bu kitabı yeni bitirdim ve eh işte demiştim ama 1940 larda yazıldığını bilmiyordum (yky ve hiç bir önsöz yok). çağının ötesinde bir kitap imiş. bu arada sözlükten geldim hocam :)burada yaptığınız şey gerçekten değerli ve buna devam etmelisiniz. saygıyı hak ediyorsunuz.
Ne zamandır bu videoyu bekliyordum meğer burdaymış 😺 Filminden çok etkilendim, okuma listeme almadan önce yorumlarınızı merak etmiştim, sabırsızlıkla bitirmeyi bekliyorum. Teşekkürler
Diğer incelemeleriniz gibi çok güzel bir inceleme olmuş yine. Emeğinize sağlık... Bu yakınlarda izledim "Çavdar Tarlasındaki Asi" filmini de. Muhteşem anlatılmış hem hayatı, hem de yazarlık dönemi. Mutlaka izlenmeli bence de yazarı daha iyi tanımak için.
Başlıktakı "çocuklar" çoğul aslında "Catcher" ı karşılamıyor dediniz. Ama hatırlarsanız Holden ÇAvdar tarlasındaki uçurumdan atlayacak olan çocukları (büyüyecek olan çocukları) kurtarmak istiyordu. Ordan geliyor "Çocuklar" Ayrıca bu kitap bazı seri katillerin üzeinden çıkıyor. Çok etkili olmuş, çoğu ınsan gizli gizli okumuşlar.
Öncelikle katkınız için çok teşekkür ederim. Bu kitap özellikle 2. Dünya Savaşı sonrası dönemde ABD'nin "tutunamayan" kitlesini fazlasıyla etkiledi. Özellikle Holden'dan etkilenip kırmızı şapkasıyla dolaşan bir sürü insan türemiş. Karakterin bu kadar fazla hayranı olması yazarı rahatsız etmiş ve onu münzevi bir hayat yaşamaya itmiş.
Girmez. Çünkü burada anlatılan sadece bulunduğu çevreyle uyumsuz bir ergen gencin ağzından anlatımdır. Böyle olduğu için bazen argo bazen de müstehcenlik devrededir. Yeraltı edebiyatı eserlerindeyse genellikle suç kavramı, yoğun karmaşa hali, yoğun müstehcenlik, uyuşturucu vb. gibi durumlar söz konusudur. Konuyu daha iyi anlayabilmek için şu videomu izleyebilirsiniz: th-cam.com/video/5DTOM9SBG1I/w-d-xo.html
Çavdar Tarlasında Çocuklar romanına biraz baktığınızda metnin bugünkü tabirle bir oto-kurmaca olduğunu rahatlıkla görebilirsiniz. Bundan ötürü yazarın geçmişini bilmek çok önemli.
Aylak adam ı çağrıştırdı bana hocam, toplum eleştirisi yönüyle, ama sinemaya farklı bakıyor ikisi, biri nefret ediyor diğeri kocaman sinemalar yapıp dünyada yaşayanların tümünü sinemaya sokmak istiyor. Biri samimiyetsiz ve zarar verici, yoz bulurken diğeri insanları barıştırma yolu diğergam kazanmış kişi olarak görüyor sinema izleyicisini. Ülkeler, kültürler mi giriyor sizce devreye, bundan mı kaynaklanıyor
Kültür farklılığından çok şahsi farklılıklar diyelim. Yine de ikisi birbirinden çok farklı kitaplar. Aylak Adam daha çok Camus'nun Yabancı romanına daha fazla benzer. Evet, birbirine yakın dönemlerde kaleme alınmış romanlar diyebiliriz.
Ben çok sevdim Holden'ı. Bazı öğrencilerimde Holden'ı gördüm. Emeğinize sağlık.
Çok teşekkür ederim.
bu kitabı yeni bitirdim ve eh işte demiştim ama 1940 larda yazıldığını bilmiyordum (yky ve hiç bir önsöz yok). çağının ötesinde bir kitap imiş. bu arada sözlükten geldim hocam :)burada yaptığınız şey gerçekten değerli ve buna devam etmelisiniz. saygıyı hak ediyorsunuz.
Hoş geldiniz. Güzel sözleriniz için çok teşekkür ederim. Dönemi açısından düşünüldüğünde ve kullanım anlattım tekniğiyle önemli bir kitaptır.
