"𝐀𝐤𝐢𝐥 𝐇𝐚𝐬𝐭𝐚𝐧𝐞𝐬𝐢𝐧𝐞 𝐃𝐨𝐤𝐭𝐨𝐫 𝐎𝐥𝐚𝐫𝐚𝐤 𝐀𝐭𝐚𝐧𝐢𝐫𝐬𝐢𝐧"2 Jungkook'u zor ikna etmiştim odadan çıkmak için ama çıkmayı başardım. Koridorda ellerimde dosyalarla dolaşıyor hastaların ilaç saatlerini kontrol ediyordum. Duvarın kenarında olan oturaklara oturup dosyaları dizime koydum kendi hastalarımın dosyalarını alıp detaylı incelemeye başladım. Bay Lion, Adelin, Hena ve Jungkook bu dört hastamın tek bir ortak yanı vardı aileleri; Bay lion'un ailesi yok üvey annesinin yanında büyümüş annesi kişilik bozukluğuna sahip ayrıca 3. Evre karaciğer tümörü varmış genç yaşta evinde vefat etmiş bay lion'da bu ölüme tanık olmuş öz babası bir asker ve babasını örnek alıyor ancak annesinin psikolojik sağlığı çocuğuda etkilemiş. Adelin'in annesi küçük yaşta onu ve babasını terk etmiş, hemen ardından babası öldürülmüş daha sonra yetimhanede kalmış iyi bir aileye evlatlık gittiği için sevinmiş ancak annesi onu bir köle gibi kullanmış Psikolojik şiddet ağırlıklı baskılar yaşamış ve kendisini rapunzelle bağdaştırmış. Hena ise mağdur bir anne, şöyle ki ilk evliliğini isteyerek ve severek yapmış ancak zaman geçtikçe eşi vahşileşmiş ve boşanmışlar bu durumu eski eşi kaldıramamış ancak yinede bir süre görüşmemişler, hena hayata yeni bir sayfa açarak tekrar birisine kalbini açmış ve evlenmiş bu evliliğinde bir meyvesi olmuş tabi ki ancak eski eşi bu durumu kaldıramamış ve henayı kaçırtıp çocuğunu daha 3 aylıkken aldırmış, hemen ardından yeni evlendiği eşini öldürtmüş bu durumu kabullenemeyen hena eski eşini arabayla ezerek öldürmüş bu süre zarfında akli dengesini yitirmeye başlamış küçük küçük ataklar geçirmiş erken teşhis ve tedavi olmadığı için kalıcı bir beyin hasarı bırakmış daha sonra çıktığı mahkemede bu ataklar farkedilmiş ve kontrollü tedaviye alınmış. Ve Jungkook, küçük yaşta annesi babasını aldatmış ve babası jungkook'un kendi çocuğu olduğuna inanmamış, jungkook bu nedenle çok sevgi duyduğu babasının bir anda değişen tavırlarına anlam verememiş ve kendinden çok daha sevdiği kişiye karşı güvenini kaybetmiş bu süreçte yanında olan sadece annesi varmış ancak annesi önceki kadar ona ilgi vermiyormuş jungkook zaman geçtikçe yalnızlaşmaya başlamış bu yalnızlık korkusundan dolayı annesine bağlanır hale gelmiş fakat bir akşam annesi onu terketmiş hiçbir şey söylemeden ya da vicdan azabı çekmeden, jungkook o akşam annesinin gelmesini güneş doğasıya kadar, güneş doğduktan sonrada güneş batasıya kadar beklemiş ancak annesi gelmemiş bir süre sonra kaldığı evden ev sahibi tarafından atılmış, bir süre dışarıda kalmak zorunda kalmış hep ötekileştirilmiş bir çocukluk geçirmiş ve bu sıkıntı zamanla birikerek beyinde ataklar oluşturmuş iki beyin lobu arasında etkileşim ve sinyaller zamanla azalmış bu nedenle düşünce ve hareketlerini kontrol edemez hale gelmiş. Yurtta bu durum görevliler tarafından fark edilmiş ve tedaviye alınmış. Hastaneye ilk getirildiğinde ortama alışık olmadığı ve uyum sağlamakta zorlandığı için devamlı kendine ve etrafına zarar verme çabası içerisine girmiş küçükken yalnızlıktan korkarken şimdi ise dört duvar arasında tek başına bırakılmak zorunda kalmış. Bu süreçte sevdiği insanların onu gerçekte sevmediklerini ve ona zarar vereceklerini temel almış kendisine bu nedenle her kim olursa olsun önce onun kim olduğunu ve annesi olup olmadığını sorgular olmuş çünkü çocukluğunun kabusu annesinin ve babasının kendisine ihaneti olmasıymış. Etrafındaki insanları bir kılık ustası görüyor benim bedenimin içinde annesi olduğuna inanıyor veya başka birisinin bedeninin içinde annesi ya da babası olduğunu düşünüyor hem korkuyor hemde kendisini normal olarak savunmak istiyor bu da etrafına ve kendisine zarar vermesine sebebiyet veriyor. Devamı 👇
Dosyayı kapatıp gözyaşlarımı sildim, elimde olmadan kendimi hastalarımın yerine koyuyor onlar gibi düşünüyordum. Yaşadıkları hiç kolay şeyler değildi. Derin nefesler alıp veriyordum dosyaların üzerlerine küçük notlar düşmüştüm bunları hemşireye verecektim ve vakti geldiği zaman notlara yazdıklarımı birbir hastalara uygulayacaklardı bense onlarla psikolojik olarak iletişime geçecektim. Bir hastaya ancak hasta olarak yaklaşabilirim. ... Odamda oturup idareye rapor veriyordum ancak bir anda gelen kırmızı kodla yerimden fırladım. Kırmızı kod, akıl Hastanesinde, bir hastanın ciddi ataklar geçirdiği anlamına geliyordu. Kodun geldiği odaya koşturmuş girmiştim, bu bay liondu yüzü kıpkırmızı olmuş çenesini kilitlemişti avuçlarını açmaya çalışan hemşirelere bırakmalarını söyledim; 'Bırakın ne hissediyorsa onu yaşasın öfkesini çıkarmasına izin verin ve odadan çıkın hastayla tek kalacağım.' Güvenlik; 'ama size zarar verebilir.' Ona dönüp; 'zarar görecek olan benim o zaman, merak etmeyin sorumluluk bende şimdi çıkın.' Sehpanın üstünde bulunan narkozu cebime koyup hastaya yaklaştım. 'Komutanım, iyi misiniz?' Titremesi hala devam ediyordu ama bana kulak asmıştı göz bebekleri büyüyüp küçülüyordu. 'Komutanım, kendinize hakim olmalısınız bedeninizin kontrolünü siz alın bundan korkmayın.' Beni dinlediğine emindim. 'Şimdi dediklerimi yapın lütfen' diyip ellerini avuçlarıma aldım, 'parmaklarınızı açın lütfen yavaş bir şekilde parmaklarınıza odaklanın, parmaklarınızı hissedin.' Bacaklarını kendine bastırıyordu buda odaklanmasını zorlaştırıyordu ama yinede dediklerimi yapma çabasındaydı benim dediklerimi anlaması iyi bir şeydi bu bilincinin ve muhakeme kabiliyetinin yerinde olduğunu gösterirdi. 'Komutanım, siz harikasınız çok sağlıklı bir vücuda sahipsiniz şimdi parmaklarınızı açmama bana yardım edin lütfen yoksa dün yaptığımız planlar boşa gidecek ve düşman bizi yenecek.' Plan ve düşman bu iki kelime duyarlı olduğu kelimelerdi bu kelimelerle odaklanması daha kolaydı. Yavaş yavaş parmaklarını serbest bırakıyordu bende açıyordum ve başarmıştık. Bana baktığını farkedip ellerini ona gösterdim; 'Komutanım, başardınız parmaklarınız artık sizin kontrolünüzde, artık düşmana yenilmeyeceksiniz, lütfen kendinizi kötü hissettiğinizde ellerinizi sıkmayın düşman bunu yapmanızı istiyor ona izin vermeyin.' Beni pür dikkat dinliyordu bay lion durumu düne göre daha iyiydi bu şekilde devam ederse 2 ay içerisinde bedenini kontrol etmeyi öğrenebilirdi. Ona ilacını vermek zorundaydım ama güvenini tekrar kazanmalıydım. Cebimdeki ilacı alıp birini çıkarıp ağzıma attım dilimin altında tutup yutmamak için dilimle sıkıştırdım ilacı attığıma inandırmak için ağzımı açıp gösterdim; 'Bakın düşmandan korunmak için ilacımı attım ve artık düşman bana yaklaşamıyor bakın bana çok güçlüyüm' diyip yerimde zıplamaya başladım solunum cihazını alıp kaldırıp indirdim ve kol kaslarımı tutup; 'bakın nasıl sertleşti.' İlacı alıp ona uzattım; 'Hadi komutanım düşman sizi ele geçirmeden bunu atmalısınız.' Elimdeki ilaca bakmış dudağını yalamış, yutkunmuştu Yerinden doğrulup oturur vaziyete geldi ve elimden ilacı alıp kendi isteğiyle ağzına attı. Ona gülümsedim; 'Komutanım artık düşman size yaklaşamıyor.' 'Biz kazandık zafer bizim!' diyip kolumu gururluca kaldırdım. Beni gülümseyerek izliyordu, onun elinden tutup; 'Komutanım, iyi ki benim komutanımsınız sizin sayenizde düşman bizden korktu siz çok güçlüsünüz.' Bay lion beni sessizce izliyordu ve halinden memnun gibi duruyordu. Gitmek için; 'Komutanım, ben gidip cepheyi kontrol edeyim içeriye ajan sokmasınlar sizede askerleriniz göndereceğim.' diyip odadan baş selamı verip çıktım. Koridorda TV ekranından mobeseyi izleyen hemşire ve güvenlikler bana bakıp yanıma geldiler, gururla gülümsüyordum. Hemşire söze girip; ' İlacı buraya geldiğinden beri hep zorla attırıyorduk ya uyutuyorduk ya da enjektörle veriyorduk siz resmen bir tableti eline verdiniz ve kendisi attı ağzına nasıl oldu bu?' 'Meslek sırrı bebeğim, zamanla anlayacaksınız.' 'şimdi Bay lionun yanına gidiyorsunuz ve onun emirlerine itaat ediyorsunuz dediğini yapmazsanız hepinizi tek tek azarlarım haberiniz olsun komutanımıza iyi davranın ve hiçbir şeyi yapması için zorlamayın.' DEVAMI 👇
