Biraz erken saatlerde olduğu için maalesef ki yayının tamamında kalamadım ama şimdi tekrarını izliyorum. İnşallah arayı çok fazla açmadan güzel bir gece yayını istiyoruz.
Hocam kadro mühendisliği konusu üzerinde epey durmuşsunuz. Açıkçası böyle bir yayını kaçırdığım için üzüldüm. Dediğiniz gibi; kadro mühendisliği, oyunun en önemli noktalarından birisidir çünkü sağlam bir taktiği aynı şekilde müspet bir verimle sahada görebilmenin yolu, güçlü de bir kadroya sahip olmaktan geçer. Futbol üzerine klişeleşmiş ama bence doğru olan bir felsefe vardır, “İyi futbol, iyi futbolcularla oynanır” diye. Bu sözü çok da yabana atmamak lazım bence. Maalesef ki zaman zaman, iyi bir taktiğim var diye, kadroya gereken önemi göstermeyen menajerler bulunabiliyor. Ben genel olarak yaptığımı anlatacak olursam; öncelikle lige başlarken, elimde olan kadroyu derinlemesine inceliyorum. Oynayacağım taktikler de üç aşağı beş yukarı kafamda olduğu için, bu taktiğe uygun düşebilecek ve geliştirebileceğim birkaç oyuncuyu kadromda tutuyorum. Bazı kanallarda, ilk olarak takımın en iyi ve dolayısıyla en fazla para eden oyuncularının satılmasının önerildiğini gördüm ama şahsen bu stratejiyi 2 nedenden dolayı yanlış buluyorum: Birincisi; ligin başlarında çok yüksek bonservisli oyuncular hemen satılmıyor ve bu yüzden de rakipler transfer yapıp kadrolarını güçlendirirken, siz, bir oyuncunun satılmasını günlerce bekleyebiliyorsunuz. İkincisi de; OSM’nin, yapısı gereği kısıtlı bir hazırlık süreci vermesinden kaynaklı olarak takımı komple tasfiye edip, sil baştan kadro kurmanın doğru bir hamle olduğunu düşünmüyorum. OSM’de 4 günlük bir hazırlık sürecimiz var ve her gün de 8 adet transfer simülasyonu olmakta. Dolayısıyla hazırlık aşamasında 4 günde 32 tane transfer simülasyonu yaşıyoruz ki zaten bunların her birinde de satış yapmamız mümkün olmuyor. O yüzden de kadronun tamamını, hem de en iyi oyunculardan başlayıp satarak transferlere başlayınca, çok çok büyük bir ihtimalle satılan oyuncular yerine yeni futbolcular alamadan ve kadromuzu tam olarak oturtamadan lige başlamış oluyoruz. Eksik kadro sebebiyle ligin başında yaşadığımız puan kayıpları da, daha sonraları oturttuğumuz güzel kadroyla birlikte makine gibi puan almaya başlayan takımımızı 1-2 puan farkla şampiyonluktan edebiliyor. Ayrıca kadroda bulunan birkaç iyi oyuncuyu satmayıp antrenmanlara koyarak, birkaç gün sonra satacağınız oyuncuları boşa geliştirmektense, kadroda bulunan ve işe yarayabilecek oyuncuları geliştirmiş oluyorsunuz. Diğer türlü, 1 milyona satılacak oyuncuyu 1.2 milyon yapıp satmak dışında bir şey geçmiyor elimize. Şöyle bir örnek vereyim: Fenerbahçe’yi yönettiğim sezonda Saint-Maximin’i geliştirmeye başlamıştım. 