Ben bir KHK’lıyım ve yurtdışında yaşıyorum. Çocuklarımı ne Erdoğan nefreti ne de Gülen sevgisi ile büyütüyorum. Erdoğan’ı Türkiye’nin Cumhurbaşkanı olarak biliyorlar. Gülen’i ise hiç tanımıyorlar. Nefretin, insanın en çok kendisine zarar verdiğini erken farkettim. Başlangıçta milletime çok kırgındım, çünkü kendimi haklı ve mağdur görüyordum. Şimdi ise milletime, devletime bir kırgınlığım yok. “Hakettiker” ifadeniz ilk duyunca ağır gelebiliyor fakat biraz üzerinde düşününce haklı olduğunuz görülecektir. Eleştirilerinizi faydalı buluyorum. Yola çıkmak, yoldan çıkmaktır sözünüzü “birey olmak” olarak anlıyorum. Belki yanlış anlıyorum. Buna göre şunu söylüyorum. Beni yoldan çıkarıyorsunuz. Ve bundan çok mutluyum. Çok teşekkür ederim. Saygılarımla!!!!
Değerli Hocam, iki haftadır malûm cemaat ile ilgili söyleşilerinizi ilgiyle dinledim. Cemaat hakkında soyledikleriniz benim de daha önceden düşündüklerimden farklı değildi. Darbeyi yaşamış ve hainlikleri görmüş emekli bir subay olarak sanki sizden bir tık daha acıma duygusu odaklı düşünüyorum. Sadece bir tık. O yüzden benim için zaman kaybı gibi değerlendirmek de mümkün. Fakat arada öyle tespitlerimiz var ki. Sadece bir cümle belki, ama benim için çok değerli. Mesela birini övmenin düşünmek olmaması veya bu hafta söylediğinizfelsefenin hep geride kaldığına dair. tespitleriniz. Sadece bu iki fikir veya benzer başka bir iki fikir için bile zaman harcamaya değer. Son söz olarak yürekten teşekkürlerimi sunuyorum.
Çok teşekkür ederim. Söyleşinin konusu ne olursa olsun kendime yararlı bir şeyler muhakkak buluyorum ve not ediyorum. Kalem kağıt daima yanımda. İnanın, buraya yazmayan sessiz bir çoğunluk sizden çok yararlanıyor. Sağ olun. var olun. Saygılarımla.
Ah Dücane Bey ah, düşünmeyi bilen nadir insanlarımızdan biri olarak ön yargılardan izole yorum yapamadıgınızı görüyorum. Bu konuda bu açık alana yazmak yerine konuşmamız yararlı olacaktır. Muhtemelen buna tenezzül etmeyeceksinizdir. Kısaca şu kadarını buraya bırakıvereyim; ben ben sözünü ettiğiniz hiyerarşik yapının öncelikle kendi alt tabanlarına zülmettiklerini gördüğümde yıl 2006 idi. KPSS hazırlıklarım iş hayatının yoğunluğuyla birlikte 3 yıl sürdü. Yıl 2009 ve ben MEB' e atandım. Bu ayrılışımla birlikte kötü adam olarak yapıyla aramızda öncesinde benim attığım ipler onlar tarafından da atıldı. Bu süreçte yaşadığım sorgulama-dönüşüm-düşünme sürecini anlayabileceğinizi düşünüyorum. Aradan 7 yıl geçince menfur 15 temmuz faciası oldu. 1 Eylül itibariyle 672 nolu KHK ile görevden alındım. Yahu benim 7 yıldır bir ilgim yok bu neden böyle oldu derken Ocak ayında tutuklandım. Yaşadığım şaşkınlığı vs anlatmaya hiç bir dilin kelimeleri yetebilemez. Acaba neden neden derken 6 ay sonra iddanamem geldi ve hakkımdaki suçlamayı öğrenebildim. Buraya da açık olarak yazayım; KHK ile kapatılmış kurumlarda 2007-2008 yıllarında sigortalı olarak çalışmış olma. Şimdi ben bunları neden yazdım nasıl yazdım derseniz nasılı önemsiz ancak neden derseniz, yahu olan bitenle benim ve benim gibi diğer KHK'lıların ne ilgisi var. Bu nasıl bir suçlamadır halâ anlayamam. Gelelim asıl meseleye dersek onu da boş veriyorum, suya yazı yazmak gibi buralara yazmak..
Sizin kişisel yolculuğunuzdan anektodlar dinlemek ne kadar hoş,, zihni ne kadar mutmain edici ,, yerinden tekrar kalkmak için güç verici aynı zamanda 🍀☕️
Soruların çalınmasıyla bitmiyor mesele. Bu çocuklar bünyeye intikal ettikten sonra canı gönülden muhbir gibi çalışıp ispiyoncu pozisyonlarını devam ettirip, bir çok liyakat mensubunu alaşağı ederek makam mevki para/pul sahibi de oldular. Kadrolaşma son sürat devam ediyor ve iktidarın bununla ilgili mücadelesi falan da yok. Aksine çaresiz görünüm içinde. Bürokrasi olup bitenleri biliyoruz ve kıyım halen devam ediyor. Kandırılmışlar/kanmışlar diyerek şirinleştirilemez!!! Son yirmi yılda başıma gelenler ve gördüklerim bana yeter 😤
Hocam, merhaba. Bu viedonuzu yeni gördüm. Bir önceki videonuzu izledim ve çok faydalı oldu. Teşekkür ederim. Orada, değişim ve temellere dair vurgularınız vurucu. Son yıllarda bu olayla ilgili olan kimselerden “değiştim” demeyen bir kimse bulmak güç. Fakat temellere inmeden ya da baştan almadan değişim ya da özeleştiri adına söylenen şeyler değişimin ve özeleştirinin aksi yöndeki gidişlere daha çok benziyor. Bunların pek çoğuna değişmek yerine savrulmak demek daha doğru. Baktığınızda eskiden farklı şeyler görebiliyorsunuz! Fakat bu iyi bir şeye, daha doğrusu ilgilenmeye değer bir şeye benzemiyor. Dolayısıyla değişim adına manzara değişmemekten daha kötü duruyor. Diğer taraftan değişmek, temellere inmek nedir? Bir insan nasıl düşünmemeye/düşünmeye veya neler yapmamaya/yapmaya başlarsa değişmiş olur? Sözünü ettiğiniz kimseler için değişmek mümkün ya da iyi mi? Onlar değişimi nasıl ve ne yaparak başaracak? Değişim bireysel olarak onları olduklarından daha kötü bir yere götürmez mi? Delirmek ya da ölmektense böyle kalmaya devam etmek kendileri açısından daha iyi olmaz mı? Ayrıca değişmek, kendi yaptıkları şeyler için olduğu gibi kendine karşı yapılanlara için de insana yakışır şeyler yapmayı gerektirmez mi? Örneğin kendi yaptıklarından dolayı eşine ve çocuklarına kastedilen bir insanın yapacağı insana yakışır şeyler neler olabilir? Bunlara karşılık, yine söz konusu kimselerin değişmeden eski faaliyetlerini bırakmaları mümkün görünmediğine göre, yol açacakları benzer zararlar nasıl önlenebilir? Şu şekilde belki daha aydınlatıcı olabilirim: 1990’da üniversite yurdunda başlayıp yaklaşık 20 sene kaldıktan sonra 2012 yılında cemaatten ayrılmıştım. “Kovuldum” demek daha doğru. Sonrasında hiç içinde olmadım. Buna da “alınmadım” demek daha doğru. Velhasıl -eksik olmasınlar- muhtabım durumumdaki kimseler, temellere inmem için çok teşvik ediciydiler. Ancak 2016 yılında “Öğretimin Temelleri: Felsefe, Kuram ve Modeller” adlı kitabı yazmaya başlamasaydım değişim adına belki halen değil temellerle, döşemelerle bile ilgilenemezdim. İşim gereği yazmaya başladığım konular düşüncelerimde değişikliklere yol açtı. Aslında bir ara buna direnmeye çalışmıştım ama... Yazmak her şey için her şeyden daha etkili oldu. Cemaat içinde de değişimi tetikleyebilecek -çok az insanın yaşayabildiği- deneyimler yaşamıştım. Sonrasında epey okumalar da yaptım. Fakat fikirlerini sağlamasını yapmak, derinlikli anlayışlar geliştirmek, analiz ve eleştiriler yapabilmek için felsefe, ideoloji, kuramlar ve sonrasındaki diğer konularda yazmak kadar etkilisi olmadı. Yazdıkça hesap ortaya çıktı. Hesabın ödenebilir olmadığı gibi buradan da çıkış ya da kaçacak yer olmadığından ve gardın çok düşük olduğundan emin oldum. Baştan itibaren bunu kitaplar ve bu tür ortamlar üzerinden ya da fırsat bulduğumda ilgililere de açıklamaya çalıştım. Zaten bu tür uyarılar ciddiye alansa bu kadar berbat bir duruma düşülmez... Kırk yaşına kadar cemaat içinde gece gündüz koşturmuştum. Fakat geriye baktığımda “şunu yaptım” diyeceğim hiçbir şey yoktu. Ayrıldıktan sonra ise deli gibi yazmaya başladım. Aradan 12 yıl geçti. Bu 12 yılda akademik yayınlarımın yanında dokuzu basılmış diğerleri basılmaya hazır 13 adet kitabım oldu. Türkiye’de öğrenme öğretme’ye dair tek yazar tarafından yazılan en geniş kapsamlı akademik kitapların, Suriyelilerin eğitimi adına ilk ve en popüler akademik yayınların, akademik dünyada yaşanan sorunlara dair tek kitabın ve 15 Temmuz kapsamındaki olaylara dair basılan en fazla (6 adet) kitabın yazarıyım. Son bir yıldır, öğretime dair kitaplarımı yapay zeka açısında güncelleyip İngilizce olarak bastırmak için çalışıyorum. Bir de iki yıldır yaşadığım yurt dışında, katıldığım sınavlarda ve diğer alanlardaki eğitim sorunlarına dair bir kitabın yazımını tamamlamakla uğraşıyorum. Buna karşılık hiç bir sosyal yaşantım yok. 12 yıl öncesinde üç telefonum hiç susmazdı. Son yıllarda eşim, çocuklarım ve zaruri haller dışında bir yılda yüzyüze ya da telefonla görüştüğüm insan sayısı bir elin parmaklarını geçmiyor. Geçen sene yayımladığım son kitabım “Görüldü Duvarına Takılanlar” ve ondan önceki kitaplarım değişim sürecimi aşama aşama gözler önüne seriyor. Adres verirseniz kitaplarımı gönderebilirim. Tüm bunlara baktığımızda sizce ben temellere inmiş olabilir miyim ya da inebilir miyim? Ahmet Dönmez temellere inmiş mi? Diğer insanlar bunu bu halde başarabilirler mi? Onlara yardımcı olmak için bir şeyler yapılabilir mi? Bir de “Temel neresi?” diye soracaktım. Fakat onu yanıt verdiniz. Tekrar teşekkürler. Ali Rıza Seydi
Şimdi bu videonuzu da izledim. Bu konulardaki fikirlerinizi paylaşmanız benim için çok iyi oldu. Burada dile getirdiğiniz pek çok fikir yukarıda sözünü ettiğim kitapla örtüşüyor. Bunu demek doğru değil belki ve siz de hiç temas etmediniz, fakat yaşanan onca felakete reğmen halen izahı mümkün olmayan tutumlara ısrarla devam edenler için söylemekte bir sakınca görmüyorum: Acılar küllendikten sonra cemaatten geriye iyi bir mizah malzemesi kalacak. Saygılar...