Hepsi beni onaylayıp bay lion'un odasına girmişlerdi. Bende sırası gelmişken jungkooku kontrol etmek istedim ve odasına ilerledim onun odası diğer hastalarınkinden farklı olarak daha içeride kalıyordu çünkü onu sakinleştirmek güç bir durumdu daha öncede kaçmaya çalışmış. Kapısını tıklattığım da içeriden ses gelmemişti güvenliğe işaret ederek kapıyı açmasını istedim. Kapıyı açıp araladı ve geçmem için kenara çekildi ona ben içeri girince kapıyı arkadan kapatmamasını söyledim ama o endişeli bir şekilde bana bakıp kabul etmedi kaşlarımı çatıp 'ne diyorsam o' İçeri girip Jungkook'un tam karşısına durdum sanırım uyuyordu. Sırtı bana dönüktü, yüzünü görebilmek için yatağın diğer tarafına geçtim gözleri kapalıydı ancak bana oyunda oynuyor olabilirdi. Yanına çömelip yüzünü inceledim, uyurken ne kadarda masumdu acaba ona dokunsam bana kızar mı? Diye geçirdim içimden bana güveniyorsa izin verir diyip elimi ona uzattım yanağına hafif parmaklarımı değdirince gözlerini açtı ancak ani bir hareket yapmamıştı, bu beni sakinleştirmişti ona gülümseyip; 'Sana dokunabilir miyim?' Ellerini kaldırıp yanağındaki elimin üstüne koydu; 'Elin çok sıcak, sanki içimi ısıtıyor.' Gözlerimi okuyor gibiydi aynı anda iki gözbebeğimede bakmaya çalışıyor gibiydi. 'dün gece çok korktum.' Yanağındaki yara izini baş parmağımla okşayarak; 'Neden?' Elimin üstündeki elini bileğime getirip tutmuştu; 'Annem geldi.' Onu anlamaya çalışıyordum bir anda hareketlenip ayağa kalkıp dikleşti beni tutup arkasına alıp pencereye odaklandı; 'Annemden uzak dur sana zarar verecek.' 'Git buradan!' Jungkook'un elini sıkıca tutup yanına geçtim; 'Jungkook anneni görebiliyor musun?' Yavaşça başıyla beni onayladı; 'pencereden bize bakıyor görmüyor musun?' Onun dediği yere bakıp sanki bende gerçekten görüyormuşum gibi davranıp jungkook'u savundum. 'Gördüm jungkook, o bize yaklaşamaz merak etme.' Gözünü pencereden ayırmadan; 'Nereden biliyorsun? Annem dün gecede buraya geldi beni öldürmeye çalıştı.' Onu anlayamamıştım nasıl yani ; 'Seninle konuşup, sana dokundu mu?' Bu soruma karşılık; 'Hayır ama beni izleyip bana kötü şeyler söylüyor.' 'Ne mesela?' 'Benim kötü bir evlat olduğumu, yaşamayı hak etmediğimi, insanları beni öldürmek için kullandığını...' Yutkunmuştu. 'Jungkook, sen çok güçlüsün ve o sadece konuşuyor hiçbir şey yapamıyor çünkü senin ne kadar güçlü olduğunu biliyor.' Titreyen ellerini daha sıkı tutmuştum; 'Bana bak jungkook' Gözlerini pencereden çekmiş bana dönmüştü ancak kesinlikle her hareketimi izliyor ve tetikte duruyordu. Her an her şeyi yapabilirdi ama cesur olmalıydım. İki elinide tutup derin bir nefes almasını rica ettim, dediklerimi yapıyordu ama uygulamadan önce düşünüyordu. 'Burnundan nefes al, ağzından ver' Bunu bir süre birlikte tekrarlamıştık, 'güzel, seninle bahçede yürüyelim mi? Ne dersin? Ama bana söz vermen lazım uslu duracaksın ve sözünden çıkmayacaksın bak ben sana verdiğim sözü tuttum şimdi sıra sende.' Bunu duyunca gülümsemişti ama yüzü birden düştü ; 'ya annem gelirse ne yapacağım?' Ellerini daha sıkı tutup; 'annen gelince bana haber ver tamam mı? Ayrıca annen sana bir şey yapamaz.' Düşünceli bir şekilde; 'Hayır, dışarıda çok insan var çıkmayacağım.' Ona yaklaşıp; 'İnsanlar sana zarar vermezler jungkook.' Kafasını sallayıp; 'Hayır, annem kılık değiştirip yanıma gelirse?' Derin nefes verip; 'Annen, kılık değiştiremez jungkook hem ben senin anneni tanıyorum anneni kılık değiştirmiş bir şekilde görürsem sana söylerim tamam mı? Hem ben senin yanındayım sana bir şey olmasına izin vermem.' Burnunu çektiğinde ağladığını fark ettim ona sarılıp; 'Bunları atlatacaksın jungkook, seni özgürlüğüne kavuşturmak istiyorum, bu dört duvar arasında saklanarak ömrünü çürütmeni istemiyorum annenden korkma o sana zarar veremez sen çok güçlüsün. Şimdi korkma ve benimle dışarı çık seninle beraber kuşları besleyelim olur mu? ' Bu teklifime sevinmişti ancak yinede normal olarak zorlanıyordu bu zorlukları atlatmasında ona yardımcı olacaktım. Yüzünü avuçlarımın arasına almış baş parmaklarımla gözyaşlarını silmiştim. 'Seni önemsiyorum jungkook benim için çok değerlisin ve seninle vakit geçirmek istiyorum bana eşlik et lütfen.' Seslice Yutkunmuştu zorda olsa kabul etmişti. ... Ona spor ayakkabı ve giyecek kıyafetler ayarlayıp tekrar yanına gelmiştim oda o sürede duş almış ve saçlarını taramıştı onun bu azmine hayrandım gayet cesurdu. Başhekim ve hemşireleri zor ikna etmiştim jungkook'u dışarı çıkarmak konusunda ama inatçı kişiliğim sayesinde onları ikna etmiştim inatçı olmam hoşuma gidiyordu. Jungkook, üstünü giyinince odasından kendisi kimseden yardım almadan çıkmıştı hepimiz onu koridorda izliyorduk. Seçtiğim kıyafetler üstüne tam olmuştu ayrıca çokta yakışmışlardı, ona karşı fazlasıyla yakınlık hissediyordum. Bize taraf bakınıp beni aramış ve görünce gülümsemişti, bana gülümsemesi üstümdeki yükü hafifletmişti sanki ona doğru yürüyüp önünde durmuştum; 'Çok yakışıklısınız beyefendi güzelliğiniz karşısında dilim tutuldu resmen.' Söylediklerimi anlamıştı gözlerinden anlayabiliyordum; 'Imm benim size iltifat etmeme gerek yok siz hep güzeldiniz, ve ımmm ben şey çok teşekkür ederim' Söylediği sözleri düşünerek ve seçerek söylemişti her şeye çok dikkatle yaklaşıyordu. Ona elimi uzatıp; 'Hadi çıkalım mı?' Kafasını sallayıp elimi tutmuştu, hemşirelere el sallamış göz kırpmıştım, hastaneden çıkmış arabama binmiştik. Devamı 👇
'araba kullanmasını biliyor musun jungkook?' Bu soruma direkt yanıt vermişti bu çok güzeldi. 'Hayır, öğrenme fırsatım olmadı.' 'O zaman tedavi bitince ben sana öğreteyim olur mu?' 'Henüz iyileşmedim mi?' 'İyileşiyorsun jungkook eskisinden daha sağlıklısın.' 'Senin sayende (başını eğip) teşekkür ederim.' 'Henüz bir şey yapmadım jungkook' 'O zaman varlığın bile bana iyi geliyor.' Gülümsemiş ve yoluma bakmıştım, sahil kenarına gelip aracımı park ettim, araçtan inip bagajdan bir enjektör alıp cebime koydum her ihtimale karşı önlem alıyordum. Bagaj kapağını kapatınca Jungkook'a baktım hala arabadan inmemişti şaşırmıştım. Kapıyı açıp ; 'Jungkook, insene niye bekliyorsun?' Biraz düşünüp cevap verdi; 'E sana söz verdim sözünden çıkmayacağım dediklerini yapacağım diye sen araçtan in demedin bana?' Bu tamamen aklımdan çıkmıştı; 'Ahh, özür dilerim jungkook, hadi in gelmeden önce kuş yemi almıştım kuşları besleyeceğiz seninle' Beni onaylayıp araçtan inmişti her hareketime dikkat ediyordu. Etrafındaki insanlardan ne kadar hissettirmemeye çalışsada korkuyordu. Elini habersiz bir şekilde tuttuğumda biraz irkilmişti ona bakıp gülümseyip sorun olmadığını hissettirdim. Sahile doğru yürüyüp kalabalığın olmadığı bir yerde banka oturmuştuk. Jungkook'un sorduğu soruyla biraz sendelemiştim; 'Hep senin yanında olabilir miyim?' 