00:01 ayrancı neukköln dolmuşu 04:18 miçotakis kimin çocuğu 09:28 kanalın izlenmeleri 11:33 falcon ve balkon yeni bölüm inceleme 26:50 star wars oyunu 40:11 cyberpunk ve geralt 1:01:18 oyunlarda hikaye olmalı mı 1:44:01 yiğitcanla günhanın kendini ifade etme biçimleri 1:52:53 yiğitcanın yeni romanı 'kamil' 1:58:46 günhanın müthiş fikri
Yiğitcan abi kitap mı yazıyoor. Abi senin yazdığın, ürettiğin herhangi bir içeriği tüketmek o kadar keyifli ve kafa açıcı oluyor ki teknolojinin varlığına şükrediyorum. Kitap ne zaman çıkar ya da çıkarır mısın bilmiyorum ama basıldığı duyurulduğu gibi sipariş veririm. Ağzınıza sağlık, severek takip ediyorum.
Şu seriyi ve sizleri dinlerken bazen gerçekten şaşırıyorum. Çünkü bazen benim hissettiklerimi ama tam olarak dile getiremediklerimi çok uygun bir şekilde dile getirebiliyorsunuz. Bu muhtemelen Yiğitcan' ın dil kullanımının benden iyi olmasından kaynaklanıyor ama gerçekten hoşuma gidiyor. Peki bu videoda ne konuda böyle hissettim derseniz, oyunlardaki hikaye-mekanik kombinasyonunda. Buradaki bazı arkadaşlar inatla itiraz edecekler ama bende aynen böyle düşünüyorum. Mekanik olmadan hikaye oyunu tek başına götüremez. Herkes çok spesifik örneklere takılıyor genellikle. "The Last of Us" diyorsunuz, fakat oyundaki devrimsel survivor mekanikleri olmasa nasıl olurdu düşünüyor musunuz? "Mass Effect" diyorsunuz, fakat Mass Effect'te o kadar çok başarıyla uygulanmış mekanik vardı ki. Çatışma, sosyal etkileşim, keşif mekanikleri vs. Ne bileyim GTAV, Red Dead Redemption, God of War, Half-Life.. Bu oyunlar hikayeleri olmasa da çok güzel oyunlardı. Burada Yiğtcan ve Mert' in rahatsız oldukları oyunda kendi hikayemize yön veriyormuş gibi gösterilip aslında belli bir hikayeyi oynuyor olmamız. Benim de Witcher 3 ve Cyberpunk' ı oynarken tam olarak hissettiğim ve rahatsızlık duyduğum buydu. Bu kesinlikle bu oyunların kötü olduğu anlamına gelmiyor ki zaten arkadaşlarda bunu özellikle belirtiyorlar. Hep güzel olsa da oynasak diyorlar. Peki nerede sorun var derseniz, kendi hikayeni yazabildiğin oyunların sayısı o kadar az ve o kadar belirli bir kitleye hitap ediyor ki, ana akım oyunlardan ayrılmayan kitle bu oyunların çoğunu deneyimleyemiyor. Örnek vereyim kaç kişi Sid Meier's Pirates! oynadı burada acaba? Ya da Mount&Blade neden bu kadar seviliyor? Bu oyunlar size bir görev verip, "Buyur kardeşim oyun bu, mekanikler bu. Nasıl yaparsan yap" diyor. Bahsettikleri gibi Nintendo' nun başarı sırrı budur. Pokemon' da mesela rozetleri kazan derler sana, maceranı sen yaratırsın. Zelda' da prensesi kurtarmak için 4 tapınaktaki mücevherleri alman gerekir, nasıl hangi yoldan bunu başaracağını senin çözmeni bekler. Ya da ne bileyim Civilization 6' da her oyun ayrı bir deneyimdir. Diablo' da her oyunun diğerinden farklı gelişir. Anlatması da anlaması da zor bu deneyimleri. Ama bunu yaratmanın temeli iyi mekaniktir. Hikayeni kendin oluşturabilmen bu sayede mümkün olur. Keşke her yapımcı her seferinde bir Mass Effect yapabilse de oynasak ama olmuyor. Bu yüzden oyunseverler dönüp dolaşıp Minecraft' a, Diablo' ya geri dönüyor.
