Kültür Savaşları - Olmaz Öyle Saçma Sosyoloji - Prof. Dr. Besim Dellaloğlu - B04
ฝัง
- เผยแพร่เมื่อ 2 พ.ค. 2024
- Olmaz Öyle Saçma Sosyoloji'nin yeni bölümünde konumuz kültürel iktidar!
Cumhurbaşkanı Erdoğan neden kültürel iktidarı elde edememekten şikayet ediyor? Kültürel hegemonya ne anlama geliyor? Türkiye'deki kültürel ayrışmanın ana sebebi nedir?
Ayrıcalıklardan yararlanmak için bu kanala katılın:
/ @flu
#Sosyoloji #FluTV #BesimDellaoglu
FluTV "Dünyanın En Otantik İçeriklerini Sunan" yepyeni bir dijital platformdur. Videolardan haberdar olmak için lütfen abone olun.
➡ bit.ly/FluTv
➡Kripto Destekleri için: 0x87a9538Af8f5f80371233951438b7faf9570B82C
Kültür Savaşları - Olmaz Öyle Saçma Sosyoloji - Prof. Dr. Besim Dellaloğlu - B04 videomuzu beğendiyseniz en güncel diğer içeriklerimize göz atabilirsiniz.
➡Sosyalizm mi? Statizm mi? - Sosyalizmin Kısa Tarihi - Gün Zileli - B02
• Sosyalizm mi? Statizm ...
➡FluTV’nin Renkleri - İlker Canikligil ile Şeyler - B11
• FluTV’nin Renkleri - İ...
➡Gen X Show
th-cam.com/users/liveCxZy_NUd3jk
➡Sandviç - Olmaz Öyle Gastronomi - Şef Sinan Büdeyri - B23
• Sandviç - Olmaz Öyle G...
➡Kulak Yiyen Adam - Öpüşenler - Işıl Cinmen & Ayça Eriş - B02
• Kulak Yiyen Adam - Öpü...
Kanalımıza katılın: uye.flutv.me
Patreon destek sayfamız: flutv.me
Kanal: flutv.online
Twitter: / flutivi
Instagram: / flutv.online
Harika bir bölüm. Flu TV'nin çizgisi bu tür programlardır. Lütfen stajyerlerin ve sosyal medyanın etkisinde kalmayın.
Bu kanalın bana kattığı en büyük değer Besim hocadır. Taşrada doğan bir ailenin şehirli bir zamanlar muhafazakar çocuğu olarak kafamda ülkemize dair anlayamadığım, daha doğrusu kendime yediremediğim ne kadar soru varsa “politik, poetik” kitabı sayesinde hem tatminkâr cevaplarım oldu hem de çok farklı ufuklar açtı bana.
Bence yeterince cesur bir akla sahip herkes benzer fikirlere gelecektir ama bugün Türk muhafazakarlarının en büyük travmasının aşamadıkları aşağılık psikolojisi , Türk elitinin travmasını ise cumhuriyeti kuran kadrolardan miras kalan etiketin bugünkü elitlerin kalitelerine birkaç boy büyük gelmesi olduğunu düşünüyorum.
İkisinin de ortak sahip olduğu şey ise özgüvensizlik !
WoW… aynı fikirdeyim. Bence çok doğru bir tespit
ünlemli cümle görünce gülesim geliyor. entel ferudun aklımda canlanıyor.
Harika bir yorum. Kendini İlber sanan ama tek bir yabancı dil bilmeyen, uyduruk bir üniversitenin en vasat öğrencisi olduğunu, hayatında tek bir bilimsel makale yazmamış hatta ders kitapları dışında tek bir bilimsel makale okumamış olduğunun idrakinde olmayan o kadar çok çakma elit var ki insan şaşırıyor.
Çok teşekkürler
Bir sonraki programlarda Bourdieu'nun kültürel sermaye ve kalıcı eşitsizlik kavramlarını da tartisabilir miyiz?
Creme de la creme bir üniversitede elit bir akademisyenin dersinde gibi hissettim. Müthiş derecede derli toplu, bütünlüklü, makale gibi program olmuş. Besim Hocamızı zaten seviyordum, bu performansına hayran kaldım. İlker Bey de nerede kahkaha atıp goy goy yapacağını nerede sessiz kalacağını çok iyi bildiğini tekrar ispatlamış oldu. Harikasınız. 🥳
Uzun zaman İstanbul'da yaşayan Fransız bir arkadaşım insanlara nereli olduklarını sormadığım için benim Türk olmadığımı düşünmüştü😅
:D sure
Çok doyurucu bir yayındı. Emeğinize sağlık. Bu yayınların artması dileğiyle...
