirmek ve dusuncelere dalıp efe aydalı dinlemek hoşuma gidiyor. Biraz önce podcasti dinlerken şu uykuda titreme olayını yaşadım sonra direkt bu konuya girdi ve baya şaşırdım tesadüfe bak dedim içten içe sonrasında başta konuştuğu tesadüf olayı aklıma geldi. Bir şeyler mi dönüyor anlamış değilim.
İlk hastalığa sahip bir arkadaşım vardı ortaokulda. Harbiden de komik olmak için uğraşmıyordu. Salisede lafı buluyordu. Kendisi de nasir gülerdi. Birkaç hocayla böyle laf dalaşına girmişliği var ve asla fren yapmıyor hocaya da lafı yapıştırıyordu. Genel olarak hareketlerinin garip olduğunu da hatırlayınca gerçekten hastalık olabileceğine kolay ikna oldum.
Çok uzun zaman aynaya bakmadığım zaman aynaya denk geldiğimde "lan bu benim herhalde mk" dediğim oluyor ve kafamda sanki böyle başka bir suratım varmış gibi olabiliyor. İlginç bir durum.
Truman olayının bir çok kişide olduğunu düşünüyorum. Mesela öğrendiğim diller sırasıyla İngilizce, Almanca sonra da Japonca. Çalışmaya başladığım ilk iş İngilizce, sonrasında Almanca ve şimdi de Japonca bir işe başlayacağım. Bunun gibi sayısız örnek var hayatımda. Herkesin vardır. Sanki hayatımız önceden programlanmış gibi. (Predestined) Tam bugün de bunu düşünüyordum ki bugün bu videoya denk geldim. (Bu da mı tesadüf şimdi?) Sonra dinleri takıyorsun kafana. Onlar da zaten her şey tesadüf olamaz, bir yaratıcı, denge olması lazım diyip tanrının ve ahiretin varlığını savunuyorlar. Bu açıdan bakınca da o kadar özel olmadığımızı düşünüyorum. Hayatta bazı boşluklar ve silsileler var ve beynimiz sadece bunları doldurup özel hissetmemizi sağlıyor. İşte böyle bakınca da varoluş krizine giriyorsun, tanrıya inanmayınca da hayatın bir anlamı kalmıyor. İki ucu boklu değnek.
maladaptive daydreaming bu da garip bir hastalık , bende de garip bir durum esnerken dişlerim sanki çenemden düşçekmiş gibi oluyor (muhtemelen kasların o anda o esnemeyi yapamamasından kaynaklıdır mental olmasa çok garipsediğim ve günün sonunda çenemin ağrıdığı tek garip olay)
Maladaptive daydreaming henüz bir hastalık olarak kabul edilmiş bir şey değil öncelikle ama bir sendrom ve böyle bir şey var evet fakat maladaptive daydreaming ile yaşayan biri olarak çene kasıyla ilişkisini pek anlayamadım beni aydınlatırsan çok sevinirim
Abi bende AkSendrom var. Sanki son 24 yılımı parlementer monarşi ile despotça yönetilen bir ortadoğu ülkesinde yaşıyormuşum gibi hissediyorum. Hapla ilaçla idare ediyorum. İnşallah geçer 😢
sendromlardan en korkuncu buymus duyduguma gore, doktorum kopmayacak kalinlikta bir halatla gecer anca onerisini yapti gecenlerde, pek bir sey anlamadim dogrusu. ne isime yarayacaksa artik.
Alice in wonderland bende minik de olsa var gibi. Çok nadiren bana da oluyor ama gözümü açıp baktığımda değil. Tam tersi zifiri karanlıkta ya da gözümü tamamen kapattığımda oluyor. Mesela aklıma elim geliyor ve elimi kocaman ama gerçekten kocaman hissetmeye başlıyorum. Gökyüzüne ulaşırcasına büyük. Parmaklarımı birbirine dokundurduğum zaman da bu his devam ediyor. Veya kendi vücudum tamamen minicik karıncaymış gibi küçük hissediyorum. Bacaklarımı vs hareket ettirdiğimde de bu his geçmiyor minik ayaklarımı sallamış gibi hissediyorum. Aklıma gelen herhangi canlı veya cansız varlığı da bu şekilde küçük veya büyük hayal edebiliyorum. Aksini hayal etmek de bi hayli zor oluyor sanki hep öyleymiş gibi hissettiriyor. Işığı açıp etrafa baktığımda düzeliyor neyse ki. Yoksa kafayı yedirtir boyut algını tamamen yitiriyorsun çünkü.
Aynısı bende de var ilk defa 10 yaşlarımda hastayken aşırı ateşim çıktığında olmuştu ve uyanıkken değil ama halisünasyonlarda kendimi ellerimi cisimleri hatta o gün ilk defa olduğunda tüm evreni bile tamamen küçülüyormuş / çok büyüyormuş veya sanki en kısa uzunluk birimi olan planck uzunluğunu görüyormuşum gibi hisler yaşamıştım hala çok nadiren ellerimi çok büyükmüş veya bir cisim çok küçükmüş gibi hisler yaşıyorum ve gerçeklikten kopuyorum
Depersonilizasyon yaşamıştım zaten neredeyse her zaman geçici oluyor hakikaten PS koluyla kontrol edilmem gerçekten yaşayan biri olmamdan kıyaslanamayacak derecede daha mantıklı geliyordu
1:40'ta dediğin şeyi çocukken ateşim çıktığında yaşıyordum. Kanepeler falan aşırı büyüyordu perdeler katlanıp üstüme geliyordu, kustuğum zaman yemek parçaları kocaman gibiydi. O yüzden hasta olmaktan çok korkardım.
O kitaptaki adamın hastalığı şizofrene daha yakın bence sadece doppelganger değil hastalıklara çok hakim olmasamda çok daha geniş kavramlı golyatskinin olayı
22:17 abi ben bunu yaşıyorum gözümün önüne görüntü geliyor mesela düşüyorsam orada gerçek hayatta da manevra yapıyorum. oh be yalnız olmadığıma sevindim.
