türkiye'nin ingilizce ile imtihanı
ฝัง
- เผยแพร่เมื่อ 16 พ.ย. 2024
- türkiye’de 12 yıllık eğitim süresince ortalama 1300 saat ingilizce öğretiliyor fakat yabancı dil konuşma istatistikleri yükselmiyor. binlerce lira ödenen geleneksel dil kursları, yurt dışına yapılan seyahatler de fayda etmiyor.
140journos'tan “türkiye'nin ingilizce ile imtihanı“
140journos.com...
🎧 flört - dedim
🎧 teena marie - i'm a sucker for your love
🎧 gregory porter - liquid spirit (claptone remix)
🎧 oliver$ & jimi jules - pushing on
📸 canon xc10 ile çekildi
===================================
yeni 140journos videoları haftanın 3 günü youtube’da. yeni videoları kaçırmamak için linke tıklayarak abone olabilirsiniz: www.youtube.co...
ayrıca 140journos’u diğer mecralarda da takip etmek için:
tüm haberler ve özel fotoğraf hikayeleri: 140journos.com
facebook: / 140journos
twitter: / 140journos
instagram: / 140journos
spotify: open.spotify.c...
===================================
140journos her gün, türkiye’de yaşanan gelişmeleri telefonunuza kadar getiriyor. günlük whatsapp yayınımıza ücretsiz abone olmak için:
whatsapp’tan “140journos” yazın ve 0536 499 66 09 numaralı telefona gönderin.
===================================
◉ aktüel yayın: • aktüel
◉ spot yayın: • spot
◉ SO: • SO
===================================
140journos, türkiye’yi anlamak için orijinal belgesel videolar, nitelikli araştırmalar ve görsel hikayeler üreten bir yeni medya yayıncısı. yeni gelişmeleri takip etmek için sosyal medya kanallarından abone olmayı unutmayın.
Mürsel 0 ingilizce ile amerikadan bir kadınla evlendi TLC de yayınlandı epey meşhur oldu
o adam Türkçe de bilmiyor :D
ARTIK adam İngilizce öğrendi toplam 3 yıl oldu.
@@lacrimosa6335 acaba anna türkçeyi söküp mürselin türkçe bilmediğini anlayınca napçak ?
sen evleniyor benle?ben götürüyor seni nikah sen ediyor kabul okey?
Hahahaha 😂
acaba ne zaman cambly reklamı göreceğim diye düşünüyordum :D
Ücretli tanıtım var yazısını görünce aklıma ilk o geldi
Reklam var ama reklamın üzerine kurulu bir video değil en azından. Bunu başaramayan kanallar var 10 dakika reklam izliyorsunuz farkında olmadan.
english central var missler gibi. onu oneririm her zaman. Uzak dogulu hocalarla konusabiliyorsunuz ve icerisinde kisa videolar, kelime calismalari fln da yapabiliyorsunuz ej olarak.
9:56 Cambly
bende onu düşünüyordum dıdugdfıugfdgd
Abi bu konuşan adamları nası buluyolar muhteşem yeminlen arasan bulamaz sın bi konu da yorum yapacak farklı meslekler ve cinsiyet den insanlar bi çatı altında anca bu kadar güzel toplanır helal olsun
facebbokta duyuru yaptılar bu iş için..
Kanalınız çok güzel içeriklerle dolu ama şu küfürleri kaldırın içimiz dışımız küfür oldu
bıraz kurgu gıbı geldı bana bı kac bolum ızledıkten sonra...
Ercan Doğan , gerçekten mi? Ne diye duyuru yaptılar.
aramış bulmuşlar :D
Yurt disinda yasayan ve ingilizceyi günlük hayatında sürekli kullanan bir kisi olarak benim de söyleyeceklerim var, umarım birilerine faydam dokunur. Oncelikle, sadece kurslarla Ingilizce öğreneni ben de hiç görmedim. Videoda anlatildigi gibi, kurslar ancak size yol gösterir. Dil, kendi kendine en doğru yöntemi bularak ogrenilen bir şeydir. Oncelikle eğer sıfır ingilizceye sahipseniz, bir kursa katılarak temel bilgileri edinebilirsiniz. Ancak bir noktadan sonra kendi kanatlarinzla uçmak zorundasınız. En etkili yöntemler: 1. Dinleme yapın. Bebeklerin konuşmayı annelerini ve babalarını dinleyerek öğrendiğini aklınızdan cikarmayin. Gunde en az 2-3 saat dinlemeye calisin. Konu onemli degil, yeter ki ilgi alanınıza giren bir şey olsun. 2. Kelime ezberleyin. Evet, ezber bu isin olmazsa olmazı. Iskambil destesi gibi kartlarınız olsun uzerine her yeni kelimeyi yazdiginiz. Gunde en az 30-40 kelime ezberlemeyi hedefleyin. Farka inanamayacaksiniz. 3. Kafanizda sürekli bir seyleri ingilizceye çevirmeye calisin. Bunu nasıl Ingilizce olarak ifade edebilirim diye boş kaldıkça kafa yorun. Unutmayin, bu tempoyla bile en az 2 yila ihtiyacınız olacak konuşmaya baslayabilmek icin. 4. Konusmak icin bulduğunuz hiç bir fırsatı kacirmayin. Internet diye bir şey var, birileriyle görüntülü konuşmaya calisin. Bu konuda profesyonel uygulamalar da var. Yazin turist kovalayin, imkanınız varsa tek basınıza yurt disina cikin ve yanınızda siginacak kimseniz olmasın, is basa düşünce nasıl konuştuğunuza kendiniz bile sasacaksiniz. En onemlisi de, ingilizceyi öğrenmesi zor diye kafanıza yerleştirdiğiniz yerden cikarip atin. Türkçe konuşmayı öğrendiğinize gore demek ki engelli degilsiniz. Baska bir dili öğrenmeniz de mumkun dolayisiyla. Herkese kolay gelsin...
Merak ettim hangi ülkede yaşıyorsunuz?
@@yusasatr Luksemburg'da yaşıyorum.
Slm.Yazını okudum ,bende Fransa da taşıyorum .En önemli şeyi yazmışsın aslında "sığınacak bir yeriniz olmasın"bence işin temeli budur.
kısacası arkadaş diyorki "Growtopia" oynayın / ( Bilmeyenlere anlatiyim , arabından tut ingilizine fransızından tut almanına, indonezyalısına , findandiyalısına ulan bir oyunda 150 ülkeden insan olurmu be , lan bilmedigim ülkeleri keşfettim dedim böyle bir ülke varmış avk! , oyunun şuan 12 milyon oyuncusu var anlık olarak 50k + oynanıyor, ve oyun text(sohbet) üzerine kurulu oldugu icin bir adamla sohbete girebiliyorsunuz ve bu genellikle ingilizce oluyor :D, youtubede birkaç videosuna bakın severseniz oynayın 2d online olgu icin her pc rahatlıkla kaldırır. yani sonuçta kanlı canlı ingilizle , anadili ingilizce olan insanlarla konuşuyorsun borumu? )
Ben de upperintermediate ingilizce sahibi olarak bir şeyler yazayım. İngilizce öğrenme de sihirli bir değnek, kısayol yok. Emek gerektiriyor. Onun harici, Normalde hiçbir şey yapmayım. Kursa gideyim, yurtdışına çıkayım o zaman öğrenirim demek yanlış. Evde oturup saatlerce severek ingilizce çalışacaksın. Yaz, oku, dinle, konuş hepsini seviyene göre yap. Zamanla ingilizcen gelişiyor. Yöntemleri de zaten diğer arkadaşlar yazmış.
Birbirimizle Türkçe konuşmuyoruz ki ,başkalarıyla İngilizce konuşabilelim.
indeed.
Yeah. You're right.
andır dı konturol dı geyms.
eeee hahah :D
wat ken ay du?
samtayms
its dı fudbol dets dı futbol
@@snebekkyent9074 its dı futbol dets dı futbol favorim...
Altyazılar keşke bi seçenek olsaydı. Türkçe biliyorum fakat altyazıyı okumaktan kendimi alamıyorum.
kapat?
@@d0ublee40 Farkettiysen yorumda keşke öyle bir seçenek olsaydı demişim. Maalesef videoya ekli bir şekilde yüklemişler. Napim videoyu indirip tekrar mı editliyim?
Selim işcan izlemedim kanka pardon
O zaman survivor da izleyemiyorsun ?
@@ElbruzMafe Survivor'ı saçma atışmalar ve konuşmalar için izleseydim dediğin doğru. Sen bu sebeple izliyorsun galiba.
herkes "sakallı arkadaş.." diye başlamış cümleye de zaten videoda sakalsız arkadaş yok arkadaslar
:)
yuzde 99 maymun olan arkadastan bahsediyorlar sanirim
Kadın var ya haha 🤭
Sakallı olan benim arkadaşım 😀
Hahshaj
Are you cola ? Are you disco ? :D harika noktalara değinmişsiniz, 3 ay Amerikada work and travel programına katıldım. 100 kişiydik 5 kişi kendini ifade edebiliyordu. (herkesin üniversite öğrencisi olduğu bir ortam)
Abi burdada karşılaştık😂
ama artık çatır çutur yapıştırıyosun Okancım :D
Are you İngiliz
Oooo okan burdamıydīn reis.
