Kral FERDİ TAYFUR; Şarkı sözlerindeki anlam, düşünce, duygu dolu nağmelerle İnsanın yüreğine dokunan, şimdiki sanatçıların bolca dinlemesi gereken örnek alması gereken bir sanatçıdır. Beklemeyin daha da gelmez böyle adam. Böylesine biçare, Böylesine insancıl, Böylesine mahsun, Böylesine mütevazi, Böylesine büyüleyici Ezgilere sahip efsane bir insan hiç bir zaman ölemez. Seslendirdiği şarkılar anadolu'da ve yurtdışında her daim dinlenecektir. Şanlıurfa'dan Sevgiler Saygılar...
Müthiş olmuş. Bravo...insanı çoook uzaklara götürüyor....güzel, sade, temiz günlere....temiz ve sade ve saf insanların diyarına, çook uzaklarda maalesef ve birdaha gelmeyecek olan zaman ve insanlara...
FERDİ TAYFUR VE FANİ AŞKTAN GERÇEK AŞKA Aşk bir okyanustur, sevgi bir deniz. Kim bilir kaç kişinin kayığı battı bu denizlerde? Okurken bu dizeleri benim de beyaz yelkenli kayığım battı dediğinizi duyar gibiyim. Sahilde durup beklemek varken içine dalan ve çıkamayan çok fazla. Ya birde okyanusa dalanlara ne demeli. Sır gibidir bu aşk elimizde mıknatıs gibi o denizde bizi çeken, içine alan bir sır var bunda. Aşkta işte böyle bir denizdir. Bazen aşk güneş, aşkı çeken yıldızdır. Ya da “Ben gökte yıldız, sen güneşimsin” deyip İnsan Sevince filmindeki bitiş sahnesini hatırlamayanınız yoktur. İlk çocukluk yıllarından gençliğe ve olgunluğa kadar uzanan bir çizgide, tam yarım asırlık olmuşken bir ömür boyu insanın peşini bırakmaz sevgiler ve aşklar. Dalgalarının Gölcüğümüzün Kavaklı sahiline vurduğu kıyıları dövdüğü gibi, gönül denizimizin duygu dalgaları, içimizdeki sahilleri zorlar, döver adeta, Bir taraftan martılar uçuşurken bir taraftan ben geldim Ey Davut! sevgiline götüreyim seni der gibi vapurun sesi yokmu. Dolaşırdık sahilde avare avare, içimizdeki duygularımızı, sevdamızı anlatamazdık Leylamıza Mecnun gibi(mecazi). Varsa sigara bir tüttürdük mü sanki derdimize derman olur gibiydi. “Bazen şehirlerde bazen köylerde, Bir yırtık resminle aramaya alıştım,” İşte çocukluk yıllarımızda, Gölcük sahillerinde bazen bir vefasıza bazen bir karşılıksız sevgiye yakalanıverirsiniz. Bazen söz dinletemeyiz kalbimize. Çaresiz, sürüklenip gideriz bir heyecanın peşinden. Sonucu bazen hüsran bazen kısır bir heyecan. Hemen mırıldanırsın yine bir dörtlük, “Kalpsizin birine gönül verirsen, Önünde diz çöküp boyun eğersen,Aşkı bilmeyenden aşk dilenirsen,O zaman kahrından ölürsün inan” 1976-77 yılıydı daha 12 yaşında çocukluk dönemi bitmek üzere iken Ferdi Tayfur'u "Derbeder" filmiyle tanımıştım. Ve sonrasında diğer filmleriyle. Onunla sevip, onunla yokluk çekip, onunla ağlamadık mı. Defterlerimize “Akşam güneşi, Derbeder, Benim gibi sevenler, Yadeller”, bazen de okul sıralarımıza bir kalp yaparak, isimlerimizin baş harflerini yazıvermişiz. Ya birde Barbaros Lisemde Tekin Erdem hocam gördüyse yazdıklarımızı. Yerdik bir ton fırçayı. Ya birde minibüsler yokmuydu, arkasına “Batan güneş, Huzurum kalmadı, Dur dinle sevgilim” ben yazmıştım. Kavaklı sahilinde 3-5 bankımız vardı o zamanlar bu günkü gibi cıvıl cıvıl da değildi. Ufukta akşam güneşini gün