Üniversiteye gidemesem de birşeyler tartışabileceğim arkadaşlar gibi bir ortam ve seçenek sundunuz.Sizinle birlikte düşünebilmek ne güzel.Bu imkanı sunduğunuz için teşekkürler.
Merak etme kardeşim üniversiteye gitsen de böyle şeyleri tartışacak bir arkadaşın olmayabiliyor o yüzden gözünde çok büyütme üniversiteyi. Önemli olan insanın kendini nasıl geliştirdiği. Atalarımızın da dediği gibi eşeğe altın semer de vursan eşek yine eşektir üniversite mezunu olsun ya da olmasın.
Yine harika bir sohbetti ve bir yandan da Jojo Moyes in "Senden Önce Ben" kitabındaki Will in hayattan kopuşu, onu hayatta tutmaya çalışan yakınları ve hatta aşkın bile anlam arayışına yardımcı olamayıp ötenaziye gidişinin öyküsünü düşündüm sohbet süresince. Kuşkusuz ki sadece göze alabildiğimiz hayatı yaşıyoruz hepimiz, hiçbirimizin hayatı birdiğerininkinden anlamlı olmadığı gibi anlam kelimesinin de içi farklı tecrübe ve değerlerle dolu. Belkide sadece göze almaktan ibarettir bütün hikaye. "Belki yarın başka bir gün olur :) Sevgiler
Ya iyi ki varsınız demekten kendimi alamıyorum. Düşünceler bu kadar denk gelir mi gelir. Konular ve sohbetler gönlümde çok hoş tad bırakıyor. Yüreğinize emeğinize sağlık. Ölümü yer yer düşünen ve eşim dahil (1 yıl oldu) önden gideli, babam, ağabeyim sevdiklerimi kıskanıyorum açıkçası. O gün gelinceye kadar ben de yarattığı farkındalıklarla daha da keşkesiz yaşam için ve akışta kalarak kendimi tanımaya ve hayatı anlamlandırmaya çabalıyorum. Herşey kişiye özeldir, zor olan başkası için karar vermektir. Allah o tür bir seçimle bizi yüzyüze bırakmasın. Emeği geçen herkese teşekkürler.
öyle demeyin izak bey.. ben ötenaziye karşıyım insan yaşarken yaptıklarının acı içinde bedelini ödemeli eli ayağı tutmayınca muhtaç halde kibirli günlerin bedelini ödemeli yavaş yavaş kıvranarak gitmeli
@@velitas1420 Veli kardeşim ; "yaptıklarının bedeli" diyorsunuz !! .. Hayatı boyunca ,iyilikten başka bir şey düşünmeyen, yardımsever,insancıl, çevresi ve milleti hakkında sadece iyi şeyler yapmış bir kişiliğin acı içinde kıvranarak ölmesi kanımca reva değildir. Tedavi imkanı olmayan hastalığa yakalanmış bir durumda iken ,tıbbı imkanların da yetersiz kaldığı anda , kendi akıbetini tayin etme hususunda da akli dengesi mevcut ise, bu hakkı ona vermemek , düpedüz " CANİLİK" tir. . Sevgiler.....
Norvecte huzur evinde calisiyorum. O insanlari acilar icinde kivranirken gordukten sonra; acaba olmalimi bu hak diyorum. Bir kadin yalvariyor oldurun beni diye ama tedaviyi kesmiyorlar yakinlari karar vermeliymis. Ama onlarin yasadigi kesinlikle hayat degil! Cok uzuluyorum ve acaba kendi olumune karar verme hakki olmalimi diye dusunuyorum bazen…
20 yaşında genç bir delikanlı aniden ölüyor, ona kimse sormuyor ölmek istermisin diye, ötenazi seçim değil intihardır! Bu dünyada ki sınavlarımız her yaşımızda olacak, bize biçilmiş bir yaşam var ve bu yaşamı öyle yada böyle sürdürmemiz gerekmekte❗
@@nihattasgil4784 ötenazi zaten yasal olarak kabul edilmiş bir intihar şeklidir:) uzman kişiler tarafından acısız öldürülüyorsun , ve bana kalırsa herkesin istediği zaman buna karar verme hakkı olmalı.
@@vuralcabuk3238 gençliğinde buna karar vermiyorsun da neden yaşlılığında buna karar verme gereği duyuyorsun? Herşeyiyle bu yaşamı sürdürmeli insan. Burada köyde ne insanlar var 90 95 yaşlarında, daha halen kendi tarhanasını yapabilir durumda. Bu ölüm isteyenler biraz kibar tipler, yani hayattan bıkmış, yapacak bir şeyi kalmamış, boş yaşayanlar. Ha şöyle olur, ölüm döşeyindedir çok acı çekiyordur, sayılı günleri vardır anlarım, lakin sen yürüyebilir ve konuşabilir durumdayken beni öldürün ölmek istiyorum dersen buna saçmalık derim.
@@nihattasgil4784 insan çok kompleks bir yapı yanlız. Sade yürüyebilir , konuşabilir olması onu yaşama bağlayacak kadar önemli olmayabilir. Psikolojik bir çok sorunla mücadele ediyor olabilir. Sevdiği insanları kaybetmiştir, yıllarca emek harcadığı değer kattığı bir şeyi yitirmiş olabilir. Yada bilinci oturduğu andan itibaren var olmak onun için hep gereksiz zorlu bir işmiş gibi gelmiş olabilir. Sonuçta yaşamayı , dünya'ya gelmeyi , geldiği şartları insan kendi seçmiyor. Bundan şikayetçi olma hakkına sahip. Buna devam etmeme hakkına da sahip olmalı bence , bu benim şahsi fikrim yani
“Başlamasına karar vermediğin bir şeyi sonlandıramazsın” noktasında tam da başlamasına karar vermediğin için sonlandırma hakkın olduğunu düşünenlerdenim.Sonuçta nelerle karşılaşacağız bilmiyorduk ve bunlarla baş edememek,hayata dair heyecan ve anlamı kaybetmek elbette olası.Bu bahsettiğim insanın doğasında olan bi anlamsızlık değil.Elbette ara ara hepimiz bunu hissediyoruz,ama güzel şeyler bizi ayakta da tutuyor.Öyle olmasa korkunç intihar vakaları olurdu zaten.İlginç bir şekilde acı çeksek bile yaşamak istiyoruz.Ki bu normal aslında.Ama ötenazi bunların çok ötesinde bir şey.Yani kişi hayata dair iyi şeyleri de görmemeye,keyif almayaya ve zaten içten içe yok olmaya başlayınca başvurulacak bir seçenek.Bunun ise kişinin sağlıklı bir tercihinin sonucu verilmiş bir karar olduğunu sorgulayacak,denetleyecek mekanizmalar vardır.Bu öyle ha deyince olan bir şey değil elbette.Olaya bakış açınıza dini görüşünüzü karıştırıyorsunuz,bu sebeple çıkmaza giriyor.Dini görüş insanlara insan hayatının her koşulda terk edilemez ve kutsal olduğunu öğütlüyor.Bu da bu konuya bakış açısını başta bahsettiğim başlamasına karar vermediğin bir şeyin sonlanmasına da karar veremezsin noktasına getiriyor.Öncelikle bu bakıştan sıyrılıp gerçekten ötenaziyi kendi şartları içinde değerlendirmek gerekiyor.Böylelikle bunun bir insanın hakkı olduğunu hepimiz anlayacağız.
