Fusûsul hikemi inşallah sonu kadar işlersiniz hocam ne zaman dan beri fusus u bekliyor dum sizden dinlemek dahada bir keyifli oluyor teşekkür ederim sağolasınız sağlıcakla kalın 🌹
ahmet hocam dairenin üzerindeki yokluk alanları bizim buyutumuza göre yokluk ama başka bir boyuta göre varlık alanı diyebilirsek o yokluk alanları boyut geçiş kapıları olmaz mı o zaman ? ve dediğiniz gibi o kapılardan fenafillah a erenler geçeblilir beş duyu ötesinde algıları açık olanlar...program için çok teşekkür ediyor ve devamını diliyorum. zihnim ve ufkum hareketlendi sayenizde Allah razı olsun hocam.
Ben zamanın 4. Boyut olduğunu düşünmüyorum aksine zamaninda boyutları var . Zaman kavramı maddeyle alakalı. Maddenin boyutsal değişimiyle zamanın da boyutsal değişimi var. Boyutlar arasında yolculuk yapabilsek zamanın boyutlarını fark edebiliriz. Aynı anda hem var hem yok, sadece var,sadece yok bunlar zaten var biz algilayamiyoruz. Çünkü çokça maddedeyiz. Maddenin sırrı zamanın sırrı. Bu da benim teorim. Okuduklarım bende böyle bir kanaat oluşturdu.
Zaman madde olduğu surece vardır.4.boyut maddenin manadan ayrıldığı iradenle yükseltmiş oldugun manaların etken diyarlarıidır.nizam bize 7 boyuttan ibaret olunduğunu söylüyor.biz diğer boyutlarin ne olabileceğini hakkında bir tavvurda bulunamayız.zaman 1.boyut yoklar ve 2. Boyut varlarin bir araya gelmesiyle 3.boyutta madde halindeki gozler onune gelen hallerindeki katmanı işaret eder ki biz de fizikselligimiz oldugu surece olcebilir, maddelere sekil verip onlara manalar yukleriz.zannedersem programda anlatılan izafi yokluk ve izafi varlık titredisiminin bir ŞUUR gostererek bir araya gelmesindeki o MUTLAK IRADE ye biz Allah diyoruz.Diger taraftanda maddelerle munasebetler esnasında fizikselligin ve onlara sekil verebilmenin ilizyonunu kapilarak onlara gönül bağı oluşturmak yani bir PUT oluşturmak ile O iradeye ulasamazsiniz.Benim hayatım boyunca dikkatini cekmeye calıstığım şeyde bu..belki kstılmaya bilirsiniz bu kısmına.iste yeryüzünde insanların önceleri sayısız putlara ad vererek sıfatlardan bulmaya çalıştığı seyi zamanla tek bir puta indirerek onun adınada kim yerde god,kimi yerde Allah kim yerde ra vs. diye adlandirmis.aslinda maddeye koymus oldugu gönül bağı ile ona yaklasmak istemistir.nezaman ki Allah eli kolu bağlı sadece insanlar ile istigal olan kötülüğe he diyecek adaletsizliklere de riza gosterip bunu test ayagiyla açıklayacak bir psikopat ise ki degildir.burada anlatılan Allahla yada god yada ra nasıl ifade ediliyorsa Hic bir sınır ve olculendirmeye hic bir sıfata tabi olmayan kendisini ancak varlar ve yoklar boyutunun bir araya gelisindeki ortaya konulan o IRADEde gördüğümüz Allah farklıdır.Zaman sabir konularak algıladıgımız ve uzerine insaa etfigimiz mutlak bilgileride degistirir.bir yerde o oyle datalar vardır ki bunlar asla değismez zamandan munezzehtir madde halinde degildir.yanlız madde. Frekansında gorunme ihtiyacı nereden dogmuştur.Evrende hic birsey yok olmuyor sadece sekil degistiriyorsa o yoklar boyutunda zaten vardir.o halde bizlerin icat ettigi yine gorsel yanilsamayla aciklarken anlamini farkli anladigimiz yaratma kelimesi cökmüyor mu diye soracak olursanız.rahman ve rahim olan Allahın ortaya koyduğu o irade su nizamin ayakta durmasini saglayan 4.boyuttaki iradelerinde üstünde dir.o iradeki kendini ifade etmek icin yaratma gibi bir ifadeyede ihtiyacı yoktur.Eger bir araya gelis ve fiziksellik yani algilaya bilir ve algilana bilir olma halimiz bir zaman sureci icinde olsaydi.Allah yani o irade de belli bir zaman surecine tabi olurdu ki bu da ozaman 7 boyutu da dikeylemedine kesen bir kavran olurdu zamanda buda o yolu kullanarak Allaha ulaşılması anlamina gelirki Allah zamamandan nede mekandan munezzehtir bana göre.O halde insanlara anlatıldığı gibi dunya 7 gün gibi bir zaman surecinde Allahla muhattaplanidirilarak "yaratilmis!""falanda degildir.Oradaki ifadelerde bahsedilen o iradenin harekete geçirdiği bir dinsmik (Yani ol emiri diye metaforik ifade edilmistir.)4.boyuttaki iradelerin bunu insaa etmesi 7.gunde sürmüş olduğu ifade edilmis aslında.zaten kutsal metinleri anlamaya calisken metforik olarak bahsedilen konuyu direk anlamaya kalkarsaniz muhtemelen farkinda olmadan yaratma kelimedi,Allahin eli vs gibi kelimelerden kafamizda bir PUT ysni fiziksellligi olan fuziksellikte gorebildigimiz diger Allahi anlariz.Malesefe çogunluklads oyle anliyoruz masdesel kavrayis bicimleriyle baktigimiz icin.
