Hocam çok güzel bir bölüm. İktisadi düşünce tarihinde de modern ve post-modern üzerine pek çok tanımlama yapıldı. Sizin tanımlamanız kapsam olarak çok net ve anlaşılır. Teşekkür ederim.
İlginiz ve takdiriniz için teşekkür ederim. Popüler ile akademik arası bir dille, herkesin iyi bildiğini sandığı kavramları sosyolojik bağlamda tartışmaya çalışıyorum.
Post-modern ve modern kavramlarına bakışınıza kattiyen katılmıyorum... 1970 kadar ürünün şeklini ve fiyatını üretici belirlerdi 1970 sonrası artık ürünün şekli artık tüketici merkezli belirlenmeye başladı. Modernizimin doğuşunu doğru yakalıyosunuz ama bir yerde kayboluyosunuz; modernizim sanayi devrimi ile gücü artık insanın hastalanan hayvanlar ve düzensiz rüzgarlara bağlı kalmaksızın, tanrıdan sıyrılarak tamamen insanınkendi nefsi ve aklına bağlaması ile başlar. Güç tanrıdan sıyrıldı ama burjivanın tek tipçiliğine mahkum oldu bu noktada proleteryayı-işçiyi kontrol etme biçimi olarak sağ ve sol kavramları ile hem mülk-emek yönetim sistemleri geliştirildi... Mülkün değerlemesinde bir tür altın senedi olan dolar 1971 yılında petro dolar sistemi ile sadece itibari nitelik kazanmış ve arkasında amerikan teknolojisi ve silahından başka değeri olmayan kağat parçasına dönmüştür... Modernizim 1970 te batıda modern liberalizm Margaret Thatcher ve Ronald Reagan öncülüğünde neo-liberalizme geçmiştir... Modernizm içindeki sol kavramı anlaşılmadığı için çoğu insan nazilerin bir sol düşünce biçimi olduğunu ıskalar. solcular hümanistir, hümanizm insan aklının en önemli şey olduğunu dolayısı ile insan ve insana dair olan herşey önemlidir der. naziler ise, Almanların en akılı millet oldukları için en önemli şey alman hayatıdır diye düşünür... Nazire türcülükten cinsçliğe geçmiştir, tek fark o... nasyonalist sosyalistler işte... Sağcılık ise insanlığın geldiği seviyede geçmişten gelen kültürün önemli olduğu ve bu nedenle bunların korunması gerktiği "mülkiyet, tanrı, gelenk görenek" gibi söylemler barındırır, burada en önemli şey mülkiyet, bir insan neden mülke sahip olsun gibi doğal sorusuna verilebilecek cevap tanrının değerli insanı olmasıdır bunun dışında hiçbirşey mülkiyeti ve mülkün babadan oğula geçmesine akılıca cevap veremez...
Görüşleriniz için teşekkür ederim. Kapsamlı farklılılar göremedim. Video modernizmden ziyade modern kavramını tartışıyor. Görüşleriniz modernizm tartışmaları kapsamında değerli bir katkıdır.
Hocam çok güzel bir bölüm. İktisadi düşünce tarihinde de modern ve post-modern üzerine pek çok tanımlama yapıldı. Sizin tanımlamanız kapsam olarak çok net ve anlaşılır. Teşekkür ederim.
İlginiz ve takdiriniz için teşekkür ederim. Olabildiğince sade ve net, ama sosyolojik boyuttan uzaklaşmadan ifade etmeye çalışıyorum.
Teşekürler ❤
Ben ilginize teşekkür ederim.
Önceki bölümler de gayet iyi ancak bu bölüm ayrı bir güzel olmuş. Teşekkür ederiz.
İlginiz ve takdiriniz için teşekkür ederim. Popüler ile akademik arası bir dille, herkesin iyi bildiğini sandığı kavramları sosyolojik bağlamda tartışmaya çalışıyorum.
Tebrikler ❤
Teşekkürler. Sevgiler.
👍🏼👏🏼👏🏼🧿
❤️
👏🤍
💛
Post-modern ve modern kavramlarına bakışınıza kattiyen katılmıyorum...
1970 kadar ürünün şeklini ve fiyatını üretici belirlerdi
1970 sonrası artık ürünün şekli artık tüketici merkezli belirlenmeye başladı.
Modernizimin doğuşunu doğru yakalıyosunuz ama bir yerde kayboluyosunuz;
modernizim sanayi devrimi ile gücü artık insanın hastalanan hayvanlar ve düzensiz rüzgarlara bağlı kalmaksızın, tanrıdan sıyrılarak tamamen insanınkendi nefsi ve aklına bağlaması ile başlar.
Güç tanrıdan sıyrıldı ama burjivanın tek tipçiliğine mahkum oldu bu noktada proleteryayı-işçiyi kontrol etme biçimi olarak sağ ve sol kavramları ile hem mülk-emek yönetim sistemleri geliştirildi...
Mülkün değerlemesinde bir tür altın senedi olan dolar 1971 yılında petro dolar sistemi ile sadece itibari nitelik kazanmış ve arkasında amerikan teknolojisi ve silahından başka değeri olmayan kağat parçasına dönmüştür...
Modernizim 1970 te batıda modern liberalizm Margaret Thatcher ve Ronald Reagan öncülüğünde neo-liberalizme geçmiştir...
Modernizm içindeki sol kavramı anlaşılmadığı için çoğu insan nazilerin bir sol düşünce biçimi olduğunu ıskalar.
solcular hümanistir, hümanizm insan aklının en önemli şey olduğunu dolayısı ile insan ve insana dair olan herşey önemlidir der.
naziler ise, Almanların en akılı millet oldukları için en önemli şey alman hayatıdır diye düşünür... Nazire türcülükten cinsçliğe geçmiştir, tek fark o... nasyonalist sosyalistler işte...
Sağcılık ise insanlığın geldiği seviyede geçmişten gelen kültürün önemli olduğu ve bu nedenle bunların korunması gerktiği "mülkiyet, tanrı, gelenk görenek" gibi söylemler barındırır, burada en önemli şey mülkiyet, bir insan neden mülke sahip olsun gibi doğal sorusuna verilebilecek cevap tanrının değerli insanı olmasıdır bunun dışında hiçbirşey mülkiyeti ve mülkün babadan oğula geçmesine akılıca cevap veremez...
Görüşleriniz için teşekkür ederim. Kapsamlı farklılılar göremedim. Video modernizmden ziyade modern kavramını tartışıyor. Görüşleriniz modernizm tartışmaları kapsamında değerli bir katkıdır.