79 ile oyuna başlayan oyuncum, lig sonunda 127’ye, “Winners Cup” sonunda ise 145’e ulaşmıştı. Bir oyuncuya +66 reyting kazandırmak, oyunda cidden bir şeyler başardığımı hissettirmişti bana. Sadece 100’lük oyuncuyu satıp 110’luk oyuncu almak, sonra 110’luk oyuncuyu satıp yerine 120’lik oyuncu almak değil bence kadro mühendisliği. Hem oyuncu al sat yapıp, aynı zamanda da elindeki nüveyi iyi değerlendirebilmek ve bir cevher gibi işleyebilmektir esas olan. Öte yandan, hazırlık günlerinin başlarında “Özel Teklif” adı altında çok uyguna, ligin ve transfer listesinin çok çok üstünde oyuncular alabilmek mümkün oluyor. Boss Coins kasmak zaten oyun içerisindeki reklamlar sayesinde pek bir problem olmuyor. O yüzden bu özel teklif ile gelen oyuncuları bilhassa oyunun başında değerlendirmelerini tavsiye ederim arkadaşlara. Tabii birkaç hafta geçtikten sonra artık çok çok yüksek paralar ya da boss coinsler istediği için özel tekliften oyuncu almak pek mümkün olmuyor. Son olarak, evrensel antrenör + reklam izleme kombinasyonuyla her gün 5-6 tane oyuncuya daha ekstra antrenman yaptırmak mümkün. Evrensel antrenör kullanmaktan kesinlikle korkmasın menajerler. 25 coins çok büyük bir şeymiş gibi gözükebilir ancak 3 saatlik bir reklam izlemeyle kasılabilen bir meblağ. Bunun yanında tabii sizin de yayınlarda bahsettiğiniz gibi, stadyumun ve bilhassa antrenman sahasının geliştirilmesi çok önemli. Bir tavsiye olarak şunu eklemeliyim: Sırf adı var diye Haaland'a, Mbappe'ye, Wirtz'e, Bellingham'a ligin başında büyük paralar dökmeye gerek olmadığı kanaatindeyim. Bu oyuncularla aynı değerlere sahip ama adı sanı duyulmamış futbolculardan o kadar iyi verimler aldım ki anlatamam. Dediğiniz gibi, oyunun "formda" olarak listelediği oyuncuların ekstra bir katkısı olabilir; ancak iki tane 105'lik oyuncunun sırf bir tanesi tanınır da diğeri o kadar değil diye, tanınır olanın diğerinden daha iyi performans verdiğini açıkçası düşünmüyorum. Daha doğrusu, bence buna dair bir veri yok elimizde. Şöyle örneklendirebilirim; Eğer OSM, Bellingham'ı "Formda Oyuncu" olarak sınıflandırmadıysa, 105'lik Bellingham ile 105'lik X bir oyuncunun verebileceği potansiyel performans arasında isimsel bir fark yok bence. Bana kalırsa bu yanılgı, bu oyuncuların zaten iyi oyuncular olmasından kaynaklı transfer listesine hep en yüksek reytingler ile en tepeden düşmesinden dolayı diğer menajerlerin direkt olarak bu oyuncuları almasından ve oynatmasından kaynaklanmakta. Eskiden OSM’de, diğer ligleri dolaşıp izlemek mümkündü ama maalesef bunu kaldırmışlar. Şimdi dolaşıp bakma imkanımız olsa muhtemelen her ligde menajerlerin kadrolarında devamlı olarak Mbappe’yi, Vinicius JR.’u, Bellingham’ı, Wirtz’i, Ruben Dias’ı, Haaland’ı, Salah’ı, Rodri’yi, Kevin De Bruyne’u göreceğiz. Ancak oyun biraz ilerledikten sonra, bu oyuncuların değerlerine eşit seviyede ama isim olarak bilinmeyen birçok oyuncu da gelebiliyor kaşiften vesaire. Gerçekten bu tanınmayan ya da daha az tanınır oyuncular ile Haaland’ın, Salah’ın falan verdiği performansın arasında bir fark yok. O fark varmış gibi olan yanılgı, tüm menajerlerin istisnasız şekilde isimli oyunculara gitmesinden ve bu oyuncuları oynatmasından kaynaklı geliyor. Bu bana, herkesin, uğurlu olduğu rivayet edilen bir gişeden piyango bileti almasından sonra kazananın da o uğurlu olduğu varsayılan gişeden bilet alan kişiler