@@baglantsalbutunsellik böyle konularda tartışabilecek birilerini bulmak çok güzel. Bu bilgilerin kaynaklarını banada söylemisiniz . Sonuçta bunlar sizin cikarimlariniz. Hepimizin bilgi, dolayısıyla algılarımız farklı. Güzel olan da bu bence.ben de okuyup kendimce özümseyip kanaat getirmek isterim. Artık her soylenilene kafamı sallayıp evet bu doğru diyemiyorum. Bilimle kadim olarak adlandırılan bilgileri birleştirmeye çalışıyorum. Ki gerçekte spritüel olrak adlandırılan bir çok bilginin aslında fiziğin bir parçası olduğunu düşünüyorum. Ister Allah de ister god, dinî bilgiler bana yetmiyor. Başlangıcı merak ediyorum. O 'nu anlamak istiyorum. Gerçekten anlamak. Nedenle başlayan milyonlarca sorum var hiç cevabım yok. Öğrendikçe yaratıcının zekâsına hayran oluyorum. Bigbang gibi elimizde bolca teori var🤔 Yazdiklarim yorum, sedece okyanusta bir damlayala okyanusu hayal etme çabası. Ve bu çok can sıkıcı.
@@aylinulgen Bakış açın çok güzel ve bence doğru yoldasın, en azından doğru soruları soruyorsun. İnsanın ilk ve en önemli soracağı sorusu "Neden?"dir. Ve dediğiniz gibi her şeyin karmaşası ardında yatan neden bidayette başlıyor. Yaratılışımız zamanında yaşananlar açık bir şekilde semavi dinlerde bizlere verilmemiş. İnsanlığın tüm serencamı yaratılış sonrası yaşananlarda ve kovuluşumuzda gizli. Daha yaratılmadan dahi itiraz edilmişti varlığımıza. "Kan dökecek kullar mı yaratacaksın?" denmişti de sonra yaratıcı tarafından Adem isimleri bildiğini göstermişti, bu ne demek oluyordu? Kadim dönemlerde anlatılan mitolojiler ile Semavi dinler özünde elbette aynı şeyi anlatıyor, mitolojiler ve eski Semavi dinler biraz tahribe uğramış ister istemez. Kur'anın da söylediği üzere bizden önce bizden çok daha gelişmiş uygarlıklar yaşadı, örneğin: Ad kavmi (muhtemelen Atlantis), onların "İrem" şehrinin bir benzerinin olmadığından ve bundan sonra da olamayacağından bahseder gene Kur'an. İnsanların şu anki DNA'sında aktif olmayan genler, Nuh Tufanı'ndan sonra ömrümüzün kısalması, Babil Kulesi vakasından sonra diller ayrılması mevzuları geçmişte insanlığa insanüstü bir müdehalenin yapıldığının kanıtı niteliğindedir. Zamanın bir boyut olmadığına, bir akış olduğuna inanıyorum. Zaman Serhat beyin de anlattığı gibi ANLARDA yaratılmış varlıkların bir akışı. Nehirde giden bir kayığın yönü, hızı vs. nasıl ki nehire müdehale edildiğinde manüpüle edilebilir, bir nevi bizim nehrimiz olan uzay-zaman dokusu da yüksek yer çekimi, ışı hızı ve üstü hızlar, büyük elektromanyetik alanlar vs. gibi şeylerle de manipüle edilebilir. Uzay-zaman dokusu bir boşluk değildir, bir nevi sıvı, karanlık ışık olduğu söylenir. Sıvı denmesi de akışı sağladığı için olmalı. Ayrıca bu dünyada 3 pozitif, 3 negatif olmak üzere 6 boyutun olduğu, Süleyman mührünün de aslında bunu sembolize ettiği yani dünyadaki pozitif ve negatif boyutlara ve o boyutlardaki varlıklara hakim olduğu anlatılır. Evrende ise toplamda 12 boyutun olduğu, her boyuta şuur seviyenizle alakalı olmak üzere maddesel frekansınızı arttırmanız ile geçebileceğiniz anlatılır. Yüksek boyutlardaki varlıklar frekanslarını düşürürlerse bizim boyutumuzda determine olurlar. Melekler vs. insan kılığına girebilmesi de bununla alakalıdır. Her boyutun titreşime bağlı olmak üzere bir şuur seviyesi ve her boyutun o boyuta has titreşimlerde bir alemi olduğu söylenir.