Yazı eski programlarınızı izleyerek geçireceğim. Aksi halde bu yaz çekilmez olur. İyi ki zengin bir yayın arşiviniz var. Konuk olduğunuz diğer programları da göz önüne alırsak yoksunluk çekmemiz gerekmeyecek. Yine de sonbaharı iple çekeceğim. Kendim için yaptığım en iyi şeylerden biri olarak görüyorum sizin bilgilerinizden istifade etmeyi. Bu yüzyılda denk geldiğim için şanslı hissettiğim bir entelektüel olarak görüyorum sizi. İyi ki varsınız. Allah size sağlıklı ve uzun bir ömür versin.
29:52 Bir başka programınızda “İnanmadığınız şeylerin sırtını, hürmeti elden bırakmadan en görkemli şekilde yere serin” sözünüz geldi aklıma. Tekamül ve erdemin zirvesi olsa gerek. Hazır paket, kalıplarda geçirdiğim yıllarım için üzgünüm, kaç yazımız kaldı muamma, hayatı ıskalamamak lazım gelir diye düşünüyorum. İyiki varsınız hocam. Sağlıklı, mutlu bir yaz dönemi diliyorum bende şimdiden
Teşekkürler hocam aynı yaşlarda yız bunları hep yasadık. 1979 da kuran ile tanıştım kendimi en özgür hissettim. Şerafettin Durmuş arkadaşım kuran ile tanışmama vesile oldu. Sizi Yeni şafak ta yazıları nı sadece görüyor ama asla okumu madım nezaman video larını izlemeye başladım teşekkürler hocam. Babamın dediği gibi belediye otobüsü ne binmeyi sizden öğrendim. Teşekkürler, teşekkürler.
Hocam devlet isteyerek ya da istemeyerek ülke adına çok büyük faydasi olabilecek bir sey yaptı. Yurtdisina giden KHK'lilar (çoğu cemaat üyesi) gittikleri yerde devlete 1 kuruş masrafı olmadan dil öğrendi, yeni yetenekler öğrendi, dunya capinda sirketlerde çalıştı, çalışıyor. Ve bunlarin çoğu cemaatten koptu. Bu beşeri sermaye olarak ülke adına çok kiymetli bir topluluk oldu.
Dücane Cündioğlu bey, ağzınıza yüreğinizi sağlık. Sizin varlığınız bir çok insanın aklını ve iradesini kullanabilmesinde ön ayak olduğunuz kanısındayım. Güzel konuşmalarınızla, umarım beyinleri prangalamış insalar, prangaları söküp atmalarına vesile olur.
Schopenhauer Akıl sağlığı kitabı giriş kısmından konu ile ilgili alıntı: “Her sahada insanları bir araya getirme ve beraberce bir gayeye ulaşma iddiasıyla yola çıkan her türlü teşkilatın ancak dışarıdan nüfuslar sayesinde ayakta durabilmesi boşuna değildir bunların hiçbirinin hakikatinin kalmadığına kendi başlarına ayakta durmaları bile yeterli ölçüde tanıklık eder .”
Doğu toplumlarını açıklamak ve açıklarken acı çekmek. Açıklamaların hiç bir karşılığının olmadığını bilerek.. Üstelik doğuluların gücü ellerine geçirdiklerinde hiç çekinmeden seni öldürebileceğini, kafanı kesebileceğini bilerek.. Bilgiyi anlaşılabilmek, kişisel gelişim adına umutsuzca ortaya sunmak. İnsanlık biraz böyle ilerleyebiliyor maalesef..
Retorik ya da eski ismiyle Belagat, etkileyici ve ikna edici konuşma sanatıdır. Sözcük güncel kullanımda "etkileyici ve ikna edici olmakla beraber içtenlikten veya anlamlı içerikten yoksun lisan" anlamında da kullanılır.
37:56 Ah be hocam, benim nezdimde sizin bu söyleşilerinizdeki en kıymetli noktalar mazoşistce zevk aldığım entelektüel şiddet kısımları. Keşke hemen geçmeseydiniz böyle…
Ben çok düşünen sorgulayan bi insan olarak sevdim, bence tespitinizde eksik noktalar var. Bütün tespitlerinizin aksini ispatlayan bir insan olarak çok rahat ifade edebilirim bunu.
Mesela soruların çalınarak hak eden öğrencilerin haklarına girildiğini düşündünüz ve bu melanetin hoca efendinin emri olduğunu sorgulayıp öğrenerek içinizi rahata kavuşturdunuz. Tebrik ederim. Ne güzel sorgulamalar..
Dücane Bey, cemaat ile ilgili söylenenleri yakından takip etmişsiniz. İlginizi çekebilir, eski cemaat takipçileri olarak kurduğumuz Münferit Fikir Platformu var. İçeriden insanlar olarak, 2018'den beri sağlam cemaat eleştirileri yayınladık. Yazılar yayınlayıp, podcast'ler yaptık. Uslup olarak dikkatli olmamıza rağmen, cemaat trolleri tarafından topa tutulduk.
Nefret ve kin olunca akıl, ilim ve vicdan rafa kalkıyor. Ilim adamligi tarafsızlığı kayboluyor. Videolar çok faydalı oldu. Dücane hocanın seviyesini görmüş olduk. Bu kayıtlar tarihe gecti.
bizim millete padişahlık sistemi,kulluk kölelik sistemi damarlarına kanına işlemiş,yani yüzyıllardır işlenmiş,yüzyıllardır kulluk kölelik bilinciyle yetiştirilen bir nesilden bunu geri çıkarmak da kolay olmayacaktır,çok fırın ekmek yemeleri gerek çok
Hocam nasıl bildiniz!!yılllaaaar önce ben bir cemaate itiraz edip yumruğumu masaya vurmuştum;onlar şöyle söylüyorlardı;cemaat şöyle yapmanı istiyor böyle yapmanı istemiyor vs. ben dedim ki kim bu cemaat!kim diyor bunu!sebeplerini istiyorum! hayır dediler emir demiri keser uymalısın ne diyorlarsa itiraz etme, diye ben de dedim itiraz ediyor ve cemaatten ayrılıyorum,onlar aynen dediklerinizi bana dediler bu adam kibirli,çok nefisli bir insan dediler ben de tabi umursamadım o gün bugundür selam bile vermem ne halleri varsa görsünler,şeytan görsün yüzlerini
Zümer Suresi, 43. ayet: Yoksa Allah'tan başka şefaat ediciler mi edindiler? De ki: "Ya onlar, hiçbir şeye malik değillerse ve akıl da erdiremiyorlarsa?"