'Senin yanında güvende hissediyorum.' Ona dönüp ellerini tutmuştum; 'Jungkook, biliyor musun? Sen çok iyisin bence sen dünyanın en iyi en masum en yakışıklı en tatlı erkeğisin vee ben yanımda böyle birisinin olmasından gurur duyarım her zaman senin yanında olacağım seni koruyacağım seni huzursuz eden şeyleri kovacağım.' ayağa kalkıp etrafa deli gibi hareketler yapıp yumruk ve tekmeler atmaya başladım oysa beni izleyip kahkaha atıyordu. Yorulup tekrar oturmuştum, yanımızdan bir çift geçmesiyle bana yaklaşıp yüzünü omzuma bastırmıştı ; ' İyi misin jungkook? ' Derin nefes alıp; 'İyiyim, kendime hakim olamıyorum bazen.' Saçlarını okşayıp; 'İyileşeceksin jungkook, kendine hakim olabilirsin bu senin elinde yapabilirsin.' ... Kuş yemlerini yerlere serpiştiriyor aynı zamanda gülüyorduk, jungkook' a kuşların cinsinden bahsediyordum; 'Bak jungkook, o siyah olan karga nasıl ses çıkarır biliyor musun?' Gülmüş; 'Tabi ki biliyorum' Aynı anda 'Gakk' gülmekten nefes alamaz haldeydik jungkook kuşlara ve bana o kadar odaklanmıştı ki temkinli olmayı ve etrafındaki insanları unutmuştu. Hava yavaş yavaş kararıyordu ama jungkook bunu sorun etmemişti bu çok hoşuma gitmişti. Kuşlar gitmişlerdi ve sanki jungkook'un korkusuda kuşlarla beraber uçup gitmişti. Bir süre sohbet etmiştik birbirimize hikayeler anlatmış başımıza gelen komik şeylerden bahsetmiştik, jungkook uzun zamandır birisiyle bu kadar uzun sohbet etmediği için konuşurken zorlanıyor bazende gözlerini kaçırıyordu ama ona odaklanarak onu önemsediğimi gösteriyordum böylelikle özgüveni tekrar canlanıyordu. Saate baktığımda tam 5 saattir o sahilde takıldığımızı fark ettim zaman ne çabuk geçmişti, telefonumda fazlaca cevapsız arama vardı onun yanındayken her şeyi unutmuştum, sanki onun bana benimde ona ihtiyacım varmış gibi hissetmiştim. Bu sürede jungkook annesinden hiç bahsetmemişti bu harika bir durumdu eğer ona annesiyle yüzleşmeyi öğretebilirsem hastalığının büyük bir kısmını çözmüş olurdum çünkü hastalığı annesi üzerine temellenmişti. 'Artık gitsek iyi olur' diyemeden jungkook'un kucağında gördüğüm kediyle duraksadım. Bugün fazlasıyla mucizeye tanık olmuştum sanki gözlerim dolmuştu. Bembeyaz bir kediydi, Jungkookun kucağında mayışmıştı resmen jungkook ona narince sanki incitmekten korkuyormuş gibi davranıyor seviyordu. Bana bakıp Gülümsemiş; 'Çok tatlı' Gözlerinin içine bakmıştım; 'Senin gibi... Masum' Bana bakmaya devam etmişti; 'Ben masum muyum?' Kucağındaki kediye bakarak; 'o kadar masumsun ki jungkook, kediyi severken bile incitmekten korkuyorsun.' 'Halbuki kedi sana güvenip kucağında uyudu baksana sana güveniyor.' Gülmüş ve gözünden bir damla yaş yanağından süzülmüştü; 'Bana güveniyor mu şimdi?' Onu onaylamıştım; 'Beni sevdiği anlamına gelir mi?' 'Tabi ki gelir, bence onu sahiplenmelisin dışarıda kalırsa üşüyebilir.' 'Ona zarar verirsem?' 'Öyle bir şey olmayacak jungkook, tanıdığım en yufka yürekli kişisin.' ... Devamı 👇
Jungkook, kediyi sahiplenmişti kedi bembeyaz ve çok tatlı duruyordu kucağında... Arabada ilerlerken; 'Jungkook, seni o hücreye götürmek istemiyorum, en azından bir gecelik benim evime gidelim mi?' Jungkook, 'Ama hastanedekiler kızmazlar mı?' 'Sana kızıyorlar mı?' 'Sen gelmeden önce evet yani çok değil ama kızıyorlardı.' Sinirlenmiştim, hastaneye hasta sanki keyfinden geliyor ama hemşire ya da doktorlar kendi istekleriyle bu mesleği seçiyorlar hastaları bu şekilde keyfince rencide etmeleri kesinlikle yanlıştı. Bu kişilerin kimliğini tespit edip yapmam gerekeni yapacaktım ama şuan önceliğim hastalarımdı. 'hadi bana gidiyoruz evede pizza söyleyelim olur mu?' Kucağındaki kediyle ilgilenerek; 'uzun zamandır yememiştim' ... Odama çıkıp yatağı yeni çarşaflarla değiştirmiştim, Jungkook'un rahat olması gerekiyordu. Aşağı inip satranç tahtasını çıkarıp taşları dizdim, Jungkook'a dönüp; 'Oynamayı biliyor musun?' Hayır anlamında başını sallamıştı ; 'O zaman yarım saate kadar öğrenmiş olacaksın' diyip gülümsedim. ... Bak bunlar piyon, bu at, bu fil, bu vezir... Görevleri ise... Hadi oyna bakalım jungkook beyazlar sensin bende siyahlarım. Santranç hiç bu kadar eğlenceli gelmemişti bana arada oynarken başını kaldırıp beni izlemesi o kadar çok hoşuma gidiyordu ki anlatamam. Kapı çalmıştı kartımı çantamdan çıkarıp jungkooka uzattım, bana bakıp; 'Ben mi?' 'Evet, hadi jungkook acıktık pizzayı sen teslim al.' 'Yapabilir miyim?' 'tabi ki kendine güven jungkook ben senin yanındayım, Ama acele et yoksa gidecek pizza' Kartı alıp ayağa kalktı kapıya yönelip açmadan önce bana baktı gözlerimle onu desteklediğimi belirttim. Kapıyı açıp kuryeden pizzayı almış ödemeyi yapmıştı biraz çekingen davranıyordu ama zamanla özgüveni oturuyordu. Pizzayı alıp salona gelmişti, elindeki pizzaya gururla bakıyordu. Gülümseyip ; 'İmkansız diye bir şey yoktu jungkook ön yargı diye bir şey vardır kendine önyargılı yaklaşma sen cesur birisin.' 'Hadi yiyelim.' ... Jungkookla çok güzel vakit geçirmiştik kediside alışmıştı ona uyuyacağı zaman Jungkookun kucağına yatıyordu. ... O gece jungkooku kendi odama yatırmıştım. O uyuyasıya kadar başında bekledim uyuyup kalıncada salonu toparladım gece geç vakitlere kadar oturmuş jungkooku incelemiştim, ilaçlarını bugün almamıştı aslında alması gerekirdi ama almadığı zaman ne olacağını merak etmiş kimseye hissettirmeden denemiştim. Bütün testlerimden başarıyla geçmişti artık oİyiydi dosyasını kırmızıdan yeşile çekmeyi planlıyordum ancak hemen olacak bir şey değildi ancak yapacaktım o daha iyi olacaktı. Artık jungkooku bırakıp diğer hastalarımla ilgilenmeliyim. Laptopumu dizime koyup dosya, ilaç, saat düzenlemesi yaptım. İlaçları yavaş yavaş azalttırıp bıraktıracaktım çünkü uzun süredir aynı ilaç kullanmaları vücutlarının o ilacı bağışıklık ve bağımlılık haline getirmesine sebep olurdu, olmuştu da bay lion sabah kendini kontrol edebiliyordu bugünde benden sonra hiç atak geçirmedi bu çok iyiydi diğer iki hastamda da hiç bir problem yoktu. Uzun bir süre laptopta çalışmıştım gözlerimin acıdığını hissedebiliyordum. En son hatırladığım gözlerimi dinlendirmek için başımı geriye yaslamıştım. ... Uyandığımda yataktaydım, üstüm örtülmüştü muhtemelen jungkooktu bunu yapan etrafıma bakındım ama jungkooku göremedim, endişelenmiştim o bana emanetti. Endişeyle kalkıp aşağı indim, merdivenlerden inerken burnuma gelen kızartma kokusuyla mayışmış, sakinleşmiştim. Mutfaktan çıkıp üstündeki önlüğü çıkarmış bana bakmıştı; 'Günaydın, ben yemek yaptım, daha doğrusu yapmaya çalıştım hatırladığım kadarıyla biraz yemek yaptım.' Ona doğru ilerleyip sarılmıştım; 'Eline sağlık çok güzel kokuyorlar.' Sarılmama karşılık verip; 'Hepsi senin sayende teşekkür ederim.' ... Yemeğimizi yemiş biraz daha vakit geçirmiştik kediside bizimle vakit geçirmişti tabiki. Ardından hastaneye gitmek için hazırlandık ve yola çıktık jungkooku devamlı kontrol ediyordum gayet sakindi. 'Jungkook, eğer hastaneye gitmek istemezsen seni oraya götürmem benimle kalırsın?' 'Hangisi daha doğruysa öyle yapalım olur mu ben biran önce iyileşip seninle daha çok vakit geçirmek istiyorum hem nereye gidersek gidelim sen hep yanımda olacaksın.' Gülümsemiştim. ... 2 ay sonra; Günlük~ Hastam adelin artık rapunzele Takıntılı değildi aşırı seslere kontrollü tepki vermeyi öğrenmişti. Geçmişini unutmamıştı ama ders almayı öğrenmişti. Onunla beraber düzenli olarak dışarı çıkıp vakit geçirmiştik, diğer hastalarımla da öyle... Bay lion artık ilaç kullanmıyordu, ancak komutanlık yapmayı çok seviyordu bir türlü bu alışkanlığını bırakamadı bu pekte sorun değildi insanların sevdiği şeylere ilgi duymaları gayet normaldi. Atakları zamanla azalmıştı ve tamamen geçmişti. Dosyası sarıya düşmüştü. Devamı 👇