@@canahmetdarama354 Haklısın. İyi hikaye bulmak gerçekten zor. Bir de hikayenin ve mekaniklerin birbirini desteklemesi gibi bir durum var. Bunun en iyi örneklerinden biri The Last of Us. Oyunun mekanikleri hikayeyi ve oyun evreninin ortamını o kadar güzel destekliyor, survivor ve loot mekaniklerini oyundaki post-apocalyptic ortama ve hikayeye yediriyor ki, sen bu harmoniden oluşan oyunda ikisini birbirinden ayırmaya bile gerek duymuyorsun. Mass Effect oynarken yaptığın işler veya takip ettiğin quest line' lar sana hiç bir şekilde yük olarak gelmiyor. Çünkü amacına destek olacak görevler bunlar ve keşif hissini dürtüyor, harika çatışma mekanikleri ile harmanlıyor. Ama bazı oyunlarda da tam tersi oluyor. Mesela GTAV' in ana hikayesinin olmadığını düşünün. Bu GTAV' i yine harika bir oyun olmaktan çıkarmaz. Evet hikayeyi tamamen çöpe atalım demek ağır olur ama orada Yiğitcan' ın tam olarak bunu dediğini düşünmüyorum. Spesifik ana akım oyunları bırakalım. Assassin's Creed, Fallout, Elder Scrolls... Bunlar zaten iyi oyunlar. Yüzlerce oyun var ki hikayeye yaslanıp kendini kurtarabildiklerini düşünüyorlar. Bu beni çok rahatsız ediyor. Örneğin Night in the Woods, What Remains of Edit Finch. Bomboş oyunlar gibi geliyor bunlar bana. Ha iyi örnekleri yok mu var. Mesela Firewatch güzel bir oyun. Ya da Quantic Dreams oyunları var. Ama bir kez oynadıktan sonra dönüpte bakmadım bile. Halbuki aynı kalibrede Stardew Valley' e 20 kere baştan başlasan sıkılmazsın. Bunlar hep mekaniklerin gücünden kaynaklanıyor.
@@canahmetdarama354 Anlıyorum demek istediğini. Aslında olay şuna geliyor. Oyuncular iki tarafa ayrılıyor. Sen mekanikleri olmayan bir The Last of Us' mı tercih edersin yoksa hikayesi olmayan bir God of War' mı ya da GTAV' mi? Ben hikayesi olmayan God of War' u tercih ederim ki Yiğitcan da bunu demek istiyor bence. Çünkü mekanikleri olmayan The Last of Us' ın The Walking Dead' ten bir farkı kalmıyor. Kimisi de diğerini tercih ediyordur ona da saygım var. Bu arada güzel olanda şu, genelde böyle bir tercih yapmak zorunda kalmıyoruz. Elder Scrolls örneklerin çok güzel ama bunun anti tezi var. Mesela Diablo için arkada ki lore müthiş, ama oyun aynı zindanı 20 kere temizleme üzerine kurulmuş, hepimiz ayıla bayıla oynuyoruz, senaryo kimin umurunda. Senaryo ve mekanikleri güzel harmanlayan oyunlar müthiş oluyor, gerisi eh işte. Immersive story telling' in önemi büyük falan diyeceğim şimdi de boşver hiç girmeyelim şimdi o konulara :D Anlatmak istediğimizi anlattık diye düşünüyorum
@@uyildiz17 Ben katılıyorum ikinizin savunduğu şeye de zaten anlattığınız şey aşağı yukarı aynı yere varıyor ve anlaşmayı da başarmışsınız. Ama bence Yiğitcan'ın istediği bu radikal değişim şu an için realistik bir sektör tercihi olarak gözükmüyor. Pazar içerisinde çok satan çoğu oyun geçmişten aldığı franchise'lar üzerine kurulan oyunlar zaten ve çoğu ortalama oyuncunun lineer story telling tercihine tabi kalıyor. Elbette bu demek değildir ki hikayesiz oyunlar para kazandırmaz sadece şu an için sıralarını beklemeleri lazım. Muhtemelen 4-5 seneye formülün farkına varılacak popüler olacak ama dediğim gibi şimdilik sakin sakin beklesinler. Ayrıca senin bahsettiğin iki tarafın ortasında bulunuyorum ben mesela. Ne hikayesiz oyunlar ne hikayeli oyunlar yok olsun isterim. Bir şeyin getireceği yenilik her zaman iyi olmayabiliyor sırf farklı olduğu için. Daha da sıkıntılı olabilecek olasılık yeni mekanik getirdik diye sahte oyun satmaları olur. İşte o noktada bir 10 yılı daha bomboş geçirmeye devam ederiz.
