Peygamberimiz bir günde dokuz karisiyla ayri ayri cinsel ilişki kurardı. Buhari Müslim Peygamberimiz nerde hoşuna giden bir kadın görse hemen eve koşar (Evlatliginin karisi) Zeynep binti cash ile cinsel ilişki kurardi. Muslim tirmizi. Biz sana halalarinin teyzelerinin dayilarinin amcalarin kizlarini sana mahsus helal kildik. Ahzab süresi Cariye ile nikay bagi yok cinsel ilişki var. Adam karisini yataga cagirsa kadin gitmezse melekler sabaha kadar o kadina lanet eder. Buhari Nasil inaniyorsun islama ?
Çok iyi. Tanrı seni bereketlesin kardeşim. Tanri' dan istedigimizde verilecektir. O' nün istediği gibi olmayı dileyelim Tanri' dan. Çünkü bu bizim için gerçekten iyi olandır.
yaratiliş 4.6 RAB Kayin'e, “Niçin öfkelendin?” diye sordu, “Niçin surat astın? 7. Doğru olanı yapsan, seni kabul etmez miyim? Ancak doğru olanı yapmazsan, günah kapıda pusuya yatmış, seni bekliyor. Ona egemen olmalısın.” 8. Kayin kardeşi Habil'e, “Haydi, tarlaya gidelim ” dedi. Tarlada birlikteyken kardeşine saldırıp onu öldürdu
Kısa konuşmaya çalıştım 23 dakikalık bir video oldu; detaylı ne yapayım Doğukan kardeş 1 saat mi konuşayım? :) Şimdilik böyle bir planım yok ama yapacağım bazı videolarda kendi hayatımdan örnekler verebilirim diye düşünüyorum.
Evet Kutsal Kitap hakkında birkaç video yapmak aklımda var; fakat "Rabbi" 'den kastın nedir; Mesih İsa mı? Benim için dua edersen daha çok video yapmak çok daha olası. (*^∀゚)ъ
Evrensel Kilise , Rabbi derken kastım İsa Mesih’in hayatıydı , Mesela başlangıçta Adem ve Havva vardı , Sonra Nuh , Sonra İbrahim , Musa derken İsa Mesih’e gelsin sıra , demek istediğim yaratılışdan İsa’ya kadar geçen zamanda neler oldu anlatabilir misin demek istiyordum abi . Ve abi her gün en az 30-35 kez dua ediyorum sana da edeceğim :)
Ben telefonda ve televizyonda bana denk gelen hic birsey olmadi ancak dini icerikler ve isimle alakali videolar var youtube dan baska sosyal medya kullanmiyorum dışarıda daha çok tetikleyici oldu hep telefona ve teknolojiye laf etmek pek tarafsiz bir dusunce oldugunu sanmiyorum ben müslümanim ancak hristiyanligi ve hz isayı seviyorum teşekkürler Allahin selami üzerinize olsun.
Sevgili kardeşlerim birbirimizi sevelim; çünkü sevgi Tanrı'dandır ve seven herkes Tanrı'dan doğar ve Tanrı'yı bilir. Sevmeyen Tanrı'yı tanımaz, çünkü Tanrı sevgidir.
Abi iman eder etmez mi kalbimiz günahlardan arınır yoksa imanımız devam ettikçe mi kalbimiz günahlardan yavaş yavaş arınır bu önemli bir soru nolur cevapla
Evet, umuyorum gelecekte bir gün Rab'bin iradesiyle mezheplerle ilgili videolar da yapacağım; fakat şimdilik odaklanmak istediğim temel Hristiyanlık ile ilgili videolar var.
Müslümanım. Müslümanlıkta da bu konu çok önemli. Erkeklerin dünyadaki en büyük sınavı zaten kadınlar. İnsan dine ne kadar yönelirse, ne kadar çok yaratıcıyı anarsa, dua ederse o kadar çok bu şehvet duygusundan kurtulması kolay oluyor.
Erkeklerin dünyadaki sınavı kadınlar falan değil, öyle yetişirseniz karşı cinsi canavar olarak gören, ulaşılacak varlık olarak gören Afganlar gibi olursunuz karma eğitimde görmüyorlar zaten. Tanrı bir insanı kadınlardan korunacak mi bakalım en büyük sınavı bu diye mi yarattı yani 😁
islamda sinav yok , kader inanci vardir , allah insanlarin neler yapacaklarini kaderlerine yazar , bazi insanlari cennet icin bazilarini cehennem icin yaratir , sizler allahin yazdigi senaryoyu oynayan kuklalarsiniz
İnsanlara sevgi gözüyle bakınca şehvet olmuyor. Bunun bilimsel açıklaması mevcut. Yüksek sevgi oksitosini arttırıp testosteronu baskılıyor diye bir yerde okudum.
Bir kadına zina ile bakan insan yüreğinde zina etmiş olur , sevgiyə bakmak başak birşey inan bana sevdiyi kadına ve ya erkeke sevən ona asla şehvətle bakmaz cinsel iliski ise sadəcə Tanrının dediği gibi olmalıdı evlilik olmadan ilişki cinsel ilişki bu zina🙏
İrade yaşından önce gerçekleşenleri dert etmene gerek yok, ancak kalbinde yer alan herhangi bir şey varsa geçmişe yönelik samimi bir şekilde tövbe etmen ve aynı günaha düşmemek için önlem alıp harekete geçmen yeterlidir.
Günah ve yaş ile ilgili olan noktaya dünyasal bir kanun gibi bakmana gerek yok, tek önemli olan nokta şu: Eğer samimi bir şekilde tövbe eder, pişmanlıkla Rab'den af dilersen günahın artık sana sayılmayacaktır. Tövbenin samimiyetini de hayatını iyi yönde değiştirerek açık etmen önemlidir ancak Rab, Kendisi söz verdiği üzere, her samimi tövbeyi kabul eder.
@@EvrenselKilise çok sağol abi bilgilendirdiğin için çünkü bir süredir eskiden ilk okulda falan girdiğim günahları düşünüp harap oluyordum,yüreğim çok sıkılıyordu bu yüzden sormak istedim.
Sanırsam katoliksiniz Ben tarihsel anlamda mantıklı ve gerekli buluyorum Haçlı seferlerini ancak dini olarak böyle bir hareketin yeri olmadığını düşünüyorum Fikirleriniz neler yoksa bu konu üzerinde video yapacak mısınız
Merhaba, evet Katoliğim. Ve evet, ben haçlı seferlerinin Tanrı'nın isteği olduğuna inanmıyorum. Ve İncil'de Rab böyle bir şeye kesinlikle yer bırakmıyor, tarih ve sonucu da bunu zaten doğruluyor. Gelecekde haçlı seferleri üzerine kısa bir video yapabilirim belki, ama kısaca söyleceklerim bu (`・ᴗ・)/
Merhaba, videodaki konuyla biraz alakasız ama son atılmış video olduğu için buranın altına yazayim dedim. Eski ahitte isanin gelecegi mujdelendigi halde museviler neden incile ve isaya iman etmezler?
Merhaba! Museviler, yani Yahudiler, aslında ilk Hristiyan olan insanlardı. İncil'i okursan görebilirsin birçok din bilgini ve Eski Antlaşma'yı iyi bilen Yahudi daha sonra İsa'ya iman ediyor. Fakat Eski Antlaşma, yani Tevrat, Zebur ve peygamberlerin kitaplarına iman eden, tapınak yıkılmadan önce varolan Yahudilerin inancı ile şimdiki Yahudilik inancı tamamen farklıdır. Çünkü Mesih İsa'nın İncil'de peygamberlik ettiği üzere Tapınağın yıkılması, ve İsrail'in dağılması Eski Antlaşma'daki bazı buyrukların yerine getirilmesini imkansız kılmıştır. Artık günahları için buyurulduğu gibi kurban sunamaz hale geldiler; ve dağıldıktan sonra Yahudiler arası "Rabbinic" yani din bilginlerinin sözlü öğretilerine göre bir gelenek başladı; ve bu ikisinin karışımı olarak yaşamaya başladılar. Yahudiler, yani dini olarak "Yahudi" olan insanlar bugünlerde sayıca kıyaslandığında çok azlar. Fakat bu modern Yahudilerin içinde "Mesihçi Yahudiler" de var, ve bunlar Mesih İsa'yı kabul ederler fakat Eski Antlaşma'da geçecen bazı yasaları, sünnet olmak ve Şabat gününü eski şekilde tutmak gibi yasaları hala gerekli görürler. Yani Mesihçi Yahudiler aslında Hristiyanlar ve İncil'i okurlar, ama sanırım İncil'i daha iyi okumaları gerek. :) Bunun da dışında, İncil'de görebileceğin üzere, Mesih İsa zamanının Yahudi din bilginlerine ikiyüzlülükleri ve günahları yüzünden karşı çıkıp yaptıkları kötülükleri ışığa vuruyor; ve bununla beraber bu din bilginleri kendi mevki ve güçlerini kaybetmemek için İsa'yı öldürmeyi planlıyorlar. Ve bunun da dışında; şimdiki 2 bin senedir Mesih'in gelmediğine ama gelecekte geleceğine inanan Yahudiler ise Mesih'i dünyasal bir lider olarak bekliyorlar. Yani Mesih geldiğinde İsrail'i dünyasal bir devlet olarak güçlü kılacak, demir yumrukla İsrail'i ülke olarak yüceltecek ve herkesi yönetecek, dünya üzerinde İsrail'in krallığını sonsuz kılmak için gelecek diye bekliyorlar. Fakat İsa geldiğinde ne dünyasal bir öğretiş getirdi, ne savaşıp ülkenin güçlü olmasını; üstüne dedi ki: "Bu tapınak yıkılacak ve İsrail'de taş üstüne taş kalmayacak" ve ekledi "Benim Krallığım bu dünyada değildir." Yani Yahudileri genelleyip "hepsi şu yüzden inanmıyor" demek pek mümkün değil; ama kısaca bir özet geçmek gerekirse: İnsanlar kendileri araştırıp kaynaklara dayalı olarak hakikatin peşinden gitmedikleri ve Yaratan Rab ile güçlü bir ilişkileri olmadıkları için hakikate ulaşamıyorlar.
@@Kouchou_the Merhaba tekrar, Sevgili kardeş mezheplerden şimdilik bahsetmememin bir nedeni var; birincisi öncelik mezhepler değil, ikincisi ise zaten yeterince Türkiye halkında Hristiyanlığın temellerine karşı büyük bir kafa karışıklığı verilmiş; daha en basit temeller yanlış bilinip çarptırılıyorken ben detaylara girersek ne olacak? Papanın yanılmazlığı çok basit: Papa, eğer evrensel kiliseyi bağlayacak olan bir dogmayı bütün kilise yüksek kurulu ile birlikte öne sürecekse fakat bu süreçte belirli engeller çıkarsa; bu dogmanın, yani kesin öğretinin çıkması için dönemin papası "yanılmazlık" hakkını kullanabilir. Bu sadece evrensel kiliseyi bağlayacak olan dogmalar için geçerlidir, ve bu anlamda sadece 2 defa kullanılmıştır. Yoksa papa herkes gibi bir insandır, ve bir günahkardır; söylediği her söz doğru, yaptığı her iş mükemmeldir demek değil.
Selam Ahmet, Ben İncil'i okurken Tanrı'nın varolduğunu bilebildiğimden, Tanrı'nın varlığı, olan mucizeler, olağanüstü olaylar ve benzeri şeylere karşı hiçbir şüphem olmadı. Açıkcası ben bütün Kutsal Kitap'ın içinde yazan her şeyin %100 Tanrı sözü olduğuna iman ettim okuduktan sonra; fakat evet, farklı sorunlarım oldu. Her ne kadar yazanlar doğru olduğunu bilsem de Eski Antlaşma'da, yani Tevrat'da bazı şeyleri ve bazı kararları Tanrı neden aldığını anlayamadım; ve bazı yerlerde Tanrı'nın adaletini sorguladım. Ateistikten geldiğim için de bunların dışında farklı bir çok sorum vardı. Fakat geri çekilmek yerine bu soruları Rab'be getirdim, O'ndan anlayış ve yardım diledim; ve hiç tahmin edemiyeceğim bir güçle Rab bana her konuda yardımcı oldu. Rab'bin karşısında dürüst oldum ve dedim ki "Rab sana tüm kalbim ve aklımla övgüler sunup teşekkür etmek istiyorum; sözün de yazdığı üzere tamamen iyi olduğuna iman etmek istiyorum ama burada neden böyle oldu anlayamıyorum ve bu beni kalbimde kısıtlıyor, lütfen yardımcı ol ve bana anlayış ver" diye Rab'den diledim; ve boş bir şekilde değil fakat arkasında büyük anlayış ve hakikat ile Rab bana cevap verdi. 4 senedir Hristiyanım, bazı basit konseptleri ateistlikten geldiğim için anlamam ve tam kalbime oturtabilmem aylarımı aldı; fakat Rab'den hiç şüphe duymadım bana gösterdiği şeylerden dolayı. Ve hep O'na güvenip herkesden önce O'na danıştığım için Rab bana her konuda Babalık yaptı. Belki biraz karmaşık oldu ama umarım biraz açıklayıcı olmuştur.
Merhaba Sergen! Nofap gibi pornografi ve mastürbasyona karşı olan akımlar kendi içlerinde kötü olan şeylere karşı geldiği için elbet bir noktaya kadar liyakatı var; fakat arkası boş ve hakikate dayalı olmadığı için sonunda kimseyi kurtarmaz ve çoğu zaman etkili olmazlar. Evet, pornografi izlemek ve mastürbasyon yapmanın bilimsel olarak zararlarını, felsefik olarak insanı çektiği karanlığı gösterebilir; fakat bu noktada bunları gören insanın Tanrı'ya ihtiyacı var, bu gerçekleri üzerine oturtabileceği hakikat temeline ihtiyacı var. Çünkü insanların sorunu neyin yanlış, neyin doğru olduğunu bilememeleri değil çoğu zaman, ama doğru olanı yapmya güçlerinin olmaması, hakikati bilmemekten gelen isteksizlik, Tanrı'nın Ruhu'na sahip olmamazlıktan, O'nu tanıyamamazlıktan gelen bir hüzün, güçsüzlük, huzursuzluk içinde olmaları. Biz Hristiyanların pornografi ve mastürbasyondan uzak durmamızın ve bu konuda etkili olabilmemizin nedeni bu: Çünkü bize yardım eden bir Tanrı, yaptığımızı oturtabildiğimiz bir hakikat temeli var. Tanrı hem Kutsal Kitap'da hem de Kutsal Ruhu ile kişisel olarak şehvetin, kirli gözle bakmamanın neden ağır bir günah olduğunu, insanların değerini, kendi değerimizi, evliliğin ve cinselliğin kutsallığını, evli olmadığın bir kişiye bir abinin gözünden, bir babanın kalbinden bakmayı öğretiyor. Ben 11 yaşından 24 yaşına kadar pornografi izlemiş bir insandım; şimd 28 yaşındayım ve 4 senedir ne bir pornografik öğeye baktım ne de mastürbasyon. Nasıl oldu, kendi gücüm mü? Aynı şekilde gerçekten bağımlı olduğum bilgisayar oyunlarından da Rab İsa'nın sayesinde kurtuldum. Kısaca: Doğru adım, ama İsa'ya ihtiyaç var :)
@@EvrenselKilise geç oldu ama cevap için teşekkürler :) ben pornodan,sigaradan ve sosyal medya gibi bağımlılıklardan kendi iradem ile kurtuldum,baya zor oldu ama başardım fakat Mast konusu bundan biraz ayrı bir durum bence,sonuçta maymunlar,yunuslar bile mast yapıyor,düzenli bir cinsel hayatın yoksa illa bir noktadan sonra mast yapmak zorunlu oluyor çünkü beden ister istemez bunu yapmaya insanı zorunlu tutuyor,az ve pornosuz yapıldığı takdirde mast pek sorun teşkil etmez sanırım.
Abi tekrardan merhaba, Bugün sana Mesih İsa’ya iman ettikten sonraki aşamam için yazıyorum. Yaklaşık iki yıldır deist bir bireydim O yüzden nasıl iman edeceğim ya da dua edeceğim konusunda bir fikrim yok yardımcı olabilirseniz çok mutlu olurum. ^~^
Selam tekrar Müge kardeş, Rab kalbine dokunduysa ne mutlu. İman etmek özünde Mesih İsa ile bir ilişkiye sahip olmak demek. İncil'de bizlere verildiği üzere, kim Mesih İsa'nın müjdesine iman edip O'nu Rab'bi ve Kurtarıcısı olarak kabul eder, ve kalbinde O'na güvenirse, imanlı bir Hristiyan olmuş demektir. Daha önce Hristiyan olmak ile ilgili bir yazı paylaşmıştım, burada da yazayım: [Romalılar 10:9-11]: "İsa'nın Rab olduğunu ağzınla açıkça söyler ve Tanrı'nın O'nu ölümden dirilttiğine yürekten iman edersen, kurtulacaksın. Çünkü insan yürekten iman ederek aklanır, imanını ağzıyla açıklayarak kurtulur. Kutsal Yazı, "O'na iman eden utandırılmayacak" diyor." [Yuhanna 7:37-39]: "Bayramın son ve en önemli günü İsa ayağa kalktı, yüksek sesle şöyle dedi: "Bir kimse susamışsa bana gelsin, içsin. Kutsal Metinler'de yazdığı gibi bana iman edenin 'içinden diri su ırmakları akacaktır.'" Bunu, kendisine iman edenlerin alacağı Ruh'la ilgili olarak söylüyordu." [Markos 16:15-16]: "İsa onlara şöyle buyurdu: "Dünyanın her yanına gidin, Müjde'yi bütün yaratılışa duyurun. İman edip vaftiz olan kurtulacak, iman etmeyen ise hüküm giyecek." Eğer kalbinden, samimi bir şekilde Tanrı'nın Oğlu Mesih İsa'nın gökten dünyaya geldiğine, günahsız bir yaşam yaşayıp O'na iman eden tüm insanların günahlarının bağışı ve ebedi kurtuluşu için Kendi canını feda edip öldüğüne, 3 gün sonra dirilip O'na iman eden herkese Kendi Kutsal Ruhu'nu verip aynı şekilde yargı gününde dirilteceğine iman edersen, ve ağzınla bunu ikrar edip günahlarından tövbe edersen, Tanrı sana Kutsal Ruhu'nu gönderecektir, ve Hristiyanlığa ilk adım atmış olursun. Sonrasında ise vaftiz olmak geliyor. Hatırlatmak isterim ki Yaratan Rab her şeyden önce bir ilişki istiyor, O'nu tanımamızı, O'nu sevmemizi, kendi günahlarımızdan çok O'na bakmamızı, O'nu aramamızı istiyor. Bu yüzden İncil'i okuyup dua ile her zaman Rab'be danışıp O'nunla konuşmak, O'ndan dilemek bizi O'nda tutar. [Luka 11:9-13]: "Ben size şunu söyleyeyim: Dileyin, size verilecek; arayın, bulacaksınız; kapıyı çalın, size açılacaktır. Çünkü her dileyen alır, arayan bulur, kapı çalana açılır. "Aranızda hangi baba, ekmek isteyen oğluna taş verir? Ya da balık isterse balık yerine yılan verir? Ya da yumurta isterse ona akrep verir? Sizler kötü yürekli olduğunuz halde çocuklarınıza güzel armağanlar vermeyi biliyorsanız, gökteki Baba'nın, kendisinden dileyenlere Kutsal Ruh'u vereceği çok daha kesin değil mi?" Bizde "kesin şu sözleri söylemen gerek" diye bir kural yok, fakat bu, bizim ayinlerde tekrar ettiğimiz Havarilerin İman İkrarı'dır: "İnanıyorum; Göğün ve yerin Yaratanı, her şeye gücü yeten Baba, Tanrı'ya; ve Kutsal Ruh'tan gebe kalan Bakire Meryem'den doğan, Pontiyus Pilatus zamanında acı çekerek çarmıha gerilen, ölüp gömülerek ölüler diyarına inen, üçüncü gün ölüler arasından dirilen, göğe çıkıp, her şeye gücü yeten Baba Tanrı'nın sağında oturan, oradan dirileri ve ölüleri yargılamak için tekrar gelecek olan O'nun biricik Oğlu Rabbimiz Mesih İsa'ya. İnanıyorum; Kutsal Ruh'a, kutsal evrensel kiliseye, azizlerin paydaşlığına, günahların affına, ölülerin dirilişine ve sonsuz yaşama. Amin." Ve şöyle bir dua edebilirsin: "Rab İsa, benim için bu dünyaya geldiğine, günahsız yaşayıp çarmıhta Kendini feda ederek günahlarımın kefaretini ödediğine, ve üç gün sonra dirildiğine iman ediyorum. Seni Rab'bim ve Kurtarıcım olarak kabul ediyorum ve günahlarımın bağışlanması için Sana güveniyorum. Lütfen Kutsal Ruhun ile gel ve kalbimde taht kur, beni her konuda yönlendir ve isteğine göre beni temizle ve değiştir. Senin Kendini bana verdiğin gibi ben de kendimi Sana veriyorum, beni çocuğun ve arkadaşın saydığın için ve ebediyeti bahşettiğin için teşekkür ediyorum. Amin." ~ Ve sen Rab'bin sözlerini okuyup bir çocuğun alçakgönüllülüğü ve güveni ile Rab'be yaklaştıkça ve O'ndan diledikçe seni büyüteceği şeylerden bir tanesi de dua etmek. Tanrı'nın seni sevdiğini, en iyi arkadaşın ve Ebedi Baban olduğunu bilerek kalbini O'na dök, O'na aklına gelen her şey teşekkür et, sevgisi için övgüler sun, anlayış ve bilgelik dile, O'na sorularını sor ve şüphelerini getir, ardından kalbinin kulağını O'na çevirerek dinle, huzuru altında sevin. İncil'de Mesih İsa'nın öğrencileri de O'na "bize dua etmeyi öğret" dediler, bu yüzden aynı şekilde sen de Rab ile olan ilişkin içerisinde dua etmeyi, kalbinden sevgi ile şükran ve övgü sunmayı, bunlarda büyümeyi dileyebilirsin. Bütün bunların hepsi bir süreç sevgili kardeş, o yüzden senin önceliğin anladığın kadarı ile Rab ile zaman geçirmek ve O'nu tanımaya çalışmak olsun, gerisini seni gören ve seven Rab getirecektir. (`・ᴗ・)/
@@EvrenselKilise merhaba siz isanin tanrının oğlu olduğunu mu savunuyorsunuz?çok kafam karisiyor ben de belki hristiyan olurumbu arada protestanlar isa yi ne diye savunur?