19:19 bence abi bu görüntüde değil kişiliktedir abi ya bazı kişilikler birbirine yakın olur ya sen benim arkadaşıma çok benziyorsun birbirinizi tanısanız çok iyi anlaşırdınız dediğimiz durumlar oluyor ya.. bence öyle birşey ,.bu hastalık kişilikleri kalıplaştırma üzerine gelişen bir hastalıktır mesela A kişisi çok merhametli , çok mantıklı , ders notları falan yüksek diyor B. kişiside çok merhametli çok mantıklı ve ders notları yüksek.. onun gözünde o ikisi aynı kişilikmiş gibi geliyor ve herhalde söyle örneklendireyim. . oyunlarda sokakta gezen NPC'ler gibi görüntüleri değişebilir ama hemen hemen hepsinin verecekleri tepkiler yapacakları şeyler aynıdır buda bunu gerçek hayatta olabildiğine düşünüyor farklı görüntüde ama hepsi aynı tip kişiliklermiş gibi hepsinin yazılımı aynıymış gibi geliyor bence.. arkadaş edindiği kişilerde hep aynı benzer ortak noktalar varsa hepsi tek düzey insan sanıp hepsine aynı davranıyordur mesela seni tanıyor ateist diyor senin gibi farklı birini tanıyınca onuda ateist sanıyor.. adam ben müslümanım diyince nasıl ya... sen ateist olmalısın böyle olamaz falan oluyor herhalde.. onları peruk takıyormuş gibi düşünmektense aynı kalıp aynı yazılım kişilermiş gibi sanması bana daha mantıklı geldi o hastalığın tanımında...
Psikoloji 4. sınıfım. Öncelikle "İlgi Manyağı" filmini öneririm. Munchausen sendromunda (Yapay Bozukluk) kişi kendisini ilgi için hasta eder abi. İnanmaktan ziyade daha çok kendi kendini hasta etme veya sahte belirti taklidi ile seyreder. Filmde çok iyi gösteriyor. Kendisinin de hasta olduğuna inandığı durum daha çok "Hastalık Kaygısı Bozukluğu" (Hastalık hastalığı) olur. Yapay bozuklukta kişi hastalığının sahte olduğunun farkındadır ancak ilgi isteği vardır, hastalık kaygısı bozukluğunda gerçekten hasta olduğuna inanarak doktor doktor gezer.
Sizde böyle oluyomu ? Ben bazen gördüyüm rüyalar rüyamıydı yoksa gerçekmiydi ayırt edemiyorum. Bazen gerçekmiş gibi hafızama kazınıyor ve bir kaç gün geçdikten sonra rüyada geçmiş bir olayı açtığımda arkadaşlar "manyakmısın biz oraya gitmedik, biz böyle şey söylemedik" falan diyorlar. Hatta bir defasında sabah yatakdan kalkıp direkt markete , annemin bana meğerse rüyada almasını söyledikleri şeyleri almıştım. Eve geldiğimde annem bana "bunları neden aldın" diyor, ben de sen dedin ya demiştim. Çok utanç verici bir şey o yüzden emin olmak için bir kaç defa soruyorum.
24:55 Ateşim çıktığında böyle bir his olmuştu bende. Uyandım. Dedim ki kendimi ortadan ikiye bölmeliyim. Ama tam atomu atomuna bölemem napacam falan diye kalktım tuvalete gittim. Sonra dedim hastayım ondan böyle düşünüyorum. gittim yattım sabah geçmişti. Beyin kimyası değişiyor sanırım sıcaklık yükselince.
Çok benzeri bana da oldu 10 yaş civarı neredeyse havale geçirecek kadar ateşim vardı ama titrediğim için yorganın içinden çıkmadım uyudum ve ellerim cisimler hatta tüm evren aşırı küçük veya aşırı büüykmüş gibi hissetmeye başladım bu hislerin içinde kaybolurken kendimi sağda ve solda duran bi taraf kırmızı bi taraf mavi iki atom ordusunun birbiriyle savaşmasını izlerken ve bu savaşta bi taraf diğer tarafı baskılamaya başladığında yenilen tarafın derdine düşüp inanılmaz sıkıntılanırken buldum uyanınca da tüm bu hissettiğim soyut şeylerden kendimi özel biri sanmıştım bu yıl bunun adının alis harikalar diyarında olduğunu özel falan olmadığımı öğrendim ama hala o gerçeklikten soyutlanıp atomun karıncanın derdine düşme hissini yaşamış olmak beni etkiliyor zaman zaman olur
1:25 bende o alice olayı vardı çok küçükken bir kişiye fazla odaklandığım zaman sanki o gittikçe büyüyormuş ya da kafası falan büyüyormuş gibi geliyordu hatta bunun yüzünden ablamla küsüşmüştüm ona şişko demişim sanmıştı 😂😂
1:45 abi perspektif algısı ergenlikten sonra gelişiyormuş zaten çocuklar arabanın önüne atlıyor ya , sebebi bu çocuk uzaktan gelen arabanın hızını kestiremez uzakta olduğu için yavaşmış gibi gelir dibine gelince hızlanıyormuş gibi gelir bakmak ile görmek arasındaki fark ergenlikle gelişiyor ondan çocukların çizimleri hep iki boyutludur çocuğa sandalye üstünde oturan adam çiz dediğinde sandalyeyi çapraz şekilde çizecek çocuk göremezsiniz. çocuklarda rakusiyi algılamak diye birşey yoktur bunun çocuk akıl hastalığı olmasının sebebide budur kesin sadece daha ileri seviyesidir.
disosyatif füg köylerde falan hani bazı çocukları cin kaçırdı diyorlar genelde bu çocuklar dere kenarlarında falan bulunuyor çocuk önüne çıkan ilk engele kadar gidiyor bulunduğu yeri terk ediyor.