İlker Bey'in vara yoğa kıkırdayıp cıvıyamadağı efsane bir söyleşi olmuş. Sayın Prof. Dr. Besim Bey'i bu başarısından dolayı da ayrıca tebrik ederim
Evet başka bölümlerdeki o cıvıklık çok sıktı.
Ben cıvık seviyorum
😂
Ben de cıvık seviyorum 😅
harika özetlemişsiniz hadiseyi
Keşke gerçek hayatta şöyle konular konuşabileceğim bir ortamım olsaydı
Tatsız iş, insanın önemli gördüklerini paylaşıp tartışabileceği güzel bir dost ortamı dilerim
En çok yakındığım şey bu olabilir ya yalnız kalıyorum ya da futbol veya bel altı muhabbet dönen ortamlarda uflaya puflaya oturmam gerekiyor (genelde yalnız). Şu yks bi bitsede aydın bir çevreye atabilsem kendimi . Sınava ana çalışma amacım meslek paradan çok kendini geliştirmiş insan arayışına dönüştü süreç içinde sanırım
konuşmaya vaşlayın etrafınızdkailer dagılırjyeorne istediginiz gibiler gelebilir
Anladım ki benzer bir şeye ihtiyacı olan çok kişi var. Keşke flu’nun bir forum sitesi olsa. Oradan çıkan muhabbet belki olgunlaşır, gerçek hayata taşınır
ben kendimi bildim bileli bu tür tartışmaların olduğu ortamları çekiyorum, ki buna binaen kendimi Sosyoloji alanında buldum.
Öz flutv geri gelmiş, saygılar sevgiler hocam.
Öz hakiki flu tv 😅
Bitmesin dediğim bir sohbet olmuş. Hoca sosyolojik yapımızı ve sonuçlarını çok güzel açıklıyor.
Şahane
harika bir yayın, muhteşem keyif aldım. teşekkür ederiz.
köylü tarzımla bu şahane sohbetten nasıl keyif aldığımı anlatmam gerekirse, beynim orgazm oldu. ağzınıza sağlık, hatika yayındı.
çok kıymetli tespitler hocam
cok guzel bir bolum olmus tesekkurler
Harika bir bölümdü. Belirli araliklarla basa sarip tekrar izlemelik. Tesekkurler
Harikasınız teşekkürler İller Canikligil 🙏
Çok öğretici bir bölüm olmuş, hocamızın anlatımı çok güzel, teşekkürler Flu 👏🏻💐
Teşekkür ederiz
Program çok iyi olmuş 👌🏼🙏🏼 Teşekkürler.
Teşekkürler ❤
Emeklerinize sağlık,çok iyi video
müthiş bir sohbet uzun zamandır bu kadar verimli bir video izlememiştim teşekkürler flu 🎉
Cok guzeldi Tesekkurler
Sosyoloji temelli biri olarak, gayet doyurucu ve aslında tüm şehir-kültür okumalarımızın özeti gibi olmuş. Beğendim.
Cok iyi bolum, bravolar
Harika bir programdı, dolu dolu bir anlatım ve güzel sorularla izlemesi çok keyifliydi. Teşekkürler.
Doğru tespitler. Tebrikler 👏🏻
Müthiş bölüm... 👏Besim Hocanın ağzına sağlık...
Teşekkürler....
Harika
tesekkurler
Teşekkürler bir kez daha
Besim Dellaloğlu bir kitabınızı alıcam👏 Flu Tv güzel içekilerek üretmeye devam edin💫👍
Çok iyi program aydınlandım resmen
Çok güzeldi....😊
Sonsuz teşekkürler... Mükemmel bir bölümdü...
Serinin (simdilik) en iyi bolumu... Tesekkurler ❤
Kesinlikle ben de öyle düşünüyorum.
Hocayı dilerken Abdurrahim Karakoç geldi aklıma. Rahmetli nin Mahsuni Şerif üstadı anlattığı bir video izlemiştim.... bizim çevreden dışlandığı için gitti / iyi ki de gitti bizimkiler bi Mahsuni çıkaramaz dı demişti.
güzel sohbetti teşekkürler
Keyifliydi gerçekten
Bu güzel program için teşekkürler.