arasından çıkması örneği gibi geliyor. E zaten herkes o gişeden bilet aldıysa, kazananın da o gişeden bilet alanlar arasından çıkması kaçınılmazdır çünkü başka bir olasılık ortaya çıkmamış olur. Önemli olan diğer gişeleri de denemek. OSM neticede matematik ve sayı tabanlı bir web tarayıcı oyunudur. Yani temelde, 107’lik isimsiz bir forvet, 102’lik Haaland’dan çok daha iyi performans vermek durumundadır. Bunu yazmamın sebebi şu: Tabii ki ben kimseye hangi oyuncuyla oynayıp hangisiyle oynamayacaklarını söyleyecek durumda değilim. Benim bunu yazmamdaki amaç, sezonun başında panik transfer yapıp da “Bana adam kalmayacak” düşüncesiyle tüm parayı Haaland’a, Rodri’ye, Vini’ye basmamalarını tavsiye etmek. Hatta yine bir örnekle deneyimimi ve tespitimi aktarayım: Bir ligde, takımımın ortalamasını 115 reyting civarına getirdikten sonra kaşiften yeni bir forvet bakıyordum. Tabii ligin ortalarında olduğumuz için, isimli ve tanınır futbolcuların çok büyük bir kısmı satılmıştı ve bu yüzden de OSM daha az tanınır oyuncuların güçlerini arttırarak önermeye başlıyordu. Kaşif bana; Augsburg’ta oynayan, OSM’deki standart gücü 76 olan ve gerçek hayattaki kariyerinde bu sezonu şu an itibarıyla 15 maçta 0 gol 0 asist ile geçiren Steve Mounie’yi getirdi. Ama tabii bu kaşifin önerdiği versiyonunda 120’li değerlerde falandı Mounie ve şunu söyleyeyim, Mounie’den aldığım katkıyı çok az forvetimden almışımdır bu oyunda. Mounie normalde oyunda çok gözde, iyi değerlere sahip, popüler bir oyuncu değil ama matematiksel olarak reytingi yüksek olduğu için tıpkı o diğer tanınır forvetler gibi çok iyi katkı verdi. Aynı şekilde savımı desteklemek için bir örnek daha vereyim: Lewandowski ve Messi'nin bulunduğu kadromda, 28 gol ile ligin gol kralı olan oyuncum da Saint-Maximin olmuştu. Şimdi burada, "Maximin ligin başından beri kadrodaydı, diğer oyuncuları sonradan almışsın. O yüzden daha fazla gol atmış olabilir." eleştirisi gelebilir. O yüzden Winners Cup'tan, yani tüm kadromun aynı şekilde korunduğu ama sıfırlanmış istatistiklerle başladığı ligden örnek vereyim: 160 reytingli Lewandowski turnuva sonunda 8 gol atmışken, 145 reytingli Saint Maximin turnuva sonunda 7 gol atmıştı ve hatırladığım kadarıyla Saint Maximin, Lewandowski'den daha az maç oynamıştı. Yani OSM’nin bu konudaki algoritması çözebildiğim kadarıyla şu şekilde: Önceleri Haaland, Mbappe, Rodri, Camavinga gibi oyuncular öneriliyor gerçek hayattaki iyi performanslarından kaynaklı doğal olarak oyunda yüksek reytinge sahip oldukları için. Bu oyuncular çeşitli takımlar tarafından alındıktan sonra da, diğer liglerdeki ortalama değerlere sahip oyuncular iyice parlatılarak kaşiften veya transfer listesinden önerilmeye başlanıyor. Yani menajerlerin endişelenmelerine gerek yok. OSM’nin algoritmasında oyuncu bitmesi veya daha kötü performanslı bir oyuncu gelmesi gibi bir husus söz konusu değil. O yüzden de oyunun başında panik transfer yapıp, sırf ismi var diye Lamine Yamal, Gyökeres, Bellingham tarzı oyunculara yüksek paralar gömmemelerini tavsiye ederim.