DPDR kendini third person gibi değil de FPS den sanki başkasının hayatını izliyormuşsun gibi hissediyorsun sanki kendi hayatın üzerinde hareketlerinin üzerinde bir kontrolün yok ve başkasının hayatını yaşıyormuş gibi. Rüya gibi sisli bir görüntüde yaşıyorsun
Düşme şeyi bende oluyor sanıyordum sadece. Uyku uyanıklık arasında ama uyanık olduğunun az buçuk farkındayken bir yerden düştüğün rüya gibi ama tam olarak rüya değil bir senaryo görüyorsun ve ANİDEN hopluyorsun yatakta. Bana da ara ara olur
arkadaslar sizde şey var mi bu normal birsey mi bilmiyorum da mesela yolda yururken veya bi kafede bir insani boyle gorursun ve sanki o insani bir zamanlar cok yakindan taniyomussun birseyler yasamissiniz gibi veya yuzunun cok tanidik gelmesi ya da ne bileyim eskiden gordugun birine benzetme falan bende bazı zamanlar baya oluyor cunku yalniz miyim merak ettim
Abi yürüyen ceset sendromu mayhem grubunun gitaristi “ Dead” için geçerli olabilir. Adam çok genç yaşlarda ölümden dönüyor bunun üstüne hayatı boyunca herkese aslında bir ölü olduğunu söylüyor. Bu nedenle lakabı da Dead zaten. Yani gerçekten ölene kadar lavuk ölü triplerinden çıkamıyor. Aynı zamanda mazoşist tavırlar sergileyen bir abimiz kendisi. Orasını burasını kesip bundan keyif alıyor. Ki zaten finalde de hem bileklerini kesip hem de shotgunla kafasını uçuruyor. Neyse RIP dead reyiz, Freezing moon’u senden güzel kimse çalamayacak.
Bu uykudan hemen önce titreme evrimden kalma bi miras diye biliyorum tamda hatırlamıyorum ama atalarımız ağaçta uyurken tilki uykusu diye tabir ettiğimiz şekilde uyuyolarmış derin uykuya dalınca ağaçtan düşmesin diye geliştirilen bi refleks olduğu yönünde bir teori
Dpdr düşündüğünüz gibi değil o esnada beyin senden bağımsız şekilde fazla düşündüğü için gördüğün görüntüyü mekan ve zaman olarak filtreleyemediğin için algılayamıyorsun rüya gibi ütopik veya halisünatif görüntüler yok ama gerçek gibi hissetmiyorsun. Eskiden çok sık yaşardım terapi sonrası çok nadir oluyor genelde bu konu hakkında düşündüğümde yaşıyorum şu an bile. Dip not dpdr başladığı andan hemen öncesinde görüntüleri nasıl algıladığını hatırlamıyorsun bir anda transa girmişsin ve yeni dünyada uyanmışsın gibi yabancılıyorsun.
Abi munchausen diye bahsettiğin rahatsızlık aslında hipokondriyasis yani hastalık hastası olmak arasındaki fark ne dersen munchausen sendromunda kişi hasta olmadığının farkındadır fakat sırf ilgi için kendini hastaymış gibi gösterir ya da bir yakınını hastaymış gibi gösterir hani sırf engelli maaşından yararlanabilmek için kendini engelli gibi göstermek gibi düşünebilirsin bunu ya da gypsy rose vakası var onun annesinin doktorları kandırıp kızını hasta gibi göstermesi hatta bir nevi onu hasta etmesi ve kızı da dahil olmak üzere herkesi buna inandırabilmesi gibi munchausen sendromunun en bariz en iyi aynı zamanda da en ağır örneklerinden biri mesela hipokondriyasis ise hasta olmaya karşı duyulan bir kaygı ve bu yoğun kaygıdan kaynaklanan bir şüphedir kişi gerçek anlamda kendini hasta sanır ya da hasta olmadığı halde sık sık doktora gider bundan şüphelendiği için bazen de tam tersi olabilir ciddi bir rahatsızlığı olduğunu öğrenmekten korktuğu için doktora gitmez gerçekten hasta olsa bile gitmez mesela
Alien hand sendromuna benzer şeyler yaşıyorum bana zarar verebilecek riskli şeylerin kıyısında iken ulan şu olsa ne kötü olur düşüncesi aklımdan geçerken, ben daha o düşünceyi tamamlayamamışken gerçekleştiriyorum. Dinçken kontrol altında tutabiliyorum fakat yorgunken ya da çok uykuluysam bunu kontrol edemediğim zamanlar oluyor. Bunu bildiğimden bu durumlarda araba kullanmam, alet kullanmam hatta yüksek bir yere yaklaşmam bile.
abi ilk bahsettiğin her yerde şaka yapan kişi benim daha yeni bi arkadaşımla aram açıldı beni küçük düşürüyosun diye artık gerçekten refleks gibi şaka yapıyorsun aklınla bir şakayı bağdaştırdığın anda gidiyo düşünemiyosun bile çok kötü bir şey gerçekten arkadaş edinmeme bile engel oluyo
ilk bahsettiği insan benim köyde büyükannem ölmüştü köyde en güzel anılarımı yaşadığım kadının cenazesinde istemsiz espirpiler yapmıştım orda kendime geldim nabıyom ben aq diye hala devam ediyor bir yandan hayatıma yardım da ediyor çoğu insanın atlatamayacağı şeylerin üstünden baya kolay geçiyom kamplarımda onlarca kez ölümden döndüm ölümlü araba kazaları yaşadım en yakın arkadaşım öldü hepsinde espiriler şakalar yaptığımı hatırlıyorum
Parazit var ya zaten hepimizde. Yok mu? 😂 Atomun bile nasıl bişey olduğunu tam bilmiyoruz onun daha daha altında kim bilir neler var bizle yaşıyor. Göremeyiz ki yok sayıyoruz
Ben küçükken kendimi hep uzaktan hayal ederdim. Küçüklük anılarım da hep kendimi farklı bi gözle gördüğüm görüntüler gibi aklımda. Giydiğim kıyafetler falan var aklımda. Dpdr böyle bi şey mi:D
Keşke hep bu tür videolar gelse inanılmaz keyif alıyorum bu tür konulardan
Çocukluğumda bende de Truman Show hastalığı vardı. O zaman Truman Show'un varlığından bile haberim yoktu.