@@mesecobani ben Alıkonulanlar bulusma birlesme platformunds bu konular hakkında bilgi verdim.oncelikle sevgili dostum.şunu bilmemmiz gerekiyor.cümleleri kurarken dikkat efiyorum da kabul görmüş alıstırılan literatürü kullanıyoruz.bunu düşünce kalıbımızda kullannıyoruz.yaratma sözcüğü size ne anlatıyor deniyorsa ve size o sözcüğü ne sekilde telkinledilerse o sekilde anliyor ve o maddesel deneyimlerle eldeedilmis litreraturun üzerine dusunceler insaa ediyoruz.once bundan kurtulmak gerekiyor.14 yssimdan beri bu kelimelerinn icinde putlastirilip hap solunan manaları o putları kırarak serbest bıraktım.ister istemez hepimizin kafamızda cozmek isteyip bu budur dedigi bir put olur ve ister gönüllü ister gönülsüz hepimiz put perestiz.bunu farkettigimden beri hz muhammed nasıl kabedeki yani islamin kalbindeki putlari kirarak temizlediyse,bende kalbimdeki putlari temizledim.Bahsettigin ve orenek verdigin kuran insanı tepkiler veren kızan bazen öfkelenen,böbürlenen,kibirlenen sozler sarfetmis görünüyor.Allahin eli sizin elliniz uzerindedir derken fiziksel olarsk Allahin elinjn bir uzvunun oldugunu mu anlamaliyiz.yada siz bir el goruyormusunuz.evet eger kutsal saydigimiz sozleri dogrudan dogruya orada kulkanildigi anlamayla anlarssk putperest yani fuziksel kavrama bicimleriyle aklimizda imgelemis oluruz.oysa kuranda metaforik anlatim yontemi kullanilmistir.kuranda yaratmak kelimesi dönüştürülürsünüz anlamina gelir.nisa suresi 9.ayette hirsizlik yapanin eli kesilir derken o isler alakali ayetin tamamını okudugun zaman toplumsal bir duyarsizlik ve yoksaymanin sonucu oluşan hastaliklar ve egilimlerden toplumu sorumlu tuttuğunu o davranistan ve dusunceden ayirmak anlamini tadidigini anlarmaliyiz.Beynimixin parasempatik sistemi yani kalp atışı,nefes alma göz kirpma gibi otomatik haraketler beynimizi ve irademizi kullanmadan yaşamamızı isteyen yapay bir sistem tarafından düsüncelerimizi mekanik hale getirdi.onların zehirli literatürünü onların kavrama bicimini tarafında cepe cevre sarılıp dusunsel anlamda vermis olduğumuz tepkiler reaksyonlar bile ön görülebilir ve bir kategarizsyon bir tanimlama için de.sevginin ne oldugu konusunda bize ögretilen ve anlattilan ifadelendilrilen o seyin bizim hissettigimizden farkli oldugunu kisiden kisiye degistigini biliyoruz.manevi ve ölcülemeyen manaları tanimlama ve katagorize etme gibi bir derdimiz var.Allahida 99 addan ibaret bir çerçeve sınırlandırıp onuda kafamızda cözüp kavanoza koyup bir rafa kaldırdık.binlerce insanı karşı taraf sizin dusmaniniz gidin onlari oldurun diyen bir aklın egemenligi altinda kendi irafemizi o akla teslim etmis olarak gidip o insanların canini alabiliyorsak ayni sekilde onlarida oraya o akil topluyorsa burada her kisinin oraya gercekten kan dokmek icin geldigini soyleyemeyiz.onlar kendi iradelerini birine teslim etmis olduklari icin kendilerinden beklenmeyecek ulviyet hallerini terketmis bir sekilde parasempatik sistemle haraket eden güdülenen mekanik düşünen canlilar halindedir.iste insanin kendi iradesini eline almasi bu nedenle onemlidir.yeryuzunde olusan olusa gelen tum karisikliklarin ve düzensizliklerin temelinde insan iradesinin kullanılmamasından ileri gelir.kollektif bir irade ile coordine olmus yeryüzündeki tüm insanlarin birbirine yataylığına ve dikeyligine bir irade gostermesi hem dogayla hem cansiz gibi gorunenlerle ve onun otesindeki diğer alemlerde yasayanlarla uyum içinde entegre olmayı sağlayacaktır.Ama size bize sayısal niceliklerle yapılan fiil ve haraketlerin sizi bir yere taşıyacağına hayatinizin merkezine maddeyi parayi vesaire aklınızı tvlarla muziklerle meskul edip sizi fabrikalarda üretilen kalıp sabunlar gibi okul askerlik sonra evlilik emeklilik sonra arkasından mezar şeklinde bir anlayışı benimsemenizi telkinleyerek maddesel bir kavrayis ve dusunce kalibinda kalmaniz sağlanıyor.oysa kendi iradesini eline alan insanin bir yerlerden birseyler ogrenmesine gerek yok hatta benden bile.sadece şunu sorun NEDEN,HANGI,NICIN,NASIL gibi edatların dogada karsılıgı var mı.dogada karsığı yoksa bu datayı siz nereden aldınız nasıl bilebilebiliyorsunuz.bunlar bizim genlerimize titresin yoluyka mutlak bir irade tarafından aktarıldıysa biz daha icimizde var olan baska datalarıda fark etmemis olabilirmiyiz.insan eliyle uretilen tum datalar yok olurken bu datalar nadıl saklanıyor.nasıl aktarılıyor ve değişmeden kati surette kalıyor.Ozaman siz zaten sirmus oldugunuz soduların yanıtlarının buyuk bir çoğunluğunu zaten bir baskasının size söylemesine gerek olmadan bulacaksınız.
@@baglantsalbutunsellik kardeşim dediğin çoğu şeye katılmakla beraber tam olarak niçin böyle karmaşık bir şekilde yazdın anlamadım? Evet, Kur'anda alegorik ifadeler var ama HER ŞEY alegoriktir diye bakamayız. Kur'an ve İslami gelenek zaten bize özgür irademiz olduğunu söyler, aksi takdirde mantıklı düşünen bir insan için imtihan olmanın bir anlamı olmayacaktır. Tam olarak niçin böyle bir felsefi sorgulama yaptın anlayamadım. Evet, dibine kadar sorgulamalıyız ama mevcut konumuzla ne alakası var anlamadım? Yani yazdığım bir şeye karşı mısın, hem fikir misin anlayamadım. Sorguladığın, edindiğin ilim nispetinde Allah'ı ve komozu anlayabilisin. Allah o kadar yüce bir varlık ki biz hiçbir zaman bihakkın onu algılayamıyacaz. Tek derdimiz algılayabildiğimiz kadar iyi algılayabilmek olmalı. Ne kadar iyi algılarsak ona o kadar yaklaşabiliriz ve ona yaklaştıkça bambaşka şuurlara ulaşmış olacağız. Her düşünen bir şeyler bulamayacaktır lakin bulanlar hep düşünenler olacaktır.
