The names of some organs it's used as the suffix for nouns, “Ak”= ~each of both (Yan= side) Yan-ak= each of both sides (of the face) >Yanak= cheek (Gül= rose) Kül-ak = each of both the roses >Kulak= Ear (Şek=facet) Şek-ak = each of both sides (of forehead) >Şakak= temple (Dal=subsection, branch) Dal-ak=dalak= Spleen (Böbür=scarlet fleck) Böbür-ak=böbrek= Kidney = each of both red-spots / blodfleck Bağça-ak>(Paça-ak)>bacak= Leg (ankle) (Pati = paw) Batı-ak>pathiak>phatyak>hadyak>adyak)=Ayak= the foot > each of the feet (Taş=stone) Taş-ak=testicle Akciğer=~(each of) both lungs Bacı-yan-ak > Bacanak= each of the husbands of the sisters of your wife >> just for men TÜL-KARN-AK =that obscures/ shadowing each of both dark/ covert periods= Karanlık (batıni) çağların her birini örten tül ZHU'L-KARN-EYN=the (shader) owner of each of both times DU’AL-CHORN-EIN=double-horned-one=(the horned hunter)Herne the hunter> Cernunnos> Karneios it's used as the suffix for verbs, “Ak /ek“=a-qa ~which thing to / what’s to… Er-mek = to get / to reach Bar-mak (Varmak)= to arrive / to achieve Er-en-mek > erinmek / Bar-an-mak > barınmak =to arrive on one's own Erin-ek / barın-ak = what’s there to arrive at oneself Ernek / Barnak > Parmak = Finger Çiğ=uncooked, raw Çiğne-mek =to chew Çiğne-ek>Çiğneh> Çene = Chin Tut-mak = to hold / to keep Tut-ak=Dudak= Lip Tara-mak = to comb/ ~to rake Tara-ak > Tarak =(what’s there to comb)> the comb Tara-en-mak > taranmak = to comb oneself Taran-ak > Tırnak =(what’s there to comb oneself)> fingernail
Hocam bu yeni yapılan dna analizlerine göre ortada Türklük diye bir sey birakmadilar neredeyse. Genetik calismalar ile desteklediği söylenen Doğu avrasyali iddialarına ne diyorsunuz? Bu yeni genetik yayınlara dair bir video paylaşsanız keşke.
Hocam ilerleyen zamanlarda insanlar genlerini değiştirebileceklermiş bir sitede ve instagramda görmüştüm eğer değişebilirse isteyen kişi kendisini ilerde %100 Turkic yapabilir bunlar çok saçma değil mi artık ırk diye birşeyde kalmaz. Ataları karışmış ama bunlar genlerine virüs aktararak Atalarındaki genetikleri kaybediyorlar ve akraba olmuyorlar ve bu anne baba akrabalığınında yok olacağı gerçeği. Sence böyle birşey olur mu?
Bal = (Honey) Bal >Mel >Mer >Mil >Meli > Melit > Melis =(yumuşak, melul, balsam, hoş kokulu, tatlı / yummy, mellow, balmy, malleable, dessert, sweet) Al-Bal (red-sweet) =Alpal (Apple) >Afal >Almelo> >Alma > Elma (the dessert) > Alba> halba > halvah > helva Mel-ak (sweet-white)>(Mela >Mal >Mar >Milo >Melon >Melam) Melak>>>Milk >>>Lak (sweetie) > Balak > bala >>> bella ? >> well ? Almıla / Melah >> Elma = Apple (Ma-hoş-mela)> Moş-mela > Muşmula = Medlar ( not so pleasant but yummy) Meltem= mellow wind = breeze Mel-melat > marmelat = marmellata, marmalade Melisa = balm / jam / rosin Melamine = a type of chemical resin (Mel-hem)> merhem=(almost-balm) > ointment (Mel-sumac) merşumak> mercimek = lentil Mel-audio = melody (Dağ = mountain) (tow/toğ/tao/tai/tav/tag)>> high/ 塔 / 高 /ضيقة /ضيق dev/deva/devasa/diva/dheu/theo/theus/zeus/大>> huge (dar /tar /dai /tay /tav /dae /too /toi) = narrow / nearest /stuck / compressed / solid / hard / durable Phone / Phoon/ Fun / Wajan / Wehen = (Esen/ Esinti / Rüzgar/ Ses ) - Wind / Breeze / Sound / Voice Dae-vane /tai-fun / tao-wen/ too-phone/ typhoon/ 大风 = (loud sound) >> hard-strong wind Dağ= litosferik tabakaların sıkışarak yükselmesi / compression and rise of lithospheric layers Dar-lık= to rise upwards by squeezed, feeling of height, feeling of being squeezed Dar = narrow / nearest /stuck / compressed / solid / hard / durable Dar = birbirine yaklaşmış / sıkışık / sıkışmış / sıkıştırılmış / sağlam / sert / dayanıklı Darlık= sıkışarak yükselmek, yükseklik hissi, sıkışma duygusu Dar = yakın olmak , alakalı olmak, ilgilenmek / to be close, to be involved, to be interested Hüküm-dar = Hükümle ilgilenen , hüküm veren = Sovereign Mihman-dar = Misafire yakın olan , misafire alaka gösteren = ~hostess Darülaceze =(diyar-u-el-aceze) Acizerle ilgilenilen yer = ~hospice Dai-u > nearest he's = Dayı = (materal) uncle Toy = meeting /ceremony/feast/ immature-game boy Kurulu-toy > Kurultay = scheduled meeting / council (Dai-emek)> Dayamak =to base on /make it support/fasten down / get it closer well to (Dai-en-mak)> Dayanmak= to recline upon / stay strong /be close literally (Dai-et-mak)>Dayatmak = to impose / insist / keep it completely nearest to Yanardağ ile ilgili / pertaining to a volcano Dağ-et-mak >Dağıtmak = to distribute /to deal out / to deploy Dağ-al-mak >Dağılmak = to get dispersed / to go to pieces Dağ-la-mak = krater şekline çevirmek / cauterize (Doğ-umak) = Doğmak = to come up / rising up / come into the world > to born Doğ-ğur-mak= Doğurmak= to make this come up > bring this into the world > to give birth Doğu=the direction where the sun comes up > East / 东方 (Doy-umak) = Doymak = to rise to the top / to be full Doy-ğur-mak= Doyurmak=to satiate > to make it full > to feed Tok= has peaked, satiate, full (Tik) Dik= direct to endpoint / ~upright Dikey= vertical Dik-uğru =Doğru = right direction = true Diken= thorn Dik-mek =to make directly them overlap each other at the endpoints > sew / sow Doğa= upper surface structure of the earth > nature Doku = surface structure, texture Doku-mak=to weave (on the surface) (Toku-en-mak) Dokunmak=to touch / to contact the surface of..
Hocam ilerleyen zamanlarda insanlar genlerini değiştirebileceklermiş bir sitede ve instagramda görmüştüm eğer değişebilirse isteyen kişi kendisini ilerde %100 Turkic yapabilir bunlar çok saçma değil mi artık ırk diye birşeyde kalmaz. Ataları karışmış ama bunlar genlerine virüs aktararak Atalarındaki genetikleri kaybediyorlar ve akraba olmuyorlar ve bu anne baba akrabalığınında yok olacağı gerçeği. Sence böyle birşey olur mu?
Hocam ilerleyen zamanlarda insanlar genlerini değiştirebileceklermiş bir sitede ve instagramda görmüştüm eğer değişebilirse isteyen kişi kendisini ilerde %100 Turkic yapabilir bunlar çok saçma değil mi artık ırk diye birşeyde kalmaz. Ataları karışmış ama bunlar genlerine virüs aktararak Atalarındaki genetikleri kaybediyorlar ve akraba olmuyorlar ve bu anne baba akrabalığınında yok olacağı gerçeği. Sence böyle birşey olur mu?
Osman hoca, iskitlere ve Sarmatlara Turk dilli dersiniz, fakat bunlarin direk devami olan Alanları neden irani dilli kabul edersiniz? halbuki Alanların Turk dilli olduklari iskit ve sarmatlara nispeten cok daha bellidir. Bugunku Karaçay -Balkarlar kendileri buyuk kucuk hepsi Alanlar bilirler. Bu sizin teziniz Karaçay -Balkar halkina cok buyuk bir hakarettir.