Bunun bı adının olduğunu duyduğuma o kadar sevindim ki. Küçükken bende de aynı durum vardı ve bu uzun süre devam etti. Belki de kişiliğin yeteri kadar oturamamasindan kaynaklaniyordur.
Şüphecilik deniyor. Dış dünyanın gerçek olduğundan şüphe etme durumu.
@@yin-yang512 Bu aynı zamanda Solipsism felsefesiyle benziyor. Bu görüşe göre olan tek gerçeklik öznel gerçeklik. Kişinin haricindeki tüm gerçeklik Kişinin bir yansıması oluyor. Adeta özneyi tanrılaştıran bi terim.
Bende de vardı.
Galiba özgüvensiz yetiştirilip, ama aklı çalışan bir çok çocukta olmuş bu. Mantık tam oturmadığı için böyle şeyler düşünmüşüz.
@@rovshangarayev Bu tam olarak benim çocukluğumu tanımlıyor.
7:33 çok iyi tespit bence. televizyonu açıyorum siyaset, youtube giriyorum siyaset, sosyal medyada geziyorum siyaset. tek siyaset de değil günlük polemik olsun diye ortaya çıkan bir sürü olay ve olgudan sonra bu tip içeriklere daha da aç hissediyorum kendimi. efecastleri dinlememe sebebim de buydu aslında ilginç bilgiler öğreniyordum sürekli. bence bu tip içeriklerin devamı gelmeli. bir öneri olarak da ekranı paylaşarak alakalı konu ile ilgili görseller göstermen de çok hoş olur. keyifli günler dilerim.
Abi uykuya dalarken gelen titreme ve düşme hissi atalarımızdan kalan bir refleks. Ağaçlarda yaşayan atalarımız uyurken düştükçe bu refleks oluşmuş. Çoğu şey gibi bu da evrim sonucu yani.
Neden Rüyaya göre oluyor o zaman mesela normal bir rüyada o refleks oluşmazken yüksek yerden düştüğün bir rüyada o refleks oluyor ya da bu reflekse kabus sonrası irkilme dahil mi
@@Kaholensrüya dediğin şey senin birebir gerçekmiş gibi yaşadığın birşey. Nasıl gelmesin o his aw. Ama mesela bende olan rüyamda düşüyorum görmüyorum. Bazen oluyor. Tam uykuya dalma aşamasında sebepsizce boşluğa basmışım düşüyorum gibi oluyor. Anlık saniye içinde
@@Kaholens çoğu insanda sadece rüyada olmuyor mesela bende yatağa yattığımda ama daha uyumamışken oluyor.
Dübelden sallanmış gibi
@@Kaholens Ben uykuya dalmak üzereyken oluyor. Rüya aşamasında hareket edemiyorum. Farklı bir şeyden bahsediyorsunuz herhalde.
Bu tarz ilginç genel kültür içerikleri çok iyi.
Gundemden uzak ilgi cekici konulari ele alan videolar cok guzel oluyo
Bence Efe Abiyi gündem/siyaset gibi konulardan uzaklaştırıp bu tarz videolara geri dönmesini sağlamalıyız ya.
İlk efecastten beri dinliyorum. En çok keyif aldığım podcastlari, videoları hep kendi hobilerini anlattığı işler oldu.
Bıktık siyasetinden de gündeminden de. Umarım bu videolarla da geçimini sağlayabileceği kadar izlenir, bağış alır.
Seviliyorsun abi.
dpdr hastası değilim ama yüksek kaygı seviyesinden dolayı panik atak yaşarken ben de depersonilizasyon yaşayıp kendimi dışardan görmeye başlıyorum, insana kafayı yedirtiyor cidden…
Ben de bir gün spor salonundayken asla hayatımda gerçekleşmemiş olan bu fenomeni yaşadım ve o an inanılmaz korkutucu gelmişti. Bir anda kendimi dışarıdan görüp varlığımı ve bilincimi sorgulamaya başlamıştım tamamen alakasız bir anda.
Çıkabilmek için ne yapıyorsam devam edeyim, düzelir dedim ve birkaç dakikaya kayboldu ama asla unutmayacağım bir andı.
Biraz da hoşuma gitmedi değil aslında. Çünkü kendi özgür irademi o denli sorguladığım bir an olmamıştı hiç. Kararlarıma yabancılaşıp, her anımda aktif olarak düşünerek hareket etmediğimi, bazen beynimin birkaç saatliğine bile pasif kararlar alıp ezberden beni hareket ettirdiğini hissettim.
Bana da olmuştu bu, orta okulda sınıftayken. Birden sınıfın tavanından sınıfı izliyor gibiydim
Benim de ortaokulda çokça kez başıma gelen bir şey.Bu daha çok kendine yabancılaşma olarak geçiyor, sanki yürüyen konuşan sen değilmişcesine, bir de derealizasyon var o çevreye yabancılaşma.İşin ilginç kısmı ben bunları yaşarken korkudan çok rahatlama hissediyordum.Sanırım stresten kaçmanın bir yöntemiydi.
Keşke bu konsepte daha çok video gelse
Nostalji hastalığı
Bende Truman Show hastalığı olduğunu düşünmüyorum ancak herkes kendi hayatının başrol oyuncusudur ya ve başrol oyuncusu hiçbir zaman hikaye tamamlanmadan ölmez. Ben de tıpkı bunun gibi hiçbir zaman ölmeyecekmiş gibi düşünüyorum çok garip jdhdjdjdkhshdjsoshdhjdkadjdhjdks
Yüz tanıyamama hastalığı ile ilgili bir film izlediğimi hatırlıyorum. Katilin yüzü müydü neydi. Güzel filmdi
Faces in the crowd
Şeriatçılık olabilir mi şeriatçılık
Bu tarz podcastleri dinlerken bir yandan gözlerimi dinlendirmek ve dusuncelere dalıp efe aydalı dinlemek hoşuma gidiyor. Biraz önce podcasti dinlerken şu uykuda titreme olayını yaşadım sonra direkt bu konuya girdi ve baya şaşırdım tesadüfe bak dedim içten içe sonrasında başta konuştuğu tesadüf olayı aklıma geldi. Bir şeyler mi dönüyor anlamış değilim.