1:30:53 Abi ben 18 yaşında son birkaç senedir oyunlarla içli dışlı birisiyim. Bir iki hafta önce Black Mesa'yı bitirdim. Ardından Portal'a başlayıp iki oturuşta bitirdim.Bugün Half Life 2'yi alıp oynamaya başladım ve şunu söyleyebilirim ki ben daha önce böyle bir oyun deneyimi yaşamamıştım. Titanfall 2 dışında FPS oyunlarını sevmeyen, oyunlarda bulmacalara pek ilgi duymayan, bir oyun beni gererse o oyunu silip yüzüne bakmayan biriyken şu anda FPS ve puzzle oyunları en sevdiğim 3 türden ikisi ve şimdiden bu oyunlar bitince ben ne yapacağım diye endişelenmeye başladım.
Eski Witcher oyunları hakkında deneyimimi paylaşmak istedim. Şahsen Witcher kitaplarını hiç okumadım ve hikayesini aşırı detaylı takip etmedim. 1. oyunda 53 saat, 2. oyunda 53 saat ve 3. oyunda 111 saatim var. Günhan'ın eleştirilerine kimi yerlerde katılıyorum, katılmadığım yerleri de belirteceğim. İlk oyun 2000'lerin puslu RPG oyunlarına çok benzer yapıda. Atmosferi boğuk ve insanlar çok eğreti duruyor. Hele Geralt'ın ilk oyundaki vitaminsiz suratı bugünkü halinden fazlasıyla çok çirkin. Savaş mekanikleri 1. elden kombat yerine, 3. elden kombat (izometrik sisteme yakın) bir şekilde tasarlandığı için çok cezbedici değil. Oyunun bana göre tek başarısı hikaye anlatımı. Hikayede ağır bir şekilde Geralt'ın mutant kişiliği ve etraftaki mutantlara/cadılara duyulan öfke vurgusu var. Buna rağmen yaratıklara karşı witcher'ları paralı asker olarak kullanmaları önplanda. Yani Geralt sevilmeyen ama ihtiyaç duyulan bir kahraman rolünde işleniyor. Hikaye boyunca köy ve kasabaları dolaşıp insanların başından geçenleri kendi hisleri ile birleştirip bazı karakterleri öldürmek ya da hayatlarını bağışlamak gibi kritik kararlar verebiliyor. Bu mekaniği de oyun finaline çok güzel yediriyor. İkinci oyuna gelince 1. el kombata göre yeniden tasarlanmış daha aktif bir Geralt hikayesi var. Sanırım bu perspektife geçildiği için Geralt'ın modeli daha heroic ve yakışıklı olacak şekilde yeniden tasarlanmış. Artık Geralt haritada daha fazla nüfuza sahip ve mutant olmasını bir kenara bırakmış süper kahramanmış gibi özgüvenle insanlara yardım etmeye çalışıyor. Bu noktadan itibaren Geralt çok eğreti durmaya başlıyor ve tam anlamıyla tuttuğunu siken bir savaşçı kahramandan hiç farkı kalmıyor. İlk oyundaki rookie witcher hayatının cazibesi bu noktadan sonra kalmadığı için Günhan'a çok hak veriyorum. Sadece diplomatik ilişki + bayırda canavar avlama + seks simülatörü gibi geçiyor 2. ve 3. oyun. Öte yandan her şeyde azar azar başarılı olduğu için (hikaye, combat, öldürme/bağışlama, iksir oluşturma sistemi vb.) çok ağır eleştirilecek başka bir noktası bana göre yok.
Ben kanalin yeni izleyicisi sayilirim, haberim yok tekrar sans verip oynadiniz mi ama witcher 3'u oynamalisiniz. Ben hack n slashden nefret ederim, oyunun mekaniklerinden de nefret ettim, dediginiz gibi geralt hani duz bir karakter ama etrafindaki dunya inanilmaz. Bence gelmis gecmis en iyi single player oyundur ve bahsettiginiz gibi 2-3 sans vererek oynadim ben de. 8 saat civari bir sure sonra idare etmeye sonra da isik hizila gelmis gecmis en iyi oyuna donustu. Kesinlikle oynanmali.
