Muratilbas kardeşim, Hacm ile veyâ vezn ile ölçülen bir malı, ölçmeden ödünc vermek ve almak fâiz olur.burda para sayılan ve değeri olan bir paradır sen ekmeği baz alıp ekmeğe göre parayı borç verirsen 1.alacağın günde ekmek kaç bilmiyorsun halbuki burda garar (mechullük olup) borcu fasit bir borç haline getirir zaten alışverişte, borçta, kirada olsun, miktar ve ölçü tartı bilinmezse faiz olur çünkü fasitlikte fazlalık olur 2. Borcunu şu zamanda diyerek parayı aslında bugün verdiğin borcu mesela 1ay sonraki değerden veya 1 ay sonraki önceki değerinden dersen hem nekadar alacağın belli değil , hem şart koştuğun için akdi borçtan bir satım akdine dönüşür yani sarf akdi bedeller peşin olmadığı için vade faizi olur zaten böyle şart miktar belli olmadığı için fasit tir, 3.Bir altın ödünç alan, bir altın öder. Değeri değişti diyerek önceki veya sonraki değerde kağıt lira veremez. Kâğıt para yerine altın da veremez. Alacaklı kabul ederse caiz olur. Borcun sarf akdinden sonraki bir akidle sabit olması halinde takas yoluna gidilip gidilemeyeceği konusunda iki rivayet vardır. es-Serahsi'nin (ö. 490/ 1097) tercih ettiği bir rivayete göre bunda takas caiz olmaz. Çünkü Hz. Peygamber takası yalnız geçmiş borç için kabul etmiştir. Abdullah b. Ömer (r.anhüma)'in şöyle dediği nakledilmiştir: "Rasulüllah (s.a.s)'e giderek dedim ki; Baki' de develeri satıyorum, dinar karşılığında satıp, dirhem alıyorum, dirhem ile satıp dinar alıyorum. Şöyle buyurdu: "Müşteri ile birbirinizden ayrılmadıkça ve aranıza bir şey girmedikçe bunları günün rayiç bedeli ile almanda bir sakınca yoktur" (Ebu Davud, Büyü', 14; Nesai, Büyü', 50, 52; Darimi, Büyü', 43; eş-Şevkani Neylül-Evtar, el-Matbaatül-Osmaniyye tabı, Mısır, (t.y), V, 156). 4.Aralarında faiz cereyan eden iki şeyden birinin peşin diğerinin veresiye olması halinde, miktarları eşit bile olsa hükmen bir fazlalık var sayılır. Aynı cinsin veresiye satışında miktarlar eşit olduğu halde, muamelenin yasaklanma sebebi değerdeki fazlalıktır. Çünkü peşin olarak verilen bedel, gelecekte ödenecek olan bedelden, cins ve miktarları bir olsa bile daha üstündür. Genellikle peşin olan vadeli olandan fazla olur. Nitekim ayn olarak teslim edilen şey zimmet borcu olan (deyn)den üstündür. Zira borçlu borcunu vadesinde ödemeyebilir, kimi zaman üzerinde anlaşma yapılan şartlara uymayabilir. (el-Kâsânî, a.g.e, V, 18 3; İbn Âbidin Reddü’l-Muhtar, IV, 18 4 vd; eş-Şatıbi, el-Muvafakat, IV, 42; ez-Zühaylî, el-Fıkhu’l-İslâmî ve Edilletüh, IV, 672, 673.) 5.bak borçta ne verdiysen onu alırsın yani paranın cinsi miktarı değişmez türk parası verdiysen onu alırsın 100 lira verirsen 100 lira alırsınız fazlası faiz olur, çünkü zimmete geçen miktar 100 lira olur , değere göre borç verilmez , yani asla miktar değişmez, enflasyon altın borç versen oda yükselip düşebilir dolar euro borç versen onlarda enflasyon yükselme düşme olur bu yüzden para faiz olur. Ben sana 100 tl borç versem ama verirken şart koşarak 1 ay sonra alacağım günkü değer den isterim desem yada 1 ay sonra alırım ama verdiğim günkü değerden alcam diyince bu şart borç işleminden, paranın satımına yani sarf akdine dönüşür vade faiz olur, peygamberimiz altın altınla peşin eşit satılır buyurdu burda biri peşin diğeri vadeli, hülasa mesela peşin verdiğim para 100 tl, 1ay sonra 80 tl olmuş diyelim değeri, nolcak şimdi 120 tl isteyince , 100 tl zimmete geçti sen 20 tl zarar farkı istedin , borcu verdiğin günkü değer ile ödenen günkü borcu sattığın için sarf akdi olup alınan 20 tl fazlalık faizi olur, asla dinde enflasyon a göre borç verilip alınmaz yoksa faizden kurtulamazsınız, Cahiliye devrinde adam borç verip, borçlu ödemeyince gününde, faizlensin mi sorulurdu sonra vade uzatılıyor miktar artıyordu Bu yüzden Allâh kuranda (allahtan korkun ve faizden artanı bırakın ana paranız sizindir buyurdu
1 yılda %50 eriyen para birimiyle borç verilmez, borç veriyorsanız verirken altın üzerinden verin. Yoksa hem iyilik yapıp hem de eksik birşey almış olursunuz, üzülürsünüz.
