Zeki Boztaş - Dersim Mazgirt Hozunkiğ (Alanyazı) köyü. 05.09.2014-Ercan Bakay'ın Zurnası ilave.

VE YİNE GÜNAYDINLAR, İYİ GECELER SEVGİLİ GÜZEL İNSANLIK...
05.09.2014.
Dersim Mazgirt Hozunkiğ/Xoskeğ (Alanyazı) köyümüz.
Çekimini yapmıştım yirmi sene uzak kaldığımız her karışı anı dolu kanla sulanmış toprak.
İleri sağ dip taraf'da görülen ikinci köyümüz olan Şorada (Ağaçardı).
Şorda goğumlu, Efsane zurna ustası, pir'i sevgili Ercan BAKAY kirvem'in çaldığı zurnanın kustuğu dert, acı ve keder haykırışını bu video ile birleştirdim, ve paylaşmak istedim, yine firarda olan uykumun eşliğinde.
Uzun yıllar yurt dışında olmak, bir anlamda ölmüş olmak ile benzerlik taşır memleketten kopukluk bağlamında, bizde öyle his ettik hep, ne yazık ki.
Köyümüzün Kavaktepe Köyü sınırında kürtçe Dar tayi (dardağan ağacı) tepesine çıkıp bütün çevre köylere, istikametlere doğru göz gezdirdim, karanlığın üstüne projektör tutup gezdir misali.
Küçüklüğüme, uzandım, geçmişimde yaşadığım acı tatlı anılarımın hepisini avuçlayıp heybe'me doldurdum.
Her karış taprakta anıları ile o giden bütün güzel insanlarımızı yaşadım, tarlaları öküzlerle sürenlerimizi izledim, ekinlerin oraklarla biçildiğine tanık oldum, elceklerin orak ile çakışıp çıkardıkları çoşku uyandıran şakırdılara mırıldanmalarımla haykırdım, çayırlarda yan yana dizilen o usta tırpancıların şiir misali ustalıkla tırpan sallamalarına odaklanıp tırpanların huuuyyyhhhtt diye çıkardıkları narin melodilerinde eridim.
Her yöne uzanan patikalarda yaya yolcuların yoğunluğundan sayılarını sayamadım, evcil hayvanlardan büyük baş, küçük küçük hayvanlarıın yer yüzünü bir örtü misali kapladığını gördüm, mee, muu sesleriyle şarkılar söyleyedurdular, diğer dip çayırlarda, at katır kişnemeleri, bu arenada ben de varım dercesine eşeklrin heybet ve coşku ile borazan ötürmesi eklendiğine de tanık oldum, dağ yamaçlarında kekliklerin düet yaptığına hayran kaldım, yabani hayvanların çıkardıkları çeşitli enstrüman seslerle doldum, havada dansa duran atmaca lar dansda şovlarını gördüm, uçan kaçan hepisi vazife başında görevlerini yaptıklarına tanık oldum.
Yani gerçek manaada hayatın doğal gerçekliğini muazzam güzel duygularla mutluluğunu yaşadım.
Köylülerim den büyüklerimi, Atalarımı, Komşu köylülerimi, dost, akraba, arkadaş, yoldaş herkes orada, oralardaydılar hepisini gördüm, yaşadım mutlulukta zirve yaptım.
Bu nedenle adeta uçtum, uçtum havada atmacaların danslarına mutlulukla eşlik ettim, doyasıya bayılırcasına yüreğimi ortak ettim tamamına.
Öyle derinlemesine tam orta yerine gömüldüm ki geçmişimin, geçmiştekilerimin ve geçmişe dair her şeyimin anlatamam, muazzam güzel duygularla.
Ve, bir ayıldım ki yerinde hiç birşey kalmamış, herşey bir anda yok olup gitmiş, ama hiç bir şey kalmamış, çeşmeler kurumuş, insan hayvan silsilesi yok olmuş, sıraladıklarım hiç birşey yoktu yerinde, oysa tamamını daha anlatmamıştım buradaki zenginliklerden, ne anlattığım yarım ve nede tüm diğer herşey yoktu yerinde kalmamıştı, yok olmuştu.
Duygularım zirve yapmıştı dağın üst noktadaki dorukta, ağıt'a dönüştü tamamen, neşem, sevinç'im, mutluluğum.
Ağıt sesini derinden duydum yüreğimin.
Etrafımda defalarca döndüm, uzak köylerimizin yollarına bile göz gezdirdim, döndüm pervane misali yerimde, gözlerim radar vazifesini devr almıştı, ama sınıf'da kaldı, hiç bir şey yakalayamamakdan ötürü.
Bağırdım, çağırdım, isimleri ile çağırdım, hiç birinden bir tek yanıt alamadım.
Meğerse çekip gitmişler bu diyardan.
Çoğunluk kara toprağı, diğer kısım da savrulmuş Dünya ve Ülken'in her yerine.
Yirmi yıl sonra Ülkeye giderken yüreğinin tam orta yerinden vurulmanın ne ve nasıl olduğunu öğrenmiş oluyorsun böylece çaresiz.
Nedeni yazılandan ibaret.
Yitirdiklerimiz o bütün güzel değerlerimizi yürekten selamlar, anıları önünde büyük bir saygı özlem ve hürmet ile eğiliyorum.
Yaşamlarını sürdürenlerimize de saygı sevgi ve selamlarımı gönderiyorum.
Ailece bu hünerlerini sürdürmekteler değerli Bakay Ailesi kirvelerimiz.
Her birine ve Ercan Kirveme teşekkürler eder saygı sevgi ve selamlarımı gönderiyorum, tabiki tüm güzel insanlığa keza öyle.
Saygılarımla...