Esselamu aleyküm ve rahmetullahi ve berekatühü . Anlamı ise Allah'ın rahmeti, bereketi ve selameti sizin üzerinize olsun demektir. Kadir abim sen selama devam et biz senin selamını her daim alıyorum ❤
Selamın kökünü kendinize göre açıklamanız ve diğer selamlaşmaları (had aşan şekilde talihsizce) saçma sapan bulmanız üzerine yazıyorum... ŞALOM ALEYKE "Selamun aleyküm” İbranicedir. Aslı “şalom aleyke” dir Ben “Şalom Aleyke” demeyeceğim. Şalom, M.Ō. 1000’li yıllarda yaşamış zalim, acımasız ve katliamcı ilk Yahudi-İsrail kent devleti kralının adıdır. Aleyke ise; “üzerine, dâhil, tâbi, tabâ” yani “Kral Şalom’un milletindenim” demektir. Bugün “şalom aleyke” - selamün aleyküm diyerek selamlaşanlar, üç bin yıl önceki bir Yahudi kralın milliyetindenim diyen ve bunu esenleşme sanan gafillerdir. Tıpkı bir parola gibi.. Araplar da cahiliye döneminde akrabaları olan Yahudilerden selamlaşma sözü olarak aldılar. “Şalom Aleyke” sözü o dönemlerde “selamün aleyküm” olarak kullanılmaya başlandı. Oysa Oğuz Kaan destanında, Göktürk Yazıtlarında ve Kaşgarlı Mahmut’un Bağdat'ta 1072 - 1074 yılları arasında Araplara Türkçe öğretmek için yazdığı eserinde kün (gün) tün (gece) ay (ışık) sözcükleri geçer. Bugün kullandığımız günaydın, tünaydın selamlamaları Türk varlığı kadar eskidir ve bizimdir. Türkçede esenleşme sözcüğü varken -İbranice kökenli- “selamün aleyküm” demeyi Müslümanlık sananlar öğrensin, bilsin isterim. Dinlerin bazı yönergeleri ( örneğin İslam dinindeki Hadislerin büyük çoğunluğu ) işte böyle bir rivayet batağıdır ( tabii ki önyargısız sınayıp, sorgulayabilen ve bilimsel kuşku duyabilenler için… ) Karşılaşmalarda; - iyi günler, - günaydın, - gününüz aydın olsun, - iyi akşamlar, - iyi geceler. Uğurlamalarda (ayrılırken); - uğur(lar) ola, - uğurlar olsun, - güle güle, - esen kalın, - görüşmek üzere, - görüşürüz, - sağlıcakla kalın, - mutlu kalın.. şeklindeki kullanımların daha doğru seçimler olduğu kanısındayım. Yahudiden aşırma Arap selamını hala belirli bir grup PAROLA gibi kullanıyor. Ama ben Şalom’un tebası veya Arap takipçisi değilim. Prof. Dr. Ahmet SALTIK.
Esselamu aleyküm ve rahmetullahi ve berekat ebeden û daimen
Ömrün bereketli huzurun daim olsun
Ve Aleyküm selam cansın
Esselamu aleyküm ve rahmetullahi ve berekatühü . Anlamı ise Allah'ın rahmeti, bereketi ve selameti sizin üzerinize olsun demektir. Kadir abim sen selama devam et biz senin selamını her daim alıyorum ❤
Selamünaleyküm demek allahın rahmet i ve bereketi üzerinize olsun demektir
dayre takası yaparm i kocaelide
SELAMİNALEYKM KADİRBEY ALLAHINI SELAMI ÜZERINIZE OLSUN ALEUNA VE ALEYKÜM SELAM BUDA ALLAHINSELAMI SİZİN DE ÜZERİNİZÉ OLSUNDEMEK DİR KİMNEDERSE DESİN SİZ ALLAHIN SELAMINI VERMEYE DEVAM EDİN
HAYIRLI İŞLER
11.400 m2 tapulu mu? Yoksa ortak mera alanı mı? Teşekkürler
tek tapu mera ortak kullanımdır
Ayrıca merhaba da Arapçadır...
Siz istediğiniz gibi selam verin alın baskasına da kendinizi dayatmayın...
Selamın kökünü kendinize göre açıklamanız
ve
diğer selamlaşmaları (had aşan şekilde talihsizce) saçma sapan bulmanız üzerine yazıyorum...
ŞALOM ALEYKE
"Selamun aleyküm” İbranicedir. Aslı “şalom aleyke” dir Ben “Şalom Aleyke” demeyeceğim.
Şalom, M.Ō. 1000’li yıllarda yaşamış zalim, acımasız ve katliamcı ilk Yahudi-İsrail kent devleti kralının adıdır.
Aleyke ise; “üzerine, dâhil, tâbi, tabâ” yani “Kral Şalom’un milletindenim” demektir.
Bugün “şalom aleyke” - selamün aleyküm diyerek selamlaşanlar, üç bin yıl önceki bir Yahudi kralın milliyetindenim diyen ve bunu esenleşme sanan gafillerdir.
Tıpkı bir parola gibi..
Araplar da cahiliye döneminde akrabaları olan Yahudilerden selamlaşma sözü olarak aldılar.
“Şalom Aleyke” sözü o dönemlerde “selamün aleyküm” olarak kullanılmaya başlandı.
Oysa Oğuz Kaan destanında, Göktürk Yazıtlarında ve Kaşgarlı Mahmut’un Bağdat'ta 1072 - 1074 yılları arasında Araplara Türkçe öğretmek için yazdığı eserinde kün (gün) tün (gece) ay (ışık) sözcükleri geçer.
Bugün kullandığımız günaydın, tünaydın selamlamaları Türk varlığı kadar eskidir ve bizimdir.
Türkçede esenleşme sözcüğü varken -İbranice kökenli- “selamün aleyküm” demeyi Müslümanlık sananlar öğrensin, bilsin isterim.
Dinlerin bazı yönergeleri ( örneğin İslam dinindeki Hadislerin büyük çoğunluğu ) işte böyle bir rivayet batağıdır ( tabii ki önyargısız sınayıp, sorgulayabilen ve bilimsel kuşku duyabilenler için… )
Karşılaşmalarda;
- iyi günler,
- günaydın,
- gününüz aydın olsun,
- iyi akşamlar,
- iyi geceler.
Uğurlamalarda (ayrılırken);
- uğur(lar) ola,
- uğurlar olsun,
- güle güle,
- esen kalın,
- görüşmek üzere,
- görüşürüz,
- sağlıcakla kalın,
- mutlu kalın..
şeklindeki kullanımların daha doğru seçimler olduğu kanısındayım.
Yahudiden aşırma Arap selamını hala belirli bir grup PAROLA gibi kullanıyor. Ama ben Şalom’un tebası veya Arap takipçisi değilim.
Prof. Dr. Ahmet SALTIK.