@@huseyincan7675 Bu güzel yazınız için teşekkür ederim hocam. Bu yazıyı uygun bir zamanda topluluk kısmından da isminizi belirterek paylaşacağım. Dediklerinizin hemen hemen tamamına katılıyorum. Fakat bazı oyuncuların performans anlamında daha iyi olduğunu düşünüyorum. Yayında da açıkladım, örneğin Messi dünyanın en iyi frikik kullanan oyuncularından birisi olmasına rağmen oyunda serbest vuruşcu olarak belirlediğimizde yorumcu "Messi bu görev için uygun değil." gibi bir cümle kullanıyor. Dolayısıyla OSM'ye futbolcuların isimleri dediğiniz gibi yansımıyor. Bu böyledir. Ama bazı futbolcuların verim açısından daha verimli olduğunun istatistiklere yandığını düşünüyorum. Örneğin gerçekten Lamine Yamal bunlardan birisi. Coman yine bunlardan birisi. Performans veremeyen oyuncular da bulunuyor. Kısaca evet, futbolcuların karakterleri OSM'ye yansımıyor kesinlikle; fakat performans veren ve veremeyen oyuncular diye bir şey var diye düşünüyorum.
@@onlinesoccermanagertr8535 Tabii hocam nasıl isterseniz. Tabii bu noktada çeşitli argümanlarla bu konular tartışılabilir. Uygun bir zamanda, bir yayında bu konu üzerinde durabiliriz. Kadro mühendisliği açısından faydalı bir tartışma olacağını düşünüyorum.
Biraz erken saatlerde olduğu için maalesef ki yayının tamamında kalamadım ama şimdi tekrarını izliyorum. İnşallah arayı çok fazla açmadan güzel bir gece yayını istiyoruz.
@@huseyincan7675 Güzel bir yayın yapacağız inşallah hocam 😊
🤍🤍🤍🤍
Hocam kadro mühendisliği konusu üzerinde epey durmuşsunuz. Açıkçası böyle bir yayını kaçırdığım için üzüldüm. Dediğiniz gibi; kadro mühendisliği, oyunun en önemli noktalarından birisidir çünkü sağlam bir taktiği aynı şekilde müspet bir verimle sahada görebilmenin yolu, güçlü de bir kadroya sahip olmaktan geçer. Futbol üzerine klişeleşmiş ama bence doğru olan bir felsefe vardır, “İyi futbol, iyi futbolcularla oynanır” diye. Bu sözü çok da yabana atmamak lazım bence. Maalesef ki zaman zaman, iyi bir taktiğim var diye, kadroya gereken önemi göstermeyen menajerler bulunabiliyor.
Ben genel olarak yaptığımı anlatacak olursam; öncelikle lige başlarken, elimde olan kadroyu derinlemesine inceliyorum. Oynayacağım taktikler de üç aşağı beş yukarı kafamda olduğu için, bu taktiğe uygun düşebilecek ve geliştirebileceğim birkaç oyuncuyu kadromda tutuyorum. Bazı kanallarda, ilk olarak takımın en iyi ve dolayısıyla en fazla para eden oyuncularının satılmasının önerildiğini gördüm ama şahsen bu stratejiyi 2 nedenden dolayı yanlış buluyorum: Birincisi; ligin başlarında çok yüksek bonservisli oyuncular hemen satılmıyor ve bu yüzden de rakipler transfer yapıp kadrolarını güçlendirirken, siz, bir oyuncunun satılmasını günlerce bekleyebiliyorsunuz. İkincisi de; OSM’nin, yapısı gereği kısıtlı bir hazırlık süreci vermesinden kaynaklı olarak takımı komple tasfiye edip, sil baştan kadro kurmanın doğru bir hamle olduğunu düşünmüyorum. OSM’de 4 günlük bir hazırlık sürecimiz var ve her gün de 8 adet transfer simülasyonu olmakta. Dolayısıyla hazırlık aşamasında 4 günde 32 tane transfer simülasyonu yaşıyoruz ki zaten bunların her birinde de satış yapmamız mümkün olmuyor. O yüzden de kadronun tamamını, hem de en iyi oyunculardan başlayıp satarak transferlere başlayınca, çok çok büyük bir ihtimalle satılan oyuncular yerine yeni futbolcular alamadan ve kadromuzu tam olarak oturtamadan lige başlamış oluyoruz. Eksik kadro sebebiyle ligin başında yaşadığımız puan kayıpları da, daha sonraları oturttuğumuz güzel kadroyla birlikte makine gibi puan almaya başlayan takımımızı 1-2 puan farkla şampiyonluktan edebiliyor.