Oyunun mekanikleri tırt olunca hikaye falan hiçbir şey insanın umrunda olmuyor. Ama güzel mekanik bir oyun olduğunda ya bu adam ne anlatıyor diye durup o zaman dinleniyor. AC odyssey te başlarda ara sahneleri pat diye geçiyordum 2 saatin sonunda ne anlatıyor diye durup Kassandra nın hikâyesini dinlemeye başladım ve hoşuma gitti. Ama oyunlarda ağır senaryo ve hikaye zarurî değildir.
Yalnız "if he was wrong about you then he was wrong about me" cümlesini ben sana shieldi vermekle seni seçtiği için yanılmışsa demek ki, beni seçmediği için de yanıldı gibi anladım. Sizin okumanız çok dramatikmiş ama
thumbnail’deki yazı çizik çizik olduğundan anasayfada aşağı yukarı yaptıkça yanıp sönen gif gibi oluyo. mert abi bunu bilerek yaptıysan sana olan saygım çok arttı gerçekten.
00:01 ayrancı neukköln dolmuşu
04:18 miçotakis kimin çocuğu
09:28 kanalın izlenmeleri
11:33 falcon ve balkon yeni bölüm inceleme
26:50 star wars oyunu
40:11 cyberpunk ve geralt
1:01:18 oyunlarda hikaye olmalı mı
1:44:01 yiğitcanla günhanın kendini ifade etme biçimleri
1:52:53 yiğitcanın yeni romanı 'kamil'
1:58:46 günhanın müthiş fikri
Paşam ellerine sağlık
Yeni bir kahraman doğuyor
W
Sana şiir yazılmalı aslan
Yiğitcan abi kitap mı yazıyoor. Abi senin yazdığın, ürettiğin herhangi bir içeriği tüketmek o kadar keyifli ve kafa açıcı oluyor ki teknolojinin varlığına şükrediyorum. Kitap ne zaman çıkar ya da çıkarır mısın bilmiyorum ama basıldığı duyurulduğu gibi sipariş veririm. Ağzınıza sağlık, severek takip ediyorum.
Resim çizerken rastgele bir hngk açtım, sanırsam 2-3 tane hngk'dan sonra kendimi burada buldum. Resim çizerken çok iyi gidiyorsunuz abi
Bully 2 çıkacak mı acaba diye bir yıl önce konuşulmuş. Bir saat önce Rockstar Bully2’yi duyurdu. Güzel tesadüf. :)
1 nisan şakasıymış, iyi keklendik.
Şu seriyi ve sizleri dinlerken bazen gerçekten şaşırıyorum. Çünkü bazen benim hissettiklerimi ama tam olarak dile getiremediklerimi çok uygun bir şekilde dile getirebiliyorsunuz. Bu muhtemelen Yiğitcan' ın dil kullanımının benden iyi olmasından kaynaklanıyor ama gerçekten hoşuma gidiyor. Peki bu videoda ne konuda böyle hissettim derseniz, oyunlardaki hikaye-mekanik kombinasyonunda. Buradaki bazı arkadaşlar inatla itiraz edecekler ama bende aynen böyle düşünüyorum. Mekanik olmadan hikaye oyunu tek başına götüremez. Herkes çok spesifik örneklere takılıyor genellikle. "The Last of Us" diyorsunuz, fakat oyundaki devrimsel survivor mekanikleri olmasa nasıl olurdu düşünüyor musunuz? "Mass Effect" diyorsunuz, fakat Mass Effect'te o kadar çok başarıyla uygulanmış mekanik vardı ki. Çatışma, sosyal etkileşim, keşif mekanikleri vs. Ne bileyim GTAV, Red Dead Redemption, God of War, Half-Life.. Bu oyunlar hikayeleri olmasa da çok güzel oyunlardı. Burada Yiğtcan ve Mert' in rahatsız oldukları oyunda kendi hikayemize yön veriyormuş gibi gösterilip aslında belli bir hikayeyi oynuyor