batımını seyrederken, hemen mırıldanmaya başlar cızırtılı plaktan, “Akşam güneşi aşıyor, Yine dertlerim başlıyor, Ufuktaki kızıl guruh yüreğimi ateşliyor.” Yıllardır açmadığım benim için sır gibi olan hatıra defterimi hatırladım birden, içinde belki ondan bir eser vardır diye düşünmüştüm. Yine bana o yıllar öncesini yaşatmıştı. İçini açınca birde ne göreyim. “Baktım son sayfasında, kararmış gül yaprağıDamla damla sararmış, kuruyan gözyaşları,”Üniversite yıllarımı hatırlıyorum, soğuk odalarda battaniyeye sarılmış bir vaziyette altımızda minder kanepenin üzerinde ders çalışırdık. Ama Ferdinin kasetleri de birer birer 60’lıklar biterdi. Demeyin müzikle nasıl ders çalışılır diye. Ders çalışmakta bir aşk işi.En çok sevdiğim filmlerinden biridir “İnsan sevince”, sizler gibi bende o aşkı yaşamıştım elbette. Nasıl bir hırs uğruna o sevgili Ferdi’nin parmağındaki yüzüğünü satacak dereceye getirmişti ya, işte öyle. Gelinlikler alınıp, beraber evler tutulup, beraber beğendiğiniz mobilyalar ve hatta üniversitede okurken gönderdiğiniz harçlıklar. Ama şimdi bakıyorum ki geri de ne o aşklar kaldı, ne aşkı ızdırabı çekenler. Geriye hep acı ızdırap, ayrılık var şimdi elimizde. O aşk içinde iken ondan başkasını görmez oluyor gözlerimiz.Caminin avlusuna gelerek Allah’tan aff diliyorsunuz belki de, “Ya Rab, Ya Rab, Ya Rab,Ben aşka malubum, Huzurunda mahçubum,Kes boynumu kıldan ince,Cehennemi düşünmüyor İnsan Sevince.” Cehennemi düşünmediğini itiraf ediyor Ferdi de şarkısında, ama O Rabbinden de aff diliyor. O ve bazıları çekmişti o ızdırabı belki arkasından doğurduğu günahları hatırlarsınız. Hiç olmadık kendisini alkole veren gençleri düşünün. Ama hayat devam ediyor, Bu ateş beklide Mecnunun Leyla’sına yada gerçek aşkına kavuşturacaktır. Kalbimiz sevgiyi tanımış, tatmıştır bir defa. Kalbimiz düzgünse, her şey kararındadır. Değilse, dünyamız da kararmış demektir. Aşkın gözü kördür. Her şeyi sel gibi önüne katar götürür mahvoluruz Allah muhafaza. Hayatın bir gayesi olur da, sevginin olmaz mı? Sonunda boşu boşuna yanmamak ve başkasını da yakmamak, kul hakkına girmemek için, sevginin izini ve adresini bilmek, tanımak gerekir. Sevginin, aşkın da, birçok duygumuzun da olduğu gibi, iki yönü var. Biri gerçek aşk, diğeri ise mecazi, yani geçici aşk. Yine Ferdi Tayfur’un bir eserinde bunu çok güzel izah ediyor, Sonunda oda gerçek aşkını bulmuş. “Kurtuldum kurtuldum senden böylece,İbadet başlattım artık her gece, Dualarla böyle mutluyum bence, Rabbimle aramda aşk bundan sonra.” Sevgi ve aşk gibi güzel hasletlerimizi yerli yerinde kullanırsak yani dengeyi sağlarsak dünyamızda ahretimiz de kurtulur. Bu Allahın bizlere verdiği aşk duygusunu mecazi aşkın yanında gerçek yaradana verirsek dünyamız ve ebedi hayatımız da kurtulur. Aşk yüzünden dökülmez gözyaşları, aşk yüzünden kanlar akıtılmaz, sevdiğimiz bir bıçak darbesiyle öldürmeyiz. Şayet aşkta bir denge olmazsa, intiharlar, öldürmeler, yaralamalar doğar. Burada cümlelerimi tasavvuftan bir dörtlükle bitirmek isterim. “Faniyim fani olanı istemem, Acizim aciz olanı istemem,Ruhumu rahmana (Allaha) teslim eyledim gayr (başkasını) istemem,İsterim fakat bir yar-i baki isterim (baki bir yar isterim)” Ayrıca Yunus Emre’de “bana seni gerek seni” demiyor muydu. “BANA SENİ GEREK SENİ”“RABBİMLE AŞK BUNDAN BÖYLE” Davut KELEŞ, Nisan 2015, Ankara