"*Yaşamak isteyeni zorla öldürmek*" = "*Ölmek isteyeni zorla hayatta tutmak*" tır… Kendiyle ilgili kararları "yalnız" kişi kendisi vermeli. Aksi her durum için bu, zulüm olur. Önemli olan karar verenin özgür iradesidir. Özel durumlar hariç. Yani kişinin bu kararını değiştirebilecek kalıcı çözümlerin mümkünlülüğü, erişilebilirliği ve uygulanabilirliliğin ortaya konulması durumu hariç, (ki zaten bu durumda kişinin kararının değişebilmesi söz konusu olduğundan gereklilik ortadan kalkacaktır) bunun bir ehliyet olarak kişi hakkı olması gerektiği açıktır. Çünkü aksi sağlıklı kişiler için engellenemez bir durumdur. Yani ölmeyi kafaya koyan kişiye engel olamazsınız. Burada söze konu kişiler kararlı fakat kendi hayatını sonlandıracak iradesi(yetisi) olmayan kişilerdir. Yine bu kişilerin isteklerinin, "ehil ve yetkin" kişiler tarafından yerine getirilmesinin yasalaştırılması gereklidir. Bunun uygulanmasında da yasal dayanak ve imkandan sonra kişinin "rızası" yeterli olmalıdır. Tüm bunların yanında, kişinin kendi yaşam ve ölümü söz konusu olunca "hiçbir" 2. Kişinin niyetine (hangi açıdan yaklaştığından bağımsız olarak) bakılamaz. Niyeti ne denli iyi olursa olsun, başkasının hayatına ve iradesine "tecavüz" edemez. Niyet ne olursa olsun "zorlama" tecavüzdür. Ve yine, ne niyet olursa olsun kurgulandığı gibi sonuçlanacağının garantisi yoktur. Hele ki bir başkasını doğrudan etkiliyorsa ve bir başkasından etkileniyorsa... Kusurlu olmak yada ortama uyum sağlayamamak doğadan elenmeyle sonuçlanıyorsa bunu doğasına/doğaya bırakalım, bırakalım bu kararı "kişinin kendisi" değilse bari "doğa" versin. Bir başkasının "ölüm kararını" da "yaşam kararını" da bir başkası olarak biz veremeyiz. Vermemeliyiz. Bu her türlü "*zulüm*" olur. Kanatindeyim…
“*Doğaya bırakmak*”; bir ruhsat olarak verilen yasal hakların kullanılma yetki ve ehliyetinden imtina edilmesi halinde doğal sonuçlarının göğüslenmesi sorumluluğudur. Örneğin, olabilir ki “*inançlı*” bireylerin inançlarından ötürü, _durumu ne kadar kötü olursa olsun_, bu haklarından imtina etmek isteyebilirler. Elbette bu hakları mahfuzdur! Bu tür yasalar bireye ve ilgililerine ancak ve ancak bir “ruhsat” olarak verilir. Elbette bu ruhsat, kişiye bir “ehliyet” le verilir… Ehliyetse, kişisel olduğu kadar topluma karşı sorumluluğu da içine alır. Bu tür ruhsat olarak tanımlanan yasalarda “zorunluluk” yada “zorlayıcılık” yoktur! Yalnız “Rıza” ve “Özgür irade” ye bakılır/bırakılır… Ehliyet için bağlayıcılık ve zorunlu sorumluluk yalnız toplum(kamu) için söz konusudur… Esas dikkat edilmesi gereken ve suistimal edilebilecek kısım burasıdır… Toplumsal sözleşme gereği yasalarda yürütmenin yasal olarak, toplum(kamu) düzeni için, kişi hak ve hürriyetlerini, kamu adına kişinin elinden alma yetkisi vardır. Bu durum bir yasa ihlali olarak tanımlanan suç işleme halinde kullanılır, kullanılabilinir… işte bu nokta esas dikkat edilmesi gereken ve irdelenip, kamunun bilgisine ve yetkisine başvurulması gereken, yetkilendirilenlerin suistimaline mahal vermeyecek ölçüde açık, kesin ve kalın sınırlarla tahkim edilmesi gereken kısımdır… Bu konudaki tartışmaların 3 temel dayanağından biri vicdan hürriyeti ve yasal imkan, diğeri vicdani red, ötekisi ise suistimale açıklık/kapalılık durumlarının göz önüne alınması, teşhis ve tetkik edilmesidir… Bu 3 faktörün dışında bildiğim ve bilinen bir tartışma yok… Ve yine 3 ünün de çözümü basit ve sarihtir…
Başkalarının dışkımızı temizlemesine tahammül etmek istemiyorsak, bu durumun bana ve sevdiklerimle o güne kadar kurduğum ilişkileri sonsuza kadar değiştirecek olmasını istemiyorsak..? Elimiz ayağımız tutsa zaten ötenaziye tenezzül etmeyip kendimizi öldüreceksek? Onurumuzun, irademizin hiç mi hakkı yok? Bir de; cinsel tercih demesek?
Ben devletten ötonazi hakkı istiyorum, doğmak nasıl doğal bir eylemse ölmekde doğal bir eylem olmalıdır ben kimseye yük olmadan yaşamak istiyorum, bunu bir hekim olarak bu söylüyorum
Hocam yapma.Suan ergenlik dönemindeki bir çok insanin nevrozlari var.Emin olun ki birçok kişi bu dönemde otenaziye yönelir.Mental olarak bitmiş gençlik(insanlık)in sonu olur.
@@ahmetahmet5041 Ötenazi öyle her ölmek isteyene sunulan bir hak değil.Birçok prosedürü var bu işin.Bu yüzden sunduğunuz argüman çok geçerli değil.Ergenlik birçok duygunun keşfedilmeye çalışıldığı bir dönem ve bu yaştaki çocuklar duygularının esiri bi bakıma.Bu yüzden böyle hassas noktalar için gereken önlemler elbette alınacaktır.Hekim beye katılıyorum,gerçekten hayatına bilinçli bir duyguyla son vermek isteyenin böyle bir hakkı olmalı.Böylesi bir sistemde bu kararın bilinçli olup olmadığını inceleyecek,tespit edecek kişi veya kurumlar olur.Böylelikle bahsettiğiniz durumlar ortadan kalkar.