olmamız. Benim de Witcher 3 ve Cyberpunk' ı oynarken tam olarak hissettiğim ve rahatsızlık duyduğum buydu. Bu kesinlikle bu oyunların kötü olduğu anlamına gelmiyor ki zaten arkadaşlarda bunu özellikle belirtiyorlar. Hep güzel olsa da oynasak diyorlar. Peki nerede sorun var derseniz, kendi hikayeni yazabildiğin oyunların sayısı o kadar az ve o kadar belirli bir kitleye hitap ediyor ki, ana akım oyunlardan ayrılmayan kitle bu oyunların çoğunu deneyimleyemiyor. Örnek vereyim kaç kişi Sid Meier's Pirates! oynadı burada acaba? Ya da Mount&Blade neden bu kadar seviliyor? Bu oyunlar size bir görev verip, "Buyur kardeşim oyun bu, mekanikler bu. Nasıl yaparsan yap" diyor. Bahsettikleri gibi Nintendo' nun başarı sırrı budur. Pokemon' da mesela rozetleri kazan derler sana, maceranı sen yaratırsın. Zelda' da prensesi kurtarmak için 4 tapınaktaki mücevherleri alman gerekir, nasıl hangi yoldan bunu başaracağını senin çözmeni bekler. Ya da ne bileyim Civilization 6' da her oyun ayrı bir deneyimdir. Diablo' da her oyunun diğerinden farklı gelişir. Anlatması da anlaması da zor bu deneyimleri. Ama bunu yaratmanın temeli iyi mekaniktir. Hikayeni kendin oluşturabilmen bu sayede mümkün olur. Keşke her yapımcı her seferinde bir Mass Effect yapabilse de oynasak ama olmuyor. Bu yüzden oyunseverler dönüp dolaşıp Minecraft' a, Diablo' ya geri dönüyor.
@@canahmetdarama354 Haklısın. İyi hikaye bulmak gerçekten zor. Bir de hikayenin ve mekaniklerin birbirini desteklemesi gibi bir durum var. Bunun en iyi örneklerinden biri The Last of Us. Oyunun mekanikleri hikayeyi ve oyun evreninin ortamını o kadar güzel destekliyor, survivor ve loot mekaniklerini oyundaki post-apocalyptic ortama ve hikayeye yediriyor ki, sen bu harmoniden oluşan oyunda ikisini birbirinden ayırmaya bile gerek duymuyorsun. Mass Effect oynarken yaptığın işler veya takip ettiğin quest line' lar sana hiç bir şekilde yük olarak gelmiyor. Çünkü amacına destek olacak görevler bunlar ve keşif hissini dürtüyor, harika çatışma mekanikleri ile harmanlıyor. Ama bazı oyunlarda da tam tersi oluyor. Mesela GTAV' in ana hikayesinin olmadığını düşünün. Bu GTAV' i yine harika bir oyun olmaktan çıkarmaz. Evet hikayeyi tamamen çöpe atalım demek ağır olur ama orada Yiğitcan' ın tam olarak bunu dediğini düşünmüyorum. Spesifik ana akım oyunları bırakalım. Assassin's Creed, Fallout, Elder Scrolls... Bunlar zaten iyi oyunlar. Yüzlerce oyun var ki hikayeye yaslanıp kendini kurtarabildiklerini düşünüyorlar. Bu beni çok rahatsız ediyor. Örneğin Night in the Woods, What Remains of Edit Finch. Bomboş oyunlar gibi geliyor bunlar bana. Ha iyi örnekleri yok mu var. Mesela Firewatch güzel bir oyun. Ya da Quantic Dreams oyunları var. Ama bir kez oynadıktan sonra dönüpte bakmadım bile. Halbuki aynı kalibrede Stardew Valley' e 20 kere baştan başlasan sıkılmazsın. Bunlar hep mekaniklerin gücünden kaynaklanıyor.
