1964 yılında ABD’de bir öğretmen dergisinde Alexander Calandra imzalı bir yazı yayınlanır: Bir fizik hocası ile öğrencisi sınav sorusuna verilen cevap hakkında anlaşmazlığa düşerler ve tecrübeli öğretmen Calandra’nın hakemliğine başvururlar. Soru şöyledir: “Bir binanın yüksekliğini bir barometrenin yardımı ile nasıl bulursunuz?” Öğrenci de bu soruya cevaben “Barometreye bir ip bağlar, binanın çatısından aşağı sarkıtır ve barometrenin yere değdiği noktada ipi ölçerim” yazar. Tabii ki öğretmenin beklediği yanıt bu olmasa da binanın yüksekliğinin bu yöntemle ölçülebilirliği de ortadadır. Calandra tartışmayı uzatmamak için öğrenciden hemen o anda bu soruyu başka bir yanıt ile cevaplamasını ister. Öğrenci bu kez: “Ama bir tek yanıt yok ki, pek çok yöntem var” diye cevap verir. Calandra “Peki” der. “Düşünebildiğin kadar yanıt ver o zaman. Ama mümkünse cevapların en az birinden fizik çalışmış olduğunu anlayalım.” Öğrencinin ilk cevabı şöyle olur: “Barometreyi çatıdan aşağı bırakırsınız ve bir kronometre ile kaç salisede yere çarptığını hesaplayıp x=1/2 x g x t2 formülü ile yüksekliği bulursunuz.” Beklenen cevap bu olmasa da cevap fizik bilgisi içermektedir. Öğrenci cevaplarını sıralamayı sürdürür: “Güneşli bir günde barometreyi dik tutup gölgesini ölçersiniz ve sonra da binanın gölgesini ölçüp orantıyı barometrenin yüksekliği ile çarparsınız” Bu cevap da doğrudur. Öğrencinin üçüncü cevabı da şu olur: “Merdivenleri çıkarken duvar boyunca barometrenin yüksekliğini defalarca işaretleyerek çıkar ve işaret sayısı ile barometrenin yüksekliğini çarparsınız” Bu da doğrudur elbette ama dördüncü cevap öğretmenlerin küçük dillerini yutmalarına neden olur._ Çünkü yanıttan öğrencinin fiziği çok iyi bildiği anlaşılmaktadır. “Küçük bir ipe bağladığınız barometreyi önce yerde sonra da çatıda sallar ipin uzunluğu ve sallanma periyodları arasındaki farklarla Newton’un g katsayısını hesaplar iki g katsayısı arasındaki farktan binanın yüksekliğini hesaplayabileceğiniz oranı bulursunuz”. Söylenecek bir şey kalmamıştır, öğrencinin sınıfı geçtiği açıktır. Öğrenci yarattığı etki ile gülümser ve der ki: “Ama bence yapılacak en doğru şey kapıcıya gidip barometreyi hediye edip karşılığında binanın yüksekliğini söylemesini istemekten ibarettir.” Hep beraber gülmeye başladılar. Calandra hayranlıkla sorar öğrenciye: “Peki, öğretmeninin senden beklediği cevabı da biliyor musun?” Öğrenci alaylı bakışlarla cevap verir: “Evet, çatıda ve yerde hava basıncını ölçerek aradaki farktan hesaplamamız gerekiyor yazmamı bekliyordu.” Calandra merakla şu soruyu sorar: “Peki madem istenilen cevabı biliyordun, neden yazmadın? “ Öğrenci omuzlarını silkerek şöyle der: “Çünkü dar kafalılıktan bıktım.” Yaşamı tek bilinmeyenli bir denklem gibi ele almak, altı boş kulağa hoş sloganlarla konuşup, zamana göre kendini geliştirmeyen, saplantı slogan hükümlere göre yaşamak ve mevzi alıp dayatmaya çalışmak kolaycılığı hiç kimseyi ve de toplumları bir yere götürmez. Yaşamda soruların pek çoğunun tek bir cevabı yoktur. Öğrenci: Niels David Bohr.. Nobel ödüllü Danimarkalı fizikçi..💖💖
İnsan mükemmel ve üstün varlık olduğu gibi bu üstünlüğü doğanın kendine has varlıklarına bağlı olduğunu anlamak ve korumakla bu üstün varlığını dahada üs Alana taşıyacağı insanlık gerçeğimizdir...