Benim tanıdıklarım çoğunlukla vakarlı insanlardı.... Aradan gecmis koca koca seneler, bir de ...neler geldi ,neler geçti 😢😢 kaldı mı acaba daha aklını kullanmayan, gözü açılamayan, Allah selâmet versin ferâset versin....Koca yıllar bir insan da mı olmaz bir babayiğit de mi çıkmaz bizi anlayacak diye gecip gitti koca yıllar....yine de buna yine de size cok teşekkürler....
Cemaat ile ilgili okumaların tamamı "cemaat adına" "Siz böyle düşünüyorsunuz" vs. diye hep "adına konuşma" yöntemi kullanılıyor. Bu yanlış bence. Diğer taraftan her hangi bir ülkücünün Sİnan Ateş süikastında ne kadar payı varsa cemaat adına yapılan yanlışlarda da normal insanların payı o kadardır. (Aynı durum bütün grup/cemaat/şirketler için geçerlidir.
@@vedatyildiz3931 Benim düşünceme göre, benzer olgular ilkel toplumlarda daha "pornografik" yaşandığından; Endonezya'daki benzer süreç bize sosylojik meseleleri daha çıplak bir biçimde anlatıyor. Dücane Hocamız konuya derinlemesine vakıf olmadığından, eksik ve tek açıdan analiz yapıyor. Oysa bu süreçten en ağır etkilenen çoğunluğun yarıdan azı cemaatin hizmet tabanıdır; büyük kısım ise aslında cemaat ile irrasyonel (emir komuta vb.) bir ilişkisi (çoğunlukla veya hiç) olmayan, sadece çok zengin veya çok yenetekli ve dürüst veya çok fedakar olduğu için, cemaat hizmetlisi bireyler tarafından bir sivil toplum örgütüne veya dayanışmasına ikna edilmiş kitledir. Toplumun şiddetinde iki ana faktör var: 1.Dücane Hocanın ve herkesin dediği gibi, cemaat yönetiminin ve hizmet üst kademelerinin yapıp ettikleri. 2.Toplum dinamikleri içindeki hased ve ahlaksızlığın istifrası. (Bu iki belgesel de bunu gayet iyi anlatıyor zaten.)
Çok fazla film izlemişsiniz, film senaryosu tadında bağlama yaptınız 1:40. Çocuklar o ülkenin insanı olur gider Türklük ya da Müslümanlık duyguları olacağını düşünmüyorum. Bir aile hikayesi olarak kalır.
Bu son dönemdeki konular zaman kaybı bence. Sizin kitlenizin rahatlıkla aştığı konular...Doğrunun yanlışa bulaşmış ayrıntılarını çözümlemeye hiç gerek yok...Doğru çok ortada çünkü...Sanki siz takıntılısınız bu konulara gibiyim ya da konuşulsun istiyorsunuz bu konuları, arada hiç bir boşluk kalmasın.... Haddim olmayarak derim ki felsefe ve sinemadan kaldığımız yerden devam edelim Hocam....
Dücane beyin mesajı yerine ulaşıyor bence... o grup içindeki insanlar TH-cam da gezerken bi takım açıklamalar ararken bu videonun önlerine düşmesi yeterli... Bide buna bakalım ne diyor diye izlenmesi ve temelden sorgulatan görüşlere denk gelmeleri çok önemli
@@yunussahan6286 Dücane Bey'in bu kadar bu konular üzerinde durmasında kendince nedenleri olabileceğini düşünmüştüm aslında...Bu ülkede böyle bir yapıya ve kültüre bir eğilim var nedense. Sonuçlar da ortada zaten, haklı olabilirsiniz, sanırım ihtiyaç da var belki bu konuları konuşmaya...Yine de ve hala, takipçileri çok başka bir yerde diye düşünüyorum.
@@altancengiz7109 sizde haklısınız ancak bu videolar aslında sürekli takipçilerine değil benim gibi fetöden hapis yatmış ve kendisiyle yeni tanışmış özellikle genç kişilere
@@yunussahan6286 Teşekkür ederim size, sizi daha iyi anlıyorum şimdi, konuşulmalı tabi ki, her konu derinliğine konuşulmalı ve aydınlatılmalı...Sayenizde kendime göre varsaydıklarımı yansıttığımı daha iyi anlamış oldum.
Dinin yaşanması ve anlatılması doğal olandır. Sorun dünyevi ile uhrevi olanı aynı yastıkta sorunsuzca yaşatamamadır. İşte asıl problemin ortaya çıktığı yer burasıdır...
Bertrand Russell'ın şöyle bir sözü varmış. “The trouble with the world is that the stupid are cocksure and the intelligent are full of doubt.” “Dünyanın sorunu, aptallar ve fanatiklerin kendilerinden son derece emin, akıllı insanların ise şüphelerle dolu olmasıdır.” "Kalp ve Özgüven", "Akıl ve Şüphe" bunlar iç içe, karşılıklı çalışıyor. İnsan-ı kamil odur ki, hepsi yerli yerinde ve doğru çalışsın vesselam.
Dücane Bey, Video başlıklarınız çok çekici, konulara egemenliğiniz, yetkinliğize notum tamdır, sunumunuz tatmin edici amaaa süre CAYDIRICI... Bunun üstesinden gelebileceğinize inanıyorum.
Cemaat kavramına getirdiğiniz yorum temelden bir fikri inşa için değerlidir, ancak devlet bu yapılara karşı pozisyon aldıktan sonra toplumun geneli bu yapıları taşlama pozisyonuna geçti. Yani hasbelkader güç taşlananlarda olsa toplumun geneli onların yanında saf tutacağından eminim. Ahlaklı tavır nerede ve hangi duruşta. Keşke olayları bu pencereden de değerlendirseniz...
ben cezalandırlılanların çevresiyle beraber oluşan sosyal grubun yeni bir tür şia olacağını düşünyorum. toplumla ebediyyen barışmayacaklar. ve türkiyenin yüzyıllar sonrasına sirayet edecek bir başlangıç olmuş olacak. yol göstremeniz, özgürlüğü denemeye teşvik etmeniz büyük incelik ve büyük bir merhamet örneği. size var olun, çok yaşayın diye hep duacıyım zaten ama sizin gibi insan sayımız ne kadar az ne kadar az.
Sorular çalındığı yıllarda doktor olan akrabamın haram olması şüphesiyle aracına kasko yaptırmadığını öğrendim .. bu insanların zihinsel yapılanmaları bu . Örgüt adına yapılan hiç bir şeyden suçluluk duymamaları ama güya hayatın diğer alanlarında kılı kırk yarmaları din adına . Halbuki bir soru bile olsa haksız yere fark atarak geldiği bu yerde belki bugün hakeden bir kişi oturacaktı ve halihazırda kul hakkı içinde kendisi
Saygıdeğer hocam, Öncelikle şükranlarımı sunuyorum. Bu ölçüde büyük, toplumsal bir dramanın akabinde insanlar ders almak bir yana, hala farklı organizasyonlara yönelip aksine daha da pervasızca hareket edebiliyorlar (toplumun her kesiminden). Bu insanlar hiç mi ders almayacak? A'cıların devri bitiyor B'cilerin devri başlıyor ve niceleri. Bu ülke toplumsal aydınlanmayı ne zaman yaşayacak veya yaşayabilecek mi ?
Devlet istihdam ettiği insanlarla hukula veya hukuksuzca bir şekilde yolunu ayırabilir. Ancak suçu olmayan sadece bir zamanlar birine veya birilerine olan aidiyetlerinden dolayı insanları cezaevine atamaz, atmamalıdır. Atarsa zulmetmiş olur. Bu hukuksuz kararları verenler hem Allah'ın hem de vicdanlı insanların lanetini hakketmiş olurlar...
68, 78 kuşağının sağlıklı olmadığını düşünürdüm. Kuyruk acıları var diye düşünürdüm. 90 kuşağının ortamı iletişime daha açıktı ama apolitik diye eleştirilirdi. Maalesef bu kuşak da kendinden sonrasına iyi bir miras bırakmadığı için sağlıklı bir ruha sahip olamadı sonuçta. Sizi dinlerken halen sağlıklı bir ruha sahip olamadığınızı gözlemledim. Dolayısıyla o bakış açısıyla olgu ve olayları değerlendirmek düşünsel anlamda dahi ne kadar sağlıklı olur karar veremedim.
Kuşaktan, nesilden, jenarasyondan geçtim de bu ortadoğu coğrafyasinda sağlikli yetişen ve birey olabilen var mi ? Daha çocukluktan herkes travmalar ile aşılaniyor ve onlarla yaşayarak hastalikli ruhlar ile hayata tutunmaya çabaliyor...