Biraz önce dinlediğim yine sizin cemaatin bi hocası da en baştan altınsa altın olarak borç verin tl olarak borç verip ödeme esnasında altına çeviremezsiniz dedi. Doğru anladığıma eminim. E sizi de yanlış anlamadıysam. Nasıl böyle tezatlık çelişki var?
Ben bisey anlamadım mesela tl borcumuz olan birine bir anda ödeme yapamiyorsak karşı tarafta vadeli ödemeyi altın şeklinde istiyorsa kalan tl borcunu altına çevirip o günün kuru değerinde vadeli ödemek caizmi?
Borç alırken altin döviz degilde ekmek fiyatı uzerinden alınabilir mi ? Mesela bana bin tane ekmek parası ver sana sonra bin tane ekmek parası veririm. Desek o gün geldiğinde ekmek fiyatı ne ise o gün o bin ekmeği versek bu anlaşmada sorun olurmu?
Allah razı olsun
Allah razı olsun hocam
Muratilbas kardeşim,
Hacm ile veyâ vezn ile ölçülen bir malı, ölçmeden ödünc vermek ve almak fâiz olur.burda para sayılan ve değeri olan bir paradır sen ekmeği baz alıp ekmeğe göre parayı borç verirsen 1.alacağın günde ekmek kaç bilmiyorsun halbuki burda garar (mechullük olup) borcu fasit bir borç haline getirir zaten alışverişte, borçta, kirada olsun, miktar ve ölçü tartı bilinmezse faiz olur çünkü fasitlikte fazlalık olur
2. Borcunu şu zamanda diyerek parayı aslında bugün verdiğin borcu mesela 1ay sonraki değerden veya 1 ay sonraki önceki değerinden dersen hem nekadar alacağın belli değil , hem şart koştuğun için akdi borçtan bir satım akdine dönüşür yani sarf akdi bedeller peşin olmadığı için vade faizi olur zaten böyle şart miktar belli olmadığı için fasit tir,
3.Bir altın ödünç alan, bir altın öder. Değeri değişti diyerek önceki veya sonraki değerde kağıt lira veremez. Kâğıt para yerine altın da veremez. Alacaklı kabul ederse caiz olur.
Borcun sarf akdinden sonraki bir akidle sabit olması halinde takas yoluna gidilip gidilemeyeceği konusunda iki rivayet vardır. es-Serahsi'nin (ö. 490/ 1097) tercih ettiği bir rivayete göre bunda takas caiz olmaz. Çünkü Hz. Peygamber takası yalnız geçmiş borç için kabul etmiştir. Abdullah b. Ömer (r.anhüma)'in şöyle dediği nakledilmiştir: "Rasulüllah (s.a.s)'e giderek dedim ki; Baki' de develeri satıyorum, dinar karşılığında satıp, dirhem alıyorum, dirhem ile satıp dinar alıyorum. Şöyle buyurdu: "Müşteri ile birbirinizden ayrılmadıkça ve aranıza bir şey girmedikçe bunları günün rayiç bedeli ile almanda bir sakınca yoktur" (Ebu Davud, Büyü', 14; Nesai, Büyü', 50, 52; Darimi, Büyü', 43; eş-Şevkani Neylül-Evtar, el-Matbaatül-Osmaniyye tabı, Mısır, (t.y), V, 156).