Çok güzel bir konuya değindiniz yüreğinize sağlık ❤️❤️Yıllar önce Annemle konuştuk Annem,Annesi için dediki Allah’a dedimki Allahım iki kapıdan birini aç ben çooooooook üzüldüm Anne nasıl öyle diye bildin .yıllar sonra benim başıma geçti Babam Kanser ve yaşı 54 çooooooook çooooooook acı çekiyor bize diyorlar ne olur beni öldürün artık morfin kâr etmiyordu ben de o zamman dedimki ne olur Allahım iki kapıdan birini aç. Öte nazi kararı çooooooook zor ama benim başıma gelirse düşüne bilirim❤️🍀🐞😘
Bu arada, bundan önce anlattığım durumlar dışındakı sıradan sıkıntılara göre intihar konusuyla ilgili "Dreamseller" filmini izlemek lazım bence. Sokakta yaşayan adamın intiharla ilgili söylediği cümle onu öyle anlamsız bir şey kıldı ki, yalvarsalar intihar etmem :)
Ama hekeste steven hawking sartlari yok; onun imkanlari icinde bulundugu durumu hafifletiyordu. Ama Ahmet Mehmet ayni durumda olsa ve imkanlari olmasa hayati zindan olur baskalarina yuk olur. Biraz realist olmali steven hawkingsin etrafi yardimcilarla doluydu. Tabi buna ragmen cok zor bir sinav…
Teorik olarak güzel konuşabilen, iddaalı yorumlar yazan bir takım insan görüyorum. Böyle durumlarda hep kullandığım bir cümle var: beni hiç bir zaman anlamamanı arzu ediyorum. Anlayabilmeleri için aynı şeyi yaşamaları lazım, hiç bir teoriyle çözemezler. O yüzden de anlamamalarını arzu ediyorum. 3 kere savaş gördüm. Rehine alınmamak için cebimde el bombasıyla gezen ergen bir kız çocuğuydum. Rehin aldıkları kızlarımıza 30 senedir neler yaptılar. Ben onu kabul edemezdim. Karabağı bölge olarak tanımayan biri kalkıp akıl veriyor. Ne desem, başına gelsin de beni anla mı desem? Anlamanı istemiyorum ablacım diyorum konu bitiyor. Şuan ailemizde yaşanan durum mesela. Her gün can çekişen en yakının. Ölemiyor. Keşke ölse de kurtulsa diyor her kes. Dün bana dedi ki, ben insan hayatının anlamının güzel yaşamaktan ibaret olduğunu düşünüyordum hep, oysa en güzel olan şey aslında GÜZEL ÖLMEKmiş. Elbette ki, seçim hakkı olmalıydı..
Bizce de güzel oldu, bununla birlikte çok kısa sürdü bu yayının ömrü 😒 Her an biteceğini düşünmeden, bir anda bitti yahu 😕 Konunun ruhuna uygun oldu, tıpkı ömür gibi, göz açıp kapatırcasına bitti 😐 Rahmetle anacağımız bu sohbet için teşekkür ederiz 😇🙏
Bu yaşamı biz seçmediysek, ölümümüzü de ekstrem bir durum olmadığı sürece seçmemeliyiz zannımca. Şayet ölümümüz bütünün hayrına hizmet edecek ise ve rızamız var ise istisna olabilir mi bilemiyorum... Sinan hocamız da benimle aynı kanatteymiş 😄
Benim neden geri zekalı olduğum anlaşıldı? Ne zaman soru sorsam susturdular veya o sorulmez,sen anlamazsın,sen yapamazsın gibi sorolar beni mal etti. Şimdi düşünemiyorum. Tıpkı bir robot gibi her şeye kafa sallıyorum. Kafama biri sd kart mı yerleştirdi?
başlatmadığın birşey eğer kendi hayatınsa ve bu hayatı istemiyorsan bunu bitirmek en doğal haktır. yaşamın kolektif bir anlamı olmadığını bilerek intihar eden insanlar en üst insanlardır.
Başlatmadığın bir hayatı bitirme hakkını kim veriyor peki ?Yani sonuçta sen baslatmadın( Yaşamını başlatma hakkı sana verilmedi) o zaman bitirmeye de hakkın olmamalı fikrimce.
@@kb-89 Fikrinize saygı duyuyorum herkesin kendi tercihi,oyun dediniz Peki oyundan çıktıktan sonra daha kötü şartları olan bir oyunda karakter olmayacağımızı nerden biliyoruz??Şunu diyebilirsiniz "belki bizi daha güzel bir oyun bekliyordur" ama zannetmiyorum çünkü kim emek sarfetmeden (istenilmeyen hayatta mücadele etmemek)iyi bir yerin hayalini kurup ona sahip olabilir ki? ilk seviyeyi geçmeden nasıl ikinci seviyenin kilidini kırıp diğer seviyelere geçebilirsin?Sizinki biraz"oo bu seviye zormuş yeni oyuna bakiyim oo bu da zormuş başka oyuna bakalım..."gibi oluyor, sürekli bir kaçış ama kaçarakta işler halledilmiyor.Bunları kesinlikle fikrinizi çürütmek gibi bir amaçla yazmadım sadece bu perspektiften de bakmanız için yazıyorum.Yazmayı unutuyordum ben inanmıyorum ama eğer bu oyundan sonra yok olup gideceğinizi ve bir daha var olmayacağınızı ve doğal olarak istemediğiniz şeyleri yapmayacağınızı düşünüyorsanız, kısacası bir hiçliğin sizi beklediğini düşünüyorsanız fikriniz kesinlikle çok mantıklı.
@@rabiataskin6531 başka bir oyun yok lisa. daha ilk yazdığım cümlede gizli zaten hayatın bir anlamı olmadığını bilen kişi demiştim. bunların hepsini kapsıyor o cümle. daha kötü acı veren bir oyuna geçirecekse beni bir güç bu da o gücün yine beni istemediğim bir yere zorla götüren ve işkence eden bir psikopat olduğunu gösterir sadece. başka bir oyun yok, bu oyunun da bir anlamı yok. öyleyse oyundan çıkabilirsin istediğin zaman. bu olanak herkesin elinde var. yaşamak istemeyen birini zorla yaşatamazsın, kimsenin buna hakkı yok asıl.