Ayşe hanım ben igleşmek istiyorum. Üzgünüm 😞 ihtiyacım var bilgeliğe. Bu yükleri atayım, bana ait olmayanları. Yaşayayım o muhteşem enerjiyi. Sizinle görüşmek isterim.
Dünya bu halde değilken de 150-170 yıl yaşayan yoktu. Kuantum, zihin vs. işleriyle insanları binlerce lira öpüp ondan sonra da alma verme dengesi diye geziniyor enerjist ablalarımız ve abilerimiz.
Ayşe Tolga seni çok seviyorum çok güzel çok faydalı bir insansın sen.Niye mi sen dedim çünkü seni kendime sen diyecek kadar yakın hissediyorum da ondan.Asla saygısızlık seviyesizlik olarak alma lütfen.
Ayşe hanım size hiç bir şekilde iletişim sağlamıyorum sizden seans almak ıstıyorum kuantum ıcın sizinle bire bir görüşmek istiyorum nasıl ulaşıcammm yerınız de belli değil
Anlatılanlar tıp okumasın diye bir şey söylemiyoruz zaten tıp dünyası da anlattığımız bilgileri göre kendini güncelliyor buna fonksiyonel ve enerji tıbbi deniyor biraz biraz literatür araştırırsanız dalga geçmeden evvel
Fakir dediğiniz insanların bilgisizliği ile dalga geçtiğinizi fark etmiş olmalısınız amacımız toplumun bilinç seviyesini yükseltmek böylece herkes aslında çok basit bu temel gerçekleri öğrenerek yaşam kalitesini artırabilir
@@aysetolga hanfendi, stres de fizyolojik bir süreçtir, strese ve psikolojiye inanırım. Ama enerjiye inanmamı beklemeyin. “Yaşayanlar var” demişsiniz örnek gösterin ,mümkünse delilleriyle. Üzülecek bir şey yok ayrıca ,sizi pozitif olmaya davet ediyorum. Hayat bunları kafaya takacak kadar UZUN DEĞİL.
![TEEDEE TADA - DIAMOND NARAKORN X LEGO LYKN [Special Dance Performance]](http://i.ytimg.com/vi/QgtZedFeumA/mqdefault.jpg)
1964 yılında ABD’de bir öğretmen dergisinde Alexander Calandra imzalı bir yazı yayınlanır:
Bir fizik hocası ile öğrencisi sınav sorusuna verilen cevap hakkında anlaşmazlığa düşerler ve tecrübeli öğretmen Calandra’nın hakemliğine başvururlar.
Soru şöyledir:
“Bir binanın yüksekliğini bir barometrenin yardımı ile nasıl bulursunuz?”
Öğrenci de bu soruya cevaben “Barometreye bir ip bağlar, binanın çatısından aşağı sarkıtır ve barometrenin yere değdiği noktada ipi ölçerim” yazar.
Tabii ki öğretmenin beklediği yanıt bu olmasa da binanın yüksekliğinin bu yöntemle ölçülebilirliği de ortadadır.
Calandra tartışmayı uzatmamak için öğrenciden hemen o anda bu soruyu başka bir yanıt ile cevaplamasını ister.
Öğrenci bu kez:
“Ama bir tek yanıt yok ki, pek çok yöntem var” diye cevap verir.
Calandra “Peki” der.
“Düşünebildiğin kadar yanıt ver o zaman. Ama mümkünse cevapların en az birinden fizik çalışmış olduğunu anlayalım.”
Öğrencinin ilk cevabı şöyle olur:
“Barometreyi çatıdan aşağı bırakırsınız ve bir kronometre ile kaç salisede yere çarptığını hesaplayıp x=1/2 x g x t2 formülü ile yüksekliği bulursunuz.” Beklenen cevap bu olmasa da cevap fizik bilgisi içermektedir.