Bal = (Honey) Bal >Mel >Mer >Mil >Meli > Melit > Melis =(yumuşak, melul, balsam, hoş kokulu, tatlı / yummy, mellow, balmy, malleable, dessert, sweet) Al-Bal (red-sweet) =Alpal (Apple) >Afal >Almelo> >Alma > Elma (the dessert) > Alba> halba > halvah > helva Mel-ak (sweet-white)>(Mela >Mal >Mar >Milo >Melon >Melam) Melak>>>Milk >>>Lak (sweetie) > Balak > bala >>> bella ? >> well ? Almıla / Melah >> Elma = Apple (Ma-hoş-mela)> Moş-mela > Muşmula = Medlar ( not so pleasant but yummy) Meltem= mellow wind = breeze Mel-melat > marmelat = marmellata, marmalade Melisa = balm / jam / rosin Melamine = a type of chemical resin (Mel-hem)> merhem=(almost-balm) > ointment (Mel-sumac) merşumak> mercimek = lentil Mel-audio = melody (Dağ = mountain) (tow/toğ/tao/tai/tav/tag)>> high/ 塔 / 高 /ضيقة /ضيق dev/deva/devasa/diva/dheu/theo/theus/zeus/大>> huge (dar /tar /dai /tay /tav /dae /too /toi) = narrow / nearest /stuck / compressed / solid / hard / durable Phone / Phoon/ Fun / Wajan / Wehen = (Esen/ Esinti / Rüzgar/ Ses ) - Wind / Breeze / Sound / Voice Dae-vane /tai-fun / tao-wen/ too-phone/ typhoon/ 大风 = (loud sound) >> hard-strong wind Dağ= litosferik tabakaların sıkışarak yükselmesi / compression and rise of lithospheric layers Dar-lık= to rise upwards by squeezed, feeling of height, feeling of being squeezed Dar = narrow / nearest /stuck / compressed / solid / hard / durable Dar = birbirine yaklaşmış / sıkışık / sıkışmış / sıkıştırılmış / sağlam / sert / dayanıklı Darlık= sıkışarak yükselmek, yükseklik hissi, sıkışma duygusu Dar = yakın olmak , alakalı olmak, ilgilenmek / to be close, to be involved, to be interested Hüküm-dar = Hükümle ilgilenen , hüküm veren = Sovereign Mihman-dar = Misafire yakın olan , misafire alaka gösteren = ~hostess Darülaceze =(diyar-u-el-aceze) Acizerle ilgilenilen yer = ~hospice Dai-u > nearest he's = Dayı = (materal) uncle Toy = meeting /ceremony/feast/ immature-game boy Kurulu-toy > Kurultay = scheduled meeting / council (Dai-emek)> Dayamak =to base on /make it support/fasten down / get it closer well to (Dai-en-mak)> Dayanmak= to recline upon / stay strong /be close literally (Dai-et-mak)>Dayatmak = to impose / insist / keep it completely nearest to Yanardağ ile ilgili / pertaining to a volcano Dağ-et-mak >Dağıtmak = to distribute /to deal out / to deploy Dağ-al-mak >Dağılmak = to get dispersed / to go to pieces Dağ-la-mak = krater şekline çevirmek / cauterize (Doğ-umak) = Doğmak = to come up / rising up / come into the world > to born Doğ-ğur-mak= Doğurmak= to make this come up > bring this into the world > to give birth Doğu=the direction where the sun comes up > East / 东方 (Doy-umak) = Doymak = to rise to the top / to be full Doy-ğur-mak= Doyurmak=to satiate > to make it full > to feed Tok= has peaked, satiate, full (Tik) Dik= direct to endpoint / ~upright Dikey= vertical Dik-uğru =Doğru = right direction = true Diken= thorn Dik-mek =to make directly them overlap each other at the endpoints > sew / sow Doğa= upper surface structure of the earth > nature Doku = surface structure, texture Doku-mak=to weave (on the surface) (Toku-en-mak) Dokunmak=to touch / to contact the surface of..