Noldu kübalı hatun
@@hasangundogdu9685 dewam
müfradad sıkıntısı mıkıntısı yok ingilizce ögretmenleri hep hamile olurdu okula gelmezdi :D :D
adamin tespiti fevkalde
Aynen 😆
Benim erkek hocam vardı mardinde adam Türkçe bilmiyorki bana İngilizce öğretsin genelde karısı vardı hamile olurdu. İlk teogda 10 yanlış vardı. 2.teogda 4 yanlış yaptım. Neden adam derslere girmedi. Benimde kafam karışmadı. Ona rağmen 456 aldım.
Kimse hocam biz onların dilini niye öğreniyoruz onlar bizimkini öğrensin demedi yani😅 hep öğretmenler suçlu
Anaszkm
Bizim ülkemizde iki şey asla ama asla ogretilemez: MATEMATİK ve İNGİLİZCE... öğretme sisteminde sonsuz sıkıntı var...
Tüm eğitim fakültesi matematik, fizik ve ingilizce öğretmenliği bölümü hoca ve öğrencilerini tasviye edeceksin! Üniversite sınavında da ülkemin çocuklarının dibe vurduğu üç ders...Bu üç dersin öğretmeyi beceremeyen, sisteme--öğrenciye küfür ede ede zaman geçiren öğretmenlerin suçudur bu...
@@zuhalozturk4889 işte odtü boğaziçi mezunu hocalardan özel ders alırsanız öğrenirsiniz diğerleri çöptür hoca değildir
Sade odtü boğaziçi öğretir gerisi yalan
@@zuhalozturk4889 Türkçe sorularini sorguladim 2020 yks de
@@Goatkeeper45 Gerçekten de çok zormuş..Anadilmizde okuma ve anlama sorununu çok okuyup yazarak çözebiliriz belki...Her ay bir kitap oyuyabilsek, kütüphaneye gitsek...
size şöyle açıklayım takır takır ingilizce konuşuyorum sınavdan 70 aldım arkadaşım hiç konuşamıyor 98 aldı
@Sedat Ergin sen de kurabilip içinde tutuyosan tam anlamıyla moronsun
Konuşabilmek ingilizceye tam anlamıyla hakim olmak değildir. Amerika'da da İngiltere'de de adamlara takır takır konuşuyor fakat bi sınava tabii tut başarılı olamazlar. Bizim üniversite öğrencilerinden örnek vereyim. Türkçe ana dilleri değil mi? O zaman neden edebiyat bölümünde herkes tam puan çekemiyor? Sizin dillere olan mantığınızı yanlış buluyorum
Eski sevgilim takır takır konuşuyordu 80 aldı ben çat pat konuşuyorum sadece hocanın söylediği şeyleri biliyordum 99 aldım, al işte
@@sikkofield44 Esas olay konuşabilmekte zaten. Yoksa buradaki kimse uluslarası bir panelde akademik bilimsel bir seminer vermiyor. Bizdeki dil öğretim mantığı yanlış asıl.
@Sedat Ergin Dünya'nın hiç bi ülkesinde gramer'e bakmazlar dostum.
dilciler çıkardı sigarayı yaktı bile
bu yorumu görmeden önce sigaramı yakmıştım harbiden nasıl bildin :D
@756.450 bir derste ne seni cezbediyor hoşuna gidiyor?
@756.450 Gün içerisinde yaptığın şeyleri ingilizce olarak yapmakla başla sırf konuşmak demiyorum mesela birşey izliyorsan ingilizce izle oyun oynuyorsan ingilizce oyna . Ben şahsen kendim olarak lise 1 e giderken hiç ingilizce bilmiyordum fakat lise 1 'in sonuna doğru ingilizce dizilere çok büyük bir ilgim oldu ondan sonra oynadığım oyunlarda yabancılarla oynamak zorunda kaldım ve bü tür şeyler ve şu anda C1 seviyede ingilizce sertifikam var .sana şöyle diyim ben çocukken oynadığım minecraftta sırf ingilizceye çevirmeyi bilmediğim için zorla öğrendiğim kelimeleri bile hala hatırlıyor ve kullanıyorum.
Tam tersi çok mutlu oldum, üniversitedeki sınıfımda bile insanlar konuşamıyor, ben dershane, özel ders işlerini geçip kendimi geliştirdim konuşabiliyorum da sıkıntısız
756.450 bak sana söylüyorum grameri bil sonra çeviriciyi aç diğer tarafa da İngilizce TH-cam videoları aç onların çoğunda otomatik altyazı oluyor altyazıyı da aç ve bilmediğin kelimeleri çevir cümlenin tamamını anladığından emin olduğun zaman geç ben öyle yapıyorum ve şu an iki bine yakın kelime çeviri programımda duruyor
"Dili biri sana öğretemez.Sana liderlik yapar." sözü o kadar doğru bir tespit ki bu tespiti yapan beyefendiyi tebrik etmek istiyorum.
Ben yorumlar için geldim, yorumlar imdb: 9,9
Allah iyiliğini versin. Uzun zamandır böyle yorum görmedim :)
Dili öğrenemememizin en büyük sebebi dili yaşamamamız . Dil yaşanılır . Konuşulur dinlenir . Günlük hayatınının belli bir kısmını o dille geçirmezsen o dili öğrenemezsin .
Bakın şimdi işin özünü anlatıyorum. Türkiye'de çok boş muhabbet var. Sadece bu konuyla ilgili değil. İşin kendisi yerine işin geyiğine odaklanıyoruz. Yurtdışında yaşadım, onlarca ülkeden insanla arkadaşlık kurdum, sadece biz "abi şimdi hehe evet dur cümle kuruyorum will miydi hehe" tribine giriyoruz. İngilizcesi 150 kelimeden ibaret, eğitim durumu bizim ülkeden farklı olmayan insanlarla konuştuğumda bunu hissettim. Öyle ya da böyle iletişim kuruyor insanlar. Aksanına, gramerine, kim ne derine takılmıyor. Bu yüzden yurtdışında Türkler Türklerle takılmaya devam edip en ufak ilerleme kaydedemediler iletişim konusunda. Aylarca benimle çat pat konuşmaya çalışan Meksikalılar, Fransızlar ise neredeyse akıcı konuşmaya başlayıp döndüler ülkelerine. Eğitim sistemimiz iyi değil. Bu yüzden lanet olsun öğrenemiyorum işte deyip bırakacak mıyız? Ülkedeki enstrüman virtüözleri müzik öğretmenleri süper diye, uluslararası alanda başarılı çevirmenlerimiz İngilizce öğretmenleri harika diye bu noktalara gelmediler, konuya odaklandılar, kendini ona adadılar. Bir konuda iyi olmak istiyorsan öyle ya da böyle hayatının parçası olmalı. Gecen gündüzün "istikrarlı" olarak bununla geçmeli, geçerken de hoşuna gidecek bir şekilde gitmeli. Bu kadar.
E net bir yol söyle o halde. Şunu şunu yapın de, benim buna gerçekten ihtiyacım var
@@gregorsamsa3999 İngilizce okumaya çalış, anlamasan da gir wikipedia'ya simple english adlı bi dil var basit ingilizce zaten bildiğin bi konu hakkında oku yan sekmede aynı sayfanın türkçesini de aç anlamadığın her sözcüğü/cümleyi google çeviri vasıtasıyla çevir. Denendi işe yaradı. 9 yaşında başlayan ingilizce serüveni dizi/film/şarkılar ve wikipediyle 13-14 yaşında ingilizceyi söktürttü.
