ÜZGÜNÜZ VE ÖZÜRDEYİZ Bütünün içinde her parçanın kutsal ve vazgeçilmez bir parça olduğunu göremedik diye Yaratılmış her insanda Yaratılmışın suretini göremedik diye Yaratılmış her varlığı Yaradanın kucaklaması gibi kucaklayamadık diye Onun tüm varlıkları şartsız koşulsuz kabulü ile kabullenemedik diye Onun hoşgörüsünü kendi ruhlarımızda oluşturamadık diye Ve evrende her şeyin ilahi bir planla var olduğunu bilemedik diye ÜZGÜNÜZ VE ÖZÜRDEYİZ Sevgiyi vermekte cimri ve mükemmel varoluşu görmekte engelli olduğumuzu anlayamadık diye Hepimizin bir bütün olduğunu, Yaptığımız tüm yanlışların dünyada bizlere bir dönüşümü olacağını kavrayamadık diye. Güzel ve çirkin, iyi ve kötü, eksik ve tam, suç ve ceza gibi algılarla dünyayı ve insanı paramparça ederken evrenin sınırsızlığıyla aramıza büyük engeller koyduk diye Sizleri özürlü, sizleri engelli diye tanımlarken, sizleri ötekileştirirken asıl büyük engelleri kendimizde var ettiğimizi göremedik diye Hem sizi hem de kendimizi ötekileştirdik diye ÜZGÜNÜZ VE ÖZÜRDEYİZ Sizleri çoğu zaman hor gördük diye Hor görmenin sadece sözle ve dille olmadığını Bazen acıyarak bakmanın, bazen kaçmanın, bazen görmezden gelmenin, bazen yok saymanın, bakışla, yaklaşımla, sevgisizlikle hor gördüğümüzü anlayamadık diye.. Yardım ederken bile kendimizi egolarımızdan arındıramadık diye. Bazen azminizi göremeyip En büyük azmin yaşama azmi olduğunu kavrayamadık diye.. ÜZGÜNÜZ VE ÖZÜRDEYİZ Duyu organlarımızı 5 e bölüp, kalıplara sokup sanki başka duyularımız olamazmış sandık diye… Mesela ruhun kokusunu almanın en büyük duyu olduğunu bilemedik diye.. Ve kirletilmiş ruhlarımızın kokusunu alamadık .. Saf sevgiye varmanın en büyük duyu olduğunu Kendi içine dönebilmenin en büyük duyu olduğunu kavrayamadık Evrenin büyük güzelliklerini 5 duyu ile sınırlandırarak ötesine geçip göremedik diye Sağır diye tabir ettiğimiz birinin gece yürüyen karıncanın sesini duyabileceğini, Kör diye tabir edilen birinin binlerce yıl uzaktaki gezegenleri görebileceğini fark edemedik diye.. ÜZGÜNÜZ VE ÖZÜRDEYİZ Sizin aydınlık dünyanızı göremedik diye Kendi karanlık gören gözlerimizin asıl körlük olduğunu anlamadık diye Gören gözlerimizle yargıladık Gören gözlerimizle kusurları aradık Gören gözlerimizle rabbimizi göremedik Gördüğümüzü sandık ama görmüyorduk diye... ÜZGÜNÜZ VE ÖZÜRDEYİZ Binlerce yıl sizin bakışlarınızı, gözlerinizdeki derin evreni okuyamadık diye.. Sizi kör, kendimizi görenler sandık diye.. Ve asıl engelin sevgisizlik engeli olduğunu çok geç kavrayabildik diye Köre göz Dilsize dil Sağıra kulak olamadık diye Kolsuza kol Bacaksıza bacak olamadık diye Yürüyemeyene bir değnek olamadık diye Ve başımıza gelmeden de Birbirimizi anlayabileceğimiz bir dünyanın mümkün olduğunu yaratamadık diye… ÜZGÜNÜZ VE ÖZÜRDEYİZ Binlerce yıl konuştuğumuz halde asıl dilsizler olduğumuzu anlamadık diye… Sizi dilsiz kendimizi konuşkan sandık diye… Asıl konuşmanın diller ötesi olduğunu göremedik Konuşmanın binlerce dili olduğunu bilemedik diye… Susmanın ve dilsizliğin bazen en büyük konuşmak olduğunu sezemedik diye… Dillerden öte olan sevgiyi çok geç görebildik