Deniz Abi Müslümanlık Dinin,hak Din olmadıgına dair bir video yapabilir'misin . Kafamda hep bir çelişkiler var.İslam Dini'ni Allah çıkarmadıysa kim çıkardı ? Kuran yalanmı ? Neden böyle bir Din ortaya çıktı ? Yada neden Hristiyanlık ? Buna dair bir video hazırlarmısın Deniz Abi ?
Selam Efe, Açıkcası şimdilik böyle bir planım yok; ama sana şunu söylemek isterim: Kafandaki çelişkilerden kurtulmanın tek yolu kendi araştırmanı yapman ve Yaratan Rab'be kendin dua edip kendin sorular sorman. Burada sorduğun soruları Allah'a, Yaratan Tanrı'ya sor. Aç kendin kaynaları oku, İncil'i ve Kuran'ı karşılaştır; kendin araştırmanı yap. Süreçten korkma, araştırma yapmaktan korma, ama içinde cesaret olsun çünkü bil: Rab O'nu arayanların yanındadır ve duaları gerçekten duyup bir şekilde cevaplar; hiçbiri boşa gitmez. Ben "neden Hristiyanlık" üzerine burada videolar yapıyorum; çünkü ben kendi tecrübemde, araştırmam ve Tanrı'dan dualarıma karşılık aldığım onca tasdik içinde gördüm ki İncil'de yazanlar gerçek, Mesih İsa hakikattir. Bir "din" demiyorum, fakat "Hakikat" diyorum. Hristiyanlık bu hakikati savunur, ve bütün bunların hepsi Tanrı ile olan kişisel birebir ilişki içinde başlar ve buradan hareket edilmesi gerekir. Bu yüzden için rahat olsun, sen dua edip araştırdıkça, çabalarını gören ve seni seven Rab elinden tutacaktır.
Selam tekrar sevgili kardeşim, Yakın bir zamanda bu konu üzerinde videolarım olacak, fakat şimdilik kısaca sana şunu söyleyeyim: Hakikati bilmek çok değerli; Rab'bi Kendisi'ni tanımak çok, çok değerlidir. Ve bu kadar önemli bir konunun peşinden giderken insalardan yönlendirme beklemekten çok senin kaynaklara başvurup kendi araştırmanı yapman ve senin Yaratan Rab ile sevgi içinde bir ilişki kurup dua ve şükranla yönlendirme dilemen kesinlikle gerekli bir şey. Ben seni hakikate doğru, araştırmaya ve dua etmeye yönlendirebilirim, fakat sen eğer kişisel olarak Rab'be yaklaşıp O'nun peşinden koşmazsan, hakikati umursamazsan bu bir şeye yaramaz. Çünkü iman kişiseldir ve Tanrı her yarattığı insanı kişisel olarak tamamen tanır ve bütün ilişki bu birebir iletişim üzerine kuruludur. Bu yüzden sevgili kardeşim dilerim lütfen sen kendin araştır, aç İncil'i bir oku, Yaratan Rab'be sorular sor ve dua et; ki Rab sana cevap verip kalbine konuştuğunda imanın bir başka insanın söylediğine değil ama Yaratan Rab'bin yönlendirmesine dayalı olsun.
Merhaba Deniz abi sana sorum olucakti Hristiyanlikta zina nedir? Muslumanlikta ki gibi nikahsiz biriyle ve ya evli birisiyle cinsel iliskiye girmek gibidirmi?
Selam kardeş, zina kelime anlamı olarak her yerde aynıdır. Zina: Evli olup kendi evliliğin dışında cinsel ilişkiye girmek. Fuhuş: Evli olmayıp cinsel ilişkiye girmek. İkisi de İncil'de belirtildiği üzere büyük kötülüklere yol açan, tüm toplumu yozlaştırıp zaman içinde yıkmaya gücü olan ağır günahlardır. [Efesliler 5:3-6]: "Aranızda fuhuş, pislik ya da açgözlülük anılmasın bile. Kutsallara yaraşmaz bu. Aranızda açık saçıklık, budalaca konuşmalar, bayağı şakalar da olmasın. Bunlar size yakışmaz. Bunun yerine şükredin. Şunu kesinlikle bilin ki, fuhuş yapanın, pisliğe düşkün olanın ya da putperest demek olan açgözlü kişinin, Mesih'in ve Tanrı'nın Egemenliği'nde mirası yoktur. Hiç kimse sizi boş sözlerle aldatmasın. Bu şeylerden ötürü Tanrı'nın gazabı söz dinlemeyenlerin üzerine gelir.
Sevgili kardeşim benim dünyanın şekli ile ilgili neye inandığımın hiçbir önemi yok; eğer bu dünyada bir Yaratan yoksa dünyanın nasıl olduğu önemsiz. Ve eğer bir Yaratan gerçekten varsa da odaklanacak şey bu değil; çünkü bizi kurtaran dünyanın şeklinin nasıl olduğunu bilmek değil ama dünyayı, içindeki ve dışındaki her şeyi ile Yaratan Tanrı'yı tanımaktır. Ve Tanrı'yı tanımanın içerisinde, Tanrı'nın uygun gördüğü üzere, bilgiye sahip olmak da var; ama bu bilgiyi yüceltmek için değil Tanrı ile olan ilişkimizin güçlenmesi içindir.
Abi öncelikle selam olsun ve seni çok samimi buldum Müslüman ım ama hristiyanlık hakkında sormak istediğim bir kaç şey var ilk olarak Tanrı nın neden oğula ihtiyacı olsun ki? Ve Tevratta çok peygambere iftira atılmış gibi Hz. Lut un kızlarıyla yatması gibi bunları açıklar mısın? Ve ben hristiyan olmayı düşünmedim değil ama cehennem korkusu var bunu nasıl aşarım? Ve can nuroğlu nu tanıyor musun?
Sana da selam! Öncelikle belirtmem lazım ki bizim inancımız ile Müslümanlık tamamen farklıdır. Müslümanların "Hz. İsa" hakkında öne sürdüğü ve Hristiyanlık hakkında anlattıkları her şey tamamen yanlıştır. Biz Tanrı'nın dünyasal anlamda "bir çocuğa sahip" olduğunu söylemiyoruz; ya da "bir oğula" ihtiyacı var demiyor İncil'de. Fakat biz, Yaratan Tanrı'nın Kendisi'nin Öz Sözü aracılığı ile dünyaya gelip insan olarak yaşadığına, sadece insanlara vaaz etmeyip Tanrı ile ilişki nasıl kurulur, sevgi nedir ve bu dünyada nasıl yaşanmalıdır yaşayarak gösterip, bütün insanların geçtiği sıkıntı, dünyasal sorun ve denenmelerden geçip günahsız çıktığına inanıyoruz. Daha sonra Mesih İsa bu günahsız kanını insanların günahlarının kefareti olarak çarmıhta Kendi iradesi ile sunarak ölüp, 3 gün sonra ölüler diyarından dirilerek tekrar göğe yükseldiğine iman ediyoruz. Ve bizim kurtuluşumuz ve umudumuz, Mesih İsa'ya iman edip bu dünyanın günahlarına ölerek, O'nun imanlılara vaat ettiği Kutsal Ruhu üzerimize alıp değişerek, O'nun ebediyete dirildiği gibi bizi de Kutsal Ruhu ile dirilteceği üzerinedir. Kutsal Kitap, yani Tevrat, Zebur ve İncil ise, söylediğim üzere Müslümanların öne sürdüğünden farklıdır. Kutsal Kitap olan olayları birebir yazar, tarihte ne gerçekleştiyse anlatır; Kuran'da ise sadece Tevrat, Zebur ve İncil'den peygamber isimleri alınıp ne onlar hakkında doğru düzgün kim oldukları ve ne yaptıkları anlatılır, ne de doğru bir zaman çizelgesine oturtulmuş olaylar tek tek anlatılır. Ve eğer açar Tevrat'ı okursan görebilirsinki, bir süre ıssız kaldıklarında Lut'un kızları bu şekilde öleceklerinden korkarak Lut'u sarhoş edip kandırdıktan sonra "ne olursa olsun çocuk sahibi olalım" düşüncesi ile Lut'u kandırıyorlar. Ve peygamber herkes gibi sadece bir insandır ve günahkardırlar; bu dünyada kendi liyakatı ile günahsız olarak yaşamış bir ve tek Mesih İsa vardır. İncil'i okumadan Hristiyanlığı birden anlaman pek mümkün olmayabilir, ama dilerim sevgili kardeşim eğer Hristiyanlığı araştırıyorsan ve iman edeceksen; bu Yaratan Rab'be dua edip kendi araştırmanı kendin yaparak gerçekten hakikati bulduğuna iman etmek üzerine olsun. Çünkü Hristiyanlık, İslam'ın öne sürdüğü gibi "bir semavi din" değil, ama Hakikat'dir. Hristiyanlık "eşhedü enla hebele dü" dedikten sonra Allah ile sıfır ilişkisi olan, günahlarını umursamayan, boş bir kibir ile cennete gideceğini sanıp diğer herkese cehennem tehditleri savurmaktan ibaret değil; ama yaşayan Tanrı Mesih İsa ile olan daimi bir ilişki, O'nun Kutsal Ruhu ile değişmek demek. Korku ile ilgili farklı bir yerde yazmıştım, burada da yazayım: [2. Timoteos 1:7]: "...Tanrı bize korku ruhu değil, güç, sevgi ve özdenetim ruhu vermiştir." [1. Yuhanna 4:15-19]: Kim İsa'nın Tanrı'nın Oğlu olduğunu açıkça kabul ederse, Tanrı onda yaşar, o da Tanrı'da yaşar. Tanrı'nın bize olan sevgisini tanıdık ve buna inandık. Tanrı sevgidir. Sevgide yaşayan Tanrı'da yaşar, Tanrı da onda yaşar. Yargı gününde cesaretimiz olsun diye sevgi böylelikle içimizde yetkin kılınmıştır. Çünkü Mesih nasılsa, biz de bu dünyada öyleyiz. Sevgide korku yoktur. Tersine, yetkin sevgi korkuyu siler atar. Çünkü korku işkencedir. Korkan kişi sevgide yetkin kılınmamıştır. Bizse seviyoruz, çünkü önce O bizi sevdi." İslam Yaratan Allah'dan bir canavardan korkar gibi korkulması ve cehennem tehditleri ile sürekli bir kaygı ve tedirginlik içinde yaşaması, soru sormaması ve araştırmaması için birçok şey söylüyor; fakat Yaratan'ın isteği bu değil. Her şeyi Yaratan yüce Tanrı, insanları araştırıp soru sordukları ve hakikati bilmek istedikleri için mi cezalandıracak? Eğer isteğin ve amacın Tanrı'yı tanımaksa, sen kendin yanlış bir adım atsan bile Tanrı sadıklığı içerisinde sevdiği çocuğuna yol gösterecektir; eğer zaten biz "doğru dini kendi gücünle seçemedin, hadi bakalım cehenneme" gibi bir şeye kaldıysak hepimiz mahvolduk ve bütün adalet, merhamet ve sevgi erdemleri Tanrı'dan değil başka bir yerden geliyor olurdu. Ama hakikat bu değil: [Luka 11:9-13]: "Ben size şunu söyleyeyim: Dileyin, size verilecek; arayın, bulacaksınız; kapıyı çalın, size açılacaktır. Çünkü her dileyen alır, arayan bulur, kapı çalana açılır. "Aranızda hangi baba, ekmek isteyen oğluna taş verir? Ya da balık isterse balık yerine yılan verir? Ya da yumurta isterse ona akrep verir? Sizler kötü yürekli olduğunuz halde çocuklarınıza güzel armağanlar vermeyi biliyorsanız, gökteki Baba'nın, kendisinden dileyenlere Kutsal Ruh'u vereceği çok daha kesin değil mi?" [Yeremiya 29:13]: "Beni arayacaksınız, bütün yüreğinizle arayınca beni bulacaksınız." [1. Selanikliler 5:21]: "Her şeyi sınayın, iyi olana sımsıkı tutunun." Yaratan Rab O'nu arayıp sorular sormamızı, gerçek bir ilişki istiyor; dilinle birkaç "sihirli sözcük" söyleyip bütün hayatı kulaktan dolma yalanlarla yaşamamızı değil. Sen araştır, oku, sorularını Yaratan Rab'be sor, kalbini kötülükten uzak tut ve için rahat olsun. Senin gösterdiğin çabayı gören Rab sadıktır.
Dediğim gibi, Rab kimseyi cehenneme atmak için yol gözetmiyor; ve bize özgür irade ile akıl veren Rab, biz iyi biyetle O'nu aradık diye insanları cehenneme mi atacak? Bizim kurtuluşumuz "sorma, sorgulama, doğru bir ülke ve doğru inanca sahip aileye doğduğunu umarak, etrafındaki yanılabilir, eksik ve günahkar insanların doğru söylediğini düşünerek bütün imanını başkaları üzerine kur" 'dan oluşuyorsa biz zaten mahvolduk demektir. Ama bu doğru değil, Rab "Beni arayan bulacaktır" diyor. Birde Hristiyanlığın temeli ile ilgili birkaç videom var, eğer izlemek istersen: Hristiyanlık Nedir: th-cam.com/video/kuALdWwV2jE/w-d-xo.html İncil değişti mi: th-cam.com/video/VfTMBKgn5Uc/w-d-xo.html Kutsal Üçlü Birlik: th-cam.com/video/S9LF0gtr1II/w-d-xo.html Mesih İsa'nın Tanrı'nın Kendisi olması: th-cam.com/video/pxt3Bp7gGwY/w-d-xo.html Ama İncil'i kendin okuyup Yaratan Rab'be kendin sorular sorman hepsinden daha değerli. Ve hayır, Can Nuroğlu'nu tanımıyorum. Umarım yazdıklarım biraz yardımcı olmuştur, gözün seni seven Rab'de olsun.
@@EvrenselKilise sağol abi uzun süredir ikilemdeydim çevremdeki yobaz cahil insanlar Arap kültürünü İslamiyet sanıyor ve sırf belkide onlar yüzünden İslam dininden soğudum. Farkettim ki Türkiye de Hristiyan sayısı hızla artmakta. Abi bide Hristiyan olmak için Kiliseye gitmek gerek diye biliyorum kalben iman etsek İsa Mesih imanlısı olmaz mıyız?
@@islamyolunda7826 abi harbiden çok samimi buldum seni Kuran ın 300 ayetinin kayıp olması ve Emevi hanedanının Kuran ı değiştirdiği iddiaları kafamı karıştırmaktaydı. İslamiyet dininin hoşgörü dini olduğunu düşünmüyorum artık sanırsam Türk lerin kılıç zoruyla Müslüman olduğu söylenmekte.
Hayır Burak kardeş, İsa'nın 99 ismi gibi İncil'de bir kategori yok. İsa birden fazla ünvana sahiptir bu doğru; fakat "99 isim" gibi ayrılmış bir kategori yok. İncil'i kendin okursan görebilirsin (`・ᴗ・)/
İncilde ne kadarda güzel şey yazıyormuş öyle ben tevrat okudum ancak incil okumamistim kurani kerim ise hergün okurum ve hergun dinlerim muzik dinlemem kurani kerimdede çok manali şeyler yaziyor ancak hz isa ve incili kendime yakin hissediyorum araďigim bu incilde varmis ama muslümanligi asla terk etmem. Kurani kerim ile incil birbirlerine benziyor keza tevratta öyle hep ayni konusma stili iceriyor birbirleri ile bunu fark ettim sanki kopyalanmis gibi.
Merhaba. Merak ettiğim bir soru var size sormak istiyorum. Hristiyanlarda kader, hayır ve şer anlayışı nasıldır ? Dünyada kimi insanlar zengin, nimetler içinde yüzerken dertleri minumum seviyedeyken kimi insanlar ise fakirlik içinde sabretmeye çalışıyor. Hayatlarında çoğunlukla dert ve sıkıntı var. Cevaplarsanız sevinirim.
