İnsan neyle yaşarı çok büyük beklentilerle okumuştum bitirince Samanyolu filmi izlemisim gibi hissettmiştim. Hala bu kitabı ayila bayila öven insanlari görünce şaşıp kalıyorum. Ne etkiledi sizi bu kadar arkadaş.
İnsanlığımı Yitirirken'i sırf sevdiğim Japon bir vokal önermişti diye okudum. Okurken ben de insanlığımı yitirdim gerçekten ve birine "Olmamış sanki yaa" deyince kitabı babası yazmış gibi savunmuştu.
Bendede aynı hayal kırıklığına uğratmıştı. Ama düşününce her eserin bir yaşı vardır ya hani, bence 10 yaşında bir klasikle tanışmak için harika bir eser ama bizim o harika elit kitap kanallarımız şaheser ve okunması gereken bir kitap olarak anlattıkları için, hazırlıksız şekilde ve büyük beklentilerle okuyup hayal kırıklığına uğruyoruz…
Şuan 12.sınıfım, yks'ye gireceğim, zaman ayırma kitaplara denilmesine rağmen okuyorum, ve çok da eğleniyorum. Kitap okuma alışkanlığım var, okumayı çok seviyorum, ve orhan pamuk'un benim adım kırmızı kitabı şuan elimde, başlayalı 5 gün oldu su gibi akıyor kitap, neredeyse yarıladım kitabı, okuması çok güzel ve bu türden okuduğum ilk kitap, ayrıca yazardan okuduğum ilk kitap, aynı zamanda, gâyet akıcı, hârikulade bir dili ve anlatımı var, her boş kaldığımda okuyorum, orhan pamuk gerçekten mükemmel bir yazar, orhan pamuka dair özel videolar bekliyorum sizden de, ayrıca, malum türkiyede ona karşı genel bir tutum var, genelde; "liseliler okumasın", belli bir yaştan sonra okunsun gibi önyargılara kesinlikle katılmıyorum, okuyorum, anlıyorum ve seviyorum'da bu tip şu yasak bu olmaz gibi fikirler çok kötü. herkese tavsiye ediyorum 7'den 70'e çok güzel bir kitap, ve okuma sevgisi olan herkesin cok seveceği ve bir çırpıda okuyabileceği bir kitap, çok güzel gidiyor ve gayet anlaşılır bir kitap, benim adım kırmızı.
Ben her zaman kendimce şöyle bir yorumda bulunuyorum. Türkiye kapitalizmin kölesi olmaya dünden razı. Çünkü bir dubai çikolatası bir de kitaplar birinin ağzından düşünce insanlarımız kendilerini onu okumaya zorunlu gibi hissediyor sanki ve bu bana göre çok saçma. Biz hiçbir zaman kendi fikirlerine sahip çıkan ve fikir özgürlüğü olan bir ülke olamayacağız sanırım. Bunlar benim kendi fikirlerim bunu belirtmek isterim. Sohbetiniz çok hoş bu video için teşekkür ederim yeni kanallar keşfetmek hoş❤
Simyacıyı derinliksiz bulan sadece ben değilmişim.Basit kişisel gelişim kitabı gibiydi. Osamu Dazai'yi bu kadar popüler olmadan önce bilen biri olarak kesinlikle katılıyorum. İnsanlığımı Yitirirken kopuk gelmişti bama şahsen. İnsanlığımı Yitirirken yerine Koş Melos çok daha iyidir. Mitolojik ögeleri ilham kaynağı olarak sunmayı, asla pes etmemeyi anlamlı bir şekilde anlatmıştı bu eserinde Dazai. 1984 konusunda ise Cesur Yeni Dünya çok daha iyiydi bence.