diye Suskunluğunuzla bize anlatmak istedikleriniz neydi? Sorusunu soramadık diye… Ve sizin engin, suskun sevgi dilinizi çözemedik diye… Sevgi dilini unutup dünya dili ile yandığımız için üzgünüz … ÜZGÜNÜZ VE ÖZÜRDEYİZ Bize duyurmak istediğiniz o kutsal senfoniyi duyamadık diye Sizi sağır kendimizi duyar sandık diye Sizler o senfonide dans etmek isterken Biz o dansa karşı durduk diye Bacak ve kollar olmasa da, bedensel aktivite dışında da dans edebilmenin mümkünlüğünü çok geç anladık diye… ÜZGÜNÜZ VE ÖZÜRDEYİZ Dünya tarihi boyunca yeryüzünde yarattığımız tüm savaşlardan Bu savaşlarda yarattığımız silahlar ile Eli, kolu, bacağı kopan, gözleri görmeyen Hayatları ellerinden çalınan binlerden özürdeyiz Nükleer patlamalar sonucunda sakat kalan ve radyasyon sonucunca engelli doğan binlerce bebekten özürdeyiz Militarizme karşı duramayıp barış yanlısı olamadığımız için üzgünüz. ÜZGÜNÜZ VE ÖZÜRDEYİZ Gelişen teknolojimizi kötüye kullanıp Daha dünyaya ayak basmadan sizleri ana karnında izleyip dünyaya gelişinize izin vermedik diye… Kusurlu gören gözlerimizle sizleri kusurlu görüp dünya bahçesinden nefes almanızın önüne geçip, nefes hakkını bile size çok gördüğümüz için…. Katledilmenize imza atıp melek varlıkları engellediğimiz için milyonlarca melekten özürdeyiz…. ÜZGÜNÜZ VE ÖZÜRDEYİZ. Evrenin, kozmosun, yaratıcının dilini unutup Onu binlerce yıl duyamadığımız için Duyma engellerimizi aşamadığımız için Ve yine çektiğiniz çilelerin, bizlerden kaynaklı dünyanın çektiği çilesinin yansıması olduğunu anlayamadık diye… Ve bazen sahip olduğumuz gözlerimizi, Burnumuzu, Bedenimizi beğenmeyip yaradılışımıza saygısızca duruşumuzdan dolayı üzgünüz… ÜZGÜNÜZ VE ÖZÜRDEYİZ Tanrıyı sizde göremedik diye.. Tanrının şartsız koşulsuz sevgi olduğunu bilemedik diye… Asıl engelleri yaratanın sevgisizlik olduğunu kavramadık diye. Evrenin size verdiği özgürlüğü elinizden alıp, sokaklara çıkma hakkınızı elinizden alıp, Sizleri dört duvarlara mahkûm ettik diye.. Sizleri mahkûm ederken kendimizi vicdan zindanında mahkum edişimizi göremedik diye… İçimizdeki çocuğu öldürerek onu engelli bırakarak en büyük yanlışı yaptık diye… ÜZGÜNÜZ VE ÖZÜRDEYİZ Sizlerin bizlere gönderilen kutsal öğreticiler olduğunuzu geç anladık diye Bize mesaj getiren güzel melekler Ağzında zeytin dallı beyaz güvercinler olduğunuzu bilemedik diye.. Bizlere sınav, bizlere sabır, bizlere umut, bizlere azim, bizlere yaşam olduğunuzu göremedik diye.. ÜZGÜNÜZ VE ÖZÜRDEYİZ Özürlü kentleşme yaşamımız içinde Sizler yokmuşçasına bir yaşam kurduk diye Kolaylaştıranlardan olamadık diye Zorluklar yarattık diye Sistemlerimizi hiç sorgulamadık diye Buna karşı güçlü duramadık diye Vahşetin sadece öldürmek olmadığını Yok saymanın, inkar etmenin, zorlaştırıcı olmanın en büyük katliam olduğunu anlamadık diye… Bencilce yaklaştık diye.. Çıkarlara dayalı bir dünya kurduk diye… ÜZGÜNÜZ VE ÖZÜRDEYİZ Saf, masum, çocuksu, kirlenmemiş, kalıplara bölünmemiş, öğretilmemiş, meleksi sevginiz karşısında size şükürde kalamayan bencil sevgimizi sunduk diye.. Öğreticilerimiz olarak burada olduğunuzu anlamadık diye .. Kötü ve tembel