İlk hastalığa sahip bir arkadaşım vardı ortaokulda. Harbiden de komik olmak için uğraşmıyordu. Salisede lafı buluyordu. Kendisi de nasir gülerdi. Birkaç hocayla böyle laf dalaşına girmişliği var ve asla fren yapmıyor hocaya da lafı yapıştırıyordu. Genel olarak hareketlerinin garip olduğunu da hatırlayınca gerçekten hastalık olabileceğine kolay ikna oldum.
Çok uzun zaman aynaya bakmadığım zaman aynaya denk geldiğimde "lan bu benim herhalde mk" dediğim oluyor ve kafamda sanki böyle başka bir suratım varmış gibi olabiliyor. İlginç bir durum.
efe abinin telefonundan konuşan o asistanın gerçek birisi olduğunu düşünüyorum, yapay zeka söz aralarında nefes alır mı hiç
Ekbom sendromuna sahip olduğumu öğrendim. Video için teşekkürler, bilgilendirici ve keyifliydi efe abi.
Truman olayının bir çok kişide olduğunu düşünüyorum. Mesela öğrendiğim diller sırasıyla İngilizce, Almanca sonra da Japonca. Çalışmaya başladığım ilk iş İngilizce, sonrasında Almanca ve şimdi de Japonca bir işe başlayacağım. Bunun gibi sayısız örnek var hayatımda. Herkesin vardır. Sanki hayatımız önceden programlanmış gibi. (Predestined) Tam bugün de bunu düşünüyordum ki bugün bu videoya denk geldim. (Bu da mı tesadüf şimdi?) Sonra dinleri takıyorsun kafana. Onlar da zaten her şey tesadüf olamaz, bir yaratıcı, denge olması lazım diyip tanrının ve ahiretin varlığını savunuyorlar. Bu açıdan bakınca da o kadar özel olmadığımızı düşünüyorum. Hayatta bazı boşluklar ve silsileler var ve beynimiz sadece bunları doldurup özel hissetmemizi sağlıyor. İşte böyle bakınca da varoluş krizine giriyorsun, tanrıya inanmayınca da hayatın bir anlamı kalmıyor. İki ucu boklu değnek.
Japoncanı ne kadar sürede geliştirdin? (öğrenme aşamasındayım)
Siyaset ve gündem yerine bu tarz konuları daha fazla konuşman güzel olur
maladaptive daydreaming bu da garip bir hastalık , bende de garip bir durum esnerken dişlerim sanki çenemden düşçekmiş gibi oluyor (muhtemelen kasların o anda o esnemeyi yapamamasından kaynaklıdır mental olmasa çok garipsediğim ve günün sonunda çenemin ağrıdığı tek garip olay)
Maladaptive daydreaming henüz bir hastalık olarak kabul edilmiş bir şey değil öncelikle ama bir sendrom ve böyle bir şey var evet fakat maladaptive daydreaming ile yaşayan biri olarak çene kasıyla ilişkisini pek anlayamadım beni aydınlatırsan çok sevinirim
Maladaptive daydreaming bir hastalık değil de diğer mental hastalıkların semptomu olarak yaşanan bir şey.
bir de şey var, uyumak için cansız yayın dinleme hastalığı...
Abi bende AkSendrom var. Sanki son 24 yılımı parlementer monarşi ile despotça yönetilen bir ortadoğu ülkesinde yaşıyormuşum gibi hissediyorum. Hapla ilaçla idare ediyorum. İnşallah geçer 😢
sendromlardan en korkuncu buymus duyduguma gore, doktorum kopmayacak kalinlikta bir halatla gecer anca onerisini yapti gecenlerde, pek bir sey anlamadim dogrusu. ne isime yarayacaksa artik.
Alice in wonderland bende minik de olsa var gibi. Çok nadiren bana da oluyor ama gözümü açıp baktığımda değil. Tam tersi zifiri karanlıkta ya da gözümü tamamen kapattığımda oluyor. Mesela aklıma elim geliyor ve elimi kocaman ama gerçekten kocaman hissetmeye başlıyorum. Gökyüzüne ulaşırcasına büyük. Parmaklarımı birbirine dokundurduğum zaman da bu his devam ediyor. Veya kendi vücudum tamamen minicik karıncaymış gibi küçük hissediyorum. Bacaklarımı vs hareket ettirdiğimde de bu his geçmiyor minik ayaklarımı sallamış gibi hissediyorum. Aklıma gelen herhangi canlı veya cansız varlığı da bu şekilde küçük veya büyük hayal edebiliyorum. Aksini hayal etmek de bi hayli zor oluyor sanki hep öyleymiş gibi hissettiriyor. Işığı açıp etrafa baktığımda düzeliyor neyse ki. Yoksa kafayı yedirtir boyut algını tamamen yitiriyorsun çünkü.
Aynısı bende de var ilk defa 10 yaşlarımda hastayken aşırı ateşim çıktığında olmuştu ve uyanıkken değil ama halisünasyonlarda kendimi ellerimi cisimleri hatta o gün ilk defa olduğunda tüm evreni bile tamamen küçülüyormuş / çok büyüyormuş veya sanki en kısa uzunluk birimi olan planck uzunluğunu görüyormuşum gibi hisler yaşamıştım hala çok nadiren ellerimi çok büyükmüş veya bir cisim çok küçükmüş gibi hisler yaşıyorum ve gerçeklikten kopuyorum
Depersonilizasyon yaşamıştım zaten neredeyse her zaman geçici oluyor hakikaten PS koluyla kontrol edilmem gerçekten yaşayan biri olmamdan kıyaslanamayacak derecede daha mantıklı geliyordu
Bende halen yaşıyorum cidden kötü ve ölü gibi hissediyorum geçmiyor
1:40'ta dediğin şeyi çocukken ateşim çıktığında yaşıyordum. Kanepeler falan aşırı büyüyordu perdeler katlanıp üstüme geliyordu, kustuğum zaman yemek parçaları kocaman gibiydi. O yüzden hasta olmaktan çok korkardım.