Ötenazi olmamalı çünkü ergenlik çağındaki kişilerin yüzde ellisi aşk sınav kişiliğini bulamamaktan dolayı tercih eder yasal bi izin yoksa illegal olarak yapabilir birde bu tür örnekler medya aracılğı ile duyuldukça aşamadığı bir konuda ilk aklına ötenazi gelir özellikle baskıcı komün ülkelerin arayıpta bulamadığı bir araç haline döner kesinlikle hayır
Kim bilir kaç bilim insanı, insanlık için kendini feda etti? Kaç anne baba çocuğu yaşasın diye ölümü seçmek zorunda kaldı. Lütfen siyasi algılanmasın, Ömer Halisdemir öleceğini bileceği bir karar verdi. Tüm bu kararlar kutsal sayılır bununla beraber rıza var ise. Gayrısı muamma kanatimce...
Ben ötenaziye karşıyım insan yaşarken yaptıklarının acı içinde bedelini ödemeli eli ayağı tutmayınca muhtaç halde kibirli günlerin bedelini ödemeli yavaş yavaş kıvranarak gitmeli.. Huzur evinde bakıcılar kaşıkla kafalarına vurmalı.yemek yemekde zorlanırsa
Sen öyle yaptıysan bedelini sen öde, başka biri yaptıysa o ödesin bedelini, kim yaptıysa o ödesin çoğunluk şerefsiz olabilir hatta masum olan yok denecek kadar az olabilir fakat masum olup ve bu sıçık dünyada acı çeken birileri var bu zulüm onlar için sona ermesin mi? Sadece fiziksel hastalık için değil her türlü, ötenazi bir insanın en temel hakkı olmalı
@@abdulhakimay3574 Sizde haklısınız fakat İstisnalar kaideyi bozmamalı.. birde Mirascı olayı var.. hastayı çabuk gebermesi için ötanazi uygulanması için doktora gizlice para verenler çok olur bu kontrol edilemez
Ötenazi ise, yine kanatimce ki göreceli ve kişinin datasına göre değişebilir elbette; tıpkı intihar gibi cesaret ve korkunun pik yaptığı noktada alınan, enteresan bir korkaklık ya da pes etme hali gibi geliyor. Hatta öyle bir korkma ve pes ediş ki, muazzam bir cesaret gerektiriyor! Valla yazarken TDD oldum. Allah korusun böyle (C)esaretten ! (amin)
@@lunalovegood4920 bak sen de diyorsun dert kimde yok ki?Evet herkes de var ama senin buna verdiğin değer onu büyütüyor.Cok değer verme bu bir takıntı haline gelirse daha ciddi problem oluşturuyor.Onun için farkındalık önemli .Biraz kafanı rahatlatacak şeylerle uğraş.
Ölüme dair çok düşünce, çok duygu var içimde. Fakat en çok bir melekle karşılaşacağım için heyecanlıyım. Üstelik Azrail in bir nevi bizi gerçek dünyamıza doğurtacak ebe olduğunu söyledi sevgili Ayhan Yücel. Teşbihte hata olmaz.
Canımızı korumak bizim en asli görevimiz, herkes en ufak bi zorlukta ölmek istiyor eğer ölseyik dünya da denge diye birsey olmazdı.biz ölmeyi bayılmak zanediyoruz😊
Asıl dengeyi sağlayan insanın yaşamı değilde ölümüydü. İnsan evrimi buna en güzel örnektir. Ölüm olmasaydı şuan birçok insan türüyle hatta 10.000 yıl önceki halimizle yaşayacaktık. Düşünsenize tam bir karmaşa.
@@mhmtkrz Kesinlikle sonuna kadar katılıyorum. Belli bir kafa yapısı oluşturuyorlar vicdanen doğru bu ahlaklı olan bu şeklinde bunu yapınca için rahat yapmayınca ya ceza verirler ya da vicdanen kötü hissedersin. Vicdan, merhamet gibi şeyler çevre faktörü ve toplum yapısı ile oluşuyor. Mesela başka bir toplum hırsızlığı meşru ve ahlaklı görürken diğer toplum için büyük yanlış oluyor. Bu belli kalıpları artık kafada sekillendikten sonra yıkamakta çok zor.
Üniversiteye gidemesem de birşeyler tartışabileceğim arkadaşlar gibi bir ortam ve seçenek sundunuz.Sizinle birlikte düşünebilmek ne güzel.Bu imkanı sunduğunuz için teşekkürler.
@Fahreddin Durmusoglu nereyi kazandın kanka
Merak etme kardeşim üniversiteye gitsen de böyle şeyleri tartışacak bir arkadaşın olmayabiliyor o yüzden gözünde çok büyütme üniversiteyi. Önemli olan insanın kendini nasıl geliştirdiği. Atalarımızın da dediği gibi eşeğe altın semer de vursan eşek yine eşektir üniversite mezunu olsun ya da olmasın.
23:25 "Her an ölebileceğini ve birgün mutlaka öleceğini bilen bir canlı gibi yaşayacak mısın?" Sinan Canan
Yine harika bir sohbetti ve bir yandan da Jojo Moyes in "Senden Önce Ben" kitabındaki Will in hayattan kopuşu, onu hayatta tutmaya çalışan yakınları ve hatta aşkın bile anlam arayışına yardımcı olamayıp ötenaziye gidişinin öyküsünü düşündüm sohbet süresince. Kuşkusuz ki sadece göze alabildiğimiz hayatı yaşıyoruz hepimiz, hiçbirimizin hayatı birdiğerininkinden anlamlı olmadığı gibi anlam kelimesinin de içi farklı tecrübe ve değerlerle dolu.
Belkide sadece göze almaktan ibarettir bütün hikaye.
"Belki yarın başka bir gün olur :)
Sevgiler
“İntihar, varlığının doğasını sorgulamış her bireyin en temel haklarından biridir.”
-Haklı İntiharın Eşiğinde
Ya iyi ki varsınız demekten kendimi alamıyorum. Düşünceler bu kadar denk gelir mi gelir. Konular ve sohbetler gönlümde çok hoş tad bırakıyor. Yüreğinize emeğinize sağlık. Ölümü yer yer düşünen ve eşim dahil (1 yıl oldu) önden gideli, babam, ağabeyim sevdiklerimi kıskanıyorum açıkçası. O gün gelinceye kadar ben de yarattığı farkındalıklarla daha da keşkesiz yaşam için ve akışta kalarak kendimi tanımaya ve hayatı anlamlandırmaya çabalıyorum. Herşey kişiye özeldir, zor olan başkası için karar vermektir. Allah o tür bir seçimle bizi yüzyüze bırakmasın. Emeği geçen herkese teşekkürler.
