Elhamdulillah Tüm dünyada ve tüm dillerde dinlenmesi gereken tek gerçek Allah’a ve insanlığa huzura götüren en kısa karmaşık olmayan yol 💎 Elhamdulillah Allah razı olsun🤲🏻
Üstad Bediüzzaman Sikke-i Tasdik-i Gaybî mecmuasında, Sekizinci Şua’da, bütün külliyatın Sözler’e dâhil olduğunu şöyle anlatır: “Mâlumdur ki: Risale-i Nur başta otuzüç adet Sözler'dir ve Sözler namiyle yâd edilir. Fakat, Otuzüçüncü Söz müstakil değil, belki Otuzüç adet Mektûbat'tan ibarettir. Ve Mektûbat namiyle zikredilir. Sonra Otuzbirinci Mektûb dahi müstakil değil, belki otuzbir adet Lem'alar'dan mürekkebdir. Ve Lem'alar adı ile müştehirdir. Sonra Otuzbirinci Lem'a dahi müstakil olmamış, o da inşâallah otuzbir adet Şuâlardan mürekkeb olacak (15. Şua ile bitmiştir).” Demek ki esas itibarıyla külliyat, Sözler, Mektubat, Lem’alar ve Şualar’dır. Barla, Kastamonu ve Emirdağ dönemlerinde yazılan mektubları, Barla, Kastamonu ve Emirdağ Lâhikaları olarak 27. Mektub adı altında külliyata dâhil etmiştir. 1950’den sonra tercüme ettirdiği ve Eski Said döneminde telif edilen İşârâtü’l İ’câz’ı 30. Mektub olarak ve Yeni Said’in ilk risalelerinin toplandığı Mesnevî-i Nûriye’yi 33. Lem’a olarak külliyata dâhil etmiştir. Yine, Yeni Said’in ilk risalelerinden olan Lemaat’ı, Mektubat’ın da yer aldığı 33. Söz’e almıştır. Ayrıca Eski Said devrinde, 1911 yılında yazılan Münâzarât ve Hutbe-i Şâmiye’yi Mektubat’ın sonuna sıra numarası vermeksizin ilave etmiştir. Hakikat Çekirdekleri namındaki vecizelerini de aynı yere almıştır. Bu ilavelerden başka Hz. Üstad, mevcut mecmualardan derlemeler yaparak yeni mecmualar da oluşturmuştur. Onlar da; Asayı Musa, Zülfikar, Sikke-i Tasdik-i Gaybî, Tılsımlar ve Siracu’n Nur’dur. Eski Said devrinde yazılan Sünuhat, Tuluat, İşarat ve Muhakemât gibi eserlerin çoğunu külliyata almamıştır. Aldıklarını ise yukarıda bahsetmiştik: İşârâtü’l İ’caz, Münâzârât, Hutbe-i Şamiye ve Hakikat Çekirdekleri. Külliyata alınmayan, söz konusu eski eserler, bazı yayıncılar tarafından “Asar-ı Bediiyye” adı altında toplanarak neşredilmiş durumdadır. Bunların külliyat içine alınmamış olması onlardan istifade edilmesine ihtiyaç yok manasına asla gelmez. Asrın müceddidinin, hatta asırların beklediği bu büyük kelâm âliminin bütün eserleri gayet kıymettar manevî birer hazinedir. Meselâ, tefsir ilmine dair olan Muhâkemât’ı anlayarak mütalaa eden birisinin onun harikuladeliğini görmemesi mümkün değildir. Tarihçe-i Hayat ise, Üstad Hazretleri tarafından külliyatın falan kısmına alınmıştır diye açıkça belirtilmese de bir cihette külliyattan sayılır. Zaten içinde külliyattan pek çok derleme vardır.
Risale-i Nur u yazdırandan da yazandan da okuyandan da dinleyenden de ebeden daimen Allah razı olsun Güzel yürekli öğretmenim
Allah razı olsun kardeşim
😊😊😅
Elhamdulillah
Tüm dünyada ve tüm dillerde dinlenmesi gereken tek gerçek
Allah’a ve insanlığa huzura götüren en kısa karmaşık olmayan yol 💎
Elhamdulillah
Allah razı olsun🤲🏻
Ecmain, Belgin hanım :)
Rabbim emeği geçenleri en güzel şekilde mükafatlandırsın.
Allah razı olsun Adnan Bey 🤲
Maşaallah çok faydalı ameller yapıyorsunuz Allah razı Olsun
Allah Razı Olsun Teşekkürler❤
Allah razı olsun
Sizden de Hayrünnisa hanım :)
Allah cc razı olsun
Maaşallah
Allah razi olsun ebeden..
🤲
Ecmain Ramazan bey 🤲
Allah ebeden Razı olsun, Ruhumuzun hediyesini takdim edenlerin Cümlesinden💚🌹
O kadar güzel anlatmışlar ki ALLAH RAZI OLSUN Emeğinize sağlık
Allah sizden de razı olsun Asuman Hanım.
MâşeAllah harika bir ders.