Aynen bende hasta olduğumda yazdığın şeyleri yaşıyordum. benim odamda televizyon vardı hep üstüme doğru geliyor gibiydi..
Ben de küçükken yaşıyordum buna benzer bir şey
22. dk da anlattığın o titreme bende de oluyor, bazen bacağım boşluğa basıyor gibi hissiyatı da oluyor
Bu tarz kültür videoları daha sık gelsin
Beynin kendisinin farkına varması da var 3 4 saniyeliğine algıların açılıyor. Bilen bilir bu deneyim çok iyi hissettiriyor.
herkes biraz deli.
Ya da herkes deli deliler akıllı
Doppelganger sendromu dostoyevski'nin öteki ben romanında işleniyor.
O kitaptaki adamın hastalığı şizofrene daha yakın bence sadece doppelganger değil hastalıklara çok hakim olmasamda çok daha geniş kavramlı golyatskinin olayı
Kapak fotoğrafı Dr.strangelove dan olunca heyecanlandım
22:17 abi ben bunu yaşıyorum gözümün önüne görüntü geliyor mesela düşüyorsam orada gerçek hayatta da manevra yapıyorum. oh be yalnız olmadığıma sevindim.
Yerli yersiz şaka yapma hastalığı anadoluda çok yaygındır abi.
Truman show hastalığı metçilerde görülüyor 😂 uçan kuşu drone beni takip ediyor diye tribe giriyorlar
Daha çok bu tarz videolar gelirse güzel olur
Truman Show filminden çok önce 10lu yaşlarımda sık sık aynı hisle yaşardım.
Abi o uyurken gelen titreme herkeste var maymunlardan kalan bisey senin esin istisnaymis
09:45 Düşünsene Türksün ve böyle bir hastalığın var oyyy
Bu alice in wonderland olayi bana bir kaç kere olmuştu
25:00 bunu aynısı hayvanlarda da var. köpeklerde olanı videoda görmüştüm
19:19 bence abi bu görüntüde değil kişiliktedir abi ya bazı kişilikler birbirine yakın olur ya sen benim arkadaşıma çok benziyorsun birbirinizi tanısanız çok iyi anlaşırdınız dediğimiz durumlar oluyor ya.. bence öyle birşey ,.bu hastalık kişilikleri kalıplaştırma üzerine gelişen bir hastalıktır mesela A kişisi çok merhametli , çok mantıklı , ders notları falan yüksek diyor B. kişiside çok merhametli çok mantıklı ve ders notları yüksek.. onun gözünde o ikisi aynı kişilikmiş gibi geliyor ve herhalde söyle örneklendireyim. . oyunlarda sokakta gezen NPC'ler gibi görüntüleri değişebilir ama hemen hemen hepsinin verecekleri tepkiler yapacakları şeyler aynıdır buda bunu gerçek hayatta olabildiğine düşünüyor farklı görüntüde ama hepsi aynı tip kişiliklermiş gibi hepsinin yazılımı aynıymış gibi geliyor bence.. arkadaş edindiği kişilerde hep aynı benzer ortak noktalar varsa hepsi tek düzey insan sanıp hepsine aynı davranıyordur mesela seni tanıyor ateist diyor senin gibi farklı birini tanıyınca onuda ateist sanıyor.. adam ben müslümanım diyince nasıl ya... sen ateist olmalısın böyle olamaz falan oluyor herhalde.. onları peruk takıyormuş gibi düşünmektense aynı kalıp aynı yazılım kişilermiş gibi sanması bana daha mantıklı geldi o hastalığın tanımında...
bunları film yapmanı bekliyoruz abi
Psikoloji 4. sınıfım. Öncelikle "İlgi Manyağı" filmini öneririm. Munchausen sendromunda (Yapay Bozukluk) kişi kendisini ilgi için hasta eder abi. İnanmaktan ziyade daha çok kendi kendini hasta etme veya sahte belirti taklidi ile seyreder. Filmde çok iyi gösteriyor. Kendisinin de hasta olduğuna inandığı durum daha çok "Hastalık Kaygısı Bozukluğu" (Hastalık hastalığı) olur. Yapay bozuklukta kişi hastalığının sahte olduğunun farkındadır ancak ilgi isteği vardır, hastalık kaygısı bozukluğunda gerçekten hasta olduğuna inanarak doktor doktor gezer.
En emin olduğum şey hayatımın truman show sendromu olamayacağı çünkü izleyenler ikinci ayda iptal ettirirdi sıkılıp.
Sizde böyle oluyomu ?
Ben bazen gördüyüm rüyalar rüyamıydı yoksa gerçekmiydi ayırt edemiyorum. Bazen gerçekmiş gibi hafızama kazınıyor ve bir kaç gün geçdikten sonra rüyada geçmiş bir olayı açtığımda arkadaşlar "manyakmısın biz oraya gitmedik, biz böyle şey söylemedik" falan diyorlar.
Hatta bir defasında sabah yatakdan kalkıp direkt markete , annemin bana meğerse rüyada almasını söyledikleri şeyleri almıştım. Eve geldiğimde annem bana "bunları neden aldın" diyor, ben de sen dedin ya demiştim. Çok utanç verici bir şey o yüzden emin olmak için bir kaç defa soruyorum.
bende de tam tersi ruyada oldugumu biliyorum hatta bi kere kalkarken bitse de uyansam artik amk diyerek uyandigimi hatirliyorum
24:55 Ateşim çıktığında böyle bir his olmuştu bende. Uyandım. Dedim ki kendimi ortadan ikiye bölmeliyim. Ama tam atomu atomuna bölemem napacam falan diye kalktım tuvalete gittim. Sonra dedim hastayım ondan böyle düşünüyorum. gittim yattım sabah geçmişti.
Beyin kimyası değişiyor sanırım sıcaklık yükselince.