zaman diye birşey yok tek bir zaman var biz bu kısır döngü içinde bir huni gibi dönüp dolasip aynı yere geliyoruz mana alemini görmemiz icin kalb gözunu aćmamiz lazim göremedigimiz bir ćok varliklar var onlarin titreşim gücleri çok fazla bierin titreşim gücumuz çok az olduğu icin bu varliklari göremiyoruz üćüncu gözü aćmamiz halinde bu olaylari görebiliriz beyin gücümuzu geliştirmemiz lazim nereni çalistirirsan oran gelisir hayirlisi olsun kolay gelsin
Size yaşadığım bir olayı anlatmak istiyorum 3 kere bu olayı yaşadım.Gündüz evimde tek başıma otururken zaman olgusunu kaybettim uyanıktım herşey olmuş bitmiş ve aslında biz sorgu aşamasındaymışız ve kendimi gördüm ve önümde yaşadığım gelmiş,geçmiş ve gelecek bütün olayları aynı anda seyrederken gördüm.Sorgu aşamasındaydım bunları yaptınmı diye soruyorlar dı yapmadım demek ne mümkün herşey önümdey di o andan sıyrılıp normal hale gelince bu dünyanın gerçek olmadığını aslında öldüğümüzü ve yaşadığımız olayları tekrar seyrediyoruz şu an ben yaşamıyorum hâlini 3-4 gün üstümden atamıyorum çocuklarıma bakıyorum eşime bakıyorum inanamıyorum herşeye yabancı hissediyorum kendimi hayatım boyunca uzun aralıkaçıklama getirebilirmisiz bu olayı?larla bu olayı 3 kere yaşadım.Sizce nedir bana bu olayı açıklayabilirmisiniz?
Doğmamış bir bebeğin dünyası yaşam alanı anne karnı doğum gerçekleştiğinde bebek artık o yaşam alanını terk ederek( bir anlamda ölerek) dünya hayatına geçiş yapar, dolayısıyla dünya hayatında yaşayan bizler aynı bir bebeğin dünyaya gelmesi gibi bu dünyadan da ebedi güzergahımız olan Berzah alemine geçeriz. Aslında ölüm yok yaşam formu değişikliği var.
Ahmet hocam, sorum size şöyle; bu var oluşlar yok oluşlar her şey de ayrimi, yoksa bu olay bütün kainat için olup içindekilerin her bir şey kainattaki tüm yok ve var oluşdan sakronize olarak her Şey nasibini aliyor.? Cevabiniz için teşekkürler...!
Burdaki mevzu aslinda biraz da alem hadis midir muhdis midir konusuyla alakali. Allame- i taftazaninin serhul akaidini okumanizi tavsiye ederim serhat bey
Ahmet Bey , Muhyiddin arabi bir eserinde peygamber gibi kendisinde miraca yükseldiğinden bahsedermiş, sanırım bu eserinde, aynı zamanda miraca yükseldiğinde dünyayı düz bir zemin olarak görür, güneş ve ayın üzerinde döndüğünü aktarmış, bu konu doğru mudur?
Miraç olayı Peygamberimizin geleceğe gitmesi diyebiliriz çünkü meleklerin, peygamberlerin makamlarını gormesi, cennet ve cehenemlikleri görmesi. Yani aslında hersey yaşanmış ve bitmiştir o yüzden kaderimiz belli çünkü yaşadık seçtik gibi yaşantımızı. Ama ibni arabi gibi yasarken bazı şeyleri görebilir ve hissedebiliriz. Kuran-i Kerimin ilk emri oku yâni bizim anlamamız idrak edebilmemiz icin anlamamız gerekiyor. Şuan ki zaman da, mümkünmüdür derseniz evet aslinda yememiz içmemiz yaşam tarzımızı uygun hale getirirsek mümkündür diye düşünüyorum. Ama yasadiklarimizi anlatabilirmiyiz çünkü deli denilebilirdi bize yaşayanlarda anlatamıyor. Simdi bu yorumuma bile nekadar hakaret gelir. insanlar böyledir 😉
Bu adamı görünce içim açılıyor
Abi seni hayranlıkla takip ediyor programlarını izliyorum senin gibiler ihtiyacı var bu ülkenin tespitlerin çok guzel
Cok harika anlatmissin.
Ahmet bey bu konu size çok uymuş, iyi anlatıyorsunuz, lütfen serilere devam edin .
Allah c.c. razi olsun hizmetlerinizden.🙏
Maşallah memlekette her konuya hakim araştırmacılarımız mevcut... insanlara merak ve idrakle bunlara eğilmek kalıyor.. emeğe saygı.
Bu seriye bayıldım.
Lütfen devam edin
''Allah bizimle'' düsturunu daha bi anladım. Bizim sahit olanlar oluşumuzu anladım. Teşekkur ederim.
Hocam Allah razı olsun bu tarz programlara cok ihtiyaç ımz varr
SALAM ALEYKUM.ÇOX GÖZƏL ANLATIRSIZ.TEŞEKKÜR EDİRƏM.✴️🇦🇿🇦🇿🇦🇿✴️🇹🇷🇹🇷🇹🇷✴️🇵🇰🇵🇰🇵🇰✴️
Verdiğiniz emek ve zaman için teşekkür ediyorum, Allah yardımcınız olur İnşallah
Teşekkürler
Fusûsul hikemi inşallah sonu kadar işlersiniz hocam ne zaman dan beri fusus u bekliyor dum sizden dinlemek dahada bir keyifli oluyor teşekkür ederim sağolasınız sağlıcakla kalın 🌹
Çok güzel.Seriye devam🙏👍🏻👏🏻❤️
ahmet hocam dairenin üzerindeki yokluk alanları bizim buyutumuza göre yokluk ama başka bir boyuta göre varlık alanı diyebilirsek o yokluk alanları boyut geçiş kapıları olmaz mı o zaman ? ve dediğiniz gibi o kapılardan fenafillah a erenler geçeblilir beş duyu ötesinde algıları açık olanlar...program için çok teşekkür ediyor ve devamını diliyorum. zihnim ve ufkum hareketlendi sayenizde Allah razı olsun hocam.