Harika program Teşekkürler
bu kadar değişiklik olurken olmaz öyle saçma ekonomi serisinden uzun zamandır video gelmemesi hem çok üzücü hem de çok şaşırtıcı...
İlker hocam kanalın ve konukların/ söyleşilerin kalitesini belirleyen sizsiniz.seviliyorsunuz😊
Muthis bir soylesi olmus yine tesekkurler
Teşekkürler Besim Hocam çok yararlı bir programdı.teşekkürler FLU TV
en sevdiğim seri gelmiş. yine süper tespitler
Şahane program
Mükemmel program , bu işlerin sadece flu tv nin omuzlarında kalması üzücü ve yorucu
Bayıldım harika bölüm teşekkürler flu TV teşekkürler İlker Canikligil❤
Besim Hocayı anlamakla birlikte Sorbonne, Boğaziçi veya kentli güzellemesini doğru bulmuyorum. Sormaktaki amaç ortak payda aramak, sohbet açmaktır çoğu zaman. Size daha kötüsünü söyleyeyim: Artık insanlar direkt ne iş yaptığını (mevkiini, paranı) soruyorlar ve seni ona göre muhatap alıyorlar.
muazzam tespitler yapan hocamız. çok seviyorum bu hocamızı
Harikasınız Besim Hocam! Öğlen yemeği aktivitem de hazır sayenizde. Harika hafta sonu dilerim.
Ben küçükken bile(90'lar) şehirde bu kadar maganda yoktu. Kro deyince aklıma İbrahim Tatlıses gelirdi en fazla. Zengin ve cahil diye bir kavram neredeyse hiç yoktu. Çocukken birinin zengin olduğunu Türkçesinden ve kibarlığından anlardım. Taksici bile çok kibardı ayrı konu. Tanıdığım hiçbir zengin lüks otomobile binmezdi. Kimse kimseye gösteriş yapmaya çalışmazdı. Kimse kimseyi ezmeye çalışmazdı. Ben Türkiye'nin geldiği konumdan çok rahatsızım. Geçen bisikletle yanından geçerken bir adamın camı açık diye sinyal vermesini rica ettim, eliyle "git git" yaptı. Bu adam profesör doktormuş bizim orada muayenehanesi varmış. Bisiklete bineni bile arabası olmadığı için bisiklete biniyor zannediyorlar ve bunu zanneden okumuş insanlar. Bana göre yurtdışındaki temizlik işçisi bunlardan elittir. Ülkede yaygın bir narsizm olduğunu düşünüyorum. Hiçbir şeye sahip olmayan gençlerde bile neyi cool bulup bulmadığı üzerinden dönen bir ezme arayışı var. Türkçe bilmeyen birisi Türk birisi kendisiyle alakalı bir şeyler anlatmaya başlayınca "OK, cool. Aha." gibi tepkiler vererek dinliyor. Kendilerini anlatmaları bitmiyor. Bence insanlarımızda ciddi bir eziklik sorunu var, empati yok, karşısındakini dinlemek yok. Çoğu insanın davranışları yetişkin bir çocuk izlenimi veriyor. Okumuş ya da okumamış olmasından bağımsız olarak. Televizyondaki bilim programlarına çıkan akademisyenlerimiz bile narsist ve olgunlaşmamış birer çocuk gibiler. Herkeste her şeyin en iyisini biz biliriz anlayışı sahip. Okumuş okumamış herkeste ciddi bir eziklik var
Büyük bir milletin evladı olamayıp tarikat, kabile evladı olmaktan
Kültürel erozyon
o kadar iyi ki!
Merhaba, harika bir video olmuş. Çok teşekkürler Flu TV ve Besim Bey. Videoların hızının bir tık yüksek oldugunu dusunyorum. Amfi'de ders dinlerkenki gibi can kulağıyla dinlerken, bir yandan da anlatıcının doğal hızında bize bilgileri sindirme fırsatı vermesi bilgiyi daha sağlam kılıyor diye dusunuyorum. Zaman zaman tam bir dusunce uzerine derinlesecekken, hızdan dolayı yeni bir sayfaya gecmiş oluyoruz. Çok teşekkür ederim yeniden paylaşımlarınız için. Sevgiler
Müthiş
Elinize kolunuza sağlık.Size de Hocamızada çok teşekkürler.