Ben satis danismaniyim. Avmye cok fazla yabanci geliyor. Tek dil bilen ben olunca ben ilgileniyorum
Valla hic cekinmeden basliyorum konusmaya cogu zaman onlar beni duzeltiyor gulusuyoruz falan. onlardan cok sey ogrendim. Ben konusurken Turk musteriler de bakiyor belki yanlis konusuyorum iclerinden guluyorlar ama cok da tin. Sonucta ben yabancilarla anlasiyor muyum malimi satiyor muyum satiyorum ok. Cem Yilmaz'in bu anlamda tespitleri cok cok dogru
gregor samsa kardeşim o yol sana bağlı maddi durumun iyiyse kesinlikle yurtdışına çık iyi değilse de sakın tr de ing kursuna gitme parana yazık onun yerine cambly gibi ya da farklı platformlarda insanlarla konuşmaya çalış emin ol daha faydalı ek olarakta kitap oku film izle arkadaşın dediği gibi hayatının bir parçası yap dostum
İyi bir açıklık tebriklet
4:00 adam muhteşem anlatmış gözümde canlandırdım resmen. Böyle bir şey yaşayacağımdan korkuyorum :D
Sanırım o Oğuzhan Uğur
4:05 Bakarken ardından "don't go" diyemedim, diyemedimmm
Ediz Albayrak oraya “be stay” ekleyelim hacım
my father and my son 🎦
😂
Jus a moment da diyemedi ki
Bir insanın bir şeye ilgisi varsa öğrenir. Yoksa istediğin kadar uğraş, olmaz.
türkçeye ilgisi yoksa ya... yedi o zaman
@OYUN TV orada türkçe öğrenemez anlamında dedim ben de ders olarak görülmesine karşıyım
Evet, İngilizce bizde gereksiz yere takıntı haline gelmiş durumda. Sevmeyen, ilgi duymayan da kendisini zorunlu gibi hissediyor, takıntı haline getiriyor. Asıl insanların meslek değil, diploma sahibi olması çok daha büyük sorun. Onbinlerce, yüzbinlerce İngilizcesi iyi üniversite mezunu var, ama İngilizce bilmeleri hiçbir işe yaramıyor, çünkü diplomaları var, meslekleri yok ya da okuldayken iyi projeler, stajlar yapmamışlar, mesleklerinde iyi yetişmemişler. İş bulanların da çoğu zaten işinde İngilizce'yi çok az kullanıyor. İngilizce daha çok bir merak konusu, bir kişisel iletişim aracıdır, çeşitli bilgiler öğrenme aracıdır. Onu da artık google çeviri hallediyor. İnternet sayfalarının puntosunu, rengini vs. birebir koruyarak sayfayı oldukça iyi birebir anında çeviriyor. Bütün bu nedenlerle, İngilizce'yi o kadar abartmamak lazım. Daha çok alaylı iş/meslek sahiplerinin takıntısıdır zaten. Yanlarında bir rehber bulundurmayı o kadar takıntı etmelerine gerek yok. Pazarlıksa pazarlık, senin tuttuğun rehber personel, sen istiyorsan, ona söylersen, senin adına onu da yapmak zorunda. "Keşke İngilizce bilmeseydim de, onlar gibi işyeri sahibi olsaydım"" diyecek ellerinde kağıt parçası diplomalarıyla ortalıkta gezen çok genç var.
@@emrebilgi takinti mi? uzun cevap verme kanka sadece sunu cevapla hayatin boyunca sadece 70 milyon insana ulasabilmek mi yoksa istedigin kisiyle istedigini konusabilmek mi? Bir dusun. Ogrenmemek icin bahane bulma
Alakası yok canı istemesede öğrene bilir maymun değiliz biz
şu takım elbiseli şahsına münhasır bir konuşma tarzı ve ses tonu olan adamı dinlerken aşırı keyif aldım. (çocukluğunda izci olan :P) Yalnız bir sakal bir adamda ancak bu kadar eğreti durur :D
Oğuzhan Uğur sanırım o
@@paintedsmilie7634 çok benziyor ama değil
@@pgastro7473 baya benzettim hatta o sandigim icin ig den yazmistim xjsjejkwjw
Okulda Amerikalı hocanın verdiği bize verdiği bir tiyo: ilgilenenlere belki lazım olur. Her hafta 5 kelime öğreneceksin ama öyle bir öğreneceksin ki adını unutsan onları unutmayacaksın.
öğrenmekle olmaz ,edinmekle olur . Örneğin mutfakta bulunan 5 aletin adlarını üstlerine yaz veya kapının üzerine ingilizcesini yaz . beyin 5 duyu işin içine girince daha kalıcı ediniyo. sürekli mutfağa girdiğinde sen bilinçli olarak görmesen de beynin o yazılı şeyleri kaydedecek ve zamanla kalıcı olacak.
Birşey soracağım peki ikiniz için de işe yaradı mı? Ben hayatım boyunca hiç böyle birşey yapmadım zaten önemli olan cümle kurabilmek bir haftada 2000 kelime öğrensen de cümle kuramadıktan sonra boş (Bu arada ben bir Exchange öğrencisiyim)
@@yksderece100 kelime bilmek tek başına yeterli değil, ingilizce pratik yapmak gerek, konuşmadan gelişmez kısacası. ben yurtdışında yaşadım ve onun sayesinde geliştirdim.
@@kon3688 Ee ben de aynısını dedim
@@yksderece100 kelimesiz de konuşma sınırlı olur ama . 2si de gerekli
"Dil ne zaman bir iletişim aracı olmaktan çıkıp derslere, sınavlara, quizlere indirgenirse o zaman o dil eğitimi hüsranla bitiyor" sözü Türkiye'nin yabancı dil konusunda neden bu kadar kötü olduğunu açıklayabilecek en uygun cümle olabilir.
Din de öyle değil mi? Bir inanç, içten gelen temel bir duyguyu derslere, sınavlara çeviriyorlar. Dil gibi.
Ortaokul son sınıf öğrencisiyim. Dönemin zaten son günlerindeyiz bitti bitecek. İlkokul ve ortaokulda toplasan bir kere bile sınıfta ingilizce konuşturulmadım. Müfredat sıkıntısını geçsen sınıflarım hayatım boyunca o kadar kalabalıktı ki hocalar kimseyle ilgilenemedi bile. Türkiye'de bir öğrenci asla okulda ingilizce konuşmayı öğrenememez. Yıllardır aldığım ingilizce eğitimi, yabancı dizi film izleyerek öğrendiğimin yanında bir hiç.
Kelime ve birkaç bir şey öğretiyorlar, kitaptan etkinlikleri yapıyoruz tamam bitti. 7. sınıfa kadar İngilizceye dair hiçbir şey bilmiyordum, (sayılar'ı ve renkler'i biliyordum sadece) 7. sınıftan sonra merakım arttı biraz bir şey öğrendim. Ama bilgilerim hâlâ yetersiz..
Vaay kendini Türkçe olarak çok iyi ifade ediyorsun ama. Ortaokulda bu kadar iyi ifade beklemiyordum.
Şuan İspanya erasmusundan yazıyorum, eğer İngilizce öğrenmek istiyorsanız;
1- İngilizce dublaj film izleyin
2- İngilizce altyazılı film izleyin
3- Bilgisayarınızı ve telefonunuzu İngilizce yapın.
4- Olabilecek heryerde İngilizce ile yaşamaya başlayın.
Kurslardan, derslerden hiçbirşey beklemeyin, hayatınıza İngilizceyi sokmadan, İngilizce konuşulmayan bir ülkede bu dili öğrenemezsiniz.
Bu yorumu sen yazalı 2 yıl olmuş ama benim şöyle bir sorunum var kullanabildiğim her şeyi ingilizce kullanıyorum izlediğim tüm ingilizce dili olan dizileri altyazısız izleyebiliyorum anlama ve dinlemede gram sıkıntım yok ama konuşmaya gelince 0, hiç yok. Nasıl yapıcam ben nasıl bu konuda geliştirebilirim kendimi kelime haznem geniş telaffuzum da aşırı iyi ama konuşamıyorum cümleleri kafamda kuramıyorum
@@kaanzzy Reyiz ben kursa gittim. Orada yabancı hocalar vardı, onlarla konuşturdular bizi. Çok geliştirdi beni. Tecrübelerim şöyle: Konuşmanı yalnızca konuşarak geliştirebilirsin. Her fırsatta konuşman lazım. Yoklukta kendi kendine konuşabilirsin. Bir de sadece şunu yedim bunu yaptım değil de, ahlak nedir, aşk gerçek mi, neden komünist olmalıyız, vb. Gibi ciddi efor sarfettirecek konularda konuşmaya çalışsan efsane gelişirsin.
Yok beee, dil dile değsin tamamdır o iş :)
İngilizce'yi öğrenememenin 5 ana nedeni:
1. Ciddi bir niyet ve içten gelen bir isteğin olmaması.
2. Disiplinin olmaması.
3. Odağın dağılması
4. Mükemmeliyetçi olmak.
5. Sebat edememek ve motivasyonun hemen dağılması.
Dil dile değmiyor, asıl sorun o bence :)
Yazılım mühendisi arkadaşın da hitabeti harikaymış iki lafından biri küfür.
Doğukan Yağız Aslan ben onun ne muhendis olduğuna nede düzgün bir işi olduğuna inanıyorum. İşporta tezgahına çinden aracısız mal getirme hayali ile yaşayan zabıta düşmanına benziyor daha çok.
Demek ki master bile yapsan olmayınca olmuyor. Konuşanda onu savunan da her mecrada rahatça küfür edebilecek kadar seviyesiz
herif master yapmıs, o kadar bilgi birikimine sahip biri demek ki. ve ingilizce bilmeyince adamların sana siktir diyeceginin de farkında.
kardes ben bu adamın seviyesine neden yaklasamayayım? adam armut pis agzıma dus mantıgında. kendine guveni yok bi kere; ingilizce isini siktir ettigine gore...
hem bir yazılım muhendisi olacaksın hem de kendi kendine ogrenme kabiliyetin sıfır olacak. yemezler kocum.