Tüm videonun özeti: ' Bilmiyorum, bilmiyorsun, bilmiyoruz ; hadi bunu kabul edelim. '
Dünyaya gelip gelmeme seçeneğini bana bırakmayan sistem, gitme -kalma seçeneğini bana bırakmalı. ÖTENAZİ BİR HAKTIR !!!!
öyle demeyin izak bey.. ben ötenaziye karşıyım insan yaşarken yaptıklarının acı içinde bedelini ödemeli eli ayağı tutmayınca muhtaç halde kibirli günlerin bedelini ödemeli yavaş yavaş kıvranarak gitmeli
@@velitas1420 Veli kardeşim ; "yaptıklarının bedeli" diyorsunuz !! .. Hayatı boyunca ,iyilikten başka bir şey düşünmeyen, yardımsever,insancıl, çevresi ve milleti hakkında sadece iyi şeyler yapmış bir kişiliğin acı içinde kıvranarak ölmesi kanımca reva değildir. Tedavi imkanı olmayan hastalığa yakalanmış bir durumda iken ,tıbbı imkanların da yetersiz kaldığı anda , kendi akıbetini tayin etme hususunda da akli dengesi mevcut ise, bu hakkı ona vermemek , düpedüz " CANİLİK" tir. . Sevgiler.....
Ötenezi ile ilgili “İçimdeki Deniz” filmi mutlaka izlenmeli!
Kend(in)ini(Nİ) gözlemleyebilmeni eniyi anlatan rehper bir filmdi☺️🙏🏼
Allah nicr yıllara nasip eylesin hocm muhteşem sözler her gün dinliyorum hocam
İlk kez 124. Bölümü izliyorum bu muhteşem:)
Bir pazar kahvaltısı klasiği oldunuz benim için 🌼
Bölüm sonu edit: Evrim serisini unutmadık devamını bekliyoruz :)
Norvecte huzur evinde calisiyorum. O insanlari acilar icinde kivranirken gordukten sonra; acaba olmalimi bu hak diyorum. Bir kadin yalvariyor oldurun beni diye ama tedaviyi kesmiyorlar yakinlari karar vermeliymis. Ama onlarin yasadigi kesinlikle hayat degil! Cok uzuluyorum ve acaba kendi olumune karar verme hakki olmalimi diye dusunuyorum bazen…
20 yaşında genç bir delikanlı aniden ölüyor, ona kimse sormuyor ölmek istermisin diye, ötenazi seçim değil intihardır! Bu dünyada ki sınavlarımız her yaşımızda olacak, bize biçilmiş bir yaşam var ve bu yaşamı öyle yada böyle sürdürmemiz gerekmekte❗
@@nihattasgil4784 ötenazi zaten yasal olarak kabul edilmiş bir intihar şeklidir:) uzman kişiler tarafından acısız öldürülüyorsun , ve bana kalırsa herkesin istediği zaman buna karar verme hakkı olmalı.
@@vuralcabuk3238 gençliğinde buna karar vermiyorsun da neden yaşlılığında buna karar verme gereği duyuyorsun? Herşeyiyle bu yaşamı sürdürmeli insan. Burada köyde ne insanlar var 90 95 yaşlarında, daha halen kendi tarhanasını yapabilir durumda. Bu ölüm isteyenler biraz kibar tipler, yani hayattan bıkmış, yapacak bir şeyi kalmamış, boş yaşayanlar. Ha şöyle olur, ölüm döşeyindedir çok acı çekiyordur, sayılı günleri vardır anlarım, lakin sen yürüyebilir ve konuşabilir durumdayken beni öldürün ölmek istiyorum dersen buna saçmalık derim.
@@nihattasgil4784 insan çok kompleks bir yapı yanlız. Sade yürüyebilir , konuşabilir olması onu yaşama bağlayacak kadar önemli olmayabilir. Psikolojik bir çok sorunla mücadele ediyor olabilir. Sevdiği insanları kaybetmiştir, yıllarca emek harcadığı değer kattığı bir şeyi yitirmiş olabilir. Yada bilinci oturduğu andan itibaren var olmak onun için hep gereksiz zorlu bir işmiş gibi gelmiş olabilir. Sonuçta yaşamayı , dünya'ya gelmeyi , geldiği şartları insan kendi seçmiyor. Bundan şikayetçi olma hakkına sahip. Buna devam etmeme hakkına da sahip olmalı bence , bu benim şahsi fikrim yani
@@vuralcabuk3238 bu saydıkşarının alayını ben 34 yıldır yaşıyorum ama dimdik ayaktayım. Bunlar hep bahane. 👍
“Başlamasına karar vermediğin bir şeyi sonlandıramazsın” noktasında tam da başlamasına karar vermediğin için sonlandırma hakkın olduğunu düşünenlerdenim.Sonuçta nelerle karşılaşacağız bilmiyorduk ve bunlarla baş edememek,hayata dair heyecan ve anlamı kaybetmek elbette olası.Bu bahsettiğim insanın doğasında olan bi anlamsızlık değil.Elbette ara ara hepimiz bunu hissediyoruz,ama güzel şeyler bizi ayakta da tutuyor.Öyle olmasa korkunç intihar vakaları olurdu zaten.İlginç bir şekilde acı çeksek bile yaşamak istiyoruz.Ki bu normal aslında.Ama ötenazi bunların çok ötesinde bir şey.Yani kişi hayata dair iyi şeyleri de görmemeye,keyif almayaya ve zaten içten içe yok olmaya başlayınca başvurulacak bir seçenek.Bunun ise kişinin sağlıklı bir tercihinin sonucu verilmiş bir karar olduğunu sorgulayacak,denetleyecek mekanizmalar vardır.Bu öyle ha deyince olan bir şey değil elbette.Olaya bakış açınıza dini görüşünüzü karıştırıyorsunuz,bu sebeple çıkmaza giriyor.Dini görüş insanlara insan hayatının her koşulda terk edilemez ve kutsal olduğunu öğütlüyor.Bu da bu konuya bakış açısını başta bahsettiğim başlamasına karar vermediğin bir şeyin sonlanmasına da karar veremezsin noktasına getiriyor.Öncelikle bu bakıştan sıyrılıp gerçekten ötenaziyi kendi şartları içinde değerlendirmek gerekiyor.Böylelikle bunun bir insanın hakkı olduğunu hepimiz anlayacağız.