Anlatim gayet güzel. Insaallah devamini bekliyoruz.
İlmine emeğine sağlık Serhat bey, teşekkürler..
Çok güzel. İnşallah devamı gelir.
allah razı olsun
Hocam Allah razı olsun
çok güzel, gibta edilesi, Allah ilminizi ve yolunuzu artirsin ,
hocam diyeyim 😊👍🌸
Teşekkür ederim .Videolar inşaAllah devam eder.
Hiçlik ve heplik boyutlarıda dıyebılırız
abi muhyiddini arabinin fusus ve fütuhaddi,ni günlük 1 saat anlatsan cok seyler degisir
Ben zamanın 4. Boyut olduğunu düşünmüyorum aksine zamaninda boyutları var . Zaman kavramı maddeyle alakalı. Maddenin boyutsal değişimiyle zamanın da boyutsal değişimi var.
Boyutlar arasında yolculuk yapabilsek zamanın boyutlarını fark edebiliriz.
Aynı anda hem var hem yok, sadece var,sadece yok bunlar zaten var biz algilayamiyoruz. Çünkü çokça maddedeyiz.
Maddenin sırrı zamanın sırrı.
Bu da benim teorim.
Okuduklarım bende böyle bir kanaat oluşturdu.
Zaman madde olduğu surece vardır.4.boyut maddenin manadan ayrıldığı iradenle yükseltmiş oldugun manaların etken diyarlarıidır.nizam bize 7 boyuttan ibaret olunduğunu söylüyor.biz diğer boyutlarin ne olabileceğini hakkında bir tavvurda bulunamayız.zaman 1.boyut yoklar ve 2. Boyut varlarin bir araya gelmesiyle 3.boyutta madde halindeki gozler onune gelen hallerindeki katmanı işaret eder ki biz de fizikselligimiz oldugu surece olcebilir, maddelere sekil verip onlara manalar yukleriz.zannedersem programda anlatılan izafi yokluk ve izafi varlık titredisiminin bir ŞUUR gostererek bir araya gelmesindeki o MUTLAK IRADE ye biz Allah diyoruz.Diger taraftanda maddelerle munasebetler esnasında fizikselligin ve onlara sekil verebilmenin ilizyonunu kapilarak onlara gönül bağı oluşturmak yani bir PUT oluşturmak ile O iradeye ulasamazsiniz.Benim hayatım boyunca dikkatini cekmeye calıstığım şeyde bu..belki kstılmaya bilirsiniz bu kısmına.iste yeryüzünde insanların önceleri sayısız putlara ad vererek sıfatlardan bulmaya çalıştığı seyi zamanla tek bir puta indirerek onun adınada kim yerde god,kimi yerde Allah kim yerde ra vs. diye adlandirmis.aslinda maddeye koymus oldugu gönül bağı ile ona yaklasmak istemistir.nezaman ki Allah eli kolu bağlı sadece insanlar ile istigal olan kötülüğe he diyecek adaletsizliklere de riza gosterip bunu test ayagiyla açıklayacak bir psikopat ise ki degildir.burada anlatılan Allahla yada god yada ra nasıl ifade ediliyorsa Hic bir sınır ve olculendirmeye hic bir sıfata tabi olmayan kendisini ancak varlar ve yoklar boyutunun bir araya gelisindeki ortaya konulan o IRADEde gördüğümüz Allah farklıdır.Zaman sabir konularak algıladıgımız ve uzerine insaa etfigimiz mutlak bilgileride degistirir.bir yerde o oyle datalar vardır ki bunlar asla değismez zamandan munezzehtir madde halinde degildir.yanlız madde. Frekansında gorunme ihtiyacı nereden dogmuştur.Evrende hic birsey yok olmuyor sadece sekil degistiriyorsa o yoklar boyutunda zaten vardir.o halde bizlerin icat ettigi yine gorsel yanilsamayla aciklarken anlamini farkli anladigimiz yaratma kelimesi cökmüyor mu diye soracak olursanız.rahman ve rahim olan Allahın ortaya koyduğu o irade su nizamin ayakta durmasini saglayan 4.boyuttaki iradelerinde üstünde dir.o iradeki kendini ifade etmek icin yaratma gibi bir ifadeyede ihtiyacı yoktur.Eger bir araya gelis ve fiziksellik yani algilaya bilir ve algilana bilir olma halimiz bir zaman sureci icinde olsaydi.Allah yani o irade de belli bir zaman surecine tabi olurdu ki bu da ozaman 7 boyutu da dikeylemedine kesen bir kavran olurdu zamanda buda o yolu kullanarak Allaha ulaşılması anlamina gelirki Allah zamamandan nede mekandan munezzehtir bana göre.O halde insanlara anlatıldığı gibi dunya 7 gün gibi bir zaman surecinde Allahla muhattaplanidirilarak "yaratilmis!""falanda degildir.Oradaki ifadelerde bahsedilen o iradenin harekete geçirdiği bir dinsmik (Yani ol emiri diye metaforik ifade edilmistir.)4.boyuttaki iradelerin bunu insaa etmesi 7.gunde sürmüş olduğu ifade edilmis aslında.zaten kutsal metinleri anlamaya calisken metforik olarak bahsedilen konuyu direk anlamaya kalkarsaniz muhtemelen farkinda olmadan yaratma kelimedi,Allahin eli vs gibi kelimelerden kafamizda bir PUT ysni fiziksellligi olan fuziksellikte gorebildigimiz diger Allahi anlariz.Malesefe çogunluklads oyle anliyoruz masdesel kavrayis bicimleriyle baktigimiz icin.