Hoşuma giden/dikkatimi çeken noktalar, ilk bomba Rasyonalismle suçlanmak 😂 7:50 (Hayatta rasyonel olmaktan daha güzel şey olabilir mi? 🙂) ikinci bomba 27:35 bunu hak ettiklerini hiç düşünmüyorlar... 😂🤣😂🤣
Terroristlikten nasıl kurtulacağız?iki tarafada çok kırgınım Almanyadayım, darbeden sonra atildim sonrada babamlaruin yanina tasindim süreçte bütün evraklarim diploma dahil kaybuldu TC diplomamı vermedi. Almanya Fotokopiyi Kabul etti hem sevindim hemde çok üzüldüm . Almanyada 4 yıldır öğretmen olarak çalışıyorum. Öğretmenlik dışında bişey yapmadım TC de. Müslümanlardan nefret ediyorum. Bir yolu olsa hıristiyan olsam diyorum zaman. Tek derdim yaṣla kuru ayrıla bilse Annemin Kabrini ziyaret edebilsem. İçimi yakan konular. Saygilar
Bir Kızılderili atasözü der ki: "Benim hayatımı yargılamadan önce benim ayakkabılarımı giy ve benim geçtiğim yollardan, sokaklardan geç. Benim takıldığım taşlara takıl yeniden ayağa kalk ve aynı yolu tekrar git benim gittiğim gibi anca o zaman beni yargılayabilirsin." Yıllar önce Anadolu'nun kuytu köşesinde dışarı hiç çıkmamış gözü açılmamış iyi niyetli Allah rızası için yap deyince yapan insanlar vardı. Bunların ailesi fakir okutmak için parası olmayan insanlardı. Bunlara cemaat ev Yurt açınca sahip çıkınca kendilerini onlara minnettar hissetmeye basladılar. Onları haramdan kötü alışkanlıklardan koruyor ve dini öğretiyorlardı. Çocuklar dini de tam manasıyla bilmedikleri için cemaatin empoze ettiği şeyin din olduğunu zannettiler. Öğrendikce radikallestiler, cemaate bağlandılar. Hatta tatillerde ailelerinin yanına bile gitmiyorlardı. Bu insanlar gözlerini cemaatle açtılar. Çünkü taşrada ne şehir görmüşler nede okul okumuşlar. Bu çocuklardan yeterince radikallesenler minnettarlık yüzünden kendilerine sorular verilip devlet kadrolarına yerleştirildi. Bunlar orda da cemaat tarafından kullanıldı. İdeolojik eğitimler devam etti. Evlendirilme yaşına gelince cemaaten evlendirildiler. Bu da kendisini daha çok cemaate bağladı. Bundan sonra bu cendereden çıkmak çok zordur. Çıkmak istesen de benliğini öz güvenini maffettikleri için bir türlü cikamazsın. Bu durumda intihar edenler bile oldu. Umarım bu cemaat tarikat din ile beynine Tecavüz edilen insanlar kurtulur. Bu serüven de devletin ve bilinçsiz ailelerin de sorumluluğu vardır. Bu cemaat ve tarikatlar yoksulluk ve cehaletten beslenir. Velhasıl Bu insanları şehirlerde yetişmiş annesi babası bilinçli bilinçli bir şekilde yetişmiş insanlar oturdukları yerden eleştirirken başka bir pencereden baksınlar. Selamlar sevgiler.
Hocam özür dileyerek size katılamayacağım . Sınavlarda soru çalarak gençliğin geleceğini çalanlar , ve örgütünün bunu yaptığını bilerek o örgüte üye olan hatta sempati duyan herkes en azından vicdanlarda ve varsa tanrı katında bence suçludur . Bu cemaate bulaşıp masum olan kişi olduğunu düşünmüyorum. Ha cezalar ağır kalmıştır onu bilemem ama bu hikayede masum yok bence. Saygılarımla .
Aynen, ulvi bir amaca hizmet ettiklerini düşündüler ve günahmış, harammış, ahlaksızlıkmış vs düşünmediler. Robot gibi, muhbir gibi çalıştılar ve koltukları parayı serveti kaptılar. Hamamböcekleri gibiydiler,,,
@@cemilbicer849 kininizi canlı tutun diyenler, kindar nesil yetiştireceğiz diyenler yapıyor bunları. Devletin cemaate çökmesi neticesinde değil, cemaatin devleti ele geçirmesiyle oldu bunlar ve yönetenlerin devlet adamı olmasıyla alakası yok bunun,,
Bugün buna sadece acı bi gülümsemeyle cevap vermek istedim....ne kadar yabancıyız bir ötekinin otekilestirdigimizin derdine....Hayret insan işte....yanmayınca yanan ı anlamak zor tabi....belki hammm ruhlara... Kolunun komşunun bir numaralı güzel insan olarak bilinen bu sempatizanlar ya da içinde olanlar, Acaba inaniyormuydu soru çalındığına acaba konduruyormuydu kötü şeyleri aslaaa Kendisi güzel yaşama ömrünü adamış,nefsinden bir sürü fedakârlık yapmış bı insan ,yakın çevresinde de kötüye şahit olmamışsa inanır mı sizce başkasının söylediklerine... Nereden bileceksiniz... Gerçekten bı haber olan nice güzel insanların tuzağa çekildiğini... Artık kim ne yaptıysa layığını bulsun , bulacaktır zaten
@@cemilbicer849 bu kadar organize şekilde gençlerin gelecek hakkının çalınmasını affedemiyorum. Oysa ki o sınav Türk gençlerine fırsat eşitliği sunan belki de tek şeydi . Onu da bozdunuz …. Hayır müslümanım diyerek nasıl bu hakları yediniz , yakıştıramıyorum dindar Allahtan korkan insanlara …
Etkilenmem diyorsunuz doğru ;Etkilenmemek gerekir. Ama Sibirya da açtığınız veya Afrika da açtığınız okula öğretmen temin etmeniz gerekir. Yarın bir video yapın bakalım hangi duruş ve uslupla bunu temin edebilirsiniz.
Dünyanın yaratılışı niye Muhammedle başlatılmadı da Ademle başlatıldı ?Tanrıyı niye hep imanlı ,inançlı olduğunu söyleyen kişiler tarafından aşağılanır?
Ben bir KHK’lıyım ve yurtdışında yaşıyorum. Çocuklarımı ne Erdoğan nefreti ne de Gülen sevgisi ile büyütüyorum. Erdoğan’ı Türkiye’nin Cumhurbaşkanı olarak biliyorlar. Gülen’i ise hiç tanımıyorlar. Nefretin, insanın en çok kendisine zarar verdiğini erken farkettim. Başlangıçta milletime çok kırgındım, çünkü kendimi haklı ve mağdur görüyordum. Şimdi ise milletime, devletime bir kırgınlığım yok. “Hakettiker” ifadeniz ilk duyunca ağır gelebiliyor fakat biraz üzerinde düşününce haklı olduğunuz görülecektir. Eleştirilerinizi faydalı buluyorum. Yola çıkmak, yoldan çıkmaktır sözünüzü “birey olmak” olarak anlıyorum. Belki yanlış anlıyorum. Buna göre şunu söylüyorum. Beni yoldan çıkarıyorsunuz. Ve bundan çok mutluyum. Çok teşekkür ederim. Saygılarımla!!!!
Bu millet keşke kıymetinizi bilse bu videoların milyonlarca izlenmesi lazım aslında hocam
Dücane bey güzel sohbet için çok teşekkür ederiz.
Teşekkürler , anladığınız ve anlattığınız için...
Bir yerlerde birileri olarak
Binlerce minnet şükran hocam 💐🤲
"İstihbarat örgütlerinin kurdurduğu bütün yapılanmalar." 👍 Sağ için de sol için de geçerli.
İçtenliğiniz için teşekkürler hocam. Her zamanki gibi mükemmel bir sohbet.
Değerli Hocam, iki haftadır malûm cemaat ile ilgili söyleşilerinizi ilgiyle dinledim. Cemaat hakkında soyledikleriniz benim de daha önceden düşündüklerimden farklı değildi. Darbeyi yaşamış ve hainlikleri görmüş emekli bir subay olarak sanki sizden bir tık daha acıma duygusu odaklı düşünüyorum. Sadece bir tık. O yüzden benim için zaman kaybı gibi değerlendirmek de mümkün. Fakat arada öyle tespitlerimiz var ki. Sadece bir cümle belki, ama benim için çok değerli. Mesela birini övmenin düşünmek olmaması veya bu hafta söylediğinizfelsefenin hep geride kaldığına dair. tespitleriniz. Sadece bu iki fikir veya benzer başka bir iki fikir için bile zaman harcamaya değer. Son söz olarak yürekten teşekkürlerimi sunuyorum.
Gözler dolu dolu
Minnet şükran ile 🤲💐
Çok teşekkür ederim. Söyleşinin konusu ne olursa olsun kendime yararlı bir şeyler muhakkak buluyorum ve not ediyorum. Kalem kağıt daima yanımda. İnanın, buraya yazmayan sessiz bir çoğunluk sizden çok yararlanıyor. Sağ olun. var olun. Saygılarımla.