8:28 de terimleri söylemeden önce önünde kagida iki kez bakiyormu bu masterli arkadas?
adam gayet içten güzel konuşuyo size ne kardeşim
Yine süper bi konu yine süper bi video yine süper bi emek verilmiş yine ülkenin kanayan yarası na parmak basılmış emeğinize sağlık
@@anitminerde güzel tespit
@@opusmagnum9916 tesekkurler
İngilizce öğrenmesi en basit dillerden biridir. Eğitim sistemimiz iyi olmayabilir ama çamuru ona atarak da bir ilerleme kaydedemezsiniz. Şu an herhangi bir kursa gitmeden ingilizceyi çok iyi öğrenmek pekala mümkün. Oturun çalışın arkadaşım, gerçekten isteyen insan istediği ne olursa olsun onu bir şekilde elde eder. Birilerini suçlayıp duracağınıza oturun çalışın. İngilizce diziler izleyin, şarkılar dinleyin, ingilizce sayfalarda takılın, yabancı arkadaşlar edinip onlarla konuşmaya çalışın, kendi kendinize konuşun, ingilizce küçük hikaye kitapları alın, dil öğrenme uygulamalarından indirip onlardan çalışın, youtube videoları izleyin. Tüm bunları yapıp da ingilizce öğrenemeyen görmedim ben.
Çok haklısın ,yazın seviyem a1 di nerdeyse hiç konuşamıyordum ama sadece 2 ayda senin bu dediklerini yaptım ve kendimi test ettiğimde b1 leveline yükselmiştim
@@cathyy7489 b1 falan hikaye ders calısır gibi yapma amerikalı biri ile cok akıcı her konuda anlaşabiliyosan olay bitmiştir , o şekilde darılırsın seviyelere takılarak cünkü c1 e geçip konusamazsan bu sefer de hayal kırıklığı yaşarsın
@@burakosanmaz7316 evet haklısın, önerini dikkate alacağım sağol 🧡
İnternette yabancılarla ekonomi, politika, tarih tartışabilecek kadar ingilizcem var. Ama kurduğum cümlelerin hangi kurala göre kurulduğundan bile haberim yok. Dönüp kurduğum cümlelere baktığımda acaba yanlışlık mı yaptım diyorum ve kontrol ettiğimde doğru yaptığımı görüyorum. Uzun cümleler kurmaya kalkınca daha da zorlaşıyor. Oturup cümle kurmayı ve yapıyı öğrenmeden direk ileri aşamaya geçince temel boş kalıyor. Bu yüzden en iyisi eski sistem. Oturup not çıkarıp kitapla, ders videosuyla çalışacaksın. Ama düzenli çalışacaksın ve yaymayacaksın. Mesela oturup 2 ay boyunca bırakmadan düzenli çalışacaksın.
@@cathyy7489 elindeyse gene kendini geliştir tabii, dilin ince detayları bence çok önemli
Sene 2005 olması lazım.Liseden ingilizce yabancı dil bölümünden mezun olmuşum , çok okuyacağım yok. Hakan Açıkalın'dan davul dersi alıyorum aynı zamanda çalışıyorum ki kurs parasını karşılayabileyim. Whiplash tadında azar işiterek dersten çıktım özgüven yerle bir. Caravan'a gittim sanırım.Sonrasında çıktım yolda giderken 15-20 mt ilerde bir kız gördüm bildiğin Liv Tyler.A dedim ne güzel kız öküz gibi bakmak olmaz kafayı eğdim yürüyorum.Biri omuzuma dokundu baktım bu kız. Dedi ki: "How Can I go to rock bar?" Yabancı dil mezunuyum ama go straight ahead yok.. forward, left ,right tarif etmeye çalışıyorum halbuki lets go dicen...Bir süre sonra kız sıkıldı...omzuma iki defa dokundu ve dedi ki ; "OK OK See you."
Karikatür okur gibi oldum. 🌷😄
Kafanı egmen de çok tatlıymış
Hadi bee, fırsat gelmiş ayağına halbuki. Dil dile değse tamam hani :)
sevgili dil öğrenenler , kasmayın ya valla .yanlış olsun ,dilbilgisel yanlışlarınız olsun . telafuzunuz türkçe gibi olsun. rahat olun . çünkü dünya kraliçe elizabeth gibi konuşmuyor .
Yes ay dozont
😅😅😅
Ay heve gata van pensıl
vat dedin gülüm?
Şu Erasmus'a giden kardeşimizin mevzusu ne kadar doğru ya gülmekten alamadım kendimi :DDD
Bazıları Türkçe'yi bile konuşamıyor.
Bazıları da yazamıyor. Mesela "Türkçeyi."
bazılar ı da yazamıyor mesela "Ananı."
Oyy yine boş konuşmaları okudum sağ olun
Türkiye’de oyun oynayarak İngilizce öğrenmek okuldan öğrenmekten daha iyi.
😂😂😂Kesinlikle.
@@mervenur8712 ögreneilecegim oyunlar onerir misinizz
@@user-yz9dn8hu5v bir hikayesi ve senaryosu olan neredeyse tüm oyunlar, sinematik sahneler içeren oyunlar da faydalı olacaktır, oynarken İngilizce altyazı açmayı ihmal etme
@@scagdas senin önerebileceğin bi oyun var mı
@@user-yz9dn8hu5v nereden oynuyorsun, PC, PlayStation, Xbox? Ne tür oyunlarla aran var ve yaşın kaç?
Arkadaşlar Voscreen diye bir uygulama var. Binlerce film kesiti var. İng, Türkçe ve diğer dillerde altyazısı da var. Bir kesitteki konuşmada ne söylendiğini size iki seçenek verip soruyorlar. Hem dinleme hem gramer anlamında baya yararlı bir uygulama bence.
00:57 adamın sakalı beni inanılmaz gerdi
3:12
ilk gece welcome dansivuar
hoşgeldiniz dansivuar
TH-cam ta izlediğim ve zamanımı öldürmeyen en iyi 12 dakikadan biriydi bu. bu kanalı daha önce nasıl görmedim bilmiyorum.
Türkiye'deki bu egitim sistemi bu müfredat bu yöneticiler ile yabancı dil öğrenemezsiniz, bunu 7 yıl Anadolu lisesinde yoğun İngilizce egitimi alan, ortaokulda fen matematik derslerini ingilizce alan birisi olarak söylüyorum
3:10 adam türk eğitim sisteminin özeti
Sevilen filmlerin kitaplarını sesli şekilde okumak gerçekten etkili, filmi daha önce izlediğiniz için çağrışım yapıyor ve cümleler akılda kalıcı olabiliyor. Denenmiştir. Kelime hafızasını ciddi şekilde geliştiriyor.
Gram ingilizce bilmeyip seni yazılım mühendisi yapan zihniyet eleştirmek lazım.
@Yörük Lol
Hello Mr. Smith
How are you?
@Yörük You not must speak English perfectly. Just need some English words.
3:30 koptum 😂
İngilizceyi lisenin sonuna kadar beceremedim. Liseden sonra ingilizce öğrendim, ve iyi öğrendim. İngilizcenin yanında bir miktar japonca, almanca, kazakça biliyorum. Bu videoyu izleyen ve ingilizce öğrenmekte zorlananlar için buraya sorunun ne olduğunu yazayım
İngilizce öğrenmekte zorlanmanız aşırı normal. Tüm sistem öğrenmenize aykırı durumda. Daha önceden hiç bir yabancı dil öğrenmediğiniz için de, sistemdeki hataları anlayamıyorsunuz. Çok çalışarak ingilizce öğrenebileceğinizi düşünüyorsunuz. Önce, dil nasıl öğrenilir onu öğrenmeniz gerek.
Yabancı bir dili öğrenebilmek için, onun yapısına içeriden ve dışarıdan bakabilmeniz gerekir. Bunun için de, önce kendi dilinize içeriden ve dışarıdan bakabilmelisiniz. Türkiyede daha türkçeye dışarıdan bakamıyoruz. Problemimiz bu. Olay gramer kurallarını bilmek değil. Gramer kuralı gösterilecek olsa kafanızda şimşekler çakar mı, asıl olay bu. Yoksa tüm gramer kurallarını ezbere bilmeye gerek yok, onu zaten bilinçaltınız sizin için biliyor.
Mesela, yapTIRmak diyoruz, yeDİRmek diyoruz ama içTİRmek demiyoruz, içİRmek diyoruz. Bunu daha önceden farkettiniz mi? KorkTURmak demiyoruz korkUTmak diyoruz. Neden içİRmek ya da korkUTmak diyoruz? Bunları farkedebilecek zihin aydınlığına sahip değilseniz dil öğrenmeniz çok zor. İlla da bilmenize gerek yok, ama bilebilecek kadar farkında olmanız gerek.
Yukarıda verdiğim örnek, yabancıların türkçeyi konuşurken en zorlandığı yerlerden birisi. Ayrıntı bir konu. Biz farkında olmadan hepsini doğru kullanıyoruz. Ancak onların ezberlemesi gerek. Aynen bu örnek gibi, ingilizcede de bizim öğrenmemiz gereken böyle yerler var. Basit düzeyde de var, ileri düzeyde de var. Bunların hepsini birden aklınızda tutmanız çok zor. Bunu yapmanıza gerek yok. Onun yerine, bunları farkedebilecek düzeyde zihin açıklığınız olsun yeter. Beyniniz sizin için ezberlenecek kısımların hepsini ezberler. Dili sizin için öğrenir.