Gözümde hasretin dinmez yağmuru Kadere el açıp seni dilendim Bitirdin bendeki bütün gururu Yüz kızartıp senden seni dilendim Nakarat Bir ümit görmüştüm önce sende ben Severek mutluluk bekledim senden Sensizlik sarhoşu oldum bilmeden İçtiğim kadehten seni dilendim Geçtiğim yollardan seni dilendim Bekledim rüzgarlar esip geçtikçe Seni bana geri getirmedikçe Açıp ellerimi böyle her gece Doğmayan güneşten seni dilendim
Gözümde hasretin dinmez yağmuru Kadere el açıp seni dilendim Bitirdin bendeki bütün gururu Yüz kızartıp senden seni dilendim Bir ümit görmüştüm önce sende ben Severek mutluluk bekledim senden sensizlik sarhosu oldum bilmeden ?çti?im kadehten seni dilendim Bekledim rüzgarlar esip geçtikçe Seni bana geri getirmedikçe Açıp ellerimi böyle her gece Do?mayan güneşten seni dilendim Bir ümit görmüştüm önce sende ben Severek mutluluk bekledim senden sensizlik sarhosu oldum bilmeden ?çti?im kadehten seni dilendim
Gözümde hasretin dinmez yağmuru Kadere el açıp seni dilendim Bitirdin bendeki bütün gururu Yüz kızartıp senden seni dilendim Bir ümit görmüştüm önce sende ben Severek mutluluk bekledim senden Sensizlik sarhosu oldum bilmeden İçtiğim kadehten seni dilendim Bekledim rüzgarlar esip geçtikçe Seni bana geri getirmedikçe Açıp ellerimi böyle her gece Doğmayan güneşten seni dilendim Bir ümit görmüştüm önce sende ben Severek mutluluk bekledim senden Sensizlik sarhosu oldum bilmeden İçtiğim kadehten seni dilendim
Gözümde hasretin dinmez yağmuru Kadere el açıp seni dilendim Bitirdin bendeki bütün gururu Yüz kızartıp senden seni dilendim Bir ümit görmüştüm önce sende ben Severek mutluluk bekledim senden sensizlik sarhosu oldum bilmeden ?çti?im kadehten seni dilendim Bekledim rüzgarlar esip geçtikçe Seni bana geri getirmedikçe Açıp ellerimi böyle her gece Do?mayan güneşten seni dilendim Bir ümit görmüştüm önce sende ben Severek mutluluk bekledim senden sensizlik sarhosu oldum bilmeden ?çti?im kadehten seni dilendim
th-cam.com/video/vMNE_xbSGsI/w-d-xo.html Ramis Kara - Seni Dilendim 2016
Kral FERDİ TAYFUR;
Şarkı sözlerindeki anlam, düşünce, duygu dolu nağmelerle İnsanın yüreğine dokunan,
şimdiki sanatçıların bolca dinlemesi gereken örnek alması gereken bir sanatçıdır.
Beklemeyin daha da gelmez böyle adam.
Böylesine biçare,
Böylesine insancıl,
Böylesine mahsun,
Böylesine mütevazi,
Böylesine büyüleyici
Ezgilere sahip efsane bir insan hiç bir zaman ölemez. Seslendirdiği şarkılar anadolu'da ve yurtdışında her daim dinlenecektir.
Şanlıurfa'dan Sevgiler Saygılar...
icmeden kafa yaptıran tek damarcisin emeği geçen kardeşim süper olmuş saygilar
Müthiş olmuş. Bravo...insanı çoook uzaklara götürüyor....güzel, sade, temiz günlere....temiz ve sade ve saf insanların diyarına, çook uzaklarda maalesef ve birdaha gelmeyecek olan zaman ve insanlara...