4.Aralarında faiz cereyan eden iki şeyden birinin peşin diğerinin veresiye olması halinde, miktarları eşit bile olsa hükmen bir fazlalık var sayılır. Aynı cinsin veresiye satışında miktarlar eşit olduğu halde, muamelenin yasaklanma sebebi değerdeki fazlalıktır. Çünkü peşin olarak verilen bedel, gelecekte ödenecek olan bedelden, cins ve miktarları bir olsa bile daha üstündür. Genellikle peşin olan vadeli olandan fazla olur. Nitekim ayn olarak teslim edilen şey zimmet borcu olan (deyn)den üstündür. Zira borçlu borcunu vadesinde ödemeyebilir, kimi zaman üzerinde anlaşma yapılan şartlara uymayabilir. (el-Kâsânî, a.g.e, V, 18 3; İbn Âbidin Reddü’l-Muhtar, IV, 18 4 vd; eş-Şatıbi, el-Muvafakat, IV, 42; ez-Zühaylî, el-Fıkhu’l-İslâmî ve Edilletüh, IV, 672, 673.)
5.bak borçta ne verdiysen onu alırsın yani paranın cinsi miktarı değişmez türk parası verdiysen onu alırsın 100 lira verirsen 100 lira alırsınız fazlası faiz olur, çünkü zimmete geçen miktar 100 lira olur , değere göre borç verilmez , yani asla miktar değişmez, enflasyon altın borç versen oda yükselip düşebilir dolar euro borç versen onlarda enflasyon yükselme düşme olur bu yüzden para faiz olur.
Ben sana 100 tl borç versem ama verirken şart koşarak 1 ay sonra alacağım günkü değer den isterim desem yada 1 ay sonra alırım ama verdiğim günkü değerden alcam diyince bu şart borç işleminden, paranın satımına yani sarf akdine dönüşür vade faiz olur, peygamberimiz altın altınla peşin eşit satılır buyurdu burda biri peşin diğeri vadeli, hülasa mesela peşin verdiğim para 100 tl, 1ay sonra 80 tl olmuş diyelim değeri, nolcak şimdi 120 tl isteyince , 100 tl zimmete geçti sen 20 tl zarar farkı istedin , borcu verdiğin günkü değer ile ödenen günkü borcu sattığın için sarf akdi olup alınan 20 tl fazlalık faizi olur, asla dinde enflasyon a göre borç verilip alınmaz yoksa faizden kurtulamazsınız,
Cahiliye devrinde adam borç verip, borçlu ödemeyince gününde, faizlensin mi sorulurdu sonra vade uzatılıyor miktar artıyordu
Bu yüzden Allâh kuranda (allahtan korkun ve faizden artanı bırakın ana paranız sizindir buyurdu
1 yılda %50 eriyen para birimiyle borç verilmez, borç veriyorsanız verirken altın üzerinden verin. Yoksa hem iyilik yapıp hem de eksik birşey almış olursunuz, üzülürsünüz.
Biraz önce dinlediğim yine sizin cemaatin bi hocası da en baştan altınsa altın olarak borç verin tl olarak borç verip ödeme esnasında altına çeviremezsiniz dedi. Doğru anladığıma eminim. E sizi de yanlış anlamadıysam. Nasıl böyle tezatlık çelişki var?
ALLAH CC RAZI OLSUN SZLERDEN
Selamınaleyküm, borcu ödeme imkanı bulduğunuzda başka bir para birimine çevirirsiniz meselesini anlayamadım, açarmısınız
Ben bisey anlamadım mesela tl borcumuz olan birine bir anda ödeme yapamiyorsak karşı tarafta vadeli ödemeyi altın şeklinde istiyorsa kalan tl borcunu altına çevirip o günün kuru değerinde vadeli ödemek caizmi?
Borç alırken altin döviz degilde ekmek fiyatı uzerinden alınabilir mi ?
Mesela bana bin tane ekmek parası ver sana sonra bin tane ekmek parası veririm. Desek o gün geldiğinde ekmek fiyatı ne ise o gün o bin ekmeği versek bu anlaşmada sorun olurmu?
Çok mantıklı bir soru olmuş. Ama maalesef cevap vermemişler. Lakin çok mantıklı geldi bana.
Allah razı olsun hocam