"*Yaşamak isteyeni zorla öldürmek*" = "*Ölmek isteyeni zorla hayatta tutmak*" tır…
Kendiyle ilgili kararları "yalnız" kişi kendisi vermeli. Aksi her durum için bu, zulüm olur. Önemli olan karar verenin özgür iradesidir. Özel durumlar hariç. Yani kişinin bu kararını değiştirebilecek kalıcı çözümlerin mümkünlülüğü, erişilebilirliği ve uygulanabilirliliğin ortaya konulması durumu hariç, (ki zaten bu durumda kişinin kararının değişebilmesi söz konusu olduğundan gereklilik ortadan kalkacaktır) bunun bir ehliyet olarak kişi hakkı olması gerektiği açıktır. Çünkü aksi sağlıklı kişiler için engellenemez bir durumdur. Yani ölmeyi kafaya koyan kişiye engel olamazsınız. Burada söze konu kişiler kararlı fakat kendi hayatını sonlandıracak iradesi(yetisi) olmayan kişilerdir. Yine bu kişilerin isteklerinin, "ehil ve yetkin" kişiler tarafından yerine getirilmesinin yasalaştırılması gereklidir. Bunun uygulanmasında da yasal dayanak ve imkandan sonra kişinin "rızası" yeterli olmalıdır. Tüm bunların yanında, kişinin kendi yaşam ve ölümü söz konusu olunca "hiçbir" 2. Kişinin niyetine (hangi açıdan yaklaştığından bağımsız olarak) bakılamaz. Niyeti ne denli iyi olursa olsun, başkasının hayatına ve iradesine "tecavüz" edemez. Niyet ne olursa olsun "zorlama" tecavüzdür. Ve yine, ne niyet olursa olsun kurgulandığı gibi sonuçlanacağının garantisi yoktur. Hele ki bir başkasını doğrudan etkiliyorsa ve bir başkasından etkileniyorsa... Kusurlu olmak yada ortama uyum sağlayamamak doğadan elenmeyle sonuçlanıyorsa bunu doğasına/doğaya bırakalım, bırakalım bu kararı "kişinin kendisi" değilse bari "doğa" versin. Bir başkasının "ölüm kararını" da "yaşam kararını" da bir başkası olarak biz veremeyiz. Vermemeliyiz. Bu her türlü "*zulüm*" olur. Kanatindeyim…
“*Doğaya bırakmak*”; bir ruhsat olarak verilen yasal hakların kullanılma yetki ve ehliyetinden imtina edilmesi halinde doğal sonuçlarının göğüslenmesi sorumluluğudur.
Örneğin, olabilir ki “*inançlı*” bireylerin inançlarından ötürü, _durumu ne kadar kötü olursa olsun_, bu haklarından imtina etmek isteyebilirler. Elbette bu hakları mahfuzdur! Bu tür yasalar bireye ve ilgililerine ancak ve ancak bir “ruhsat” olarak verilir. Elbette bu ruhsat, kişiye bir “ehliyet” le verilir… Ehliyetse, kişisel olduğu kadar topluma karşı sorumluluğu da içine alır.
Bu tür ruhsat olarak tanımlanan yasalarda “zorunluluk” yada “zorlayıcılık” yoktur! Yalnız “Rıza” ve “Özgür irade” ye bakılır/bırakılır…
Ehliyet için bağlayıcılık ve zorunlu sorumluluk yalnız toplum(kamu) için söz konusudur… Esas dikkat edilmesi gereken ve suistimal edilebilecek kısım burasıdır…
Toplumsal sözleşme gereği yasalarda yürütmenin yasal olarak, toplum(kamu) düzeni için, kişi hak ve hürriyetlerini, kamu adına kişinin elinden alma yetkisi vardır. Bu durum bir yasa ihlali olarak tanımlanan suç işleme halinde kullanılır, kullanılabilinir… işte bu nokta esas dikkat edilmesi gereken ve irdelenip, kamunun bilgisine ve yetkisine başvurulması gereken, yetkilendirilenlerin suistimaline mahal vermeyecek ölçüde açık, kesin ve kalın sınırlarla tahkim edilmesi gereken kısımdır…
Bu konudaki tartışmaların 3 temel dayanağından biri vicdan hürriyeti ve yasal imkan, diğeri vicdani red, ötekisi ise suistimale açıklık/kapalılık durumlarının göz önüne alınması, teşhis ve tetkik edilmesidir…
Bu 3 faktörün dışında bildiğim ve bilinen bir tartışma yok…
Ve yine 3 ünün de çözümü basit ve sarihtir…
Yorumunuzun başlığı olan 9 sözcük. KELİMELERİN BİTTİĞİ YER oluyor.!!!!👏👏👏👍👍
intihar etme isteğinin psikolojisine değilmemesi ve sinan canan'ın bu karara saygı duyulması demesi şaşırttı, böyle olmamalıydı
Sünnet konusunda doğruyu söylemeye cesaret ettiğiniz için teşekkürler
Ses kısık geliyor az duyuluyor.Düzeltilirse çok mutlu olacağım.Teşekkürler.
Başkalarının dışkımızı temizlemesine tahammül etmek istemiyorsak, bu durumun bana ve sevdiklerimle o güne kadar kurduğum ilişkileri sonsuza kadar değiştirecek olmasını istemiyorsak..? Elimiz ayağımız tutsa zaten ötenaziye tenezzül etmeyip kendimizi öldüreceksek?
Onurumuzun, irademizin hiç mi hakkı yok?
Bir de; cinsel tercih demesek?
Ben devletten ötonazi hakkı istiyorum, doğmak nasıl doğal bir eylemse ölmekde doğal bir eylem olmalıdır ben kimseye yük olmadan yaşamak istiyorum, bunu bir hekim olarak bu söylüyorum
Hocam yapma.Suan ergenlik dönemindeki bir çok insanin nevrozlari var.Emin olun ki birçok kişi bu dönemde otenaziye yönelir.Mental olarak bitmiş gençlik(insanlık)in sonu olur.
@@ahmetahmet5041 Ötenazi öyle her ölmek isteyene sunulan bir hak değil.Birçok prosedürü var bu işin.Bu yüzden sunduğunuz argüman çok geçerli değil.Ergenlik birçok duygunun keşfedilmeye çalışıldığı bir dönem ve bu yaştaki çocuklar duygularının esiri bi bakıma.Bu yüzden böyle hassas noktalar için gereken önlemler elbette alınacaktır.Hekim beye katılıyorum,gerçekten hayatına bilinçli bir duyguyla son vermek isteyenin böyle bir hakkı olmalı.Böylesi bir sistemde bu kararın bilinçli olup olmadığını inceleyecek,tespit edecek kişi veya kurumlar olur.Böylelikle bahsettiğiniz durumlar ortadan kalkar.
Benim inandigim dine göre biyolojik ölüm sadece mekan cesitliligidir...Yaşam sonsuzdur ve sonsuz bir şimdideyiz.