Şahane tespitler ve yorumlar var. Böyle konuların konuşulduğu bir program olması bile ufakta olsa umut verici.
Ufakta olsa kendi görüşümü belirtmek istedim. Bana göre 20-25 yıl öncesinin Taşralıları şu anki şehirli dediğimiz kesim oldu ve bu (sözde) şehirliler kültürel anlamda hiç bir gruba, etnik kökene, taşralıya hitap etmiyor. Tamamen kendi menfaatlerine göre hareket eden aç gözlü doyumsuz ve gücü elinde bulunduran bir şark kurnazı tabakası mevcut. Bu şehirli olmaya çalışan taşralılar son seçimde ilk defa korktular.
Halkın tercihleri halkın kendisi gibi problemli fakat kültürü din olan, tutucu, fanatik refleksleri sahip halkın tamamen manipülasyona açık ve yönlendirilmeye müsait eksik yanlarını yavaş yavaş kapatmaya çalıştığını düşünüyorum. Hala dillerinde önce din sonra eğitim, ekonomi, ticaret var ancak karar mekanizmalarında bu olmadığını gördük ilk defa. Bu kırılma anı mıdır? bence değildir. İlk alternatif Tayyip Erdoğana sarılacaklarından hiç şüphem yok.
Çözüm olarak ise maalesef bireysel çabaların ne kadar iyi organize olduğu olasılığına kaldığımızı düşünüyorum. Her zamanki gibi Türkiyede bir şeyler degisecek fakat bu değişim geç olacaktır.
Son olarak bugüne kadar tüm değişim anlarını hep günü kurtarmak adına yaptığımızı, bu yüzden kalıcı ve ileriye iten bir değişimi gerçekleştiremediğimizi düşünüyorum.
Çok çok doğru. Söylediklerinizin hepsine katılıyorum. Akp kırsal kesimi şehire taşıyarak o kadar büyük bir milli çöküşe imza attı ki. 1. Zaten kırılgan olan üretim dengelerini alt üst etti. Tarım, hayvancılık, el sanatları bitti. 2. Şehirin getirdiği tanıştık olmadıkları ekonomik, kültürel zorluklar ayakta kalma adına bir ahlaki çöküş yarattı. 3. Tarım toprakları hızla büyük sermayenin eline geçti. 4. Geliri büyük ölçüde hükümetin verdiği sahte, kayırma, ve dalavereye dayanan, eğitime, beceriye, liyakata dayanmayan bir çalışma/maaş/emeklilik sistemine geçildi……Kayıplar listesi uzayıp gidiyor.
:) Tayyip'e zaten sarıldı, devletin başına onu koydu. Bu millet dediğiniz büyük sicramalardan geçmedi, ocakta kaynayamayan aş seçimi belirledi. Ekonomik belin büküklüğü zihniyete yön verir ama dinamiklerini hepten degistirmez. Tek seçimle ne umut tazelediniz siz de kardeşim 😊
Şehirli olmak ve şehirlileşme kavramları birbirinden çok farklı şeyler, sorunlarımızın bir çoğu bu iki kavram arasında ki farkın anlaşılamamış olması
bence yazdıklarınızda ki en kritik kısım '' bireysel çabaların ne kadar iyi organize olduğu olasılığı''. Yaşadığım çevrede gözlemlediğim, yönetime katılım ve bir şeyleri değiştirebilmek (herhangi bir konu olabilir bu) için organize olunabilen ölçüde bahsettiğiniz ileriye atılımın olabileceğini düşünüyorum. Bu bence ''maalesef'' değil nerdeyse tek çıkış yolu.
Mükemmel bölümdü. Daha sık sosyoloji lütfen İlker hocam!
Müthiş bir içerik olmuş izlemekten büyük keyif aldım emeği geçen herkese teşekkür ederim
kamusal fayda gözeterek yaptığınız programlar için konu ve konuk seçimlerinizdeki isabetiniz için müteşekkiriz. İlkerBey'e ve Besim hocamıza hürmet selam ediyorum. sağ olsunlar var olsunlar.