Buraya dil öğrenmenin aşamalarını yazıyorum:
Alfabe/okunuş
ben sen o, basit cümleler(ben öğrenciyim, okula gidiyorum)
zamanlar
ismin halleri/edatlar
ek püsür şeyler(artikeller, sıfat çekimleri)
ebilmek, meli malı özel fiil çekimleri
edilgen çekim(yapmak>yapILmak)
yan cümleler(YOLDA YÜRÜYEN adam)
Bağlaçlar (ama, buna göre, buna karşın, böylece,...)
Arada bir iki ek konu daha vardır aklıma gelmeyen
Bu dediklerimi temel kelimelerle (bilmek, öğrenmek, yürümek, yol, araba, insan, çocuk, yiyecek) yaparsanız dilin temelini atmış olursunuz. Hiç birini doğrudan tam öğrenmenize gerek yok. Fazla vakit harcamanıza gerek yok. Bu adımlardan sonra, dil ile etkileşime sürecini başlatmalısınız. Dizi, birileri ile konuşmak, o dilde kısa/uzun birşeyler okumak olabilir. Yeni kelimeler öğrenmelisiniz. Eğer kelime orta düzey zorluktaysa, yani ne çok sık kullanılan ne de nadir kullanılan bir kelime ise (mesela zehir) bu kelimeyi ezberlemeye çalışın. Ama çok nadirse, boşverin gitsin.
Dil ile etkileşimde, önce basit kaynaklardan başlayın. Çok tane tane, basit net konuşan insanların videosunu izleyin. Avatar aang ingilizce için uygundur.
Sonrasında da hafif hafif dozu arttırırsınız. Ancak yüzde yüz o dili ana dil gibi konuşmayı beklemeyin. Bir insanla oturduğunuzda yarım saat o dilde muhabbet edebilecek kadar biliyorsanız, siz o dili biliyorsunuz demektir. Geri kalanı üst düzey öğrenmeye girer. Onun için yabancı bir ortam (yabancı dilde eğitim, yabancı ülkede yaşamak) gibi birşey olmadan yapmanız zor. Ancak zaten buna da gerek yok. Hergün ingilizceyi sürekli kullanmayacaksanız bu seviyeye gerek yok. Dediğim gibi, birisi ile yarım saat muhabbet edebiliyorsanız ya da vikipedinin ingilizcesinden herhangi bir makaleyi okuyabiliyorsanız, siz ingilizce biliyorsunuz demektir.
İngilizce öğrenmek isteyenlere yardım edebilirim. instagramım @omerselimciftci
Okulda ingilizce derslerinin %99 Türkçe anlatılıyor. kelimelerin sadece 1 anlamını veriyorlar.
0:57 Nörobiyoloji uzmanı bildiğin Şahe Bedo
Msmsmdösösçsçdçaçd
Ben de diyordum bu adam kime benziyor 🤣
Ahaa ére wéke wiya
🤣
Abi abartmayın ya. Gözünüzü seveyim. Şu ezikliği atın üstünüzden. Türk milleti bilmediğinden değil ezikliğinden, karşımdaki ne der diye korkusundan ingilizce konuşamıyor. Konuş abi sikerler. Yanlış konuşa konuşa doğrusunu öğreniyorsun. Git Avrupa'ya bi Fransız'la bi İspanyol'la bi İtalyan'la İngilizce konuşmaya çalış bakalım ne oluyo bir kelime anlıyor musun? Adamlar Ingilizce'nin ırzına geçiyor. Sonra ben ingilizce biliyorum diye takılıyorlar ortalarda. Türk milletinin en azından aksanı bu saydıklarıma göre daha anlaşılabilir. Takma kafana! Will yerine going to kullan going to yerine shall kullan ne olacak? Yargılayacak fransız daha re leri söyleyemiyo amk. Karşındaki senin ne dediğini aşağı yukarı anlıyor mu ona bak. Rahat olun, fazla kafaya takmayın. Valla potansiyel var. Hadi öptüm.
vay cem yilmaz izlemissin. i see that you are copying cemyilmaz. be original, use your own thoughts. bunuda anlamissindir kesin.
@@laby187kk Niye Cem Yılmaz'ın gösterisinden önce bunlar sır mıydı? Kimse bilmiyor muydu onun dışında Türk'lerin aşağılık kompleksini? Hey Allah'ım.
Ya bro adamın dans örneği saçmalık zaten. Kıza do you want dance with me dese anlamayacak sanki amk
doğru dedin de zaten en başta şu var: neden ingilizce öğrenelim ki? anadili ingilizce olanlar (britanyalılar veya yaşadığı topraklar ingilizler tarafından sömürülmüş olanlar) türkçe öğreniyor mu? ingilizce öğrenmek için ıkınan türklere göre oranları kaç?
@Erkut Altindeger , sen de ıkınanlardansın sanırım?
Bir zahmet elinizin altındaki teknolojiyi saçma uygulamalarla, oyunlarla vakit öldürmek için kullanacağınıza kendinizi geliştirme yönünde değerlendirin. Okul size grameri öğretir; arkadaş bulmak, konuşmak, okumak, izlemek, çabalamak size kalmış. Sistemi eleştirmek en kolayı.
Katılıyorum. İngilizce, türkçeden çok daha kolay bir dil. Hata yapmak inanın türkçede daha olasıdır. İnsanlar ingilizce bilmedikleri için okulları suçluyor, acaba okullarda hiç öğretilmese kendi öğrenmek için çabalayacak kaç kişi bulunur? Erasmus'a giden adam gibi düşünüyor hepsi, sadece yurt dışında gerekli sanki.
Aynen katılıyorum ancak boş yorum
Laf yapmada bizim üzerimize yok bak başbakandan copcuye kadar
Helal aklımdakileri söyledin
Ben en üst seviyede ingilizceyi oyun oynayıp onları anlamaya çalışırken ve online oyunlardaki yabancı insanlar ile iletişim kurarken öğrendim.
İspanya’da yaşıyorum ve işim gereği Almanya,Fransa ,İtalya ve benelüx ülkelerinde çok bulunuyorum.İnanın Kuzey Avupa ve Baltık ülkeleri (Hollanda,Belçika,Norveç ,Finlandiya,Danimarka vs …) ülkeleri haricinde hiç bir ülkede doğru düzgün İngilizce konuşabilen yok!Kendimizi aşağılamaya gerek yok.
Ben Almanyada doğup büyüyen bir Türküm.
Almanca İngilizceye yakın sayılır gramer ve kelime hazinesi bakımından. Ondan bize İngilizce öğrenmek daha kolay gelebilir, ama pratik İngilizce yine bambaşka bir konu. Nice Almanlar tanıyorum İngilizceyi anlayıpta düzgün konuşamayan. Benim önerim şu ki ,İngilizce filimler, videolar vesaire izleyin ; İngilizce alt yazılı olması daha da iyi. Gerekirse aynı filmi 10 kere izleyin ve tüm tanımadığınız kelimeleri, tabirleri, grameri kağıda döküp çalışın. Ben öyle çok geliştirebildim ingilizcemi.
Ve maalesef videodaki Portekiz'e gitmiş olan abinin dediği gibi, Türkler yurtdışında hep kendi aralarında kalıyor. Ben bu olayı kendi üniversitem'de de Türkiye'den gelen kişilerde görüyorum (tabi Çinliler filan da aynı). Halbuki keyif yapacak yerine kendini derse verse ve yabancı dili ana dili olarak konuşanlar ile zaman geçirse , çoook ilerliyecek. Türk'ün muhabbeti tabi başka, ama önce iş ondan sonra keyif (:
Başka bir nokta:
Türkçe grameri japonca ve Korece dillerine çok benzeyip İngilizce gramerinden çok farklı. Şuan Japonya'da yurtdışı sömestri yapıyorum , ve buradaki halk da aynı Türkler gibi çok zorlanıyor İngilizceyi konuşmakta. Okulda hep gramer hep okuma yazma ama pratik yok. Öyle olunca gerçek hayatta cümle kuramıyorlar, hata yapacaklarından korkup utanıyorlar. Ben buraya ilk geldiğimde japoncam neredeyse sıfır sayılırdı. Ama utanmadan hata yapa yapa konuşuyorum, anlamayıncada soru soruyorum ve öylece günlük hayata yetecek kadar japonca öğrenebildim (kendimce oturup çalışmaya fazla zamanım yok tezimle uğraştığım için)
Demek istediğim şu ki , insan utanmamalı, bunlar beni salak sanacak diye korkmamalı ve dil konusunda girişken olmalı . yanlış cümle kurdun diye kimse seni dövmez , tam tersi yardım ederler. İlk başlarda zorlanırsın tabiki , fakat o kötü hisler/negatif düşünceler çabuk gidiyor.
sakallı arkadaş olayı çok güzel anlatıyor. dil bir ders değildir, matematik gibi coğrafya gibi değildir. dilin kurallarını ezberlemekten ibaret değildir bu olay. o dili yaşaman lazım. gündelik hayatında etrafındaki insanlarla veya kendi kendine günlük rutinlerini yabancı dil ile ifade etmeye başlayarak olur bu iş.
bi ablanın sakalı yok ab
Yaşım 36 ve hala Simple Present Tense' deyim.
umarim future tens'i de görürsün :D
Oralar güvenli, sen orda kal :)
cambly inadını yüklemeyeceğim seni her yere reklam veriyorsun sıktı be.