@@canahmetdarama354 Anlıyorum demek istediğini. Aslında olay şuna geliyor. Oyuncular iki tarafa ayrılıyor. Sen mekanikleri olmayan bir The Last of Us' mı tercih edersin yoksa hikayesi olmayan bir God of War' mı ya da GTAV' mi? Ben hikayesi olmayan God of War' u tercih ederim ki Yiğitcan da bunu demek istiyor bence. Çünkü mekanikleri olmayan The Last of Us' ın The Walking Dead' ten bir farkı kalmıyor. Kimisi de diğerini tercih ediyordur ona da saygım var. Bu arada güzel olanda şu, genelde böyle bir tercih yapmak zorunda kalmıyoruz. Elder Scrolls örneklerin çok güzel ama bunun anti tezi var. Mesela Diablo için arkada ki lore müthiş, ama oyun aynı zindanı 20 kere temizleme üzerine kurulmuş, hepimiz ayıla bayıla oynuyoruz, senaryo kimin umurunda. Senaryo ve mekanikleri güzel harmanlayan oyunlar müthiş oluyor, gerisi eh işte. Immersive story telling' in önemi büyük falan diyeceğim şimdi de boşver hiç girmeyelim şimdi o konulara :D Anlatmak istediğimizi anlattık diye düşünüyorum
@Baran Aksoy birşey değil :) yoruma niye katılmıyorsun onu da söyleseydin. fikir paylaşıyoruz güzelce
@@uyildiz17 Ben katılıyorum ikinizin savunduğu şeye de zaten anlattığınız şey aşağı yukarı aynı yere varıyor ve anlaşmayı da başarmışsınız. Ama bence Yiğitcan'ın istediği bu radikal değişim şu an için realistik bir sektör tercihi olarak gözükmüyor. Pazar içerisinde çok satan çoğu oyun geçmişten aldığı franchise'lar üzerine kurulan oyunlar zaten ve çoğu ortalama oyuncunun lineer story telling tercihine tabi kalıyor. Elbette bu demek değildir ki hikayesiz oyunlar para kazandırmaz sadece şu an için sıralarını beklemeleri lazım. Muhtemelen 4-5 seneye formülün farkına varılacak popüler olacak ama dediğim gibi şimdilik sakin sakin beklesinler. Ayrıca senin bahsettiğin iki tarafın ortasında bulunuyorum ben mesela. Ne hikayesiz oyunlar ne hikayeli oyunlar yok olsun isterim. Bir şeyin getireceği yenilik her zaman iyi olmayabiliyor sırf farklı olduğu için. Daha da sıkıntılı olabilecek olasılık yeni mekanik getirdik diye sahte oyun satmaları olur. İşte o noktada bir 10 yılı daha bomboş geçirmeye devam ederiz.
1:30:53
Abi ben 18 yaşında son birkaç senedir oyunlarla içli dışlı birisiyim. Bir iki hafta önce Black Mesa'yı bitirdim. Ardından Portal'a başlayıp iki oturuşta bitirdim.Bugün Half Life 2'yi alıp oynamaya başladım ve şunu söyleyebilirim ki ben daha önce böyle bir oyun deneyimi yaşamamıştım. Titanfall 2 dışında FPS oyunlarını sevmeyen, oyunlarda bulmacalara pek ilgi duymayan, bir oyun beni gererse o oyunu silip yüzüne bakmayan biriyken şu anda FPS ve puzzle oyunları en sevdiğim 3 türden ikisi ve şimdiden bu oyunlar bitince ben ne yapacağım diye endişelenmeye başladım.
Portal en sevdiğim oyun half life 2 yi de çok oynamak istedim ama ilginç bi şekilde diğer hiçbir oyunda olmazken hl2 de hemen midem bulanmaya başlıyor
Biz meram-i ifham kanalına her an içerik gelebilir diye abonelikten çıkmayan insanlarız. Lütfen sevdiğimiz içeriklere olan sadakatimiz sorgulanmasın.
Eski Witcher oyunları hakkında deneyimimi paylaşmak istedim. Şahsen Witcher kitaplarını hiç okumadım ve hikayesini aşırı detaylı takip etmedim. 1. oyunda 53 saat, 2. oyunda 53 saat ve 3. oyunda 111 saatim var. Günhan'ın eleştirilerine kimi yerlerde katılıyorum, katılmadığım yerleri de belirteceğim.