Anlık bilim insanı
Çok benzeri bana da oldu 10 yaş civarı neredeyse havale geçirecek kadar ateşim vardı ama titrediğim için yorganın içinden çıkmadım uyudum ve ellerim cisimler hatta tüm evren aşırı küçük veya aşırı büüykmüş gibi hissetmeye başladım bu hislerin içinde kaybolurken kendimi sağda ve solda duran bi taraf kırmızı bi taraf mavi iki atom ordusunun birbiriyle savaşmasını izlerken ve bu savaşta bi taraf diğer tarafı baskılamaya başladığında yenilen tarafın derdine düşüp inanılmaz sıkıntılanırken buldum uyanınca da tüm bu hissettiğim soyut şeylerden kendimi özel biri sanmıştım bu yıl bunun adının alis harikalar diyarında olduğunu özel falan olmadığımı öğrendim ama hala o gerçeklikten soyutlanıp atomun karıncanın derdine düşme hissini yaşamış olmak beni etkiliyor zaman zaman olur
literatüre bir sendrom da ben eklemek istiyorum : Huzursuz Bacanak Sendromu
Başka konuları konuşmak çok iyi olmuş
Ilk hastalığı anlatdığında aklıma ceyda kasabalı geldi
ayy harbiden evet.
1:25 bende o alice olayı vardı çok küçükken bir kişiye fazla odaklandığım zaman sanki o gittikçe büyüyormuş ya da kafası falan büyüyormuş gibi geliyordu hatta bunun yüzünden ablamla küsüşmüştüm ona şişko demişim sanmıştı 😂😂
acaba direk şişkomu demiştim şaibeli 😂😂
21:59 kahkaha attım valla yanındaki kadın korkuyor bişey de dıyemıyorsun anlamsız bi an oluyor
Efe abinin en sevdiğim içeriği böyle farklı konular hakkında bilgilendirici konuşması
Abi çok güzel içerik ya. Siyasetden daha iyi
1:45 abi perspektif algısı ergenlikten sonra gelişiyormuş zaten çocuklar arabanın önüne atlıyor ya , sebebi bu çocuk uzaktan gelen arabanın hızını kestiremez uzakta olduğu için yavaşmış gibi gelir dibine gelince hızlanıyormuş gibi gelir bakmak ile görmek arasındaki fark ergenlikle gelişiyor ondan çocukların çizimleri hep iki boyutludur çocuğa sandalye üstünde oturan adam çiz dediğinde sandalyeyi çapraz şekilde çizecek çocuk göremezsiniz. çocuklarda rakusiyi algılamak diye birşey yoktur bunun çocuk akıl hastalığı olmasının sebebide budur kesin sadece daha ileri seviyesidir.
disosyatif füg köylerde falan hani bazı çocukları cin kaçırdı diyorlar genelde bu çocuklar dere kenarlarında falan bulunuyor çocuk önüne çıkan ilk engele kadar gidiyor bulunduğu yeri terk ediyor.
Abi anlattıklarının bazılarını kaybolma programlarında görmüştüm. Adam kaçırıldığını falan zannedip ailesini terk ediyor. Yıllarca dönmüyor.
Video için teşekkürler
DPDR kendini third person gibi değil de FPS den sanki başkasının hayatını izliyormuşsun gibi hissediyorsun sanki kendi hayatın üzerinde hareketlerinin üzerinde bir kontrolün yok ve başkasının hayatını yaşıyormuş gibi. Rüya gibi sisli bir görüntüde yaşıyorsun
1.5 senedir yaşıyorum ve asla geçmiyor çok kötü bir şey
abi hiç spoiler vermemişsin saol
Düşme şeyi bende oluyor sanıyordum sadece. Uyku uyanıklık arasında ama uyanık olduğunun az buçuk farkındayken bir yerden düştüğün rüya gibi ama tam olarak rüya değil bir senaryo görüyorsun ve ANİDEN hopluyorsun yatakta. Bana da ara ara olur
7:37 Keşke daha fazla gelse. 🥲
3:55 bir ara bu bende vardı çok yorulduğum bi zamanda
Düşünsene Bradd Pitt tüm sevgililerin yüzünü erkek olarak görüyor felan
Efe aybiii... I can waaaalk!!!
Bu video sayesinde ekbom sendromu olduğu fark ettim.
arkadaslar sizde şey var mi bu normal birsey mi bilmiyorum da mesela yolda yururken veya bi kafede bir insani boyle gorursun ve sanki o insani bir zamanlar cok yakindan taniyomussun birseyler yasamissiniz gibi veya yuzunun cok tanidik gelmesi ya da ne bileyim eskiden gordugun birine benzetme falan bende bazı zamanlar baya oluyor cunku yalniz miyim merak ettim
Bazen oluyo
Abi yürüyen ceset sendromu mayhem grubunun gitaristi “ Dead” için geçerli olabilir. Adam çok genç yaşlarda ölümden dönüyor bunun üstüne hayatı boyunca herkese aslında bir ölü olduğunu söylüyor. Bu nedenle lakabı da Dead zaten. Yani gerçekten ölene kadar lavuk ölü triplerinden çıkamıyor. Aynı zamanda mazoşist tavırlar sergileyen bir abimiz kendisi. Orasını burasını kesip bundan keyif alıyor. Ki zaten finalde de hem bileklerini kesip hem de shotgunla kafasını uçuruyor. Neyse RIP dead reyiz, Freezing moon’u senden güzel kimse çalamayacak.
aynisi geldi aklima. ayriyeten bu sendromu yasayanlarin mazosist olmasi hic mantiksiz gelmiyor nedenini bilmesem de...
Bu titreme bende de olmuştur bir kaç kere
Uyku ve uyanıklık arası kafadan bir şeyler geçerken düşme hissiyle irkiliyorum
22:10 Ayagim bosluga dusmus gibi oluyor bi anda titreyip gozumu aciom
Bu uykudan hemen önce titreme evrimden kalma bi miras diye biliyorum tamda hatırlamıyorum ama atalarımız ağaçta uyurken tilki uykusu diye tabir ettiğimiz şekilde uyuyolarmış derin uykuya dalınca ağaçtan düşmesin diye geliştirilen bi refleks olduğu yönünde bir teori
Önüne büyük ağaç dalı düşme olayının aynısını yaşadım
Yüz tanıyamama hastalığı bende var. bi gün önce tanistigim zaman gecirdigim insanlari taniyamiyorum bazen.