Ve Mağdur annemiz Hena, yastığını zamanla ona unutturmayı başardım arada yastığını sorsada bir şekilde geçiştiriyorduk. Geçmişiyle ilgili beyninde hala kalıcı hasarlar mevcuttu ama tedaviside gayet iyi bir şekilde devam ediyordu. İlaçlarını azaltsamda tamamen kesmedim halen sakinleştiricilere ihtiyacı vardı. Ama onu bu çıkmazdan kurtaracağıma inanıyordum yapacağım, sadece biraz zamana ihtiyacımız vardı. Jungkook ise... O diğer hastalarımdan daha ağır bir durumu olsada diğerlerine göre daha hızlı iyileşme gösterdi hala tedavisi devam ediyor ancak tek başına dışarı çıkabiliyor ya da pek çok aktiviteye katılabiliyordu. Özgüvenini kazanmış, cesaretini toplamıştı. Jungkook'un ilaçlarını biranda kesmiştim bu biraz tehlikeliydi evet, ama jungkook hiçbir atak göstermemişti bu da artık ilaçlara ihtiyacı olmadığını gösteriyordu. Bazen sinirleniyordu ancak bu herkeste olan bir şeydi bazen bende sinir krizlerine girebiliyordum. Önemli olan duygularını yaşayabilmesiydi. Bu dört hastamın hikayesini mutlu bitirmek benim görevimdi ve bunu başaracaktım. Arada başhekimden azar işitiyordum; Neymiş hastalarımla çocuk gibi ilgileniyormuşum, biraz olgun olmalıymışım falan filan sanki siz olgun oldunuz da hastalar hemen iyileşti hıh sizi dinleyen kim... Öhöm bir sır vereceğim sakın Jungkook'a söyleme ama; 'Sanırım hastama aşık oldum' 'Başhekim duyarsa ben bittim' THE END* Bugün atacağım demiştim ve sözümü tutmak için aralıksız yazdım belki saçma olmuştur (kusura bakmayın) bilemiyorum. Arada yazarken azıcık duygulandım doktorluk müthiş bir duygu özellikle hastanız size teşekkür edince o gurur... Anlatılmaz yaşanır diyeceğim ama ben yaşamadım 🤭 Bu hikayede böyle bitsin bakalım, tadında bırakmak güzel olur diye düşündüm. Merak etmeyin hastalar iyileşecek ve sağlıklarına kavuşacaklar sonra hep beraber güzel bir tatil yapacaklar tatilde Lera, jungkooka açılacak aşk yaşayacaklar sonra başhekimde ikisini hastaneden yakapaça atacak dmmdksms saçmaladım. İyi okumalar 🍷💍 Ha aklıma gelmişken baya büyümüşüm bu platforma sadece hikaye yazar kendimi geliştiririm diye girmiştim iki ayda bin abone olmuşuz guzularım ya ne çabuk büyüdük maşallah hadi sağlıcakla kendinize iyi bakın bana lazımsınız 💜❤️
Hadi ama bu çok iyiydi. Yemin ederim ki okurken hikaye okuyormuş gibi hissetmedim. Mükemmeldi aman Allah'ım, hiç bu kadar güzel bir hikaye okumamıştım. Umarım sevgili olurlarr şarkının sonuyla hikayenin sonunu okumak çok zevkli olduu
@@ımissmyselff ama bence 2 bölümlük yapma en az 10 fln olsun olayları aç biraz heyecanlı olsun karaktere biraz psikopatlık ekle ya da bu serinin aynısının uzun ve daha heyecanlı versiyonunu gene jk üzerinden yapabilirsin aşırı tutar bence 🤔
Çok başka bir hikaye diğer hayalet gibiler değil konu değişik. Çok beğendim. İnsanlar durduk yere ruhsal hasta olmuyor insanlar ćok acımasız, çok üzülerek söylüyorum.
Aman Allahım.... Aman Allahım ben az önce ne okudum?.... bu.. bu muhteşemdi ben ne diyecegimi gerçekten bilmiyorum mükemmel ötesiydi, bu hikaye harcanıyor, bu sadece hayal et degil bir film olmalıydı muh-te-şem yaa neydi böyle 😢❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤
Hayatımda gördüğüm en iyi hayal et bi an kendimi cidden bunları yaşamış gibi hissettim bu işte çok başarılısın bide ee jk ye aşık olduğumuzu itiraf ettiğimizi ve ondan sonra olacaklarla ilgi hikaye yazarmısın bunun devamı gibi bir şey plsss😍😘
Empati duygusu gerçekten çok güzel birşey.Ruhsal ve duygusal olarak birini anlamak,kendini yerine koymak bir nevi kimsenin size öğretemeyeceği dersleri öğretir. Ön yargı ve empati bu yüzden büyük düşmanlardır.İyilik ve kötülük gibi. Birisi tozlu pencereyi,kırılıp yok olmaya bırakırken diğeri o pencereyi yeniden düzeltmekle kalmayıp bir evin tüm pencerelerini yeni baştan tasarlayan mimara benzer. Bu aslında nasıl baktığınıza bağlı.Kötüyü arayan her zaman umutsuzluğu,iyiliğini düşünen her zaman umudu besler. *Kimsenin vicdanı ve insanlığı kimseye bağlı değildir.Ne yaparsan kendinedir* Emeğine sağlık kuzum~💜 Birincisini dün her ne kadar geç saatlerde okumuş olsam da sabırsızlıkla beklediğimi söylemeliyim 👀 Teşekkür ederim bu kadar güzel ve anlamlı hikaye için 💜🥺
Hikâye tek kelimeyle müthişti. Favorilerim arasında bulunuyor kesinlikle ama şunu demeden edemicem Jungkookla kızçemizin aşk hikayesinide görmek,okumak isterdim ama tadında bitmiş eline emeğine sağlık ❤️🦋
Cidden tüm samimiyetimle söylüyorum sen en iyisisin bu benim için ve seni takip edenler için tabi etmeyenlerde öyle düşünüyordur diğer hayal etlerde ilk bailarda güzel bailanıp sonu saçmalanıyor türk dizileri gibi ama sen başından sonunu kadar mükemmel derecede yazıyorsun bütün attığın videoları izlemeye çalılıyorum bu benim için zaman kaybı değil bence çünkü yazdığın şeylerden etkileniyorum (kötü anlamda demedim etkilenmeyi açmak istemiyorum ama güzel birşey dedim)
"𝐀𝐤𝐢𝐥 𝐇𝐚𝐬𝐭𝐚𝐧𝐞𝐬𝐢𝐧𝐞 𝐃𝐨𝐤𝐭𝐨𝐫 𝐎𝐥𝐚𝐫𝐚𝐤 𝐀𝐭𝐚𝐧𝐢𝐫𝐬𝐢𝐧"2
Jungkook'u zor ikna etmiştim odadan çıkmak için ama çıkmayı başardım.
Koridorda ellerimde dosyalarla dolaşıyor hastaların ilaç saatlerini kontrol ediyordum.
Duvarın kenarında olan oturaklara oturup dosyaları dizime koydum kendi hastalarımın dosyalarını alıp detaylı incelemeye başladım.
Bay Lion, Adelin, Hena ve Jungkook bu dört hastamın tek bir ortak yanı vardı aileleri;
Bay lion'un ailesi yok üvey annesinin yanında büyümüş annesi kişilik bozukluğuna sahip ayrıca 3. Evre karaciğer tümörü varmış genç yaşta evinde vefat etmiş bay lion'da bu ölüme tanık olmuş öz babası bir asker ve babasını örnek alıyor ancak annesinin psikolojik sağlığı çocuğuda etkilemiş.
Adelin'in annesi küçük yaşta onu ve babasını terk etmiş, hemen ardından babası öldürülmüş daha sonra yetimhanede kalmış iyi bir aileye evlatlık gittiği için sevinmiş ancak annesi onu bir köle gibi kullanmış
Psikolojik şiddet ağırlıklı baskılar yaşamış ve kendisini rapunzelle bağdaştırmış.
Hena ise mağdur bir anne, şöyle ki ilk evliliğini isteyerek ve severek yapmış ancak zaman geçtikçe eşi vahşileşmiş ve boşanmışlar bu durumu eski eşi kaldıramamış ancak yinede bir süre görüşmemişler, hena hayata yeni bir sayfa açarak tekrar birisine kalbini açmış ve evlenmiş bu evliliğinde bir meyvesi olmuş tabi ki ancak eski eşi bu durumu kaldıramamış ve henayı kaçırtıp çocuğunu daha 3 aylıkken aldırmış, hemen ardından yeni evlendiği eşini öldürtmüş bu durumu kabullenemeyen hena eski eşini arabayla ezerek öldürmüş bu süre zarfında akli dengesini yitirmeye başlamış küçük küçük ataklar geçirmiş erken teşhis ve tedavi olmadığı için kalıcı bir beyin hasarı bırakmış daha sonra çıktığı mahkemede bu ataklar farkedilmiş ve kontrollü tedaviye alınmış.
Ve Jungkook, küçük yaşta annesi babasını aldatmış ve babası jungkook'un kendi çocuğu olduğuna inanmamış, jungkook bu nedenle çok sevgi duyduğu babasının bir anda değişen tavırlarına anlam verememiş ve kendinden çok daha sevdiği kişiye karşı güvenini kaybetmiş bu süreçte yanında olan sadece annesi varmış ancak annesi önceki kadar ona ilgi vermiyormuş jungkook zaman geçtikçe yalnızlaşmaya başlamış bu yalnızlık korkusundan dolayı annesine bağlanır hale gelmiş fakat bir akşam annesi onu terketmiş hiçbir şey söylemeden ya da vicdan azabı çekmeden, jungkook o akşam annesinin gelmesini güneş doğasıya kadar, güneş doğduktan sonrada güneş batasıya kadar beklemiş ancak annesi gelmemiş bir süre sonra kaldığı evden ev sahibi tarafından atılmış, bir süre dışarıda kalmak zorunda kalmış hep ötekileştirilmiş bir çocukluk geçirmiş ve bu sıkıntı zamanla birikerek beyinde ataklar oluşturmuş iki beyin lobu arasında etkileşim ve sinyaller zamanla azalmış bu nedenle düşünce ve hareketlerini kontrol edemez hale gelmiş.