Merhaba arkadaşım, [Luka 12:48]: "...Oysa bilmeden dayağı hak eden davranışlarda bulunan, az dayak yiyecek. *Kime çok verilmişse, ondan çok istenecek. Kime çok şey emanet edilmişse, kendisinden daha fazlası istenecektir."* [Romalılar 2:11]: "Çünkü Tanrı insanlar arasında ayrım yapmaz." [1. Timoteos 1:13]: "Bir zamanlar O'na küfreden, zalim ve küstah biri olduğum halde bana merhamet edildi. Çünkü ne yaptıysam bilgisizlikten ve imansızlıktan yaptım." [Yuhanna 9:39-41]: İsa, "Görmeyenler görsün, görenler kör olsun diye yargıçlık etmek üzere bu dünyaya geldim" dedi. O'nun yanında bulunan bazı Ferisiler (ikiyüzlü, Tanrı'dan uzak din bilginleri) bu sözleri işitince, "Yoksa biz de mi körüz?" diye sordular. "İsa, *"Kör olsaydınız günahınız olmazdı" dedi, "Ama şimdi, 'Görüyoruz' dediğiniz için günahınız duruyor."* [Yakup 2:1-13]: "Kardeşlerim, yüce Rabbimiz İsa Mesih'e iman edenler olarak insanlar arasında ayrım yapmayın. Toplandığınız yere altın yüzüklü, şık giyimli bir adamla kirli giysiler içinde yoksul bir adam geldiğinde, şık giyimliye ilgiyle, "Sen şuraya, iyi yere otur", yoksula da, "Sen orada dur" ya da "Ayaklarımın dibine otur" derseniz, aranızda ayrım yapmış, kötü düşünceli yargıçlar gibi davranmış olmuyor musunuz? Dinleyin, sevgili kardeşlerim: Tanrı, bu dünyada yoksul olanları imanda zenginleşmek ve kendisini sevenlere vaat ettiği egemenliğin mirasçıları olmak üzere seçmedi mi? Ama siz yoksulun onurunu kırdınız. Sizi sömüren zenginler değil mi? Sizi mahkemelere sürükleyen onlar değil mi? Ait olduğunuz Kişi'nin yüce adına küfreden onlar değil mi? "Komşunu kendin gibi seveceksin" diyen Kutsal Yazı'ya uyarak Kralımız Tanrı'nın Yasası'nı gerçekten yerine getiriyorsanız, iyi ediyorsunuz. Ama insanlar arasında ayrım yaparsanız, günah işlemiş olursunuz; Yasa tarafından, Yasa'yı çiğnemekten suçlu bulunursunuz. Çünkü Yasa'nın her dediğini yerine getirse de tek konuda ondan sapan kişi bütün Yasa'ya karşı suçlu olur. Nitekim "Zina etmeyeceksin" diyen, aynı zamanda "Adam öldürmeyeceksin" demiştir. Zina etmez, ama adam öldürürsen, Yasa'yı yine de çiğnemiş olursun. Özgürlük Yasası'yla yargılanacak olanlar gibi konuşup davranın. *Çünkü yargı merhamet göstermeyene karşı merhametsizdir. Merhamet yargıya galip gelir."* [Matta 25:31-46]: "İnsanoğlu* (İsa Kendine atfediyor) kendi görkemi içinde bütün melekleriyle birlikte gelince, görkemli tahtına oturacak. Ulusların hepsi O'nun önünde toplanacak, O da koyunları keçilerden ayıran bir çoban gibi, insanları birbirinden ayıracak. Koyunları sağına, keçileri soluna alacak. "O zaman Kral, sağındaki kişilere, 'Sizler, Babam'ın kutsadıkları, gelin!' diyecek. 'Dünya kurulduğundan beri sizin için hazırlanmış olan egemenliği miras alın! Çünkü acıkmıştım, bana yiyecek verdiniz; susamıştım, bana içecek verdiniz; yabancıydım, beni içeri aldınız. Çıplaktım, beni giydirdiniz; hastaydım, benimle ilgilendiniz; zindandaydım, yanıma geldiniz.' "O vakit doğru kişiler O'na şu karşılığı verecek: 'Ya Rab, seni ne zaman aç görüp doyurduk, susuz görüp su verdik? Ne zaman seni yabancı görüp içeri aldık, ya da çıplak görüp giydirdik? Seni ne zaman hasta ya da zindanda görüp yanına geldik?' "Kral da onları şöyle yanıtlayacak: 'Size doğrusunu söyleyeyim, bu en basit kardeşlerimden biri için yaptığınızı, benim için yapmış oldunuz.' "Sonra solundakilere şöyle diyecek: 'Ey lanetliler, çekilin önümden! İblis'le melekleri için hazırlanmış sönmez ateşe gidin! Çünkü acıkmıştım, bana yiyecek vermediniz; susamıştım, bana içecek vermediniz; yabancıydım, beni içeri almadınız; çıplaktım, beni giydirmediniz; hastaydım, zindandaydım, benimle ilgilenmediniz.' "O vakit onlar da şöyle karşılık verecekler: 'Ya Rab, seni ne zaman aç, susuz, yabancı, çıplak, hasta ya da zindanda gördük de yardım etmedik?' "Kral da onlara şu yanıtı verecek: 'Size doğrusunu söyleyeyim, mademki bu en basit kardeşlerimden biri için bunu yapmadınız, benim için de yapmamış oldunuz.' "Bunlar sonsuz azaba, doğrular ise sonsuz yaşama gidecekler." [2. Timoteos 3:12-13]: *"Mesih İsa'ya ait olup Tanrı yoluna yaraşır bir yaşam sürmek isteyenlerin hepsi zulüm görecek.* Ama kötüler ve sahtekârlar, aldatarak ve aldanarak gittikçe daha beter olacaklar. [Yuhanna 16:33]: "Bunları size, bende esenliğiniz olsun diye söyledim. *Dünyada sıkıntınız olacak. Ama cesur olun, ben dünyayı yendim!"*
Bu ayetlerin üzerine kısaca konuşmam gerekirse; Hristiyanlıkta bulunan kader ile İslam'ın "kader anlayışı" tamamen farklıdır. Tanrı herkesin iyiliğini ve kurtulumasını ister: [Ezekiel 33:11]: "Onlara de ki, 'Varlığım hakkı için diyor Egemen RAB, ben kötü kişinin ölümünden sevinç duymam, ancak kötü kişinin kötü yollarından dönüp yaşamasından sevinç duyarım. Dönün! Kötü yollarınızdan dönün! Niçin ölesiniz, ey halkım?" [1. Timoteos 2:4]: "O bütün insanların kurtulup gerçeğin bilincine erişmesini ister." [2. Petrus 3:9]: "Bazılarının düşündüğü gibi Rab vaadini yerine getirmekte gecikmez; ama size karşı sabrediyor. Çünkü kimsenin mahvolmasını istemiyor, herkesin tövbe etmesini istiyor." İnsanlar ancak özgür iradeleri ile Tanrı'yı seçerlerse ve O'nun uzattığı eli tutarlarsa Tanrı'nın onlar için planladığı iyi gelecekten pay alabilirler. Fakat insanlar seçimlerinden tamamen özgürler. Bunun dışında İncil'de Tanrı'nın merhameti, adaleti ve insanlar arasında ayrım yapmadığı konusunda birçok farklı yerde anlatılıyor, ben sadece aklıma gelen birkaç ayeti sana yazdım. Şunu hatırlamak lazım: Eğer biz biraz sahip olunan şartlar, dünyasal adilsizlikler ve eşitsizlikler görebiliyorsak, Tanrı bunları görmüyor mu? Ve biz biraz adalet kavramını anlayabiliyorsak ve iyiliği biliyorsak, hem adalet, hem de merhamet erdeminin sahibi ve kaynağı Tanrı bilmiyor mu? Tanrı mükemmel adaletinde bütün her şeyi göz önüne alıyor; ve Rab'bin sorduğu gibi: "Tüm dünyanın yargıcı doğru olanı yapmayacak mı?" Bu dünyada sıkıntılar, dert ve acı kaçınılmaz. Mesih İsa, Tanrı'nın Kendisi bile bu dünyaya geldiğinde hiçbir günahı olmadığı halde herkesden çok acı çekti; herkesden daha haksızca iftira ve lanete uğradı. Rab İsa bizlere bu dünyada tamamen fedakar olmamız, birbirmizi Tanrısal bir sevgi ile sevmemiz ve Tanrı ile ilişkimizin güçlü olması için bu dünyada örnek oldu; ve O'nun sayesinde bu dünyanın sıkıntıları ve acıları bir yük değil ama bizim onurumuzdur. Çünkü bu dünyada Tanrı adına kutsal yaşamak isteyen, Mesih'in yolundan yürüyüp iyilik yapmak isteyen, bu dünyanın kötülüklerini ışığa vurup onlara sevgi ile karşı duracak herkes zulüm görecektir. Ama kalbimizin sıkılması için bir neden yok, çünkü Mesih İsa günah ve ölümü insan bedeninde yenmiştir; ve şimdi O'na iman eden ve O'nun acılarını bu dünyada paylaşan herkese ebediyeti vaat ediyor; Kendisi ebediyete dirildiği gibi. [1. Petrus 4:1-8]: Mesih bedence acı çektiğine göre, siz de aynı düşünceyle silahlanın. Çünkü bedence acı çekmiş olan, günaha sırt çevirmiştir. Sonuç olarak, dünyadaki yaşamının geri kalan bölümünü artık insan tutkularına göre değil, Tanrı'nın isteğine göre sürdürür. İnanmayanların hoşlandıklarını yaparak sefahat, şehvet, sarhoşluk, çılgın eğlenceler, içki alemleri ve ilke tanımayan putperestlik içinde yaşayarak geçmişte harcadığınız günler yeter! İnanmayanlar, kendinizi onlarla birlikte aynı sefahat seline atmamanızı yadırgıyor, size sövüyorlar. Onlar, ölüleri de dirileri de yargılamaya hazır olan Tanrı'ya hesap verecekler. Çünkü ölüler bedence öbür insanlar gibi yargılansın, ama ruhça Tanrı gibi yaşasın diye Müjde onlara da bildirildi. Her şeyin sonu yakındır. Bu nedenle, sağduyulu olun ve dua etmek için ayık durun. Her şeyden önce birbirinizi candan sevin. Çünkü sevgi birçok günahı örter."
Hakikati bilmek, Tanrı'yı tanımak çok değerlidir; bir gün otur İncil'i oku ve Rab'be hakikati bilmek için sorular sor. Seni çok seven Rab elinden tutacaktır.
@@EvrenselKilise daha öncede müslümanlıktan çıkmıştım,ve başka bir din'e mensup olmuştum sonra pişman olmuştum... Çocukluğumdan beri içimde Hristiyanlığa karşı bir sempati var, bir İsa sevgisi var ve ben Hristiyan olmaktan zorluk çekiyorum çok tereddüt ediyorum.
@@morukstyla.6626 Söylediklerini anlıyorum, ama sevgili kardeşim Yaratan Rab'be "din seçme" altında yaklaşma; ama O'nu ara, hakikati bilmek iste. Ve bizim sorumluluğumuz her şey ve herkesden önce Yaratan Rab'be karşı; çünkü bizi seven, umursayan, yönlendiren ve her konuda elimizden tutan gerçekte bir ve tek O var. Bu yüzden dilerim zaman geçir Rab ile, dualar, övgü ve şükran içerisinde Rab'be sorular sor, kalbini O'na dök. Seni seven Rab Hakikat'e seni yönlendirecektir. Korku ile ilgili farklı bir yerde yazmıştım, burada da yazayım: [2. Timoteos 1:7]: "...Tanrı bize korku ruhu değil, güç, sevgi ve özdenetim ruhu vermiştir." [1. Yuhanna 4:15-19]: Kim İsa'nın Tanrı'nın Oğlu olduğunu açıkça kabul ederse, Tanrı onda yaşar, o da Tanrı'da yaşar. Tanrı'nın bize olan sevgisini tanıdık ve buna inandık. Tanrı sevgidir. Sevgide yaşayan Tanrı'da yaşar, Tanrı da onda yaşar. Yargı gününde cesaretimiz olsun diye sevgi böylelikle içimizde yetkin kılınmıştır. Çünkü Mesih nasılsa, biz de bu dünyada öyleyiz. Sevgide korku yoktur. Tersine, yetkin sevgi korkuyu siler atar. Çünkü korku işkencedir. Korkan kişi sevgide yetkin kılınmamıştır. Bizse seviyoruz, çünkü önce O bizi sevdi." İslam Yaratan Allah'dan bir canavardan korkar gibi korkulması ve cehennem tehditleri ile sürekli bir kaygı ve tedirginlik içinde yaşaması, soru sormaması ve araştırmaması için birçok şey söylüyor; fakat Yaratan'ın isteği bu değil. Her şeyi Yaratan yüce Tanrı, insanları araştırıp soru sordukları ve hakikati bilmek istedikleri için mi cezalandıracak? Eğer isteğin ve amacın Tanrı'yı tanımaksa, sen kendin yanlış bir adım atsan bile Tanrı sadıklığı içerisinde sevdiği çocuğuna yol gösterecektir; eğer zaten biz "doğru dini kendi gücünle seçemedin, hadi bakalım cehenneme" gibi bir şeye kaldıysak hepimiz mahvolduk ve bütün adalet, merhamet ve sevgi erdemleri Tanrı'dan değil başka bir yerden geliyor olurdu. Ama hakikat bu değil: [Luka 11:9-13]: "Ben size şunu söyleyeyim: Dileyin, size verilecek; arayın, bulacaksınız; kapıyı çalın, size açılacaktır. Çünkü her dileyen alır, arayan bulur, kapı çalana açılır. "Aranızda hangi baba, ekmek isteyen oğluna taş verir? Ya da balık isterse balık yerine yılan verir? Ya da yumurta isterse ona akrep verir? Sizler kötü yürekli olduğunuz halde çocuklarınıza güzel armağanlar vermeyi biliyorsanız, gökteki Baba'nın, kendisinden dileyenlere Kutsal Ruh'u vereceği çok daha kesin değil mi?" [Yeremiya 29:13]: "Beni arayacaksınız, bütün yüreğinizle arayınca beni bulacaksınız." [1. Selanikliler 5:21]: "Her şeyi sınayın, iyi olana sımsıkı tutunun." Yaratan Rab O'nu arayıp sorular sormamızı, gerçek bir ilişki istiyor; dilinle birkaç "sihirli sözcük" söyleyip bütün hayatı kulaktan dolma yalanlarla yaşamamızı değil. Sen araştır, oku, sorularını Yaratan Rab'be sor, kalbini kötülükten uzak tut ve için rahat olsun. Senin gösterdiğin çabayı gören Rab sadıktır.
@@EvrenselKilise Çok açıklayıcı ve etkileyici, ben de sizin gibi düşünüyorum. İslâm'da Allah çok tehtidkâr ve korkulması gereken bir varlık olarak gösteriliyor,oysa Allah dediğin çok merhametli ve sevgi dolu olması gerekiyor ben şahsen İncil'de veya araştırmalarımda Hristiyanlık'ta bir tehtid göremedim. Sadece Oğul olmadan Baba'ya kimse ulaşamaz diye bir ayet gördüm ve bu tehtid değil.Çünkü Baba'ya ulaşmak için önce Oğul'a güvenmek gerek. Ama işte ben onu yapamıyorum sanki kafamın içinde 2 kişiyiz. Ve birbirimizle sürekli tartışıyoruz, birimiz şu an dediklerimi diyor diğeri'ise İslâm'ı bırakma doğru yoldasın, bırakırsan yeniden pişman olup döneceksin diyor.Sürekli bunları düşünüyorum bazen İsa adına dua ediyorum huzur verici ama sonra islam adına , kafam gerçekten çok karışık beni dinleyip anlaması gereken birini bulmaya çabalıyorum ve görünürde sizden başka kimse yok okuduysanız teşekkür ediyorum derdimi dinlediniz ve yorumladınız Rab'sizi Bereketlesin...
@@morukstyla.6626 İçin rahat olsun sevgili kardeşim; gözün süreçten ve arayış içinde olmaktan korkmasın, sen hakikati umursadıkça Rab elinden tutacaktır. Tanrı senin kendi gücünle doğru adımı atmanı beklemiyor, Rab'bin beklediği senin O'na güvenmen, istikrarlı bir şekilde dua edip Rab ile güçlü bir ilişki kurman ve O'nun yönlendirmesini dinlemen, önyargısızca araştırman ve iyi olana tutunman. Kim ne derse desin, kafandaki karmaşayı da susturarak senin kalbin Tanrı'nın seni sevdiğini ve O'na yakınlaşmak istediğini desteklediğini bilerek rahat içinde olsun. Hemen birden her şeyi anlamaman sorun değil ama normaldir; sen yeter ki süreç içerisinde ne olursa olsun seni seven Rab'be tutun.
Selam Burak, Ben ateist bir aileden geliyorum; 24 yaşıma kadar ateistliği güçlü bir şekilde benimsemiş olarak yaşadım. Daha sonra Tanrı bana açıkca varlığını gösterdiğinde O'nu aradım; ve uzun hikayenin kısası, Hakikat Benim diyen karşıma çıktı. Kendi tanıklığımı paylaştığım bir video var, izlemek istersen: th-cam.com/video/6cqWGvrQMco/w-d-xo.html
Merhaba, ben müslümanım. Hiçbir dine ya da dini görüşe ön yargım yok. İncil'i okudum, Kuran'ı okudum ve şimdi de Tevrat'ı okuyorum. Tek bir sorum var. "Her erkeğin başı İsa, her kadının başı erkek ve İsa' nın başı ise Tanrıdır. Erkek Tanrı'nın şanı ve çehresidir. Fakat kadın, erkeğin şanıdır. Başı örtülü olarak dua eden veyahut peygamberlik eden her erkek, başını küçük düşürür. Fakat başı örtüsüz olarak dua eden her kadın, başını küçük düşürür. Kadın örtünmüyorsa saçı da kesilsin; kadına saç kesmek veyahut tıraş etmek ayıp ise, örtünsün. Çünkü kadın erkeğin izzetidir. Çünkü erkek kadın için değil, fakat kadın erkek için yaratıldı." (Korintoslulara 1. mektup) İncilde geçen bu bölümle ilgili düşüncelerin nedir? Şimdiden teşekkür ederim.
Merhaba kardeş, Bu ayeti bir Müslüman sayfada mı gördün? Çünkü eksiktir: [1. Korintililer 11:3-12]: Ama şunu da bilmenizi isterim: Her erkeğin başı Mesih, kadının başı erkek, Mesih'in başı da Tanrı'dır. Başına bir şey takıp dua ya da peygamberlik eden her erkek, başını küçükdüşürür. Ama başı açık *dua ya da peygamberlik eden her kadın,* başını küçük düşürür. Böylesinin, başı tıraş edilmiş bir kadından farkı yoktur. Kadın başını açarsa, saçını kestirsin. Ama kadının saçını kestirmesi ya da tıraş etmesi ayıpsa, başını örtsün. Erkek başını örtmemeli; o, Tanrı'nın benzeri ve yüceliğidir. Kadın da erkeğin yüceliğidir. Çünkü erkek kadından değil, kadın erkekten yaratıldı. Erkek kadın için değil, kadın erkek için yaratıldı. Bu nedenle ve *melekler uğruna* kadının başı üzerinde yetkisi olmalıdır. *Ne var ki, Rab'de ne kadın erkekten ne de erkek kadından bağımsızdır.* *Çünkü kadın erkekten yaratıldığı gibi, erkek de kadından doğar. Ama her şey Tanrı'dandır."* Burada Kutsal Ruh havari Pavlus aracılığı ile konuşurken kilise toplantılarından, yani ayin düzeninden bahsediyor. Ve evet, imanımızda kadın peygamberler vardır ve kadınlar hala bugün bile peygamberlik yapabilir; fakat bu senin alıntında çıkartılmış. İncil'i bir bütün olarak okursan birçok farklı yerde birçok defa Tanrı'nın gözünde değer olarak erkek ve kadın eşittir diye açıklar: [Galatyalılar 3:28]: "Artık ne Yahudi ne Grek*, ne köle ne özgür, ne erkek ne dişi ayrımı var. Hepiniz Mesih İsa'da birsiniz." 1. Korintililer'de o alıntılanan ayetler ise kilise içerisinde, ayin sırasında dış görünüş ile ilgilidir. Burada bahsedilen, Tanrı'yı yüceltmek ve ibadet için toplanıldığında kadınların fiziksel özelliklerine dikkat çekmemek için dikkali olmaları üzerine; zamanında uzun saç (hala da öyledir) güç ve güzellik belirtisiydi. Bu yüzden bir kadın ayin sırasında dua ederken veya peygamberlik sözü verirken saçının açık olması başını küçük düşürür diye yazar. "Şanı, çehresi" veya "yüceliği" hakkında: [Yaratılış 1:27]: "Tanrı insanı kendi suretinde yarattı. Böylece insan Tanrı suretinde yaratılmış oldu. İnsanları erkek ve dişi olarak yarattı." İnsanlar, erkek ve kadın olarak, ikisi de Tanrı'nın suretinde, benzerliğinde yaratılmıştır. Fakat burada saç ve dış görünüm ile ilgili, erkeğin başı açık olmalı ve kadın ise ayin sırasında başını kapatmalı derken Adem'in önce yaratıldığını ve Adem'in Tanrı'da olan bütünlüğünden Havva'nın yaratıldığını söyler ve bu yüzden kendi başı üzerine yetkili olması gerektiğini yazar. Çünkü kadının güzelliği erkeği cezbetmek için yaratılmıştır; fakat bu biri daha üstün veya diğeri daha alçak demek değildir. Umarım biraz açıklayıcı olmuştur, fakat dilerim bu ayetleri bir yerlerde görürsen öncelikle kendin açıp İncil'den bak; hem bağlamına hem de gerçekten öyle yazıyor mu diye. Sevgiler. (`・ᴗ・)/
Evet, gerçekten de eksik yazmışım. Hayır, Hristiyan bir sitede görmüşüm ama hepsini almamıştım. Burada hata benim, özür dilerim. Cevabın için de çok teşekkür ederim. Açıklayıcı olmuş, tekrardan sevgiler.
Senin için dua edeceğim sevgili kardeş; hatırla ki eğer üzerimizden kötü bir alışkanlık, bir günah kalkacaksa, bu ancak Rab İsa'ya yaklaşıp O'ndan güç ve anlayış alarak ve irademizi bununla birleştirip kesin bir karar alarak gerçekleşiyor. Şehvete ve getirdiği hiçbir şeye mahkum ve muhtaç değilsin, Rab dileyene verilecek ve "sizi güçlendiren Mesih aracılığı ile her şey yapabilirsiniz" diyor. Gözün ve kalbin seni çok seven, ve hiçbir şeyin O'nu üzmeye değmediği Rab'de olsun.
deniz abi: az önce bir çelişkiye rastladım izninle sana açıklıyım . Bu aşağıdakiler doğru mudur? Mattaya göre (20/29) Erihadan çıkan İsaya, şifa için gelen körlerin sayısı ikidir. Markosa göre (10/46) ise şifa için gelen körlerin sayısı birdir. Matta İnciline göre (10/9) İsa Havârilerine yanlarına Asâ bile almaya müsaade etmezken Markos İncilinin ifadesine göre (6/8), yanlarında Asâ taşımalarını tavsiye etmiştir. Matta (25/15) hizmetçileri üç gösterirken, Luka (19/33) hizmetçileri on kişi gösterir. Göklerin melekutunda en büyüğün kim olduğu hakkında soruyu soran, Matta İnciline göre (18/1) İsanın talebeleridir.Markos İnciline göre (9/33-34) sorulan suali haber veren İsanın kendisidir.