Bazı kitaplar edebiyat öğretmenlerinin okullarda öğrencilere aldırıp okuttuktan sonra sınava tabi tutturmasından kaynaklı çok satanlar (popüler kitaplar) arasına giriyor bu yüzden bunun neyi popülermiş insanlar bunu neden okur diyeceğimiz kitapları cok satanlarda görebiliyoruz ayrıca toplumumuzda ilah gibi görülen yazarların kitaplarını eleştirdiğin için sağ ol
ben şu trope denen şeylere sinir oluyorum (troupe dediğim işte mesela "askeri kurgu" "iyi kız kötü çocuk" "zoraki evlilik" "ikinci şans" "düşmandan dosta" bunun gibi şeyler) şuanda çıkan özellikle yabancı kitaplar TAMAMEN bunlardan oluşuyor o kadar sinir bozucu ki... Bir de romantasy diye bir tür var romantik fantezi demek. Fantastik bir evren oluşturulup içine bu tropeları içeren bir "kurgu" atıyorlar. Çoğu birbirinin aynısını olan şeyler ve sürekli bunlar okunup inanılmaz puanlar alıyorlar. Bilimkurgu desen zaten eskileri okumaktan başka pek şansımız yok çünkü her şey bu tropelar olmuş. Millet wattpad bilmem ne derdinde ama onlar da bu tropeları ithal ediyorlar işte aynı şey yani. Mecburen eski kitapları okuyoruz. Bu açıdan kanalınızı çok seviyorum beni hiç bilmediğim yeraltıyla tanıştırdınız da 2025e okunabilecek kitaplarla giriyorum sayenizde 🙏
Ayrıca birkaç yazardan da bahsetmek istiyorum Rebecca Yarros Sally Rooney bunlar her yerde sürekli kitapları okunup fütursuzca övülüyorlar inanılmaz açıkçası
a bir de şu "dark acdemia"ya değinmek istiyorum... gizli tarih, eğer kötü olsaydık falan hepsi birbirinin tamamen aynı. Yeni okula giden ezik karakter elit grupla tanışır cinayet işlenir falan. Ben bu tropelardan ve bunları her yerde görnekten bıktım, bu listedeki kitaplar şu anda çıkan pdf dosyalarının (kitap diyesim yok) yanında şaheser kalıyorlar
Paulo Coelho, Metin Hara ve Adam Fawer vb yazarlar hem genel okuyucu kitlesine hitap edecek şekilde yazmayı hem bazı ülkelere yönelik pazarlama yapmayı da biliyorlar. Coelho'yu feminist bir yazar olmasından dolayı seviyorum, bence Simyacı en zayıf kitaplarından biri.
1984 ve tıkanma hakkında İlk defa tıkanma ile yeraltı edebiyatına giriş yapmıştım vaktim boştu ve severek okumuştum saçma ilerleyişi ilgimi çekmişti o yüzden pek eleştirici bir tavırla yaklaşmamıştım 1984 ise okurken beni içine çeken bir kitaptı sanırsam o zamanlar distopik tür kitaplara yeni giriş yaptığım için benim için başlangıç türü güzel bir edebiyat kitabı idi İnsan neyle yaşar ise çok küçükken okumuştum ve dini konular üzerinden ilerleyen öyküler hoşuma gitmişti şimdi pek gider mi bilmem ama yorumlarda bir kişinin misyonerlik ile ilgisi olduğunu söyleyince ve tolstoy'un hayatı aklıma geldi evet acaba o zaman kavramları bilsem nasıl bir yaklaşımım olurdu.
Ben İnsan Neyle Yaşar' ı okuduğumda "meh" demiştim. Öyküler fena değildi ama açıkça her bir hikayede din övücülüğü okuyunca baymıştı artık. İnsanlığımı Yitirirken o kadar çok övüldü ki merakla okuyup o dönem biraz beğenmiş olsam da özünde çok kasvetli bulmuştum. Pek de benlik değil aslında ya da şu anki benim için benlik değil diyeyim...
1984, zaten bildiğimiz bir durumu anlattığından yani bu kitabı okuyana kadar bu konuda çok materyalle karşılaştığımızdan bana o kadar inanılmaz gelmedi. Masumiyet müzesi, çok basit bulduğum bir kitap olmanın yanında çoğu kişinin büyük aşk hikayesi dediği bir aşk da yok. Müze amacı ile oldukça gereksizce uzatılmış. Tolstoy'un eserleri özellikle bazıları bana misyonerlik duygusu veriyor.
Ortaokulda kitap okumaktan hoşlanmayan ben için insan neyle yaşar kitabı çok güzeldi. Ama şimdi kendimce bir okuma altyapısı oluşturmuş halim dediğiniz gibi insan ne ile yaşar' ı o kadar da beğenmeyecektir. Çünkü yazarları tanıyıp çıkardıkları kült eserleri görünce bunlar gölge de kalıyor.(Gölge de kalmak doğru bi kelime seçimi olmayabilir tabi)
Paulo coelho' nun elif kitabını okumuştum lise 1 de aktı ve kısa sürede bitirdim ama ne anlattığı hakkında en ufak bir fikrim yok. Sanırım kısa süre okuduğum ama hiçbir şey anlamadığım hiçbir fikrimin olmadığı tek kitap
Akım konusu içinde tarihsellik, estetik, sosyoloji gibi bir çok alanı kapsar dolayısıyla "eserlere derin bakmak" için yazılmış bir kitap olabileceğini düşünmüyorum. Derli toplu eser olarak sonu 101 olan kitaplardan başlayabilirsiniz
Ben Sidartha kitabını hiç begenmemistim.dogadaki varlıklardan medet umma ( örneğin su) felsefesini aşırı saçma buluyorum.gercek hayatla eşleşebilecek hiçbir şey yoktu kitapta.kurgu tarafı da zayıftı
İnsan neyle yaşarı çok büyük beklentilerle okumuştum bitirince Samanyolu filmi izlemisim gibi hissettmiştim. Hala bu kitabı ayila bayila öven insanlari görünce şaşıp kalıyorum. Ne etkiledi sizi bu kadar arkadaş.