Yurtta bu durum görevliler tarafından fark edilmiş ve tedaviye alınmış.
Hastaneye ilk getirildiğinde ortama alışık olmadığı ve uyum sağlamakta zorlandığı için devamlı kendine ve etrafına zarar verme çabası içerisine girmiş küçükken yalnızlıktan korkarken şimdi ise dört duvar arasında tek başına bırakılmak zorunda kalmış.
Bu süreçte sevdiği insanların onu gerçekte sevmediklerini ve ona zarar vereceklerini temel almış kendisine bu nedenle her kim olursa olsun önce onun kim olduğunu ve annesi olup olmadığını sorgular olmuş çünkü çocukluğunun kabusu annesinin ve babasının kendisine ihaneti olmasıymış.
Etrafındaki insanları bir kılık ustası görüyor benim bedenimin içinde annesi olduğuna inanıyor veya başka birisinin bedeninin içinde annesi ya da babası olduğunu düşünüyor hem korkuyor hemde kendisini normal olarak savunmak istiyor bu da etrafına ve kendisine zarar vermesine sebebiyet veriyor.
Devamı 👇
Dosyayı kapatıp gözyaşlarımı sildim, elimde olmadan kendimi hastalarımın yerine koyuyor onlar gibi düşünüyordum.
Yaşadıkları hiç kolay şeyler değildi.
Derin nefesler alıp veriyordum dosyaların üzerlerine küçük notlar düşmüştüm bunları hemşireye verecektim ve vakti geldiği zaman notlara yazdıklarımı birbir hastalara uygulayacaklardı bense onlarla psikolojik olarak iletişime geçecektim.
Bir hastaya ancak hasta olarak yaklaşabilirim.
...
Odamda oturup idareye rapor veriyordum ancak bir anda gelen kırmızı kodla yerimden fırladım.
Kırmızı kod, akıl Hastanesinde, bir hastanın ciddi ataklar geçirdiği anlamına geliyordu.
Kodun geldiği odaya koşturmuş girmiştim, bu bay liondu yüzü kıpkırmızı olmuş çenesini kilitlemişti avuçlarını açmaya çalışan hemşirelere bırakmalarını söyledim;
'Bırakın ne hissediyorsa onu yaşasın öfkesini çıkarmasına izin verin ve odadan çıkın hastayla tek kalacağım.'
Güvenlik; 'ama size zarar verebilir.'
Ona dönüp; 'zarar görecek olan benim o zaman, merak etmeyin sorumluluk bende şimdi çıkın.'
Sehpanın üstünde bulunan narkozu cebime koyup hastaya yaklaştım.
'Komutanım, iyi misiniz?'
Titremesi hala devam ediyordu ama bana kulak asmıştı göz bebekleri büyüyüp küçülüyordu.
'Komutanım, kendinize hakim olmalısınız bedeninizin kontrolünü siz alın bundan korkmayın.'
Beni dinlediğine emindim.
'Şimdi dediklerimi yapın lütfen' diyip ellerini avuçlarıma aldım, 'parmaklarınızı açın lütfen yavaş bir şekilde parmaklarınıza odaklanın, parmaklarınızı hissedin.'
Bacaklarını kendine bastırıyordu buda odaklanmasını zorlaştırıyordu ama yinede dediklerimi yapma çabasındaydı benim dediklerimi anlaması iyi bir şeydi bu bilincinin ve muhakeme kabiliyetinin yerinde olduğunu gösterirdi.
'Komutanım, siz harikasınız çok sağlıklı bir vücuda sahipsiniz şimdi parmaklarınızı açmama bana yardım edin lütfen yoksa dün yaptığımız planlar boşa gidecek ve düşman bizi yenecek.'
Plan ve düşman bu iki kelime duyarlı olduğu kelimelerdi bu kelimelerle odaklanması daha kolaydı.
Yavaş yavaş parmaklarını serbest bırakıyordu bende açıyordum ve başarmıştık.
Bana baktığını farkedip ellerini ona gösterdim;
'Komutanım, başardınız parmaklarınız artık sizin kontrolünüzde, artık düşmana yenilmeyeceksiniz, lütfen kendinizi kötü hissettiğinizde ellerinizi sıkmayın düşman bunu yapmanızı istiyor ona izin vermeyin.'
Beni pür dikkat dinliyordu bay lion durumu düne göre daha iyiydi bu şekilde devam ederse 2 ay içerisinde bedenini kontrol etmeyi öğrenebilirdi.
Ona ilacını vermek zorundaydım ama güvenini tekrar kazanmalıydım.
Cebimdeki ilacı alıp birini çıkarıp ağzıma attım dilimin altında tutup yutmamak için dilimle sıkıştırdım ilacı attığıma inandırmak için ağzımı açıp gösterdim;
'Bakın düşmandan korunmak için ilacımı attım ve artık düşman bana yaklaşamıyor bakın bana çok güçlüyüm' diyip yerimde zıplamaya başladım solunum cihazını alıp kaldırıp indirdim ve kol kaslarımı tutup; 'bakın nasıl sertleşti.'
İlacı alıp ona uzattım;
'Hadi komutanım düşman sizi ele geçirmeden bunu atmalısınız.'
Elimdeki ilaca bakmış dudağını yalamış, yutkunmuştu
Yerinden doğrulup oturur vaziyete geldi ve elimden ilacı alıp kendi isteğiyle ağzına attı.
Ona gülümsedim;
'Komutanım artık düşman size yaklaşamıyor.'
'Biz kazandık zafer bizim!' diyip kolumu gururluca kaldırdım.
Beni gülümseyerek izliyordu, onun elinden tutup;
'Komutanım, iyi ki benim komutanımsınız sizin sayenizde düşman bizden korktu siz çok güçlüsünüz.'
Bay lion beni sessizce izliyordu ve halinden memnun gibi duruyordu.
Gitmek için; 'Komutanım, ben gidip cepheyi kontrol edeyim içeriye ajan sokmasınlar sizede askerleriniz göndereceğim.' diyip odadan baş selamı verip çıktım.
Koridorda TV ekranından mobeseyi izleyen hemşire ve güvenlikler bana bakıp yanıma geldiler, gururla gülümsüyordum.
Hemşire söze girip;
' İlacı buraya geldiğinden beri hep zorla attırıyorduk ya uyutuyorduk ya da enjektörle veriyorduk siz resmen bir tableti eline verdiniz ve kendisi attı ağzına nasıl oldu bu?'
'Meslek sırrı bebeğim, zamanla anlayacaksınız.'
'şimdi Bay lionun yanına gidiyorsunuz ve onun emirlerine itaat ediyorsunuz dediğini yapmazsanız hepinizi tek tek azarlarım haberiniz olsun komutanımıza iyi davranın ve hiçbir şeyi yapması için zorlamayın.'
DEVAMI 👇
Hepsi beni onaylayıp bay lion'un odasına girmişlerdi.
Bende sırası gelmişken jungkooku kontrol etmek istedim ve odasına ilerledim onun odası diğer hastalarınkinden farklı olarak daha içeride kalıyordu çünkü onu sakinleştirmek güç bir durumdu daha öncede kaçmaya çalışmış.
Kapısını tıklattığım da içeriden ses gelmemişti güvenliğe işaret ederek kapıyı açmasını istedim.
Kapıyı açıp araladı ve geçmem için kenara çekildi ona ben içeri girince kapıyı arkadan kapatmamasını söyledim ama o endişeli bir şekilde bana bakıp kabul etmedi kaşlarımı çatıp 'ne diyorsam o'
İçeri girip Jungkook'un tam karşısına durdum sanırım uyuyordu.
Sırtı bana dönüktü, yüzünü görebilmek için yatağın diğer tarafına geçtim gözleri kapalıydı ancak bana oyunda oynuyor olabilirdi.
Yanına çömelip yüzünü inceledim, uyurken ne kadarda masumdu acaba ona dokunsam bana kızar mı? Diye geçirdim içimden bana güveniyorsa izin verir diyip elimi ona uzattım yanağına hafif parmaklarımı değdirince gözlerini açtı ancak ani bir hareket yapmamıştı, bu beni sakinleştirmişti ona gülümseyip;
'Sana dokunabilir miyim?'
Ellerini kaldırıp yanağındaki elimin üstüne koydu;
'Elin çok sıcak, sanki içimi ısıtıyor.'
Gözlerimi okuyor gibiydi aynı anda iki gözbebeğimede bakmaya çalışıyor gibiydi.
'dün gece çok korktum.'
Yanağındaki yara izini baş parmağımla okşayarak;
'Neden?'
Elimin üstündeki elini bileğime getirip tutmuştu;
'Annem geldi.'
Onu anlamaya çalışıyordum bir anda hareketlenip ayağa kalkıp dikleşti beni tutup arkasına alıp pencereye odaklandı;
'Annemden uzak dur sana zarar verecek.'
'Git buradan!'
Jungkook'un elini sıkıca tutup yanına geçtim;
'Jungkook anneni görebiliyor musun?'
Yavaşça başıyla beni onayladı;
'pencereden bize bakıyor görmüyor musun?'
Onun dediği yere bakıp sanki bende gerçekten görüyormuşum gibi davranıp jungkook'u savundum.
'Gördüm jungkook, o bize yaklaşamaz merak etme.'
Gözünü pencereden ayırmadan;
'Nereden biliyorsun? Annem dün gecede buraya geldi beni öldürmeye çalıştı.'
Onu anlayamamıştım nasıl yani ;
'Seninle konuşup, sana dokundu mu?'