@@burakgevsek6191 ZJAIXIWIZISOSIDIW7XOE7D8SOXOPWXPX
Aynen
Burda da acik acik reklam vermis
@@burakgevsek6191 kendi sıfatını yazmana gerek yoktu buraya ama :d
Okulda ipin ucunu 4.sınıfta (bizim zamanımızda) kaçırınca bi yakalayamadık. Önce bi özgüven depolamalıyız sonra da neden öğrenmek istediğimizi kafada oturtmalı…
8 sene boyunca okullarda gözümüze soka soka İngilizce öğretmeye çalıştılar hiçbişey öğrenemedim. Lise son sınıfta yabancı dizi izlemeye başladım önce altyazı sonra altyazısız yaklaşık bir sene önce de New York’a geldim şuan buraya yazdıklarım dahil günlük konuşma dahil siyaset politika ne varsa gayet konuşabiliyorum her şeyi gayet kendinize güvenin inanın sadece.
Anlamasak da ingilizce izleyelim mi yani öyle mi öneriyorsunuz
@@madmadame6121 önce altyazılı sonra altyazısız
@@VisualObserver aga yardımcı olursan sevinirim çoğu yerde dizi falanla öğrendik diyorlar . İngilizce konuşulan bi diziyi ingilizce altyazılı izlicez değil mi ? Ama ben anlamadan nasıl izlicem bunu şimdi ?
@@Ramboli7 dostum once turkce altyazil ile izleyeceksin her gun 5 bolum izlesen ayda 150 bolum yapar 40 dakika desen bolum basi ayda 6000 dakika sen ingilizce duyacaksin ve altyaziyi takip edeceksin sen istesende istremesen de beynin yavas yavas heee bu bu demekmis vs diyecek zaren 6 ay duzenli dizi izlesen gunluk konusma sakir sakir konusursun
@@VisualObserver izledim yani bi ara bıraksam da türkçe altyazılı baya izledim . Heralde ben de sıkıntı var direk olaylara odaklanıyorum. Herkes farklı birşey söylüyor ve insanın ister istemez kafası karışıyor. biliyorum öğrenmem için 1-2 yıl gerekli ama insanın nasıl başlayacağını bilmesi öğrenmeketen daha zor bence.
Sabırla bekledim sonunda camblye bağladık, rahatladım.
ben uzun sene yurtdisinda yasadim ve orda ingilizce ögrendim..sunu söyleyebilirm: avrupada ingilizce ögretirken daha cok konusma agirlikli oluyor, türkiyede ingilizce dersinde hep grammer ögretiyorlar sorun bu iste..
Diziden filmden çok çok rahat öğreniliyor. Çok büyütmemek lazım
He bunca insan boşuna uğraşıyor. Te allahım
Ceren Mesut evet
aynen ben öyle öğrendim ama 2-3 yıl aldı bir de internetten yazışmak gerekiyor, türkiyede okulda ingilizce öğrenen hiç kimseye rastlamadım hayatımda
Evet doğru yıllardır sadece İngilizce altyazı olarak izliyorum sadece böyle izleyerek geliştirdim her hangi bir parada ödemedim İnternet parası hariç :)
Ceren Mesut, evet boşuna uğraşıyor bunca insan.
shadows of sun, ben teknik ingilizceyi de o sayede çok rahat öğrendim.
Genel olarak şöyle oldu. Bi baktım ingilizce anlıyorum ve konuşuyorum. Şaşırara şaşıra git gide daha da mükemmelleşti
cambly'de iyidir tabi ama dil yurtdışında öğrenilir. mümkünse yarı zamanlı çalışarak ve çok Türk yaşamayan bir şehirde. Bunun için anadili İngilizce olan ülkeler arasında avrupa'da olan malta, ingiltere ve irlanda var. en uygun yer de İrlanda. Türkiye'ye 4 saat, çalışma izni veriyor, İngiltere kadar pahalı değil ve Türk nüfusu yok denecek kadar az. Çok kaliteli okullar var. Ayrıntılı bilgi isteyen ulaşabilir.
Kursa gidilerek dil öğrenilmez. Temel dilbilgisi öğrenilir. Başka bir ülkeye giderek de öğrenilmez, ancak bilen geliştirebilir.
Üç dil öğrendikten sonra aşağıdaki şekilde dil öğrenilebileceğini fark ettim. O ülkede yaşamasanız bile.
En önemli iki unsur şu:
Bir ülkeye gidip kendi kendime doğal öğrenirim fikri bir hayal. Oturup çalışmak şart.
Tekrar en önemli kısım. Aynı şeyi tekrar tekrar dinleyin, yazın, sesli okuyun (her şeyi sesli okuyun ki zihniniz seslere aşinalık kazansın).
Bir dili konuşmayı kendi kendinize öğrenme:
1) Temel deyişleri (phrase)kalıp olarak ezberleyin. Bunlar en önemli kısım özgüveninizi artırabilmek için.
2) En çok kullanılan 1000 kelimeyi cümle içinde nasıl kullanıldığını inceleyin.
3) Temel zaman yapılarını öğrenin (geniş, geçmiş, gelecek). Zaman yapılarını öğrenirken temel 50 fiili ezberleyin.
4) Dilin seslerinin ne olduğunu öğrenin. Dil ve dudaklar nasıl yerleştirilmeli konuşurken. (Türkiye’de çoğu ingilizce öğrenen kişinin es geçtiği önemli bir konu) Hangi harf hangi harfle birleşince ne ses çıkarır, sesler nerelerde eksiltilir ağzın yorulmaması için vs. bilgiler.
5) Anlamasanız bile sürekli dinleme yapın, beyniniz zaman içerisinde sesleri anlamlandırmaya başlayacaktır. Daha kolay tekrar edebileceksiniz.
6) Her gün en az 15 dakika sesli okuma yapın. Temel kelime ve dilbilgisi öğrendikten sonra bu en önemli aşama. Sürekli tekrar yaparsanız göreceksiniz birkaç aya konuşabilecek güveniniz olacak.
7) Temel bilgileri öğrenip biraz güven kazandıktan sonra Cambry, italki vb. bir sitede konuşma yapabileceğiniz birini bulun ya da online arkadaşlar edinin.
Tüm bu süreç eğer her gün çalışırsanız 3-6 ay arasında sizi orta seviyeye çıkaracaktır. Çalış - tekrar - çalış tekrar - çalış - tekrar yöntemiyle. Çalıştığınız bir konuyu 48 saat içinde tekrar etmeniz şart unutmamak için. 48 saat sonra tekrar ettiğinizi tekrar edin. Ta ki bakmadan hatırlayana kadar.
Dil çok geniş bir konu bu yüzden sadece belli sayıda kelime ve grammar bilgisi üzerinde çalışın 3/6 aylık dönemde. 6 zaman yapısı 1000 kelime gibi. Sınırlı olması psikolojik olarak rahatlatacaktır sizi.
9:23 işte tamamen bu
Liseye kadar özel okula gittim.Liseye başlarken dil seviyem b1-b1+ falandı lisedede aynı şeyler gösterildi,gram yarıdmcı olmuyor ya.Sonra dizizler,şarkılar oyunlar sağolsun sadece kendim öğrendim,gayret ettim.Hani yine okuma,grammer,yazma sıkıntısız ama konuşma yok.Ingılıterede 11. sınıfın yazında 1 ay kaldım sadece .Dil öğrenmemin dönüm noktası oldu resmen.Düşünmeden rahatça konuşmayı,aksanları anlamayı anca öyle öğrenebildim.Şuanda yurtdışında ingilizce eğitim veren bi tıp fakültesinde okuyorum.Kısaca devlet okulundaki ve özel okuldaki eğitim bile tamamen yetersiz.Dediği gibi bana grammer öğrettilerde öğrettiler.Aklımdami kaldı benım o kadar sure sonra.Kullanmıyorum ya kullanmıyorum.şudil eğitimi tamamen değişmeli sadece konuşma ve kelime öğretilmeli.
@Sedat Ergin sen de -de ekini yazmayı öğrenebilsen be kardeşim. Milleti eleştirirken kendine de bak
Şuan hangi dil seviyesindesin sorması ayıp değilse?
Video konusu ve icerik super. Bir sonraki sekuler goc videosunda ben de roportaj vermek isterim. Kanada'dan sevgiler.
Benide arayin babuslar hollandada yasiyorum.. benim hikayem cok guzel torbaci olarak geldim.. pizza ustasi oldum.