Öğrenci cevaplarını sıralamayı sürdürür: “Güneşli bir günde barometreyi dik tutup gölgesini ölçersiniz ve sonra da binanın gölgesini ölçüp orantıyı barometrenin yüksekliği ile çarparsınız”
Bu cevap da doğrudur.
Öğrencinin üçüncü cevabı da şu olur:
“Merdivenleri çıkarken duvar boyunca barometrenin yüksekliğini defalarca işaretleyerek çıkar ve işaret sayısı ile barometrenin yüksekliğini çarparsınız”
Bu da doğrudur elbette ama dördüncü cevap öğretmenlerin küçük dillerini yutmalarına neden olur._
Çünkü yanıttan öğrencinin fiziği çok iyi bildiği anlaşılmaktadır.
“Küçük bir ipe bağladığınız barometreyi önce yerde sonra da çatıda sallar ipin uzunluğu ve sallanma periyodları arasındaki farklarla Newton’un g katsayısını hesaplar iki g katsayısı arasındaki farktan binanın yüksekliğini hesaplayabileceğiniz oranı bulursunuz”.
Söylenecek bir şey kalmamıştır, öğrencinin sınıfı geçtiği açıktır.
Öğrenci yarattığı etki ile gülümser ve der ki:
“Ama bence yapılacak en doğru şey kapıcıya gidip barometreyi hediye edip karşılığında binanın yüksekliğini söylemesini istemekten ibarettir.”
Hep beraber gülmeye başladılar.
Calandra hayranlıkla sorar öğrenciye:
“Peki, öğretmeninin senden beklediği cevabı da biliyor musun?”
Öğrenci alaylı bakışlarla cevap verir:
“Evet, çatıda ve yerde hava basıncını ölçerek aradaki farktan hesaplamamız gerekiyor yazmamı bekliyordu.”
Calandra merakla şu soruyu sorar: “Peki madem istenilen cevabı biliyordun, neden yazmadın? “
Öğrenci omuzlarını silkerek şöyle der:
“Çünkü dar kafalılıktan bıktım.”
Yaşamı tek bilinmeyenli bir denklem gibi ele almak, altı boş kulağa hoş sloganlarla konuşup, zamana göre kendini geliştirmeyen, saplantı slogan hükümlere göre yaşamak ve mevzi alıp dayatmaya çalışmak kolaycılığı hiç kimseyi ve de toplumları bir yere götürmez.
Yaşamda soruların pek çoğunun tek bir cevabı yoktur.
Öğrenci: Niels David Bohr.. Nobel ödüllü Danimarkalı fizikçi..💖💖
Kesinlikle size katılıyorum Ayse hanım.Hersey insanın kendisinde başlıyor ve bitiyor.Ben hayatimdaki inanilmaz değişimleri hayretle izliyorum 🌹
Allah yolunu açık etsin Ayşe hanım çok faydalanıyoruz görüşlerinizden Allah razı olsun
İnsan mükemmel ve üstün varlık olduğu gibi bu üstünlüğü doğanın kendine has varlıklarına bağlı olduğunu anlamak ve korumakla bu üstün varlığını dahada üs Alana taşıyacağı insanlık gerçeğimizdir...
USA Florida Jacksonville'den selamlar 🇹🇷
Dogru aciklamalar icin cok tesekurler.
Selamlar Sevgiler 🇹🇷
Rezonans kitabında detaylı bilgi alabilirsiniz çok doğru söyledikleriniz fark etmek ve uygulamak mühim olan👌
2019 senesinde Titreşimini yükselt hayatın değişsin diye bir kitap yazdım orada okuyabilirsiniz
Ayşe hanım ben igleşmek istiyorum. Üzgünüm 😞 ihtiyacım var bilgeliğe. Bu yükleri atayım, bana ait olmayanları. Yaşayayım o muhteşem enerjiyi. Sizinle görüşmek isterim.
Dünya bu halde değilken de 150-170 yıl yaşayan yoktu. Kuantum, zihin vs. işleriyle insanları binlerce lira öpüp ondan sonra da alma verme dengesi diye geziniyor enerjist ablalarımız ve abilerimiz.