Ah genç kardeşim ben sana ne diyeyim? Buraya yazmadan önce en azından bir kendin baktın mı İncil'e? İncil'deki Müjde Kitapları, özünde tanıklık kitaplarıdır. Bu Müjde kitapları içinde bir kitap diğer kitaplarda bulunan aynı konu ve sözleri ele alabilir; veya almayabilir. Bir kitapda bir olay daha detaylı ve uzunca anlatılırken, bir diğerinde sadece İsa'nın sözlerine odaklanıp kısaca geçilebilir. Kutsal Ruh'un yönetiminde havari ve peygamber olan Matta, Markos, Luka ve Yuhanna, tanıklıklarını ve gördüklerini Rab'bin istediği üzere paylaşmışlardır. Hepsi aynı olaylardan bahsetmez, bahsettikleri ortak olaylar içerisindeki çeşitli detaylarda birbirleri ile çeliştikleri anlamına gelmez. [Yuhanna 21:25]: *"İsa'nın yaptığı daha başka çok şey vardır. Bunlar tek tek yazılsaydı, sanırım yazılan kitaplar dünyaya sığmazdı. Amin."* Bu yüzden İncil'deki tanıklığın amacı olan her şeyi bütün detayları ile tek tek yazmak değil; ama Kutsal Ruh'un uygun gördüğü kadarı ile aktarmaktır. [Matta 20:29-34]: Eriha'dan ayrılırlarken büyük bir kalabalık İsa'nın ardından gitti. Yol kenarında oturan iki kör, İsa'nın oradan geçmekte olduğunu duyunca, "Ya Rab, ey Davut Oğlu*, halimize acı!" diye bağırdılar. Kalabalık onları azarlayarak susturmak istediyse de onlar, "Ya Rab, ey Davut Oğlu, halimize acı!" diyerek daha çok bağırdılar. İsa durup onları çağırdı. "Sizin için ne yapmamı istiyorsunuz?" diye sordu. Onlar da, "Ya Rab, gözlerimiz açılsın" dediler. İsa onlara acıdı, gözlerine dokundu. O anda yeniden görmeye başladılar ve O'nun ardından gittiler. [Markos 10:46-52]: "Sonra Eriha'ya geldiler. İsa, öğrencileri ve büyük bir kalabalıkla birlikte Eriha'dan ayrılırken, Timay oğlu Bartimay adında kör bir dilenci yol kenarında oturuyordu Nasıralı İsa'nın orada olduğunu duyunca, "Ey Davut Oğlu İsa, halime acı!" diye bağırmaya başladı. Birçok kimse onu azarlayarak susturmak istediyse de o, "Ey Davut Oğlu, halime acı!" diyerek daha çok bağırdı. İsa durdu, "Çağırın onu" dedi. *Kör adama seslenerek, "Ne mutlu sana! Kalk, seni çağırıyor!" dediler.* *Adam abasını üstünden atarak ayağa fırladı ve İsa'nın yanına geldi.*
İsa, "Senin için ne yapmamı istiyorsun?" diye sordu. Kör adam, "Rabbuni, gözlerim görsün" dedi. *İsa, "Gidebilirsin, imanın seni kurtardı" dedi.* Adam o anda yeniden görmeyebaşladı ve yol boyunca İsa'nın ardından gitti. Matta kısaca İsa'nın yaptığı mucizeye ve orada iyileştirdiği körlerin sayısını aktarırken, Markos orada kör adamlardan bir tanesi ile İsa'nın arasında geçen konuşma ve olaya odaklanıyor. O kör adamın abasını üzerinden atması, eskiden kör olduğunu belli eden ve kör hayatındaki geçiminin kaynağı olan o materyali geride bırakması onun İsa'ya olan imanını ve ardından İsa'nın sadece o köre "Gidebilirsin, imanın seni kurtardı" demesi bu hadisede farklı, önemli bir noktayı vurguluyor. [Markos 6:7-8]: "On iki öğrencisini yanına çağırdı ve onları ikişer ikişer halk arasına göndermeye başladı. Onlara kötü ruhlar üzerinde yetki verdi. Yolculuk için yanlarına değnekten başka bir şey almamalarını söyledi. Ne ekmek, ne torba, ne de kuşaklarında para götüreceklerdi. [Matta 10:7-10]: "Gittiğiniz her yerde Göklerin Egemenliği'nin yaklaştığını duyurun. Hastaları iyileştirin, ölüleri diriltin, cüzamlıları* temiz kılın, cinleri kovun. Karşılıksız aldınız, karşılıksız verin. Kuşağınıza altın, gümüş, ya da bakır para koymayın. Yolculuk için ne torba, ne yedek mintan, ne çarık, ne de değnek alın. Çünkü işçi yiyeceğini hak eder. [Luka 9:1-3]: "İsa, Onikiler'i* yanına çağırıp onlara bütün cinler üzerinde ve hastalıkları iyileştirmek için güç ve yetki verdi. Sonra onları Tanrı'nın Egemenliği'ni duyurmaya ve hastalara şifa vermeye gönderdi. Onlara şöyle dedi: "Yolculuk için yanınıza hiçbir şey almayın: Ne değnek, ne torba, ne ekmek, ne para, ne de yedek mintan." İsa'nın öğrencilerini göndermesinde Markos kısaca İsa'nın sözlerine birebir yer vermeden aciliyeti ve yolculuk için bir şey satın almamalarını, sahip oldukları değnek ile gitmelerini tembih ettiğini 3. şahıstan aktarıyor. Fakat Matta ve Luka İsa'nın 1. şahıstan, birebir sözlerine yer veriyor ve "yolculuk için satın alınmayacaklar" listesinde her şeyi sayıyor. "Yedek mintan, torba, para" ve benzeri bir şey toplamayacakarını ve ihtiyaçlarının karşılanacağını söylüyor. Fakat "hiç mintan giyme, yanındaki değneği de alma" değil.
Matta 25 - Luka 19 ise iki farklı yerde İsa'nın bir benzetmeyi farklı şekilde anlatıyor; okursan görebilirsin orada tarihi bir olay değil, İsa bir benzetme, bir örnek anlatıyor. [Matta 25:14-15]: *"Göksel egemenlik, yolculuğa çıkan bir adamın kölelerini çağırıp malını onlara emanet etmesine benzer.* *"Adam, her birinin yeteneğine göre, birine beş, birine iki, birine de bir talant vererek yola çıktı. ..."* [Luka 19:11-13]: *"Oradakiler bu sözleri dinlerken İsa konuşmasını bir benzetmeyle sürdürdü. Çünkü Yeruşalim'e yaklaşmıştı ve onlar, Tanrı'nın Egemenliği'nin hemen ortaya çıkacağını sanıyorlardı.* *Bu nedenle İsa şöyle dedi: "Soylu bir adam, kral atanıp dönmek üzere uzak bir ülkeye gitti.* Gitmeden önce kölelerinden onunu çağırıp onlara birer mina verdi. 'Ben dönünceye dek bu paraları işletin' dedi. Sonuncusu ise tamamen okumadan "evet burada yazıyorsa öyledir" diyenleri avlamak için yazılmış komik bir iftira. Okuyan görebilir; fakat ne yazık ki özellikle bizim halkımız en ufak bir araştırma yapmaya, açıp söylenenler gerçek mi değil mi diye bakmaya üşeniyorlar: [Matta 18:1-6]: Bu sırada öğrencileri İsa'ya yaklaşıp, "Göklerin Egemenliği'nde en büyük kimdir?" diye sordular. İsa, yanına küçük bir çocuk çağırdı, onu orta yere dikip şöyle dedi: "Size doğrusunu söyleyeyim, yolunuzdan dönüp küçük çocuklar gibi olmazsanız, Göklerin Egemenliği'ne asla giremezsiniz. Kim bu çocuk gibi *alçakgönüllü* olursa, Göklerin Egemenliği'nde en büyük odur. Böyle bir çocuğu benim adım uğruna kabul eden, beni kabul etmiş olur. "Ama kim bana iman eden bu küçüklerden birini günaha düşürürse, boynuna kocaman bir değirmen taşı asılıp denizin dibine atılması kendisi için daha iyi olur. [Markos 9:33-36]: "Kefarnahum'a vardılar. Eve girdikten sonra İsa onlara, "Yolda neyi tartışıyordunuz?" diye sordu. Hiç birinden ses çıkmadı. Çünkü yolda aralarında kimin en büyük olduğunu tartışmışlardı. İsa oturup Onikiler'i* yanına çağırdı. Onlara şöyle dedi: *"Birinci olmak isteyen en sonuncu olsun, herkesin hizmetkârı olsun."* Küçük bir çocuğu alıp orta yere dikti, sonra onu kucağına alarak onlara şöyle dedi: "Böyle bir çocuğu benim adım uğruna kabul eden, beni kabul etmiş olur. Beni kabul eden de beni değil, beni göndereni kabul etmiş olur." İki farklı tanıklık, iki farklı olay, fakat Mesih İsa'nın verdiği hakikat aynı. Sevgili kardeşim, İncil'i okumamaları için insanları avlamak üzere dışarıda bir sürü iddia var. Başkalarının "sorularını" sorarsan bunun sonu gelmez; Hristiyanlığı Müslümanlardan ve diğer Hristiyanlık düşmanlarından öğrenmeye çalışmanın kimseye bir faydası yok. Bu yüzden amacın bilmekse açıp kaynağı kendin oku, ve kendi duanı kendin edip sorularını Rab'be yönelt. Diğer türlü kesinlikle kaybolursun.
Kur'anın sahte olduğuna dair bu güne kadar herhangi bir delil yok hatta bazı bilimsel mucizeler içinde yer alıyor, çocuğun anne karnında 3 evrede oluşması gibi, fakat benim kendi içimde oluşturduğum bir düşüncem var o da şu: kur'anın bazı ayetleri gerçektende çoğu insanı olumsuz yönde şüpheye sokma ihtimali çok yüksek, epey bir sayıda savaş, cinsellik, ve kadın hakkında insanı şüpheye sokma ihtimali yüksek ayetler var eğer okuyup hiç bir şüphe duymadan bu ayetleri geçen kişi bence kendini kandırmış olur bu ayetleri yüksek bir ilimle anlama gibi bir olayda bence yok bir anlam her zaman aynı anlamdır, fakat tabi eğer kişi ben müslümanın diyorsa şüpheye düştüklerini inkar etmemeli, şüphe bizim zihnimizde ister istemez oluşan bir şeydir ve bu engellenemez fakat inkarı biz kendimiz seçeriz fakat aynı zamanda beyin şüphe için her zaman bir cevap arar ben 1 yıl hep düşündüm şüpheye düştüklerim hakkında fakat beni tatmin edecek hiç bir cevap bulamadım bakın yüksek ilimli hocalardan ateistlerden hristiyanlardan deistlerin düşüncelerine kadar hepsini dinledim bir şeyin iyi cevabını bazen onun savunucusundan değil onun karşıtındanda bulabilirisinz fakat beni kimse tatmin edemedi taaki bir güne kadar kendimi bir soru sordum belki dalga bile geçersiniz ama söylücem kendime şunu dedim bir Yaratıcı Allah biz aciz kullarıyla herşeyi aynı düşünmek zorunda değil çünkü biz onun düşünce sistemi hakkında herşeyi bilemeyiz belki kolaya kaçtım ama beni bu tatmin etti, ve tabiki hiç bir zaman öbür dünyada görürsün müslümanlarından olmadım diğer semavi dinler hakkındada elimden geldiğince araştırmaya çalıştım ve incil gerçektende çok huzur dolu bir kitap bir hikaye kitabı gibi yapılanlar ve konuşulanlar ayrıntılı anlatılıyor tabiki hepsini okuyamadım zaten internetten bakıyorum elimde incil yok, ve bu arkadaşın dediklerinede arada sırada bakıyorum, tevratıda okudum ve kuran ile benzerlikleri olduğu kanatindeyim, incilde şuana kadar bir tane hariç savaş yada öldürme(Luke 19:27) hakkında ayet bulamadım. Gelecekte neler olur bilemeyiz Allah hepimizin hakkında hayırlısını dilesin.
Elimde kaynaklara dayalı araştırma yapmak ve Yaratan Rab'be dua etmek var; insanların sunacağı herhangi materyalden çok daha iyidir ve şaşmaz. Sadece biraz çaba ve kalbini Rab'be çevirmeyi gerektiriyor, fakat %100 etkilidir. Bunun dışında, ben şimdilik Hristiyanlık temelleri üzerine odaklanıyorum ve İslam ile ilgili videolar yapmak gibi şimdilik bir isteğim yok. Fakat eğer İngilizcen varsa, İslam'ın Tanrı'dan olmadığına bariz kanıtlar sunan ve araştırmalar yapan materyal bulabilirsin; biri Rıdvan Aydemir isimli bir Türk fakat videolarını İngilizce yapıyor: Kanalı: th-cam.com/channels/zREuchzOqiawpEpvEM0Tyg.htmlfeatured Bu da bulabildiğim tek Türkçe videosu: th-cam.com/video/JI4FyxJnnRA/w-d-xo.html Diğeri ise acts17apologetics kanalı, bu da İngilizce dilinde: th-cam.com/users/Acts17Apologetics
@@qwtgaming8187 Kuran'da bilimsel "mucizeler" falan yer almaz; bu Kuran'ı okumamış insanların yankıladığı boş bir iddiadır. Kuran'ın içinde bulunan bilgiler Kuran'dan uzun yüzyıllar önce bilinen ve kitaplara geçirilmiş şeylerdir; bunun da dışında Kuran'ı bütün olarak incelersen içerisinde yıldızların "cin füzesi" ve güneşin balçığa battığı ve benzeri birçok "bilimsel mucize" de bulabilirsin: [Kuran 67:5]: Biz yere en yakın göğü yıldızlarla donattık. Onları şeytanlara atılan mermiler yaptık. Hem onlara alevli ateş hazırladık. -(Kuran'a göre yıldızlar şeytan füzeleri.) [Kuran 18:86]: ...Nihayet güneşin battığı yere varınca, onu kara bir balçıkta batar buldu. -(Kuran'a göre Güneş balçığa batıyor.) Ve tabi, Allah sana ödül olarak Kuran'a göre 70 küsür "genç, bakire, göğüsleri tomurcuk gibi kabarmış, nar memeli" cariyeler vereceği gibi "bilimsel mucizeler" de var. Allah'ın bitmeyen nefreti, hangi insanları tek tek sonsuza dek cehennemde yakacağı, ama sen eğer istediğin kadar günahkar ve kötü biri ol eğer "Muhammed'e inanıyorum eşhedü hebele" dediysen ebediyete kadar değil ama sadece biraz yanıp sonra cennette cariyelerine kavuşacağın bilimsel mucizeleri de yer almakta. Bir de sevgili kardeşim; İncil'i lütfen kendin oku. Luka kitabında o gösterdiğin ayeti "öldürme veya savaş buyruğu" sanıyorsan büyük ihtimalle kendin okumadın; çünkü çok dürüst olan bazı Müslüman kardeşler bu ayeti bağlamından çıkarıp atmaya bayılıyorlar: [Luka 19:11-27]: "Oradakiler bu sözleri dinlerken İsa konuşmasını bir benzetmeyle sürdürdü. Çünkü Yeruşalim'e yaklaşmıştı ve onlar, Tanrı'nın Egemenliği'nin hemen ortaya çıkacağını sanıyorlardı. Bu nedenle İsa şöyle dedi: "Soylu bir adam, kral atanıp dönmek üzere uzak bir ülkeye gitti. Gitmeden önce kölelerinden onunu çağırıp onlara birer mina verdi. 'Ben dönünceye dek bu paraları işletin' dedi. "Ne var ki, ülkesinin halkı adamdan nefret ediyordu. Arkasından temsilciler göndererek, 'Bu adamın üzerimize kral olmasını istemiyoruz' diye haber ilettiler. "Adam kral atanmış olarak geri döndüğünde, parayı vermiş olduğu köleleri çağırtıp ne kazandıklarını öğrenmek istedi. Birincisi geldi, 'Efendimiz' dedi, 'Senin bir minan on mina daha kazandı.' "Efendisi ona, 'Aferin, iyi köle!' dedi. 'En küçük işte güvenilir olduğunu gösterdiğin için on kent üzerinde yetkili olacaksın.' "İkincisi gelip, 'Efendimiz, senin bir minan beş mina daha kazandı' dedi. "Efendisi ona da, 'Sen beş kent üzerinde yetkili olacaksın' dedi. "Başka biri geldi, 'Efendimiz' dedi, 'İşte senin minan! Onu bir mendile sarıp sakladım. Çünkü senden korktum, sert adamsın; kendinden koymadığını alır, ekmediğini biçersin.' "Efendisi ona, 'Ey kötü köle, seni kendi ağzından çıkan sözle yargılayacağım' dedi. 'Kendinden koymadığını alan, ekmediğini biçen sert bir adam olduğumu bildiğine göre, neden paramı faize vermedin? Ben de geldiğimde onu faiziyle geri alırdım.' "Sonra çevrede duranlara, 'Elindeki minayı alın, on minası olana verin' dedi. "Ona, 'Efendimiz' dediler, 'Onun zaten on minası var!' "O da, 'Size şunu söyleyeyim, kimde varsa ona daha çok verilecek. Ama kimde yoksa, kendisinde olan da elinden alınacak' dedi. 'Beni kral olarak istemeyen o düşmanlarıma gelince, onları buraya getirin ve gözümün önünde kılıçtan geçirin!'" Burada İsa kimseye bir buyruk vermiyor; dünyasal öğeler üzerinden bir benzetme anlatıyor. İncil'i okursan İsa sürekli bu benzetmelere başvurmuştur; fakat burada "faiz topla, adam öldür" gibi bir buyruk görebildiğin üzere yok.
@@EvrenselKilise Sevgili kardeşim yukarıda yorumuma tekrar bakarsan ben zaten Kurandaki bazı ayetlerin insanı ister istemez şüpheye sokabileceğini söyledim ama sahte olduğuna dair bugün hiçbir kanıt yok aslında konuyu biraz daha açmam gerek her kutsal kitapta insanı şüpheye sokan ayetler vardır sen şimdi bana bugün gelip hristiyanlık hak dindir desen ben sana bin tane şüphelendiğim şey sorarım şimdi bunlara girmek istemiyom ama en basitinden neden 3 kitap olduğu ve HZ İsa'nın dünyada bir insan olarak yaşayıp nasıl tanrı olabileceği gibi sorular sorarım ve sen bunları kanıtlayamazsın bende sana İslamı kanıtlayamam sende bana tomurcuk göğüslü kızları söyleyip beni şüpheye düşürürsün demek istediğim şu neden olmasın belki tanrı bu dünyada insan olarak yaşayıp kendini kanıtlamak istemiştir yada tanrı tomurcuk göğüslü kızları cennetine koyup insanları kendisine inanması için bir neden olarak sunmuştur, tanrının böyle şeyler vaat edemeyeceğini bana ispat edebilirmisin? ya da ben sana tanrının bu dünyaya bir insan olarak gelip tanrı olamayacağını ispat edebilirmiyim? bunları ispatlamak yada inanmak için tanrı ile konuşman lazım yoksa bu dünyada bin yıl yaşa bunları insan aklın ile ispat edemezsin veya kendini şüphesiz ikna edemezsin demek istediğim şey inandığımız dinlerde insanlar tanrı kelamlarını kendi kafalarına göre haklı çıkarmak için yorumlamaları bu bence baştan bir yanlış bir kelam her zaman aynıdır anlamı değişmez . Tanrıyı kendim sorarak buldum diyorsun fakat çoğu dinde bu durumlara rastlayan insanlar var onlarında birer tanıklıkları var budist hinduların bile anlattıklarına bakarsak buda tapınaklarının kendilerinin bazı depremlerden önce haber verdiğini ve ya bazı kötülüklerden koruduğunu söylüyorlar yada müslümanlaa cin musallat olduğu zaman bismillah diyerek onları kovalamaları gibi Son olarak bu açıkladığın ayeti kendim okudum bir gün videoları dolaşırken hristiyan birisinin bu ayeti yazdığını gördüm işte ingilizcemde var öldürme katliam var gibi şeyler diodu sonra ayetin adını alıp baktım sadece yani birisine sormadım
4 yıl dinləri araşdırıb olmuş eski Müslüman olarak diyorum Hıristiyanlik ve İSALM çok farklı ve Hıristiyanlik tek gerçək farklıliklar çok fazla onlardan bir örnek hirysiyan CƏNNƏTDƏ sevdiyi insnalara büküşü tanrıya buruşur cənnətdə sonsuz yaşam var orda acı göz yaşları yok mutluluk var , amma islamda cənnətdə giden erkek orada kadınlar ve şarap görecek bende bu kanıt yetərli, Tek gerçək olan İsa məsihdir ☦️✝️🙏
Müslüman olsamda söylediklerin çok güzel bence ve bütün insanlara güzel örnek oluyorsun .. sevgiler
Peygamberimiz bir günde dokuz karisiyla ayri ayri cinsel ilişki kurardı. Buhari Müslim
Peygamberimiz nerde hoşuna giden bir kadın görse hemen eve koşar (Evlatliginin karisi) Zeynep binti cash ile cinsel ilişki kurardi. Muslim tirmizi.
Biz sana halalarinin teyzelerinin dayilarinin amcalarin kizlarini sana mahsus helal kildik. Ahzab süresi
Cariye ile nikay bagi yok cinsel ilişki var.
Adam karisini yataga cagirsa kadin gitmezse melekler sabaha kadar o kadina lanet eder. Buhari
Nasil inaniyorsun islama ?
Abi rabim seni korusun bu bilgiler için teşekkürler
Çok iyi. Tanrı seni bereketlesin kardeşim. Tanri' dan istedigimizde verilecektir. O' nün istediği gibi olmayı dileyelim Tanri' dan. Çünkü bu bizim için gerçekten iyi olandır.
Alleluya Rabbe övgüler olsun.
yaratiliş 4.6 RAB Kayin'e, “Niçin öfkelendin?” diye sordu, “Niçin surat astın? 7. Doğru olanı yapsan, seni kabul etmez miyim? Ancak doğru olanı yapmazsan, günah kapıda pusuya yatmış, seni bekliyor. Ona egemen olmalısın.”
8. Kayin kardeşi Habil'e, “Haydi, tarlaya gidelim ” dedi. Tarlada birlikteyken kardeşine saldırıp onu öldürdu
Hoşgeldin Deniz abi
Hoşbulduk (`・ᴗ・)/
Maşallah derin bilgileri anlaşılır anlatıyorsunuz teşekkürler sevgiler saygılar
Yine şahane bi anlatımla anlatın. 😊
Tanrı günahlarımızı bağışlasın🙏
Abi kendin ve hayatın hakkında doğru yolu buluşun hakkında daha detaylı bir video çeker misin?
Kısa konuşmaya çalıştım 23 dakikalık bir video oldu; detaylı ne yapayım Doğukan kardeş 1 saat mi konuşayım? :)
Şimdilik böyle bir planım yok ama yapacağım bazı videolarda kendi hayatımdan örnekler verebilirim diye düşünüyorum.
@@EvrenselKilise abi sen 10 aaat konuş genede dinlenir
Çok tatlı ve iyimsersin Deniz. Senin gibisini ilk defa görüyorum.
güzel video teşekkürler, takipteyiz 😊
Abi Kutsal Kitap ve Rabbi hakkında detaylı bi video çeker misin ?