Ay kesinlikle katılıyorum size
sonunda beğenmediğim kitaplar diye bir videoda watpad kitapları yerine düzgün kitaplar konulup eleştirilmiş
İnsanlığımı Yitirirken'i sırf sevdiğim Japon bir vokal önermişti diye okudum. Okurken ben de insanlığımı yitirdim gerçekten ve birine "Olmamış sanki yaa" deyince kitabı babası yazmış gibi savunmuştu.
"İnsan Neyle Yaşar"ı okuduğum günden beri Tolstoy = Mustafa Kutlu gözümde
Çocukken okuduğumdan sadece sevdiğimi hatırlıyordum. Bu yorum beni öyle böyle soğutmadı.
Bendede aynı hayal kırıklığına uğratmıştı. Ama düşününce her eserin bir yaşı vardır ya hani, bence 10 yaşında bir klasikle tanışmak için harika bir eser ama bizim o harika elit kitap kanallarımız şaheser ve okunması gereken bir kitap olarak anlattıkları için, hazırlıksız şekilde ve büyük beklentilerle okuyup hayal kırıklığına uğruyoruz…
Bu videonuzu izledikten sonra kanalınızı takibe aldım. Zira yorumlarınız gerçekten mantıklı, mesnetli ve her şeyden önemlisi gerçekçi.
Teşekkür ederim :)
Şuan 12.sınıfım, yks'ye gireceğim, zaman ayırma kitaplara denilmesine rağmen okuyorum, ve çok da eğleniyorum.
Kitap okuma alışkanlığım var, okumayı çok seviyorum, ve orhan pamuk'un benim adım kırmızı kitabı şuan elimde, başlayalı 5 gün oldu su gibi akıyor kitap, neredeyse yarıladım kitabı, okuması çok güzel ve bu türden okuduğum ilk kitap, ayrıca yazardan okuduğum ilk kitap, aynı zamanda, gâyet akıcı, hârikulade bir dili ve anlatımı var, her boş kaldığımda okuyorum, orhan pamuk gerçekten mükemmel bir yazar, orhan pamuka dair özel videolar bekliyorum sizden de, ayrıca, malum türkiyede ona karşı genel bir tutum var, genelde; "liseliler okumasın", belli bir yaştan sonra okunsun gibi önyargılara kesinlikle katılmıyorum, okuyorum, anlıyorum ve seviyorum'da bu tip şu yasak bu olmaz gibi fikirler çok kötü. herkese tavsiye ediyorum 7'den 70'e çok güzel bir kitap, ve okuma sevgisi olan herkesin cok seveceği ve bir çırpıda okuyabileceği bir kitap, çok güzel gidiyor ve gayet anlaşılır bir kitap, benim adım kırmızı.
Kitap okuduğun cümlelerinden ne kadar belli geleceğin çok güzel olur inşallah 🌸
@kevseruznglmz çok teşekkür ederim, sağolun.
Bu tarz bi kanal açığı var gibiydi edebiyat ortamında samimiyetiniz, enerjiniz tam kıvamındaymış başarılar
Teşekkür ederim :)
Orhan Pamuk ve Masumiyet Müzesi yorumlarınız harika… Gerçekten kitap bitince tam olarak aynısını düşündüm.
Paulo coelho yorumu o kadar doğru ki . Herkes o kadar beğeniyor ki şaşırıp kalıyorum
oğullar ve rencide ruhları çıkartırsak güzel liste.
Bahsettiğin kitapların yarısını okumadım ama okuduğum diğer yarısını ben de sevmedim açıkçası. Bu yüzden hemen abone oldum.