Maşallah sübhanallah
Rabbim hayırlar versin İNŞAALLAH işlerinizi kolaylaştırsın
Hay Allah razı olsun Özkan Bey 🤲😊
Allah'ın rahmeti bereketi üstad Bediüzzaman Said Nursi hazretleri ve tüm Risale-i Nur talebelerinin üzerine olsun amin
SU KURANIMIZIN ICAZI OLAN SU RISALEYI NURLARIN MUSLUMAN TURK MILLETI VEDE DUNYA MILLETLERI OYLE BIR IHTIYACI VARKI EKMEK GIBI SU GIBI SELAMLAR
Машаллах
Машаллах :)
❤❤❤❤
💐💐💐🤲🤲🤲
Selam-aleyküm
Hocam başlangıçtaki bu tıngırtı nedir.
Bu tıngırtının yerine güzel bir NEY sesi koysanız daha uygun olmaz mı
İntroyu atlayabilirsiniz Adem Bey 👍
Bu kitaplardaki ,şualar,mektubat ,vs. Gibi isimler verilmesi nedendir ? Aciklarmisiniz
Üstad Bediüzzaman Sikke-i Tasdik-i Gaybî mecmuasında, Sekizinci Şua’da, bütün külliyatın Sözler’e dâhil olduğunu şöyle anlatır:
“Mâlumdur ki: Risale-i Nur başta otuzüç adet Sözler'dir ve Sözler namiyle yâd edilir. Fakat, Otuzüçüncü Söz müstakil değil, belki Otuzüç adet Mektûbat'tan ibarettir. Ve Mektûbat namiyle zikredilir. Sonra Otuzbirinci Mektûb dahi müstakil değil, belki otuzbir adet Lem'alar'dan mürekkebdir. Ve Lem'alar adı ile müştehirdir. Sonra Otuzbirinci Lem'a dahi müstakil olmamış, o da inşâallah otuzbir adet Şuâlardan mürekkeb olacak (15. Şua ile bitmiştir).”
Demek ki esas itibarıyla külliyat, Sözler, Mektubat, Lem’alar ve Şualar’dır.
Barla, Kastamonu ve Emirdağ dönemlerinde yazılan mektubları, Barla, Kastamonu ve Emirdağ Lâhikaları olarak 27. Mektub adı altında külliyata dâhil etmiştir.
1950’den sonra tercüme ettirdiği ve Eski Said döneminde telif edilen İşârâtü’l İ’câz’ı 30. Mektub olarak ve Yeni Said’in ilk risalelerinin toplandığı Mesnevî-i Nûriye’yi 33. Lem’a olarak külliyata dâhil etmiştir.
Yine, Yeni Said’in ilk risalelerinden olan Lemaat’ı, Mektubat’ın da yer aldığı 33. Söz’e almıştır.
Ayrıca Eski Said devrinde, 1911 yılında yazılan Münâzarât ve Hutbe-i Şâmiye’yi Mektubat’ın sonuna sıra numarası vermeksizin ilave etmiştir. Hakikat Çekirdekleri namındaki vecizelerini de aynı yere almıştır.
Bu ilavelerden başka Hz. Üstad, mevcut mecmualardan derlemeler yaparak yeni mecmualar da oluşturmuştur. Onlar da; Asayı Musa, Zülfikar, Sikke-i Tasdik-i Gaybî, Tılsımlar ve Siracu’n Nur’dur.
Eski Said devrinde yazılan Sünuhat, Tuluat, İşarat ve Muhakemât gibi eserlerin çoğunu külliyata almamıştır. Aldıklarını ise yukarıda bahsetmiştik: İşârâtü’l İ’caz, Münâzârât, Hutbe-i Şamiye ve Hakikat Çekirdekleri.
Külliyata alınmayan, söz konusu eski eserler, bazı yayıncılar tarafından “Asar-ı Bediiyye” adı altında toplanarak neşredilmiş durumdadır. Bunların külliyat içine alınmamış olması onlardan istifade edilmesine ihtiyaç yok manasına asla gelmez. Asrın müceddidinin, hatta asırların beklediği bu büyük kelâm âliminin bütün eserleri gayet kıymettar manevî birer hazinedir. Meselâ, tefsir ilmine dair olan Muhâkemât’ı anlayarak mütalaa eden birisinin onun harikuladeliğini görmemesi mümkün değildir.
Tarihçe-i Hayat ise, Üstad Hazretleri tarafından külliyatın falan kısmına alınmıştır diye açıkça belirtilmese de bir cihette külliyattan sayılır. Zaten içinde külliyattan pek çok derleme vardır.
Gözünüzü seveyim siz benim kardeşlerim ve abilerimsiniz baştaki şu müziği koymayın çok çirkin duruyor. Seviyorum sizi :))
Emirhan Kardeşim :)) İntroyu rahatlıkla atyabilirsin. Videolar bölüm bölüm :)))
Allah razı olsun
❤❤❤❤❤❤
Allah razı olsun
Ecmain 🤲