Kısaca "Olması gerektiği gibi olmayan hiçbir şey görmüyorum" diyebilmek. Ne kadar kötü ve olumsuz olsalar bile gerçekleşen olaylar beni bugünkü ben yapan şeydir. Kendimden memnun olmak budur.
Yaradılanı (kişi,olay,durum,mekan,zaman her türlü oluş) sev yaradandan ötürü.Yaratılan her şeyi sevmek ve olduğundan haliyle kabul etmek aslında.Başımıza gelen her şeyin ilahi gücün kontrolü ve bilgisinde olmak,ilahi akışa teslim olmak ❤🌸
Hindistan da, gerçekten çok fazla üst insan var o zaman. Onlar, yaşadığı kaderi kabullenip seviyorlar ve sevmek zorundalar, çünkü; inançlarına göre sevmezlerse, daha kötü bir kadere sahip oluyorsun. Fakat, Nitche inanca karşıdır, ama onun savunduğu değerlere Hintliler inançları sayesinde sahipler. Ben, her iki düşünceye de katılmıyorum.
Her şey felsefe ile çözülemez. Hukuk ve adalet daha güçlü ve kalıcı çözümler getirir. Hukuk her şeyin üzerindedir. Felsefe fakir ve geri kalmış ülkelerde bir işe yaramıyor yaramaz da😢
nietche anlatmış anlatanlar için hep kolay yaşayanlar nerden bilsin kaderin anahtarı zihin zihnin şifreleri yaşanmışlarda tek çıkış ateşe atlamak da :)
Okuduğum öğrendiğim ve gözlemlediğim kadarıyla kader konusu şöyle islam dini bağlamında söylüyorum: Tanrı ana hatları çiziyor ( doğum, yaşadığın yer, anne, baba akrabalar...) sen varolanla kendine kattıklarınla önüne sunulan tercihlerden birini seçiyorsun. Yani önüne sunulan tercihlerin hepsinin ALGORİTMASI hazır. Sen birini seçerek kendi kaderini tayin etmiş oluyorsun... Eğer kendine kattıkların müspet ve ahlakî yöndeyse Tanrı önüne sana uygun ALGORİTMİK bir seçenek sunuyor. Yani senin ibadetlerin belirleyici deil kalbine ve ahlakına kattıklarınla İBNÜL ARABİ'nin dediği gibi yalan kibir ve utanmazlıktan arınmış bir insan, nefsine yan çıkmadığı için Tanrı tarafından öüne sunulan tercihler onu Tanrıya yaklaştıran tercihlerdir. Eğer kişi ahlaksızlığında ısrar ederse onu, yaptığı ibadetler hiç bir şekilde Allaha yaklaştırmaz. Seçtiği yol onun ibadetleri ile deil, kalbindeki ahlaka göre belirlenir. Tanrı tabloyu paleti ve renkleri verir, senin yaptığın çizim Tanrının yanındaki duruşunu belirler Bu yüzden kaderindeki çizgileri sen belirlemiş olursun duruşunla...
Yok bu sizin anlayışınlzdır.Olan hər an dəyişim dönüşüm içəndir,keçmiş gələcək yo k hər ikisidə indi ki ana nibət edilir.Kadərə təslim olmak ya olmamaq olandan kənara çıkma deyil zatən.Ən yücə insan olmaq üçün heç bir şeyə ihtiyac yoxdur ,ən yücə insan olmadığı fikrin buraxmaq lazım,ayrı bir insan yok hayat bütündür,yücəysə hər kəs hər.şey ən yücədir deyilsədə kimsə deyildir.İnsan oğlunun tək cəhaləti hayatla bağlı bir son bir hədəfə varma,bir anlam qatma çabası,bir həqiqət axtarma çabası.Yoxsa həyatın sonsuz ifadələrənindən biir də insandır o da təbiıti gərəyi özün ifadə.edir.tək farq zehin aracılığıyla kəndini var oluşdan ayrı bir şüy zənn etməklə bu cəhalətə.düşür və bitməyən sualllar bitmətən axtarışla,mutsuz olmadan mutlu olma çabası kimi cəhalət))
Peki sizce ömrünü hırsızlıkla ve türlü iğrenç huylarla geçirmiş bir insana kıyasla çevresini türlü belalardan kurtarmış bir insan yüce değil midir? Bazı insanlar diğerlerinden daha yüce olmuş olmaz mı eylem doğrultusunda?