When were you go to canada, what do you do there, how is it going your life
yücel üzel İngilizce konuşup havalı olayım derken saçmalamışsınız :DD "how is it going your life" de bittim ben zaten
Gladyatorism 17
Aynen ahdhshajan
şu videoya örnek niteliğinde bi yorum yapmışsın. galiba it ve your life derken aynı şeyi kastedip iki kere koymuşsun.
Türkiye’ye geldiğimde beni en çok şaşırtan şey de türklerin hiç İngilizce bilmemeleriydi. ☺️
Yanlışlıkla mı geldiniz Türkiye'ye? :)
Kendi dilini bile bilemeyen milyonlar var Türkiyede. 🤷♀️🤦♀️
Milli Eğitim Bakanlığı Cambly gibi bir uygulama çıkarsa ve ücretsiz olarak kullanıma sunsa daha iyi olur. Oradan iş İngilizcesi, günlük İngilizce falan seçsen güzel olur.
Reis uygulamayı Bırak sınıfta ingilizce ayrintili konuları birakipta cümle kurmayı ogretsler kafi sınıfta dururken ders ne İngilizce he tmm ozman yatış dersi öylede çünkü öğreniyorsun sadece konuyu ezberle kağıda geçir ee ben ingilzcem iyi b*k iyi adam günaydın demeyi bilmiyor ing sınavından 85 alıyor
Keşke derste İngilizce konuşsak sadace seviyeli bir şekilde başlayıp bunu daha detaylı anlatabilrim ama ne fayda MEB ne iş yapıyor anlamıyorum.
@@umitrencber Haklısın. İngilizce dersi Türkçe işlenmemeli. Cevapları verirken Türkçe verebiliyormuyuz diyen öğrencilerde var :D
Ay bende bir keresinde markete yabancı bir müşteri geldi anlaşamadık felan sonra adam bana "sorry" dedi bende "Aaa sen Suriyeli misin ?" Dedim o günden sonra ingilizceye daha fazla odaklandım derslerimde
İki kilolu adam var ya; biri seslendirmeci(gri tişörtlü), biri bir şeyler satıcı(siyah tişörtlü). Onları sevdim. Bir de Cambly'i öneren arkadaşı sevdim. Yararlı bir uygulama. +1 reklam.
*Ben de kendi deneyimimi anlatmak isterim. Okursanız ne güzel.* Yaklaşık 14-15 yaşındayken bilgisayar oyunları hayatımın büyük bir bölümünü oluşturuyodu. Okulda ingilizce eğitimi alıyodum ama işte videoda anlatıldığı kadar havadan sudan maksat dersi geçelim. 2003 yılında çıkan Splinter Cell adlı oyunu oynuyorum birgün. Belki bilen varsa hatırlar zamanının ötesinde bi oyundur gizlilik ve aksiyon konusunda. Oyunun daha başı görev yapıcam, bişeyler yazıyo ama ne yazdığını bilmiyorum. Geçemiyorum da bölümü, deliricem az kalmış. Dedim bu böyle olmayacak, o zaman google'ı aç bak yok tabi. Kalktım gittim kitaplığa aldım elime sözlüğü bakıyorum teker teker kelimelere bu neymiş bu neymiş diye. Bakıyorum grammar kısmına ordan çözüyorum cümleyi filan derken geçtim bölümü anlayıp. İçim böyle pır pır ediyo sevinçten ilk defa ingilizce ile bişey başardım. Çünkü görmemişim şimdiye kadar eğitimimde böyle bişey.
Aldım elime sözlüğü görev geliyo çeviriyorum geçiyorum görevi. Böyle böyle oyunu bitirdim ki zor oyundu da o zamanlar. Dedim bu iş burada bitmez yepyeni bi oyun ufku açıldı gözümde artık her oyunu oynayabileceğimi hissediyorum yani. Commandos'tan tutunda diğerlerine böyle böyle onlarca oyun oynadım, oynadıkça çevirdim görevleri bitirdim. Tomb Raider'da takıldım açtım ingilizce walktrough okudum. Yani hayatımda beni mutlu ediceğini düşündüğüm küçük bir an için bile çekinmedim aştım gitti ingilizce engelini.
Sonra araya dersler internet gez yaz oku derken hayatımıza girdi. Yeni oyunların trailer'ından tutun sevdiğim filmlerin fragmanlarına. Altyazısı olmayan south park bölümlerine kadar herşeyi izlemeye çalıştım. Girdim internete ben de insanlara yazdım tartıştım. O zaman her şeyin türkçe altyazısı yok, indirdim ingilizce altyazısını gittim Cosmos (1980) seyrettim BBC'den belgesel seyrettim. DVD'lerini aldım. Online oyunlara girdim yabancılarla konuştum, beraber oyun oynadık senelerce onlarca farklı milletten. Bugün hala oyun oynarım yakın arkadaş çevrem dışında hangi türk ile beraber oyun oynadın deseler 1 tane sayamam.
Zaman ilerledi, artık istemesenizde bi youtube'da video bile seyretmek için ingilizce bilmek zorundasınız. TH-cam'da, filmlerde, videolarda, izlediğiniz her dizide, kullandığınız her programda, aldığınız her telefonda ingilizceyi size empoze ediyolar. Artık ingilizce hepimizin hayatının bir parçası, bundan kaçış yok. Sevdiğiniz ilgilendiğiniz bişeyleri okumak, izlemek, dinlemek için bile bir adım atmaktan korkmayın.
Meslek edindim, senelerdir elimden geleni yapıyorum. İngilizcem olduğu için yabancı firmalarla yabancı insanlarla konuştum, birlikte çalıştım, iş aldım, iş yaptım. Yeri geldi aylarca beraber çalıştık.
Videodaki insanlar yurtdışına çıkmış, hali hatrı yerinde insanlar belli ki. Ben hayatımda hiç yurtdışı görmedim. Hep tek başıma bişeyleri öğrenmek için çaba sarfetmeye çalıştım. Finansal olarak beni destekleyen bi çevrem bi ailem olmadı. Siz de elinizde bu kadar şans olmasını beklemeyin, bunları bahane yapmayın.
7 ay önce yaptığım işi diplomasıyla yapmak için hayatımda bi değişiklik yapıp almanca öğrenmeye başladım. Yoğun kurslarla B1 seviyesine geldim. Hepsi bi yandan çalışırken bi yandan okumaya çalışarak. Hayat maalesef hiç bi konuda bize yardımcı olmuyor, ama sizi mutlu eden küçük şeyleri hayata geçirmek için yine bu azmi göstericek olanlar sizlersiniz. Almanca çok zor bi dil, ingilizce ile kıyaslanamaz bile. O yüzden bana demeyin lütfen ingilizce zor, elimde imkan yok, yapmak istiyorum ama yapamıyorum.
Ben daha öğrenciyim ama ileride üniversitede olsun, iş hayatımda olsun dil eğitimini bırakmak istemiyorum. Yıllardır ilgi duyduğum için ingilizce eğitimimde büyük yol kat ettiğimi düşünüyorum ve çok geç olmadan yeni dillere yönelmek istiyorum. Bir yandan çalışırken diğer yandan dil öğrenmeye nasıl zaman ayırabiliyorsunuz/ayırdınız? Düşüncesi bile bana çok zor geliyor, dil öğrenmek için yalnızca birkaç yılımın kaldığını düşünüp panikliyorum. Bir yandan da yeni dillere büyük bir ilgi duyuyorum çünkü birkaç dil bilen, dünyanın dört bir yanından insanlar ile iletişim kurabilen uluslararası bir insan olmak istiyorum. Çok teşekkür ederim.
İngilizce için bir eğitim almadım, daha doğrusu aldım sayılmaz. 15-16 yaşlarında 1-2 ay kursa gittiğimi hatırlıyorum sadece. Onu da yarım bırakmıştım sanırım. Onun dışında da okul eğitimim vardı, herkesin olduğu gibi. Dolayısıyla İngilizce için iş-hayat-okul gibi bir faktör olmadı, ne zaman şansım varsa o zaman çalıştım, okudum ve araştırdım.
Almanca için durum biraz daha farklı. 8. ayıma başlıyorum bu ay, yoğun kurslar ile haftaiçi 4 günden eğitim aldım hergün yaklaşık 3.5 saat. İşim gereği evden ya da uzaktan iş yapmam mümkün, ben de çalıştığım yere söyledim şu saatler arasında kurstayım onun dışında müsaitim diye. Kimse bir şey demedi :) Zaten eğitimi onlar için almıyorum, kendi geleceğim için alıyorum. Benim de yaşım ilerlediği için benim de içimde bir geç kalma korkusu var, ama biraz istemekte bitiyo her şey. Ben öğrenmek çok istiyordum, öğreniyorum :)
Öğrendikçe de yavaş yavaş kullanmaya başladım günlük hayatımda, onun da etkisi oluyor. Mesela elinizin altında youtube var. Yabancı kanalları izleyip, yorumları okuyup, altına yorum yazıyor musunuz?
İngilizcede hangi seviyeye geldin dostum?
@@_Umut ingilizcede hangi levelsin dostum?
@@SkYHawK2600 ingilizce seviyen nedir?