Ağzınıza sağlık hocam
harika bir bölümdü
Kamera önünde tek bir kişinin olduğu kamera arkasında ki kişinin soruları sorduğu bu program formatını İlker bey meşhur etti. Şu an herkes bunyarz videolar çekiyor. Tebrik ederim👍
Her hafta en az bir program çekmelisiniz sayın hocamla 😊
Teşekkür ederim.🎉💯🙏🎀💐🎉☘️🍄🌿🌻🥀🌹🌱🍁🏵️
yine inanılmaz bir bölüm. TH-cam Türkiye'nin zirvesi burası ya
Çok beğeniyorum flutv ❤
10 dakika izledim. Bilimselden çok niyet okuma yöntemiyle ilerleyen bir hocamız.
Flu’daki en iyi yayınlardan biri olmuş. 2 kere izledim. Ve ilk bitişinde düşüncelere daldım, kendi kendime anlatılanları tartıştım. Ufuk açıcıydı.
Şahane bir seri, besim hocam ve tabiki flu ekibi çok tesekkürler ❤
Emeğinize sağlık. Ufuk açıcı bir sohbetti.
Özellikle Osmanlı'daki 2 mekteplilik tespitini daha önce duymamıştım. Osmanlı ve Türkiye'nin modernleşmesini anlamakda çok önemli bir kavram
5 saat olsa izlerdim, muazzam bölüm olmuş.
Keşke daha sık video yayınlasanız, bu seride 4 video olması gerçekten çok az
Çok özetleyerek anlatmaya çalışacağım. Hocaya çok saygı duymakla beraber bağlama tam oturmayan bazı tespitleri olduğunu düşünüyorum. Örneğin Antalya ve Mersin illerinin dağ köylerinde yaşayan, üniversite belki lise dahi okumamış ancak 70lerde "Ecevitçi veya Kara oğlancı" olan veya bunun tam tersi birkaç göbek İstanbullu ama muhafazakar olan azımsanmayacak kadar dindar aileler var. Bütün genellemelerin yanlış olması gibi şehire daha önce göçmüş insanların solcu, taşralıların ya da şehire görece geç göçmüş insanların sağcı olduğu genellemesi de yanlış.
Ayrıca bir insana nerelisin diye sormanın ülkemizde en azından sünni misin alevi misin kürt müsün diye sormakla eş değer olduğunu bazı düzeylerde kabul edebilirim ancak ortak bir noktamız var mı daha geniş bir bantta bir şeyler paylaşabilir miyiz diye düşünmekten de olabileceğini düşünüyorum. Hocanın bu konudaki yorumları akla ilk gelen düşünceler üzerine kurulu gibi geldi.
mikro olgu olarak değerlendirmek lazım diye düşünüyorum. Bende dediğiniz bölgenin yetiştirdiği bir insan olarak ağırlıklı menderesçi bir köylü yapısı olduğunu biliyorum.
istisnalar tabiki var kedimde hatta bu istisnaden biriyim ama genelleme istatistiksel olarak yerinde yasiniz gencse bunu anlamakta zorluk cekebilirsiniz
Besim Bey o kadar doğru konuşuyor ki sosyal medyada yediği linç bunun kanıtı. Teşekkürler Flu Tv, seviliyorsun.
Bir tek TH-cam kullanıyorum da o yüzden görmedim. Linç mi yedi?
@@yarenbutsad evet x üzerinde bir kaç haber sitesi paylaşmış, altında da gereksiz yorumlar
sosyal medyada linç yemek kimsenin haklılığına delil olamaz. İnsanlar Besim hocanın görüşlerinin hepsine katılmak zorunda değil. İnsanlar ne güzel izlemiş eleştirmiş.
@@ryhnv5147 haklısınız. Misal şu platformların neyini seviyorum biliyor musunuz, Antik Yunan Dönemi'nde insanların bir araya gelerek yaptığı etkinlikleri biz burada yapabiliyoruz. Bilim, felsefe vs konularda bir cross over ortaya çıkıyor. Bu da sadece elimizde ki cihazlarla mümkün
Flu tv; sıkıcı gibi gözüken konuları konusunda uzman kişilerle özgün bir şekilde ses ve görüntü kalitesini koruyarak sunduğun için teşekkürler. Lütfen bu çizgide kal. (şahsen öpüşenler gibi konseptleri görünce heyecanım kaçıyor doyurucu ve merakımı gidermeye dair hiçbir şey sunmadığı için) Bu kanalı seviyorum.❣
Besim hoca inanılmaz kafa açıyor (olumlu mânâda) dinledikçe daha çok okuyup, öğrenme isteği artıyor.