Çok güzel bir konuya değindiniz yüreğinize sağlık ❤️❤️Yıllar önce Annemle konuştuk Annem,Annesi için dediki Allah’a dedimki Allahım iki kapıdan birini aç ben çooooooook üzüldüm Anne nasıl öyle diye bildin .yıllar sonra benim başıma geçti Babam Kanser ve yaşı 54 çooooooook çooooooook acı çekiyor bize diyorlar ne olur beni öldürün artık morfin kâr etmiyordu ben de o zamman dedimki ne olur Allahım iki kapıdan birini aç. Öte nazi kararı çooooooook zor ama benim başıma gelirse düşüne bilirim❤️🍀🐞😘
Bu arada, bundan önce anlattığım durumlar dışındakı sıradan sıkıntılara göre intihar konusuyla ilgili "Dreamseller" filmini izlemek lazım bence. Sokakta yaşayan adamın intiharla ilgili söylediği cümle onu öyle anlamsız bir şey kıldı ki, yalvarsalar intihar etmem :)
Ama hekeste steven hawking sartlari yok; onun imkanlari icinde bulundugu durumu hafifletiyordu. Ama Ahmet Mehmet ayni durumda olsa ve imkanlari olmasa hayati zindan olur baskalarina yuk olur. Biraz realist olmali steven hawkingsin etrafi yardimcilarla doluydu. Tabi buna ragmen cok zor bir sinav…
Konuyla ilgili The Sea İnside filmini izlediniz mi? Çok güzel bir filmdir, tavsiye ederim
Teorik olarak güzel konuşabilen, iddaalı yorumlar yazan bir takım insan görüyorum. Böyle durumlarda hep kullandığım bir cümle var: beni hiç bir zaman anlamamanı arzu ediyorum. Anlayabilmeleri için aynı şeyi yaşamaları lazım, hiç bir teoriyle çözemezler. O yüzden de anlamamalarını arzu ediyorum. 3 kere savaş gördüm. Rehine alınmamak için cebimde el bombasıyla gezen ergen bir kız çocuğuydum. Rehin aldıkları kızlarımıza 30 senedir neler yaptılar. Ben onu kabul edemezdim. Karabağı bölge olarak tanımayan biri kalkıp akıl veriyor. Ne desem, başına gelsin de beni anla mı desem? Anlamanı istemiyorum ablacım diyorum konu bitiyor. Şuan ailemizde yaşanan durum mesela. Her gün can çekişen en yakının. Ölemiyor. Keşke ölse de kurtulsa diyor her kes. Dün bana dedi ki, ben insan hayatının anlamının güzel yaşamaktan ibaret olduğunu düşünüyordum hep, oysa en güzel olan şey aslında GÜZEL ÖLMEKmiş. Elbette ki, seçim hakkı olmalıydı..
Bizce de güzel oldu, bununla birlikte çok kısa sürdü bu yayının ömrü 😒 Her an biteceğini düşünmeden, bir anda bitti yahu 😕
Konunun ruhuna uygun oldu, tıpkı ömür gibi, göz açıp kapatırcasına bitti 😐
Rahmetle anacağımız bu sohbet için teşekkür ederiz 😇🙏
Ağzınıza sağlık...
Neyi bilmediğimizi bilemeyiz.
Harika Program...Tebrikler..***
Bu yaşamı biz seçmediysek, ölümümüzü de ekstrem bir durum olmadığı sürece seçmemeliyiz zannımca. Şayet ölümümüz bütünün hayrına hizmet edecek ise ve rızamız var ise istisna olabilir mi bilemiyorum...
Sinan hocamız da benimle aynı kanatteymiş 😄
Belkide biz sectik hayatimizi ama hatirlamiyoru, kimbilir…
Belkide biz secmisizdir ama hatirlamiyoruzdur! Kimbilir…
Bugün bir farklı baktım her şeye
Ana çıkış sesi çok az ya telefonda en sona alıyorum hala çok kısık.
Sinan hocanın Keanu ya bilge çocuk demesi ve Keanu nun Sinan Hoca dan 10 yaş büyük olması ne ilginç be
Benim neden geri zekalı olduğum anlaşıldı? Ne zaman soru sorsam susturdular veya o sorulmez,sen anlamazsın,sen yapamazsın gibi sorolar beni mal etti. Şimdi düşünemiyorum. Tıpkı bir robot gibi her şeye kafa sallıyorum. Kafama biri sd kart mı yerleştirdi?
Bence de güzel oldu. :)
başlatmadığın birşey eğer kendi hayatınsa ve bu hayatı istemiyorsan bunu bitirmek en doğal haktır. yaşamın kolektif bir anlamı olmadığını bilerek intihar eden insanlar en üst insanlardır.
Başlatmadığın bir hayatı bitirme hakkını kim veriyor peki ?Yani sonuçta sen baslatmadın( Yaşamını başlatma hakkı sana verilmedi) o zaman bitirmeye de hakkın olmamalı fikrimce.
@@rabiataskin6531 kendi hayatını sonlandırmak her insanın en temel hakkıdır. bunu her an yapabilirsin de hiç bir engel yoktur.
@@rabiataskin6531 tam da bu yüzden en doğal haktır. ben başlatmadığım için. zorla getirilmişsin. buna sktr çekmek oyundan çıkmak en geçerli haktır.
@@kb-89 Fikrinize saygı duyuyorum herkesin kendi tercihi,oyun dediniz Peki oyundan çıktıktan sonra daha kötü şartları olan bir oyunda karakter olmayacağımızı nerden biliyoruz??Şunu diyebilirsiniz "belki bizi daha güzel bir oyun bekliyordur" ama zannetmiyorum çünkü kim emek sarfetmeden (istenilmeyen hayatta mücadele etmemek)iyi bir yerin hayalini kurup ona sahip olabilir ki? ilk seviyeyi geçmeden nasıl ikinci seviyenin kilidini kırıp diğer seviyelere geçebilirsin?Sizinki biraz"oo bu seviye zormuş yeni oyuna bakiyim oo bu da zormuş başka oyuna bakalım..."gibi oluyor, sürekli bir kaçış ama kaçarakta işler halledilmiyor.Bunları kesinlikle fikrinizi çürütmek gibi bir amaçla yazmadım sadece bu perspektiften de bakmanız için yazıyorum.Yazmayı unutuyordum ben inanmıyorum ama eğer bu oyundan sonra yok olup gideceğinizi ve bir daha var olmayacağınızı ve doğal olarak istemediğiniz şeyleri yapmayacağınızı düşünüyorsanız, kısacası bir hiçliğin sizi beklediğini düşünüyorsanız fikriniz kesinlikle çok mantıklı.