Hocam ilerleyen zamanlarda insanlar genlerini değiştirebileceklermiş bir sitede ve instagramda görmüştüm eğer değişebilirse isteyen kişi kendisini ilerde %100 Turkic yapabilir bunlar çok saçma değil mi artık ırk diye birşeyde kalmaz. Ataları karışmış ama bunlar genlerine virüs aktararak Atalarındaki genetikleri kaybediyorlar ve akraba olmuyorlar ve bu anne baba akrabalığınında yok olacağı gerçeği. Sence böyle birşey olur mu?
@@Abeturkhocam ilerleyen zamanlarda insanlar genlerini değiştirebileceklermiş bir sitede ve instagramda görmüştüm eğer değişebilirse isteyen kişi kendisini ilerde %100 Turkic yapabilir bunlar çok saçma değil mi artık ırk diye birşeyde kalmaz. Ataları karışmış ama bunlar genlerine virüs aktararak Atalarındaki genetikleri kaybediyorlar ve akraba olmuyorlar ve bu anne baba akrabalığınında yok olacağı gerçeği. Sence böyle birşey olur mu?
Abi ilerleyen zamanlarda insanlar genlerini değiştirebileceklermiş bir sitede ve instagramda görmüştüm eğer değişebilirse isteyen kişi kendisini ilerde %100 Turkic yapabilir bunlar çok saçma değil mi artık ırk diye birşeyde kalmaz. Ataları karışmış ama bunlar genlerine virüs aktararak Atalarındaki genetikleri kaybediyorlar ve akraba olmuyorlar ve bu anne baba akrabalığınında yok olacağı gerçeği. Sence böyle birşey olur mu?@@Abeturk
Devamını bekliyoruz öğretmenim. Emeğinize sağlık.
The names of some organs
it's used as the suffix for nouns, “Ak”= ~each of both
(Yan= side)
Yan-ak= each of both sides (of the face) >Yanak= cheek
(Gül= rose)
Kül-ak = each of both the roses >Kulak= Ear
(Şek=facet)
Şek-ak = each of both sides (of forehead) >Şakak= temple
(Dal=subsection, branch)
Dal-ak=dalak= Spleen
(Böbür=scarlet fleck)
Böbür-ak=böbrek= Kidney = each of both red-spots / blodfleck
Bağça-ak>(Paça-ak)>bacak= Leg (ankle)
(Pati = paw)
Batı-ak>pathiak>phatyak>hadyak>adyak)=Ayak= the foot > each of the feet
(Taş=stone)
Taş-ak=testicle
Akciğer=~(each of) both lungs
Bacı-yan-ak > Bacanak= each of the husbands of the sisters of your wife >> just for men
TÜL-KARN-AK =that obscures/ shadowing each of both dark/ covert periods= Karanlık (batıni) çağların her birini örten tül
ZHU'L-KARN-EYN=the (shader) owner of each of both times
DU’AL-CHORN-EIN=double-horned-one=(the horned hunter)Herne the hunter> Cernunnos> Karneios
it's used as the suffix for verbs, “Ak /ek“=a-qa ~which thing to / what’s to…
Er-mek = to get / to reach
Bar-mak (Varmak)= to arrive / to achieve
Er-en-mek > erinmek / Bar-an-mak > barınmak =to arrive on one's own
Erin-ek / barın-ak = what’s there to arrive at oneself
Ernek / Barnak > Parmak = Finger
Çiğ=uncooked, raw
Çiğne-mek =to chew
Çiğne-ek>Çiğneh> Çene = Chin
Tut-mak = to hold / to keep
Tut-ak=Dudak= Lip
Tara-mak = to comb/ ~to rake
Tara-ak > Tarak =(what’s there to comb)> the comb
Tara-en-mak > taranmak = to comb oneself
Taran-ak > Tırnak =(what’s there to comb oneself)> fingernail
3.bölüm de yükleniyorsanirim,hocam...varolun...
Osman hoca çok önemli ve değerli bilgiler veriyorsunuz
Teşekkürler
Hocam bu yeni yapılan dna analizlerine göre ortada Türklük diye bir sey birakmadilar neredeyse. Genetik calismalar ile desteklediği söylenen Doğu avrasyali iddialarına ne diyorsunuz?
Bu yeni genetik yayınlara dair bir video paylaşsanız keşke.