Hocamız harika.. ağzına sağlık hocam. saygılar sunarım
27:13 kesilen kısmın devamını o kadar merak ediyorum ki.
1985 yılında İç Anadolu nun bir ilçesinden İstanbul a geldim. Güzel sanatlara kaydoldum. Ödevimiz Topkapı Sarayı ile ilgiliydi. 4 5 kız arkadaşa takıldım, beraber gittik. Diğerleri Topkapı Sarayına ilk defa geliyorlarmış. Topkapı Sarayının bir kaç yıl önceki müdürü annemin kuzeninin eşiydi. Annemin kuzeni de Ayasofya da çalışıyordu. Annem, babam üniversite mezunuydu. Diğer kızlar İstanbul da doğmuş büyümüştü ama çoğunun annesi ilkokul mezunuydu. Sadece birinin babası üniversite mezunuydu. Bu arada annem babam İş Bankası, Akbank, Yapı Kredi Bankası ve Milliyet Kültür Sanat dergilerine aboneydi. Yaz aylarında İstanbul a anneanneme geldiğimizde annem bizi müze, cami, tarihi neresi varsa gezdirirdi. Tatilden döndüğümüzde annemin arkadaşları "yazık çocuklara" dermiş. Halbuki biz tarihi yerleri gexmeyi severdik. Her neyse, Topkapı Sarayında bir düzenleme yapılmış. Sergilenen eserlerin ne olduğu konusundaki açıklamaları kaldırmışlar. Ödevle ilgili soru sorduk. Kimse ilgilenmedi. İş başa füştü Arkadaşları ben gezdirdim ve anlattım. İçlerinden biri bana bir şey söyledi ve ben o zamanlar çok şaşırmıştım. Taşralıyım diye beni dışlamışlar. (hiç farketmedim.) Halbuki ben onlara göstermişim ki taşralılar da çok blgil ve kültürlü olabilirmiş. 😅
11:00 çok DOĞRU OLAY O👏🏻
Besim hoca ne dolu bir adam yahu. Çok şey öğrendik. Teşekkürler İlker Bey / Besim Hocam
Kapak Fotoğrafı çok karizmatik, çok yakışmış
Siyasi okur yazarlık eksik olunca bazı değerlendirmelerde katman eksikliği var gibi hissettim!
Harika bir bölümdü. Hocamın tespitlerine karşılık birkaç soru işareti oluştu kafamda.
Sol kesimin kültürel hegemonyayı sağlamasına sebep olarak, taşralı diyebileceğimiz kesimden daha önce şehirlileşmesini gösterdi ve sağ kesimin buna daha yeni yeni ulaşabildiğini, bir iki jenerasyon sonrasında eşdeğer işler yapabileceğini belirtti.
Bu erken-geç şehirlileşmenin yanında, dini kuralların ve halkın inançlarının, taşralı kesimin üzerindeki etkisi-baskısı dolayısıyla kültürel alanda bir şeyler üretmesine ket vuruyor olabilir mi?
Çünkü öyle ya da böyle, osmanlı döneminden cumhuriyet Türkiyesine, İstanbul gibi bir büyükşehirde, öncesinde daha dindar ve muhafazakar diyebileceğimiz aileler vardı ve cumhuriyetten sonra da yaşamaya devam ettiler. Gördüğümüz kadarıyla da osmanlı taraftarı olarak cumhuriyet sonrasında bile Atatürk’e cephe almaya devam ettiler. Bunu da gazete gibi iletişim araçlarıyla yapıyorlardı. Yani aslında kültürel hegemonya için ellerinde etki yaratabilecek büyük bir güç vardı fakat bu olmadı.
Solcu dediğimiz kesim ise bu dindar-muhafazakar sınırların ötesine geçebilip, mevcut paradigmanın dışına çıkabilmeyi becerdi. Özetle diyeceğim o ki, erken şehirleşmenin yanında, belki de biraz daha etkili bir şekilde dinin bu konulara pek sıcak bakmaması dolayısıyla bu alandaki yaratıcılığa olumsuz etki ettiğini düşünüyorum.
Bu arada Besim hoca acayip derecede Robert De Niro’ya benziyor. Gözlüğü çıkarsa ve bir beni olsa aynısı 🤓
Tekrardan çok teşekkürler.