Gercekten ögretici aydinlatici sakin ve sade bu programiniz icin saygilarimi sunuyorum tesekkurler.
Teşekürler. Sağlıklı ve güzel yaşamlar
Tebrik ederim. Teşekkür ederim. Gerçekçi bir sunumdu. Umarım ders alırlar.
Çok dolu bir program oldu.👏👏👏🇹🇷👍
Ah Dücane Bey ah, düşünmeyi bilen nadir insanlarımızdan biri olarak ön yargılardan izole yorum yapamadıgınızı görüyorum. Bu konuda bu açık alana yazmak yerine konuşmamız yararlı olacaktır. Muhtemelen buna tenezzül etmeyeceksinizdir. Kısaca şu kadarını buraya bırakıvereyim; ben ben sözünü ettiğiniz hiyerarşik yapının öncelikle kendi alt tabanlarına zülmettiklerini gördüğümde yıl 2006 idi. KPSS hazırlıklarım iş hayatının yoğunluğuyla birlikte 3 yıl sürdü. Yıl 2009 ve ben MEB' e atandım. Bu ayrılışımla birlikte kötü adam olarak yapıyla aramızda öncesinde benim attığım ipler onlar tarafından da atıldı. Bu süreçte yaşadığım sorgulama-dönüşüm-düşünme sürecini anlayabileceğinizi düşünüyorum. Aradan 7 yıl geçince menfur 15 temmuz faciası oldu. 1 Eylül itibariyle 672 nolu KHK ile görevden alındım. Yahu benim 7 yıldır bir ilgim yok bu neden böyle oldu derken Ocak ayında tutuklandım. Yaşadığım şaşkınlığı vs anlatmaya hiç bir dilin kelimeleri yetebilemez. Acaba neden neden derken 6 ay sonra iddanamem geldi ve hakkımdaki suçlamayı öğrenebildim. Buraya da açık olarak yazayım; KHK ile kapatılmış kurumlarda 2007-2008 yıllarında sigortalı olarak çalışmış olma. Şimdi ben bunları neden yazdım nasıl yazdım derseniz nasılı önemsiz ancak neden derseniz, yahu olan bitenle benim ve benim gibi diğer KHK'lıların ne ilgisi var. Bu nasıl bir suçlamadır halâ anlayamam. Gelelim asıl meseleye dersek onu da boş veriyorum, suya yazı yazmak gibi buralara yazmak..
Sizin kişisel yolculuğunuzdan anektodlar dinlemek ne kadar hoş,, zihni ne kadar mutmain edici ,, yerinden tekrar kalkmak için güç verici aynı zamanda 🍀☕️
Soruların çalınmasıyla bitmiyor mesele. Bu çocuklar bünyeye intikal ettikten sonra canı gönülden muhbir gibi çalışıp ispiyoncu pozisyonlarını devam ettirip, bir çok liyakat mensubunu alaşağı ederek makam mevki para/pul sahibi de oldular. Kadrolaşma son sürat devam ediyor ve iktidarın bununla ilgili mücadelesi falan da yok. Aksine çaresiz görünüm içinde.
Bürokrasi olup bitenleri biliyoruz ve kıyım halen devam ediyor. Kandırılmışlar/kanmışlar diyerek şirinleştirilemez!!!
Son yirmi yılda başıma gelenler ve gördüklerim bana yeter 😤
Magdur edebiyatı ile gelip binlerce insanı Magdur ettiler
"Özgür olmak", işte bütün mesele bu. Her yaşanan deneyim insanı bilinç olarak değiştiriyor geliştiriyor.
Hocam, merhaba. Bu viedonuzu yeni gördüm. Bir önceki videonuzu izledim ve çok faydalı oldu. Teşekkür ederim. Orada, değişim ve temellere dair vurgularınız vurucu.
Son yıllarda bu olayla ilgili olan kimselerden “değiştim” demeyen bir kimse bulmak güç. Fakat temellere inmeden ya da baştan almadan değişim ya da özeleştiri adına söylenen şeyler değişimin ve özeleştirinin aksi yöndeki gidişlere daha çok benziyor. Bunların pek çoğuna değişmek yerine savrulmak demek daha doğru. Baktığınızda eskiden farklı şeyler görebiliyorsunuz! Fakat bu iyi bir şeye, daha doğrusu ilgilenmeye değer bir şeye benzemiyor. Dolayısıyla değişim adına manzara değişmemekten daha kötü duruyor.
Diğer taraftan değişmek, temellere inmek nedir? Bir insan nasıl düşünmemeye/düşünmeye veya neler yapmamaya/yapmaya başlarsa değişmiş olur? Sözünü ettiğiniz kimseler için değişmek mümkün ya da iyi mi? Onlar değişimi nasıl ve ne yaparak başaracak? Değişim bireysel olarak onları olduklarından daha kötü bir yere götürmez mi? Delirmek ya da ölmektense böyle kalmaya devam etmek kendileri açısından daha iyi olmaz mı? Ayrıca değişmek, kendi yaptıkları şeyler için olduğu gibi kendine karşı yapılanlara için de insana yakışır şeyler yapmayı gerektirmez mi? Örneğin kendi yaptıklarından dolayı eşine ve çocuklarına kastedilen bir insanın yapacağı insana yakışır şeyler neler olabilir? Bunlara karşılık, yine söz konusu kimselerin değişmeden eski faaliyetlerini bırakmaları mümkün görünmediğine göre, yol açacakları benzer zararlar nasıl önlenebilir?
Şu şekilde belki daha aydınlatıcı olabilirim: 1990’da üniversite yurdunda başlayıp yaklaşık 20 sene kaldıktan sonra 2012 yılında cemaatten ayrılmıştım. “Kovuldum” demek daha doğru. Sonrasında hiç içinde olmadım. Buna da “alınmadım” demek daha doğru. Velhasıl -eksik olmasınlar- muhtabım durumumdaki kimseler, temellere inmem için çok teşvik ediciydiler. Ancak 2016 yılında “Öğretimin Temelleri: Felsefe, Kuram ve Modeller” adlı kitabı yazmaya başlamasaydım değişim adına belki halen değil temellerle, döşemelerle bile ilgilenemezdim. İşim gereği yazmaya başladığım konular düşüncelerimde değişikliklere yol açtı. Aslında bir ara buna direnmeye çalışmıştım ama...
Yazmak her şey için her şeyden daha etkili oldu. Cemaat içinde de değişimi tetikleyebilecek -çok az insanın yaşayabildiği- deneyimler yaşamıştım. Sonrasında epey okumalar da yaptım. Fakat fikirlerini sağlamasını yapmak, derinlikli anlayışlar geliştirmek, analiz ve eleştiriler yapabilmek için felsefe, ideoloji, kuramlar ve sonrasındaki diğer konularda yazmak kadar etkilisi olmadı. Yazdıkça hesap ortaya çıktı. Hesabın ödenebilir olmadığı gibi buradan da çıkış ya da kaçacak yer olmadığından ve gardın çok düşük olduğundan emin oldum. Baştan itibaren bunu kitaplar ve bu tür ortamlar üzerinden ya da fırsat bulduğumda ilgililere de açıklamaya çalıştım. Zaten bu tür uyarılar ciddiye alansa bu kadar berbat bir duruma düşülmez...
Kırk yaşına kadar cemaat içinde gece gündüz koşturmuştum. Fakat geriye baktığımda “şunu yaptım” diyeceğim hiçbir şey yoktu. Ayrıldıktan sonra ise deli gibi yazmaya başladım. Aradan 12 yıl geçti. Bu 12 yılda akademik yayınlarımın yanında dokuzu basılmış diğerleri basılmaya hazır 13 adet kitabım oldu. Türkiye’de öğrenme öğretme’ye dair tek yazar tarafından yazılan en geniş kapsamlı akademik kitapların, Suriyelilerin eğitimi adına ilk ve en popüler akademik yayınların, akademik dünyada yaşanan sorunlara dair tek kitabın ve 15 Temmuz kapsamındaki olaylara dair basılan en fazla (6 adet) kitabın yazarıyım. Son bir yıldır, öğretime dair kitaplarımı yapay zeka açısında güncelleyip İngilizce olarak bastırmak için çalışıyorum. Bir de iki yıldır yaşadığım yurt dışında, katıldığım sınavlarda ve diğer alanlardaki eğitim sorunlarına dair bir kitabın yazımını tamamlamakla uğraşıyorum. Buna karşılık hiç bir sosyal yaşantım yok. 12 yıl öncesinde üç telefonum hiç susmazdı. Son yıllarda eşim, çocuklarım ve zaruri haller dışında bir yılda yüzyüze ya da telefonla görüştüğüm insan sayısı bir elin parmaklarını geçmiyor.