Hocam ilerleyen zamanlarda insanlar genlerini değiştirebileceklermiş bir sitede ve instagramda görmüştüm eğer değişebilirse isteyen kişi kendisini ilerde %100 Turkic yapabilir bunlar çok saçma değil mi artık ırk diye birşeyde kalmaz. Ataları karışmış ama bunlar genlerine virüs aktararak Atalarındaki genetikleri kaybediyorlar ve akraba olmuyorlar ve bu anne baba akrabalığınında yok olacağı gerçeği. Sence böyle birşey olur mu?
Çok sağolun varolun Osman hoca
Tesekkurler
Ellerinize saglik
hocam 3. bölümü bekliyoruz.
Hocam lütfen 3. Ve ne kadar bölümü varsa yükleyin konu çok yarım kaldı.
Devamı ne zaman?
👏🏻
Bal = (Honey)
Bal >Mel >Mer >Mil >Meli > Melit > Melis =(yumuşak, melul, balsam, hoş kokulu, tatlı / yummy, mellow, balmy, malleable, dessert, sweet)
Al-Bal (red-sweet) =Alpal (Apple) >Afal >Almelo> >Alma > Elma
(the dessert) > Alba> halba > halvah > helva
Mel-ak (sweet-white)>(Mela >Mal >Mar >Milo >Melon >Melam) Melak>>>Milk >>>Lak
(sweetie) > Balak > bala >>> bella ? >> well ?
Almıla / Melah >> Elma = Apple
(Ma-hoş-mela)> Moş-mela > Muşmula = Medlar ( not so pleasant but yummy)
Meltem= mellow wind = breeze
Mel-melat > marmelat = marmellata, marmalade
Melisa = balm / jam / rosin
Melamine = a type of chemical resin
(Mel-hem)> merhem=(almost-balm) > ointment
(Mel-sumac) merşumak> mercimek = lentil
Mel-audio = melody
(Dağ = mountain)
(tow/toğ/tao/tai/tav/tag)>> high/ 塔 / 高 /ضيقة /ضيق
dev/deva/devasa/diva/dheu/theo/theus/zeus/大>> huge
(dar /tar /dai /tay /tav /dae /too /toi) = narrow / nearest /stuck / compressed / solid / hard / durable
Phone / Phoon/ Fun / Wajan / Wehen = (Esen/ Esinti / Rüzgar/ Ses ) - Wind / Breeze / Sound / Voice
Dae-vane /tai-fun / tao-wen/ too-phone/ typhoon/ 大风 = (loud sound) >> hard-strong wind
Dağ= litosferik tabakaların sıkışarak yükselmesi / compression and rise of lithospheric layers
Dar-lık= to rise upwards by squeezed, feeling of height, feeling of being squeezed
Dar = narrow / nearest /stuck / compressed / solid / hard / durable
Dar = birbirine yaklaşmış / sıkışık / sıkışmış / sıkıştırılmış / sağlam / sert / dayanıklı
Darlık= sıkışarak yükselmek, yükseklik hissi, sıkışma duygusu
Dar = yakın olmak , alakalı olmak, ilgilenmek / to be close, to be involved, to be interested
Hüküm-dar = Hükümle ilgilenen , hüküm veren = Sovereign
Mihman-dar = Misafire yakın olan , misafire alaka gösteren = ~hostess
Darülaceze =(diyar-u-el-aceze) Acizerle ilgilenilen yer = ~hospice
Dai-u > nearest he's = Dayı = (materal) uncle
Toy = meeting /ceremony/feast/ immature-game boy
Kurulu-toy > Kurultay = scheduled meeting / council
(Dai-emek)> Dayamak =to base on /make it support/fasten down / get it closer well to
(Dai-en-mak)> Dayanmak= to recline upon / stay strong /be close literally
(Dai-et-mak)>Dayatmak = to impose / insist / keep it completely nearest to
Yanardağ ile ilgili / pertaining to a volcano
Dağ-et-mak >Dağıtmak = to distribute /to deal out / to deploy
Dağ-al-mak >Dağılmak = to get dispersed / to go to pieces
Dağ-la-mak = krater şekline çevirmek / cauterize
(Doğ-umak) = Doğmak = to come up / rising up / come into the world > to born
Doğ-ğur-mak= Doğurmak= to make this come up > bring this into the world > to give birth
Doğu=the direction where the sun comes up > East / 东方
(Doy-umak) = Doymak = to rise to the top / to be full
Doy-ğur-mak= Doyurmak=to satiate > to make it full > to feed
Tok= has peaked, satiate, full
(Tik) Dik= direct to endpoint / ~upright Dikey= vertical
Dik-uğru =Doğru = right direction = true
Diken= thorn
Dik-mek =to make directly them overlap each other at the endpoints > sew / sow
Doğa= upper surface structure of the earth > nature
Doku = surface structure, texture
Doku-mak=to weave (on the surface)
(Toku-en-mak) Dokunmak=to touch / to contact the surface of..