@@rabiataskin6531 başka bir oyun yok lisa. daha ilk yazdığım cümlede gizli zaten hayatın bir anlamı olmadığını bilen kişi demiştim. bunların hepsini kapsıyor o cümle. daha kötü acı veren bir oyuna geçirecekse beni bir güç bu da o gücün yine beni istemediğim bir yere zorla götüren ve işkence eden bir psikopat olduğunu gösterir sadece. başka bir oyun yok, bu oyunun da bir anlamı yok. öyleyse oyundan çıkabilirsin istediğin zaman. bu olanak herkesin elinde var. yaşamak istemeyen birini zorla yaşatamazsın, kimsenin buna hakkı yok asıl.
Ötenazi olmamalı çünkü ergenlik çağındaki kişilerin yüzde ellisi aşk sınav kişiliğini bulamamaktan dolayı tercih eder yasal bi izin yoksa illegal olarak yapabilir birde bu tür örnekler medya aracılğı ile duyuldukça aşamadığı bir konuda ilk aklına ötenazi gelir özellikle baskıcı komün ülkelerin arayıpta bulamadığı bir araç haline döner kesinlikle hayır
Ötenazi belli durumlarda yapılan bir durum,yaşadığım ülkede böyle
Kim bilir kaç bilim insanı, insanlık için kendini feda etti? Kaç anne baba çocuğu yaşasın diye ölümü seçmek zorunda kaldı. Lütfen siyasi algılanmasın, Ömer Halisdemir öleceğini bileceği bir karar verdi. Tüm bu kararlar kutsal sayılır bununla beraber rıza var ise. Gayrısı muamma kanatimce...
Can hocamın sondaki toz metaforu ❤️
Ben ötenaziye karşıyım insan yaşarken yaptıklarının acı içinde bedelini ödemeli eli ayağı tutmayınca muhtaç halde kibirli günlerin bedelini ödemeli yavaş yavaş kıvranarak gitmeli.. Huzur evinde bakıcılar kaşıkla kafalarına vurmalı.yemek yemekde zorlanırsa
Sen öyle yaptıysan bedelini sen öde, başka biri yaptıysa o ödesin bedelini, kim yaptıysa o ödesin çoğunluk şerefsiz olabilir hatta masum olan yok denecek kadar az olabilir fakat masum olup ve bu sıçık dünyada acı çeken birileri var bu zulüm onlar için sona ermesin mi? Sadece fiziksel hastalık için değil her türlü, ötenazi bir insanın en temel hakkı olmalı
@@abdulhakimay3574 N O K T A .....
@@abdulhakimay3574 Sizde haklısınız fakat İstisnalar kaideyi bozmamalı.. birde Mirascı olayı var.. hastayı çabuk gebermesi için ötanazi uygulanması için doktora gizlice para verenler çok olur bu kontrol edilemez
Bence var ama pek hoş olmaz diye düşünüyorum : ))
İlk defa 2021 de 26 eylülü gorduk fark ettiniz mi😝
Ölümü anlamlandıracak tek şey ahiretin varlığıdır.
Ötenazi ise, yine kanatimce ki göreceli ve kişinin datasına göre değişebilir elbette; tıpkı intihar gibi cesaret ve korkunun pik yaptığı noktada alınan, enteresan bir korkaklık ya da pes etme hali gibi geliyor. Hatta öyle bir korkma ve pes ediş ki, muazzam bir cesaret gerektiriyor!
Valla yazarken TDD oldum. Allah korusun böyle (C)esaretten ! (amin)
12:48 çocuk dediğin adam senden yaşlı.. sana bayramda harçlık bile verir.
Ötenazi olmalı tabiki
Budunada er inzanin kedine ayit sotzieal hayatl far erkez dinler muzik kim dinemez
Az önce yine intiharı düşünüyordum sonra TH-cam gireyim dedim bu videoyu gördüm
Arkadaş milyonlarca derdin vardır bu istek varsa içinde .Lütfen paylaş cevrenle ,uzman biriyle.En ağır hastalık psikolojik hastalık.Lutfen destek al
Dert kimde yok ki sinir krizi geçirip tamam lan bu akşam yapacağım deyip cesaret edememek kendime çok kızıyorum çoğu zaman
@@lunalovegood4920 bak sen de diyorsun dert kimde yok ki?Evet herkes de var ama senin buna verdiğin değer onu büyütüyor.Cok değer verme bu bir takıntı haline gelirse daha ciddi problem oluşturuyor.Onun için farkındalık önemli .Biraz kafanı rahatlatacak şeylerle uğraş.
@@ahmetahmet5041 teşekkür ederim yardım etmeye çalıştığınız için terapiste randevu alacağım en kısa zamanda gitmeye çalışacağım :)
Acısız bi şekilde ölmek
Bu mövzunu ikiniz oturup 2-3 saat tartışsanız 👍🙏
Ölüme dair çok düşünce, çok duygu var içimde. Fakat en çok bir melekle karşılaşacağım için heyecanlıyım. Üstelik Azrail in bir nevi bizi gerçek dünyamıza doğurtacak ebe olduğunu söyledi sevgili Ayhan Yücel. Teşbihte hata olmaz.
10:50
Canımızı korumak bizim en asli görevimiz, herkes en ufak bi zorlukta ölmek istiyor eğer ölseyik dünya da denge diye birsey olmazdı.biz ölmeyi bayılmak zanediyoruz😊
Asıl dengeyi sağlayan insanın yaşamı değilde ölümüydü. İnsan evrimi buna en güzel örnektir. Ölüm olmasaydı şuan birçok insan türüyle hatta 10.000 yıl önceki halimizle yaşayacaktık. Düşünsenize tam bir karmaşa.
@@mhmtkrz Kesinlikle sonuna kadar katılıyorum. Belli bir kafa yapısı oluşturuyorlar vicdanen doğru bu ahlaklı olan bu şeklinde bunu yapınca için rahat yapmayınca ya ceza verirler ya da vicdanen kötü hissedersin. Vicdan, merhamet gibi şeyler çevre faktörü ve toplum yapısı ile oluşuyor. Mesela başka bir toplum hırsızlığı meşru ve ahlaklı görürken diğer toplum için büyük yanlış oluyor. Bu belli kalıpları artık kafada sekillendikten sonra yıkamakta çok zor.
@@mhmtkrz Böyle bir düzen olmadan da hayatımız devam edebilir miydi? Orası ayrı bir dava.
Yaşamak görev değildir. Öyle olsa intihar sayısı şimdikinden çok olurdu.
Baba ne yaptınız ya
olmamalı
Var
Başlatmadığını sonlandırma hakkına sahip olamazsın . . . @Sinancanan