Bu soruma karşılık;
'Hayır ama beni izleyip bana kötü şeyler söylüyor.'
'Ne mesela?'
'Benim kötü bir evlat olduğumu, yaşamayı hak etmediğimi, insanları beni öldürmek için kullandığını...'
Yutkunmuştu.
'Jungkook, sen çok güçlüsün ve o sadece konuşuyor hiçbir şey yapamıyor çünkü senin ne kadar güçlü olduğunu biliyor.'
Titreyen ellerini daha sıkı tutmuştum;
'Bana bak jungkook'
Gözlerini pencereden çekmiş bana dönmüştü ancak kesinlikle her hareketimi izliyor ve tetikte duruyordu.
Her an her şeyi yapabilirdi ama cesur olmalıydım.
İki elinide tutup derin bir nefes almasını rica ettim, dediklerimi yapıyordu ama uygulamadan önce düşünüyordu.
'Burnundan nefes al, ağzından ver'
Bunu bir süre birlikte tekrarlamıştık,
'güzel, seninle bahçede yürüyelim mi? Ne dersin? Ama bana söz vermen lazım uslu duracaksın ve sözünden çıkmayacaksın bak ben sana verdiğim sözü tuttum şimdi sıra sende.'
Bunu duyunca gülümsemişti ama yüzü birden düştü ;
'ya annem gelirse ne yapacağım?'
Ellerini daha sıkı tutup;
'annen gelince bana haber ver tamam mı? Ayrıca annen sana bir şey yapamaz.'
Düşünceli bir şekilde;
'Hayır, dışarıda çok insan var çıkmayacağım.'
Ona yaklaşıp;
'İnsanlar sana zarar vermezler jungkook.'
Kafasını sallayıp;
'Hayır, annem kılık değiştirip yanıma gelirse?'
Derin nefes verip;
'Annen, kılık değiştiremez jungkook hem ben senin anneni tanıyorum anneni kılık değiştirmiş bir şekilde görürsem sana söylerim tamam mı? Hem ben senin yanındayım sana bir şey olmasına izin vermem.'
Burnunu çektiğinde ağladığını fark ettim ona sarılıp;
'Bunları atlatacaksın jungkook, seni özgürlüğüne kavuşturmak istiyorum, bu dört duvar arasında saklanarak ömrünü çürütmeni istemiyorum annenden korkma o sana zarar veremez sen çok güçlüsün.
Şimdi korkma ve benimle dışarı çık seninle beraber kuşları besleyelim olur mu? '
Bu teklifime sevinmişti ancak yinede normal olarak zorlanıyordu bu zorlukları atlatmasında ona yardımcı olacaktım.
Yüzünü avuçlarımın arasına almış baş parmaklarımla gözyaşlarını silmiştim.
'Seni önemsiyorum jungkook benim için çok değerlisin ve seninle vakit geçirmek istiyorum bana eşlik et lütfen.'
Seslice Yutkunmuştu zorda olsa kabul etmişti.
...
Ona spor ayakkabı ve giyecek kıyafetler ayarlayıp tekrar yanına gelmiştim oda o sürede duş almış ve saçlarını taramıştı onun bu azmine hayrandım gayet cesurdu.
Başhekim ve hemşireleri zor ikna etmiştim jungkook'u dışarı çıkarmak konusunda ama inatçı kişiliğim sayesinde onları ikna etmiştim inatçı olmam hoşuma gidiyordu.
Jungkook, üstünü giyinince odasından kendisi kimseden yardım almadan çıkmıştı hepimiz onu koridorda izliyorduk.
Seçtiğim kıyafetler üstüne tam olmuştu ayrıca çokta yakışmışlardı, ona karşı fazlasıyla yakınlık hissediyordum.
Bize taraf bakınıp beni aramış ve görünce gülümsemişti, bana gülümsemesi üstümdeki yükü hafifletmişti sanki ona doğru yürüyüp önünde durmuştum;
'Çok yakışıklısınız beyefendi güzelliğiniz karşısında dilim tutuldu resmen.'
Söylediklerimi anlamıştı gözlerinden anlayabiliyordum;
'Imm benim size iltifat etmeme gerek yok siz hep güzeldiniz, ve ımmm ben şey çok teşekkür ederim'
Söylediği sözleri düşünerek ve seçerek söylemişti her şeye çok dikkatle yaklaşıyordu.
Ona elimi uzatıp;
'Hadi çıkalım mı?'
Kafasını sallayıp elimi tutmuştu, hemşirelere el sallamış göz kırpmıştım, hastaneden çıkmış arabama binmiştik.
Devamı 👇
'araba kullanmasını biliyor musun jungkook?'
Bu soruma direkt yanıt vermişti bu çok güzeldi.
'Hayır, öğrenme fırsatım olmadı.'
'O zaman tedavi bitince ben sana öğreteyim olur mu?'
'Henüz iyileşmedim mi?'
'İyileşiyorsun jungkook eskisinden daha sağlıklısın.'
'Senin sayende (başını eğip) teşekkür ederim.'
'Henüz bir şey yapmadım jungkook'
'O zaman varlığın bile bana iyi geliyor.'
Gülümsemiş ve yoluma bakmıştım, sahil kenarına gelip aracımı park ettim, araçtan inip bagajdan bir enjektör alıp cebime koydum her ihtimale karşı önlem alıyordum.
Bagaj kapağını kapatınca Jungkook'a baktım hala arabadan inmemişti şaşırmıştım.
Kapıyı açıp ;
'Jungkook, insene niye bekliyorsun?'
Biraz düşünüp cevap verdi;
'E sana söz verdim sözünden çıkmayacağım dediklerini yapacağım diye sen araçtan in demedin bana?'
Bu tamamen aklımdan çıkmıştı;
'Ahh, özür dilerim jungkook, hadi in gelmeden önce kuş yemi almıştım kuşları besleyeceğiz seninle'
Beni onaylayıp araçtan inmişti her hareketime dikkat ediyordu.
Etrafındaki insanlardan ne kadar hissettirmemeye çalışsada korkuyordu.
Elini habersiz bir şekilde tuttuğumda biraz irkilmişti ona bakıp gülümseyip sorun olmadığını hissettirdim.
Sahile doğru yürüyüp kalabalığın olmadığı bir yerde banka oturmuştuk.
Jungkook'un sorduğu soruyla biraz sendelemiştim;
'Hep senin yanında olabilir miyim?'
'Senin yanında güvende hissediyorum.'
Ona dönüp ellerini tutmuştum;
'Jungkook, biliyor musun? Sen çok iyisin bence sen dünyanın en iyi en masum en yakışıklı en tatlı erkeğisin vee ben yanımda böyle birisinin olmasından gurur duyarım her zaman senin yanında olacağım seni koruyacağım seni huzursuz eden şeyleri kovacağım.'
ayağa kalkıp etrafa deli gibi hareketler yapıp yumruk ve tekmeler atmaya başladım oysa beni izleyip kahkaha atıyordu.
Yorulup tekrar oturmuştum, yanımızdan bir çift geçmesiyle bana yaklaşıp yüzünü omzuma bastırmıştı ;
' İyi misin jungkook? '
Derin nefes alıp;
'İyiyim, kendime hakim olamıyorum bazen.'
Saçlarını okşayıp;
'İyileşeceksin jungkook, kendine hakim olabilirsin bu senin elinde yapabilirsin.'
...
Kuş yemlerini yerlere serpiştiriyor aynı zamanda gülüyorduk, jungkook' a kuşların cinsinden bahsediyordum;
'Bak jungkook, o siyah olan karga nasıl ses çıkarır biliyor musun?'
Gülmüş;
'Tabi ki biliyorum'
Aynı anda 'Gakk' gülmekten nefes alamaz haldeydik jungkook kuşlara ve bana o kadar odaklanmıştı ki temkinli olmayı ve etrafındaki insanları unutmuştu.
Hava yavaş yavaş kararıyordu ama jungkook bunu sorun etmemişti bu çok hoşuma gitmişti.
Kuşlar gitmişlerdi ve sanki jungkook'un korkusuda kuşlarla beraber uçup gitmişti.
Bir süre sohbet etmiştik birbirimize hikayeler anlatmış başımıza gelen komik şeylerden bahsetmiştik, jungkook uzun zamandır birisiyle bu kadar uzun sohbet etmediği için konuşurken zorlanıyor bazende gözlerini kaçırıyordu ama ona odaklanarak onu önemsediğimi gösteriyordum böylelikle özgüveni tekrar canlanıyordu.
Saate baktığımda tam 5 saattir o sahilde takıldığımızı fark ettim zaman ne çabuk geçmişti, telefonumda fazlaca cevapsız arama vardı onun yanındayken her şeyi unutmuştum, sanki onun bana benimde ona ihtiyacım varmış gibi hissetmiştim.
Bu sürede jungkook annesinden hiç bahsetmemişti bu harika bir durumdu eğer ona annesiyle yüzleşmeyi öğretebilirsem hastalığının büyük bir kısmını çözmüş olurdum çünkü hastalığı annesi üzerine temellenmişti.
'Artık gitsek iyi olur' diyemeden jungkook'un kucağında gördüğüm kediyle duraksadım.
Bugün fazlasıyla mucizeye tanık olmuştum sanki gözlerim dolmuştu.
Bembeyaz bir kediydi, Jungkookun kucağında mayışmıştı resmen jungkook ona narince sanki incitmekten korkuyormuş gibi davranıyor seviyordu.
Bana bakıp Gülümsemiş;
'Çok tatlı'
Gözlerinin içine bakmıştım;
'Senin gibi... Masum'
Bana bakmaya devam etmişti;
'Ben masum muyum?'
Kucağındaki kediye bakarak;
'o kadar masumsun ki jungkook, kediyi severken bile incitmekten korkuyorsun.'
'Halbuki kedi sana güvenip kucağında uyudu baksana sana güveniyor.'