Sayın hocam, Eren Karakoç doğu Avrasyacı olmuş, bu konuda ne dersiniz?
Hocam ilerleyen zamanlarda insanlar genlerini değiştirebileceklermiş bir sitede ve instagramda görmüştüm eğer değişebilirse isteyen kişi kendisini ilerde %100 Turkic yapabilir bunlar çok saçma değil mi artık ırk diye birşeyde kalmaz. Ataları karışmış ama bunlar genlerine virüs aktararak Atalarındaki genetikleri kaybediyorlar ve akraba olmuyorlar ve bu anne baba akrabalığınında yok olacağı gerçeği. Sence böyle birşey olur mu?
Kızgın demirle “kelle ütülür” kelle paça çorbası yapılır.
Hocam ilerleyen zamanlarda insanlar genlerini değiştirebileceklermiş bir sitede ve instagramda görmüştüm eğer değişebilirse isteyen kişi kendisini ilerde %100 Turkic yapabilir bunlar çok saçma değil mi artık ırk diye birşeyde kalmaz. Ataları karışmış ama bunlar genlerine virüs aktararak Atalarındaki genetikleri kaybediyorlar ve akraba olmuyorlar ve bu anne baba akrabalığınında yok olacağı gerçeği. Sence böyle birşey olur mu?
::)
Osman hoca, iskitlere ve Sarmatlara Turk dilli dersiniz, fakat bunlarin direk devami olan Alanları neden irani dilli kabul edersiniz? halbuki Alanların Turk dilli olduklari iskit ve sarmatlara nispeten cok daha bellidir.
Bugunku Karaçay -Balkarlar kendileri buyuk kucuk hepsi Alanlar bilirler. Bu sizin teziniz Karaçay -Balkar halkina cok buyuk bir hakarettir.
Bal = (Honey)
Bal >Mel >Mer >Mil >Meli > Melit > Melis =(yumuşak, melul, balsam, hoş kokulu, tatlı / yummy, mellow, balmy, malleable, dessert, sweet)
Al-Bal (red-sweet) =Alpal (Apple) >Afal >Almelo> >Alma > Elma
(the dessert) > Alba> halba > halvah > helva
Mel-ak (sweet-white)>(Mela >Mal >Mar >Milo >Melon >Melam) Melak>>>Milk >>>Lak
(sweetie) > Balak > bala >>> bella ? >> well ?