🙏🏻
Çabuk bitmesin diye az az izliyorum 😅
Besim hocayı daha çok görmeliyiz şu izlenmeleri biraz coşturalım lütfen😊🎉
Arkada konuşanların sesi yükseltin veya altyazı koyun lütfen ses dengeli değil
Bir dönem yazlık bir yerde çalışırken, biri nereli olduğumu sormuştu. Ailemin Doğulu olduğunu öğrenince "Olsun olsun onemli olan insan olmak" demişti. Yani insan olmakla ilgili konuşması gereken en son kişinin bu cevabı beni o zamanlar tuhaf hissettirmişti. Bugün olsa "BRE TAŞRAALIIII NAPACAKSIN NERELI OLDUĞUMU" derdim. 😆😆😆
Taşralı olmak kötü bişey mi 😅 o saçmalamış siz daha da saçmalamışsınız tebrikler
@@smraayat5459 siz nerelisiniz?🤣
doğulu derken iran, hindistan, çin filan mı?
👏👏👏
Kediniz sahane ekrana bakmazken gozumu alamaz halde buldum kendim hocamizin yorumlar evet, zorlu konu , motivé oluyorum tum ekibe kocaman merci
🧡
İlker hocaya soru: 2024 en son model kamerayla Sultan Süleyman döneminde film çekilse olmaz mıydı o dönemde bu kamera filmi ile çekilemez miydi? Sorusu ne kadar mantıklıysa, modern dönemin fikir akımlarıyla klasik dönemde hareket edilmesini beklemek ya da o yönde SORULAR sormak o kadar mantıklıdır
Ama 10"50 nerelisin bugüne kadar tanıdığım bütün yabancılar nerelisin sorusunu kendi vatandaşı olan birisiyle tanışınca kullanıyor hic de dediğiniz gibi değil .
3:00 Raymond Williamsın da Erdoğana benzemesi peki 😂
Hocam İatanbul'da doğmuşsunuz, Galatasaray Lisesi Mezunusunuz. Türkiye'de Sosyoloji çalışıyorsuuz hemde genel Türkiye Sosyolojisi. Tahminimce Anadolu'nun köylerine ayak bile basmadınız. Çalışmalarınızın sağlıklı olabilmesi için 1 sene gidin Anadolunun bir köyünde kalınmanızı öneririm. İnek yayın mesela, tarlada ırgat olun. Diğer beyaz Türk zümresi zaten sizsiniz onun içinde bulunmanıza gerek yok. Bunları yapmadan ne kadar TÜrkiye'yi anlamak isteseniz bile bir şeyler eksik kalacaktır. 3 gün Kayseri'nin bir köyüne gidip köylüler ile konuşup bilgi toplamak ile 1 sene onlar ile yaşamak çok farklı olacaktır. Köylü biri Televizyondan, Afişlerden, Radyodan, İnternetten zaten Beyaz Türk kesimin ne yaşadığını biliyor. esela Nerelisin sorusuna ile verilen örnek çok yanlış. Köylerde insanlar nerelisin sorusunu ilk olarak sormaz. İlk olarak diyalog girilir devam ettrilir daha sonra konuşmasından veya tavırlarından güven almak için kendi memleketine yakın bir yerden mi diye bilmek ister. Bu soru Aynı köyün içinde hangi mahlledensin olarak bile sorulur. Eğer bir süre köyde yaşasaydınız bunu hemen anlardınız. Nerelisin sorusu insanlar arsında güven ve yakınlık sağlamak için sorulur.
Nüfusun çoğunluğu artık şehirde, varoşta yaşıyor, ilk sorulan soru nerelisin , köye yazın gidiyorlar onlarda yaşlı büyükleri
@@incibeyaz6226 Ben Türkiye'nin en zengin semtlerinden birinde oturuyorum Ailem köylü. İki tarafıda görmüş biriyim. İstanbulda doğmama rağmen bende köylüyüm. Kimsenin bilmediği kelimeleri bilirim. İnek yaydım. Tarla'da çalıştım. Besim hoca taşralılık için Nerelisin sorusunu örnek göteriyor. Oysaki tam tersi Gerçek taşralılar hiçbir zaman ilk sorusunu memleket nere diye sormaz.
Profesörü anlamamissiniz.
25:00 Ömer Seyfettin'in Efruz Bey serisinde açık hava Mektebi adlı bir hikaye var. Bu hikayede Emrullah Bey ve Yusuf akçura'nın eğitim reformları eleştirilir konuyla ilgili olduğu için belirtmek istedim.