@@baglantsalbutunsellik böyle konularda tartışabilecek birilerini bulmak çok güzel. Bu bilgilerin kaynaklarını banada söylemisiniz . Sonuçta bunlar sizin cikarimlariniz. Hepimizin bilgi, dolayısıyla algılarımız farklı. Güzel olan da bu bence.ben de okuyup kendimce özümseyip kanaat getirmek isterim.
Artık her soylenilene kafamı sallayıp evet bu doğru diyemiyorum.
Bilimle kadim olarak adlandırılan bilgileri birleştirmeye çalışıyorum. Ki gerçekte spritüel olrak adlandırılan bir çok bilginin aslında fiziğin bir parçası olduğunu düşünüyorum.
Ister Allah de ister god, dinî bilgiler bana yetmiyor. Başlangıcı merak ediyorum. O 'nu anlamak istiyorum. Gerçekten anlamak.
Nedenle başlayan milyonlarca sorum var hiç cevabım yok.
Öğrendikçe yaratıcının zekâsına hayran oluyorum.
Bigbang gibi elimizde bolca teori var🤔
Yazdiklarim yorum, sedece okyanusta bir damlayala okyanusu hayal etme çabası. Ve bu çok can sıkıcı.
@@aylinulgen Bakış açın çok güzel ve bence doğru yoldasın, en azından doğru soruları soruyorsun. İnsanın ilk ve en önemli soracağı sorusu "Neden?"dir. Ve dediğiniz gibi her şeyin karmaşası ardında yatan neden bidayette başlıyor. Yaratılışımız zamanında yaşananlar açık bir şekilde semavi dinlerde bizlere verilmemiş. İnsanlığın tüm serencamı yaratılış sonrası yaşananlarda ve kovuluşumuzda gizli. Daha yaratılmadan dahi itiraz edilmişti varlığımıza. "Kan dökecek kullar mı yaratacaksın?" denmişti de sonra yaratıcı tarafından Adem isimleri bildiğini göstermişti, bu ne demek oluyordu?
Kadim dönemlerde anlatılan mitolojiler ile Semavi dinler özünde elbette aynı şeyi anlatıyor, mitolojiler ve eski Semavi dinler biraz tahribe uğramış ister istemez. Kur'anın da söylediği üzere bizden önce bizden çok daha gelişmiş uygarlıklar yaşadı, örneğin: Ad kavmi (muhtemelen Atlantis), onların "İrem" şehrinin bir benzerinin olmadığından ve bundan sonra da olamayacağından bahseder gene Kur'an.
İnsanların şu anki DNA'sında aktif olmayan genler, Nuh Tufanı'ndan sonra ömrümüzün kısalması, Babil Kulesi vakasından sonra diller ayrılması mevzuları geçmişte insanlığa insanüstü bir müdehalenin yapıldığının kanıtı niteliğindedir.
Zamanın bir boyut olmadığına, bir akış olduğuna inanıyorum. Zaman Serhat beyin de anlattığı gibi ANLARDA yaratılmış varlıkların bir akışı. Nehirde giden bir kayığın yönü, hızı vs. nasıl ki nehire müdehale edildiğinde manüpüle edilebilir, bir nevi bizim nehrimiz olan uzay-zaman dokusu da yüksek yer çekimi, ışı hızı ve üstü hızlar, büyük elektromanyetik alanlar vs. gibi şeylerle de manipüle edilebilir. Uzay-zaman dokusu bir boşluk değildir, bir nevi sıvı, karanlık ışık olduğu söylenir. Sıvı denmesi de akışı sağladığı için olmalı.
Ayrıca bu dünyada 3 pozitif, 3 negatif olmak üzere 6 boyutun olduğu, Süleyman mührünün de aslında bunu sembolize ettiği yani dünyadaki pozitif ve negatif boyutlara ve o boyutlardaki varlıklara hakim olduğu anlatılır. Evrende ise toplamda 12 boyutun olduğu, her boyuta şuur seviyenizle alakalı olmak üzere maddesel frekansınızı arttırmanız ile geçebileceğiniz anlatılır. Yüksek boyutlardaki varlıklar frekanslarını düşürürlerse bizim boyutumuzda determine olurlar. Melekler vs. insan kılığına girebilmesi de bununla alakalıdır. Her boyutun titreşime bağlı olmak üzere bir şuur seviyesi ve her boyutun o boyuta has titreşimlerde bir alemi olduğu söylenir.