Muhteşem şarkının Muhteşem alt yapisi karaokesi..🎼🎶✅
Ferdi babaaaaa biz oldukkk
Kral Mustafa Sayan üstad ın kıymetini bilemediler
Hep ferdi Tayfur ve her zaman da ferdi Tayfur ❤️🌹🙏
Muhtesem emeginize saglik
FERDİ TAYFUR VE FANİ AŞKTAN GERÇEK AŞKA
Aşk bir okyanustur, sevgi bir deniz. Kim bilir kaç kişinin kayığı battı bu denizlerde? Okurken bu dizeleri benim de beyaz yelkenli kayığım battı dediğinizi duyar gibiyim. Sahilde durup beklemek varken içine dalan ve çıkamayan çok fazla. Ya birde okyanusa dalanlara ne demeli. Sır gibidir bu aşk elimizde mıknatıs gibi o denizde bizi çeken, içine alan bir sır var bunda. Aşkta işte böyle bir denizdir. Bazen aşk güneş, aşkı çeken yıldızdır. Ya da “Ben gökte yıldız, sen güneşimsin” deyip İnsan Sevince filmindeki bitiş sahnesini hatırlamayanınız yoktur. İlk çocukluk yıllarından gençliğe ve olgunluğa kadar uzanan bir çizgide, tam yarım asırlık olmuşken bir ömür boyu insanın peşini bırakmaz sevgiler ve aşklar. Dalgalarının Gölcüğümüzün Kavaklı sahiline vurduğu kıyıları dövdüğü gibi, gönül denizimizin duygu dalgaları, içimizdeki sahilleri zorlar, döver adeta, Bir taraftan martılar uçuşurken bir taraftan ben geldim Ey Davut! sevgiline götüreyim seni der gibi vapurun sesi yokmu. Dolaşırdık sahilde avare avare, içimizdeki duygularımızı, sevdamızı anlatamazdık Leylamıza Mecnun gibi(mecazi). Varsa sigara bir tüttürdük mü sanki derdimize derman olur gibiydi. “Bazen şehirlerde bazen köylerde, Bir yırtık resminle aramaya alıştım,”
İşte çocukluk yıllarımızda, Gölcük sahillerinde bazen bir vefasıza bazen bir karşılıksız sevgiye yakalanıverirsiniz. Bazen söz dinletemeyiz kalbimize. Çaresiz, sürüklenip gideriz bir heyecanın peşinden. Sonucu bazen hüsran bazen kısır bir heyecan. Hemen mırıldanırsın yine bir dörtlük, “Kalpsizin birine gönül verirsen, Önünde diz çöküp boyun eğersen,Aşkı bilmeyenden aşk dilenirsen,O zaman kahrından ölürsün inan”
1976-77 yılıydı daha 12 yaşında çocukluk dönemi bitmek üzere iken Ferdi Tayfur'u "Derbeder" filmiyle tanımıştım. Ve sonrasında diğer filmleriyle. Onunla sevip, onunla yokluk çekip, onunla ağlamadık mı.
Defterlerimize “Akşam güneşi, Derbeder, Benim gibi sevenler, Yadeller”, bazen de okul sıralarımıza bir kalp yaparak, isimlerimizin baş harflerini yazıvermişiz. Ya birde Barbaros Lisemde Tekin Erdem hocam gördüyse yazdıklarımızı. Yerdik bir ton fırçayı. Ya birde minibüsler yokmuydu, arkasına “Batan güneş, Huzurum kalmadı, Dur dinle sevgilim” ben yazmıştım. Kavaklı sahilinde 3-5 bankımız vardı o zamanlar bu günkü gibi cıvıl cıvıl da değildi. Ufukta akşam güneşini gün batımını seyrederken, hemen mırıldanmaya başlar cızırtılı plaktan,
“Akşam güneşi aşıyor, Yine dertlerim başlıyor, Ufuktaki kızıl guruh yüreğimi ateşliyor.”