Geçen sene yayımladığım son kitabım “Görüldü Duvarına Takılanlar” ve ondan önceki kitaplarım değişim sürecimi aşama aşama gözler önüne seriyor. Adres verirseniz kitaplarımı gönderebilirim. Tüm bunlara baktığımızda sizce ben temellere inmiş olabilir miyim ya da inebilir miyim? Ahmet Dönmez temellere inmiş mi? Diğer insanlar bunu bu halde başarabilirler mi? Onlara yardımcı olmak için bir şeyler yapılabilir mi? Bir de “Temel neresi?” diye soracaktım. Fakat onu yanıt verdiniz. Tekrar teşekkürler. Ali Rıza Seydi
Şimdi bu videonuzu da izledim. Bu konulardaki fikirlerinizi paylaşmanız benim için çok iyi oldu. Burada dile getirdiğiniz pek çok fikir yukarıda sözünü ettiğim kitapla örtüşüyor. Bunu demek doğru değil belki ve siz de hiç temas etmediniz, fakat yaşanan onca felakete reğmen halen izahı mümkün olmayan tutumlara ısrarla devam edenler için söylemekte bir sakınca görmüyorum: Acılar küllendikten sonra cemaatten geriye iyi bir mizah malzemesi kalacak. Saygılar...
Hocam ağzınıza sağlık muhteşem
Yazı eski programlarınızı izleyerek geçireceğim. Aksi halde bu yaz çekilmez olur. İyi ki zengin bir yayın arşiviniz var. Konuk olduğunuz diğer programları da göz önüne alırsak yoksunluk çekmemiz gerekmeyecek. Yine de sonbaharı iple çekeceğim. Kendim için yaptığım en iyi şeylerden biri olarak görüyorum sizin bilgilerinizden istifade etmeyi. Bu yüzyılda denk geldiğim için şanslı hissettiğim bir entelektüel olarak görüyorum sizi. İyi ki varsınız. Allah size sağlıklı ve uzun bir ömür versin.
Hocam öncelikle teşekkürler, emeğinize sağlık. Kapasitem ölçüsünde yararlandım.
29:52 Bir başka programınızda “İnanmadığınız şeylerin sırtını, hürmeti elden bırakmadan en görkemli şekilde yere serin” sözünüz geldi aklıma. Tekamül ve erdemin zirvesi olsa gerek. Hazır paket, kalıplarda geçirdiğim yıllarım için üzgünüm, kaç yazımız kaldı muamma, hayatı ıskalamamak lazım gelir diye düşünüyorum. İyiki varsınız hocam. Sağlıklı, mutlu bir yaz dönemi diliyorum bende şimdiden
Teşekkürler hocam aynı yaşlarda yız bunları hep yasadık. 1979 da kuran ile tanıştım kendimi en özgür hissettim. Şerafettin Durmuş arkadaşım kuran ile tanışmama vesile oldu. Sizi Yeni şafak ta yazıları nı sadece görüyor ama asla okumu madım nezaman video larını izlemeye başladım teşekkürler hocam. Babamın dediği gibi belediye otobüsü ne binmeyi sizden öğrendim. Teşekkürler, teşekkürler.
Teşekkürler.
🌸💮🌺🌼Teşekkür ederim🌸💮🌺🌼
Hocam devlet isteyerek ya da istemeyerek ülke adına çok büyük faydasi olabilecek bir sey yaptı. Yurtdisina giden KHK'lilar (çoğu cemaat üyesi) gittikleri yerde devlete 1 kuruş masrafı olmadan dil öğrendi, yeni yetenekler öğrendi, dunya capinda sirketlerde çalıştı, çalışıyor. Ve bunlarin çoğu cemaatten koptu. Bu beşeri sermaye olarak ülke adına çok kiymetli bir topluluk oldu.
Büyük bir kısmı da ülke hakkında saçma sapan şeyler yayıyor duraksızın. Maalesef zararı da çok hala
İyi ki varsınız..Seviliyorsunuz…💜
Müthiş analizler gerçekten müthiş 👏👏👏
Teşekkürler. 🌸
Bu son sohbetler benim için ilham kaynağı oldu. En özgür yetişmiş insanın bile düşünsel prangaları var, bunlar insana mutlaka bedel ödetiyorlar.
Zülf-i yare dokununca göz şaşılaşır ve düşünmenin gerçekliği karşıtına pranga (inanç) gibi görünür.
Dücane Cündioğlu bey, ağzınıza yüreğinizi sağlık. Sizin varlığınız bir çok insanın aklını ve iradesini kullanabilmesinde ön ayak olduğunuz kanısındayım. Güzel konuşmalarınızla, umarım beyinleri prangalamış insalar, prangaları söküp atmalarına vesile olur.
Schopenhauer Akıl sağlığı kitabı giriş kısmından konu ile ilgili alıntı:
“Her sahada insanları bir araya getirme ve beraberce bir gayeye ulaşma iddiasıyla yola çıkan her türlü teşkilatın ancak dışarıdan nüfuslar sayesinde ayakta durabilmesi boşuna değildir bunların hiçbirinin hakikatinin kalmadığına kendi başlarına ayakta durmaları bile yeterli ölçüde tanıklık eder .”
Doğu toplumlarını açıklamak ve açıklarken acı çekmek. Açıklamaların hiç bir karşılığının olmadığını bilerek.. Üstelik doğuluların gücü ellerine geçirdiklerinde hiç çekinmeden seni öldürebileceğini, kafanı kesebileceğini bilerek.. Bilgiyi anlaşılabilmek, kişisel gelişim adına umutsuzca ortaya sunmak. İnsanlık biraz böyle ilerleyebiliyor maalesef..
Teşekkür ederim
Çok güzel bir konuşma oldu hocam sağolun
Çok teşekkürler dücane bey.
Retorik ya da eski ismiyle Belagat, etkileyici ve ikna edici konuşma sanatıdır. Sözcük güncel kullanımda "etkileyici ve ikna edici olmakla beraber içtenlikten veya anlamlı içerikten yoksun lisan" anlamında da kullanılır.
Teşekkürler.
İnsana dair her şeyi anlayabilirim. Çünkü ben de bir insanım.
Almasını bilene kol gibi ders vermiş hoca.
Bu cemaat falan işleriyle alâkam olmaz ama hayat dersi olarak büyük bir rehberlik var burda
37:56 Ah be hocam, benim nezdimde sizin bu söyleşilerinizdeki en kıymetli noktalar mazoşistce zevk aldığım entelektüel şiddet kısımları.
Keşke hemen geçmeseydiniz böyle…
Ben çok düşünen sorgulayan bi insan olarak sevdim, bence tespitinizde eksik noktalar var. Bütün tespitlerinizin aksini ispatlayan bir insan olarak çok rahat ifade edebilirim bunu.
Mesela soruların çalınarak hak eden öğrencilerin haklarına girildiğini düşündünüz ve bu melanetin hoca efendinin emri olduğunu sorgulayıp öğrenerek içinizi rahata kavuşturdunuz. Tebrik ederim.
Ne güzel sorgulamalar..
Allah kula zulmetmez, ancak kul kendine veya başkasına zulmeder...
Dücane Bey, cemaat ile ilgili söylenenleri yakından takip etmişsiniz.
İlginizi çekebilir, eski cemaat takipçileri olarak kurduğumuz Münferit Fikir Platformu var. İçeriden insanlar olarak, 2018'den beri sağlam cemaat eleştirileri yayınladık. Yazılar yayınlayıp, podcast'ler yaptık.
Uslup olarak dikkatli olmamıza rağmen, cemaat trolleri tarafından topa tutulduk.
Allah
1) kimseyi şaşırtmasın,
2) şaşırtırsa süründürmesin,
3) süründürürse çektirmesin,
4) çektirirse rezil etmesin,
5) rezil ederse perişan etmesin,
6) perişan ederse sersem, âvâre etmesin.
Çok değerlisiniz …iyi ki varsınız 🙏❤️
Her zamanki gibi doyurucu ve düşündürücü oldu. ❤
Thanks!
Bir yerlerde birileri olarak,
Çölde vaha bulmuş misali oluyor
İyi ki varsınız
Sağlık afiyetle
Minnet şükran ile hocam 💐🤲
Ne güzel anlatıyorsunuz sizin seviyeniz neydi 1978 de biraz insaf
Nefret ve kin olunca akıl, ilim ve vicdan rafa kalkıyor. Ilim adamligi tarafsızlığı kayboluyor.
Videolar çok faydalı oldu. Dücane hocanın seviyesini görmüş olduk. Bu kayıtlar tarihe gecti.
bizim millete padişahlık sistemi,kulluk kölelik sistemi damarlarına kanına işlemiş,yani yüzyıllardır işlenmiş,yüzyıllardır kulluk kölelik bilinciyle yetiştirilen bir nesilden bunu geri çıkarmak da kolay olmayacaktır,çok fırın ekmek yemeleri gerek çok
Gergin konu biraz dağılsın: kaşlar ve karışıklık giderici bakım gayet güzel olmuş ama kaşlara rötüş lazım :)
Hocam nasıl bildiniz!!yılllaaaar önce ben bir cemaate itiraz edip yumruğumu masaya vurmuştum;onlar şöyle söylüyorlardı;cemaat şöyle yapmanı istiyor böyle yapmanı istemiyor vs. ben dedim ki kim bu cemaat!kim diyor bunu!sebeplerini istiyorum! hayır dediler emir demiri keser uymalısın ne diyorlarsa itiraz etme, diye ben de dedim itiraz ediyor ve cemaatten ayrılıyorum,onlar aynen dediklerinizi bana dediler bu adam kibirli,çok nefisli bir insan dediler ben de tabi umursamadım o gün bugundür selam bile vermem ne halleri varsa görsünler,şeytan görsün yüzlerini
Zümer Suresi, 43. ayet:
Yoksa Allah'tan başka şefaat ediciler mi edindiler? De ki: "Ya onlar, hiçbir şeye malik değillerse ve akıl da erdiremiyorlarsa?"