@@mesecobani ben Alıkonulanlar bulusma birlesme platformunds bu konular hakkında bilgi verdim.oncelikle sevgili dostum.şunu bilmemmiz gerekiyor.cümleleri kurarken dikkat efiyorum da kabul görmüş alıstırılan literatürü kullanıyoruz.bunu düşünce kalıbımızda kullannıyoruz.yaratma sözcüğü size ne anlatıyor deniyorsa ve size o sözcüğü ne sekilde telkinledilerse o sekilde anliyor ve o maddesel deneyimlerle eldeedilmis litreraturun üzerine dusunceler insaa ediyoruz.once bundan kurtulmak gerekiyor.14 yssimdan beri bu kelimelerinn icinde putlastirilip hap solunan manaları o putları kırarak serbest bıraktım.ister istemez hepimizin kafamızda cozmek isteyip bu budur dedigi bir put olur ve ister gönüllü ister gönülsüz hepimiz put perestiz.bunu farkettigimden beri hz muhammed nasıl kabedeki yani islamin kalbindeki putlari kirarak temizlediyse,bende kalbimdeki putlari temizledim.Bahsettigin ve orenek verdigin kuran insanı tepkiler veren kızan bazen öfkelenen,böbürlenen,kibirlenen sozler sarfetmis görünüyor.Allahin eli sizin elliniz uzerindedir derken fiziksel olarsk Allahin elinjn bir uzvunun oldugunu mu anlamaliyiz.yada siz bir el goruyormusunuz.evet eger kutsal saydigimiz sozleri dogrudan dogruya orada kulkanildigi anlamayla anlarssk putperest yani fuziksel kavrama bicimleriyle aklimizda imgelemis oluruz.oysa kuranda metaforik anlatim yontemi kullanilmistir.kuranda yaratmak kelimesi dönüştürülürsünüz anlamina gelir.nisa suresi 9.ayette hirsizlik yapanin eli kesilir derken o isler alakali ayetin tamamını okudugun zaman toplumsal bir duyarsizlik ve yoksaymanin sonucu oluşan hastaliklar ve egilimlerden toplumu sorumlu tuttuğunu o davranistan ve dusunceden ayirmak anlamini tadidigini anlarmaliyiz.Beynimixin parasempatik sistemi yani kalp atışı,nefes alma göz kirpma gibi otomatik haraketler beynimizi ve irademizi kullanmadan yaşamamızı isteyen yapay bir sistem tarafından düsüncelerimizi mekanik hale getirdi.onların zehirli literatürünü onların kavrama bicimini tarafında cepe cevre sarılıp dusunsel anlamda vermis olduğumuz tepkiler reaksyonlar bile ön görülebilir ve bir kategarizsyon bir tanimlama için de.sevginin ne oldugu konusunda bize ögretilen ve anlattilan ifadelendilrilen o seyin bizim hissettigimizden farkli oldugunu kisiden kisiye degistigini biliyoruz.manevi ve ölcülemeyen manaları tanimlama ve katagorize etme gibi bir derdimiz var.Allahida 99 addan ibaret bir çerçeve sınırlandırıp onuda kafamızda cözüp kavanoza koyup bir rafa kaldırdık.binlerce insanı karşı taraf sizin dusmaniniz gidin onlari oldurun diyen bir aklın egemenligi altinda kendi irafemizi o akla teslim etmis olarak gidip o insanların canini alabiliyorsak ayni sekilde onlarida oraya o akil topluyorsa burada her kisinin oraya gercekten kan dokmek icin geldigini soyleyemeyiz.onlar kendi iradelerini birine teslim etmis olduklari icin kendilerinden beklenmeyecek ulviyet hallerini terketmis bir sekilde parasempatik sistemle haraket eden güdülenen mekanik düşünen canlilar halindedir.iste insanin kendi iradesini eline almasi bu nedenle onemlidir.yeryuzunde olusan olusa gelen tum karisikliklarin ve düzensizliklerin temelinde insan iradesinin kullanılmamasından ileri gelir.kollektif bir irade ile coordine olmus yeryüzündeki tüm insanlarin birbirine yataylığına ve dikeyligine bir irade gostermesi hem dogayla hem cansiz gibi gorunenlerle ve onun otesindeki diğer alemlerde yasayanlarla uyum içinde entegre olmayı sağlayacaktır.Ama size bize sayısal niceliklerle yapılan fiil ve haraketlerin sizi bir yere taşıyacağına hayatinizin merkezine maddeyi parayi vesaire aklınızı tvlarla muziklerle meskul edip sizi fabrikalarda üretilen kalıp sabunlar gibi okul askerlik sonra evlilik emeklilik sonra arkasından mezar şeklinde bir anlayışı benimsemenizi telkinleyerek maddesel bir kavrayis ve dusunce kalibinda kalmaniz sağlanıyor.oysa kendi iradesini eline alan insanin bir yerlerden birseyler ogrenmesine gerek yok hatta benden bile.sadece şunu sorun NEDEN,HANGI,NICIN,NASIL gibi edatların dogada karsılıgı var mı.dogada karsığı yoksa bu datayı siz nereden aldınız nasıl bilebilebiliyorsunuz.bunlar bizim genlerimize titresin yoluyka mutlak bir irade tarafından aktarıldıysa biz daha icimizde var olan baska datalarıda fark etmemis olabilirmiyiz.insan eliyle uretilen tum datalar yok olurken bu datalar nadıl saklanıyor.nasıl aktarılıyor ve değişmeden kati surette kalıyor.Ozaman siz zaten sirmus oldugunuz soduların yanıtlarının buyuk bir çoğunluğunu zaten bir baskasının size söylemesine gerek olmadan bulacaksınız.
@@baglantsalbutunsellik kardeşim dediğin çoğu şeye katılmakla beraber tam olarak niçin böyle karmaşık bir şekilde yazdın anlamadım? Evet, Kur'anda alegorik ifadeler var ama HER ŞEY alegoriktir diye bakamayız. Kur'an ve İslami gelenek zaten bize özgür irademiz olduğunu söyler, aksi takdirde mantıklı düşünen bir insan için imtihan olmanın bir anlamı olmayacaktır.
Tam olarak niçin böyle bir felsefi sorgulama yaptın anlayamadım. Evet, dibine kadar sorgulamalıyız ama mevcut konumuzla ne alakası var anlamadım? Yani yazdığım bir şeye karşı mısın, hem fikir misin anlayamadım.