@@jupiterr7 Zatən söylədiyim odur ki,insan zehini bunu qavraya bilmir ki,ayrı kimi gördüyü şeylər bir anda olgu olaraq meydana çıxır.O hər şeyi böldüyü kimi insanlarıda çeşitlər,yücə olan yücə olmayan hırsız olan ,dürüst olan deyə.Oysa doğru olan ,dürüst olan -yanlış vəya hırsız olanla karşılaştlrınca ortaya çıkmış olur.Biri gedərsə ötəkidə gidər ayrılmazlar,sadəcə hayata böylə görən böylə dəyərləndirən insan zehnidir.İndi durumun nə olduğun digər bir durumla karşılaştırmasan şu an olun haqqında bir fikir mövcud deyil.Bu səbəblə var oluş bir bütündür ayrılmaz yek parə.Zatən o yüzdən yazdım ki sorular zatən sahib olduğumuz cavablardan doğar))Sənin istədiyini söylərsəm beni kabul edərsin söyləmzsəm inkar,siz sorularınıza cevab deyil,onu tasdik arıyorsunuz,siz derken insanı deyirəm)))
@@nosceteipsum5016 Şahsen tasdik aramıyorum, bunun üzerine fikrinizi merak ettim. Evet her şey zıttıyla vardır yin ve yang gibi. Ve zihin bir şeyleri kıyaslayarak ölçeklendirir. Bu yüzden yeterli kavramı doğanın kanunu işin içine girmedikçe bir illüzyondan ibarettir. Fakat, hayatını aklınıza gelebilecek her tür iğrençlik içerisinde geçirmiş insan kıyaslama yapılmadan da kötüdür. Hayat bir bütündür fakat kimse bu bütün içerisinde türlü iğrençliklerin azalmasına karşı çıkmaz, o iğrençliği işleyen dışında. Evet, hayatta neredeyse gerçek yoktur diyebiliriz fakat bazı noktaların hiç değilse insanlar içerisinde objektif olabileceğini bilmeliyiz. Olmalı çünkü. Bizler insanız ve bana kalırsa bir şeylerin zihnimiz tarafından yüce olarak algılanmasına ve yüce algılanana ilerlemeye çalışılmasına izin vermeliyiz. Bazı şeyleri kılıflarıyla kabul etmeliyiz. Bunda korkulacak veya ayıplanacak bir şey yok.
@@jupiterr7 Nasıl isterseniz öyle yaşayın,zatən hər şey tabiatı gereyi özün ifadə.edər ,söylədiyim odurki insani tanımlamalar işimizə yarayır,amma daha yüksək baxış noktasından,zatən ayrı bir sən yok,o üzdən hər şeyə rağmən olan olacaq olmayanda olmayacaq,hər kəs yapılması gərəkəni yapacaq zatən.
Türkiyede yaşanan ve aşılanmya zorlanan İslam gerçekten çok itici. Eğer bu noktadan bakarsak Dilaracım Nicthze' nin değerlendirmeleri auta çıkar. Türkiyedeki kaderin, mantık algı ve örgüsü saçma sapan. Kaynaklardan değerlendirdiğimizde ise kader İslamda şöyle , Tanrı ana hatları çiziyor ( doğum, yaşadığın yer, anne, baba akrabalar...) sen varolanla kendine kattıklarınla önüne sunulan tercihlerden birini seçiyorsun. Yani önüne sunulan tercihlerin hepsinin ALGORİTMASI hazır. Sen birini seçerek kendi kaderini tayin etmiş oluyorsun... Eğer kendine kattıkların müspet ve ahlakî yöndeyse Tanrı önüne sana uygun ALGORİTMİK bir seçenek sunuyor. Yani senin ibadetlerin belirleyici deil kalbine ve ahlakına kattıklarınla İBNÜL ARABİ'nin dediği gibi yalan kibir ve utanmazlıktan arınmış bir insan, nefsine yan çıkmadığı için Tanrı tarafından öüne sunulan tercihler onu Tanrıya yaklaştıran tercihlerdir. Eğer kişi ahlaksızlığında ısrar ederse onu, yaptığı ibadetler hiç bir şekilde Allaha yaklaştırmaz. Seçtiği yol onun ibadetleri ile deil, kalbindeki ahlaka göre belirlenir. Tanrı tabloyu paleti ve renkleri verir, senin yaptığın çizim Tanrının yanındaki duruşunu belirler Bu yüzden kaderindeki çizgileri sen belirlemiş olursun duruşunla... Eğer gerçekten kader anlayışı bu tasavvuf içerikli KADER değerlendirmesi doğruysa Nitche'de doğru söylemiş olabilir... O zaman güzel ahlâka ulaştıran kader kabullenmesi bizi ÜSTÜN kılabilir... Videolarına bayılıyorum bu arada teşekkürler 👍
Kısaca "Olması gerektiği gibi olmayan hiçbir şey görmüyorum" diyebilmek. Ne kadar kötü ve olumsuz olsalar bile gerçekleşen olaylar beni bugünkü ben yapan şeydir. Kendimden memnun olmak budur.