Gülmüş ve gözünden bir damla yaş yanağından süzülmüştü;
'Bana güveniyor mu şimdi?'
Onu onaylamıştım;
'Beni sevdiği anlamına gelir mi?'
'Tabi ki gelir, bence onu sahiplenmelisin dışarıda kalırsa üşüyebilir.'
'Ona zarar verirsem?'
'Öyle bir şey olmayacak jungkook, tanıdığım en yufka yürekli kişisin.'
...
Devamı 👇
Jungkook, kediyi sahiplenmişti kedi bembeyaz ve çok tatlı duruyordu kucağında...
Arabada ilerlerken;
'Jungkook, seni o hücreye götürmek istemiyorum, en azından bir gecelik benim evime gidelim mi?'
Jungkook, 'Ama hastanedekiler kızmazlar mı?'
'Sana kızıyorlar mı?'
'Sen gelmeden önce evet yani çok değil ama kızıyorlardı.'
Sinirlenmiştim, hastaneye hasta sanki keyfinden geliyor ama hemşire ya da doktorlar kendi istekleriyle bu mesleği seçiyorlar hastaları bu şekilde keyfince rencide etmeleri kesinlikle yanlıştı.
Bu kişilerin kimliğini tespit edip yapmam gerekeni yapacaktım ama şuan önceliğim hastalarımdı.
'hadi bana gidiyoruz evede pizza söyleyelim olur mu?'
Kucağındaki kediyle ilgilenerek;
'uzun zamandır yememiştim'
...
Odama çıkıp yatağı yeni çarşaflarla değiştirmiştim,
Jungkook'un rahat olması gerekiyordu.
Aşağı inip satranç tahtasını çıkarıp taşları dizdim, Jungkook'a dönüp;
'Oynamayı biliyor musun?'
Hayır anlamında başını sallamıştı ;
'O zaman yarım saate kadar öğrenmiş olacaksın' diyip gülümsedim.
...
Bak bunlar piyon, bu at, bu fil, bu vezir...
Görevleri ise...
Hadi oyna bakalım jungkook beyazlar sensin bende siyahlarım.
Santranç hiç bu kadar eğlenceli gelmemişti bana arada oynarken başını kaldırıp beni izlemesi o kadar çok hoşuma gidiyordu ki anlatamam.
Kapı çalmıştı kartımı çantamdan çıkarıp jungkooka uzattım, bana bakıp;
'Ben mi?'
'Evet, hadi jungkook acıktık pizzayı sen teslim al.'
'Yapabilir miyim?'
'tabi ki kendine güven jungkook ben senin yanındayım, Ama acele et yoksa gidecek pizza'
Kartı alıp ayağa kalktı kapıya yönelip açmadan önce bana baktı gözlerimle onu desteklediğimi belirttim.
Kapıyı açıp kuryeden pizzayı almış ödemeyi yapmıştı biraz çekingen davranıyordu ama zamanla özgüveni oturuyordu.
Pizzayı alıp salona gelmişti, elindeki pizzaya gururla bakıyordu.
Gülümseyip ; 'İmkansız diye bir şey yoktu jungkook ön yargı diye bir şey vardır kendine önyargılı yaklaşma sen cesur birisin.'
'Hadi yiyelim.'
...
Jungkookla çok güzel vakit geçirmiştik kediside alışmıştı ona uyuyacağı zaman Jungkookun kucağına yatıyordu.
...
O gece jungkooku kendi odama yatırmıştım. O uyuyasıya kadar başında bekledim uyuyup kalıncada salonu toparladım gece geç vakitlere kadar oturmuş jungkooku incelemiştim, ilaçlarını bugün almamıştı aslında alması gerekirdi ama almadığı zaman ne olacağını merak etmiş kimseye hissettirmeden denemiştim.
Bütün testlerimden başarıyla geçmişti artık oİyiydi dosyasını kırmızıdan yeşile çekmeyi planlıyordum ancak hemen olacak bir şey değildi ancak yapacaktım o daha iyi olacaktı.
Artık jungkooku bırakıp diğer hastalarımla ilgilenmeliyim.
Laptopumu dizime koyup dosya, ilaç, saat düzenlemesi yaptım.
İlaçları yavaş yavaş azalttırıp bıraktıracaktım çünkü uzun süredir aynı ilaç kullanmaları vücutlarının o ilacı bağışıklık ve bağımlılık haline getirmesine sebep olurdu, olmuştu da bay lion sabah kendini kontrol edebiliyordu bugünde benden sonra hiç atak geçirmedi bu çok iyiydi diğer iki hastamda da hiç bir problem yoktu.
Uzun bir süre laptopta çalışmıştım gözlerimin acıdığını hissedebiliyordum.
En son hatırladığım gözlerimi dinlendirmek için başımı geriye yaslamıştım.
...
Uyandığımda yataktaydım, üstüm örtülmüştü muhtemelen jungkooktu bunu yapan etrafıma bakındım ama jungkooku göremedim, endişelenmiştim o bana emanetti.
Endişeyle kalkıp aşağı indim, merdivenlerden inerken burnuma gelen kızartma kokusuyla mayışmış, sakinleşmiştim.
Mutfaktan çıkıp üstündeki önlüğü çıkarmış bana bakmıştı;
'Günaydın, ben yemek yaptım, daha doğrusu yapmaya çalıştım hatırladığım kadarıyla biraz yemek yaptım.'
Ona doğru ilerleyip sarılmıştım;
'Eline sağlık çok güzel kokuyorlar.'
Sarılmama karşılık verip;
'Hepsi senin sayende teşekkür ederim.'
...
Yemeğimizi yemiş biraz daha vakit geçirmiştik kediside bizimle vakit geçirmişti tabiki.
Ardından hastaneye gitmek için hazırlandık ve yola çıktık jungkooku devamlı kontrol ediyordum gayet sakindi.
'Jungkook, eğer hastaneye gitmek istemezsen seni oraya götürmem benimle kalırsın?'
'Hangisi daha doğruysa öyle yapalım olur mu ben biran önce iyileşip seninle daha çok vakit geçirmek istiyorum hem nereye gidersek gidelim sen hep yanımda olacaksın.'
Gülümsemiştim.
...
2 ay sonra;
Günlük~
Hastam adelin artık rapunzele Takıntılı değildi aşırı seslere kontrollü tepki vermeyi öğrenmişti.
Geçmişini unutmamıştı ama ders almayı öğrenmişti.
Onunla beraber düzenli olarak dışarı çıkıp vakit geçirmiştik, diğer hastalarımla da öyle...
Bay lion artık ilaç kullanmıyordu, ancak komutanlık yapmayı çok seviyordu bir türlü bu alışkanlığını bırakamadı bu pekte sorun değildi insanların sevdiği şeylere ilgi duymaları gayet normaldi.
Atakları zamanla azalmıştı ve tamamen geçmişti.
Dosyası sarıya düşmüştü.
Devamı 👇
Ve Mağdur annemiz Hena, yastığını zamanla ona unutturmayı başardım arada yastığını sorsada bir şekilde geçiştiriyorduk.
Geçmişiyle ilgili beyninde hala kalıcı hasarlar mevcuttu ama tedaviside gayet iyi bir şekilde devam ediyordu.
İlaçlarını azaltsamda tamamen kesmedim halen sakinleştiricilere ihtiyacı vardı.
Ama onu bu çıkmazdan kurtaracağıma inanıyordum yapacağım, sadece biraz zamana ihtiyacımız vardı.
Jungkook ise...
O diğer hastalarımdan daha ağır bir durumu olsada diğerlerine göre daha hızlı iyileşme gösterdi hala tedavisi devam ediyor ancak tek başına dışarı çıkabiliyor ya da pek çok aktiviteye katılabiliyordu.
Özgüvenini kazanmış, cesaretini toplamıştı.
Jungkook'un ilaçlarını biranda kesmiştim bu biraz tehlikeliydi evet, ama jungkook hiçbir atak göstermemişti bu da artık ilaçlara ihtiyacı olmadığını gösteriyordu.
Bazen sinirleniyordu ancak bu herkeste olan bir şeydi bazen bende sinir krizlerine girebiliyordum.
Önemli olan duygularını yaşayabilmesiydi.
Bu dört hastamın hikayesini mutlu bitirmek benim görevimdi ve bunu başaracaktım.
Arada başhekimden azar işitiyordum;
Neymiş hastalarımla çocuk gibi ilgileniyormuşum, biraz olgun olmalıymışım falan filan sanki siz olgun oldunuz da hastalar hemen iyileşti hıh sizi dinleyen kim...
Öhöm bir sır vereceğim sakın Jungkook'a söyleme ama;
'Sanırım hastama aşık oldum'
'Başhekim duyarsa ben bittim'
THE END*
Bugün atacağım demiştim ve sözümü tutmak için aralıksız yazdım belki saçma olmuştur (kusura bakmayın) bilemiyorum.
Arada yazarken azıcık duygulandım doktorluk müthiş bir duygu özellikle hastanız size teşekkür edince o gurur...
Anlatılmaz yaşanır diyeceğim ama ben yaşamadım 🤭
Bu hikayede böyle bitsin bakalım, tadında bırakmak güzel olur diye düşündüm.
Merak etmeyin hastalar iyileşecek ve sağlıklarına kavuşacaklar sonra hep beraber güzel bir tatil yapacaklar tatilde Lera, jungkooka açılacak aşk yaşayacaklar sonra başhekimde ikisini hastaneden yakapaça atacak dmmdksms saçmaladım.
İyi okumalar 🍷💍
Ha aklıma gelmişken baya büyümüşüm bu platforma sadece hikaye yazar kendimi geliştiririm diye girmiştim iki ayda bin abone olmuşuz guzularım ya ne çabuk büyüdük maşallah hadi sağlıcakla kendinize iyi bakın bana lazımsınız 💜❤️
Devamı olsa güzel olurdu ama olsun böylede çok güzel.