Ayrıca kadroda bulunan birkaç iyi oyuncuyu satmayıp antrenmanlara koyarak, birkaç gün sonra satacağınız oyuncuları boşa geliştirmektense, kadroda bulunan ve işe yarayabilecek oyuncuları geliştirmiş oluyorsunuz. Diğer türlü, 1 milyona satılacak oyuncuyu 1.2 milyon yapıp satmak dışında bir şey geçmiyor elimize. Şöyle bir örnek vereyim: Fenerbahçe’yi yönettiğim sezonda Saint-Maximin’i geliştirmeye başlamıştım. 79 ile oyuna başlayan oyuncum, lig sonunda 127’ye, “Winners Cup” sonunda ise 145’e ulaşmıştı. Bir oyuncuya +66 reyting kazandırmak, oyunda cidden bir şeyler başardığımı hissettirmişti bana. Sadece 100’lük oyuncuyu satıp 110’luk oyuncu almak, sonra 110’luk oyuncuyu satıp yerine 120’lik oyuncu almak değil bence kadro mühendisliği. Hem oyuncu al sat yapıp, aynı zamanda da elindeki nüveyi iyi değerlendirebilmek ve bir cevher gibi işleyebilmektir esas olan.
Öte yandan, hazırlık günlerinin başlarında “Özel Teklif” adı altında çok uyguna, ligin ve transfer listesinin çok çok üstünde oyuncular alabilmek mümkün oluyor. Boss Coins kasmak zaten oyun içerisindeki reklamlar sayesinde pek bir problem olmuyor. O yüzden bu özel teklif ile gelen oyuncuları bilhassa oyunun başında değerlendirmelerini tavsiye ederim arkadaşlara. Tabii birkaç hafta geçtikten sonra artık çok çok yüksek paralar ya da boss coinsler istediği için özel tekliften oyuncu almak pek mümkün olmuyor.
Son olarak, evrensel antrenör + reklam izleme kombinasyonuyla her gün 5-6 tane oyuncuya daha ekstra antrenman yaptırmak mümkün. Evrensel antrenör kullanmaktan kesinlikle korkmasın menajerler. 25 coins çok büyük bir şeymiş gibi gözükebilir ancak 3 saatlik bir reklam izlemeyle kasılabilen bir meblağ. Bunun yanında tabii sizin de yayınlarda bahsettiğiniz gibi, stadyumun ve bilhassa antrenman sahasının geliştirilmesi çok önemli.