Evet Kutsal Kitap hakkında birkaç video yapmak aklımda var; fakat "Rabbi" 'den kastın nedir; Mesih İsa mı? Benim için dua edersen daha çok video yapmak çok daha olası. (*^∀゚)ъ
Evrensel Kilise , Rabbi derken kastım İsa Mesih’in hayatıydı , Mesela başlangıçta Adem ve Havva vardı , Sonra Nuh , Sonra İbrahim , Musa derken İsa Mesih’e gelsin sıra , demek istediğim yaratılışdan İsa’ya kadar geçen zamanda neler oldu anlatabilir misin demek istiyordum abi . Ve abi her gün en az 30-35 kez dua ediyorum sana da edeceğim :)
Çok sevimlisin dostum seni seviyorum 😄
Teşekkürler kardeş (*^∀゚)ъ
Ben telefonda ve televizyonda bana denk gelen hic birsey olmadi ancak dini icerikler ve isimle alakali videolar var youtube dan baska sosyal medya kullanmiyorum dışarıda daha çok tetikleyici oldu hep telefona ve teknolojiye laf etmek pek tarafsiz bir dusunce oldugunu sanmiyorum ben müslümanim ancak hristiyanligi ve hz isayı seviyorum teşekkürler Allahin selami üzerinize olsun.
Sevgili kardeşlerim birbirimizi sevelim; çünkü sevgi Tanrı'dandır ve seven herkes Tanrı'dan doğar ve Tanrı'yı bilir. Sevmeyen Tanrı'yı tanımaz, çünkü Tanrı sevgidir.
Abi iman eder etmez mi kalbimiz günahlardan arınır yoksa imanımız devam ettikçe mi kalbimiz günahlardan yavaş yavaş arınır bu önemli bir soru nolur cevapla
Hristiyanlıkta mezhepler hakkında video hazırlarmısın?
Evet, umuyorum gelecekte bir gün Rab'bin iradesiyle mezheplerle ilgili videolar da yapacağım; fakat şimdilik odaklanmak istediğim temel Hristiyanlık ile ilgili videolar var.
Müslümanım. Müslümanlıkta da bu konu çok önemli. Erkeklerin dünyadaki en büyük sınavı zaten kadınlar. İnsan dine ne kadar yönelirse, ne kadar çok yaratıcıyı anarsa, dua ederse o kadar çok bu şehvet duygusundan kurtulması kolay oluyor.
Erkeklerin dünyadaki sınavı kadınlar falan değil, öyle yetişirseniz karşı cinsi canavar olarak gören, ulaşılacak varlık olarak gören Afganlar gibi olursunuz karma eğitimde görmüyorlar zaten.
Tanrı bir insanı kadınlardan korunacak mi bakalım en büyük sınavı bu diye mi yarattı yani 😁
islamda sinav yok , kader inanci vardir , allah insanlarin neler yapacaklarini kaderlerine yazar , bazi insanlari cennet icin bazilarini cehennem icin yaratir , sizler allahin yazdigi senaryoyu oynayan kuklalarsiniz
Teşekkür ederim😊
İnsanlara sevgi gözüyle bakınca şehvet olmuyor. Bunun bilimsel açıklaması mevcut. Yüksek sevgi oksitosini arttırıp testosteronu baskılıyor diye bir yerde okudum.
Bir kadına zina ile bakan insan yüreğinde zina etmiş olur , sevgiyə bakmak başak birşey inan bana sevdiyi kadına ve ya erkeke sevən ona asla şehvətle bakmaz cinsel iliski ise sadəcə Tanrının dediği gibi olmalıdı evlilik olmadan ilişki cinsel ilişki bu zina🙏
Abi küçükken girdiğimiz günahlar için ne yapmalıyız ve Hristiyanlık için de böyle bir günah yaşı var mı acaba ?
İrade yaşından önce gerçekleşenleri dert etmene gerek yok, ancak kalbinde yer alan herhangi bir şey varsa geçmişe yönelik samimi bir şekilde tövbe etmen ve aynı günaha düşmemek için önlem alıp harekete geçmen yeterlidir.
@@EvrenselKilise abi yani gerçekten cevap vereceğini düşünmemiştim çok sağol peki bu yaş için belli bir sınır var mıdır?
Günah ve yaş ile ilgili olan noktaya dünyasal bir kanun gibi bakmana gerek yok, tek önemli olan nokta şu: Eğer samimi bir şekilde tövbe eder, pişmanlıkla Rab'den af dilersen günahın artık sana sayılmayacaktır. Tövbenin samimiyetini de hayatını iyi yönde değiştirerek açık etmen önemlidir ancak Rab, Kendisi söz verdiği üzere, her samimi tövbeyi kabul eder.
@@EvrenselKilise çok sağol abi bilgilendirdiğin için çünkü bir süredir eskiden ilk okulda falan girdiğim günahları düşünüp harap oluyordum,yüreğim çok sıkılıyordu bu yüzden sormak istedim.
Kendimi nasıl affettiricem diye düşünüyordum.
Amen 🙏🙏🙏❤️❤️❤️
Sanırsam katoliksiniz
Ben tarihsel anlamda mantıklı ve gerekli buluyorum Haçlı seferlerini ancak dini olarak böyle bir hareketin yeri olmadığını düşünüyorum
Fikirleriniz neler yoksa bu konu üzerinde video yapacak mısınız
Merhaba, evet Katoliğim.
Ve evet, ben haçlı seferlerinin Tanrı'nın isteği olduğuna inanmıyorum. Ve İncil'de Rab böyle bir şeye kesinlikle yer bırakmıyor, tarih ve sonucu da bunu zaten doğruluyor. Gelecekde haçlı seferleri üzerine kısa bir video yapabilirim belki, ama kısaca söyleceklerim bu (`・ᴗ・)/
Merhaba, videodaki konuyla biraz alakasız ama son atılmış video olduğu için buranın altına yazayim dedim. Eski ahitte isanin gelecegi mujdelendigi halde museviler neden incile ve isaya iman etmezler?
Merhaba!
Museviler, yani Yahudiler, aslında ilk Hristiyan olan insanlardı. İncil'i okursan görebilirsin birçok din bilgini ve Eski Antlaşma'yı iyi bilen Yahudi daha sonra İsa'ya iman ediyor. Fakat Eski Antlaşma, yani Tevrat, Zebur ve peygamberlerin kitaplarına iman eden, tapınak yıkılmadan önce varolan Yahudilerin inancı ile şimdiki Yahudilik inancı tamamen farklıdır. Çünkü Mesih İsa'nın İncil'de peygamberlik ettiği üzere Tapınağın yıkılması, ve İsrail'in dağılması Eski Antlaşma'daki bazı buyrukların yerine getirilmesini imkansız kılmıştır. Artık günahları için buyurulduğu gibi kurban sunamaz hale geldiler; ve dağıldıktan sonra Yahudiler arası "Rabbinic" yani din bilginlerinin sözlü öğretilerine göre bir gelenek başladı; ve bu ikisinin karışımı olarak yaşamaya başladılar.
Yahudiler, yani dini olarak "Yahudi" olan insanlar bugünlerde sayıca kıyaslandığında çok azlar. Fakat bu modern Yahudilerin içinde "Mesihçi Yahudiler" de var, ve bunlar Mesih İsa'yı kabul ederler fakat Eski Antlaşma'da geçecen bazı yasaları, sünnet olmak ve Şabat gününü eski şekilde tutmak gibi yasaları hala gerekli görürler. Yani Mesihçi Yahudiler aslında Hristiyanlar ve İncil'i okurlar, ama sanırım İncil'i daha iyi okumaları gerek. :)
Bunun da dışında, İncil'de görebileceğin üzere, Mesih İsa zamanının Yahudi din bilginlerine ikiyüzlülükleri ve günahları yüzünden karşı çıkıp yaptıkları kötülükleri ışığa vuruyor; ve bununla beraber bu din bilginleri kendi mevki ve güçlerini kaybetmemek için İsa'yı öldürmeyi planlıyorlar.
Ve bunun da dışında; şimdiki 2 bin senedir Mesih'in gelmediğine ama gelecekte geleceğine inanan Yahudiler ise Mesih'i dünyasal bir lider olarak bekliyorlar. Yani Mesih geldiğinde İsrail'i dünyasal bir devlet olarak güçlü kılacak, demir yumrukla İsrail'i ülke olarak yüceltecek ve herkesi yönetecek, dünya üzerinde İsrail'in krallığını sonsuz kılmak için gelecek diye bekliyorlar. Fakat İsa geldiğinde ne dünyasal bir öğretiş getirdi, ne savaşıp ülkenin güçlü olmasını; üstüne dedi ki: "Bu tapınak yıkılacak ve İsrail'de taş üstüne taş kalmayacak" ve ekledi "Benim Krallığım bu dünyada değildir."
Yani Yahudileri genelleyip "hepsi şu yüzden inanmıyor" demek pek mümkün değil; ama kısaca bir özet geçmek gerekirse: İnsanlar kendileri araştırıp kaynaklara dayalı olarak hakikatin peşinden gitmedikleri ve Yaratan Rab ile güçlü bir ilişkileri olmadıkları için hakikate ulaşamıyorlar.
@@EvrenselKilise tesekkur ederim🙏🙏
Mezhebin nedir, katoliksin diye sanıyorum, papanın yanılmazlığı hakkında ne düşünüyorsunuz
@† 【S】 【H】 【A】 【G】 【G】 【Y】 † 🤔 ben hristiyanken de papanın yanılmazlığını anlamamıştım hâlâ anlamıyorum çok tuhaf geliyor
@† 【S】 【H】 【A】 【G】 【G】 【Y】 † çok Teşekkürler benim aslında çok sebebim var bir gün hristiyan biriyle konuşmak istiyorum yani yazsam bitmez :)
@@Kouchou_the
Merhaba tekrar,
Sevgili kardeş mezheplerden şimdilik bahsetmememin bir nedeni var; birincisi öncelik mezhepler değil, ikincisi ise zaten yeterince Türkiye halkında Hristiyanlığın temellerine karşı büyük bir kafa karışıklığı verilmiş; daha en basit temeller yanlış bilinip çarptırılıyorken ben detaylara girersek ne olacak?
Papanın yanılmazlığı çok basit: Papa, eğer evrensel kiliseyi bağlayacak olan bir dogmayı bütün kilise yüksek kurulu ile birlikte öne sürecekse fakat bu süreçte belirli engeller çıkarsa; bu dogmanın, yani kesin öğretinin çıkması için dönemin papası "yanılmazlık" hakkını kullanabilir. Bu sadece evrensel kiliseyi bağlayacak olan dogmalar için geçerlidir, ve bu anlamda sadece 2 defa kullanılmıştır. Yoksa papa herkes gibi bir insandır, ve bir günahkardır; söylediği her söz doğru, yaptığı her iş mükemmeldir demek değil.
@@EvrenselKilise açıklamanız için Teşekkürler bilgilendirici oldu
Abi incilde hic mantiksiz buldugun veya kafani karistirip "acaba" diye dusunduren bir bolume rastladin mi?
Selam Ahmet,
Ben İncil'i okurken Tanrı'nın varolduğunu bilebildiğimden, Tanrı'nın varlığı, olan mucizeler, olağanüstü olaylar ve benzeri şeylere karşı hiçbir şüphem olmadı. Açıkcası ben bütün Kutsal Kitap'ın içinde yazan her şeyin %100 Tanrı sözü olduğuna iman ettim okuduktan sonra; fakat evet, farklı sorunlarım oldu. Her ne kadar yazanlar doğru olduğunu bilsem de Eski Antlaşma'da, yani Tevrat'da bazı şeyleri ve bazı kararları Tanrı neden aldığını anlayamadım; ve bazı yerlerde Tanrı'nın adaletini sorguladım. Ateistikten geldiğim için de bunların dışında farklı bir çok sorum vardı. Fakat geri çekilmek yerine bu soruları Rab'be getirdim, O'ndan anlayış ve yardım diledim; ve hiç tahmin edemiyeceğim bir güçle Rab bana her konuda yardımcı oldu. Rab'bin karşısında dürüst oldum ve dedim ki "Rab sana tüm kalbim ve aklımla övgüler sunup teşekkür etmek istiyorum; sözün de yazdığı üzere tamamen iyi olduğuna iman etmek istiyorum ama burada neden böyle oldu anlayamıyorum ve bu beni kalbimde kısıtlıyor, lütfen yardımcı ol ve bana anlayış ver" diye Rab'den diledim; ve boş bir şekilde değil fakat arkasında büyük anlayış ve hakikat ile Rab bana cevap verdi. 4 senedir Hristiyanım, bazı basit konseptleri ateistlikten geldiğim için anlamam ve tam kalbime oturtabilmem aylarımı aldı; fakat Rab'den hiç şüphe duymadım bana gösterdiği şeylerden dolayı. Ve hep O'na güvenip herkesden önce O'na danıştığım için Rab bana her konuda Babalık yaptı. Belki biraz karmaşık oldu ama umarım biraz açıklayıcı olmuştur.
Pornografi ve masturbasyon ile ilgili video ne zaman gelecek?
Nofap akımı hakkında ne düşünüyorsun ?
Merhaba Sergen!
Nofap gibi pornografi ve mastürbasyona karşı olan akımlar kendi içlerinde kötü olan şeylere karşı geldiği için elbet bir noktaya kadar liyakatı var; fakat arkası boş ve hakikate dayalı olmadığı için sonunda kimseyi kurtarmaz ve çoğu zaman etkili olmazlar. Evet, pornografi izlemek ve mastürbasyon yapmanın bilimsel olarak zararlarını, felsefik olarak insanı çektiği karanlığı gösterebilir; fakat bu noktada bunları gören insanın Tanrı'ya ihtiyacı var, bu gerçekleri üzerine oturtabileceği hakikat temeline ihtiyacı var. Çünkü insanların sorunu neyin yanlış, neyin doğru olduğunu bilememeleri değil çoğu zaman, ama doğru olanı yapmya güçlerinin olmaması, hakikati bilmemekten gelen isteksizlik, Tanrı'nın Ruhu'na sahip olmamazlıktan, O'nu tanıyamamazlıktan gelen bir hüzün, güçsüzlük, huzursuzluk içinde olmaları.
Biz Hristiyanların pornografi ve mastürbasyondan uzak durmamızın ve bu konuda etkili olabilmemizin nedeni bu: Çünkü bize yardım eden bir Tanrı, yaptığımızı oturtabildiğimiz bir hakikat temeli var. Tanrı hem Kutsal Kitap'da hem de Kutsal Ruhu ile kişisel olarak şehvetin, kirli gözle bakmamanın neden ağır bir günah olduğunu, insanların değerini, kendi değerimizi, evliliğin ve cinselliğin kutsallığını, evli olmadığın bir kişiye bir abinin gözünden, bir babanın kalbinden bakmayı öğretiyor. Ben 11 yaşından 24 yaşına kadar pornografi izlemiş bir insandım; şimd 28 yaşındayım ve 4 senedir ne bir pornografik öğeye baktım ne de mastürbasyon. Nasıl oldu, kendi gücüm mü? Aynı şekilde gerçekten bağımlı olduğum bilgisayar oyunlarından da Rab İsa'nın sayesinde kurtuldum. Kısaca: Doğru adım, ama İsa'ya ihtiyaç var :)
@@EvrenselKilise geç oldu ama cevap için teşekkürler :) ben pornodan,sigaradan ve sosyal medya gibi bağımlılıklardan kendi iradem ile kurtuldum,baya zor oldu ama başardım fakat Mast konusu bundan biraz ayrı bir durum bence,sonuçta maymunlar,yunuslar bile mast yapıyor,düzenli bir cinsel hayatın yoksa illa bir noktadan sonra mast yapmak zorunlu oluyor çünkü beden ister istemez bunu yapmaya insanı zorunlu tutuyor,az ve pornosuz yapıldığı takdirde mast pek sorun teşkil etmez sanırım.
Abi tekrardan merhaba,
Bugün sana Mesih İsa’ya iman ettikten sonraki aşamam için yazıyorum.
Yaklaşık iki yıldır deist bir bireydim
O yüzden nasıl iman edeceğim ya da dua edeceğim konusunda bir fikrim yok yardımcı olabilirseniz çok mutlu olurum. ^~^
Selam tekrar Müge kardeş,
Rab kalbine dokunduysa ne mutlu. İman etmek özünde Mesih İsa ile bir ilişkiye sahip olmak demek. İncil'de bizlere verildiği üzere, kim Mesih İsa'nın müjdesine iman edip O'nu Rab'bi ve Kurtarıcısı olarak kabul eder, ve kalbinde O'na güvenirse, imanlı bir Hristiyan olmuş demektir. Daha önce Hristiyan olmak ile ilgili bir yazı paylaşmıştım, burada da yazayım:
[Romalılar 10:9-11]: "İsa'nın Rab olduğunu ağzınla açıkça söyler ve Tanrı'nın O'nu ölümden dirilttiğine yürekten iman edersen, kurtulacaksın.
Çünkü insan yürekten iman ederek aklanır, imanını ağzıyla açıklayarak kurtulur.
Kutsal Yazı, "O'na iman eden utandırılmayacak" diyor."
[Yuhanna 7:37-39]: "Bayramın son ve en önemli günü İsa ayağa kalktı, yüksek sesle şöyle dedi: "Bir kimse susamışsa bana gelsin, içsin.
Kutsal Metinler'de yazdığı gibi bana iman edenin 'içinden diri su ırmakları akacaktır.'"
Bunu, kendisine iman edenlerin alacağı Ruh'la ilgili olarak söylüyordu."
[Markos 16:15-16]: "İsa onlara şöyle buyurdu: "Dünyanın her yanına gidin, Müjde'yi bütün yaratılışa duyurun.
İman edip vaftiz olan kurtulacak, iman etmeyen ise hüküm giyecek."
Eğer kalbinden, samimi bir şekilde Tanrı'nın Oğlu Mesih İsa'nın gökten dünyaya geldiğine, günahsız bir yaşam yaşayıp O'na iman eden tüm insanların günahlarının bağışı ve ebedi kurtuluşu için Kendi canını feda edip öldüğüne, 3 gün sonra dirilip O'na iman eden herkese Kendi Kutsal Ruhu'nu verip aynı şekilde yargı gününde dirilteceğine iman edersen, ve ağzınla bunu ikrar edip günahlarından tövbe edersen, Tanrı sana Kutsal Ruhu'nu gönderecektir, ve Hristiyanlığa ilk adım atmış olursun. Sonrasında ise vaftiz olmak geliyor.
Hatırlatmak isterim ki Yaratan Rab her şeyden önce bir ilişki istiyor, O'nu tanımamızı, O'nu sevmemizi, kendi günahlarımızdan çok O'na bakmamızı, O'nu aramamızı istiyor. Bu yüzden İncil'i okuyup dua ile her zaman Rab'be danışıp O'nunla konuşmak, O'ndan dilemek bizi O'nda tutar.
[Luka 11:9-13]:
"Ben size şunu söyleyeyim: Dileyin, size verilecek; arayın, bulacaksınız; kapıyı çalın, size açılacaktır.
Çünkü her dileyen alır, arayan bulur, kapı çalana açılır.
"Aranızda hangi baba, ekmek isteyen oğluna taş verir? Ya da balık isterse balık yerine yılan verir?
Ya da yumurta isterse ona akrep verir?
Sizler kötü yürekli olduğunuz halde çocuklarınıza güzel armağanlar vermeyi biliyorsanız, gökteki Baba'nın, kendisinden dileyenlere Kutsal Ruh'u vereceği çok daha kesin değil mi?"
Bizde "kesin şu sözleri söylemen gerek" diye bir kural yok, fakat bu, bizim ayinlerde tekrar ettiğimiz Havarilerin İman İkrarı'dır:
"İnanıyorum;
Göğün ve yerin Yaratanı, her şeye gücü yeten Baba, Tanrı'ya; ve Kutsal Ruh'tan gebe kalan Bakire Meryem'den doğan,
Pontiyus Pilatus zamanında acı çekerek çarmıha gerilen,
ölüp gömülerek ölüler diyarına inen, üçüncü gün ölüler arasından dirilen,
göğe çıkıp, her şeye gücü yeten Baba Tanrı'nın sağında oturan,
oradan dirileri ve ölüleri yargılamak için tekrar gelecek olan
O'nun biricik Oğlu Rabbimiz Mesih İsa'ya.
İnanıyorum; Kutsal Ruh'a, kutsal evrensel kiliseye, azizlerin paydaşlığına,
günahların affına, ölülerin dirilişine ve sonsuz yaşama. Amin."
Ve şöyle bir dua edebilirsin:
"Rab İsa, benim için bu dünyaya geldiğine, günahsız yaşayıp çarmıhta Kendini feda ederek günahlarımın kefaretini ödediğine, ve üç gün sonra dirildiğine iman ediyorum. Seni Rab'bim ve Kurtarıcım olarak kabul ediyorum ve günahlarımın bağışlanması için Sana güveniyorum. Lütfen Kutsal Ruhun ile gel ve kalbimde taht kur, beni her konuda yönlendir ve isteğine göre beni temizle ve değiştir. Senin Kendini bana verdiğin gibi ben de kendimi Sana veriyorum, beni çocuğun ve arkadaşın saydığın için ve ebediyeti bahşettiğin için teşekkür ediyorum. Amin."