Sorguladığın, edindiğin ilim nispetinde Allah'ı ve komozu anlayabilisin. Allah o kadar yüce bir varlık ki biz hiçbir zaman bihakkın onu algılayamıyacaz. Tek derdimiz algılayabildiğimiz kadar iyi algılayabilmek olmalı. Ne kadar iyi algılarsak ona o kadar yaklaşabiliriz ve ona yaklaştıkça bambaşka şuurlara ulaşmış olacağız.
Her düşünen bir şeyler bulamayacaktır lakin bulanlar hep düşünenler olacaktır.
zaman diye birşey yok tek bir zaman var biz bu kısır döngü içinde bir huni gibi dönüp dolasip aynı yere geliyoruz mana alemini görmemiz icin kalb gözunu aćmamiz lazim göremedigimiz bir ćok varliklar var onlarin titreşim gücleri çok fazla bierin titreşim gücumuz çok az olduğu icin bu varliklari göremiyoruz üćüncu gözü aćmamiz halinde bu olaylari görebiliriz beyin gücümuzu geliştirmemiz lazim nereni çalistirirsan oran gelisir hayirlisi olsun kolay gelsin
Size yaşadığım bir olayı anlatmak istiyorum 3 kere bu olayı yaşadım.Gündüz evimde tek başıma otururken zaman olgusunu kaybettim uyanıktım herşey olmuş bitmiş ve aslında biz sorgu aşamasındaymışız ve kendimi gördüm ve önümde yaşadığım gelmiş,geçmiş ve gelecek bütün olayları aynı anda seyrederken gördüm.Sorgu aşamasındaydım bunları yaptınmı diye soruyorlar dı yapmadım demek ne mümkün herşey önümdey di o andan sıyrılıp normal hale gelince bu dünyanın gerçek olmadığını aslında öldüğümüzü ve yaşadığımız olayları tekrar seyrediyoruz şu an ben yaşamıyorum hâlini 3-4 gün üstümden atamıyorum çocuklarıma bakıyorum eşime bakıyorum inanamıyorum herşeye yabancı hissediyorum kendimi hayatım boyunca uzun aralıkaçıklama getirebilirmisiz bu olayı?larla bu olayı 3 kere yaşadım.Sizce nedir bana bu olayı açıklayabilirmisiniz?
Doğmamış bir bebeğin dünyası yaşam alanı anne karnı doğum gerçekleştiğinde bebek artık o yaşam alanını terk ederek( bir anlamda ölerek) dünya hayatına geçiş yapar, dolayısıyla dünya hayatında yaşayan bizler aynı bir bebeğin dünyaya gelmesi gibi bu dünyadan da ebedi güzergahımız olan Berzah alemine geçeriz. Aslında ölüm yok yaşam formu değişikliği var.
@serbest radikal Bunları nereden biliyorsunuz?
@Muhammet Biçici Vuslat , kavuşma ya da cennet hali daha Berzah aleminde başlıyor diye biliyorum ama doğrusunu Allah'u Alem bilir.
Selam Ahmet bey, tesekkurler oncelikler guzel mevzulari konuya almissiniz.
Dosltar bu kitabin pdf. formati varmi birinizde?
Ahmet hocam, sorum size şöyle; bu var oluşlar yok oluşlar her şey de ayrimi, yoksa bu olay bütün kainat için olup içindekilerin her bir şey kainattaki tüm yok ve var oluşdan sakronize olarak her
Şey nasibini aliyor.? Cevabiniz için teşekkürler...!
Burdaki mevzu aslinda biraz da alem hadis midir muhdis midir konusuyla alakali. Allame- i taftazaninin serhul akaidini okumanizi tavsiye ederim serhat bey
🇹🇷✌️🇹🇷
bilimsel buluşlarla örneklendirirseniz daha iyi olur gibi
Abi cok guzel anlatıyorsun da, bu konular gerçekten çok ağır konular, daha fatiha'nın anlamını bilmeyen bir topluluk bunları nasıl ifsak edecek?
Ahmet Bey , Muhyiddin arabi bir eserinde peygamber gibi kendisinde miraca yükseldiğinden bahsedermiş, sanırım bu eserinde, aynı zamanda miraca yükseldiğinde dünyayı düz bir zemin olarak görür, güneş ve ayın üzerinde döndüğünü aktarmış, bu konu doğru mudur?
Miraç olayı Peygamberimizin geleceğe gitmesi diyebiliriz çünkü meleklerin, peygamberlerin makamlarını gormesi, cennet ve cehenemlikleri görmesi. Yani aslında hersey yaşanmış ve bitmiştir o yüzden kaderimiz belli çünkü yaşadık seçtik gibi yaşantımızı.
Ama ibni arabi gibi yasarken bazı şeyleri görebilir ve hissedebiliriz. Kuran-i Kerimin ilk emri oku yâni bizim anlamamız idrak edebilmemiz icin anlamamız gerekiyor.
Şuan ki zaman da, mümkünmüdür derseniz evet aslinda yememiz içmemiz yaşam tarzımızı uygun hale getirirsek mümkündür diye düşünüyorum. Ama yasadiklarimizi anlatabilirmiyiz çünkü deli denilebilirdi bize yaşayanlarda anlatamıyor. Simdi bu yorumuma bile nekadar hakaret gelir. insanlar böyledir 😉
Isik yili ile zaman degil mesafeler ölcülür.
.
Mevlana Xalidi Bağdadi Nakşibendilerin büyük piri
Bu araz mevzusu da ilmi kelam konusudur, serhul akaidi okumanizi siddetle tavsiye ederim
Allahin sifatlari araz midir degil midir tartismasini anlatiyor bir bakima..
Yokluğu yaratan yüce Allah ona varlık sıfatı vermiş dolayısıyla yokluk vardır