Surekli dolu olan dolmuşa bindiğinde arkada sana ayrilmis gibi görünen tek boş koltuk.
Bu hastalıkların birçoğu Hannibal dizisinde geçiyor.
Abi ben yarı uyuyor yarı uyanıkken birisi yumruk atıyor gibi hissediyorum yatakta hayali yumruklara dodge atıyorum
06:38 yılmaz fotoğraflarda başka çıkıyo snmslsld
Hatırladım
ilk hastalığın almanca olması manidar olmuş
21:45 bu bende de oluyor(sadece bir uzuvum titriyor ama)
şu titreyerek uyanmayı ben de yaşıyorum
siyaset videosu yerine böyle videolar bence daha yararlı.
Dpdr düşündüğünüz gibi değil o esnada beyin senden bağımsız şekilde fazla düşündüğü için gördüğün görüntüyü mekan ve zaman olarak filtreleyemediğin için algılayamıyorsun rüya gibi ütopik veya halisünatif görüntüler yok ama gerçek gibi hissetmiyorsun. Eskiden çok sık yaşardım terapi sonrası çok nadir oluyor genelde bu konu hakkında düşündüğümde yaşıyorum şu an bile. Dip not dpdr başladığı andan hemen öncesinde görüntüleri nasıl algıladığını hatırlamıyorsun bir anda transa girmişsin ve yeni dünyada uyanmışsın gibi yabancılıyorsun.
Abi munchausen diye bahsettiğin rahatsızlık aslında hipokondriyasis yani hastalık hastası olmak arasındaki fark ne dersen munchausen sendromunda kişi hasta olmadığının farkındadır fakat sırf ilgi için kendini hastaymış gibi gösterir ya da bir yakınını hastaymış gibi gösterir hani sırf engelli maaşından yararlanabilmek için kendini engelli gibi göstermek gibi düşünebilirsin bunu ya da gypsy rose vakası var onun annesinin doktorları kandırıp kızını hasta gibi göstermesi hatta bir nevi onu hasta etmesi ve kızı da dahil olmak üzere herkesi buna inandırabilmesi gibi munchausen sendromunun en bariz en iyi aynı zamanda da en ağır örneklerinden biri mesela hipokondriyasis ise hasta olmaya karşı duyulan bir kaygı ve bu yoğun kaygıdan kaynaklanan bir şüphedir kişi gerçek anlamda kendini hasta sanır ya da hasta olmadığı halde sık sık doktora gider bundan şüphelendiği için bazen de tam tersi olabilir ciddi bir rahatsızlığı olduğunu öğrenmekten korktuğu için doktora gitmez gerçekten hasta olsa bile gitmez mesela
Bir psikiyatristin gizli günlüğü diye bir kitap var böyle değişik hastalıkları olan hastaları anlatıyor, tavsiye ediyorum akıcı bir kitap.
Bende dürtü bozukluğu vardı, küçükken sürekli ateş yakıyordum. Pek çok yerimi yaktım, zamanla bu bozukluk geçti.
keşke bunların görülme sıklığından da bahsetseydin abi. Dahada ilginç olurdu
20:22 bu benim arkadaşımda var her ay dermatolojiye gidip doktoru ikna etmeye çalışıyor
Alien hand sendromuna benzer şeyler yaşıyorum bana zarar verebilecek riskli şeylerin kıyısında iken ulan şu olsa ne kötü olur düşüncesi aklımdan geçerken, ben daha o düşünceyi tamamlayamamışken gerçekleştiriyorum. Dinçken kontrol altında tutabiliyorum fakat yorgunken ya da çok uykuluysam bunu kontrol edemediğim zamanlar oluyor. Bunu bildiğimden bu durumlarda araba kullanmam, alet kullanmam hatta yüksek bir yere yaklaşmam bile.
abi ilk bahsettiğin her yerde şaka yapan kişi benim daha yeni bi arkadaşımla aram açıldı beni küçük düşürüyosun diye artık gerçekten refleks gibi şaka yapıyorsun aklınla bir şakayı bağdaştırdığın anda gidiyo düşünemiyosun bile çok kötü bir şey gerçekten arkadaş edinmeme bile engel oluyo
Uyurken aniden titreyerek uyanma boyunda sinir sıkışmasından meydana gelebiliyor. Bende var. Tomografide çıkıyor varsa.
Karısını şapka sanan adam diye bir kitap okumuştum abi efsane vakalar vardı.
22:20 bana da oluyor abi örnek vermek gerekirse sanki bi aslandan kaçarken aslan bacağımı yakalanıyor ve hemen titriyorum
ilk bahsettiği insan benim köyde büyükannem ölmüştü köyde en güzel anılarımı yaşadığım kadının cenazesinde istemsiz espirpiler yapmıştım orda kendime geldim nabıyom ben aq diye hala devam ediyor bir yandan hayatıma yardım da ediyor çoğu insanın atlatamayacağı şeylerin üstünden baya kolay geçiyom kamplarımda onlarca kez ölümden döndüm ölümlü araba kazaları yaşadım en yakın arkadaşım öldü hepsinde espiriler şakalar yaptığımı hatırlıyorum
abi seni çok seviyorum
O patavatsızlık var bende de.
Ekbom sendromu ben de varmış derimde bir şey gezdiğini hissediyorum bakıyorum bir şey yok mesela
Parazit var ya zaten hepimizde. Yok mu? 😂
Atomun bile nasıl bişey olduğunu tam bilmiyoruz onun daha daha altında kim bilir neler var bizle yaşıyor. Göremeyiz ki yok sayıyoruz
atomun altında neler oluğu biliniyor
40 yaşında alice in wonderland hastası olduğumu öğrendim.
Ben küçükken kendimi hep uzaktan hayal ederdim. Küçüklük anılarım da hep kendimi farklı bi gözle gördüğüm görüntüler gibi aklımda. Giydiğim kıyafetler falan var aklımda. Dpdr böyle bi şey mi:D
Sana soyle anlatayim bir kiyafet giyiyorum aynaya bakmadan kendimin ustunde kendi kafamdaki gibi oturtuyorum