Kinyas ve Kayra o ay okuduğum en iyi kitaptı ama onun dışında hiçbir Hakan Günday eseri okumadığım için bir fikrim yok
Diksiyonunuz çok güzel
Teşekkürler :)
Aydınlatıcı olmuş 🎉
Teşekkürler :)
Ben her zaman kendimce şöyle bir yorumda bulunuyorum. Türkiye kapitalizmin kölesi olmaya dünden razı. Çünkü bir dubai çikolatası bir de kitaplar birinin ağzından düşünce insanlarımız kendilerini onu okumaya zorunlu gibi hissediyor sanki ve bu bana göre çok saçma. Biz hiçbir zaman kendi fikirlerine sahip çıkan ve fikir özgürlüğü olan bir ülke olamayacağız sanırım. Bunlar benim kendi fikirlerim bunu belirtmek isterim. Sohbetiniz çok hoş bu video için teşekkür ederim yeni kanallar keşfetmek hoş❤
Çok teşekkür ederim :)
Simyacıyı derinliksiz bulan sadece ben değilmişim.Basit kişisel gelişim kitabı gibiydi. Osamu Dazai'yi bu kadar popüler olmadan önce bilen biri olarak kesinlikle katılıyorum. İnsanlığımı Yitirirken kopuk gelmişti bama şahsen. İnsanlığımı Yitirirken yerine Koş Melos çok daha iyidir. Mitolojik ögeleri ilham kaynağı olarak sunmayı, asla pes etmemeyi anlamlı bir şekilde anlatmıştı bu eserinde Dazai. 1984 konusunda ise Cesur Yeni Dünya çok daha iyiydi bence.
Ahahaha, Tolstoy'dan bahsedeceğini videoyu açmadan tahmin ettim abi. Eline sağlık bu arada, video mükemmel.
nihayet birisi değersiz bir hayatın full acıtasyon olduğunu söyledi. beni de aşırı irrite eden bir kitaptı. victimization ile millet bayıldı bu kitaba
Bazı kitaplar edebiyat öğretmenlerinin okullarda öğrencilere aldırıp okuttuktan sonra sınava tabi tutturmasından kaynaklı çok satanlar (popüler kitaplar) arasına giriyor bu yüzden bunun neyi popülermiş insanlar bunu neden okur diyeceğimiz kitapları cok satanlarda görebiliyoruz ayrıca toplumumuzda ilah gibi görülen yazarların kitaplarını eleştirdiğin için sağ ol
ben şu trope denen şeylere sinir oluyorum (troupe dediğim işte mesela "askeri kurgu" "iyi kız kötü çocuk" "zoraki evlilik" "ikinci şans" "düşmandan dosta" bunun gibi şeyler) şuanda çıkan özellikle yabancı kitaplar TAMAMEN bunlardan oluşuyor o kadar sinir bozucu ki... Bir de romantasy diye bir tür var romantik fantezi demek. Fantastik bir evren oluşturulup içine bu tropeları içeren bir "kurgu" atıyorlar. Çoğu birbirinin aynısını olan şeyler ve sürekli bunlar okunup inanılmaz puanlar alıyorlar. Bilimkurgu desen zaten eskileri okumaktan başka pek şansımız yok çünkü her şey bu tropelar olmuş. Millet wattpad bilmem ne derdinde ama onlar da bu tropeları ithal ediyorlar işte aynı şey yani. Mecburen eski kitapları okuyoruz. Bu açıdan kanalınızı çok seviyorum beni hiç bilmediğim yeraltıyla tanıştırdınız da 2025e okunabilecek kitaplarla giriyorum sayenizde 🙏
Ayrıca birkaç yazardan da bahsetmek istiyorum Rebecca Yarros Sally Rooney bunlar her yerde sürekli kitapları okunup fütursuzca övülüyorlar inanılmaz açıkçası
a bir de şu "dark acdemia"ya değinmek istiyorum... gizli tarih, eğer kötü olsaydık falan hepsi birbirinin tamamen aynı. Yeni okula giden ezik karakter elit grupla tanışır cinayet işlenir falan. Ben bu tropelardan ve bunları her yerde görnekten bıktım, bu listedeki kitaplar şu anda çıkan pdf dosyalarının (kitap diyesim yok) yanında şaheser kalıyorlar
Paulo Coelho, Metin Hara ve Adam Fawer vb yazarlar hem genel okuyucu kitlesine hitap edecek şekilde yazmayı hem bazı ülkelere yönelik pazarlama yapmayı da biliyorlar. Coelho'yu feminist bir yazar olmasından dolayı seviyorum, bence Simyacı en zayıf kitaplarından biri.