Yıllardır açmadığım benim için sır gibi olan hatıra defterimi hatırladım birden, içinde belki ondan bir eser vardır diye düşünmüştüm. Yine bana o yıllar öncesini yaşatmıştı. İçini açınca birde ne göreyim.
“Baktım son sayfasında, kararmış gül yaprağıDamla damla sararmış, kuruyan gözyaşları,”Üniversite yıllarımı hatırlıyorum, soğuk odalarda battaniyeye sarılmış bir vaziyette altımızda minder kanepenin üzerinde ders çalışırdık. Ama Ferdinin kasetleri de birer birer 60’lıklar biterdi. Demeyin müzikle nasıl ders çalışılır diye. Ders çalışmakta bir aşk işi.En çok sevdiğim filmlerinden biridir “İnsan sevince”, sizler gibi bende o aşkı yaşamıştım elbette. Nasıl bir hırs uğruna o sevgili Ferdi’nin parmağındaki yüzüğünü satacak dereceye getirmişti ya, işte öyle. Gelinlikler alınıp, beraber evler tutulup, beraber beğendiğiniz mobilyalar ve hatta üniversitede okurken gönderdiğiniz harçlıklar. Ama şimdi bakıyorum ki geri de ne o aşklar kaldı, ne aşkı ızdırabı çekenler. Geriye hep acı ızdırap, ayrılık var şimdi elimizde. O aşk içinde iken ondan başkasını görmez oluyor gözlerimiz.Caminin avlusuna gelerek Allah’tan aff diliyorsunuz belki de,
“Ya Rab, Ya Rab, Ya Rab,Ben aşka malubum, Huzurunda mahçubum,Kes boynumu kıldan ince,Cehennemi düşünmüyor İnsan Sevince.”
Cehennemi düşünmediğini itiraf ediyor Ferdi de şarkısında, ama O Rabbinden de aff diliyor. O ve bazıları çekmişti o ızdırabı belki arkasından doğurduğu günahları hatırlarsınız. Hiç olmadık kendisini alkole veren gençleri düşünün.
Ama hayat devam ediyor, Bu ateş beklide Mecnunun Leyla’sına yada gerçek aşkına kavuşturacaktır. Kalbimiz sevgiyi tanımış, tatmıştır bir defa. Kalbimiz düzgünse, her şey kararındadır. Değilse, dünyamız da kararmış demektir. Aşkın gözü kördür. Her şeyi sel gibi önüne katar götürür mahvoluruz Allah muhafaza. Hayatın bir gayesi olur da, sevginin olmaz mı? Sonunda boşu boşuna yanmamak ve başkasını da yakmamak, kul hakkına girmemek için, sevginin izini ve adresini bilmek, tanımak gerekir. Sevginin, aşkın da, birçok duygumuzun da olduğu gibi, iki yönü var. Biri gerçek aşk, diğeri ise mecazi, yani geçici aşk. Yine Ferdi Tayfur’un bir eserinde bunu çok güzel izah ediyor, Sonunda oda gerçek aşkını bulmuş.
“Kurtuldum kurtuldum senden böylece,İbadet başlattım artık her gece, Dualarla böyle mutluyum bence, Rabbimle aramda aşk bundan sonra.”
Sevgi ve aşk gibi güzel hasletlerimizi yerli yerinde kullanırsak yani dengeyi sağlarsak dünyamızda ahretimiz de kurtulur. Bu Allahın bizlere verdiği aşk duygusunu mecazi aşkın yanında gerçek yaradana verirsek dünyamız ve ebedi hayatımız da kurtulur. Aşk yüzünden dökülmez gözyaşları, aşk yüzünden kanlar akıtılmaz, sevdiğimiz bir bıçak darbesiyle öldürmeyiz. Şayet aşkta bir denge olmazsa, intiharlar, öldürmeler, yaralamalar doğar.
Burada cümlelerimi tasavvuftan bir dörtlükle bitirmek isterim.