öğrenciler olduk diye ÜZGÜNÜZ VE ÖZÜRDEYİZ tüm gaddarlıklarımıza rağmen bize sevgiyle baktığınız için bizi affettiğiniz için bizi terk etmediğiniz için bizi koruduğunuz için bizi şifalandırdığınız için bize dost bize yoldaş bize kardeş bize sevgili bize arkadaş bize can bize ruh bize öğretmen Bize melek Bize saflığımız Bize çocuk yanımız Bize masum yanımız bize aşk olduğunuz için binlerce teşekkür binlerce teşekkür binlerce teşekkür yeniden bize bu bilince erişme şansını verdiğiniz için binlerce teşekkür ruhumuzu yeniden şifalandırmaya destek olduğunuz için binlerce teşekkür hatalarımızı telafi hakkı tanıdığınız için binlerce teşekkür bizim size yaklaştığımız gibi bize yaklaşmadığınız ve bizi sevginizden mahrum bırakmadığınız için binlerce teşekkür rabbin emanetlerine ihanet edenler olarak bizi zalimlerin kapısında bırakmadığınız için binlerce teşekkür bizleri kendiniz gibi masumiyete sırtınızda taşıdığınız, kanatlarınız da uçurduğunuz için.. ÇOK ÜZGÜNÜZ VE ÖZÜRDEYİZ ÇOK ÜZGÜNÜZ VE ŞÜKÜRDEYİZ.. ÇOK ÜZGÜNÜZ VE ŞÜKÜRDEYİZ.. … … (maviçocuk-10 temmuz 2014- bodrum) -
ÜZGÜNÜZ VE ÖZÜRDEYİZ
Bütünün içinde her parçanın kutsal ve vazgeçilmez bir parça olduğunu göremedik diye
Yaratılmış her insanda Yaratılmışın suretini göremedik diye
Yaratılmış her varlığı Yaradanın kucaklaması gibi kucaklayamadık diye
Onun tüm varlıkları şartsız koşulsuz kabulü ile kabullenemedik diye
Onun hoşgörüsünü kendi ruhlarımızda oluşturamadık diye
Ve evrende her şeyin ilahi bir planla var olduğunu bilemedik diye
ÜZGÜNÜZ VE ÖZÜRDEYİZ
Sevgiyi vermekte cimri ve mükemmel varoluşu görmekte engelli olduğumuzu anlayamadık diye
Hepimizin bir bütün olduğunu,
Yaptığımız tüm yanlışların dünyada bizlere bir dönüşümü olacağını kavrayamadık diye.
Güzel ve çirkin,
iyi ve kötü,
eksik ve tam,
suç ve ceza gibi algılarla dünyayı ve insanı paramparça ederken evrenin sınırsızlığıyla aramıza büyük engeller koyduk diye
Sizleri özürlü, sizleri engelli diye tanımlarken,
sizleri ötekileştirirken asıl büyük engelleri kendimizde var ettiğimizi göremedik diye
Hem sizi hem de kendimizi ötekileştirdik diye
ÜZGÜNÜZ VE ÖZÜRDEYİZ
Sizleri çoğu zaman hor gördük diye
Hor görmenin sadece sözle ve dille olmadığını
Bazen acıyarak bakmanın,
bazen kaçmanın,
bazen görmezden gelmenin,
bazen yok saymanın,
bakışla,
yaklaşımla,
sevgisizlikle hor gördüğümüzü anlayamadık diye..
Yardım ederken bile kendimizi egolarımızdan arındıramadık diye.
Bazen azminizi göremeyip
En büyük azmin yaşama azmi olduğunu kavrayamadık diye..
ÜZGÜNÜZ VE ÖZÜRDEYİZ
Duyu organlarımızı 5 e bölüp, kalıplara sokup sanki başka duyularımız olamazmış sandık diye…
Mesela ruhun kokusunu almanın en büyük duyu olduğunu bilemedik diye..
Ve kirletilmiş ruhlarımızın kokusunu alamadık ..
Saf sevgiye varmanın en büyük duyu olduğunu
Kendi içine dönebilmenin en büyük duyu olduğunu kavrayamadık
Evrenin büyük güzelliklerini 5 duyu ile sınırlandırarak ötesine geçip göremedik diye
Sağır diye tabir ettiğimiz birinin gece yürüyen karıncanın sesini duyabileceğini,
Kör diye tabir edilen birinin binlerce yıl uzaktaki gezegenleri görebileceğini fark edemedik diye..