1984 ve tıkanma hakkında
İlk defa tıkanma ile yeraltı edebiyatına giriş yapmıştım vaktim boştu ve severek okumuştum saçma ilerleyişi ilgimi çekmişti o yüzden pek eleştirici bir tavırla yaklaşmamıştım
1984 ise okurken beni içine çeken bir kitaptı sanırsam o zamanlar distopik tür kitaplara yeni giriş yaptığım için benim için başlangıç türü güzel bir edebiyat kitabı idi
İnsan neyle yaşar ise çok küçükken okumuştum ve dini konular üzerinden ilerleyen öyküler hoşuma gitmişti şimdi pek gider mi bilmem ama yorumlarda bir kişinin misyonerlik ile ilgisi olduğunu söyleyince ve tolstoy'un hayatı aklıma geldi evet acaba o zaman kavramları bilsem nasıl bir yaklaşımım olurdu.
Fikirlərinizi açıq və dəqiq söyləməniz müthiş )
Teşekkür ederim
İnsanlığımı Yitirirken'i aldım ama henüz okumadım hevesimi kaçırdın ya 🥲😅
:(
Ben İnsan Neyle Yaşar' ı okuduğumda "meh" demiştim. Öyküler fena değildi ama açıkça her bir hikayede din övücülüğü okuyunca baymıştı artık. İnsanlığımı Yitirirken o kadar çok övüldü ki merakla okuyup o dönem biraz beğenmiş olsam da özünde çok kasvetli bulmuştum. Pek de benlik değil aslında ya da şu anki benim için benlik değil diyeyim...
1984, zaten bildiğimiz bir durumu anlattığından yani bu kitabı okuyana kadar bu konuda çok materyalle karşılaştığımızdan bana o kadar inanılmaz gelmedi.
Masumiyet müzesi, çok basit bulduğum bir kitap olmanın yanında çoğu kişinin büyük aşk hikayesi dediği bir aşk da yok. Müze amacı ile oldukça gereksizce uzatılmış.
Tolstoy'un eserleri özellikle bazıları bana misyonerlik duygusu veriyor.
46 yaşındayım...Hakiki ve nitelikli yorumlar...takibe yeni takıldınız...
Çok teşekkür ederim :)
Ortaokulda kitap okumaktan hoşlanmayan ben için insan neyle yaşar kitabı çok güzeldi. Ama şimdi kendimce bir okuma altyapısı oluşturmuş halim dediğiniz gibi insan ne ile yaşar' ı o kadar da beğenmeyecektir. Çünkü yazarları tanıyıp çıkardıkları kült eserleri görünce bunlar gölge de kalıyor.(Gölge de kalmak doğru bi kelime seçimi olmayabilir tabi)
Paulo coelho' nun elif kitabını okumuştum lise 1 de aktı ve kısa sürede bitirdim ama ne anlattığı hakkında en ufak bir fikrim yok. Sanırım kısa süre okuduğum ama hiçbir şey anlamadığım hiçbir fikrimin olmadığı tek kitap
oğullar ve rencide ruhlar yorumu çok doğru abartılacak ne var -yıllar oldu okuyalı- hala anlamadım
İnsan Neyle Yaşar & P.Coelho 💯 katılıyorum. Ekmek Arası’na ise katılmıyorum Hank Chinaski annesinden yüzündeki yaralarla kirli sakallı sarhoş doğdu diye başlasa bile olurdu bence. Teşekkürler 🙏
Yaşamak kitabını ben popüler diye almıştım ve beğenmemiştim okudunuzmu bilmiyorum ama videoda kitapla ilgili düşüncenizi duymak isterdim
1984 dışındakilerine katılıyorum. ( Gerçi ben Hayvan Çiftliği'ni daha çok severim )
@@emresilvan4146 ahaha aklında yolu bir
Alper canıgüz dışında hepsine katılıyorum.
Peki
Simyacıyı herhangi bir gelişim kategorisine sokmak bile gereksiz geliyor o kadar boş bir kitaptı
Tarihteki edebiyat akımlarını öğrenebileceğim bir eser var mı ? Şöyle derli toplu. Kitaplara daha derin bakış atmak için
Akım konusu içinde tarihsellik, estetik, sosyoloji gibi bir çok alanı kapsar dolayısıyla "eserlere derin bakmak" için yazılmış bir kitap olabileceğini düşünmüyorum. Derli toplu eser olarak sonu 101 olan kitaplardan başlayabilirsiniz
@CenkerEkzts Teşekkür ederim
Ben Sidartha kitabını hiç begenmemistim.dogadaki varlıklardan medet umma ( örneğin su) felsefesini aşırı saçma buluyorum.gercek hayatla eşleşebilecek hiçbir şey yoktu kitapta.kurgu tarafı da zayıftı
@@ufkunburcunda7553 oldukça iddialı...
Japonya ne zaman asya oldu?
Bence sil yorumu dostum.