Bir tavsiye olarak şunu eklemeliyim: Sırf adı var diye Haaland'a, Mbappe'ye, Wirtz'e, Bellingham'a ligin başında büyük paralar dökmeye gerek olmadığı kanaatindeyim. Bu oyuncularla aynı değerlere sahip ama adı sanı duyulmamış futbolculardan o kadar iyi verimler aldım ki anlatamam. Dediğiniz gibi, oyunun "formda" olarak listelediği oyuncuların ekstra bir katkısı olabilir; ancak iki tane 105'lik oyuncunun sırf bir tanesi tanınır da diğeri o kadar değil diye, tanınır olanın diğerinden daha iyi performans verdiğini açıkçası düşünmüyorum. Daha doğrusu, bence buna dair bir veri yok elimizde. Şöyle örneklendirebilirim; Eğer OSM, Bellingham'ı "Formda Oyuncu" olarak sınıflandırmadıysa, 105'lik Bellingham ile 105'lik X bir oyuncunun verebileceği potansiyel performans arasında isimsel bir fark yok bence. Bana kalırsa bu yanılgı, bu oyuncuların zaten iyi oyuncular olmasından kaynaklı transfer listesine hep en yüksek reytingler ile en tepeden düşmesinden dolayı diğer menajerlerin direkt olarak bu oyuncuları almasından ve oynatmasından kaynaklanmakta. Eskiden OSM’de, diğer ligleri dolaşıp izlemek mümkündü ama maalesef bunu kaldırmışlar. Şimdi dolaşıp bakma imkanımız olsa muhtemelen her ligde menajerlerin kadrolarında devamlı olarak Mbappe’yi, Vinicius JR.’u, Bellingham’ı, Wirtz’i, Ruben Dias’ı, Haaland’ı, Salah’ı, Rodri’yi, Kevin De Bruyne’u göreceğiz. Ancak oyun biraz ilerledikten sonra, bu oyuncuların değerlerine eşit seviyede ama isim olarak bilinmeyen birçok oyuncu da gelebiliyor kaşiften vesaire. Gerçekten bu tanınmayan ya da daha az tanınır oyuncular ile Haaland’ın, Salah’ın falan verdiği performansın arasında bir fark yok. O fark varmış gibi olan yanılgı, tüm menajerlerin istisnasız şekilde isimli oyunculara gitmesinden ve bu oyuncuları oynatmasından kaynaklı geliyor. Bu bana, herkesin, uğurlu olduğu rivayet edilen bir gişeden piyango bileti almasından sonra kazananın da o uğurlu olduğu varsayılan gişeden bilet alan kişiler arasından çıkması örneği gibi geliyor. E zaten herkes o gişeden bilet aldıysa, kazananın da o gişeden bilet alanlar arasından çıkması kaçınılmazdır çünkü başka bir olasılık ortaya çıkmamış olur. Önemli olan diğer gişeleri de denemek.
OSM neticede matematik ve sayı tabanlı bir web tarayıcı oyunudur. Yani temelde, 107’lik isimsiz bir forvet, 102’lik Haaland’dan çok daha iyi performans vermek durumundadır. Bunu yazmamın sebebi şu: Tabii ki ben kimseye hangi oyuncuyla oynayıp hangisiyle oynamayacaklarını söyleyecek durumda değilim. Benim bunu yazmamdaki amaç, sezonun başında panik transfer yapıp da “Bana adam kalmayacak” düşüncesiyle tüm parayı Haaland’a, Rodri’ye, Vini’ye basmamalarını tavsiye etmek. Hatta yine bir örnekle deneyimimi ve tespitimi aktarayım: Bir ligde, takımımın ortalamasını 115 reyting civarına getirdikten sonra kaşiften yeni bir forvet bakıyordum. Tabii ligin ortalarında olduğumuz için, isimli ve tanınır futbolcuların çok büyük bir kısmı satılmıştı ve bu yüzden de OSM daha az tanınır oyuncuların güçlerini arttırarak önermeye başlıyordu. Kaşif bana; Augsburg’ta oynayan, OSM’deki standart gücü 76 olan ve gerçek hayattaki kariyerinde bu sezonu şu an itibarıyla 15 maçta 0 gol 0 asist ile geçiren Steve Mounie’yi getirdi. Ama tabii bu kaşifin önerdiği versiyonunda 120’li değerlerde falandı Mounie ve şunu söyleyeyim, Mounie’den