ÜZGÜNÜZ VE ÖZÜRDEYİZ
Sizin aydınlık dünyanızı göremedik diye
Kendi karanlık gören gözlerimizin asıl körlük olduğunu anlamadık diye
Gören gözlerimizle yargıladık
Gören gözlerimizle kusurları aradık
Gören gözlerimizle rabbimizi göremedik
Gördüğümüzü sandık ama görmüyorduk diye...
ÜZGÜNÜZ VE ÖZÜRDEYİZ
Binlerce yıl sizin bakışlarınızı, gözlerinizdeki derin evreni okuyamadık diye..
Sizi kör, kendimizi görenler sandık diye..
Ve asıl engelin sevgisizlik engeli olduğunu çok geç kavrayabildik diye
Köre göz
Dilsize dil
Sağıra kulak olamadık diye
Kolsuza kol
Bacaksıza bacak olamadık diye
Yürüyemeyene bir değnek olamadık diye
Ve başımıza gelmeden de
Birbirimizi anlayabileceğimiz bir dünyanın mümkün olduğunu yaratamadık diye…
ÜZGÜNÜZ VE ÖZÜRDEYİZ
Binlerce yıl konuştuğumuz halde asıl dilsizler olduğumuzu anlamadık diye…
Sizi dilsiz kendimizi konuşkan sandık diye…
Asıl konuşmanın diller ötesi olduğunu göremedik
Konuşmanın binlerce dili olduğunu bilemedik diye…
Susmanın ve dilsizliğin bazen en büyük konuşmak olduğunu sezemedik diye…
Dillerden öte olan sevgiyi çok geç görebildik diye
Suskunluğunuzla bize anlatmak istedikleriniz neydi? Sorusunu soramadık diye…
Ve sizin engin, suskun sevgi dilinizi çözemedik diye…
Sevgi dilini unutup dünya dili ile yandığımız için üzgünüz …
ÜZGÜNÜZ VE ÖZÜRDEYİZ
Bize duyurmak istediğiniz o kutsal senfoniyi duyamadık diye
Sizi sağır kendimizi duyar sandık diye
Sizler o senfonide dans etmek isterken
Biz o dansa karşı durduk diye
Bacak ve kollar olmasa da, bedensel aktivite dışında da dans edebilmenin mümkünlüğünü çok geç anladık diye…
ÜZGÜNÜZ VE ÖZÜRDEYİZ
Dünya tarihi boyunca yeryüzünde yarattığımız tüm savaşlardan
Bu savaşlarda yarattığımız silahlar ile
Eli, kolu, bacağı kopan, gözleri görmeyen
Hayatları ellerinden çalınan binlerden özürdeyiz
Nükleer patlamalar sonucunda sakat kalan ve radyasyon sonucunca engelli doğan binlerce bebekten özürdeyiz
Militarizme karşı duramayıp barış yanlısı olamadığımız için üzgünüz.
ÜZGÜNÜZ VE ÖZÜRDEYİZ
Gelişen teknolojimizi kötüye kullanıp
Daha dünyaya ayak basmadan sizleri ana karnında izleyip
dünyaya gelişinize izin vermedik diye…
Kusurlu gören gözlerimizle sizleri kusurlu görüp dünya bahçesinden nefes almanızın önüne geçip, nefes hakkını bile size çok gördüğümüz için….
Katledilmenize imza atıp melek varlıkları engellediğimiz için
milyonlarca melekten özürdeyiz….
ÜZGÜNÜZ VE ÖZÜRDEYİZ.
Evrenin, kozmosun, yaratıcının dilini unutup
Onu binlerce yıl duyamadığımız için
Duyma engellerimizi aşamadığımız için
Ve yine çektiğiniz çilelerin, bizlerden kaynaklı dünyanın çektiği çilesinin yansıması olduğunu anlayamadık diye…
Ve bazen sahip olduğumuz gözlerimizi,
Burnumuzu,
Bedenimizi beğenmeyip yaradılışımıza saygısızca duruşumuzdan dolayı üzgünüz…
ÜZGÜNÜZ VE ÖZÜRDEYİZ
Tanrıyı sizde göremedik diye..
Tanrının şartsız koşulsuz sevgi olduğunu bilemedik diye…
Asıl engelleri yaratanın sevgisizlik olduğunu kavramadık diye.
Evrenin size verdiği özgürlüğü elinizden alıp,
sokaklara çıkma hakkınızı elinizden alıp,
Sizleri dört duvarlara mahkûm ettik diye..