Yaradılanı (kişi,olay,durum,mekan,zaman her türlü oluş) sev yaradandan ötürü.Yaratılan her şeyi sevmek ve olduğundan haliyle kabul etmek aslında.Başımıza gelen her şeyin ilahi gücün kontrolü ve bilgisinde olmak,ilahi akışa teslim olmak ❤🌸
olduğundan düzeltme olduğu*
"Zorunda olana ne katlanmak ne tahammül etmek SADECE SEVMEK"
Bütün eserlerini okudum,onun gibisi felsefede nadir bulunur ❤
Videoda ki konudan bağımsız, dilara çok akıllı biri çok zeki, Türkiye de daha çok tanınacak ileride televizyonlarda izleyeceğiz
Okumaya fırsatı olmayan benim gibiler için çok aydınlatıcı oluyor videolarınız
Hz Muhammed sav ☝️💜
Ne alaka ?
@@Kirmizibeyaz1325 tanrı öldü diyen birisinden bahsedilen videoda hz muhammedin kullanılmasının nasıl bir alakası ola bilir?
Hindistan da, gerçekten çok fazla üst insan var o zaman. Onlar, yaşadığı kaderi kabullenip seviyorlar ve sevmek zorundalar, çünkü; inançlarına göre sevmezlerse, daha kötü bir kadere sahip oluyorsun. Fakat, Nitche inanca karşıdır, ama onun savunduğu değerlere Hintliler inançları sayesinde sahipler. Ben, her iki düşünceye de katılmıyorum.
Üstinsan sadece amor fatide bitmiyor. Zerdüşt'te daha tonla şey anlatıyor. Hintlilerin çoğu üstinsana epey uzak.
Çok özel birisi ya gerçekten
Kaderimi kabul ettiğim an, hayatın anlamı kalmıyor.
Kaderin senin elindemi hayatın senin elindemi
@@zekaigundogdu2468 Kadere inanmıyorum.Yaşamım çoğunlukla kendi iradem altında.
Ozaman eceline mani ol ikinci dirilişi engelle
@@zekaigundogdu2468 Ölüm doğanın işleyişinin bir parçasıdır. Sondur.Diriliş falan olmayacak.
@@ahmetmarullalioglu kader iradeyi hiçe saymak değil ki zaten
Adamın delirmesine şaşmıyorum
Nietsche Stockholm Sendromu'nu tanımlıyor olmasın. Sizi izliyor ve dinliyorum, o halde açıklama bekliyorum😊
Ne güzel anlattınız :) :) :)
Her şey felsefe ile çözülemez. Hukuk ve adalet daha güçlü ve kalıcı çözümler getirir. Hukuk her şeyin üzerindedir. Felsefe fakir ve geri kalmış ülkelerde bir işe yaramıyor yaramaz da😢
Severek dinliyorum ❤
HzMuhammed'in felsefesine benziyor.Ancak peygamberimizin birde sevdirmek görevi vardı.
Abla çok güzel olmuşsuunnnnn 😍
Bu gacı niye bu kadar güzel ya. Tam eşim olmasını istediğim tipten. Hem akıllı hem güzel. Neyse çalışmaya devam. Maybe one day
ilahi adaletin daima iş başında olduğunu bilip sevmek
Sanırım yakında bir "Nietzsche" dosyası açarsınız..
nietche anlatmış anlatanlar için hep kolay yaşayanlar nerden bilsin kaderin anahtarı zihin zihnin şifreleri yaşanmışlarda tek çıkış ateşe atlamak da :)
üstinsan kavramını sarhosken mi anlamaya calistiniz
Nietzsche böyle demiş diye doğru olması gerekmiyor , sen ne diyorsun bu konuda kaardeeeş..😊
üstinsan , değişik bir tabir
"yegane (biricik) koşullarından birisi" dedin ya ardını dinlemedim bile...