Okuduğum en ustaca yazılmış hikayelerden birisiydi gerçekten muhteşem bir yazarsın
OFFFF MÜKEMMEL ALLAHIM ÇOK GÜZELLL. Gece gece çığlık atmak istiyorum o dereceeee
Hayatimda bu kadar guzel hikaye okumadim cok guzel ellerine beynine saglik 💜
Pov: Çok erken geldin ve değerli yazarın yorumunu sabırsızlıkla bekliyorsun 👀💜
👍
Hadi ama bu çok iyiydi. Yemin ederim ki okurken hikaye okuyormuş gibi hissetmedim. Mükemmeldi aman Allah'ım, hiç bu kadar güzel bir hikaye okumamıştım. Umarım sevgili olurlarr şarkının sonuyla hikayenin sonunu okumak çok zevkli olduu
teşekkür ederim
Harika olmuş!
Acaba aşkları hakkında özel bölüm gelir mi?
Çok güzel hikayeydi okumadım yaşadım resmen🥺☺️
Tek kelime ile harikaydı mükemmeldi ben bunun gibi bir hikaye hiç görmedim gerçekten AŞIRI MUHTEŞEM ama keşke bitmeseydi
Teşekkür ederim kuzum özel bölüm çok isteniyor atacağım inşaallah 🌷✨
Ağğğğğ hikayeye aşık olduuuuum, videolarından çıkamıyorum, yazacak bişey bulamadım hayatımda okuduğum en güzel hikayelerden birisiydi 💜✨
Yaa gerçekten çok güzel yazıyorsun her yazdığın hikayeleri sabırsızlıkla heyecanla okuyorum ve resmen aşık oluyorum daha fazlasını hakediyorsun :)
Aglawak. Bende ilerde bir piskolok olmak istiyorum. Inşallah olurum💜
İnşaallah kuzum
@@ımissmyselff 💜
Böyle Mükemmel Ötesi bir hikayeyi şimdi okuduğum için kendime lanetler okuyorum 🌿
Mükemmel ne demektir ; bu hikayeyi oku
Özel bölüm olsa çok iyi olurdu😘😘😘 ve hikaye çok güzel
Böyle müthiş bir kanalı bu kadar geç farketmem beni üzdü,o kadar güzel yazıyorsun ki 🥺💜
yaaa hoş geldin kuzum o zaman
snrm hayatımda okuduğum en uzun bölümdü. çok güzel olmuşş
Devamı okucakmı çok güzel bir hikaye
Çok güzel olmuş bir tane daha böyle bir seri yapar mısınnnn
tabi tatlım yeter ki istek olsun:)
@@ımissmyselff ama bence 2 bölümlük yapma en az 10 fln olsun olayları aç biraz heyecanlı olsun karaktere biraz psikopatlık ekle ya da bu serinin aynısının uzun ve daha heyecanlı versiyonunu gene jk üzerinden yapabilirsin aşırı tutar bence 🤔
@@blackswan5297 yapılacaklara eklendi tatlım elimden geleni yapmaya çalışırım 🙌
@@ımissmyselff Teşekkürlerr 🤭
Çok başka bir hikaye diğer hayalet gibiler değil konu değişik. Çok beğendim. İnsanlar durduk yere ruhsal hasta olmuyor insanlar ćok acımasız, çok üzülerek söylüyorum.
💜😶Maalesef
Aman Allahım.... Aman Allahım ben az önce ne okudum?.... bu.. bu muhteşemdi ben ne diyecegimi gerçekten bilmiyorum mükemmel ötesiydi, bu hikaye harcanıyor, bu sadece hayal et degil bir film olmalıydı muh-te-şem yaa neydi böyle 😢❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤
Gördüğüm bütün hikayelerden en iyisiydi sanki onu yaşayan benmişim gibiydi.
Bu kadar güzel yazmayı nasıl başarıyorsun
Ellerine sağlık ❤️🔥🫂
Canım çok güzel yazmışsın ama böyle bitmesin açık uçlu lütfen özel bölüm gibi bir şey yaparmısın kısa da olsa olur lütfen 😇😇😇😇😇
Özel bölüm yapacağım tatlım ❤️
Kız daha birbirlerine açılmadılar.
Allah'a kimsenin aklını başından etmesin diyorum 🤣sorry (kotu amaçla yazmadım gercekten)
Hayatımda gördüğüm en iyi hayal et bi an kendimi cidden bunları yaşamış gibi hissettim bu işte çok başarılısın bide ee jk ye aşık olduğumuzu itiraf ettiğimizi ve ondan sonra olacaklarla ilgi hikaye yazarmısın bunun devamı gibi bir şey plsss😍😘
Çok güzel olmuş eline sağlık
Empati duygusu gerçekten çok güzel birşey.Ruhsal ve duygusal olarak birini anlamak,kendini yerine koymak bir nevi kimsenin size öğretemeyeceği dersleri öğretir.
Ön yargı ve empati bu yüzden büyük düşmanlardır.İyilik ve kötülük gibi.
Birisi tozlu pencereyi,kırılıp yok olmaya bırakırken diğeri o pencereyi yeniden düzeltmekle kalmayıp bir evin tüm pencerelerini yeni baştan tasarlayan mimara benzer.
Bu aslında nasıl baktığınıza bağlı.Kötüyü arayan her zaman umutsuzluğu,iyiliğini düşünen her zaman umudu besler.
*Kimsenin vicdanı ve insanlığı kimseye bağlı değildir.Ne yaparsan kendinedir*
Emeğine sağlık kuzum~💜
Birincisini dün her ne kadar geç saatlerde okumuş olsam da sabırsızlıkla beklediğimi söylemeliyim 👀
Teşekkür ederim bu kadar güzel ve anlamlı hikaye için 💜🥺
Ben teşekkür ederim 🍷
@@ımissmyselff rica ederim ve her zaman seni destekleyeceğim~💜
Cok iyi olmus kusura bakma daha yeni gordum hikayen müthiş olmus boyle devam et ve aca drakula serisini devam ettire bilir misin( tabi musait isen. )
Aaaaaa çok mutlu olmuştum geldi diye ama daha yazmadım galiba ama olsun ben beklerim bu arada seviliyon admin♥️😍❤️❤️❤️❤️❤️
Attım tatlım hikaye görünüyor mu şimdi?
Ay lav yu 🥂
Hikâye tek kelimeyle müthişti. Favorilerim arasında bulunuyor kesinlikle ama şunu demeden edemicem Jungkookla kızçemizin aşk hikayesinide görmek,okumak isterdim ama tadında bitmiş eline emeğine sağlık ❤️🦋
çok teşekkür ederim tatlım
Devamı gelebilir mi acaba? Severek okuduğum nadir hikayelerden biri oldu
Özel bölüm yapacağım tatlım ❤️
@@ımissmyselff teşekkürler
@@ımissmyselff Allahına kurban çok güzel olur özel bölüm
Hikaye çok güzel gidiyodu ama keşke sonunu devam ettirseydin birleştiler mi sonunda
Cidden tüm samimiyetimle söylüyorum sen en iyisisin bu benim için ve seni takip edenler için tabi etmeyenlerde öyle düşünüyordur diğer hayal etlerde ilk bailarda güzel bailanıp sonu saçmalanıyor türk dizileri gibi ama sen başından sonunu kadar mükemmel derecede yazıyorsun bütün attığın videoları izlemeye çalılıyorum bu benim için zaman kaybı değil bence çünkü yazdığın şeylerden etkileniyorum (kötü anlamda demedim etkilenmeyi açmak istemiyorum ama güzel birşey dedim)
Ya çok teşekkür ederim yazdığım hikayelerde genelde aralara bilgi şıkıştırmayı seviyorum sizede faydalıysa ne mutlu bana 💜 iyi ki varsınız 🍻
@@ımissmyselff ah evet böyle daha hüzel oluyor
Keşke bir bölüm daha olsa 🥺🥺
Allah rizasi için kapak fotosunu at nolur gurban olayim nolurr
Hemen okumaya geldim ehehehehe
Psikolog olmak isteyen ben bunu çok beğendim
Part 3 olsun bence jungkook iyileşsin ynye aşık olsun evlensinler falan tabi sen istersen zorlama yok😊
Bence bunun devamı olmalı
Ya ama sevgili olsunlar özel bölüm olsun
💜💜💜💜💜
Şu an dershaneye gitmem lazım o sırada saban köründe bir taraftan hazırlanıp bir taraftan yazanlara okumaya çalışan ben .jxhzjsggz😎
şlzcşlznvşnzdk
Çok güzeldi bence yazar olmalısın ya da kitap yazmalısın eğer yazarsanız kitabını alacağından emin ol🤗💜🧡
yaaaa yazınca haber veririm mlşmvşdm
Sanırım aşık oldum...
Ve yenı bolummmmm ❤️ ama hıkaye yok
Attım kuzum görünüyor mu? 🥺💜
Geldiiiim 😚😚
Çoooooooooooooook güzel olmuş 💜 Keşke bitmeseydi ben Jungkook'la sevgili olduklarını görmek isterdim ama her neyse gayet güzeldi 💜
Hayatımda gördüğüm en iyi yazarsın bı arada ismin Aden mi
Teşekkür ederim canım, evet 🦋
Çok güzel yazıyosun yazmaya devam et
Şey admin senden bişey isteyeceğim ama kızma ☘
Tabi buyur tatlın
@@ımissmyselff özel bölüm yapsan jk ve kız sew olsa hmm
𝐶̧𝑜𝑘 𝑔𝑢̈𝑧𝑒𝑙 𝑜𝑙𝑚𝑢𝑠̧
Lan hikaye gözükmüyor
Hikaye yok görünmüyor bende aşk
Şuan okunuyor mu tatlım
Evet teşekkür ederim❤🤗
@@Alice_Elif oh çok şükür 💜🥂
Hikaye gözükmüyor
Şuan okunuyor mu? 🥺
@@ımissmyselff evet teşekkürler
Heh gldi