“Faniyim fani olanı istemem, Acizim aciz olanı istemem,Ruhumu rahmana (Allaha) teslim eyledim gayr (başkasını) istemem,İsterim fakat bir yar-i baki isterim (baki bir yar isterim)”
Ayrıca Yunus Emre’de “bana seni gerek seni” demiyor muydu. “BANA SENİ GEREK SENİ”“RABBİMLE AŞK BUNDAN BÖYLE”
Davut KELEŞ, Nisan 2015, Ankara
BABAAALARIN BABAASI KAYBEDENLERİN BABAASI FERDİ BABAAA
SÜPERSİN ABİM SAYGILAR SEVGİLER
İlk defa bir keyboard'u abartmadan saçma sapan tremelo kolu kullanmadan çalanı gördüm bravo gerçekten
Gözümde hasretin dinmez yağmuru
Kadere el açıp seni dilendim
Bitirdin bendeki bütün gururu
Yüz kızartıp senden seni dilendim
Nakarat
Bir ümit görmüştüm önce sende ben
Severek mutluluk bekledim senden
Sensizlik sarhoşu oldum bilmeden
İçtiğim kadehten seni dilendim
Geçtiğim yollardan seni dilendim
Bekledim rüzgarlar esip geçtikçe
Seni bana geri getirmedikçe
Açıp ellerimi böyle her gece
Doğmayan güneşten seni dilendim
abi yok böyle birşey herşey süper herşey cok güzel ellerine sağlık...
Muhteşem!! Emeğine sağlık üstad.
güzel bir çalışma olmuş süper eline sağlık
Keyifli dinlemeler
çok harika olmuş
seni dilendim :(
Son derece
Kral
Ramis Abi sana teşekkür ler
gecenin 2 sinde dinletirenler utansin
Gözümde hasretin dinmez yağmuru
Kadere el açıp seni dilendim
Bitirdin bendeki bütün gururu
Yüz kızartıp senden seni dilendim
Bir ümit görmüştüm önce sende ben
Severek mutluluk bekledim senden
sensizlik sarhosu oldum bilmeden
?çti?im kadehten seni dilendim
Bekledim rüzgarlar esip geçtikçe
Seni bana geri getirmedikçe
Açıp ellerimi böyle her gece
Do?mayan güneşten seni dilendim
Bir ümit görmüştüm önce sende ben
Severek mutluluk bekledim senden
sensizlik sarhosu oldum bilmeden
?çti?im kadehten seni dilendim
İş iüüiüüüüüüüüüü
Gözümde hasretin dinmez yağmuru
Kadere el açıp seni dilendim
Bitirdin bendeki bütün gururu
Yüz kızartıp senden seni dilendim
Bir ümit görmüştüm önce sende ben
Severek mutluluk bekledim senden
Sensizlik sarhosu oldum bilmeden
İçtiğim kadehten seni dilendim
Bekledim rüzgarlar esip geçtikçe
Seni bana geri getirmedikçe
Açıp ellerimi böyle her gece
Doğmayan güneşten seni dilendim
Bir ümit görmüştüm önce sende ben
Severek mutluluk bekledim senden
Sensizlik sarhosu oldum bilmeden
İçtiğim kadehten seni dilendim
Bu tür şarkıları çalışmanın zorluğunu iyi bilirim.....
دنیا دنیا چوگ گوزل
Kardeşim ellerinize sağlık....Ancak şarkı kısımlarında ses aşırı yüksek dolayısıyle karaoke değil ENSTRÜMANTAL olmuş....Eyvallah
kardeş eline ve emeğine sağlıkta bütün yaptığın ferdi altyapı karaokelerde şarkıları boğmuşsun bu şarkıda ve Bahadır KILIÇ ın okuduğu şarkılarda
Gözümde hasretin dinmez yağmuru
Kadere el açıp seni dilendim
Bitirdin bendeki bütün gururu
Yüz kızartıp senden seni dilendim
Bir ümit görmüştüm önce sende ben
Severek mutluluk bekledim senden
sensizlik sarhosu oldum bilmeden
?çti?im kadehten seni dilendim
Bekledim rüzgarlar esip geçtikçe
Seni bana geri getirmedikçe
Açıp ellerimi böyle her gece
Do?mayan güneşten seni dilendim
Bir ümit görmüştüm önce sende ben
Severek mutluluk bekledim senden
sensizlik sarhosu oldum bilmeden
?çti?im kadehten seni dilendim