Almıla / Melah >> Elma = Apple
(Ma-hoş-mela)> Moş-mela > Muşmula = Medlar ( not so pleasant but yummy)
Meltem= mellow wind = breeze
Mel-melat > marmelat = marmellata, marmalade
Melisa = balm / jam / rosin
Melamine = a type of chemical resin
(Mel-hem)> merhem=(almost-balm) > ointment
(Mel-sumac) merşumak> mercimek = lentil
Mel-audio = melody
(Dağ = mountain)
(tow/toğ/tao/tai/tav/tag)>> high/ 塔 / 高 /ضيقة /ضيق
dev/deva/devasa/diva/dheu/theo/theus/zeus/大>> huge
(dar /tar /dai /tay /tav /dae /too /toi) = narrow / nearest /stuck / compressed / solid / hard / durable
Phone / Phoon/ Fun / Wajan / Wehen = (Esen/ Esinti / Rüzgar/ Ses ) - Wind / Breeze / Sound / Voice
Dae-vane /tai-fun / tao-wen/ too-phone/ typhoon/ 大风 = (loud sound) >> hard-strong wind
Dağ= litosferik tabakaların sıkışarak yükselmesi / compression and rise of lithospheric layers
Dar-lık= to rise upwards by squeezed, feeling of height, feeling of being squeezed
Dar = narrow / nearest /stuck / compressed / solid / hard / durable
Dar = birbirine yaklaşmış / sıkışık / sıkışmış / sıkıştırılmış / sağlam / sert / dayanıklı
Darlık= sıkışarak yükselmek, yükseklik hissi, sıkışma duygusu
Dar = yakın olmak , alakalı olmak, ilgilenmek / to be close, to be involved, to be interested
Hüküm-dar = Hükümle ilgilenen , hüküm veren = Sovereign
Mihman-dar = Misafire yakın olan , misafire alaka gösteren = ~hostess
Darülaceze =(diyar-u-el-aceze) Acizerle ilgilenilen yer = ~hospice
Dai-u > nearest he's = Dayı = (materal) uncle
Toy = meeting /ceremony/feast/ immature-game boy
Kurulu-toy > Kurultay = scheduled meeting / council
(Dai-emek)> Dayamak =to base on /make it support/fasten down / get it closer well to
(Dai-en-mak)> Dayanmak= to recline upon / stay strong /be close literally
(Dai-et-mak)>Dayatmak = to impose / insist / keep it completely nearest to
Yanardağ ile ilgili / pertaining to a volcano
Dağ-et-mak >Dağıtmak = to distribute /to deal out / to deploy
Dağ-al-mak >Dağılmak = to get dispersed / to go to pieces
Dağ-la-mak = krater şekline çevirmek / cauterize
(Doğ-umak) = Doğmak = to come up / rising up / come into the world > to born
Doğ-ğur-mak= Doğurmak= to make this come up > bring this into the world > to give birth
Doğu=the direction where the sun comes up > East / 东方
(Doy-umak) = Doymak = to rise to the top / to be full
Doy-ğur-mak= Doyurmak=to satiate > to make it full > to feed
Tok= has peaked, satiate, full
(Tik) Dik= direct to endpoint / ~upright Dikey= vertical
Dik-uğru =Doğru = right direction = true
Diken= thorn
Dik-mek =to make directly them overlap each other at the endpoints > sew / sow
Doğa= upper surface structure of the earth > nature
Doku = surface structure, texture
Doku-mak=to weave (on the surface)
(Toku-en-mak) Dokunmak=to touch / to contact the surface of..
Hocam ilerleyen zamanlarda insanlar genlerini değiştirebileceklermiş bir sitede ve instagramda görmüştüm eğer değişebilirse isteyen kişi kendisini ilerde %100 Turkic yapabilir bunlar çok saçma değil mi artık ırk diye birşeyde kalmaz. Ataları karışmış ama bunlar genlerine virüs aktararak Atalarındaki genetikleri kaybediyorlar ve akraba olmuyorlar ve bu anne baba akrabalığınında yok olacağı gerçeği. Sence böyle birşey olur mu?
@@Abeturkhocam ilerleyen zamanlarda insanlar genlerini değiştirebileceklermiş bir sitede ve instagramda görmüştüm eğer değişebilirse isteyen kişi kendisini ilerde %100 Turkic yapabilir bunlar çok saçma değil mi artık ırk diye birşeyde kalmaz. Ataları karışmış ama bunlar genlerine virüs aktararak Atalarındaki genetikleri kaybediyorlar ve akraba olmuyorlar ve bu anne baba akrabalığınında yok olacağı gerçeği. Sence böyle birşey olur mu?
Abi ilerleyen zamanlarda insanlar genlerini değiştirebileceklermiş bir sitede ve instagramda görmüştüm eğer değişebilirse isteyen kişi kendisini ilerde %100 Turkic yapabilir bunlar çok saçma değil mi artık ırk diye birşeyde kalmaz. Ataları karışmış ama bunlar genlerine virüs aktararak Atalarındaki genetikleri kaybediyorlar ve akraba olmuyorlar ve bu anne baba akrabalığınında yok olacağı gerçeği. Sence böyle birşey olur mu?@@Abeturk