aldığım katkıyı çok az forvetimden almışımdır bu oyunda. Mounie normalde oyunda çok gözde, iyi değerlere sahip, popüler bir oyuncu değil ama matematiksel olarak reytingi yüksek olduğu için tıpkı o diğer tanınır forvetler gibi çok iyi katkı verdi. Aynı şekilde savımı desteklemek için bir örnek daha vereyim: Lewandowski ve Messi'nin bulunduğu kadromda, 28 gol ile ligin gol kralı olan oyuncum da Saint-Maximin olmuştu. Şimdi burada, "Maximin ligin başından beri kadrodaydı, diğer oyuncuları sonradan almışsın. O yüzden daha fazla gol atmış olabilir." eleştirisi gelebilir. O yüzden Winners Cup'tan, yani tüm kadromun aynı şekilde korunduğu ama sıfırlanmış istatistiklerle başladığı ligden örnek vereyim: 160 reytingli Lewandowski turnuva sonunda 8 gol atmışken, 145 reytingli Saint Maximin turnuva sonunda 7 gol atmıştı ve hatırladığım kadarıyla Saint Maximin, Lewandowski'den daha az maç oynamıştı. Yani OSM’nin bu konudaki algoritması çözebildiğim kadarıyla şu şekilde: Önceleri Haaland, Mbappe, Rodri, Camavinga gibi oyuncular öneriliyor gerçek hayattaki iyi performanslarından kaynaklı doğal olarak oyunda yüksek reytinge sahip oldukları için. Bu oyuncular çeşitli takımlar tarafından alındıktan sonra da, diğer liglerdeki ortalama değerlere sahip oyuncular iyice parlatılarak kaşiften veya transfer listesinden önerilmeye başlanıyor. Yani menajerlerin endişelenmelerine gerek yok. OSM’nin algoritmasında oyuncu bitmesi veya daha kötü performanslı bir oyuncu gelmesi gibi bir husus söz konusu değil. O yüzden de oyunun başında panik transfer yapıp, sırf ismi var diye Lamine Yamal, Gyökeres, Bellingham tarzı oyunculara yüksek paralar gömmemelerini tavsiye ederim.
@@huseyincan7675 Bu güzel yazınız için teşekkür ederim hocam. Bu yazıyı uygun bir zamanda topluluk kısmından da isminizi belirterek paylaşacağım. Dediklerinizin hemen hemen tamamına katılıyorum. Fakat bazı oyuncuların performans anlamında daha iyi olduğunu düşünüyorum. Yayında da açıkladım, örneğin Messi dünyanın en iyi frikik kullanan oyuncularından birisi olmasına rağmen oyunda serbest vuruşcu olarak belirlediğimizde yorumcu "Messi bu görev için uygun değil." gibi bir cümle kullanıyor. Dolayısıyla OSM'ye futbolcuların isimleri dediğiniz gibi yansımıyor. Bu böyledir. Ama bazı futbolcuların verim açısından daha verimli olduğunun istatistiklere yandığını düşünüyorum. Örneğin gerçekten Lamine Yamal bunlardan birisi. Coman yine bunlardan birisi. Performans veremeyen oyuncular da bulunuyor. Kısaca evet, futbolcuların karakterleri OSM'ye yansımıyor kesinlikle; fakat performans veren ve veremeyen oyuncular diye bir şey var diye düşünüyorum.
@@onlinesoccermanagertr8535 Tabii hocam nasıl isterseniz. Tabii bu noktada çeşitli argümanlarla bu konular tartışılabilir. Uygun bir zamanda, bir yayında bu konu üzerinde durabiliriz. Kadro mühendisliği açısından faydalı bir tartışma olacağını düşünüyorum.
kaybettikçe umudu bitenler demeliydin hocam ligin dibine demir attık :)
Henüz çok erken ;) Ben inanıyorum sizlere.
aynı şekilde ama çıkacağımıza inancımız tam devam aynı şekilde.
Selam aleyküm arkadaşlar sizin gibi iyi menejerlere karşı sizlere göre nasılım
@@onuraktas7845 Gayet iyisiniz. Hepimiz gibi geliştirilmesi gereken noktalar elbette var.
Kral yeni lig acicakmisiniz
@@Hüseyinn480 Yakın zamanda düşünmüyorum azizim.