2016 yılında Malta'ya İngilizce dil eğitimi ve tatil yapmak için gittim. Benim eğitim gördüğüm kurumda 20 25 kişilik bir Türk güruh vardı. Güruh diyorum çünkü bunlar hep beraber geziyor ve hep Türkçe konuşuyorlar. Ben ise zavallı Avusturyalı Arjantinli vs karışık bir arkadaş grubuna dahil olup İngilizce içinde acılar çektim. Abartmıyorum bir hafta başım ağırdı İngilizce'ye maruz kalmaktan. 2 ay kadar orda kaldım. Beni gören Türk arkadaşlarımin "oğlum dangalak mısın niye hiç bizle takılmıyon da Almanlarla takiliyon diye Almancı sandık seni" dediğini bilirim. Şu an ise gecmiste yaptığım bu dangalaklık sayesinde akıcı bir şekilde İngilizce konuşabiliyorum. Yurtdışina İngilizce öğrenmeyi için gitmiş iseniz arkadaşım Türklerden uzak durun. Gördüğünüz Sa As o kadar.
4:14 efsanesin abi :D :D
Abi ''would you like to come to dance with me tonight '' diyecen bu kadar zamanları ne karıştırıyorsun:) . Şaka manasında dedim nefret kusmayalım.
Ben Shall Demiştim.
@@insanlartakmamayogrenmisbirisi peki Pelin hanım sizin için düzenleyeyim efenim. "Would you like to dance with me?" de bitsin gitsin.
@@insanlartakmamayogrenmisbirisi işte hep bu sebeple ingilizce konuşulamıyor, salın gitsin , bi kere daha to kullanın nolacak sanki rahat olun
Ne adamlar gördüm kursuna gitmeden kendi başına şakır şakır konuşan. Kimse size zorla öğretemez eğer içinizde varsa zaten öğrenirsiniz.
6:00 adam şafak sezer gibi konuşuyor kafayı yicem
Rusyada ingilizce öğrenmek için kursa yazıldım,3 ayın sonunda ben ingilizce öğrenemedim,kurstaki rus öğrenciler Türkçe ana avrat sövmeyi öğrendi ama.
Multiplayer oyunlar oynamak sonra orada tanıştığın yabancıları arkadas eklemek sohbet etmek falan baya yararli oluyor bence Ingilizce icin.Hatta native speakerlarla konusunca o dilin argosunu (sokak agzi) da ögrendigin icin daha iyi oluyor
abi efso güzel videolarda altyaziyi okumaktan adamlarin yüzüne bakmıyorum neden okuduğumuda bilmiyorum
Çok haklısın. 😂
Başka bir dili öğrenmeden önce kendi dilini iyi bilmen lazım
Fun fact: there are no subtitles in English for this video 😂
''dil ne zaman bir iletişim aracından çıkıp derslere, sınavlara , quiz'lere indirgenirse o zaman o dil eğitimi hüsranla bitiyor maalesef'' videonun özeti
Aşırı Kolay Bir Dil Aslında.Fakat Daha Türkçe Eğitimi İyi Verilmez İken,Özne'nin Ne Olduğunu Bilmez İken,İngilizce'yi Konuşmasını Bekleyemeyiz.
İzci kampı olayı süper yaa :) 👏
Keşke hayvan gibi küfür içerdiğini de belirtseydiniz de herkesin içinde açmasaydık
Herkesin içinde zaten video açma. Küfürsüz olsa bile kaba bi durum.
papatya adam
09:12
bu adam oğuzhan uğurun kayıp kardeşi
Türkçe dilini haldır haldır gramer çalışarak öğrenmediniz. Konuşarak, yaşayarak, kullanarak öğrendiniz. Sonra gramer desteği aldınız, ama zaten yedi yıldır konuşuyordunuz bu dili. Yani, önce duyun, bağlama aşina olun, derdinizi anlatacak kadar rahatlayın, sonra gramere yüklenirsiniz. Bizim okullar bunu anlamıyor gibi, yine yeni müfredatla falan biraz toparlamaya çalışıldı son yıllarda, ama MEB kitabının içeriği hala içler acısı, zaten birçok okul da kendi seçtiği kitapları kullanıyor sırf bu yüzden.
Senin ingilizcen nasıl eğer iyiyse nasıl geliştirdin . Fikir almak için soruyorum :)
Kanalıma beklerim :P
Şaka bir yana, İngilizce dilini iyi konuşuyorum. Tercümanım. Okulda neredeyse kimseyle Türkçe konuşmazdım, gelişsin diye. Kullanmazsan gelişmiyor.
Önce dinlemek ve konuşmak tabii ki. Sonra da yazmaya geçebilirsin. Günlük yaz mesela, ya da işte kısa kısa öyküler yaz, o da geliştiriyor.
Bizde de ingilizce ileri düzey, şirket batıyor az kaldı! Millet hala gramere takılmış! Pratik yapmadan asla konuşamazsın. 1. Kelimeleri cümle içinde ezberle. 2. Yaz yaz yaz yani ne öğrendiysen not al. 3. dinleme yap, uyurken de dinleyebilirsin. Final: Anlıyorum ama konuşamıyorum :) ozman konuşmaya çalış. Kolay gelsin.
Kel sakallı abi nasıl konuşuyo ya sabaha kadar dinlerim:)
Cambly?! Hayır arkadaş 35 tl vermeyeceğim tüm youtube kanallarında reklam da yapsa vermeyeceğim. O kadar çok ingilizceyle alakalı dil kursları programlar vs var ki insan öğrense bile kimse size sen öğrendin bu sana yeter artık git demiyor. Ooo bunun bir de c1'i var gel ona başla...
ben sırf bu yüzden üniversite'ye gitmedim, fransa'ya yaşamaya gittim.
okullarda ingilizce gramerden ibaret, sorun da bu.
hocalar derslerde sadece yazacağımız e-postayı değil de edineceğimiz arkadaşları düşünseler güzel olabilir.
müfredat öyle diyebilirsiniz belki ama o da bir sorun değil. müfredat üzerinden giderek o konuyu gerçekten konuşmaya aktarabilirler ama onlar kolaya kaçıp ‘I love ice cream’ yazacağımız ödevler veriliyorlar. sonra da konuşmadan, dinlemeden ingilizce öğrenilmez diyorlar. sadece devlet okulları değil özel okullar da genel olarak mükemmel ingilizce öğretmiyor. belki daha üst seviye bi ingilizcedir ama yine de sadece gramer...
lise de ingilizce dil bölümü seçmiş biri olarak o 4 yılda öğrendiğim hiçbir bilgiyi kullanmıyorum. ne varsa dizilerden ve romanlardan öğrendim ve o okulda öğrendiğim, sınavına girdiğim rezil şeyleri unuttuğuma hiç bu kadar mutlu olmamıştım. düzenli olarak yurtdışında, gerek amerika gerek fransa'da yaşayan arkadaşlarımla da konuşmak ve o gereksiz grammer e tekrar düşmemem için lise de aldırılan 190 tl lik kitap hala hatırlatıcı olarak duruyor.
Final de çok güzel si yani diyor ki ne yaparsak yapalım olmuuor amk 🤣
su kampa giden adami elime ustura alip tras edesim geldi
fırça gibi sakalı var ya, ne gür sakal. adamın cildi gözükmüyor resmen.
emirhan EKMEKCI berbermisin
Yüzümde garip bir gülümsemeyle video boyunca sırttım :D
ben ingilizceyi ingiliz ve amerikan cizgi film ve dizi seyr ederek ogendim. Okulda ise haftada ortalama 8 saat fransizca dersi aliyorduk lakin fransizca 2 cumle kuramiyorum.
Gecen ay Italya'daydim onlar da ayni bizden. ingilizce konusani bulunca omuzlarda tasiyasin geliyor. Otellerdeki resepsiyonistler dahil. 2 hafta sonra Norvec'e gittim koydeki siradan adamlar mukemmel ingilizce konusuyor. Bizim bu akdeniz insaninda mi var acaba bi yamukluk
İngilizce gramer yapısı, Fiil çekimleri olarak Türkçenin yanında çok basit kalıyor. İnsanlarımız biraz kafa yorsa kolayca öğrenir
Git Türkçe öğren önce, sonra insanlık vede medeniyet öğren... küfür etmek meziyet sanki.
00:29 efsane ya :D
8 yıldır ingilizce öğretiyorum
Ayrıca kendi ithalat şirketim var türkiyede ingilizce pazarlık yapacak adam sayısı 2bini aşmaz Matematik bilmeden dil olmaz ezbere aynı kalıpları konuşur durursunuz
Nasıl yani reis
Açık ve net bir şekilde oyun oynarsanız (online iletişimli) oyynları oynarsanız çok rahat kobuşabilir anlaşabilirsiniz
Oyunda ticaret yapacaksan ingilizce lazım
Biri anlaşacaksan bir savaş oyununda yön tarif etmek taktik vermek sonra eşyalarıb ismi herşey daha iyi kafada kalıyor 1 senede mis gibi konuşursunuz 1 ay mibecraft oyna inglilizce maddeler esyalarin ingilizcesini öğren