Kullanılmayacaksa aklı ,Tanrı, niye insana verdi o zaman?
🙏🌺❤
Benim tanıdıklarım çoğunlukla vakarlı insanlardı....
Aradan gecmis koca koca seneler, bir de ...neler geldi ,neler geçti 😢😢 kaldı mı acaba daha aklını kullanmayan, gözü açılamayan, Allah selâmet versin ferâset versin....Koca yıllar bir insan da mı olmaz bir babayiğit de mi çıkmaz bizi anlayacak diye gecip gitti koca yıllar....yine de buna yine de size cok teşekkürler....
Cemaat ile ilgili okumaların tamamı "cemaat adına" "Siz böyle düşünüyorsunuz" vs. diye hep "adına konuşma" yöntemi kullanılıyor. Bu yanlış bence. Diğer taraftan her hangi bir ülkücünün Sİnan Ateş süikastında ne kadar payı varsa cemaat adına yapılan yanlışlarda da normal insanların payı o kadardır. (Aynı durum bütün grup/cemaat/şirketler için geçerlidir.
The Act of Killing ve The Look of Silence belgesellerini izlemenizi tavsiye ederim.
Sagolun. Dun gece The act of killing i izledim. Kanim dondu.
@@vedatyildiz3931 Benim düşünceme göre, benzer olgular ilkel toplumlarda daha "pornografik" yaşandığından; Endonezya'daki benzer süreç bize sosylojik meseleleri daha çıplak bir biçimde anlatıyor. Dücane Hocamız konuya derinlemesine vakıf olmadığından, eksik ve tek açıdan analiz yapıyor. Oysa bu süreçten en ağır etkilenen çoğunluğun yarıdan azı cemaatin hizmet tabanıdır; büyük kısım ise aslında cemaat ile irrasyonel (emir komuta vb.) bir ilişkisi (çoğunlukla veya hiç) olmayan, sadece çok zengin veya çok yenetekli ve dürüst veya çok fedakar olduğu için, cemaat hizmetlisi bireyler tarafından bir sivil toplum örgütüne veya dayanışmasına ikna edilmiş kitledir. Toplumun şiddetinde iki ana faktör var: 1.Dücane Hocanın ve herkesin dediği gibi, cemaat yönetiminin ve hizmet üst kademelerinin yapıp ettikleri. 2.Toplum dinamikleri içindeki hased ve ahlaksızlığın istifrası. (Bu iki belgesel de bunu gayet iyi anlatıyor zaten.)
💙
"kinle çocuk yetiştirilmez" 👍💯
Çok fazla film izlemişsiniz, film senaryosu tadında bağlama yaptınız 1:40. Çocuklar o ülkenin insanı olur gider Türklük ya da Müslümanlık duyguları olacağını düşünmüyorum. Bir aile hikayesi olarak kalır.
❤❤❤❤
Hocam ben londradayim,,,f16 pilotu taksi soforu var ,,bunlar yuzundn atilmis ,bunlarin dinle falan alakasi yok
İslam coğrafyasında eleştirinin önündeki en büyük engel ilahi olan ile insani olanın birbirinden ayırt edilememesinden kaynaklanır...
Teşekkür ederim
👏
Bu son dönemdeki konular zaman kaybı bence. Sizin kitlenizin rahatlıkla aştığı konular...Doğrunun yanlışa bulaşmış ayrıntılarını çözümlemeye hiç gerek yok...Doğru çok ortada çünkü...Sanki siz takıntılısınız bu konulara gibiyim ya da konuşulsun istiyorsunuz bu konuları, arada hiç bir boşluk kalmasın.... Haddim olmayarak derim ki felsefe ve sinemadan kaldığımız yerden devam edelim Hocam....
Dücane beyin mesajı yerine ulaşıyor bence... o grup içindeki insanlar TH-cam da gezerken bi takım açıklamalar ararken bu videonun önlerine düşmesi yeterli... Bide buna bakalım ne diyor diye izlenmesi ve temelden sorgulatan görüşlere denk gelmeleri çok önemli
@@yunussahan6286 Dücane Bey'in bu kadar bu konular üzerinde durmasında kendince nedenleri olabileceğini düşünmüştüm aslında...Bu ülkede böyle bir yapıya ve kültüre bir eğilim var nedense. Sonuçlar da ortada zaten, haklı olabilirsiniz, sanırım ihtiyaç da var belki bu konuları konuşmaya...Yine de ve hala, takipçileri çok başka bir yerde diye düşünüyorum.
@@altancengiz7109 sizde haklısınız ancak bu videolar aslında sürekli takipçilerine değil benim gibi fetöden hapis yatmış ve kendisiyle yeni tanışmış özellikle genç kişilere
@@yunussahan6286 Teşekkür ederim size, sizi daha iyi anlıyorum şimdi, konuşulmalı tabi ki, her konu derinliğine konuşulmalı ve aydınlatılmalı...Sayenizde kendime göre varsaydıklarımı yansıttığımı daha iyi anlamış oldum.
Akıl us önemli ama akıl şirazeden çıkarsa netice vahim.
Dinin yaşanması ve anlatılması doğal olandır. Sorun dünyevi ile uhrevi olanı aynı yastıkta sorunsuzca yaşatamamadır. İşte asıl problemin ortaya çıktığı yer burasıdır...
Bertrand Russell'ın şöyle bir sözü varmış.
“The trouble with the world is that the stupid are cocksure and the intelligent are full of doubt.”
“Dünyanın sorunu, aptallar ve fanatiklerin kendilerinden son derece emin, akıllı insanların ise şüphelerle dolu olmasıdır.”
"Kalp ve Özgüven", "Akıl ve Şüphe" bunlar iç içe, karşılıklı çalışıyor. İnsan-ı kamil odur ki, hepsi yerli yerinde ve doğru çalışsın vesselam.
Dücane Bey,
Video başlıklarınız çok çekici, konulara egemenliğiniz, yetkinliğize notum tamdır, sunumunuz tatmin edici amaaa süre CAYDIRICI... Bunun üstesinden gelebileceğinize inanıyorum.
👍👍👍
Cemaat kavramına getirdiğiniz yorum temelden bir fikri inşa için değerlidir, ancak devlet bu yapılara karşı pozisyon aldıktan sonra toplumun geneli bu yapıları taşlama pozisyonuna geçti.
Yani hasbelkader güç taşlananlarda olsa toplumun geneli onların yanında saf tutacağından eminim. Ahlaklı tavır nerede ve hangi duruşta. Keşke olayları bu pencereden de değerlendirseniz...
Hocam bu adamın fotografını katmanızı doğru bulmuyorum her ne nedenle olursa olsun basit bir yanlış olarak görüyorum
Adam derken Deccal bozuntusu demek istediniz galiba
👍
ben cezalandırlılanların çevresiyle beraber oluşan sosyal grubun yeni bir tür şia olacağını düşünyorum. toplumla ebediyyen barışmayacaklar. ve türkiyenin yüzyıllar sonrasına sirayet edecek bir başlangıç olmuş olacak. yol göstremeniz, özgürlüğü denemeye teşvik etmeniz büyük incelik ve büyük bir merhamet örneği. size var olun, çok yaşayın diye hep duacıyım zaten ama sizin gibi insan sayımız ne kadar az ne kadar az.
Yeni bir Mezhep fırka şia gibi olacak muhtemelen çoook maalesef...
Nedim Hazar boş geçilecek birisi değil!
🙏🏻
Sorular çalındığı yıllarda doktor olan akrabamın haram olması şüphesiyle aracına kasko yaptırmadığını öğrendim .. bu insanların zihinsel yapılanmaları bu . Örgüt adına yapılan hiç bir şeyden suçluluk duymamaları ama güya hayatın diğer alanlarında kılı kırk yarmaları din adına . Halbuki bir soru bile olsa haksız yere fark atarak geldiği bu yerde belki bugün hakeden bir kişi oturacaktı ve halihazırda kul hakkı içinde kendisi
Bir cemaatçi ile iktidar mensubu karşı karşıya gelip tartışsa da ufalanıp gitse hepsi : ))
Saygıdeğer hocam,
Öncelikle şükranlarımı sunuyorum.