İlk oyun 2000'lerin puslu RPG oyunlarına çok benzer yapıda. Atmosferi boğuk ve insanlar çok eğreti duruyor. Hele Geralt'ın ilk oyundaki vitaminsiz suratı bugünkü halinden fazlasıyla çok çirkin. Savaş mekanikleri 1. elden kombat yerine, 3. elden kombat (izometrik sisteme yakın) bir şekilde tasarlandığı için çok cezbedici değil. Oyunun bana göre tek başarısı hikaye anlatımı. Hikayede ağır bir şekilde Geralt'ın mutant kişiliği ve etraftaki mutantlara/cadılara duyulan öfke vurgusu var. Buna rağmen yaratıklara karşı witcher'ları paralı asker olarak kullanmaları önplanda. Yani Geralt sevilmeyen ama ihtiyaç duyulan bir kahraman rolünde işleniyor. Hikaye boyunca köy ve kasabaları dolaşıp insanların başından geçenleri kendi hisleri ile birleştirip bazı karakterleri öldürmek ya da hayatlarını bağışlamak gibi kritik kararlar verebiliyor. Bu mekaniği de oyun finaline çok güzel yediriyor.
İkinci oyuna gelince 1. el kombata göre yeniden tasarlanmış daha aktif bir Geralt hikayesi var. Sanırım bu perspektife geçildiği için Geralt'ın modeli daha heroic ve yakışıklı olacak şekilde yeniden tasarlanmış. Artık Geralt haritada daha fazla nüfuza sahip ve mutant olmasını bir kenara bırakmış süper kahramanmış gibi özgüvenle insanlara yardım etmeye çalışıyor. Bu noktadan itibaren Geralt çok eğreti durmaya başlıyor ve tam anlamıyla tuttuğunu siken bir savaşçı kahramandan hiç farkı kalmıyor. İlk oyundaki rookie witcher hayatının cazibesi bu noktadan sonra kalmadığı için Günhan'a çok hak veriyorum. Sadece diplomatik ilişki + bayırda canavar avlama + seks simülatörü gibi geçiyor 2. ve 3. oyun. Öte yandan her şeyde azar azar başarılı olduğu için (hikaye, combat, öldürme/bağışlama, iksir oluşturma sistemi vb.) çok ağır eleştirilecek başka bir noktası bana göre yok.
Ben kanalin yeni izleyicisi sayilirim, haberim yok tekrar sans verip oynadiniz mi ama witcher 3'u oynamalisiniz. Ben hack n slashden nefret ederim, oyunun mekaniklerinden de nefret ettim, dediginiz gibi geralt hani duz bir karakter ama etrafindaki dunya inanilmaz. Bence gelmis gecmis en iyi single player oyundur ve bahsettiginiz gibi 2-3 sans vererek oynadim ben de. 8 saat civari bir sure sonra idare etmeye sonra da isik hizila gelmis gecmis en iyi oyuna donustu. Kesinlikle oynanmali.
Ayrica fallout4????
Oyunun mekanikleri tırt olunca hikaye falan hiçbir şey insanın umrunda olmuyor. Ama güzel mekanik bir oyun olduğunda ya bu adam ne anlatıyor diye durup o zaman dinleniyor. AC odyssey te başlarda ara sahneleri pat diye geçiyordum 2 saatin sonunda ne anlatıyor diye durup Kassandra nın hikâyesini dinlemeye başladım ve hoşuma gitti. Ama oyunlarda ağır senaryo ve hikaye zarurî değildir.
Ne 6 ayı koçum 6 sene video atmasanız attığınızda burdayım
Battaniye Jackson
Ben cyberpunkı bitirince pamle beraber göçebelere katılmıştım 6 ay içerisinde ölücem mevzusunu da hatırlamıyorum hiç
Yalnız "if he was wrong about you then he was wrong about me" cümlesini ben sana shieldi vermekle seni seçtiği için yanılmışsa demek ki, beni seçmediği için de yanıldı gibi anladım. Sizin okumanız çok dramatikmiş ama
Podcastin ismini de vereydiniz de dinleyeydik keşke
Ahbab-ı literatür
Çok iyi bölümdü
42:28
thumbnail’deki yazı çizik çizik olduğundan anasayfada aşağı yukarı yaptıkça yanıp sönen gif gibi oluyo. mert abi bunu bilerek yaptıysan sana olan saygım çok arttı gerçekten.
ben zemo'yu çok seviyorum ya çok iyi bir karakter, çok iyi bir kötü
dizideki davranışları da çok anlamlı.
Spore 2 gelsin
yorummm