“Benim adım hıdır yaptığım budur” k
Makyaj çok yakışmış beeee 💃💞😎
Nihilizm normlara karşı çıkarak aslında kendisiyle çelişmiyor mu bu da bi norm değil midir normlara karşi çık normu?
en yüce türkler ;
1) Atatürk
2) aklingozu
3) Celal Şengör
😂😂😂
İstersen sevme mecbursun, ermiş veya Hz eyüp bilinci.
👍👍👍
olanini sindirmek bence...
Neden bana imkansız geliyor
Kader ne demek ?
Okuduğum öğrendiğim ve gözlemlediğim kadarıyla kader konusu şöyle islam dini bağlamında söylüyorum:
Tanrı ana hatları çiziyor ( doğum, yaşadığın yer, anne, baba akrabalar...) sen varolanla kendine kattıklarınla önüne sunulan tercihlerden birini seçiyorsun. Yani önüne sunulan tercihlerin hepsinin ALGORİTMASI hazır. Sen birini seçerek kendi kaderini tayin etmiş oluyorsun...
Eğer kendine kattıkların müspet ve ahlakî yöndeyse Tanrı önüne sana uygun ALGORİTMİK bir seçenek sunuyor. Yani senin ibadetlerin belirleyici deil kalbine ve ahlakına kattıklarınla İBNÜL ARABİ'nin dediği gibi yalan kibir ve utanmazlıktan arınmış bir insan, nefsine yan çıkmadığı için Tanrı tarafından öüne sunulan tercihler onu Tanrıya yaklaştıran tercihlerdir. Eğer kişi ahlaksızlığında ısrar ederse onu, yaptığı ibadetler hiç bir şekilde Allaha yaklaştırmaz. Seçtiği yol onun ibadetleri ile deil, kalbindeki ahlaka göre belirlenir.
Tanrı tabloyu paleti ve renkleri verir, senin yaptığın çizim Tanrının yanındaki duruşunu belirler
Bu yüzden kaderindeki çizgileri sen belirlemiş olursun duruşunla...
Ust insan nedir abla bende olurmuyum ust insan tarif etsene😁
Yok bu sizin anlayışınlzdır.Olan hər an dəyişim dönüşüm içəndir,keçmiş gələcək yo k hər ikisidə indi ki ana nibət edilir.Kadərə təslim olmak ya olmamaq olandan kənara çıkma deyil zatən.Ən yücə insan olmaq üçün heç bir şeyə ihtiyac yoxdur ,ən yücə insan olmadığı fikrin buraxmaq lazım,ayrı bir insan yok hayat bütündür,yücəysə hər kəs hər.şey ən yücədir deyilsədə kimsə deyildir.İnsan oğlunun tək cəhaləti hayatla bağlı bir son bir hədəfə varma,bir anlam qatma çabası,bir həqiqət axtarma çabası.Yoxsa həyatın sonsuz ifadələrənindən biir də insandır o da təbiıti gərəyi özün ifadə.edir.tək farq zehin aracılığıyla kəndini var oluşdan ayrı bir şüy zənn etməklə bu cəhalətə.düşür və bitməyən sualllar bitmətən axtarışla,mutsuz olmadan mutlu olma çabası kimi cəhalət))
Peki sizce ömrünü hırsızlıkla ve türlü iğrenç huylarla geçirmiş bir insana kıyasla çevresini türlü belalardan kurtarmış bir insan yüce değil midir? Bazı insanlar diğerlerinden daha yüce olmuş olmaz mı eylem doğrultusunda?