Bu ölçüde büyük, toplumsal bir dramanın akabinde insanlar ders almak bir yana, hala farklı organizasyonlara yönelip aksine daha da pervasızca hareket edebiliyorlar (toplumun her kesiminden). Bu insanlar hiç mi ders almayacak? A'cıların devri bitiyor B'cilerin devri başlıyor ve niceleri. Bu ülke toplumsal aydınlanmayı ne zaman yaşayacak veya yaşayabilecek mi ?
Evlilikler duygu ile kurulur, akılla sürdürülür! Bu sözü unutmadım
Devlet istihdam ettiği insanlarla hukula veya hukuksuzca bir şekilde yolunu ayırabilir. Ancak suçu olmayan sadece bir zamanlar birine veya birilerine olan aidiyetlerinden dolayı insanları cezaevine atamaz, atmamalıdır. Atarsa zulmetmiş olur. Bu hukuksuz kararları verenler hem Allah'ın hem de vicdanlı insanların lanetini hakketmiş olurlar...
Said Nursi cumhuriyetçi olduğu mahkemede ve biyografisinde ifade eder dücane bey
İran'daki mollalar da cumhuriyetçi.
Dücane bey bir konu ancak bu kadar güzel anlatılabilirdi Çok teşekkür ederiz Çok etkilendim Sağolun İyi tatiller
Bu yapı dinî bir yapımı, yoksa CIA nin konuşlanmakta ve kullanmakta elverişli bulup, kurdurduğu bir yapımı.
68, 78 kuşağının sağlıklı olmadığını düşünürdüm. Kuyruk acıları var diye düşünürdüm. 90 kuşağının ortamı iletişime daha açıktı ama apolitik diye eleştirilirdi. Maalesef bu kuşak da kendinden sonrasına iyi bir miras bırakmadığı için sağlıklı bir ruha sahip olamadı sonuçta. Sizi dinlerken halen sağlıklı bir ruha sahip olamadığınızı gözlemledim. Dolayısıyla o bakış açısıyla olgu ve olayları değerlendirmek düşünsel anlamda dahi ne kadar sağlıklı olur karar veremedim.
Kuşaktan, nesilden, jenarasyondan geçtim de bu ortadoğu coğrafyasinda sağlikli yetişen ve birey olabilen var mi ? Daha çocukluktan herkes travmalar ile aşılaniyor ve onlarla yaşayarak hastalikli ruhlar ile hayata tutunmaya çabaliyor...
Hoşuma giden/dikkatimi çeken noktalar,
ilk bomba Rasyonalismle suçlanmak 😂 7:50 (Hayatta rasyonel olmaktan daha güzel şey olabilir mi? 🙂)
ikinci bomba 27:35 bunu hak ettiklerini hiç düşünmüyorlar... 😂🤣😂🤣
Terroristlikten nasıl kurtulacağız?iki tarafada çok kırgınım Almanyadayım, darbeden sonra atildim sonrada babamlaruin yanina tasindim süreçte bütün evraklarim diploma dahil kaybuldu TC diplomamı vermedi. Almanya Fotokopiyi Kabul etti hem sevindim hemde çok üzüldüm . Almanyada 4 yıldır öğretmen olarak çalışıyorum. Öğretmenlik dışında bişey yapmadım TC de. Müslümanlardan nefret ediyorum. Bir yolu olsa hıristiyan olsam diyorum zaman. Tek derdim yaṣla kuru ayrıla bilse Annemin Kabrini ziyaret edebilsem. İçimi yakan konular. Saygilar
👏❤️👏❤️
Hoca hoca. Şu halkı soyanlara bir iki laf edin. Bizi ilgilendiren bu.
Bir Kızılderili atasözü der ki: "Benim hayatımı yargılamadan önce benim ayakkabılarımı giy ve benim geçtiğim yollardan, sokaklardan geç. Benim takıldığım taşlara takıl yeniden ayağa kalk ve aynı yolu tekrar git benim gittiğim gibi anca o zaman beni yargılayabilirsin."
Yıllar önce Anadolu'nun kuytu köşesinde dışarı hiç çıkmamış gözü açılmamış iyi niyetli Allah rızası için yap deyince yapan insanlar vardı. Bunların ailesi fakir okutmak için parası olmayan insanlardı. Bunlara cemaat ev Yurt açınca sahip çıkınca kendilerini onlara minnettar hissetmeye basladılar. Onları haramdan kötü alışkanlıklardan koruyor ve dini öğretiyorlardı. Çocuklar dini de tam manasıyla bilmedikleri için cemaatin empoze ettiği şeyin din olduğunu zannettiler. Öğrendikce radikallestiler, cemaate bağlandılar. Hatta tatillerde ailelerinin yanına bile gitmiyorlardı. Bu insanlar gözlerini cemaatle açtılar. Çünkü taşrada ne şehir görmüşler nede okul okumuşlar. Bu çocuklardan yeterince radikallesenler minnettarlık yüzünden kendilerine sorular verilip devlet kadrolarına yerleştirildi. Bunlar orda da cemaat tarafından kullanıldı. İdeolojik eğitimler devam etti. Evlendirilme yaşına gelince cemaaten evlendirildiler. Bu da kendisini daha çok cemaate bağladı. Bundan sonra bu cendereden çıkmak çok zordur. Çıkmak istesen de benliğini öz güvenini maffettikleri için bir türlü cikamazsın. Bu durumda intihar edenler bile oldu. Umarım bu cemaat tarikat din ile beynine Tecavüz edilen insanlar kurtulur. Bu serüven de devletin ve bilinçsiz ailelerin de sorumluluğu vardır. Bu cemaat ve tarikatlar yoksulluk ve cehaletten beslenir.
Velhasıl Bu insanları şehirlerde yetişmiş annesi babası bilinçli bilinçli bir şekilde yetişmiş insanlar oturdukları yerden eleştirirken başka bir pencereden baksınlar. Selamlar sevgiler.
Güzel tasvir...
Hocam özür dileyerek size katılamayacağım . Sınavlarda soru çalarak gençliğin geleceğini çalanlar , ve örgütünün bunu yaptığını bilerek o örgüte üye olan hatta sempati duyan herkes en azından vicdanlarda ve varsa tanrı katında bence suçludur . Bu cemaate bulaşıp masum olan kişi olduğunu düşünmüyorum. Ha cezalar ağır kalmıştır onu bilemem ama bu hikayede masum yok bence. Saygılarımla .
Aynen, ulvi bir amaca hizmet ettiklerini düşündüler ve günahmış, harammış, ahlaksızlıkmış vs düşünmediler. Robot gibi, muhbir gibi çalıştılar ve koltukları parayı serveti kaptılar. Hamamböcekleri gibiydiler,,,
Hepimizi fırınlara doldurup yakın. Sizde kurtulun bizde kurtulalım. Bu ne kin arkadaş.
@@cemilbicer849 kininizi canlı tutun diyenler, kindar nesil yetiştireceğiz diyenler yapıyor bunları. Devletin cemaate çökmesi neticesinde değil, cemaatin devleti ele geçirmesiyle oldu bunlar ve yönetenlerin devlet adamı olmasıyla alakası yok bunun,,
Bugün buna sadece acı bi gülümsemeyle cevap vermek istedim....ne kadar yabancıyız bir ötekinin otekilestirdigimizin derdine....Hayret insan işte....yanmayınca yanan ı anlamak zor tabi....belki hammm ruhlara...
Kolunun komşunun bir numaralı güzel insan olarak bilinen bu sempatizanlar ya da içinde olanlar,
Acaba inaniyormuydu soru çalındığına acaba konduruyormuydu kötü şeyleri aslaaa
Kendisi güzel yaşama ömrünü adamış,nefsinden bir sürü fedakârlık yapmış bı insan ,yakın çevresinde de kötüye şahit olmamışsa inanır mı sizce başkasının söylediklerine...
Nereden bileceksiniz...
Gerçekten bı haber olan nice güzel insanların tuzağa çekildiğini...
Artık kim ne yaptıysa layığını bulsun , bulacaktır zaten
@@cemilbicer849 bu kadar organize şekilde gençlerin gelecek hakkının çalınmasını affedemiyorum. Oysa ki o sınav Türk gençlerine fırsat eşitliği sunan belki de tek şeydi . Onu da bozdunuz …. Hayır müslümanım diyerek nasıl bu hakları yediniz , yakıştıramıyorum dindar Allahtan korkan insanlara …
Etkilenmem diyorsunuz doğru ;Etkilenmemek gerekir. Ama Sibirya da açtığınız veya Afrika da açtığınız okula öğretmen temin etmeniz gerekir. Yarın bir video yapın bakalım hangi duruş ve uslupla bunu temin edebilirsiniz.
Dünyanın yaratılışı niye Muhammedle başlatılmadı da Ademle başlatıldı ?Tanrıyı niye hep imanlı ,inançlı olduğunu söyleyen kişiler tarafından aşağılanır?
hakan günday - az
Selam Üstad!
Bu cemaat meseleleri sigaradan daha hızlı sürede bağlılık yapar. Aman dikkat