~
Ve sen Rab'bin sözlerini okuyup bir çocuğun alçakgönüllülüğü ve güveni ile Rab'be yaklaştıkça ve O'ndan diledikçe seni büyüteceği şeylerden bir tanesi de dua etmek. Tanrı'nın seni sevdiğini, en iyi arkadaşın ve Ebedi Baban olduğunu bilerek kalbini O'na dök, O'na aklına gelen her şey teşekkür et, sevgisi için övgüler sun, anlayış ve bilgelik dile, O'na sorularını sor ve şüphelerini getir, ardından kalbinin kulağını O'na çevirerek dinle, huzuru altında sevin. İncil'de Mesih İsa'nın öğrencileri de O'na "bize dua etmeyi öğret" dediler, bu yüzden aynı şekilde sen de Rab ile olan ilişkin içerisinde dua etmeyi, kalbinden sevgi ile şükran ve övgü sunmayı, bunlarda büyümeyi dileyebilirsin. Bütün bunların hepsi bir süreç sevgili kardeş, o yüzden senin önceliğin anladığın kadarı ile Rab ile zaman geçirmek ve O'nu tanımaya çalışmak olsun, gerisini seni gören ve seven Rab getirecektir.
(`・ᴗ・)/
@@EvrenselKilise merhaba siz isanin tanrının oğlu olduğunu mu savunuyorsunuz?çok kafam karisiyor ben de belki hristiyan olurumbu arada protestanlar isa yi ne diye savunur?
@@amacszbiri2306 Bütün Hristian məzhəb leri İsa Məsihi Tanrı Oğlu olduğuna inanır və Onu Xilaskarlari kimi qəbul edirlər.Hamisi eyni Mujdeye inanir
@@nurlanzulfuqar6630 katolik farklı ortadoks ve protestan farklı biraz
@@amacszbiri2306 mən dedim axı Inance cəhətdən fərq yoxdur.Sen bilmərsən dediyimi indi mənim .
Deniz Abi Müslümanlık Dinin,hak Din olmadıgına dair bir video yapabilir'misin . Kafamda hep bir çelişkiler var.İslam Dini'ni Allah çıkarmadıysa kim çıkardı ? Kuran yalanmı ? Neden böyle bir Din ortaya çıktı ? Yada neden Hristiyanlık ? Buna dair bir video hazırlarmısın Deniz Abi ?
Selam Efe,
Açıkcası şimdilik böyle bir planım yok; ama sana şunu söylemek isterim: Kafandaki çelişkilerden kurtulmanın tek yolu kendi araştırmanı yapman ve Yaratan Rab'be kendin dua edip kendin sorular sorman. Burada sorduğun soruları Allah'a, Yaratan Tanrı'ya sor. Aç kendin kaynaları oku, İncil'i ve Kuran'ı karşılaştır; kendin araştırmanı yap. Süreçten korkma, araştırma yapmaktan korma, ama içinde cesaret olsun çünkü bil: Rab O'nu arayanların yanındadır ve duaları gerçekten duyup bir şekilde cevaplar; hiçbiri boşa gitmez. Ben "neden Hristiyanlık" üzerine burada videolar yapıyorum; çünkü ben kendi tecrübemde, araştırmam ve Tanrı'dan dualarıma karşılık aldığım onca tasdik içinde gördüm ki İncil'de yazanlar gerçek, Mesih İsa hakikattir. Bir "din" demiyorum, fakat "Hakikat" diyorum. Hristiyanlık bu hakikati savunur, ve bütün bunların hepsi Tanrı ile olan kişisel birebir ilişki içinde başlar ve buradan hareket edilmesi gerekir. Bu yüzden için rahat olsun, sen dua edip araştırdıkça, çabalarını gören ve seni seven Rab elinden tutacaktır.
Bana hirstiyanligin gercek din oldunu ıspatlayabilir misin ?
Selam tekrar sevgili kardeşim,
Yakın bir zamanda bu konu üzerinde videolarım olacak, fakat şimdilik kısaca sana şunu söyleyeyim:
Hakikati bilmek çok değerli; Rab'bi Kendisi'ni tanımak çok, çok değerlidir. Ve bu kadar önemli bir konunun peşinden giderken insalardan yönlendirme beklemekten çok senin kaynaklara başvurup kendi araştırmanı yapman ve senin Yaratan Rab ile sevgi içinde bir ilişki kurup dua ve şükranla yönlendirme dilemen kesinlikle gerekli bir şey. Ben seni hakikate doğru, araştırmaya ve dua etmeye yönlendirebilirim, fakat sen eğer kişisel olarak Rab'be yaklaşıp O'nun peşinden koşmazsan, hakikati umursamazsan bu bir şeye yaramaz. Çünkü iman kişiseldir ve Tanrı her yarattığı insanı kişisel olarak tamamen tanır ve bütün ilişki bu birebir iletişim üzerine kuruludur. Bu yüzden sevgili kardeşim dilerim lütfen sen kendin araştır, aç İncil'i bir oku, Yaratan Rab'be sorular sor ve dua et; ki Rab sana cevap verip kalbine konuştuğunda imanın bir başka insanın söylediğine değil ama Yaratan Rab'bin yönlendirmesine dayalı olsun.
Merhaba Deniz abi sana sorum olucakti Hristiyanlikta zina nedir? Muslumanlikta ki gibi nikahsiz biriyle ve ya evli birisiyle cinsel iliskiye girmek gibidirmi?
Selam kardeş, zina kelime anlamı olarak her yerde aynıdır. Zina: Evli olup kendi evliliğin dışında cinsel ilişkiye girmek. Fuhuş: Evli olmayıp cinsel ilişkiye girmek. İkisi de İncil'de belirtildiği üzere büyük kötülüklere yol açan, tüm toplumu yozlaştırıp zaman içinde yıkmaya gücü olan ağır günahlardır.
[Efesliler 5:3-6]: "Aranızda fuhuş, pislik ya da açgözlülük anılmasın bile. Kutsallara yaraşmaz bu.
Aranızda açık saçıklık, budalaca konuşmalar, bayağı şakalar da olmasın. Bunlar size yakışmaz. Bunun yerine şükredin.
Şunu kesinlikle bilin ki, fuhuş yapanın, pisliğe düşkün olanın ya da putperest demek olan açgözlü kişinin, Mesih'in ve Tanrı'nın Egemenliği'nde mirası yoktur.
Hiç kimse sizi boş sözlerle aldatmasın. Bu şeylerden ötürü Tanrı'nın gazabı söz dinlemeyenlerin üzerine gelir.
@@EvrenselKilise Teşekkür ederim bilgilendirdiğin için Rab seni korusun 🙏
Düz Dünya İnancına Sahip Misin ?
Sevgili kardeşim benim dünyanın şekli ile ilgili neye inandığımın hiçbir önemi yok; eğer bu dünyada bir Yaratan yoksa dünyanın nasıl olduğu önemsiz. Ve eğer bir Yaratan gerçekten varsa da odaklanacak şey bu değil; çünkü bizi kurtaran dünyanın şeklinin nasıl olduğunu bilmek değil ama dünyayı, içindeki ve dışındaki her şeyi ile Yaratan Tanrı'yı tanımaktır. Ve Tanrı'yı tanımanın içerisinde, Tanrı'nın uygun gördüğü üzere, bilgiye sahip olmak da var; ama bu bilgiyi yüceltmek için değil Tanrı ile olan ilişkimizin güçlenmesi içindir.
Gözünü çıkar at, ifadesinin mecazi bir anlam taşıdığı sonucuna nasıl varıyorsunuz?
Her günah işlememize neden olan vücut üyemizi yok etseydik 20 yaşını göremeden nallari dikerdik
Wehvet gunah degil gunah ,,,,,,,, ve saire ve ilaxira ne dediyimi anladiniz
Abi öncelikle selam olsun ve seni çok samimi buldum Müslüman ım ama hristiyanlık hakkında sormak istediğim bir kaç şey var ilk olarak Tanrı nın neden oğula ihtiyacı olsun ki? Ve Tevratta çok peygambere iftira atılmış gibi Hz. Lut un kızlarıyla yatması gibi bunları açıklar mısın? Ve ben hristiyan olmayı düşünmedim değil ama cehennem korkusu var bunu nasıl aşarım? Ve can nuroğlu nu tanıyor musun?
Sana da selam!
Öncelikle belirtmem lazım ki bizim inancımız ile Müslümanlık tamamen farklıdır. Müslümanların "Hz. İsa" hakkında öne sürdüğü ve Hristiyanlık hakkında anlattıkları her şey tamamen yanlıştır. Biz Tanrı'nın dünyasal anlamda "bir çocuğa sahip" olduğunu söylemiyoruz; ya da "bir oğula" ihtiyacı var demiyor İncil'de. Fakat biz, Yaratan Tanrı'nın Kendisi'nin Öz Sözü aracılığı ile dünyaya gelip insan olarak yaşadığına, sadece insanlara vaaz etmeyip Tanrı ile ilişki nasıl kurulur, sevgi nedir ve bu dünyada nasıl yaşanmalıdır yaşayarak gösterip, bütün insanların geçtiği sıkıntı, dünyasal sorun ve denenmelerden geçip günahsız çıktığına inanıyoruz. Daha sonra Mesih İsa bu günahsız kanını insanların günahlarının kefareti olarak çarmıhta Kendi iradesi ile sunarak ölüp, 3 gün sonra ölüler diyarından dirilerek tekrar göğe yükseldiğine iman ediyoruz. Ve bizim kurtuluşumuz ve umudumuz, Mesih İsa'ya iman edip bu dünyanın günahlarına ölerek, O'nun imanlılara vaat ettiği Kutsal Ruhu üzerimize alıp değişerek, O'nun ebediyete dirildiği gibi bizi de Kutsal Ruhu ile dirilteceği üzerinedir.
Kutsal Kitap, yani Tevrat, Zebur ve İncil ise, söylediğim üzere Müslümanların öne sürdüğünden farklıdır. Kutsal Kitap olan olayları birebir yazar, tarihte ne gerçekleştiyse anlatır; Kuran'da ise sadece Tevrat, Zebur ve İncil'den peygamber isimleri alınıp ne onlar hakkında doğru düzgün kim oldukları ve ne yaptıkları anlatılır, ne de doğru bir zaman çizelgesine oturtulmuş olaylar tek tek anlatılır. Ve eğer açar Tevrat'ı okursan görebilirsinki, bir süre ıssız kaldıklarında Lut'un kızları bu şekilde öleceklerinden korkarak Lut'u sarhoş edip kandırdıktan sonra "ne olursa olsun çocuk sahibi olalım" düşüncesi ile Lut'u kandırıyorlar. Ve peygamber herkes gibi sadece bir insandır ve günahkardırlar; bu dünyada kendi liyakatı ile günahsız olarak yaşamış bir ve tek Mesih İsa vardır.
İncil'i okumadan Hristiyanlığı birden anlaman pek mümkün olmayabilir, ama dilerim sevgili kardeşim eğer Hristiyanlığı araştırıyorsan ve iman edeceksen; bu Yaratan Rab'be dua edip kendi araştırmanı kendin yaparak gerçekten hakikati bulduğuna iman etmek üzerine olsun. Çünkü Hristiyanlık, İslam'ın öne sürdüğü gibi "bir semavi din" değil, ama Hakikat'dir. Hristiyanlık "eşhedü enla hebele dü" dedikten sonra Allah ile sıfır ilişkisi olan, günahlarını umursamayan, boş bir kibir ile cennete gideceğini sanıp diğer herkese cehennem tehditleri savurmaktan ibaret değil; ama yaşayan Tanrı Mesih İsa ile olan daimi bir ilişki, O'nun Kutsal Ruhu ile değişmek demek.
Korku ile ilgili farklı bir yerde yazmıştım, burada da yazayım:
[2. Timoteos 1:7]: "...Tanrı bize korku ruhu değil, güç, sevgi ve özdenetim ruhu vermiştir."
[1. Yuhanna 4:15-19]: Kim İsa'nın Tanrı'nın Oğlu olduğunu açıkça kabul ederse, Tanrı onda yaşar, o da Tanrı'da yaşar.
Tanrı'nın bize olan sevgisini tanıdık ve buna inandık. Tanrı sevgidir. Sevgide yaşayan Tanrı'da yaşar, Tanrı da onda yaşar.
Yargı gününde cesaretimiz olsun diye sevgi böylelikle içimizde yetkin kılınmıştır. Çünkü Mesih nasılsa, biz de bu dünyada öyleyiz.
Sevgide korku yoktur. Tersine, yetkin sevgi korkuyu siler atar. Çünkü korku işkencedir. Korkan kişi sevgide yetkin kılınmamıştır.
Bizse seviyoruz, çünkü önce O bizi sevdi."
İslam Yaratan Allah'dan bir canavardan korkar gibi korkulması ve cehennem tehditleri ile sürekli bir kaygı ve tedirginlik içinde yaşaması, soru sormaması ve araştırmaması için birçok şey söylüyor; fakat Yaratan'ın isteği bu değil. Her şeyi Yaratan yüce Tanrı, insanları araştırıp soru sordukları ve hakikati bilmek istedikleri için mi cezalandıracak? Eğer isteğin ve amacın Tanrı'yı tanımaksa, sen kendin yanlış bir adım atsan bile Tanrı sadıklığı içerisinde sevdiği çocuğuna yol gösterecektir; eğer zaten biz "doğru dini kendi gücünle seçemedin, hadi bakalım cehenneme" gibi bir şeye kaldıysak hepimiz mahvolduk ve bütün adalet, merhamet ve sevgi erdemleri Tanrı'dan değil başka bir yerden geliyor olurdu. Ama hakikat bu değil:
[Luka 11:9-13]: "Ben size şunu söyleyeyim: Dileyin, size verilecek; arayın, bulacaksınız; kapıyı çalın, size açılacaktır.
Çünkü her dileyen alır, arayan bulur, kapı çalana açılır.
"Aranızda hangi baba, ekmek isteyen oğluna taş verir? Ya da balık isterse balık yerine yılan verir?
Ya da yumurta isterse ona akrep verir?
Sizler kötü yürekli olduğunuz halde çocuklarınıza güzel armağanlar vermeyi biliyorsanız, gökteki Baba'nın, kendisinden dileyenlere Kutsal Ruh'u vereceği çok daha kesin değil mi?"
[Yeremiya 29:13]: "Beni arayacaksınız, bütün yüreğinizle arayınca beni bulacaksınız."
[1. Selanikliler 5:21]: "Her şeyi sınayın, iyi olana sımsıkı tutunun."
Yaratan Rab O'nu arayıp sorular sormamızı, gerçek bir ilişki istiyor; dilinle birkaç "sihirli sözcük" söyleyip bütün hayatı kulaktan dolma yalanlarla yaşamamızı değil.
Sen araştır, oku, sorularını Yaratan Rab'be sor, kalbini kötülükten uzak tut ve için rahat olsun. Senin gösterdiğin çabayı gören Rab sadıktır.
Dediğim gibi, Rab kimseyi cehenneme atmak için yol gözetmiyor; ve bize özgür irade ile akıl veren Rab, biz iyi biyetle O'nu aradık diye insanları cehenneme mi atacak? Bizim kurtuluşumuz "sorma, sorgulama, doğru bir ülke ve doğru inanca sahip aileye doğduğunu umarak, etrafındaki yanılabilir, eksik ve günahkar insanların doğru söylediğini düşünerek bütün imanını başkaları üzerine kur" 'dan oluşuyorsa biz zaten mahvolduk demektir. Ama bu doğru değil, Rab "Beni arayan bulacaktır" diyor.
Birde Hristiyanlığın temeli ile ilgili birkaç videom var, eğer izlemek istersen:
Hristiyanlık Nedir: th-cam.com/video/kuALdWwV2jE/w-d-xo.html
İncil değişti mi: th-cam.com/video/VfTMBKgn5Uc/w-d-xo.html
Kutsal Üçlü Birlik: th-cam.com/video/S9LF0gtr1II/w-d-xo.html
Mesih İsa'nın Tanrı'nın Kendisi olması: th-cam.com/video/pxt3Bp7gGwY/w-d-xo.html
Ama İncil'i kendin okuyup Yaratan Rab'be kendin sorular sorman hepsinden daha değerli.
Ve hayır, Can Nuroğlu'nu tanımıyorum. Umarım yazdıklarım biraz yardımcı olmuştur, gözün seni seven Rab'de olsun.
@@EvrenselKilise sağol abi uzun süredir ikilemdeydim çevremdeki yobaz cahil insanlar Arap kültürünü İslamiyet sanıyor ve sırf belkide onlar yüzünden İslam dininden soğudum. Farkettim ki Türkiye de Hristiyan sayısı hızla artmakta. Abi bide Hristiyan olmak için Kiliseye gitmek gerek diye biliyorum kalben iman etsek İsa Mesih imanlısı olmaz mıyız?
@@EvrenselKilise ve abi Kuran daki kıyamet alametlerinin bir bir çıkması hakkındaki fikrin nedir?
@@islamyolunda7826 abi harbiden çok samimi buldum seni Kuran ın 300 ayetinin kayıp olması ve Emevi hanedanının Kuran ı değiştirdiği iddiaları kafamı karıştırmaktaydı. İslamiyet dininin hoşgörü dini olduğunu düşünmüyorum artık sanırsam Türk lerin kılıç zoruyla Müslüman olduğu söylenmekte.
Hristiyan lıkta İsaMesih in 99 ismi falan varmı acaba
Hayır Burak kardeş, İsa'nın 99 ismi gibi İncil'de bir kategori yok.
İsa birden fazla ünvana sahiptir bu doğru; fakat "99 isim" gibi ayrılmış bir kategori yok. İncil'i kendin okursan görebilirsin (`・ᴗ・)/
@@islamyolunda7826 soru sormak suç mu?
Abi hristiyanlikta korsan oyun oynamak veya korsan dizi izlemek günah mı
Yok sevap tabi günah
İncilde ne kadarda güzel şey yazıyormuş öyle ben tevrat okudum ancak incil okumamistim kurani kerim ise hergün okurum ve hergun dinlerim muzik dinlemem kurani kerimdede çok manali şeyler yaziyor ancak hz isa ve incili kendime yakin hissediyorum araďigim bu incilde varmis ama muslümanligi asla terk etmem. Kurani kerim ile incil birbirlerine benziyor keza tevratta öyle hep ayni konusma stili iceriyor birbirleri ile bunu fark ettim sanki kopyalanmis gibi.
Merhaba. Merak ettiğim bir soru var size sormak istiyorum. Hristiyanlarda kader, hayır ve şer anlayışı nasıldır ? Dünyada kimi insanlar zengin, nimetler içinde yüzerken dertleri minumum seviyedeyken kimi insanlar ise fakirlik içinde sabretmeye çalışıyor. Hayatlarında çoğunlukla dert ve sıkıntı var. Cevaplarsanız sevinirim.
Merhaba arkadaşım,
[Luka 12:48]: "...Oysa bilmeden dayağı hak eden davranışlarda bulunan, az dayak yiyecek. *Kime çok verilmişse, ondan çok istenecek. Kime çok şey emanet edilmişse, kendisinden daha fazlası istenecektir."*
[Romalılar 2:11]: "Çünkü Tanrı insanlar arasında ayrım yapmaz."
[1. Timoteos 1:13]: "Bir zamanlar O'na küfreden, zalim ve küstah biri olduğum halde bana merhamet edildi. Çünkü ne yaptıysam bilgisizlikten ve imansızlıktan yaptım."
[Yuhanna 9:39-41]:
İsa, "Görmeyenler görsün, görenler kör olsun diye yargıçlık etmek üzere bu dünyaya geldim" dedi.
O'nun yanında bulunan bazı Ferisiler (ikiyüzlü, Tanrı'dan uzak din bilginleri) bu sözleri işitince, "Yoksa biz de mi körüz?" diye sordular.
"İsa, *"Kör olsaydınız günahınız olmazdı" dedi, "Ama şimdi, 'Görüyoruz' dediğiniz için günahınız duruyor."*
[Yakup 2:1-13]: "Kardeşlerim, yüce Rabbimiz İsa Mesih'e iman edenler olarak insanlar arasında ayrım yapmayın.
Toplandığınız yere altın yüzüklü, şık giyimli bir adamla kirli giysiler içinde yoksul bir adam geldiğinde, şık giyimliye ilgiyle, "Sen şuraya, iyi yere otur", yoksula da, "Sen orada dur" ya da "Ayaklarımın dibine otur" derseniz, aranızda ayrım yapmış, kötü düşünceli yargıçlar gibi davranmış olmuyor musunuz?
Dinleyin, sevgili kardeşlerim: Tanrı, bu dünyada yoksul olanları imanda zenginleşmek ve kendisini sevenlere vaat ettiği egemenliğin mirasçıları olmak üzere seçmedi mi?
Ama siz yoksulun onurunu kırdınız. Sizi sömüren zenginler değil mi? Sizi mahkemelere sürükleyen onlar değil mi?
Ait olduğunuz Kişi'nin yüce adına küfreden onlar değil mi?
"Komşunu kendin gibi seveceksin" diyen Kutsal Yazı'ya uyarak Kralımız Tanrı'nın Yasası'nı gerçekten yerine getiriyorsanız, iyi ediyorsunuz.
Ama insanlar arasında ayrım yaparsanız, günah işlemiş olursunuz; Yasa tarafından, Yasa'yı çiğnemekten suçlu bulunursunuz.
Çünkü Yasa'nın her dediğini yerine getirse de tek konuda ondan sapan kişi bütün Yasa'ya karşı suçlu olur.
Nitekim "Zina etmeyeceksin" diyen, aynı zamanda "Adam öldürmeyeceksin" demiştir. Zina etmez, ama adam öldürürsen, Yasa'yı yine de çiğnemiş olursun.