@@jupiterr7 Zatən söylədiyim odur ki,insan zehini bunu qavraya bilmir ki,ayrı kimi gördüyü şeylər bir anda olgu olaraq meydana çıxır.O hər şeyi böldüyü kimi insanlarıda çeşitlər,yücə olan yücə olmayan hırsız olan ,dürüst olan deyə.Oysa doğru olan ,dürüst olan -yanlış vəya hırsız olanla karşılaştlrınca ortaya çıkmış olur.Biri gedərsə ötəkidə gidər ayrılmazlar,sadəcə hayata böylə görən böylə dəyərləndirən insan zehnidir.İndi durumun nə olduğun digər bir durumla karşılaştırmasan şu an olun haqqında bir fikir mövcud deyil.Bu səbəblə var oluş bir bütündür ayrılmaz yek parə.Zatən o yüzdən yazdım ki sorular zatən sahib olduğumuz cavablardan doğar))Sənin istədiyini söylərsəm beni kabul edərsin söyləmzsəm inkar,siz sorularınıza cevab deyil,onu tasdik arıyorsunuz,siz derken insanı deyirəm)))
@@nosceteipsum5016 Şahsen tasdik aramıyorum, bunun üzerine fikrinizi merak ettim. Evet her şey zıttıyla vardır yin ve yang gibi. Ve zihin bir şeyleri kıyaslayarak ölçeklendirir. Bu yüzden yeterli kavramı doğanın kanunu işin içine girmedikçe bir illüzyondan ibarettir. Fakat, hayatını aklınıza gelebilecek her tür iğrençlik içerisinde geçirmiş insan kıyaslama yapılmadan da kötüdür. Hayat bir bütündür fakat kimse bu bütün içerisinde türlü iğrençliklerin azalmasına karşı çıkmaz, o iğrençliği işleyen dışında. Evet, hayatta neredeyse gerçek yoktur diyebiliriz fakat bazı noktaların hiç değilse insanlar içerisinde objektif olabileceğini bilmeliyiz. Olmalı çünkü. Bizler insanız ve bana kalırsa bir şeylerin zihnimiz tarafından yüce olarak algılanmasına ve yüce algılanana ilerlemeye çalışılmasına izin vermeliyiz.
Bazı şeyleri kılıflarıyla kabul etmeliyiz. Bunda korkulacak veya ayıplanacak bir şey yok.
@@jupiterr7 Nasıl isterseniz öyle yaşayın,zatən hər şey tabiatı gereyi özün ifadə.edər ,söylədiyim odurki insani tanımlamalar işimizə yarayır,amma daha yüksək baxış noktasından,zatən ayrı bir sən yok,o üzdən hər şeyə rağmən olan olacaq olmayanda olmayacaq,hər kəs yapılması gərəkəni yapacaq zatən.
@@nosceteipsum5016 Dediklerinizde herhangi bir argüman göremedim ama, size de iyi günler
Ubermensch
✌️🙏✌️🙏
Ben yüce olmak istemiyorum 😊
Gözlük nerde
Büyük dövüşçü buruclee şu gibi ol dostum der yani karmaşası sadeleştirme anlattıklarının çok karışık daha sade ve bizim dilimize anlatabilirsiniz
Türkiyede yaşanan ve aşılanmya zorlanan İslam gerçekten çok itici. Eğer bu noktadan bakarsak Dilaracım Nicthze' nin değerlendirmeleri auta çıkar.
Türkiyedeki kaderin, mantık algı ve örgüsü saçma sapan.
Kaynaklardan değerlendirdiğimizde ise kader İslamda şöyle ,
Tanrı ana hatları çiziyor ( doğum, yaşadığın yer, anne, baba akrabalar...) sen varolanla kendine kattıklarınla önüne sunulan tercihlerden birini seçiyorsun. Yani önüne sunulan tercihlerin hepsinin ALGORİTMASI hazır. Sen birini seçerek kendi kaderini tayin etmiş oluyorsun...
Eğer kendine kattıkların müspet ve ahlakî yöndeyse Tanrı önüne sana uygun ALGORİTMİK bir seçenek sunuyor. Yani senin ibadetlerin belirleyici deil kalbine ve ahlakına kattıklarınla İBNÜL ARABİ'nin dediği gibi yalan kibir ve utanmazlıktan arınmış bir insan, nefsine yan çıkmadığı için Tanrı tarafından öüne sunulan tercihler onu Tanrıya yaklaştıran tercihlerdir. Eğer kişi ahlaksızlığında ısrar ederse onu, yaptığı ibadetler hiç bir şekilde Allaha yaklaştırmaz. Seçtiği yol onun ibadetleri ile deil, kalbindeki ahlaka göre belirlenir.
Tanrı tabloyu paleti ve renkleri verir, senin yaptığın çizim Tanrının yanındaki duruşunu belirler
Bu yüzden kaderindeki çizgileri sen belirlemiş olursun duruşunla...
Eğer gerçekten kader anlayışı bu tasavvuf içerikli KADER değerlendirmesi doğruysa Nitche'de doğru söylemiş olabilir...
O zaman güzel ahlâka ulaştıran kader kabullenmesi bizi ÜSTÜN kılabilir...
Videolarına bayılıyorum bu arada teşekkürler 👍