Sizleri mahkûm ederken kendimizi vicdan zindanında mahkum edişimizi göremedik diye…
İçimizdeki çocuğu öldürerek onu engelli bırakarak en büyük yanlışı yaptık diye…
ÜZGÜNÜZ VE ÖZÜRDEYİZ
Sizlerin bizlere gönderilen kutsal öğreticiler olduğunuzu geç anladık diye
Bize mesaj getiren güzel melekler
Ağzında zeytin dallı beyaz güvercinler olduğunuzu bilemedik diye..
Bizlere sınav,
bizlere sabır,
bizlere umut,
bizlere azim,
bizlere yaşam olduğunuzu göremedik diye..
ÜZGÜNÜZ VE ÖZÜRDEYİZ
Özürlü kentleşme yaşamımız içinde
Sizler yokmuşçasına bir yaşam kurduk diye
Kolaylaştıranlardan olamadık diye
Zorluklar yarattık diye
Sistemlerimizi hiç sorgulamadık diye
Buna karşı güçlü duramadık diye
Vahşetin sadece öldürmek olmadığını
Yok saymanın, inkar etmenin, zorlaştırıcı olmanın en büyük katliam olduğunu anlamadık diye…
Bencilce yaklaştık diye..
Çıkarlara dayalı bir dünya kurduk diye…
ÜZGÜNÜZ VE ÖZÜRDEYİZ
Saf, masum, çocuksu, kirlenmemiş, kalıplara bölünmemiş, öğretilmemiş, meleksi sevginiz karşısında size şükürde kalamayan bencil sevgimizi sunduk diye..
Öğreticilerimiz olarak burada olduğunuzu anlamadık diye ..
Kötü ve tembel öğrenciler olduk diye
ÜZGÜNÜZ VE ÖZÜRDEYİZ
tüm gaddarlıklarımıza rağmen bize sevgiyle baktığınız için
bizi affettiğiniz için
bizi terk etmediğiniz için
bizi koruduğunuz için
bizi şifalandırdığınız için
bize dost
bize yoldaş
bize kardeş
bize sevgili
bize arkadaş
bize can
bize ruh
bize öğretmen
Bize melek
Bize saflığımız
Bize çocuk yanımız
Bize masum yanımız
bize aşk olduğunuz için binlerce teşekkür binlerce teşekkür
binlerce teşekkür yeniden bize bu bilince erişme şansını verdiğiniz için
binlerce teşekkür ruhumuzu yeniden şifalandırmaya destek olduğunuz için
binlerce teşekkür hatalarımızı telafi hakkı tanıdığınız için
binlerce teşekkür bizim size yaklaştığımız gibi bize yaklaşmadığınız ve bizi sevginizden mahrum bırakmadığınız için
binlerce teşekkür rabbin emanetlerine ihanet edenler olarak bizi zalimlerin kapısında bırakmadığınız için
binlerce teşekkür bizleri kendiniz gibi masumiyete sırtınızda taşıdığınız, kanatlarınız da uçurduğunuz için..
ÇOK ÜZGÜNÜZ VE ÖZÜRDEYİZ
ÇOK ÜZGÜNÜZ VE ŞÜKÜRDEYİZ..
ÇOK ÜZGÜNÜZ VE ŞÜKÜRDEYİZ..
…
…
(maviçocuk-10 temmuz 2014- bodrum)
-
Öğretmenim bu videoyu izleyin dedi dilek öğretmenim selam🙋
Çok güzel paylaşım emeğine yüreğine sağlık ❣️
ALLAH YARDIMCILARI OLSUN
Egelelegünukutuolsun❤💞💗🥰😀
💖
3 ARALIK DÜNYA ENGELLİLER GÜNÜ BEN NAZIM KARAKAYA
🟢
Zaman da bıktı artık benden, o kadar çok şeyi ona bıraktım ki. * ✋
Engelli videosu olup altyazı koymamak yaşasın yapımda emeği geçenlerin emeğine
Alt yazıya gerek yok ki zaten alt yazı işitme engelliler için yapılan bir uygulamadır. Görmeyen bir engelli de işittiği için sorun yok zaten.
@@charliechaplin5473 farkındalık oluşturmak için, bunu kastettim
Yazık.
Bu sözü sevmiyorlar ama.
Yazık....Acımak gerek....
o bitane dislike atanın ben
reiz