Özgürlük Yasası'yla yargılanacak olanlar gibi konuşup davranın.
*Çünkü yargı merhamet göstermeyene karşı merhametsizdir. Merhamet yargıya galip gelir."*
[Matta 25:31-46]: "İnsanoğlu* (İsa Kendine atfediyor) kendi görkemi içinde bütün melekleriyle birlikte gelince, görkemli tahtına oturacak.
Ulusların hepsi O'nun önünde toplanacak, O da koyunları keçilerden ayıran bir çoban gibi, insanları birbirinden ayıracak.
Koyunları sağına, keçileri soluna alacak.
"O zaman Kral, sağındaki kişilere, 'Sizler, Babam'ın kutsadıkları, gelin!' diyecek. 'Dünya kurulduğundan beri sizin için hazırlanmış olan egemenliği miras alın!
Çünkü acıkmıştım, bana yiyecek verdiniz; susamıştım, bana içecek verdiniz; yabancıydım, beni içeri aldınız.
Çıplaktım, beni giydirdiniz; hastaydım, benimle ilgilendiniz; zindandaydım, yanıma geldiniz.'
"O vakit doğru kişiler O'na şu karşılığı verecek: 'Ya Rab, seni ne zaman aç görüp doyurduk, susuz görüp su verdik?
Ne zaman seni yabancı görüp içeri aldık, ya da çıplak görüp giydirdik?
Seni ne zaman hasta ya da zindanda görüp yanına geldik?'
"Kral da onları şöyle yanıtlayacak: 'Size doğrusunu söyleyeyim, bu en basit kardeşlerimden biri için yaptığınızı, benim için yapmış oldunuz.'
"Sonra solundakilere şöyle diyecek: 'Ey lanetliler, çekilin önümden! İblis'le melekleri için hazırlanmış sönmez ateşe gidin!
Çünkü acıkmıştım, bana yiyecek vermediniz; susamıştım, bana içecek vermediniz; yabancıydım, beni içeri almadınız; çıplaktım, beni giydirmediniz; hastaydım, zindandaydım, benimle ilgilenmediniz.'
"O vakit onlar da şöyle karşılık verecekler: 'Ya Rab, seni ne zaman aç, susuz, yabancı, çıplak, hasta ya da zindanda gördük de yardım etmedik?'
"Kral da onlara şu yanıtı verecek: 'Size doğrusunu söyleyeyim, mademki bu en basit kardeşlerimden biri için bunu yapmadınız, benim için de yapmamış oldunuz.'
"Bunlar sonsuz azaba, doğrular ise sonsuz yaşama gidecekler."
[2. Timoteos 3:12-13]: *"Mesih İsa'ya ait olup Tanrı yoluna yaraşır bir yaşam sürmek isteyenlerin hepsi zulüm görecek.*
Ama kötüler ve sahtekârlar, aldatarak ve aldanarak gittikçe daha beter olacaklar.
[Yuhanna 16:33]: "Bunları size, bende esenliğiniz olsun diye söyledim. *Dünyada sıkıntınız olacak. Ama cesur olun, ben dünyayı yendim!"*
Bu ayetlerin üzerine kısaca konuşmam gerekirse; Hristiyanlıkta bulunan kader ile İslam'ın "kader anlayışı" tamamen farklıdır. Tanrı herkesin iyiliğini ve kurtulumasını ister:
[Ezekiel 33:11]: "Onlara de ki, 'Varlığım hakkı için diyor Egemen RAB, ben kötü kişinin ölümünden sevinç duymam, ancak kötü kişinin kötü yollarından dönüp yaşamasından sevinç duyarım. Dönün! Kötü yollarınızdan dönün! Niçin ölesiniz, ey halkım?"
[1. Timoteos 2:4]: "O bütün insanların kurtulup gerçeğin bilincine erişmesini ister."
[2. Petrus 3:9]: "Bazılarının düşündüğü gibi Rab vaadini yerine getirmekte gecikmez; ama size karşı sabrediyor. Çünkü kimsenin mahvolmasını istemiyor, herkesin tövbe etmesini istiyor."
İnsanlar ancak özgür iradeleri ile Tanrı'yı seçerlerse ve O'nun uzattığı eli tutarlarsa Tanrı'nın onlar için planladığı iyi gelecekten pay alabilirler. Fakat insanlar seçimlerinden tamamen özgürler.
Bunun dışında İncil'de Tanrı'nın merhameti, adaleti ve insanlar arasında ayrım yapmadığı konusunda birçok farklı yerde anlatılıyor, ben sadece aklıma gelen birkaç ayeti sana yazdım. Şunu hatırlamak lazım: Eğer biz biraz sahip olunan şartlar, dünyasal adilsizlikler ve eşitsizlikler görebiliyorsak, Tanrı bunları görmüyor mu? Ve biz biraz adalet kavramını anlayabiliyorsak ve iyiliği biliyorsak, hem adalet, hem de merhamet erdeminin sahibi ve kaynağı Tanrı bilmiyor mu? Tanrı mükemmel adaletinde bütün her şeyi göz önüne alıyor; ve Rab'bin sorduğu gibi: "Tüm dünyanın yargıcı doğru olanı yapmayacak mı?"
Bu dünyada sıkıntılar, dert ve acı kaçınılmaz. Mesih İsa, Tanrı'nın Kendisi bile bu dünyaya geldiğinde hiçbir günahı olmadığı halde herkesden çok acı çekti; herkesden daha haksızca iftira ve lanete uğradı. Rab İsa bizlere bu dünyada tamamen fedakar olmamız, birbirmizi Tanrısal bir sevgi ile sevmemiz ve Tanrı ile ilişkimizin güçlü olması için bu dünyada örnek oldu; ve O'nun sayesinde bu dünyanın sıkıntıları ve acıları bir yük değil ama bizim onurumuzdur. Çünkü bu dünyada Tanrı adına kutsal yaşamak isteyen, Mesih'in yolundan yürüyüp iyilik yapmak isteyen, bu dünyanın kötülüklerini ışığa vurup onlara sevgi ile karşı duracak herkes zulüm görecektir. Ama kalbimizin sıkılması için bir neden yok, çünkü Mesih İsa günah ve ölümü insan bedeninde yenmiştir; ve şimdi O'na iman eden ve O'nun acılarını bu dünyada paylaşan herkese ebediyeti vaat ediyor; Kendisi ebediyete dirildiği gibi.
[1. Petrus 4:1-8]: Mesih bedence acı çektiğine göre, siz de aynı düşünceyle silahlanın. Çünkü bedence acı çekmiş olan, günaha sırt çevirmiştir.
Sonuç olarak, dünyadaki yaşamının geri kalan bölümünü artık insan tutkularına göre değil, Tanrı'nın isteğine göre sürdürür.
İnanmayanların hoşlandıklarını yaparak sefahat, şehvet, sarhoşluk, çılgın eğlenceler, içki alemleri ve ilke tanımayan putperestlik içinde yaşayarak geçmişte harcadığınız günler yeter!
İnanmayanlar, kendinizi onlarla birlikte aynı sefahat seline atmamanızı yadırgıyor, size sövüyorlar.
Onlar, ölüleri de dirileri de yargılamaya hazır olan Tanrı'ya hesap verecekler.
Çünkü ölüler bedence öbür insanlar gibi yargılansın, ama ruhça Tanrı gibi yaşasın diye Müjde onlara da bildirildi.
Her şeyin sonu yakındır. Bu nedenle, sağduyulu olun ve dua etmek için ayık durun.
Her şeyden önce birbirinizi candan sevin. Çünkü sevgi birçok günahı örter."
müslümanım bir an hristiyan olasım geldi....
Hakikati bilmek, Tanrı'yı tanımak çok değerlidir; bir gün otur İncil'i oku ve Rab'be hakikati bilmek için sorular sor. Seni çok seven Rab elinden tutacaktır.
@@EvrenselKilise daha öncede müslümanlıktan çıkmıştım,ve başka bir din'e mensup olmuştum sonra pişman olmuştum... Çocukluğumdan beri içimde Hristiyanlığa karşı bir sempati var, bir İsa sevgisi var ve ben Hristiyan olmaktan zorluk çekiyorum çok tereddüt ediyorum.
@@morukstyla.6626
Söylediklerini anlıyorum, ama sevgili kardeşim Yaratan Rab'be "din seçme" altında yaklaşma; ama O'nu ara, hakikati bilmek iste. Ve bizim sorumluluğumuz her şey ve herkesden önce Yaratan Rab'be karşı; çünkü bizi seven, umursayan, yönlendiren ve her konuda elimizden tutan gerçekte bir ve tek O var. Bu yüzden dilerim zaman geçir Rab ile, dualar, övgü ve şükran içerisinde Rab'be sorular sor, kalbini O'na dök. Seni seven Rab Hakikat'e seni yönlendirecektir.
Korku ile ilgili farklı bir yerde yazmıştım, burada da yazayım:
[2. Timoteos 1:7]: "...Tanrı bize korku ruhu değil, güç, sevgi ve özdenetim ruhu vermiştir."
[1. Yuhanna 4:15-19]: Kim İsa'nın Tanrı'nın Oğlu olduğunu açıkça kabul ederse, Tanrı onda yaşar, o da Tanrı'da yaşar.
Tanrı'nın bize olan sevgisini tanıdık ve buna inandık. Tanrı sevgidir. Sevgide yaşayan Tanrı'da yaşar, Tanrı da onda yaşar.
Yargı gününde cesaretimiz olsun diye sevgi böylelikle içimizde yetkin kılınmıştır. Çünkü Mesih nasılsa, biz de bu dünyada öyleyiz.
Sevgide korku yoktur. Tersine, yetkin sevgi korkuyu siler atar. Çünkü korku işkencedir. Korkan kişi sevgide yetkin kılınmamıştır.
Bizse seviyoruz, çünkü önce O bizi sevdi."
İslam Yaratan Allah'dan bir canavardan korkar gibi korkulması ve cehennem tehditleri ile sürekli bir kaygı ve tedirginlik içinde yaşaması, soru sormaması ve araştırmaması için birçok şey söylüyor; fakat Yaratan'ın isteği bu değil. Her şeyi Yaratan yüce Tanrı, insanları araştırıp soru sordukları ve hakikati bilmek istedikleri için mi cezalandıracak? Eğer isteğin ve amacın Tanrı'yı tanımaksa, sen kendin yanlış bir adım atsan bile Tanrı sadıklığı içerisinde sevdiği çocuğuna yol gösterecektir; eğer zaten biz "doğru dini kendi gücünle seçemedin, hadi bakalım cehenneme" gibi bir şeye kaldıysak hepimiz mahvolduk ve bütün adalet, merhamet ve sevgi erdemleri Tanrı'dan değil başka bir yerden geliyor olurdu. Ama hakikat bu değil:
[Luka 11:9-13]: "Ben size şunu söyleyeyim: Dileyin, size verilecek; arayın, bulacaksınız; kapıyı çalın, size açılacaktır.
Çünkü her dileyen alır, arayan bulur, kapı çalana açılır.
"Aranızda hangi baba, ekmek isteyen oğluna taş verir? Ya da balık isterse balık yerine yılan verir?
Ya da yumurta isterse ona akrep verir?
Sizler kötü yürekli olduğunuz halde çocuklarınıza güzel armağanlar vermeyi biliyorsanız, gökteki Baba'nın, kendisinden dileyenlere Kutsal Ruh'u vereceği çok daha kesin değil mi?"
[Yeremiya 29:13]: "Beni arayacaksınız, bütün yüreğinizle arayınca beni bulacaksınız."
[1. Selanikliler 5:21]: "Her şeyi sınayın, iyi olana sımsıkı tutunun."
Yaratan Rab O'nu arayıp sorular sormamızı, gerçek bir ilişki istiyor; dilinle birkaç "sihirli sözcük" söyleyip bütün hayatı kulaktan dolma yalanlarla yaşamamızı değil.
Sen araştır, oku, sorularını Yaratan Rab'be sor, kalbini kötülükten uzak tut ve için rahat olsun. Senin gösterdiğin çabayı gören Rab sadıktır.
@@EvrenselKilise Çok açıklayıcı ve etkileyici, ben de sizin gibi düşünüyorum. İslâm'da Allah çok tehtidkâr ve korkulması gereken bir varlık olarak gösteriliyor,oysa Allah dediğin çok merhametli ve sevgi dolu olması gerekiyor ben şahsen İncil'de veya araştırmalarımda Hristiyanlık'ta bir tehtid göremedim. Sadece Oğul olmadan Baba'ya kimse ulaşamaz diye bir ayet gördüm ve bu tehtid değil.Çünkü Baba'ya ulaşmak için önce Oğul'a güvenmek gerek. Ama işte ben onu yapamıyorum sanki kafamın içinde 2 kişiyiz. Ve birbirimizle sürekli tartışıyoruz, birimiz şu an dediklerimi diyor diğeri'ise İslâm'ı bırakma doğru yoldasın, bırakırsan yeniden pişman olup döneceksin diyor.Sürekli bunları düşünüyorum bazen İsa adına dua ediyorum huzur verici ama sonra islam adına , kafam gerçekten çok karışık beni dinleyip anlaması gereken birini bulmaya çabalıyorum ve görünürde sizden başka kimse yok okuduysanız teşekkür ediyorum derdimi dinlediniz ve yorumladınız Rab'sizi Bereketlesin...
@@morukstyla.6626
İçin rahat olsun sevgili kardeşim; gözün süreçten ve arayış içinde olmaktan korkmasın, sen hakikati umursadıkça Rab elinden tutacaktır.
Tanrı senin kendi gücünle doğru adımı atmanı beklemiyor, Rab'bin beklediği senin O'na güvenmen, istikrarlı bir şekilde dua edip Rab ile güçlü bir ilişki kurman ve O'nun yönlendirmesini dinlemen, önyargısızca araştırman ve iyi olana tutunman. Kim ne derse desin, kafandaki karmaşayı da susturarak senin kalbin Tanrı'nın seni sevdiğini ve O'na yakınlaşmak istediğini desteklediğini bilerek rahat içinde olsun. Hemen birden her şeyi anlamaman sorun değil ama normaldir; sen yeter ki süreç içerisinde ne olursa olsun seni seven Rab'be tutun.
Selamlar birsey sormak istiyorum ilk müslüman miydiniz? Sonrami ateist oldunuz ve daha sonra Hristiyan?
Hayır doğuştan belli ateist sonradan hristiyan oldu
Selam Burak,
Ben ateist bir aileden geliyorum; 24 yaşıma kadar ateistliği güçlü bir şekilde benimsemiş olarak yaşadım.
Daha sonra Tanrı bana açıkca varlığını gösterdiğinde O'nu aradım; ve uzun hikayenin kısası, Hakikat Benim diyen karşıma çıktı.
Kendi tanıklığımı paylaştığım bir video var, izlemek istersen: th-cam.com/video/6cqWGvrQMco/w-d-xo.html
Merhaba, ben müslümanım. Hiçbir dine ya da dini görüşe ön yargım yok. İncil'i okudum, Kuran'ı okudum ve şimdi de Tevrat'ı okuyorum. Tek bir sorum var. "Her erkeğin başı İsa, her kadının başı erkek ve İsa' nın başı ise Tanrıdır. Erkek Tanrı'nın şanı ve çehresidir. Fakat kadın, erkeğin şanıdır. Başı örtülü olarak dua eden veyahut peygamberlik eden her erkek, başını küçük düşürür. Fakat başı örtüsüz olarak dua eden her kadın, başını küçük düşürür. Kadın örtünmüyorsa saçı da kesilsin; kadına saç kesmek veyahut tıraş etmek ayıp ise, örtünsün. Çünkü kadın erkeğin izzetidir. Çünkü erkek kadın için değil, fakat kadın erkek için yaratıldı." (Korintoslulara 1. mektup) İncilde geçen bu bölümle ilgili düşüncelerin nedir? Şimdiden teşekkür ederim.
Merhaba kardeş,
Bu ayeti bir Müslüman sayfada mı gördün? Çünkü eksiktir:
[1. Korintililer 11:3-12]: Ama şunu da bilmenizi isterim: Her erkeğin başı Mesih, kadının başı erkek, Mesih'in başı da Tanrı'dır.
Başına bir şey takıp dua ya da peygamberlik eden her erkek, başını küçükdüşürür.
Ama başı açık *dua ya da peygamberlik eden her kadın,* başını küçük düşürür. Böylesinin, başı tıraş edilmiş bir kadından farkı yoktur.
Kadın başını açarsa, saçını kestirsin. Ama kadının saçını kestirmesi ya da tıraş etmesi ayıpsa, başını örtsün.
Erkek başını örtmemeli; o, Tanrı'nın benzeri ve yüceliğidir. Kadın da erkeğin yüceliğidir.
Çünkü erkek kadından değil, kadın erkekten yaratıldı.
Erkek kadın için değil, kadın erkek için yaratıldı.
Bu nedenle ve *melekler uğruna* kadının başı üzerinde yetkisi olmalıdır.
*Ne var ki, Rab'de ne kadın erkekten ne de erkek kadından bağımsızdır.*
*Çünkü kadın erkekten yaratıldığı gibi, erkek de kadından doğar. Ama her şey Tanrı'dandır."*
Burada Kutsal Ruh havari Pavlus aracılığı ile konuşurken kilise toplantılarından, yani ayin düzeninden bahsediyor. Ve evet, imanımızda kadın peygamberler vardır ve kadınlar hala bugün bile peygamberlik yapabilir; fakat bu senin alıntında çıkartılmış.
İncil'i bir bütün olarak okursan birçok farklı yerde birçok defa Tanrı'nın gözünde değer olarak erkek ve kadın eşittir diye açıklar:
[Galatyalılar 3:28]: "Artık ne Yahudi ne Grek*, ne köle ne özgür, ne erkek ne dişi ayrımı var. Hepiniz Mesih İsa'da birsiniz."
1. Korintililer'de o alıntılanan ayetler ise kilise içerisinde, ayin sırasında dış görünüş ile ilgilidir. Burada bahsedilen, Tanrı'yı yüceltmek ve ibadet için toplanıldığında kadınların fiziksel özelliklerine dikkat çekmemek için dikkali olmaları üzerine; zamanında uzun saç (hala da öyledir) güç ve güzellik belirtisiydi. Bu yüzden bir kadın ayin sırasında dua ederken veya peygamberlik sözü verirken saçının açık olması başını küçük düşürür diye yazar.
"Şanı, çehresi" veya "yüceliği" hakkında:
[Yaratılış 1:27]: "Tanrı insanı kendi suretinde yarattı. Böylece insan Tanrı suretinde yaratılmış oldu. İnsanları erkek ve dişi olarak yarattı."
İnsanlar, erkek ve kadın olarak, ikisi de Tanrı'nın suretinde, benzerliğinde yaratılmıştır. Fakat burada saç ve dış görünüm ile ilgili, erkeğin başı açık olmalı ve kadın ise ayin sırasında başını kapatmalı derken Adem'in önce yaratıldığını ve Adem'in Tanrı'da olan bütünlüğünden Havva'nın yaratıldığını söyler ve bu yüzden kendi başı üzerine yetkili olması gerektiğini yazar. Çünkü kadının güzelliği erkeği cezbetmek için yaratılmıştır; fakat bu biri daha üstün veya diğeri daha alçak demek değildir.
Umarım biraz açıklayıcı olmuştur, fakat dilerim bu ayetleri bir yerlerde görürsen öncelikle kendin açıp İncil'den bak; hem bağlamına hem de gerçekten öyle yazıyor mu diye. Sevgiler. (`・ᴗ・)/
Evet, gerçekten de eksik yazmışım. Hayır, Hristiyan bir sitede görmüşüm ama hepsini almamıştım. Burada hata benim, özür dilerim. Cevabın için de çok teşekkür ederim. Açıklayıcı olmuş, tekrardan sevgiler.
Abi mesih isa da eski şeyler gitmiştir diyen bir ayet var ama ben bu belaya sürekli düşüyorum. eğer içinden gelirse benim için dua eder misin ?
Senin için dua edeceğim sevgili kardeş; hatırla ki eğer üzerimizden kötü bir alışkanlık, bir günah kalkacaksa, bu ancak Rab İsa'ya yaklaşıp O'ndan güç ve anlayış alarak ve irademizi bununla birleştirip kesin bir karar alarak gerçekleşiyor. Şehvete ve getirdiği hiçbir şeye mahkum ve muhtaç değilsin, Rab dileyene verilecek ve "sizi güçlendiren Mesih aracılığı ile her şey yapabilirsiniz" diyor. Gözün ve kalbin seni çok seven, ve hiçbir şeyin O'nu üzmeye değmediği Rab'de olsun.
deniz abi:
az önce bir çelişkiye rastladım izninle sana açıklıyım . Bu aşağıdakiler doğru mudur?
Mattaya göre (20/29) Erihadan çıkan İsaya, şifa için gelen körlerin sayısı ikidir. Markosa göre (10/46) ise şifa için gelen körlerin sayısı birdir.
Matta İnciline göre (10/9) İsa Havârilerine yanlarına Asâ bile almaya müsaade etmezken
Markos İncilinin ifadesine göre (6/8), yanlarında Asâ taşımalarını tavsiye etmiştir.
Matta (25/15) hizmetçileri üç gösterirken, Luka (19/33) hizmetçileri on kişi gösterir.