Ne zamandır bu videoyu bekliyordum meğer burdaymış 😺 Filminden çok etkilendim, okuma listeme almadan önce yorumlarınızı merak etmiştim, sabırsızlıkla bitirmeyi bekliyorum. Teşekkürler
Videoyu izlediğiniz için ben teşekkür ederim.
Çok teşekkür ediyorum.
Ağzına yüreğine sağlık...
🙏🏻🍀😊
Ben teşekkür ederim.
Diğer incelemeleriniz gibi çok güzel bir inceleme olmuş yine. Emeğinize sağlık... Bu yakınlarda izledim "Çavdar Tarlasındaki Asi" filmini de. Muhteşem anlatılmış hem hayatı, hem de yazarlık dönemi. Mutlaka izlenmeli bence de yazarı daha iyi tanımak için.
Çok teşekkür ederim değerli katkınız için.
🌹 teşekkürler
Videoyu izlediğiniz için ben teşekkür ederim.
🧡
Başlıktakı "çocuklar" çoğul aslında "Catcher" ı karşılamıyor dediniz. Ama hatırlarsanız Holden ÇAvdar tarlasındaki uçurumdan atlayacak olan çocukları (büyüyecek olan çocukları) kurtarmak istiyordu. Ordan geliyor "Çocuklar"
Ayrıca bu kitap bazı seri katillerin üzeinden çıkıyor. Çok etkili olmuş, çoğu ınsan gizli gizli okumuşlar.
Öncelikle katkınız için çok teşekkür ederim. Bu kitap özellikle 2. Dünya Savaşı sonrası dönemde ABD'nin "tutunamayan" kitlesini fazlasıyla etkiledi. Özellikle Holden'dan etkilenip kırmızı şapkasıyla dolaşan bir sürü insan türemiş. Karakterin bu kadar fazla hayranı olması yazarı rahatsız etmiş ve onu münzevi bir hayat yaşamaya itmiş.
Merhaba, şu an bu kitabı okumaktayım da, bir sorum olacak kitap hakkında:
Bu kitap Yeraltı Edebiyatı kapsamına girer mi? Girmiyorsa neden girmez?
Girmez. Çünkü burada anlatılan sadece bulunduğu çevreyle uyumsuz bir ergen gencin ağzından anlatımdır. Böyle olduğu için bazen argo bazen de müstehcenlik devrededir. Yeraltı edebiyatı eserlerindeyse genellikle suç kavramı, yoğun karmaşa hali, yoğun müstehcenlik, uyuşturucu vb. gibi durumlar söz konusudur. Konuyu daha iyi anlayabilmek için şu videomu izleyebilirsiniz: th-cam.com/video/5DTOM9SBG1I/w-d-xo.html
@@turhanyildirim Teşekkür ederim aydınlattığınız için.
Peki ya jane, ona noldu?
Kitap incelemesinden ziyade biyografi olmamış mı? Sevgiler
Çavdar Tarlasında Çocuklar romanına biraz baktığınızda metnin bugünkü tabirle bir oto-kurmaca olduğunu rahatlıkla görebilirsiniz. Bundan ötürü yazarın geçmişini bilmek çok önemli.
@@turhanyildirim Haklısınız, seviliyorsunuz
Aylak adam ı çağrıştırdı bana hocam, toplum eleştirisi yönüyle, ama sinemaya farklı bakıyor ikisi, biri nefret ediyor diğeri kocaman sinemalar yapıp dünyada yaşayanların tümünü sinemaya sokmak istiyor. Biri samimiyetsiz ve zarar verici, yoz bulurken diğeri insanları barıştırma yolu diğergam kazanmış kişi olarak görüyor sinema izleyicisini. Ülkeler, kültürler mi giriyor sizce devreye, bundan mı kaynaklanıyor
Kültür farklılığından çok şahsi farklılıklar diyelim. Yine de ikisi birbirinden çok farklı kitaplar. Aylak Adam daha çok Camus'nun Yabancı romanına daha fazla benzer. Evet, birbirine yakın dönemlerde kaleme alınmış romanlar diyebiliriz.
Bu kitabı ''bir ergenin maceraları'' derecesine indirgeyeceksek o zaman Şeker Portakalı'na da 'bir veledin maceraları'' diyebiliriz.