Ayşe Tolga seni çok seviyorum çok güzel çok faydalı bir insansın sen.Niye mi sen dedim çünkü seni kendime sen diyecek kadar yakın hissediyorum da ondan.Asla saygısızlık seviyesizlik olarak alma lütfen.
Nasıl özgürleşme yaparız anlatırsanız iyi çok iyi olur❤
Eğitimlerimin konusu derslerime beklerim
❤❤muhtesem tsk ederim 😊
Hâlâ bana nedense gergin sert mutsuz görünüyor nedense
İnandığım şeyleri söylerken biraz sert gözükebilirim bence nasıl söylediğimi değil söylediklerimin içeriklerine dikkat edin faydalanabilirsiniz
Hic mi basaran olmaz madem dogru..Sizi izleyelim bakalim örnek olun. Kac yil yasayacaksiniz
Ayşe hanım size hiç bir şekilde iletişim sağlamıyorum sizden seans almak ıstıyorum kuantum ıcın sizinle bire bir görüşmek istiyorum nasıl ulaşıcammm yerınız de belli değil
Neden sonuç ilişkisi olmassa mantık olmaz. Hayallerle yaşar durursun.
150-170 yıl yaşamazsan, mezarına hayırlı bakışlar olmaz :)
Noluyada kanser oldum
❤❤❤
Kendi söylediğine kendi inanıyo mu aceba😂😂
bunları uygulamak zor iyide o nasıl olacak
Tıp okumasın millet boşu boşuna biz heybemizi boşaltcaz 😂
Anlatılanlar tıp okumasın diye bir şey söylemiyoruz zaten tıp dünyası da anlattığımız bilgileri göre kendini güncelliyor buna fonksiyonel ve enerji tıbbi deniyor biraz biraz literatür araştırırsanız dalga geçmeden evvel
@@aysetolga peygamberler bile hastalanmış ,ne enerjisi, hastalıklar insanlara sınavdır hastalık vardır sen araştır istersen dini yönden
@@ZühalSerttaşhastalıklara dini yönden bakamayız . Bilimsel bakmak zorundayız arkadaşım
Hiçbir fakirin böyle yok titreşime geçtim yok felan alana girdim dediğini görmedim
Demekki zeytin ekmekle olmuyor
Fakir dediğiniz insanların bilgisizliği ile dalga geçtiğinizi fark etmiş olmalısınız amacımız toplumun bilinç seviyesini yükseltmek böylece herkes aslında çok basit bu temel gerçekleri öğrenerek yaşam kalitesini artırabilir
@@aysetolga hangi cümle, dalga geçme ifadesi? Çok makul bir şey söylemiş arkadaş..
İnsan sadece 120; yaşına kadar enfazla yasayabilir...
Peki bu bel fıtığı nasıl geçecek .
Kilo vererek ve egsersiz agirlik kaldirma vsy gibi gibi
Enerji+titreşim-eril enerji > tıp
150 yıl
😂😂😂
Bence biraz daha inansak 200 yıl yaşarız
Ama biz henüz o düşünsel mertebeye ulaşamadık
😂😂😂😂
İnanılacak bir şey değil yaşayanlar var. Tersine inandığını fark et. Komik bir durum yok üzülmelisin
@@aysetolga hanfendi, stres de fizyolojik bir süreçtir, strese ve psikolojiye inanırım. Ama enerjiye inanmamı beklemeyin. “Yaşayanlar var” demişsiniz örnek gösterin ,mümkünse delilleriyle. Üzülecek bir şey yok ayrıca ,sizi pozitif olmaya davet ediyorum. Hayat bunları kafaya takacak kadar UZUN DEĞİL.
Nasıl oluyor ablacım ya? Kaç kişinin titreşimini yükselttin? Millet yıllarca, terapi görüyor..
Milleti bilemem tatlım kitaplarımı okuyan seminerlerime katılan binlerce kişiden biliyorum biraz dersine çalışırsan sen de faydasını görebilirsin
@@aysetolga bir anda diyorsun da, hal değişimleri, huy değişimleri için maşallah...
Niye yüzüne botoks yaptırıp duruyon bırak titresimle yap
Blan bla,bukadar bos konusru haminefendi.
Bioloji okusun derim...