Göklerin melekutunda en büyüğün kim olduğu hakkında soruyu soran, Matta İnciline göre (18/1) İsanın talebeleridir.Markos İnciline göre (9/33-34) sorulan suali haber veren İsanın kendisidir.
Ah genç kardeşim ben sana ne diyeyim? Buraya yazmadan önce en azından bir kendin baktın mı İncil'e?
İncil'deki Müjde Kitapları, özünde tanıklık kitaplarıdır. Bu Müjde kitapları içinde bir kitap diğer kitaplarda bulunan aynı konu ve sözleri ele alabilir; veya almayabilir. Bir kitapda bir olay daha detaylı ve uzunca anlatılırken, bir diğerinde sadece İsa'nın sözlerine odaklanıp kısaca geçilebilir. Kutsal Ruh'un yönetiminde havari ve peygamber olan Matta, Markos, Luka ve Yuhanna, tanıklıklarını ve gördüklerini Rab'bin istediği üzere paylaşmışlardır. Hepsi aynı olaylardan bahsetmez, bahsettikleri ortak olaylar içerisindeki çeşitli detaylarda birbirleri ile çeliştikleri anlamına gelmez.
[Yuhanna 21:25]: *"İsa'nın yaptığı daha başka çok şey vardır. Bunlar tek tek yazılsaydı, sanırım yazılan kitaplar dünyaya sığmazdı.
Amin."*
Bu yüzden İncil'deki tanıklığın amacı olan her şeyi bütün detayları ile tek tek yazmak değil; ama Kutsal Ruh'un uygun gördüğü kadarı ile aktarmaktır.
[Matta 20:29-34]: Eriha'dan ayrılırlarken büyük bir kalabalık İsa'nın ardından gitti.
Yol kenarında oturan iki kör, İsa'nın oradan geçmekte olduğunu duyunca, "Ya Rab, ey Davut Oğlu*, halimize acı!" diye bağırdılar.
Kalabalık onları azarlayarak susturmak istediyse de onlar, "Ya Rab, ey Davut Oğlu, halimize acı!" diyerek daha çok bağırdılar.
İsa durup onları çağırdı. "Sizin için ne yapmamı istiyorsunuz?" diye sordu.
Onlar da, "Ya Rab, gözlerimiz açılsın" dediler.
İsa onlara acıdı, gözlerine dokundu. O anda yeniden görmeye başladılar ve O'nun ardından gittiler.
[Markos 10:46-52]: "Sonra Eriha'ya geldiler. İsa, öğrencileri ve büyük bir kalabalıkla birlikte Eriha'dan ayrılırken,
Timay oğlu Bartimay adında kör bir dilenci yol kenarında oturuyordu
Nasıralı İsa'nın orada olduğunu duyunca, "Ey Davut Oğlu İsa, halime acı!" diye bağırmaya başladı.
Birçok kimse onu azarlayarak susturmak istediyse de o, "Ey Davut Oğlu, halime acı!" diyerek daha çok bağırdı.
İsa durdu, "Çağırın onu" dedi. *Kör adama seslenerek, "Ne mutlu sana! Kalk, seni çağırıyor!" dediler.*
*Adam abasını üstünden atarak ayağa fırladı ve İsa'nın yanına geldi.*
İsa, "Senin için ne yapmamı istiyorsun?" diye sordu. Kör adam, "Rabbuni, gözlerim görsün" dedi.
*İsa, "Gidebilirsin, imanın seni kurtardı" dedi.* Adam o anda yeniden görmeyebaşladı ve yol boyunca İsa'nın ardından gitti.
Matta kısaca İsa'nın yaptığı mucizeye ve orada iyileştirdiği körlerin sayısını aktarırken, Markos orada kör adamlardan bir tanesi ile İsa'nın arasında geçen konuşma ve olaya odaklanıyor. O kör adamın abasını üzerinden atması, eskiden kör olduğunu belli eden ve kör hayatındaki geçiminin kaynağı olan o materyali geride bırakması onun İsa'ya olan imanını ve ardından İsa'nın sadece o köre "Gidebilirsin, imanın seni kurtardı" demesi bu hadisede farklı, önemli bir noktayı vurguluyor.
[Markos 6:7-8]: "On iki öğrencisini yanına çağırdı ve onları ikişer ikişer halk arasına göndermeye başladı. Onlara kötü ruhlar üzerinde yetki verdi.
Yolculuk için yanlarına değnekten başka bir şey almamalarını söyledi. Ne ekmek, ne torba, ne de kuşaklarında para götüreceklerdi.
[Matta 10:7-10]: "Gittiğiniz her yerde Göklerin Egemenliği'nin yaklaştığını duyurun.
Hastaları iyileştirin, ölüleri diriltin, cüzamlıları* temiz kılın, cinleri kovun. Karşılıksız aldınız, karşılıksız verin.
Kuşağınıza altın, gümüş, ya da bakır para koymayın.
Yolculuk için ne torba, ne yedek mintan, ne çarık, ne de değnek alın. Çünkü işçi yiyeceğini hak eder.
[Luka 9:1-3]: "İsa, Onikiler'i* yanına çağırıp onlara bütün cinler üzerinde ve hastalıkları iyileştirmek için güç ve yetki verdi.
Sonra onları Tanrı'nın Egemenliği'ni duyurmaya ve hastalara şifa vermeye gönderdi.
Onlara şöyle dedi: "Yolculuk için yanınıza hiçbir şey almayın: Ne değnek, ne torba, ne ekmek, ne para, ne de yedek mintan."
İsa'nın öğrencilerini göndermesinde Markos kısaca İsa'nın sözlerine birebir yer vermeden aciliyeti ve yolculuk için bir şey satın almamalarını, sahip oldukları değnek ile gitmelerini tembih ettiğini 3. şahıstan aktarıyor. Fakat Matta ve Luka İsa'nın 1. şahıstan, birebir sözlerine yer veriyor ve "yolculuk için satın alınmayacaklar" listesinde her şeyi sayıyor. "Yedek mintan, torba, para" ve benzeri bir şey toplamayacakarını ve ihtiyaçlarının karşılanacağını söylüyor. Fakat "hiç mintan giyme, yanındaki değneği de alma" değil.
Matta 25 - Luka 19 ise iki farklı yerde İsa'nın bir benzetmeyi farklı şekilde anlatıyor; okursan görebilirsin orada tarihi bir olay değil, İsa bir benzetme, bir örnek anlatıyor.
[Matta 25:14-15]: *"Göksel egemenlik, yolculuğa çıkan bir adamın kölelerini çağırıp malını onlara emanet etmesine benzer.*
*"Adam, her birinin yeteneğine göre, birine beş, birine iki, birine de bir talant vererek yola çıktı. ..."*
[Luka 19:11-13]: *"Oradakiler bu sözleri dinlerken İsa konuşmasını bir benzetmeyle sürdürdü. Çünkü Yeruşalim'e yaklaşmıştı ve onlar, Tanrı'nın Egemenliği'nin hemen ortaya çıkacağını sanıyorlardı.*
*Bu nedenle İsa şöyle dedi: "Soylu bir adam, kral atanıp dönmek üzere uzak bir ülkeye gitti.*
Gitmeden önce kölelerinden onunu çağırıp onlara birer mina verdi. 'Ben dönünceye dek bu paraları işletin' dedi.
Sonuncusu ise tamamen okumadan "evet burada yazıyorsa öyledir" diyenleri avlamak için yazılmış komik bir iftira. Okuyan görebilir; fakat ne yazık ki özellikle bizim halkımız en ufak bir araştırma yapmaya, açıp söylenenler gerçek mi değil mi diye bakmaya üşeniyorlar:
[Matta 18:1-6]: Bu sırada öğrencileri İsa'ya yaklaşıp, "Göklerin Egemenliği'nde en büyük kimdir?" diye sordular.
İsa, yanına küçük bir çocuk çağırdı, onu orta yere dikip şöyle dedi: "Size doğrusunu söyleyeyim, yolunuzdan dönüp küçük çocuklar gibi olmazsanız, Göklerin Egemenliği'ne asla giremezsiniz.
Kim bu çocuk gibi *alçakgönüllü* olursa, Göklerin Egemenliği'nde en büyük odur.
Böyle bir çocuğu benim adım uğruna kabul eden, beni kabul etmiş olur.
"Ama kim bana iman eden bu küçüklerden birini günaha düşürürse, boynuna kocaman bir değirmen taşı asılıp denizin dibine atılması kendisi için daha iyi olur.
[Markos 9:33-36]: "Kefarnahum'a vardılar. Eve girdikten sonra İsa onlara, "Yolda neyi tartışıyordunuz?" diye sordu.
Hiç birinden ses çıkmadı. Çünkü yolda aralarında kimin en büyük olduğunu tartışmışlardı.
İsa oturup Onikiler'i* yanına çağırdı. Onlara şöyle dedi: *"Birinci olmak isteyen en sonuncu olsun, herkesin hizmetkârı olsun."*
Küçük bir çocuğu alıp orta yere dikti, sonra onu kucağına alarak onlara şöyle dedi: "Böyle bir çocuğu benim adım uğruna kabul eden, beni kabul etmiş olur. Beni kabul eden de beni değil, beni göndereni kabul etmiş olur."
İki farklı tanıklık, iki farklı olay, fakat Mesih İsa'nın verdiği hakikat aynı.
Sevgili kardeşim, İncil'i okumamaları için insanları avlamak üzere dışarıda bir sürü iddia var. Başkalarının "sorularını" sorarsan bunun sonu gelmez; Hristiyanlığı Müslümanlardan ve diğer Hristiyanlık düşmanlarından öğrenmeye çalışmanın kimseye bir faydası yok. Bu yüzden amacın bilmekse açıp kaynağı kendin oku, ve kendi duanı kendin edip sorularını Rab'be yönelt. Diğer türlü kesinlikle kaybolursun.
Kur'anın sahte olduğuna dair nesnel ve ikna edici bi kanıtın var mı varsa senle konuşmak isterim
Kur'anın sahte olduğuna dair bu güne kadar herhangi bir delil yok hatta bazı bilimsel mucizeler içinde yer alıyor, çocuğun anne karnında 3 evrede oluşması gibi, fakat benim kendi içimde oluşturduğum bir düşüncem var o da şu: kur'anın bazı ayetleri gerçektende çoğu insanı olumsuz yönde şüpheye sokma ihtimali çok yüksek, epey bir sayıda savaş, cinsellik, ve kadın hakkında insanı şüpheye sokma ihtimali yüksek ayetler var eğer okuyup hiç bir şüphe duymadan bu ayetleri geçen kişi bence kendini kandırmış olur bu ayetleri yüksek bir ilimle anlama gibi bir olayda bence yok bir anlam her zaman aynı anlamdır, fakat tabi eğer kişi ben müslümanın diyorsa şüpheye düştüklerini inkar etmemeli, şüphe bizim zihnimizde ister istemez oluşan bir şeydir ve bu engellenemez fakat inkarı biz kendimiz seçeriz fakat aynı zamanda beyin şüphe için her zaman bir cevap arar ben 1 yıl hep düşündüm şüpheye düştüklerim hakkında fakat beni tatmin edecek hiç bir cevap bulamadım bakın yüksek ilimli hocalardan ateistlerden hristiyanlardan deistlerin düşüncelerine kadar hepsini dinledim bir şeyin iyi cevabını bazen onun savunucusundan değil onun karşıtındanda bulabilirisinz fakat beni kimse tatmin edemedi taaki bir güne kadar kendimi bir soru sordum belki dalga bile geçersiniz ama söylücem kendime şunu dedim bir Yaratıcı Allah biz aciz kullarıyla herşeyi aynı düşünmek zorunda değil çünkü biz onun düşünce sistemi hakkında herşeyi bilemeyiz belki kolaya kaçtım ama beni bu tatmin etti, ve tabiki hiç bir zaman öbür dünyada görürsün müslümanlarından olmadım diğer semavi dinler hakkındada elimden geldiğince araştırmaya çalıştım ve incil gerçektende çok huzur dolu bir kitap bir hikaye kitabı gibi yapılanlar ve konuşulanlar ayrıntılı anlatılıyor tabiki hepsini okuyamadım zaten internetten bakıyorum elimde incil yok, ve bu arkadaşın dediklerinede arada sırada bakıyorum, tevratıda okudum ve kuran ile benzerlikleri olduğu kanatindeyim, incilde şuana kadar bir tane hariç savaş yada öldürme(Luke 19:27) hakkında ayet bulamadım. Gelecekte neler olur bilemeyiz Allah hepimizin hakkında hayırlısını dilesin.
Elimde kaynaklara dayalı araştırma yapmak ve Yaratan Rab'be dua etmek var; insanların sunacağı herhangi materyalden çok daha iyidir ve şaşmaz. Sadece biraz çaba ve kalbini Rab'be çevirmeyi gerektiriyor, fakat %100 etkilidir.
Bunun dışında, ben şimdilik Hristiyanlık temelleri üzerine odaklanıyorum ve İslam ile ilgili videolar yapmak gibi şimdilik bir isteğim yok. Fakat eğer İngilizcen varsa, İslam'ın Tanrı'dan olmadığına bariz kanıtlar sunan ve araştırmalar yapan materyal bulabilirsin; biri Rıdvan Aydemir isimli bir Türk fakat videolarını İngilizce yapıyor:
Kanalı: th-cam.com/channels/zREuchzOqiawpEpvEM0Tyg.htmlfeatured
Bu da bulabildiğim tek Türkçe videosu: th-cam.com/video/JI4FyxJnnRA/w-d-xo.html
Diğeri ise acts17apologetics kanalı, bu da İngilizce dilinde:
th-cam.com/users/Acts17Apologetics
@@qwtgaming8187
Kuran'da bilimsel "mucizeler" falan yer almaz; bu Kuran'ı okumamış insanların yankıladığı boş bir iddiadır. Kuran'ın içinde bulunan bilgiler Kuran'dan uzun yüzyıllar önce bilinen ve kitaplara geçirilmiş şeylerdir; bunun da dışında Kuran'ı bütün olarak incelersen içerisinde yıldızların "cin füzesi" ve güneşin balçığa battığı ve benzeri birçok "bilimsel mucize" de bulabilirsin:
[Kuran 67:5]:
Biz yere en yakın göğü yıldızlarla donattık. Onları şeytanlara atılan mermiler yaptık.
Hem onlara alevli ateş hazırladık. -(Kuran'a göre yıldızlar şeytan füzeleri.)
[Kuran 18:86]:
...Nihayet güneşin battığı yere varınca, onu kara bir balçıkta batar buldu.
-(Kuran'a göre Güneş balçığa batıyor.)
Ve tabi, Allah sana ödül olarak Kuran'a göre 70 küsür "genç, bakire, göğüsleri tomurcuk gibi kabarmış, nar memeli" cariyeler vereceği gibi "bilimsel mucizeler" de var. Allah'ın bitmeyen nefreti, hangi insanları tek tek sonsuza dek cehennemde yakacağı, ama sen eğer istediğin kadar günahkar ve kötü biri ol eğer "Muhammed'e inanıyorum eşhedü hebele" dediysen ebediyete kadar değil ama sadece biraz yanıp sonra cennette cariyelerine kavuşacağın bilimsel mucizeleri de yer almakta.
Bir de sevgili kardeşim; İncil'i lütfen kendin oku. Luka kitabında o gösterdiğin ayeti "öldürme veya savaş buyruğu" sanıyorsan büyük ihtimalle kendin okumadın; çünkü çok dürüst olan bazı Müslüman kardeşler bu ayeti bağlamından çıkarıp atmaya bayılıyorlar:
[Luka 19:11-27]: "Oradakiler bu sözleri dinlerken İsa konuşmasını bir benzetmeyle sürdürdü. Çünkü Yeruşalim'e yaklaşmıştı ve onlar, Tanrı'nın Egemenliği'nin hemen ortaya çıkacağını sanıyorlardı.
Bu nedenle İsa şöyle dedi: "Soylu bir adam, kral atanıp dönmek üzere uzak bir ülkeye gitti.
Gitmeden önce kölelerinden onunu çağırıp onlara birer mina verdi. 'Ben dönünceye dek bu paraları işletin' dedi.
"Ne var ki, ülkesinin halkı adamdan nefret ediyordu. Arkasından temsilciler göndererek, 'Bu adamın üzerimize kral olmasını istemiyoruz' diye haber ilettiler.
"Adam kral atanmış olarak geri döndüğünde, parayı vermiş olduğu köleleri çağırtıp ne kazandıklarını öğrenmek istedi.
Birincisi geldi, 'Efendimiz' dedi, 'Senin bir minan on mina daha kazandı.'
"Efendisi ona, 'Aferin, iyi köle!' dedi. 'En küçük işte güvenilir olduğunu gösterdiğin için on kent üzerinde yetkili olacaksın.'
"İkincisi gelip, 'Efendimiz, senin bir minan beş mina daha kazandı' dedi.
"Efendisi ona da, 'Sen beş kent üzerinde yetkili olacaksın' dedi.
"Başka biri geldi, 'Efendimiz' dedi, 'İşte senin minan! Onu bir mendile sarıp sakladım.
Çünkü senden korktum, sert adamsın; kendinden koymadığını alır, ekmediğini biçersin.'
"Efendisi ona, 'Ey kötü köle, seni kendi ağzından çıkan sözle yargılayacağım' dedi. 'Kendinden koymadığını alan, ekmediğini biçen sert bir adam olduğumu bildiğine göre,
neden paramı faize vermedin? Ben de geldiğimde onu faiziyle geri alırdım.'
"Sonra çevrede duranlara, 'Elindeki minayı alın, on minası olana verin' dedi.
"Ona, 'Efendimiz' dediler, 'Onun zaten on minası var!'
"O da, 'Size şunu söyleyeyim, kimde varsa ona daha çok verilecek. Ama kimde yoksa, kendisinde olan da elinden alınacak' dedi.
'Beni kral olarak istemeyen o düşmanlarıma gelince, onları buraya getirin ve gözümün önünde kılıçtan geçirin!'"
Burada İsa kimseye bir buyruk vermiyor; dünyasal öğeler üzerinden bir benzetme anlatıyor. İncil'i okursan İsa sürekli bu benzetmelere başvurmuştur; fakat burada "faiz topla, adam öldür" gibi bir buyruk görebildiğin üzere yok.
@@EvrenselKilise Sevgili kardeşim yukarıda yorumuma tekrar bakarsan ben zaten Kurandaki bazı ayetlerin insanı ister istemez şüpheye sokabileceğini söyledim ama sahte olduğuna dair bugün hiçbir kanıt yok aslında konuyu biraz daha açmam gerek her kutsal kitapta insanı şüpheye sokan ayetler vardır sen şimdi bana bugün gelip hristiyanlık hak dindir desen ben sana bin tane şüphelendiğim şey sorarım şimdi bunlara girmek istemiyom ama en basitinden neden 3 kitap olduğu ve HZ İsa'nın dünyada bir insan olarak yaşayıp nasıl tanrı olabileceği gibi sorular sorarım ve sen bunları kanıtlayamazsın bende sana İslamı kanıtlayamam sende bana tomurcuk göğüslü kızları söyleyip beni şüpheye düşürürsün demek istediğim şu neden olmasın belki tanrı bu dünyada insan olarak yaşayıp kendini kanıtlamak istemiştir yada tanrı tomurcuk göğüslü kızları cennetine koyup insanları kendisine inanması için bir neden olarak sunmuştur, tanrının böyle şeyler vaat edemeyeceğini bana ispat edebilirmisin? ya da ben sana tanrının bu dünyaya bir insan olarak gelip tanrı olamayacağını ispat edebilirmiyim? bunları ispatlamak yada inanmak için tanrı ile konuşman lazım yoksa bu dünyada bin yıl yaşa bunları insan aklın ile ispat edemezsin veya kendini şüphesiz ikna edemezsin demek istediğim şey inandığımız dinlerde insanlar tanrı kelamlarını kendi kafalarına göre haklı çıkarmak için yorumlamaları bu bence baştan bir yanlış bir kelam her zaman aynıdır anlamı değişmez . Tanrıyı kendim sorarak buldum diyorsun fakat çoğu dinde bu durumlara rastlayan insanlar var onlarında birer tanıklıkları var budist hinduların bile anlattıklarına bakarsak buda tapınaklarının kendilerinin bazı depremlerden önce haber verdiğini ve ya bazı kötülüklerden koruduğunu söylüyorlar yada müslümanlaa cin musallat olduğu zaman bismillah diyerek onları kovalamaları gibi
Son olarak bu açıkladığın ayeti kendim okudum bir gün videoları dolaşırken hristiyan birisinin bu ayeti yazdığını gördüm işte ingilizcemde var öldürme katliam var gibi şeyler diodu sonra ayetin adını alıp baktım sadece yani birisine sormadım
4 yıl dinləri araşdırıb olmuş eski Müslüman olarak diyorum Hıristiyanlik ve İSALM çok farklı ve Hıristiyanlik tek gerçək farklıliklar çok fazla onlardan bir örnek hirysiyan CƏNNƏTDƏ sevdiyi insnalara büküşü tanrıya buruşur cənnətdə sonsuz yaşam var orda acı göz yaşları yok mutluluk var , amma islamda cənnətdə giden erkek orada kadınlar ve şarap görecek bende bu kanıt yetərli, Tek gerçək olan İsa məsihdir ☦️✝️🙏
Rabbim hidayet etsin.
ferhat güloğlu senin rabbin ayrı onun rabbi ayrı ben de bu adam gibi hristiyanım sen ise müslüman kendi dininin reklamını yapma. Rab seni korusun